Biz buna hipergami diyoruz bro

Dün Youtube yorumlarında, buram buram başa çıkma mekanizması kokan şöyle bir yorum gördüm:

“Üzgünüm kadın sevilmeyi, değer verilmeyi hak eden bir varlık değil. Zekanla tavlarsın, işini görürsün, çocuğunu doğurur. Ben çok istedim kendi dengim bir kadın bulup aşık olayım, ama yok maalesef.”

Türkçesi: Kadınlar beni sevilmeyi ve değer verilmeyi hak eden biri olarak görmüyorlar.

Bu adamlar “dengim” dedikleri ve aslında yanılıp şaşırıp yüzlerine gülen bir kızı buldular mı, önünde secdeye varırlar. Böyle acılarıyla başa çıkma mekanizması olarak seçtikleri büyüklenmelerine bakmayın. O kızla karşılaştılar mı salya sümük peşine düşerler. Uzun süre bir aşırı uçta kalmak, çoğu zaman, diğer aşırı uca savrulmayla biter. Böyle büyüklenmeler, aslen kadınlara aşağıdan bakmanın kinini bastırmaya yararlar ama bunun bedeli dediğim gibi uçlarda savrulmak.

Neyse, bunu instagram hesabımızda paylaşınca biri şöyle bir yorum yapmış:

Türkiye’de böyle. Ortalama bir kadın ile birlikte olmak için ortalama üstü bir erkek olmak gerekiyor. Kadınların çıtası çok yüksek. Çünkü talep çok, erkek çok.

Ben de şöyle cevapladım:

Türkiye’de böyle diyenler demek ki tüm dünyada böyle olduğunun, durumu en kötü olan ülkelerin de Anglo sakson Batı ülkeleri olduğunun (bir de Japonya) farkında bile değiller. ABD incel dolu, yabancı forumlar aynen bunlarla dolu. Hepsinde de yeni gelenler aynı şekilde başlıyorlar: X ülkesindeyim, benim ülkemde durum çok kötü, ortalama bir kadın için ortalama üstü erkek olmak gerek bla bla. Hayır, şu lafın kendisi bile Türkiye’ye ABD’den ithal yahu!

Cevap ise konunun tamamen dışına çıkan ama aslında konuşmak istediğim şey:

Kadınların ortalama bir erkek istemediğini bilmiyor olamazsınız. Hipergami diyoruz buna. Hemşire, doktor koca istiyor, hostes pilot koca istiyor.

Hemşire, doktor koca istiyor, hostes pilot koca istiyor klişesi ilk nerede yazıldı bilmiyorum ama bu ikiliyi (sıklıkla avukat savcı istiyor gibi bir ekle) sürekli olarak duyuyorum. Birçok erkek fikir beyan ettiğini sanarak bu propaganda vari sözleri papağan gibi tekrarlıyor.

Manosphere denilen camiada, bu hipergami kavramının olmadığı günleri özlüyorum. Kavramı bazı şeyleri açıklamada faydalı ama son yıllarda artan oranda, kadın üstünlükçü yenikliği besleyen bir şeye dönüştü.

Kadınların ortalama bir erkek istemediğini bilmiyor olamazsınız ne yahu? Ee? Biz erkekler de ortalama kadın istemiyoruz. Kimin ne istediği değil ne aldığı ya da alabildiği önemli. Gerçek hayat diyoruz buna. Sen de bıraksan manken gibi güzel ama iyi karnıyarık yapan bir kadın istiyorsun ama ona erişimin ne kadar? Doktorlar doktorlarla evleniyorlar, hemşire ile evli kaç doktor biliyorsunuz? Vardır ama ben hiç bilmiyorum mesela.

Bu kadın üstünlükçü düşünce nereden geliyor anlamaya çalışıyorum. Kırmızı hapın bir kısmı şu an feministlerden daha fazla kadın üstünlükçü maalesef. Sanki kadınlara yalaka bir sevgi ile, masum melek gibi tapmayı bırakıp, kindar bir öfke ile şeytanlarmış gibi tapmaya geçmiş gibiler.

Kırmızı hapın önemli bir kısmı, erkeği kadınların fedakar ve güçsüz melekler olduğu, erkeklerin ise ataerkil sistemin piyonları olarak kadınları ezdiği ve bu nedenle kadınların ilgisi, sevgisi veya sadece esenliği için omurgasız efendi erkeklere dönüşmeleri gerektiği yalanının fişinden çekiyor AMA kadınların fırsatçı ve güçlü şeytanlar olduğu, erkekleri ezdiği ve bu nedenle erkeklerin kadınlara bir çeşit düşman ya da rakip gibi davranmaları gerektiği yalanının fişine takıyor.

Yahu Allah’ın Ortadoğu ülkesinin kadınları bizimkiler, aynen bizim gibi. Elf değiller. Ortalama üstü adamı kim kaybetmişte bizimkiler bulacak?

Uzun süredir bu manosphere diyarının eski basit halini özlüyorum. Olabileceğin en iyi versiyonun ol, efendi erkek olma, piç de olma erkek adam ol, spor yap, iyi giyin, sosyal ol vs. Biraz da oyun. Çaba gösteren her erkeğin ulaşabileceği şeylerdi ve iyisi de, onca sene forumları takip ettim, 2010 – 15 öncesi, öfkeli kadın düşmanına dönüşen hiç kimseyi hatırlamıyorum. Biz de yapabiliriz zihin yapısı hakimdi, biz yanlış öğrendik ama doğrusunu öğrenebiliriz duruşu hakimdi.

Geriye dönüp baktığımda, her ne kadar asıl anlamlarında mantıksız bulmasam da, negatif ve yenik kafa, alfa erkek – beta erkek ayrımı ve hipergami ile yayılmaya başladı. Hipergami erkeğe erkek adam olarak kalması gerektiğini hatırlatan bir doğal güçten, kadınlar en iyisini ister, en iyisi değilsen bittin gibi yenik bir kafaya evrildi. Erkeklerin %20’si alfa o zaman %80 beta diyerek insanların %20’ye girme stresine girdiği günler iyi günlerimizmiş. Zira bu yetmemiş olacak ki, Kongo Dandy kılıklı, Kevin Samuels denilen çakma yüksek değerli erkek geldi ve olayı daha da sıçıp batırdı.

Congo Dandy denilen şeyi biliyor musunuz? Afrika’nın sefalet içindeki mahellerinde yaşayan, varlarını yoklarını pahalı bir takım elbiseye yatıran siyahi erkekler. Arka plan sefalet ama tüm giyim ve tavırları ile asalet yansıtmaya çalışan adamlar. Kevin Samuels de 34 yaşında ayda 800 dolar kazanan bir loserdan (2800 Dolar kazanan karısından boşanma kayıtlarından çıkardılar) arada hiç başarın olmasa da başarılı biri gibi giyinip davranarak 54 yaşında bir internet fenomenine dönüşebileceğini gösterdi. İyi konuşmaktan ve internet virali olmaktan başka bir başarısı var mıydı? Ben duymadım. Duyan varsa yazsın.

Samuels, birçok kadına gerçeklik testi yapması ve erkeklere bir standardınız olsun mesajı hariç bildiğin “bize vermeyen kaltaklara nasıl koyuyor” tarzı intikam pornosu yapıyordu. Yanlış anlamayın. 20’lerine gelmeden duvara çarpmaya başlayan, oldukça saçma bir hayal dünyasında yaşayan ABD, özellikle de siyahi ABD kadınlarına söyledikleri doğruydu. Ama bu abi yüksek değerli erkek diye bir şey icat etti ve öyle popülerleştirdi ki, artık Rollo Tomassi bile alfa erkek lafını bırakıp bu yüksek değerli erkek kelimelerini kullanamaya başladı.

Şimdi yüksek değerli erkek olmak kötü bir şey değil ama yüksek değerli erkek ile ilgili içeriğe baktığınızda, tepe %1 içinde olmaktan bahsediyorlar! Pratikte bahsettikleri erkek tipi ise tepe binde bir!!

Bu tabii, uzun süredir disiplinden uzak, rüzgarda bir yaprak gibi savrulan, amaçsız kitlelere çok çekici geliyor ama eskiden verilen pozitif mesajın aksine yüksek değerli erkek mesajı, tepe %1 – %0.1 içinde olmalısın yoksa kadınlar sana bakmaz gibi bir yan anlama sahip. Bence “kadın en iyisini ister, alfalar siker, betalar seyreder” azgınlığında başlayan yılmış, yenik, kadın üstünlükçü yığınları 100 kat daha yılgın, yenik ve kadın üstünlükçü yapar.

