Trump’ı desteklediğim için reddedildim

İlginç bir e-posta paylaşacağım. Bana Şikago’dan yazan erkek bir kızla ikinci buluşmasına gidiyor ve konu bir şekilde politikaya geliyor. Kız adamın Trump taraftarı olduğunu öğreniyor ve bu kızı oldukça sinirlendiriyor.  Ama erkek baskı altındayken durumu çok iyi idare ediyor ve sonunda beraber adamın evine gidip seks yapıyorlar.  Fakat birkaç gün sonra erkek bir defa daha buluşmak için kıza ulaştığında, kız erkeğin Trump taraftarı olduğu gerçeğini atlatamıyor ve buluşma olmuyor.

İlginç ve eğlenceli bir hikaye. Olay sadece Trump veya politika değil. Sonuçta buluşmalarınızda ortam bir şekilde gerilebilir ve bu adam durumu çok iyi idare etmiş. Kadın belli ki adamdan hoşlanmış ve sonuçta adamla eve gidip birlikte olmuş.

Kadınlar, kendi çerçeveleri için geri adım atmayan, kendileri ile fikir ayrılığına düşmekten korkmayan, kendilerini etkilemek için görüşlerinden tavizler vermeyen erkekleri çekici bulurlar. Bu gerçek, maskülen özüne güvenip bel bağlayabilecekleri bir erkeğin alametifarikasıdır.

Kendinizi sevip değer veriyorsanız, kendinize saygınız varsa ve inandığınız şeyleri savunmak için dik durabiliyorsanız, aynı görüşte insanları kendinize çekip, sizinle uyumsuz olan insanları itersiniz.

Hayat başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüğünü düşünmeye ve onların beklentilerini karşılamaya vakit harcayamayacağınız kadar kısa. Kendi doğrunuzu korkmadan savunun zira ne yaparsanız yapın zaten eleştirileceksiniz.

Neyse, mektuba gelelim:

Koç Corey merhaba,

Sizin sayenizde birçok başarı hikayesi yazdım ama bu hikaye daha bir özel o nedenle sizinle paylaşmak istedim. Zira bu şimdiye kadar kendi merkezimi koruma (Corey Wayne bizim çerçeve dediğimiz şeye bu adı veriyor) konusundaki en başarılı gösterimdi.

Şikago merkezde yaşıyorum ve büyük bir Trump taraftarıyım. Benim liberal (Amerika’da sol görüşe bu ismi veriyorlar) kadınlarla birlikte olma konusunda bir problemim yok ve aslına bakarsanız değişik bakış açılarını dinlemek hoşuma gidiyor. Ama birçok kadın maalesef “Turuncu Adam kötüdür” haricindeki başka bakış açılarına sıfır tolerans gösteriyorlar.

Çevremde de Trump Derangement Syndrome (TDS – Trump Dengesizlik Sendromu – Trump’a aşırı duygusal tepki verme ile ilgili bir terim) gösteren birçok arkadaşım ve akrabam var. Kendi asistanım ki 25 yıldır tanışıyoruz ve kendisini çok severim, aynı durumda. Kadıncağızın sinirini bozuyorum. Ebeveynlerimin bazı arkadaşları politik görüşlerinden dolayı onlarla görüşmeyi kesti.

Bahsedeceğim hatunla birkaç hafta önce tanıştık ve ilk buluşmamızda onu bir bara götürdüm. Çok iyi vakit geçiriyorduk ve hafif seyreden konuşmamızda sürekli gülüyordu. Aramızdaki kimya çok iyiydi yani.

4 yıl önce sosyalist bir kız arkadaşım vardı ve o zamanlar bu konular aramızda hiç problem olmazdı ve neredeyse hiç politika konuşmazdık. Şimdi ise politik görüşü duyar duymaz “Aman Tanrım, sana inanamıyorum” tepkisi geliyor.

Her neyse, bu kızı o gece öptüm ve kendi yolumuza gittik. İlk buluşma tam olarak kitabına göre gitti.  Ertesi gün mesajlaştık ve Perşembe günü bir şeyler içmek için anlaştık. Kızın bana ilgisinin çok yüksek olduğunu görebiliyordum. Masamıza oturduktan birkaç dakika sonra bana onu nasıl öptüğümün çok hoşuna gittiğini ve birçok erkeğin onu öpmek için izin isteyeceğini söyledi.

Şaşırmış bir ifadeyle, “erkekler gerçekten de öpmek için izin mi istiyorlar?” diye sordum ama aslında o geçmişte çok olan ve kendine güvenen erkeklerden biri gibi davranmamın hoşuna gittiğini biliyordum.

Buraya kadar her şey yolunda gidiyordu ama sonra bir anda her şey tepetaklak oldu. Konu oraya nasıl geldi tam hatırlamıyorum ama bana “bir dakika, Trump’ı desteklemiyorsun değil mi?” diye sordu.

Kendi kendime “hah, yine başlıyoruz …” dedim. Geçmişte yaptığım gibi yapıp apolitik biriymiş gibi davranabilir ve böylece ortamı yumuşatabilirdim. Ama bu bana artık kendimden ödün vermek gibi geliyor.

Burası önemli zira başlangıçtaki alıntıda söylediğim gibi bu onun gerçeği ve onu korkmadan konuşacak. Kız eğer TDS nöbetine girerse ve hatta masadan kalkıp giderse bu yıllardır medya tarafından radikalize edilen bu kızın problemi.  Faşist bir darbe olduğuna inanmışlar ama biliyorsunuz faşist bir darbe olsaydı bunu “anlardınız”.

Gözlerinin içine baktım ve hafif bir sırıtış ile “Evet Trump’ı destekliyorum.” dedim. Bundan sonra da tek kelime etmeden gözlerinin içine baktım. Olay bir nevi ilk konuşanın kaybedeceği bir oyuna döndü. Bir süre sessizlik oldu ve ben kızın dona kaldığını düşündüm.

Ama kız standart replikleri sıralamaya başladı. “Öyle birini nasıl desteklersin, yabancı düşmanı, kadın düşmanı, ırkçı, …” gibi CNN, MSNBC ve New York Times’ın dikte ettiği sloganları papağan gibi sıralamaya başladı. 

Gayet sakin bir şekilde dinledim ve sakin bir şekilde neye niye inandığımı anlattım.

Erkek burada merkezini koruyor (çerçeve). Kaygı yok, korkmuyor veya sinirlenmiyor.  Çin piyasasındaki çay fiyatlarını anlatır gibi sakin sakin konuşuyor.

Ona saygı çerçevesinde ve kavga etmeden anlattım. Benim görüşlerimin bu olduğunu ve bunları kabul edemeyen biri ile olmayacağımı da anlattım.

Kısacası ben buyum diyor ve eğer sen ya da başka biri bundan hoşlanmıyorsa kapı orada diyor. Bu güçlü bir pozisyon. Evet bu pozisyon bazılarını fena sinirlendirecektir ama başka bazıları ise bu dürüstlük ve cesareti takdir edeceklerdir.

Kız sakinleşti ve başka konulara atladık fakat hala sarsılmış olduğunu görebiliyordum. Sözleri ve ses tonu kibardı ama mimiklerinde içinde bir şeylerin kabardığını görebiliyordum.  Bütün akşam ara ara konuyu yeniden açtı ama yavaşça sakinleşti.

Bana olan arzusu ile Trump taraftarı olmamın itkisi arasında gidip gelmekten yorulduğunu görebiliyordum.

Kız senin ne kadar iyi bir erkek olduğunu görüyor ama kafasındaki propaganda ile senin aranda kalıyor. 

Gecenin sonunda Netflix izlemeye bana gelip gelmeyeceğini sordum. Teklifimi kabul etti ve gecenin gidişatına bakarak açıkçası bu beni biraz şaşırttı.

Bunu her zaman teklif etmelisin zira evet mi hayır mı diyeceğini bilmiyorsun. Sonuçta ikinci buluşmanız ve bu aşamadan sonra kabul edip etmemesi fark etmez.

Gece iyiydi ve birlikte olduk. Ama hikaye burada bitmiyor.

Birkaç hafta sonra ona bir mesaj attım ve buluşma teklif ettim. Bana “kusura bakma ama bu Trump olayını aşamıyorum.” diye mesaj yazdı. Ben de “Hadi ya bak bu kötü ama tercihine saygı duyuyorum. Sana bol şans ve seks için teşekkürler …”

Tamam bu son bol şans ve seks için teşekkürler kısmını yazmadı tabii ki 🙂 Ama o günden sonra bir daha iletişime geçmemelerine rağmen bunu başarı hikayesi olarak görüyorum diyor.

Birader iyi iş çıkarmışsın. Senin hayatın “Drama Giremez Bölgesi”. Kendi doğru bildiğinin arkasında durmuşsun, gece de seks yapmışsın. Tamam bir daha görüşmeyeceksiniz ama sorun değil.

Evet bu bir başarı hikayesi.

Mahmut’un Notu: Evet bu bir başarı hikayesi. Başarının sadece seks sayısı ile alakalı olmadığına güzel bir örnek. Eğer apolitik davransaydı belki bu kızla belki hala beraberdi ama bu başarı olur muydu? Bence olmazdı zira çerçeveyi dağıtırdı. Çerçeveyi dağıttığını sadece kendi bilebilirdi ve gittiği yere kadar deyip kızı düdükleyebilirdi ama bolluk zihniyeti sağolsun öyle ödünler vermesi gerekmiyor.

Çeviri: She Rejected Me Because I Support Trump videosundan kısaltılarak derlendi.

Vaka Çalışması – Engelleme ve terk etmeyle cezalandıran sevgili, çerçeve vs

Genç olduğunu tahmin ettiğim bir arkadaş Eski sevgiliyi geri kazanma yazısına yazıp sormuş:

Mahmut abi merhaba

Korona yuzunden memleketlerimize döndükten beri, kız arkadaşımla sanal takılmak zorunda kaldık. 2 hafta önce ilgisiz olduğum için gün icinde bana cevap vermemeye başladı, ben de 2 saat içinde 3-4 kere ulaşmaya çalıştım, çünkü haklıydı.

Ulaşamamanın bir nedeni varmış, aşağıda yazmışsın. 2 saat içinde 3 – 4 kere ulaşmaya çalışman hata. Kızın kafasındakini onaylamışsın ve peşine düşmüşsün. AMA hayati bir hata değil.

Cevap vermeyince umursamadım.

Eh umursamamaktan başka yapabileceğin pek bir şey yok.

Birkaç saat geçtikten sonra büyük bir trip yedim. İlgisizlikle suçladı beni.

Küçük bir olayı büyütmüş. Peşinden koşmaya alıştırmışsın. Bu tripler ile iş çözmeye alıştırmışsın muhtemelen.

Gün içinde sıkıntılar yasadigimdan ulaşamadığımı, ulaşmak istediğimde de reddedildigimi söyleyip, ben de onu ilgisizlikle sucladim.

BAM! Çerçeve 101 dersine gelin.

Arkadaşlar, çerçeve kavramını pek anlamıyorsunuz, size anlatmam için iyi bir fırsat bu! Yazılı sorularda bu örnek az çok karşıma çıkıyordu ama yaptığım konuşmalarda çokça rastladığım bir olay olduğundan bu konuda ne zamandır yazmayı planlıyordum.

