Kadınlar konusunda başarısız karakterlerin gelmiş geçmiş en sevimlisi, her erkeğin mutlaka bilmesi gereken sock gap(*), nudity buffer (**) gibi kavramların yaratıcısı Jeff Murdock (Coupling), barda kızlara nasıl yürünmez dersi veriyor. Gerçi şansına bu sefer başarılı oluyor 🙂
“Shadine” Jeff 🙂
Bunu gördükçe aklıma kıza yürümeden önce “Boğaz ne güzel değil mi?” demeyi kurgulayan ama yürüyünce “aa bak gemi” diyen şaşkın bir arkadaşım gelir. Adam bunu yanımda yaptı düşünsenize arkadaşınız kıza dönüp “aa bak gemi diyor” 😮
Kız “hı hı” diye uzaklaştıktan sonra “oğlum o kız aa bak gemi demek için bir 15 yaş büyük değil mi napıyorsun? Atta gidelim de bari” diye şaşkın şaşkın sorduğumda, “abi ya ben bak boğaz ne güzel değil mi? diyecektim heyecandan ağzımdan öyle çıktı” demişti 😀
(*) çorap aralığı : “(Cinsel birleşme öncesi) çorabını tam olarak ne zaman çıkarıyorsun? Benim tavsiyem ayakkabılarını çıkardıktan hemen sonra ve pantolonunu çıkarmadan önce çıkarman. Bu, çorap aralığıdır ve bu aralığı kaçırırsan birden bire çorapları ayaklarında ve çıplak bir adam olursun. Kendisine saygısı olan hiçbir kadın, çorapları ayaklarında olan çıplak bir erkeğin kendisi ile seks yapmasına izin vermez.”
(**) çıplaklık penceresi: erkekler bir kadını gördükleri andan itibaren gözleriyle soymaya başlamaktadırlar. bu işlemin sona ermesi ise 5 dakika sürmektedir (çünkü gögüs uçlarının analizi incelikli bir iştir ve zaman alır). Bu zaman zarfı içerisinde ideal olan gidip kızla konuşmaktır. Bu süre aşıldığı takdirde kadın erkek karşısında çıplak olacağından erkeğin heyecanlanmadan ve serinkanlı bir şekilde oyununu oynaması mümkün olmamaktadır.
Merhaba dostlarım ben, Mr Deer. Freddie dostum ile ‘Hayat Hedefi Olmayan Başarılı Olamaz’ temalı bir sohbet ettik. Sohbet biraz uzun ama emin olun her saniyesinde farklı bir bakış açısı ile karşılaşacaksınız. Disiplinden, kendini keşfetmeye kadar bir çok önemli konuyu ele aldık. İyi Seyirler!
Merhaba millet. Ben Mr. Deer. ”Ailem bana destek olmuyor”, ”Ailem bana önayak olmuyor” diyen dostlarıma özel bir sohbet. Hem hayatını inşa ederken ailesi tarafından kararları ciddiye alınmayan veya ailesinin kendisine iyi bir örnek olmadığını düşünen dostlarımın sorunlarına dikkat çekiyoruz. Bireylerin yanı sıra ebeveynler içinde tavsiyeler sizlerle dostlarım, iyi seyirler!
Bir süredir bir kızla buluşuyorsunuz ama kızla ne olduğundan emin değilsiniz. Bu durumda olan erkeklerin %90’ı aslında Bir Getirisi Olmayan Arkadaşlar (Friends Without Benefits ya da Friendzone) ama azınlık gruba dahil yani kızla ara sıra yatıyor da olabilirsiniz.
Ama eğer şunları duyuyorsanız, çok büyük ihtimalle kız sizinle ilişki istemiyor. İlişki istemiyor ama yatıyorsa ne güzel ama ikisi de yoksa, sizin o döndüğünüz yörüngeden çıkıp gitmeniz en iyisi.
Sizin hayatınızda daha fazla yer işgal etmeye niyeti yoksa.
Sizinle ilişki isteyen bir kadın otomatik olarak sizinle beraber bir gelecek düşünmeye başlar. Bu başlangıçta beraberce yapacağınız küçük şeylerin planlarıdır ya da sizden beraber bir şeyler yapmak için plan yapmanızı ister.
İlişkiye evrilen süreç ilerledikçe kadın sizin daha fazla zamanınızı ve ilginizi işgal etmeye çalışır. Size daha fazla mesaj gönderir, gününüz hakkında sorular sorar, ne yaptığınızı ve tabii ki kiminle yaptığınızı öğrenmeye çalışır.
Bunların olması, “biz neyiz” sorusunun ufukta olduğunu gösterir. Eğer bu davranışları görmüyorsanız, kız ya o noktada değildir ya da o noktada olmaya niyeti yoktur.
Sadece sizin onun için neler yaptığınızla ilgileniyorsa.
Sizinle ilişki düşünen bir kız ile sizin ilginiz hariç bir şey istemeyen bir kız arasındaki en önemli farklardan biri, konu siz olduğunuzda nelere odaklandığıdır.
Sizin hayatınızın nasıl gittiği ile gerçekten ilgileniyor mu yoksa arada nezaketen mi soruyor? Sizin hayatınızda olan biteni merak edip bunların içinde olmak istiyor mu, yoksa konu büyük oranda onun hayatı ve problemleri mi?
Size arzusu olmayan ama sizi yine de çevresinde tutmak isteyen kadın genellikle ben merkezci davranır. Bu kadın sizi ilginiz, desteğiniz ve potansiyel olarak Plan B değeriniz için çevresinde tutar ama size bir arzusu ve sizin için bir şey yapma isteği yoktur.
Bu, kendini kandıran erkeğe genellikle, kızın çok zahmet olmayan bazı şeyleri yapmaması ile görünür olur. Böyle bir durumla karşılaşırsanız, “ben senin için şunu şunu yaptım sen benim için bunu yapmıyorsun” diye zırlamayın. Kızı orada bırakın gidin ve bir daha da sizin için masaya bir şey koymayan insana kendinizi bedava peşkeş çekmeyin.
Başka erkeklerden bahsediyorsa.
Eğer konuşma esnasında başka adamlardan “lafın gelişi” bahsediyorsa, bunun nedeni (a) sizi erkek olarak değil “kız” kanki olarak görüyor olması ya da (b) sizi kıskandırarak test ediyor olmasıdır.
Ama bir kadın spor salonunda kendisinden numara isteyen yakışıklıdan, sevgililerinden ya da kaçamaklarından bahsediyorsa, kızın erkek arkadaşı değil kız arkadaşı olma yolunda ilerlediğinizi düşünebilirsiniz. Bir kadın eğer sizinle ilişki istiyor olsa, sizinle ilişki ihtimalini azaltacak şeyler yapmaz. Durumu daha karışık hale getirmekten korkar.
Bir kadın size diğer erkeklerle olan ilişki sorularını anlatıyorsa, arkanızı dönüp gidin. Bir daha da o kadının çevresinde uydu olarak dönmeyin.
“Kendine odaklanmak” istiyorsa
Bir kadın size “kendime, hayatıma odaklanmak istiyorum” diyorsa, bu sizi direkt sizi reddetmeden reddetmek için söylediği bir şeydir.
Kadın dilinde “kendine / işine / sınavlarına / hayatına odaklanmak”, ilişkiye açık olmadığı anlamına gelir … Spesifik olarak sizinle ilişkiye. O nedenle sonra onu başka biriyle görürseniz şaşırmayın. Zira bu tür kadın reddedişleri ne kadar genel söylenirse söylensin, spesifik olarak sizinle ilgilidir. “Şu an ilişki istemiyorum” demek, hemen her zaman “seninle ilişki istemiyorum” demektir.
Bu, bir süredir görüştüğünüz ama size karşı bir şey hissetmeyen ya da ilişki içinde olduğunuz ama ilişkiyi bitirmek isteyen kadınınların çok kullanacağı bir bahanedir. “Şu an ilişki istemiyorum” diye sizden ayrılan kadınların önemli bir kısmının atlayacağı diğer erkek aslında çoktan hazırdır.
Böyle bir şey duyduğunuzda onu ikna etmeye, onunla tartışmaya kalkışmayın. Devam etme niyetiniz varsa romantik olarak devam etmek istediğinizi ve fikri değişirse sizi aramasını söyleyin, arkanızı dönün ve gidin. Hatalarınız varsa bunlardan ders alın ama bu kadını ikna etmeye çalışmayın.
Sorun sende değil bende diyorsa.
Bir kadının ilişkiyi ya da sizin oldukça fazla yatırım yaptığınız yürümeyi terk ederken çok kullandığı bahanelerden biri de budur. Bunun asıl anlamı şudur: “sorun sende”. Fakat kadınlar tartışmadan ve sizi direkt reddetmekten kaçındıkları için böyle söylerler.
Bu lafı genellikle fazla efendi, itaatkar, sıkıcı ve uysal davrandığınız için duyarsınız. Sizin “efendi” özellikleriniz nedeniyle sizde sorun yoktur (!) ama bunlar yüzünden cinsel olarak itici olduğunuzdan sizi bırakmak ister ve bu da bir miktar suçluluk duygusu getirir.
Böyle bir şey duyduğunuzda onu ikna etmeye, onunla tartışmaya kalkışmayın. Devam etme niyetiniz varsa romantik olarak devam etmek istediğinizi ve fikri değişirse sizi aramasını söyleyin, arkanızı dönün ve gidin. Hatalarınız varsa bunlardan ders alın ama bu kadını ikna etmeye çalışmayın.
Sizin gibi birini bulabilmeyi çok istediğini söylüyorsa.
Bunu duyduğunuz anda, sizin için oyunun bittiğini anlayabilirsiniz. Game over. Arkanızı dönün ve gidin, bir daha kızı arayıp sormayın.
Bir kız bunu size cinsel / duygusal hiçbir çekim duymadığı ama sizin ona verdiğiniz şeyleri takdir ettiği zaman söyler. Siz onun için hemen ulaşılabilecke noktaya gelmişsiniz ama o sizinle bir şeyler istemiyor. Bu lafı da genellikle fazla efendi, itaatkar, sıkıcı ve uysal davrandığınız için duyarsınız. Ama daha önemlisi, kızın sizin ilginizi kazanmak için hemen hiçbir şey yapmadığı, ilginizi bedavadan peşkeş çektiğiniz durumlarda duyarsınız.
Arkanızı dönün, gidin ve bir dahaki sefere bu kadar bedava olmayın.
Her zaman meşgul ya da sizi ekiyorsa
Sizinle birlikte olmak isteyen bir kadın siz ne zaman buluşalım deseniz “meşgulüm” demez. Bir kadın tabii ki meşgul olabilir ve her buluşma teklifinizi kabul etmeyebilir ama bir kadın sizin için zaman ayırmaktan çok başka şeylerle meşgul ise, sizi pek istemediğini anlayabilirsiniz.
Sizinle telefonda iletişimden memnun olan ama buluşmaları çeşitli bahanelerle reddeden kadın, siz bedava ilginizden memnun olabilir ama sizinle işleri ilerletmek istemez. Mesela bir kadın mesajlaşmalarda istekli olabilir ama buluşmaya gelince “bakarız”, “himmm bilmem ki”, “bu aralat yoğunum”, vs. ile sizi reddediyorsa sizinle işleri ilerletmek istemiyordur. Hatta sizinle buluşmayı istemeyen bir kadın, sıklıkla başka biri ile buluşmaya zaman ayırabiliyordur.
Bir kadın özellikle de alternatif bir zaman önermiyorsa, sosyal medyada oldukça istekli olsa bile vaktinizi boşa harcıyor olma ihtimaliniz çok yüksek.
Sizin ve zamanınızın değerini bilmeyen bir kıza zaman harcayarak, kendinize ve zamanınıza değersizmişsiniz gibi davranmayın.
Bir sıcak bir soğuksa.
Sizinle ilişki için ilgilenmeyen ama sizin ilginizi isteyen bir kadının çok sık yapacağı şeylerden biri de, sizi bir iki adım uzakta tutacak şekilde davranmasıdır. Bu özellikle birçok tecrübesiz erkeğin takılıp kaldığı bir nokta. Zira kız ilgiden olmamak için sizi iki üç adım yakınına çekecek kadar sıcak davranırken, fazla yaklaştınız mı sizi iki üç adım uzakta tutacak kadar soğuk davranır. Birçok tecrübesiz erkek ise bu dinamiği tamamen yanlış anlayarak, daha fazla çabalayarak o üç adımlık mesafeyi kapatabileceğini sanar.
