İlk buluşmaya gelmeyen kadın

Şöyle kısa bir soru geldi:

Mahmut Abi. Özelden cevap vermediğini biliyorum ama bunu yazı yapıp cevaplamak istersin diye gönderiyorum. Eğer hayır dersen yorumlara yazacağım.

Yorumlara yazsaydın iyi olurdu zira e-postaya gelen yazıları cevaplamıyorum ancak bazıları yazılık ise yazıya alıyorum.

Hatunla ortak bir arkadaşımızın sosyal hesabında bir mesajıma yazdığı cevap ile tanıştım. Özel mesajlaşmadan telefona geçtim ve whatsapp üzerinde de iyi bir oyun çıkardığımı düşünüyorum. Kızı, mesajlaşmayı uzatmadan, yeri ve zamanı ayarlayarak buluşmaya davet ettim.

Buraya kadar siteyi okumuş ve uyguluyor görünüyorsun.

Buluşma saatinde, buluşma mekanına gittim. Bilmiyorum, belki de kıza mesaj atıp geliyor musun diye sabahtan kontrol etmem gerekliydi.

Yeri – günü – saati belliyse gerekli değil.

Kız buluşmaya gelmedi abi. 20 dakika orada bekledim. Aslında kıza mesaj atmadan oracıkta nextleyecektim ama dayanamayıp “yolda mısın?” diye mesaj attım.

Kız günü – yeri – saati belli buluşmaya gelmemiş. Mesaj atmanda bir problem yok.

Ne dese beğenirsin? “Ya ben şey unutmuşum, uyuya kalmışım.” Gelmiyorsun yani dedim. Hiçbir şey olmamış gibi “evet gelemeyeceğim.” dedi. Şimdi ben anlamadım. Bu hatun bunu bana ilgisi az olduğundan mı yaptı, arıza mı? NEXTleyim mi? Aramasını bekleyeceğim ama aradı mı bir buluşma daha mı ayarlayayım? Yoksa onun buluşma ayarlamasını mı bekleyeyim. Hani sadece 1 kere oldu ya bu. Ondan kafam karıştı.

Hatun seni çok kaba ve saygısızca ekmiş. Şimdi bir kadın seni son anda ve kayda değer bir sebep göstermeden ekebilir. Ama önceden haber verir. Bu durumda kadının ilgisinin yetersiz olduğunu varsayıp, hatunu NEXTlersin. Hatun bir daha ararsa bu durumda kızın yeniden bir şans kazanması için, yaptığından pişman olduğunu belirtir bir özür dilemesi gereklidir. Yoksa hatunu tamamen radardan çıkarırsın ve bir şans daha vermezsin.

Senin durum farklı. Hatun buluşmayı tamamen sallamamış ve gelmeyeceğini haber bile vermemiş. Aradığında da sallamamış. Şimdi burada asıl sorun hatunun kişiliği. Tamam bunun üstüne sana ilgisi de yetersiz olabilir ama burada ilgi yetersizliği bir kişilik arızasının şiddetini arttırır. Temel neden değildir.

Bu hatun bunu bana ilgisi az olduğundan mı yaptı, arıza mı? Hatunun arıza olduğunu varsayabilirsin.

NEXTleyim mi? Ebediyen.

Aramasını bekleyeceğim ama aradı mı bir buluşma daha mı ayarlayayım? Yoksa onun buluşma ayarlamasını mı bekleyeyim.  Birincisi aramasını bekleme. Zira arasa da bir şey olmayacak. Bir kere olmuş olabilir ama kızın kişilik bozukluğu ve saygısızlık seviyesi bir şans daha verilmemesini gerektiriyor. Neden? Kuyruk acısından değil, kızın düşük meziyetli (düşük kalite de diyebilirsin illa o kelimeyi kullanacaksan) olmasından. O kadar düşük ki, fazlaca bir çaba gerektirmiyor olsa bile değmez.

Eğer sana ulaşırsa, fazla konuşmana gerek yok. Kesinlikle sinirlenmeden “o günkü yaptığın kaba ve berbat bir davranıştı” dedikten sonra “her neyse şimdi bir işim var, kapatmam lazım bye” der ve telefonu kapatabilirsin. Kızın artık seninle bir şansı kalmadı.

Eğer kız özür diler ve buluşmaya davet ederse kibarca “teklifin için teşekkür ederim ama bu hafta çok yoğunum, ben seni sonra ararım” gibi bir şey söylersin ve kapatırsın. Sonra da kızı aramayı unutursun.

Bu ekstrem bir durum. Peki eğer sizi önceden haber vererek ama iyi bir bahane belirtmeden ekerse? Aşağıda yazdıklarımın hepsi bu durum için geçerli.

Kızı arayıp verip veriştirmenin, trip atmanın bir manası yok. Çoğu kadın, kötü bir şey yaptığında, eğer aşırı sinirlenip kendisine suçlama savurmaya başlarsanız birden bire sizin onu kötü hissetirmenize odaklanır ve bu nedenle de sizin kötü biri olduğunuz hissine kapılır. Bunun ardından kendi kabahatini unutmayı bırakın, siz kötü biri olduğunuz için bunu hakettiğinizi bile hissedebilir.

Bu nedenle bir kadına en koyan hareket hemen her zaman sessizce çekip gitmektir. Sizin “kötü” bir insan olmanız ilüzyonu ile yaptıklarını “haklı” çıkaramayacağı için, kendi kabahati ile başbaşa kalır.

Birçok erkek çekip gitmeyi bir erkek ile dalaşmadan kaçmak gibi bir şey sanıyor. Karşınızda bir erkek yok. Kadınla kadın olmadan dalaşamazsınız. Zaten yukarıda anlattığım gibi dalaşmanız ona (size yaptığı şey konusunda) kendini iyi hissettirir. Neden kendisini iyi hissetsin ki? Sessizce bırakıp gidin, kendisini kötü hissetsin. Size bir şey ifade etmeyebilir ama “sessiz terk” kadınlar üzerinde çok etkili bir silahtır.

Tekrar ediyorum, ekstrem olmayan ekmede, kızı arayıp mesaj atmayın. En iyi strateji, kızın bu davranışının sizin için bir önemi (yani kızın bir önemi) yokmuş gibi davranın. Sinirlenmeyin, aramayın ve hiçbir şekilde açıklama istemeyin. Kız yeryüzünden buhar olup uçmuş gibi davranın.

Burada sizin kızla ilk buluşmadan önce yapabileceğiniz bir iki şey de var. Örneğin, kız buluşmaya son anda bir mazaret bulup gelmeyecekmiş gibi bir B planı yapın. Mesela kız gelmezse o gece ava çıkıyormuş gibi bir iki yer belirleyin ve oralara gidip yeni hatun için avlanın. Kız buluşmayı iptal edince eve gidip Netflix izleyip kaderinize yanmayın yani. Hatta size tavsiyem hatun B planı olsun. Eğer yalnız kalacaksanız, o gece avlanacaksınız. Eğer hatun gelirse ve birbirinizle iyi vakit geçirirseniz, hatunla devam edersiniz. Kısacası gecenizi ve eğlencenizi daha hiç buluşmadığınız bir hatuna endekslemezseniz, zaten  pek umrunuzda olmaz.

Bazen bu hatun siz geceye devam ederken mesaj atıyor. Gece dışarı çıktığınızı ve güzel bir mekanda eğlendiğinizi söyleyin. Onu oraya çağırmayın. Eğer kendi gelmeyi teklif ederse yeri söyleyin, gelirse gelir. Bir daha hatunu siz aramayın. Bir daha sizi ararsa buluşmak istediğini varsayıp yeni buluşma ayarlayabilirsiniz. Tabii ilk kez ekiyorsa.

Bir kadının benden hoşlandığını nasıl anlarım?

Bir kadınla karşılaştınız ve kadın hoşunuza gitti. Kadına bakmaya başladınız ve onun da size attığı bakışları yakaladınız. Belki de bu kadınla konuşabiliyorsunuz. Mesela aynı üniversite kulübündesiniz ya da ortak arkadaşlarınız var.

Bu kızı istiyorsunuz. Buna şüphe yok. Ama şu aklınızı kurcalıyor: “Acaba o da benden hoşlanıyor mu?” Belki size gülümsüyor, sizinle konuşuyor. Ama bunlar arkadaşça davranışlar mı yoksa onda da size karşı bir ilgi var mı? Geçen hafta konuşurken gayet sıcaktı ve hatta omzunuza dokundu. Ama şimdi sizi tamamen görmezden geliyor gibi!

Evet, bu kadın sizden hoşlanıyor mu? Bir kadının sizden hoşlandığını nasıl anlarsınız? Sonuçta kıza yürümek, ilginizi daha fazla göstermek için bunu bilmeniz gerekiyor değil mi?

Bu sitede en çok sorulan soru tiplerinden biri, kadını “okuma” soruları. Abi bir kız var. Bu kız benden hoşlanıyor mu ya da favorim bu kız ne yapmaya çalışıyor? Bu soruyu soran erkek genellikle kısa öykü şeklinde kızla nasıl karşılaştıklarını, kendisinin ne yaptığını, kızın ne yaptığını, vs. uzun uzun anlatıyor. Anlatıyor ki şu soruya en “kesin” cevabı verelim: “Bütün bunlar  bu kızın benden hoşlandığı anlamına mı geliyor?”

Gelin bu soruya cevap verelim. Hem de en iyi cevabı. Sonuçta kıza yürümek, ilginizi daha fazla göstermek için bunu bilmeniz gerekiyor değil mi?

HAYIR! Spesifik bir kadını bu kadar odağa almak, onun sizden hoşlanıp hoşlanmadığını anlamaya çalışmak, onu “okumak” üzere davranışlarını analiz etmek, o kızla olan/olabilecek şansınızı SIFIRA indirecek bir hatadır!

Spesifik bir kızın sizden hoşlanıp hoşlanmadığını anlamaya çalışıyorsanız, o kız muhtemelen sizden hoşlanmıyordur – pardon daha doğrusu sizden hoşlanmayacaktır. Sizden hoşlanmayacaktır zira onun sizin hakkında ne düşündüğü takıntısı, onu itecek, sizden şu an hoşlanıyor olsa bile sizden hızlıca soğumasını sağlayacaktır. Her zaman değil belki ama hemen hemen her zaman.

Bu analiz felcine bir kez düştünüz mü, hedefinizdeki kadının yaptığı ve söylediği her şeyi analiz etmeye ve çoğu sizinle alakalı olmayan bu davranış ve sözleri sizinle alakalı olduğunu düşünmeye başlarsınız.

Bunun sonucu kafa karışıklığı, kaygı ve genellikle hayal kırıklığıdır.

Kadının davranış ve sözleri ile ilgili tüm bu analiz süreci sizin içinizdeki (varsa) özgüveni hızlıca yok eder. Her davranışınızdan, her sözünüzden ve genel olarak duruşunuzdan kendine güvensizlik akar. Her tarafından kendine güvensizlik akan bir erkek oldukça iticidir.

Kötüsü, kadınlar her ne kadar da sanıldığı kadar karmaşık olmasalar da, okunmaya pek müsait değillerdir. Duygularına fazlaca bağlı olduklarından davranışları ve konuşmaları değişik uçlara savrulabilir. Daha da kötüsü, bazıları özellikle kafanızı karıştırır.

Peki ne yapacaksınız?

Kadınları okumaya çalışmayı bırakacaksınız. Peki okumayıp da ne yapacaksınız.

Basit: Bir kızdan hoşlanıyorsanız, onun da sizden hoşlandığını varsayın ve kıza yürüyün.

“Tamam abi, şimdi gidip hatunu belinden kavrıyorum ve kampüsün ortasında eğip dudaklarına yapışıyorum. Sağol varol.”

Hayal edilen …

The Story Behind the Famous Kiss | Naval History Magazine - August ...

Yavaş kovboy öyle değil 🙂

Gerçekte olan …

Kızın sizden hoşlandığını yani onun da sizi daha fazla tanımak istediğini varsayacaksınız. Yani;

  • Gidip kızla konuşacaksınız. Eğer hatun sizinle sıcak bir şekilde konuşuyorsa, varsayımınızın doğru olduğunu düşüneceksiniz ve,
  • Kızı eğer çok sık göremiyorsanız telefon numarasını isteyeceksiniz. Eğer size telefon numarasını veriyorsa varsayımınızın hala doğru olduğunu düşüneceksiniz. Kızı sıklıkla görebiliyorsanız bu aşamayı atlayabilirsiniz ve bir sonraki aşamaya geçebilirsiniz.
  • Kızı bir yere buluşmaya (mesela bir şeyler) içmeye davet edeceksiniz. Sadece siz ve o. Eğer bu davetinizi kabul ediyorsa varsayımınızın hala doğru olduğunu düşüneceksiniz. Eğer kibarca reddediyorsa bir süre bekleyip (daha önceki teklifiniz hiç olmamış gibi) tekrar buluşmaya davet edeceksiniz. Eğer bu davetinizi kabul ediyorsa varsayımınızın hala doğru olduğunu düşüneceksiniz.

Buluşmada nasıl bir konuşma tutturacağınızı ve neler yapacağınızı daha önce anlattık.

Eğer yukarıdaki adımların herhangi birinde başarı olmazsa, kadının sizden hoşlanmadığınız varsayacaksınız, arkanızı döneceksiniz ve gideceksiniz. (NEXT/Bir Sonraki)

Bunları yapmak kadının her adımını, her bakışını, her söylediğini günlerce analiz etmekten daha verimli ve kesindir. Daha faydalı ve üretken şeylere harcamanız için muazzam bir zihin enerjisini serbest bırakabilir.

Kendi Kendini Gerçekleştiren Kehanet

Birçok erkek, analiz felci içinde kıvranarak yaymaya başladıkları kendine güvensizlik sinyalleri yüzünden, aslında başında kendisinden hoşlanan bir kızı hızlıca kendilerinden soğuturlar. Kaygı çok hızlı bir şekilde davranışlarınıza yansıyarak, kendi kendini gerçekleştiren kehanete dönüşür.

