Friendzone’dan daha dibi var mı?

Bu yazı ve içindeki ibretlik skeç çok kısa ama olayı oldukça güzel şekilde özetlemiş.

Friendzone, bir arkadaşlık ilişkisi içerisinde bulunan kişilerden birinin, diğer kişi ile romantik veya cinsel bir ilişki içine girmek istemesini, ancak diğer kişinin bunu istememesini tanımlayan bir durum. Kadın erkek ilişkilerinde bir erkeğin içine düşebileceği en dipte durumlardan biri ama en dibi mi? Değil. Friendzone’dan da aşağısı var. Bunun ne olduğu da videoda.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

 

Eski sevgilimi unutamıyorum, kimseye bir şey hissedemiyorum – Vaka Çalışması

Eski sevgilimi unutamıyorum diye beni arayanların çoğu, ayrılığın üzerinden çok uzun süre geçmediği için henüz unutmaya başlamamış olan insanlar. Eski sevgiliyi en hızlı şekilde unutmak için de bir şey yaptıklarını söyleyemem ve hatta çoğu unutmamak için yapılan şeyleri bol bol yapıyorlar. İnternette gizlice takip ediyorlar, eski sevgiliye ulaşıp duruyorlar, ondan haber almaya devam ediyorlar, arkadaş kalıyorlar ve hayatlarını donduruyorlar. Fakat bu insanların ezici çoğunluğu, eski sevgiliyi 3-4 ayda ya da en fazla 8-12 ayda unutup yollarına devam ediyorlar.

Eski sevgilimi unutamıyorum diyen insanların azınlık bir kısmı ise yıllarca bu durumda kalıyorlar. Burada böyle vahim durumdaki bir arkadaşın attığı mesaja bakacağız.

Merhaba Mahmut abi.Öncelikle seni Spotify da keşfettim ve en dibe battığım dönemleri bununla geçirdim.

Evet arkadaşlar bilmeyenler için bizim bir spotify kanalımız var ve dinlenme olarak sanırım geçen sene en tepe %3 içindeydik. Spotify kullanıyorsanız ve takip etmiyorsanız, sizi takip etmeye davet ediyorum 🙂

4 senelik bir ilişkim vardı,sonrasında ayrılık ve 1 sene daha aralıklı görüşmeler yükselmeler ile geçti.

Kim terk etti yazmamışsın ama yazdıklarından anlaşılacağı üzere o seni terk etti ya da sen onu terk ettin fakat sonra geri dönmek isteyip dönemedin. Eğer bu durumdaysanız yapabileceğiniz en kötü hareketlerden birisi,

Eski sevgili ile özellikle de terk edildiyseniz ve onu hala istiyorsanız, eski sevgili ile ara ara görüşmeyin. Siz bunu genellikle arkadaş olarak kalırsak buradan yeniden sevgili olmaya evriliriz diye yaparsınız ama pratikte yaptığınız şey, eski sevgilinin sizi unutmasına yardım ederken, sizin ona daha fazla düşmektir. Eski sevgili sizi özlemek, sizi düşünmek, sizden geriye kalan boşluğu yaşamak zorunda kalmadığı için sizi daha kolay unutur. Siz de ondan uzak kalıp iyileşmezsiniz ve daha da yaralanırsınız.

Hem eski sevgiliyi hem de platonik bir aşk hedefini ağır oneitis vakasına çeviren temel şeylerden birisi, oneitis hastasının hayatını durdurmasıdır. Biliyorsunuz iletişimi kes 3 ayaklı ve bu ayaklardan birisi olmazsa iyileşmeniz çok uzun sürer ya da belki yıllarca iyileşemezsiniz. Sen üç ayağını da kurmamışsın. Kıza ulaşıyorsun, ondan bilgi alıyorsun ve hayatına odaklanıp devam etmiyorsun.

Ama sonrasında ortak arkadaşlarım vasıtasıyla hayatında aslında birinin olduğunu vs öğrendim ve o günden sonra en dibi görme sürecine girdim.

Eski sevgilisi ile birgün beraber olabiliriz, arada yükseliyoruz diye iletişimde kalanların ezici çoğunluğunun yaşayacağı şey maalesef bu. Eski sevgilinin yeni sevgilisini görene kadar yörüngesinde arkadaş olarak dönmek. Bu sürede karşılığını görmeden yaptığı duygusal yatırımın bir anda patlaması ile de kişi derin bir bunalıma girebilir.

Her yerden engel yedim.

Sevgilisi olan birinin eski sevgilisini engellemesi normal.

20 günde 11 kilo verdim bu açıdan aslında kötü olmadı diyebilirim.

Kilo vermek için kötü bir yöntem 🙂

Psikolojik olarak darmadağın oldum.

Normal. Eski sevgilinin bir yıl boyunca yörüngesinde dönmene neden olan bir psikolojik düşkünlüğün zaten vardır ama bir sene boyunca umut kırıntıları ile yükselmen ağır bir duygusal yatırıma ve düşkünlüğe neden olmuş. Tüm varlığını bir şirkete yatırmışsın, şirket zaten batmış ama sen yine daha fazlasını yatırmışsın. Şirketin tarihe karıştığı %100 kesinken %10000 kesin olunca yıkılmışsın.

Bu süreci atlatmak için hep dışarda sosyalleştim hiç eve girmedim. Şimdi bunun üzerinden neredeyse 1 seneye yakın geçti ve hayatıma 4-5 kadın daha girdi, buluştuklarımı hesaba katmadan söylüyorum. Ama artık hiç kimseye hiçbir hissiyatım olmuyor ve sadece kendimi düşünüyorum.

Burada yumurta – tavuk olayı var. Hayatın hissiyat açısından berbat bir çöl olduğu için sen bu kıza bu kadar sene yapıştın. Herkes 3-4 yıllık ilişkisi bitince 6-8 ay acı çeker, başka birini görmeyebilir ama 2 sene! 2 sene artık ruh sağlığı problem kategorisine girer. Sen aslında hayatını duygusal olarak çorak bir çöl olarak tuttuğun için bu kızdan kopamıyorsun, ve kızdan kopamadığın için hayatın daha beter bir duygusal çöl. Ama bu kilitlenme, hayatını duygusal bir çöl olmaktan çıkarmakla olur, önce onu kafandan çıkarıp sonra hayatını güzelleştireceğini sanıyorsun.

En ufak şeyde kestirip atıyorum ve arkama bakmıyorum. Arkama tek baktığım yerin ne olduğunu tahmin edebilirsin. En ufak şarkı bile beni o anlara geri götürüyor. Bir türlü bu durumu aşamıyorum. İletişimim hiç olmadı bu kadar süre boyunca.

İletişimin olmaması yeterli değil, hayatın donmuş vaziyette. Kızın seni bıraktığı yerden bir milim bile hareket etmemiş orada zırlayıp duruyorsun. Bir de içinde bulunduğun durumun o kadar büyüklenerek anlatıyorsun ki, insanın sana sempati göstermesi bile zor.

