No Contact Kuralı Başarı Yüzdesi

Diyelim ki no contact evresinde birer hafta arayla 2 kere yazdık. 2. yazdığımızda da bitmesini kabul ettiğimizi söyledik ve beni ara falan demedik. Sonrasında bir daha yazmadık başarı şansı ne düzeyde etkilenir?

No Contact Kuralı, ilişki içinde olduğunuz kişinin ilişkiyi siz istemeden bitirmesi durumunda kullanabileceğiniz etkili bir yöntem. Fakat bu kural genellikle “eski sevgili nasıl geri döner” veya “eski sevgiliyi geri kazanma” gibi başlıklar içinde olunca asıl hedefi tam anlaşılmıyor (ve bu nedenle de bu sitede bazıları böyle bir kuralın bu sitede işi ne diye sorabiliyor). Fakat bu başlıklar daha çok bu konuda yardıma ihtiyacı olanların aradığı başlıklar olduğu için oradalar ve orada öyle kalacaklar.

No Contact Kuralını doğru uyguladığınızda başarı şansı 100%’e yakındır.

Evet! 100%’e yakın. Ama siz başarıyı nesnel anlamıyla, bugün acı çeken siz olarak değil, bundan 2 – 3 sonraki siz olarak DOĞRU şekliyle tanımladığınız zaman 100%e yakın.

Başarıyı sadece eski sevgili geri dönecek diye tanımlamayacaksınız. Şöyle tanımlayacaksınız:

(1) ya ben daha iyisini bulacağım

(2) ya da eski sevgili geri gelecek diye tanımlayacaksın.

Ve her iki ihtimale de açık olacaksın. Biraz mantıklı düşünürseniz, (1) seçeneğin daha iyi bir seçenek olduğunu anlarsınız.

Ama abi ben onun gibisini bulacağıma inanmıyorum! Hiçbir kadın bana öyle hissettirmiyor.

Senin için normal bir gerçekliği değil oneitis hastalığının en belirgin belirtisini sayıkladın. Bu hastalığa aşırı kapılıp kendi kendisini gerçekleştiren kehanete dönüştürerek hayatlarını bok eden azınlığı saymazsan, biraz yaşı ermiş erkeklerin 99%u bunun geçici bir hastalık belirtisi olduğunu bilir.

Bakın yenildiğini kabul edip kalbinin bir tarafını onunla bırakıp hayatına devam etmek gibi arabeskten bahsetmiyorum! Geriye dönüp baktığınızda bunun komik ve utanç verici bir düşünce olduğunu düşüneceğinizi ve hatta eğer kendinizi geliştirmeyi ihmal etmezseniz çoğunlukla “lan bu kız için mi onun gibisini bulamam dedim” diyeceğinizi söylüyorum! Düşünün bir. Bir kadını bırakıp gidemeyen şu sünepe haliniz bu kızı bulabilmiş, 2 – 3 sene içinde evrileceğiniz ERKEK ADAM mı daha iyisini bulamayacak?

No contactın doğru yapılışı

Önce asıl soruya cevap vereyim:

Öncelikle no contact evresinde birer hafta ara ile 2 kez yazdık diye bir şey yok. No contactı iki kere çöpe atmışsın.

No Contactı her bozuşun senin şu an tek başarı sandığın eski sevgiliyi geri kazanma ihtimalini önemli ölçüde azaltır. Yeterince bozarsan sıfıra iner. Atıyorum ayrıldıktan sonra hiç aramasan 80% ise, bir hafta sonra aradın 70%, bir hafta sonra aradın 60%, diye iner. Bu rakamlar tamamen biten ilişkiye (uzun süreli miydi, genelde iyi ve sevgi dolu muydu, 3. şahıs var mı, aldatma var mı – gerçi aldatma varsa geri dönüş yok – ,vs.) bağlı ve sana kimse gerçek olasılık veremez. Ama her aradığında düşer. Fakat ihtimal ne olursa olsun şimdi no contacta girmen aramaya devam etmenden her zaman daha fazla şans bırakır.

Bakın arkadaşlar, no contactın başarısız olmasının en büyük nedenlerinden biri, sizin beklemeniz! Eski sevgili ile konuşmanızı yapıyorsunuz, tüm iletişimi kesiyorsunuz ve eski sevgili ne zaman arayacak diye bekliyorsunuz. Bu başarısızlık  ile sonuçlanır ama daha önemlisi eski sevgili arayana kadar kendinize işkence etmeniz anlamına gelir. Ayrıca no contact sayesinde eski hatun ararsa bütün o süre boyunca beklediğinizi o 3 dakikalık mesajlaşma ya da konuşmada tüm auranızla belli edersiniz, yani şimdi kimse beklediğimi bilmiyor diye kendinizi kandırmayın.

Beklemeyin! Konuşmanızı yapın, arkanızı dönüp gidin. No Contact’ın benim ilgilendiğim ana faydası ayrılık daha doğrusu terk edilme acısının erkeğin duygusal gücünü ve kendisini 3 – 4 seviye atlayacak şekilde geliştirebileceği bir  fırsat olması!

No contact’ı doğru uygularsanız (aramama duygusal gücünü gösterirseniz, hayatınıza devam edebilirseniz, kendinizi geliştirebilirseniz, oneitis hastalığına rağmen yeni kızlarla buluşabilirseniz) sadece hızlıca acıdan kurtulmazsınız, hayatında bu tür bir stres olmadan kırmızı hap sitesi okuyan birinin 3 senede gelebileceği yere 3 ayda gelebilirsiniz!

Demir tavında dövülür. O yanma olmadan egonuz yumuşamıyor ve çoğunuzun mavi hapa yaptığınız ego yatırımı çok yüksek olduğu için, kırmızı hap size mantıklı gelse de aslında çok az içselleştirebiliyorsunuz. Soğuk demiri dövemeyeceğiniz gibi. Oysa bu tür bir acı ve ego darbesi (a) acının ve öfkenin verdiği enerji, (b) bu acıdan bir an önce kurtulma motivasyonu ve (c) egonuzun aldığı darbe yüzünden sizi sabote edememesi sayesinde sizi çok rahat şekillendirecektir.

Bu açıdan bakarsanız no contact’ı doğru şekilde uygulamanız ile başarı şansı 1000%dir 🙂 Sizi çok daha ERKEK ADAM olduğunuz bir hayata hızlıca taşır.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Resmi olmayan ilişki (casual dating)

Son yazıya gelen yorumlar, ilişkiler konusunda yaygın olan bir başka siyah beyaz ekstem düşünme şeklini belirginleştirdi. İnsanlar genellikle ilişkileri iki kategoriye ayırıyorlar ve bu iki uç kategorinin bir ortası olduğu akıllarından bile geçmiyor: Rastgele seks ve resmi olmayan evlilik (bildiğin tek eşli uzun süreli ilişki). İki kişi ya birkaç saat ya da kere vuruşup sonra birbirlerini tamamen unutacaklar ya da ilk buluşmada birbirlerine göbekten bağlanıp dünyanın geri kalanını umursamayacaklar! Bunun ortası yok!

O nedenle mesela iki buluştuğunuz hatuna uzun süreli ilişkideki kız arkadaşınız gibi davranmayın dediğimde, aslında ağzımdan böyle bir tavsiye çıkmamasına rağmen, çoğu erkek ve kadınların ezici çoğunluğu rastgele seks / pompala – bırak tavsiye ettiğimi düşünüyorlar! Oysa tek dediğim şey şu: kızın numarasını aldınız ve buluştunuz. Kızı bir iki gün sonra arayın tamam ama KIZI BOĞMAYIN. Bir iki kere buluştunuz diye sanki hayat boyu bağlılık yemini etmişsiniz gibi davranmayın.

Kulüplerden, partilerden veya sokaktan bir kızla tanışıp sadece seks yapmak çoğunuzun hayat tarzına ters, bunu biliyorum. Bu tür bir hayat tarzını illa kötülemesem de aslında ben size “iki buluştuğun kıza kız arkadaşınmış gibi yapışma” derken pompala bırak keyfine bak demiyorum. Resmi olmayan ilişkiyi (casual dating) tavsiye ediyorum.

Resmi olmayan ilişki, iki kişinin birkaç buluşma sonrası girdiği fiziksel ve duygusal bir ilişkidir ama uzun süreli ilişki değildir. Bu potansiyeli taşısa da.

Aslına bakarsanız, Rollo Tomassi’nin tabak çevirmek olarak teorize ettiği ilişki türü resmi olmayan ilişkidir. Rollo bunu bin kere söylemek zorunda kaldı: Tabak çevirin derken pompalayın – bırakın ya da her tabakla seks yapın demiyor. Tabak çevirirken kızla aranızda bir ilişki var, o nedenle tabak diyoruz (tek gecelik ilişki, fuck buddy veya friends with benefit demiyoruz veya o tür münasebetlerin kendi isimleri var). Fakat kızla aranızda olan ilişkinin içinde henüz tek eşlilik sözü yok (bu illa çok eşlisiniz demek değil ama bunun olmaması için bir neden yok).

