Saha Raporu – Benim gibi betalıktan kurtulmak isteyenler adına cesaret verici daygame

Selanikerkegi rumuzlu okur şu mesajı gönderdi :

Merhaba, yaklaşık 1 sene önce kırmızı hapla tanıştım fakat pek önemsemedim (ta ki çevremdeki bütün kızlardan red yiyene kadar). Boyum 1.80 yeşil gözlü ve sarışınım ve dışarıda çoğu kızla kesişirim fakat iş konuşmaya gelince beta olduğum için benden kaçarlar.

Bu olaylar baya bi canımı sıktı ve 1 aydır teoride kendimi geliştirdim sıkı bir okur oldum. Kendimi geliştirmek için Haribo standında çalışan bir kızın yanına gittim (yanına giderken heyecandan başım dönüyordu 😀 ). Ben kıza “merhabalar çok tatlısın tanışabilir miyiz” dedim ama bunu söylerken gözlerim karardı dudaklarım titredi ve bayılacak gibi oldum. Ona rağmen kız güler yüzlülükle merhaba diyip elini uzattı ve konuşmaya başladık. Ben cevap verememeye başlayınca da müşteri rolü yapan omega arkadaşım olaya el atıp toparladı ve kızın instagramını aldım.

İlk gün beni tekrar görmek için can atan kız 1 hafta sonra “sülük gibi yapıştın yeter” dedi bende küfür edip sildim numarasını yani anlayacağınız betalığım bu kızı da mahvetti. Bu olaydan sonra tamamen kendimi kırmızı hapa vermiş durumdayım. Ben çok utangaç birisiyim kızlarla tanışmaya gittiğimde resmen ağzım yamuluyor ve dudaklarım titriyor, gözlerim kararıyor. Bu utangaçlığımı korkumu yenmek adına 25.03 tarihinde yani pazar günü tam 50 kızın yanına gideceğim artık ölür müyüm sakat mı kalırım bilemiyorum ama bu korkumu yenmek ve alfa yolunda çok büyük bir adım olacak.

Kızlarla yaşayacağım konuşma diyaloglarını, aldığım en olumlu ve en olumsuz cümleleri sizinle paylaşacağım. Betalığı yenmek isteyen diğer arkadaşlarada bu Daygame cesaret getirsin. Pazar akşamı neler yaşadığımı tek tek anlatacağım ve sizden tek isteğim betadan alfalığa attığım büyük adımda bana YÜRÜÜ BEEE BU ADAM OLACAKKK demeniz ve verebilirseniz de ufak tüyolar 🙂

Öncelikle, reddedilme korkusunu aşmanın tek yolu, kendini gönüllü olarak reddedilmeye maruz bırakmaktır. O nedenle kıza yürüdüğün için tebrikler.

Boyum 1.80 yeşil gözlü ve sarışınım ve dışarıda çoğu kızla kesişirim fakat iş konuşmaya gelince beta olduğum için benden kaçarlar.

Bu, yakışıklı ama beta davranan erkeğin çok başına gelir. Çok YD alırsın, ya da cold approachda yürümene olumlu tepki verilir. Ama ağzını açtıktan sonra kız soğur. Yaygın bir problem. Aslında ilginçtir, oyunun tipten daha önemli olduğunun kanıtı.

İlk gün beni tekrar görmek için can atan kız 1 hafta sonra “sülük gibi yapıştın yeter” dedi bende küfür edip sildim numarasını yani anlayacağınız betalığım bu kızı da mahvetti.

En azından bu kızı geri kazanırım diye sormadan bir sonraki yapmışsın. Ama bir kızı bir haftada soğutmak da başarı, ne yaptın da böyle oldu 😀 Asıl ibretlik olay o.

Bu utangaçlığımı korkumu yenmek adına 25.03 tarihinde yani pazar günü tam 50 kızın yanına gideceğim artık ölür müyüm sakat mı kalırım bilemiyorum ama bu korkumu yenmek ve alfa yolunda çok büyük bir adım olacak.

Daha yeni yazdık :

“Oyunu şöyle sanıyorlar : Çık dışarı, 100 tane kıza yaz, şansın yaver giderse biri sana yüz verir ve birlikte olursunuz. Ben de diyorum ki Oyun sayı oyunu değil azim / kararlılık oyunudur, devamlılık oyunudur. Her hafta sadece 1 kere yürüseniz, yılda 52 kere yürürsünüz. Buna kararlılık denir. Bu aynı zamanda ortalama bir erkeğin hayat boyu yürüdüğü kızdan daha fazlasına yürümüş olursunuz. Oyun bu kararlılık ve hatalrından ders çıkarma ile ilgilidir. Olay makineli tüfek gibi yürü .. yürü … yürü .. değil. Biliyorum bazı PUAlar var “çık dışarı makineli tüfek gibi ol” diyorlar. Bundan hiçbir şey öğrenemezsin. İki çeşit öğrenme vardır : bir şeyi içselleştirirsin ve senin bir parçan olur ya da hareketleri ezberlersin. PAU’yı eleştirenlerin çoğu bu zeber şeklini eleştiriyorlar. Bu rol yapmak, kendin olmamak, ezberleyip okumaları gereken bir senaryo.”

Yani bir günde 50 kıza yürürsen hiçbir şey öğrenemezsin. Günde en fazla 3 – 5 kıza yürü (bardan bara atladığın bir gece bu sayı biraz daha fazla olabilir) ve hergün yürüme. Güzel bir Zen hikayesi vardır :

Çaylak rahip, usta rahibe “hergün 10 saat meditasyon yaparsam, kaç yılda uçarım”. Usta demiş 1o sene. Çaylak heyecanlanmış : “o zaman günde 20 saat meditasyon yapsam kaç senede uçarım”. usta cevap vermiş : “20 senede”.

Son olarak da, ağırlık kaldırıyor musun?

Saha raporu – Kadıköy daygame raporu

Okur Deniz saha raporu göndermiş :

Geçen hafta sonu Kadıköy’de özgüvenimi geliştirmek adına daygame yapmaya karar verdim. Trp’yi 4-5 aydır sadece okuyarak nereye kadar dedim ve oyunumu yolda ki hoşlandığım insanlara yapmaya karar verdim. Moda sahilde bir kaç tane beğendiğim kadın görünce yanlarına gittim. Aklımda erkekadam da okuduğum saha raporlarındaki cümleler geldi bakalım onlarla ben ne kadar sonuç alacaktım.

+selam sizi gördüm çok etkilendim bi yanına geliyim dedim naber? (Konuşmaya başlarken kadının yüzünde tebessüm oluştu ve cümle bittiği anda tebessümüde bitti)
-iyiyim :))
+ee napıyorsun
-erkek arkadaşımı bekliyorum
+bana dertlerini anlatma boşver onu
-ehehe kendisi bu durumlara kızar yani gitmelisin
+eh peki hafiften uzayalım ama önce numaranı vermelisin (kabul burda baya bi tökezledim)
-yok veremem üzgünüm
+peki görüşürüz o zaman bayy
(Oraya tekrar döndüğümde sevgilisi yada herhangi biri yoktu bende üstlemeden geçtim)

Başka bir olay daha var.

2 kız yan yana sahilde otururken biz de 2 arkadaş yanlarına gitmeye karar verdik
+selam sizi gördük baya bi etkilendik
-yok sağolun gerek yok
+peki iyi günler

Burda da dikkatimi çeken şey konuşmaya başlayınca yüzlerinde bir tebessüm oluşuyor sonra yok oluyor.

Şimdi soruyorum yanlışım veya eksiklerim nelerdir? Bir dahaki sefer nelere dikkat etmeliyim.

“Rakibe yenilmen sorun değil Danielsan. Asıl problem korkularına yenilmen.” – Mr. Miyagi, Karate Kid
Öncelikle tebrikler. Korkularını yendiğin için.

Şu sorudan başlayalım:

Burda da dikkatimi çeken şey konuşmaya başlayınca yüzlerinde bir tebessüm oluşuyor sonra yok oluyor.

Bunun birkaç sebebi olabilir.