Bu yüksek değerli erkek fenomenin bir de sigma erkek versiyonu var ki evlere şenlik. Sigma erkek kadınları umursamaz, peşinde koşturur, sosyal hayatta yer almaz, alfa erkek hiyerarşisinin dışındadır, yalnız kovboydur, ateş osurur, kokusu kadınları sinek gibi çeker, zart zurt. Yani bunun kadınlar konusunda kaybeden, zerre disipline ve sosyal beceriye sahibi olmadığı için sosyal hayatta ve iş hayatında düşük pozisyonda olarak kaybeden erkeklere, “kar tanem, pırlantam benim, sen kaybeden değilsin, atanamamış sigma erkeksin” hayali sattığını görmemek için, 18 yaş altı, çok genç bir erkek olmak lazım. Yalnızsın, çünkü sigmasın. İşin boktan çünkü sen sigmasın, iş yaşamının dışında bir pırlantasın. Sosyal alandan dışlanıyor musun, sosyal özürlü değilsin tabii, o anlamsız boş lak lak ile hayatlarını harcayan normal insancıklar anlamaz ama sen aslında sigmasın.

Her neyse şu hikmetinden sual olunmaz kadın hipergamisine gelelim.

Arkadaşlar, bir kadının hipergamisi onun kapasitesi ile sınırlıdır. Siz de çok güzel, çok alımlı ama aynı zamanda çok iyi anne, vs. bir kadın hayal ediyorsunuz belki. Ama hayalinizdeki kadın gibi biriyle olmayacaksınız ve bu da sizi o kadar mutsuz etmeyecek. Kapasitenizi tabii ki arttırın, olabileceğiniz en iyi versiyonunuz olup alabileceğinizin en iyisini alın ama Allah aşkına, kendi kapasite sınırlarınızın acı şekilde ve sürekli farkındayken, kadınların böyle sınırları olaymayan, hikmetli yaratıklar olduğu saçmalığını da kafanızdan atın.

Çünkü talep çok, erkek çok.

Toplumda kadın erkek sayısı eşit. Erkek çok falan değil.

Başka bir kadın üstünlükçü, siyah hap bilgeliği:

Sadece Türkiye’de değil dünyada böyle. Ortalama bir kadınla birlikte olmak için ortalama üstü bir erkek olmak gerekiyor (ortalamadan daha uzun, daha zengin, daha yakışıklı, daha statülü). Aksi taktirde kadınların hipergamisi tatmin olmuyor.

Ortalama bir kadınla birlikte olmak için ortalama üstü bir erkek olma gerekliliği, erkek ortalamasının kadınlaşmaya kaymasından kaynaklanıyor. Ortalama bir erkeğin, normal bir erkek adamın çok altında olmasından kaynaklanıyor. Erkeklik eksikliğini tiple, parayla doldurmaktan bahsediyor. Erkeklikle dolduran daha çok iş yapar.

Kötüsü, bu çocukların ortalama kadın dediği de ortalama kadın değil, ortalama üstü. Daha önce defalarca söylediğim gibi, kadınların çoğu gibi erkeklerin çoğu da, kadınların %80’ini görmüyor. Özellikle tip olarak tepe %20’nin ortalamasını alıyorlar. Ya da sosyal medyadaki kadın aktivitesinin %80’ini yapan, kadın nüfusunun %20’sini.

Mesela son 3 yıldır yaptığım görüşmelerde sıklıkla ekran görüntüsünden mesajlaşma değerlendiriyorum. Bana mesajlaşma değerlendirmesi yaptıranların ezici çoğunluğu, yapayalnız, yıllardır kadınlardan uzak ve zaten tüm hayatı boyunca pek kadınla olmamış adamlar. Buna rağmen mesajlaşma ekranında gördüğüm kızların ortalama üstü güzelliği dikkatimi çekti. Yani tamam, HB8 kıza da yürüyn HB9 kıza da. Ama açıkça söyleyeyim bu erkeklerin tam paket cinsel pazar değer ortalaması 4/10, bana gönderdikleri mesajlaşma pencerelerindeki kızların ortalaması HB7.5 veya 8.  Uzun yıllardır gördüğüm bir şey. Bir erkek kadınlarla ne kadar başarısız ise, gözü o kadar çok, en güzeller grubuna odaklanıyor. Çoğu erkek, kadın nüfusunun %10’una yürüyor sanki. Bildiğiniz gibi bir de bu adamlar sosyal özürlü olduklarından, sosyal medyaya mahkumlar ve burada da en öne çıkan grubun narsisizm skalası da çok yüksek.

Bir arkadaş bu yazışmalarda şu mesajı atmıştı:

abi maskulenlik sayfalarından toksik olmayan bir sensin gibi, bir de skeptico vardı eskiden. gençlerin yanlış maskulenlesmesi feminenlesmesinden daha büyük tehlike bence.

Gençler yanlış maskülenleşmekten ziyade maskülenite sayfası ayağına daha da feminenleşiyorlar. Sorumluluğu karşıya atan, mağdur edebiyatına boğulmuş, materyal ve görsel kazanımla çekici olmaya çalışan insanlara dönüşüyorlar. Kırmızı hapın bu damarı daha çok incel yaratır, erkek adam değil.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Birden ortadan kaybolan kadın (Vaka Çalışması)

Abi hipergami tarafından ezildiğim bir vaka hakkında sana danışacağım.

Hipergami faydalı bir kavram ama bunu bir ideolojik doktrin haline getirmeyin. Evet kadınlar kendilerinden daha yukarıda bir erkekle birlikte olmak isterler ama hipergami kelimesini kullananların bazıları, bir kadınla her hüsrana uğradıklarında, basit bir şekilde nerelerde itici davrandım da bu oldu diye düşüneceklerine, “hipergami” diyerek kestirip atıyorlar ve bu neredeyse itici davranmak için bir çeşit bahane oluyor. “Tipim iyi, spor yapıyorum, para durumum fena değil ve bu kadar iyi özelliklerime rağmen hipergamiye yenildim”. Birader muhtemelen olay basit: iyi özelliklerinin hepsini çöpe atacak şekilde itici davrandın ya da çok yanlış bir kadını seçiyorsunuz.

Burada yapabileceğin diğer bir hata da, ben (özümde) iticiyim demek. İticiliğinize ego yatırımı yapmayın. İtici davrandım sonuç bu oldu. O zaman çekici davranırsam sonuç değişik olur diye düşünün ve itici yanlarınızı değiştirmeye odaklanın. İki uç düşüncenin de ortak noktası, sizi değişmemeye teşvik etmesi. İşi incel noktasına taşıyanlar oyunun değişmesini istiyorlar, kaderciler de ben böyleyim değişmem diye donup kalıyorlar.

Bakalım sen ne iticilikler yaptın? Ya da belki yanlış kadına yürüdün.

Satış elemanıyım ve ürünümüzü satan birçok mağazayı ziyaret ediyorum. Bir mağazada oldukça güzel bir kız vardı. Kız pozisyonundan dolayı benim amirimmiş gibi davranıyordu. Birgün “sen buranın amiri gibi davranıyorsun yok öyle, gel biraz bana yardım et de biri sana patronluk taslasın” dedim. Çıkışır diye beklerken gülümsedi ve gelip bana yardım etmeye başladı.

Guzel. Çok guzel.

10 dakika kadar bana yardım etti ve ben de şakasına ona patronluk tasladım. Patronum olsan istifa ederdim bu ne ya? diye şakasına protesto etti 🙂 Sanırım güzel bir kız olduğu için herkes aşırı iyi davrandığından, kızın pek alışık olmadığı bir davranıştı.

Muhtemelen. Belki güzel diye patronu bile yaltaklanıyordu.

Ben seni şirketimizde kalmaya ikna ederdim merak etme dedim. Nasıl yapacaksın ki diye sorduğunda da, gitmem lazım ama bir ara bir çay içeriz anlatırım dedim ve ertesi gün iş çıkışına anlaştık.

Kız seni çekici bulduğundan işler kolay olmuş ama senin oyunun ve daha önemlisi duruşun asıl faktör.

Kız buluşmada, gelen satış elemanlarının ara ara kendisine yürüdüğünü ama benim çok farklı olduğumu ve ilk defa satışçılardan biri ile dışarı çıktığını söyledi.

Diğerleri muhtemelen kız güzel diye, kızın patronluk taslamasını alttan alıp yaltaklanıyorlardı.

Öyle buluşmaya başladık abi. 2-3 hafta sürekli olarak peşimde koşan, bana ulaşan taraftı. Hergün olmasa da sıklıkla gün içinde kendinin ya da ilginç şeylerin fotoğraflarını çekip bana atarak da olsa sürekli bana ulaşıyordu.

Güzel. Bu, yüksek ilgi göstergesi.

Sonra birden bire bana ulaşmayı bıraktı. Önce 2-3 kere ben ulaştım ama kısa cevaplarından sonra ben de, itiraf edeyim içim kan ağlayarak, mesaj yazmayı bıraktım. Tam 2 hafta mesaj yazmadı!