Kıza no contact yaparken bile kız size ulaştığında soğukkanlı, neşeli ve kibar olun derken bazıları bunu yumuşaklık sanıyor ama aslen ERKEK OLUN diyorum. Sizin erkek olarak çerçeveniz soğukkanlı, neşeli, ilişkide eğlencesine bakan (kızla eğlenen ya da gönül eğlendiren anlamında değil ilişkiden zevk alan ve kıza da aldıran anlamında) olmalı.

Neden?

İki kutupluluk sağlıklı bir ilişkinin çekirdeğidir. Bir kadın, kaprisleri, istekleri ve sürekli değişen ruh hali ile sizin üzerinizden geçmeyi istemez. Kadının duyguları kasırga, ruhu ise kundakçıdır. Kendinizi onun fırtınalarına karşı duran bir kale duvarı gibi düşünün. Güçlü rüzgarlar ve en kötü dürtülerinin yarattığı fırtınalar karşısında tutunabileceği bir kaya aradığında, orada siz olmalısınız … güçlü, sağlam, sarsılmaz ve yerinden oynamayan.

IV. Onun kuralları ile oynamaAmcığın 16 Buyruğu (Rossie’nin espri anlayışı sağolsun yazının ismi çok talihsiz ama bu yazı, sitedeki ve kırmızı hap camiasındaki en önemli uzun süreli ilişki metnidir).

Kız seni ilgisizlikle suçlamış. Sen de pat diye onu. Bu tür bir yanıt genelde bana “abi bak çerçeveyi korudum” havasında anlatılıyor. Çerçeveyi korumayı pısırık olmamak sanıyorsunuz. Bu tür bir tepkiyi cool bir şey algılıyorsunuz!

Sen burda KIZIN ÇERÇEVESİNE girmişsin. ERKEK ADAM kızın çerçevesine girmez kendi çerçevesini korur. İlk tepkisi “bebeğim ne alakası var, bla bla … kızınca çok güzel oluyorsun ısırırım ben seni” modundadır. Çok ilginçtir, ERKEK ADAMın ya da PİÇİN bu erkek davranışları, katı ve kırılgan iyi çocuklara palyaçoluk olarak görünür ama adamın tek yaptığı kendi çerçevesini bozup kızın tribal çerçevesine girmemek. Katı ve kırılgan olmayı cool sanan iyi çocuk ise pat diye kızın çerçevesine giriyor!

Kadınlar ilişkide küçük bir sorunu alıp büyütmeye eğilimlidir. Uzun süreli ilişki konusunda tecrübeli erkekler büyütülen bu sorunu alıp küçültürler. – Corey Wayne How to be a 3% Men

Artı kız sana feminen bir bana ilgi göster yakarışı atıyor, erkek olarak senin vereceğin en akıllıca tepki feminen bir bana ilgi göster yakarışı mı olmalı? Bunu iyi düşünün.

Eğer böyle davranırsanız, yani kadının çerçevesine girmez, onun yönlendirdiği yere gitmek yerine kendiniz kızın elinden tutup sorunu küçültmeye yönelirseniz (dominant olmak olarak da bilinen şekilde davranırsanız) genellikle hem sorun küçülür, hem sizin soğukkanlı ve neşeli haliniz kıza da bulaşır, hem de kadın sizi kolay kolay yönlendiremeyeceğini anlar ve bunu daha az dener (shit test azalır).

MASKÜLEN davranmak, rahat ama aynı zamanda kendinden emin ve dominant davranmaktır ve çevrenizde olan şeylere duygusal tepkiler vermemektir. – Michael W. İlişki Sihirbazı – Kadınlarla Başarının Sırları

Karşılık olarak beni suçlamaya devam edince, iyi geceler deyip son mesajimi attım.

Kavgaya girmemişsin bu güzel ama iyi geceler demek yerine “bak ben bu konuda seninle kavga etmeyeceğim, sana neden aramadığımı anlattım. Kızgınlığın geçip de kavga etmek yerine konuşmak istediğinde konuşuruz” demen daha doğruydu. Zira sorunu küçültmekten çok kızı umursamamışsın. Bu sorunu büyütür.

2 gün sonra yine mesaj attı, yolun açık olsun gibisinden. Yine cevaplamayinca, engel yedim.

Bence kızı umursamamanın üstüne hiç aramaman da gereksiz. Kızı arayabilirdin. Hiçbir şey olmamış gibi. Ha yine trip attı, suçlamaya başladı konuşmayı uzatmazdın ve o zaman bir daha aramaz onun aramasını beklerdin.

Yine de terk etmek aşırı tepki. Gerçi birazdan aslen neden böyle davrandığını anlayacağız ama senin yanlış zamandaki umursamaz tavrın da (olayı kabul edip kavgayı kesmek yerine iyi geceler deyip kestirip atman) olayı büyütmüş.

Ayrıca kız sana ayrılalım demiş, sen de (sonradan yazdıklarından anladığım kadarıyla ayrılmak istememene rağmen) sessiz kalarak “olur ayrılalım” demişsin. O da muhtemelen zaten dünden razı olduğunu görünce engellemiş. İki bebek gibi davrandığınıza göre yaşlar da küçük sanırım.

Zaten engelleyecegini biliyordum, çünkü daha önce ufak tefek şeylerden hemen iletişimi kesip engelliyordu.

Hımm bak bu kötü. Bu davranış kırmızı alarm. Bu kız pek kız arkadaş materyali değil. Ufak tefek şeyleri engelleme, terk etmeyle cezalandıran, kendine güveni olmayan, yetersizlik hissinde boğulan bir insan. Normalde bu kızla ilişkiye girmemen ya da ilişkiden çoktan çıkman lazımdı. Bu tür insanlarla uzun süreli ilişki yürütmek çok zordur. Muhtaç değilsen pek girilecek iş değil.

Bir kere dalga geçtim diye engelledi (Comfort test olduğunu düşündüm).

Evet bu anormal bir davranış.

Bir kere de başkasıyla flortlesirken yakalandım.

Bu ufak tefek bir hata değil ama engellemek yine anormal bir davranış.

Genelde suçlu ben olduğum için gönlünü alıyordum.

Kendini suçlu bulmaya aşırı meyillisin. Bu nedenle bu olayın anormal bir davranış olduğunu pek göremiyorsun.

Ben de fırsat bu fırsat deyip, bu engelleme işinden vazgecsin diye iletişimi kestim. Pişman olup geri dönünce bu engelleme işinin ne kadar çocukça olduğundan bahsetmeyi planlıyorum.

3-4 yerden engel atıp, twitterdan atmamis. Oradan da niye engellemedigini biliyorum, çünkü oradan ulaşıp özür dilememi bekliyor.

14-15 gündür iletişim yok ama bu süreçte Twitterdan ilk başta pişman olacaksın tarzı şeyler paylaşıyordu, sonra kızgın paylaşımlar falan. Son zamanlarda ne olur dön affettim tarzı paylaşımlar yapıyor. En sonunda istediğime biraz yaklaştım, ben başkalarına karşı ilgisizim, seninle ne kadar ilgilendigimi tahmin edemezsin tarzı bişey paylaşmış. O beni ilgisizlikle suçlarken, ben de onu ilgisizlikle suçlamıştım, o yüzden sonuca yaklastigimi düşünüyorum.

Seni terk etmiş. Üstüne engellemiş. Twitterından takipten çıkıp twitterına bakmaman gerekirdi. Kızı sosyal medyadan takip etme. No Contact sadece aramamaktan ibaret değil, gerçekten hiçbir şey yapmamaktır. Sosyal medyadan takip edip kızı geride bırakmıyorsan no contact yapmıyorsun demektir.

O beni ilgisizlikle suçlarken, ben de onu ilgisizlikle suçlamıştım, o yüzden sonuca yaklastigimi düşünüyorum.

Tabi bu arada ben herhangi bişey paylaştığım zaman, karşılık olarak bana laf sokan biseyler paylaşıyor. Hâlâ oradan iletişim hâlinde olduğumuzu sanıyor.

Hayır o iletişim halinde olduğunuzu sanmıyor, sen iletişim halinde olmadığınız imajı çizerek iletişim halinde olmadığınızı sanıyorsun. Burada gerçeklikle bağı kopuk olan sensin. Kızın sana istediği mesajı atacağı kanal açık, sana iletişip duruyor. Twitterına bakmasan ve takipten çıkarsan o zaman iletişim halinde olmazdınız.

Sormak istediğim şey tüm bunlara rağmen arkadaşlarımla, ölsem ilk adımı ben atmam diye haber yolluyor. İlk adımı benden bekliyor.

Normal. Sudan sebeple seni terk etmiş ve terk etme sebebi seni hizaya getirmek, cezalandırmak, boyun eğdirmek. Bir açıdan tabii bu iyi bir haber gibi zira kızın aslında ayrılmak istediği falan yok ama aslen kötü bir haber zira yukarıda yazdığım gibi bu tür ağır manipülasyonlara başvuran kızlarla ilişki yürütülmez. Yürüttükçe boyun eğersin, 2 – 3 seneye kızın – ağır konuşacağım – yavru köpeği olursun. O seni terk etmezse diyeceğim ama böyle ağır yetersizlik hissi olan hatunlar da kolay terk edemezler. Zırt pırt “terk etmelerine” rağmen 😀

Kendince Twitter’dan iletişim içinde olduğumuzu sandığı için …

Tekrar söylüyorum, sen kendince iletişmediğinizi sanıyorsun ama o seni gayet güzel manipüle ediyor. Kendini kandıran sensin.

durum geri dönme sürecini uzatır mı?

Uzatır ama (aması aşağıda) … Bir kadın seni terk ettiğinde onu engellemeyeceksin ama takipten çıkacaksın. Onun sosyal medyasına hiç bakmayacaksın. O zaman iletişimi kesersin. Sen iletişimi kesmemişsin. İletişimi kesmiş imajı çizmeye çalışıyorsun sadece.

Engellediği kanallardan bana ulaşmak zorunda kalmasını istediğim için Twitter hesabımı kapatsam nasıl olur? Tereddüt ediyorum çünkü onun için bu adımı atmayi düşünüyorum, kendim için değil.

Ama kısmına geldik. Bu yazdıklarımdan sonra kızı istiyorsan no contact uygula, al istersen kitabı orada ayrıntısı var da o kitapta da böyle bir kıza bye bye demen gerektiği yazıyor, başından söyleyeyim.

Yaklaşık 7 ay önce flortlesmeye basladik. 3-4 ay flortlesme sürdü, çok uzun olduğunu biliyorum …

Evet çok uzun, çok peşinden koşmuşsun. Hele bir de tek bu kızın peşinde koştuysan ilişkiye girdiğin andan itibaren güç dengesi aleyhindedir.

ama her girisimimi sen beni uzersin diye reddetti.

Seni pohpohlamış, sen pek bu kızı üzebilecek biri değilsin.

Bı şekilde bazı şeyleri ispatlayinca, öyle sevgili olabildik.