Bunun tam tersi eğer kızın sizden hoşlandığını varsayıp kesin adımlarla (reddedilmeyle kafa kafaya çarpışmayı göze alarak) ilerlemeniz, sizin kendine güven sinyalleri yaymanızı sağlar. Bu çekici bir şeydir ve kadınlarla şansınızı ciddi oranda arttıran bir kendi kendini gerçekleştiren kehanete dönüşebilir.

Dünyanın şu gizemini(!) bilmeniz lazım: Sizin hoşlandığınız kızların çoğu sizden hoşlanmayacak. Ama tek bir kıza “acaba benden hoşlanıyor mu?” diye uzun süre ve büyük miktarda zihinsel enerji harcayarak kaybedeceğiniz zamanı, daha çok kızı “benden hoşlanıyor” varsayımı ile elemeye ayırabilirsiniz. Yine dünyanın bilmeniz gereken başka bir gizemi(!) nedeniyle, bir kızın sizden hoşlanıp hoşlanmadığına takarak uzun süre yalnız kalabilirsiniz ama daha çok kıza yürüyerek daha az yalnız kalırsınız.

Sinyal okuma sizi duygusal bir kuklaya çevirir.

Kızın sinyallerine takmak ve onları analiz etmek, erkeği kızın kontrolüne sokar. Bu analiz felcine düşen erkek, kız kendisine İYİ davrandığında mutlu, KÖTÜ davrandığında mutsuz olur. Daha kötüsü hatun erkeği cesaretsizlendirmek isterse, test etmek için sarsmak isterse, günler hatta haftalarca duygusal yatırım yapmış erkek üzerinde bunu kolayca başarabilir.

Bu duruma düşmeyin.

Eğer kızı “okumaya” çalışmak yerine, kızın sizden hoşlandığını varsayıp kesin adımlarla yürürseniz, hiçbir kadının sizin üzerinizde bir kontrolü olmaz. Kaygılı değil rahat olursunuz (reddedilme korkusunu aştıktan sonra çok daha rahat olursunuz), pozitif ve kendine güvenen bir erkek gibi davranırsınız ve hatta öyle birine dönüşürsünüz.

Kıssadan Hisse:

  • Bir kadın hoşunuza gidiyorsa, onu uzaktan okumaya çalışmayın. Neyi niye yapıyor, neden 45% açıyla bakarken gözlerini 3 saniyede 2 kere kırptı vs. düşünmeyin. Kız sizden hoşlanıyor varsayın ve YÜRÜYÜN. Yürümeniz için tek bir bakış ve gülümseme yetmeli.
  • Kızın sizden hoşlandığını varsayarak, kendi kendini gerçekleştiren pozitif bir kehanet yaratın. Kızın sizden hoşlanıp hoşlanmadığı kaygısı ile, kendi kendini gerçekleştiren bir kehanet yaratmayın.
  • Duygularınızı kontrol edin. Onların esiri olmayın. Duygularınızın kontrolünü, hoşunuza giden bir kadının davranış ve sözlerine bağlamayın. Kadın farkında olmasa bile sizi kukla gibi oynatır.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz, daha hızlı yanıtlar alabileceğiniz Patreon kanalımıza üye olabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Vaka Çalışması – Tinder buluşması, eski erkek arkadaş ve ortadan kaybolan kız

Merhaba. Tinder’dan bir kızla tanıştım. Telefon numarasını almam ve buluşma ayarlamam hızlı oldu. 2. buluşmamızda evime geçtik ve birlikte olduk.

Hiç fena değil. Türkiye’de bir kız sizinle yatacaksa ortalama 2inci veya 3üncü buluşmada sizinle yatıyor. Dünyada da bu pek farklı değil.

Seksten sonra 1.5 yıllık ilişkisinin 3 hafta kadar önce bittiğini, eski erkek arkadaşının kendisine çok kötü davranması nedeniyle ilişkiyi kendisinin bitirdiğini ama onu hala tam olarak unutamadığını anlattı.

Ups. Orgazm sonrası itirafları. Hatun reboundlarda. Bu aşamada senin bilmen gereken şey, eski erkek arkadaşın sana karşı duygusal bağ avantajı olması. Hatun her ne kadar terk etmiş olsa da, ayrılığın nedeni ve hatunun “hala eski erkek arkadaşına yanık olduğunu” sana söylemekte sakınca görmemesi, senin bu kızla ciddi düşünmemen gerektiğini ve resmi olmayan ilişkiden öteye gitmemen gerektiğini gösteriyor.

Ona “sana kötü davranan ve saygı göstermeyen bir erkek seni haketmiyor. Sen daha iyilerini hak ediyorsun” dedim.

BAM! Beyaz Şövalyem, Kaptan Bir Kevaşe’de Sen Kurtarım. Hollywood ve Türk sinema sektörü tarafından beyni yıkanmışım. Kim tutar seni!

Şu dediğinin “ama ben sana iyi davranacağım ve saygı göstereceğim, o nedenle o piçi değil daha iyi çocukları YANİ BENİ seç!” demek olduğunun farkında mısın? 2 kere buluşup yattın ve kız sana az önce benden ilişki çıkmaz dedi. Sen ne yaptın? Dolaylı olarak ilişki ima ettin. Bak amacın 100% bu olmasa bile dediğin 100% benim anlattığım gibi anlaşılacaktır!

Bu tür şeyler filmlerde çalışır gerçek hayatta ise kendi ayağına sıkmaktır. Kendisine kötü davranan biri ile 1.5 sene çıkmış hala da onu istiyor. Emin ol daha iyilerine layık! Emin ol ??!

Ayrıca seksten sonra bunu duyman seksin kız için o kadar da iyi olmadığına da işaret olabilir. O konuda bir şey yazmamışsın ama bu da olasılık. Yine de bir shit test olarak varsayalım ve bu durumda testi geçememişsin.

Ertesi gün arayıp bir buluşma daha ayarlamak için mesaj attım.

Yapmasan daha iyiydi. Bu kızla resmi olmayan ilişki şeklinde takılabilirdin ama sana söylediği bu şeyden sonra kızın seni aramasını beklesen daha iyi olurdu. Zira kız seninle seks yaptıktan hemen sonra sana ben  aslında başkasını düşünüyorum demiş. Resmi olmayan ilişki ya da FWB bile olacak olsa kızın seni istediğini göstermesini beklemeliydin. Ayrıca kızı aramasan, kızı sana söylediği şey yüzünden saldığını düşünecekti (ki yapman gereken buydu) ve kaybetme korkusu ile seni arayacaktı.

Kız bana biraz düşündüğünü ve şu an bir ilişkiye hazır olmadığını yazdı. Buluşmak istemediğini ve eğer bir iki ay içinde kafasını toparlayabilirse beni arayacağını söyledi.

Hımmm. Filmlerde başarı sağlayan şövalyeliğin gerçek hayatta neye yol açtığını görüyorsun. Ayrıca kızın ilişkiden bahsetmesi bana senin anlatmadığın konuşmalarında fazla ilişki öncelikli olduğunu söylüyor. “Şu an bir ilişkiye hazır değilim” demek, “şu an SENİNLE bir ilişki istemiyorum” demektir. “Bir iki ay içinde kafamı toparlayabilirsem seni arayacağım” demek de “bir daha seni aramayacağım, kendine iyi bak” demektir.

Ben de “seninle görüşmeyi istiyorum ama oturup da seni bekleyeceğimi sanmıyorum. Eğer fikrin değişirse beni ara”.

Mükemmel! En doğru tepkiyi vermişsin. Bu “fikrin değişirse beni ara” kısmına bazıları çok takılıyor ama sen “oturup seni beklemeyeceğim” kısmını söylemesen bile “sen beni ara ben o zamana kadar birini bulmadıysam bakarız” demektir.

Bir hafta sonra, zayıf bir anımda ona mesaj attım 🙁

BAM 2! Ağzından çıkanların davranışlarınla uyuşmaması durumunda ağzından çıkanların zerre değeri yok! Kız seni reddetti, masadan  kalktın ve o seni arayana kadar sen onu bir daha aramayacaktın. Yukarıda “mükemmel” tepki dediğim şeyin anlamı budur. Ama sen ne yaptın? Bir hafta geçmeden kızın peşine düştün.

Siz bu masadan kalkıp no contact / NEXT sürecine girmeyi blöf sanıyorsunuz. Ben blöfümü yaptım, şimdi onu arayabilirim. Yok öyle bir şey. Bir kere erkek olarak sözünüzün arkasında durmanız lazım.

Kıza “ben dediklerimin arkasında duramayacak kadar zayıfım” diyorsun. Neden bu kadar zayıfsın? Zira muhtemelen hayatında başkası yok, olabileceğine inancın yok. Kızı arayarak kıza bunu da söylüyorsun. O da şövalyeliğinden ve ilişkiye dünden hazır halinden tam tahmin ettiği gibi tercih edilmeyen bir erkek olduğunu anlıyor.

Bunu söylediğimde bazen “ben başka kadınlarla da takılıyorum, tercih edilmeyen bir erkek değilim” tepkisi alıyorum. Olabilir ama o kadınlarla bu kadını farklı yere koyuyorsun ve bu kadını koyduğun seviyede kadın bulamıyorum diyorsun. Biraz düşünürseniz bu hiç kadın bulamamaktan çok farklı değil. İstemediğin kadınlarla birlikte olmak o kadar da zor bir şey değil.

Buluşma ayarladım ve buluştuk. Kızla iyi vakit geçirdik ama hala ilişki istemediğini tekrarladı.

Muhtemelen sen hala ilişki öncelikli erkek sinyalleri veriyorsun. Bu kızı ilişki ile kapamak istiyorsun zira bu da kaçacak diye korkuyorsun. Korku temelli davranman yanlış ama varsayımın daha da yanlış. 2020 yılındayız. Bir kızı ilişki ile kapatırsam gitmez diye bir olay da yok.

Ayrıca unutmayalım, resimde eski erkek arkadaş var ve sen muhtemelen ona gitmiş veya gidiyor olmasından korktun ve bir şey yapman gerektiği yanılgısına kapılıp korku ile kızı aradın. Oysa hiçbir şey yapmaman gerekiyordu.

Herşeyden önce eski erkek arkadaşını unutamamış kızla zaten ilişki olmaz. Ve eğer kız kendisine kötü davranan adama geri dönerse bu kızın da pek ilişki materyali olmadığını da gösterir.

Kıza, “eskiden ilişkilerden kolay kopamazdım ama artık daha güçlüyüm …

Birader, 2 kere buluştun ve yattın. Bu üçüncüsü. İlişki falan yok aranızda, sen neyden konuşuyorsun. Kesinlikle ilişkiye dünden razı erkek sinyalleri veriyorsun. Bunlar MUHTAÇ erkek sinyalleridir. İstediğin kadar böbürlen.

ve kendi hayatıma bakıp başka limanlara yürüyebiliyorum” dedim.

Burada okuduğunuz şeyler kızlara söylemek için anlatılmıyor. Uygulamanız için anlatılıyor. Seni reddeden kızı arayıp peşine düşmüşsün, reelde şebek gibi davrandıktan sonra sözel olarak istediğin kadar goril gibi göğsünü şişir ve yumrukla.

Seni reddedeni NEXTleyecektin ve kendi hayatına bakacaktın. Tinder senin için az çok çalışıyormuş, eminim oradan ya da reel hayattan başka kızlar bulabilirsin.  Kız eski erkek arkadaşına gidecekti seni arayacaktı veya başkasını bulacaktı. Seni ararsa duruma göre kıza bir rütbe verip takılacaktın.

Kız bu söylediklerimden çok etkilendiğini söyledi.

Pohpohlamak çok bilinen bir kadın manipülasyonu çeşididir.

O gün el ele tuttuk, bana sarıldı ama öptürmedi.

Ben seninle ilişki istemiyorum diyen kızı öpmeye kalkmadın umarım. Yok muhtemelen kalktın. Hala kızın peşinde koşuyorsun.

Sonraki bir hafta boyunca mesajlaştık ve mesajlaşmalar sıcaktı. Ama hep ben mesaj atıyordum. Mesajlarıma sıcak cevap verse de o hiç mesaj atmadı.

Oh ne güzel. Seni reddedenle gay erkek mesaj arkadaşı da oldun. Aferin. Kızın sana mesaj atmasını bekleyecektin. Mesajlaşmaları da sen başlatmışsın. İlişki ilişki diye peşinde koşarak soğuttuğun hatunun peşinde ilişki ilişki diyerek koşmaya devam ediyorsun.

Fakat bir haftadır mesaj yazmıyorum. O bana hiç mesaj atmadı. Bir yerde kız mesaj atmıyorsa haftada bir mesaj atarak yokla gibi bir şey demiştin.

Tavsiyeleri bağlamını da anlamadan öğrenmeyin. O yeni yürüdüğün ve seni reddetmemiş kız bağlamında yapılabilecek bir şey. Bu kız seni iki kere reddetmiş!

Ne yapmalıyım? Onu arayıp yoklayayım mı? Yoksa tamamen no contact kuralı mı?

HAYIR! Bu kızı bir daha arayıp sormuyorsun. Seni ararsa (muhtemelen aramayacak) buluşma teklif et. Bu hatunu dışarı götürüp tek kuruş para harcama. Direkt evine çağır. Dışarıda buluşalım derse “benim dışarı çıkasım yok ama fikrin değişirse haber ver ben evdeyim” de ve kızı yine unut. Kız seni hiç aramazsa bu kızla sonsuza kadar görüşmüyorsunuz.

Ayrıca fazla iyi çocuk eğilimlerin var ve genel olarak kadınlarla ilişkinde problemler var gibi görünüyor. Siteyi oku. Yorumları ile. İlişki Sihirbazı – Kadınlarla Başarının Sırları kitabına ve Pook’un Kitabına bakmanı tavsiye ederim.