İlginç. Farkında olmadan yanlış bir şey söylemediysen, bu genelde eski erkek arkadaş olan üçüncü bir şahıs yüzünden olur. Anladığım kadarıyla kızla birkaç kez buluştunuz ve fazlası yok. Kız arkadaşın değil, adı konmadı. Bu aşamada en iyisi, senin yaptığın gibi kızı kendi haline bırakmaktır. “Ne oldu”, “neyin var” diye sormanın bir gereği yok. Kokusu ortaya çıkar.

En son mesajımdan 2 hafta sonra bana yazdı. Duygusal olarak oldukça yıpratıcı ve geride bırakması gereken şeyler yaşadığını söyledi.

Muhtemelen yeni ayrıldığı ve resme yeniden giren eski erkek arkadaş. Eski erkek arkadaş olayı zordur zira birkaç senelik duygusal yatırımı olan bir adam terk edilmiş ve senin seviyende olmasa bile, duygusal yatırım açısından öndedir. Gerçi kim olursa olsun, bir kadın için başka erkekle rekabete girmen gerekiyorsa,bu rekabete girmemen lazım. Oyunun ne kadar iyi olursa olsun, aklı daha çok başkasında olan kıza oynamak seni küçültür. Bu aşamada kız seni istiyorsa, o sana gelecek, o seni kazanmaya çalışacak. Tersi olmayacak.

Sonunda sinemaya gitmek için buluşabildik.

Bana sen onun için daha fazla adım attın gibi geldi ama bunu yazmamışsın.

5 senelik bir ilişkiden yeni çıktığını ve eski erkek arkadaşının ona ulaşmaya başladığını söyledi.

Evet, eski erkek arkadaşmış. Kızın 2 hafta ortadan kaybolması, onu atlatamadığına işaret. Burada tavsiyem, eski erkek arkadaşı hayatında olan bir kızla, ciddi, tek eşli ilişkiye girmemen. Hayatında olması kızın suçu olmasa bile. Ama burada zaten 2 hafta ortadan kaybolması, kızın adama karşı duygu yüklü olduğuna işaret. Kim terk etti o da önemli ama onu da yazmamışsın. Belki kız söylemedi.

Bu arada nedense birden bire, bu kızın benim hayatımla fazla ilgilenmediğini, sorular sormadığını fark ettim. Ayrıca son 2 hafta ne yaptığımı bile sormadı. Yahu bu da dahil 4 kere buluştuk, yaşımı bile sormadı.

Ayrıca bu eski erkek arkadaş olayını öğrenince, genelde bana çok ulaşmasına rağmen, bazen tamamen ortadan kaybolduğunu hatırladım.

Bu eski erkek arkadaşla işler duygusal olarak pozitif değilken sana yöneliyor, pozitif olduğunda kayboluyor muhtemelen. Eski erkek arkadaş, siz görüşmeye başladıktan 3 hafta sonra aramamıştır. Arada ulaşıyordur. Muhtemelen ortadan kaybolduğu 2 hafta araları pozitifti sonra negatif oldu ve sana ulaştı.

Bu tür ikili oynaması da, kızın iyi bir kız arkadaş olmak için yeterli kendine güvene sahip olmadığına işaret. Ya seninle, ya da onunla görüşmemesi lazımdı.

Senin ona ulaşmaman ve 2 hafta kendi haline bırakman iyi olmuş. Eski erkek arkadaşı ile iyiyken senin onun peşinden koşman komik duruma düşmene neden olacaktı.

Sinemadan sonra bana gittik ve beraber olduk. Bu arada ilk 3 hafta buluşmalarımızda da beraber olmaya başlamıştık. Sonra, hanımefendi yine 5-6 gün ortadan kayboldu ve bana mesaj attığında da, “buna devam etmek istediğinden emin misin?” yazdı. “Doğru kişiye mi attın? Neye devam etmek?” diye cevapladım. “Şu an kimseye ilişki sözü veremem” dedi.

Dikkat et, “sana” değil “kimseye”. Sen ve eski erkek arkadaş varsınız ama belki sadece 2 kişi ile görüşmüyor.

Ben de “ben de başkaları ile görüşüyorum, iyi kızsın hoş kızsın ama eski erkek arkadaşın hala hayatında ve bu üçgene bir köşe olmak da ne bileyim bana göre değil gibi” dedim.

Belki dörtgen, belki beşgen 🙂 

“Yani?” dedi. “Yani seninle görüşmek istiyorum ama bu durumda ilerde bile seninle ciddi bir ilişki ister miyim bilmiyorum” dedim.

Şu an ağlıyorum biliyor musun? Çok gusel. Çok gusel. 

Sonra biraz oyuncu bir tavırla, “sen beni kazanmak için çabalarsan bu değişir belki, bakarız ;)” yazdım.

Gel el vereyim yeni site aç.

Öhö. Neyse şimdi yorumlamaya devam edeyim. Kız aslında sana diyor ki, “seninle görüşmek istiyorum ama bana fazla kapılma, soğurum senden”. Sana yardım ediyor aslında. Belki sende ona karşı fazla ilişki önceliği gördü ya da diğer %97 böyle olduğundan senin de öyle olacağını varsayıyor. Ya da belki ortadan kaybolmalarını takmadığın için sana meydan okuyor ya da seni manipüle ediyor.

Bazen kızlar sizin zayıf olduğunuzu varsayarlar. Sizin bir şey yaptığınızdan değil, karşılarına çıkan adamların ezici çoğunluğu böyle olduğundan.

Tam alakalı değil ama bir hikaye aklıma geldi. Yıllar önce kendisine ilgim sıfır olan bir arkadaşım vardı. Bu kızın inanılmaz cool ve arkadaş takılan bir kankası, bir gece bu kızda kalmış ve kıza çok kepaze bir şekilde açılıp ağlamaklı bir şekilde ilanı aşklar yapmış. Kız bunu bana anlatırken biraz da travma yüzünden “sen de beni sevmiyorsun değil mi Mahmut?” demişti. Ben de “sevmek ne demek, seni pembe panjurlu evimizde evire çevire yalama hayalleri içinde yüzüyorum … gerizekalı gerizekalı konuşma” diye dalga geçmiştim (kız çok samimi bir arkadaşımızdı ve 20 sene önceydi, bu laflar çok samimi olmadığınız bir kızla 2020’lerde başınıza iş açabilir haberiniz olsun :)) Yani birden bir varsayım ile beni de test etmişti ama benim kıza bir duygum yoktu. O adam gibi teke tek buluştuğumuz da nadirdi.

Kız sizin zayıf olduğunuzu varsayabilir ama bu dert değil. İlk testinde öyle olmadığınızı anlar. Tabii gerçekten öyle değilseniz.

Bana benden başka kimseyle yatmadığını söyledi ama bu kızı ilerde çok istese bile kız arkadaşım yapar mıyım? Tam emin değilim aslında.

Bir kızla çıkmaya başladığınızda paralelde başka bir erkekle duygusal veya cinsel bir şey yaşaması, birçok erkek için sonradan o kız kendisini çok istese de kabul etmesi zor bir şey. 

Ama tabak yapacaksan, başkalarıyla görüşmesi dert değil. 

Bazen bana eski erkek arkadaşından bahsediyor.

Sana bunu söylüyorsa bunu önemsemene gerek yok. Görüştüğün her kızla kız arkadaşın olarak görüşme zorunluluğun yok. “Ben de başkalarıyla görüşüyorum ama seninleyken senden başkası yok o nedenle benimleyken başkasından konuşma” de geç.

Arada çok kötü oluyorum.

Ver o eli geri 😀 Böyle bir kızla görüşeceksen, bunu yapamazsın. Çaktırmadan bırakıp git daha iyi. Bu anlar senin bu kıza fazla kapıldığına işaret.

Beni seçmeme sebebi hipergamisi için yeterli olmamam mı diye kendimi aşağı görüyorum.

Nein. Şimdi biliyorum bizim camiada “yeterince alfa olsaydın, yeterince hay veluyun batsın men olsaydın, her şeyi bırakır senin peşinde koşardı” diye atlayacak bir sürü düz adam var. Ama eski erkek arkadaşla aralarında duygusal yatırım hala yüksek ve sen kızla bu olay bitmeden tanıştın. Olay bu. Seni bu adama ya da belki diğer adamlara tercih etmemesi bu aptal dönemin eseri.

Çekicin çivi çakma sorununa çözüm olduğunu öğrendikten sonra, her gördüğünüz sorunun kafasına çekiç indirmeyin. Her yerde hipergami görmeyin.

Şimdi asıl konuya geleyim. “Beni seçmeme sebebi hipergamisi için yeterli olmamam mı” düşüncesi buram buram özgüven eksikliği kokuyor.