Bir kadın birgün “seni özledim” diyecek kadar sıcak, başka gün mesajlarınıza cevap vermeyecek kadar soğuk olabilir. Böyle bir durumda olan tecrübesiz bir erkeğin kafası tamamen karışır. Tipik bir iyi çocuk, bardağın sadece dolu tarafına bakar ve soğuk günleri, sıcak günlerin hatırına tolere eder. İyi çocuk tam bir zihin jimnastiği kabiliyeti ile, kafasında prensese çevirdiği kadınla bir sonraki sıcak gün için sabırla bekler. Birgün umutla beklediği öpücüğü alabileceği umuduyla, kadının onayının peşinde koşarken, kendi özsaygısını çöpe atar.
Bir kadın bu davranışları sergileyen bir erkekten anladığı, kendisinin çok değerli biriyken erkeğin ondan daha değersiz olduğudur. Kadının böyle bir erkekle birliktelik istemesinin zor olduğunu söylememize gerek yok sanırım.
Kendinizi bu duruma sokmayın. Yakına kadar çekim (sıcak), aman çok yaklaşmasın diye itki (soğuk), bir erkeği yörüngede uydu yapar.
Şu an bir ilişki istemiyorsa
On milyonlarca erkeğin zamanını boşa harcamasına neden olan şeylerden biri de bu absürt bahane. Tecrübesiz birçok erkek bu bahaneye kelimesi kelimesine inanarak, “şu an ilişkiye hazır değilse hazır olmasını beklerim hatta onu ısıtmak için çaba da harcarım” diye yörüngede döner durur.
Kadıncada “şu an ilişki istemiyorum” demek, “seninle ilişki istemiyorum” demektir. Kadınlar bunu genellikle size gerçeği direkt söyleyip sizi üzmemek için yaparlar. Ama bunu için için erkeği yörüngede tutmak için söyleyenleri de vardır.
Bu bahaneye inanarak umutla bekleyen birçok erkek-sat uydusunun sonunda şahit olduğu şey, kadının başka biriyle hemen ilişkiye hazır olmasıdır. Ama on milyonlarca AFC, birinin kendisini seçmesi için onun yanında onun için bir şeyler yapması gerektiğini düşünür ve bu bahaneyi olduğu şey gibi almanın daha mantıklı olduğunu anlamak istemez. Bu bahane bir reddediştir.
Bir kişinin sizi seçmesi ve sizin için hazır olması için onun yörüngesinde asla beklemeyin.
Sürekli olarak onun çerçevesindeyseniz
Bir kadının her dediği ile aynı fikirdeyseniz, aktiviteleri sürekli olarak onun müsait olmasına göre ayarlıyorsanız, kararları o alıyorsa, aranızdaki dinamiğin kontrolü onun duygularının, ruh halinin ve fikirlerinin elindeyse, onun çerçevesindesiniz.
Eğer kendi isteklerinin peşinde koşan, planlarını kendine uyan şekilde yapan, kendi gerçekliğini yaratıp şekillendiren, zamanını boşa harcayan veya saygısız kadınları hayatından çıkarmakta problemi olmayan bir insansanız, kendi çerçevenizdesiniz.
Bir kadın ile ilişkinizin ilişki olabilmesi için, rahatlayıp kontrolü size bırakarak feminen davranmasını sağlayacak şekilde, sizin çerçevenizde olması lazımdır. Eğer sürekli olarak onun isteklerine göre hareket ediyorsanız ve onun liderliğini takip ediyorsanız, kadını maskülen olmaya itiyorsunuz. Bu, kadının sizden soğumasına neden olur.
Bu tabii ilişkiyi zorbalıkla yönetmeniz gerektiği anlamına gelmiyor. Bu konuda zorlamadan, ufak ayarlarla ve sosyal zeka ile davranmanız gerekiyor.
İletişimi veya cinselliği başlatmıyorsa
Ham arzu, bir kadınla ilişkinizde nerede olduğunuzun en iyi göstergesidir. İletişimi ve seksi sıklıkla kadının başlatması da ham arzunun en iyi göstergelerinden biridir.
Elleri sürekli üzerinizde olan ve sizinle konuşmak için bahaneler yaratan kadın sizi fiziksel ve ruhsal olarak istiyordur. Böyle bir kızın “biz neyiz?” diyerek ilişki başlatmaya çalışması an meselesidir.
Ama burada dikkat etmeniz gereken bir şey var. Bir kadın doğal olarak arkadaş canlısı ve dokunmaya yatkın olabilir. Birçok kadın da uydusu olan erkeklere arkadaşça dokunabilir, koluna girebilir, omzuna başını koyabilir ve bazen elini tutabilir. Hatta bazı kadınlar sizi sizden istediğini alacak kadar ısıtmak için size dokunarak sizi manipüle edebilirler. Burada ölçüt, yoğunluk ve tutarlılıktır.
Eğer bir ilişki istiyorsanız ve bu ilişkinin sağlıklı olmasını istiyorsanız, kadının sizi sizin onu aradığınızdan bir tık daha fazla aradığı noktaya gelecek kadar yatırım yapmasını beklemelisiniz.
İletişimi sizin daha fazla başlatmanız ise sizin muhtaç ve itici olmanıza neden olabilir. Aslına bakarsanız bir kadını itmek için en etkili yöntemlerden birisi, iletişimi sürekli olarak sizin başlatmanızdır. Kadına sizi özlemesi, sizi düşünmesi ve size ulaşması için zaman ve fırsat vermelisiniz.
Gerilimden çok rahatlık varsa
Bir kızın sizinle aşırı rahat olması, onun sizinle ilişki istemediğine dair güçlü bir işaret olabilir. Sürekli ulaşılabilir, itaatkar ve tahmin edilebilir olmanız, çekici değil iticidir.
Fakat burada denge önemlidir zira aşırı gerilim ve özellikle de bu gerilim negatif ise, drama, dengesizlik ve ayrılık getirir. Kötü çocukların sarhoş edici derecede çekici iken ilişkilerinin genelde dengesiz ve kısa ömürlü olmasının nedeni, bu dengesizliktir. Bir kadının kalıp ilişki geliştirebileceği kadar rahat olması, ama sizi tam olarak çözememiş olması en iyi karışımdır.
Aranızdaki şey tamamen fiziksel ise.
Biriyle beraber olamayan erkeklerin en çok içinde bulundukları durum friendzone olabilir ama tek durum bu değildir. Bazen cinsellik de işin içindedir ama ilişki olmaz. Niyetiniz buysa, eğer duygusal ihtiyaçlarınızı cinsel ihtiyaçlarınızdan ayırabiliyorsanız sorun değil ama bu tür ilişkiler sıklıkla bir tarafın duygusal olarak daha fazla yatırım yapması ve diğerini daha fazla istemesi ile sonuçlanır. Özellikle de erkek tecrübesiz ise, bir süre sonra kadının içine düşer ve olayı ilişkiye çevirmeye çalışır.
Genel kural şudur: erkek cinselliği, kadın ilişkiyi daha fazla ister. Eğer roller değişirse, erkeğin hüsrana uğraması büyük olasılıktır. Bu nedenle aranızdaki şeyi tek eşli ilişkiye çevirmeye çalışan siz olmayın.
Yukarıda bahsettiğimiz durumlarda çakılı kalmış erkeklerin ortak noktası, kendilerini zihin merkezlerine koymamalarıdır. Bu erkekler, kendilerini (de) ödül olarak görmezler.
Birçok erkek böyle bir durumda kendine ve bize şöyle soruyor:
“Neden benimle ilişki istemiyor? Benimle ilişki istemesi için ne yapmalıyım?”
Oysa şu soruyu soracak şekilde zihinsel değişim geçirmelisiniz:
“Neden bu kızla ilişki isteyeyim? Benimle ilişki için bir şeyler yapıyor mu?”
Kendini ödül olarak görmeyen bir insan maalesef kendisini ödül olarak görmeyenlerin peşinde koşup, kendisini ödül olarak görenleri hor görmeye (yani ben ödül değilim zihin yapısını doğrulamaya) meyillidir. Kendinizi ödül olarak görürseniz, sizi ödül olarak görmeyenlere şans vermemeye, sizi ödül olarak görenlere emeklerinin karşılığını vermeye meyilli olursunuz.
İlişkilerde başarı daha çok sizin doğru zihin yapısında olmanıza bağlıdır, ne kadar çaba harcayıp peşinde koştuğunuza değil. Siz erkek olarak önce başarı ve değer peşinde koşmalısınız, kadın peşinde değil.
İlişkiler konusunda yapılan en büyük hatalardan biri, evhamlı (nevrotik) davranmak. Birçok insanın ilişki problemlemlerinin temelinde bu yatıyor. Biriyle tanışıyorlar, aralarında bir çekim oluşuyor ama kısa süre içerisinde sabırsız, evhamlı ve muhtaç davranmaya ve karşılarındakini ilişki ile kafeslemeye çalışmaya başlıyorlar. Karşılarındaki belli bir süre içerisinde geri aramadığında, aramalarını beklemelerine rağmen aramadığında ya da beklentileri gerçekleşmediğinde, bir kuyruk acısı hissi ile sinirleniyorlar.
Bu ruh haline giren insanların temel problemleri korku. Genellikle korktuğumuzda öfkeleniriz. Daha derinlerdeki problemleri ise “yeterince iyi olmadıklarına inanmaları.” Kimsenin birbirine sarılmadığı ve seni seviyorum demediği bir aile tipinde büyüyen biri, bir süre sonra içe kapanıyor ve “annem / babam beni neden sevmiyor” düşüncesi “bende eksik olan şey ne?” şeklini alıyor. Bu duygu, yakınlık ve sevgi eksikliği ile kişi sürekli sevilmek isteyen ama sürekli olarak sevilmemeye alıştığı bir durumda çakılı kalabiliyor.
Ben de genç yaşlarımda beklediğim sevgiyi alamamaya duygusal olarak o kadar koşullanmıştım ki, biriyle karşılaştığımda korku içinde oluyordum. Eğer 20 yıl sevgi almamaya alıştığın ve bunu olağanlaştırdığın bir durumda yaşayınca, ihtiyaçlarını zorla karşılamaya çalışmayı, kötü davranmayı ya da trip atmayı öğreniyorsun. Sanki yetişkin bedeninde bir çocuk gibi oluyorsun. Biliyorsunuz çocuklar eğer ebeveynleri kendilerine ilgi göstermiyorsa, hayatlarına dahil olmuyorlarsa kötü davranışlar ile ilgi veya eksik gördükleri şey neyse onu almaya çalışırlar.
20’li yaşlarımın başında, gerçekten hoşlandığım kadınlarla buluşmaya başladığımda, kafamın bir köşesinde her zaman korku vardı. Kafamın bir köşesinde bu sefer de işlerin yolunda gitmeyeceği konusunda bir korku ve inanç vardı. Beni gerçekten seven, romantik olarak hayatında olmak isteyen biri veya bu kişiyle birliktelik nasıl olur hiç bilmiyordum.
Arkadaş edinme konusunda bir problemim yoktu. Aslına bakarsanız bir sürü arkadaşım vardı. Arkadaşlarınızla karşılıklı tatmin için beraber iyi vakit geçirmeniz yeterli. Arkadaşlarımın olması güzeldi ama onların bana olan sevgilerine ihtiyacım yoktu. Kadın – erkek ilişkilerinde sevdiğim ve beni seven birine karşı ise büyük, muhtaçlık derecesinde bir ihtiyaç duyuyordum. Ama bunun mümkün olamayacağına öyle koşullanmıştım ki, korku ile karşımdakine zorla bir şeyler yaptırmaya çalışıyordum. Sürekli aramalar, sevdiğim kişiye yapışmak, vs. Onu kaybetmenin an meselesi olduğuna inandığımdan, tek odaklandığım şey bu kaybetme korkusu idi. Ve neye odaklanırsan o şeyin olma ihtimalini arttırıyorsun ve bir süre sonra korku ve inançların, kendi kendilerini gerçekleştiren kehanete dönüşüyorlar.
