Evliyim ama çok yakın arkadaşım bir kadını aklımdan çıkaramıyorum – Vaka Çalışması

Merhaba, ben 38 yaşındayım ve 12 yıldır evliyim. 8 yaşında bir oğlum var.

Allah bağışlasın. 26 yaşında evlendin ve 32 yaşında baba oldun yani. Devam edelim.

Baba olduğumda bunalıma girdim. Baba olmaya hiç ama hiç hazır değildim ve baba olmanın getirdiği duygusal, maddi ve fiziksel yükle baş etmekte çok zorladım. Kendi çocukluğumdan kalma birçok güvensizliğim ortaya çıktı özellikle de kendi alkolik babamla ilgili şeyler. Babamla özellikle ergenlik yıllarımda çok ciddi sorunlarım vardı. Şimdi bir sorunumuz yok ama sanırım aşamadığım şeyler var.

Aşamadığın şeyler olduğu kesin zira 6 sene evlilikten sonra 30 yaş üstünde de çocuğa hazır değilim anormal bir durum. Hani 32 yaşından sonra da baba olabilirsin ama bir erkek 27-28 yaşından itibaren zihinsel ve fiziksel olarak baba olacak güçte olmalı.

Babanla olan ilişkinden dolayı, baba olmak ile ilgili düşüncelerin oldukça çarpık olabilir yani “aşamadığım şeyler var” derken haklısın.

Oğlum doğduktan birkaç ay sonra, beraber çalıştığım bir kadınla duygusal bir ilişki yaşamaya başladım. Depresyondaydım, yakınlık arıyordum ve bana duymaya ihtiyacım olan şeyleri söylüyordu. Bu kadın arkadaşlığımızı kullanarak, arkadaşlık sınırlarını ihlal etti.

Bana karşılıklı yapılmış, senin de sorumluluğun olan ve senin evli olman nedeniyle daha da suçlu olduğun bir duygusal ilişki gibi geldi. İlginç bir şekilde yaptığının sorumluluğunu almıyorsun. Daha çok kurban gibi konuşuyorsun.

Bu ilişkiden sonra insanlara güven problemi yaşamaya başladım, özellikle kadın arkadaşlarıma şüphe ile yaklaşıp durdum.

Aldatan sensin ama sen mi güven sorunu yaşadın?!? Kurban psikolojisinden çık. Sorumluluk alıp büyük yanlış yaptığını kabul etmek yerine, manipülatif bir kadının kurbanı oldum diye psikolojik buhran yaşamayı tercih ediyorsun.

Şu an karımla ilişkim harika. Kendime iyi bakıyorum, spor yapıyorum, vs.

Spor salonunda tanıştığım bir kadınla zaman içinde arkadaş olduk. Beraber çok iyi vakit geçiriyoruz.

Hayda! Bir erkek ile bir kadın arkadaş grubu içinde birbirlerine arkadaşça davranabilir ama evli bir erkekle bir kadın, beraber çok iyi vakit geçirecekleri şekilde “arkadaş” olmazlar. Yine aldatma işindesin ve karınla ilişkin harika falan değil.

Bu kadına karşı arkadaşça ama yoğun duygular besliyorum.

Kendini kandırma potansiyelin çok yüksek. Arkadaşça yoğun duygu diye bir şey yoktur. Bu kadınla deliler gibi seks yapmak istiyorsun, bunu bastırmak için zihin jimnastiği yapıyorsun.

Sürekli onu düşünüyorum. Sadece arkadaş olmak istiyorum ama bazen zihnime istenmeyen düşünceler doluyor ve bunlara engel olamıyorum.

İstenmeyen düşünceler çeşitli pozisyonlarda geliyor galiba. Sadece arkadaş olmak istemiyorsun. Sadece arkadaş da olamazsın zaten.

Beraberken çok iyi vakit geçiren iki iyi arkadaşız. Saatlerce konuşuyoruz ve aramızda çok derin bir ilişki var. Arkadaşlığımız hergün daha da sağlamlaşıyor.

Ne diyeceğimi bilemedim. Yuh ile “tüh senin kalıbına” arasında gidip geldim. Sen sanırım her türlü aldatma olayını (duygusal aldatma da aldatmadır) “manipüle edildim”, “sadece arkadaşız” diye kendinden bile saklamaya çalışıyorsun sanırım. 40’ına merdiven dayamış adamsın ama çok çocukça bir tarafın var.

Terapiye gidiyorum ve terapistim, evlilik dışında arkadaşlarımın olmasının ruh sağlığım için çok önemli olduğunu söylüyor.

Evet ama erkek arkadaşlara ve arkadaş gruplarına ihtiyacın var. Seninkisi bir kadınla uzun süre beraberce vakit geçirmek, özellikle de arkadaşlığınızı zihninde değişik pozisyonlarda derinleştirdiğin bir kadını. Evli bir erkeğin böyle bir kadın arkadaşı olmaz.

Karım da arkadaşlarım olmasını destekliyor.

Karın spor salonundan bir kadınla saatlerce başbaşa kaldığını biliyor mu? Sanmam.

Bu kadınla ilgili istemediğim düşüncelerimden nasıl kurtulabilirim?

Kadınla tüm iletişimini keserek. Spor salonunu da değiştirmen gerekecek.

Böyle düşünceler olmadan bir arkadaşlık kurmak istiyorum.

Olmaz, mümkün değil. Etik değil. Bu kadınla tüm iletişimini kesmen gerekecek. Spor salonunu da değiştirmen gerekecek.

Bu kadınla arkadaşlığımı kaybetmek istemiyorum, böyle arkadaşlar kolay bulunmuyor.

Bu kadınla arkadaş değilsin. Bu kadınla deliler gibi seks yapmak istiyorsun, onu yapamayınca da fantezilere boğuluyorsun. Yahu aklından bir şey geçmese bile böyle arkadaşlık olmaz, evli erkek teke tek bir kadınla buluşmaz. Hani eski bir arkadaşın olur bir iki buluşursun da değil. Yeni tanıştığın bir kadın ve sürekli buluşuyorsunuz!

Birgün bir sevgili bulmasından ve arkadaşlığımızı kesmesinden çok korkuyorum.

Sen arkadaşı değilsin, friendzone vatandaşısın. Kadın senin evli olduğunu biliyor mu? Evli olduğunu saklayan çok adam var çünkü. Ama şu lafın bile senin onu arkadaş olarak görmediğine işaret.

Şuna bahse girerim ki bu kadın seni birgün evine çağırsa ve üzerine atlasa, hiç düşünmeden seks yaparsın. Sonra da “arkadaşlık sınırlarımızı aştı, beni kullandı, güvenim kalmadı” diye kendini avutursun. Bahse girerim, sizin seks yapmamanızın tek sebebi kadının seninle seks yapmaması.

Konuştuğun şeyler ile yaptığın şeyler arasında büyük uçurum var. Bir yandan bir kadınla görüşüyorsun, kadını ciddi şekilde arzuluyorsun, bir yandan bunu kendine arkadaşlık olarak yutturuyorsun.

Bu konuda ne yapmam lazım?

Senin yapman gereken şey, yapmak istediğin şeyin tam tersi. Birebir “arkadaş” olarak görüştüğün kadınla tüm iletişimi kesmelisin. Bir yandan için için cinsel ve duygusal olarak arzulayayım, bir yandan da bu kadınla arkadaş gibi görüşeyim diye bir şey yok. Özellikle de evli bir erkek için böyle bir şey yok.

Sen burada olmayacak bir şeyi elde etmeye çalışıyorsun. Burada işin tek oluru, senin bu kadını hayatından tamamen çıkarmak. Kadın seni cinsel olarak arzuluyor olsaydı, friendzone’da olmasaydın da yapman gereken buydu ama bir de friendzone olayı var.

Bazı şeyleri yaşayamadan erkenden evlenmişe benziyorsun ve gözün sürekli olarak dışarıda. Benim tahminim, eğer anlattığın iki kadından daha fazlasını bulacak kapasiten olsa, eşini birçok kez fiziksel ve duygusal olarak aldatırdın.

Erkenden evlenmiş ve bir şeyleri yaşayamamış bile olsan, artık o kararı verdin, üstüne çocuk da yaptın. Eğer karın iyi bir eş ise, piyasaya çıkıp 12 sene önce yaşayamadığın şeyleri yaşamaya çalışma. Bunu boşanarak bile yapmanı tavsiye etmem zira baba olarak sorumlulukların olduğunu da unutma. Zaten karınla aran sandığın kadar iyi olmasa bile, iyi görünüyor.  Öyle olmasa oradaki “kurban” durumunu da burada detaylı anlatırdın ama görünen o ki evliliğinde sana karşı yapılan bir yanlış yok.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Sorularınıza Patreon chat alanında daha hızlı cevap verebiliyorum.

Aldatan kadının sapkın sırları – Bölüm 8 – Mia’nın sonu (2) ve kapanış

Önceki bölüm için, Aldatan kadının sapkın sırları – Bölüm 7 – Mia’nın sonu (1)

Mia mektubuna, okuldaki olaylardan sonra serbest bırakıldığını söyleyerek devam ediyor. O gece eski arkadaşları ile bağlantı kurmaya çalışmış ama kendisi ile konuşan çok az arkadaşı da onun suratına direkt olarak ne düşündüklerini, onunla artık görüşmeyeceklerini söylemişler. Birçoğu ise onu tanımıyormuş gibi davranmış ya da tamamen görmezden gelmiş. Birkaçı ise eğer Mia’nın kendi kocaları ya da erkek arkadaşları ile yattığını duyarlarsa, bunu burnundan getireceklerini söylemişler.

Mia, doğup büyüdüğü şehrin kendisine karşı tamamen zehirlendiğinin farkına varmış. Eski patronu ve iş arkadaşları olayı bildiği için eski işine dönmesi de imkansızmış. Diğer aracın sürücüsünün sigortası, Mia’ya her ay iyi bir para gönderiyormuş ama Mia kliniğe kapandıktan sonra fizik tedaviye gidemediği için, olayın kapandığını söyleyip para göndermeyi bırakmış.

Beş parasız ve yakın zamanda iş bulamayacağının bilincinde, çocuklarla da yakın zamanda görüşemeyeceğini anlayınca, online iş aramaya başlamış ve online olarak Avustralya’dan yaşayan bu adamla tanışmış. Birkaç gün yazıştıktan sonra adam Mia’yı Avustralya’ya davet etmiş. Mia zaten emeklilik parasını bozdurmayı düşünüyormuş ama vergi cezasından korkuyormuş. Avustralya daveti, sahip olduğu tek serveti de bozdurup cebine atmasını sağlamış.

Bu adam gerçekten iyi biriymiş ve adamın oğlunun da bir anneye ihtiyacı varmış. Zavallı çocuk, Joan Crawford’u anne olarak, zavallı adam da Amber Heard’ı karı olarak aldıklarından habersizler. Adamın, Mia’nın geçmişinden haberi olmadığı belli ve Mia artık onun sorunu.

Avustralya vatandaşı olacağı için vergi dairesine emeklilik fonu için yüksek miktarda vergi ödemek zorunda kalmayacakmış. Bundan sonra hiçbir zaman benim için problem de olmayacak. Bu mektup benimle son iletişimi idi ve umarım son iletişimi olarak da kalacak. Haydi hayırlısı.

Avustralya’da ve benden çok uzakta kalacaksa istediğini yapabilir. Yeni bir zehirli türe ev sahipliği yapacağından dolayı Avustralya için üzülüyorum. Benim hayatımdan sonsuza kadar çıktığı için çok mutluyum ama Avustralya vatandaşları, dualarım sizinle. Antidepresan ve STD masrafları ile tüm ülkenin sağlık sistemini çökertebilecek bir belayı başınıza aldınız. Umarım bizden uzak durur ama ülkeye geri döndüğü zaman vergi kaçırma suçundan hapse girmesi, bizden tamamen uzak durmasını garantiler.

Terapistim, öfkeden kurtulma yolunda bana çok yardımcı oldu. Bu yazdıklarımdan anlaşılmıyor olabilir ama terapi sürecinde birgün, bir uyanış anı yaşadım. O seans çok hararetli idi. Uyanışım, Mia’dan çok daha fazla oranda kendime karşı öfkeli olduğumu anlamam ile oldu.