Yapılması gereken işleri erteleme hastalığı

Yapılması gereken işleri ertelemek, Google’dan gördüğüm kadarıyla bir hastalıkmış gibi aranmış ama durum bu değil.  Yapılması gereken işleri ertelemek insan doğasının sonucudur yani hastalık değil doğal bir şeydir.

İşleri neden ertelersiniz?

Bunun nedeni genellikle ertelenen işlerin doğası ile alakalıdır. Bu işler yapması en etkili işlerdir ve insanın gözünü korkuturlar. Zira bu işler çoğunlukla daha fazla zaman, dikkat ve eneji gerektirirler. Yine çoğunlukla sıkıcılardır, zorlardır ve/veya düzensizlerdir.

Daha da kötüsü bu işler hemen hemen hiçbir zaman kısa vadeli ödül veya zevk sağlamazlar. Bu nedenle ödülleri, güçlü alt beyine (gri madde) bir şey ifade etmez, entellektüel ama daha az güçlü üst beyine hitap eder (alt beynin aradığı zevklerden fedakarlık gerektirir).

Aynı şekilde bu işler hemen hemen hiçbir zaman kısa vadeli ceza ve acıya da neden olmazlar. Bazıları bugün yapmasanız önemsiz olabilirler  ama yapmamaya devam ederseniz zamanla çok önemli bir belaya dönüşebilirler.

Bütün bu özellikler (bir iş tüm bu özelliklere aynı anda sahip olmayabilir ama ne kadar çoğuna sahipse o kadar ertelenmeye meyillidir), bu işleri yapmanız gerektiği halde yapmamanıza neden olur. Ve bunlardan arta kalan zamanı ise genellikle yapmamanız gerektiği halde yaptığınız şeyler doldurur.

Netflix izlemeye, yazmanız gereken bir raporu bitirmekten çok daha az zihinsel direnç göstermenizin nedeni, Netflix izlemenin eğlenceli, kolay, düzenli (netflixi aç, filmi seç, playa bas) ve zevkli olmasıdır.

Peki yapılması gereken işleri ertelememek için ne yapmalısınız?

Tutkuyla yolunda yürüdüğünüz bir amaç edinin.

İlkel beyninizin aradığı pozitif duygular çok güçlüdür. Bu duygularla başa çıkabilmenizin yolu, üst beyninizin aradığı ve daha güçlü pozitif duygular peşinde koşmaktır. Tutkuyla yolunda yürüdüğünüz bir amaç bulmanız, işlerin en önemlilerini ertelemenize engel olacaktır. Merak etmeyin, bir amaçla ilgili güçlü pozitif duygu kimyasalları amaç yolunda yürüdüğünüzde salgılanır, illa amaca ulaştığınız anı beklemeniz gerekmez.

Ertelenen işlere hemen elde edilir ödül ve ceza ekleyin.

Örneğin her ertelenen iş günü için kendinize yarım gün zevk aldığınız bir şeyden uzak kalma cezası verin. Ertelediğiniz iş için harcadığınız her yarım saat için kendinize yarım saat çok zevk aldığınız bir şeyi yapma sözü verin. Ya da bir 10 Lira verin ve onu zevk için harcayın.

Hergün ilk iş olarak ertelenen ya da ertelenmeye meyilli bir işi yapın.

Bu alışkanlığı edinmek zor olacak ama edindiğiniz zaman sıkıcı, zor ve acılı işlerden hemen ve kafanız taze iken kurtulacaksınız.

İşi yapmaya başlamak için bir saat ve bu işleri yapmak için bir süre belirleyin. Mesela saat 10:00’da oturup 3 saat bu işlere bakacağım deyin. Ve saat 10’da o işlerin başına oturun. Yapmasanız bile oturun ve o işlere bakın. Başka bir şey yapmayın! Sadece bakın.

Tecrübeyle sabittir ki (bunu da bana biri öğretmişti) bir süre belki birkaç gün bakıyorsunuz ama bir yerde yapmaya başlıyorsunuz. Örneğin ben üniversitedeyken bir finale başlamak için yarın saat 19:00 3 saat ile başlayacağım diye kararlaştırırdım. Saat 19:00’da çalışma salonunda o finalin kitaplarının başına otururdum. Hiçbir şey yapamazsam bile yatakta müzik dinlemek ya da kantine inmek gibi isteklere karşı koyar orada öylece kitaplara bakardım. Bir süre sonra (belki aynı gün değil ama ertesi gün) farkında olmadan çalışmaya başlıyorsunuz.

Bir keresinde temizlemem gereken çok pis bir programlama hatası vardı. Multi-threaded uygulamada çökme oluyordu ki bilen bilir pis bir hatadır, bulması zordur (zaten gidermem 1 haftamı almıştı!) Erteleyip duruyordum. Sonra birgün buna bakmaya karar verdim. İlk gün 4 saat programı çalıştırıp patlamasını izlemekle geçti. Ama sonra sıkıldım ve ayıklamaya giriştim.

Bu tür işlere günde 2 saat ayırarak başlayın ve bunu haftada 30 dakika arttırarak 4 saate çıkarın.

Günde sadece 3 – 5 iş yapın.

3 iş kuralı. Bence dünyanın en iyi hikayelerinden biri kaplumbağa – tavşan hikayesidir. Başarılı bir şekilde çalışmak kaplumbağa gibi yavaş ama sürekli yürümekle olur. Tavşan gibi bir gazla depar atıp sonra ağaç dibinde uyuklamakla değil. Günde 3 – 5 işi temizleyin ama hergün bu kadar işi temizleyin. Fazlasını yapmayın. Bir motivasyon patlaması ile gaza gelip 10 – 20 işi bitirip sonra neredeyse kaçınılmaz olan motivasyon dibi ile hiçbir şey yapmadan günler geçirmeye göre çok daha etkilidir.

İşleri kafanızda tutmayın. Bir yapılacaklar listeniz olsun.

Ben bu iş için basit bir Excel dosyası kullanıyorum. Danışmanlık görüşmelerimde nasıl organize olduğumu anlattığım arkadaşların hemen hepsi bu kadar taş devri bir teknik kullanmama çok şaşırdılar ama böyle basit teknikler daha etkili.

Yapılacaklar listemde her satırda bir iş var. Biten işi gri yaparım ve BİTTİ diye işaretlerim. İşin bitmesi gereken zaman ve bittiği zaman sütunlardan ikisidir ve böylece ne kadar geç/erken bitirdiğimi ölçerim.

Açık işler ya yeşildir ya da turuncudan kırmızıya renklidir. İş gecikmemişse yeşildir, yapılmaktaysa mavidir ve ne kadar gecikirlerse renk o kadar kırmızıya yakındır (formülle bunu sağlamak zor değil).

Bir işi kafamda tutmamak için bu listeye atarım ama tabii her zaman bilgisayar başında değilim. Bu nedenle aklıma gelen şeyi kendi Gmail hesabımdan outlook hesabıma Konu kısmı “TODO” ile başlayan mail atarım. Outlook onu Yapılacaklar klasörüne atar. Ben de bilgisayar başına geçtiğimde bu klasörden işleri alır, hemen yapılacakları yapar, diğerlerini Excel Yapılacaklar listeme atarım.

Bazıları kağıt kalem kullanıyor ki ben de eskiden kullanırdım. Fakat cep telefonu sürekli yanımda bu nedenle mail atmak bana daha pratik geliyor. Ama kağıt kalem seviyorsanız, onları kullanın.

Excel listem her sabah açılır, ilk iş olarak da mümkünse en korktuğum/sıkıldığım/yapmaktan haz etmediğim işi yaparım.

İşleri daha az korkutucu ve adımları belli hale getirin.

İşlere yukarıda bahsettiğim gibi başlarına oturup bön bön bakarken işi nasıl adım adım yapılabilir hale getirebilirsiniz düşünmek için fırsatınız olacak. Birçok ertelenen işin adım adım nasıl yapılacağı belli değildir ve bu nedenle de ertelenirler. Siz iş için adım adım bir plan yaparsanız onu yapmanız kolaylaşır.

Her işi “başkasına yaptırsam” olur mu diye ele alın.

ve eğer bu mümkünse başkasına yaptırın.

Ne yapacağınızı bilmiyorsanız, listenizi açın ve en baştan yapmaya başlayın.

Bunu da bir süre beraber çalıştığım ve sonradan çok başarılı bir girişimci olarak görece büyük bir firma kuran bir elemandan öğrendim. Yapılacaklar Listesinin güzelliklerinden biri de bu (o outlook Task listesini kullanırdı). Eğer o gün ne yapacağınızı bilemiyorsanız, listeyi açın ve sırayla yapmaya başlayın. Ne yapsam bugün diye 2 – 3 saat düşünüp saçma sapan şeyler yapmanızdan iyidir.

Anti Dump’ın Makinesi – Onuncu Bölüm: Buluşma Sonrası

Başlangıç : Anti Dump’ın Makinesi – Giriş

Önceki Bölüm: Anti Dump’ın Makinesi – Dokuzuncu Bölüm: Her zaman hazırlıklı ol

İlk Buluşmadan Sonrası

Peki Anti-Dump, Makine’nin ilk buluşma sonrası işleme şekli nasıl?

Alıntı:


Merhaba Pook,

İlk buluşma sonrası yapılması gerekenleri sormuştun.

Sadece ilk buluşma değil, ilk 2 aydaki bütün buluşmaları aynı şekilde bitirmen gerekiyor.

Bir sonraki buluşmanın bahsini açmayacaksın. Telefonla haber edeceksin. Tıpkı numarasını ilk aldığın zamanki gibi, buluşmadan hiç bahsetmeyeceksin.

Bir sonraki buluşmanın konusunu açmamanın sebebi buna İHTİYAÇ DUYMAMANIZ. Ona Muhtaç değilsin. Kadınlar sekse ihtiyaç duymadan yaşayan erkeklerden gerçekten hoşlanır. Böyle bir erkek gerçek hayatta yoktur fakat kadınların gözünde vardır.

Deli gibi ihtiyaç duyabilirsin, fakat yine de bir sonraki buluşmayı ayarlamadan yanından ayrılırsan ETKİLEYİCİ biri olduğunu düşünecektir.

 “Beraber paten kaymak gerçekten eğlenceliydi. Sonra tekrar görüşürüz.” Gibi bir şey diyebilirsin.

Asla “Seni ararım.” deme, aramama ihtimalini her zaman düşünmeliler. Tahmin edilebilir erkekler oyundan düşer. Aramama ihtimalinden endişe duymazlarsa pek ilgi uyandırmazsın, Bu asla değişmez.

Bir sonraki buluşma için aramadan önce her zaman 2-3 gün bekle. Asla ertesi güne arama, kendini kontrol edemeyen erkek hareketidir. Erkek adam dediğinin işi gücü vardır, meşguldür, böyle saçma sapan “aşk oyunlarına” ayıracak zamanı yoktur. Şahsen ben romantizmi ÇOK SEVERİM, fakat kadının basıp gitmeyeceğine emin olana kadar o yönümü saklarım. 

Sadece sana ilgisi olan kadınlar romantik yönünü görsün. Ne zaman mı? 2 ay sonra, çoğu ilişki 8 haftayı göremez zaten.

2 ay geçtikten sonra hala seninleyse kuralları biraz esnetebilirsin, onu arayacağını söyleyebilirsin mesela.

1 ay geçtikten sonra bir kızla haftada birden fazla kez buluşabilirsin fakat sana ilgisinin olduğundan, buluşma tekliflerini sadece seni kullanmak için kabul etmediğinden emin ol.

İlk 3 hafta boyunca kızla sadece haftada bir kez görüşmeye çalış.

Peki, kız seni 3. haftada arayıp buluşmak istediğini söylerse? Bu iyi bir şey, senden uzak kalamadığını gösterir, seni istediğini belli eder.

Sadece ilk 1 ay boyunca fazla müsait olmayın yeterli.

Bunların hepsi ilgi seviyesini ölçmeye yönelik.

Kast etmek istediğimi anladın mı Pook? Bu işi yürütmesi gereken kişi sen değilsin, Buluşmalara EVET diyerek süreci devam ettirecek kişi O.

Bütün çabayı KIZ gösterecek.

İşler şimdi tersine döndü,  Bir şeyler yapması gereken kişi KADIN tarafı, yoksa ortada bir ilişki olmaz. Kendi hayatını artık kendin kontrol ediyorsun, kadınların insafına kalmış değilsin.

Çoğu kadın bu sınavdan kalacak. Asla unutma Pook, bu sınavdan kalanlar seni hak etmediği için kaldı.

Kalbini ancak böyle korursun.


[Pook’un Notu: Hayır, yukarıdaki yazıya kendi ismimi ben eklemedim, Anti-Dump benim soruma cevap veriyordu.]

İyi de Anti-Dump, ya kız çıkıp o malum cümleyi söylerse?

“SENİ SEVİYORUM!”

Alıntı:


 “Öyle mi?” diye cevap verip onu öperdim.

Eğer bana hislerimi sorarsa, “Benimle birlikte devam et, anlarsın.” cevabını verirdim. Muhtemelen onu delirtir ama MERAKTAN da öldürürdü.

Asla 2 ayı doldurmadığınız bir kadına hissettiklerinizden bahsetmeyin, o kendi hislerinden bahsetmiş olsa bile.

Çoğu yeni ilişki 8 haftaya varmadan biter. 2 ay sonra yanınızda olacak mı ilk önce onu görmeniz lazım.

Unutmayın, belki de 8 haftayı doldurmadan ondan hoşlanmayıp siz de bitirebilirsiniz. Kıza “Seni seviyorum.” cümlesini kurup, sonra da hoşunuza gitmeyen bir yönünü keşfettiğinizde bırakıp gitmek de doğru değil.

Acele etmeyin, emin olun.


İlk İki Aydan Sonra

İlk birkaç ay kız sizin buluşma fikirlerinize uyum sağlamalı. Ondan sonra Anti-Dump’ın Makinesine göre işler biraz değişiyor. Beni şaşırtan şeylerden biri mesela:

Alıntı:


Bir sonraki buluşmada ONUN ne yapmak istediğini sorun.