Bu muhtemelen kendimi iğdiş edince sevgili olabildik anlamına geliyor. Ayrıca olabildik dediğine göre bayağı da “ödül” kızın peşinde koşmuşsun.

Kendisi çok inatçı, inadını hala kirabildigimi düşünmüyorum …

Peki eski sevgiliniz inatçı biriyse?

  1. Ne kadar inatçı olursa olsun sizi yeterince özlediyse size ulaşacaktır.
  2. Eğer sizi özlemesine ve hatta belki sevmesine rağmen size ulaşmıyorsa, bu insanı hayatınızda istemenizin nedeni ne? Bunu kendinize neden yapasınız ki? Siz sevilmeyi hakediyorsunuz ve bu insan size hakettiğiniz şeyi verebilecek kapasitede değil. Bu insanın hayatınızda olması sağlıklı bir şey değil.

Eski Sevgili Nasıl Geri Döner? İletişimi Kes Kuralı

ne yapmalıyım?

Anladığım kadarıyla sen bu soruyu nasıl geri döner diye soruyorsun ama yapman gereken şey bu kızı geri döndürmek değil bırakmak. Kendinden çok taviz vererek ilişkiye girmişsin, kız karın ağrısı, engelleme/terk etme yani cezalandırma ile seni hizada tutuyor, ilişkiniz de zayıf (alt tarafı işin var diye aramadın üstüne bir kavga olunca terk ediyor) vs. İnadını kırmayı falan boşver kendine başka kız bul. Benden sana abi tavsiyesi.

Çekici Erkeğin Sırları Serisi 4 bölüm (Video)

Merhaba Mahmut Abi ve Değerli Blog sakinleri, Ben Mr. Deer. Bu sefer Reel hayatta kendini geliştirmek isteyen dostlarım için yeni bir kişisel konusu ile karşınızdayım. Bu video serisi ile Çekici Erkeğin 6 temel özelliğini ve bu özelliklerle bağlantılı olan diğer önemli özellikleri de sizlere sunarken, örnekler ile daha anlaşılır bir biçimde anlatıyorum. İyi seyirler.

 

 

 

Saha raporu – Daygame,Fuckclose -Biletci Kız

Öğlen saat 2 gibi derse yetişmeye çalışırken, hoş 1,60 boylarında sarışın önümü keserek bilet satmaya çalıştı.Ben acelem olduğunu, dönüşte alacağımı söyleyerek geçiştirdim ve yoluma devam ettim.Tabi dönüşte de bilet almaya niyetim yoktu asıl ilgilendiğim kızın kendisiydi.Dersten çıkıp eve dönerken yolda kızı göremediğim için eve gittim.Gereksiz Detayları geçiyorum.

akşam oyunu öğretmeye çalıştığım arkadaşımı yanıma aldım 1 2 set açıp bişeyler anlatmayı hedefliyordum.Tesadüfen,Yürürken aynı kızın sokakta birilerine bilet satmaya çalıştığını fark ettim.Yanından geçerken kolay gelsin diyerek beni tekrar fark etmesini sağladım ve yoluma devam ettim. 15 dakika sonra tekrar kızın olduğu yerden geçerken yanına giderek açılışımı yaptım.
BEN :B
KIZ: K

B:Sen bu işi beceremiyorsun (suratımda piç bir gülümseme )
K:Anlamadım…? (gülümsüyor yanında ki arkadaşına bakıyor şaşırmış bir tavırla)
B:Ya böyle bilet mi satılır, kimse seni dinlemiyor bile.Durduruşun yanlış, konuşman yanlış, bu iş böyle olmaz ..
K:Çok iddaalısın falan, nerden çıktın sen gibi şeyler söyledi tam hatırlayamıyorum.(dik duruşum,ses tonum, rahat haraketlerimden etkilendiği belli oluyordu.)
B:Ne bileti bunlar ?
K:Tiyatro.Engelli arkadaşların hazırladığı bir oyun size de vereyim birer bilet diyor(wingim yanımda bu arada)
B:Ben tiyatro sevmem.Bir iki bilet ver de sana nasıl satılır göstereyim.madem engelli arkadaşlara destek oluyorsunuz benim de katkım olsun, sen de bu işin nasıl yapıldığını görmüş olursun(tabi bunu eğlenceli bir dille söyledim)
K:tamam göster izliyorum (gülerek)
5 dakika civarında bana verdiği 3 biletin 2 tanesini yoldan geçen 2li kız grubuna sattım.(Belki tesadüf o an denk geldi) Tabi biletleri satarken bi yandan da o kızlarla açılış yapar gibi konuşuyorum, kızın birinin kolunda dövmeleri var ona dokunuyorum,güzelmiş, nerde yaptırdın, ben de yaptırcam falan diyerek laflıyorum kızlarla.(Bir yandan biletçi kızın MERİÇ arkadaşı dik dik bana bakıyor)Biletleri sattığım kızlar gittikten sonra

B:Parayı ve elimde kalan son bileti,biletçi kıza vererek.Al bunlar senin dedim
K:Ohaaa nasıl yaptın,harikasın o kız seni yiyecek gibi bakıyordu diyor.Teşekkür ediyor falan(DHV nin *mınakoydum burada tabi eheh )
B:Artık ne yapman gerektiğini öğrendiğine göre bizim işimiz var gitmemiz lazım diyorum.
K:Yarın işin yoksa bana yardım eder misin.Lütfeeeen diyor küçük bir kız çocuğu gibi
B:Engelli arkadaşlara destek olmak için yaparım.Müsait olursam görüşürüz diyerek telefonumu uzatıyorum ve numarasını yazıyor.Sarılıp ayrılıyorum.

yaklaşık 2 saat sonra Ben Epavarman diye bir mesaj atıyorum.Tamam kaydettim diye cevap yazıyor.(mesajlaşma sadece bu kadar)

Bir sonra ki gün ne zaman geleceksin diye bir mesaj atmış. ben de akşam görüşürüz ben seni ararım diyerek sonlandırıyorum mesajlaşmayı.Bir kafe de buluşuyoruz biraz birbirimizi tanıyoruz. sevgilisi falan varmış, boş muhabbetler falan, buraları geçiyorum yoksa çok uzayacak.Neyse kafeden kalkıp bilet satmaya başlıyoruz.Tabi o gün satılan biletlerin çoğunu ben satıyorum. sevgilisi olduğuna aldanmadan kıza takılıyorum, hafiften flörtöz davranıyorum, hem bilet satıyoruz hem eğleniyoruz.
Saat 10 11 gibi sevgilisi almaya geldi kızı arabasıyla, birlikte eğlenmeye gideceklermiş, beni de davet ettiler,konser varmış kız çok ısrar etti bira ısmarlıyım sana, bana o kadar yardım ettin falan deyince ben de kabul ettim(Satılan biletlerden pay alıyormuş kaltak,Ben engellilere destek oluyoruz zannediyordum).Arabayla ilerlerken,kızın evine geldik.Kız üstünü değiştirmeye gitti.Biz de çocukla arabada bekleyip sohbet ediyorduk, kız üstünü değiştirmeye gidince,bana millete güvenmediğinden, kızın sokakta bilet satmasını istemediğinden falan bahsediyor,erkekler sarkıntılık ediyormuş,fasofiso… zırvalıyor yani,Ama kız bunu dinlemiyormuş tabi satmaya devam ediyormuş (sözünü dinletemeyen,Gereksiz kıskançlıklara kapılan meriç). Ama bana nedense kanı çok ısınmış falan.Tabi ben de merak etme sevgilin bana emanet diye teselli ediyorum Meriçimizi (tabi kız bu çocuğa beni yıllardır tanıdığını, çok yakın arkadaş olduğumuz yalanını söylemiş.Kızımız da sevgilisi gelmeden önce, yeni tanıştığımızı söyleme diyerek beni uyarmıştı).Neyse konser,içki falan takıldık o gece öyle bitti.Ben de sevgilisi olduğu için kızın üstüne düşmedim, normal arkadaş(friendzone gibi değil) olduk, arkadaşça eğlenceli bir şekilde birbirimize komik capsler atıp,taşşak muhabbeti yaparak arada sırada konuşuyorduk.2 hafta civarı zaman geçtikten sonra.Bi ara eski arkadaşının erasmustan döndüğünü söyledi ve çocuğun öğrenci evine beni davet etti. gel içelim Serhat çok kafa çocuktur, eğleniriz falan diyerek. ben de ara ara fuckbuddy takıldığım kızla plan yapmıştım.Fuckbuddy mi de yanıma alıp Serhatın evine gittik bir yandan içiyoruz, bir yandan sohbet falan.(Serhatta harbiden kafa çocukmuş yani öyle meriç falan değil)serhatın erasmus anılarını dinliyoruz, bir yandan bize Polonya dan getirdiği içkilerinden ikram ediyor. Tabi benim fuckbuddy alkole pek alışık değil. kafayı bulunca uydularından birini bizim yanımıza çağırdı.Ben çok sinirlendim tabi, siktir git nereye gidiyosan, alsın seni gidin diyerek postaladım bunu, zaten kafası da çok güzel hiç uğraşasım yoktu.benim için de çok iyi oldu bu :D.

benim fuckbuddy gidince, arkasından saydırıyor tabi biletçi kızımız.Shit test yağmuruna tutuyor beni adeta.Sen bununla mı birliktesin.erkek değil misiniz.size delik olsa yeter,bu kız çok kalitesiz falan filan diyip duruyor.(benim fuckbuddy de güzel ama öyle çirkin falan da değil yani, tamamen kıskançlıktan kudurmuş gece boyu hiç saklayamamıştı zaten belli ediyordu.)Bütün bunların üstüne, benim fuckbuddy başka erkekle gidince de bak seni nasıl ekti.diyerek dalga da geçmeye başladı.Benim hiç umrumda değil tabi o saydırıyor ben serhata polonyalı kızların nasıl olduklarını soruyorum.o anlatıyor falan 😀

Ben eve geçeyim artık diyerek, ben de kalktım (biraz daha bira içmek istiyordu canım).Marketten bir bira aldım eve gittim yavaş yavaş içiyordum yarım saat sonra biletçi kızımızdan mesaj geldi.
K: Eve gidince haber ver demiştim neden vermedin(saat gecenin 4ü)
B:Sen uyumadın mı?
K:uyuyamadım,bu koltuk hiç rahat değil(serhatın evinde ki koltuktan bahsediyor).Serhat yatağını vermemiş buna gitmiş uyumuş.(adamım serhat başka bir meriç olsa yatağını verir nevresimini değiştirir üstüne de oda parfümü sıkardı eheheh)
B:Marketten 2 bira al gel :).Bizim evin altında ki market 24 saat açık.
K:olabilir ev çok uzaksa gece korkarım almaya gel beni
B:Yakın yakın, bişey olmaz ben sana pencereden el sallarım 😀
adresi tarif ettim bir yandan telefondan konuşuyoruz, yürürken korkmasın diye.eve geldikten sonra biraz sohbet ettik,baş başa kalınca sevgilisinden ayrıldığını anlattı bana (ben tamamen arkadaşça davranıyorum)biram bitince ben uyuyacağım artık diyerek odama gittim ve yatağın üstüne oturuyorum.Kızda hemen arkamdan odama gelerek eğilip dudağıma yapıştı(böyle bir şeyi hiç beklememiyordum).Napıyosun sen biz arkadaşız diye ittim bunu.(Kızın yüz ifadesini görmeniz lazımdı.Hayatında ilki yaşadı belki de ehehehe )Sonradan ben öptüm tabi bunu daha fazla detaya gerek yok siz gerisini tahmin edebiliyorsunuzdur zaten NOFAPta ki arkadaşlardan küfür yemeyelim 🙂

Bu kız aslında bizim birlikte olduğumuz geceden sonra ayrılmış sevgilisinden(daldeğiştirme olarak algıladım),o gece bana ayrıldık demişti,sonradan itiraf etti yalan söylemiş(sonradan bana ayrılmadık ama aramız kötüydü, görüşmüyoduk….vs bahaneleri hiç bitmez tabi,kaşar gibi hissetmemek için,yermiyim ben bunları). 2 hafta sevgili takıldıktan sonra ben yaz tatili için memleketime gideceğim, beni beklemene gerek yok diyerek ayrıldım bundan, istediği kişiyle takılabileceğini söyledim.Tabi hala beni bekliyor telefondan nude falan atıyor orası ayrı bir konu(belki başkasıyla yatıyor da olabilir güvenmiyorum hiç, zaten umrumda da değil).