İnsanlar affetmenin bir insanı nasıl özgür kıldığını söyleyip duruyorlar. İçimde çok fazla miktarda öfke birikmişti ve ben bunun %100’ünün Mia’ya yönelik olduğunu düşünüyordum. Ama hayır. Mia’nın tüm yanlışlarına rağmen, kendimi yüksek etik standartlarla değerlendirip kendime karşı büyük bir öfke besliyordum çünkü bu kadar yanlış bir seçim yaptığıma inanamıyordum. Evet, Mia yalancıydı, manipülatif biriydi ama sonuçta bu kadını ben seçmiştim, hayatımı ben mahvetmiştim. Mia’yı hiç sevmemiş olsam, hayatımın çok daha iyi olacağı konusunda zerre şüphem yok.

Birçok insan Rebecca’yı sormuş. Mia ailesinin evinden kovulduktan sonra gerçekten de Rebecca’ya gitmiş. Görünen o ki Mia, Rebecca’nın evliliğimizin bitmesindeki katkılarından dolayı, kendisine en azından kalacak bir yer borçlu olduğunu düşünüyormuş. Rebecca ise tek yaptığının, Mia’nın zaten yapmak istediği şeyi yapmasına yardımcı olmak olduğunu, Mia’ya zerre borcu olmadığını düşünüyormuş. Bu tartışmayı kim kazandı bilmiyorum ama arkadaşlıkları saç saça, baş başa kavga ve küfür ve karşılıklı atılan yumruklar ile sona ermiş.

Sonuçta ne olursa olsun Rebecca benim evliliğimin yok olmasına katkıda bulundu. Sosyal medya kullanmıyorum, hayır Reddit’i sosyal medya saymıyorum, ama sosyal medyada insanlar Rebecca’yı takipten çıkmışlar ve hakkında çok kötü şeyler konuşmuşlar. Orada hala nasıl çalıştıklarını ya da başka salona geçip geçmediklerini sorup duran müşteriler yüzünden iki kuaförü işten ayrılmış, Rebecca iki ay sonra kirasını bile ödeyemediği için kuaför dükkanını kapamak zorunda kalmış. Rebecca hakkındaki en son duyum, Connecticut’ta abisinin restoranında garson olarak çalıştığı.

Rebecca şehirden ayrıldıktan sonra, apartmanını alıp, Forrest Gump’ın Jenny’nin çocukluğunu geçirdiği eve yaptığı gibi binayı yerle bir etmek istedim. Ama diğer iki dairenin sahipleri, bu fikre sıcak bakmadılar.

Birçok yorumcu, Nadia ile aramda bir şeyler olduğunu söylüyordu. Bu insanların deli olduklarını düşünüyordum ama sonuçta gördüm ki ben bir kadının benimle ilgilendiğini anlayamayacak kadar saf biriymişim. Boşanma işlemleri bittikten ve Nadia beni temsil etmeyi bıraktıktan sonra,  Nadia ve avukatlık bürosundan birkaç çalışan ile kutlama yaptık. Gece diğerleri birer birer gittikten sonra Nadia benimle konuşmak istediği bir şeyler olduğunu söyledi. Ben, kendisi için çok iyi bir değerlendirme verip vermeyeceğimi soracağını düşünüyordum. Benim davamda çalışırken benim karıma ne kadar da sadık ve adanmış bir erkek olduğumu gördüğünü, çocuklarıma hala aynı şekilde sadık ve adanmış olduğumu gördüğünü söyledi. Sonra da dava sürecinde benden hoşlanmaya başladığını ama avukatı olduğum sürece bir şey yapamadığını itiraf etti. Benim ona karşı bir şey hissedip hissetmediğimi anlamanın çok zor olduğunu ama tek bildiğinin, benim iyi bir adam olduğum ve şansını denemesi gerektiği olduğunu söyledi. Bunlar tabii ki gururumu okşadı. Kadınlara güven konusunda dipte olmama rağmen, Nadia’nın samimi olduğuna inanıyorum.

Nadia eğer istersem kendisini arayabileceğimi, buluşabileceğimizi ve bir şeyler içebileceğimizi söyledi. Nadia çok güzel, akıllı ve yetenekli bir kadın. Spor salonuna gittiği bariz. Avukatlar mahkeme salonunda iyi görünmek isterler ve Nadia ham şık hem de seksi giyinmeyi bilen bir kadın. Bir duruşmaya ince çizgili bir elbise ile geldiğinde, yargıcın onu görür görmez çocukların velayetini bana vereceğinden emin olmuştum. Görme engelli olmadığı sürece herhangi bir erkeğin, Nadia’nun bu teklifi reddedebileceğini düşünmüyorum. Çok bitkin olmama rağmen, onun bir erkek için iyi bir partner olduğunu düşünüyorum. Ama ben artık buna değeceğini düşünmüyorum. Onu geçmişi ile yargılayıp duracağımı biliyorum ki bunu gerçekten hak etmediğini de biliyorum. Maalesef ilgilendiğim her kadın bu haksız yargılamaya maruz kalacak gibi görünüyor.

Bir dating uygulamasına girmemi ve Mia’nın sadece bir kadın olduğunu anlamak için rastgele kadınlarla yatmamı tavsiye eden de çok oldu. Bunu asla yapamayacağımı söylediğim için üzgünüm. Bu olayın gerçekten zevk aldığım bir aktiviteyi sonsuza kadar hayatımdan çıkarması beni öfkelendiriyor. Ama geçmişte yaptığım seks aklıma geldikçe, Mia’nın bunu birçok erkekle de yapıyor olduğunu düşünmek bana büyük rahatsızlık veriyor.

Günümüz Batı toplumunun gözünde, benim sadece bir kadınla birlikte olduğum gerçeğinin, beni erdem taslayan biri haline getirdiğini biliyorum. Ama Mia’yla yattığım için kendimi Victoria döneminde Londra sokaklarında dolaşan bir fahişe kadar kirli hissediyorum. Mia bu aktiviteyi benim için özel yapan her şeyi elimden aldı ve biriyle beraber olmayı, sözleri ve birleşmenin benim için artık imkansız olmasını sağladı.

Mia rastgele erkeklerin disko soslu şeylerini deneyimleyip bana yalan söyledi. Bana sürekli olarak yalan söylediği için, geçmişte hakkında söylediği her güzel şeyin yalan olduğunu düşünüyorum. Söylediği pozitif bir söz bile benim aklımdan, babalığımdan, gücümden ve değerimden kuşku duymama neden oluyor. O şeye yeniden dönmek istemiyorum. O şeye yeniden dönmeyeceğim. Kimsem yok ama yine de yaşıyorum. Bu da onsuz yaşayamayacağım bir kadın olmadığını gösteriyor.

Kadınlardan nefret etmiyorum, kesinlikle nefret etmiyorum ve onlar için en iyisini istiyorum çünkü Carrie de birgün bir kadın olacak. Ama bu dünyada hayatımı zenginleştirecek bir şeye sahip olan bir kadın yok. Bir kadın hayatımı en azından daha karmaşık yapar.

Birçok insan Carrie’nin biyolojik babası hakkında sormuş. DNA soybağı siteleri hakkında biraz araştırma yaptım ama problem şu ki, eğer bir eşleşme olursa şirketler diğer kişiye de uyarı gönderiyorlar. Eğer Carrie biyolojik babası,  kuzen ya da amca ile eşleşirse, onun koruyucusu benim ve kimsenin gelip onu aramasını istemem.

Carrie sağlıklı bir çocuk ve genetik bir problemi görünmüyor. Bir DNA testi yaptırmak için bekleyeceğim. Şu an zihin yapım, Carrie en azından ergen yaşların ortalarına gelene kadar beklemek ama 20’lerine gelene kadar bekleyeceğimi ve kararı ona bırakabileceğimi de görebiliyorum. Aslında, babası olmadığımı ona hiç anlatmamayı da düşündüm. Bu konuda tavsiyelere açığım. Sonuçta yapmam gereken Carrie için en iyi olan ne ise o. Ona bunu anlatmak sizce iyi mi yoksa kötü mü? Ergen yaşlarına kadar mı beklemeliyim, 18 yaşına kadar mı? Kendim için endişe etmiyorum zira ben gerçeği zaten biliyorum ve kendimi gelecekte olabilecek iyi ya da kötü senaryolara hazırlıyorum. Biyolojik babasının sağlık geçmişini bilmesini gerektirecek bir hastalığı olma ihtimali nedir?

Annesi de hayatından çıktığına göre, bir DNA soy kütüğü testi yaptırmasına daha yıllar var. Ben de onun kendisini güvensiz hissetmesine neden olacak bir şey yapmak istemiyorum.

Bitirmeden önce Reddit kullanıcılarına özellikle de Cranic rumuzlu kullanıcıya teşekkür etmek istiyorum. Cranic, sen muhtemelen 187 yaşında değilsin ama o kadar yaşlı olsaydın bile yaşına göre çok daha bilge biri olurdun. Eski karımı analiz etme ve bana saldırabileceği açıkları bulup kapama konusunda bana çok yardımcı oldun. Mia çaresiz durumda dediğinde sana inanıyordum ama sonunda bu şekilde duvara toslayacağı şeyler yapacağı aklıma bile gelmemişti.

Bana yardım eden, yol gösteren, cesaret veren herkese teşekkür ederim. Şu anki planım bu girişi yazmak, yarım gün beklemek ve gelen mesajları birkaç gün boyunca cevapladıktan sonra hikayemi resmi olarak bitirmek.

***

Artık Mia’yı nadiren düşünüyorum çünkü hayatın oldukça meşgul geçiyor. Çocuklarım benim hayatım ve işimi gerçekten seviyorum, öyle seviyorum ki maaş benim sevdiğim bir şeyi yapmamın ekstrası gibi geliyor.

Terapistim ile redditte yazdığım son notu ve cevapları paylaştım. Herkesin beni Nadia ile bir şeyler yaşamaya teşvik etmesine bayıldı. Bana işi yavaştan almamı ve hem kendime hem de Nadia’ya karşı dürüst olmamı tembih etti.

Terapiden sonra Nadia’yı aradım ve bir konuda uzman görüşünü almak için kendisine uğrayıp uğrayamayacağımı sordum. Çocukları dedelerine bıraktıktan sonra ofisine gittim. Benim oyunum hiç yok zira bir oyun geliştirmem hiç gerekmedi. Nasıl flört edileceğini bilmiyorum. Ben sadece benim. Tek sahip olduğum şeyler nezaket, espri yeteneği ve içtenlik.

Sebebi ziyaretimin bir hukuk işi ile ilgili olmadığını anladığında yüzünde bir sırıtma belirdi. Ona en son konuştuğumuzdan beridir çok düşündüğümü ve arkadaşlarımla konuştuğumu söyledim. Ona açılmanın ve bir şans vermenin beni yüz üzerinden yüz seviyede korkuttuğunu ama benim de erkek gibi davranmam gerektiğini zira kendisinin bir kadın olarak yapabileceği kadarını yaptığını söyledi.

Nadia’ya bu bu kadar farklı yanlarımıza rağmen bu işin nasıl yürüyeceğini bilmediğimi söyledim. Farklı yanlarımızı sorduğunda örneğin benim çocuklu olmamı, onun ise çocuksuz olmasını belirttim. Nadia çocuklarımla zaman geçirmeyi sevdiğini söyledi ve onun henüz anne olmamasının benim için sorun olup olmadığını sordu. Bu konuda bir problemim yoktu.

Daha sonra onun bu kadar minyon benim ise çok uzun olmamdan biraz çekimdiğimi, zira sakarlık yapıp ona zarar vermekten korktuğumu söyledim. Nadia ise minyon olmasına rağmen oldukça dayanıklı olduğuna emin olabileceğimi söyledi ve büyük şeyler küçük pakette gelirler diye de ekledi. Ben fazla heyecanlıydım ve henüz fiziksel yakınlık aramadığımı ama teklifi için teşekkür ettiğimi söyledim. Nadia kızardı, gerçekten büyük bir kahkaha attı. En azından benim çarpık espri anlayışımı sevmişe benziyor.

Kısaca anlatmam gerekirse, ikimiz de Cuma ve Pazartesi tatildeyiz ve bu nedenle Perşembe akşamı güzel bir restorana gidiyoruz. Oradan harika bir martini bara geçeceğiz. Bunun ilk adım olduğunu biliyorum. Endişeli olsam da onunla konuşmak ve vakit geçirmek beni rahatlatıyor. İşleri yavaştan alacağız ama bunu seyirciler önünde yapamam. Bu nedenle  bu benim son yorumum olacak. Eğer aramızdaki şey çalışırsa bu harika. Eğer çalışmazsa sorun değil.