Burada sen umarım bu kız benden hoşlanır, beni seçer zihin yapısında davranıyorsun. Bu, özgüvenmenin tam tersi ve özgüven de bir kadının bir erkekte çekici bulduğu özelliklerin en önemlilerinden birisi. Aynı zamanda tabii ki özgüven eksikliği, bir kadının, az çok ilgilendiği bir erkekte en itici bulduğu özelliklerden birisi.

Yani hoşuna giden bir kadınla görüşmeye başladığında, onun kalbini ve ilgisini kazanacağını, başkalarını değil de seni seçmesini düşünüyorsan, genellikle bu kadına karşı aşırı “iyi” çocuk olursun, fazla iltifat etmeye başlarsın, kadına fazla ulaşmaya başlarsın. Konuşma şeklin ve davranışların fazlaca yumuşar ve sürekli olarak kadından daha değersizmişsin, onu hak etmiyormuşsun sinyalleri vermeye başlarsın. Kadınlar erkekte özgüven aradıkları ve aslında buna ihtiyaç duydukları için, sürekli olarak özgüven eksikliği sergilemeye başladığında, sana olan ilgisi de sönmeye başlar. Özellikle de çevresinde özgüven konusunda bir eksiği olmayan başka erkekler varsa. Bunun sonucu genellikle friendzone diyarıdır. “Elektrik alamıyorum”, “bir şeyler eksik”, “seni arkadaş olarak görüyorum”, “sorun sende değil bende” veya benim favorim olan “benden daha iyilerine layıksın” gibi sözlerdir.

Burada popüler kültürün de suçu büyük. Filmlere ve dizilere baktığınızda, bu yapımlar erkekleri, hoşlandıkları kadınlara anneleri ya da terapistleri gibi davranmalarını söylüyorlar. Oysa maskülen olan, güçlü olan taraf sensin ya da en azından sen olmalısın. Aksi taktirde, cinsel, maskülen – feminen zıtlığı ters yüz edersin.

Doğru zihin yapısı ise, normalde onun da seni kazanması gerektiğini düşünmen. Burada ise kız daha fazla uğraşmalı. Bu sayede de konuşmanın, duruşunun ve davranışlarının dengeli ve özgüven dolu olması kaçınılmaz.  

Kadın erkek ilişkilerinde erkek için hipergami karmaşasına girmeden bilmesi gereken en basit ama en önemli iki kuralı, ilk iki kuralı unutma:

  1. İtici olma.
  2. Çekici ol.

Bu kız duygusal olarak bana açık değil sanırım.

Evet. 5 senelik duygusal yatırım sonrası ayrılık olmuş ve yeni olmuş. Bu kadar uzun ilişkiden duygusal kopuş aylar sürebilir. Şu aşamada 3 haftalık “bu kızdan kız arkadaş olur” hayalini savuşturup, umursamaz olman lazım. 

Bundan sonra nasıl hareket etmeliyim?

Şimdi gel el al dedik ama ciddi problemli sorular sormaya başladın 🙂 Dediklerin lafta kalmasın. Başka kızlarla görüşmen yalan bile olsa gerçek haline getir. Bu kızla sadece ciddi olmayan ilişkide olman lazım. Ama bu kızın eskisi ile görüşmesi seni çok rahatsız ediyorsa, yanlış zihin yapısındasın ve bu kızı bırak.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Daha az erkeğin üniversiteye gitmesi çiftleşme krizi yaratacak

New York Üniversitesi Profesörü, daha az erkeğin üniversiteye gitmesinin sonucu olarak ‘’çiftleşme krizi’nin ortaya çıkacağını ve Amerika’nın çok fazla meteliksiz ve yalnız erkek ürettiğini söyledi.

New York Üniversitesi profesörü Scott Galloway, Cumartesi günü CNN’ye verdiği demeçte kadınlardan sayıca çok daha az erkeğin üniversiteye gittiğini ve bunun bir “çiftleşme krizine” yol açtığını söyledi.

The Wall Street Journal’ın bu ayın başlarında ABD Eğitim Bakanlığı verilerine dayandırdığı haberine göre, 2020-21 eğitim öğretim yılının sonunda üniversite öğrencilerinin %59,5’ini oluşturan kadınlar, tüm zamanların en yüksek ‘’kadın üniversite öğrencisi’’ seviyesine ulaştı. Üniversite okuyan erkeklere bakıldığında bu yüzde %40.5.

Ulusal Eğitim İstatistikleri Merkezi’nden alınan verilere göre, 1970’de erkekler, üniversiteye kayıtlı olanların yaklaşık %59’unu oluştururken, kadınlar bu oranın %41’ini oluşturuyordu. Buna ek olarak, Journal önümüzdeki birkaç yıl içinde cinsiyetler arası eğitim seviyesi farkının artacağını ve böylece üniversiteden mezun olan her erkek ile karşılaştırıldığında bir mezun olan erkeğe iki üniversite mezunu kadın oranı yakalanacağını söyledi.

M.Galloway, CNN’e sorunun mevcut rakamlardan çok daha büyük olduğunu, çünkü kadınlara göre, erkeklerin okulu bırakma oranının daha fazla olduğunu söyledi. Aynı zamanda Bay Galloway, “Üniversite erkeklerin değil, kadınların alanı haline geliyor” dedi.

M.Galloway’e göre sorun, eğitimin kalitesinin artmamasına rağmen üniversitenin maliyetindeki artıştan kaynaklanıyor. Elit üniversitelerin başarılı öğrencilerin kayıtlarını artırmaya değil, lüks bir üniversite deneyimi sunmaya odaklandığını bildirdi. Ayrıca, üniversite çağındaki erkeklerin, onlarla aynı bölümde okuyan kadın meslektaşlarına göre daha fazla seçeneğe sahip olduğunu da sözlerine ekledi.

Ayrıca kendisi şu sözleri de söyledi: ‘’Bir erkek Florida’da bir inşaat alanında iş bulabilir veya 18 yaşında bir uygulama geliştirir, polis, itfaiye görevlisi olabilir veya alım satım işlerinde çalışabilir ve bu işlerden günde 100, 200 dolar kazanabilir. Ve bu, kişiye gerçek bir nimet gibi gelebilir.

Ancak Galloway, sınıflaştırmanın ötesinde bu bölünmenin toplum için varoluşsal bir tehdit oluşturduğu ve tehlikeli bir grup yarattığımız konusunda bizleri uyardı.

“Ülkede çiftleşme eşitsizliği var. Hatta üniversite mezunu kadınlar diploması olmayan erkeklerle birliktelik kurmak istemiyor’’ dedi ve ekledi: “Dünyanın en tehlikeli insanı, meteliksiz, yalnız adamlardır ve biz bundan çok fazla üretiyoruz.”

Ona göre, “dünyanın en istikrarsız şiddet içeren toplumlarının hepsinin ortak bir noktası var: Kendini herhangi bir işe, okula ya da ilişkiye bağlamayan genç ve depresif erkekler“.

Dergi, bu sıçrama için geri dönüş ihtimali olmadığını da bildirdi. Kadınlar ülkedeki üniversite çağındaki kişilerin %49’unu oluşturuyor, ancak 2021-22 öğretim yılı için kadınların 3.805.978 lisans diploması için kolej başvurusu varken, erkekler sadece 2.815.810 başvuruda bulundu.

2020 sonbaharında, Los Angeles California Üniversitesi kayıt sayısını 3.000 öğrenci artırdığında, bu kontenjanların %90’ı kadınlar tarafından dolduruldu. The Journal dergisine göre, aynı dönemde UCLA’ya(bir üniversite) kayıtlı öğrencilerin sadece %41’i erkekti.

UCLA başkan yardımcısı Youlonda Copeland-Morgan, erkek başvurularının kadın başvurularla kıyaslanamayacak kadar az olduğunu, çünkü daha az erkeğin başvurduğunu söyledi.

Pell Yüksek Öğrenim Fırsatları Enstütüsü’nün kadim üyesi Thomas Mortenson, “Erkekler kayda değer bir hızla kadınlardan geride kalıyor” dedi.

Kaynak: An NYU professor says fewer men going to college will lead to a ‘mating crisis’ with the US producing too many ‘broke and alone’ men

Erkek Adam Türkçe Podcast – Karım benimle ilişkiye girmek istemiyor, ne yapmalıyım?

Karısı kendisi ile ilişkiye girmek istemediği için ne yapacağını bilemeyen üç adamın hikayelerini işleyeceğiz. Hem bu sorunun nedenlerine bakacağız, hem de kadınların bu sorun hakkında verdiği tavsiyelerin üzerinden, bir erkeğin, neden kadınlardan ilişki tavsiyesi almaması gerektiğini vurgulayacağız.

Yayınları sitemizin Odysee kanalından ya da  spotify kanalından da izleyebilirsiniz.

Youtube yayını aşağıda. Bu yayını beğenerek ve youtube kanalına üye olarak yayınların daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. İyi izlemeler.

