Başarısızlığı Göze Al

Bu sitede olmanızın ve kendinizi daha önce hayal bile edemeyeceğiniz şekillerde geliştirmenizin sebebi, kadınlar konusunda istediklerinizi almaktaki yenilginiz.

Bu siteye gelmeden önceki kendinizi dinleyin:

“Ah, kadınlar konusunda nasıl da başarısız oldum! Ah keşke ne yapacağımı bilseydim! Keşke çekiciliğin, aşkın ve kadınların sırlarını bilseydim!”

Ve sonuçta burada, hiç olmadığı kadar çok bilgiyle doluyorsunuz. Bu iyi bir şey.

Ama …

Kendinize başarısız olmak için izin veriyor musunuz? Yoksa bir buluşmada tam olarak nasıl davranacağınızı yazan yazıları arayıp duruyor musunuz? Kendi rahat alanınızın sınırlarını zorluyor musunuz yoksa baştan çıkarma sanatı materyalinin sayfalarını 435,473üncü kere okumakla mı meşgulsünüz?

Yenilgi, olgunlaşmanın gerekli bir parçasıdır. Başarısızlığı göze alın.

Her zaman değil tabii. Siz sürekli çakılıp yanan ve bunun neden olduğu hakkında en ufak bir fikri olmayan İyi Çocuk değilsiniz. Don Juan’lar yenilgilerle inşa edilirler, başarılarla değil.

Başarısız olduğunuz zaman, üzerinde çalışabileceğiniz şeyler üzerinde bilgi edinirsiniz. Çok mu cılızsınız? Buluşmalarınız çok mu sıkıcı geçiyor? Kişiliğiniz bir problem oluşturuyor mu? Eğlenmek ve zevk almak için kendinizi bırakabiliyor musunuz? Seks yapmaktan korkuyor musunuz? Sorun ne?

Bir başarısızlık size bu sitedeki her yazıyı okumaktan daha fazla bilgi öğretebilir. Başarısızlık size tüm Don Juan İncilinden daha fazla şey yardımcı olabilir.

Don Juan’a dönüşmek öyle birdenbire bir lamba yanmış gibi olmayacak. Bu bilgileri beyninize yığıp bir robota dönüşmeyin. Kaybetmeye ihtiyacınız var. Kaybetmek ZORUNDASINIZ. Yenilgi size her zaman daha fazla şey öğretecek zira yenilgi varsayıma dayalı olmayacak! Yenilgi sizin kafanızdaki ışıldayan ve kızdan kıza atlayan Don Juan fantezileri ile dolu olmayacak. Hayır, orada (her şeyi öğreneceğiniz tek gerçek yer olan) SAHADA olacaksınız ve KAYBEDECEKSİNİZ. Bu yenilgiler size nerelerde iyileştirme yapmaya ihtiyacınız olduğunu gösterecek.

“Ama Pook! Eğer başarısız olursam, kızı kaybederim!”

Ölen her aşk için bir yenisi doğar. Bu Doğa’nın Kuralıdır!

Kızlara değil KENDİNİZE ODAKLANIN. Kızı kaybetseniz ne olacak? Başka bir kız hızlıca onun yerini alacak. Eğer birinci kıza takılıp kalırsanız, ikinci kızla karşılaştığınızda daha kötü durumda olacaksınız. ŞİMDİ KAYBEDİN.

“Ama Pook! Daha önce yaşadığım acıyı hatırlıyorum. Bu bilgileri öğreniyorum ki o acıyı bir daha yaşamayayım.”

Size DAHA ACILI OLACAK şeyi söyleyeyim. Hiçbir aksiyona girmeden bilgi yığmanın dolambaçlı döngüsünde kapana kısılmak. Bu durumda, İyi Çocuk bile sizden daha iyi durumda zira en azından İyi Çocuk kaybetmeyi göze alıyor. Siz ise yenilgiyi göze alamıyorsunuz ve böylece gelişmiyorsunuz.

“Ama Pook! Bütün bu bilgilerin amacı başarısızlığı ENGELLEMEK değil mi?”

Bu yanlış, sitede uzun süredir bulunan birçok erkeğin kapana kısılmasının bir numaralı nedeni. Bilgi başarısızlığı yok edecek sanıyorlar. Amaç bu değil. Kaslarınızın gelişmesi için onların kaybetmesine (spor salonunda baskıya ve acıya maruz kalmasına) ve sonra da protein ve uyku ile eskisinden daha iyi şekilde inşaa edilmesine ihtiyacınız var. Aynı şekilde OLGUNLAŞMANIZ İÇİN gerçekten sahaya çıkıp kaybedip, bilgi ve geri besleme ile eskisinden daha olgun biri olacaksınız.

“Ama Pook! Neden başarısız olmayı hedefleyeyim ki?”

Başarısız olmayı hedeflemiyorsunuz. Başarısızlığı göze alıyorsunuz. Bir kızla başarısız olduğunuzda, BU SİZİN KENDİNİZLE İLGİLİ BİR FIRSATTIR.

Tekrar edeyim.

BAŞARISIZLIK BİR FIRSATTIR. Sonuçta kişisel gelişimin anahtarı risk almaktır.

Burada en çok yapılan 2. hata da, insanların sünger gibi emdikleri tüm bu bilgiler yüzünden BAŞARISIZ OLMAYA HAKLARI OLMADIĞINI düşünmeleri. Yani onlara göre eğer başarısız olurlarsa, Don Juan değiller.

Size şunu söylememe izin verin: Don Juan’lar forumlarda yaratılmazlar. Don Juan’lar sahalarda yaratılırlar. Size sahada ne olursa olsun, olanlar ne kadar kötü olurlarsa olsunlar, buraya gelin ve size yardım edelim. Artık İyi Çocuk günleriniz geride kaldı.

Ama kusurlar ancak onlara meydan okuyarak yok edilirler, onları saklayarak değil.

“Ama Pook! Dediğin şeyleri yaptım ve … çok başarılı oldum! Başarısız olup gelişeceğimi sanıyordum ama kahretsin, hayal edemeyeceğim kadar çok başarılı oldum! Başarısız olmayı dört gözle bekliyordum ki gelişeyim ama güzel kızlar yürümelerime sıcak davranıp benimle buluştular! Bu nasıl olabilir?”

Şimdi tüm bu şeyin ana amacını görebiliyorsun. “Reddedilmekten korkma” ya da “kız seni kaybediyor” diye yazan sayısız yazı olmasına rağmen siz başarısız olmaktan hala korkuyorsunuz. Başarısızlık aslında güzel bir şey zira sizin gelişmenizi sağlıyor. Başarıyı KAFADA CANLANDIRMAK iyidir ama başarısızlıktan da KORKMAYACAKSIN. Başarısızlığı bir hediye gibi kabul edeceksin zira başarısızlık senin gelişmeni sağlayacak. Bugün başarısız olmazsanız yarın başarısız olacaksınız. Bunu bir an önce aşmanız daha iyi.

Bu bir kazan – kazan durumu.

ŞİMDİ SAHAYA ÇIKIN VE KAYBETMEYİ GÖZE ALIN!

  • ••

Ben bu siteye geldim zira istediğim bir kadınla feci şekilde başarısız olmuştum. Geri dönüp Pook yıllarıma baktığımda, başarısız olduğum zamanların, kafamı toparlayıp gerçekten değiştiğim anlar olduğunu görebiliyorum.

Bir kadınla “başarısız” olmayı öğrenme deneyimine, başarıya giden uzun yolda bir tümseğe çevirmek, seminerlerden fırlama kulağa hoş gelebilecek sözlere benziyor. Ama risk almalısınız, zarı atmalısınız.

İyi Çocuklar “efendiler” zira başarısız olmak istemiyorlar. Yoksa neden kadın tavsiyesi dinlesinler? Neden kadınlara çikolatalar, hediyeler, çiçekler, şiirler, vs. versinler? Bunu gerçekten aşkın ruhu için yapmıyorlar (gerçi birçoğu gerçek birer kaybeden olduğu için bu sebeple de yapıyor). Birçoğu bunu olması gereken garantili yol bu diye yapıyorlar ki başarısız olmasınlar. Oyunu “emniyetli” ve “garantili” oynamak istiyorlar.

İyi Çocuk “seni öpebilir miyim?” diye sorar. Kadının “rahatsız hissetmesini” istemez. Eğer bu İyi Çocuk başarısızlığı göze alsaydı, eğilip kızı öperdi ve sormazdı. Ya tokat yerdi ya da hatun “Şükürler olsun! Ben de bu adamı homoseksüel sanmıştım!” diyecekti. İki senaryoda da sorun yok.

Bu sitedekilerin bazıları hala İyi Çocuk gibi davranıyorlar. Tek farkları artık erkek tavsiyesi dinlemeleri. Hayatınıza risk serpiştirmelisiniz.

Anti-Dump’ın dediği gibi, kalbinizi korumak istiyorsunuz. Ama bazıları başarısızlıktan o kadar çok korkuyorlar ki, hayatlarını etrafında bir KOZA ÖRÜYORLAR!

Tek tabancalara sesleniyorum. Siz kim olduğunuzu biliyorsunuz. Hayatınızda bir kadın olması için yeterince iyi olmadığınızı, doğru şeylere sahip olmadığınızı, doğru şeyleri yapmadığınızı, vs. düşünüyorsunuz. Ama bu doğru değil! Siz yalnız kurtlar rahat dünyanızda kalmayı tercih ediyorsunuz ama bunun için uzun vadede mutluluğunuzu kurban ediyorsunuz. HAYATINIZA BİR KADININ GİRMESİNE İZİN VERİN! Muhtemelen onun hayatına sizin düşündüğünüzden çok daha fazlasını katacaksınız, ve o da kesinlikle sizin hayatınızı zenginleştirecek!

Utangaç erkeklere sesleniyorum. Siz kim olduğunuzu biliyorsunuz. Başkaları ne der, kız ne düşünür, herkes ne söyler diye endişelenip duruyorsunuz. Ama gerçek şu ki birgün yanlışlıkla bir otobüsün önüne adım arsanız, bir iki güne hiç yaşamamış gibi unutulacaksınız. Kimse bir hatunu arzuladığınızı takmayacak. HAREKETE GEÇİN! BİR KERECİK OLSUN ARZUNUZU TAKİP EDİN!

SoSuave bağımlısı kalabalığa sesleniyorum. Siz kim olduğunuzu biliyorsunuz. Okuyorsunuz ve okuyorsunuz ve okuyorsunuz ve okuyorsunuz. Ama tek yaptığınız bilgisayar başında oturmak. Burada gördüğünüz bilgi sizin için yeni, üstünde düşünmeniz gereken bir bilgi. Ama bir kez sahaya çıkıp kadınlarla başarısız oldunuz mu, tüm bilgiler tamamen değişecekler. Adapte etmeniz gereken yeni bir felsefe olmaktan çıkıp, savaş planınızın ilavesi olacaklar. TEORİ dünyasından çıkın. SAHAYA ÇIKIN. Zaten tüm piliçler de sahadalar. Teori dünyasında bulabileceğiniz tek hatun türü feministtir ve zaten siz de onları istemiyorsunuz.

Bu siteye herkes bir problem ile geliyor. Bu site birçok derde deva oldu. Ama maalesef site birçok yeni problem de yarattı. Bunlardan biri de insanların yenilmekten korkmaları, özellikle de bu kadar değerli bilgiyi öğrendikten sonra. Bu bilgi varken başarısız olunamayacağını düşünüyorlar. Başarısız olmak eğlenceli olabilir ve hayata şevk katar. Başarısız olmayı göze alın!

Başarısızlık, metamorfozun tek yoludur.