Hepinize bana yardım ettiğiniz, o cehennemden çıkmam için el verdiğiniz için teşekkür ederim. Online olarak bir insanın darmadağın olan hayatını toparlamasına yardımcı oldunuz. Tanrı sizi korusun.

***

Yorum: Birader, ne diyeceğimi bilemedim ama Tanrı hem senin hem de çocuklarının iyileşmesini ve güçlenmesini hızlandırsın diyorum. Güncel bilgiler için teşekkürler. Sonunda ulaştığın nokta için gerçekten mutlu oldum. Sen iyi bir yolda olan iyi bir adamsın. Şu ana kadar seni tavsiye bombardımanına tuttuğum için sana son olarak iki tavsiye daha vereceğim.

Yalanların nelere neden olduğunu bilen biri olarak Carrie’ye bazı şeyleri hasır altı ederek de olsa yalan söyleme. Bir aile terapisti ile konuş, durumu ve Carrie’ye gerçeği söyleme isteğini anlat. Bu gerçek senin onu sevdiğini de içermeli ve bu aslında en önemli nokta. Carrie’ye söyleyeceklerini terapist ile planla ve Michael’i de sürecin bir parçası yap. Fakat bu konuda acele etme zira geçen yıl zaten çok şey yaşadınız. Her şeyin iyice soğuması için zaman ver.

İkinci tavsiyem de kendine karşı dürüst olman. Kalbinin ve değerlerinin doğru yerde olduğunu görebiliyorum. Ne olursa olsun inançların konusunda güçlü ol ve kendine karşı her zaman dürüst ol. Senin için en iyisini diliyorum dostum.

***

Chronic, senin yorumunu okumak harika. Yine çok güzel tavsiyeler verdin. Carrie’ye gerçeği söyleme konusundaki tereddütlerim, hayatımda gördüğüm bazı evlatlık insanlardan kaynaklanıyor. Evlatlık edinilen bazı insanlar, anne ve babaları ile her sürtüşme yaşadıklarında, “gerçek” anne ve babalarını bulmaya çalışıyorlar. “Gerçek” anne ve babalarının kendilerine böyle davranmayacaklarını, istedikleri gibi davranmalarına izin vereceklerini söylüyorlar. Evlatlık olduklarını bilmek sanki ellerindekinin değerini daha az bilmelerine neden oluyor.

Carrie’nin biyolojik babasını bilmesi fikri beni korkutmuyor. Ama Carrie’nin biyolojik babasının kötü bir insan olması ve buna rağmen Carrie’nin onu pembe gözlüklerden görmesi fikri beni korkutuyor. Ama bütün bunlar birkaç yıl sonrasının dertleri o nedenle şu an hayatını daha da karmaşık hale getirmek için bir neden görmüyorum. Carrie daha sadece ilkokula giden bir çocuk.

Kendime karşı dürüst olmak, kendime karşı her açıdan dürüst olmamı gerektiriyor. Kazandığım bütünlük şu an kişiliğimin önemli bir parçası. Karşılaştığım herkese karşı gerçek ve adaletli davranmaya çalışıyorum ama bu bazen kolay değil. İnsanlar bunu zorlaştırıyorlar. Ama günün sonunda kendime karşı dürüst olmam lazım zira tek bir insanın sana karşı dürüst olmasına bel bağlayamazsın. Hayat bunu bana çok sağlam bir şekilde kanıtladı.

Bitti.

“Uyanış” hikayesi – Vaka Çalışması

Merhaba Mahmut abi ve diğer arkadaşlar,

Bunu yazıp yazmama konusunda baya kararsızdım aslında ama benim yaşadıklarımı okuyan bir kişi dahi olsa ibret alır ve aynı şeyleri yaşamaz umuduyla yazmaya karar verdim. Zira artık bu olaylar beni duygusal olarak etkilemiyor.

Konu biraz uzun ama okuyacak arkadaşlara sabır diliyorum çünkü bir çok yerde saç baş yolacaklar.

Olayları anlamanız için: ben Avrupa’da doğmuş büyümüş gurbetçi dediğiniz tiplerden biriyim. Dolayısıyla mevzu Avrupalı bir kız ile benim aramda geçiyor. Bu bağlamı anlamanızı sağlayacaktır.

Olaylar 2020 senesinin sonlarına doğru üniversiteye ilk yılımda başladı. Pandemi sebebiyle dersler fiziki değildi ama takip ettiğim bir dernek kampüste yasaklar uygulanmadığı için aktiviteler düzenliyordu. Ben de çevre edinmek için bu aktivitelere katılmıştım. Bu aktiviteler sırasında bir kızla tanıştım.

Önce sosyal hayatınızı geliştirin. Sosyal hayatı olabildiğince devam ettirmek önemli.

Kıza tipik bir yabancı ismi Lisa diyelim. Kendisi aslında 6/10 max 6,5/10 değerinde bir kız, ama o sıralar yalnızlık ve seçenek yoksunluğu beni bu kızda karar kıldırmıştı.

Ben de burada sık sık duyduğum bu büyüklenmeye bayılıyorum (!). Herkes en az 7/10 adamı Maşallah. Aşağısına bakmıyorlar. Buralara biz ölümlülerin arasına neden düştüyseniz artık 😀 6-6.5/10 gayet güzel bir seçenektir.

Kendisini beğenip hemen yürümeye başlamıştım. O da benimle flörtleşiyor, ama asla ilişkiye yanaşmıyordu ve ilk 3 ay boyunca bu mevzu böyle devam etti.

İlişkiye yanaşmıyordu dediğin 3 ay yörüngesinde döndün yani.

Adeta ilişkinin kadını ben olmuş, isim koyması için aramızdaki mevzuya direniyordum. Bu sırada Lisa’nın verdiği red flaglerin haddi hesabı yoktu. Benden başka erkeklerle konuşuyor,

Seninle bir şey olmadığından o kadar anormal değil ama tabii birçok erkeğe mavi boncuk atıyor anlamında alarm tabii ki.

“benim çocukluk arkadaşım” dediği erkek kankalarıyla sabahlıyor ve hatta ara sıra eski erkek arkadaşıyla da buluşuyordu.

Ve sen bu kızla ilişki istiyordun 🙁

Bana ise her defasında ona güvenmem gerektiğini, toksikleşmemem gerektiğini söylüyordu bu konular açılınca.

Ne dediğine değil ne yaptığına bakacaksın. O zaman bilmediğini biliyorum ama biz yine de eğitim açısından söyleyelim.

Hatta bu kankalarından biriyle zamanında yattığını bile söylemişti ama aralarında bir şey olamazdı artık ona güvenmeliydim.

Sure.

Ben de öyle yaptım.

WTF?

Şimdi bütün bunları düşününce tabi her şey saçma sapan geliyor.

Neyse lockdownun etkisiyle biz Lisa ile 3 ay boyunca konuştuk, görüştük ve buluştuk en son Lisa haziran gibi ilişkiye girmeyi kabul etti benimle.

Lütfetmiş prenses.

Artık ciddi bir ilişkimiz vardı ve dünyalar benim olmuştu! Büyük bir ödül kazanmış gibi hissediyordum.

😀

Ailesi pek normal karşıladığı için onun evinde kalıyor, sevişiyor takılıyorduk.

Başımıza taş yağacak taş.

Beraber 1 hafta tatile bile gittik. Kız ne yaparsa sevişince ben unutuyordum.

Simp kelimesinin Türkçe karşılığının amsalak olduğunu biliyor muydunuz?

Ama tabi işte kader olayı orada bitirmedi.

Kader bitirmez, sen bitirirsin.

Kız 2021 senesinin eylül ayında erasmusa gitti.

Kız zaten kronik olarak erasmusta 😀

Buradan sonra olacakları tahmin ediyorsunuzdur. Mesajlarıma bazen bütün gece cevap vermiyor, sabah şarjım bitti uyuya kaldım vb. bahaneler uyduruyordu. Kendisini ziyaret etme isteğimi de “ben kendimi yeniden keşfediyorum” gibi bahanelerle durduruyordu.

Bir kadının ağzından çıkan “ben kendimi keşfediyorum”, hemen her zaman kucaktan kucağa atlıyorum demek.

Ama ben kızın illüzyonuna o kadar kapılmıştım ki tam bir simp gibi sabah akşam ona ulaşmaya çalışıyor bütün gece uyumuyordum tam bir takıntıydı.

Sonrasında kız aralıkta noeli ailesiyle kutlamak için döndü. O sıra sekse de yanaşmıyor bazı geceler beni adeta yalvartıyordu seks için.

Yuh.

Bunun dışında gittiğimiz bir partide benden önce flörtleştiği bir çocukla aşırı ilgilenip beni yalnız bırakmıştı. Çocuğun sözde yardıma ihtiyacı vardı. Neyse bu meseleleri bile görmezden geldim nedensizce.

Nedensizce değil. Nedeni simp olman. Türkçesi, amsalak. Sana neden bu kadar yükleniyorum sonunda anlatacağım.

Kafamda dönünce her şeyin düzeleceğini düşünüyordum.

Bozuk üzümden iyi şarap yapamazsınız.

Kız şubat ortası gibi Erasmustan döndü ama aşırı bir şekilde toksik, eskisi kadar benimle sevişmek istemeyen, gittiğimiz yerlerde ben hariç herkesle ilgilenen biri olmuştu.

Seni bırakmış ama sen daha farkına varmamışsın.

Kendi kendime galiba mesafe girdi ondan tekrar alışması gerek diye düşünüyordum. Kıza hediyeler alıyordum ve yine beraber tatile bile gittik yaz aylarında. Bu süreç devam etti ve asla düzelmedi. Kızın erasmus macerasından tam bir sene sonra bana bir mesaj geldi.

Sen muhtemelen kızın düzenli tabaklarından birisin. Ya da serseri erkeklerin dışarda hovardalık yaparken evde gaslighting ile tuttuğu hanımı gibi bir şeysin.

Bana erasmustayken arkadaşım diye tanıttığı lavuk benimle konuşmak istiyordu. Kız o zamana kadar şöyle iyi dostum böyle iyi kankam dediği çocuğu birden sapık, tacizci ilan etmiş ona iftira atmak için benimle konuşacağını iddia ediyordu. Orada bile kızı dinleyip elemana cevap vermedim aylarca. Ama sonrasında yine bir partide bu defa karşıma çıkınca dinlemeye karar verdim.

Kız erasmusta tanıştığı bu çocukla beni aynı anda idare etmişti. Hatta lavuğun hayatını ayrı sikip yaşadığımız ülkeye beraber yaşarız vaadiyle getirtmiş sonra arayıp sormamış. Eleman bütün detaylarıyla gösterdi aralarındaki ilişkiyi. Benden de haberi yokmuş çünkü kıza beni arkadaşı olarak tanıtmış (kız instagrama fotoğraf atmıyordu ikimizin olduğu sebep sorduğumda “bu ilişki ikimizin dünyanın haberinin olmasına gerek yok” bahanesi uyduruyordu). Delikanlı adammış dedi işte birader senden haberim olsaydı en başından girişmezdim ama mevzu böyle böyle. Sonrasında neler neler anlattığı meğerse o kanka grubuyla seks partileri, exiyle düzenli sevişme, erasmusta zencilerle gangbang falan filan sınırı yok.

Başımıza taş yağacak taş.

Bütün zaman bunca şey dibimde gözümün önünde gerçekleşmiş ama ben görmek istememiştim.

Muhtemelen görüyordun ama bırakacak gücün yoktu. Bu kızı bırakamamak, öyle normal simplikten öte bir simplik gerektirir.

İlişkiye ve kıza çok güvendiğim için.

Bu kıza güvendin?

Sonuç olarak bunları duyunca tabi kafayı yedim.

Bunların şaşırtıcı gelmesi, şok etmesi bile problem. Kızın ne olduğu başından belli. Uyanmak için tokat yeterli olmalıydı, sana tır çarpması gerekmiş.

Ama içimden yıllar önce okuduğum bu forum geldi, buradaki uyarılar vs. hepsi tek tek çıkmıştı. Dedim artık belki de dinleme zamanıdır.

Sen yetkili bir abiye benziyon anı 🙂

Kıza olayları sordum son defa yüzüme yalan söyledi ben de gülüp arabamdan inmesini söyledim. Bir daha da arayıp sormadım orada bitirdim. Sadece sonrasında annesine çiçek alıp her şey için teşekkür ettim ve olayları anlatmadım. Sonuçta ailesi bana oğulları gibi davranmış 1,5 senelik ilişki boyunca orada kalmama vs. izin vermişti. Benim ise en büyük avantajım bu ilişkide kendi ailemi katmamam oldu. Allahtan annemlere hayırlı gelin diye böyle birini tanıtmadım. Ve burada bitti.