Kırmızı Hap Mantığı: Öfke

Gelin bugün öfke hakkında konuşalım. Öfke, küçük bir kızgınlıktan yıkıcı bir öfke patlamasına uzanan seviyelere sahip bir insan duygusudur. İnsanda hem fizyolojik, hem de psikolojik değişikliklere neden olur, insanı kontrolü altına alabilir ya da insanın ileriye doğru hareket etmesini sağlayabilir.

Kırmızı hapa yöneltilen suçlamalardan en yaygını, kırmızı hapın erkekleri öfkelendirdiğidir. Bu suçlamaya göre kırmızı hap, erkekleri kadınlara karşı öfkelendirir ki uzun süredir bunun çok garip bir şey olduğunu düşünüyorum. Gerçekliği olduğu gibi görmeye başlamak, bir erkeği neden öfkelendiriyor? Bu kızgınlık evresi belki de doğal zira kırmızı hap bize uzun yıllardır aptal yerine konulduğumuzu gösteriyor. 9 – 5 çalışarak milyoner olacağı masalı satılmış ama emekli olma yaşı geldiğinde emekli olacak kadar bile parası olmadığını anlayan çalışanın karşılaşacağı öfke benzeri bir  şey bu.

Gerçeklikle karşılaşmak sizi yıllarınızı hatalı bir yönteme yıllarca kaynak ve zaman ayırdığınızı kabul etmeye zorlar ve aptal yerine konulduğunuzu kabul etmek zor bir şeydir. Öfkeyi aşmak için kişinin, geçmişte yaptığı tercihleri, kendisine sunulan bilgilere göre verdiğini ve karşılaşılan sonuçların kişinin başarısızlığından çok yanlış bilgilendirme sonucu olduğunu kabul etmesi gerekir.

Daha önce yazdığım gibi:

Kırmızı hap felsefesi ile karşılaşmanın ikinci aşaması, sıklıkla hissedilen öfkedir. Bazıları öfkelerini, “alfa siker / beta öder” cinsel stratejisi yüzünden genel olarak kadınlığa yöneltir, bazıları kendilerini doğru yetiştirmediği için babalarına yöneltir ya da bazılar yanlış bilgi yüzünden dünyaya kızgınlık duyarlar. Bir erkeğe bugüne kadar bir kadınla birlikte olmak için harcadığı kaynakların çoğunu, seks olmadan yaptığı 11 buluşma yaptıktan sonra kızdan “arkadaş kalalım” kelimelerini duymanın hüsranını, kadının “sağlayıcı erkek” algılarını harekete geçirmek ve bu nedenle ciddi ilişkiye karar verene kadar seksi ertelemek olarak kolayca açıkladığınızda, sadece kendisine değil, kadınlara ve her şeyi doğru yapıyorsun diye kendisini yanlış yönlendiren topluma öfke duyması normal bir reaksiyondur.

Bu, bir erkeğin birinin tek gecelik ilişkisi olarak değil de, annesinin kafasında babasının olmasını istediği  surete göre yetiştirilmesi şeklinde  bir asıl – vekil problemiydi. Erkek bu şekilde, kendisi için olabilecek en kötü fırsatı seçerken, sosyal grubu ve kadın için olabilecek en iyi fırsatı seçecek şekilde, sosyal programlamaya maruz kalmıştı. Bunun sonucunda da erkek, sadece herhangi bir yüzü olmayan toplum tarafından değil, en çok güvendiği insanlar tarafından kandırılmış hissedebilir.

En kötü farkındalık da, Matrix’in içinde uyuyan nüfus gibi, başka varlıkları güçlendirmek için kendi biyo enerjisini tükettiğidir. Mavi hap yapısı altında yaşayan erkek, ait olduğu toplum için kendi yaşam enerjisini yavaş yavaş tüketir.

Kısacası, erkek kandırılmış hisseder zira kendi hayali sistemini, en iyi senaryoda hatalı bilgilere ve en kötü senaryoda ise bilinçli bir şekilde yanlış yönlendirmek üzere kurulu bilgiler üzerine inşaa etmiştir. Hayatını iyi çocuk olarak ve toplumun sözde taptığı özelliklerin bir avatarı olursa, bu çabalarının ödüllendirileceğine inanarak geçirmiştir.

Kırmızı Hap ve Öfke

Ortalama bir beta erkeği düşünün. Bu erkeğe iyi çocuk , iyi çalışan, bilinçli bir vatandaş ve ahlaki açıdan bir örnek olmanın, kadınların kalbine giden yol olduğu söylenmiştir. Bu beta oyunu ona hayatı boyunca aralıklarla bir kız arkadaş kazandırır ve bu inancını güçlendirir. Ama bir yandan da sürekli olarak kadınların çoğunun, “götün teki” erkeklere yöneldiğini ve sonra da gelip kendi omzuna yaslanarak bu “göt herifler” hakkında ağladığını görür. Bu durum, içinde bir öfke doğmasına neden olur. Sonuçta kızlar onun omzunu kaybedilmiş alfalar için gözyaşı ile ıslatırlarken, ona ne kadar harika biri olduğunu ve onu alan kızın yaşadığını söylerlerken çekingen de olsa bu kızlara yürüdüğünde, “seni sadece arkadaş olarak görüyorum“, “arkadaşlığımıza zarar vermek istemiyorum” hatta bazen “seni kardeşim gibi görüyorum” gibi şeyler duyarlar. Bunun doğal sonucu ise bir miktar kızgınlıktır. Sonuçta erkeğin tümdengelen düşünce moduna göre, eğer kız kendisinin çok iyi bir erkek arkadaş olacağını düşünüyorsa, neden onu erkek arkadaş olarak kabul etmez ki? Neden o, sosyal programlamaya göre, “kötü” çocuğa koşar, kalbini kırar ve kendisine sadece ağlamaya gelir? Ama yine de kıza öfkelenemez zira onu gizli gizli sever ve ona hayrandır. Kız kendisini seçse, onunla beraber kurabilecekleri mükemmel aileyi, mükemmel evi, mükemmel hayatı hayat eder.

Bunun sonucunda da iyi çocuk, öfkesini kendisine, ailesine, arkadaşlarına ve topluma – kız hariç herkese – yöneltir. Ama sonra bu erkek “beni neden sevmiyor” gibi bir şey ararken, kırmızı hap ile tanışır ve kendisini tavşan yuvasının içine yuvarlanırken bulur.  Göklere çıkardığı, kafasında tanrıça yaptığı kızın, etten kemikten bir insan olduğunu anlar. Baldan şekerden ve olabilecek her güzel şeyden yaratılmış bir varlık değil, sadece bir insan olduğunu anlar. Erkeğin Afroditi, bildiğin Anna’dır.

Erkek aynı zamanda kendisinin “üremek” için bir partnerden çok, duygusal tampon ve buna benzer faydaları ile değerli biri olduğunu anlar. Özellikle de kadınların eğlenmelerine baktıkları parti yıllarında. Eğer 5-10 sene daha efendi bir erkek olarak beklerse, kız kötü çocuklardan bıkacaktır ve o da artık geriye ne kalmışsa ona sahip olabilir. Erkek kızın Jenny, kendisinin de Forest Gump olduğunun farkına varır.

Bunlar doğal olarak erkeğin öfkelenmesine neden olur. Ama yanlış bilgi ile hareket ettiğini, zamanının ve kaynaklarını yanlış kişilere harcadığını ve batık masraflarını kabul etmek yerine, tam bir aptal yerine konulduğuna karar verir. Bunu kafasında çevirip durur ve kendisine kızmak, bu öfkeyi kendisini daha değerli yapacak şeylere yönlendirmek, ağırlık kaldırmak, daha iyi giyinmek, kendini geliştirmek ve doğal yeteneklerinin gerçekleştirebileceğinin en iyisini gerçekleştirmeye çalışmak yerine, öfkesini kendisine değil, genel olarak kadınlara yönlendirir.

Kaybolan cennet

Erkeğin öfkesinde anlaşılmayacak bir şey yok. Sonuçta bu adam belki de on yıllarını, kendisini kadınların sevdiği söylenen erkeğe çevirmeye yatırdı. Aslında bu batık yatırımı kabul edebilirdi belki ama hayallerindeki geleceğin ve içselleştirdiği inançlarının yıkılmasını kabul edemez. Gelecek onun yalnızlığının yoldaşı ve kızların kötü çocuklara koşarken, kendi omzunda ağlarken, duygusal tampon görevini icra ederken kaçtığı pembe bir hayal olmuştur. Hayatı boyunca, kızın birinin ya da spesifik bir kızın birgün asıl kendisinin seçilmiş kişi olduğunu anlayacağını hayal etmiştir. Kafasında yarattığı ve ortalama bir romantik komediyi bile utanç içinde bırakacak hayal, onun sürekli olarak sığındığı, kendini avuttuğu mutlu cennetidir.