Artık sana uyum sağlayıp sağlamayacağını öğrenme aşamasını çoktan geçtiniz.

O sınavdan başarıyla geçti, UYUMLU biri olduğunu öğrendiniz, artık ortak kararlar verebilirsiniz. Merak etmeyin, değişmeyecektir.

Ayda bir kez yapmak istediği bir şey olup olmadığını sorun.

Bir tüyo vereyim: Yapmak istediği şey ne olursa olsun, ne kadar nefret ederseniz edin cevabınız EVET olsun.

Eğer seçici olursanız size fikir sunmayacaktır. Buna içerlenecek ve içinde tutacaktır, iyi bir şey değil. Kadınlar erkekler gibi değildir, eğer teklifi yaptıysanız sonucuna katlanacaksınız. Ama merak etmeyin, bu çok hoşuna gidecektir! Kendinizi hoşlanmaya zorlayın ve gülümseyin. İlişki dediğiniz şey böyledir, sadece tek taraflı olmaz.

İlk ay katı olmanız lazım, doğru kızı bulmak istiyorsunuz. 2 ay geçtikten sonra kuralları biraz daha esnetebilirsiniz.


Asla “Biz Neyiz?” Sorusunu Sormayın

Niye böyle bir şey yapasınız ki? Sizi kazanmaya çalışan taraf KARŞISI değil mi?

Alıntı:


Bir kadınla “sevgili” olmak, iki tarafın da başka biriyle buluşmaması, görüşmemesi anlamına gelir. Başkalarıyla buluşma ayarlamanın sonuna gelinmiştir.

Bir kadından asla “sevgili olmayı” talep etmeyin. “Biz neyiz?” sorusunu KARŞI TARAF sormalı. Bu konuyu İLK o açmalı.

Neden mi? Eğer bir kadın bu soruyu henüz size sormadıysa başkalarıyla görüşme ihtimali her zaman vardır. Sizden henüz EMİN DEĞİLDİR. İlgisi yüksek kadınlar sizin başkalarıyla görüşmenizi istemez.

Kadınların “Biz neyiz?” sorusunu sorması evlilik teklifine benzer. Gerçek bir ilişki ve samimiyetin temellerini atar.

Kalıcı bir şey istediğini gösterir. Beyler, En NİHAİ ilgi testi budur. Size bir ilişki “teklif” eder.

Eğer bu soruyu ilk siz sorarsanız, size karşı olan gerçek ilgi seviyesini asla bilemezsiniz. Neden bu konuyu kendisi açmadı? Nasıl oluyor da başkalarıyla görüşmeniz ihtimalinden rahatsız olmuyorlar? Neden açık kapı bırakıyor, yoksa başka biriyle de mi paslaşıyor?

Bunlar hep sormanız gereken sorular.


Fakat Anti-Dump, ya erkek bu soruyu çoktan sorduysa?

Alıntı:


Cevabı: “Ben de kendime aynı soruyordum.” şeklinde mi oldu, yoksa: “İyi ki bu konuyu açtın.” şeklinde mi?

Eskiden hep bunun konusunu ben açardım. Bir kere kızın birisi “Ben de bunun cevabını merak ediyorum.” demişti.

OMZUNDAN AĞIR BİR YÜK KALKMIŞ gibi miydi? Patlamaya hazır bir bombayı imha etmişin gibi mi davrandı?

Bir kadın bir erkeği “az biraz” sevip de kabul edebilir. İlişkiler sözler üzerine değil, davranışlar üzerine inşa edilir.

Bu soruyu ONUN SORMASI GEREKİYOR kardeşim. Ancak o zaman emin olabilirsin. Bir dahaki sefere iyi şanslar, bunu aklının bir köşesinde tut mutlaka.


DON JUAN YEMİNİ

Anti-Dump’ın seks veya rastgele bir hatun bulmaya DEĞİL, ilgi seviyesi yüksek bir hatun bulmaya odaklandığını fark ettiniz mi?

Alıntı:


Don Juan Yemini


Beyler, hep birlikte tekrarlıyoruz:

Pook elini kaldırır.

Alıntı:


Bir Don Juan olarak artık bir kızı üzerinden 4 gün geçmeden aramayacağıma namusum ve şerefim üzerine ant içerim.

Kızdan numarasını her zaman muhakkak isteyeceğimi, numara almadan sohbeti bitirmeyeceğimi diğer Don Juan kardeşlerime temin ederim.

İlgili şahsa karşı her zaman sadık olacağıma, ilgisinden emin olacağıma, buluşma davetime kesin bir evet cevabı alacağıma, kızdan gelen başka bir cevabı kabullenmeyeceğime ve eski sevgiliye ne kadar yalvarırsa yalvarsın asla dönmeyeceğime, inandığım bütün değerler üzerine yemin ederim.

Friendzone’a düşmem halinde, telefonda fazla konuştuğum ve buluşmaya davet etmeden önce 7 ay beklediğim için, bütün sorumluluğun kendimde olduğumu peşinen kabul ederim.

Gizem kanununda belirtildiği üzere; ilk iki ay boyunca iç dünyamı asla karşı tarafa belli etmeyeceğime, kendim hakkında sadece ufak tefek bilgiler vereceğime yemin ederim.

Bir Don Juan olarak, kötü giden bir ilişkiye devam etmeyeceğim. Başıma iş çıkartan kadınlarla buluşmayacağım.

Ben bir Don Juan’ım. Bu yüzden de berhudarım, berhudar kalacağım.


Beyler, bu yeminle birlikte Anti-Dump’ın Makinesi bitmiştir. Unutmayın: buradaki çoğu yazı liseli veya üniversiteli gençlerin kaleminden çıkmayken, Anti-Dump boşanmayla biten bir evlilikten çıkmadır.

Anti-Dump’ın Makinesi sizi sekse ulaştırmaz, eşi dostu kıskandırmak için yanınızda dolaştıracak hatun bulmak için işe yaramaz. Bu forumlarda YILLARDIR bulunuyorum ve Anti-Dump’ın Makinesi karşılaştığım, sizi gerçek sevgiye ulaştıracak TEK yöntem.

Fakat asla unutmayın, Anti-Dump’ın Makinesi SAPLA SAMANI AYIRMA işlemidir. Makineye ne kadar fazla malzeme verirseniz, hâsılatınız o kadar fazla olur. NE KADAR FAZLA KADINA YAKLAŞIP BULUŞMA AYARLARSANIZ, O KADAR FAZLA ADAY BULURSUNUZ.

Kadınlardan kendinizi esirgemeyin, Don Juan’ı onlara bahşedin. Eğer kendisinden başka bir kadını denemediğinizi öğrenirse sinirleneceklerdir. Özel hissetmek isterler, başkaları arasından kendilerinin seçilmesini isterler. Kısacası, “Nasıl bir hatun bulurum?” veya “Bu hatunu nasıl tavlarım?” diye düşünmek yerine “Bir dünya hatun arasından birini seçmek için hayatımda eksik olan neyi tamamlamalıyım?” düşünmelisiniz. Bir sürü adayla görüşmeden size kız arkadaş yasak. Birkaç tane adayı deneyip elemedikten sonra ne tarz bir kız arkadaş istediğinizi nereden bileceksiniz ki?

Anti-Dump’ın Makinesi kesinlikle çalışıyor. Şimdi dışarı çıkın ve HATUNLARA HÜKMEDİN!

Sonraki Bölüm: Pook’un Son Sözü

Çeviren: Seljuk

Anti Dump’ın Makinesi – Sekizinci Bölüm: Kadınlara Yürümek

Başlangıç : Anti Dump’ın Makinesi – Giriş

Önceki Bölüm: Anti Dump’ın Makinesi – Yedinci Bölüm: Gizemli Olun

Kadınlara Yürümek

Bu kişiden kişiye değişen bir şey. Anti-Dump kendi yönteminden bahsetmiş:

Alıntı:


Ben hep “istenmeden verilen tavsiye” yöntemini kullanıyorum. Hiç sormadığınız bir konuda size tavsiye verildiği oldu mu? Çok sinir bozucuydu değil mi? Fakat kadınlar üzerinde işe yarıyor. Verdiğiniz “tavsiye” pozitif olmalı, kadının tercihini onaylamalı.

Mesela mağazanın birinde ceket baktığını farz edelim. Ben olsam yaklaşıp “bak bu kışın seni baya sıcak tutar.” derdim. Dönüp bana bir karşılık verdikten sonra da adını sorardım.

Dikkat edin, “Bu üstünde çok iyi durur.” gibi bir tavsiye vermiyorsunuz. Kızı pohpohlamıyorsunuz. Verdiğiniz tavsiye tamamen İŞLEV ODAKLI. Ayakkabı cilası tavsiye eder gibi.

Bir saat önce bir mağaza otoparkında yanından geçtiğim kadının biri alışveriş arabasındaki malzemeleri bagaja yüklüyordu. Arabanın ALT KISMINDAKİ sebze meyveye uzandığı sırada az kalsın: “İyi bak alttakileri unutmadın. Hiç alta koyduklarını unuttuğun oldu mu? Gerçekten çok sinir bozucu bir durum değil mi? Adın neydi bu arada?” diyordum.

Kadının gerçekten İŞİNE YARAYACAK pozitif bir tavsiye verin. Verdiğiniz tavsiye GERÇEK ve SAMİMİ olmalı: “Kırmızı otobüsleri dene bence, Londra’ya yarım saat önce giriyor.” gibi.

 “Adın neydi?”

 “Pardon, arka lastik çok inik duruyor bence en kısa sürede şişirmen lazım. Bu arada adın neydi?”

Adını sormanız sizin “Romantik modda” olduğunuz mesajını karşı tarafa verecekir.

Niyetinizi bilmesi gerekir. Niyetinizi bilirse ona göre ya sizinle konuşacak ya da (düşük ilgi göstererek) “reddedecektir”.

Bu yöntemi kullanabileceğiniz en iyi yerler etkinlikler, konserler vb. çok büyük kalabalıkların olduğu yerler. Size verdiğim örneklerin sokaktan olmasının sebebi gerektiğinde her türlü ortamda kullanılabileceğini göstermek için.

Size verdiğim örnekler kullanılması EN ZOR yerlerden.

Ondan sonra da NUMARASINI isteyin. Numara istemeden önce konuşacağınız şeyler tamamen kendi İCADINIZ olmalı. Bu konuda size bir tavsiye veremem, tamamen kişiliğinize ve karakterinize uygun olmalı.

İlk buluşmanız eğlence veya eylem üzerine olmalı. “Hadi komedi filmine-stand up şovuna gidelim.” gibi, pek aksiyon içermiyor fakat EĞLENCELİ. Bütün amacınız “derin konulara girmemek” olacak.

Yazın yüzmek iyi bir teklif. Bende mesela ufak bir sandal var: “Cumartesi denize açılalım diyorum, saat 4’de alıyorum seni?”

Siz: “Pazar günü bi tekne kiralayıp denize açılalım. Saat 1’de yanındayım (Arabanızın olmadığı senaryo).”

Saçma sapan fikirleriniz ile canının sıkılmasını istemiyor (Neyden bahsettiğimi anladınız). Hele bir size âşık olsun, ondan SONRA fikirlerinizle onun canını sıkabilirsiniz. Olgular hakkında sohbet edin. “Şu köpeğe baksana, kocamanmış.” veya “Ufak kardeşime sözüm var, hadi balon almaya gidelim.” Fakat anlattıklarınız tamamen GERÇEK OLMALI. Asla yalan söylemeyin.

Ondan sonraki üç buluşma bowling, mini golf, yapay duvar tırmanışı(Fikrin sahibi: Obidexx), eskrim(Fikrin sahibi: Cecil) vb. şeyler olmalı. Buluşma sonrası onu evine bırakın, usulüne göre yapın ve ona hala ilginiz olduğunu belli edecek şekilde davranın.

İlk buluşmada öpüşme yok. Öpüşmeyi sadece sizinle kötü vakit geçirdiğini düşündüyseniz yapacaksınız. Bunu bir test yöntemi olarak görün, bazı zamanlar kötü vakit geçirmiş gibi durur, ama aslında EĞLENMİŞTİR.

Bu sebepten dolayı, kendini geri mi çekecek veya yanağını mı uzatacak, anlamak için öpmeye çalışın. Eğer zaten iyi vakit geçirdiyse hiç öpmeyin, bir dahaki sefere öpmenizi bekleyecektir.

Ya da, ikinci buluşma için o çabalasın! Ne ikinci, ne de birinci buluşma teklifini yüz yüze yapın. Telefon üzerinden olsun. “Bir ara buluşalım. Yemeğe çıkarayım mı seni?”

ASLA BUNU YAPMAYIN. Numarasını alın, ondan sonra onu ARADIĞINIZDA buluşma teklifini yapın.

Seks konusunda ise: Becerebildiğim kadar öteliyorum. Ne kadar ileri bir vakitte olursa o kadar iyi. İlk hamleyi yaptığımda onların da deli gibi istiyor olmalarını istiyorum ki işe de yarıyor: “Kadının biri beni kendi yatak odasına kadar itekleyip yatağa atmıştı, beklemekten bıkmıştı! Başka bir tanesi “E daha bekleyecek miyiz?!” diye hırlamak ile söylenmek arası bir tepki vermişti.

Karşı taraf da bunu İSTEYİNCE daha güzel oluyor. Bunun için biraz işaretlere dikkat edeceksiniz, ben bir ay boyunca “fiziksel teması” yüksek tutuyorum. Hazır olduklarında size belli edeceklerdir.

Benle birlikte olacak bütün kadınlardan AIDS tahlil sonucu talep ediyorum. İstisnasız hepsinden.

Gördüğünüz üzere burada hiçbir yerde cinsel tacize dair bir şey yok. Verdiğim tavsiyelerin hiçbirinde kadın, yapmak istemediği bir şeyi yapmaya zorlanmıyor. Telefonunu vermezse çekip gidiyorum, siz de böyle yapın.