Eğer siz de benim 20li yaşlarımda olduğum gibi biriyseniz, öz kontrolünüzü sağlayacak ve devam ettirecek şekilde davranma alışkanlığını öğrenmelisiniz. Yani örneğin evhamlı hissetmeye başlayıp, size cevap vermekte 5 dakika gecikti diye karşınızdakinin telefonunu mesaj bombardımanına tutmak üzere olduğunuzda, derin bir nefes alıp geri çekilmelisiniz ve kendinize şunu söylemelisiniz: “Ben ona tekrar mesaj atmasam ve o bana mesaj atsa daha iyi olmaz mı?” Zira bu olayı bir tenis oyunu gibi görmelisiniz. Birini aradığınızda veya birine mesaj / email attığınızda o kişi size dönmezse biraz sağduyulu olun. Belki meşgul, belki bir toplantıda, belki şarjı bitti, belki acil bir durum var.
Ya da belki siz onun hayatında düşük önceliğe sahipsiniz. Bu durumda ise sizin duruşunuz şu olmalı: “Ben birinin, sevdiğim birinin hayatında düşük öncelikli olmak istemiyorum, yüksek öncelikli olmak istiyorum.” Ama şunu da unutmayın, bu önceliği zorlayarak alamazsınız. Bunu sözle talep ederseniz, alamazsınız. Asıl duruşunuz bunu sizi düşük öncelikli birinden talep etmek değil, sizi düşük öncelikli gören birini bırakıp yüksek öncelikli gören birini sevmektir.
Eğer biri size hemen geri dönmüyorsa, normal bir insan gibi davranın ve bunun iyi bir sebebi olduğunu varsayın. Karşınızdaki insana size mesaj atmak istemesi için zaman ve mesafe verin. Özellikle de bir erkek, birlikte olmak istediği kadına zaman ve mesafeyi vermeli zira bir kadının sizi merak etmek, sizinle ilgili düşünmek, sizin ne hissettiğinizi merak etmek, kendi ne hissediyor merak etmek (yani aşık olmak) için o zaman ve mesafeye ihtiyacı var! Bazı erkekler gerçekten de bir kadının kendilerine aşık olmasına izin vermiyorlar 🙂 Eğer kadının telefonunu mesaja boğarsanız, sürekli peşinde koşarsanız, kendinizi zorla onun hayatına sokmaya çalışırsanız, kolundan zorla tutup sizinle zorla zaman harcamaya zorlarsanız, onu suçlu hissettirmeye çalışırsanız (senin için bla bla yaptım sen benim için falan filan yapmıyorsun gibi), temel olarak kadınla sevgiye muhtaç çocuk gibi konuşursunuz. Bir çocuk gibi, “sevgiye ihtiyacım var, ama sen beni sevmiyorsun. Neyim yanlış, neyim kötü, beni neden sevmiyorsun ühü ühü ühü …” diye ağlıyorsunuz.
Bunu yaparsanız karşınızdaki eninde sonunda sizden soğur. Zira siz bu davranışlarla farkında olmadan sürekli olarak “ben değersizim, seni hak etmiyorum ama yalvarırım bari sen sev beni” diye ağlıyorsunuz. Karşınızdakini bir kaideye koyuyorsunuz ve ona kraliçe gibi davranıyorsunuz. “Böyle soylu bir kraliçenin benim gibi sefil bir toprak kölesi ile zaman geçirmek istemeyeceğini biliyorum ama soylu efendim, bana 5 dakika bile olsa ayır lütfen.”
Yıllar önce çok güzel bir kadınla tanışmıştım. Bu kadın gerçekten çok güzeldi ama hayatımda gördüğüm en kendine güvensiz kadındı. Tanıştığımızda bir saat kadar konuşmuştuk ve birkaç kere de buluştuk. İlk konuşmamızda kaç kere “beni arayacaksın değil mi?” diye sordu inanamazsınız. “Doğru yazdın değil mi, o kağıdı kaybetme, vs.” Yanındaki kız arkadaşları onu rahatlatmaya ve bunu da mahvetmesin diye ona yardım etmeye çalışıyorlardı ama kız kendine hakim olamıyordu. İlk buluşmada öpüştük ve iyi vakit geçiriyorduk ama sürekli olarak onunla bir daha buluşmak istemeyeceğim korkusu ile konuşup hareket ediyordu. Sonrasında telefonumu mesaj bombardımanına tuttu. Birkaç gün içerisinde onu bir daha görmek istemiyordum bile. Bu kız bazı kadınlarla nasıl davrandıysam bana öyle davranmıştı ve olayı onların gözünden görmemi sağladı.
Bu tür bir davranışın altındaki neden, sizin istediğiniz şeyi hak etmediğinize ve biri sizi şu an istiyor olsa bile bir süre sonra bir şekilde istememeye başlayacağına inanmanız. Bu inançlar kendi kendilerini gerçekleştiren kehanete dönüşür ve eğer bunlara sahipseniz ve bunlara karşı koymayı öğrenmezseniz, karşınızdaki kişiyi büyük bir çaba ile hayatınızdan kovalarsınız.
Şimdi daha önce telefonla da konuştuğum şu vakaya bakalım. Bu adam 40’ın üstünde ve işinde oldukça başarılı biri. Ama şimdi anlatacağı hikayedeki kadını hayatından dışarı nasıl kovaladığını izleyin. Kadın onu önce friendzone’a attı ama ona tavsiye ettiğim gibi geri çekilince kadın onunla iletişime geçti. Fakat adam kendisine hakim olamayınca olayı yeniden mahvetti. Hem de görünen o ki bu sefer geri dönüşsüz bir şekilde mahvetti.
Koskoca adam 2 yaşında çocuk gibi öfke nöbetine giriyor ve resmen “ver oyuncaklarımı ben eve gidiyom, bir daha seninle oynamıyom” şeklinde davranıyor 🙂
Bir insanın size olan çekimini yok etmenin en hızlı yolu, aciz, evhamlı, sabırsız, kontrol manyağı ya da aşırı duygusal davranmaktır. Bu davranış, bir insanın kendisini yeterince değerli ya da sevilebilir hissetmediği, başından kaybettiği, istediğini elde edemeyeceği, vs. mesajlarını verecek şekilde düşünmesine ve davranmasına neden olan inanç sisteminin ve modelinin sonucudur. Bunlar nedeniyle ortaya çıkan kontrol manyağı, korku dolu ve çirkin davranışlar hemen herkese itici gelir. Kimsenin gerçekten kendisiyle birlikte olmak istemeyeceğine ve istediğini vermeyeceğine inanan insan, bu davranışlarla bu inancının gerçekleşmesine neden olur ve sonu gelmez bir kendi kendini gerçekleştiren kehanet sarmalında debelenir durur.
Bu hikayedeki erkek, bir kadınla tanışıyor ve çekim duyuyor. Erkeğin doğum günü yaklaşıyor ve bu kadının doğum gününde yanında olmak isteyeceğini varsayıyor. Yani henüz ilişki içinde olmasalar bile sanki ilişkideymişler gibi davranmasını bekliyor. Bu mantıksız beklentisi kadın tarafından gerçekleştirilmeyince de öfkeleniyor ve öfke nöbetine giriyor. 40 yaş üstünde, yetişkin bir erkek olmasına rağmen 5 yaşında çocuk gibi öfke nöbetine giriyor ve bu davranışlarının sonuçları da pek tahmin edilemez değil.
Sana daha önce bahsettiğim kız vardı ya? Hani tatildeyken karşılaştığım ve 10 gün kadar tanıdığım? Senin tavsiyene uyup onunla iletişimi kestim.
En azından burada doğru olanı yapmışsın.
Onun birkaç arkadaşı ile eğlenmeye gittim ve en yakın arkadaşından hergün birkaç defa mesajlaştıklarını öğrendim.
Bu ne demek? Onun arkadaşlarıyla takılarak onun hakkında bilgi topluyorsun ve görünen o ki onun arkadaşları ile onun hakkında konuşuyorsun. Ne yapıyor, kiminle yapıyor öğrenmeye çalışıyorsun. Bu arkadaşları tüm yaptıklarını ona yetiştirecekler. Sen ne yapıyorsun farkında mısın? Git kendine başka arkadaş bul, kendi arkadaşların ile takıl. Başkaları ile takıl. Bu hatayı birçok erkek yapıyor. Kızın arkadaşları ile takılarak kendilerini kızın hayatına zorla sokmaya çalışıyorlar.
Kız bir yere gitmişti ve döndükten 2 gün sonra bana “hey, nasılsın? Ben döndüm ve ofise gideceğim” diye mesaj attı. Gitmeden bana döndüğünde birgün izin alıp beni görmeyi deneyeceğini söylemişti.
Bakın hemen sinirlenecek bir şeyler arıyor zira kadının kendisini görmek istemeyeceğini varsayıyor. Buradan çıkacak enkazı görmek zor değil.
Hemen cevap yazdım. Çok meşguldüm, beni özledin mi yazdım. Zamanın olduğunda buluşalım ve eğlenelim dedim.
Cevap olarak yolculuğunda zor birkaç gün geçirdiğini ve ofiste önemli işleri olduğunu yazdı. İyi hissetmiyormuş ve gelince en yakın arkadaşı ile yemek ayarlamış. Şu sürekli mesajlaştığı arkadaşı ile.
Bu arada adamın ve kadının doğum günleri aynı hafta içinde.
Yazdıklarını görmezden geldim ve konuşmak için mesela Çarşamba bana gelsene yazdım.
Burada kızın kolundan zorla tutup onu zorla sana getirmeye çalışıyorsun. Oysa seni görmek istediğini varsayıp “müsait olduğunda görüşmek isterim” demen lazımdı. Kız eğer seni görmek isterse, sana zaman ayırır. Sen ne yapıyorsun? Seni görmek istemediğinden korktuğun için onu kontrol etmeye ve bir şeyleri zorla oldurmaya çalışıyorsun.
Sana güzel bir yemek hazırlarım ve sana bakarım 🙂 yazdım …
Bu bir davet değil bir zorlama.
Cevap olarak birkaç gün erken uyumam lazım yazdı. Seni anlıyorum, iş gezisinden sonra ben de çok yorgun oluyorum yazdım. “Israr yok, senin sıcak yüzünü yeniden görmek güzel. Baksana doğum günü hazırlıklarını bana bırak. Arkadaşınla konuşacağım.”
Kadının doğum gününü seninle geçirmek istediğini varsayıyorsun ve kendini zorla doğum gününe katmaya çalışıyorsun. Oysa senin “tamam, planların değişirse bana haber ver” deyip arkanı dönmen ve gitmen lazım. Kendini kadının hayatına zorla yerleştirmeye çalışıyorsun ve onun hayatında gerçekte olduğundan daha önemli olmaya çalışıyorsun.
Salı günü yağmur yağacak, eğer trafik kötü olmazsa seni iş yerinde ziyaret edeyim.
Şimdi de onun iş yerine zorla gitmeye kalkıyorsun. Oysa senin bir kere kesin bir buluşma ayarlayıp eğer kabul edilmiyorsa fikrin değişirse / gelebilirsen beni ara” diyerek gitmen gerekiyor. Bu söylediklerin kesin buluşma planları bile değiller.
Kız seni Çarşamba ziyaret etmeye çalışacağım dedi. Ben de güzel, akşam yemekte iyi vakit geçireceğiz dedim.
Kız sana uğrayabilirim diyor sen ise … kadın ne diyor dinlemiyorsun bile.
Çarşamba sabahı bana mutlu yıllar mesajı attı. Ben de teşekkür ettim ve akşam görüşürüz yazdım. Akşam bana bir mail attı ve havanın çok yağmurlu olduğunu, taksi bulamadığını, ofiste kaldığını ve gelmeyi istemesine rağmen bu akşam gelemeyeceğini söyledi.
Ben “bugün doğum günüm. Gelmenin zor olmasını anlasam da bugün özel bir günüm ve seni kaç gündür görmüyorum.
Adamın içindeki 5 yaşındaki oğlan çocuğunun nasıl da öfke içinde ağladığını görebiliyorsunuz değil mi?
Beni umursamıyorsun ve sözlerinin bir anlamı yok. Bu haftasonu kızlarla iyi vakit geçirmeni diliyorum yazdım.