Kırmızı hap ise bu cenneti temellerinden dinamitleyip yok eder. Kırmızı hap erkeğe, kadının gelecek sigortası olmak için yaptığı onca yatırımın hiçbir değeri olmadığını anlatmakla kalmaz, aynı zamanda onunla ilgili kurduğu gelecek hayallarinin de bomboş olduğunu gösterir. “Ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar” diye bir gelecek ve mükemmel bir hayat olmayacaktır. En iyi ihtimalle erkek, kötü çocuklar artık kendisini kabul etmediği yıllarda, B planı olacaktır.  Tabii ki evlenebilirler, çocuk yapabilirler ama erkek hiçbir zaman o kötü çocuğun arzulandığı gibi arzulanmayacaktır. Kadın kendisini ona, o kötü çocuğa verdiği gibi vermeyecektir ve kadının içinde bir parça hep o kötü çocuğu hayal edecektir. Erkeğin hayali nasıl onunla sahip olacakları mükemmel gelecek ise, kadının hayali de kötü çocukla alternatif bir hayatta kurdukları mükemmel gelecektir. Bu erkeğin bir mücadelesine dönüşür: Kendi idealizmine inanmaya devam edebilseydi, güya kadın kötü çocuğun kendisine göre olmadığını anlayacaktı, erkek onun en iyisini alacaktı, mükemmel bir hayat, mükemmel çocuklar, mükemmel bir evlilik olacaktı ve erkek bu durumda acı çekmeye katlanabilecekti. Ama artık gerçeği görünce erkek, kadının en iyisinin başkasına verildiğini, kendisinin ise sağladığı kaynak ve güvenliği almak için verilen minimuma kaldığını anlayıp öfkeye kapılır.

Sonuçta erkek hayatını bir yalan üzerine kurmuştur ve hayatını kendisine değil içinde yaşadığı gruba fayda sağlayan bir yolda yürümüştür. Hayatı boyunca hayali bir mutlu gelecek için, şimdi ve burda kendisini mutsuz eden kararlar verip durmuştur. Çalışmak için partilere gitmemiş, tatil yerine staj yapmış, eğitimini karşılamak için sürekli yarı zamanlı çalışmış ve tüm şimdisini geleceği için harcamıştır. Ve bunların hepsi de boşaymış diye hisseder.

Özet ve Sonuç

Bir süre önce, savunma mekanizmaları ile ilgili bir yazı yazmıştım ve orada Yer Değiştirme mekanizmasını şöyle tanımlamıştım:

Yer değiştirme olarak bilinen savunma mekanizması, sizin başınıza iş açacak olan duyguların, hedefinden alınıp daha zararsız bir hedefe yönlendirilmesidir. Mesela, adam karısına kızgın olabilir ama kızgınlığını kendisinin yönetiminde çalışanlara yöneltir. Bir çalışana duyulan arzusunu karısına yöneltebilir. Temelde bu, duyguları bir hedeften diğerine aktarmaktır. Kişi başkasına olan kızgınlığını kendisine de yöneltebilir ve böylece kendisine zarar verebilir.

Kırmızı hapı “KH benim kadınlarla ilişki yaşamamı imkansız hale getiriyor zira beni kadınlara karşı kızgın yapıyor” ya da “kh kadınlardan sürekli olarak şüphe etmeme neden oluyor” gibi bahanelerle reddeden erkekler, öfkelerini kırmızı hap teorilerine yönlendiriyorlar. Sonuçta öfkeyi internette yazı yazan bir grup adama yönlendirmek, kendine, ailene veya eski kız arkadaşına yönlendirmekten daha kolay. Ya da bunların hepsi, gerçeği öğrendikten sonra kendini güvensiz bir ortamda hissettiğini itiraf etmekten daha kolay: Onun ilk tercihi misin yoksa eğlence bitince aldığı teselli ödülü mü?

Hayat boyu yapılan kötü yatırımın farkına vardıktan sonra erkeğin öfkelenmesi anlaşılır bir şey. Sonuçta aileleri, arkadaşları, toplum ve kadınlar onlara bir metodoloji verdi ve bu metodoloji de erkeğin çıkarlarına karşıydı. Ama Hanlon’un Usturası (Hanlon’s Razor) kuralına göre “bir şeyi aptallıkla açıklayabiliyorsan, kötülükle açıklama” der.  Çoğu beta erkek size aşılanan yanlış bilgiden daha iyisini bilmiyor ve ailedeki kadınların odaklandıkları şey gelecekte kadınlara arzu mıknatısı değil, gelinleri için harika bir koca yaratmak. Erkeğin ailesindeki kadınlar, solipsizme ve bağlama göre davranıyorlar. Verdikleri tavsiyeler kendi ihtiyaçlarına ve kendi ilişkilerindeki problemlere göre şekilleniyor.  Çoğu erkeğin çevresi, kırmızı hapı bilmiyor. “Doğal” erkekler ile arkadaş şanslı azınlık ise zaten kırmızı hapı aramıyorlar bile. Çevrelerindeki adamlara bakarak öğreniyorlar.

Öfke ile en çok boğuşmak zorunda kalan erkekler, en idealist, en sert ahlakçı ve geçmiş odaklı olanlar. Daha önce burada, Akrep ve Kurbağa hikayesini anlatmıştım.

Akrep ve Kurbağa

Akrep ile kurbağa, dere kenarında karşılaşmışlar. Akrep kurbağadan kendisini karşıya geçirmesini istemiş. Kurbağa, “beni sokmayacağını nereden bileceğim?” deyince akrep, “eğer seni sokarsam ben de ölürüm” demiş.

Bu cevabı yeterli bulan kurbağa, akrebi almış sırtına ve dereyi yüzerek geçmeye başlamış. Tam derenin ortasına geldiklerinde, akrep kurbağayı sokmuş. Kurbağa felç olup dibe batarken, ikisinin de boğularak öleceğinin bilincinde, son nefesini vermeden sormuş, “neden?”

Akrep de, “ne yapayım, benim doğam bu!” demiş.

Bu hikayeden çıkarılacak ders, kurbağanın akrebe kızamayacağı zira akrebin doğasının tasarımına göre hareket ettiğidir. Bunun yanında kurbağanın, kendi doğal dürtüsünü, akrepten kaçmayı, ihmal ettiğini de unutmamak gerekir. Büyürken kendi perspektifini sürekli olarak canlı tutan her erkek, kadınların sosyal normların dikte ettiği “iyi çocuk” protatipine tamamen zıt adamlara aktığını gözlemleyebilir. Dinin ve tutucu sosyal değerlerin, bu eğilimi frenlediğini iddia edebilirsiniz ama bu nereye kadar mümkün ki? Kadın doğası son 100 yılda pek fazla değişmedi ama onu saklama zorunluluğu çok değişti. Dürüst olmak gerekirse, bazı sosyal muhafazakarların kafalarındaki geçmiş dünyanın geçmişte varolduğuna da emin değilim zira “çocuklar postacıya / sütçüye benziyor” şakası, postacılar ve sütçüler varolduğundan beridir var.

KH farkındalığı, erkeklerin çok farklı şekilde davranmalarına neden oluyor. Bazıları öfkelerini, kendilerini daha iyi versiyonları haline getirmek ve istediklerini alabilecek şekilde gelilmek için kullanıyorlar ki kırmızı hapın çekirdeği budur. Arzu ettikleri hayatı gerçekleştirmek için yeterince değer ve güç inşaa etmek, geçmişin, şimdinin ve daha önemlisi geleceğin tüm sorumluluğunu kabul etmek. Bu arzu edilen hayat artık ne ise: bir aile babası ya da bir playboy olmak gibi. Bazıları ise, her türlü yöntemi kullanarak yatabildikleri kadar kadınla yatarak öfkelerini yatıştırmaya çalışıyorlar. Ama göze göz mantığının, tüm dünyayı kör edebileceği gerçeğini unutmamak lazım. Diğer bir alternatif ise erkekleri suçlamak, başka erkekleri ahlak oyunları ile, duyguları cezbederek, korku ve utandırma ile cezalandırmaya çalışmak ve “kız kardeşlerin” koruyucusu olmak. Bunlar, kendi çıkarlarını kenara bırakan, toplumun ve kadınların çıkarları için feda eden erkekler.

Benim öfke, öfkenin nedeni ve erkeklerin bu aşamadan nasıl geçtiği ile ilgili tezim bu. Şu an öfkeli olanlarınız hala buradaysanız, size neden öfkeli olduğunuzu söyleyeceğim. Öfkelisiniz çünkü kafanızda yarattığınız, fantezi dünyasını, idealize edilmiş hayali bırakmadınız. Kadınlara öfkelisiniz zira kadınların gerçekliği, kafanızda canlandırdığınız idealize edilmiş kadın versiyonuna uymuyor.