Anti-Dump’ın Makinesinin özü budur. Anti-Dump’ın öpücüğü ve seksi ötelemesi de baya ilgimi çekti, bu durum KESİNLİKLE karşı tarafı delirtir.

Alıntı:


İlk 3 ay çiçek, kartpostal, hediye falan yok.

Geçirdiğiniz eğlenceli vakitler bunların yerini fazlasıyla tutacaktır. “İyi çocuk” düzeni artık bitmiştir, Size “seni seviyorum” dedikten SONRA, alacaksanız ona çiçek alabilirsiniz. Fakat onu da çok abartmayın.


Dee-Zy’nin ilk buluşma hakkında soruları olmuş. Anti-Dump’ın yanıtı:

Alıntı:


Para harcamayacağın şeylere yönel sen de.

Kanada’da yaşıyorum demişsin. “Wanda, hadi Cuma günü buz patenine gidelim. Saat akşam 7’de oradayım.” Eminim oralarda girişi bedava, bedava olmasa da 2$ tutan buz pateni pistleri vardır. He şu an Yaz mevsimindeydik, doğru…

O zaman yüzme? Ya da Voleybol? “Hadi voleybola inelim akşam. Akşam şu saatte yanına geliyorum…”

Tamam, belki de bunlar o kadar da ilgi çeken aktiviteler değil, Ama en baştan seni biraz yaşlı biri olduğum konusunda (Yaşlandık be!) uyardım zaten. İlgi çekici bir şeyler uydur. Etrafınızda konseri bedava rapçi konseri de mi yok hiç? “BEDAVA Eminem konseri varmış Toronto’da. Akşam gidiyoruz, Babam arabayla bırakacak.”

 “Hadi bi buluşup kahve içelim.” Diye buluşursan o gevşek ağzın yüzünden kızı kaçırırsın.

Sen: “Eminem iyi ya, tarzı da güzel hem.”

Kız: “Nası ya, öyle bir şerefsizin nesini seviyorsun? Sevdiğin tarz bu mu yani? Pislik herif, ben gidiyorum ne halin varsa gör!”


İyi de kadınlar yaratıcı erkekleri sevmiyor muydu? Kadınların istediği şeyleri yapmamız gerekmez mi?

Alıntı:


Ne zaman kazara da olsa “kadınlar yaratıcı erkekleri sever.” veya  “KADINLAR …….. ERKEKLERİ SEVER” tarzı bir cümle kurduğunu fark edersen kendinize bir tokat at.

Mevzuyu tersinden anlamışsın. Kıza en baştan “Kayak yapmayı severim, peki sen?” “Bowling oynamayı severim, peki sen?” şeklinde yaklaşman lazım.

Kıza ONUN istediği şeyi bahşetmeyeceksin. KENDİ YAPMAK İSTEDİĞİN ŞEYLERİ DE SEVEN BİR KIZ BULACAKSIN. O seni kabul ettikten sonra gidip neylerden hoşlandığını sorabilirsin.

Bir kadın ile nişanlı değilsen ASLA ona yemek yapma! Parmağında yüzük olacak! Kıza yemek pişirdikten 1 hafta sonra başka bir erkekle kol kola gördüğünü düşün.

Beyninin yaratıcı kısmını, sevdiğin şeyleri kıza da nasıl sevdirebileceğini bulmaya çalıştır.

Aksi takdirde o ilişki kimsesizler mezarlığına doğru tapa gaz gidiyordur.

Moralini fazla bozmadığımı umuyorum. Ben de aynı hataları yapıp duruyordum, o yüzden sana bir tüyo vereyim:

 “Kadınlar bu denilenleri umursamaz. Bir erkekte aradıkları yegane özellik gecenin köründe karanlık bir yolda arabaları bozulunca ona güvenebilmeleridir veya başına bir felaket geldiğinde onu DİNLEMESİDİR (KONUŞMAYACAK). Girişken bir adam, kaya kadar da sert. Gerektiğinde YANINDA OLACAK bir erkek.

Bunun üzerinde biraz düşün.


Şimdi direkt Vassago’dan bir alıntı yapacağım. Anti-Dump ile alakalı bir yerde kendisinden alıntı yapmama çok sinirlenecek ama olsun:

Alıntı:


Kişisel fikrim, oyunu bilen ve uygulayan bir adamın uzun süreli bir ilişki bulma ihtimali çok daha yüksek. Sonuçta daha fazla kadınla görüşüyor yani daha fazla seçeneği var, oyunu biliyor yani istediğini elde etmede daha başarılı, ama en önemlisi bolluk psikolojisine sahip. Çok fazla kadınla takıldığım dönemlerde uzun süreli ilişki potansiyelim çok fazlaydı, fakat hayatımı bir düzene oturtup uzun süreli bir ilişki aramaya başladığımda işler zorlaşmaya başladı. Takıldığım hatunların hepsiyle, aklımdan geçen son şeyin sevgililik olduğu zamanlar tanışmıştım. Kadınlar muhtaçlığın kokusunu hemen alıyor ve bence en güçlü etken de bu. Tabi işin bilinçaltı yönleri de var, vahşi beygiri evcilleştirme fantezisi, tehlikeli adama karşı duyulan ilkel çekicilik vb. şeyler çekicilikte hep artı puan. Fakat şu da var, eğer çizgiyi aşar da erkek orospusuna dönerseniz geçmişiniz peşinizi bırakmayacaktır.

En yüksek kalite hatunları kapan adamların, aslında hiçbir kategoriye uymayan adamlar olduğunu fark ettim. Sürekli tek bir hatun ile görüşen, en sonunda gerçekten uyumlu olabildiği bir hatun bulana kadar birkaç ayda bir kız değiştiren tipler bunlar. Kadınlara her zaman iyi davranıyorlar, fakat en iyisinden başkasına da razı olmuyorlar.

Oyunu gerçekten çözmüş erkekler aslında bunlar. Onlarla konuşarak bunu anlayamazsınız, fakat kadınlarların onun hakkında konuşurken görürseniz anlarsınız çünkü hepsi bir sonraki kişi olmak için can atıyorlardır.


Bu tespit Anti-Dump’ın Makinesiyle direkt örtüşüyor. İlk olarak ne istediğinizi çözüp, KIZIN KARŞISINA MUHTAÇ BİRİ OLARAK ÇIKMAMANIZ GEREKİYOR.

Hayatının tamamını seks aramaya adamış bir erkek acınası bir pozisyondadır. Fakat görüştüğü hatunlar arasından istediğini seçen ERKEK doğru yoldadır. Bunun sağlam bir “oyuncu” olmak anlamına geldiğini pek düşünmüyorum ama öyleyse, sağlam bir oyuncu olduğumdan eminim.

Kendinizi geliştirmek her şeyi kolaylaştırır fakat YİNE DE dışarı çıkıp, SOSYALLEŞİP, hatunlarla tanışmanız lazım. Seninle tanışmak isteyeceklerdir, ONLARA bir şans ver.

Baştan çıkarma sanatıyla alakalı yazılar sizi DIŞARI ÇIKMAYA (Kızlar orada çünkü) itme ve eski sosyal bariyerlerinizi yıkma konusunda çok işe yarar fakat *son derece* az bilgi veriyorlar. Kesinlikle ciddiye alınmamalı, hele hayat felsefesi olarak hiç düşünülmemeli.

PUA olmanın iyi yönü çok sayıda hatunla tanışmaktır, Vassago’nun değindiği nokta da bu. Fakat bu aynı zamanda Anti-Dump’ın Makinesinin ana öğelerindendir. Muhtemelen bir PUA kadar, hatta belki de daha fazla kız görecek ve eleyeceksiniz. Aranızdaki fark ise PUA kızı yatağa atmaya çalışırken Makine sizin dünyanıza uygun bir kız bulmaya çalışıyordur.

Bu da çok büyük bir fark.

Sonraki Bölüm: Her zaman hazırlıklı olun

Çeviren: Seljuk

Anti Dump’ın Makinesi – Yedinci Bölüm: Gizemli olun.

Başlangıç : Anti Dump’ın Makinesi – Giriş

Önceki Bölüm: Anti Dump’ın Makinesi – Altıncı Bölüm: Hayatınızı Değiştirecek Üç Sözcük

Şuna bir bakın:

Alıntı:


Kendinizden olabildiğince az bahsedeceksiniz. Bunu da çok genel ve MUĞLÂK cevaplar vererek yapacaksınız. Cevabınızı verdikten hemen sonra da konuyu ona çevireceksiniz.

Kız: İlk buluşmalarda gergin oluyor musun?

Siz: Nadiren, sen?

Kız: Nereden mezunsun?

Siz: Okuması zor bir yerden. Peki sen? Üniversite mezunu musun?

Sadece şahsınızla alakalı konularda böyle cevaplar vereceksiniz. Fakat sohbeti ilerletmeniz de lazım, bunun için de istediğiniz kadar konuşabilirsiniz. İsterseniz sabaha kadar konuşun, sadece bahsettiğiniz şey kendiniz olmasın.

Kırmızı bültenle aranıyormuşsunuz gibi davranın, eğer kendiniz hakkında çok fazla şey anlatırsanız kızı kaçırırsınız.

Sizi ne kadar AZ bilirlerse, o kadar ÇOK tanımak isterler. – Terminator911

İşin püf noktası öznel meseleler üzerinde değil, nesnel şeyler hakkında konuşmak.

Müzik konuşun, yemek konuşun, yeter ki kendiniz hakkında konuşmayın.


Genel hatlarla cevap vermek burada çok büyük önem arz ediyor. Karşınızdaki kadın sizi zaten tavrınız, ses tonunuz, kıyafetiniz vb. özellikleriniz üzerinden analiz ediyor. Sizi, karşınızdaki kadına istediği BÜTÜN DETAYLARI VERMEYE zorlayan bir kanun mu var sanki?

Alıntı:


Kendi hakkınızda verdiğiniz bütün cevaplar genel hatlarıyla olsun.

Kız: Hayatında yaşadığın en ilginç deneyim ne olmuştu?

Siz: Afrika’yı gezmiştim, baya güzeldi. Sen?

Kız: Nasıldı peki Afrika gezin?

Siz: Bir gece az kalsın aslanlara yem oluyordum…

Sadece gerçekten yaşadığınız anılarınızı anlatın. Dikkat edin, buradaki örnek cevaplarımın hepsi yaşanmış şeyler veya somut nesneler hakkında, hiçbiri fikirlerim veya hissettiklerim hakkında değil. Aksi takdirde başınız belaya girer.

Becerebiliyorsanız, karşınızdaki kadının hisleriniz ve düşünceleriniz hakkında pek fazla şey bilmemesini sağlayın. Böylece size karşı olan merakını arttırabilirsiniz.

Eğer size neler yaptığınızı sorarsa hep genel cevaplar verin. “Bilgisayarlar ile ilgileniyorum. Peki sen? Sen neler yapıyorsun?

Kız: Houston’da nerede oturuyorsun?

Siz: Aşağı taraflarında.


İyi de, Anti-Dump işin başında bir aktivite yapılan buluşmaları tavsiye etmiyor muydu?

Alıntı:


Sohbetin SİZİN hakkınızda olması gizemi öldürür demiştim. Fakat çok fazla sohbet etmek AŞIRI kişisel bilgi vermenize yol açar zaten, bu yüzden aktivite içeren buluşmaları tavsiye ediyorum. Bu tarz buluşmalar düşük çenenizin emniyet kilididir.

Hakkınızdaki her şeyi öğrendikten sonra sizden soğuyacaktır. Kendinizi ona her buluşmada yavaş yavaş, olabildiğince uzun sürede, hatta mümkünse yıllarca devam edecek bir şüreçte açmalısınız.


Bazı arkadaşlar üstte bahsedilen şeylerden hoşlanmayacaktır. Fakat işin özü ilk buluşmada TALK SHOW’DA DEĞİLSİNİZ. Ona bütün hayatınızı anlatmayacaksınız. Bırakın kendi çabalarıyla öğrensin (ki BÖYLELİKLE gerçekten size karşı merak duygusu besleyecektir.)

Anti-Dump hep BAŞKA ŞEYLER hakkında konuşmanız gerektiğini tekrar tekrar vurgulamış:

Alıntı:


Yukarıda bahsettiğim gibi, buluşma sırasında yaptıklarınız veya gördükleriniz hakkında konuşun. Mesela: “Şu karşıdan geçen elemanın boyuna bak, hırsız merdiveni gibi. Kaçtır sence boyu, 2.10m var mıdır?”


Çoğu insan çabucak ciddiye bağlar. Rahat ve eğlenceli olun.

Alıntı:


İlk başlarda kişisel mevzulara hiç girmemeniz lazım. Buluşmaları iptal ediyor mu ona dikkat etmeniz gerek. Onunlayken bir şeyler ters gidiyormuş gibi hissediyor musunuz? İnsanlar istediklerini yapmayınca çirkinleşiyor mu? Huysuzluk yapıyor mu?

İlk birkaç buluşmada YÜZEYSEL olmanızı tavsiye ederim. Belki de garsona karşı tavırlarını beğenmeyeceksiniz kim bilir?  Konuşma tarzını bile sevmiyorsanız neden hayattaki pişmanlıklarını dinleyesiniz ki?

Bir keresinde çok güzel ve yaşıtım bir hatun ile buluşmuştum. Konuşmasında bir “gariplik” vardı, oysaki tanıştığımız gece kulübünde pek fark etmemiştim.

Onun hakkında bildikleriniz, SİZİN hakkınızda bildiklerinden FAZLAYSA gizemli bir hava oluşturursunuz.

Kadınlar hakkınızdaki her şeyi bilmek istediğini söyler. Fakat çok erken öğrenirlerse de çekip giderler.

Onları aşka sürükleyen meraklarıdır. Hiç sonu gelmeyen öğlen kuşağı dizileri gibi olun, dizinin finalde nasıl bittiğini ASLA bilemesinler!