Alıntı:

Bir şeyi denemeye devam edebilirsiniz ve ilk birkaç keresinde başarısız olsanız bile, sadece yere düşüp bir daha kalkıp denemeyi reddettiğinizde gerçekten “kaybedersiniz”.

Sizi sadece başarısızlıklar başarıya taşıyabilir.

Don Juan olmak dans etmek gibidir. Tüm adımları öğrenebilirsiniz. Ama sahneye çıkıp tepe taklak olmayı, kızın ayağına basmayı, vs. göze alıp bunlardan geçmezseniz, hiçbir zaman DANS edemezsiniz.

Bazı erkekler başarısızlıktan o kadar çok korkuyorlar ki, nasıl davranıp ne söyleyeceklerini ezberlemeye kalkıyorlar. Benim ise kafamdan tek geçen şey: EĞLENCE.

Bazı erkekler kızlara bakarlar ve “NEDEN?” diye ağlarlar. Ben ise kadınlara yaklaşırım ve “NEDEN OLMASIN?” derim.

Bu yazı Pook’un Kitabı (The Book of Pook) kitabından. Kitabın Türkçesini şurada bulabilirsiniz.

Zihin Okuma ve Gizli Ajanlık (O Ne Düşünüyor, Ne Yapıyor?)

Ayrılık veya reddedilme sonrası birçok insan, eski sevgilisinin ya da reddeden kadının davranışlarına ve sözlerine bakarak onun ne düşündüğünü ya da ne hissettiğini çıkarmaya çalışır. Bu, ayrılık veya reddedilme sonrasında yapabileceğiniz en zararlı şeylerden biri. Bunu neden yapmaya çalıştığınız anlaşılır bir şey ama enerjinizi bu şekilde heba etmek sizin 100% kazançtan (bu kişiyle bir deneme daha ya da daha iyisiyle yeni bir ilişki) mahrum kalmanıza neden olur. Terk edilme veya reddedilme sonrası hırs veya acı olarak size işkence eden enerjinizi kendinizi geliştirmeye ve sizi reddedene sırtınızı dönüp gitmeye harcamanız lazım.

Peki neden çeşitli şeylere bakarak malum şahsın ne düşündüğünü veya hissettiğini bilmeye çalışıyorsunuz? Neden muhtemelen hiçbir anlamı olmamasına rağmen en küçük işaretlerden bile büyük anlamlar çıkarmaya çalışıyorsunuz?

Bunun birkaç nedeni var. Bunun en önemli nedeni, zihninizin eski sevgilinize ya da oneitis şahsa yapışmak için en küçük bir fırsatı bile arıyor ve değerlendiriyor olması. Bu şekilde Facebook girişinize gelen bir Like ile, birdenbire malum şahsın size dönmek istediğini ya da sizden hoşlanmaya başladığını düşünebiliyorsunuz. Gerçekte sizin yayınladığınız bir şeyi beğenmekten öte bir şey yapmamış olmasına rağmen. Ya da tesadüfen ona süpermarkette rastlamayı, onun sizinle karşılaşmak için özellikle orada olduğu şeklinde değerlendirebiliyorsunuz.

Zihin okuma sizin olmasını istemediğiniz şeylerle ilgili de olabilir. Mesela, eski sevgilinizin sizinle olmamasını, onun şu an başka biri ile olduğu şeklinde değerlendirmeniz gibi. Bu, onun şu an biriyle zaman geçirdiğini ya da seks yaptığını düşünmeniz şeklinde olabilir.

Karşınızdakinin zihnini okuma isteği, yaptığınız okumalara bakarak geleceği tahmin etme isteğiniz ile iç içe geçer. Ama sizin yapmanız gereken eldeki somut veriye bakıp, bunun şu anki durumla ilgili size ne anlattığını değerlendirmek ve bu değerlendirmeyi kendinizi geliştirmek için nasıl kullanabileceğinizi düşünmektir. Bunun harici her şey anlamsız olduğu gibi, eğer zihin okumaya çalışırsanız 90% sizin amacınıza zarar verecek şekilde hareket edersiniz.

Zihin okuma eğilimi beta oyununun gerek duyduğu bir şeydir. Beta oyunu “seni reddetse de terk etse de peşinde koş, iknaya çalış ya da yörüngesinde arkadaş ol” stratejisi izler ve şu varsayımda bulunur: “Eğer siz yeterince peşinde koşarsanız, size evet der.” İşte bu “eveti” alma hayaliniz sizi her şeyi okumaya iter.

Eğer reddedilme veya terk edilme durumunda yüzünüze kapanan kapıya sırtınızı döner giderseniz, zihin okumalarına düşme ihtiyacınız azalır ve bu okumalara göre hareket etmeyeceğiniz için zihin okumalardan zarar da görmezsiniz. Malum şahısı NEXTlediğiniz ve o sizi arayana kadar irtibata geçmeyeceğiniz ve sizinle irtibata geçerse neler yapacağınız belli olduğu için zihin okumalarının size verebileceği zarar asgari olacak.

Buna rağmen zihin okumaya çalışmanın kendisi zararlı bir aktivite. Bunu nasıl durdurabileceğinizi bilmeniz gerekli. Özellikle ayrılık sürecinin en kötü aşaması, her şeyden bir anlam çıkarmaya çalışma aşamasıdır. İlk bilmeniz gereken şey, ayrılığın hemen ardından buna engel olmanız mümkün değil. Bu nedenle kendinize engel olmaya çalışmayın. Yapamazsınız. Bırakın zihniniz her şeyden bir anlam çıkarsın. Fanteziler içinde kaybolmayın ama beyninize acı çekmesi ve bunların neden böyle olduğunu anlaması için zaman verin.

Fakat ayrılıktan 3 – 4 hafta sonrasından itibaren buna son vermeye başlamalısınız. Bunun için de kendinize odaklanmanız lazım. Kendinizi işinize, sevdiklerinize, amacınıza ve başarmak istediğiniz şeylere verin.

İletişimi kesin. NEXTleyin. Malum şahsı görmediğiniz, onu sosyal medyada takip etmediğiniz, onunla konuşmadığınız sürece onun yaptıklarından anlam çıkarmanız da mümkün değil.

Gizli Ajan (Malum Şahsı Stalklamak)

Birçok insan ayrılık veya reddedilme sonrasında gizli ajana dönüşüp eski sevgilisini ya da hedefteki bir tanesini sosyal medyada sürekli takip ediyor. Başka bir deyişle, ayrılık veya reddedilme sonrası malum şahsın nerede ne yaptığını bilmek isteyen, Facebook’unda ya da Instagramında neler olduğunu, kimler tarafından takip edildiğini takip edenler çok. Bu, ayrılık veya reddedilme sonrası yapabileceğiniz en zararlı ve size en acı verecek şeylerden biri.

Stalklamak, zihin okumanın bir çeşididir. Malum şahsı sosyal medyadan takip etmeniz çok zararlı zira sosyal medya insanların hayatlarının ne kadar mükemmel olduğunu göstermek için birbirleriyle yarıştıkları bir mecra. Bir insanın sosyal medyadan yansıyan hayatı ile gerçek hayatında olanlar birbirleri ile bağlantılı olmayabilir. Sosyal medyaya gidip ekledikleri fotoğraflara, yeni insanlara ve yazdıkları yorumlara bakıp durursanız, malum şahsın yansıttığı ve gerçeği birebir yansıtmayan bu dünyadan onun yeni birini bulduğu, sizden ayrıldığı / size evet demediği için çok mutlu olduğu, sizi asla düşünmediği gibi sonuçlar çıkarabilirsiniz.

Bazı insanlar, eski sevgililerinin sosyal medya hesaplarını stalkladıklarında anlık bir mutluluk ve rahatlama hissederler. Örneğin eski sevgilisinin instagramında evde kedisiyle otururken çekilmiş fotoğrafını görüp “neyse, dışarıda biriyle değil evinde şu an” gibi bir rahatlama hissederler. Ama bu geçici bir rahatlama zira aslına bakarsanız bir fotoğraftan eski sevgilinin ne yaptığını kestiremezsiniz. Bu nedenle kaygı seviyeniz bir süre azalsa da sonra bu gerçeğin çökmesi ile yeniden artar.

Asıl problem şu: Siz eski sevgilinizin sosyal medya hesabını takip ederek ve onun yaptıklarından yola çıkarak rahatlayıp, strese girerek mutluluğunuzu ve ruh halinizi eski sevgilinizin eline bırakıyorsunuz. Eski sevgilinizi her stalkladığınızda ya kaygı seviyeniz yukarı çıkıyor ya da önce bir miktar rahatlayıp sonra yeniden eski haline geliyor.

Eski sevgilinizi ya da sizi reddeden kişiyi stalklamayın. Özellikle gerçek hayatta takip ediyorsanız hemen bırakın ama sosyal medyada da takip etmeyin. Sürekli sosyal medyasını kontrol etmeyin. Malum şahsı takip etmek, onun kiminle ve nerede olduğunu anlamaya çalışmak, onun hareketlerinden zihnini okumaya çalışmak sizin mutluluğunuzu onun eline bırakır ve zaten onun lehine olan güç dengesinde sizi daha da zayıflatır.

Diğer bir gözlemim de bu stalklamaların malum şahsa olan bağımlılığı arttırması. Olay bira alkolik olup alkolü bırakmaya benziyor. Neden bağımlı olduğunuzu bulup bu muhtaçlığı düzeltmelisiniz ama nedeni ne olursa olsun tedavi süreci aynı: TAMAMEN uzak duracaksınız. Bir bira içeyim ne olacak demeyeceksiniz.

Sosyal medyada stalklamamak için yapabileceğiniz en iyi şey, bir süre sosyal medyadan uzak durmanız. Bir iki ay sosyal medyadan uzak durursanız hiçbir şey kaçırmazsınız.Eğer malum şahsı başkalarının hesabında görüyorsanız (örneğin ortak arkadaşlar), sosyal medyadan tamamen uzak durmanız en sağlıklısı.

Malum şahsın sosyal medya hesaplarını takip etmeyi de bırakabilirsiniz (ama onu engellemeyin).

Şunu unutmayın: İletişimi Kes Süreci öncelikle sizin ayrılığı atlatmanız, yaralarınızı sarmanız, kendi kendine yeten ve kendi başınıza mutlu bir insan olmanız ve kendinizi eski sevgilinizden ve onunla olan güç dengenizden uzaklaştırarak kendinize odaklanmanız için var. NEXT de aynı şekilde. Birinci amaç sizin iyileşmeniz, daha iyi olmanız vs. için gerekli enerji ve zamanı bu insana yatırmamak.

Bakın bu konu ÇOK ÖNEMLİ. Çoğu insan unutamadığı için stalkladığını sanıyor. Oysa stalkladığı için unutamıyor! Hisleriniz ile davranışlarınız birbirleri ile örtüşmek zorunda. Eğer unutmuş bir adam gibi stalklamayı bırakırsanız, hisleriniz bir iki haftaya UNUTMAYA başlayacaktır!  Siz stalklamaya devam ederseniz, hisleriniz de daha beter unutamıyorum moduna girecek.

Fizyolojiniz ile duygularınız örtüşmek zorundalar! İlişki Sihirbazı Kitabındaki en önemli kavramlardan biri bu:

Beyniniz, belli bir duyguyu güçlü şekilde hissetmek için davranışlarınızın, düşüncelerinizin ve duygularınızın birbirleriyle örtüşmesine şiddetle ihtiyaç duyar. Örtüşme olmadan, duygular tam değillerdir.

Bir duyguyu zayıflatmanın yolu, ne kadar zor olursa olsun bilinçli bir şekilde, o duyguyla örtüşmeyen şeyler yapmaktır.

Eğer depresif iseniz, beyniniz davranışlarınızı, düşüncelerinizi ve fizyolojinizi bununla örtüştürmek ister. Depresif olmayla örtüşen şeyler, acılı müzikler dinlemek ve filmler izlemek, omuzlarınızı çökertmek, başını öne eğmek, fazlaca hareket etmemek gibi davranışlardır.