Ve bu kızın bana biz arkadaş gibi takılırken sürekli söylediği bir şey (shit test) vardı. Ben kısa erkeklerle asla birlikte olmam diyordu.Burada oyunun, Tipten ve Paradan daha önemli olduğunu belirtmek istiyorum!!!Bu Kızın benim için terk ettiği erkek arkadaşının arabası var benim yok.Çocuk Besyo okuduğundan Manken gibi fiziği var, kaslı ve boyu 185in üstünde maddi durumu da benden iyi olduğunu varsayıyorum.Benim ise normal bir vücudum,ailemin gönderdiği öğrenci gelirim ve 172 boyum var.Umarım anlatabilmişimdir.

EPAVARMAN

Yorumlar üzerine edit:Ben bu raporu hatırlayıp yazabilmek için 2 saat uğraştım.İçerisinde ders çıkarılacak şeyler barındırdığı için.Tipim yok param yok arabam yok diye bahaneler uyduranlara ders olsun motive olsunlar diye,valla insanı bazen çileden çıkartıyorsunuz.
Biri bu kadar plan yaparak düşürdüğün kızı adam doğal haliyle yatağa atmış demiş.Ne planı güzel kardeşim bu olay spontane gerçekleşen bir olay.Rapor çocuğun sevgilisini elinden çalmaya çalıştığım bir senaryo değil amk.spontan gelişen olaylar silsilesi…Sen zira oyunu plan yapıp kız düşürmek olarak anladıysan siteyi en baştan okuyup iyice anlayana kadar tekrar et.
Orda defalarca belirttim sevgilisi olduğu için kızla arkadaş olduk diye.
kızı yatağa atmaya çaıştığım bir plan yok,defalarca belirttim arkadaşım olarak görüyordum diye.Bak bunlar rapor da yazıyor.Ya götünle okuyorsun ya da provakasyon yapıyorsun.Ayrıldık dediği için devam ettik haberim mi var amk. kız yalan söylemiş
Biri de parazit demiş lan götünüzle okumayın..
Burada ahlak dersi vereceğinize örnek çıkartın birlikte olduğunuz kadınları iyi gözlemleyin..Maskulen davranın ki kız sizi aldatmayı aklından geçirmesin..Bu karakterde ki insanlar illa ki ilişki içerisinde kendilerini ele veren davnışlar sergiler bu insanlara yol vermeyi bilin diye paylaşıyoruz..

Saha Raporu – Putin’e Selam Olsun…


Merhaba Mahmut Abi ve Değerli Blog sakinleri, Ben Mr. Deer. Önceki yazılarımdan beni fazlası ile tanıyorsunuz. Bu aralar İstanbul’ da bir düzen kurmaya çalışıyorum ve ilk yazımda da bahsettiğim gibi eğitim (danışmanlık ve grup dersleri) konusuna ağırlık vermeye başladım. Bir süredir YouTube kanalımda sesli saha raporları ve podcastler de yayınlıyorum. Bu yazının konusu yakın zamanda twitter hesabımdan atmış olduğum ‘’ Putin’e selam olsun. Bu ara halkı ile yakın temastayım ‘’ başlıklı resimli Tweet  ile alakalı. Resim Marmaris’ te çalıştığım otelin bana tahsis etmiş olduğu evde bir Rus hatunla birlikte takılmamın sonrasında çekildi. Olayın garip tarafı ne hatun İngilizceyi doru düzgün biliyor, ne ben 2-3 kelimeden fazla Rusça biliyorum. Ee diyeceksin nasıl konuştun da ayarttın hatunu işte tuhaf olanda o, pek konuşmadık.

 

‘’Kadının kocası genelde bir tür yedektir. Hiçbir zaman doğru erkek değildir.”

~ Sigmund Freud ~

 

Saha Raporu; Putin’e Selam Olsun

Uzatmadan olaya gireyim artık. Daha animasyonda 5. Günüm (hem otelde, hem meslekte) çoktan full charge pratiğim sayesinde neredeyse tüm FMB çalışanları ile samimiyet kurmuştum. Öğlen yemeğinde bir garson arkadaşım bana gelip misafir bir hatunun küpelerimi beğendiğini falan söyledi. Hatun buna mı söylemiş bu mu duymuş neymiş neyse çok umursamadım. Dedim akşam yemeğinde göster ayarı vereyim eheheheheh. Akşam yemeğini misafir (para veren adam müşteridir aq) ile birlikte yememiz gerekiyor. Akşam restorana gittiğimde sordum gösterdi. Masa da yaşlı bir teyze ve küçük bir çocukta vardı. Yemeğimi aldım masalarına gelip ‘’Can I sit’’ dedim.  Hatun önce bir iki saniye buga girdi beni karşısında görünce ‘’yes yes’’ dedi ama nasıl bir istekli söylüyor o an fark ettim kadın benden hoşlanmış. Masadakilere kendimi tanıttım ve tanıştım. Hatuna nereli olduğunu ne iş yaptığını falan sordum. Daha bir iki kelime konuştum hemen instagram hesabımı istedi. Konuşurken Hatun beni anlamakta zorlanıyordu dedim ‘’do you have translate application’’. Google çeviriyi açtı ne iş yaptığını anlattı ben nereli olduğumdan ve burada yeni olduğumdan falan bahsettim. 10-15 dakikalık kısa bir sıradan misafirlerle ettiğim sohbet geçti aramızda sonra ben hızlıca yemeğimi bitirip kalktım. Sahnede dans ederken falan sürekli gözü üstümdeydi gece boyunca, arada kısa bakışlar atıyordum sahneden hatuna. Akşam saat 11′ de mesai bitti otelden çıkarken hatuna mesaj attım;

D: Ben

H: Hedef

D: Otelden ayrılmam gerekiyor saatim doldu.

H: Üzgünüm, ben seni görmek istiyorum.

D: Gece için bir planın var mı.

H: Hayır.

D: Sahile gel.

H: Tamam.

Ve hatun geldi. Dedim merkezdeki sahile gidelim. Olur dedi. Tuttum elinden atladık dolmuşa ücreti ödemek istedi karışmadım. Yolda resim falan çekmek istedi. Sokuldu kolumun altından sarıldı falan. Yolda dedim sahil yerine bana geçelim mi önce bir 10-15 saniye düşündü sonra tamam dedi. Eve geçerken biraları da o aldı. Eve geçtik önden ben girdim hatuna kapıda durmasını söyledim beraber kaldığım iki arkadaşımı balkonda buldum ve hatun geldi odaya gelmeyin dedim sonra hatunu içeri aldım. Eve girerken tedirgindi odaya soktum rahat hissetmediğini ve sahile gitmemizi istedi. Sakin olmasını söyledim ve biraları açıp sohbet ederken ufak ufak öpmelerle başlayıp devamında muhteşem bir ön sevişme yaşadık. Elimi donuna attığımda hiçbir engel ile karşı karşıya kalmadım garip gelmişti SDD den eser yoktu. Seks sırasında neredeyse ikimizde bir birimizin dediği kelimeleri anlamıyorduk ama sağlam bir uyum yakaladık. Arada sadece ‘’change position’’ diyordum ayağa kalkıyordu kukla gibi isteğim şekle giriyordu. Saat gece iki gibi yatakta uzanırken bana iyi bir anne olduğu için artık gitmesi gerektiğini ve kendisini taksiye bırakma mı istedi. O an akşam yemeğinde masadaki veledin hatunun çocuğu olduğunu anladım.

 

Hatunu taksiye bıraktım ve şoföre de nerede indireceğini söyleyip eve döndüm. Ev arkadaşlarım döndüğümde beni bu kadar az sürede otelden hatun çıkardığımla alakalı tebrik ettiler. Nereden bilsinler benim Mr.Deer olduğumu, zaten hem evde hem işte etliye sütlüye karışmıyorum sessiz takılıyordum. Sabah hatun gece ile alakalı teşekkür ve günaydın mesajı atmış hiç umursamadım. Otelde hiç yanaşmadım adeta iki yabancı gibiydik. Sadece arada bakış atıyordum.  Öğlen mesajlaştık kendisinden giderken bana herhangi bir hatıra eşya bırakmasını söyledim. Hatunun son günüydü gece uçağı vardı dönüyordu. İş çıkışı yine aldım eve geçerken yine dolmuş ücretlerini ve biraları kendisi ödedi. Dolmuşta bana seni seviyorum, ilk görüşte aşık oldum, Rostov ’a  gel bende kal falan diyor ben sadece gülüyorum kafamı çevirip dışarıyı izliyorum. Bizim otelden bir garson instagram dan buna yazmış onu söyledi yine aynı tepkiyi verdim. Bizim animasyon şefi ekipten bir kızı benim hatuna yollayıp instagramını istemiş, erkek arkadaşım var demiş (benden bahsediyor) sadece güldüm. Belli etmesem bile o an içimde garip bir sinir duygusu hissettim iki nedenden dolayı. Birincisi Şefin mesai saatleri içinde ekip den birini böyle bir şey için yollamış olması, ikincisi çok daha garipti hatuna karşı cinsel çekim dışında herhangi bir şey hissetmeme rağmen o an bir kıskançlık ve koruma iç güdüsü hissettim. Bu düşünceler birkaç dakika sonra dolmuştan indiğimde tamamen aklımdan gitmişlerdi zaten hayat normale dönmüştü. İnstagram dan yazan garson umurumda olmayıp da neden şef söz konusu olunca bu garip duyguların açığa çıktığı konusunu biraz düşününce fark ettim. Birincisi şef benden daha fazla yetkiye sahip ve benden fazla yabancı dil bilgisi var orada ‘’alfa özelliklere’’ sahip lider o. İkincisi garsona kıyasla ben daha eğlenceli ve daha göz önünde bir mesleğe sahiptim. Hatuna hiçbir şey hissetmiyor bile olsam ister istemez evrimsel psikolojik, genlerimde ki kodlar fuckboddy hatunumu birkaç dakikalığına da olsa koruma iç güdümü harekete geçirmişti. Hatun gecenin sonunda boynundaki taşlı kolyeyi çıkardı bileklik gibi taktı bileğime.