Resmi olmayan ilişki genellikle şöyle olur: Kızın numarasını alırsınız ve buluşursunuz. Birbirinizden hoşlanırsınız. Muhtemelen öpüşürsünüz  hatta seks yaparsınız. Aranızda bir ilişki var ama bir söz yok, sevgililik yok. Kadın merkezli toplum erkeğin bağlılık sözü verdiği uzun süreli ilişkiyi ya da vur-kaçı pompaladığı için (alfa siker beta öder gibi) bunların ortası olabileceğini çoğu erkeğin kafası almıyor. Eğer resmi olmayan evlilik değilse, ben kadınları sikip atan, kullanan bir piç olurum ve annemin altın günündeki teyzeler beni çok ayıplarlar moduna giriyorlar.

***

Şimdi bu aşamada şöyle bir dengesizlik var. Birçok erkek, birçok kadından daha hızlı aşık oluyor. Bunun nedeni erkeklerin görsel olarak kadının cinsel pazar değerini hemen tartıp eldeki değere göre olur bu diyebilmeleri, kadınların ise erkeğin cinsel pazar değerini hemen anlayamamaları (bu değerin çoğunlukla göze görülmeyen şeylere bağlı olması nedeniyle) ve “olabilir bu” demeleri. Mesela çoğunuzun ilk başlarda çok heyecanlı ve ilgili bir kızın sonradan soğuması ile ilgili dertlerinizin sebebi bu. Siz “belki” alanındayken kız heyecanlı ama sizi tanıdıkça belkiden “olur bu” alanına değil “aman aman olmaz bu” alanına düşüyorsunuz.

Bu nedenle erkeğin iki üç buluşma geçmeden ve uzun süreli ilişki isteği kadından gelmeden (belki alanından olur bu alanına geçmeden) kendisini frenlemesi ve hatta opsiyonlarını açık tutması kendi yararına. Sadece sonradan “olmaz bu” alanına düşebileceğinden değil, bizzat bu acelecilikleri nedeniyle normalde başka her özellikleriyle “olur bu” alanına geçebilecekken “olmaz bu” alanına düşmeleri!

Neden?

Kadınların erkeklerin cinsel pazar değerlerini tartma mekanizmaları antik. Bu kadar antik bir mekanizmaya karşı erkeklerin de kendi doğal ve antik mekanizmaları var. Yani kadınlarda “belki” mekanizması varken, bir erkeğin bir kadınla ilişkisinin başlarında temkinli olması ve opsiyonlarını hemen kapatmaması bekleneceği üzere DOĞAL ERKEK PSİKOLOJİSİ. Adaptasyon bunu gerektirir.

Kadın daha belki derken (ve belkide hiçbir zaman tamam demeyecekken) bir erkeğin DOĞAL ERKEK PSİKOLOJİSİNİ bastırıp hemen ilişki diye bastırması doğal değil. Aceleyle yapılan her şey takdir edeceğiniz üzere KORKU ve ENDİŞE temellidir (muhtaçlık temellidir yani). Bu nedenle zaten ilişki kadın tarafından gelmedikçe (biz neyiz konuşması) erkeğin sevgili moduna girmesi  kadın tarafından bir sorun olarak algılanabilir.

Kadınlar bazılarınız öyle düşünse de hiç de saf ya da aptal falan değiller (bu piyasada böyle düşünen adamı yerler …. çiğ çiğ Y.E.R.L.E.R!) . İlişkiye değecek bir ERKEK ADAMIN vahşi ve özgür bir AYGIR olduğunu, ilk buluşmadan sonra yularım nerede, bok çuvalım nerede, at gözlüklerim nerede diye soran fayton BEYGİRİ olmadığını bilecek kadar erkekleri tanıyorlar 🙂  Kovboy filmi izleyin azıcık. Bir kovboy mustangı (yabani at) evcilleştirmek için ahırın kapısını açıp içeri davet etmiyor ya da AYGIR aç kapıyı ben geldim diye uslu uslu ahıra girmiyor. İple, yularla ter döke döke AYGIRI evcilleştiriyor. AYGIR dediğin öyle kendi uslu uslu evcilleşmez.

Neyse, resmi olmayan ilişki diyorduk. Evet, size vurun – pompalayın – gerisini siktir edin demiyoruz. Resmi olmayan ilişkiye girin ve eğer hatun buradan resmiyete geçmek isterse o zaman durup düşünün diyoruz.

Bu nedenle aslında erkek olarak işiniz kolay. Siz buluşmaları ayarlayacaksınız, planlayacaksınız, iyi vakit geçireceksiniz, olayı fiziksele taşıyacaksınız (kadın istese de bunu erkekten bekler) ve bu sayede aranızdaki filminin setini kuracaksınız. Bu sette bir “aşk hikayesi” çekilsin istiyorsanız bile  bundan fazlasını yapmanıza gerek yok. Siz niyetinizi bunlarla belirtiyorsunuz zaten. Yılların feminen öncelikli kültürü ile annelerinin gururu ve teyzelerinin göz bebeği İyi Çocuklardan olup, kaka çocuk görünmekten ödünüz koptuğu için, sete bir sürü çiçek, çikolata ya da “bak Necla ben Piç değilim anam babam var benim, dün yüzüme güldün bugün seninim” draması da getirmenize gerek yok. Daha doğrusu bunları getirirseniz o setten aşk hikayesi değil Sezercik filmi çıkar (Hayır siz Kartal Tibet değil Sezercik oluyorsunuz).

Peki ama ahlaksız Mahmut ben kız arkadaş istiyorum!

20li yaşlarınızda özellikle başlarında neden resmi olmayan evlilik istiyorsunuz bilemem ama tamam, istediğiniz olsun. Fakat şunu unutmayın. Bir kızla iki buluştunuz diye o kız illa sizin kız arkadaşınız olmak istemeyecek. Çoğunuzun kızların hangi devirde olduğundan haberi yok, birçok kız sizinle yatsa bile kız arkadaşınız olmak istemeyecek! Siz kız arkadaş istemeye devam etseniz bile şunları göz ardı edemezsiniz:

(a) Siz BİR TANESİ elmayı seviyorsunuz diye elma da sizi sevmek zorunda değil. İLLA BU kız kız arkadaşınız olmacak diye bir şey yok.

(b) Siz yine de özgür ve vahşi bir AYGIR olun, bırakın kız sizi dizginlesin ve buna uğraşsın. Doğal olan süreç bu.

ÖZGÜR olun derken illa uçkuru çözün, Pook üstadın çok komik bir şekilde tanımladığı gibi amacı skor – pompala – bırak olan DİLDO VATANDAŞ olun demiyorum. Bir TUTKUNUZ olsun (hayır, kadınlar ERKEK ADAM TUTKUSU olamazlar, olmamalılar), onun peşinde koşun, zamanınıza ve ilginize önce siz saygı gösterin (başkalarından talep etmeden önce) ve bir ilişki, ne kadar iyi olursa olsun o tutkunuza ayıracağınız zamandan alacağı için ilişkiye az çok dirençli olun.

Ve Allah aşkına, kendinizi kadın takdiri ile değerlendirmeyin.Kadınlar sizin cinsel pazar değerinizi belirleyebilirler ama sizin ERKEK olarak değerinizi, maskülenitenizi, hayattan alacağınız zevki, koparabileceğiniz faydaları belirleyemezler. NOKTA. Ah ah eskiden inseller doldurup çene şekillerini ölçüp birbirlerine sarılarak ağlamadan ve “şeytan kadınlara” lanet ayinleri düzenlemeden önce MGTOW buydu işte: Kadın takdirine bağlı olmayan bir yaşam!

Artı, sizin masküleniteniz başka erkekler gözündeki bel bağlanabilirliğinizce belirlenir, bunu unutmayın.

(Hayır abiciğim, Welcome to Gay Club olmuyoruz. Valla. Okuyun.)

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Vaka Çalışması – Buluşan, vuruşan ve ortadan kaybolan hatun

Haydar rumuzlu okurun şu sorularından serbest stil çalışacağım ve genel olarak gördüğüm bazı hataları değerlendireceğim:

Selam Mahmut Abi,Bazen işaretleri iyi okuyamıyor,tam anlamıyla kızın ilgi seviyesini anlayamıyorsun.

Normal bu. Her işareti iyi okuyamazsın ya da ilgi seviyesini tam anlayamazsın. Burada önemli olan okuyabildiğinden ve anlayabildiğinden çıkardığın sonuçlara göre hareket etmektir.

Mesela kız aniden soğuk davranıyor,mesajlasmayı kesiyor,3 kere buluşup FC yaptığın kız 3-4 gün hiç bişey yazmıyor!

Olabilir, bu da normal. Tek bir kızın ne yaptığını umursamazsan önemli de değil. Kız aniden soğuk davranıyorsa ya bir yanlış yapmışsındır ya da resimde bir üçüncü şahıs vardır.

“F*ck close yaptığın kız 3 – 4 gün bir şey yazmıyor.” Eee? Kızı alt tarafı s*kmişsin, kız arkadaşın değil ki? Yazmasa ne olacak? Aranızda sevgili ilişkisi mi var ki hergün yazışacaksınız? Kız biz neyiz konuşması yapana kadar neden ilişki modu bekliyorsunuz? Kızdan daha hızlı ve önce ilişki moduna girme nedeniniz nedir?