Peki ya benim için olaylar nasıl devam etti? Kızdan sonra sikerler moduna girip 1 ay partiledim ve hemen hemen her partiden bir kız düşürdüm. Çoğu 1,5 senedir seviştiğim kadından güzeldi. Hatta şöyle diyeyim ben sevişmiyormuşum aq. Bir kaç akdeniz ülkesinde tatile gittim ve hayatın güzelliklerini yaşadım. Şu anda kendimi eğitime verdim, oyun için vaktim yok ama şerefimle otuzbirimi çekiyorum. Tatillerde oyuna ve partilemeye devam. Kolay kolay bir kadına değer verebileceğimi düşünmüyorum.

Sen hikayeni uyanış hikayem başlığı ile göndermişsin ama ben başlıkta uyanış kelimesini çift tırnak içine aldım. Senin henüz bir gerçeğe uyandığın yok maalesef. Hala bir kadına değer verdiğin için bunlar başına geldi havasındasın. Aşırı travma yaşayana kadar dünyanın en embesil simpleri kategorisinde yaşadıktan sonra çözümün bir kadına kolay kolay değer vermemek mi? Kerhaneden karı alıp evlilik boka sarınca bir daha kolay kolay evlenmem demek gibi bir şey.

En azından şöyle bir 5 sene falan ilişki yapmam sanırım.

Yaptığın aptallığı sindirip, kabul edip, o aptallığı bir daha yapmayacak şekilde güçlenmek uzun iş. Bir daha böyle hergün ben yürüyen Çin Halk Cumhuriyeti Kuruluş Gösterileri Stadyumuyum diye bağıran kızlardan uzak duracağım demek ve bu kızların eline düşmene neden olan zayıflığını gidererek normal bir kızla ilişki yaşamak güç iş. 2 sene simp, 2 sene standart korkak kaçıngan bağlanan birine dönmek kolay iş.

Bu bu arada kesinlikle bir MGTOW tavsiyesi falan değil yanlış anlaşılmasın. Ben 1,5 sene boyunca aynı kadınla tıkılı kaldım ama en azından kendime bakmayı bırakmadım. Yatağa atabileceğim kadın övünmek için değil ama cidden yeterince var.

Sorun şu ki sen bir aşırı uçtan (simp), diğer aşırı uca (Pook‘un efsane tabiri ile dildo vatandaş) savruldun. Özdeğerini bir kadının kendisini erkek arkadaş yapmasından almaya çalışan simp ile skordan almaya çalışan dildo vatandaş arasındaki ortak nokta, kadın onayı muhtaçlığının aynı seviyede olmasıdır. Senin gibi kendi hatasını kabul edip, dersini alıp bir daha böyle bir şey olmayacağını kendine anlatmaktan aciz kalan biri, aşırı uçlarda savrulur. Sen 5 sene dildo vatandaş olursun sonra yahu ilişki zamanı dedin mi, ne olduğunu anlamadan yine simp ucuna savrulursun. Aşırı bir uca savrulan sarkacın yüklendiği enerji, onu eninde sonunda diğer aşırı uca savurur.

Herkesin seviyesine göre birileri var. Ben eğitim ve kariyeri iyice arşa çıkarmak için çalışacağım. İlişki mevzusu 28-29 yaşlarına kadar bana gereksiz geliyor an itibariyle.

5 sene boyunca “ben gözümün önünde sallanan bayrakları görmeyen bir simpten dildo vatandaşa döneceğim” diyorsun. İlişki mevzusu sana gereksiz gelmiyor, için için iyi ilişki materyali bir kız çekemeyeceğini ve kendini değiştiremeyeceğine inandığın için bir daha aynı boktan ilişkiye düşeceğini bildiğin için ilişki mevzusundan ödün kopuyor.

Belki tavsiye verecek konumda değilim

Aynen tavsiye verecek durumda değilsin.

ama şunu söyleyeyim: en ufak şüphede en ufak kıllanmanızda bir kadına gerektiği gibi davranın.

Çoğu erkek bunun dengesini bulabiliyor. Senin de gözünün önünde grup yapsa kızcağızın eğlencesi bitsin geri gelir diye bekleyen adam ile gözünün üstündeki kaşı hafif kaldırdı diye zittir etmek için bekleyen adam uçlarından kurtulman dileği ile. Zira eninde sonunda (28-29 yaşında belki), ilişki istediğinde, sıfır ilişki tecrübesi ve güçlenme ile, muhtemelen aynı boktan ilişkiye düşeceksin.

O şüphe girdiği an ilişki materyali değildir.

Bunu senin yazman ne kadar komik hiç düşünmedin mi 😀 Senden ibret olur, şu halinle tavsiye alınmaz.

Şüphelere alışmak sizi rezil kepaze eder. Bunun dışında kendinize bakın arkadaşlar. Ve yatırımı kendinize yapın. Kadın mevzusu hallolur, en yalnız olduğunuz anlar bile vaktinizi bir kevaşeye vermekten daha iyidir.

Kadın mevzusu normal biri için hallolur. Senin gibi dipte iyi çocuk, çakma kötü çocuk uçlarında savrulan için olmaz. Ha, skor yaparsın belki. Çoğu kendin gibi sağlıksız bağlanan kızlarla olur ama yaparsın.

Saygılarımla.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Kız arkadaşım bir erkek iş arkadaşından çok bahsediyor – Vaka çalışması

Abi sizi bir senedir takip ediyorum. Daha önce 1.5 yıllık bir ilişkim vardı ve beni aldatması üzerine ilişkiye son verdim. Sayenizde atlatmam o kadar da zor olmadı, zaten bitişe doğru o kadar soğuk davranmaya başlamıştı ki, son 4-5 ayında ben de pek bir şey hissetmediğimi fark edip, neden böyle oldu diye sormaktan çok neden bu kadar uzadı diye sormuştum. Bir de nerelerde hata yaptığımı anladım ama en önemli hatam, yanlış kız seçimi yapmamdı.

Eski sevgilimden ayrıldıktan 2 ay sonra yeni bir kız arkadaşım oldu. Bu kızla 4 aydır beraberim. Her şey çok güzel gidiyor.

Her şey çok güzel gitse bana yazmazdın.

Beraber çok iyi vakit geçiriyoruz ve birkaç kere bana çok aşık olduğunu, benimle bir gelecek düşündüğünü söyledi.

Çok erken. Bu tür çıra alevi gibi parlayan kızın alevi ile erimek yerine temkinli olmalısınız. Zira bu tür kızlar çıra alevi gibi hızla parlarlar ve aynı hızla sönebilirler.

Ama kız arkadaşım, erkek bir çalışma arkadaşından çok bahsediyor. Yani başka iş arkadaşlarından da bahsediyor ama diğerlerinden toplam 1 bahsediyorsa, sadece bu çocuktan 3 bahsediyor. Sorun sadece çok bahsetmesi değil. Bugüne kadar bu çocuktan sadece iş bağlamında bahsetse de, bahsederken belli belirsiz bir hayranlık hissediyorum. 

Hiç de iyi bir davranış değil. Sadakati ve sadık bir kadın olmayı değer olarak gören bir kadın davranışı hiç değil. Bu tür kadınlar bir de sorgulasan “olur mu canım sadece arkadaşız” derler. Doğru da söylüyorlar. Birgün tüh ya nasıl olduysa adamın penisi içine kaçıverene kadar sadece arkadaştırlar.

İyi bir ilişki malzemesi olan bir kadın için, başka bir erkekten sık ve hayranlıkla bahsetmek sadakatsız bir davranıştır. Tersini de düşünsene. Sen eğer şirketteki bir iş arkadaşın kadından bahsedip dursan ve bu bahsediş hayranlık dolu olsa, karşındaki ne hissedecekti? Ya da sen bunu rahat rahat yapabilir miydin?

Bu arada kız adamdan haz almıyor şekilde bahsetse de rahatsız edici. Yani sık bahsetmesi sorun, nasıl bahsettiği ikinci planda.

Kendini tutamayıp sana bundan bahsediyor olması iyi bir şey ama bu tür kadınlar bunu dürüstlüklerinden yapmazlar. Seni üstü kapalı olarak başkası ile tehdit etmek için ya da vicdanlarını rahatlatmak için yaparlar. 

Tehdit “bak eğer bana istediğim gibi davranmazsan yedeklerin hazır” şeklinde. Vicdan rahatlatma da “hey, ama ben sana demiştim! Arkadaşız demiştim ama demiştim. Ben nereden bileyim adamın penisinin içime kaçacağını? Sen de görüşüyorduk bir şey yapmıyordun. Senin de suçun! Hatta senin suçun!”

Kötüsü, bu adamla öğle yemeğine çıkıyor. Bir kere alışverişe de gitti. Bunu bana sorarak yapıyor. Ben bundan rahatsız olduğumu söyledim ama sürekli beraber çalıştığı iş arkadaşı ile öğle yemeği yemeği yemeyi ya da bir alışverişe yardıma gitmeyi reddederse bunun saygısızca olacağını söyledi.

Hayır, saygısızca değil, tam tersi saygılı bir hareket. Hepimiz kız arkadaşının bu çok bahsedilen iş arkadaşı malın derdinin ne olduğunu biliyoruz. Erkek arkadaşı olan bir kızın iş arkadaşıyım ayağına yörüngesinde dolanıp, roketi merkeze ateşleyeceği fırsatı bekleyen bir leş kargası. Böyleleri genellikle avlanma yeteneği olmadığı için can çekişen ilişki bekleyen ve bir iki kızın yörüngesinde bu amaçla dönen leş kargasıdır. Az bir kısmı da aşağılık kompleksini başkalarının sevgililerine ya da karılarına kaymaya çalışarak gidermeye çalışan adamlardır.

Sence ne yapmalıyım? Ona bunun uygunsuz olduğunu nasıl anlatabilirim?

Birader, bir önceki ilişkinde aldatıldın. Şimdi yine başka erkekle ne yaptığı belli olmayan bir kızla çıkıyorsun. Ve hala kıza nasıl anlatırım derdindesin? Görünen o ki, aldatma riski yüksek ya da en azından ilişkiye saygıyı ve sadakati değer olarak edinememiş kadınlara aşırı toleranslısın. Pardon, çok kibar söyledim. Böyle kadınlarla çıktın mı ve bu davranışlar ortaya çıktı mı, kızı bırakamayacak kadar yapışkansın.

Senin ilişkilerde görevin, saygı ve sadakati değer olarak edinmemiş bir kızı bulup onu saygı ve sadakati değer olarak edinmeye ikna etmeye çalışmak değil! Senin ilişkilerde kendine karşı ödevin, saygı ve sadakati değer olarak edinmiş kız bulmak. Tabii ki bunu başından anlayamayabilirsin ama en azından saygı ve sadakati değer olarak edinemediğini gösteren işareti gördün mü, ilişkinin mümkün olan en erken aşamasında kızı bırakmak.

Önceki hikayeni bilmiyorum ama bu kızla “ona bunun uygunsuz olduğunu nasıl anlatabilirim” sorusu soruyorsun ve bu klasik, “onu düzeltebilirim” (I can fix her) mantığıdır. Muhtemelen öncekiyle de bu kafadaydın. Muhtemelen bu kadınları sadece tolere etmiyorsun, onları kendine de çekiyorsun.

Bir kadının senin ona söylemene gerek kalmadan, başka bir erkekten hayranlık, vs. yüklü bir şekilde ve sıklıkla bahsetmemesi gerektiğini, onunla birebir görüşmemesi gerektiğini bilmesi lazım. Böyle kadın bulacaksın, olmayanı eleyeceksin. Yapman gereken bu. Kendine bozuk kadın bulup onu düzeltmeye çalışmayacaksın.

Tabii ki kimse mükemmel değil. Mükemmel ya da sıfır hatalı bir kadın bulacaksın yoksa terk et demiyorum. Öyle de gözünün üstünde kaş var diye terk etmeye başlarsın. Ama böyle temel saygı, sadakat, dışarıya cinsel sinyal konularında hazırda iyi olmayan kızlardan uzak dur.

Önce pek umursamıyordum ama bu adamdan zaman içinde artan oranda bahsetmeye başladı.

Zaman içinde artan ilgisine işaret. Belki de ilgisi yok ama seni kıskandırmaya çalışıyor. Belki de seni manipüle etmek için yapıyor. Hemen heveslenme, bu da berbat bir kadın karakterine işaret, için için de olsa gerçekten ilgi duyması kadar kötü. 