Sanırım bir ‘’Alfa siker Beta öder’’  durumu söz konusuydu. Bu hatunun o kadar seçeneği varken bana ilgi duymasının nedeni görülen üzere sözlü oyunumdan dolayı değildi. Birçok insanın görmezden geldiği benim ‘’Sessiz Oyun’’ olarak nitelendirdiğim konu.

Peki Sessiz Oyun ne; senin dışarıya verdiğin sessiz mesajlar çerçeve, beden dili, kılık kıyafet, aksesuarlar, vücut ölçülerin, yüksek enerji ve güler yüz vs yani senin fiziksel yanın.

 

‘’Konuşursam beni sadece İngilizce bilenler anlayacak ama sessiz bir filmi herkes anlayabilir ve dünya Amerika’dan ibaret değil.’’

~ Charlie Chaplin ~

 

Bozuk beden diline örnek olarak kambur yürümek, adım atarken ayaklarının karşıyı göstermemesi, dik duruş sağlamaya çalışırken horoz gibi yürümek (belin içe doğru kıvrılması), topluluk içerisinde otururken veya ayaktayken ellerini oraya buraya koymaya çalışmak, masaya eğilerek oturmak, konuşurken sesli konuşmaktan çekinip hem sessiz konuşup hem karşıdaki insanın dibine girmek ya da ayakta konuşurken ilgi almaya çabalarcasına direk karşı karşıya durmaya çalışmak vb. Ben özellikle beden dilinde kendime fazlasıyla güvenirim üzerinde çok çalışmamın sonuçlarını iyi aldım, ister karşımda milyonluk şirket sahibi misafirler ister otelin sahibi ister animasyon ekibimizin bağlı olduğu şirketin sahibi otursun yine de arkama yaslanıp onun beni rahat duyabileceği şiddette bazen de biraz daha yüksek sesli konuşurum. Bu yüksek ses konusu bazen karşımdaki insanalar için sorun yaratabiliyor açıkçası ayak üstü yolda durdurduğum hatunlar ile konuşurken birkaç kere biraz sessiz olur musun tanıştığımızı insanların duymasını istemiyorum diyorlar ya da mekânda otururken de etraftakilerin ne konuştuğumuzu duymalarından çekiniyor yanımdakiler. Bu tutumumun düşüncesizlik olduğunu düşünenler olabilir belki ama hem insanların o anda podcastimde bahsettiğim gibi kendi işleri ile uğraştığının farkındayım ve ağzımdan çıkan her kelimenin sorumluluğunu ne olursa alabilmemi sağlayan ‘’Duygusal Güç’’ mekanizmam beni rahatlatıyor. Eskiden sesimin çok çıkıyor olmasından dolayı birisi uyarınca utanırdım ama artık eğer karşımadaki bir kadınsa daha çok yaklaş o zaman sessiz olmam için derim ve göz kırparım ya da erkekse ne var aq kimin umurundayız şu an rahat ol derim. Ben masada arkama yaslanıyorum konuştuğum kişi eğer kucağımda değilse beni nasıl anlasın işte o masaya eğilme iç güdüsü bu yüzden beliriyor. Eskiden insanlarla iletişimim zayıftı özellikle benden yaşça büyük insanlar ile konuşurken gerilirdim. Sonra iletişim konusunda nerede yanlış olduğumu düşünürken konuşurken gözlerimi kaçırdığım için sohbetten zevk almadığımı, insanları dinlemediğimi, hızlıca kendi fikirlerimi söylemeye çalıştığımı ve bildim bir konu anlatılırken hemen atlayıp bende bunu biliyorum deyip karşımdakini dinlemeyi bıraktığımı fark ettim. Özellikle bu sonuncu bir bozuk değer ve çok fazla insan buna sahip, bu alışkanlığı değiştirmeye çalışırken benden yaşça fazlası ile küçük insanlardan tutun da okuma yazması olmayan insanların bile çok iyi bildiğimi sandığım konularda bana farklı işe yarar bakış açıları katabileceklerini fark ettim. Özellikle kadınlar ile başarılı olmak için susabilmenin ne kadar etkili bir faktör olduğunu öğrenmek beni şaşırtmıştı.

Kılık kıyafet konusunda da illede tavus kuşu giyinin demiyorum ama kendi zevkinizi yansıtan şeyleri giyin özellikle gençler için söylüyorum. Önemli olan giydiğin şeyleri kendin isteyerek giymek, içine sinmese sırf ciddi gözükeceğim diye babasının damatlığını giyen ne 18 likler gördüm elde tespih falan. İçine sinmeyen, üzerine tam oturmayan bir şeyler giydiğin zaman sürekli kafanda insanların senin kıyafetlerin hakkında ne düşündüğünü düşünüp durursun, birisi şakadan da olsa kıyafetlerine bir şey dese hemen kafana takılır günün mahvolur. Bununla bağlantılı olarak sosyal ortamlarda rahat hissetmezsin sürekli duruşunu kontrol edersin sanki İngiliz kraliçesi var karşında artık şu insanları fazla umursamayı bırakın. Kendi işinize bakın emin olun o sizin kıyafetlerinizle alay edenlerin hepsi kendilerini rahat hissetmek için sizinle uğraşıyorlar. Kendinize gülün evet yanlış duymadınız kendinize gülün hatta hatunlardan reddettiğinde kahkaha atın kendinize. Günde 5 dakika ayırıp dik duruş egzersizleri yapmazsan o bel ağrıların geçmeyecek ilerde daha büyük sıkıntıların olacak başlarda belki garip gelecek ama emin ol bedeninin içerisinde daha rahat hissedeceksin, daha rahat gülümseyeceksin. Bu söylediklerim çok zor şeyler değil ama ertelemeye çok meraklıyız oturup sorunlarımızdan şikayet etmeye bayılıyoruz ama iş sorumluluk almaya gelince öylece erteliyoruz.

 

“Hatuna kraliçeymiş gibi davranırsan sana saray soytarısıymışsın gibi davranır. Hatuna cariyeymiş gibi davranırsan sana kralmışsın gibi davranır.”

~ Eski bir PUA atasözü ~

 

Gelelim aksesuar konusuna kadınlarla oyunda ille de şart diyemem ama dikkat çekmek iyidir bu da o kıyafetlerin önce içine sinsin sözümle bağlantılı çünkü günümüzde ki, insanların birçoğu başkalarının kendileri hakkında ne düşündüğünü o kadar çok kafasına takmış durumdaki aksesuar takmaktan korkuyorlar kendilerine yakışmayacağını, abartı olacağını veya erkeklerde özellikle kadınsı damgası yemekten korkuyor. Ben çoğu zaman annemin bilekliklerini takarım ve onların bende nasıl durduğuna dair kadınlardan bilgi alarak set açarım çoğu zaman kadınların bu bilekliklerin başka erkeklerde feminen görünebilir ama sende maskülen durmuş dediğine şahit oldum çünkü giydiğim her kıyafeti, taktığım her aksesuarı kendim için takıyorum ve mantalitemde ne giyersem giyeyim ne takarsam takayım bana yakışır düşüncesi kemikleşmiş durumda (bunun diğer bir adı Duygusal Güç). Ne giydiğim önemli değil bazen saçlarım dağınıkken veya üzerimde alakasız şeyler bile varken set açtım sonuçlar şaşırtıcıydı. Örneğin iki buçuk sene önce falan göğsümün sağ alt tarafındaki dövmemi ilk yaptırdığımda hava çok sıcak, hava alsın ve krem sürmesi kolay olması için tişörtümün yan tarafına bir karışlık bir delik açmıştım ve o gün ünide arkadaşlarımın fakültesinde ki konferansa katılmıştım. Fakültede terasta çüklü bir arkadaşım ile sigara içerken yanımızda bunun yanaştığı ama friendzone düşürüldüğü Hb 6 lık bir hatun vardı. Kız moda takıntılı bir hatundu benim ceket altından tişörtü fark etti markasını falan sordu bende hatırlamadığımı bir arkadaşımın hediye ettiğini falan söylemiştim, kendim kestim diyemedim ama etraftaki insanlar çok beğenmişti bende ceketi çıkarmıştım bir anda ortamda gözde olmuştum ve tahmin edileceği üzere kızlada 2 gün sonra arabada işi hallettim. Bu olay mantalitemin tohumlarını atmıştı. Tabi o zamanlar yeni yeni mevzulara giriyordum hayatımda Redpill de yoktu. Vücut ölçüleri ayrıntısı giymiş olduğun kıyafetleri üzerinde düzgünce taşıyabiliyor olman için gerekli yoksa bir deri kemik veya şişman isen kıyafetler üzerinde garip durabilir. Yanı sıra kası olmasa bile en azında fit olmak dışarıya sağlıklı gen mesajını veriyor. Bu bahsettiğim mesajlar bilinçsizce açığa çıkar ve bilinçsizce anlaşılır. Teorik olarak bu anlattığım şeyleri birçok kişi bilmesine rağmen pratiğe dökemiyorlar çünkü ya sabırlı değiller ya da kafalarını meşgul eden şeyler yüzünden özellikle dik durmayı unutuyorlar. Kafan doluyken beden dilini kontrol etmek zordur iyi bilirim. Benim bunarı sürekli hale getirmiş olma sebebim sabırla sürekli sürekli kendimi kontrol ederek düzeltmiş olmam. Birçok insan sabır konusunda eleniyor benim omuzlarımı dik tutma alışkanlığını edinmem 6 ayımı, beden dilimi oturtmam yaklaşık 2 yılımı aldı. Bu süreler insandan insana değişir.

‘’Nasıl yaşamam gerektiğini anlamaya başladığımda, Nasıl ölmekte olduğumu gördüm.’’

~ Leonardo Da Vinci ~

 

 

Rus Hatuna geri dönersek sürekli mesajlaşıyoruz hala seni seviyorum, gel benimle yaşa tek yaşamaktan sıkıldım, seni özledim falan diyor ama hiç umurumda değil, bundan bir sene önce olsa çoktan hayallere kapılırdım. Aklımda kış tatili var o ayrı. Burada çerçeve devreye giriyor kendi hayatımdaki hedefleri ve işleri erteleyip öylece hatuna gidemem. Şunun farkındayım hatun 30 yaşında ve hiç uğraşmadan sürekli cinsel arzularını bastıracak dinamik bir genç erkeği elinin altında tutmak istiyor. Bana Rusya da ‘’girl is girl’’ diye bir sözden bahsetmişti yani kadın kadındır, hepsi aynıdır gibi bir şey. Daha önce o taş gibi Rus kadınlarının boş egolu olmadıklarını duymuştum.  Belli ki Rusya da genç ve dinamik erkek bulamamış beni transfer etmeye çalışıyor. Kendisini ve çocuğunu koruyacak bir erkek istemesi içgüdüsel bir şey zaten. İlk görüşte aşk diyor yer miyim la ben senin bu kafesleme çabalarını şunu bir kez daha tecrübe ettim ne Türk’ ü, ne İngiliz’ i, ne Rus’ u hepsi teoride aynı. Sevişmenin ardından gerçekten bana karşı daha samimi duygular besliyor olabilir yalnız bu sürekli mesaj ve resim atacağım anlamına gelmiyor. Bu meşguliyet durumu sadece kadınlara karşı değil hayatımda ki çüklü çüksüz tüm insanlar için gerekli sürekli kendimi daha fazla daha fazla gelişmek için zorluyorum ve bu yüzden somut bir meşgul olma durumu söz konusu ve bazen ailem bile mesaj attığı zaman hemen cevap veremiyorum. Benimde zamanında yaptığım en büyük hatalardan birisi sürekli kafamda teoride mükemmellik derecisinde fikirler ve planlar üretmem ama pratiğe dönüştürmememdi veya bir şeyleri göstermelik yapmamdı. Farkında mısınız birçok şeyi resmen yapmak için yapıyoruz.