Depresif olduğunuzda bununla ÖRTÜŞMEYEN şekilde hareket ettiğinizde ne olacağını tahmin edebiliyor musunuz?

Özgüven = Fizyoloji ve Örtüme – İlişki Sihirbazı: Kadınlarla Başarının Sırları

Örtüşmenin gücünü kendiniz görün. Dışarı çıkın, arkadaşlarınızla buluşun, sanki unutmuş gibi stalklamayı, hareketlerini analiz etmeyi bırakın, vs. Sandığınızdan daha kısa sürede iyileşeceksiniz.

Bunu 2 – 3 senedir böyle dibe batıp da yapanları gördükten sonra şunu anladım: Bu şekilde güçsüz ve muhtaç düşmek, kendi kendine kağıt ile sürekli kesmeye benziyor. Her bir kesik o kadar önemsiz ki, bu kesiği attığınızın farkına varmıyorsunuz. Ama yeterince kesik sizi kan kaybından yere seriyor. Aslında önceki kesikler sürekli iyileşiyor ama siz kendinizi kesmeye devam ettiğinizden sürekli kan kaybedip yerden kalkamıyorsunuz. Ama 2 senedir yerde olsanız da kendinizi kesmeyi bıraktıktan 1 – 2 ay sonra, yaralarınız sürekli iyileştiği için, iyileşip ayağa kalkıyorsunuz!

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Patreon yayınlarımıza da göz atmayı unutmayın.

 

Askere Eziyet?

Bir okuyucu Erkek Shit Testi yazısında sormuş:

Mahmut abi şu an Twitter’da #AskereEziyet diye bir hashtag var. Videodaki eleman bir kafayı koysa o tırreği gömer gibi. Videoların devamında ise tam rezillik var. Bu arkadaşın otizm veya başka rahatsızlıktan muzdarip olduğunu düşünüyorum çünkü böyle bir durumda disko(disiplin koğuşu) dahil her şey göze alınır. Eğer tepki verse shit test kıvamında olur ama burada zorbalık var bence.

Video şu:

Soran arkadaş askere gitmemiş galiba. O “tirreği” dediği çocuk çavuş ayrıca dede. Kafayı zor koyarsın. Ayrıca emir veriyor sike sike çöküp kalkacak. Olay standart askerlik zorbası dedenin toruna ritüel eziyeti. Bunlara karşı hafif dik kafalı bir şekilde emre uyarak hareket et, duygusal olarak kırılıp dökülme, 2 – 3 haftaya “yarrağıııım” muhabbeti yapıp kanka olursun. Sonra yeni gelenlere beraber “eziyet” edersin. Videodaki torun çok kötü idare etmiyor aslında. İyi idare ediyor da diyebilirsin. Çocuk tip olarak okumuş tipli, böyle bir iki zorbanın dikkatini mutlaka çekecektir. Onlar da bu elemanı böyle test edeceklerdir. Duygusal tepki verme, bu tip zorbalar peşini bırakır. Peşini bırakmazlarsa 1 – 2 aya sen de askeriyede yerini edindin mi (örneğin kısa dönemsin diyelim çavuş oldun mu) çok üstüne geliyorsa dalarsın.

Hoş bir şey mi? Hayır. Ama hayatta çok daha beter zorbalar var ve askerlikteki bu tür zorbalıklara duygusal olarak yıkılmadan dayanmak adamın karakterini güçlendirir. Tabii abartılmadığı sürece. Burada ben abartı bir şey göremiyorum.

Toplum acayip feminenleşiyor. Bu tür şeylere kadın gözüyle bakmaya başladık. Bunlar hoş şeyler değil ama erkekliğe geçiş ritüellerinin bir parçası. Okulları, askeriyeyi vs. böyle ritüellerden arındırıp sterilize ederseniz ne olacak biliyor musunuz? Birçok erkeğin daha da kız gibi yetiştirilmesini sağlayacaksınız.

Hayatta bunlardan bin kat beter tiranlar var arkadaşlar. Bunlar ufacık tiranlar. Bunlarla fiziksek olarak başedemezseniz bile duygusal başetmeyi öğrenirseniz, daha büyüklerle de baş edersiniz.

Bu olaya tepkiyi bir tek ben mi abartı buluyorum?

Anti Dump’ın Makinesi

Anti Dump’ın Makinesi – Temel Bir Kırmızı Hap Metnine Giriş

Anti Dump Makinesi (“Anti-Dump’s Machine”), SoSuave forumundaki meşhur yazarlardan Anti-Dump’ın (AD) yazılarına Pook’un (evet Pook’un Kitabı Pook‘un) 10 yazı şeklinde yazdığı ve 2003 yılında yayınlanan yorumlarıdır.

Anti Dump Makinesi (ADM), özelleşmiş bir kadın – erkek ilişkileri stratejidir. Özelleştiği alan ise oldukça titiz bir şekilde İLGİ SEVİYESİ YÜKSEK kız ile ilişkiye girmektir. Metin, Anti-Dump’ın yazısına Pook’un yorumları ve diğer bazı SoSuave kullanıcıları ile diyalog şeklindedir.

ADM herkes için değil. Ben (Mahmut Abi) örneğin bu sitede (erkekadam.org) ilgi seviyesi çok yüksek olmayan hatunları kendi hallerine bırakıp onlarla ne zaman gelirlerse o zaman birlikte olmanızı tavsiye ediyorum. Fakat eğer sadece uzun süreli ilişki ya da sağlam ilişki arıyorsanız, ADM sizin çok işinize yarayacaktır. ADM bu konuda oldukça radikal yani 100% takip etmeyebilirsiniz ama bahsettiği prensipleri özellikle de ilgi seviyesi yüksek kızları bulup düşük olanlardan ayırma konusundaki bilgileri her erkek bilmeli. Aslına bakarsanız kız arkadaş aramıyorsanız bile ADM kullanarak en optimum hayatı yaşayabilirsiniz: Eğer hayatınızda bir kadın (kadınlar) yoksa kendi işinize bakarsınız, varsa bunlar YÜKSEK İLGİLİ olduklarından onlara olabilecek en az zamanı ayırıp, en düşük drama ile yine başka şeylere odaklanabilirsiniz.

ADM’nin temeli şöyle özetlenebilir:

Aptallar! Siz başarıyı İLGİLİ KADINLARA sahip olmak şeklinde değil de kadınlara sahip olmak diye tanımlıyorsunuz. Bu “Başarı = Kadınlarla birlikte olmak” ve “Başarısızlık = Yalnız olmak” şeklinde ak – kara bir dünya değil. Hayır! “Başarı = Size (YETERİNCE) İLGİSİ OLMAYAN bir kadına bağlanmamaktır.” ve “Başarısızlık = Size (YETERİNCE) İLGİSİ OLMAYAN bir kadına bağlanmaktır.” Mutsuz bir evliliğe sahip olmak, bekar olmaktan kötüdür.

Anti-Dump makinesi sizi sekse yönlendiren, size başkalarına gösterip “bakın benim de kız arkadaşım var” demek üzere göstermelik kız arkadaş bulan bir sistem değil. Yıllardır bu sitedeyim ve Anti Dump Makinesi, benim bildiklerim içinde AŞKA yönlendiren tek sistemdir.

Sadece Anti-Dump makinesi ile istediğinizi elde edemezsiniz. Hala kendinizi yeniden inşaa etmeniz ve kendinize bir yaşam yaratmanız gerekli. Anti-Dump Makinesi, kendinize İLGİLİ bir hatun bulup onunla Uzun Süreli İlişki yaşamanız için iyi bir sistemdir.

Bu son üç paragraf, ADM’nin neden temel bir kırmızı hap metni olduğunu çok iyi anlatıyor. Zira en saf haliyle kırmızı hapın amacı size bir kadın bulmak değil, sizi ilgisi yetersiz / motivasyonu size olan arzu olmayan hatunlarla ilişkiden korumaktır. Bunun için başından ilgisi yeterli bir kadın seçmeniz gereklidir ama ilgi yeterliliği için erkeğin de arzu uyandıracak bir erkek olması lazım. ADM erkeğin daha arzulanır olması konusuna girmiyor. Daha çok erkeğin bu konuda çalıştığını varsayıp, kadının ilgisini test edip, ilgili kadın ile ilgisiz kadını ayırmayı öğretiyor.

Anti-Dump Makinesi Yazıları:

Birinci Bölüm : İlgi Seviyeleri

Ben kadınlar konusunda başarılıyım, zira hayatımda beni sevmeyen bir kadın yok.

Bu, negatif bir tutum değil. Daha çok sapla samanı birbirinden ayırma süreci. Ben, uygun olmayan kadınları ayırıp dışarı atıyorum. Peki uygun olmama kriteri nedir?

Düşük ilgi!

İkinci Bölüm : İlgi Seviyeleri Hakkında Daha Fazlası

Erkekler kadın değillerdir. Beyler, o eteklerinizi çıkarın.

Aranızda henüz bir şey olmadan karşı tarafın kendisinden hoşlanıp hoşlanmadığını düşünenler KADINLARDIR. Erkekler bir şekilde kadınlardan bu kötü alışkanlığı kaptılar.

Kızın sizden hoşlanıp hoşlanmadığı aklınızın ucundan geçmemeli. Kızdan telefon numarasını istemeden ÖNCE bunun hiçbir önemi yok. Önemli olan tek şey sizin onu İSTEMENİZ.

Üçüncü Bölüm : İlişki HAZIR ALINIR, Yaratılmaz.

Aşk mahkeme salonu değildir. Her kadın, İSTİKRARLI BİR ŞEKİLDE iyi davranış sergileyerek aksini ispatlayana kadar SİZE KARŞI İLGİSİZDİR.

Dördüncü Bölüm: Kadınların Zayıf Noktası Olan Aksiyona Öncelik Verin

Erkekler dünyaya hakimdirler. Kadınlar ise İLETİŞİMİN KRALLARIDIR. Ama aksiyon almak konusunda zayıftırlar.

İşin sırrı kadınlarla bir şeyler yapmaktır. Bu onların zayıf noktasıdır. Kadınlar bütün gün oturup muhabbet etmeyi tercih ederler. Bu konuda ustalardır. SİZ İSE EĞER KONUŞMADA USTA DEĞİLSENİZ KAZANAMAZSINIZ.

Ama siz bir şeyler yapmakta, aksiyonda ustasınız.

Beşinci Bölüm: Kadınlar ve Bilgi

Şunu eklemem gerek ki bir kadının sizinle seks yapıyor hatta EVLENİYOR olması, kadının sizden hoşlandığı anlamına gelmez.

Bakın, tüm gerçeklik sizin aptalın teki olduğunuzu söylediği halde neden İyi Çocuk olarak kaldınız? Egonuz yüzünden. Neden aynı hataları yapıp duruyorsunuz? Egonuz yüzünden. Alçakgönüllü erkek, kadınlar konusunda yenilmezdir.

Kadınlar bizi kandırmazlar. Kadınlar daha çok erkeklerin kendi kendilerini kandırmalarına yardım ederler.

Altıncı Bölüm: Hayatınızı Değiştirecek Üç Kelime

Eğer kıza telefon numaranızı veriyorsanız onun aramasını bekliyor olacaksınız. Ararsa arar, aramazsa aramaz diye umursamaz tavırlarla kendinizi kandırmayın. Saçmalık. Bu zaten PASİF bir yaklaşım. Kadınlar DİREKT yaklaşmadan hoşlanırlar. Eğer kendinize güveniyor olsanız bile kadına telefon numaranızı verirseniz kadın bunu PASİF bir yaklaşım olarak algılayacaktır ve telefon numarasını istemeye korktuğunuzu düşünecektir. Çok az erkek “telefon numaran nedir?”  diye açık açık sorar. Kadınların hoşuna giden budur. Bu baştan çıkarıcıdır. “Ara beni bebek” değil.