Bu bana evdekal süreci öncesinde yaptığım bir telefon koçluğunu hatırlattı:

Arkadaş (A), Mahmut Abi (M)

A: Abi şu sana bahsettiğim kızı engelledim.
M: Neden?
A: Abi geliyor, yatıyoruz eğleniyoruz sonra birden kayboluyor. Bir ay sonra pat diye geri geliyor. Aynı seks – eğlence – kayboluş.
M: Ah tabii bir genç kızın duyguları ile oynamış … Çok kötü 😀
A: Abi ama …?
M: Abiciğim bundan iyi tabak mı olur? Ayda bir geliyor, yatıyor, gidiyor. Daha ne istiyorsun?
A: Ben abi şey diyordum … hani daha fazla …
M: Abiciğim kız arkadaş istiyorsun tamam. Ama yattığın her kızla kız arkadaş olmayacaksın. Düşün bir. Böyle 3 kız olsa, kız arkadaş yapana kadar takılsanız. Kötü mü?
A: Haklısın abi.
M: Haklıyım tabii amk. (Tamam bunu ben sonradan ekledim :))

Nasıl bir paralel evrende yaşıyorsak hatun erkek gibi yaşıyor, erkek ise hatun gibi daha fazlasını istiyor!

Haydar’dan devam edelim.

Tabaklıktan düşürülebilir,gram sorun yok!Ama insan merak ediyor ne olduğunu?Resimde başka bir erkek mi var?işleri mi çok yoğun?yoksa ilgisi mi yok?ya da bı şekilde muhtaç göründüm ve kız sogudumu?sorunun ne olduğunu anlamak gelisimim için çok önemli,çünkü eğer oyunumda hata varsa duzeltmemi saglar..

Bakın arkadaşlar. Burada çok dikkatli olun.

Bir kızla ne hata yaptığını kafasını cidden kuma gömmemiş her erkek kendi kelimeleri ile kendi kendine bilir. Bunu kızın kendisi ya da başkası size söyleyemez.

Kızla etkileşiminizi analiz etmeniz ve hayatlarınızı aramanız güzel. SAHA sizi böyle geliştirir. Ama bir erkek, eğer böyle bir hatayı kendi kendine göremiyorsa, o zaman kızın neden böyle olduğu onun derdi değil! Bir sorun varsa ve kız bunu bana söylemiyorsa bana ne onun derdi der geçer, geçmelidir.

Zira erkek eğer böyle bir hatayı bulamadığı halde hala ne hata yaptım diyorsa, bu hatasını düzeltmek gibi ulvi bir amaçtan değil, BU KIZI İLLA ELDE ETMESİ İÇİN İLLA BİR ŞEY YAPMASI GEREKTİĞİNİ söyleyen ezik beta tarafı kaynaklıdır.

bu bağlamda 1-2 gün sonra bı yoklama çekip sorunun ne olduğunu anlamak yerinde mi olur? yoksa yazmıyorsa next mi?en son Ben yazmıştım,bı cevap vermemişti.Bir de yoklama nasıl çekilmeli?sorun nedir diye açıkça sorulmalı mı?

Yeni tanıştığınız kız eğer mesajınızı havada bırakıyorsa o mesaj atana kadar mesaj atmayın. Ama mesajı havada bırakmak mesela size  cevap vermesi gerekirken cevap vermemesi demek. Yoksa mesela son mesajı attınız ve konuşma o şekilde bitti ise, o dönene kadar bekleyin ya da en fazla bir iki hafta haftada bir (daha fazla değil) konuşmayı siz başlatın.

Bu mesaj ise sanki hiçbir şey olmamış gibi olacak. Neden yazmıyorsun dediğiniz anda kıza “ben yazılmaya değecek biri değil miyim?” diye sitem ediyorsunuz ki kızın bundan hızlıca çıkaracağı sonuç sizin yazılmaya değer olmayacak bir adam olduğunuz. Siz kendinizi öyle görüyorsunuz, kızdan farklı bir şey görmesini beklemeyin.

Kıza mesaj attım,su aralar pek yazmıyorsun dedim.yazmak istemedim,çünkü dilimizi pek bilmiyorsun dedi(kız da ingilizce bilmiyor)…yabancı bir ülkede yaşıyorum dili B1 düzeyinde biliyorum..belki dil bahane,sadece ilgisi azaldı,belki bahane değil.

Yukarıda bahsettiğim hata. O ana kadar kızın aklında belki seninle ilgili tek kötü şey dil bilmemendi. Ama kıza “şu aralar pek mesaj atmıyorsun” diye sitem ederek “ben yazılmaya değecek biri değil miyim?” diyorsun. Artık kızın aklına senin yazılmaya değmeyecek biri olabileceğini soktun. Bunu sen kendin yaptın. Ne oldu, kayboldun … uzaylılar mı kaçırdı desen daha iyi ama hiçbir şey demesen ve normal muhabbet açsan en iyisi.

Soruyu sordum çünkü,tek derdim kızın ilgisinin neden azaldığı keşfedip,başka kızlarda aynı hataları yapmamak..

Tek derdin bu değil hatta bu “derdin” yukarıda bahsettiğim gibi kız için birşey yapman gerektiği inancı olma ihtimali yüksek. Yeterince tabak çevirmemek en büyük derdin. Şimdi bana “yok ben tabak çeviriyorum”diyebilirsin ama tabak çeviren adamın bir kızı hatırlayıp da “şu aralar pek yazmıyorsun” diyebilmesi çok az bir ihtimal. Tabak çevirirken genellikle kendisini hatırlatmayan kızı unutuyorsun.

Artı olarak kadınlar konusunda tecrübesizsin sanırım. Bu soruyu sorup gerçekten bir cevap alabileceğini düşünmen bana bunu söylüyor. Böyle bir şey mümkün değil. Kadının sana ilgisi azaldıysa bunun nedeni seni kendisi için cinsel ve duygusal olarak yeterli görmemesidir. Hiçbir kadın bunu ve bunun neden olduğunu sana söylemez! Seni kırmak istemez ve genelde sudan bir sebep söyler.

Her ilgisi azalanı,direk next yaparsak nasıl biseyler öğreneceğiz..

NEXT yapınca siktir çekmiyorsun, ilgisi düşük kızlar kategorisindeki havuza atıyorsun. Ayrıca dediğim gibi kızı arayarak nerede ne hata yaptığını öğrenebileceğin gibi yanlış bir inancın var.

Şu ruh haline girmen gerek: Ben ne hata yaptım bunu görebiliyor muyum? Hayır. Kız bir şey söylüyor mu? Hayır. O zaman niye aramadığı, neden geç aradığı ONUN PROBLEMİ, BANA NE! Bitti!

Nasıl öğreneceksin ve gelişeceksin? Dediğim gibi, kendi hislerine güvenip kendi kendine bulduğun hataları düzelterek.  Şöyle düşünün: Size ilgisi yüksek bir hatun, sizin fark etmediğiniz bir hata yüzünden size ilgisini kaybedebilir mi? Sizin böyle yıkıcı bir hatayı bırakın sonradan fark etmeyi, yaptığınız anda fark etmeme şansınız var mı?

YOK diyeceksiniz ama var! Eğer kızın size ilgisi sınırdaysa bazen böyle ufacık hatadan ilgi sınırın altına düşer. Ama sosuave efsanesi Anti-dump’ın dediği gibi o sınırda ilgili kızlardan daha fazlasını hakediyorsunuz, gidin onları bulun.

Aptallar! Siz bir kadını elde etmeyi başarı sanıyorsunuz ama başarı sizinle İLGİLENEN bir kadını elde etmektir. “Başarı = Kadını elde etmek” ve “başarısızlık = yalnız kalmak” gibi siyah beyaz bir şey değil bu! HAYIR! Başarı = sizinle (yeterince) ilgilenmeyen bir kıza bağlanmamaktır ve başarısızlık = sizinle (yeterince) ilgilenmeyen bir kıza bağlanmaktır! Mutsuz bir evlilik, bekarlıktan kötüdür.

Anti-Dump’ın Makinesi (Anti Dump Machine)

Haydar’dan devam:

3 buluşma 3 FC ve aniden sogudu..garip..sildim fcb ve telefonunu..artık aramam.

Evet, sikişirken konuşmanız gerekmediği için dilin (konuşma açısından en azından, öbür kullanımını beğenip beğenmediğini bilemem) bahane olduğunu düşünebilirsin.

Ama neden sildin? Yukarıdaki arkadaşa dediğim gibi. Soğudu dediğin kaç aydır yazmayı kesti? 3 hafta ortadan kaybolup sonra ortaya çıksa ve yeseydin neyin eksilecekti?

Şu aralar pek yazmıyorsun diyerek geçici seks yapan hatuna biraz yüz verirsem yapışır bu imajı verdiğin ve sonra bunu numarasını silerek gösterdiğin alınganlıkla kuvvetlendirdiğin için bir daha araması zor ama öyle hatalar yapmasan ve arada gelip gitseydi kötü müydü?

Bardağı neden dolu tarafından görmüyor, hayata hafif ve neşeli tarafından bakmıyorsunuz? Ben tabak çevirirken böyle 1 – 2 kız mutlaka olurdu. Hatunu 3 gün hoplatırdın sonra 1 ay kaybolurdu. Ya da başka hatun arayıp sormaz sonra pat diye arar gelir, vuruşur giderdi. Ya da hatunla sadece 2 kere seks yapardım tamamen ortadan kaybolurdu.

Bunlar normal şeyler. Özellikle kızları Tinder gibi uygulamalardan buluyorsanız böyle hatun çok (sevgililik hatun da çok). Yerim ben onların “Tinderı amacı için kullanmıyorum”larını 🙂

Neden? Bilmem. Bana ne? Üzümünü ye, bağını sorma. Daha doğrusu bağa sahip olma ne olacak? Bu kızlar beni seks için kullanıyor, erkek arkadaşı yapmak istemiyorlar. Allah razı olsun. Böyle 10 kız değil 100 kız kullansın. Daha ne isterim 😀 Bir kere bile de bu hatunların neden sonra gelmediğini merak etmedim. Belki zaten başları bağlı, belki hayatlarının vur-kaç dönemindeler, belki başka tabakları ile ilişkiye başladılar, vs. vs.