Sen en ufak bir şeyde kestirip atıyorsun çünkü 2 senedir bir kızdan kopamamışlığın, zayıflığın biraz fazla kalsan ortaya çıkacak ve o büyüklenerek arkama bakmıyorum dediğin kişiler senden arkalarına bakmadan kaçacaklar. Her şirketten kovulmadan istifa ediyorsun ve egon o kadar şişkin ve kırılgan ki (özgüvensiz insanların egosu öyle olur), “ben her şirketten ayrıldım birader, hiçbiri sarmadı” diye anlatıyorsun. Kalsan atılacaktın zaten.

Diğer insanların hiçbiri de umrumda olmuyor bana değer versin vermesin. Bir kaç defa görüşüp sonrasında yol vermekten sıkıldım ama hayatımda olmalarını da uzun vaade de istemiyorum.

Dediğim gibi senin sorunun bu. Teşhisin yanlış. Senin kadar ağır kendini kandıranını az gördüm ama bu çok gördüğüm bir olay. Herkesin senden kaçtığını anlayamayacak kadar egonda boğulmuşsun.

Şu kelimelere baksana, tek bir kadının, şu an başkası ile hoplayan bir kadının önündeki mide bulandırıcı ezikliğini, başkaları hakkında “hiçbiri umrumda değil”, “yol veriyorum” gibi büyüklenmeci kelimelerle bastırmaya çalışıyorsun! Tipik narsist aşağılık kompleksi ve onu kapamak için sergilenen büyüklenmeler.

O kızlara karşı hissinin olmama sebebi, senin her yerinden akan oneitis zavallılığı. Onlar da sana o kadar meraklı olmuyorlar zira oldukça itici oluyorsun. Oneitis zavallılığından kaçıngan olan erkeğe anca kendine güven problemi ciddi boyutta olan kız düşer, onu da sen beğenmezsin. Yani hissiyatsızlığını sakın senin hayatına girenleri istememenden ibaret sanma. Hangi normal kadın 2 sene boyunca eski sevgilisini unutamayacak kadar düşmüş bir erkeği çekici bulur ki? Senin doyurucu bir şey bulamamanda, isteyebileceğin kadınlara itici olmanın payı çok daha büyük.

Sizinle seans yapmam daha mı mantıklı olur bana yol gösterebilir misiniz?

Şu yazdıklarımdan sonra benimle seans yapmak isteyeceğini hiç sanmam ama sen muhtemelen beni aşarsın, sana terapi lazım. Ama iyileşmenin yolu, içinde bulunduğun durumu doğru teşhis etmekten geçiyor. Yol veriyorum, umrumda değil dediğin insanlar bile sana çok şu an. Senin duygusal çölün, şu an beğenilmeyecek biri olmandan kaynaklanıyor. Kendini bu duruma düşürmüş bir adam olarak seni umursayan birinin çıkmasına şükredeceğine yol veriyorum diye kendini sıvazlıyorsun. Senin “çok ezik, itici biri oldum, bunu nasıl düzeltirim” sorununa odaklanman lazım, kızları beğenmiyorum, eskiyi unutamıyorum sorununa değil.

Bu yeni kızlarla daha uzun süreli ilişkiye kendini zorla. Terk edilmeyi, beğenilmemeyi göze al. Büyüklenmeden vazgeç. O kadar egona boğulmuşsun ki, şu an eski sevgilinin 10 katı, senin 100 katın iyi bir kız görsen ona da “hacı hissetmiyorum, yol verdim, sevmesin ya” dersin.

Şunu unutmayın. Eğer oneitis durumundaysanız, oneitisi atlatıp hayata devam etmeyeceksiniz, oneitise rağmen hayata devam edeceksiniz ve oneitis öyle geçecek.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Kadınlar, duygularından emin olamadıkları adama aşık olurlar – Vaka Çalışması

Merhaba hocam, 😊 28 yaşındayım, videolarınızı yeni gördüm ve harika tespitleriniz var. Başımdan geçen olayı yayın şeklinde yorumlar mısınız?

Çevremde efendi, kibar ve muhafazakar olarak bilinirim. Bir kızla tanışalı 4 ay oldu. Çalıştığımız birim farklıydı.İlk başlarda ona karşı bir ilgim yoktu. Zamanla hal ve hareketleri dikkatimi çekti. Telefon numarasını istedim, telefonumu alarak telefon numarasını kendisi yazdı. Ara sıra telefonla ve yüzyüze görüşmeye başladık.

Buraya kadar güzel.

Her buluştuğumuzda en sevdiği çikolatayı verirdim.

Bir kızla sevgili olup 3 ay geçmeden ona hediye almayın. Duygusal yatırım bölümünde belirttiğimiz gibi biri için bir şey yaptığınızda, o size değil siz ona bağlanırsınız. Yine o bölümde belirttiğimiz gibi erkeğin bağı – duygusal yatırımı bir iki tık az olmazsa o ikili ilişki genelde olmaz. Bu kadına sürekli bir şey aldığında, ona daha fazla bağlanırsın ve fazla bağlandın mı da fazla muhtaç davranabilirsin. Muhtaç davranmasan bile kadının aşık olmak için ihtiyaç duyduğu “emin olamama” durumunu elinden alırsın.

Kadınların, karşılarındaki erkeğin duygularından emin olamadıklarında, aşık olma ihtimalleri artar. Bu bilimsel bir şey. Bununla ilgili Psychological Science sitesinde “‘He Loves Me, He Loves Me Not…’: Women Are More Attracted to Men Whose Feelings Are Unclear” makalesinin linki burada ama maalesef İngilizce.

Konuşurken benim ona çok iyi geldiğimi, bana çok değer verdiğini söylerdi.

Bu maalesef seni arkadaş olarak gördüğüne işaret. İki laf da (“bana çok iyi geliyorsun” ve “sana çok değer veriyorum”) genellikle ben seni arkadaş olarak görüyorum demenin Türkçe’sidir.

Ben de benim için diğer kızlardan farklı olduğunu ve benim içinde değerli olduğunu her fırsatta bildirdim. 5 Namaz kıldığını ve Kur’an okuduğunu söyler tesettüre gireceğini bildirmişti. Bir ara mesajlarımda güller gönderdim ve o tebessümle karşıladı.

Az önce bahsettiğim araştırmadan:

“Çok sayıda popüler kitap, potansiyel romantik partnerlere olan duygularımızı çok açık bir şekilde göstermemiz gerektiğini tavsiye ediyor. Bu araştırmada kadınlar, erkeklerle ilgili tercihlerini çok az bir veriye göre yaptılar ama bu zaten günümüzde yaygın olan online buluşma uygulamalarında olandan farklı değil. “Buluşmalarda verilen popüler tavsiye doğru: karşımızdakinden ne kadar hoşlandığımızı karşımızdakine açık açık göstermememiz, karşımızdakinin bizi daha fazla düşünme ve bu sayede ilgilerinin artma ihtimalini arttırıyor.”

Burada bazen kadına duygusal yatırım nasıl yaptırılır diye soruyorlar. Böyle yaptırılır. Buluşur, iyi vakit geçirir ve fiziksele yürürsünüz ama ilginizi, kartlarınızı masaya açık bir şekilde masaya koymazsınız. “Bu adam benden hoşlanıyor mu, hoşlanmıyor mu” ya da “Bu adam benimle ne yapıyor” diye düşünmek, kadının ilgisinin yükselme ihtimalini arttırır. Birini düşünmek, hayal kurmak duygusal yatırım demek. Kadına sürekli ulaşmamak, sürekli buluşmamak da aynı şekilde.