Yedinci Bölüm: Gizemli Olun

Bir erkeğin flört etmesine gerek yoktur. Romantik ilgisini karşısındakine “hissettirmesine” gerek yoktur. Neden? Zira kızı dışarı çıkaran erkektir. Erkeklerin bu konuda kafası karışmış durumda. Flört kadınlar içindir.

Bir kadına olan romantik ilginizi, onun telefon numarasını isteyerek “hissettirirsiniz”. Bu bir açıdan erkek “flörtüdür”.

Sekizinci Bölüm: Kadınlara Yürümek

Bir kıza isterdiğini vermezsiniz. SİZİN İSTEDİĞİNİZ ŞEYDEN HOŞLANAN BİR KIZ BULURSUNUZ. Sizin birinci teklifinizi kabul eden kıza daha sonra ne istediğini sorabilirsiniz.

Kadınlar bunları zerre umursamazlar. Tek istedikleri, arabaları karanlık ve ıssız bir yolda bozulduğunda güvenip bel bağlayabilecekleri bir erkektir. Ya da felaket kapıyı çaldığında DİNLEYECEK (konuşmayacak) bir erkek. Bir aksiyon adamı. Bir kaya. ORADA OLABİLECEK bir erkek.

Dokuzuncu Bölüm: Her zaman hazırlıklı olun

Kafanızda yapacak ilginç bir şeyler her zaman olsun. Bunlar kızla karşılaştıktan sonra planlamayın. Yanınızda kızın numarasını kaydetmek için kağıt kalem olsun (ya da cep telefonunuzu kullanın) … “Aşırı hazırlıklı olmak” diye bir şey yoktur.

Onuncu Bölüm: Buluşmalardan Sonra

Artık iş onda. Bu aşamada her şeyi KADIN yapmalı yoksa ilişki milişki olmayacak. Siz hayatınızın kontrolünü elinize alıyorsunuz. Artık kadınların insafına kalmayacaksınız.

Birçok kadın testi geçemeyecektir. Şunu unutma Pook, bu kadınlar senin için yeterince iyi olamadıkları için testi geçemezler.

Kalbinizi korumanın yolu budur.

Son Bölüm: Pook’un Son Sözü

Romantizm – Bir Ölüm İlanı

Romantizm, imanın bir şartıdır.

Neyle dolu olduğunu biliyoruz: ilk görüşte aşk, edepsizce flört etme, şahlanan çiftler, fantastik ziyafetler içeren diyaloglar, kemanlar ve flütler, muhteşem düğünler, mumlar, hatunun her parçasını garip bir sonsuzluğa çeviren ırzına geçilmiş şiirler, büyülü melodilerin çalındığı mutlu evler, 2.3 çocuk, 2.6 araba, 1.1 garaj ve 1.4 köpek.

Romantizmin şu ifadedir: talihsiz aşıklar. Romantizm kontrol edilebilir bir şey olarak görülmez. Daha çok boyun eğilmesi gereken bir şey olarak görülür. Bu talihsiz aşk olayı, kader mertebesine çıkarılır!

Ve bu inanç erkeklerin içini doldurur. Romantizm dolu bu erkekler, akılları bir karış havada dolanıp dururlar. Bazıları ise uçuruma düşerler (intiharın neden en yüksek oranda genç erkekler arasında görüldüğünü merak eden var mı?). Bazıları ise kendilerini romantizm ile o kadar doldururlar ki, onlara ne söylenirse söylensin, en keskin en acımasız gerçekler bile onların şişmiş, lastik kabuklarından seker gider. Bazıları yedikleri dolmanın farkına varırlar ve büyük bir öfke ve intikam ateşi ile önlerine gelen her kadınla yatarak intikam almaya çalışırlar. Ama geri kalan erkekler, bu zehiri tükürerek iyileşirler ve Erkek olurlar.

Ah, affet beni Hallmark![1] Eğer romantizmden şüphe edersem, kadınların öfkesini üzerine çekerim. Ama şunu bilin: ben aşk tanrısı ile savaşıyorum! Zafere giden yol, virüslülere gerçeklik iğnesini saplamaktan geçmez … ya patlayıp yıkılırlar ya da bu fantezi dünyasına daha sıkı sarılırlar. Bu nedenle en iyi yöntem, virüslülere bir ayna tutmak ve onların hastalıklarını görmelerini ve bu çürümüşlükten kendi kendilerine temizlenmelerini sağlamak.

Virus

Bu abartılmış romantizmin kökleri Rousseau’ya uzanır. Bastırılmış ve yasalarla kısıtlanmış boş bir duygusal merkez olarak gördüğü burjuva aşkından tiksinen Rousseau, bunun yerine daha tutkulu bir şey koymak istedi. Daha önce özellikle aristokrasi içinde tutku gerçeklik, şeref ve güç için vardı.

Rousseau’ya göre “bu tehlikeli bir şeydi”. “Bu başka bi rşey ile değiştirilmeliydi. İnsanı sadece içine çeken bir şeyle.” Bu nedenle: “Aşk bundan sonra ruh-kurtarıcı bir deneyim olacak!”

Peki Rousseau bu sonuca nasıl vardı? Kendi anlatışıyla çocukluğunda: “buyurucu bir mürebbiyenin önünde diz çökmek, onun emirlerine uymak, beni affetmesi için ona yalvarmak, benim için en zarif zevklerdi.” Yani Rousseau aşk içinde tamamen pasifti; kadın ilk adımı atmalıydı. Paglia[2] şöyle diyor: “Rousseau, erkeklerin kadınlar üzerinde egemen olduğu büyük varlık zincirine son verdi … Rousseau, Avrupalı erkek kimliğini feminenleştirdi” ve “ideal erkeğe kadınsı bir duyarlılık verdi.”

Rousseau’dan itibaren kültür artarak romantize edildi. Müzik “aşk” etrafında döner. En yüksek ciroya sahip filmler romantik “destan” tarzı filmlerdir: Rüzgar Gibi Geçti (Gone With The Wind) ve koskoca geminin batmasının filmin önceliği olan romantizme sadece arka plan sağladığı Titanik gibi. Abartılmış romantizm, dinleri harap etti; rahipler “bilgeliğin ve gerçekliğin” peşinde koşan savaşçılardan “aşkın hizmetkarlarına” dönüştüler (sonra da kilise sıraları neden kadınlarla dolu diye şaşıyorlar). Politikacılar ne kadar “sevgi” dolu olduklarını anlatmaya ve “sevilir” biri olmaya çalışıyorlar. Romantizm gözü dönmüş bir boğa gibi her yere saldırıyor!

Hastalık

Birçok kadın yaşam yolunda, abartılmış bir romantizmin hayalleri ile yürürler. Boğazlarına kadar aşırı beklentiler ile dolmuşlardır. Yüksek boşanma oranlarının nedeni ahlaki bir çöküş değil. Bu yüksek oranlar, tuhaf ve absürt bir romantizm dininin sonucu. Birçok açıdan romantizm bir DİŞİ DİNİ. “Yıl dönümleri” birer dini bayram. Yatak sunakları ve seks de kutsal dini ayinleri.

Kadınlara sırf eğlence olsun diye “romantizm … gerçek aşk … böyle şeyler yok” dedim. Ve kadınlar öfkeyle karşı çıkarak şaşırtmadılar. Ama beni şaşırtan bir şey de oldu. Bir kadın bana şunu söyledi: “Hiçbir zaman evlenmeyeceğim. Evlilik çok sıkıcı bir şeye benziyor.” Ben bu kadının romantizmin var olmadığı konusunda (ki bence romantizm var olan bir şey ama absürtlük seviyesinde yanlış uygulanan bir şey) benimle hem fikir olacağını düşünmüştüm. Ama romantizm yok deyince en ateşli şekilde karşı çıkan kadınlardan biri oldu.

Hemen hemen tüm genç kadınlar (en azından zamanı gelince) evlenmek istiyorlar. Bu kadın evlenmek istemiyordu ama yine de romantizmin EN İNANÇLI müritlerinden biriydi. Bu bir çelişki mi? Belki. Geçmişte herhangi bir çağda, bu kadının hayatı hor görülürdü. Ama bugünün dünyasında abartı-romantizm devrede. Bu “romantizm” olmasa, bu hatunun hayat boyu yaşayacağı evlilik dışı “romantizm” mümkün olamaz. Bir kadının sizin onu sevdiğinizi düşünmesini sağlarsanız, onun sizinle yatma ihtimalinin arttığı bilinen bir gerçek. AFC’lerin seks elde etmek için verdiği tüm o hediyeler ve “buluşmalar” bir çeşit neo-fuhuş; abartılmış romantizmin bir uygulamasından başka bir şey değil. Bu da, evlenmeye niyeti olmayan kadınların, neden romantizmin en inançlı müritleri olduğunu açıklıyor. Romantizm dini, onların tehlikeli ve pervasız davranışlarına hem dayanak oluyor hem de onları daha şirin gösteriyor.

İltihap

Aşk! Aşk! Aşk! Aşk Doğa’nın sunduğu bir uyuşturucu. Birçoklarının bağımlısı olduğu ve hayatlarının bazı dönemlerinde sürekli “aşk” hissetme ihtiyacı duydukları bir uyuşturucu.

Bir İyi Çocuk, bu yazıya karşı çıkıyor gibi.

Beyler, bu iyi çocuğu boşverin. Kadınların bu romantize edilmiş yolu izlemesi demek, aşığın YANINDA OLMASININ değil aşığı KOVALAMANIN odakta olması demek. Kadınlar için zor elde edilir olmanın ve rekabetin bu kadar iyi çalışmasına şaşmamalı. Bir kadının istediğini elde edince hemen yeni bir şey aramasına şaşmamalı.

Bir erkek ne kadar zorsa, kadın o kadar “romantik” oluyor. Bu özellikle de güzel kadınlar için böyle. Güzelliğin laneti (bu lanet Don Juanlar için de geçerli), biriyle bağlılığa adım atarken aslında daha iyisini kaçırıyor olma korkusudur. Bir erkek güzel kadın için elde edilmesi ve tutulması zor bir erkek olursa, bu kadının romantizmini ateşler. Unutmayın, AFC anlamında bu kadınla romantik olmaya çalışan tonlarca erkek var. Hatun hem ona sahip olmakta zorluk yaşamalı hem de ona sahip olmalı.

İyi Çocuk “Pook, tartışmamız gereken bir konu var!” diye bağırdı.

Sen git kız arkadaşınla ona olan “aşkını” konuş İyi Çocuk! Her neyse, nerde kalmıştık?

İyi Çocukların kucakladığı romantizmi biliyoruz. AFC’nin tanımı zaten kadın gibi seven erkektir. Ama Don Juan’lar da romantizm hastalığına yakalanabilirler.

“Bu site beni çok seçici yaptı!”

Sorun seçici olmak değil. Sorun idealizm. Güzel kadınlar gibi Don Juan’larda bir hatunu elde edince, onunla “bağlanıyorlarmış” gibi hisseder. Tek istediğinizin sizi seven, eli yüzü düzgün bir kız olduğu İyi Çocuk günlerinizi hatırlayın. Şimdi ise Truvalı Helen’i istiyorsunuz. Ne kadar da yol katettik.

İyi Çocuk, pastoral sahneye atladı. “Daha fazla bekleyemem Mösyö Pook! Konuşmamız lazım!”

Tamam Bay. İyi Çocuk! Seni yazımı bölmeye iten olay ne?

“Bence olayın ne olduğunu biliyorsun Pook. Dün gece parkta benim kız arkadaşımı aşağıladın!”