Birincisi sen niyetini direk belirtiyorsun (doğrusu bu) ve kız da başından istemiyordur. O nedenle işim olmaz demek olabilir. Bu kısmı kadın direk ağzıyla hayır demediği sürece (ikinci örnekteki gibi) takma. Niyetini belli etmen sadece cesaretini göstermek için değil aynı zamanda olmayacak kızla vakit kaybetmemek için. Ben üni zamanında bu niyeti belli etmeme haltı yüzünden (arkadaş oyunu) kahve kuyruğunda ya da havuzda kıza yürür, bütün gün beraber dolanır sonra havamı alırdım.

İkincisi, bu bir shit testtir. Kız bu betasavar yüz çehresini takınarak en statüsü düşük betayı hemen ayıklayabilir. Türkiye gibi erkeklerin aşırı duygusal kırılganlığa sahip Akdeniz ülkelerinde işe yarar bir taktiktir. Burada da oyununa kız açık red vermediği sürece devam et.

Üçüncüsü, kız niyetini anladığı an utanabilir, heyecanlanabilir, kızabilir (kolay kız imajı vermemek için) vs. Kızlar çelik yürekli ve soğuk kanlı cengaverler değiller. Bütün bu duygular soğuk bir çehre ardına gizlenebilir.Burada da istifini bozmadan oyuna devam et.

Dördüncüsü ise asıl iletişimde zayıf olabilirsin. Mavi haplıyken bana bu çok olurdu. Yakışıklı ve dışardan cool görünen bir adam olduğumdan çok yürüme davetiyesi alırdım ve mavi haplı olmama rağmen de yürürdüm. Ağzımı açtığım anfan itibaren kız soğurdu. Bu olay ağırlık kaldırmayı yoğun yaptığım zamanlar azalırmış, sonradan farkettim. Ses tonu, duruş, heyecan seviyen, konuşma hızın, şiven, vs … gibi statü sinyallerin topluca 80% önemli. 20% ise ne dediğin. Buna rağmen burda saha raporu yazanlar daha çok sözlere odaklanıyor. Yürürken kendinde asıl gözlemleyeceğin statü sinyallerinin üstünlüğü.

İlk yürümende giriş iyi. Benim girişle ilgili tek problemim kıza “siz” diye hitap etmen. “Sen” desen daha iyi. Kızın erkek arkadaşı lafını shit test alıp doğru şekilde davranmışsın. Fakat bunun tekrarlanması shit test değildir. Kızın gerçekten erkek arkadaşı olabilir ya da gerçekten git demektir. Daygame’de ısrar, takip ve ağız dalaşı başa bela açar. Hemen Nextlemen iyi hareket. Bir tel no atışı yapmışsın ama tel no en az 4 – 5 dakika muhabbete gelen kızdan istenir. Kız senle konuşsa bile hemen tel noya atlanmaz.

İkincisinde hatanız büyük. Wingman ile beraber yürümüşsünüz. Asla. Biriniz yürürken diğeri uzaktan (varlığını hissettirmeden) gözlemlesin. Yürüyenin vücut dilini değerlendirsin. Sonra hemen ayaküstü yürüme değerlendirmesi yapın. Ama beraberce “gızlar gızlar gelem mi” diye dalmayın.

İkinci yürüme, klasik reddetmedir. Yürümelerin onda sekizinde karşılaşacağınız hareket budur. Rakamları bilin ki beklentileri doğru ayarlayın.

Bu olay biraz kas geliştirme gibi. Günde 3 – 5 kereden fazla yürümeyin ama ayda en az bir 20 kere yürüyün ve düzenli yürüyün. Öyle aklıma esti 2 tane, sonra iki ay sonra iki tane daha şeklinde olmasın.

Ve son olarak da welcome to beginners hell (yeni başlayan cehennemine hoş geldiniz). Bir süre sonra bazılarınız gelip “Mahmut-san günlerdir cilalayıp parlatıyorum bir jodan tsuki bile atamadım” diye haykıracak. Ben de diyeceğim ki “önce ayağa kalkmayı öğrenmeden uçmayı öğrenemezsin. Doğanın kuralı bu Danielsan, benim değil.” Cilala parlat … cilala parlat … cilala parlat …

NOT : En son 21 Convention podcastte Rollo Tomassi’nin şu dediği aklıma geldi :

“Oyunu şöyle sanıyorlar : Çık dışarı, 100 tane kıza yaz, şansın yaver giderse biri sana yüz verir ve birlikte olursunuz. Ben de diyorum ki Oyun sayı oyunu değil azim / kararlılık oyunudur, devamlılık oyunudur. Her hafta sadece 1 kere yürüseniz, yılda 52 kere yürürsünüz. Buna kararlılık denir. Bu aynı zamanda ortalama bir erkeğin hayat boyu yürüdüğü kızdan daha fazlasına yürümüş olursunuz. Oyun bu kararlılık ve hatalrından ders çıkarma ile ilgilidir. Olay makineli tüfek gibi yürü .. yürü … yürü .. değil. Biliyorum bazı PUAlar var “çık dışarı makineli tüfek gibi ol” diyorlar. Bundan hiçbir şey öğrenemezsin. İki çeşit öğrenme vardır : bir şeyi içselleştirirsin ve senin bir parçan olur ya da hareketleri ezberlersin. PAU’yı eleştirenlerin çoğu bu zeber şeklini eleştiriyorlar. Bu rol yapmak, kendin olmamak, ezberleyip okumaları gereken bir senaryo.”

Donovan Sharpe ise “oyunu eleştirenlerin çoğu 2 kıza yürüyüp reddedildikten sonra bu iş olmuyor diyor” demişti.

Reddedilme korkusunu aşmak

Senin derdin ne? yazısına acemi neil strauss şu yorumu bırakmış :

hocam ve değerli arkadaslar, konuyla alakasız ama bi soru sormak istiyorum. Dışarda, çalıştıgınız ortamda vs. birden cok güzel bir kız gördüğünüzde tam acılışı yapacakken icinize o garip korku giriyor mu, bunu aşabildiyseniz nasıl aştınız? Ben mesela uzaktan beni kestigini düşündüğüm kız yanımdan geçerken yüzüme bile bakmadı o yüzden fırsatı kaçırdım 🙁 Kız utandığı için mi böyle yapmıstır yoksa istemiyo mudur sizce? Bi de bulvarda kaldırımda yürürken karsıdan gelen kesistigim bi kızı kacırdım sonrasında sizde de böyle pişmanlıklar oluyor mu 🙂

Ben şöyle cevapladım :

“Tam açılış yapacakken korku gelmese zaten herkes açılış yapar ki. Epavar sen ne dersin bilmem de ben hala korkuyorum. Aynı şiddette. Jordan Peterson’ın lafını çalacağım : Epavar veya yürüyebilen biri açılış yaparken sizden daha az korkuyor değiller. Farkları sizden daha cesur olmaları. Sebebi de yine JP’nin deyişi ile “korkularıyla gönüllü olarak yüzleşmek bir insanın daha az korkmasına değil daha cesur birine dönüşmesine neden olur”.

Jordan Peterson’dan benim öğrendiğim en önemli bilgilerden biri budur. “Korkularıyla gönüllü olarak yüzleşmek bir insanın daha az korkmasına değil daha cesur birine dönüşmesine neden olur.”  Tam açılışı yapacakken içinize giren garip korkunun bir adı var : reddedilme korkusu. Kızlar konusunda çekingenliği ve utangaçlığı aşmak için ne yapmalı? yazımızda bahsetmiştik.

Jordan Peterson’ın bahsettiği mekanizma fiziksel bir farktan kaynaklanıyor : gönüllü olarak korkuya meydan okuyan beyin devresi ile korkuya istemeden maruz kaldığında tepki veren beyin devresi aynı değiller. Korkuya gönüllü olarak maruz kalma ve meydan okuma devresi, ödül ve dopamin salgılayan devreyle bağlantılı. Diğeri ise stres hormonu.

tam acılışı yapacakken icinize o garip korku giriyor mu, bunu aşabildiyseniz nasıl aştınız?