Yani, yanlış yapıyorsun 🙂

Bir süre konuşmalar bu şekilde devam etti. Yalan yok ileriye dönük çok güzel hayaller kurmaya başlamıştım.

Kızın sana duygusal yatırım yapma mekanizmasını tıkarken, sen bol bol duygusal yatırım yapıyorsun yani. Kötü. Gündüz düşleri, hayaller, oturduğun yerde yatırım yapmana neden olur ve ileriye dönük zararlıdır.

Son zamanlarda biraz üstüne düşmeye muhtaç davranışlarda bulunmaya başladım.

Az önce anlattığım şekilde kadının ilgisini azaltacak, kendi ilgini arttıracak şekilde davrandığında, bir noktada kadın kendini az da olsa geri çeker ya da işin bir yere gitmediğini fark edersin. Bu andan sonra da kaygı devreye girer ve seni daha fazlasını yapmaya ve daha fazla ihtiyaç duymaya iter.

O sıralarda bana işten ayrıldığını, kafa dinlemek için farklı bir şehre kız arkadaşının yanına geçici bir süreliğine gideceğini vedalaşmak için yanıma gelmek istediğini söyledi. O gün ben müsait değildim, ona geldikten sonra bulaşabileceğimizi bildirdim. Ertesi gün tesadüfen işyerinde karşılaştık ve işten ayrıldığını bildirmesine rağmen neden işe geldiğini sordum. Bana işyerinde eleman bulamadığından işe geri başladığını bildirdi. Ben ise bir şey diyemedim. Sonraki zamanlarda işten çıktığını 3 defa tekrarladı. Onun bölümündeki arkadaşım sürekli işyerinde gördüğünü ve bana yalan söylediğini söyledi. Aklımda ona karşı tereddütlü düşünceler oluşmaya başlamıştı. Ama yüz yüze görüşmeler, mesajlaşma ve aramalar devam ediyordu.

Yanıma her geldiğinde işimi bırakıp iyi bir şekilde ağırlardım. Böyle bir günde süs niyetine taktığı parmağındaki yüzüğü çıkarıp benden incelememi istedi. Aldıktan sonra yüzüğün güzel olduğunu söyledim. Geri verirken avucunu açacağını bekledim ama parmağını uzattı ve bende parmağına yüzüğünü taktım. İçimden artık niyetimi belli etmemin zamanı geldi dedim.

NAYIR! Açılmak pişmanlıktır! Açılmak, yine yukarıdaki mekanizma ile kadının sana ilgi duymasını engeller. Zaten ilgi duyan bir kadına açıldın mı bir sorun olmayabilir ama ilgi duymayan ya da henüz ilgisi orada olmayan kadını soğutursun.

Gerçi senin bir hatan da, bir yere gitmeyen bir sürü buluşma yapman. 5-6 buluşmada bir yere gitmiyorsa (kız ilgisiz ise 2-3 buluşmada) bu işin peşini bıraksan daha iyi ederdin. Hem vakit kaybetmezdin, hem sonra sana çok acı verecek duygusal yatırımı yapmazdın ve hem de bırakıp gitsen kızla ihtimalin de artardı.

2 gün sonra niyetimi belli eden mesaj gönderdim o ise aramızdaki ilişkinin arkadaşça olduğunu ve başka bir şey düşünmememi söyledi.

Maalesef başından beridir arkadaşa meyilli sözler söylüyordu ama başında hoşlansa bile eğer sonradan soğursa, biz arkadaşız diye reddedecektir.

Ben ise arkadaş olarak görmediğimi bildirdim. Arkadaş kalalım dedi ve ben arkadaşlığını kabul edemem dedim.

Doğru adım. Ama önceki bir sürü adımı yanlış attın.

Helalleştik, iletişimi kestim. O gece uyuyamadım. Aradan 3 gün geçince beni aradı

Yoğun duygusal baskıya karşı güç gösterip peşinde koşmaman, çok çekici bir hareket.

ve konuşmasında seni rüyamda gördüm ve benim sana ilgim var ancak net değilim, korkuyorum bir önceki ilişkisinde karşı tarafın ağır ithamlarda bulunduğunu bildirdi.

Dikkat et, 3 gün önce arkadaşız diye kestirip attı. Şimdi ilgim var ama bilmem seviyesinde seni aradı. Bunun sebebi, senin güçlü davranman ve kızın “bu adam muhtaç” yargısını kırman.

AMA çoğu erkek burada bir hata yapar. Kadın bu aşamada çok ilgili değil ama meraklı diyelim. Haftalardır muhtaç davranan adam yoksa aslında gerçek bir erkek mi şüphesi oluştu. Bu arama aynı zamanda bir test. Çoğu erkek burada kızın peşine düşer. Oysa kızla beraber olmak istiyorsan, “Eğer arkadaşlıktan fazlasını istersen görüşelim diyeceksin”. Ve ilk 2-3 kere o sana ulaşacak! Seni reddeden geri geldiğinde, onun sana en az 2-3 kere ulaşması lazım. Sen peşine düşersen “yok erkek değilmiş, numara yapıyormuş” deme ihtimali çok yüksek.

Peki sen ne yaptın?

Ben ise ona her zaman saygılı bir şekilde davranacağımı ve ondan vazgeçmeyeceğimi söyledim. O ise tamam dedi ve bundan görüşeceğini bildirdi.

Az önceki oldukça tebrik edilesi adımdan sonra zıçtın. Senden asla vazgeçmeyeceğim diye dile getirdiğin beyaz şövalyelik, bir çuval inciri berbat etti yahu 🙁

Aradan 2 hafta geçti ve bu süre içinde iletişime geçen taraf hep ben oldum.

Sıvadın.

En son mesajında hala beni arkadaş olarak gördüğünü ve benimle başkaca düşünemeyeceğini söyledi.

Şimdi neden böyle olduğunu anlıyorsundur umarım.

Tekrar arkadaş kalmakta ısrar etti. Ben ise duygusal davranarak ve belki ileride sevgisini kazanırım diye arkadaşlığını kabul ettim.

Zıçtın, sıvadından sonra ne geliyordu? Arkadaş kalayım oradan sevgiliye çıkayım diye bekleyenler, genelde kızın bir sevgili yapmasına şahit olup yıkılırlar.

Gece uyuyamadım ve o hafta depresyona girdim.

Tüm mal varlığını bir hisse senedine yatırsan ve o hisse senedi dibe inse (arkadaş kalalım reddi) gece uyuyamaz ve o hisse çıkmazsa ne olacak diye depresyona girersin. Aynı mekanizma.

1 hafta tesadüfen yol üstünde başka bir erkekle yürürken gördüm ve erkeğin eli kızın belindeydi. Aynı erkeği 2 ay önce yine yürürken yol üstünde yan yana görmüştüm. Ama bu sefer eli belinde değildi. O zaman arkadaşı olabileceğini zannetmiştim.

Beklenen son.

Yalan söylediğini anladım ve iletişime geçmedim. 3 gün sonra yanıma geldi ve ona göre arkadaşça muhabbet etmeye başladık. Görücü usulü olarak yeni biriyle görüştüğünü söyledi. O esnada yüzüne tüküresim geldi ve ondan iğrenmeye başladım.