Aldatmaya ve yalana meyilli partnerler narsist ve kendilerine güvenleri düşük insanlardır. Böyle bir kadın her zaman hazırda bir plan B ister zira senden ayrılırsa çok fazla yalnız kalmak istemez. Yalnız kalma korkusu yüksektir.

Beni çok sevdiğini söyleyip duruyor.

Bu, erkeğini çok seven bir kadın davranışı değil. Söze değil davranışa bak. Ayrıca sadece 4 aylık ilişkide bu sözleri çok duymak sende hiç manipülasyon alarmı tetiklemiyor mu? Gerçekten çok seven kadının özellikle ilk 6-8 ayda gözü senden başka birini görmez.

Ama en son dediğim gibi adam alışverişte yardım istemiş ve kız arkadaşım yardıma gitti. Bütün günü beraber geçirdiler. Başta bana söyledi, bunun uygunsuz olduğunu ve bundan rahatsız olduğumu söyledim. Sadece iş arkadaşı olduğunu, başka bir şey olsa böyle rahat rahat bana haber veremeyeceğini vs. söyledi.

 Kadınlar bunu bir güvence gibi söylüyorlar ama ben 6 senede yeteri kadar “sadece arkadaşız, endişelenmeyi bırak” elemanının kızın içine kaçtığı çok senaryo gördüm. Mantıken kadının özellikle bahsetmemesini beklersin ki bunu yapan da var. Ama bahsetmesi iyi niyetli olmayan çok fazla kadın da var.

Onu kontrol edemeyeceğimi ama bazı sınırları aştığını söyledim. Bunu anladı ve daha dikkatli olacağını söyledi.

Senin demenle. Hareketleri nasıl olacak acaba?

Ara ara o adamla mesajlaştığını görüyorum. Telefonunu saklamıyor. Sence ben mi abartıyorum yoksa burada bir problem mi var?

Burada bir problem var ve sen abartmayı bırak yapman gerekeni yapmıyorsun.

Bir kızın bir erkek iş arkadaşı ile mesajlaşması anormal bir şey mi?

Bir erkek öne çıkmıyorsa ya da erkeklerle daha çok mesajlaşmıyorsa, ara ara mesajlaşması anormal değil. Günümüzde iş maalesef mesai saatleri dışına çıkıyor ve hafta sonuna bile kayıyor. Bu bağlamda kız arkadaşının iş arkadaşları ile mesajlaşmasını engelleyemezsin. Arada bir iki ufak muhabbet de sorun değil. Ama senin durumunda bir erkek öne çıkıyor.  Diğer anormal durum da erkeklerle daha çok mesajlaşması olurdu (iş arkadaş grubu çoğunlukla erkek değilse).

Ama böyle birebir bütün gün alışveriş de olmaz. Onu görmezden gelme.

Ne yapmalıyım?

Daha önce ilişkiye saygı ve sadakati değer edinememiş bir kızla oldun ve sonucunda aldatıldın. Şimdi kız arkadaşın da ilişkiye saygıyı ve sadakati değer edinememiş bir kıza benziyor. Bu riski bir daha alma. Henüz yol yakınken ayrıl. 4 ay değil 1.5 sene sonra çok daha fazla yatırım ile çok daha fazlasına bile tolerans göstermek zorunda hissedebilirsin.

Bazen bazı kadınlar bir şey olmamasına rağmen bir erkekten iki üç kere bahsedebiliyorlar. Orada uyarını yapıp, sınırı çizip kızın davranışlarını gözlemleyebilirsin. Ama senin kız bu gri alanı çoktan geçmiş.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da kaynak kitaplarımıza ve kitap setlerimize bakabilirsiniz.

Cinsel Sadakatsızlık: Çeşitlilik Arama, Mutsuzluk ve Eş Değiştirme

Nöroplastisite 301 kitabının “David Buss: İnsanlar Romantik Partnerlerini Nasıl Seçerler ve Kısa ya da Uzun Süreli Olarak Ellerinde Tutarlar?” bölümünden alıntıdır.

Şimdi biraz sadakat sözü verilmiş ilişkilerde ihanete bakalım. Uzun süreli ilişkilerde erkeklerin ve kadınların aldatma sebepleri ve aldatmanın sonuçları konusunda istikrarlı bulgular neler? Aldatma ne sıklıkta oluyor?

Aldatmanın ne sıklıkta olduğunu bulmak güç zira aldatma, insanların sır olarak tutmak için büyük çaba harcadığı şeylerden birisi. 70 yıl önce yapılan klasik Kinsey araştırmalarına bakarsanız, ihanet ile ilgili soruların, insanların cevaplamaktan en çok kaçındıkları sorular olduğunu görürsünüz. Bu soru sorulduğunda daha fazla insan çalışmalara katılmayı bırakıyordu. Bu tabii insanlar neleri saklıyorlar sorusunu gündeme getiriyor. İhanet, ensest ve cinayet gibi insanların evrensel olarak büyük bir çabayla saklamaya çalıştıkları küçük bir davranış kümesi var.

Kinsey, 70 yıl önce, evli kadınların %26’sının, evli erkeklerin %50’sinin, evliliklerinin bir noktasında ihanet ettiğini tahmin etmişti. Başka çalışmalar ise genellikle daha düşük rakamlar verdiler. Yani rakamlar anketi yapanın gizlilik sözüne, bunun inandırıcılığına, vs. göre değişiyor.

Burada “duygusal ihanetten” bahsetmiyoruz bu arada. Evli partner dışında biriyle, partnerin bilgisi dışında seks yapmaktan bahsediyoruz. Başka ihanet şekilleri de var tabii. Duygusal ihanet ya da finansal ihanet gibi. Ama burada cinsel ihaneti konuşuyoruz.

Cinsel ihanette ilginç olan şey ise, ihanet motivasyonu açısından cinsiyetler arasında büyük fark olması. Burada ortalama cinsiyet farklarından konuşacağız yoksa erkekler için bahsettiğim şeyler bazı kadınlar için, kadınlar için bahsettiğim şeyler bazı erkekler için geçerli olabilir.

Erkekler için temel motivasyon, cinsel çeşitlilik. İhanet eden erkeklerin %70’i için eğer şartlar uygun olursa (iş gezisindeydim ve karşıma şu fırsat çıktı), düşük risk ve maliyet varsa, cinsel çeşitlilik ve yenilik temel motivasyon. Sanırım Chris Rock bir keresinde “erkekler sadece fırsatları kadar sadıklardır” demişti. Ya da telefon şifrelerinin partnerlerine olan açıklığı kadar diyelim.

Kadınlar için ise bu çeşitlilik ve yenilik çok daha önemsiz bir motivasyon. Aldatan kadınlar sebep olarak uzun süreli ilişkilerinde duygusal veya cinsel olarak mutsuz olduklarını (tipik olarak bu ikisi birden oluyor) söylüyorlar.

Bir insanın uzun süreli ilişkisinde mutsuz olması durumunda ihanete yatkın olacağını düşünmek çok mantıklı gelebilir. Ama erkekler için durum bu değil. Evliliklerinde mutlu erkeklerle evliliklerinde mutsuz erkekleri karşılaştırdığımızda, aldatma oranlarında bir fark görülmüyor. Bence bu, çeşitlilik arama motivasyonuna gidiyor.

Peki kadınlar neden aldatıyorlar? Bu kadınlar için oldukça riskli. Uzun süreli ilişkilerini kaybetme riski yüksek. İtibarlarının zedelenme riski yüksek ki bu iki cinsiyet için de geçerli.

Kadınların neden aldattığı konusunda iki rakip hipotez var, en azından iki tane diyelim. Evrimsel psikoloji literatüründe iki ana hipotez var.

Birincisinde, kadın bir partnerden kaynak ve yatırım alırken diğer partnerden iyi genler alıyor hipotezi. Prensipte bu çalışır bir yöntem. Bu hipotez benim değil, Bu hipotez, ikili çiftleşme hipotezi (dual mating hypothesis), Steve Gangestad, Randy Thornhill ve benim eski bir öğrencim olan Marty Hazelton tarafından ortaya atıldı.

Başlangıçta bu hipotezi ben de savunuyordum zira veriler hipotezi destekliyor gibi görünüyordu. Ama zaman geçtikçe bu hipotez ile ilgili kuşkularım artmaya başladı ve bu konudaki ana hipotezlerden ikincisi olan Eş Değiştirme Hipotezini (Mate Switching Hypothesis) desteklemeye başladım.

Kadınların neden aldattığı ile ilgili tüm verilere bakarsanız, bunların İkili Çiftleşme Hipotezi ile uyumlu olmadığını görürsünüz. Veriler diğer hipotez ile uyumlular. Yani veriler kadınların kendilerini eldeki ilişkiden çıkarma, kendileri ile daha uyumlu ya da eldekinden iyi bir partner bulma ya da en azından yeterince arzu edilip edilmediklerini  görme gibi motivasyonlarla aldatıyorlar. Yani eşleşme havuzuna ısınmak için ya da benim eş sigortası dediğim potansiyel bir yedek eş bulmak için aldatıyorlar.

Peki bu konudaki kanıtlar neler? Öncelikle aldatan kadınların %70’i, yasak aşklarına aşık oluyorlar. Ona karşı derin duygular besliyorlar. Bana göre bir erkekten iyi genler almak istiyorsanız, kesinlikle yapmamanız gereken bir şey bu. Ama eğer eş değiştirme hipotezine göre bunu yapmaları oldukça anlaşılır. Bu, kadınların aldatmasında, eş değiştirme hipotezinin motivasyon olduğunu gösteren bir veri.

Genetik Boynuzlanma ve Yumurtlamanın Çiftleşme Tercihlerine Etkisi

Şimdi bu iki hipotez birbirlerine tamamen zıt hipotezler değiller. Mesela bir kadın gerçekten de ikili çiftleşme stratejisi ile aldatıyor olabilir ama genetik boynuzlanmanın oranı ne? En azından modern ortamda oranı görece düşük. Yaklaşık olarak %2-3. Genetik boynuzlanma dediğim şey, bir erkeğin kendisinin olduğuna inandığı ama aslında kendisinin olmayan bir çocuğa babalık yapması. 

İkili Çiftleşme Stratejisi hipotezini destekler gibi görünen veriler, yumurtlama devrelerinden geliyor. Eski çalışmalara göre doğum kontrol hapı almayan kadınlar yumurtlama döneminde daha maskülen ve simetrik erkekleri çekici bulmaya başlıyorlar ki bunların iyi genlerin işaretleri olduğu hipotezi var. Ama sonradan görüldü ki, kadınların yumurtlama dönemindeki eş tercihlerindeki değişimin, ilk çalışmalarda gösterilenden çok daha zayıf olduğu görüldü ve bazı geniş kapsamlı çalışmalarda bu bulgular yenilenemedi. İkili Çiftleşme Stratejisi Hipotezini destekleyen en anahtar verilerden bahsediyoruz.

Yumurtlama dönemi değişiminde, kadınların genlerin peşinde gittiği zira sadece yumurtlarken başka bir erkekle seks yaparsa hamile kalabileceği fikrini destekleyen, kadınların aldatma zamanlamasını yumurtlama zamanlamasına göre ayarladıklarını gösteren kanıtlar vardı. Ama sonradan yapılan çalışmalar, bu sonuçları yineleyemedi ya da doğrulayamadı. Böylece de İkili Çiftleşme Stratejisi konusundaki fikirlerim değişti.

Ben artık Eş Değiştirme Stratejisi Hipotezini, kadınların aldatma motivasyonu konusundaki en olası açıklama olarak destekliyorum.

Dr. David Buss. Teksas Üniversitesi’nde Psikoloji profesörü ve aynı zamanda evrimsel psikolojisi alanının kurucularından birisi. Dr. Buss ve laboratuvarı, insanların eş seçme ve kısa/uzun vadede ellerinde tutma stratejileri ile ilgili bilgilere kaynaklık ediyor.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Aldatma ve Boşanma Hukukunun Tarihçesi

Bu yazıyı ne zamandır yazmak istiyordum ama erteliyordum. Mahmut Abi’nin Karımı aldattım, hani affederdi? yazısından sonra en sonunda yazıyorum. Ben SBF mezunu olduğumdan hukuki konulara bir aşinalığım vardır ama tabi bir hukukçu kadar olamam. Bu yazının daha detaylı ve yetkin makaleler için bir öncül olmasını dilerim.