Offf offf …
Gitmeden önce iyi bir akşam geçirmiştik. Uzaktayken özellikle aramadı ama arkadaşı ile araşmaya devam etti.
Bu da sana kızın arkadaşı ile konuşmayı seninle konuşmaya tercih ettiğini ve senden uzak durduğunu söylemiyor? Neden senden uzak duruyor? Zira senin dramadan başka bir şey olmadığını biliyor.
Bana geleceğini söyledi ama gelemeyeceğini anlayınca aramak yerine mail atıyor. Bu kabul edilebilir bir davranış değil. Bunu bana birkaç kere daha yaptı. Onu görme ihtimali ile beni heyecanlandırıp daha sonra son dakikada ekti.
Bu da sana kızın davranışları ile seni görmek istemediğini açık açık gösterdiği anlamına geliyor. Aklı başında bir kadın senin gibi ağlak oğlan çocuğu ile görüşmeyi neden istesin ki?
Akşam evde sinir içinde bu kadını anlamaya çalışırken internette narsist kişilik bozukluğu diye bir şeye rastladım.
Yani başka bir deyişle kendi nevrotik davranışlarına kılıf bulmak için internette araştırma yaptın.
Bunu okudukça kızın bu problemin belirtilerini bana olan davranışlarında gösterdiğini anladım. Tamam onunla tanıştığımızdan beridir erkek gibi davranmıyorum ama bence bu kadında narsist kişilik bozukluğu var.
Belki. Ama sen ona sana ulaşması için gerekli boşluğu hiç vermedin zira sürekli olarak kadını bir şeyler yapmaya zorladın.
Bu sabah o kadar öfkeliydim ki ona narsist kişilik bozukluğu linkini gönderdim ve yardıma ihtiyacı olduğunu yazdım. Ayrıca ondaki anahtarları resepsiyona bırakmasını ve bir daha bana ulaşmamasını söyledim.
Haftasonu üç kızla buluşacağım ve onu aramaya niyetim yok. O bana ulaşırsa da bu bir sıcak bir soğuk davranışlarını çekebilir miyim bilmiyorum.
Kıza bu iş bitti demişsin yani bundan sonra araşmanın bir önemi yok.
Hem onu hem de beni değerlendirerek bu arıza kişinin peşinden koşmanın bir anlamı var mı bana söyler misin? Daha önce böyle birine rastlamamıştım. Onu asla aramam.
Onu bir daha aramaman muhtemelen onu çok mutlu edecektir. Senin ne yaptığını ve uygunsuz davranışlarını anlattım. Yetişkin bir erkek gibi değil 5 yaşında bir çocuk gibi davranıyorsun. Üzgünüm ama gerçek bu.
Olur da sana ulaşırsa buluşmak istediğini var say ve kesin bir buluşma teklif et. Öyle bakarız, uğrarım, araşırız tarzı değil kesin bir buluşma. Bu olmuyorsa kesin bir tarih için uygun olursan bana haber ver de ve bırak git. Bir şeyler yapması için zorlama.
Kızın davranışları zaten seninle görüşmek istemediğini gösteriyor. Böyle atarlı davranan biri ile kim görüşmek ister ki? Bu aşamada bu iş geri dönüşsüz bitmişe benziyor. Bitti gitti dedikten sonra bu kızın araması düşük ihtimal.
Alfa dulun klasik tanımı, geçmişinde en az bir kez “yüksek değerli” bir alfa erkek ile birliktelik yaşamış ve standartlarını bu erkeğe göre koyarak daha “aşağısı” ile tatmin olamayan ve bu erkeğin anısına sırtını dönüp gidemeyen kadın. Gerçi feminen davranışlar edinmiş erkeklerin de alfa dul olması sık rastlanan bir olay ama biz burada kadın olanlarını konuşacağız.
Şimdi “yüksek değerli” ve “aşağı” kelimelerini tırnak içerisinde yazdım zira buradaki yüksek değer gerçekten yüksek değer de olabilir ya da “reddedilme takıntı yaratır”, “kaçan balık büyük olur” dinamiklerinin etkisi ile algısal bir idolleştirme de olabilir. Yani alfa dulun tatmin olamadığı erkek gerçekte “geçmişteki alfadan” daha yüksek değerli olabilir ama bu geçmişteki erkek kadının kafasında idolleştiği için daha “aşağı” algılanabilir.
Alfa dulun ilişki stratejisi genellikle daldan dala atlayarak ya da her an uygun adayı bekleyerek yeni bir alfa deneyimi aramaktır. Buraya dikkat edin zira bir alfa dul şimdiki erkeğini, sırf alfayı arama macerası adına öyle görünürde pek de artısı olmayan bir erkek için terk edebilir zira “arayış” içindedir. Fakat alfa dul, ilişki zinciri içinde aylar hatta yıllar boyunca aynı alfa deneyimini aramaya meyillidir ve bunu bulabileceğinin de garantisi yoktur.
Alfa dul kavramını bilmeniz neden önemli? Bir alfa dulu fark edemiyorsanız, bir süre sonra kendinizi kadına ispatlamak için fazlaca enerji ve kaynak harcadığınız, oldukça acılı bir ilişkide bulabilirsiniz. Zira sizin değeriniz ne olursa olsun, alfa dul ile ilgili tek geçerli strateji, alfa dul ile uzun süreli ilişkiye girmemektir. Eğer alfa dul ile ilişkiye girerseniz, çok uzun süreler ya da belki hayatınız boyunca ne olduğunu pek bilemediğiniz bir güç ile rekabet halinde yaşayabilirsiniz.
Burada aktif olan dinamik, hipergami. Kadınlar cinsel pazar değeri kendilerinden daha yukarıda erkeklerle birlikte olma arzusundadırlar. Normalde hipergaminin en büyük kısıtı, kadının kapasitesidir ve sağlıklı bir kadın kendi kapasitesinin bilincindedir. Fakat kadın “çekip giden alfa” nedeniyle kapasitesinin sınırlarını bilmez hale gelirse – ki alfa dul genellikle ortalama ya da ortalamanın altında bir kadındır – abartı beklentilerini aramaya ve beklentileri ile eldeki arasındakinin ödenmesini talep etmeye başlayabilir.
Erkek adam kişiliğini muhafaza eden bir erkek alfa dul olmaz. Zira genel olarak kadınlar daha fazla ilişki – partner merkezlidirler ama erkekler için partner daha çok yoldaştır ve merkezlerinde kendileri ve hedefleri vardır. Erkeklerde hipergami dürtüsü yoktur ve bu nedenle geçmişte HB9 bir kadınla birlikte oldu diye bugün HB7 bir kadınla birlikte olmam gibi bir dinamiğe yatkın değillerdir. Aslına bakarsanız benim gözlemim, geçmişlerinde çapkın alfa olarak bildiğim ve çok güzel kadınlarla birlikte olan birçok erkek, iş uzun süreli ilişkiye ve evliliğe geldiğinde kriterler içine “çocuklarımın annesi olacak kadın” kriteri girince daha az pırıltılı bir kadınla evleniyorlar. Fakat feminenleşmiş beta erkekler de “onun gibisini bulamam”, “onsuz yaşayamam”, “böylesi gelmez” gibi safsatalara meyilli yani erkek alfa dul olabiliyorlar. Konumuz kadın alfa dullar ama bunu da belirtmek istedim zira bu “kaçan güzel en güzel, bir daha bulunmaz güzel” kafasına giriyorsanız, içinizdeki beta hala canlı ve güçlü, haberiniz olsun.
Her neyse, bir kadının alfa dul olduğunu nasıl anlarsınız? Kafasını kuma gömmeyen bir erkek için alfa dulu yakalamak kolaydır aslında. Zira alfa dul, bu işaretleri isteyerek vermez ve genellikle vermeden duramaz.
Sizi sürekli olarak eski sevgilisi ile karşılaştırması
Alfa dulun en bariz göstergesi, kadının sizi sürekli olarak eski sevgilisi ile karşılaştırmasıdır. Bu, kadının sizi o kadar da istemediğini, eski sevgilisine benzemenizi istediğini gösterir. Bu karşılaştırma genellikle isteyerek yaptığı bir şey değildir ama ara ara “sizin kaçan balık gibi olmamanızın” hüsranı ile bir kızgınlık anında ortaya çıkar.
Erkeklerin burada en çok yaptığı hata, kadını konuşarak alfa dul halinden çıkarmaya çalışmaktır yani arzunun pazarlığını yapmaktır. Bir alfa dulu SİZ düzeltemezsiniz, hele de mantık ve sağduyu ile düzeltemezsiniz. Mantık ve sağduyu kullanabilse zaten kendisi bu yoğun duygulara yenilmezdi ama yoğun duygular ve arzunun esiri iken bu konuşmaların bir yararı yoktur. TAM TERSİ, sizin arzuyu pazarlık ederek almaya çalışmanız, sizi değersiz ve doğal arzu edilmez pozisyona sokacağı için, durumu daha da kötüleştirir.
Bakın bir kadın bir kere alfa dul ise düzelmez diye bir olay yok. Ama bunu kendisi isterse, kendisi başlatırsa ve emek harcarsa yapabilir. Siz bunu başlatamazsınız ve eğer gerçekten kendinize değer veriyorsanız, kadının başlatmasını da beklememelisiniz. Sizin yapabileceğiniz tek şey birgün bu durumdan kurtulmasını dileyerek yolunuza gitmektir.
Sizin onu asla tatmin edememeniz
Şimdi bu illa bir alfa dula işaret etmez. Zira siz eğer beta – efendi erkek davranışları gösteren bir erkekseniz, kadın alfa dul ya da değil sizin varlığınızdan veya yaptıklarınızdan tatmin olmayacaktır. Yine de bu davranış, özellikle de siz pek de ortalama altı değilseniz, alfa dula işarettir.
Alfa dul kadın sürekli sıkıldığını belirtir ve onu eğlendirme zorunluluğunuzu ima eder ya da açık açık söyler. Sizinle ilgili en küçük şeylerden bile rahatsız olur, önemsiz görünen şeyleri bile eleştirir ve bunlardan arıza çıkarır. Düzenli olarak saygısız davranışlarda bulunur ve size sürekli shit test atar. İlişkiye başlarken shit test olumlu bir şeydir ama ilişkide sürekli shit test istemezsiniz ve bu kötüye işarettir. Bakın siz güçlü bir shit test savar olabilirsiniz ama sizin iyi boksör olmanız ve her yumruğu savuşturmanız, hergün suratınıza yumruk atılmaya çalışılmasına tolerans göstereceğiniz anlamına gelmez.
Alfa dul kadının kendisi de tam olarak neden böyle yaptığını bilmez. Zira görünürde sizinle ilgili bir sorunu olmaması lazımdır. Ama siz kırmızı hap farkındalığı olan biriyseniz, buradaki alfa dul dinamiğini görebilirsiniz. Bir kadın size yüksek arzu duyuyorsa, size karşı bu kadar yanlış yapmayı göze alamaz. Bu tür negatif davranışlar, kızın sizden pek de hoşlanmadığına işarettir ve alfa dul ya da değil hatunu bırakmanız hayrınızadır.
Eski sevgilisine ait eşyaları veya fotoğrafları tutması
Eski sevgilisi ile aynı iş yerinde ya da arkadaş grubunda olduğu için eldeki grup resimlerini tutmasından bahsetmiyoruz (ama bu da ideal değil). Kadın bunları silme isteğinize genellikle aptalca bahaneler öne sürerek karşı çıkar:
“Ama hayatım o benim arkadaşım, neden sileyim?”
“Bunlar geçmişimin bir parçası …”
“Ama ben artık seninleyim, o geçmişte kaldı. Bunların bir önemi yok.”
Birçok erkek bu tür bahaneleri, içlerinde bir yerlerde bunun yanlış bir şey olduğunu bildikleri halde kabul ediyor. Bu erkekler, kız arkadaşlarının eski sevgililerine takılı kaldıklarını ve fırsat bulursa geri gideceklerini kabul etmek istemiyorlar.
İlişkide problem olduğunda eski sevgilisiyle irtibata geçmesi
Bunu yazmak zorunda kalmam bile garip ama böyle bir şey yaşamış fakat hala kızı nasıl geri kazanırım diyen birçok erkeğe rastlıyorum. Zira bu kadar bariz bir gösterge bile çok “inanılır” bahanelerle normalleştirilebiliyor.