Kötü bir durum ama bu durumda kızdan daha fazla suçun var.

Ben de hayatında mutluluklar diledim. Doğru mu yapıyorum bilmiyorum ama hala arada sırada görüşürüz. Bir süre sonra Mantıksal değil duygusal hareket ettiğimi fark ettim.

Hayır, iletişimi tamamen kesmelisin.

Benim kaygılı, aşırı duygusal olduğumu, ilişkide özgüvenim olmadığını anladım. Bunların önüne geçebilmek için spora, yeni bir dil öğrenmeye karar verdim. İnsan ne kadar zamanını boşa harcarsa karşıdaki insana o kadar bağlanırmış. Benim hatalarımı bir ve de sizin düşüncelerinizle öğrenmek isterim. Saygılarımla…

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Kendisine ilgisi olmayan kızın yörüngesinde dönen azimli uydu – vaka çalışması

Vakaya geçmeden önce belirtmem gerekli ben ilişkilere kaygılı bağlanan biriymişim bunuda videolarını izleyerek öğrendim. Vaka incelemesi de yapabilirsin istersen dilediğin gibi.

Bundan yaklaşık bir ay önce bir kızla tanıştım. Bir kahve içmeye davet ettim kabul etti ve kahvemizi içtik tatlımızı yedik. Daha sonra ertesi gün ertesi gün derken hergün görüşmeye (bu görüşmeler hep benim davetim üzerine gerçekleşti) devam ettik.

Bir kadınla başlangıçta tüm görüşmelerin sizin davetinizle gerçekleşmesinde bir problem yok. Problem, hergün görüşmen. Kadınların bir erkekten hoşlanıp aşık olmaları için, acaba ne zaman arayacak gibi bir belirsizliğe, gizeme ihtiyaçları var. Sen hergün buluşarak kızı arkadaşa çeviriyorsun.

Herşey keyifli geçiyordu ta ki ilk haftadan ben bu kızı karşıma alıp bir konuşma yapana kadar.

Eyvah. Açılmak pişmanlıktır. Genelde bir yere gitmiyor, lafla kurtarıyım şeklinde yapılan bir hamledir. Genelde geri teper.

Kendisiyle arkadaş olmak istemediğimi, kendisine olan ilgimin sebebinin bir ilişki olabilir mi düşüncesi olduğunu belirtmemdi.

Yani, aranızdaki etkileşimin bir yere gitmediğini görünce, ilişkinin kadını olarak bir yere götürebileceğim fikrine kapıldın. Kadından daha fazla ilişki öncelikli olman, hadi oldun bunu belirtmen, genelde ters teper. Şimdi kızın ilgisi yüksekse bu aptalca açılmaya rağmen de olur ama eğer kızın ilgisi henüz düşükse, pişmemiş yemeği ocaktan çıkarıp masaya koyman gibi olabilecek işi de mahvedersin.

Neyse ben bu konuşmayı yaptım. Kendisi ”Bir haftada bir insanın bir insandan hoşlanamayacağı anca beğenebileceğini söyledi ve arkadaş olarak kalıp kalamayacağımızı sordu”.

Söylediklerinde doğruluk payı var ama olan oldu. Bundan sonra evet haklısın, hoşlanmanı bekleyeceğim diye kızla görüşmeye devam etme.

ben tekrar niyetimin bu yönde olduğunu belirttim ve sonra ben bu kızı evine bıraktım. Akşam eve gidince loser gibi kendimi açıklama hissi duydum ve ilk haftadan kimsenin kimseyi birinci haftadan sevemeyeceğini benimde bildiğimi sadece ilgimin sebebinin kendisiyle ciddi bir ilişki kurmak istediğimi belirten bir text yazdım.

Zıçmak yetmez, zıvamak da lazım. Bu iş burada bitti mi, olmayacak mı, çok büyük hata mı yaptım kaygısına karşı durmanız, bu tür kaygılardan güçlü olmanız lazım. Aslında hayatınız sosyal açıdan, kızlar açısından, iş açısından az çok doyumlu olursa bu kaygılar şiddetli olmaz. Şiddetli olsa bile sizin bunlarla başbaşa kalıp, bu kaygıları rahatlatmaya yönelik ve hemen her zaman uzun vadede zararlı davranışlardan kaçmanız lazım.

Daha sonraları ben hergün bu kızın iş yerine gitmeye kendisiyle görüşmeye çalışmaya devam ettim.(Ama hergün gidiyorum gitmediğim günler yazıyorum falan) Kız her çıkma teklifimi kabul ediyor ve geziyor eğleniyorduk.

Kızın istediği oldu. Sen kızla daha fazlası isteğini çöpe attın ve kızın friendzone alanında birgün yüzüme bakar diye beklemeye başladın.

Birbirimizi tanımaya çalışıyorduk. Ben o aralarda kızın ailevi sıkıntılar yaşadığını falan öğrendim.
Daha sonra yine bir buluşmamızda yemek yerken ben buna eski ilişkileriyle ilgili bir soru sordum.

Çok kız kıza muhabbet.

Kız önce anlatmak istemedi daha sonra anlattı ben yorumsuz dinledim ve sonra anlattığına pişman oldu keşke sana anlatmasaydım vs. dedi.(Kızın erkeklere karşı güvensizliği mevcut ve pesimist bir ruh haline sahip bundan sonra bir ilişki yaşarsa yine aynı şeyleri yaşamaktan korkuyor).

Bu da senin gibi efendi erkekler için istenmediğini kabul etmeme bahanesine dönmeye yatkın bir hikaye. “Onun yanında olursam, en efendi, en iyi erkek ben olursam, onun erkeklere güvenmesini yeniden sağlarsam, beni ister. Aslında bana arzusu yok değil, erkeklere karşı güvensiz. Erkeklere karşı güveni gelince, beni de erkek olarak görecek”. Bu hikaye genellikle, kız erkeklere yeniden güvensin diye saçını süpürge eden oğlumuzun, kızın ilişkiye hazır olduğunda başka bir erkeğe gitmesi ile biter.

Daha sonraları yine buluşmalarımızda konuşmaya eğlenmeye devam ettik bu buluşmalarda yine eski ilişkilerinden bahsetmeye devam etti(bu durum bende kuşkular yaratmaya başladı acaba eski ilişkisini mi unutamıyor gibi).

Kızlar kendi aralarında böyle kız kıza konuşurlar. Sana eski ilişkisini anlatıp durması, seni istediği bir erkek olarak değil de, kız arkadaş olarak gördüğüne işaret.

Bu arada sen de bol bol duygusal yatırım yaparak kendini içinden çıkmanın aylar alacağı bir deliğe gömüyorsun.

Şunu da belirtmem gerek ki yani biz 30-35 gün bi flört süreci geçirdiysek rahat bi 25-26 gün dışarda buluştuk(hepsi benim gayretimle).

Friendzone neydi? Friendzone iyilikti, dostluktu, friendzone emekti.

Daha önceki videolarında belirttiğin gibi ben çok duygusal yatırım yapıyordum kendisinden bir karşılık göremiyordum ve bu durum canımı çok sıkıyordu.