Bazen bu sitede böyle şeyler dinlerken paralel bir evrene bakıyorum gibi hissediyorum. Bizim evrende hatun sikişiyor ve ilişki istemeden ortadan kayboluyorsa bu iyi bir şeydir. Ama baktığım paralel evrende erkeklerde bir kadın hassaslığı, bir ilişki isteği bir romantizm var! Kadınlar ise erkek gibiler!

Piyasa bu. Hassas olmayın, özellikle de feminen hassaslıklara kapılmayın. Buluşsun, vuruşsun ve ortadan kaybolsun. Ya kusura bakmayın yine söyleyeceğim … abiciğim daha ne istiyorsunuz ya 😀

İlişki Sihirbazı – Kadınlarla Başarının Sırları

Saha Raporu – Trip atan sevgiliye ne yapmalı?

Mahmut Abi herkes sana sıçış  hikayesi yazıyor, yakında seni çıldırtacaklar. Ben de hem teşekkür etmek hem de akıl sağlığını korumana katkıda bulunmak için, senin dediğin şeyleri yaparak kazandığım bir olayı paylaşacağım.

Allah razı olsun.

Kız arkadaşımla koronavirüs olayı yüzünden uzun süredir ayrıyız. Ara ara aramızda soğukluk oluyor ve ben de yazdığın yazılardaki hataları yapıyordum. Düne kadar.

Saat 9 gibi kız arkadaşımla görüntülü görüşecektik. Ama bir müşterimle konuşmaya dalmışım. 9:20 gibi whatsapptan kız arkadaşıma “arayayım mı?” mesaj atacaktım ama 2 dakika önce “bugün iyi modda değilim, konuşmayalım, iyi geceler” diye mesaj atmış.

Ben yine de müsaitim diye yazdım ama cevap vermedi (mesajım gitti ama görülmedi).

O telefon statü ekranında görüyordur ne yazdığını.

Sonra kızı aradım. Aramadan önce eğer kız telin yanında değilse ve annesi aramayı görürse diye profil resmimi bir palmiye resmi ile değiştirdim.

Zeki çocuk.

Telefonu açmadı. Adet dönemi biraz acı çekiyor ama daha önce böyle bir şey olmamıştı. Eski ben olsa “nasılsın, neyin var?” diye mesaj döşerdi. Ama senin bunları kendi kaybetme kaygımıza yenildiğimizden yaptığımızı söylediğin aklıma geldi. Ben de bu sefer “Tamam yarın görüşürüz iyi geceler bebeğim” yazdım ve bıraktım.

Evet, bu durumda nasılsın diye sorman bahane. Aslen artık kızın gözünden düştün gibi bir panikle oluyor bu. Orada bırakman iyi olmuş. Bu tür bir zayıflıkla motive olan davranışlardan hayır gelmez.

Genelde günün ilk mesajlarını o atar.

Güzel.

Ertesi sabah çok geç mesaj attı.

Normalde benim kafamda bir tilki dolaşırdı. Eski kız arkadaşımda bu tilkilerin dürtmesi ile dayanamaz saçma sapan mesajlar yazardım. Sonunda da terk edildim.

Ve küçük bir sorunu, ben duygusal olarak zayıf bir erkeğim diye bağıra bağıra kocaman bir sorun haline getirirdin. Ve evet terk edilirdin.

Bu sefer öyle yapmadım. Bekledim. Mesajlaşma da şöyle oldu:

Kız : Günaydın. (İlk defa günaydın aşkım yok).
Kız: Neden bir palmiye fotosuna bakıyorum?
Ben: Dün seni aradım. Telin elinde değilse annen çok yakışıklı bir erkek arkadaşın olduğunu fark etsin istemedim 🙂
Kız: Hahahaha 😀

 

Pürüzsüz! Soğukkanlı, neşeli, esprili. İşte bu.

Çoğu erkek cool alfa falan olduğunu sanarak böyle bir durumda – inanılmaz ama – kız gibi trip atarak karşılık veriyor! Bunu da bana bak nasıl da boyun eğmedim diye böbürlenerek anlatıyorlar. Tamam ezilmedin ama soğuk kızın soğukluğuna kapılırsan onun çerçevesine girmiş oluyorsun. Çok cool bir şey mi bu?

Kız: Karnım çok kötü ağrıyordu. Biriyle konuşup ufacık şeylerden hır çıkaracağıma yatayım dedim.
Erkek: Görüntülü aramamıza geç geldiğim için bana kızdın sandım.
Kız: Evet kızdım ama sonra aslında bu kadar kızılacak bir şey olmamasına rağmen gereksiz yere kızgın olduğumu farkettim. Hormonal bir şey sanırım.

Kaygılarına kapılıp telefonuna mesaj yağdırsaydın boş yere zayıflık gösterecektin.

Ben: Bir müşterimle görüşmem uzun sürdü. Haber vermeliydim ama dalmışım. Sanırım işimi kendimi kaptıracak kadar seviyorum 🙂
Ben: Ama seninle konuşmak da benim için çok önemli. Bir daha olmayacak. (Bir yerde sen özür dilemeden özür dilemekten bahsediyordun.)

Güzel. Comfort kısmını da ihmal etmemişsin. Sonuçta sözünün eri olup buluşmaya gitmemişsin. Ama bunu özür bile dilemeden güzel bir şekilde atlamışsın.

Kız: Teşekkürler aşkım.

5 dk sonra

Kız: Seni çok özledim. Seni çok seviyorum.

Güzel. Küçük bir problemi büyük bir problem haline getirmek yerine küçük bir problem olarak orada bırakmışsın.

Abi tamam daha gitmem gereken yol var ama sana yemin ediyorum içimde bir şey kırıldı. Hani içimdeki beta canavarının bir kemiğini kırdım sanki. Ayrıca senin önce yapacaksın, duyguların davranışlarını takip edecek derken tam olarak ne dediğini şimdi anlıyorum. Ben içimi kemiren duygulara inat güçlü bir erkek gibi davrandım ve şimdi duygusal olarak daha güçlü hissediyorum.

Aynen! İçinde saçma sapan bir sürü kaygı dolandı ve sen onları takip etmedin. Duyguların ve davranışların birbirleri ile örtüşmek isterler. Eğer sen davranışlarının duygularınla örtüşmesine izin vermezsen, duyguların mecburen davranışlarınla örtüşmeye başlar.

Duygusal güç nasıl geliştirilir sorusu çok soruluyor. Duygusal güç böyle geliştirilir. Duygusal güç gerektiren durumlarda (özellikle de böyle küçük durumlarda) duygusal olarak güçlü biri gibi davranarak. Bu tür küçük fırsatları değerlendirirseniz, zamanla daha büyük ağırlık altına girecek kadar güçlenirsiniz. Duygusal güç kazanmak bu açıdan kas yapmaya benziyor. Ağırlık altına girerek gelişen bir şey. Düşünce gücüyle ya da okuyarak değil.

Bu site için sana çok teşekkür ediyorum. Hayatımı değiştirdi. Sana çok şey borçluyum.

Rica ederim. Haftada 2 – 3 tane aldığım bu tür mailler beni teşvik ediyor. Borcu da yarın sen de bir gence abilik yapar ödersin 🙂

Vaka Çalışması – Engelleme ve terk etmeyle cezalandıran sevgili, çerçeve vs

Genç olduğunu tahmin ettiğim bir arkadaş Eski sevgiliyi geri kazanma yazısına yazıp sormuş:

Mahmut abi merhaba

Korona yuzunden memleketlerimize döndükten beri, kız arkadaşımla sanal takılmak zorunda kaldık. 2 hafta önce ilgisiz olduğum için gün icinde bana cevap vermemeye başladı, ben de 2 saat içinde 3-4 kere ulaşmaya çalıştım, çünkü haklıydı.

Ulaşamamanın bir nedeni varmış, aşağıda yazmışsın. 2 saat içinde 3 – 4 kere ulaşmaya çalışman hata. Kızın kafasındakini onaylamışsın ve peşine düşmüşsün. AMA hayati bir hata değil.

Cevap vermeyince umursamadım.

Eh umursamamaktan başka yapabileceğin pek bir şey yok.

Birkaç saat geçtikten sonra büyük bir trip yedim. İlgisizlikle suçladı beni.

Küçük bir olayı büyütmüş. Peşinden koşmaya alıştırmışsın. Bu tripler ile iş çözmeye alıştırmışsın muhtemelen.

Gün içinde sıkıntılar yasadigimdan ulaşamadığımı, ulaşmak istediğimde de reddedildigimi söyleyip, ben de onu ilgisizlikle sucladim.

BAM! Çerçeve 101 dersine gelin.

Arkadaşlar, çerçeve kavramını pek anlamıyorsunuz, size anlatmam için iyi bir fırsat bu! Yazılı sorularda bu örnek az çok karşıma çıkıyordu ama yaptığım konuşmalarda çokça rastladığım bir olay olduğundan bu konuda ne zamandır yazmayı planlıyordum.