Flört Etme ve İlgiyi Yaratma

İnternet aleminde, bazı erkekler ERKEK TİPİ FLÖRT savunucusudur. Fakat buna flört etmek demezler, “ilgi uyandırma” derler. Hatta bu yöntemlerle kızları KONTROL ALTINA ALDIKLARINI bile düşünürler.

Kızlar da tam olarak FLÖRT ETTİKLERİNE inanmaz. Sadece “ilgi uyandırdıklarını” düşünürler, hatta büyük bir kısmı karşısındaki erkeği KONTROL ETTİĞİNİ bile düşünür. Madem kızların bu konuda yanlış düşündüklerini biliyoruz, o zaman neden erkeklerin “ilgi yaratma” çabasının hatalı bir yöntem olduğunu söylemek bu kadar tepki topluyor? Çünkü bunu dile getirmek KONTROLDE oldukları algısını yıkıyor. Baştan çıkarma eyleminde, fiziksel dildo olmak için önce kızın duygusal dildosu olmak gerekir. Çünkü en nihayetinde size karşı gerçekten ilgi duymuyor. Bu anlattığım Ross Jefferies’in yöntemidir.

Anti-Dump’ın “flört” ve “ilgi yaratma” konusunda dediklerine bir bakın:

Alıntı:


Flört etmek ilgi çekme amaçlı kullanılan bir kadın icadıdır. Toplum kuralları kadınların erkekleri buluşmaya davet etmesine pek hoş gözle bakmaz, bu sebepten dolayı kadınlar flört ederek size karşı olan ROMANTİK ilgisini dolambaçlı yoldan belli eder.

Erkeğin ise flört etmesine gerek yoktur. Romantik manada ilgisini “söylemeden gösterme” gibi bir ihtiyacı yoktur. Bunun sebebi de davet etme işini ZATEN ONUN yapmasıdır. Erkeklerin bu konuda kafası çok karışık, flört etmek kadınlar içindir.

İlginizi kadına “belli etme” yönteminiz telefon numarasını istemektir. Erkeğin “flörtü” diyebileceğimiz şey budur.


Anti-Dump kino’ya inanmayanlardandı. En iyiler listesinde kino ile ilgili benim yazdığım bir yazı var. Artık ilk buluşmada ASLA kino yapmıyorum.

Kino İyi Çocuk için BİÇİLMİŞ KAFTANDIR, çünkü onun cinselliğini ortaya çıkartır. Geçmişteki değil, ŞİMDİKİ Pook için hiç de iyi değil çünkü şimdiki Pook’un cinsellik yönü kadınlar tarafından zaten fark ediliyor. Şimdi kino yaparsam kıza aşırı ilgi göstermiş oluyorum (Kızlar bunu neredeyse çaresizlik olarak yorumluyor, “Bu kadar çekici bir adam ama benle temas kurma ihtiyacı hissediyor, bunu çoktan kafeslemişim bile” şeklinde düşünebiliyorlar).

Alıntı:


Kızdan numarasını istediğinizde onunla ilgilendiğinizi otomatikman bilecektir.

Eğer sormazsanız, friendzone’a düşme tehlikesindesiniz. Çünkü onunla numarasını isteyerek “flört” etmemişsinizdir.

Onu bir yere davet etmediniz, gerçek hislerinizi bilmesine fırsat vermediniz bile.

İşte bu sebepten dolayı kısa, neşe dolu ve flört kokmayan güzel bir sohbetin hemen ardından kızdan numarasını isteyin.

Aynı şey buluşmalar için de geçerli. Buluşma ayarlamak için yaptığınız her arama onunla hala ilgilendiğinizin “işaretidir”. Yoksa niye buluşmaya çağırasınız ki?

Sadece direkt olarak söylemiyorsunuz.

Genelde her buluşmanın sonunda gözlerinin içine bakarak “Bugün çok iyi vakit geçirdim.” mahiyetinde bir şey söylüyorum. Kendisi de onu kastettiğimi anlıyor haliyle. Ondan hoşlandığınızı biraz dolaylı yöntemlerle gösterin, bazen tutkuyla sarılmak veya öpmek gibi. Asla ilk iki ay ne hissettiğinizi KELİMELERLE ANLATMAYIN. Üçüncü ayı bekleyin, öylesi çok daha iyi.

ASLA ilgiyi yoktan var etmeye çalışmayacaksın, büyük hata yaparsın. EN BAŞTAN SİZE KARŞI İLGİ SEVİYESİ YÜKSEK OLMALI.

Onu etkilemeye çabalamayın, sizden zaten etkilenmiştir, yoksa niye buluşmayı kabul etsin ki? Gününe farklılık katmak için değildir umarım.

İlgiyi yoktan var etmeye çabalamayacaksınız. İlgi zaten olacak, eğer yoksa kızı bırakıp tekrar en baştan başlayın.

Bir erkek flört ederse işler aleyhine işlemeye başlar. Karşıya aşırı düzeyde ilgi “işareti” yollamış olur.


Okullarda ve işyerlerinde flört eden ÇOK FAZLA erkek vardır. NEDEN? Çünkü risk teşkil etmez, asla reddedilmiş olmazlar ve HER KADIN kendisiyle flört eden bir erkek olmasını çok sever, ilgi görür.

Bir kız ilgimi çektiyse onu BULUŞMAYA DAVET EDİYORUM. Bu hareketin onda uyandırdığı hisleri flört ederek asla uyandıramazsınız (Eğer bir kadınla yeteri kadar uzun süre flört ederseniz, onu bir yerlere davet edeceğinizi düşünür. Eğer davet etmezseniz DİKKATLİ OLUN, sizi aşağılık biri olarak görecektir.)

Çoğunuz boş yere daha işi zora sokuyor. Destanlardan fırlamış bir “alfa erkek” olmanıza gerek yok, “satranç” gibi akıl oyunlarına da ihtiyacınız yok. Bütün Toplumun size hayran olmasına hiç gerek yok. Tek yapmanız gereken kızı buluşmaya davet etmek. Bu basit gerçek ile yüzleşmek yerine oturup “alfa erkek” manifestoları karalıyoruz, kadınlar ve toplum hakkında tezler öne sürüyoruz.

Mücadeleniz SEN VS Kadın ekseninde değil. SEN VS DÜNYA şeklinde de değil. Her zaman SEN VS SEN şeklinde. Hayallerinizi gerçekleştirmeniz önündeki tek engel yine sizsiniz.

Dünyayı düzeltmeye ilk kendinizden başlayın.

Sonraki Bölüm: Kadınlara Yürümek

Çeviren: Seljuk

Anti Dump’ın Makinesi – Altıncı Bölüm: Hayatınızı Değiştirecek Üç Sözcük

Başlangıç : Anti Dump’ın Makinesi – Giriş

Önceki Bölüm: Anti Dump’ın Makinesi – Beşinci Bölüm: Kadınlar ve Bilgi

Konuş Anti-Dump!

Alıntı:


KUSURSUZ DON JUAN

Kızın numarasını tanıştıktan bir ay sonra değil, TANIŞTIĞI GÜN ister.

EV NUMARASINI ister, alamazsa da kızın peşinden koşturmaz.

Aramadan önce en az 4 gün bekler, beklemesi şarttır.

Asla bir sonraki buluşmayı yüz yüzeyken belirlemez, her zaman önce telefon açar. Kız onu beklemeli, onu merak etmelidir.

İlk 3 hafta kızla SADECE haftada bir kez görüşür. Başka kadınlarla buluşacağı günleri doldurmamalıdır. Başka kadınlarla meşgul olmasa bile meşgulmüş gibi davranmalıdır. Kız daha fazla görüşmek istiyorsa meşgul olduğunu belirtmelidir.

İlk 2 ay asla çiçek, kartpostal veya hediye almaz. Doğum günü tek istisnadır.

Kadınlarla telefonda asla bir saatin üzerinde konuşmaz, ASLA. Görüşmesi en fazla 20 dakikadır. Buluşmalar dışında kızla e-mail, mesaj vs. gibi yöntemler ile görüşmekten sakınır. Bir sonraki buluşmayı ayarlamak için telefonla arar.

İlk 3 ay kendisi hakkında HİÇBİR ŞEY anlatmaz. Anlatılacak şeyleri kız sormalıdır. Sorulduğunda da olabildiğince az, küçük bir kısmını anlatır.

 “Seni seviyorum” cümlesini ilk karşı tarafın kurmasını bekler, böylelikle gerçekliğinden emin olur.

İlk 2 aydan önce asla “seni seviyorum” demez. Asla.

İlk 6 ay geçmeden ASLA evlilik teklif etmez. Bir sene beklemeyi tercih eder, bütün ufak kusurlar öğrenilmelidir.

Asla bir kadınla aynı evde yaşamaz, özgür birisidir. EN İYİSİYLE tanıştığı zaman onla evlenecektir.

Sadece kadının romantik yönüne ODAKLANIR. Uzun sohbetlerin AŞK ile değil, arkadaşlık ile sonuçlandığını bilir. Gizemli bir yönünün olmasının kızda hayranlık, MERAK ve ARZU uyandırdığını bilir.

En önemlisi, gerçek bir Don Juan ilişkinin 50-50 olduğundan emin olur. İlişkinin YARISINDA, kız onun yapmak istediklerini YAPACAKTIR. Bunun çetelesini tutmaz, göz kararıyla anlayabilir.


Adam kendi başarılarıyla gayet de gurur duyuyor:

Alıntı:


Fakat BÖBÜRLENEMEZSİNİZ de. Dert etmeyin, kadınlar bunu çok sever!

Kız: Araban neydi?

Siz: Yabancı bir marka

Kız: Markası?

Siz: Çift kapılı bir model.

Kız: Markanın adı ne adı?!

Sen: İyi tamam, amma da çok soru soruyorsun. Markası Porsche.

Kız: (Etkilenir)


İlgisiz kadınları başka nasıl eleyecekti zaten?

Alıntı:


Bir kıza numaramı VERİR VERMEZ, ANINDA onun bana karşı ilgisi olup olmadığını anlıyorum. Siz kıza KENDİ numaranızı verdiğinizde günlerce, haftalarca ilgisi olup olmadığını anlamaya uğraşırsınız. Hangi akla hizmet oturup onun telefon etmesini bekleyesiniz ki? Ben en başından istediğimi öğrenebiliyorum.

Ben hiç numaramı vermedim. Fakat yaptığım araştırma şunu gösteriyor: Kadınların ÇOK ufak bir kısmı bu yöntemde sizi dönüş yapıyor.

Size karşı ilgisi olup olmadığını ANINDA öğrenmek varken, niye bekleyesiniz ki?

———————————

Eğer bir kıza KENDİ numaranızı verirseniz onun cevabını beklersiniz. Arayıp aramamasının umurunuzda olmadığını söylerseniz sadece kendinizi kandırırsınız, saçmalamayın. Zaten bu çok PASİF bir yaklaşım, kadınlar kendilerine DİREKT yaklaşılmasını ister. Bir erkek özgüven sahibi birisi olsa bile, kızdan telefonunu istemeyince PASİF ve çekingen biri olarak görülür. Çok az erkek “numaran nedir?” sorusunu direkt, çekinmeden sorabilir. Bu da hoşlarına gider, çekicilik katar. “Beni ara tatlım” çekici bir yöntem değildir, kadına kendini güzel hissettirmez.

Dizgal, eğer 7 gün boyunca aranmazsa adamı UNUTACAĞINI söyledi. ÇOĞU kadın ev numarasını sadece GERÇEKTEN ilgi duyduğu birine verir. Sizi hatırlayacaklardır, o yüzden hatırlamadım lafına inanmayın. Lakin, BAZI kadınlar (Dizgal belki de bunlardan biri) BİRÇOK kişiye numarasını verip sonra da verdiği adamların isimlerini unutuyor. Yapacağınız şey basit:

Anti-Dump: Dizgal merhaba, ben Anti-Dump.

Dizgal: Anti-Dump? Çıkaramadım?

Anti-Dump: Pardon, YANLIŞ numara çevirmişim (kapatır).

Eğer “unutursa” telefonu kapatın geçin.

Bu yöntemler KULLANILIP ATILMANIZI engeller. Sadece size ilgisi GERÇEKTEN olan kadınlar sizle buluşmak ister. “Unutursa” yine kendinizi şanslı sayın, YETERSİZ ilgi alametidir. Bunu ERKENDEN tespit etmek, ilişkinin ileriki dönemlerinde aldatılmaktan katbekat daha iyidir.

Bu yazılanları uygularsanız, Tomazu’nun dediği gibi BAZI iyi fırsatları illa ki kaçıracaksınız, fakat neredeyse asla canınız yanmayacak.


Peki, kız size BAŞKA bir numara verirse?

Alıntı:


Peki BAŞKA numara ne anlama gelir? İlgi seviyesinin düşük olduğu anlamına mı geliyor? Hayır!

Bir kadınla konuşmanız 30 dakikayı geçiyorsa asla numarasını istemeyin, konuşma ne kadar kısa sürerse o kadar iyi. BAŞKA numara verilen kişiler gereğinden fazla süre kızın etrafında bulunup rahatsızlık verenler. Numarasını istemeniz için sizi tanımasına gerek yok.

Sizi tanıyıp bir yargıya varacağı yer buluşma günü. Ayaküstü ufak bir konuşma yapıp ondan sonra sorun, ardından en kısa sürede yanından AYRILIN. Unutmayın gizemli birisiniz, çenesi düşük kafa şişiren biri değil.


Peki, Anti Dump’ın Makinesini kimlere uygulayacağız? KUSURSUZ bir kız bulduğumuzda Makineyi yok mu sayacağız?

Alıntı:


ASLA TAVİZ VERME

İster 18 olsun ister 80, ister Miss Amerika kazananı olsun ister dünyada tek.

Bütün kadınlarda AYNI buluşma yöntemleri ve taktiklerini uygulayacaksınız.

Dağcılık da yapsa, tekerlekli sandalye de kullansa fark etmez. Brezilyalı da olsa, Kanadalı da olsa aynı şeyler geçerli.