Ama öncelikle Mahmut Abi sana teşekkür ederim, gerek bu yazınla, gerekse “Fresh & Fit ve Tomassi’nin Silikondan Kanunları” yazınla benim kendi düşünce yapımda oluşmaya başlayan sağlıksız durumu bir hayli iyileştirdin. Bu tarzda yazılarının devam etmesini isterim.

Şimdi bu yazı aldatmanın yani zinanın hukuki gelişimiyle alakalı. Burada odaklanacağım konu 1996’ya kadar kadın ve erkeğin aldatmasının tanımının farklı olması. Bu konunun Mahmut Abi’nin bahsettiği “erkeğin aldatması elinin kiri” düşünce yapısını anlamada yardımcı olacağını düşünüyorum.

Şimdi öncelikle Hamurabi kanunlarından (MÖ 1760) beri aldatma yani zina bir suç. Aslında muhtemelen daha önceden de suçtur ama ilk yazılı kanun o olduğu için kesin olarak onu bilebiliyoruz. Ayrıca dinlerde ve bu dinlerin hukuk düzenine hakim olduğu toplumlarda da zina suç ve çoğu zaman cezası ölüm. Örneğin İslam hukukunda bu ceza evli olanlar için ölüm, bekar olanlar için ise dayak ve/veya sürgün.

Osmanlı’da batılı anlamdaki ceza kanunları 19. yy’da yazılmaya başlanıyor ve zinanın cezası Fransa’dan alınmış olan 1858 tarihli kanuna 1860’ta giriyor. Ne yazık ki bu kanuna ulaşmak için imkanım (ve zamanım) olmadığı için analizini yapamıyorum.

Cumhuriyetin kuruluşundan sonra 1926’da ceza kanunu yenileniyor. Bu kanun 1889 tarihli İtalyan Ceza Kanunun çevirisi. Bu kanunun 440 ve 441. maddelerinde zinaya ilişkin suçlar ve bunların cezaları yer alıyor. Bu maddeler şöyle:

“Madde 440: Zina eden zevce hakkında üç aydan otuz aya kadar hapis cezası tertip olunur. Zevcenin bu fiiline şerik olan kimse hakkında dahi aynı ceza hüküm edilir.”

“Madde 441: Karısiyle birlikte ikamet etmekte olduğu hanede yahut herkesçe bilinecek surette başka yerde karı koca gibi geçinmek için nikahsız kadın tutmakta olan koca hakkında üç aydan otuz aya kadar hapis cezası hüküm olunur.”

Burada gördüğümüz gibi zina konusunda kadın ile erkeğe farklı hükümler uygulanıyor. Yani evli bir kadın bir kerelik başka bir erkekle zina yaparsa cezalandırılırken, evli bir erkeğin başka bir kadınla cinsel ilişkisinin cezalandırılması için bu kadınla karı koca gibi yaşaması gerektiği hüküm altına alınmış.

1943 yılında yazılan bir makaleye göre (Naci Şensoy) kadın ve erkeğin zinaları arasındaki farklılık/eşitsizlik (“müsavatsızlık”) “yeni İsviçre Ceza Kanunu” hariç tüm batı ceza kanunlarında var. Yine bu makale ye göre Batı hukuk düzenlerinde daha önceleri sadece kadının zinasına ceza veriliyordu, ve bu büyük bir eşitsizlik yaratıyordu. Erkeğin zinasına da ceza verilmesi bu eşitsizliği azalttı. Yazara göre eşitsizliğin temel nedeni kadının zinasının toplumun gözünde kocasını gülünç ve şerefsiz hale sokmasıdır. Ayrıca kadının zinasının aileye, babanın soyundan olmayan bir çocuğun (babanın rızası olmadan) sokması olasılığı da bu eşitsizliği mazur göstereceği belirtilmiştir. Ayrıca başka bir argüman da erkeğin zinadan sonra karısına duyduğu şefkat ve muhabbeti sürdürebileceği ancak kadın için bunun mümkün olmadığıdır.

1960’lardaki feminizm dalgasıyla beraber kadının toplumdaki konumunda değişimler oluyordu. Bu değişimler Türkiye’de de etkisini göstermiş olacak ki, 1967 ve 1968 yıllarında Anayasa Mahkemesine zina ile ilgili maddelerin anayasanın eşitlik maddesine aykırı olduğu itirazı yapıldı. Yerel mahkemeler tarafından yapılan bu itirazlar Anayasa Mahkemesinin 02.03.67 tarihli (E:1967/30-K: 1967/9) ve 28.11.68 tarihli (E:1968/13-K:1968/56) kararları ile reddedildi. Anayasa Mahkemesinin bu itirazları reddetmesinin sebebi md. 440 (kadının zinası) ile md. 441’in (evli bir erkeğin evli olmadığı kadınla karı-koca gibi yaşaması) nitelikleri farklı iki ayrı suç olduğu kanısında olmasıydı.

Ayrıca mecliste siyasi partilerin yaptığı kanun değişikliği önerilerini daha önceden görmüştüm, ama şimdi bulamadım. Bunlar da siyasi olarak bir sonuç alınmadığını biliyoruz, ama gerek kanun tekliflerini gerekse meclis tutanaklarını bulamadığım (zaman-imkan) için analizini yapamıyoruz:)

1996 yılında ise yine bir mahkemenin aynı maddelerin anayasanın eşitlik maddesine aykırı olduğu hususunda Anayasa Mahkemesine itirazda bulunduğunu görüyoruz. 23.09.1996 (E:1996/15, K: 1996/34) tarihli kararda Yekta Güngör ÖZDEN başkanlığında toplanan -üyeleri arasında Ahmet Necdet SEZER’in de bulunduğu- mahkeme heyeti 441. (erkeğin zinası) maddeyi Anayasa’ya ve uluslararası anlaşmalara aykırı bularak iptal etmiştir.

Ardından da yasa koyucunun (meclis) zina ile ilgili yeni bir düzenleme yapmaması sonucu AYM’nin 23.06.1998 tarihli (E:1998/ 3, K:1998: 28) kararıyla 440. madde de iptal edilerek zina tümüyle suç olmaktan çıkmıştır.

Bu tarihi süreç hakkında kısa bir yorum yapmak gerekirse:

Şimdi öncelikle evlilik dediğimiz kurum, farklı zamanlarda ve farklı coğrafyalarda farklı şekillerde olabilir, olmuştur ve olacaktır! (seçim yaklaştı ya ondan:)). Ama temel olarak geçmişten beri evliliğin temel amacı doğacak çocukların bakımıdır. Bildiğimiz gibi çoğu hayvanda ve insanlarda kadın ve çocuk doğumdan sonra bir süre bakıma ihtiyaç duyuyor. Bu bakımı sağlayan kişi ise erkek oluyor. İnsanlarda -diğer hayvanların aksine- üreme amacıyla olmayan ve her mevsim süren cinsel ilişkinin, söz konusu bakımın sağlanabilmesi için kadınların erkeği yamacında tutmak istemesi sayesinde olduğunu öne süren tezler var. Çünkü erkek sürekli bir seks arayışı içerisinde ve bunun için diyar diyar geziyor, dağları deliyor falan. Kolay seksi de bulunca karısının ve çocuğunun yanında kalıyor.

Dolayısıyla tarihsel süreçte bir evlilikte kadının erkekten beklediği “bakım- koruma”, erkeğin kadından beklediği ise “cinsel ilişki” ve “çocuk”. Yani kadınların tek gecelik aldatılmaya karşı daha toleranslı olabilmelerinin sebebi evrimsel olarak ilişkiden beklentilerinin farklı olması.

Ayrıca kadınların cinsellik sağlama kapasitelerinin ve isteklerinin ilerleyen yaşla ve çocuk sayısının artmasıyla beraber düşmesi de, kendisinin ve çocuklarının bakımını aksatmayan erkeğin kaçamaklarını görmezden gelmelerini sağlayabileceği de söylenebilir.

İşte kanunlar da toplumun durumunu dikkate aldığı için zina konusunda farklı hükümler getirebiliyorlar. (Ama dediğim gibi eski hukuki düzenlerde her iki cinsiyeti de aynı sertlikte cezalandıran hükümler de mevcut.) Bu biraz sosyo-ekonomik yapı, biraz da zamanın ruhu dedikleri Zeitgeist’e göre değişiyor. Dolayısıyla eski Ceza kanunundaki hüküm farklılıklarını “kahrolasıca ataerkil düzeninin kadınlara zulmü” olarak görmek yerine, çağın şartlarına göre erkeklerin fütursuzca çok eşlilik eğilimlerini kısıtlamayı amaçlayan bir düzenleme olarak görmek daha mantıklı. Aynı şekilde Kuran’da yer alan erkeklerin 4 kadınla evlenebilmelerini “erkeklere 4 kadın hakkı verildi” şeklinde değil, “erkeklerin sınırsız kadın istekleri 4 kadınla sınırlandı” olarak düşünmek daha doğru olur. Çünkü Ortaçağ ve öncesinde gerek Avrupa’da gerekse diğer coğrafyalarda güçlü olan erkekler 10-20 eş alabiliyordu ve kadınlar da bunu kabul ediyordu, etmek zorunda kalıyorlardı.

İçinde bulunduğumuz koşullarda kadınların bir erkeğin bakıma ihtiyaç duymadan çocuklarıyla beraber yaşamaları çok daha kolay olduğu için, her ne kadar içgüdüsel olarak aşırı tepki göstermeseler de, tek gecelik aldatmaları tolere etmeleri beklenmiyor. Zaten Mahmut Abi’nin dediği gibi etmiyorlar da.

Dolayısıyla durum buyken kadının affetmesini umarak aldatmak çok mantıklı değil. Zaten kadın affetse bile içinde hep bir şeyler kalıyor ve bu da hem ilişki kalitesini düşürüyor hem de intikam aldatması riskini arttırıyor.

Burada geniş bir etik tartışmasını da girmek isterdim ama kısaca söz etmek gerekirse; evlilik bir sözleşmedir ve bu sözleşmenin önemli unsurlarından birisi sadakat yükümlülüğüdür. Sadakat yükümlülüğü kanunlarda (medeni kanun) tek gecelik ilişkiyi de kapsadığı için, tek gecelik ilişkide bulunmak ahlaken sorunludur.

Burada topluma yön verebilme kabiliyetine sahip kişilerin daha sorumlu davranmaları önemli. Zaten Mahmut Abi en baştan beri bir sosyal sorumluluk projesi olan Erkek Adam sitesinde olabildiğince sorumlu davranıyor. Erkeklere yönelik yayın yapan ve Erkek Adam sitesinde sohbetlere katılmış diğerlerinin de sorumlu davrandığını ve buna gayret gösterdiklerini düşünüyorum.

Ama mesela bazılarını dinledikçe kadınlardan biraz soğuduğumu hissettim ve dolayısıyla onları dinlemeyi azalttım/bıraktım. Aslında Calvin Newport’a uyarak “Dijital Minimalizm”e başladım, çok yaradı, tavsiye ederim.

Son olarak Mahmut Abi siteyle ilgili şöyle bir önerim olacak. Şimdi siteye yapılan çevirilerden bazıları çok “sert”. Sen de bunu yayınlarda söyledin ve bu yazılardaki bazı şeylere katılmadığını belirttin. Ama saatlerce yayın var ve bunun içinde senin bunu söylemiş olduğunu herkes bilemez. Dolayısıyla katılmadığın yazıların altına (yorumlara değil de ek paragraf olarak yazının kendisine) kendi fikirlerini eklersen çok yararlı olur. Yani yazıda sıkıntılı gördüğün yerler nereler, sence onun yerine nasıl olmalı, hangi söz ilişki başlangıcı için geçerli, hangi söz Türkiye’ye uymaz, v.s…

Ayrıca Huberman’ın çevirileri için de çok teşekkür ediyorum, 1. kitap için 4-5 ay önce yazdığım ama atmayı unuttuğum “2. bölümün faziletleri” adlı yazıyı yorumlara attım.

Yazan : Mistik Bilge

Karımı aldattım, hani affederdi?

Son 2 senedir bizim Aldatan adam yazısı gibi yazıların altına, yeni tip bir sorun düşmeye başladı.

Abi karımı aldatıyordum ama kısa süreli, “dert olmayan” şeyler.

Benim aldattığımı öğrendi.

Şimdi evliliğimiz çok kötü. Benimle konuşmuyor, boşanma davası açıyor.

Bakın buraya dikkat:

Abi alt tarafı elimin kiri olan bir iki kadın için evliliği çöpe atıyor abi.