Kıza no contact yaparken bile kız size ulaştığında soğukkanlı, neşeli ve kibar olun derken bazıları bunu yumuşaklık sanıyor ama aslen ERKEK OLUN diyorum. Sizin erkek olarak çerçeveniz soğukkanlı, neşeli, ilişkide eğlencesine bakan (kızla eğlenen ya da gönül eğlendiren anlamında değil ilişkiden zevk alan ve kıza da aldıran anlamında) olmalı.

Neden?

İki kutupluluk sağlıklı bir ilişkinin çekirdeğidir. Bir kadın, kaprisleri, istekleri ve sürekli değişen ruh hali ile sizin üzerinizden geçmeyi istemez. Kadının duyguları kasırga, ruhu ise kundakçıdır. Kendinizi onun fırtınalarına karşı duran bir kale duvarı gibi düşünün. Güçlü rüzgarlar ve en kötü dürtülerinin yarattığı fırtınalar karşısında tutunabileceği bir kaya aradığında, orada siz olmalısınız … güçlü, sağlam, sarsılmaz ve yerinden oynamayan.

IV. Onun kuralları ile oynamaAmcığın 16 Buyruğu (Rossie’nin espri anlayışı sağolsun yazının ismi çok talihsiz ama bu yazı, sitedeki ve kırmızı hap camiasındaki en önemli uzun süreli ilişki metnidir).

Kız seni ilgisizlikle suçlamış. Sen de pat diye onu. Bu tür bir yanıt genelde bana “abi bak çerçeveyi korudum” havasında anlatılıyor. Çerçeveyi korumayı pısırık olmamak sanıyorsunuz. Bu tür bir tepkiyi cool bir şey algılıyorsunuz!

Sen burda KIZIN ÇERÇEVESİNE girmişsin. ERKEK ADAM kızın çerçevesine girmez kendi çerçevesini korur. İlk tepkisi “bebeğim ne alakası var, bla bla … kızınca çok güzel oluyorsun ısırırım ben seni” modundadır. Çok ilginçtir, ERKEK ADAMın ya da PİÇİN bu erkek davranışları, katı ve kırılgan iyi çocuklara palyaçoluk olarak görünür ama adamın tek yaptığı kendi çerçevesini bozup kızın tribal çerçevesine girmemek. Katı ve kırılgan olmayı cool sanan iyi çocuk ise pat diye kızın çerçevesine giriyor!

Kadınlar ilişkide küçük bir sorunu alıp büyütmeye eğilimlidir. Uzun süreli ilişki konusunda tecrübeli erkekler büyütülen bu sorunu alıp küçültürler. – Corey Wayne How to be a 3% Men

Artı kız sana feminen bir bana ilgi göster yakarışı atıyor, erkek olarak senin vereceğin en akıllıca tepki feminen bir bana ilgi göster yakarışı mı olmalı? Bunu iyi düşünün.

Eğer böyle davranırsanız, yani kadının çerçevesine girmez, onun yönlendirdiği yere gitmek yerine kendiniz kızın elinden tutup sorunu küçültmeye yönelirseniz (dominant olmak olarak da bilinen şekilde davranırsanız) genellikle hem sorun küçülür, hem sizin soğukkanlı ve neşeli haliniz kıza da bulaşır, hem de kadın sizi kolay kolay yönlendiremeyeceğini anlar ve bunu daha az dener (shit test azalır).

MASKÜLEN davranmak, rahat ama aynı zamanda kendinden emin ve dominant davranmaktır ve çevrenizde olan şeylere duygusal tepkiler vermemektir. – Michael W. İlişki Sihirbazı – Kadınlarla Başarının Sırları

Karşılık olarak beni suçlamaya devam edince, iyi geceler deyip son mesajimi attım.

Kavgaya girmemişsin bu güzel ama iyi geceler demek yerine “bak ben bu konuda seninle kavga etmeyeceğim, sana neden aramadığımı anlattım. Kızgınlığın geçip de kavga etmek yerine konuşmak istediğinde konuşuruz” demen daha doğruydu. Zira sorunu küçültmekten çok kızı umursamamışsın. Bu sorunu büyütür.

2 gün sonra yine mesaj attı, yolun açık olsun gibisinden. Yine cevaplamayinca, engel yedim.

Bence kızı umursamamanın üstüne hiç aramaman da gereksiz. Kızı arayabilirdin. Hiçbir şey olmamış gibi. Ha yine trip attı, suçlamaya başladı konuşmayı uzatmazdın ve o zaman bir daha aramaz onun aramasını beklerdin.

Yine de terk etmek aşırı tepki. Gerçi birazdan aslen neden böyle davrandığını anlayacağız ama senin yanlış zamandaki umursamaz tavrın da (olayı kabul edip kavgayı kesmek yerine iyi geceler deyip kestirip atman) olayı büyütmüş.

Ayrıca kız sana ayrılalım demiş, sen de (sonradan yazdıklarından anladığım kadarıyla ayrılmak istememene rağmen) sessiz kalarak “olur ayrılalım” demişsin. O da muhtemelen zaten dünden razı olduğunu görünce engellemiş. İki bebek gibi davrandığınıza göre yaşlar da küçük sanırım.

Zaten engelleyecegini biliyordum, çünkü daha önce ufak tefek şeylerden hemen iletişimi kesip engelliyordu.

Hımm bak bu kötü. Bu davranış kırmızı alarm. Bu kız pek kız arkadaş materyali değil. Ufak tefek şeyleri engelleme, terk etmeyle cezalandıran, kendine güveni olmayan, yetersizlik hissinde boğulan bir insan. Normalde bu kızla ilişkiye girmemen ya da ilişkiden çoktan çıkman lazımdı. Bu tür insanlarla uzun süreli ilişki yürütmek çok zordur. Muhtaç değilsen pek girilecek iş değil.

Bir kere dalga geçtim diye engelledi (Comfort test olduğunu düşündüm).

Evet bu anormal bir davranış.

Bir kere de başkasıyla flortlesirken yakalandım.

Bu ufak tefek bir hata değil ama engellemek yine anormal bir davranış.

Genelde suçlu ben olduğum için gönlünü alıyordum.

Kendini suçlu bulmaya aşırı meyillisin. Bu nedenle bu olayın anormal bir davranış olduğunu pek göremiyorsun.

Ben de fırsat bu fırsat deyip, bu engelleme işinden vazgecsin diye iletişimi kestim. Pişman olup geri dönünce bu engelleme işinin ne kadar çocukça olduğundan bahsetmeyi planlıyorum.

3-4 yerden engel atıp, twitterdan atmamis. Oradan da niye engellemedigini biliyorum, çünkü oradan ulaşıp özür dilememi bekliyor.

14-15 gündür iletişim yok ama bu süreçte Twitterdan ilk başta pişman olacaksın tarzı şeyler paylaşıyordu, sonra kızgın paylaşımlar falan. Son zamanlarda ne olur dön affettim tarzı paylaşımlar yapıyor. En sonunda istediğime biraz yaklaştım, ben başkalarına karşı ilgisizim, seninle ne kadar ilgilendigimi tahmin edemezsin tarzı bişey paylaşmış. O beni ilgisizlikle suçlarken, ben de onu ilgisizlikle suçlamıştım, o yüzden sonuca yaklastigimi düşünüyorum.

Seni terk etmiş. Üstüne engellemiş. Twitterından takipten çıkıp twitterına bakmaman gerekirdi. Kızı sosyal medyadan takip etme. No Contact sadece aramamaktan ibaret değil, gerçekten hiçbir şey yapmamaktır. Sosyal medyadan takip edip kızı geride bırakmıyorsan no contact yapmıyorsun demektir.

O beni ilgisizlikle suçlarken, ben de onu ilgisizlikle suçlamıştım, o yüzden sonuca yaklastigimi düşünüyorum.

Tabi bu arada ben herhangi bişey paylaştığım zaman, karşılık olarak bana laf sokan biseyler paylaşıyor. Hâlâ oradan iletişim hâlinde olduğumuzu sanıyor.

Hayır o iletişim halinde olduğunuzu sanmıyor, sen iletişim halinde olmadığınız imajı çizerek iletişim halinde olmadığınızı sanıyorsun. Burada gerçeklikle bağı kopuk olan sensin. Kızın sana istediği mesajı atacağı kanal açık, sana iletişip duruyor. Twitterına bakmasan ve takipten çıkarsan o zaman iletişim halinde olmazdınız.

Sormak istediğim şey tüm bunlara rağmen arkadaşlarımla, ölsem ilk adımı ben atmam diye haber yolluyor. İlk adımı benden bekliyor.

Normal. Sudan sebeple seni terk etmiş ve terk etme sebebi seni hizaya getirmek, cezalandırmak, boyun eğdirmek. Bir açıdan tabii bu iyi bir haber gibi zira kızın aslında ayrılmak istediği falan yok ama aslen kötü bir haber zira yukarıda yazdığım gibi bu tür ağır manipülasyonlara başvuran kızlarla ilişki yürütülmez. Yürüttükçe boyun eğersin, 2 – 3 seneye kızın – ağır konuşacağım – yavru köpeği olursun. O seni terk etmezse diyeceğim ama böyle ağır yetersizlik hissi olan hatunlar da kolay terk edemezler. Zırt pırt “terk etmelerine” rağmen 😀

Kendince Twitter’dan iletişim içinde olduğumuzu sandığı için …

Tekrar söylüyorum, sen kendince iletişmediğinizi sanıyorsun ama o seni gayet güzel manipüle ediyor. Kendini kandıran sensin.

durum geri dönme sürecini uzatır mı?