 

Son bir buçuk senedir kendimi duygusal olarak zayıf ve yorulmuş hissettiğim zamanlarda rahatlamak için günlük tutar gibi telefonumun ses kaydını açar koltukta yuvarlanarak kendi kendime konuşurdum kafamdaki tüm her şeyi ortaya döker kendimle yüzleşirdim. Çünkü bir çoğumuz şu hatayı zamanında ya yaptık ya da yapıyoruz sürekli kendimizi anlatacak birilerini arıyoruz, arkadaşlarımızı psikolog gibi görüyoruz ve enerji vampirliği yapıyoruz. Bunun sonucunda hem insanların gözünde duygusal olarak zayıf ağlak biri oluyoruz ve hem de zayıf yönlerimizi ortaya döktüğümüz için her türlü psikolojik saldırıya ve şantaja açık oluyoruz, bu şartlar altında sosyal saygı yok olup gidiyor.  O ses kayıtlarına baktığım zaman aslında temel sorunum ya bir şeyleri sırf yapmak için yapıyormuşum veya kafamdaki planları işleme koymak yerine sürekli daha da çok geliştirmeye çalışıyormuşum ‘’mükemmellik’’ algısı. Sırf yapıyormuş gibi yapmanın kötü olan tarafı; aslında evet eylem yerine getiriliyor yani kazanç var ama başka taraftan ya kayıp veriyorsun ya boşa eylemi gerçekleştiriyorsun. Örneğin akıntıya karşı kürek çekmek deyimini ele alalım, akıntıya karşı kürek çekersin ama maksimum kazanç yerinde sayarsın geriye gitmezsin yanı sıra enerji kaybı verirsin.

Mesela çok sık gördüğüm hatalardan biri adam spor yapıyor ama şekeri, abur cuburu, alkolü, sigarayı ve benzeri zararlı maddeleri bırakmıyor. Çerçeveye sahip çık diyoruz haklısın diyor hatun mesaj attım mı anında dibinde bitiyor. Ödül sensin diyoruz tamam diyor anladım diyor, hatunun teki ile resim çekiniyor ama hatun suratını kapatmış bunu sosyal medya da paylaşıyor neden çünkü kafasında hala çüksüz biri ile resim çekilmenin ödül olduğunu düşünüyor ama itiraf etmiyor bahane uyduruyor, ben onu kardeşim gibi görüyorum diyor. Eskilerin bir lafı vardır ‘’kardeş ayağı göt ayağı’’ diye hepimiz iyi biliyoruz kardeşim dediğiniz kızlar dönüp dudağınıza yapışsa sen ne yapıyorsun değil, nasıl yapıyorsun diyeceğinizi.

 

‘’Hiçbir erkek birlikte olmak istemeyeceği bir kızla yakın arkadaş olmak istemez.’’

~ Sigmund Freud ~

 

Yazılarımda birçok kez beni bu işlere sokan akıl hocam Chianski den ve sözlerinden bahsetmiştim bu; kızlarla arkadaş olma konusunda da bana şunları söylemişti. Erkek ile kadın yakın arkadaş olamaz çünkü bir süre sonra aradan cinsiyetler kalkar ve özellikle kadın erkeğe bacım gözüyle bakar, erkekse eğilse kalksa da bir frikik verse diye bakar. Kadın ile erkek arasında yakın arkadaşlık değil yalnızca cinsel çekilim olur. Ya sevişirsin ya sevişmezsin. Birçok kez açtığım dolaylı setlerde hatunlar ‘’kanka’’ dedikleri erkekleri aslında bacıları gibi gördüklerini söylemişlerdi. Şahsen bir kadın beni kadın gibi görsün istemem ve çoğu kez kızların kanka ayağına erkekleri sadece kullandığını ve ücretsiz ilgi bankası gözü ile baktığına şahit oldum. Örnek olarak daha önce paylaştığım ‘’Hatalarla geliş ve geliştir’’ adlı yazıda Eskişehir’ deki yaşamış olduğum ibretlik olayları örnek verebilirim orada da bu tarz bir kızdan bahsetmiştim. Şuna da değinmeliyim çevrende hiç kız olmamalı demiyorum illaki iş arkadaşın, sınıf arkadaşın, sosyal ortamındaki arkadaşların kız olabilir ama onlar erkek olduğunu bilmeli. Benimde çevremde ara ara konuştuğum sohbet ettiğim kızlar var ama hepsi erkek olduğumun farkında illa sikecen diye bir şey yok ama bir erkekle nasıl konuşuyorsam onlarla da aynı konuşuyorum, arsız-komik şakalar yapıyor cinsel içerikli şakalaşmalar yapıyorum ve emin olun sinirlenmek görüşmeyi kesmek yerine daha fazla benimle vakit geçirmeye çalışıyorlar yani üzgünüm bir çoğunuzun yaptığını; kızlara sözde centilmen davranışlar sergileme, boş iltifat etme gibi şeyler yapmıyorum. Birçok erkeğin centilmen ve kibar görünerek aslında ‘’meriç’’ (gizli amcı) olduğunu kadınlar bile fark ediyor artık. Her dalda oku diyoruz sadece daygame ile alakalı kitapları ve makaleleri okuyor. Soruyorum teorin ne durumda adam diyor çok okudum, diyorum ne okudun bana daygame ile alakalı siteleri gösteriyor. Her şeyi kadınlar için yapar olduğunuzu kabullenmiyorsunuz sonra olmuyor yapamıyorum diye mesaj atıyorsunuz bunalıma giriyorsunuz, oyuna-redpille-bizlere düşman oluyorsunuz. Sorun ne ailen de, ne bizde, ne arkadaşlarında, ne de başka birilerinde sorun sende ilerlemek istiyorsan önce kendi önünden çekil. Bu ara çok moda oldu karı kız konusunda başarısız olan bize sallıyor, saha tecrübesi olmayan adam bize laf sallıyor, adam beni tanımıyor mesaj atıyor mesajın girişinde hocam diyor sonunda bana ayar vermeye kalkıyor tepki verince beni eleştiri çekemez biri olmakla suçluyor sığır.

 

‘’Hiç kimse başarı merdivenini elleri cebinde tırmanmamıştır.’’

~ Konfüçyüs ~

 

Bir konu hakkında düşünmekle ne kadar vakit harcanırsa o kadar yetersiz/başarısız olunur. Kafanı ne kadar hatunlarla yorarsan o kadar çok başarısız olursun, sürekli saha raporu okuyarak, videolar izleyerek daygame öğrenilmez gelişilmez, götünü kaldırıp sokağa çıkmalısın. Ne kadar çok diyet ve spor programları araştırılırsa ya o kadar fazla ertelenir ya da o kadar fazla gelişime engel konulur. Engel konulmaktan kastım spor yaparken sürekli spor programı değiştirmekten bahsediyorum ondan bundan duyma işlerle sürekli daha fazla verimi almaya çalışarak sürekli yeni rutinler denemek boşa kasları yormaya sebebiyet verir. Sürekli diyet değişimi kas kaybından tutunda birçok rahatsızlığa sebebiyet verebilir. Kısaca sabit rutinler sıkıcıdır ama sabit ve disiplinli olunmadan sadece başarı ertelenir ve boşa enerji/zaman kaybı yaşanır. Son zamanlarda çok kullandığım bir cümle ‘’istiyorsan yapabilirsin ama önce iste’’. Sanırım yine yazı biraz uzun oldu umarım okurken sıkılmamışınızdır, umuyorum bu yazılar birilerine bir şey katıyorduk bir başka yazıda görüşmek üzere ‘’KENDİNİZE İYİ DAVRANIN DOSTLARIM’’. Bu yazı burada biter.

THE END

Bir kadının çerçevesini dayatmasına izin vermeyin

Her etkileşimde bir kişinin değerlendirme ve yargılama yaptığı ve diğerinin ise memnun etmeyle uğraştığı bir çerçeve bulunur. Daha yüksek değerli kişi doğal olarak değerlendirme çerçevesine girerken, daha düşük değerli olan ise kendini ispat ve memnun etme çerçevesine girer. Birçok erkek bir kadınla iken, üzerinde pek fazla düşünmeden, etkileşimin o şekilde gelişimine izin vererek ast çerçeveye düşer.

Çocukluğumuzdan beridir bize, soruları cevaplamak öğretildi. Okulda, soruları doğru cevapladığımızda öğretmenlerimizce ödüllendirildik ve üniversitede bile sınıfa katılım üzerinden, profesörü konuya hakimiyetimizle etkileyerek not aldık. Sorun şu ki onaylanma ihtiyacımızı yetişkinlik dönemimize de taşıyoruz ve başkalarına davranışlarımızı ve düşüncelerimizi açıklayarak onların üzerimizde hakimiyet kurmalarına izin veriyoruz. Gerçekte birçok insan soru sorulduğunda cevaplamak için fazlaca istekli. Ama bunu yaparak ast çerçeveye düşmeyi kabul ediyorlar.

Örneğin, kadınların sıklıkla sorduğu bir soru da “ne iş yapıyorsun?”dur. Kadının bu sorusunu hızlıca cevaplayarak, otomatik olarak onun “kendini bana ispatla” çerçevesine girersiniz. Bu nedenle kitabım Bang’de, çekiciliğinizi inşaa ettiğiniz etkileşimin ilk zamanlarında, kadınları asla direk cevaplamamanız gerektiğini öğretiyorum. Daha iyisi, ona sizi değerlendirmekte olduğunu takmadığınızı gösteren şaka ile karışık bir cevaptır. Mantığa aykırı bir şekilde bu kadının size olan ilgisini arttırır, zira sizden önceki çoğu erkeğin hevesle yaptığı şeyi yapmayı reddettiğinize göre sizin değeriniz daha yüksek olmalıdır.