Abi ona da söyledim, dedim alt tarafı bir gecelik, yapma böyle.

Şimdi ise can alıcı ve daha önce çok karşılaşmadığım ama son 2 yıldır çok gördüğüm problem:

Abi hani kadınlar yüksek değerli erkekleri paylaşmaya ses çıkarmazdı, yüksek değerli erkek aldatsa da affederlerdi.

Bu okur sorularından birini feministin biri alıntılayıp tweet atınca bu kafa yapısı viral olmuştu. Orada benim verdiğim yanıtlara da itirazlar oldu.

“Sen bilmiyon, yüksek değerli erkeği kadın affeder.”

“Sen bilmiyorsun ama erkeğin aldatması aldatma sayılmaz.”

“Erkek evine baktığı sürece arada aldatsa sorun olmaz.”

Bu saçmasapan kafa yapısının nereden geldiği konusunda benim teorim, son 2 senede meşhur olan Congo Dandy kılıklı Kevin Samuels ve online pezevenklikten Kayıp Oğlanların Kralı rolüne oynamaya çalışan Andrew Peter Pan Tate. Ondan önce de babasının Wall Streetten çaldığı milyonları pokerden kazandım diyerek kiraladığı yatlarla, kadınlarla, evlerle ve arabalarla hava atan erkek Kardashian Dan Bilzarian vardı ama  o sadece hava atıyordu. Tate hem hava atıyor hem de Neverland’in maskülen kanaat önderliğine oynuyor. Gerçi çoğu davranışı toksik maskülenden ziyade toksik feminen – adam Flesh & Filth programında kız arkadaşınızı disiplin altına almak için seksten mahrum bırakın dedi yahu! Neyse konu o değil.

Şimdi “yüksek değerli erkeksen kadınlar seni seslerini çıkarmadan paylaşır” argümanı özellikle evlilikte çok yıkıcı.

Biliyorsunuz erkeğin aldatma konusunda toleransı çok azdır. Zira aldatma, erkeğin başka bir erkeğin çocuğunu yetiştirmesi ile sonuçlanabilir.

Eğer kadınların aldatmayı affetme ihtimali, erkeğe göre daha fazladır deseler belki.

Ama aldattım affeder ne olacak. Bak eskinin kadınları affediyordu diye bir kafa var.

Bunun ardından da yahu erkek ailesine baktıktan sonra arada bir Zikinin Götürdüğü Yere Gitmiş ne olacak? diyen var.

Bu çok sığ bir bakış.

Ne olacağını bir düşünün, ama tarihsel ve evrimsel perspektifte.

Şimdi şu araştırmaya bakalım:

“Individuals who commit an infidelity are attempting to increase their own reproductive success at the expense of that of their partners.

Aldatan bireyler kendi üreme başarılarını, partnerleri aleyhine arttırmaya çalışıyorlar.

“Evolutionary psychological meta-theory, therefore, predicts that infidelity will have produced evolutionary selection pressures for individuals to evolve adaptations by which to reduce the likelihood of their partners committing an infidelity.”

Bu nedenle evrimsel psikoloji meta teorisine göre, aldatma, bireylerin partnerlerinin aldatma ihtimalini azaltacak adaptasyonlar geliştirmesi için evrimsel seçilim baskısı oluşturur.

“Romantic jealousy is hypothesized to be such an adaptation.”

Romantik kıskançlığın böyle bir adaptasyon olduğu hipotezi ortaya atıldı.

“Thus, in response to a partner’s suspected or actual infidelity, individuals’ psychological mechanism for jealousy is expected to be activated, causing them to be motivated to enact behaviors that either restrict their mate’s interactions with individuals of the opposite-sex or avoid the reproductive costs they might suffer as a result of an infidelity.”

Bu nedenle patnerin şüphelenilen veya gerçek aldatmasına karşı, kişinin psikolojik kıskançlık mekanizmalarının harekete geçmesi beklenir ve böylece partnerinin karşı cinsle etkileşimini azaltma ya da aldatma sonucu ortaya çıkacak üreme maliyetinden kaçma sonucu ortaya çıkabilir.

Yani bununla beraberlik benim gelecek nesillere kalmam açısından tehlikeli diyerek partneri bırakıp gidebilir arkadaşlar.

Bu makalede daha sonra kadınların çocuk doğurma ve çocuğun kendi başına hayatta kalma yaşına gelene kadar hayatta kalması amacıyla girdiği ilişkide en büyük tehdidin, partnerinin ilişkiden çekilmesi ile çocuğun o yaşa gelmeden ölmesi olduğunu söylüyor.

 Arada bir dışarıda yatan erkeğin, başka bir kadını hamile bırakma ve kaynaklarını ona yöneltme ihtimalini düşünün. 1900’lere kadar arka arkaya 2-3 kötü hasadın çocukların açlıktan ölmesine neden olduğu dünyada, bunun çocukların ve kadının hayatını nasıl tehlikeye düşürdüğünü düşünün. Ne olacak değil mi? Elini kiri.

Arada bir dışarıda yatan erkeğin, ailesini tamamen terk edip gitmesi ihtimaline bile gelmedik.

Abi ben yapmam öyle şey karımı seviyorum?

Birincisi, yapıp yapmayacağını sen bile bilmiyorsun. Kaçamak diye başlayıp başka bir kadının etkisine kapılan erkek sayısı az değil. İkincisi, evrimsel olarak ortaya çıkan mekanizma, senin bireysel durumunla ilgilenmiyor.

Her neyse.

Arada bir dışarıda yatan erkeğin, cinsel yolla bulaşan tehlikeli bir hastalık kapıp karısına ve hatta doğmamış çocuğuna bırakma ihtimalini düşünün. 1900’lere bu hastalıkların önemli bir kısmı ölüm fermanıydı mesela. Bunun kadın içgüdülerine büyük bir iğrenme olarak işlenmediğini düşünmek için saf olmanız lazım.

Arada bir dışarıda yatan erkeğin, çiftlerin çocuk yetiştirmek için kurdukları eş bağının sağlamlığını sarsmasının, kadın için sarsıcı olduğunu görmemek çok saçma.

Eskinin kadınları affetmiyordu belki de. Hiç düşündünüz mü? Belki de başka çareleri yoktu. Eskiden öyle 1-2 çocuk, çalışan kadın ve nafaka falan yoktu. 8-9 çocuk, aileye ait toprakta çalışan kadın vardı sadece.

Bunları anlatma sebebim, aldatmanın kadın için gerçek yıkıma neden olacak bir sürü sonuca sahip olması ve bu nedenle de aldatmanın erkeklerdeki gibi ilişki bitirici olması.

Hele günümüzde, kadınların ekonomik özgürlüğü varken.

Ama kadın terk etmese de genelde hiçbir şey eskiye dönmüyor.

Abi ben eskiye dönelim istiyorum diyen adamlara da söylüyorum. Beraberliğiniz devam edebilir ama eskiye dönme ihtimaliniz artık çok az.

Kırmızı Hap kanallarında gördüğüm en yıkıcı yalan bu.

Şimdi bazılarınız bu söylediklerim olmasını istediğiniz dünyaya uymadığı için beni betalıkla, mor haplı olmakla falan suçlayacak.

Birileri kesin, “gerçekler acıdır” bla bla diyecek.

Gerçek acı evet ama gerçek ne bilmek istiyorsanız, erkekadam.org aldatan adam yazısı altındaki birkaç hikayeyi okuyun. Boşanmış ve ailesinden olmuş erkekler gerçek birader.

Bakın affeden kadın da var ama ben yüksek değerliyim kesin affeder diye girip yanan daha çok.

Bazıları da bu adamlar yeterince yüksek değerli değil ondan kadınları terk ediyor diyebiliyorlar.

Ama bu adamlar tam tersi yüksek değerli adamlar.

Şimdi arkadaşlar bu tavsiyeleri veren insanların hayatları, %99’unuzun yaşadığı hayatlar değiller.

Kevin Samuels’in ne olduğu belli değil, onu geçelim.

Andrew Tate, net değeri milyon dolarlar olan biri. Adamın sanal pezevenk olmadan önceki sevgililerinin hepsi, kendi anlatımına göre ring bebekleri. Sana pezevenk olduktan sonra “yok abi o sanal fahişelerle poz veriyor ama uzun süreli beraberlikleri normal kızlar” diyenler var ama ben Tate’in “kadınımın onlyfans hesabı var, %20 komisyon almazsam gavat gibi hissedeceğim” dediğini, hep şeker bebek ya da yüksek sosyete modeli tadında kadınlarla çıktığını gördüm. Ki Tate ünlü olmadan öncesinden takip ediyordum.

Şimdi o adam tamamen kendi tecrübesinden konuşuyor.

Çok paranız varsa ve yahu cebime paramı koysun gözümü kapayayım tarzı insta modelleri ile sevgili olacaksanız, evet elinizin kiri der sıyırırsınız.

Ama çoğunuzun paranız olsa da o kadınlarla evleneceğinizi sanmam.

Kaldı ki Tate’in evlilik tecrübesi de yok. Çocukları bildiğim kadarıyla farklı kadınlardan ve hiçbirisi ile aile kurmamış. Abu Amerika gibi 4 karısı ile aile şeklinde yaşamıyor.

Bir de ölü aylarda yüzbinler kazanan insanlar var, onların çevresinde de zengin adamın karısı protatipini bilirsiniz. Çok da hoşlanmadığı kocası rahat bıraksın, konken partilerini, alışveriş turlarını karşılasın, metreslerine gözümü kaparım kadını.

Bu çevrenin de deneyimi bu olabilir.

Ama normal aile kuran %99 için, özellikle de sizi seven normal bir karınız varsa, aldatma büyük ihtimalle ailenizin yıkımına gider.

Yani bu tavsiyeyi dinleyip ilişkisinden olan adamlar hadi neyse, acı bir tecrübe ile burunları sürtülüyor.

Ama evli adamlar? Kendileri, çocukları ve karıları acı çekiyor.

Aileleri yıkılıyor.

Yani bize yazanlar, aldattım, yakaladı, mühim değil boşadım diyen vurdumduymaz adamlar da değiller.

Karıları ile eski hallerinin özlemiyle yanan, boşanmış olmanın acısını çeken insanlar.

Yapmayın arkadaşlar.

Bu tavsiyeleri dinlemeyin.

Bu tavsiyeler evrimsel psikolojiye, toplum değerleri, vs. her aklı başında teoriye göre saçmalık.

Sonunda olan size olur, size bu tavsiyeleri verenlere değil.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Sorularınıza Patreon chat alanında daha hızlı cevap verebiliyorum.

 

Aldatan eski sevgilinin geri dönmesi

3 yıllık kız arkadaşımla son zamanlarda çok sık kavga etmeye başlamıştık. Yaptığım en ufak şeylere bile sinirlenip kavga çıkarıyordu.

Kadınlar bunu yapabiliyorlar. Muhtemelen senden ayrılmak istiyor ama seni terk etmeye zorlamak için kavga çıkarıp duruyor. Bu şekilde seni terk ederek vicdan azabı hissetmeyecek. Birçok arkadaş burada maalesef blöf ayrılığı yapıyor yani kadın peşinden koşar diye terk ediyor ve kadın tabii büyük bir şevkle ayrılığı kapıp gidince de kadının peşine düşüyorlar. Burada yapılacak en iyi şey gerçekten terk etmek ya da kendini tamamen geri çekmektir.

Ben de dayanamayıp ayrıldım. Fakat bir hafta sonra terk eden ben olduğum için aramamda problem yok diyerek aradım. Fakat ayrılmamızın en doğru şey olduğunu, son dönemlerde artık anlaşamadığımızı söyleyerek barışma isteğimi reddetti.

Küsmüyorsunuz ki barışasınız. Seninki blöf ayrılığının geri tepmesi oluyor. Kız ayrılığı senden alıp cebine koymuş.

Açıkçası, daha önce sizin videolarda gördüğüm no contact kuralını uygulamaya başlasam da muhtemelen bu kuralı bozacaktım zira dayanılmaz bir arama ve yeniden denemeyi isteme arzusu beni sürekli ele geçiriyordu.

O arzu özellikle  böyle uzun ilişkiden sonra ilk 2-3 ay şiddetli olur. Ama ilk başlarda çok değişmese de, bir iki hafta içinde bu arzuya her karşı koyduğunda bir sonraki dalganın şiddeti azalır. Her yenildiğinde ise bir sonraki dalganın şiddeti artar.