Uzatır ama (aması aşağıda) … Bir kadın seni terk ettiğinde onu engellemeyeceksin ama takipten çıkacaksın. Onun sosyal medyasına hiç bakmayacaksın. O zaman iletişimi kesersin. Sen iletişimi kesmemişsin. İletişimi kesmiş imajı çizmeye çalışıyorsun sadece.

Engellediği kanallardan bana ulaşmak zorunda kalmasını istediğim için Twitter hesabımı kapatsam nasıl olur? Tereddüt ediyorum çünkü onun için bu adımı atmayi düşünüyorum, kendim için değil.

Ama kısmına geldik. Bu yazdıklarımdan sonra kızı istiyorsan no contact uygula, al istersen kitabı orada ayrıntısı var da o kitapta da böyle bir kıza bye bye demen gerektiği yazıyor, başından söyleyeyim.

Yaklaşık 7 ay önce flortlesmeye basladik. 3-4 ay flortlesme sürdü, çok uzun olduğunu biliyorum …

Evet çok uzun, çok peşinden koşmuşsun. Hele bir de tek bu kızın peşinde koştuysan ilişkiye girdiğin andan itibaren güç dengesi aleyhindedir.

ama her girisimimi sen beni uzersin diye reddetti.

Seni pohpohlamış, sen pek bu kızı üzebilecek biri değilsin.

Bı şekilde bazı şeyleri ispatlayinca, öyle sevgili olabildik.

Bu muhtemelen kendimi iğdiş edince sevgili olabildik anlamına geliyor. Ayrıca olabildik dediğine göre bayağı da “ödül” kızın peşinde koşmuşsun.

Kendisi çok inatçı, inadını hala kirabildigimi düşünmüyorum …

Peki eski sevgiliniz inatçı biriyse?

  1. Ne kadar inatçı olursa olsun sizi yeterince özlediyse size ulaşacaktır.
  2. Eğer sizi özlemesine ve hatta belki sevmesine rağmen size ulaşmıyorsa, bu insanı hayatınızda istemenizin nedeni ne? Bunu kendinize neden yapasınız ki? Siz sevilmeyi hakediyorsunuz ve bu insan size hakettiğiniz şeyi verebilecek kapasitede değil. Bu insanın hayatınızda olması sağlıklı bir şey değil.

Eski Sevgili Nasıl Geri Döner? İletişimi Kes Kuralı

ne yapmalıyım?

Anladığım kadarıyla sen bu soruyu nasıl geri döner diye soruyorsun ama yapman gereken şey bu kızı geri döndürmek değil bırakmak. Kendinden çok taviz vererek ilişkiye girmişsin, kız karın ağrısı, engelleme/terk etme yani cezalandırma ile seni hizada tutuyor, ilişkiniz de zayıf (alt tarafı işin var diye aramadın üstüne bir kavga olunca terk ediyor) vs. İnadını kırmayı falan boşver kendine başka kız bul. Benden sana abi tavsiyesi.

Çekici Erkeğin Sırları Serisi 4 bölüm (Video)

Merhaba Mahmut Abi ve Değerli Blog sakinleri, Ben Mr. Deer. Bu sefer Reel hayatta kendini geliştirmek isteyen dostlarım için yeni bir kişisel konusu ile karşınızdayım. Bu video serisi ile Çekici Erkeğin 6 temel özelliğini ve bu özelliklerle bağlantılı olan diğer önemli özellikleri de sizlere sunarken, örnekler ile daha anlaşılır bir biçimde anlatıyorum. İyi seyirler.

 

 

 

Sevgilim son zamanlarda kendini geri çekti

5 aylık bir ilişkim var. Hemen hemen tam olarak bu sitede anlattığın şekilde başladı. Yaklaşık 4 hafta kadar buluşup birlikte olduktan sonra “biz neyiz?” sorusu geldi ve resmen sevgili olduk.

Güzel, olması gereken bu. Kız biz neyiz diye sorduğunda 90% bu soruyu bekliyor olursun. Zira kız bunun işaretlerini önceden verir. Eğer sen de sevgili olmayı düşünüyorsan, kıza tebessüm ederek “neden sordun bunu, sen ne düşünüyorsun” gibi bir şey sorarsan o zaten sana seninle sevgili olmak istediğini söyler.

3 – 4 hafta öncesine kadar çok güzeldi ama son 3 – 4 haftadır bana karşı ara ara bir soğukluğu var. Bunun nasıl bir test olduğunu anlayamadım. Ne yapmam lazım?

Şimdi ilk anlaman gereken şey, ilişkilerde kadının (ve aslında senin de) duygularınız / ilginiz iner – çıkar. Senin davranışlarına tepki olarak hormonal veya başka bir nedenle hatunun sana karşı ilgisi azalıp / artar.

Uzun süre her şey iyi gittikten sonra kız geri çekildiğinde, bu konuda hemen bir şey yapması gerektiğini düşünür. Geçici bir süre de olsa kadın erkeği aradığında eskisi kadar tatlı konuşmayabilir, daha az arayabilir, aradığında ulaşması zor olabilir.

Bu durum genellikle kadının erkeğe karşı ilgi seviyesinin düşüşüne işaret eder. Bu ilgi seviyesindeki düşüş de genellikle ya sizin bir şeyleri yanlış yaptığınıza ya da beraber fazlaca zaman geçirdiğinize işaret eder.

Peki ne yapacaksınız?

Muhtemelen hiçbir şey!

Öncelikle kendi zayıflıklarınızın esiri olmayın. Her gün mesaj atan hatun bir – iki gün mesaj atmadı diye paniğe kapılmayın. Abartmayın. Bırakın bir iki gün de araşmayın.

Eğer bir şeyi yanlış yapıyorsanız, o şeyi yapmayı bırakın. Bunu dile getirip konuşmanıza gerek yok. Mesela hatunu çok fazla mı aramaya başladınız? Bunu yapmayı bırakın. Hatunu aramayı bırakın demiyorum. Fazla aramayı bırakın.

Peki bu soğuma bir kaç haftadır devam ediyorsa ve sizin yanlış yaptığınız bir şey yoksa?

Birincisi erkeklerin 90%ının yaptığı hatayı yapıp paniğe kapılarak daha fazla üstüne düşmeye kalkmayın. Muhtemelen çok içli dışlı olmanız yüzünden soğudu (bu içli dışlı olma işi kendi yüzünden olsa bile), daha içli dışlı olarak kızı ısıtamazsınız.

Biraz zaman verirseniz, sizi bir iki güne arar zaten. Eğer siz de fazlaca aramamışsanız, arayıp konuşabilirsiniz. Ama ASLA “merak ettim, aramadın bir şeyin mi var?” demeyin. Sanki kızı merak etmişsiniz gibi aradığınız konusunda kendinizi kandırabilirsiniz ama kızı kandıramazsınız. Eğer arama motivasyonunuzu bu bahane ardına saklamaya çalışırsanız, “acaba bana ilgin mi azaladı?” diye aradığınızı anlayacaktır.

İkincisi, her şeyi üstünüze alınmayın. Örneğin geçen yıl benim hatun böyle bir soğumuştu. Beraber geçirdiğimiz günlerden biriydi ve oldukça durgundu. “Neyin var?” sorusuna “bir şeyim yok” diye cevap verdi.

Bu durumda yapabileceğim tek şeyi yaptım: “Konuşmak ister misin, benim yapabileceğim bir şey var mı?” diye sordum ve “Hayır, teşekkür ederim” gibi bir cevap verdi. NOKTA. Daha fazla üstelemedim ve yaklaşık yarım saat sonra pat diye kendiliğinden anlatmaya başladı. O sıralar anne ve babasını kaybettiği için onlarda kalan iki küçük kuzeni evde sorun çıkarıyormuş ve canı da buna sıkkınmış. Anlattıktan sonra rahatladı ve bana sarıldı.

Bazı erkekler maalesef “yoksa artık bana ilgisi mi azaladı?” ya da “kesin benimle alakalı” gibi zayıflık/korku kaynaklı (kaybetme korkusu) davranırlar ve ısrar ederler. Bu ısrarları sonucu korktukları başlarına gelir: Sorun bir anda kendileri ile alakalı olur!

Peki durum daha ciddiyse. Örneğin olgun davranmanıza rağmen soğukluk artarak devam ediyorsa?

Şu yazıda belirttik: Uzun süreli ilişki içinde bir kadın yavaş yavaş soğur. 2 yıllık bir sevgili, size en az bir ay “ben gidiyorum” sinyali verir:

Seks sıklığının azalması ve kızın sekse isteksizliği tabii ki bir alarm. Ama asıl alarmlar kadının aramalarınıza ve mesajlarınıza geç ve eskiye nazaran soğuk cevap vermesidir. Sizi aramayı çok azaltması hatta bırakmasıdır. Gülerken gözleri de gülüyor mu? Bu da bir sinyal. Kızların ses tonları da asla yalan söylemez : kız mutlu iken sesi müzik gibidir, kedi iken sesi kız çocuğuna döner, azdığında nefesi kesilir gibidir ve size saygısı bittiğinde tamamen monotonlaşır. Yaptıklarınızın ona batması (gözlerini küçümser şekilde çevirmesi, onaylamaz manada şeyler söylemesi ya da sesler çıkarması, dırdır, vs …) bir başka işarettir. Eğer size enteresan sorular soruyor ve konuşma garip yerlere gidiyorsa, bu da bir alarm. Aslına bakarsanız, kendinizi kandırmazsanız ve kızların davranışları ile söylediklerinin ağızlarından çıkandan daha önemli olduğunu yakalarsanız, bu tür ipuçlarını hissedersiniz. Eğer “Merve’ye birşey oldu, eskisi gibi sıcak değil” diyorsanız, 90% doğrudur.