Kim olursa olsun, aramadan önce BEŞ gün bekleyin; Hediye almayın, çok kişisel konularınızı kendinize saklayın.

Bir öyle bir böyle davranmanın âlemi yok. Birine karşı farklı, diğerine karşı bambaşka biri olmayın.

Orduda bütün acemi erler birbirlerinden farklı insanlardır. Fakat eğitimde vakti bütün erlerden BÜTÜN engelleri geçmeleri istenir, adamına göre parkur değişmez. Ya geçecekler, ya da gidecekler.

Aynı prosedürü defalarca, tekrar tekrar BÜTÜN kadınlar üzerinde uygulayacaksın.

Bu prosedür sayesinde İLGİSİ YÜKSEK bir kadın bulmayı neredeyse garantileyeceksin çünkü “sevgi üretim makinesi” sahibiymişsin gibi bir etkisi olacak, düğmeye bastığın anda sana sevgi besleyen bir kız hemen karşında… Tabi işlem bundan daha karmaşık fakat denileni kavrayabilmişsindir.

“Seçilmiş kişi” olmaya ilk adımını attın bile.


Fakat çoğu insan yapması gereken kısma değil, başka şeylere takılıp kalıyor.

Alıntı:


“3 Küçük Kelime”

Uçuk açılış cümlelerini,
Etkileyici yaklaşım yöntemlerini,
Olağanüstü özgüven ihtiyacını,
Marka kıyafetleri,
Kafası karışık bakışları,
2 saatlik konuşmaları,

UNUT GİTSİN.

Tek soracağın şey “Telefon numaran neydi?”

————————————
Pahalı parfümleri ,
Verilen tavsiyeleri ,
Ross Jeffries’i ,
Neg atmayı,
Jöle sürüp sürmemeyi,
Hızlı arabaları,

UNUT GİTSİN.

Tek soracağın şey “Telefon numaran neydi?”

————————————
Anti-Dump’ı,
Pook’u,
Alpha Males’i,
Sosuave’yi,
İlişki kitaplarını
“Kaderi”

UNUT GİTSİN.

Tek soracağın şey “Telefon numaran neydi?”

Mutluluk sizi bekliyor ama önce o 3 sözcüğü söylemelisiniz… İlk kendinizi tanıtın, sonra ayaküstü bir sohbet edin, ondan sonra da…
“Telefon Numaran neydi?” diyin ve evinize gidin. GÖREV TAMAMLANMIŞTIR.


Biz kadın değiliz. Narin bir çiçek gibi davranmak değil, ÇEKİM oluşturmak üzerine yoğunlaşmalıyız.

Soytarılık yapıp kendinizi rezil etmeniz ŞART DEĞİL.

Alıntı:


Bir kadınla olan birlikteliğiniz 5 seneyi geçtikten sonra ona istediğinizi anlatabilirsiniz. “Silahlı soygundan dolayı 5-10 yıl içeride yattım”

Kız:  Babanın hastalığı sonucu evi az kalsın kaybedeceğiniz için miydi?

Siz: Evet, önce gerçek beni tanımanı istedim. Üzgünüm ama seni kaybetmek istememiştim, senin sayende tekrar yoldan çıkmadım.

Kız: Seni seviyorum.

SON


Haha! Kızın en sonunda soyguncu kocasına “seni seviyorum” demesinin bir sebebi de “Senin sayende tekrar yoldan çıkmadım” cümlesi. Kıza karşı onun Feminen yönünü övmüş.

Alıntı:


Başka bir yöntem de onunla NEREDEYSE HER ZAMAN yüz yüze konuşmak. Telefon görüşmelerinizi bir saatin altında tutun, nadiren telefonla görüşün.

Sizi sürekli bedenen görmesi gerekir, yoksa “yanında yokmuşsunuz” gibi bir psikolojiye girer. Telefonu, mailleri, mesajları kısarsanız sizi daha fazla ARZULAR. İlgi seviyesi yükselir, zaten yüksekse de inmez. Nerede olduğunuzu, ne yaptığınızı merak eder.

Yine başka bir yöntem de ilk 2 ay hiç çiçek, kartpostal veya hediye almamak. Fakat aynı zamanda öpüp koklayarak da ona sevginizi göstermeniz lazım.

Bu sizi merak uyandırıcı bir hale sokar. Çoğu erkek hediye veya çiçek alır, siz ise onu seviyorsunuz ama çoğu erkeğin aksine herhangi bir şey almıyorsunuz. Bu durum kafasını kurcalayacaktır. Para dökerek sevgisini satın almaya çalışmadığınız için sevginizin gerçek olduğunu düşünecektir.

Fakat ana unsur, kendin hakkında bir şeyler anlatmamak. Kişisel bir soru sorarsa hiç detaya inmeyin, tek kelimelik cevaplar verin. Bu sadece ŞAHSINIZLA ALAKALI olan sorular için. Her zaman da böyle konuşmayın.

Kız: Ee neler yapmayı seversin?

Siz: Hoşuma giden birkaç şey var tabi.

Kız: Dar giyinen kızlar hakkında ne düşünüyorsun?

Siz: Bazen bakıyorum, bazen de dikkatimi çekmiyor.

Sonra da ona soru sorun, odak noktası üstünüzde olmasın.

Kişisel görüşlerinizi ona çok da hızlı belli etmeyin, ilk 2 ay eğlenmenize bakın. 8 hafta boyunca hala yanınızda İSE, işte o zaman biraz kendinizden bahsetmeye başlayabilirsiniz.

Bütün olay, sizinle fikirlerinizden bağımsız olarak birlikte olması gerektiği. İlk iki ay düşüncelerinizi değil, tarzınızı sevmeli. İLK BAŞTA tarzınızı sevmeden düşünceleriniz onu alakadar etmemeli.


Hep merak etmiştim, “İYİ YÖNLERİMDEN bahsetmem gerekmez mi?”

Ama Anti-Dump kesinlikle haklı. Bu SAPLA SAMANI AYIRMA MAKİNESİ. Açık arttırmadaymış gibi düşünün:

“Hanımlar! Pook’un karısı kontenjanında bir kişilik boş yer var!”

Şimdi gidip de bu kontenjana herhangi bir hatunu koyamam. Hatun doğru kişi olmalı, POOK’A GÖRE biri olmalı.

Yani anlayacağınız, hayatıma devam etmeli ve bir kız dikkatimi çekerse filtreleme operasyonuna başlamalıyım. Kız benim ne istediğim biliyor, her zaman anlarlar zaten. İlgisi olanlar da numarasını verecek ve buluşmaya da gelecek.

Buluşmada da Pook’u anlatmaya gerek yok, karşı tarafın hoşuna gidecek olsa bile. Neden mi? Çünkü talep edilen ürün zaten kendim, mülakatta olan kişi O. E tabi bunu sohbet havasında yürütmeniz lazım.

Ama size kadınlar hakkında bir tüyo vereyim mi?

Gizemi severler.

Gizem çözmeyi de çok severler.

Kabuğunuzu yavaş yavaş soyup, içinizdeki cevheri bulmayı ÇOK SEVERLER. Evet, “iyi yönlerinizi” ona anlatarak puan toplayıp, ilgisini biraz arttırabilirsiniz.

Fakat…

Eğer iyi yönlerinizi KENDİ ÇABALARIYLA bulursa topladığınız puanlar trilyonları aşacaktır.

“Pook! Şu dediğini biraz açar mısın?”

Muhteşem erkekleri “bulmak” kadınların hoşuna gider. İşlenmemiş cevherleri severler. O cevheri işleyip hazineye ulaşmayı isterler. Bunun oluşturduğu duygu seli sonucu genelde SİZE ÂŞIK OLURLAR. Bir de bunu parlak bir elmas bulmak ile karşılaştırın. Elmas parlaktır, değerlidir, çok para eder tamam ama ortada bir gizem, bir “keşif” yoktur. Bu elmasa benzettiğimiz erkek, kadının dişilik vazifesini mahveder. Dolayısıyla…

SIKICI BİR ERKEK OLUR.

İşte bu yüzden çok iyiyseniz ve bundan eminseniz, bırakın kadın bunu kendisi fark etsin. KESİNLİKLE fark edeceklerdir.

Çok çekici bir erkeği düşünün. Bu adam yürüdüğü kızlara “Merhaba, bak ne kadar çekici bir adamım!” diye mi yaklaşır? Tabi ki de hayır, kadınlar böyle erkeklerden NEFRET EDERLER.

Kadınların gözü bizden keskindir, iyi yönleriniz çok iyi görürler, bunları burunlarına sokmanıza gerek yoktur.

Sonraki Bölüm: Gizemli Olun.

Çeviren: Seljuk

İlk buluşmada ne konuşulur?

İlk buluşmada ne konuşulur? En çok sorulan sorulardan biri. Bu yazıda bu soruyu derli toplu cevaplamaya çalışacağım.

Öncelikle umarız birçok erkeğin yaptığı hatayı yapıp, buluşma ayarlamayı ertelerken, kızla mesajlaşma uygulamasında günlerce çene çalıp, konuşabileceğiniz her şeyi konuşmadınız. Eğer bu hatanız sizi çoktan friendzone’a atmadıysa bile ilk buluşmada konuşacak bir şey bulamamanıza neden olarak sizi başarısızlığa sürükleyebilir.

Buluştuğunuzda ne konuşacaksınız?

Kadına çocukluğunuzu, terapistinizi, gelecek planlarınızı ya da ayağınızda çıkan mantarı mı anlayacaksınız? Ya aklınıza konuşacak hiçbir şey gelmezse? Ya yanlış bir şeyler söylerseniz? Ve söylenecek “doğru” şeyler neler ki? Hiçbir fikriniz var mı?

Birçok erkeğin herhangi bir fikri yok.

Ortalama bir erkek bir kadınla konuşurken, rüzgarda rastgele savrulup duran bir yaprak gibidir. Rastgele şeyler konuşarak söyledikleri şeylerden birinin kadınla “bağ” kuracağını ve kadını “düşüreceğini” umar.

Bunun başarısız bir buluşma muhabbetine yol açacağını söylememize gerek yok sanırım.

Bir planınız olmalı. Evet, doğru okudunuz, bir planınız olmalı. Neyin işe yaradığını, neyin ise konuşmayı sabote ettiğini bilmeniz lazım. Kadının duygularını şansa ve kadere bırakmamalısınız. Hem çekici hem de duruma hakim olmalısınız.

İlk buluşmada kadınla konuşmalı?

Önce konuşma konularına bakalım. Daha spesifik olarak kadının size karşı daha fazla çekim hissetme ihtimalini arttıracak konulara nelerdir onlara bakalım. Konuşmanın kontrolünü size verecek, sizi eğer isterseniz fiziksele ve sonraki buluşmalara taşıyacak konular.

Heyecanlandınız değil mi?

Tamam, tam olarak ne hakkında konuşmalısınız?

İlk bilmeniz gereken şey, çoğu erkek çok ama çok fazla konuşur. Çoğunlukla konuşmayı ele geçirir ve karşısındaki kadını sıkıntıdan patlatan konulardan konulara atlar. Bunu yaparken de kadını etkilediğini düşünür ama tek becerebildiği kadını depresyona sokmaktır.

Bir kadının sizi dinliyor olması ve söylediklerinize ilgi gösteriyor gibi olması, söylediklerinizle ilgilendiği hatta onları dinlediği anlamına gelmez. Yüzeysel olarak kibar olmaya çalışırken içten içe “bitse de gitsek ve bir daha hiç buluşmasak” diyor olabilir.

Çok Konuşmayın.

Yani ilk kural ÇOK KONUŞMAMAK! Konuşmayı ele geçirmeyin. Bunun yerine kadının konuşmasını ve söylediklerini DİNLEYİN.

Herkesin kendi söyledikleri şeylerin dinlenmesini aşırı istediğini unutmayın. Enerjinizi ve dikkatinizi konuşmaya değil, kadını konuşturup onun söylediği şeyleri dinlemeye odaklayın.

Bu bir mikta çaba isteyen bir şey. DİNLEMENİN kendisi zor değildir ama konuşmayıp dinlemek pekçok erkeğin doğal olarak yapabildiği bir şey değildir.

Bilgi Tohumları

İkinci kural ise kadının konuşurken ortaya saçtığı bilgi “tohumlarına” özellikle dikkat etmek ve bunları yakalayıp büyütmektir. Bilgi tohumları, kadının konuşurken ortaya attığı ve aslen hakkında daha fazla konuşmak istediği şeylerdir.

Örnek:

Mert    : Buraya daha önce geldin mi hiç?

Gizem : Hayır ilk defa geliyorum. Aslında İstanbul’a yeni taşındım.

Mert    : Ben buraya sık sık geliyorum. Canlı müzik şahane. Bugün biraz kalabalık ama … bla … bla …

Mert tam bir şapşal. Bu gece muhtemelen yalnız yatacak ve bunu sonuna kadar hak ediyor.

Gizem, kullanıp yeşertmesi için Mert’e bir sürü bedava bilgi veriyor (Kadınlar sizden hoşlandıklarında, işleri sizin için kolaylaştırmak isterler). Aslına bakarsanız bir açıdan Mert’in sosyal ve entelektüel zekasını test etmek için, eğer yeterince zekiyse kullanabileceği şeyler söylüyor. Ama Mert burada testten çok kötü kalıyor!

Yukarıdaki bilgi tohumunu yakaladınız değil mi?

Aslında İstanbul’a yeni taşındım.

Mert kendine odaklanmaktan ve heyecandan farkına varmadı ama Gizem bu konu hakkında konuşmak istiyor. Aslına bakarsanız burada iki tane bilgi tohumu var. Gizem ilk defa bu mekana gelmiş.

Peki Mert sosyal zekaya sahip, tecrübeli bir erkek olsaydı ne yapardı? Kendisine verilen tohumları yeşertirdi:

  • Gizem mekanı ve canlı müziği nasıl bulmuş diye sorabilirdi.
  • Gizem’i İstanbul’a getiren şey ne bunu sorabilirdi.
  • Gizem ne zamandır İstanbul’daydı ve İstanbul’da ne yapıyordu?
  • Gizem İstanbul’a nereden gelmişti ve geldiği yerde mi doğup büyümüştü?
  • Gizem’in doğup büyüdüğü yerde hayat nasıldı?