Bir başka örnek de patronunuz olmayan bir iş arkadaşınızın size “bunu neden bu şekilde yaptın?” diye sormasıdır. Bu durumda iş arkadaşınız, sizi kendinizi savunma durumuna sokarak daha üst bir çerçeve kurmaya çalışıyor. Onun çerçevesini reddeden cevap, ona bu işi neden böyle yapmayı tercih ettiğinizi açıklamamaktır. Size “nasıl yaptın?” sorusu sormadığı sürece. Nasıl sorusu onun ast çerçeveye girmesidir ki sizden bir şey öğrensin. Bunun yanında sizden niteliği ufak ufak artan iyilikler isteyen iş arkadaşları ile de karşılaşacaksınız.

Bir kadınla ilk defa seks yaptığınızda ve performansınız kötü olduğunda nasıl hissedersiniz? O an aşağı hissettiğiniz için, “gelecek sefer daha uzun olacak” ya da “o kadar içmemeliydim” gibi bir şey söyleyebilirsiniz. Bu sizi tatmin etmesi beklenen kişi haline sokar. Kadın muhtemelen sizi zayıf bir erkek olarak görecektir. Kendi değerine güveni olan erkek bir tane kötü cinsel deneyimde bozuntuya vermez, ya da en azından bu durumu açıklama / savunma gereği hissetmez.

Kendini herhangi bir şekilde açıklamaya çalışmak, çerçeveyi kaybetmenin en kolay yoludur. Bu sadece karşıdaki insan kendi ast çerçevesini defalarca gösterene kadar yapılmamalıdır. Örneğin bir kadın sizin önünüzde sürekli kendini kanıtlamaya çalışıyorsa, arada bir onu doyurmak için bir kemik atabilirsiniz. Ama bunu sadece istediğiniz için yapmalısınız ki kadın ilişkide temel bir güven duygusu hissedebilsin.

Önemli not : doğal alfa erkekler ast çerçevesini otomatik olarak reddetmeye meyillidir. İçgüdüleri kendilerini açıklamamalarını söylerler. Bu erkeklerin kendilerini yüksek değerde gördüklerinden çerçeveyi korumaları kendiliğinden olur. Eğer doğal bir alfa değilseniz, sizin bunu kadın size her soru sorduğunda ya da sizden bir şey istediğinde, size çerçeve dayatıp dayatmadığını düşünerek yapmanız gerekecek (“çantamı tutabilir misin?”). Eğer kadın size çerçevesini dayatmaya çalışıyor ise, sorusunu saptırmalısınız. Bir şaka yapın ya da “onayla-ve-abart” uygulayın ki etkileşimde üst taraf siz olasınız. Bunu yapmazsanız kadın yavaş yavaş gücünüzü emer ve sizi ya ilgi için ya da birkaç yıldır evli erkeklerin karılarında görüldüğü üzere avucuna almak için kullanır.

Bir kadından yüksek beklentilerinizin olduğu ama onun sizden çok az beklentisi olduğu bir noktaya gelmeye çalışmalısınız. Siz istediğiniz gibi davranırken o size uymalı. Bu ciddi miktarda öz değer gerektirir ama o değeri kazanana kadar sizden bir şeyler isteyenlerin çerçevesine girmeyerek bunu simul edebilirsiniz.

Çeviri : Don’t Let A Girl Assert Frame Over You

Saha Raporu – Bu Sefer Hatun İşleri Değil

Selam dostlar. Ben Jagdpanzer. Uzun zaman zamandır forumun takipçisiyim ve yazıları ekseriyetle her gün okuyup uygulamaya çalışıyorum var gücümle. Son zamanlarda artan saha raporları üzerine bende bir tane yazayım dedim. Ama bu sefer day game night game falan değil, kariyerimde yaşadığım dönüm noktasını anlatmak istiyorum sizlere. Zaten Red Pill‘in asıl amacı da bu değil miydi ? Nasıl ki mavi haplıyken istediğimiz o çok özel (!) kadının üstünden biz hariç herkesin çatır çutur geçmesi bir sonuç değil semptom ise, kırmızı hap sonrası istediğimiz kadını elde edebilmemiz de bir semptom değil midir ? Asıl sonuç kendimizin nereden nereye geldiğidir diye düşünüyorum. Neyse uzatmadan konuya gireyim.

Kırmızı hap ile tanışmadan önce sevgilimle aynı evde yaşayıp bütün günüm okul hariç bilgisayar oyunu, fastfood ve sadaka seksi ile geçiyordu.(Beraberinde gelen tombiş bir göbek). Okulda ise tam bir görünmez erkektim bir yarış arabası projesine şef mühendsilik yapıyordum. Bu iyiydi ancak sadece bu vardı. Derslerim kötüydü. Red Pill ile tanışınca kendime sağlam küfürler ettim ve bütün hayatımı değiştirdim. Steam ve Origin hesaplarımı sildim. Spora yazıldım direkt falan filan vs (sevgiliden ayrıldım bir de tabi ).

Bir gün spordan çıktım okula geçtim direkt elimde spor çantam spor sonrası şişmeye başlamış kaslarım ve Red Pill sonrası yaptığım agresif tarz değişikliği ile daha önce hafiften bakışları üzerime çekiyordum ama bu yetmiyordu tabi. Merdivenleri çıkıp derse girdim. Dersi de okulun en uyuz, en egoist profesörlerinden biri veriyordu. Adam o kadar uyuz ki kimse doğru düzgün tez bile alamıyordu heriften siz düşünün.

Sonra işte dersin ortalarında konu yarı iletken ve elektronik üzerine herkesin atıp tutup prof.un gözüne girmeye çalıştığı bir ortam oluştu. Hocanın hiç bir konuşulan umrunda değildi. Yaslandım geriye bacak bacak üstüne atıp rahat bir vücut diliyle ve ‘Müsade ederseniz anlatayım’ diye araya girdim ve aniden makineli tüfek gibi saydırmaya başladım tahtadaki devrenin nasıl çalıştığını. Hoca dahil herkes susup bana bakmaya ve dinlemeye başlamıştı. Kendimden emindim skeptico‘nun da dediği gibi ne olurdu ki yanlış olsa bile ‘Canımı mı alırlardı ?’ Konuşmayı bitirdiğimde herkes şaşkınlık içindeydi. Tamamen disiplin dışı bir konuydu. Hocanın aldığı cevap karşısında memnuniyeti yüzünden okunuyordu. Sonra ne mi oldu dersiniz ? Milletle tez bile çalışmayan taşaklı bunak profesör bana laboratuvarda bir proje üzerinde çalıştıklarını ancak yeterli nitelikle lider öğrenci bulamadığını ve bu görevi bana vermek istediğini söyledi. (Bu esnada yere düşen kalemler oldu). Sonrası malum işi aldım şu an CV me altı tane patent başvurusu yazdım, tek sayfaya sığmaz oldu.

Şimdi buraya kadar biraz MGTOW görünüyor ama bu muhabbet olurken sınıfın HB8 lik hatununun bana gülümsediğini fark ettim. Onu da iki biradan sonra yatakta nasıl çıldırtacak hale getirdiğimi sonra anlatırım 🙂

Uzun lafın kısası kendinizin farkında olun ve mücadele ederek hiyerarşide yukarı tırmanın ve spor yapıp ağırlık kaldırın. O hipergamik dürtüleri avantajınız haline getirin. Ha bir de değer yaratın gençler/abiler isminizi ölümsüzleştirin.

Konuk Yazar : Jagdpanzer

Benim kırmızı hap hikayem

Şuan 20 yaşındayım. Kırmızı hapla tanışalı 1.5 sene oluyor. Tanışma hikayem ise bir çok insan gibi, hard-core betalık içeren 1 seneyi aşkın bir ilişki sonucu boynuzlanma.

Ben bu ayrılık döneminde sürünürken, arkadaşımın bir şey buldum deyip bana theycallmealpha.com sitesini atmasıyla red pill kavramını duydum ilk. Daha sonra ekşi sözlükte skeptico‘nun entrylerini keşfetmemle devam etti. İngilizce bilmediğim için orjinal hiç bir yazıyı okuyamıyordum. Bilgim çok fazla kısıtlıydı ama skeptico sayesinde en azından temellerini, neler yapmam gerektiğini öğrenmeye başlamıştım. Sonra diğer yazarları keşfetmem ile süreç hızlandı. En son da Erkekadam’ı keşfettim. İçerikleri gördüğümde çok sevinmiştim çünkü okuyamadığım yazıları çeviriyorlardı.

Aslında istediğim kızları etkileyip onlarla beraber olabiliyordum fakat işi sekse götürme oranım çok düşüktü sevişmenin ötesine geçemiyordum çoğu zaman. Uzun süreli ilişkileri yürütmeyi süre olarak başarsam da her zaman betalaşıyordum, shit testlerde hep çakıyordum. Feminen masallara çoğu cinsim gibi bende kanmıştım. Kızlar dışında, hayat amaçlarım da zayıftı, kendimi geliştiriyordum fakat yetersizdi. Vizyonum dardı.

Kırmızı hapla lisenin son sınıfına başlamadan önceki yaz ayında tanıştım. Ortalamanın çok altı kalitede bir lisede okuyodum ve bir sene sınıfta kalmıştım. İte kaka hiç bir şey öğrenmeden lise sona kadar gelmiştim. Bunları o an fark etmiştim ve ilk hedef olarak kendime üniversiteyi kazanmayı koydum. Dershane, özel ders vs. gibi opsiyonlarım yoktu ailemin durumundan ötürü ama kırmızı hapta bir erkeğin sızlanmasına, suçu başkasına atmaya yer yoktu. Bende youtubeda bana yardımcı olabilecek eğitim kanallarını belirleyip, 10 aylık bir çalışma planı çıkardım kendime. Ailem dahil hiç kimsenin benden bir umudu yoktu, okuldaki hocaların hepsi benden bir halt olmayacağından hem fikirdi. Test çözdüğümü gördüklerinde gülüyorlardı. Aldırış etmedim ve ham 30 bin sıralama yaptım. İstediğim çoğu üniversite ve bölüme puanım yetiyordu, okulumdaki herkesi sollamıştım. O bana gülenler, ailem hepsinin saygısı bana birden yükseldi. Bu benim ilk zaferim oldu. Tabi o dönem sınava hazırlanırken öğrendiğim az buçuk bilgi ile de 6-6,5 puan falan sayılabilecek bir kızı 1 seneliğine sınav stresi, kafa boşaltma, rahatlama gibi ihtiyaçlarım için düzenli seks için elimde bulundurmuştum. Bu da uzun süreli bir ilişkide hep dominant olup, her şeyi elimde tuttuğum, yönettiğim ilk ilişki ve kız olmuştu.

Üniversiteye geçtiğimde artık diğer eksikliklerimi kapatmaya yöneldim. Giyim tarzımdan, konuşmama, davranışlarıma, düşünce yapıma, bakış açıma, vizyonuma, kariyer hedeflerime kadar her şeyi değiştirip en iyi hale getirmek için çalışmaya başladım. Okulda uygulama birimlerinden birinde mesleğimle alakalı çalışıp, az da olsa para kazanıyorum. Dış görünüşüme verdiğim önemle, işimde ki başarıyla hem hocalarımın hem okuldakilerin saygısını kazandım.