Evet giriyor ve hala giriyor. Hatta şöyle söyleyeyim. Boşandıktan sonra yeniden kadın – erkek ilişkileri piyasasına döndüğümde, bu reddedilme korkusu yüzünden günlerce  2,3 ve 4 nolu buluşmamın teker teker sıçtım.  Birincisinin tamamen acemi şansı ile çok zaten vur – kaç arayan turist bir kıza denk gelmesine ve aynı gece yatakta bitmesine rağmen.

Reddedilme korkusu nasıl aşılır sorusunun cevabı bu. Üzgünüm, sihirli bir formül yok. Olsa bilen yazar ve şimdiye milyarder olurdu. Kızlar konusunda çekingenliği ve utangaçlığı aşmak için ne yapmalı? yazımızda anlattığımız gibi :

Mektupların yazılış şeklinden anladığımız genelde istenen şeyin, önce bu çekingenliği yenecek bir terapinin / kendini geliştime alıştırmasının tavsiye edilmesi ve beklenen de bu terapi ile kızlara yaklaşırken duyulan utangaçlığın azalması ya da yok olması. Maalesef arkadaşlar, işler böyle yürümüyor. Eğer böyle bir “formül” ya da “ilaç” varsa bile biz farkında değiliz, bilse idik emin olun şimdi dolar milyarderi olmuştuk. Tabii ki önden kendini geliştirerek, pornodan uzak durarak, mastürbasyonu azaltarak, rahip moduna girerek çok avantajlı konuma geleceksiniz ama o ilk yaklaşma anının korkusunu aşmanın yolu tek : kızlara yürümek.

Ama birkaç işe yarar tüyo da vermeden edemeyeceğim. Epavar Man temel giyim ve kuşamdan daha önce bahsettiği için o tür bariz ön koşulları katmıyorum.  Maskülin benliği geliştirmek yazısındaki çabaya da en azından 4- 5 aydır girdiğinizi varsayıyorum. Bunlar yoksa, 100 tane kıza yürüyüp de sıfır çekerseniz şaşmayın. Özellikle de ağırlık kaldırmak (ya da aynı etkide bir spor) yoksa.

Gölge boksu

Yürümeden önce en güzel alıştırmalardan biri, bir yere oturup yürüyecek bir kız seçmeniz ve hemen 10 saniye içinde kıza diyecek bir açılış düşünmeniz. Kıza yürümeyin, sadece bir açılış düşünün. Kızın üstündekilerden ya da davranışından tahmin yapın ve bunu söylediğinizi varsayın.  10 saniye sınırının sebebi şu : Kızı gördükten sonra 3 saniye içinde harekete geçin kuralı vardır. Hadi onu 5 yap. Kıza yürümen de 5 saniye sürse, kızı gördükten sonra düşünmek için 10 saniyen var.

İşe yarar bir başka alıştırma da kızlara uzaktan bakıp 5 saniye içinde lakap takmaktır. Yine davranış ve görünüşünden ve yürümeden. Bu tür zihinsel alıştırmalar sizi yürümelere daha hazırlıklı yapacaktır.

Vur- Kaç

Kızlara yürümek üzere dışarı çıktığınızda ilk setler en zor olanlarıdır. Bunları hemen savmak için meşhur Londra Gündüz Oyunu (London Daygame) içinde resmileşen vur – kaç ısınma turu yapın. Olay basit : Yürüme seansına başlamadan önce yaşına, tipine ya da giyimine bakmadan 3 – 5 kıza yaklaşıp, göz temasına, gülümsemeye (hınzır bir sırıtış), sesinizin tonuna, hızına ve vücut dilinize dikkat ederek kadına çok hoş göründüğünü söyleyerek başlıyorsunuz ve iyi günler diyerek yanından ayrılıyorsunuz.

Klasik olarak aranızdaki konuşma şöyle olacak:
Siz: “Merhaba, sadece çok hoş göründüğünü söylemek istedim”.
Kız: “Ne? …. Teşekkürler!?!? …”
Siz: “Sana iyi günler, bye bye”

Bu kadar. Bu sadece ısınma turu, daha fazla konuşmanıza gerek yok. Dediğim gibi her seansta ilk yaklaşmalar her zaman en kötü yaklaşmalardır ve genelde vücut dilini unutursunuz. Vur – kaç ile bu ilk yaklaşmaları hızlıca yapıp, kendinizi asıl seansa ısıtabilirsiniz.

Ben şahsen vur – kaçı kız ilgili bile olsa normal sete çevirmem. Bolluk zihniyetimi beslemek için böyle yapıyorum ama siz ne yaparsınız bilmem.

Aşamalı Maruz Kalma

Kızlar konusunda çekingenliği ve utangaçlığı aşmak için ne yapmalı? yazımızda anlattığımız Jordan Peterson tavsiyesidir bu. Çok işe yarar. Aşamalı olarak çıtayı yükselterek yürümenizdir olay.

Yürüme Sıklığı

Kızlara yürümede başarılı olmanız, her bir yürümede ne yaptığınız kadar, ne kadar düzenli olarak yürüdüğünüz de önemlidir. Birçok PUA (Pick Up Artist), kızlara yürümenin bir sayı oyunu olduğunu söyler ve seri olarak, bir seansta 10 – 15 kıza yürümenizi salık verir. Bir bar ortamında bu sayıyı deneyebilirsiniz ama gündüz yürümelerinde (gündüz oyunu – day game) bu kadar yüksek rakamlar hedeflerseniz, her yürümenizin kalitesi düşer. Hem de her yürümenize gereken ilgiyi gösteremezseniz. Sanılanın aksine, kıza yürürken “sen sikimde değilsin güzelim” havalarına girmek, kızın varlığının içine emilip onun güzelliği ile gözünün kamaşmasından çok daha verimli bir ruh hali değildir. Dengede bir ilgi göstermeniz lazım ve onu da sayıya odaklanarak yapamazsınız.

 

Saha Raporu – Üç silahşör gündüz oyunu raporu

Üçsilahşör rumuzlu bir okuyucu Retired PUA saha raporları yazısına ufak bir saha raporu bırakmış ve değerlendirme istemiş :

Bugün 3 arkadas day game için çıktık. Bi hatuna cakmak istemeye gittim durmadılar devam etmedim.
Çok sağlam bi hatuna denedim daha sonra yol yiyeceksek değsin ayağı.
*Ben
#hatun
Merhaba ben üçsilahşör cok etkilendim tanismak istedim naber?
# memnun oldum (durdu tokalastim)
* Eee napiyorsun Kadıköy’de?
# (biraz duraksadiktan sonra) arkadasimla bulusucam
* Erkek arkadaş mı?
# evet
* Şansıma kusuyorum o zaman iyi günler
# iyi günler
Evet arkadaşlar degerlendirme alabilir miyim ilk day game çıkışım.

Ben değerlendirmemi yazayım :

Bugün 3 arkadas day game için çıktık.

En güzeli wingman’dir. Sen iki kanatla çıkmışsın, daha da iyi.

Bi hatuna cakmak istemeye gittim durmadılar devam etmedim.

Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında hiçbir hatun kişiden çakmak istemeyin, saat ya da yol sormayın. Memleketin en abazan kısmının aciz yürüme tekniğidir bunlar. Sizin gerçekten çakmağa ihtiyacınız varsa bile bu hem yürüme olarak algılanır hem de niyetini belli edecek kadar taşağı olmayan bir sünepenin yürümesi olarak algılanır.

Merhaba ben üçsilahşör cok etkilendim tanismak istedim naber?

Giriş cümlen bir çoğuna biraz fazla göt kaldırır gibi görünecektir ama aslında sağlam girmişsin (vücut dilin daha önemli ama onun iyi olduğunu varsayıyorum):

  • Kızın hayır cevabı ile savuşturabileceği bir soru ile girmemişsin.
  • Tanışmak için izin istememişsin.
  • Niyetini açıkça göstermişsin.
  • Ve tam bir iyi satışçı gibi “satışı yapmış” (assume sales) varsayarak “haber” demişsin.

Sözel açıdan güçlü giriş!