Senin gibi duygusal yatırım yapan adam sonra gelip neden acım hemen geçmiyor diye soruyor. Kendine ne kadar derin kuyu kazarsan, çıkman o kadar zaman alır.

Bunu kendisine de belirtiyordum sürekli ben sana yazıyorum ben seni arayıp buluşalım diyorum diye, kendisi ise bu duruma karşılık bunun benimle bir ilgisi olmadığını kendisinin bütün arkadaşlarına karşı böyle davrandığından bahsediyordu.

Bütün arkadaşlarıyla aynı statüde bir arkadaşsın. Kızın bu noktada sana erkek olarak hiçbir ilgisi kalmamış. Seninle ilgisi var, sana karşı bir ilgisinin olmaması ile ilgisi var.

Anlayacağın bu ilişki için sadece kendimin yatırım yapmasından sıkılmıştım. İlişkinin üçüncü haftasında Yine bir gün ben kafamda bir konuşma kurdum.

Birincisi aranızda bir ilişki yok. İkincisi, arzunun pazarlığını yapmaya çalışacaksın. Hüsran is loading.

kızla buluştuk eğlendik eve dönüş yolunda kendisine eski ilişkisini unutup unutmadığını sordum. Kendisi işte unuttuğumu düşünüyorum falan dedi. Daha sonra eve dönüş yolunda benim artık bu ilişkiyi bu şekilde sürdürmeye hem duygusal hem de mental açıdan takaatimin kalmadığını bütün yatırımın benim tarafımdan yapıldığını kendisinin bana bir ilgisinin olup olmadığını sordum.

Bu sorunun cevabını biliyorsun. Niye soruyorsun?

Kendisi bana şu an için bir ilgisinin olmadığını söyledi

Bana sorsan ben sana söylerdim.

ve ben bunun üzerine madem ilgin yok benimde senin için yapabileceğim birşey kalmıyor dedim ve artık kendisine artık seni ne arayacağım nede yazmayacağım dedim.

Bunun arkasında durmaya niyetin yoksa, “bak ben gidiyorum ha, gidiyorum bak, durdurmazsan giderim” blöfü.

Eğer ki sende birgün bana karşı bir ilgin olduğunu hissedersen yaz yoksa hiç ümit verme yazma dedim.

Ümit verme çok ezik olmuş ve aynı zamanda çok çok aptalca. Düşünsene. Diyelim sen erkek gibi bıraktın gittin ve kız istemeye başladı. Diyelim bu oldu. Tam arayacakken “ya şimdi zavallı ümit verme yıkma beni dedi, ben de emin değilim adamı arayıp üzmeyeyim” diye seni aramayacak.

Tam bir ayrılık konuşmasıydı

Af buyur aranızda ne var ki ayrıldınız? Arkadaşınla küstün sadece.

yani daha sonra ayrılık vakti geldi el sıkıştık ve ayrıldık. Ben evime dönerken bir baktım arabada kendisinin oturduğu yerde telefon kabını unutmuş.(Kabını unutmamış bilerek bırakmış kendisi daha sonra söyledi.) Ben kendisini aradım telefon kabını unuttuğunu söyledim ve evet dedi ve bende kendisine daha sonra vereceğimi söyledim. Ayrılık konuşmasının üzerinden bir saat geçmişti ki

Ayrılık yok birader. Sen hayal dünyasındasın.

bana instagramdan reels göndermeye başladı eski sevgilim kahrolsun yeni sevgilim var olsun gibisinden göndermeli.

Sana mı? Eski sevgilisine olmasın. Seninle ne alaka? Açlıktan rüya görüyorsun. Ha sana özel gönderiyorsa o zaman o da seni yörüngede fıldır fıldır çevirmek için ama asıl sen sözünün eri bir erkek misin yoksa ilk ekmek kırıntısında sözünü çöpe atacak bir zavallı mısın diye shit test atıyor.

bende kısa kısa cevaplar vermeyi sürdürdüm ertesi günlerde yine kendisi bana kendi selfielerini kendi videolarını atmaya başladı.

İlk ekmek kırıntısında sözünü çöpe atan insansın. Şaşırtıcı değil.

Yine ben bunu birgün buluşmaya çağırdım buluştuk eğlenceli zaman geçirdik ama benim kafamda hala oturmayan taşlar var bu kız acaba eski sevgilisini unutamıyor mu acaba diye? dönüş yolunda yine kendisine bu soruyu sordum. Kendisi bunu cevapladığını söyledi ben unuttuğunu mu düşünüyorsun? yoksa gerçekten unuttun mu? ikisi farklı şeyler dedim. unuttum dedi ben de tamam dedim evine bıraktım. Ama ben kıza hergün mesajlar atıyorum hergün görmeye gidiyorum. Tam bir takıntılı adam portresi çiziyorum anlayacağın.

İki ekmek kırıntısına, yine birgün sıram gelir diye friendzone diyarındaki pozisyonuna geçen bir adamsın.

Bu ikinci eski ilişki sorgusu sonrası kız bana soğuk davranmaya başladı. İyi olmadığından bu kadar sorgunun kendisini yorduğundan falan bahsetti iki üç gün böyle soğuk devam etti hala ilk mesajları ben atıyorum falan derken.

Sana niye ilk mesajı atsın ki? Yüzüne tükürse yarabbi şükür, hem belki bu french kiss tükürük alışverişinin ön adımıdır diye umutlanıp yörüngede beklemeye devam edeceksin.

Birgün yine ben buna bu şekilde devam etmek istemediğimi belirttim bu sefer sen bilirsin dedi ve kesti attı.

Sen bu şekilde devam etmek istemediğini daha önce belirttin hatırlarsan. İlk kuyruk sallamaya ağzından salyalar akarak dönmeden az önce.

Ben ertesi gün buluşmak istediğimi söyledim. Kendisi bir arkadaşıyla buluşacağını vaktinin olmadığını ama çok önemliyse bi yarım saat ayırabileceğini söyledi ve buluştuk.

Lütfetmiş prenses. Bu yarım saati iyi değerlendir 😀

Kendisi bu konuşmada belli bir üslup içerisinde ilgimin onu boğduğunu, benimkinin bir takıntı olduğunu(Büyük ihtimalle kız benden korktu acaba bu sapık mı takıntılı mı diye) söyledi. Sorgulamalarının onu irite ettiğinden bahsetti oysa ki önceleri ne kadar eğlendiğimizden falan bahsetti.

Ne biçim arkadaşsın sen, sürekli soru soru.

Bende toparlamak ve ilişkiyi kurtarabilmek için resmen yalvaran bir pozisyona girdim

There is no ilişki Neo. Yuh yahu, hala kendini ilişkide sanıyorsun.

ben artık senin eski ilişkini unuttuğunu düşünüyorum benim için herşeyin netleştiğinden falan bahsettim.

Senden zerre hoşlanmadığı kısmına bir türlü kafan basmıyor.

O da artık bilmiyorum senin yanında artık eğlenebileceğimi düşünmüyorum.

Pipini görmek istemiyorum. Pipisiz arkadaş olarak iyiydin ama işte ne biliim artık olmasan da olur.

Bu sorgular beni gerçekten rahatsız etti vs dedi. bende bu durumu düzeltebilmek için gerekirse kendimi ve ilgimi çekebileceğimi söyledim

Utanç verici.

ve ne yapabileceğimi sordum ve o da dediğini yap yani kendini geri çek dedi ben de tamam dedim ve ayrıldık.