Bunu yakaladığınız an ise tamamen soğukkanlı davranmanız gerekiyor. Önemli birini ya da bir şeyi kaybetme ihtimaliniz yüzünüze çarptıktan sonra kafanıza üşüşecek hain duygusallıklara karşı koymanız lazım. Eğer bunlara karşı koyarsanız, hala kazanma ihtimaliniz var ama karşı koyamazsanız, kazanma ihtimaliniz SIFIR! Kazanmak mı istiyorsunuz (kaybetme ihtimali olsa da), duygusallaşıp (ve siz nasıl kendinizi kandırırsanız kandırıp pratikte “beni terk etme” diye yalvarmak olan şeyler yapıp) kaybetmeyi mi?

Şimdi yapmanız gereken şey : Kadının sizinle ilişkisine olan şüpheleri kesinleşmeden HEMEN BAĞLANTIYI KESİP ULAŞILMAZ OLUN! Sahayı terk eden siz olmalısınız! Kadını arayıp ayrılın demiyorum, kaybolun! Tamamen değil ama yüzyüze görüşmeyi minimuma indirin. Kızı aramayın ya da mesaj atmayın. Kız ararsa kibar olun, neşeli olun ama uzun uzun konuşmayın. ASLA ONUN HAYATINI ARAŞTIRMAYIN! Yanılıp şaşırıp buluştuğunuzda gördüğünüz saçma hareketlerine gülün. Ve HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ DAVRANIN. Sakın ha ilişkinizin geleceği ile ilgili konuşmaya çalışmayın.

 

 

Saha Raporu – Kim Yon Bacı

Dışarı çıkıp “oyun” oynadığınızda çok enteresan deneyimler yaşayabiliyorsunuz. Michael’in o zaman aktif olan blogunu ve kitabını okuduktan ve SoSuave’ye dadandıktan sonra bir gazla hayat oyunu gündüz oyunu karışık bir şeyler oynuyorum. Daha önce anlattığım enteresan deneyimlerden biri olan lezzetli börekler de bu dönemde başıma geldi.

“Av” sahalarımdan biri de Sultanahmet. Turist düşüreceğim güya. Düşürmedim değil de kolay değil. Ama İngilizce de iyi olunca yürüme konusunda sıkıntı yaşamıyorum. Yıllar sonra da kullanacağım ve ekmeğini yiyeceğim “kızlar, kaybolmuş gibisiniz” açılışımı edindiğim dönemler. Sokakta çok iş çıkmayınca o zaman Mecidiyeköy’de evde kalmama rağmen ara ara Sultanahmet’te hostellerde kalmaya başladım. Bakın oradan daha güzel ekmek çıktı ve orada kendi yaşımda genç insanlarla kalmak eğlenceliydi. Bir ara onu da anlatırım.

Bir Cuma günüydü sanırım, yürüyorum (yolda yürüyorum). Karşımdan 3 Asyalı geliyor. Harita açmışlar, açık haritayla yürüyorlar. Yani gel bize yürü diyorlar.

“Kızlar, kaybolmuşa benziyorsunuz?”

Bunu demeden önce kızlardan haritayı tutan ve güzel olan ile göz teması kurarak yanlarına yürüdüm. Konuşmalarından Koreli olduklarını anlamıştım. Ve doğru tahmin etmişim, kaybolmuşlar.

Haritadan gidecekleri yeri bulduktan sonra zaten benim de yolumun üstünde diye (yalan) kızlar aldım yürümeye başladık. Benimkine Kim Yon diyeceğim. Yol boyu biraz muhabbet ettik ama gidecekleri yere varmak da uzun sürmedi.

O zaman turistte cep telefonu diye bir şey yok. Yine de yapmamam gereken bir şey yaptım ve telefon isteyeceğime telefon verdim: “Bir daha kaybolursanız beni arayın” dedim.

Halbuki hemen orada Kim Yon’u ya da 3ünü birden bir şey yapmaya davet etmem lazımdı. O zaman olmasa bile akşam. Ama gruba yürümek bugün bile rahat yapamadığım bir şey. Sürüden ayrılmış kızlarla daha iyiydim.

Neyse kızlar sokakta kayboldular (kapılarına kadar bırakmadım) ben de işime gücüme baktım.

Cumartesi günü cepten arandım. Arayan Kim Yon:

“O gün yardımın için teşekkürler. Yarın sabah bir parti veriyoruz, seni de davet etmek istedik. Gelir misin?”

Gelmem mi Korelim? Ama tabii ikinci hata : Kızın çöplüğüne gitme. Grup buluşması yapma. Arkadaşları ile beraberken görüşme. En azından kız arkadaşın olacaksa o iş olana kadar. Kızı kibarca reddedip akşamına bir yere çağırmalıydım.

Neyse Pazar sabahı “ne partisi bu diye” verdiği adrese gittim. Sıradan bir apartmanın önüne geldim. Kızın verdiği teli aradım, bir başka kadın açtı. İngilizce aksanından anladığım kadarıyla o da Koreli.

Neyse 3 – 4 dakika sonra Kim Yon kapıda belirdi. Beni aldı ve bodrum katına inmeye başladık. “Yok lan Türkiye’de Koreli böbrek mafyası olma ihtimali ne olabilir ki” diye rahatım ama bir yandan da burada ne dönüyor diye meraktayım.

Neyse indik bodruma, kocaman bodrumda çoğu Koreli bir sürü insan. Bu aşamada Kim Yon çoğu genç kız diğer Korelilerin arasına katılıp kayboldu. Şimdiki gözler olsa neyse de hepsi aynı bir de aynı beyaz t-shirtü giymişler. Kim Yonu diğer Korelilerden ayırt etmem mümkün değil :0

Açık büfe kahvaltıyı tıkındım, bir de Koreli abiyle tanıştım. Onunla muhabbet ettikten sonra birden Kim Yon geldi. Başlıyoruz dedi ve bir kürsüye doğru dizilmiş sandalyeleri gösterdi.

Ne başlıyor, ne oluyor diye etrafıma bakına bakına otururken kürsüde Koreli bir amca belirdi ve pazar ayini başladı 😀 “Koreli misyonerler!” diye bir kahkaha atacaktım. Neye niyet neye kısmet? 😀 Partide hatuna yürüyeceğiz derken Hz. İsa yolunda yürümeye gelmişiz!

Neyse aslında ayin ilginçti. Aziz Paul’dan pasajlar, şarkılar, vs.  Sonra yine büfeye dadandık. Peder beyle de muhabbet ettik. Adam Koreli ama öyle bir Türkçe var ki, böyle Türkçe öğrenmek için Türkçe’ye gönül vermek lazım. SIFIR aksan. Telde konuşsan bakkal Osman sanarsın. Bakkal Osman’da aksan var, bu abide yok.

Bu arada ben Kim Yon’u kaybettim. Ama bir sürü Koreli var. 2 – 3 tanesine yürüdüm, bi bok çıkmadı. Çoğu doğru dürüst İngilizce bilmiyordu zaten. Tanıştığım Koreli çocuğa “birader bu kızlardan hangileri güzel, bana hepsi aynı görünüyor” diye sordum. Onun gösterdiği 2 kıza yürüdüm, onlar maalesef hiç İngilizce bilmiyorlardı.

Bu arada olayı da çaktım maalesef. Kızlar kendilerini İsa yoluna adamış, evlenmeden olmaz kızları. Lan Asyalı zaafım var (o güne kadar bir Asyalı ile birlikte olmasam da var), İstanbul’un göbeğinde bir bodrum katı dolusu Asyalı kız içine düşmüşüm, onlar da SISTERS (BACILAR)! Şansıma gülsem mi ağlasam mı bilemedim.

1 saat kadar daha takıldıktan sonra dedim buradan ekmek çıkmayacak, Kim Yon da ortalıkta yok. Ortalıkta olsa ne olur, o da BACI! Dedim ben gideyim. Peder Bey kızlara “kızlar Mahmut’u dışarı geçirin” dedi. Ben önde kızlar arkamda kapıdan çıktık. Hepsinde aynı beyaz t-shirt var. Bir düzine Koreli kız.

Hemen yan tarafta duvarda 50li yaşlarında bir amca oturuyor. Suratından anladığım kadarıyla ne kiliseden ne de Korelilerden haberdar. Zira suratında az önce bir apartmandan çıkan genç adam ve ardındaki Koreli kız sürüsünü görmenin şaşkınlığı var. Adam resmen o son kadehi içmeyecektim gözleri ile bakıyor 😀

“Bye sisters.” dedim böyle elimi hafifçe sallayarak.

“Bye Mahmut. COME BACK AGAIN! Hİ Hİ Hİ Hİ” diye bağırdılar hep bir ağızdan el sallayıp gülüşerek.

Amca ile göz göze geldik. “Senin olayın ne abiciğim?” gözleriyle baktı. Ben de “dayı, anlatsam inanmazsın” gözleriyle karşılık verdim. Yine bir gülme geldi.