Eee napiyorsun Kadıköy’de?
# (biraz duraksadiktan sonra) arkadasimla bulusucam

Burada tahmin oyunu oynasaydın daha iyi. Ama burda ölümcül bir hata yok.

* Erkek arkadaş mı?
# evet

Ani sıçış 😀 Erkek arkadaşımla buluşuyorum kendi ağzından pat diye çıksa neyse. Sen erkek arkadaşı sormuşsun! Kızın erkek arkadaşı olmayabilir, sadece durumdan kendini azad etmek için bu fırsatı kullanmış olabilir. Sen ise bu çıkışı elinle vermişsin. Ayrıca bu başlarda asla sormaman gereken tipte bir “evet / hayır” sorusu.

“Ama abi kız çıkıp gidiyorsa demek ki ilgisi yok ne farkeder?” diyebilirsiniz! Daygame iki taraf için de, özellikle ilk 30 saniyesinde, çok rahat bir durum değil. Kız ilgilenebilecek olsa bile ilk bir dakikada gergin hissedecektir. Hatta çoğunuzun bu ihtimal aklına bile gelmez ama bazen kız sizi çok beğenir ve heyecandan eli ayağına dolaştığı için ordan kaçmak ister! Çıkış bileti verirseniz kaçar da!  Aslında olabilecek kız bileti alıp gider.

Fakat bu olayı yazıya taşırken asıl yazmak istediğim dinamik şu : kıza yürüdünüz mü o etkileşimden bir an önce çıkıp gitmek isteyen bir kişi daha var : kendiniz! Ben “erkek arkadaş”, “seni rahatsız mı ediyorum” gibi soruların genelde kendinizi o setten çıkarmak için sorduğunuz sorular olduğunu düşünürüm hep.

* Şansıma kusuyorum o zaman iyi günler
# iyi günler

Bu da yanlış. Ben şahsen erkek arkadaşı olan kıza yürümem ama kızın erkek arkadaşı olmayabilir. Bu nedenle de “erkek arkadaşım var” tepkisi ile karşılaştığınızda, bunun shit test olabileceği ihtimalini değerlendirmenizi tavsiye ederim. Erkek arkadaşım var cevabına söyleyebilecek bir sürü şey var. Roissy’nin efsane cevapları var bu konuda (o yazıyı da çevirelim), camiada çok kullanılırlar.

Kız : Erkek arkadaşım var.
Erkek : Sorun değil.

Kız : Erkek arkadaşım var.
Erkek : Sorun değil, ben kıskanç biri değilimdir (söyler söylemez piç bir sırıtış ile desteklenmelidir).

Kız : Erkek arkadaşım var.
Erkek : Dur ya, daha tanışalı 5 saniye olmadı bana problemlerini anlatmaya başladın (buna dalga geçer bir gülüş iyi gider)

Kız : Erkek arkadaşım var.
Erkek : Dur ya daha yeni konuşmaya başladık, beni hemen erkek arkadaş kabul etme. (Seni tanımam lazım diye sırıtarak ekleme yapın).

Kız : Erkek arkadaşım var.
Erkek : Benim kız arkadaşımın da erkek arkadaşı var ama bak ne haltlar çeviriyor.

Kız : Erkek arkadaşım var.
Erkek : Benim kuzenim havada 8 top çevirirken bisiklet sürebiliyor.
Kız : Ne diyorsun ya?
Erkek : Pardon birden önemsiz insanlardan konuşmaya başladık sandım da …

Kız : Erkek arkadaşım var.
Erkek : Güzel, artık en azından lezbiyen olmadığını biliyorum.

Yukarıdaki örnekler bu sette geçerli değil zira erkek arkadaşı konusunu kendin açmışsın. Ama aklında bulunsun. Sakın şansıma küsüyorum deyip çekilme. Ha kızın gerçekten erkek arkadaşı vardır ve senin yürümen sonuç vermeyebilir. Ama sen aksini test etmelisin.

Bence ilk açılışı böyle yapabilen adamda ışık vardır. Devam et.

Retired PUA saha raporları

 

1- Geçmiş saha raporlarımı yazmak aklıma sahalara geri dönme düşüncesini koymuştu. Yaklaşık 1 yıldır oyundan uzak kalan ben(day game için arada başkalarına gösteriş yapmak için açtığım bir iki seti saymazsam 1.5 yıl) , tabii ki paslanmış ve kir tutmuş bir haldeyim. Yine de yeni bir saha raporu yazmak bana evden çıkacak cesareti verdi ve büyük bir alışveriş merkezine doğru yola çıktım.

Karşılaştığım şey çok zordu; oyuna ilk başladığım zamanlardaki gibi bir gerginlik (AA) hissetmesem de beynim sürekli bahane bulma modundaydı. Sadece denemenin bile başarı sayıldığı çaylakları dönemlerimi geçtiğimi düşündüğüm için, numara alamadığım bir set benim için başarısızlıktı. Daha önce bu durumla ilgili videolar izlemiş olmama rağmen kendimi ikna edemedim. Sürekli bir mükemmel set arama modunda 15-20 dk mal gibi gezindim ve gördüğüm her setle iligili bir bahane üretip açamadım. Daha sonra yemek katında bir yere oturdum, kendimi sakinleştirmek için. Bu sırada yemek yiyen iki hatundan birisyle kesişmeye başladım (ya da bana öyle geldi). Kısa bir süre sonra yürüme davetiyesi aldığımı düşünüp yanlarına gittim ve

*Merhaba, ben retired_pua. Açıkçası tarzınızı çok ilgi çekici buldum ve yanınıza gelip sizinle tanışmak istedim.

-(yancı hatun) ??!!!! Biz evliyiz !!??

* Ah .. ben … ımmm .. neyse… size mutluluklar diliyorum o zaman.

Biraz açılmıştım, bir alt kata inip sigara içilen bölüme çıktım. Tek başına sigara içen bir hatunun yanına oturdum.

*Eşlik edebilir miyim ?

– Gerek yok.

*(burda error verdim) Sadece seninle tanışmak istemiştim.

-(Kız kalkıp uzaklaştı)

Biraz daha yürüdüm, bir iki seti durdurmaya kendimi ikna edemedim (başarısızlıktan başka bir olasılık göremiyordum o sırada) ve pes edip eve döndüm. Day game için önemli olan açılabilir set yoğunluğunun burada iyi olmadığını düşündüğüm için bir daha burada sahaya çıkmayacağıma dair kendime uyarı notu koydum.

2- Bir arkadaşımla üniversite yakın bir meskende buluşmak için sözleştik. Bu yeri bilerek seçmiştim, zira amacım oraya bir yarım saat önce gidip birkaç set açmaktı. Oraya vardığımda tam 27 dk vardı, buluşma zamanına. Etrafı süzüp, yoğunluğu ölçtüm; adeta bir cennet gibiydi, etrafta sürekli tek başına dolaşan HB ler vardı ve sirkülasyon gayet iyiydi. Yürüyen seti durdurma konusundaki başarısızlıklarım aklıma geldiği için birkaç setten caydım. Tek başına bekleyen bir HB8 i gördüm. Bir süre kendimi ikna etmeye çalıştıktan sonra tam harekete geçmişken iki kız daha geldi ve selamlaştılar. Pas geçtim, 3 kızı idare edecek cesaret ve özgüvenim kesinlikle yoktu. Başka bir duran hedefi bir süre gözledim; bu sırada erkek arkadaşı geldi, öpüşüp devam ettiler.

Yer değiştirdim; bankta tek başına oturan bir kız vardı. Yine 1-2 dk heba edip gözetledim, telefonunda bir oyun oynuyordu. Sonunda yanına gittim.

*Hey merhaba, kimi bekliyorsun acaba?

-Öğretmenimi.

* Ok, ben de arkadaşımı bekliyorum. (5-10 sn geçiyor, bayağı paslanmışım). (sonunda el uzatarak) Ben retired_pua.

– (Ağzını oynatıyor ama ses çıkmıyor)

*Efendim ?