Hahaha. Kız sana git başımdan demiş ama sen şimdi tabii 2 gün kendini çekip sonra yine kızın peşine düşeceksin.

Ben yaklaşık beş gündür kıza yazmadım.

Zavallısın ama ben 2 gün dayanırsın diye tahmin etmiştim 😀 Bu kız sana ulaşana kadar ona ulaşmaman lazım ama zaten senin bu kızı artık tamamen bırakman lazım.

Daha sonra benim bu kızın yöneticisiyle(kadın) bir öğlen yemeği planım vardı ve yemeğe çıktık. Kadın bana kızın bizim her yaşadığımız olayı, yazışmaları kendisine anlattığını söyledi. Ben şok oldum. Sizin yaşadıklarınızı bütün işyeri biliyor dedi. Kız yöneticisine bana yol verdiğini söylemiş. daha sonra yemeğimizi yerken yine kadın laf arasında bana kızın işyerinden başka bir çocukla görüşmeye başladığını ve galiba çocuktan hoşlandığını söyledi.

Kıza hiç kızma. Kız sana seni istemediğini 50 kere belli etti. Sen ise kendini bedava peşkeş çektin, arkadaş olarak kullan belki birgün verirsin diye kapına ayak paspası olurum dedin!

Gerçi kızda da karakter problemi var. Flört ayağına birini bulana kadar senin ilgini yiyor. Ama sen kendini korumayı, böyle durumlara düşmemeyi bileceksin, kızların insafına kalmayacaksın.

Ben bi afalladım iyice acaba diyorum ki bunlar gerçekler mi yoksa ikisi bir olup bana shit test mi uyguluyorlar anlamlandıramadım düşüncelerini merak ediyorum.

Oha! Ben de hatanı anlamışsındır diye okuyorum. Birader kız senden hoşlanmıyor, bu kadar uyduluk sonrası bir daha senden hoşlanamaz. Azıcık erkek ol, onurlu ol ve kızı tamamen bırak git. Bu kızın arkadaş alanında sırasını bekleyen yedek lastiksin ve çoğu yedek lastik gibi sıra mıra gelmeyecekti zaten. Bir daha bu kızla asla görüşme. Bir daha o sana ulaşsa bile kızla görüşme. Bu iş olmaz.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Flörtleşilen kızın sevgili yapması

Bir takipçi ekşi sözlükteki bir girişe dikkatimi çekti. Linki aşağıda ama ben sonra silebilir diye tüm metni aldım:

yaklaşık 2 aydır görüşüyoruz. neredeyse her hafta sonunu birlikte geçiriyoruz, yani öyle ki örneğin cumartesi öğlen birde buluşup gecenin 2’sine kadar, ertesi gün pazar yine aynı şekilde görüşmeye devam ediyoruz.

2 ayda sürekli görüşüyorsun ama aranızda eğer bir ilerleme yoksa, kıza biz arkadaşız, benim kesinlikle cinsel bir tarafım yok diyorsun. Yürüme işi genellikle erkekten geldiği için, sen yürümeyince arkadaşa evriliyorsunuz.

ikimizde birbirimizle görüşeceğimiz anı iple çekiyoruz.

Bu konuda kesin bir şey söyleyemem zira sen “ben arkadaşım” sinyalleri vermeden önce belki senden cidden hoşlanıyordu ama muhtemelen kendi fantezini kıza da yansıtıyorsun.

hafta içi işten çok fırsatımız olmadığından dolayı 1 ya da 2 kez akşamları görüşebiliyoruz. ikimizde de mükemmel bir çekim var. bazen çaktırmadan birbirimize dokunmaya çalışıyoruz, elele tutuşuyoruz, kolkola giriyoruz, buluşma ve ayrılık anları özellikle daha bir çekim alanına giriyoruz, hadi ben gidiyorum ya da merhaba bahaneleriyle sarılma öpüşme çabaları karşılıklı. ama henüz o ince çizgiyi geçmeye ikimiz de cesaret edemedik.

Sen cesaret edemedin. Kızlarda genellikle o cesaret olmaz, erkeklerde olur. Şimdi bu arkadaş burada tamamen hayal aleminde olabilir zira kızlar erkek kankaları ile sarılıp, dokunup, kol kola girip ve hatta bazen el ele tutuşup yürüyebiliyorlar ama el ele tutuşmanın özel bir anlamı olmasından, kızın en azından başında da olsa ilgili olduğunu varsayacağım.

2 ay, kızın yörüngesinde atak yapmak için uygun anı beklemişsin ama sende cesaret olmayınca uygun an diye bir şey yoktur zaten.

Burada dikkat çekmek istediğim bir nokta da, kızdan ve kendinden bahsederken, tamamen aynı doğaya sahip iki kişiden bahsediyor gibi konuşuyor. Kadınlar ve erkekler eşittir özellikle yasalar önünde ve fırsat eşitliği olarak tamam. Ama bunu popüler kültür ve feminizm, kadınlar ve erkekler aynıdır gibi pazarlıyor ve birçok erkek bu propagandayı yiyor. Bu çocuk burada ben yürümedim demiyor bile. Karşılıklı yürümedik diyor.

Tekrar ediyorum, kızlar çekingendir genellikle. Cesaret erkekte olmalı. 2 ay tavşan tavşan yörüngede beklemek yerine, yürüyüp nihayete erdirmeliydi. Yapmamış.

onun da sebepleri var elbette ama onları sonra anlatırım.

15 gün önce iş seyehati için çok uzak bir ülkeye gitti. 12 saatlik falan bir uçuş yaptı. 10 gün orada kaldı ve önceki hafta döndü. jetlag vs falan derken, bir de yakın bir akrabamın cenazesi oldu o nedenlerle ancak dün görüşebildik.

gelelim sonrasına.

ilk muhabbeti “oo yüzün çok neşeli sevgili mi yaptın len sen” oldu. ben de “senden dolayı, 15 gündür yüzünü görmüyorum özledim” diye cevap verdim ama bir garip geldi yaklaşımı. işkillendim. neyse…

Evet, kızın muhabbeti kanka muhabbeti. Oğlumuz fark etmemiş ama kız bir yerde oğlumuzdan mesajı almış. Bu çocuk gibi davranan erkekler aslında 2 ay arkadaş arkadaş takılarak kızı sonunda “evet ya arkadaşız” demesine neden olabilirler. Gerçi 2 ay sürmemiştir o.

El ele deyince kızın baştan ilgisi var diye tahmin ediyorum ama çocuğun el ele dediği şey iki üç saniyelik bir şey de olabilir.

oturduk starbucks’ta her zamanki gibi, biraz sohbetten sonra “ee sende var mı bir şeyler sen bana sordun şimdi sıra bende” dedim. başladı anlatmaya. işte biriyle tanıştırmışlar, çok zenginmiş, evlenip oraya yerleşme ihtimali varmış, patronuna da anlatmış vs vs.. artık çalışmaktan yorulmuş, 40 yaşından sonra daha sakin bir hayat istiyormuş falan.

Sizleri, friendzone’a düşen kardeşimiz için saygı duruşuna davet ediyorum.