Yanılıyorsunuz bayım. Dün gece parkta kız arkadaşınla seks yaptım. Benimle orada buluşmak istedi. Bana bıraktığı not şuralarda bir yerlerde. Ama biri bunun aksini iddia ediyorsa, Tanrı şahidimdir, bana iftira atıyor!

“Kahretsin Pook! Kendi korkaklığını saklamak için bir kadının itibarını ayaklar altına alıyorsun! Ama seni dışarı davet ediyorum!”

Beni dışarı mı davet ediyorsun? Kız arkadaşından ders al, o da beni dışarı çağırmıştı. “Seni ahlaksız!”. İyi Çocuk beyaz bir eldiven çıkardı ve Pook’u tokatladı. “TATMİN OLMAK İSTİYORUM!”

Tatmin olmak istiyorsun ama kız arkadaşın da tatmin olmak istiyordu. Bütün zamanımı sizin çevrenizi tatmin ederek geçiremem.

“Seni terbiyesiz!”

Seni temin ederim Bay İyi Çocuk, kız arkadaşın ait olduğu cinsiyetin bir simgesi. Aslına bakarsan seninkinin ünü, her zaman o işe hazır olması. Bana saldırıyorsun ama bu benim değil senin kendi suçun.

“Sende hiç ahlak yok!”

Bu doğru değil! Ahlaksız olan sensin. Kendini sahte cinsel sofu sanıyorsun! Bizler insanız, heykel değiliz.

Kanser

Ve İyi Çocuk romantizmin balonu içinde süzülür durur. Kadınların testosteron yüklü (piç) erkeklere gittiklerini ve kendisinden kaçmak için topuk topuk koştuklarını gördüğünde, balon patlar.

Ama ya “ideal” kadını elde etme peşinde koşan Don Juanlara ne demeli? 10 ya da 20 yıl bu yolda yürüdükten sonra sonuç kaybedilmiş bir gençlik ve bundan sonra ne yapacağını bilememek oluyor.

Peki ideallerine ulaşan erkeklere ne demeli? Bu erkeklerin bir çoğu çok güzel kadınlarla evleniyorlar. Bir kere güzel kadınlarla yatmak zor değil. Ve genellikle idealizm geçici oluyor. İdealizmin ardından sıklıkla boşanma geliyor.

Aşk, aşık ile birlikte olmak yerine aşık peşinde koşmak olarak tanımlandığı sürece, boşanma oranlarının yüksek olmasına şaşmamalı! Rousseau en çok “rızanın” medenileşmesi ile bilinir. Ondan sonra evlilik iki kişiyi birbirine bağlayan kutsal bir bağ olmaktan çıktı ve istenildiği zaman yırtılıp atılabilecek bir yasal kontrata dönüştü.

Uzun süreli evlilikleri gören herkesin bildiği gibi, bu evliliklerin uzun sürmesinin “romantizm” ile alakası yoktur. Evlilik emek ister. Yaşlı bir çifte gidin ve “romantizm” ve “ruh ikizi” saçmalıklarını anlatın ve sizinle alay etmelerini seyredin.

Romeo ve Juliet

Kadınlar, topluma başkaldıran talihsiz aşıkların hikayesini izlemek üzere Romeo ve Juliet oyununa akın ediyorlar. Ama oyun tam tersine romantizmi lanetleyen bir oyun!

Romeo Rosalind’i seviyordu. Ama Juliet hayatına girince, Rosalind’i tamamen unuttu. Romeo ilk başlarda Don Juanımsıydı. Juliet’e kino uyguladı. Onu öptü. Onu terk etti. Peki trajedi neredeydi?

Kadınlar, “çünkü aşkları kabul görmedi!” diye bağırdılar.

Bayanlar üzgünüm. Gerçek şu ki Romeo mızmız oğlanın teki. Romeo’da Claudio[3] kadar omurga olsaydı, hikaye tatlı bir Kuru Gürültü’ye [4] (Much Ado About Nothing) dönerdi. Oyundaki trajedi, Romeo’nun erkek olmamasından kaynaklandı.

“Pook! Shakespeare’i kendi anlatına sığdırmak için abartıyorsun.”

Ama bakın bu konuda Shakespeare ne diyor:

“Zavallı Romeo, o çoktan ölmüştü. genç, beyaz bir kadının gözlerince hançerlenmiş, aşk şarkıları ile şakağından vurulmuştu; kalbi kör okçunun kör oku ile vurulmuştu: ve bu Tybalt ile karşı karşıya gelecek adamdı.

Çoktan ölmüştü! Ve onun Tybalt ile baş edip edemeyeceğini sorguluyorlar. Hemşire bile Romeo’yu lanetliyordu:

“Zırıldıyor ve ağlıyor, ağlıyor ve zırıldıyor. Ayağa kalk, ayağa kalk; ayağa kalk ve erkek ol: Juliet için, onun için ayağa kalk ve dik dur;”

Romeo o kadar yıkılıyor ki intihar etmek istiyor. Rahibin Romeo’nun intihar girişimine tepkisine bakın:

“Elini tuttum:

Sen erkek misin? Ağlayış şeklin: gözyaşların kadınsı, vahşi hareketlerin ise irrasyonel bir hayvanınkiler gibi.

Görünürde erkek ama görünmeyen yüzünde bir kadın!”

Romeao ve Juliet’in trajedisi, aşklarının kabul görmemesi değildi. Trajedileri, Romeo’nun erkek olmayı reddetmesi idi. İlk fırsatta kendisini öldürdü ve Juliet’in de ölümüne sebep oldu.

Tedavi

Siz hiç geleneksel yahudi düğününde bulundunuz mu? Düğün boyunca kadın ve erkek birbirleri ile hiç konuşmazlar. Birbirlerinden hoşlanıp hoşlanmadıklarını bile bilmezler. Buna rağmen evlenirler ve hayat boyu da evli kalırlar.

“Ama Pook, bunun nedeni boşanamamaları.”

Ama geleneksel romantizme göre, evliliklerinin çökmesi gerekmez mi? Ama onlar gayet mutlular!

Demek istediğim şu ki, ömür boyu sürecek bir evlilik yaratmakta, romantizmin hiçbir değeri yok. George Bernard Shaw evliliği, insanları bir gemide birbirine bağlamaya benzetir. Kime bağlandığın önemli değildir, sonuçta o kişiyi ömür boyu partnerin yapacaksındır. Evliliği yoldaşlık yürütür, romantizm değil.

Askerler savaş meydanından tiksinirler. Ama onlara o meydanı terk etmelerini teklif etsen, silah arkadaşları için bunu yapmayacaklardır. Cehennem ortamı bu adamlar arasında ömür boyu sürecek bir bağ yaratır. Ömür boyu süren evlilikler de bir yoldaşlık içerirler. Çiftler hayatın fırtınalarından beraberce geçerler ve zorlukları beraberce aşarlar. Bu da aralarındaki bağı daha da kuvvetlendirir.

Aşk düğün ve çiçekler değildir. Gerçek aşk derin finansal problemler ve hasta bir çocuktur.

Bana inanmıyorsanız şunu dinleyin:

Brookner: “Romantik aşkın özü o şahane başlangıçtır ama o başlangıçtan sonra üzüntü ve imkansızlıklar kural haline gelir.”

Crowley: “Aşk hikayeleri sadece, ergenliğin çılgın döneminden geçen insanları teselli etmeye uygundur. Hiçbir yetişkin insan, bir kişinin psikolojik rahatsızlıklarını başka spesifik bir kişinin yardımıyla rahatlatıp rahatlatamadığı gibi bir hikayeyle ilgilenmez.”

Jones: “Romantizm, köpek yarışındaki tavşan gibi, ele geçmez, sahte, hiçbir zaman yakalanamayacak bir ödüldür. Tek yaradığı şey, efendilerimizin yararı ve zevki için yarış pistinde koşmamızı ve güvenli daireler içinde düşünmemizi sağlamaktır.”

Elveda romantizm! Elveda ruh ikizi hastalığı! Bana geçmiş zamanların aşk şarkılarını geri verin! Don Juan’ı, Madam Venüs’ü verin! Bana ay ışığında merdiven ve ip ile kız kaçırmaları verin! Bırakın hayatları mal mülk ile ölçülen komşular görsün ve hayran olsun. Bırakın tavşan yarış pistinde daireler çizsin zira biz artık o pistte koşmayı ve romantizm denilen tavşanı kovalamayı bıraktık.

Böyle yaparak daireyi kırarız. Ve sonunda özgürlüğe kavuşuruz.

Bu yazı Pook’un Kitabı (The Book of Pook) kitabından. Kitabın Türkçesini şurada bulabilirsiniz.

Dipnot:

 [1] Amerika merkezli bir kartpostal üreticisi.
 [2] Camille Paglia - Son yıllarda güncel Amerikan feminizm eleştirisi ile öne çıkan ABD'li feminist profesör.
 [3] Shakespeare’in Kuru Gürültü oyununda bir karakter
 [4] Shakespeare’in yazdığı bir komedi

Oo La La!

Oo la la!

Don Juan’ın aklından bu geçiyor.

Oo la la!

Sevimli genç kadınla beraberken Don Juan’ın kafasında sadece bu var.

La Leydi La Güzellik! Oo la la! “Mösyö Pook! Oo la la!”

Ama çoğu erkeğin kafasında “oo la la” yok. Bunun yerine “yeterince eğlenceli miyim? Yeterince ilginç miyim? Hata yapmadan doğru şekilde oynuyor muyum? Tanrım, bana yardım et!”

Böyle bir erkeğin önünde bir kadın yok. Hayır, kadın başka bir şeye, kayıp rüyaların müjdecisi, duyguları için güvenli bir liman, onları cool yapacak sihirli bir makineye dönüşüyor. Erkeklerin kadınlara yürümekten korktuklarına inanamıyorum. Neyden korkuyorlar ki?

“Seks düşüncesi kafama girince taş kesiyorum!” Orada öylece durup, içinde bir korku ile Medusana baka kalmana şaşmamalı. Her şeyi uygun yerlerinde bırakın. Bir kadına yürüyüp konuşuyorsanız, konuşmaya odaklanın. Bir kadınla buluşmaya gidiyorsanız, buluşmaya odaklanın. Bir kadınla seks yapıyorsanız … o zaman …

Oo la la!

Kadınla konuşuyorken aynı zamanda seks düşünüyorsanız, ya da seks yaparken onunla konuşmaya odaklanırsanız, her iki aktiviteyi de iyi bir şekilde yapamazsınız! Kadını öperken, onu öpmekten başka bir şey düşünmeyin. Kadına yürürken, onunla konuşmaktan başka bir şey düşünmeyin.

Ama siz karşı çıkıyorsunuz …

Kadınlar ve Mutluluk

“Benim duygularım tamamlanmadı” diyorsunuz ve kadınlara dönüyorsunuz. Ama bir kadın kendi kendisini süt ile dolduran bir meme değil. Kadınların süt bezlerine “mutluluk” dışsal bir kaynaktan sağlanmıyor. Sizin kadının içine koyduğunuz şey sizin ondan aldığınız şeydir. Ve siz kadını “mutluluk suyu” ile dolu görüyorsunuz. Bu süt ile dolu devasa meme, sizi uçuruma sürükleyecek bir seraptan başka bir şey değil. Sizin “duygusal yaralarınız” var ve feminenliği emmek istiyorsunuz (sizin vücudunuzdan feminenlik aksa da) ve “yaralarınızın” kapanmasını umuyorsunuz. Ama kadınlar sizin anneleriniz değiller. Erkekler kadınlara bu pozisyondan yaklaştıklarında, başarısız olmalarına şaşmamalı. Bu başarısızlığı sonuna kadar hak ediyorlar.