Fakat kızın tanıdığım bir sınıf arkadaşı (aynı şehirde farklı üniversitelerdeyiz) bana eski kız arkadaşımın beni 5 aydır aldattığını söyledi.

Bak işte bu ekstra can yakar. Ama bu bilgi aslında düşünürsen onu çok daha kolay silmeni sağlar.

İlk duyduğumda beynimden vurulmuşa dönsem de aldatan kadını silme yoluna gittim ve arayıp hesap bile sormadım.

Doğrusunu yapmışsın. Hesap sorsan zaten umrunda olmayacak. Ama daha da iyisi ileride sana geri dönerse kıçına tekmeyi koyarken daha fazla zevk alacaksın. Ve evet, bu kızların önemli bir kısmı, özellikle peşlerinden koşmadığında, utanmadan sana geri dönmeye çalışıyorlar.

Bir iki hafta içinde bu bilginin onu kafamdan atmama yardımcı olduğunu fark ettim.

Olması gereken de bu.

Bu arada aldatma konusuna eminim, iftira değil. Başka birini de konuşturdum. O da biliyormuş ama bana söylememiş.

Bak işte terk edildiğinde bir kızın peşinden koşmamanın bir yararı da, böyle bir durum varsa ya da kız aldatmasa da sonra başkasını bulup gizli gizli onunla görüşüyorsa, kendini küçük düşürmekten kurtuluyorsun.

Neyse kolay bir süreç geçirdiğimi söyleyemem ama no contact kuralını uyguladım. Aramadım, bir kere bile takip etmedim ve kendi hayatıma odaklandım. Aslına bakarsan bu olay okul açılırken olmuştu ve bu sayede okulda ders açısından en iyi dönemimi geçirdim diyebilirim. Bir de bir miktar kilo almıştım onu verip vücudu şekle soktum.

Bravo. Zor olsa da yapman gerekeni yapmışsın.

Ve kız kafamdan tamamen çıkmıştı ama bir ay önce birden beni aramaya başladı.

Evrenin gizemli bir fenomeni de bu. No contact uygulanan eski sevgilinin genelde tam kafandan ciddi oranda çıktığı zaman geri dönmesi. Ne kadar erken çıkarsa da o kadar erken oluyor bu. İlginç bir olay.  Mistik bir şey gibi görünüyor ama bence sebebi terk edilenin eski gücüne ulaşma hızının, terk edenin terk  ederek kazandığı ekstra sanal gücü kaybetme hızını belirlemesi.

Hem de öyle havadan sudan konuşmak için falan değil. Direkt konuya girdi. Beni kaybettikten sonra hayatındaki boşluğu dolduramadığını fark ettiğini …

Boşluklarını dolduran abiden ayrılmış demek ki.

beni kaybetmek istemediğini, yeniden denemek istediğini söyledi. Çok pişmanmış.

Tabii eminiz ki çok pişman 🙂

Açıkçası henüz ona aldatma olayını bildiğimi söylemedim.

Bu, olayı daha da zevkli hale getirecek dedim değil mi?

Benim artık o ilişkiyi geride bıraktığımı ve yeniden başlamayı düşünmediğimi söyledim. Fakat peşimi bırakmıyor. Sürekli buluşmak istiyor. Henüz bunu kabul etmedim.

Buluşma zaten.

Aslında bir yanım acaba bir şans daha versem mi diye düşünüyor. Çünkü gerçekten çok acı çekiyorsa benziyor.

Hayır aman ha! Bu kızdan bir daha sevgili olmaz. Ayrıca bırak acı çekerse de çeksin. Acısını hafifletme konusunda senin en ufak bir sorumluluğun olmadığı gibi, bu konuda yardım edecek en son kişi de sen olmalısın. Bu kadın yetişkin bir kadın ve bunu sonuna kadar kendisi yapıp hak etti.

 Ne yapayım? Ona aldatma olayını bildiğimi söyleyeyim mi?

Şimdi bu kızla en fazla takılabilirsin ama ben şahsen bu kadar uzun süreli ilişkiden sonra bu kızı pas geçmeni tavsiye edeceğim. Tek gecelik bile muhatap olma. Ona aldatma olayını bildiğini şimdi söyleyebilirsin.

“Beni şu şu adamla aldattığını biliyorum, hiç inkar etmeye kalkma bu konuda eminim ve senin açıklamanı dinlemeye niyetim yok. Sana karşı herhangi bir öfkem yok ama bir daha görüşmeyi düşünmüyorum ve beni bir daha aramazsan sevinirim.”

Çok kötüsün 🙂 Özellikle o “sana karşı öfkem yok” kısmı çok can acıtıcı zira direkt ve en acımasız şekilde “hiç şansın yok zira seni tamamen geçmişte bıraktım” diyorsun. Öfke bile hissedecek önemin kalmadı diyorsun. Dedim ya çok kötüsün 😀

Evet aynen böyle de. Bir daha aramaya kalkarsa da kibarca başından sav. Kibarlıktan anlamıyorsa o zaman engelleyebilirsin.

“Cevaplar için şimdiden teşekkürler.”

Uzun süreli ilişkilerde erkeğin değerini koruması

Abi sen sevgili varken tabak çevrilmez diyorsun ama bence günümüzde uzun süreli bir ilişkiyi ayakta tutmanın tek yolu, kadının başka kadınlarla da bir şeyler çevirdiğini bilmesi. Bir erkek sevgili yapınca diğer kadınları bırakırsa, paslanır ve kadına muhtaç hale gelir. Eğer kadın bilinçaltında başka kadınlar olduğunu bilmezse, erkeğin cebinde olduğunu düşünür ve erkeğe olan ilgisi azalır.

Senin PUA kökenli adamların yazılarını okuyup fikir jimnastiği yapmak hariç pek bir uzun süreli ilişki deneyimin olmadığına paramı koyarım. Sadece PUA olan adamları okurken dikkatli olun zira bu adamlar kadınlara yürüme konusunu biliyor olabilirler ama birçoğunun uzun süreli, tek eşli ilişki tecrübesi çok yok (ya da hiç yok). Kadınlarla tanışma becerileri ve dinamikleri ile uzun süreli ilişki becerileri ve dinamikleri birbirinden farklılar. Bir erkek yılda 100 kadınla yatacak beceriler geliştirebilir ama bir kadınla uzun süreli ilişki yürütmeyi zerre beceremiyor olabilir. 30’larında ve hatta 40’larında, istediği zaman genç ve güzel kadın bulabilen ama 3-5 haftadan fazla ilişki yürütemeden terk edilen o kadar çok adamla konuşuyorum ki! Bu adamların kadınlarla tecrübeleri onların istedikleri gibi bir kızı kısa sürede bulmalarını sağlıyor ama o kızla ilişkide, 18 yaşında bir bakir kadar tecrübesizler ve çok enteresan betalıklar yapıyorlar.

Şimdi bunu gerçekten tabak çevirme şeklinde yapamasak bile, en azından öncesinden çok kadınla olup ilişkide bu şekilde hissetmeye çalışmalıyız.

Sevgiliniz varken tabak çevirmeyin. Sevgili öncesinde de çok kadınla olmanıza gerek yok. Duygusal ve cinsel olarak doymayı becerecek şekilde tabak çevirmeniz yeterli. Böylece ilişkide bile, ilişki biterse nasıl olsa bir yolunu bulduğunuzu bilirsiniz.

Ama senin asıl derdin, uzun süreli ilişkilerde asıl dinamiği anlamaman. Uzun süreli ilişkilerde erkeğin duruşu alternatif kadınlar tutmak değil, ilişkide olduğu kadını hayatının merkezine koymamak ve ondan daha fazla duygusal yatırım yapmamaktır. İlgi yönetimidir. Başka kadınlar olmadan korku oyunudur. Mümkün olduğunca fiziksel sağlık ve görünümünü korumak, iyi giyinmek, arkadaşlarına ve sosyal çevrene de vakit ayırmaktır. Tabii ki uzun süreli ilişkilerde sağladığınız şeyler ve performans yükünüzü nasıl taşıdığınız da önemlidir.  Bunlarda çuvallarsan, istersen sevgiline çaktırmadan 5 kadınla ol bir işe yaramaz.

Tabak çeviren adam bir kadını merkeze almaz diyebilirsiniz ve teoride böyle olması gerekiyor ama pratikte bir kadını merkeze almış ve başka kadınlarla görüşmesine rağmen onu aklından çıkaramayan, oneitis yapan çok erkek görüyorum.

Uzun süreli ilişkiler, eğer erkek hedeflerine odaklı ise, kadınını merkeze koymak yerine yanına yoldaş olarak görüyorsa ve duygusal yatırımı kararındaysa, çok büyük çaba gerektirmezler. Tabii yapmanız gereken bir şey de sevgiliniz ya da karınızla çıkmaya devam etmek ki onu da önce kendiniz için yapın, sıkıcı biri olup sıkılmayın. Yani sen bunu yapabiliyorsan o ilişki gideceği yere kadar gider, cepte falan olmazsın.

Başka bir açıdan bakarsak, kadınlarla uzun süreli ilişkide başarının sırrı da, erkek adam ya da alfa erkek olmak. Yani zamanınızı alan bir hedefe ve işe sahip, kendine değer veren ve özgüvene sahip bir erkek olmak. Gerektiğinde kırmızı çizgilerini koruyacak ve bu koruma ilişkiyi bitirecek olsa bile bunu yapacak (ama tabii hiç kırmızı çizgisi olmayan sünepe ile her şeyi kırmızı çizgi yapan kalas uçlarında olmayacak). Bunu Uzun Süreli İlişkiler kitabında şöyle yazmıştım:

“Bir kadın, sizin sınırlarınızı (hem sayı hem de derinlik olarak) çok fazla ihlal ederse, fazla ileri giderse, sizin geri dönüşsüz bir şekilde bırakıp gidebileceğinizi bilmeli. Bir kadın bunu bilene kadar, size tam olarak saygı duymayacak ve sizi tam olarak
sevmeyecektir. Sizin onu kaybetmemek için sınırlarınızı koruyamayacağınızı hissetmeye başlarsa, size olan saygısı ve sevgisi de bitmeye başlayacaktır.”

Yalnız bunu bilmesi, bunu söylemeniz ile olmaz. Ültimatom vererek olmaz. Siz bunu göze alacak kadar onurlu iseniz %80’ini o davranışlarınızdan, kırmızı çizgilerinizi geçtiğinde duruşunuzdan sezer zaten. Gerisi ise bir iki kez buna tolerans göstermeyeceğinizi söyleyip devam ederse bırakmakla gösterilir.

Yani kısacası, uzun süreli ilişkilerde değerinizi başka kadınlarla göstermeye ya da korumaya çalışmayın. Buraya bazen bunu yaparken terk edilen hatta boşanan adamlar geliyorlar. Bu adamlar çoğu zaman işlerinde başarılı, istediklerinde kaçamak yapabilen alfa erkekler oluyorlar. Kadınların başka kadınlara toleransı erkeklerden daha yüksek olabilir ama birçok kadın aldatıldığını öğrendiğinde sizi bitirir. Bitirmezse bile bir daha eskisine dönemeyebilirsiniz ve her şey tatsız bir şekilde devam edebilir. Yani hiç öyle ben çok alfayım, bana çok aşık, yakalanırsam beni bırakamaz falan diye düşünmeyin. Sizin çok alfa olmanız, size çok aşık olması, sizin bırakılma, aldatılma, paspas yapılma ihtimalinizi büyük ölçüde azaltır ama şansını aldatarak sınayan birçok erkek ayrıldıklarını ya da bir arada kalsalar bile bir şeylerin geri dönüşsüz kırıldığını acı şekilde deneyimliyor. Alfa erkek olmak sizi gerçek dünyada, insan erkeğinin kaymak tabakasından yapıyor ama çizgi roman süper kahramanı yapmıyor.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Erkek Adam Türkçe Podcast – Karım benimle ilişkiye girmek istemiyor, ne yapmalıyım?

Karısı kendisi ile ilişkiye girmek istemediği için ne yapacağını bilemeyen üç adamın hikayelerini işleyeceğiz. Hem bu sorunun nedenlerine bakacağız, hem de kadınların bu sorun hakkında verdiği tavsiyelerin üzerinden, bir erkeğin, neden kadınlardan ilişki tavsiyesi almaması gerektiğini vurgulayacağız.

Yayınları sitemizin Odysee kanalından ya da  spotify kanalından da izleyebilirsiniz.

Youtube yayını aşağıda. Bu yayını beğenerek ve youtube kanalına üye olarak yayınların daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. İyi izlemeler.