2 ay flörtleşmek ne demek?

.

.

.

Oturabilirsiniz.

Hikaye burada bana kurgu gibi geldi ama yazarın diğer girişlerine baktım, troll gibi durmuyor.

ama o arada parmaklarını koparırcasına parmağındaki yüzüklerle oynamaya başladı. bir eliyle sürekli saçını düzeltme çabası kahkül falan işte. sevgili gibiyiz, işte ben de bilmiyorum. ocakta gelecek diyerek konuyu kapattı.

iyice emin olmak ve tepkisini almak içini;

-ee dedim peki siz şimdi sevgili misiniz yoksa sevgili gibi mi? anlamadım ben dedim, sevgili gibi, gidişatına bakacağım dedi ama yemedim, yer gibi yaptım. hakkında hayırlısı dedim konuyu kapattım.

Kız o adamla ne bilemem ama seninle kanka olduğu kesin. Senin flört sandığın şey belki başından beridir ama muhtemelen büyük çoğunluğunda arkadaşlıktı.

bu arada da kendisinin doğum günüydü, yurtdışında olduğu için kutlayamadık ve bu hafta kutlamak üzere sözleştik. kutlamak derken pastanede çay kahve pasta değil, akşam yemeği ve ardından bir eğlence mekanında geceyi kapatmaktan sözediyorum. he bir de ordan bana bir hediye almıştı onu verecek falan, oradayken fotoğrafını da atmıştı ve üzerine biraz geyik çevirmiştik, işte çok pahalı sana bir daha 2022’de hediye yok falan gibi takıldı. güldük eğlendik kapattık.

ee şimdi ben ne yapayım? stepne gibi hissettim amk kendimi. görüşmeye devam edip akışına mı bırakayım yoksa uzaklaşayım mı? karar veremiyorum bir türlü. resmen bu gece sabah 5’e kadar oturdum uyuyamadım, hem sinirden ve hem de kafamdaki soru işaret ve işaretçilerinden dolayı.

Next. Burada bırakması lazım. Bu iş burdan zor toparlanır, toparlamak için çaba harcamaya da gerek yok.

son not: kendisiyle gerçekten çok keyifli ve bir o kadar da kaliteli vakit geçiriyorum. zevklerimiz örtüşüyor, sohbetlerimiz akıcı, 12 saat birlikteysek neredeyse hiç susmadan geçirebiliyoruz bu 12 saati.

Ve gittikçe de daha kanka oluyor. Bu ne kadar mantıklı görünürse görünsün, hemen her zaman yörüngesinde döneyim belki beni sever gibi bir muhtaçlığın bahanesi olacaktır (yok ama muhabbet çok iyi).

velhasıl derin düşünceler içindeyim dostlar.

Aylarca mesajlaşıp, buluşup yürümemenin doğal sonucu. Yürüseydi ya kızla olurdu ya da başından ne olduğunu anlar ve bu kadar duygusal yatırım yapmazdı.

Ekşi sözlükteki giriş:

Vaka Çalışması – Friendzone manipülasyonu

Burada friendzone ile ilgili sıklıkla söylediğim bir şey var: erkekler, arkadaş çağrışımı yapan davranışlarla, kendi kendilerini friendzone’a atıyorlar. Örneğin buluşmadan haftalarca mesajlaşmak ya da cinsel / duygusal olarak yürümeden defalarca buluşmak gibi.

Bu genellikle doğru bir önerme ama bazı kadınlar erkekleri özellikle friendzone diyarına atmaya çalışıyorlar ve bunun için manipülasyon yapıyorlar. Burada aktaracağım hikayedeki kadın, bu tür bir manipülasyon peşinde ve bu manipülasyonu bilmeniz sizin yararınıza. Soru bana gelmedi, internette gördüm.

Çok güzel, beni ne zamandır ilk defa böyle heyecanlandıran bir kızla tanıştım, telefon numarasını aldım ve çok güzel iki buluşmamız oldu. Birçok ilgi işareti aldım ve ilk buluşmamızın sonunda öpüşüp seviştik ama seks olmadı.

Yiyiştiniz yani, sevişmediniz. Her neyse. Ama asıl problem, senin daha başından kıza bu kadar düşmüş olman. Bu sana çok hata yaptırır. Sakin.

Ama ikinci buluşmanın sonunda soğuk davrandı ve kendini geri çekti. Bir önceki sefer öpüşüp sevişen kadın, …

Yiyişen olacak.

… bu sefer öpüşmedi.

Buluşmada, kızın ilgi seviyesini düşüren bir şey oldu muhtemelen. Belki konuşmalarda bir şeyler oldu, belki birinci buluşma sonunda yiyişmeyi abarttın, belki de kızın kötü bir günü. Ama eğer kız başında ilgili ise genellikle sen aptalca bir şey söylemeyip yapmadığın sürece bu şekilde bir ilgi düşüşü olmayacaktır. Ama eğer kızın ilgisi başından düşük ise, çok da ahım şahım olmayan bir iki hata ile kız bu seviyeye gelebilir. Yani ya kızın ilgisini kafanda abarttın ya da ciddi bir hata yaptın.

Bir tahminde bulunmam gerekirse kendi aşırı ilgini (Abi çok güzel, beni ne zamandır ilk defa böyle heyecanlandıran bir kızla tanıştım) kıza yansıttın. Yani ya o ilgi kızda da var fantezisine daldın ya da kızı kızın seni istediğinden çok daha fazla istediğini ona gösterdin.

Üçüncü buluşma için akşam bir yer düşünmüştüm ama ulaştığımda bana şu aralar pek vakti olmadığını ve vakti olduğunda bana haber vereceğini söyledi. Ben de tamam haber verirsin dedim ve kafamda kızı nextledim.

Güzel. Sen ona bana haber verirsin diyeceksin ama asla beklemeyeceksin. Burada kızı nextle ve kendi işine bak. Kız sana geri dönerse bir şans daha verecek misin buna bakarsın.

3-4 gün ne mesaj attım ne de aradım. Aslına bakarsan, eğer bana ulaşmasaydı, ona bir daha ulaşmayacaktım.

Aynen, burayı güzel uygulamışsın.

4 gün sonra o bana geri döndü.  2 gün sonra vakti olduğunu söyledi ve öğlen bir kafede buluşmayı teklif etti. Bu bana çok arkadaşça geldi. Bir şekilde friendzone gibi.

Evet, kesinlikle. Bunu yakalaman güzel.

Ona daha önceki teklifimi hatırlattım ve akşam orada buluşalım dedim. Kabul etti.

Güzel.

Ama buluşacağımız günün sabahı, akşam değil de öğlen bir kafede buluşabilir miyiz diye mesaj attı.

Kötü. Planı değiştirmeye çalışıyor. Kabul etmemen lazım.

“Güzel bir şarap içmek varken kahve içmeyi mi tercih edeceksin diye dalga geçtim. Sonra da, planı değiştirmeyelim, bu gideceğimiz yer eğlenceli, iyi vakit geçirebileceğimiz bir mekan.”

Güzel.