Kadın ve Başarı

“Hayatım daireler çiziyor, bir yere gitmiyor” diyorsunuz ve kadınlara dönüyorsunuz. Ama kadın kendi başına, dışarı doğru parlayan bir görkem meşalesi değil. Ne kadar seks yaparsanız yapın, koynunuzdan ne kadar kadın geçerse geçsin, kiranızı ödemek, işe gitmek ve yaşamınızı kazanmak zorundasınız. Daha fazla kızla birlikte olmanız sizin acınası yaşamınızı dönüştürmeyecek. Kadınlar hiçbir hırs, plan, hedef ve hayale sahip olmayan vasat oğlanları hor görürler ve onları ERKEKLER için terk ederler.

Kadın ve Hayat

“Hayatın çok sıkıcı diyorsunuz” ve kadınlara dönüyorsunuz. Ama bir kadın ev eğlence sistemi değildir ki ne sesini kapama ne de iyi bir ses kontrolü düğmeleri var. Kadınlar bir düğmeye basarak açılıp kapanmıyorlar  ve mantıklı bir çizelgeleri de yok. Sağlıklı bir kadın size “ne kadar da sıkıcısın” diye tepki verecektir ve kendi işlerini yoluna koymuş bir erkeğe gidecektir. İlginç insanların sırrı, her şeyde ilginç bir şey bulmalarıdır. Peki siz ne yapacaksınız? Oturup internette mi gezineceksiniz? Hayır. Yaşa, Gül ve Sev sıralaması hatırlayın. Problemlerin 99%u insanların bu sıralamayı karıştırmasından kaynaklanır. Yaşamadan önce Gülmeye, ya da Gülmeden önce Sevmeye kalkarlar. Hayatınızı yoluna koymak için kızlara odaklanacağınıza, hayatınızı yoluna koyun ve aşk işi kendi kendini halledecektir.

Kadınları elde etmek için Oo La La!

Önce, onlarla konuşmalısınız.

“Madam, nasılsınız?” “Çok iyiyim! Siz nasılsınız?”

Kadınlar yalnız kalmaktansa herhangi biriyle konuşmayı tercih ederler. Bu nedenle sizin onunla konuşmanıza açık olacaktır.

Ama ona olan ilginizi nasıl göstereceksiniz? Şiirle mi? Pick-up sözü ile mi? Hayır. Kadınla konuşmaya devam edin ama ona olan ilginizi gözlerinizle bildirin.

İlk Kanal: Göz Teması

“Tanrım, hava çok kötü.“ “Evet, hava gerçekten çok kötü!”

Çoğu kadın göz temasının farkındadırlar (Unutmayın, kadınların gözleri sevmelerinin bir nedeni var. Bu nedenin, erkek arzusunu ilk gözlerde fark etmeleri olduğunu biliyoruz.) “Bu bakışlar farklı,” diye düşüneceklerdir. “Bu adam göz teması kuruyor.” Çoğu erkek çok korkaktır. Bu nedenle kadın göz teması kurarak sizinle konuşacaktır, zira siz çoktan onun içinde bir şeye dokunmuşsunuzdur.

Göz teması çok önemlidir. Göz temasını BOZMAYIN. Kadının gözlerine kaçamak bir bakış atıp sonra gözlerinizi kaçırmayın. Göz temasını koruyun ve ona arzunuzu gösterin. Cinsel birleşme esnasında bile göz temasını koruyun (kadınların seks sırasında erkeğin gözlerine bakmasına bayılmasının bir nedeni var. Zira kadın tatmini erkeğin arzusundan etkilenir. Onunla göz teması kurmadan seks yaparsanız, kendisini kullanılmış hissedecektir. (Lezbiyenleri seks yaparken izlerseniz, kadınların sürekli olarak birbirlerinin gözlerine baktığını görürsünüz.)

Şimdi onunla ilgili sorular sormaya başladığınızda, kadın ilginizi gerçekten fark etmeye başlayacaktır.

İkinci Kanal: Onunla İlgili Sorular Sormak

“Blah blah blah. Blah blah blah.”

“Sen onu boşver tatlım, bana kendinle ilgili bir şeyler anlat.”

Eskiden kadınla ilgili sorular sorarak, ona konuşurken bencil olmadığınızı göstererek onu “etkilediğinizi” sanırdım. Bu tamamen yanlış. Siz onu tanımak isteyerek zaten TAMAMEN bencilce davranıyorsunuz. Onu değerlendiriyorsunuz. Bunu neden yapıyorsunuz? ÇÜNKÜ ONU İSTİYORSUNUZ.

Onunla ilgili sorular sormazsanız,kaybedersiniz zira “onu istiyorum” diye düşünmek yerine “onun beni istemesini istiyorum!” diye düşünürsünüz.

Erkek olmak İSTEMEK demektir, kadın olmak ise İSTENMEK. Evet, kadınlar erkeğin peşinden sürü gibi koşarlar ama bu kadınlar arası rekabettir, gerçek bir erkek çekimi değildir. Siz bir kızı GERÇEKTEN İSTEDİĞİNİZDE, onunla ilgili her şeyi bilmek isteyeceksiniz: hobileri neler, gelecek planları neler, ayakkabı numarası ne, kuşkonmaz yese sindirebilir mi, vs. Bunları bilmek isteyeceksiniz.

Kız sıklıkla soruları size paslayacaktır. Elinizden geldiğince basit ve normal bir şekilde cevaplayın. “Peki şu an nerede çalışıyorsun?” “Ben çalışarak, çalışmaktan kurtuldum”. Sonra diğer soruya geçin. Merak etmeyin, daha fazlasını bilmek istiyorsa yeniden soru soracaktır. Kızların sorularına evet cevabı vermeyi severim. “Üniversiteye mi gidiyorsun?” “Evet.” Ertesi sene, beni gördüğünde “hangi üniversiteye gidiyorsun?” Bir kadın bir erkekten hoşlandığında, onunla ilgili her şeyi bilmek ister.

Siz kendinizi ona kanıtlamaya çalışmıyorsunuz. Kadın kendisini size kanıtlamaya çalışıyor! Eğer sizden hoşlanıyorsa, kendisi ile ilgili bilgileri size sıralayacaktır. Nelerden hoşlanır, hırsları neler, vs. vs.

Üçüncü Kanal: Dokunma

Eğer bunu yapma zamanınız geldiğini hissediyorsanız, yapın! Eğer kafanızda “Oo la la” yoksa, tamamen uygunsuz bir şey yapacaksınızdır. Ona dokunmanızın uygun olduğunu düşünürseniz, ona dokunun. Onu öpmenin uygun olduğunu düşünürseniz onu öpün.

Pook kızın çok tatlı göründüğünü fark etti ve onu kollarına aldı.

Kız “oo la la!” diye ciyakladı.

Pook kızın orada oturarak hiç durmadan konuştuğunu fark etti ve kızı susturup öptü.

Kız “oo la la!” diye güldü ve kendisini geri çekti.

Oo la la! Benim felsefem bu! Bunu gökyüzüne ve yıldızlara yazalım ki eskinin zehirli analizciliğini yıkayıp atsın.

Oo la la! Bu sizin misyonunuz ve kaderiniz. Bazı insanlar, Emniyetli Yolu seçip sürekli bıçak sırtında olmanın hayatı kolaylaştıracağını sandıklarından, kolay yaşam ile zor yaşam açısından büyük kafa karışıklığı yaşarlar. Ama ancak kendinizi ateşe attığınızda neyin ne olduğunu görebilirsiniz.

Güle güle analizcilik! Ve kendinden şüphe etme, sana da güle güle! Bu ikisinin sırtında hiçbir güzellik yükselemez. Ve Don Juan, hayal kurmaya devam. Hayat seni bekliyor!

Oo la la! Beyler gelin ve size sunduğum bu iksiri için. Artık şüphe, “ya öyleyse”, kız manipüle mi ediyor gibi aptal kuşkular yok. İçin ve içinizde olgunlaşmasına izin verin.

Oo la la! Bayanlar, bana katılın ve hadi hep beraber söyleyelim.

Kadınlar bir araya geldiler ve ciyakladılar,

“Oo la la!”

Hadi gelin bir daha. Tekrar!

“Oo la la!”

Ah, bir İyi Çocuğun yolu bu yazıya düştü. Bakın bakın. Hüsran terlerinin alnında birikişine bakın. Gel beraber söyleyelim İyi Çocuk. Hadi söyle!

“Oo la la!”

Tekrar!

“Oo la la!”

Ve başka birkaç melankoli dolu varlığın yolu yazıya düştü. Bakın! Üzgün ve yaşlı gözlerle, hayatın anlamını bilmeyen bir filozof geliyor. Onun ardından analizleri ve akıp duran elektronik metinleri ile, kadınlarla ilgili gerçeklerin “korkunç” olmasından “öfkeli” bir baştan çıkarma ustası geliyor. Onun ardından da hayallerinin kadınını kaybetmiş, kadının hayalleri değil hayallerin kadını ulvileştirdiğinin farkında olmadan, kıskançlıktan yemyeşil, bir daha asla “hayallerinin kadını olacak başka birini bulamayacağından” emin bir genç erkek geliyor.

Beyler gelin, benim keyfimi kaçırıyorsunuz. Gelin hep beraber söyleyelim!

“Oo la la!”

Tekrar! Tekrar!

“Oo la la!”

Bir kadına yürüyeceksiniz ve kafanızdan ne geçecek?

“Oo la la!”

Ve kadın sizinle konuşmaya açık. Şimdi ne düşüneceksiniz?

“Oo la la!”

Onu buluşmaya davet ettiniz ve evet dedi! Şimdi bu harika ve büyülü buluşmada aklınızdan ne geçecek?

“Oo la la! Oo la la! Oo la la!”

Onu öpüyorsunuz! Onunla yiyişiyorsunuz! Soyunuyor! Tanrım! Aklınızda ne var?

“Oo la la!”

Aşklarını analizciliğin hesap kitabına feda eden aptallara acıyın! Şimdi dudaklarınızda bir gülümseme ile sahaya çıkın ve ilk adımı atın! Yaşamın bu Emrini aklınızda tutun. Hadi hep beraber!

“Oo la la!”

Bu yazı Pook’un Kitabı (The Book of Pook) kitabından. Kitabın Türkçesini şurada bulabilirsiniz.

Gizem Hakkında

Kızlar ve bildiğim herkes, benim “gizemli” biri olduğumu söylüyorlar. Gizemli olmaya çalışmıyorum. Gizemli olmak gibi bir niyetim yok. Hatta onlara bunu anlatmaya da çalışıyorum. Buna rağmen, onlara gizemli görünmeye devam ediyorum. Gizem, sizin başkalarına gösterdiklerinizden çok daha fazlası.

Görünen o ki insanlar, karşılaştıkları herkesi tanımlamaya çalışıyorlar. Nereye gittiklerini anlamak için insanları özenle ayrılmış raflara koymaya çalışıyoruz. Kızlar bunu sürekli yapıyorlar. Kendi fantezilerinde ne rol oynayacağınıza karar vermek için, sizi çözmek istiyorlar. Siz ilişki materyali misiniz yoksa arkadaş materyali misiniz, vs. (AŞIK, ARKADAŞ ya da KAYBEDEN). Eğer onların size biçtiği kalıba sığmamaya devam ederseniz, sizi gizemli diye tanımlarlar.

Çoğu insan statiktir. Bundan bir yıl sonra, muhtemelen bugünküyle aynı halde olacaklardır, aynı şekilde davranacaklardır. Ama sürekli akış halindeyseniz, kişisel gelişim ile (ya da öyle demeyi tercih ederseniz kendini- keşfetme ile), sizi hangi rafa koymaya çalışırlarsa çalışsınlar başarısız olacaklardır.