Gördüğümüz gibi Gizem’in 2 cümlelik cevabından yeşertilecek bir sürü muhabbet var. Gizem gerçekten de bu şeylerden konuşmak, Mert’e bunları anlatmak istiyor. Ama Mert ne yapıyor?

Mert kendisi hakkında endişelenmek ve kendisine gömülmekle meşgul. Kızın üzerinde bırakacağı etkiyi o kadar kafaya takmış durumda ki! Aslında endişelenmesine gerek yok zira kıza çizeceği imaj hakkında bu kadar endişelenerek ve kafaya takarak kızın üzerinde kötü bir izlenim bırakması neredeyse garanti.

Mert bir sonraki aşamada ne söyleyeceğini düşünmekle meşgul olmaktan, Gizem’in ne dediğini dinlemiyor bile!

Dinlemenin Önemi

Dinlemenin önemini anladınız umarım. Kadının ne söylediğini dinlemelisiniz. Eğer kadını dinlerseniz, bir sonraki adımda ne söyleyeceğiniz konusunda endişe etmenize gerek kalmaz zira karşınızdaki size ne söyleyebileceğiniz konusunda ipucu verecektir.

Yukarıdaki konuşmada Gizem’in Mert’ten hoşlandığını da belirttiğini fark edebildiniz mi?

Nasıl?

Konuşmayı kilitlemedi. Ona konuşmayı geliştirmesi için bedava bilgi tohumu verdi. Bunu bilinçli de yapmış olabilir, bilinçsiz de. Eğer siz kızı dinliyorsanız ve kız da sizden asgari seviyede hoşlanmış ise, o konuşma tıkanmaz zira kız size konuşmayı geliştirmeniz için bilinçli ya da bilinçsiz bilgi tohumları verecektir.

Kız sizden hoşlanmadıysa, siz iyi bir dinleyici bile olsanız, kız konuşmayı kilitleyecektir. Ne kadar iyi bir konuşmacı ve çekici bir erkek olursanız olun, sizden hoşlanmamış olan bir kızla konuşma kilitlenir.

Yani iyi bir dinleyici olursanız, kızın sizden hoşlanıp hoşlanmadığını anlarsınız.

Fakat yukarıdaki durumda kız başında Mert’ten hoşlanmış olsa bile, Mert’in testten çuvallaması ile kızın hoşlanma / ilgi seviyesi düşecektir. Kızın buluşma başındaki ilgi seviyesine göre Mert’in tek bir testten kalması olayı bitirebilir ya da Mert’in 2 – 3 testlik atışı olabilir. Ama en garantilisi dinlemek ve testleri geçmektir.

Eğer siz dinliyorsanız ama konuşma kilitleniyorsa, kızın sizden hoşlanmadığını varsayıp bu buluşma bittiğinde, kızı bir daha aramamak üzere ayrılabilirsiniz.

İlgiyi En Yüksek Seviyede Tutacak Konuşma

Bir kadınla muhabbetinizin, onun (ve aslında sizin) ilginizi en yüksek seviyede tutacak şekilde olması için şunlara dikkat etmelisiniz:

  • Kıza kızla ilgili şeyler söylemelisiniz.
  • İyi bir konuşma / dinleme oranını korumalısınız.

İnsanların kendileri hakkında konuşmaya bayıldıklarını ve onların sizden hoşlanması için zamanınızın çoğunu onları dinleyip onlarla ilgili sorular sormakla geçirmeniz gerektiğini duymuşsunuzdur. Bu bir yere kadar doğrudur.

İnsanlar kendileri hakkında konuşmaya BAYILIRLAR ve kendilerini gerçekten dinleyen ve kendileri ile ilgili samimi bir ilgi ile sorular soran insanlardan hoşlanırlar.

AMA …

Eğer amacınız bu kadının sizden daha fazla hoşlanması ise, bundan daha fazlasını yapmalısınız. Kadına sizin hakkınızda bir şeyler söylemelisiniz. Daha doğrusu, ona şunu söylemelisiniz:

İkinizin ne kadar da çok ortak noktanızın olduğunu.

Bunu, “ben de” cümleleri ile sağlayabilirsiniz.

Eğer kızın söylediği şeylerle bağ kurabiliyorsanız, bu noktalarda konuşmaya başlayıp bu konuda ne kadar aynı olduğunuzu belirtebilirsiniz.

Örneğin:

Gizem        : İzmir’i çok özledim.

Ahmet        : Seni çok iyi anlıyorum. Geçen yaz 2 hafta İzmir’deydim ve İzmir’e bayıldım. Aklımdan oraya taşınmak bile geçti.

Ahmet bu işi biliyor.

Ahmet bu sefer soru sormadı ama doğru zamanda kendisi ile ilgili bir şeyler söyledi. Ahmet buna ek olarak dinleyip soru da soruyorsa, Ahmet’in bu gece işi kolay olacaktır.

Bu tekniği abartmayın tabii ki. Sürekli kızla aynı fikirde olmak sizi yalaka gibi gösterir. Eğer fikir ayrılığınız veya zıt düştüğünüz yerler varsa bunları gerekmedikçe öne çıkarmayın ama gerekiyorsa öne çıkarmaktan da korkmayın.

Erkek için iyi bir konuşma / dinleme oranı 30/70 ya da 40/60 gibidir. Yani siz konuşmanın 30% – 40%’ında konuşuyor ve 60% – 70%inde dinliyor olacaksınız. Bu 30 – 40%’da da “ben de” cümlelerini kullanabildiğiniz yerlerde kullanın.

Hayal gücü

İlk buluşmada yapabileceğiniz en kötü şeylerden biri, kendinizle ilgili her şeyi ortaya dökmektir. Bu genellikle erkeğin kaygı ve stresten çok konuşma ihtiyacı hissetmesinden, konuşacak bir şey düşünememesinden (böyle bir zorunluluk olmadığını yukarıda anlatabildik sanıyorum) ve sessizliğin stresine dayanamamasından kaynaklanır.

Unutmayın: Bir kadının hayal gücü, oyununuzun en önemli parçalarından biridir. Brçok erkek, kendileri ile ilgili herşeyi hemen kadına anlatma eğilimindedirler ve kendilerini en doğru ve açık şekilde kadına anlatmaya özen gösterirler. Bunu, kadının ilişkide erkeğin kendisini tamamen kadına ifşa etmesini arzu ettiklerini sandıklarından yaparlar. Şunu geç olmadan öğrenin : Kadınlar hiçbir zaman tam açıklık istemezler. Bir kadın için kendi mistik kadınsı içgüdüleri ile bir Erkek Adamı yakaladığını düşünmek, en tatmin edici duygudur.

Bir erkek kendi hayat hikayesini, karakterini, değerlerini vs. kadına fazlaca açarsa, kadının erkeğe arzu duymasına neden olan biyo-kimyasalları tetikleyen mistik atmosfer ortadan kalkar. Kadının erkek ile ilgili imajının asıl seksi kısmı olan hayal gücü temelli öğeleri bir anda buhar olur. Çoğu erkek bunu tam olarak daha ilk buluşmada yapar ve daha sonra da neden arkadaş kalalım çöplüğüne atıldığına şaşar kalır. Aşinalık baştan çıkarıcılığı öldürür. Oyunu, arzuyu ve lipidoyu bilinirlikten daha hızlı öldüren başka birşey bulmak zordur. Kadınlar ne kadar “birbirimizi tanıyalım” oyunu oynasalar da, karşılarındaki erkekle sekse giden yolda asıl ihtiyaç duydukları şey hayal güçlerinin kamçılanmasıdır.

Konuşmaktan çok dinlemeniz sizin bu hayal gücünü canlı tutabilmenizi sağlar. Bu size sorulan hiçbir soruyu cevaplamayın anlamına gelmez. Kendinizle ilgili bir veya iki dakika konuştuktan sonra (böbürlenmeden), yeniden kıza dönebilirsiniz.

Fakat her soruya da direkt cevap vermeyin. Bazı sorulara eğlenceli ve alaycı cevaplar verebilirsiniz. Özellikle de üstüne vazife olmayan sorular sorarsa.

Örneğin “Tinder’dan kaç kızla buluştun?” diye sorarsa “bu hafta için mi soruyorsun, bu ay mı, başından beri mi?” diye cevaplayın. Ya da “kız arkadaşın var mı?” sorusuna “şişşşt, kimseye söylemememi tembih etti” diye cevap verebilirsiniz.

İlk buluşmadan sonra kız sizinle evinize gelmiyorsa, kendi evine gidecek. O akşam buluşma hakkında düşünecek ve muhtemelen kız çetesi ile buluşma hakkında konuşacak ya da mesajlaşacak. Ve sizinle daha fazla buluşup buluşmak istemediğine karar verecek.

Eğer buluşmada çok konuşursanız, kendinizi fazlaca ortaya dökerseniz, kızı dinlemez ve onun size verdiği bilgi tohumlarını çöpe atarsanız, vs … kız sizin ne kadar sıkıcı ve sosyal özürlü biri olduğunuzu düşünecektir (belki de kadınlarla tecrübesiz yani tercih edilmeyen bir erkek olduğunuzu düşünecek zira öyle olmasanız böyle hatalar yapmazdınız). Muhtemelen sizden ve o geceden hoşlanmadığını düşünecektir. Bütün gece yaptığınız laf salatasını kibarlıktan gülümseyerek dinlemiş ve iyi vakit geçirmiş gibi davransa bile ikinci buluşmanın olma ihtimali çok düşük olacaktır.

Diğer aşırı uçta da o gece sadece dinlerseniz ve kendiniz hakkında hiç konuşmazsanız. Belki geçiştirdiniz, belki eğlence olsun diye alaylı cevaplar verdiniz. Hep sizin konuşmanıza göre daha iyi iş çıkardınız ama …

Ama bu seferde kız sizin hakkınızda düşünecek hiçbir şey bulamayacak! Zira sizi zerre tanıyamadı. Ortak noktalarınız var mı bilmiyor. Aslına bakarsanız eğlenceli alayı fazla yaptıysanız sizin sulu – büyümemiş bir oğlan çocuğu olduğunuzu da düşünebilir. Bunlar da sizinle ilgili bir duygu geliştirmesine engel.

Ve bir de burada anlatıldığı gibi 30-40 / 60-70 kuralına göre konuştuğunuzu ve dinlediğinizi düşünün. Ara ara ortak noktalarınızı da belirttiniz. Kızın size verdiği bilgi tohumlarından güzel bir muhabbet geliştirdiniz (aranızda bir bağ kurmakla kalmadınız aynı zamanda kadınlar konusunda da tecrübeli ve tercih edilen bir erkek olduğunuzu gösterdiniz).

Kadının evde sizi ve buluşmayı düşünmek için elinde bol bol pozitif malzeme olacak. Sizi bağ kuracak kadar bilecek (özellikle de sizin belirttiğiniz “ben de” cümleleri sayesinde) ama aynı zamanda hayal gücünü ateşleyecek şekilde gizemli kalacaksınız (konuşmaktan çok dinlediğiniz için).

Ve merak etmeyin. Birkaç buluşma bu şekilde bir bağ kurduktan sonra, kıza istediğiniz şeyleri söyleyip ara ara onu sıkacak bol bol vaktiniz ve krediniz olacak.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Adım Adım Disiplin Rehberi Kitabı

(E-Kitap (PDF) – 147 Sayfa)

Yazar: Secret

Disiplin ve irade konusunun ne kadar önemli olduğu, disiplinin bir erkek ile bir oğlan çocuğunu birbirinden ayıran bir hayat becerisi olduğu bu sitede sık sık vurgulandı.

Bir erkeğin kendini yaratmasında olmazsa olmaz nitelik disiplin becerisidir. Aynı zamanda erkekleri özgürleştirici bir niteliktir. Seni bağımlılıklarının ve ataletin pençesinden özgürleştirir.

Disiplin kolay yolu arayan zihnimize karşı yaktığımız bir isyan ateşidir.

Günümüzde de tıpkı insanlık tarihinde olduğu gibi başarının yolu değişmemiştir. Gelişimi hedefleyen bir erkek olarak bu zorlu yola girmemiz gerektiğini ne kadar erken kabul edip bu yolu benimsersek o kadar iyidir. Çünkü hep zorlu yolu en erken kucaklayanlar kazanmıştır.

İdealindeki sana ulaşmak için kendini her sabah kalktığında bir çekiç darbesiyle daha eserini geliştiren bir heykeltıraş gibi hayal et. O heykel sensin ve her gün biraz daha çabayla en iyi versiyonuna evriliyorsun.

Aşağıya kitabın tanıtım yazısını bırakıyorum:

Bıktın mı ?

  • Kendine hedefler koyup gerçekleştirememekten
  • Hedeflerin için bir süre çabalasan da devamlılık sağlayamayıp başa dönmekten
  • İsteklerinle rahatlığın arasında sıkışıp psikolojik acı çekmekten

Bu süreç sana da hiç inemediğin bir atlıkarıncayı hatırlatmıyor mu ? Ya da çarktaki bir fareyi ?

Tüm bunlardan artık bıktıysan senin için çok ve sıkı çalışmanın tek yol olduğu anlayışıyla geliştirilmiş yöntemlerden bahsediyorum. Sihirli değnek bekleme acizliğinden kurtulup nasıl ayağa kalkarak disipline gireceğini ve hayatını ele alacağını somut örneklerle açıklıyorum.

Artık,

  • Değişken ruh halinin
  • İştahının
  • Tembelliğinin
  • Zaaflarının

kölesi olmak zorunda değilsin. Gerekli bedeli ödeyerek neleri başarabileceğini kendin de göreceksin!

Kitabı indirmek için tıklayın

Kitabı Türkiye dışından indirmek için tıklayınız (Kobo).