Cevabı şöyle oldu: Ben şu an bir ilişki istemiyorum …

Evet, bir kadın sana bunu söylüyorsa, o kadına fazla ilişki öncelikli erkek sinyali vermişsindir. Soğuma nedeni bu olabilir. Kız “bu adam benimle, benim onunla istediğimden çok daha fazla ilişki istiyor” dedi mi, adama ilgisi genellikle yokuş aşağı gider. Kadınlar, bir kadın tarafından çekilmeden kafese girmek için can atan kuşların bir arızası (tercih edilmemek, muhtaçlık, zayıflık, efendi erkeklik, vs.) olduğunu sezebilirler.

“ama umarım arkadaş olabiliriz.”

Friendzone teklifi geldi. Aslında çoğu kadın bunu darbeyi yumuşatmak için öylesine söyler ve arkadaş olmaya niyeti yoktur.

Ona kendisi ile arkadaş olmakla ilgilenmediğimi, daha fazlasını düşündüğümü söyledim ve fikrini değiştirirse beni aramasını söyledim. Burada bitse burada da bırakırdım zaten.

Güzel. Teklifini yapmış ve masadan kalkmış.

Bunun üzerine, daha fazlası ile ne demek istediğimi sordu. Ben de buluşmak, birlikte iyi vakit geçirmek, kadın erkek romantizmi yaşamak ve bunun nereye gideceğini görmek dedim.

Güzel.

Bunu anlayamadığını söyledi. Eğer daha fazlasını istiyorsam neden çok az mesaj atıyorsun ve sadece buluşuyoruz diye sordu. Sürekli aranmayı bekliyormuş ve buluşmalarda yaşadığımız şeyin mesajlaşma veya telefonla konuşmaya dönüşmemesine şaşırmış.

Palavra. Manipülasyon. Adam 3. buluşmayı ayarlamak istiyor. Kız ise arkadaş kalalım dedikten sonra bunu kabul etmeyince “sen beni aramadın / mesaj atmadın, vs.” diye faturayı ona kesmeye çalışıyor. Bazı kadınlar böyle karın ağrısıdır ama biraz düşünürseniz, demeye çalıştığı şeyin palavra olduğunu anlarsınız:

Beni yeterince aramadın, sormadın o nedenle sana arkadaş kalalım diyorum.

Yersen diyeceğim de, yiyen çok.

Bu aralar çok yoğun olduğumu söyledim (bu gerçekti) ve eğer mesajlaşmak veya konuşmak istiyorsa bana ulaşabileceğini söyledim.

Az önce arkadaşlıkla ilgilenmiyorum dedin ama şimdi bunu nezaketen söylemediysen mektup arkadaşlığını kabul etmiş oluyorsun! Oltayı yuttun sanki. Bu durumda eğer normalden az mesajlaşma sebebin buysa bir kere söyler orada bırakırdın. İstediğin zaman mesaj at dememeliydin zira sana mesaj attığında, fikrinin değiştiğini varsayman lazımdı. Şimdi bunu nasıl varsayacaksın?

Bu dediğinde haklı olduğunu düşündüm ve gündüz kafede buluşmayı kabul ettim?

Haydaaaa. İyi sıçmışsın. Buna kesinlikle hayır demen gerekiyordu. Kızın çerçevesine giriyorsun. Bu önemli deme, zira önemli. İlgi seviyesi düşük ve sana friendzone teklif eden bir kadınla karşı karşıyasın ve zamanını boşa harcaman önemsiz değil. Belki belki daha iyi bir yer önerseydi giderdin.

Buluşmada uzun uzun konuştu ve bana daha önce bu şekilde bir erkekle buluşup ilk buluşmada öpüşmediğini, bugüne kadar çıktığı erkeklerle önce arkadaş olarak başladığını ve oradan sevgililiğe gittiğini anlattı.

Eject, eject! Seni hala friendzone’a atmaya çalışıyor. Birbirini tanıyan ve sonradan araya hoşlanma giren iki arkadaş değilsiniz dikkat edersen. Senin ilgin arkadaşlıktan öte. Durum buyken bir erkeğin “arkadaşlıktan başlayalım bakalım nereye gidecek?” teklifini kabul etmesi, ilişki isteyen bir kadının “fuck buddy olarak başlayalım bakalım nereye gidecek” teklifini kabul etmesine benzer. Daha önce de belirtmiştik: Kadınlar için ilgi daha önemlidir, erkekler için seks. Erkeğin seks yapmadan arkadaşlık ilişkisinde sırasını beklemesi, kadının ilişki içinde olmadan seks yapıp ilişki sırasını beklemesine benzer.

Eğer geri dönebilecekleri bir arkadaşlık yoksa, hayatına giren kişi ile ilişkileri biterse onun tamamen hayatında çıkmasından korkuyormuş.

Traş. Sana da bravo, orada no contact yapacağına bu saçmalıkları dinliyorsun.

 Ona aynı şeyi tekrarladım: Seninle arkadaş olarak başlamakla falan ilgilenmiyorum.  Ama ilişki sürecinin bir parçası da zaman içinde arkadaşlığın da gelişmesidir …

Burada hem ilişki, hem arkadaşlık kelimelerini kullanman yersiz olmuş.

Sonunda kafede iyi vakit geçirdik ve sonra arabada öpüşüp seviştik.

Yiyiştiniz. Pump up the jam, pump it up yok. Your blue balls on the floor tonight (mavi topların yerlerde bu gece), bilmem farkında mısın?

Gerçi çok kötü değil ama bu kızla arkadaş olarak buluşmama planına sadık kal ve bir yerde yiyiş yiyiş nereye kadar deyip bırak.

Kız 23 yaşında ama ilişkiler konusunda pek tecrübeli birine benzemiyor.

Bunu bilmiyorsun. Yaptığın ya da yapmak istediğin şeyleri rasyonelleştirmeye çalışıyorsun. Yani la-pompa olmadan arkadaşça buluşmaları.

Belki de korkuları var ve kendini korumaya çalışıyor.

Ya da seninle o kadar ilgilenmiyor ve çevresinde uydu olarak dönmeni sağlamaya çalışıyor.

Çünkü, geçmişte kalbinin kırıldığından bahsetmişti.

23 yaşındaki her genç insan gibi. Buradan kurtarıcı planına düşersin. Pardon bir yere düşemezsin, kurtarıcı planı olan uydu olarak yörüngede yaşarsın.

Kızı birçok açıdan beğeniyorum o nedenle kararsız kaldım. Bu şekilde buluşmaya devam etsem mi, bıraksam mı?

Şu arkadaş olamayız dediğin yerde bıraksaydın ve kızın aramasını beklesen iyiydi. Orada tükürdüğünü yalamışsın. Kızın kafe buluşması isteğine boyun eğmişsin.

Kızın ilgi seviyesi sınırın azıcık üstünde. Bu aşamada 3-5 gün zaman ver belki o sana ulaşır ve bu şekilde olursa buluşmada kızla daha fazlası şansı yüksek olur. Eğer o sana ulaşmazsa ona ulaş ve buluşma ayarla. Sen mesaj atmadın zart – zurt olayına girerse “1950’lerde yaşamıyoruz, bak ben atıyorum sen de atabilirsin, başarabilirsin ha gayret” diye dalga geç.

Ama bu kızla bir yere gitmesi ihtimali düşük o nedenle 2-3 buluşmada da bir şey çıkmazsa, kızı hayatından çıkar.