Kız arkadaşınız aynı sınıfta, iş yerinde ya da girişim içinde değilse eski sevgilisi ile görüşüyor olmamalı. Aynı sınıfta veya iş yerindeyse bile bu kişiyle teke tek buluşuyor olmamalı. Eski sevgilisi ile görüşen bir kızla uzun süreli ilişkiye girmeyin. Kadın eğer eski sevgilisi ile aktif olarak buluşuyorsa, mesajlaşıyorsa, “sadece arkadaş” ise, onunla bağını tutmasının sebebi masum değildir.
Eğer kız arkadaşınız, kavgalı olduğunuz bir zamanda eski sevgilisi ile konuşuyorsa, onu yeniden sosyal medyasına eklemiş ise, buluşmuş ise, vs. artık eski kız arkadaşınız olup öyle kalmalı.
Sizinle cinsellikten kaçınıyorsa ya da tatmin olmuyorsa
Bakın bu da tek başına alfa dul göstergesi değil. Zira sizin cinsel performansınız berbat olabilir. Ama çoğu erkek kendi performansını az çok bilir ve performans nedenli hayal kırıklığını yakalamak zor değildir.
Ya da siz gerçekten beta davranan bir erkeksinizdir ve bu nedenle sizden soğumuş da olabilir. Kadınlar bu gibi hassas konularda size gerçeği asla söyleyemeyeceği için, sorun sizde mi onda mı diye anlayabilmeniz önemli.
Böyle bir durum yaşıyorsanız, gözünüzü alfa dul emarelerine karşı açık tutun. Sorun performansınız ya da beta davranışlarınız değilse, kızın eskiden cinsel olarak daha istekli olduğuna dair bir işaret varsa, alfa dul olma ihtimali vardır.
Belli belirsiz de olsa piyasada ve “uygun” olması.
Daha önce belirttiğimiz gibi bir kadının alfa olması, sizden sonra atlayacağı dalın sizden daha iyi olacağı ya da alfasına döneceği anlamına gelmez. Alfa dul aynı deneyimin arayışında olduğu için daldan dala atlayarak o deneyimi aramaya meyillidir.
Birçok kadın, sizin alternatifinizi bulmadan sizin sağladıklarınızı bırakmayacağı için, sizinle birlikteyken arayışına başlayabilir. Bu genellikle gizli yapılan bir aktivitedir ama oyundan ve kadın – erkek ilişkilerinden haberdar biriyseniz, eninde sonunda böyle bir aktivitenin farkına varabilirsiniz. Başka erkeklerle mesajlaşması, birden bire fazlaca söz edilmeye başlanan erkek iş arkadaşı, kızlarla daha fazla dıışarı çıkmaya başlaması, sizi saklamaya başlaması, vs.
Tamam kız alfa dul. Ne yapacağım?
Burada ne yapacağınız tamamen ne aradığınıza bağlı. Kız tabak ise, kısa süreli ilişki arıyorsanız, kime duygusal yatırım yapıp kime yapmayacağını rüzgara değil kırmızı hap farkındalığına bırakan biriyseniz, alfa dul ile ilişkiye devam edebilirsiniz. FAKAT, yukarıdaki özellikler karın ağrısı olduğu için (sürekli arıza, eleştiri, cinsel isteksizlik, vs.) neden devam edeceksiniz ki? Belki arızadır ama yatakta iyidir diye. Fakat kime bağlanıp kime bağlanmadığını rüzgara bırakmayan bir adam olmanız lazım.
Eğer uzun süreli ilişki içindeyseniz, alfa duldan ayrılın. Eğer uzun süreli ilişki yolundaysanız, o yoldan çıkın. Alfa duldan kız arkadaş olmaz. Kendisi belki ilerde düzelir diye beklemek gibi bir yanlış yapmayın. İlerde düzelirse kendisi için ne mutlu ama sizin hayatınız bunun için çok kısa zaten düzeleceğinin garantisi de yok.
Ne olursa olsun kesinlikle “bırakıp giden alfa” ile rekabet etmeye, onunla aranızdaki gerçek ya da algısal farkı çaba ve ısrar ile kapatmaya, vs. çalışmayın. Tabii ki rekabetçi olmalısınız ve kendi değerinizi arttırmalısınız ama bunu alfa dulun onayını kazanmak için yapmanız beta davranıştır ve genellikle sizin değerinizi olduğunuzdan da aşağı çeker.
Bir de tabii alfa dulun alfası, bırakıp gittiği için mitolojik bir şeye dönüştüğü için rekabete girmenizin de bir anlamı yok. Siz yeterince yüksek değerli değil misiniz? Değerinizi yükseltin ve kendinize bu değeri takdir edecek ve geçmişte birine hastalıklı bir şekilde takılmamış bir kadın bulun.
Sağlıklı bir ilişki, karşılıklı olarak alıp verdiğiniz bir zeminde yürür. Siz ilgi, sevgi ve destek verirsiniz, karşınızdaki de size aynı şeyleri hemen hemen aynı seviyede verir. Kısa dönemlerde iki taraftan biri diğerine daha az verebilir ama bu norm değil şartlarla ortaya çıkan geçici bir istisnadır. Aynı şekilde kısa ve geçici süre boyunca kendinizden fedakarlık ederek de vermeniz gerekebilir ama eğer bu ilişkide norm olmaya başlamışsa, manipüle edilip edilmediğinizi düşünmeniz gereklidir.
Özellikle istediğini manipülasyon ile almaya alışmış ve bunu kendine hak gören bir kadın ile ilişkide, almadan vermek ve kendinden fedakarlık etmek norm olmaya başlar. Bu nedenle manipülasyonu ve manipülasyonu özel olarak kullanan kadınları anlamanız ve bu tür ilişkilerden uzak durabilmeniz sizin için önemli.
Manipülatif kadınlar kurnaz olsalar da manipülasyonları genellikle belli kalıpları takip eder ve eğer erkek duygusal düşünmeye, duygularının esiri olmaya dirençli biri ise bu kadınlar son derece anlaşılır ve tahmin edilebilir insanlardır. Bu yazıda bu kalıpların en ciddilerinden bahsedeceğiz. Eğer bir kadında bunları sıklıkla görüyorsanız, ondan uzak durmanız sizin için en iyisi.
1 – Tartışma esnasında ani ve aşırı duygusal patlama: Bu, tartışma esnasında birden bire ağlama veya bağırıp çağırma şeklinde olabilir. Manipülatif insanlar köşeye sıkıştıklarını ya da tartışmanın istedikleri yönde gitmediğini düşündüklerinde, duygusal patlama kartını kullanırlar. Bunun en ciddi ve tolerans gösterilmemesi gereken versiyonu, kalabalık içinde, çevredekilerden sempati toplamak ya da sizi küçük düşürmek için bir silah olarak kullanılan duygusal patlamadır.
2 – Sizden bir şey isteyeceği zaman normalden çok daha fazla iyi olması bir diğer manipülasyon tekniğidir. Bu sizi seks rüşveti ile kandırmaya kadar gidebilir. Şimdi bu normal bir ilişkide ara sıra olabilir ama manipülatif kadının farkı, size genellikle soğuk ve mesafeli davranması ama bir şey elde edeceği zaman birden sıcak davranmasıdır.
3 – Sizi sadece sizden bir şey isteyeceği ya da size bir şey için ihtiyacı olduğunda araması.
4 – Eğer istediği şeyi elde edemezse, sizi dünyanın en kötü erkek arkadaşı / kocası / insanı hissetirecek şekilde davranması ya da konuşması. Bunu isteklerini size dayatamadığında öfke nöbeti şeklinde de yapabilir, sizin bir partner olarak değerinizi size sorgulatarak da. Örneğin sizi birinin sevgilisi veya kocası ile karşılaştırması, bu yönde bir manipülasyondur.
5 – İlişkiye finansal olarak katkısının çok az olması. Fakir kızdan bahsetmiyoruz. Daha çok size sürekli bir şeyler aldırması ama kendisinin size bir şeyler almaması, ortak bütçeye katkı sağlamaması. Erkeğin daha fazla parca harcaması sorun değildir ama manipülatif kadınlar katkı sağlamaya çalışmazlar bile.
Fakat, tersi durumda aşırılık da kırmızı alarmdır yani sürekli hediye alması, sizi sonradan aleyhinize kullanacağı “borç” altına sokmak için tasarlanmış olabilir.
6 – Kendisi hatalı olsa bile sürekli mağduru oynaması. Bu genellikle tartışma esnasında ani ve aşırı duygusal patlama ile beraber gelir. Böyle bir kadını yaptığı bir şey yüzünden uyardığınızda, olayı çevirip sizi suçlu çıkarmaya çalışır. Öyle ki, böyle bir kadını yatakta biriyle yakalasanız bile bunun sebebi sizin ilgisizliğinizdir.
7 – Sizi terk ederek ya da ortadan kaybolarak cezalandırmaya çalışması. Tartışmadan sonra bir süre birbirinizi aramamanız normaldir ama manipülatif bir kadın siz onu bir daha aramazsanız umrunda olmaz gibi davranır. Birçok erkek maalesef bu tür davranışlara “ama o çok egolu / inatçı” diye bahane bulmaya çalışıyor ve muhtaçlıklarından manipülasyona uğradıklarını anlamıyorlar. Tartışmalardan sonra bir süre araşmamanız ve bazen ilk aramayı sizin yapmanız normaldir ama her defasında siz arıyorsanız, siz aramasanız o haftalarca aramıyorsa, bu bir manipülasyondur.
8 – Sizin istek ve ihtiyaçlarınız önemli değilken onunkilerin çok önemli olması manipüle edildiğinize işarettir. Kadın eğer sizin istediğiniz bir şeyi önemsemiyor ama aynı seviyede kendi isteğini size dayatıyorsa, burada vermeden almaya alışmış ve bir manipülatör vardır. Manipülatif insanlar, aşırı bir bencillik ve empati yoksunluğu sergilerler.
9 – Sürekli olarak size kendinizi suçlu hissetirmeye çalışmak. Özellikle de benim sorunlarım senin davranışların sebeplidir tarzı manipülasyonlar. Suçlu hissettirmeye çalışmak duygusal manipülasyon taktiklerinden biridir. Eğer kendinizi suçlu hissederseniz, o suçluluktan kurtulmak için karşınızdakinin sizden istediklerine itaat eder hale gelebilirsiniz.
(4) ve (9), kişinin kendinden şüphe etmesini sağlayacak şekilde davranmaktır. Manipülatif insanlar genellikle aşağılık kompeksi hissederler ve ilişkide seviyeleri eşitlemek için sizi aşağı çekme yoluna giderler. Bu şekilde siz zaman içinde onun avcunda olursunuz ve böylece o sizi terk etmek isteyene kadar siz onu terk edemez hale gelirsiniz.
Şunu da belirtmek gerekiyor ki, kişinin manipülasyon ile zincirlenmesi birden olmaz. Daha çok “bin kağıt kesiğiyle kan kaybından yere yığılmak” şeklinde olur. Manipülatif kadın, erkeği önce çok zararsız görünen küçük manipülasyonlar ile test eder ve bunlar sonucu gördüğü zayıflıkları da yine erkeğe kağıt kesiği gibi birden öldürmeyen şekilde kullanmaya başlar. Bu şekilde manipüle edilen birçok kişi, manipülasyondan şüphelenmeye başladığında çoktan zayıf bir pozisyona düşmüş halde olur.
Bu manipülasyonun hastalık seviyesine ise gaslighting denir.
10 – Tehdit, korkutma ve ültimatom. Bunlar çok değişik şekillerde gelebilirler. “Ben sildim mi tam silerim” mesela yaygın bir tehdittir. Bir kadın bunu başka birilerini konuşurken söylese bile bu aslında size iletilen bir tehdittir. Bunu lafa döken kişiler genelde en silemeyip yapışan tiplerdir ve başlarına böyle bir şey gelmemesini tehdit ile sağlamaya çalışırlar.