İnsanlar Pook’u görüyorlar.

“Bak! Atletik biri. Spor hakkında konuşmaktan hoşlanıyor. Muhtemelen bir sporcu.”

Pook sonra felsefe konuşuyor.

“Şuna bak! Kitap okuyor olmalı! O zaman Pook inek bir sporcu.”

Pook kadınları dinliyor.

“Ah, çok tatlı. İyi Çocuk olmalı!”

Pook daha sonra hatundan hatuna atlıyor.

“Nasıl ya!? Pook İyi Çocuk ve aynı zamanda oyuncu!”

Pook daha sonra bir kadını kızdırıyor.

“Ne! Pook piç gibi bir şey!”

Pook sonra bir konuşma yapıyor.

“Pook’a bakın! Pook bir hatip! Kendi radyo programı olmalı.”

Pook daha sonra bir dergiye makale yazıyor.

“Way be! Pook bir yazar olmalı! Pook’a bakın hele!”

Ve bu böyle devam ediyor. Sonunda, Pook’un İyi Çocuk/ Oyuncu/ Piç ve yazar/hatip  bir inek/sporcu. Kafalarının karışmasına şaşmamalı.

Beni ne kadar çok tanırlarsa, onlara o kadar gizemli görünüyorum zira daha fazla değişim görüyorlar. Kadınlar Pook’u sevebilirler ama tanımlayamazlar.

Anti-Dump, utangaç çocuklara, utangaçlıklarını kendileri hakkında fazla bilgi vermeyerek avantajlarına kullanmalarını tavsiye etmişti. Terminator911 şöyle demişti, “Kadın senin hakkında ne kadar az şey bilirse, o kadar çok şey bilmek ister”. İkisi de, buluşmalarını Oprah Şova çeviren ve bu buluşmalarda kendi acınası hayat hikayelerini anlatan erkeklere cevaben konuşuyorlardı.

Kadınlar, katman katman ama sağlam bir dağ gibi olan erkekleri severler. Zira tüm kadınlar altın avcısıdırlar. Ya sizin potansiyelinizin ya da şimdi sahip olduğunuz altının peşindedirler. Bu katmanlar boyunca kazmaya bayılırlar. Sizden bilgi alırlar ama her zaman bilinmeyen çok şey olduğunu da bilirler. Sizi tanımlayamamak kadını hayal kırıklığına uğratır. Sizi bu yüzden daha çok sevecektir.

Siz ondan bilgi gizlemezsiniz, onun bilgi almak için çaba göstermesini sağlarsınız (kıza hayat hikayenizi anlatmazsınız). Ama siz sürekli olarak değişiyorsunuz. Yani o bir katmanı kazdığında, dağ üç katman yükseliyor. Bu nedenle ikiniz de hiç sıkılmazsınız ve beraber yıldızlara doğru yükselirsiniz.

Bunu bir de yerinden sayan erkeklerle karşılaştırın. Kız katmanları kazarken dağ olduğu yerde oturup bekler. Kısa süre sonra hatun, diğer dağların daha yüksek, büyük ve tırmanmaya değer olduğunu düşünmeye başlar. Kız “ben sıkıldım” der ve bir sonraki dağa geçer.

İnsanlar, konuşmadıkları ve karşılaşmadıkları insanlarda gizem görmezler. Neden? Zira konuşmadıkları tonla insan vardır ve bunda bir gizem yoktur. Hayır, o insanlar kişinin kafasında “çevre” veya “figüran” şeklinde etiketlenmişlerdir. Siz, bir kadınla o ya da bu şekilde gerçekten iletişime geçtiğiniz andan itibaren gerçek biri olursunuz. Sizden ne kadar zaman ve değer alırsa, sizi bir rafa koymaya o kadar fazla çalışacaktır. Eğer sürekli değişiyorsanız, sizinle ilgili merakı artacaktır. “Çok gizemli bir adam!”

Bu şekilde gizemli olmayı istersiniz, hayatınızı saklayarak değil. Tabii hayatınızı saklamayın derken kızı Oprah’a çevirmeyin. Bu şekilde, sizi ne kadar çok insan tanırsa, o kadar insan gizemli bulacaktır. Bu da kızın sizden sıkılmayacağı anlamına gelir. İlgi seviyesi her zaman yüksek olacaktır.

Ve bunu da kendisi yapacaktır! “Gizem” aklından bile geçmeyecektir. Sizi düşünecek, ölçüp biçecek ve durduk yere drama yaratacaktır (kadınlar durduk yere drama yaratmakta ustadırlar). Kadın sizin hakkınızda düşündükçe, sizden daha fazla hoşlanacaktır.

Görüyor musunuz? Kadının zihnini sizden hoşlanmaya zorlamaya kalkmayın. O sizden hoşlanmak isteyecek. Kendi kendine sizden hoşlanmak için sebepler bulması ile, sizin değerli olduğunuza kendi kendisini ikna edecektir.

Bu yazı Pook’un Kitabı (The Book of Pook) kitabından. Kitabın Türkçesini şurada bulabilirsiniz.

İlişkiyi İlk Soran Sen Olma

Mavi Hap Miti:

İlişkiyi teklif etmek, bastırmak, istemek veya “sormak” erkeğin işidir.

Kırmızı Hap Gerçeği:

İlişki etiketleri kadının işidir. Kadın hazır olduğunda, sizden bunu isteyecektir. Size “biz neyiz?”, “biz sevgili miyiz?” gibi şeyler soracaktır. İlişki etiketleri ve bağlanma feminen özelliklerdir. Eğer erkek olarak ilişki onayı ve etiketlerini siz talep ediyorsanız, muhtaç ve kendine güvensiz görüneceksiniz ve bu da cinsel çekimi öldürecektir.

Bir kadınla “ilişki” içinde olmak demek, ikiniz de başkası ile görüşmüyorsunuz demektir. Eğer tabak çeviriyorsanız, bunun artık devam etmeyeceği anlamına gelir.

Fakat ilişkiyi ilk soran siz olmamalısınız. O SİZE sormalı. Bu konu hakkında ilk o konuşmalı.

Neden?

Bir kadın henüz bunu sormadıysa, henüz buna hazır değildir ya da opsiyonlarını kapatmaya hazır değildir. Bu sıklıkla sizinle ilgili EMİN OLMADIĞI şeyler olduğuna işaret eder. Size ilgisi yüksek kadın, sizi hemen kapama peşinde olacaktır.

Eğer ilişkiyi ilk siz sorarsanız, kadının gerçek ilgi seviyesini hiçbir zaman bilemeyeceksiniz. Bunu neden sizden önce sormadı? Sizin başkaları ile birlikte olma ihtimalini neden ortadan kaldırmaya çalışmıyor? Kendi opsiyonlarını neden kapamıyor? Resimde tek siz mi varsınız?

Buna bir de cinsel pazar değeri yüksek erkeklerin bir kadınla ilişki istese bile opsiyonlarını ve özgürlüğünü bırakma konusunda ilişkiyi ilk soran olmayacak kadar yavaş davranacağı gerçeğini ekleyin. Eğer ilk siz soruyorsanız, muhtemelen böyle bir erkek değilsiniz.

Siz sormadan söyleyeyim: Çıkma teklifi yapmayın! Ergen misiniz (ergenseniz bile yapmayın). Buluşun, iyi vakit geçirin, fiziksele götürün ama bırakın biz neyiz konusunu o açsın. Emin olun, kız arkadaşınız olacak kızın size olan ilgisinin yüksek olduğunu ve sizden başkasını görmediğini bilmek, bu spesifik kızın kız arkadaşınız olmasından daha önemli.

Dünya Düzeni

Bu yazı Pook’un Kitabından (The Book of Pook) ve benim bildiğim en eski MGTOW yazısı.

Beş yıldır, forumda olmadığım zamanlarda bile, dünyanın düzeni için insanların kendilerine baktığım için eleştirildim.

Siz çocukken, ebeveynleriniz ve arkadaşlarınız, size dünyanın düzenini verdiler. Okula gitme, kızın birini mezuniyet balosuna götürme, angarya işler yapma, işinizi yapma, vs. gibi rollerinizi biliyordunuz. Okuldan sonra, hayata atıldınız. Şimdi nasıl bir düzen olmalı?

Şu açık ki, erkeklerin 98%i ve muhtemelen kadınların 99.5%i, düzen için dışsal bir sese ihtiyaç duyuyor. Kızlar annelerinin izinden giderler. Eğer hayatlarında anaç bir figür yoksa, toplum (medya) kendilerine ne diyorsa onu benimserler.

Bu site çoğunlukla genç erkeklere yönelik. Hemen her zaman, bu erkekler dışsal bir ses (kadınların sesi) duyuyorlar ve dişi düzeni benimsiyorlar.

Kendinizi nasıl ölçersiniz? Bu “muhteşem bir soru.”

İyi Çocuklar kendilerini centilmenlik derecelerine göre ölçerler. “Ben ona karşı çok iyiyim!” demekten gurur duyarlar. Kadınlara karşı gerçekte olduklarından daha iyi olmak tek istekleridir.

Materyalistler, kendi maskülenitelerini maaş çekleri ile ölçerler. “Bana bak!” der, berbat saatler boyunca çalışan bir satışçı. “Çok para kazanıyorum!”. Eğer biri kendilerinden daha az para kazanıyorsa, o kişi aptaldır. Bir kişi kendilerinden daha fazla kazanıyorsa, o kişi yarı tanrıdır.

Dildo Vatandaşlar (benim baştan çıkarıcı/oyunculara taktığım bir isim), maskülenitelerini kaç tane kızla yattıklarına göre ölçerler. “Fetihlerini” ispatlamaları için herkesten “kanıt” ve “rapor” beklerler.

Parlayan Yıldızlar, sosyal olarak herkesten üstün olmak isteyen tipte insanlardır. Bu tip insanlar hayata ispiyoncu olarak başlarlar. Ama sonunda gazetecilik, hukuk ve politika gibi alanlara kayarlar. Bunu istediklerinden değil, kendilerini başkalarının gözünde nasıl göründükleri ile ölçtükleri için bu alanlara kayarlar. Bu insanlar bir miktar ünlüdürler ama bu ün kısa sürelidir. Çoğu önemsiz rock yıldızı, aktör ve sanatçı bu kategoridedirler. En iyi ihtimalle bir Ben Jonson olurlar, bir Shakespeare değil. Başarıları kısa ömürlüdür. Ayrıca düştükleri için de ünlenirler zira tüm parlayan yıldızlar yazısı birgün kayıp gitmektir.

Beyler, bu dört tipin ortak noktası nedir? Bunların hepsinin dünya düzeni, kadın merkezlidir.

Bir kadın hayatında, bu dört tiple de birlikte olur zira bu dört tip de kadının amaçlarına hizmet eder. İyi Çocuk çok kolay kullanılır (kadın ve toplumun geri kalanı tarafından). Materyalist kadına hediyeler ve ihtiyacı olduğunu düşündüğü başka şeyler alır. Parlayan Yıldız ona başarı ilizyonu sağlar (bir profesörle evlenmek varken neden doktora yapasın?). Ve Dildo Vatandaşlar ise karşılıklı mastürbasyondur.

Tüm bu erkekler mutlu olduklarını, hayatı “gerçek anlamda” bir kendilerinin yaşadığını ve diğer herkesin utanç verici hayatları olduğunu iddia ederler. Bu adamlar mutludurlar ama neşeli değillerdir. Mutlulukları bir tür bağımlılıktır, kadın onayına olan bağımlılık. Bu onay olmadığı zaman, bu erkekler depresyona girerler. Bu dört “düzen” de o ya da bu şekilde temel olarak kadın onayı/takdiri alma üzerine kuruludurlar.