Zor you seçip, masalları bırakabilirsiniz ve böylece öfkeniz azalır ve siz de ilerlemeye başlayabilirsiniz. Öfkenizi, daha güçlü, daha değerli, opsiyonları olan ve kendi kaderini belirleyen bir erkek olmak için yakıt haline getirebilirsiniz. Gerçek şu ki öfkenin varoluş nedeni bu zaten: erkeği konfor alanından çıkarıp harekete geçirmek.

Eğer zor yolu yürümeyi reddederseniz, tam olarak iki opsiyonunuz var:

A) Matrix’e geri dönersiniz ve inandığınız masalları öğrendiklerinizi unutmaya çalışarak yeniden inşaa etmeye çalışabilirsiniz. Ama bu durumda beyninizin bir köşesinde gerçeklik sizi rahatsız edecek ya da siz utandırma, korkutma, görev hatırlatma, duygusal çağrılar ve ahlak ile matrixe geri dönmeyen erkekleri dogmatik bir şekilde cezalandırmaya çalışacaksınız.

B) Katı bir MGTOW yoluna girip kadınlarla iletişimi kesebilirsiniz.

Zehirinizi siz seçin.

Çeviri: Red Pill Logic: Anger

Hipergami yine yeniden

Hipergami konusunda gerçeğe dayanmayan düşünce ve korkular arada bir yorumlara geliyor. Bunu arada bir hatırlatmakta fayda var yoksa sırf bu kavram bile klasik mavi haplı masallardan kaynaklanan yanlış anlaşılamalarla birleştiğinde, erkeği negatife itmeye yetiyor:

Mahmut abi, kızların hipergamik olduğunu kabul ettikten sonra nasıl kızlara güvenmeye hâlâ devam edebiliriz? Özellikle 20-27 yaş aralığı yani hipergaminin zirve yaptığı dönemde.

Bkz. Kadınlara güvenmek İlişkilerde bindiğiniz dala değil kanatlarınıza güveneceksiniz ve yetişkin erkekliğe, oğlan çocukluğunda ihtiyacınız olan güven ihtiyacını taşımayacaksınız.

Kızlar hep erkekler arasında en iyisini secmek istiyorsa …

Böyle bir şey yok. Kadınlar erkekler arasından, kendi kapasitelerinin elde edebileceğinin en iyisini seçmek istiyorlar. Bazı kırmızı hap mankafası insanlar ki sayıları camiada çok, bunu aynen senin dediğin gibi yazıyorlar. Bu, kadınları tanrıça gören mavi kafanın uzantısıdır. İnsanlar, en önce kendi kapasiteleri ile sınırlıdırlar. Kadınların öyle en iyisini seçme gibi bir lüksü yok. Sosyal medya tarafından egosu şişmiş bir kadın bile genellikle kendi kapasitesini için için bilir. Bilemeyecek azınlığa bulaşmayın yeter.

… ve biz bi ciddi ilişki içindeyken bizden daha iyi bir erkek ona yürürse kız neden “daha iyisini cepte buldum, bununla devam edebilirim” demesin ki?

Çünkü karşında dürtülerinin esiri bir süper yaratık değil, bir insan var. Öncelikle hipergami tek çalışır dinamik değil. Kadınlarda hipergami var demek, kadınlar sadece hipergaminin esiridir demek değildir. Bkz.  kaplan terbiyecisi, bkz. Hipergami üzerine notlar, bkz. awalt

Kısacası (a) her kadında aynı seviyede hipergami vardır ama her kadındakiahlak, dürtü kontrolü, vs. seviyesi aynı değildir. O nedenle kadını seçmek önemli. (b) Kadının erkeği yeterince erkekse, eldekini bırakıp gitmenin kaybı yüksek olursa, çoğu kadın bu atlamayı düşünmez bile. Erkek adam olarak değersiz, masküleniteden uzak, iyi / efendi çocuk sünepesini bırakmak pek kayıp olmadığından, o tip adamlar hipergaminin insafındadır. Yani senin yeterince erkek olman önemli.

Erkekler de önüne gelen güzel kadına kayma dürtüsüne sahip ama sırf o dürtü ile mi yaşıyorlar? Erkeklerin tohumlarını yayma dürtüsü en öncesinde kapasiteleri sonra kendi ahlak anlayışları ile sınırlı. Kadınlarda da aynı.

Sırf duygusal bir bağ var diye daha etkileyici olan erkeğe gitmeyen kız bize sevgisinden değil ilişkiye saygısından devam edecekse bence etmese daha iyi. Gitsin o alfa bireyle takılsın, çiftleşsin.

Vay. Çok romantiğiz. Bence sen bu absürt romantik düşüncelerden kurtulamazsan git masal dünyasında pembe pembe yaşamaya devam et. Kafandaki kutsal aşk çocuğu hayatına hastalıklı bir çocuklukla bağlı kalmaya devam ediyorsun ve yetişkin bir erkek olmak istemiyorsun henüz. Fakat egonu şişire şişire “gitsin onlarla takılsın” dersin, kadınlar da hay hay derler ve sen de kadınlardan, kendinden, dünyadan nefret ede ede yaşar gidersin. Zihin yapın hala mavi haplı bundan hızlıca kurtulman lazım.

Anlayamıyorum hâlâ bu durumu, yanımıza her alfa gelişinde onu kıskanmamız mı gerekecek?

Cinsel rakiplerini kıskanmak kadınlara özgü bir harekettir. Erkekler böyle işlemezler ama günümüzde erkekler feminenleştiği için cinsel rakiplerini kıskanmaya başladılar. Yeterince erkek adam isen, kimseyi kıskanmana gerek yok.

Erkek adam aldatılmaz mı? Aldatılır. En alfa adam da aldatılabilir. Ama yetişkin bir erkek bundan korkmaz. Zira hem bunun ihtimali azdır hem de oldu mu erkeğe zarar verme şansı yoktur. Bu tür korkular, erkek cinsel çekiciliğinden yoksun ve bir kadına tamamen yatırım yapıp terk edilince yıkılacak adamların derdi.

Hipergami gerçeğini bilen bir erkek söylemesi ayıp gavat gibi hissetmez mi bu duruma kayıtsız kaldığında?

Gavat ne alaka? Yukarıda sıraladığın kırmızı hap mankafalılığı düşüncelerine devam edersen böyle absürt, saçma sapan ve alakasız şeyler düşünürsün.

Kırmızı hapı her bünye kaldırmıyor zira böyle gerçekten kopuk ve izole yorumluyorlar. Senin şu anki durumun şuna benziyor: Kırmızı hap sana trafik kurallarına uymazsan, iyi sürücü olmazsan başına gelecekleri gösteriyor. Zira sana nasıl sürersen sür, gideceğin yere mutlu mesut gideceğin anlatılmış. Kendin gibi sür, kimsenin sana şöyle ol demesine izin verme masalından uyanmışsın. Bu durumda trafik kurallarını öğrenmek, uymak ve iyi sürücü olmak şeklinde davranman gerekirken sen trafiğe çıkmaktan korkar hale geliyorsun.

Bir aldatılma ve boşanma hikayesi

Öncelikle merhabalar uzun zamandan beri siteye girmemiştim. Karımın cinsel isteğini nasıl arttırabilirim? yazısını görünce yazmadan da, yapamadım.

Genelde ilk çocuktan sonra ya da evliliğin 10. Yılından sonra kadınlarda böyle arızalar olabiliyorlar. “Ben sevişmeyi sevmiyorum”, “ben cinsellikten eskisi kadar zevk almıyorum”, “ben zaten sekse düşkün bir insan değilim”, “Başım ağrıyor” vs… Ben kendi tecrübelerimden ve Mahmut Abi’nin yüzlerce tecrübesinden yola çıkarak söyleyebilirim ki, yazıdaki teşhis doğru. Eşiniz artık kendi çerçevesinde yaşıyor ve sizi sadece elde tutuyor. Emin olun, eşinizi kendi çerçevenize yani eşinizin sizin ve onunla birlikte kurduğunuz ailenin çerçevesinde yaşaması gerekiyor. Yoksa sizi hayat arkadaşı olarak kabul eder fakat koca olarak kabul etmez. Bunun sağlamanın tek yolu da, kendiniz için yaşamanız, kendinize dikkat ve özen göstermeniz. Kendinizle ilgili kararlar alın ve uygulayın. Ani değişimler merak, merak başka istekler yaratır bayanlarda.

Ben şimdi 42 yaşındayım. 7 ay önce eşimden boşandım. Mahmut Bey’le de skype üzerinde o dönem değerlendirme yapmıştık. Eşiminle cinsellik yönünden aynı şeyleri yaşamış ve whatsapp üzerinden başka bir adamla konuşmalarını yakalamıştım. Sonrasında barışmak gibi aptalık gösterip tekrar eve döndükten bir süre sonra bu sefer benden habersiz bir cep telefonunu yakalamıştım. Bu telefonun içinde başka bir adamla bir sürü mesaj ve aramalar vardı.