Kültürel beyin yıkama
Kadın manipülasyonları ile ilgili en büyük problemlerden biri, toplumun erkeği (a) kadın manipülasyonlarının gülün dikeni şeklinde katlanılması gereken şeyler olduğu ve (b) sürekli olarak kadının gönlünü alması gereken taraf olduğu yönünde programlaması. Burada erkeğin kendi ailesi bile oğullarını yaktıklarının farkında olmadan bu yönde çalışabiliyorlar. Örneğin bariz manipülatif bir şekilde duygu patlaması / suçluluk duydurma kullanarak “küsen” kadına adam bazen “canın cehenneme” diyecek gibi oluyor ama çevre, ailesi, arkadaşları vs. onu bir çiçek alıp kapısında yalvarmaya itiyor.
Bakın kadınlar fiziksel olarak güçsüz olduklarından, istediklerini almak için manipülasyon yapma yoluna her zaman giderler. Belli aralıklarla manipülasyon kullanmaları normaldir. Ama normal bir kadınla manipülatif bir kadını ayıran farklar barizdir ve erkek aslında bunları apaçık görebilir. Ama “onu kaybetme korkusu” yüzünden bunları rasyonalize eder. Örneğin her kadın bir şeyler yaptırmak için size fazla iyi davranabilir ama manipülatif kadının istediğini aldıktan hemen sonraki soğuması normal bir kadının normale dönmesinden bariz farklıdır. Normal bir kadın ile ilişkinizdeki her tartışmadan sonra eğer görüşmeye devam edecekseniz istisnasız siz aramak zorunda kalmazsınız.
Yaptığım görüşmelerde çoğu erkeğin, manipüle edildiğini bırakın, kadınların manipülasyon yapabildiğinin bile farkında olmadıklarını görüyorum! Anladığım kadarıyla modern dizi ve filmlerde manipülasyon zaten normal bir davranış olarak gösteriliyor. Toplum sürekli olarak erkeği elde çiçek, çikolata “affet beni bebeğim, ben tam bir eşeğim” notları ile “gönül almaya” itiyor. “Kadındır, şöyle yapar böyle yapar” diye toplumsal propagandayı papağan gibi tekrarlamayı bilgelik sanan bir çoğunluk var. Öyle ki, BPD bir kadınla beraber olmuş ve enkaza dönmüş bir adam bile beni ilk aradığında, ben ne eşeklik yaptım da bu premsesi kaybettim diye arayabiliyor 😀 Arkadaşlar, hayatınız boyunca psikolog yüzü görmemişken 1 senelik ilişki sonrası psikiyatriye gidip ilaç alıyorsanız, bir premsesin değil manipülatif bir narsistin elinden geçtiğinizi anlayın bir zahmet. Herkes bu duruma düşmüyor ama bu hale gelip manipüle edildiğini anlayamayan insanlar var. Şimdi bunu okuyup Mahmut Abi benimle konuşmasından örnek veriyor diye düşünen arkadaşlar varsa söyleyeyim, bunu 20 – 25 vakada gördüm yani herhangi birinizi örnek vermiyorum ve maalesef istisna değilsiniz.
Merhaba millet, Ben Mr. Deer. Kadınlarla tanışırken nelere dikkat ediyorum. Neler yapıyorum tam analiz videosu sizlerle. Kadınlarla başarılı olmanız için gereken TEMEL şeyleri anlattım, dikkat bu video ansiklopedi niteliğinde. İYİ SEYİRLER!
Daha önceki mitolojik ve şamanik geçiş ritüelleri dersinde, insan evriminin keskin düşüş ve çıkışlarla bezeli, yukarı doğru bir çizgide olduğundan bahsetmiştik. Hayat yolunda ilerlerken başımıza ciddi bir engel çıkar. Bu engel ya bizi davranışsal olarak engelleyerek şu anki davranış planlarımızla hedefimize ulaşmamızı engeller ya da bundan daha karmaşıktır ve zaman içinde kendi davranışlarımızı entegre etmek için kullandığımız tüm yapıyı
sarsar.
Aradaki fark şöyledir. Partnerinizle dışarı çıktınız diyelim ve partneriniz oldukça gergin davranıyor. Yani diyelim ki şaka yapıyorsunuz veya gülümsüyorsunuz ama partneriniz buz gibi davranıyor ya da sinirli bir şekilde karşılık veriyor. Bu durumda siz de kendinizi buna göre ayarlarsınız. İşler bir miktar bozulur ve tüm gece mahvoldu diyeceğiniz bir hale gelir. Ama bu olduğunda tüm ilişki bitti demezsiniz. Gerçi bunlar sık oluyorsa o noktaya da gelebilirsiniz.
Bu durumda ona “tüm gece mahvoldu” diyebilirsiniz ve bu muhtemelen bir miktar aşırı reaksiyon göstermek anlamına gelir. Klinik psikolog olarak izlenimim, eğer insanlar katlanması zor bir şekilde davranıyorlarsa, siz bunu gözlemlerken üç kere bu şekilde davranmasına izin verin. Üçüncü kez aynı şekilde davrandığında “bak böyle davranıyorsun” deyin. Bunu söylediğinizde size “hayır öyle davranmıyorum” diyecektir. Siz de “Hayır böyle davranıyorsun. Bak şurada ve şurada böyle davrandın” dersiniz.
Bu durumda temelde kaybetmiş olur ve siz de direkt kazanan olursunuz. Ama sadece bir kerelik bir şeyse, dert etmemeniz daha iyi. Bir kere olduysa, bunun tek bir kez ve spesifik bir problem olmadığına dair elinizde bir delil yok. Ama üç kere olduysa artık elinizde güçlü bir delil var. Bu şekilde aşırı tepkisel olmak ile dik durmak arasındaki dengeyi tutturursunuz. Her şeye tepki gösteren biri de olmak istemezsiniz, itilip kakılabilen biri de. Yani fazla toleranslı olma ile tepkisel olup gereksiz kavgalar etme arasındaki denge için üç kere kuralı iyi işler.
Neyse, partnerinizle dışardasınız ve partneriniz oldukça sinir bozucu davranıyor ve siz bu davranışını değiştiremiyorsunuz. Şakalar yapmak yerine belki de telefonunuza bakıp onu kendi halinde sakinleşmeye bırakmak daha mantıklı. Bu şekilde onunla etkileşimde kullandığınız çerçeveyi fazlaca sarsmazsınız. Sonuçta akşam az çok planlandığı gibi
gidiyor ve hala size rehberlik eden algısal yapıları ve beklentileri kullanabiliyorsunuz.
Biraz ayar gerektiriyor belki ama bu ayar yüksek çözünürlükte ve çok küçük. Bu sizi biraz rahatsız edecek ve “ne oluyor?” diye düşüneceksiniz. Belki “bende bir sorun mu var?” diye düşüneceksiniz. Sıkılgan, içine kapanık insanlar genellikle böyle düşünürler. Ya da belki onda bir sorun olduğunu düşüneceksiniz. Ama ne olursa olsun bu olay o kadar da ciddi değil.
Bir de şu senaryoyu düşünün. Partnerinizle dışarıdasınız ve biri restorana giriyor ve sizin masaya gelip partnerinize “merhaba, kız arkadaşın / erkek arkadaşın olduğunu bilmiyordum. Geçen hafta buluştuğumuzda bana bundan bahsetmemiştin.” diyor. Şimdi bu tamamen farklı bir senaryo. Evet hepiniz bu senaryoyu duyunca güldünüz zira bunun gerçekten tamamen farklı bir senaryo olduğunu biliyorsunuz. Peki ikinci senaryo neden
birinci senaryodan daha sarsıcı? Eğer dünya ile ilgili varsayımlarınız bir anlamda bir hiyerarşi içinde düzenlenmişlerse, yaptığınız küçük küçük şeyler bu hiyerarşinin en altında mikro – detaylardır. Hiyerarşide soyutlaya soyutlaya en tepeye çıktığınızda, “ben sadakat temelli bir ilişki içindeyim” gibi bir varsayım vardır. Şimdi sadakat temelli bir ilişki içinde olmak ile mikro – detaylar arasında başka hiyerarşi seviyeleri vardır. Sarsıntı hiyerarşide ne kadar yukarı olursa, siz o kadar sinirlenip streslenirsiniz. Sinir bozucu partner pek dert olmayabilir ama sizi aldatan bir partner hiyerarşinin tepesinde bir sarsıntıdır. Bu seviyede sarsıntı sizi geçmişinizi ve geleceğinizi hatta belki de gerçekte kim olduğunuzu ve karşınızdakinin kim olduğunu sorgulamaya iter.
Bu gerçek bir felaket değil mi? Her şeyi darmadağın eden bir felaket. İşte bu daha önce konuştuğumuz yeraltı dünyasına yapılan yolculuktur. Piaget’in de buna benzer bir fikri vardı zira Piaget’in gelişim aşamaları teorisi de bu şekilde iniş ve çıkışlarla işaretlenmiş bir teoriydi.
Çocuklar kendilerini motor sistemlerden yukarı doğru inşa ederlerken, kendilerine ait ve faydalı bu küçük alt öğeleri canlandırıyorlar. Ama zaman zaman inşa ettikleri bu araçlar, alt kişilikler, arzuladıkları sonuçları yerine getiremiyorlar. Örneğin 3 yaşındaki bir çocuk kreşe gider ama arkadaş edinmekte zorlanır. Bu çocuk eve geldiğinde ağlar, öfkelenir ve sarsılmış bir şekilde “kimse benimle oynamak istemiyor” der. Biliyorsunuz çocuk bu
durumda gerçekten ağlar. Çocuk sanki yetkin olduğu bir sahadan yetkin olmadığı bir sahaya ışınlanmış gibidir. Duygular, özellikle de negatif duygular, sizin içinde yetkin olduğunuz bir sahadan yetkin olmadığınız bir sahaya geçtiğinize işaret ederler. Eğer ağlıyorsanız bu genelde endişe veya acı sinyalidir. Bazen öfke de insanı ağlatır ama ağlamak genellikle endişe ve acı sinyaller. Bu, bildiğiniz şeylerin artık arzu ettiğiniz sonuçları üretmeye yetmediği bir durumun içine düştüğünüz anlamına gelir. Böylece ağlarsınız ve yardım alırsınız. İnsanlar gelip sorunun ne olduğunu sorarlar ve size destek olurlar. Belki sizi teselli ederler, belki de sizin ne yapmanız gerektiği konusunda size tavsiye verirler.
Ya da siz eğer zeki bir ebeveynseniz, çocuğunuzla siz oynarsınız ve onun diğer insanlarla sosyal etkileşim yeteneklerini geliştirmesini sağlarsınız. Ya da onu diğer çocuklarla daha fazla oyun oynayabileceği yerlere götürürsünüz, onu gözlemlersiniz, onun bu küçük alt kişiliklerini geliştirmesine yardımcı olursunuz ve ona daha fazla bilgi vererek daha
sofistike biri olmasını sağlarsınız.
Bu Aşama Teorisinin Piagetçi fikirlerinin bir kombinasyonudur. Düşüşlerce çentik atılmış yukarı doğru ilerlemedir. Bu bir önceki yapının dünyaya artık iyi adapte olmamasından kaynaklanan kafa karışıklığı ve sonrasında gelen asimilasyon ve uyumdur. Piaget asimilasyon ile uyumu birbirinin zıddı şeyler olarak düşünürdü ama bunlar tam olarak zıt değiller ve bu anlaşılması zor bir şey. Ama Piaget’e göre asimilasyon demek, insanın şu
anki yapısının içine bilgi çekmesi ve içine bilgi çekilen yapının çok fazla değişmemesi demekti. Uyum ise insanın çok büyük hacimde bilgi çekmesi ki bu genellikle negatif bilgidir ve sonrasında bu bilgiyi anlamakta kullandığınız yapıda büyük sarsıntı yaratarak o yapıyı yeniden inşa etmek demekti.