– Ben HB 7

* (Kızın bayağı heyecanlandığı belliydi, kötüye yorup korktuğunu düşündüm) Endişelenme gerek yok, sadece tanışmak istemiştim.

-(Çantasını toplayıp ayağa kalktı)

*Dur dur .. kaçmana gerek yok.

-Yok kaçmıyorum (gözümün içine bakıyor, tam olarak ne hissettiğini aklıma tartıyorum)

* Şöyle diyim, normalde 2-3 dk laga luga yaptıktan sonra senin numaranı isteem gerekiyordu. Numarını isteyimmi ? (lol)

-Hayır. (Göz kontağımız sürüyor. Bu bakışı bir yerden hatırlıyorum sanki … Evet evet sik beni bakışı bu)

*( Bir önceki sorduğum soru yüzünden setin kaçtığını düşünüyorum… Belki de fazla teorinin zararları, biraz daha ısrar etmeliydim. Büyük hata)

Baştan mı başlasak ? (lol, iyice düşüyorum)

-(Hala göz kontağını tutuyor)

* Peki canım kendine iyi bak.

Bu sırada arkadaşımı görüyorum. Seti kaçırdğım için üzgün olsam da aklımda düşünecek birkaç şey var. Zira sadece cold approach ın bile değerinizi 1-2 puan artırdığını unutmuşum. Yoksa korkulacak bir tip, vücut duruşu ya da mekanda değildik. Kızı resmen “intimidate” etmiş olduğumu düşündüm. Aklıma eskiden yaşadığım benzer setler geldi, setlerin yatak kapanışına gitme yüzdesi ilk 1 dk da öpüşmeye başladığım setlerden bile daha iyi olduğunu bir yerlere not ettiğimi hatırladım. Bundan sonra day game mekanım olarak aynı yere gitmeyi kafamda kesinleştirdim.

Seti yanlış okumuş da olabilirim, yorumlarınızı bekliyorum.

Konuk Yazar : retired_pua

Daygame de aklınıza takılan olumsuz soruların cevabı

Öncelikle sözlerime şunu belirterek başlamak istiyorum. Bu blog da daygame oyuncusu olarak yazmaya başladım. Bazen yorumlarda görüyorum, bu işi Türkiye’de ve ortalama bir büyüklükte olan bir şehrin üniversitesinin kampüsünde yapıyorum. Paylaşımlarım tamamen kendi düşüncemdir, kesinlikle yaşanmış şeylerdir ve alıntı değildir.
Herhangi bir çıkarım ya da maddi kazancım yok (insanları kandırarak umut tacirliği yapmıyorum) ve dolayısıyla yalan yanlış şeyler yazmıyorum. Kimseye kendimi kanıtlamak gibi bir çabam da yok. Amacım sadece bir nebze paylaşımlarımı okuyanlara yardımcı olabilmek. Çoğu zaman set açtığım da (kadınlara yaklaştığım da)
yaptığım hataları da sizlerle paylaşıyorum ki hataları görerek birlikte gelişebilelim.

Bir yorum da Bradd Pitt’in Türkiye şubesisin heralde tarzında bir paylaşım vardı. Kesinlikle değil.. 172 cm boyunda ortalama bir yüz güzelliğine sahip hafif fit sayılabilecek bir erkeğim. Yani ortalama bir türk erkeği sınıfına sokuyorum kendimi, dış görüntüm harika değil. Yani bunu anlatmaya çalışıyorum. Siz güzel giyinin, kişisel bakımınıza dikkat edin olayın çoğunu halletmiş olacaksınız zaten.

Hep söylerler çirkin kadın yoktur bakımsız kadın vardır diye, Ben de size şunu söylüyorum çirkin erkek yoktur, bakımsız ve ÖZGÜVENİ
olmayan erkek vardır. Ve kadınlar acımasız yaratıklardır. Özgüveni olmayan bir erkeği böcek gibi görüyorlar tecrübeyle sabittir.  (malesef anamızın karnından özgüvenle doğmadık).

Olayın özüne değinecek olursam. Olayın nasıl işlediğini anlayıp yeterince pratik yaptıktan sonra sokakta kadınlara yaklaşıp durdurmak, sohbet edip telefon numaralarını alıp, romantik ya da cinsel bir ilişki yaşayabilmek kolay bir şey, olayın özü yapmayı öğrenip bu işte tecrübe kazanmakla gerçekleşiyor. Kalibrasyon çok önemli tıpkı yüzmeyi öğrenmek ya da araba kullanmayı öğrenmek gibi. Uyguladıkça öğrenilen bir şey ben yapamıyorum diyerek vazgeçmeyin.

Bunu neden paylaştım; bu kesin çok yakışıklı, kesin yurtdışında Türkiye’de böyle şeyler olmaz o yüzden numara almıştır vs. gibi düşüncelerinizin sadece
bahane olduğunu göstermek için. Kendinize bahane bulmaktan vazgeçin biraz cesaretle ve yeterli özgüven ve özdeğerle bu iş olacaktır. Ve çok önemli;
1 – 2 denemeden sonra vazgeçmeyin.  Çünkü bu işte ustalaşmak süreç gerektiren bir şey, benim yemediğim küfür ve reddedilişlerin haddi hesabı yok bu da aklınız da bulunsun.

Tacizci gibi gözükürüm diye düşünen insanlar için şunu söyleyebilirim. Ezik büzük, utangaç, çekingen, tedirgin, ne istediğini bilmeyen, korkunç görünümlü bir insan olarak
yaklaşım yapmadığınız sürece kötü tepki almıyorsunuz. Kadın psikopat değil ise konuşmak istemediği zaman sizi kibarca reddediyor. (ben küfür yediğim zamanlar ezik gibi yaklaşıyordum, kendime güvenim yoktu) şu an aldığım en kötü tepki yanımdan hiç bir şey söylemeden çekip gitmeleri oluyor.  Aklınıza başka bir soru geliyorsa bu başlık altında sorabilirsiniz elimden geldiğince cevaplayacağım.

Ve sosyal medya da gerçekleşmiş oyun ile alakalı rapor sunacağım sizlere elim de 2 tane var bir tanesi henüz sonuçlanmdı onu bekliyorum.not düşmek gerekirse tinder vs.. gibi flört app.leri kullanmıyorum
çünkü sonuca gitmek zor geliyor bana.Bir tanesi fuck close oldu. konuşmaları sildiğim için sizlere hatırladığım kadarını aktaracağım(bu fuck close oldu dediğim kız da efsane bir shit test örneği var).Beklemede olduğum rapor ise bire bir konuşmaları buraya aktarmayı düşünüyorum.
yanlışım var ise birlikte düzeltelim diye ve 1 2 tane test edildiğimi düşündüm nokta var oraları birlikte görmek amacıyla güzel bir örnek olacak.

EPAVARMAN

Geçmiş saha raporları

 

1-

Küçük bir sahil kasabasındayım, yazlığa yakın yerdeki plajlarda daha çok emekli amca ve teyzeler oluğu için sıkılıyorum, ben de daha merkezdeki plaja gittim. Kendimi suya atıp serinledikten sonra plaja dönüp etrafı kesmeye başladım.

-(Cold approach yöntemiyle) Kızlarla tanışmak için en iyi yerlerden biri olduğu düşünüyorum, hele yanınızda plaj topu, frizbi vs gibi oyuncaklar varsa; hem ortak aktivite de olur. Giriş için de fazla düşünmenize ve heyecan yapmanıza gerek kalmaz.