Düzenli olan bir ilişkim var şuan her zaman olmasa da %80 olarak istediğim şekilde ilerliyor. Tabak çevirmeyi de ihmal etmiyorum bu sırada. Hayatımın merkezine kendimden, hedef, değer ve amaçlarımdan başkasını koymuyorum. Bana bir şey katmayacak şeylerden uzak duruyorum. Bunları yaptıkça da istediğim her şey ayağıma geliyor. Kendini iyi hissetmek nedir, özgüven nedir, özsaygı nedir bunları öğrenmek hayatıma çok büyük şeyler kattı.

Hala çok fazla eksiğim olduğunu biliyorum. kırmızı hapı sadece kız tavlamak için okumadım hiç bir zaman. Okusaydım da başarılı olamazdım eminim ki, çünkü o bilgiler senin donanımınla hayata geçip işe yaracak şeyler bence. Bildiğimden emin olduğum tek bir şey var ki, 1.5 sene gibi bir sürede beni getirdiği nokta çok çok fazla. Umarım o hapı tamamen sindirebilirim bir gün.

Çok dağınık ve gereksiz şeyler yazmış olabilirim, iyi bir yazı olmamış olabilir. Sadece sizinle paylaşmak istedim. Bu siteye emek veriyorsunuz ve az da olsa emeğinizin karşılığını aldığınızı bilmeniz için yazdım. Teşekkür ederim bütün yazarlara ve siteyi kuran herkese, minnettarım.

Konuk Yazar

Çerçeve (The Frame) nedir?

Frame (çerçeve), the red pill camiasında çokça karşılacağınız ve bizim de burada sıklıkla kullandığımız bir kavram. Kırmızı hapın modern psikolojiden ödünç alıp, kadın – erkek dinamiklerine uyguladığı “çerçeve” kavramı yine de hemen herkesin sıklıkla yanlış anladığı bir olay. Peki nedir frame? “Çerçeveyi muhafaza et (maintain the frame)” ısrarı neden?

Çerçeve, dar anlamda bir kişinin kendisini (kendi ilke, ihtiyaç ve isteklerini) zihinsel dünyasının merkezine koymasıdır. Örneğin bir karar alırken başka insanların görüşlerini dinlese de, sonuçta kararda kendi ilke, ihtiyaç ve isteklerini en önemli görerek karar vermesidir.

Bu durumda çerçeveyi muhafaza / kontrol etmek demek kişinin dış etkenlere rağmen kendisini merkezde tutması demektir. Çerçeve kontrolü(frame control) için en önemli şey öncelikle kişinin ne istediğini bilmesidir (çerçevenin kurulması). Bunun ardından ise bir amacı ve yol planı olmalıdır, çerçeveyi muhafaza etmek genelde bununla ilgilidir.

Çerçeve, daha geniş anlamda ise bir kişinin gerçekliğidir (reality) ya da dünya görüşü.

Kadın – erkek ilişkilerinde frame her zaman ilişki dinamiğinde kimin gerçekliği içinde etkileştiğinize işaret eder. Kadın ve erkek gerçekliği (ilişkiden beklenti, ihtiyaçlar ve altta çalışan bilinçaltı algoritmaları) farklıdır ve farklı gerçeklikler yaratır. Buna bir de her kişinin kendi geçmişi ve eğilimlerinin farkını eklerseniz, ikili ilişkilerde çok farklı iki çerçeve ile karşılaşırsınız. Ama temel kural şudur (erkek açısından),

Siz herhangi bir anda ya kendi çerçeveniz içinde ya da kadının çerçevesi içinde hareket ediyorsunuzdur.

“Sevdikleri” kadını göklere çıkaran erkeklerin ortak özellikleri (ki günümüz feminen dünyasında bu erkekler tüm kadın milletini göklere çıkarır), kadının çerçevesini olabilecek tek çerçeve olarak kabul etmişlerdir. Bu adamlar genelde hayatları ile ilgili bir karar alırken kendi gerçekliklerini bir kenara atıp, kadının gerçekliğinde kararlar verirler. Kadınları ise böyle bir zorunluluk hissetmezler.

Hayatındaki kadının kendi öyle seçtiği için “özel” olduğunun ve daha da önemlisi hipergaminin farkında olan bir erkek ise çerçeveyi koruma konusunda daha başarılıdır. Genel olarak çerçeve kontrolü için ön şart aslında bir erkeğin, hayatındaki kadının hayatının merkezi ve amacı değil, yoldaşı olduğunu anlamasıdır.

Bir erkeğin eğer bir kadınla ilişkiye girecekse ilk dikkat etmesi gereken şey, bağlılık sözü vermeden önce kendi çerçevesinin ilişkinin temel çerçevesi olacağını garantilemesidir. Tabii ki arada çevçeve dengesi kadın – erkek arasında gidip gelecektir ama toplamda ilişkinin teması erkek tarafından belirlenmeli ve şekillenmelidir.

Yukarıdaki son paragraf genelde yanlış anlaşılır zira çerçevenin güç ile pek alakası olmamasına rağmen çerçeve güçmüş gibi algılanır ve böylece çerçeve kontrolü kafada zorbalık gibi canlandırılır. Fakat burada zorlama veya zorbalık yoktur. Her kadın, doğru adamın gelip kendi çerçevesi ile hayatına yön vermesini arzular. İkincisi ise çerçeve, duygusal ya da fiziksel şiddet veya duygusal manipülasyon ile değil, bir duruş alıp onu korumakla sağlanır ve korunur.

Biraz örnek verelim.

Örnek 1

Saha Raporu – 30luk abi, 20lik iki hatun, iki farklı oyun, iki farklı sonuç Kadının çerçevesine girilen birinci örnekte sonuç sıfır. İkinci örnekte ise mutlu son.

Örnek 2

Erkek : Akşam birşeyler yemeye gidelim mi?

Kadın : Olur ama sadece arkadaş olarak.

Erkek : (Bu kızı tavlamam lazım mentalitesi ile) Hımmm … Tamam … Akşam alıyorum seni o zaman.

Açıklama : Erkek kadının çerçevesine girdi. Güçlü uydu erkek adayı.

Erkek : Akşam birşeyler yemeye gidelim mi?

Kadın : Olur ama sadece arkadaş olarak.

Erkek : Ona söz veremem ama iyi vakit geçireceğine emin ol.

Kadın : Kikiki … Tamam.

Açıklama : Erkek çerçevesini korudu. Kızla seks ihtimali devam ediyor.

Örnek 3

Kadın : Akşam buluşalım mı?

Erkek : Bu akşam spor salonu günüm.

Kadın : Ama spor salonu diye diye bana zaman ayırmıyorsun … dırdır da vır vır. Gitme işte bugün bana gel … 

Erkek : Hayır, yarın görüşürüz.

Açıklama : Erkeğin misyonunda spor yapmak var. Kadın için bundan ödün verecek değil. Çerçevesini koruyor. Dırdıra ve akşam kadınla seksin cazibesine boyun eğmiyor.

Örnek 4

Tabak : Biz neyiz Mahmut?

Erkek : İnsanız Nejla.

Tabak : Öyle değil ya Mahmut. Yani bizim ilişkimiz ne, adını koymadık da? Neyiz biz, ne yapıyoruz?

Erkek : Birbirimizden hoşlanıyoruz, beraberken iyi vakit geçiriyoruz. 

Tabak : Ben bunun adını koymak istiyorum. (Erkeği ilişki çerçevesi sınırlarına çekme atağı)

Erkek : Ben buna henüz hazır değilim.

Tabak : Ben böyle devam edemem …

Erkek : Ben edebilirim.

Tabak erkeği terk eder. Çerçeve korunur.

Açıklama : Erkeğin çerçevesi kendi isteği olan tabak çevirme üzerine. Kadın ise onu feminen-faydacı, tek kişilik ilişkiye çekmeye çalışıyor. Erkek, çerçeveyi koruyor. Fakat çerçeveniz kızla ilişki ise böyle davranmayın tabii ki.

Örnek 5

Saha Raporu – Çerçeveyi korumak Çerçeve, beta bir erkeğe abartı gelecek bir hareketle korunuyor ama hatun sonrasında kedi oluyor.

Örnek 6

Saha Raporu – Nükleer Shit Test Yukarıdaki aynı eleman çerçeveyi korumuyor ve havasını alıyor.

Örnek 7

Kız : Mahmut birşey diyeceğim ama kızmayacaksın.

Erkek : Söyle

Kız : Eski erkek arkadaşımdan bahsetmiştim ya, Samet. O buluşmak istedi. Arkadaşça …

Erkek : Eee?

Kız : Buluşabilir miyim?

Erkek : Hayır.

Kız : Ama Mahmut sen çok geri kafalısın ya. Arkadaşça diyorum hangi devirde yaşıyoruz.

Erkek : Hayır dedim Nejla.

Kız : Ya beni böyle kısıtlayamazsın ben özgür bir kadınım.

Erkek. Sen beni yanlış anladın Nejla. Tabii ki seni zorla alıkoyamam. İstediğini yapmakta özgürsün.

Kız : Yani buluşabilir miyim?

Erkek : Buluşabilirsin ama benim kız arkadaşım olarak değil. Sen nasıl istediğini yapmakta özgürsen ben de istediğimi kabul edip etmemekte özgürüm. Eğer eski erkek arkadaşınla buluşursan, beni de ilerde arkadaşça buluşacak eski erkek arkadaşlar listesine eklersin.

Açıklama : Erkeğin realitesi klasik maskülen. Eski erkek arkadaşla buluşmaya izin yok. Kadın ise onu feminen / feminist realiteye çekmeye çalışıyor. Moderniz, hangi devirdeyiz ekolü. Erkek çerçeveyi sağlam tutuyor, toplumda baskın çerçeve kadının bahsettiği olsa da.

Buradan Rollo Tomassi’nin 1. Demirden Kanununa geliyoruz :

“Çerçeve” herşeydir. Her an, bilinç altında kimin çerçevesi içinde olduğunun farkında ol. Çerçeveyi hep kontrol et ama kontrolün sende olduğunu asla farkettirme.

Kadın – erkek ilişkilerinde kural şudur : ilişki içinde iken ya kendi çerçevendesindir ya da kadının çerçevesindesindir. Birçok modern evlilikte veya uzun süreli ilişkide erkek maalesef kadının çerçevesine çekilmiş vaziyettedir. En basit aktivitelere katılmak için karıcıklarından izin almaları gereken köcişler, kadının çerçevesine hapsolmuş erkeklerdir.

Kadının erkeği kendi çerçevesine çekme dürtüsü, istekten ziyade bir testtir. Erkeğin bu çerçeveye girmesi ise kadını mutlu değil, mutsuz eder. Kadının çerçevesine giren bir erkek, aldatılma tehlikesi ile karşı karşıya kalır zira, kadın kendi çerçevesini (karısı için bile) bozmayacak bir erkek arar ve eğer bu erkek kocası değil ise, bu erkeği başka erkeklerde arar.

….

İlişkiyi, bir kadının yönetmesine ve domine etmesine asla izin vermeyin. Eğer bir kadın sizin çerçevenize girmiyorsa, o kadınla uzun süreli ilişkiden veba gibi kaçın. Eğer eskiden beta iken uyanmaya başladıysanız, kadınınızı kendi çerçevenize çekin. Çekemiyorsanız, terkedin.