Piaget bunları asimilasyon ve uyum olarak düşünüyor ama bunları asimilasyon mikro davranış seviyesinde olacak şekilde bir süreklilik halinde düşünmek daha kolaydır. Mesela çatal tutmaya çalışırsınız ama elleriniz uyuşmuştur. Çatalı birkaç kere kavramaya çalışırsınız ama başaramazsınız. Sonra tutuşunuzu değiştirirsiniz ve çatalı tutarsınız. Yani çok az biraz sinir bozucu bir şey. Alt tarafı çatala bakıp tutuş açınızı değiştireceksiniz ve bu sebeple dünya tepenize yıkılmayacak. Ama çorbanızdan fare ölüsü çıkarsa bu çok daha sinir bozucu bir şey ve bu yine hiyerarşik bir problem. Yani en alt seviyede, motor hareket yapılarına yakın seviyede, asimilasyon kolaydır: Yapmanız gereken tek şey benim harita olarak düşünmeyi sevdiğim şeyler üzerinde, harita ya da kişilik, ufak değişiklikler yapmaktır. Biliyorum kişilik ve harita birbirlerinden uzak şeyler gibi görünüyorlar ama aslında birbirlerine çok benziyorlar. Bu, ufak ayarlamaların mı yoksa
tüm yapıyı çöpe atmanın mı gerektiğine bağlıdır. Yani problem bijon somununu sıkılaştırarak mı yoksa yeni bir araba alarak mı çözülüyor gibi. Sizin seviyelerinizi zorluk seviyeleri olarak düşünebilirsiniz.
Bunu düşünmenin bir başka yolu da var. Bunu bilmeniz gerekiyor zira bir şey yanlış gittiğinde ne kadar stresli olacağınıza nasıl karar verdiğinizi anlamanız gerekiyor. Bu çok zor bir soru. Bir sabah yüzünüzde bir sivilceyle uyandığınızda ne kadar endişelenmeniz gerekli? Bunu bilmiyoruz. Belki hiçbir şeydir, belki de 6 ay sonra kanserden öleceksiniz. Bunu bilmiyorsunuz. Bir şeyler ters giderse insanların ne kadar strese kapılacaklarını nasıl ayarladıkları öyle bariz değil. Zira kötü giden şeyin ne kadar kötü gittiği o kadar belli değil. Diyelim ki yemeğe çıktınız ve partneriniz size kötü davranıyor. Bu 2 hafta içinde ayrılacaksınız anlamına mı geliyor? Aslına bakarsanız belki de bu anlama geliyor. O zaman neden dünyanın sonu geldi diye kafayı sıyırmıyorsunuz? Biliyorsunuz bazı kişiler
gerçekten de böyle davranabiliyorlar. Bu kişiler negatif duygu seviyeleri yüksek yani duygusal dengesizlik özellikleri yüksek insanlar. Bu insanlar en ufak bir anormallik, belirsizlik, tehlike, devamsızlık veya beklenmedik bir durum karşısında felakete uğrayacaklarmış gibi davranırlarken duygusal olarak dengeli bir insana “ben ayrılmak istiyorum” denildiğinde bu kişi biraz üzgün görünür ve belki bu bile onu çok rahatsız etmez.
Yani bu en alttaki mikro davranışlardan aşama aşama soyutlamalara giden motor hareket hiyerarşisini düşürseniz, bir şeyler ters gittiğinde ne kadar kaygı duyacağınızı nasıl hesapladığınızı anlayabilirsiniz. Sorunun küçük olduğunu varsayıp alt seviyede kontrol edersiniz. Eğer o seviyede çözülmüyorsa bir seviye yukarıya çıkarsınız. Arabanız bozulduğunda hemen yeni bir araba almazsınız. İlk önce mesela akü mü bitti diye bakarsınız. Zira bu yol, size en az sorun çıkaracak yoldur. Ve aynı zamanda bu zihin temizliği açıdından iyi bir şemadır.
Bu Occam’ın Usturası (Occam’s Razor) prensibine benzer. Occam’ın Usturasını biliyorsunuz değil mi? Bunu bilmeniz lazım. Occam’ın Usturası, Ortaçağ düşünürü Occam tarafından ortaya atılmış bir prensip. Occam “açıklayıcı prensiplerinizi gereğinden fazla çoğaltmayın” der. Bu ne demek? Eğer bir şeyin neden kötü gittiğine dair 6 tane açıklamanız varsa, bunları basitten karmaşığa doğru sıralayın ve en basit açıklamayı alın.
Eğer bu açıklama yetersiz ise bir sonraki en basit açıklamayı alın ve açıklama yeterli olana kadar böyle devam edin. Occam’ın Usturası, bilimde sıklıkla kullanılan bir kılavuz prensiptir. Eğer basit bir açıklamanız varsa, bunu bir sürü karmaşık varsayım ile daha da zor hale getirmeyin. Bu aslında daha derinde yatan bir gerçeğin de altını çiziyor olabilir: herhangi bir varlık kümesinin herhangi bir konfigürasyonda olma ihtimali düşüktür ama en az ihtimalli ve en karmaşık konfigürasyonda olma ihtimali çok düşüktür.
Her neyse, umarım anlaşılır olmuştur. Bütün bu fikirleri birbirine karıştırabilirsiniz. Kişilik hiyerarşinin en altında davranışlar var; en üstte ise soyutlamalar, mesela “iyi bir insan ol” gibi ahlaki soyutlamalar var. Başınıza beklenmedik bir şey geldiğinde, ne kadar kaygı ve acı duyacağınız, hasara uğruyor görünen seviyenin hiyerarşideki yüksekliği ile doğru
orantılıdır. Bu seviyeyi sizin bir şekilde tahmin etmeniz gerekecek ve bu tahmin de kısmen sizin mizacınıza bağlı. Eğer Duygusal dengesizliği yüksek biriyseniz, bir felakete uğradığınızı tahmin edeceksiniz ama eğer duygusal dengesizliği düşük biriyseniz, bunun sorun olmadığını düşüneceksiniz. Bu tahmin kısmen de sizin kendi yetkinliğinizi nasıl algıladığınıza bağlı. Duygusal dengesizliği yüksek biri olsanız bile geçmişte küçükten büyüğe problemlerle karşılaşmış ve bunları çözüp bir şeyler öğrenmiş biriyseniz, muhtemelen “evet bu bir problem ama ben problem çözebilen bir insanım o nedenle bu problem sorun değil” diyeceksiniz ki bu kendiniz hakkında düşünmenin iyi bir şeklidir. Bu, “herhangi bir problem yok” demekten daha iyidir. Böyle düşünürseniz zaten size bol şans. “Ben bir problemi, eğer probleme konsantre olursam başarılı bir şekilde çözen bir insanım” demek çok daha kullanışlıdır.
Sinir sisteminizin ne kadar endişe ve acı duyması gerektiğine karar vermesinin bir başka yolu da başka insanların size nasıl davrandığına bakmaktır. Eğer diğer insanlar size yetkin biriymişsiniz gibi davranıyorlarsa, sinir sisteminiz daha az duygusal dengesiz olacaktır. Daha fazla serotonin üreteceksiniz ve hata belirtilerine daha az global tepkiler
vereceksiniz.
Bir erkek aşırı duygusal, kendine güvensiz birine dönüşerek ve daha çok feminen ve giderek daha az maskülen davranışlar göstererek ilişkinin kadını olmaya başladığında; cinsel kutupluluğu ve sonunda da ilişkiyi mahvetmeye başlar.
Bir kadın kendisini bir erkeğe, o erkek liderlik kabiliyetini davranış, düşünce ve sözleri arasındaki uyumluluğu koruyarak gösterebildiği sürece bırakır. Erkek feminenleşerek, duygusallaşarak, kendinden emin olmayarak ve kadının kendisini yönetmesini ve kararları almasını bekleyerek kendi liderlik rolünden vazgeçmeye başladığında, kadını maskülenleşmeye zorlar. Bu ise kadının asabileşmesine , erkeğe saygısını ve cinsel ilgisini kaybetmesine neden olur.
Erkekler kadınlarını memnun etmek için olmadıkları bir şeye dönüşmeye başlarlarsa, sonunda terk edilirler veya kadın tamamen ortadan kaybolur.
Birbirinizi tanımaya ve ilişkiye başladığınızda maskülen davranırsanız kadın sizi çekici bulacaktır ama daha sonra ilişki içinde feminenleşirseniz kadın sizi itici bulup sonunda sizden kopacaktır. Uzun süreli ilişkisi bitmiş birçok erkekle yaptığım telefon görüşmelerinde bu duruma çok rastlıyorum. Bu değişim aylar ve hatta bazen yıllar içinde oluyor. Erkek yavaş ama emin adımlarla liderlik rolünden vazgeçiyor ve sonunda kadın – erkek rolleri tamamen değişiyor. Başlangıçta oldukça maskülen, lider karakterli ve iyi fiziğie sahip olan erkek, ilişki ya da evlilik içinde ve birçok durumda çocukların da hayatlarına girmesi ile bir süre sonra aman ağzımızın tadı bozulmasın, kız arkadaşımı / karımı sinirlendirmeyeyim, seksten olmayayım, vs. diye kadınını memnun etmeye çalışan bir uşağa dönüşüyor ve sonunda da olmasın diye “uğraştığı” her şey başına geliyor.
Şimdi, şu arkadaşın yazdıklarına bakalım:
Dün gece, hayatım boyunca başıma gelen en kötü şeyi yaşadım. Ben 31 yaşındayım, o ise 33 yaşında. İlişkimiz 2 yıl önce başladı ve bunun ilk senesi, yaşadığım en iyi ilişkiydi. Her şey o kadar iyiydi ki, ilişkinin 3. ayında onun yanına taşındım ve beraber yaşamaya başladık.
Bu çok çabuk olmuş. 3 ay içinde birlikte yaşamanızı tavsiye etmem.
Ama ilişkinin ikinci senesi ise, bugüne kadar yaşadığım en berbat ilişkiydi. Kız acil servis doktoru ve Mart 2020’de koronavirüs pandemisi başladığında, bana karşı daha mesafeli olmaya başladı. Başlangıçta bunu çok fazla sorgulamadım zira çok yorulduğu için böyle davrandığını düşünüyordum. Ama her şey zamanla daha kötüye gitti ve nadiren cinsel birliktelik yaşamaya başladık zira aramıza daha fazla mesafe koyma ihtiyacı duymaya başladı.
Şunu da belirtmem lazım ki işim çoğu zaman evden çalışabilmemi ve evde olabilmemi sağlıyor. Yemek yapmak, temizlik ve kedilerin bakımı gibi işleri tamamen ben yapmaya başladım.
Hah. Yani sen ev hanımı, ilişkinin pilici oldun! Sen kadına dönüştün, o da erkeğe dönüştü. Bu nedenle de sana karşı kızgınlık duymaya başladı. Ve şimdi göreceğiniz gibi, arkadaş oldukça muhtaç ve kendine güvensiz bir ruh haline bürünmüş.
Eve geldiğinde, onun ilgisine ihtiyaç göstermeye başladım ve o da daha mesafeli ve soğuk olmaya başladı zira bir miktar bunalmış hissetmeye başladı.
İlişkinin tüm cinsel kutupluluğunu 180 derece tersine çevirmişsin. Sen erkek, lider olmaktan kadın olmaya evrilmişsin. Kadınlar bundan hoşlanmazlar. Kadınlar bir amcıkla birlikte olmak istemezler zira zaten halihazırda bir amları var (women don’t want to be with a pussy because they already got one). Sen bu şekilde davranmaya başladığında, “ama benimle yeterince zaman harcamıyorsun” diye ağlayacak kadar aşırı duygusallaştığında, sonun pek de iyi olmayacaktır.
Senin bir erkek olarak kaya gibi, çınar ağacı gibi sağlam olman lazım. Tabii senin normal bir kadınla birlikte olduğunu varsayıyoruz. Ruhsal problemleri olan ya da birkaç tahtası eksik bir piliçle berabersen, ne yaparsan yap fark etmez. Bu nedenle kitaptakileri uygularsan, iyi bir kadının içindeki iyileri, kötü bir kadının içindeki kötüleri en hızlı şekilde açığa çıkarırsın. Bu nedenle de eğer bir çürük elmayla birlikteysen, olay raydan çıkmadan sıvışabilirsin.
Ama bu arkadaşın yazdığı gibi bir şey okuduğunuzda ilişkinin bitmesinin an meselesi olduğunu anlarsınız. Cinsel kutupların darmadağın olması ile kadının zamana ihtiyacım var demesinden sonra terk edilmenin yakın olduğu, güneşin doğudan doğacağı gibi bir beklenti. Böyle davrandığınız zaman kadınlar “çok değiştin, artık seni tanıyamıyorum” derler. Burada da olan bu. Kadın böyle demiyor ya da erkek mailde belirtmemiş ama kadınlar bunları söylemeye başlarlar. Bu erkek artık kadının aşık olduğu erkek ile aynı kişi değil zira duygusal olarak zayıf bir piliç gibi davranıyor. Aslında küçük bir kız gibi davranıyor ve bu da hiç çekici değil. “Benimle vakit geçirmiyorsun, benimle ilgilenmiyorsun” diye zırlıyor.