Sol çaprazımda tek başına oturan bir kız vardı, bir kitap okuyordu. Gülümseyerek yanına gittim, “emekli teyzem de sahilde tek başına kitap okumayı sever” diyerek oturdum. İfadesiz bir suratla hıhıh gibi bir gülme efekti verdi. “Ama belki sen daha eğlencelisindir, tanımam gerekli “dedim. Arkada oturan erkek arkadaşımın hoşuna gitmeyebilir bu düşüncen dedi (arkada bir bar var, gölgelik yerde insanlar oturup bira içiyorlar). Kahkaha atıp, sanırım dedim ve kendi yerime geçtim. Bu sırada biraz ileride iki tane hatunun(HB 8.5 – HB 8) denize girmekte olduklarını görünce ben de denize atladım. Biraz ilerde denizde bir ip ve şamandıralar var, oraya yaklaşınca hatunlara bağırıp “sakın bu ipi geçmeyin ileride köpekbalıkları dolaşıyormuş” dedim. Birbirlerine baktılar, bir süre sonra güldüler.
Sen geçiyor musun diye sordu birisi, o sırada diğeri de dalga geçiyor be inanma dedi. Bir süre cesaret ile ilgili bir muhabbet döndü, bu sırada kızların aslında Hollanda’da yaşadıklarını ve kardeş olduklarını öğrendim. Kızlar güle güle deyip çıktılar, ben de 5 dk sonra çıktım. Üstüme bir t shirt geçirip (ki bence hataydı, kendi vücudumdan utanıyor izlenimi bıraktım) yanlarına gittim. Fiziksel temas ve olayı cinselliğe çekemedim ve ortamdaki duygu durum seviyesi çok statik kaldı. Yine de genç olan kızın numarasını akşam bir ara çıkmak üzere aldım. Birlikte kalktık, kızları bırakmayı teklif ettim (arabayla gelmiştim), gerek olmadıklarını söyleyip güle güle ile veda ettiler. Daha sonra olayı mesajlaşmada hiçbir yere bağlayamadım.

2-

Ufak bir banka işini hallettikten sonra metroya binmeden istasyonun önündeki parkta bir sigara içiyorum. O sırada yandaki banklarda tek başına oturan bir kızı gördüm, birisini bekliyor gibiydi. Yaklaşık 3 dk kendimle mücadele ettikten sonra yanına gidip ‘kim bekletiyor seni” diyebildim. Bir arkadaşım dedi, 15 dk oldu bekliyorum ve çok sıkıldım. Kızın vücut dili çok olumluydu, ben de yanına oturdum. Klasik kimsin necisin sorularını fazla geçemedim. Bu sırada onunla konuşma nedenimin onu beğenmiş olduğum için olduğum söyledim. Açıkçası çok kötü bir set olduğunu düşünüyordum, çünkü kendimden emin değildim ve rahat konuşamıyordum. Fakat kız gelen bir telefon sonrası kalkıp giderken yine de numarasını istedim. Numarasını verdi ve bende çaldırdım; kaydetmek için ismimi sordu, “Ah ama hatırlamıyorsan beni hak etmiyorsun” diye cevapladım. Söylemedin ki dedi (Gerçekten söylememiş olabilirim, o anda hatırlamıyordum) , neyse deyip ismimi söyledim ama giderken “Görüşürüz ….” onun ismini yanlış söyledim . Gözlerini kısıp şakacıktan kızarmış gibi baktı.

Mesajlaşma oyununu beceremediğim düşündüğüm için bir arkadaşıma verdim, onunla 1-2 gün yaklaşık 1 saat yazıştıktan sonra, öğlen vakti evimin bir sokak önündeki cafede bir şeyler içmek için buluştuk. Cafe de bir süre sonra oturduğu sandalyeyi yanıma çektim, fiziksel teması kurdum ve 1-2 dk içinde öpüşmeye başladık. Konuyu hobilere getirdim, tabii ki yanıtladıktan sonra aynı soruyu bana sordu. Gözlerine bakarak ve ufak bir sırıtışla, pul koleksiyoncusu olduğumu söyledim; bu sırada kızın tepkisine göre eve götürme hamlesini yapmayı düşünüyordum. Dalga mı geçiyorsun dedi beklemediğim şekilde ama “Yoo, hayır, evim 1 dk mesafede hemen gösterebilirim cevabını yapıştırdım”.Güldü, çok beklersin dedi.

Umursamaz bir ifadeyle “Hıhı” diyerek geçiştirdim.

Bu sırada hesabı istedim ve ayağa kalktım; kız bu sırada sözde itiraz etsede içten heyecanlandığı belli oluyordu. Kısa süreli bir öpüşme seansı daha yaşadık ve ona pul koleksiyonumun küçük olduğunu ve beklentiyi yüksek tutmamasını söyledim. Görücez diye yanıtladı ve hiç LMR ile karşılaşmadan eve geçtiğimiz anda sevişmeye başladık.

3.görüşmeden sonra, kızın ilgisini kaybettim ve bir daha görüşemedik. Zira benim en büyük problemlerimden biri, baştaki enerjiyi kalan sürede çok düşürüyorum ve kız bunu ki yüzlülük olarak görüp soğuyor. PUA taktiklerinin bir sonucu bence; başta bir takım “gimmick”ler ile kızı etkileyip, fiziksel oyun ve hızlı vites yükseltme ile ne koparırsam kardır mantığıyla yürüyorum sürekli. Uzun vadede sohbet, statü ve sosyal becerilerime güvenmiyorum çünkü. TRP ‘nin faydalı yönlerinden biri de bu olabilir, gerçi tam tersine ne kadar kızla birlikte olursanız o kadar gelişirseniz diye bir düşünce de var. Evet gelişiyorsunuz ama zaten iyi yaptıklarınızı daha iyi ve özgüvenli yapıyorsunuz, yapamadıklarınız yine aynı kalıyor.

3-

Berlin de bir hosteldeyim, birlikte dolaştığım İspanyol arkadaş lobide bir kız grubuyla (3 italyan kız) sohbeti başlatmış. Gece takılmak için dışarı davet ediyor ancak kızlar yorgunuz deyip geri çeviriyorlar; yalnız içlerinde birisi istekli, diğer ikisi onu bastırıyor. Bu sırada arkadaş dillerini benzerliğinden faydalanarak bir şeyler söylüyor ben anlamıyorum; o sırada partiye hevesli kızın önünde hafif vücut temasıyla dans edermiş gibi yapıyorum. Kızın hoşuna gittiğim belli (HB 5.5-6), bu sırada tütün vs çıkarıp sigara sarmaya başlıyor. Aa bana da sarsana deyip, bodrum katındaki sigara içme odasına gitmeyi öneriyorum(Dışarısı çok soğuk). Aşağıda kız sarıyor, ben de parti mevzunu tekrar gündeme getiriyorum; ancak arkadaşlarını bırakmak istemediğini söylüyor. Bu sırada odada kimse yok ve kimse gelecek gibi de değil gibi hissediyorum ve ilginç bir şeyler denemeye karar veriyorum.

-Biliyorsun, parti sadece club lar da olmaz.

*Başka neresi mesela?

-Benim olduğum her yer. Burası da parti için uygun bence, baksana bayağı kalabalık

* … (gülüyor) Aklında ne var?

Burada kızla öpüşmeye başlıyoruz. Ben kızın ileri gideceğini düşünmüyorum, odam da boş değil, işi nasıl ilerleteceğim diye düşünürken, kız sikimi ellemeye başlıyor. Bu sırada telaşa kapılıyorum, evet onu orada sikmek istiyorum ama birinin gelme düşüncesi ben de anksiyete yaratıyor. 2-3 dk öpüşüp elleşiyoruz, ben de biraz rahatlıyorum zira kimsenin geleceği yok gibi yine de L şeklindeki odada en azında kapı önünde olmasın deyip kuytuya çekip, yeteri kadar soyunuyoruz. İşlem tamam, lobiye döndüğümüzde kimse bize naptığımızı da sormuyor ama bir gülüşme oluyor. Kız beni Face’den ekliyor ve odalarına çıkıyorlar. Hayatımdaki en kısa/kolay yaptığım seks budur. Kızın çok güzel olmaması ve zaten DTF olması işime geldi ama fırsatı değerlendirdiğim için de mutluyum.

Konuk Yazar : retired_pua

Day Game saha raporu ( birlikte değerlendirelim. )

Son 1 aydır tatil ve finaller dolayısıyla paylaşım yapamadım, daha doğrusu paylaşacak bir şeyim yoktu. Dün 1 tane set açabildim, onun raporunu paylaşıyorum arkadaşlar.