Ben bu dört düzenden de geçtim. Her biri bana acı ve zevk verdi. Zevk tabii ki kadınları memnun etme zevkiydi. Daha fazla kadın onayı alacağımı fark ettiğimde, bir düzenden diğerine geçtim.

İnsanlar amacın seks olduğunu söylüyorlar. Amaç seks ise bakir bir İyi Çocuk neden hiç (a) fahişeye gitmiyor, (b) kolayca yatabileceği kızlara yönelmiyor, vs. Amaç seks değil, amaç kadın takdiri kazanmak. Kadın takdirine bağımlı olan erkekler, hayatlarının sıradanlığa kaydığını göremeyecek kadar hissisleşmişlerdir.

Ben, kadın merkezli yaşam düzeninin başlangıcının, Rousseau’ya çıktığını gördüm. Rousseau, sonunda anaerkil-soy ağacının ve anaerkil sistemin çıkacağı tohumları atan kişidir. Bugün biz bu düzene tamamen körüz zira başka bir sistem görmedik.

Benim yazılarım ve fikirlerim sadece her gün gözlemlediğim şeylerden gelmiyor. Tarih, din ve edebiyat gibi bizi bağlayan ve uzun bir geçmişi olan disiplinlerden de geliyor. Ünlü şahsiyetlerin biyografilerinden, bilinen ve bilinmeyen başarılı insanlarla yapılan konuşmalardan ve başkalarının başarısızlıklarından çıkarılan derslerden de geliyor.

Yenilgi nedir? Bu dört kişilik tipi de yenilgiyi farklı tanımlarlar. Ben yenilgiyi kendi ruhunuza ihanet etmek, ondan feragat etmek olarak tanımlarım. Başkalarının hayallerini yaşamak, hayatta hiçbir yönü olmamak yenilgidir.

Başarı nedir? Başarı sevgidir. Hayır, centilmence bir ilişki için olan sevgi değil (İyi Çocuk), am için olan sevgi değil (Dildo Vatandaş), para için olan sevgi değil (Materyalist) ya da zafer için olan sevgi değil (Parlayan Yıldız). Yaşam için duyulan gerçek sevgiden bahsediyorum. Sevdiğiniz şeyi bulun ve tutkunuzu ona yönlendirin. Doğru partneri bulduğunuzu, ortak hobileriniz olmasından anlamayacaksınız. İkinizin de yaşam yolunda beraber yürüdüğü yolu sevdiğinizi görünce anlayacaksınız.

Eğer hayatınızı para için çalışmak, kadınlara karşı iyi olmak, am avlamak veya toplum tarafından saygı görmek için yaşamak istiyorsanız, o zaman korkmayın ve yolunuza devam edin.Yaşam bir deneydir ve ben yanılıyor olabilirim. Umarım kendiniz ve ruhunuz için yanlış bir yol seçmezsiniz. Eğer seçtiğiniz yol yanlış ise, bunu bileceksiniz. İsa’nın Napoleon rolü oynasa nasıl hissedeceğini düşünün. Sonuç, bölünmüş bir ruhtur ve birçok eserin klasik konusudur. Bu eserlerden en başta gelenlerinden biri Hamlet’tir. İyi huylu ve sanatçı ruhlu bir genç, babası tarafından vahşi bir intikam rolüne zorlanır. Dünya üzerinde kaç aile çocuklarını, uygun olmadıkları bir role zorluyor?

Peki biz kendi düzenimizi, kadın takdirinden tamamen bağımsız bir şekilde kurarsak? Kadınların hayallerini gerçekleştirmek yerine KENDİ hayallerimizin peşinde koşarsak? Ya gerçekten zeki olanlar sayısız kitap okuyanlar değil de kendi kalplerini ve ruhlarını okuyabilenlerse?

Beş yıldır aralıklı olarak bu forumdayım. Beş yıl boyunca üzerime bolca çamur atıldı. Hakkımda 5 yıl önce konuşulanları kopyalayıp yapıştırsam, bugün yazılanlara aynen uyarlar. Peki benim aynı eski söylencelere neden olan “temalarım” neler?

Siz kendi dünyanızın odağısınız. Kadınlar değil. Gençliğinizi kadınları “memnun” etme yolunda heba edeceğinize, neden o zamanı kendinize yatırmıyorsunuz? Ne kadar da radikal bir kavram! Gençliğin hayatlarını kurban ettikleri Dişi Tanrıçalarımıza ne cüretle küfrederim!?!

Seks sizi özgün yapmaz. Ne kadar da radikal bir kavram! Zira seks, kadınların “dişi takdir” olarak sıklıkla verdiklerinin farkında oldukları şeydir. Kaç erkek, seks yüzünden, kendilerini dünyanın fatihi sanıyor?

İstediğiniz hayatı yaşayın.

Materyalist – Eğer bir erkek hayatını ruh katili bir işte harcıyorsa, o erkek topluma model olarak gösterilir.

İyi Çocuk – Bir erkek “muhteşem aşkı” keşfeder ve kendisini kıza atar. Kızı tepesine çıkarıp bir kaideye koyup tapar, onun önünde diz çöker ve kız onun yeni tanrıçası olur.

Parlayan Yıldız – Dedikodu türküsü söylemek ister. Televizyonda olsun, radyoda olsun, gazetede olsun ya da nerede olursa olsun. Ne kadar senaryo gibi görünürlerse görünsünler, gerçekten erkek olmadıklarını gizlemek için bağıran manşetler isterler.

Dildo Vatandaş – Hatun sikmek ve bunun sayısını tutmakla dolu bir hayat. Ama peki başka ne var?

Dördü de bağımlılık yaratır zira dördü de vücudu uyaranlarla doldururlar. İyi Çocuğun “aşk” bağımlılığı bir uyaran değil de nedir? Git bir iğne al ve aşkı kolundan yap. En azından o şekilde o kadar absürt görünmeyeceksin.

Ben tipik İyi Çocuk – Baştan Çıkarıcı skalasında olmadığım için, herkes benim tamamen bunlardan biri gibi hareket etmemi istiyor. Ama ben ikisi de değilim. Çoğu internet sitesi, 4 kategoriden birine girer. Bu site, güçlü bir rüzgara kapılmış bayrak gibi o yönden o yöne sallanıyor ve nereye gideceğini bir türlü bulamıyor ama bir yandan da Dildo Vatandaş yönüne gitmeye meyilli. Başka alternatiflerden bahseden sayfa sayısı çok az.

Bu sitede yüzlerce yazı yazdım ama bu bakış açısı üzerinde daha fazla yazı yazan bir site buldum. Bu sitede yazan her yazıyı ben de yazmış olabilirdim.

https://mirrorofthesoul.blogspot.com/(not: Yazarın dili birçok erkeğe itici geliyor. Ayrıca buradaki bazı fikirler düpedüz izolasyonist. Ama yazarın kalbi doğru yerde; kadınlar için yaşayacağına, kendi hayatını yaşa.)

Bu çok garip ama cinsellik çok hızlı bir şekilde politik ve kültürel bir problem haline geliyor. Bekar kadınların sayısı artıyor, doğum oranları düşüyor, daha çok insan kısır oluyor ve bunlar ikincil reaksiyonlara neden oluyor. Mesela göç fazlalaşıyor, emeklilik programları tehdit altında, devletler evliliği ve çocuk yapmayı teşvik etmek için para harcıyorlar, vs.

Çağımızın ufuklarında kara bulutlar toplandı ve ufukta büyük bir fırtına belirdi. Çok fazla sayıda erkeğin derdi bir kadın bulup yatamamak, evlenememek, vs. Çok azı ufukta beliren ve ülkeleri, kültürleri, aileleri parçalayarak gümbür gümbür üstümüze gelen tırı dert ediyor (anaerkil sistem, düşen doğum oranları, vs. gibi daha büyük dertler).

https://news.bbc.co.uk/2/hi/health/4112450.stm

Hepinize bol şans diliyorum. Ama şunu unutmayın: Bir tırdan, tırın önüne atlayarak kaçamazsınız.

Çeviri: Structure of Worlds

Pook’un Kitabı (Erkek Adamın İçsel Oyunu)

Pook’un Kitabı – 385 Sayfa – Türkçe – PDF ve EPUB EKitap

(Shopier’de sepete 225 TL ve üstü alışverişte %30 indirim var.)

Pook’un Kitabı, kadın erkek ilişkilerinde başarılı erkeklerin oyunu ve en önemlisi de içsel oyunu hakkında yazılmış en kapsamlı eserlerden biri. Bu konuda yazılan sayısız işe yaramaz kitabın aksine Pook’un Kitabı, kadınların dediklerine değil yaptıklarına bakarak, binlerce erkeğin yıllar süren deneyim paylaşımı sonucu ortaya çıkmış bir eser.

Sadece kadınlarla değil, hayatın her alanında başarılı olmak isteyen erkeklerin mutlaka okuması gereken bir eser. Günümüz feminen öncelikli – feminist etkisi altındaki toplumda, erkeklerin uzun yıllar boyunca maruz kaldıkları ve farkında olmadıkları feminenleşme (iyi çocuk / efendi erkek) faciasından, bir başka başarısız erkek tipi olan kontrolsüz maskülen (piç erkek / kötü çocuk) olmadan, ERKEK ADAM (testosteronu ile barışık erkek) olarak kurtulma rehberiniz.

Pook, 2000 – 2006 yılları arasında SoSuave adlı PUA / Kız Tavlama forumunda yazan ve oldukça iz bırakan bir kullanıcıydı. Pook, kadın – erkek ilişkilerinde başarı arayan erkeklerin odağını kadınlardan / baştan çıkarma – kız tavlama tekniklerinden yani yüzeysel değişimden alıp daha derin bir kendini geliştirmeye, masküleniteye, erkek olarak tam olmaya (Erkek Adam olmaya) eviren ilk insanlardandı.

Pook bizde efendi adam diye de bilinen İyi Çocukların derdinin teknik bilmemekten ya da utangaçlıktan daha büyük olduğuna ve iyi çocuğun toplumda daha temel bir cinsiyet politikası kayması (feminizm ve cinsiyet sosyal inşaadır politikası) nedeniyle böyle yumuşak ve androjen olduğuna ve bu erkeklerin toplumca “feminenleştirildiğine” dikkat çekti. Bu açıdan bu anti-feminist kitap, erkekler için bir feminizm detoksu niteliğinde.

Büyük bir değişim sürecine ilk adımınızı atmaya hazır olun. Ama uyarayım:

“Kolay olacağını söylemedim, sadece GERÇEK olacağını söyledim.” – Morpheus (Matrix filminden)

Pook bizde efendi adam diye de bilinen İyi Çocukların derdinin teknik bilmemekten ya da utangaçlıktan daha büyük olduğuna ve iyi çocuğun toplumda daha temel bir cinsiyet politikası kayması (feminizm ve cinsiyet sosyal inşaadır politikası) nedeniyle böyle yumuşak ve androjen olduğuna ve bu erkeklerin toplumca “feminenleştirildiğine” dikkat çekti.

Pook’un Kitabını edinmek için tıklayın.

Pook’un kitabını Türkiye dışından edinmek için tıklayınız.

İyi okumalar …

Not: Pook’un Kitabının İlk Bölümü olan 15 Dersi daha önce çevirmiştik. 385 sayfalık bu kitabın ilk 53 sayfasını şurada bulabilirsiniz:

Pook’un Kitabı – 15 Ders (PDF – 53 Sayfalık Kısmı)

Anahtar Kelimeler: Testosteron, Erkek Adam, Maskülenite, Feminizm, Antifeminist, Kız Tavlama Sanatı, Kız Tavlama Sanatı Kitabı, İlişkiler, Kadın Erkek İlişkileri, Evlilik, İyi Çocuk, Efendi Erkek, Piç, Kadınlar Ne İster, Başarı, Kişisel Gelişim