He ya tabii ki “karar verdiniz”. Yersen. Kadın ilişkinize ara vermeye karar verdi ve sen de uslu uslu bunu kabul ettin.
Bunun ilişkimize yardımcı olacağını düşünerek, birkaç aylığına doğduğum kente döndüm. Ama ne yazık ki Aralık ayında bacağım kırıldı ve ayağım kırık geçirdiğim 6 hafta boyunca beni ziyaret etmek istemedi ya da bana tıbbi tavsiyeler vermedi.
Ayrıldınız ve sen evden ayrıldın. Teknik olarak artık kızın erkek arkadaşı değilsin. Ve sen hala aşırı duygusallaşmaya devam ediyorsun. Zira burada sen gerçekliği olduğu gibi kabul etmek yerine olduğundan daha iyiymiş gibi görüyorsun. Ama hayattaki her şeyde gerçekliği ne olduğundan iyiymiş ne de kötüymüş gibi görmelisin. Gerçekliği olduğu gibi görmelisin.
Sen kendi kafanda kızı sanki hala kız arkadaşınmış gibi kurguluyorsun. Ama sen koca bir sünepeye dönüştüğün için seni evden attığında ilişkiniz bitti.
Bu tabii ki beni çok kızdırdı.
Şu çok açık ki sen kaya gibi sağlam biri değilsin.
Buna değmeyeceğine ve ikimiz için uzun süredir tek başına mücadele ettiğime karar verdim.
ASLA ve asla, seni elinde tutmak istemeyen birini elinde tutmaya çalışma. Bu çok katı, zor ve acı veren bir şey ama eğer biriyleysen ve o kişi seni o kadar da istemiyorsa, “benimle olmayı isteyen, seven ve benim yanında olmamdan mutlu olan, görüşmek istediğimde ‘tabii ki çok isterim’ diyen birini hak ediyorum” diyecek kadar güçlü olmak zorundasınız.
Ama “ayyy bilmem ki zamana ihtiyacım var” diyen biri? Ona istemediği kadar zamanı verin ve gidin. “Sana mutluluklar, hastala vista baby.”
Bacağım iyileştikten sonra Şubat 2021’de şehre geri döndüm. Kendime bir yer buldum ve onda kalan eşyalarımı almak için onunla iletişime geçtim v ona “bu iş burada bitecek” dedim.
Birader bu iş biteli aylar oldu. Sen bu kızın yaşadığı alemden tamamen farklı bir evrendesin. Sen evden çıktın, o zaman ihtiyacım var dedi. Siz aylar önce ayrıldınız zaten!
“Bu iş burada bitecek” demenin tek nedeni, bunu söylersen seni geri isteyeceğini umman. Ki bu taktik bu sefer çalışmış gibi görünüyor … en azından kızın yeni bir erkek arkadaşı olduğunu öğrenene kadar çalışmış gibi görünüyor.
Bunu söyleyince beni farkı görmeye başladı. Daha sağlam ve her dediğini yapmayacak biri olarak. “Ayrılalım ama başkasını görmek istemiyorum ve sen erkek olarak daha iyi olduğunda yeniden iletişime geçelim” dedi.
Yani “eğer aşık olduğum adama geri dönüşürsen (aslında bu ikili nişanlılar ama arkadaş mektubun sonlarına kadar bu önemli ayrıntıdan bahsetmiyor) seni yeniden görmek isteyebilirim” diyor. Kız onun dönüştüğü kişiyi sevmemiş belli ki.
O aramamda konuşacak vaktim olmadığından, hastanede olmadığı birgün onun evinde buluşup eşyalarımı almayı ve neyin yanlış gittiğini tartışmayı kararlaştırdık.
Ve o günden sonra bana yakınlaştı ve benimle cinsel ilişkiye girdi. Bundan sonra ise sağlam bir şekilde dile getirdiğim “bu iş bitti” fikrim çatırdamaya başladı.
Punaninin sihirli dokunuşu ile kendinden geçtin yani 🙂 Amrakadabra 🙂
Bundan sonra buluşmaya başladık ve defalarca seks yaptık.
Buluş, iyi vakit geçir ve seks yap.
Sorun şu ki bu benim ümitlenmeme neden oldu. Benden hala zaman istediği için ona zaman vermeye devam ettim.
Bundan anladığım arkadaşın hala kadının peşinde koştuğu ve onun ilgisini ve onayını aradığı. Kadın gibi davranmaya devam ediyor. Bu çekim yaratmayacak zira kadının arkadaşı kaybetme korkusu yok. Hiç yok. Senin zihin yapın, “beni yeniden kazanmaya çalışmalı” şeklinde olmalı. Tam tersi değil.
İlişki durumumuzu konuşmadık ama her buluştuğumuzda çok iyi vakit geçiriyorduk. Taa ki bir buçuk ay sonrasına yani düne kadar.
4 gün önce dün için onun evinde buluşmayı kararlaştırdık ama o daha sonra birkaç ortak arkadaşımızla bir barda buluşmak istedi. İşten çok yorulmuş ve kafasını dağıtmak istiyormuş.
Gerçek şu ki kadın yanınızda birkaç ziksavar (cockblocker) istemiş.
Gecenin sonunda eve dönme zamanı geldiğinde, onu eve götürmek üzere yeni erkek arkadaşı geldi ve ben oracıkta tuzla buz oldum.
Ne kadar da ince biri. “Ah bu arada bu da benim yeni erkek arkadaşım.” Görünen o ki kadın ikisiyle de yatıyor. Bir yanda yeni erkek arkadaş, diğer yanda onunla bir araya gelmeyi uman eski erkek arkadaş ve hatun ikisiyle de yatıyor. Bayanlar ve baylar, bu ne demek?
Bu, ilişki yaşamak isteyeceğin biri değil. Bu kadının dediği hiçbir şeye inanman mümkün değil. Sözde yeni erkek arkadaşını sözde eski erkek arkadaşı ile aldatıyor. Bunun geri dönüşü yok. Sadakat bu kadın için hiçbir şey ifade etmiyor. İşte bu nedenle gerçeği olduğu gibi görme zorundasın. Sokak kadınını ev kadınına çeviremezsin. Mümkün değil. Bu hatun sokaklara ait. Fuckbuddy olur, friends with benefits olur, seks için görüşülür, ama ötesi olmaz.
Bu aşamada her ne nedenle olursa olsun onu asla arayıp sorma. Eğer sana ulaşırsa seni görmek istediğini varsay ve buluş – eğlen – seks yap. Ama eğer kız arkadaş ya da eş istiyorsan, bu kadın o kadın değil. Bu arkadaşım, gerçekliğin ta kendisi.
Gerçekliği görmezden gelebilirsin ama gerçekliği görmezden gelmenin sonuçlarını görmezden gelemezsin.
Sırt çantam ve ceketim ondaydı zira hava çok sıcaktı. Bunları almak için bile ona gidemedim. Ona bana yaptıklarının kabul edilebilir olmadığını söyledim. Bana umut verip sonra hayallerimi yıkması kabul edilebilir değil dedim.
Bunun kendi suçu olduğunu bildiğini ama eşyalarımı almak için ona gelemeyeceğimi söyledi çünkü yeni erkek arkadaşı onu evine bırakacakmış.
Vay, olay kızın umrumda bile değil. Hiçbir pişmanlık yok. Bu onun gerçek yüzü. Bencil, narsist ve sikinde değil. Seni kırması umrunda bile değil. Tek düşündüğü kendisi.
Bu kadınla birlikteliğe devam etsen olacak şu: Mutluyken sana sadık olacak ama eğer mutlu değilse başkası ile düzüşecek. Eğer bu senin için uygunsa senin bileceğin iş. Böyle biriyle uzun süreli ilişkiye gir. Ama sonra kızın bildiğin adamların yarısıyla düzüştüğünü öğrenirsen ağlayarak beni arama.
Bu çocuktan 3 ay önce bahsetmişti. 24 yaşında olduğundan ve genç olmasına rağmen hastanede çok iyi iş çıkardığından bahsetmişti. Bunu dinlemek bile istemedim zira bir miktar kıskançlık hissettim.
Bu tabii ki “ama onun hakkında endişelenme hayatım, o sadece 24 yaşında” olan çocuk. Eğer piliç “onun hakkında endişelenme” derse …
Kadın bu adamdan bahsediyorken kafasında teknik olarak ondan sana bahsetmiş oluyor. Yani sana bu diğer çocuğu söylemiş oluyor. Sonra bu çocukla yattığını öğrenirsen ve sinirlenirsen “Hey ama ben sana bu adamdan bahsetmiştim” oluyor. Yani sana tüm hikayeyi anlatmadı ama sonuçta bir şeyler anlattı.
Medya da böyle yalan söylüyor. Bazı şeyleri söylemeyerek yalan söylüyorlar. Bu kadın da bu şekilde yalan söylüyor. Tamam tüm ayrıntıları söylemedi ama onun kafasında “ben dürüst davrandım ve sana diğer elemanı söyledim” oluyor. “Kafanı çalıştırsaydın da ne demek istediğimi anlasaydın”.
Yarın onun evine gidip eşyalarımı almayı ve neyin neden yanlış gittiğini konuşmayı kararlaştırdık. Ama ona gidip eşyalarımı almayı fakat hiçbir şey konuşmamayı düşünüyorum zira bu yaptığından sonra konuşmayı hak etmiyor.
Sana katılıyorum. Eşyalarını al ve arkanı dön git. Zira ne söylerse söylesin bir değeri yok ki. Dediklerinin yarısı saçmalık olacak zaten.
Sana mutluluklar deyip gitmeyi planlıyorum.
Evet iyi bir fikir.
Sorun şu ki onu özlüyorum özellikle de cinsel açıdan zira çok sağlam bir cinsel uyumumuz vardı. Bu artık bitti. Ve bir de muhtaç biri gibi davranmak istemiyorum …
Birader sen bütün bu süreç boyunca muhtaç davrandın zaten. Birkaç yıldır muhtaç davranıp duruyorsun. Kendini kandırıyorsun ve gerçekliği tamamen görmezden gelmeye çalışıyorsun. Kendi küçük, sahte dünyanda yaşıyorsun ve bir sokak kadınını ev kadınına çevirmeye çalıştığını inkar etmeye çalışıyorsun. Bunu yapamazsın. Kötü üzümden iyi şarap yapamazsın. Gerçek bu.
Belki de hemen yeni birini bulmaya atlamamalıyım ama bir yandan da bunun ruhumu dinginleştirmenin tek yolu olduğunu düşünüyorum.
Atına atla ve piyasaya açıl. Avrupa’dan yazdığını anlıyorum ve çok uzun süredir eve hapsedilmiş vaziyettesin.
İlişkinin birinci yılında nişanlandığımızı söylemeyi unuttum. Ne yapacağımı, ruhumu nasıl sakinleştireceğimi bilmiyorum zira sanırım artık onunla yeniden olma şansı yok.
Ben olsam bu kadını bir daha ne olursa olsun arayıp sormazdım. Eğer o sana ulaşırsa ve canın la pompa la bamba istiyorsa roketi ver: buluş – eğlen – sikiş. Ama böyle biriyle iyi bir ilişki yaşayabileceğini düşünüp kendini kandırmaya kalkma. Bu kadının yaptığını yapmak için insanın ciddi şekilde sapkın ve aldatıcı olması lazım. Tabii onun kafasında “ama ben diğer çocuktan bahsettim” şeklinde ama “ah tabii onunla da yatıyorum o kısmı atlamışım” olayı var.
Muhtemelen radyoloji asistanlığı işime odaklanmalıyım ve onunla karşılaşmadan önce yaşadığım gibi yaşamalıyım: şarkı söyleyip video oyunları oynamak gibi.
Hobilerine dön, muhtemelen bu kıza odaklandığın için ihmal ettiğin arkadaşlarınla yeniden bağlantıya geç. Onunla tanışmadan önceki erkeğe geri dön.