Akşam saat 11 civarı yalnız başına yürüyen kıza arkasından hızlı adımlarla
yaklaştım. Durup “merhaba ben epavarman’ diyerek güler bir yüzle selam verdim.
Duruşum, ses tonum, enerjim gayet yerindeydi.

Çok hoş göründüğünü ve az ilerde bir kafe de otururken onu fark ettiğimi söyledim.
2 – 3 dakika konuştuktan sonra acelesi olup olmadığını öğrendim. Gecenin o vakti başka bir kafeye kahve içip fal baktırmaya gidiyormuş. Tabii ben bakayım gel
diyerek kendi oturdugum cafeye davet ettim onu ilk önce. Sonra bilen biri baksın gibi bir bahane ile reddetti. Sonra görüşmek için telefon numarasını istedim.
Telefon numarasını vermek istemeyince instagram hesabından takipleştik her şey buraya kadar çok güzel. Karşılıklı gülüşmelerle geçen güzel bir setti.

Gelelim instagram da ki konuşmalara kafam burada çok karıştı. Acaba shit teste mi maruz kaldım yoksa red mi edildim kararsızım oyun da en çok tıkandığım noktalardan bir tanesi tam da burası.

instagram da geçen konuşma tam olarak böyle
1 – 2 saat aralıklarla gerçekleşiyor.
Ben : Falında çıkmışımdır bence 😀
Kız : Valla çıkmadın.
Ben : Yanlış olmuş o, dedim sana ben bakayım diye 😀
Kız : Ahahahahah keşke ya beğenmedim.
Ben : Peki o zaman kabul etmemeni şaşkınlığına veriyorum ben de bakarım sana başka bir gün 🙂
Kız : Keşke gerçekten bakabilsen.
Ben : Bakarım bu akşam.
Kız : Olur.
Ben : Akşam haberleşiriz o zaman.
Kız : Tamam.
Ben: Saat 9 da çıkalım olur mu 🙂 (saat akşam 7 civarında gönderilmiş bir mesaj ve bir daha mesaj gelmedi görüldü de yapılmadı ben de tabi ki kızın bu tavrına karşılık tekrar mesaj atmadım)

Anlamadığım nokta tam olarak şu mesajımın görülmemesi cevaplanmaması bir test midir yoksa reddediliş midir ? Bu durumdan sonra nasıl davranmalı. Oyun da tecrübeli arkadaşların yorumlarını bekliyorum herkes fikrini paylaşabilir.
Epavarman

Erkek olmanın zorlu yolu – Yürüme korkusu nasıl yenilir?

Bu yazı asktrp’de yürüme korkusu (approach anxiety) yaşayan birine cevap olarak başladı.

Karakter

Kırmızı hapa yeni başlayan erkeklerin yanlış anladığı şeyleden biri, kendi CPDlerini inşaa etme tavsiyemizin sadece yüksek CPD’nin faydaları ile alakalı olduğu. Yani birçok yeni başlayan bizim burada, kızlar şişen kaslarını ve parlak yeni arabalarını görerek artan CPDlerini takdir edecek diye, Mia Khalifa’ya attırmak veya saatlerce Netflix izlemek yerine ağırlık kaldırma ve çok çalışma öğrettiğimizi sanıyor.

Hepsi bu kadar değil. Bunları öğretiyoruz zira bu karakterinizi de inşaa eder. Karakteri olmayan bir erkek oğlan çocuğudur. Yeterince acı çekerek tam pişmediği, hayatını disiplin altına almadığı ve yeteri sayıda korkusuyla yüzleşmediği için kendine daha erkek diyemeyecek bir oğlan çocuğu. Bu ‘çocuk’ hayatında ‘anlam’ olmaması gerçeğiyle yüzleşmemek için, her geçen gün vurucu etkisi azalan kısa süreli zevkler peşinde koşarak kendini uyuşturan bir boşgezendir.

Bir erkek ve bir “oğlan çocuğunun” kadına yürüdüğünde farklı tepkiler almasının nedeni budur.

Çözüm :

Ağırlık kaldırın. CPD’nizi arttırın. Kırmızı hap kavramlarını içselleştirin. Olmakta olduğunuz ve henüz olduğunuz erkeğin farkında olun.

Kolay ve zevkli yolu seçmek yerine zor yolu seçtiğiniz zaman verdiğiniz tüm kararların sonucunda sadece CPDsi yüksek bir erkek değil, karakter sahibi bir erkek de olacaksınız.

Karakter, diğer tüm özelliklerinizin üzerinde yükseldiği temeldir. Burada çokça bahsettiğimiz iyi bir çerçeve, karakterin bir parçasıdır. Bolluk zihniyetini bu karakter içinde bulursunuz.

Gerçekleştirme

Çevrenize baktığınızda, çoğunlukla sıska ya da şişman, kadınları donlarının içinde ıslatma kavramından habersiz erkekler göreceksiniz. Sizin ağırlık altında kıçınız yırtılırken ve spor salonunda canınız çıkarken, siz bağımlılıklarınızı hayatınızdan atıp akademik ya da profesyonel hayatınızda yükselmek için deli gibi çalışırken, büyük insanların yazdıklarını okuyup korkularınızla yüzleşirken, rakiplerinizin hayatlarını League of Legends oynayarak ve Netflix izleyerek geçirmeyi seçtiğinin farkına varın. Onlar Oyunu bıraktılar ama siz çok kimsenin olmadığı bir şey oldunuz. Erkek oldunuz.

Eğer bunları yapmıyorsanız, kadınlara yürürken içinizden bir şey direnç gösteriyordur. Derinlerde o kızı almaya hakkınız olmadığını biliyorsunuz. Vücudunuz biliyor, beyniniz biliyor.

Hala erkek değilseniz ona yürümeyin, kızın size diyeceği, daha oğlan çocuğu olduğunuzdur. Geçen yılkı en büyük başarısı Diomand elo (LoL) kazanmak ve Stranger Things bölümlerini bir oturuşta izlemek olan bir oğlan çocuğunda ne gibi bir özellik olabilir ki?

Son Düşünceler

Zor yolu seçin ve bir dahaki sefer kız size IOI (Indication of Interest – İlgi Göstergesi) verdiğinde o kızla başedebilecek kapasitede olduğunuzu bilin. 200 kilo deadlift kaldıran adamsınız, 55 kiloluk aptal bir küçük kızla mı başa çıkamayacaksınız?

Sonuçta o kız, sizden başka herkesi kandırmayı başaran genç şıllığın teki. Siz onun sırrını biliyorsunuz. Rollo size onun dominant erkeklere olan hayranlığını, dr_warlock etkileşimde hissetmek istediği duyguları ve GayLubeOil ise kıçına şaplak atmanın tekniklerini öğretti.

İçinde bulunduğunuz ortamla ilgili bir şey söyleyin. Eğer IOI verdi ise size pozitif tepki verecektir. Kızı biraz tanıyın ve olayı kapatın. Bu kadar.

Çeviri : The Hard Path to becoming a Man – How to get through Approach Anxiety

Flörtöz hatun: Dereyi görmeden paçayı sıvamak

Bugün size çok tehlikeli bir kadın türünden bahsedicem (sanki tehlikesiz olanı varmış gibi). Flörtöz hatun.

Kadınların doğal tabak çeviriciler daha önce burada bahsedilmişti. Lakin bu tabakla ilgili şöyle bir ayrıntı var. Kadınlar ne kadar yedek kulübesinde adam tutmayı sevse de her zaman takımın yıldız oyuncusunu bilirler, yani bir tabak mutlaka diğerlerine göre fazla ilgi görür.

Lakin bu flörtöz hatun dediğimiz model, tüm tabaklara eşit ilgi gösterir ve tabii ki tahmin edeceğiniz üzere hepsi de kendini özel sanır. Ancak kızımızın esas amacı ilgi çekmektir. Siz olayı ciddiye bindirmek yani yatağa götürmek istediğiniz anda arkadaş kartını çekerek sizi mahcup etmeye ve aldığı ilgiyle egosunu depolayıp kaçmaya başlar.