Bu da böyle hüzünlü bir yürüme anım olarak kaldı. Sonraki hafta kime anlattıysam inanmadı. Kötüsü Pazar sabahı uykulu uykulu gittiğim için ben bile gerçek miydi diye şüpheye düştüm. Ama ertesi Cuma bakkal Osman pardon Peder Seo Jin arayıp da kiliseye tekrar davet edince her şeyin gerçek olduğuna bir daha emin oldum 🙂

Bu olayı şimdi gülelim eğlenelim diye anlattım ama bundan çıkaracağınız bir ders var: Götünüzü kaldırıp dışarı çıktığınızda, kızlara yürüdüğünüzde, olabilecek şeyler diye aklınıza kötü şeyler geliyor. Ama bunu düzenli yaparsanız, kötü şeyler pek olmuyor ama bir sürü ilginç şey yaşıyorsunuz.

Ev arkadaşım da o sıralar yürümelerdeydi. Onun başına daha ilginç şeyler geldi. Herif internetten tanıştığı kızı görmeye İzmit’e gidip, kız tarafından bir gecekonduya götürülmüştü. Seksten sonra herif duştan çıkmış eve gelen kızın erkek akrabaları ile başbaşa kalmış. Bu içinden Kelime-i Şehadet geçirirken, gel otur şuraya demişler. Eleman silahla mı olacak bıçakla mı diye düşünürken adamlar kıza çay koydurup elemanlar tavla atmışlar! Çok enteresan bir memleketimiz var. Kıymetini bilmek lazım.

Saha Raporu ve İncelemesi (İnfield Video)

Merhaba Mahmut Abi ve Değerli Blog sakinleri, Ben Mr. Deer. Yeni bir Pick-Up (Pua) İnfield videosu ile karşınızdayım. Mart aylarının başında İstanbul’da kanat arkadaşım (Puya) ile birlikte yolda gördüğümüz iki kızı durdurup eğlenceli bir sohbet başlatıp (set açmak) sonrasında hedefimdeki hatunla aramdaki fiziksel yakınlığı artırmam ile alakalı olayın video kaydını sizlere sunuyorum. Video da sadece hatunlar ile aramızda olanları izlemeyeceksiniz yanı sıra o an kullandığımız her türlü beden dilinden tutunda konuştuğumuz konuları dinleyip mantığını öğreneceksiniz.

Bu video ile inanıyorum ki ”bu iş Avrupa da kolay, bizim ülkede ki hatunlar kezban” vs gibi kısıtlı inançlarımızı beraber yıkmış olacağız. Önemli olan iletişimde altyapıyı kurabilmek sonrasında Özgüven ve Cesareti birleştirerek yeni tanıştığımız Hatunlar ile ”Flört” (ki bu kelime bende kusma istediğimi uyandırır) dönemi yaşamadan istediğimiz yakınlığı herhangi bir yerde ve anda kurmamızı sağlayabiliriz. Biliyorum bu video yayınlandığı günlerde dünyayı saran bir salgın hastalık  (COVID-19) ile karşı karşıyayız ve yeni insanlarla tanışmaya fırsatımız yok ve olsa dahi (alışveriş yaparken vs) dikkatli olmamız gerektiğini unutmayalım. İyi seyirler ve iyi oyunlar.

 

 

Neg’in doğru ve yanlış kullanımı

Neg, en popüler ve ilk PUA‘lardan Mystery tarafından yaratılan bir terim. Esasen, dolaylı olarak kadınların içindeki güvensizliğine hafifçe dokunarak özgüvenlerini sarsmak için tasarlanan iltifattır. Bu yorumlar genelde kızların kafasını karıştırır ilgisini çeker ve de senle daha çok konuşmak istemesine neden olur.

Genellikle neg sadece en seksi kızlarla (8-10 HB arası) kullanılır. Çünkü onlar oğlanlar tarafından bir kaide üzerine konan tiplerdir ve kendilerine yaklaşan tüm taliplerini reddederek üstünlük kompleksinden zevk alırlar.

Fakat kız eğer size karşı ilgiliyse, iyi davranıyorsa ve kaba değilse ( sözlü veya sözsüz şekilde) o neg kullanmayın. Size kaba gelebilir, ama çocuk yetiştirme kavramlarından bazıları hala burada uygulanabilir: iyi davranışlarını ödüllendirmek kötü davranışlarını cezalandırmak gibi. Saygısızlık ve kayıtsızlık hala neg’i hakeder ama bence herhangi bir durumda yararlı olup olmadığına sizin kendiniz karar vermelisiniz.

İyi bir neg in sırrı kızı kaidesinde indirmeye yetecek kadar sarsmaktır ama eğer egosunu yerin dibine sokarsanız başarmak istediğiniz şeyin tam tersi etkiye yol açabilirsiniz. Erkekler negi çok aşırı ve hızlı yaptığında sinirlenen ,savunmaya geçen hatta kinlenen çok kız gördüm. Eğer yanlış düğmeye
basarsanız veya söyleme şeklinizde başarısız olursanız neg istenmeyen incitici bir anlama gelir. Biraz ip üstünde yürüme gibi, denge gerektiriyor.

Neg de her zaman hatırlanması gereken bir numaralı kural, kadının değiştirebileceği bir özelliğiyle alay etmektir:  yani, eğer isterse biraz efor sarfederek veya hiç eforsuz kendisi hakkında değiştirebileceği şeyler üzerine olmalı. Tavırlarıyla, saç stiliyle, ojesinin rengiyle, gülüşüyle , ayakkabısıyla hatta sesi hakkında olabilir. Asla kilosuyla, burnunun büyüklüğüyle ,göğüsleriyle dişleriyle yada herhangi başka doğuştan gelen kolay değiştiremeyeceği bir fiziksel özelliğiyle alay etmeyin.

Bir arkadaşımla birbirimize wingmanlik yapıyorduk. Bize hemen bakış atmaya başlayan birkaç kızı neglemeye karar verdik. Konuşmayı bok eden o ölümcük kusurun nerede meydana geldiğini görüp söyleyebilir misiniz?

Ben:” Oldukça tatlısın ama sende biliyorsun ki bu pembe ayakkabılarla bu kıyafet gitmez.”
1.Kız : “Sen neden bahsediyorsun!? ”
Ben : “ Gay veya başka bir şey değilim. Ama pembe ve siyahın birbirini tamamlayıcı renkler olmadığını biliyorum.  Temel tasarım okulu 101 “
1.Kız:” Çok haklısın gay değilsin çünkü gay bir oğlan pembenin sıcak , siyahında soğuk bir renk olduğunu bilir ve gayette beraber gittiklerini söylerdi.”
Ben: “ siyah soğuk değil nötr renktir bi kere. Okula nereye gittiğini söylemiştin?”
1.Kız: “Söylemedim ki, ama Bla Bla lisesine gittim. Sen nereye gitmiştin?”

Arkadaşım(2.kıza) : “Bu büyük kolyeni beğendim ,o büyük vücudunla uyumlu olmuş.”
( bi süre sessizlik)
2.Kız: “ Siktir et bu götleri, hadi gidelim Jenny!”
1.Kız:” Eve gidin ve kendinizi becerin o küçük pipilerinizle!! ”

Gördüğünüz üzere, arkadaşım o koca çenesini açtıktan sonra olay oldukça çirkinleşti. Arkadaşım ölümcül bir hata yaptı ve neg in en temel kuralını çiğnedi. Kadının kilosuyla ve vücuduyla alay etti.

Batı kadınları vücutları konusunda son derece bilinçli ve genellikle görünüşleriyle ilgili de oldukça güvensizlikleri vardır. Kilo, fena halde kaçınılması ve asla şaka yapılmaması gereken bir konu.

İşte doğru yapılan bir neg örneği:

Kız dans ederken yanlışıkla ayağıma bastı.
Ben : “Ah, lanet olsun bu acıttı!”
Kız: “ İnsanlar pistte dans etmeye çalışırken etrafında durma!”
Ben: “ Sorun yok, bu seferlik sadece ayağımdı ama ya orada kalbim olsaydı”

Kız yanımda yürümeye başlar
Ben:” Dışarı topuklularla çıkmadan önce biraz alıştırma yapmalısın”
Kız: “ Yürüme şeklimin nesi yanlış??”
Ben:” Henüz denge yetin yok gibi”
Kız: ” Bu ayakkabılar yeni, henüz kırmadım da”
Ben: ”Eğer onlarla yürümeyi öğrenirsen belki bir gün seni dışarı çıkarabilirim”
Kız : “Öyle mi? Nereye çıkaracaksın?”
Ben: “ Tökezlemeden bi cadde boyunca yürüyebildiğin zaman bana mesaj at, sana söyleyeceğim”

Ona telefonumu veriyorum ve numarasını giriyor-

Neglerim ince bir iltifatla ölçüp hazırlandı. Sözcüklerin ikili doğası nedeniyle ilk başta yorumuma oldukça defansif davrandı ama sonradan çokça onay arayan bir tavır gösterdi. Kız benim sahte diskalifiyelerimi ve redlerine olan tepkisizliğimi çekici buldu.

Çeşitli neglerle denemeler yapın ve kızın savunma seviyesine göre kendinizi ayarlayın. Yeterli pratikle sınırları zorlayabilmelisiniz ve savunma hattının üzerinden geçerek havaya uçmadan yaklaşabiliyor olmalısınız.

Çeviri : The Right Way and The Wrong Way to Neg

Çeviren : Alesta