Erkeği burada tuzağa düşüren durum ise yürüme davetiyesi denilen sinyallerin kız tarafından dağıtıldığını görünce hemen harekete geçmesi, yani kızın ilgi toplamak için flörtü kolaylaştıran hareketlerini kendine özel sanmasıdır.

“İyi de hani yürümek erkeğin göreviydi?”

Evet hala bu görevimiz var (zaten hep vardı) ama sinyal aldık diye hepsi aslında sonuca gidecek anlamına gelmiyor. Dereyi görmeden neden paçalar sıvanmaz, ufak bir saha raporuyla örnek vereyim.

Bir Avrupa ülkesinde Güney Amerika kökenli bir hatunla tanıştım. 21 yaşında, esmer tatlı bir şey. Hatta kedi canını onun. En baştaki nerden geldin nereye gittin muhabbetinden sonra tanıştığıma memnun oldum deyip dışarı gezmeye çıktım (ara not: yeni tanışılan hatunla ilk 4-5 dklık konuşma sonrası amele sümüğü gibi yapışmadan ve kesinlikle numarasını alıp uzamak başarının başlangıcıdır, ama ben nasıl olsa otelde tekrar denk gelirim diye numara almamıştım).

Akşam üstü otele döndüğümde kız aşırı istekli bir vücut diliyle (dokunma ve pişmiş kelle gibi sırıtma vb.) bir yerlere gidip içmeyi teklif etti, “alkol kullanmıyorum ama sana eşlik edebilirim” diye kabul ettim. Zaten kafamda bu yazının da konusu olan mesele vardı, bu hareketler bana mı yoksa herkese mi diye merak ediyordum. Sosyal deney gözüyle bakınca acaba kız ne diyecek stresi de kayboluyor, böylelikle karşı tarafa yokluk içindeki beta izlenimi de verme ihtimalini düşürmüş oluyorsunuz kanımca.

Neyse bir yere vardık, oturduk sohbete. Ben de ilk görüşmelerin kuralına uygun olarak yüzde 70 dinleyip (ve yönlendirici sorularla kızı konuşturup) yüzde 30 oranında ufak esprilerle ortamı ısıtıyorum. Aramızda yaş farkı da olduğu için amused mastery uygulamaya da çalışıyorum, kızın bozuk ingilizcesi üzerinden ufak ufak dalga geçiyorum. Tabii hatun sürekli kakara kikiri konuşup durdu.

Bu arada, ben bizim kızlara çok konuşuyor derdim ama bu Güney Amerikalı kızlar acayip çenesiz. İstemeseniz de konuşmanın çoğunu onlar yapıyor zaten, dırdırdır susmak bilmedi amk anadan kıza nesil bunlar herhalde.

Gece gayet güzel devam ederken şüphelerimi doğrulayan hareketler kızdan gelmeye başladı.

İlk olarak bana Fas’ta tanıştığı birinden bahsetti. Eleman buna bir yandan mesaj atıyor, sonra görüntülü konuşma falan yaptılar. “Çok sevdiğim bir ‘arkadaşım’, her gün konuşuruz böyle” dedi. “Ne zaman tanıştınız?” dedim, bir hafta olmuş. Eh daha gündüz tanıştığı adama kakara kikiri yapan bir hafta önce tanıştığıyla bu kadar samimi olmuş çok mu? Benim yanımda başka erkekle konuşması zaten faul de bu hareketler aynı zamanda onun iflah olmaz bir ilgi fahişesi olduğunun kanıtıydı.

Beş dakika sonra ikinci bomba geldi. Bu kez de Norveç’te tanıştığı ve görür görmez aşık olduğu bir elemandan bahsetti, yanak yanağa fotolarını beraber seyrettik. Gittiğinde hep elemanın evinde kalıyormuş ve onu “arkadaş olarak” çok seviyormuş. Bak hem ilk görüşte aşk hem arkadaş. Vay amk!

Fakat kız durmuyordu, kız adeta Messi çıktı beyler ve üçüncü golü de atıp hattrick yaptı. Biz bardan çıktıktan sonra bu sefer de yarın yine çok sevdiği bir “arkadaşıyla” (tabii ki tinder’dan tanışalı iki üç hafta olmuş) bizim bulunduğumuz şehirde yarın akşam yemeğine gideceğini ve kıyafet seçmekte kararsız olduğunu söyledi. Arkadaşıyla yemeğe gidecek, sanki hayatının aşkıyla buluşacak gibi kıyafet seçiyor, düşün artık.

Çok geçmeden dördüncü bomba da geldi. Zaten ben artık yürümeyi falan bıraktım kızın performansını ayakta alkışlıyorum ve kırmızı hap gözlemi yapıp ibret alma peşindeyim. Yolda gelirken tinder üzerinden biriyle yazışıp ondan da gitmeden buluşma sözü aldı. Tabii yazışırken yine suratta sırıtma, arada bana ne yazayım diye soruyor.

Kızımızın performansı ibretlikti, bu artık tabak çevirmekten de öte bir şeydi, adeta bir resitaldi. Hani tabak çevirmenin Oscar’ı olsa altın tabak bu kızımıza giderdi bence. Dikkat ederseniz hepsiyle de can ciğer kuzu sarması ama hepsiyle de “arkadaş”. Ama ben durumun farkında değilmiş gibi emin olduğum şeyi ona söyletmek istedim ve sordum.

Ben: Hımm peki aralarında hoşlandığın var mı? Belki sevgilin olur.

Kız: Sevgili istemiyorum. Bir erkeğe ayıracak vaktim yok.

Ben: Bu kadar arkadaş niye o zaman?

Kız: Aslında yeni insanlarla tanışmayı ve arkadaş edinmeyi seviyorum. Faydası oluyor. Mesela Norveç’teki arkadaşım oradayken bana para harcatmadı, çok yardımcı oldu. Ya da mesela sen iyi İngilizce biliyorsun, ileride bir çevirim olsa sana danışabilirim.

Ben: Ebenin amı artık!

Tabii ki böyle demedim, Çocuklar Duymasın’daki psikolog Sinan Bey gibi anlıyorum deyip kapattım konuyu.

Vay arkadaş, bu kız milletinde hiç utanma kalmamış. Eskiden bizi çaktırmadan meriç yaparlardı, şimdi alenen söylüyorlar!

Diyeceksiniz ki “Bu kız birilerine mutlaka veriyor, onlar nasıl yapmış? Senin beceriksizliğin.”

Kısmen doğru. Şunu kere diyeyim ki bu kızdan zaten uzun ilişki malzemesi olmaz. Fakbadi bile olmaz, en fazla tek gecelik. Ancak bu olay da tamamen değilse de büyük ölçüde tiple alakalı. Yani bu anlattığım tarzda kızların zamanında kaslı ve uzun boylu, yakışıklı elemanlarla yükselen hipergamisini tatmin edemiyorsanız, büyük ihtimalle elleriniz boş dönersiniz (ya da dolu mu deseydim ehehe).

Dolayısıyla böyle aşırı flörtöz ve başta sinyal verdiği halde sürekli arkadaşlığın anlam ve önemini vurgulayan kızlar meriç kadrosunu boş bırakmak istemiyordur, tipten işi götürmüyorsanız pek uğraşmaya değmez. Rollo Tomassi’nin de dediği gibi sizinle seksi erteleyen kızdan bir cacık olmaz. Etrafta gördüğü herkese gülücükler dağıtan, aşırı enerjik hatun modeli genelde bunu ilgi toplamak için yapar, ilk buluşmadan sonra ciddi bir fiziksel yakınlaşma yoksa next deyip devam edin. Hatta böyle bir durumda kızın gösterdiği sahte ilgiye rağmen gittiğinizi görmesi, onda sizin elde edilmesi zor bir adam olduğunuz izlenimini bile yaratabilir. Yoksa kaldığınız her saniye aleyhinize işler, sizi mericin önde bayrak taşıyanı yapmadan da bırakmaz.

Sözlerimi Emel Sayın hanımefendinin güzel bir şarkısıyla bitirmek istiyorum:

Onda bunda şundadır,

Şunda bunda ondadır,

Mavi boncuk kimdeyse,

Benim gönlüm ondadır…