O dönemde bana yukarıdaki maddeleri bahaneleri seks yapmamak için eşim bana sürekli sıralıyordu. Hatun kişi, beni onu tatmin edememekle, şunla bunla her şeyle suçladı. İnsellikten kaynaklı, evimin mükemmel babası olmam istememden dolayı ne dediyse boynumu büktüm ve kabul ettim. Ama kendimde bir dönüşüme başladım. Spor salonu, yüzme, krav maga son olarak askeri pentathlon gibi sporlardan sonra vücudumu bir şekle soktum. Bütün gardrobumu yeniledim saç ektirdim, arabamı daha üst düzey yaptım ( sen kendi paranı yemezsen yiyen çıkıyor a.k.a alfa öder beta siker).

Bu süreçte, biri 27 diğeri 38 yaşında2 tane tabak yaptım.  Bu sayede cinsellik konusunda şunu anladım ki ben aslında zevk verebiliyor muşum. 40 yaşından sonra, elektro gitar çalmayı öğrendim. Hepsi bu sitenin rehberliği ve yol haritası sayesinde. Şu an yaşadığım mükemmel bir hayat mı? Değil. Kızımla aynı evde yaşamak için sağ kolumu verirdim. Ama en son 2 ay önce eski eşim benimle birlikte olmak istedi cinsel yönden kaç seneden beri ağzından çıkmayan sözleri duydum. Artık umrumda da değil ama gurur vericiydi. Yani sen kendinde önemli ve olumlu yönde bir değişimler yaparsan, işine ve hayatına odaklanırsan kendi hayatının lideri olursan seni takip edenler oluyor bu hayata…

40 yaşında dedektifçilik oynadım, erkekliğimden şüphe ettim, aldatıldığım için hüngür ağladım, çok kırıldım inanın. Kendini karısının çocuğunun mutluluğuna adamış adam gibi adam denilen bir adamdım. Şimdi ise kötü değilim fakat kendim için yaşadığım için dışarıdan bencil olarak değerlendiriliyorum. Fakat bazı şeyler sondan öte bir başlangıç oluyor… Hayat bazen insana bambaşka şeyler ve farklı bir hayat tarzı getiriyor. Siz yeter ki o isteği ve disiplini kendiniz de bulun. Gerisi mucize gibi kendi kendine oluyor.

Boşanma olayına da bir kaç not düşmek istiyorum. Erkekler boşanma olayında maça 5-0 yenik, deplasmansda ve seyircisiz, sahaya 9 kişi ve hakemde direkt satılmış olarak çıkıyor. Aldatma davası ikiye ayrılıyor: aldatma ve zina. Zinayı kanıtlamanız çok zor. Kanıtlasanız bile elinize düşük bir mevla tazminat bile vermiyorlar. Bırakın çocuğunuz varsa velayet almanız bile çok zor. Arkadaşlar aldatılma, aldatanı yakalama, boşanma ve hayatta bakış açısı konusunda uzman olmassam da çok büyük tecrübeler geçirdim. İsteyen admin mail adresimi alıp danışabilir. Elimden geldiğince yardımcı olurum. Mahmut bey iyi bir insan tek kusuru şu %90 olayı çözümlemesine rağmen %10 üzerinden konuşup mümkün olduğunca kırmadan üzmeden birşeyleri kibarca ifade ediyor.

Her şey için teşekkürler.

Bu arada telefon daki mesajlar boşanma davalarında ne kadar etkili ona da değineyim.

Aynı gün içinde atılmış altı karşılıklı mesaj boşanmada sadece tarafın kusurunu belirtir. 5-10 bin gibi bir tazminat alırsın. Davanın ilerleyen dönemlerinde nafaka ödeme ihtimalin bile var.

Tabi ki mesajın nasıl ele geçirildiği, bu yöntemin yasal olup olmadığı da önemli. Bunlar halen Yargıtay da tartışılan konular ve farklı kararlara bağlanan hükümler var. Kimi kararlar aldatan eşin kişisel verilerinin onun rızası ve haberi olmadan hukuksuzca elde edildiği için, delil sayılmayacağını ve bu yüzden aldatılana hapis cezası veren hükümler var. Bir başka davada ise, eşin aldatmayı ispatlamasının tek yolunun bu olduğunu ve casus yazılım ile ele geçirdiği kanıtların hukuksuz yollarla ele geçirilmesine rağmen kanıt olarak sayılmasına karar veren hükümler var.

Bir de burada mesajlaşmanın ne zaman öğrenildiği önemli. 6 ayı geçtiyse, ve hala bir dava yoksa affetmiş sayılıyorsunuz. Ancak aldatılma hala devam ediyorsa ki bu sefer hala devam ettiğini kanıtlamaya çalışıyorsunuz ve delil olarak sayılıyor. Sitedeki evli kardeşlerime yada hasbel kader yolu düşmüş bu yazıyı okuyan arkadaşlarıms hitaben de bu kadar hukuksal ıvır zıvır içinde şunu belirtmek isterim. Aldatılmak insanın çok canını yakar, çok üzülürsünüz. Bu konuda her detayı öğrenmek istersiniz öğrendikçe daha da üzülürsünüz. Böyle bir durumla karşılaştığınızda;

1.Sakın affetmeyin anen sitede yazdığı gibi… Çünkü aldatan yine aldatır. Sen onun hipergamik duygularında sadece sağlayıcısın, koca değil. Hatta yakaladığınız zaman öyle yüklenin ki hipergamisi tuzla buz olacak. Hipergaminin paramparça olduğu bu dönem anlaşmalı boşanma kağıtlarına imza atmak için uygun bir dönem ve oldukça kısa bir dönemdir.

2. Artık aldatmayla ilişkili hiçbir şey araştırmayın. Öğreneceğiniz her detay, canınızı daha da yakacaktır.

3. Hayatta başka şeylere konsantre olun ve günününüzü programlayın. Kendinize görevler koyun ve disiplinize olun.  Mesala ben her sabah yatağımı askerdeki gibi topluyorum. Böylece günün ilk görevini başarıyorum. İkinci, üçüncü görev derken basit olsa da bu görevler sizin hem disiplinize olmanıza hem de başarı duygusu birikerek sizin kendinize güveninizi kazanmanıza yardımcı oluyor.

Dediğim gibi zor bir durum, ben bile hala yaralarımu saramadım. Kırmızı hapı tam olarak sindiremedim ki hala buraya bu kadar uzun yazabiliyorum. Affedin arkadaşlar 40 yaşından sonra kırmızı hap bu kadar oluyor.

Konuk Yazar: Certixisgod

Alfa dul (alpha widow)

Alfa dulun klasik tanımı, geçmişinde en az bir kez “yüksek değerli” bir alfa erkek ile birliktelik yaşamış ve standartlarını bu erkeğe göre koyarak daha “aşağısı” ile tatmin olamayan ve bu erkeğin anısına sırtını dönüp gidemeyen kadın. Gerçi feminen davranışlar edinmiş erkeklerin de alfa dul olması sık rastlanan bir olay ama biz burada kadın olanlarını konuşacağız.

Şimdi “yüksek değerli” ve “aşağı” kelimelerini tırnak içerisinde yazdım zira buradaki yüksek değer gerçekten yüksek değer de olabilir ya da “reddedilme takıntı yaratır”, “kaçan balık büyük olur” dinamiklerinin etkisi ile algısal bir idolleştirme de olabilir. Yani alfa dulun tatmin olamadığı erkek gerçekte “geçmişteki alfadan” daha yüksek değerli olabilir ama bu geçmişteki erkek kadının kafasında idolleştiği için daha “aşağı” algılanabilir.

Alfa dulun ilişki stratejisi genellikle daldan dala atlayarak ya da her an uygun adayı bekleyerek yeni bir alfa deneyimi aramaktır. Buraya dikkat edin zira bir alfa dul şimdiki erkeğini, sırf alfayı arama macerası adına öyle görünürde pek de artısı olmayan bir erkek için terk edebilir zira “arayış” içindedir. Fakat alfa dul, ilişki zinciri içinde aylar hatta yıllar boyunca aynı alfa deneyimini aramaya meyillidir ve bunu bulabileceğinin de garantisi yoktur.

Alfa dul kavramını bilmeniz neden önemli? Bir alfa dulu fark edemiyorsanız, bir süre sonra kendinizi kadına ispatlamak için fazlaca enerji ve kaynak harcadığınız,  oldukça acılı bir ilişkide bulabilirsiniz. Zira sizin değeriniz ne olursa olsun, alfa dul ile ilgili tek geçerli strateji, alfa dul ile uzun süreli ilişkiye girmemektir. Eğer alfa dul ile ilişkiye girerseniz, çok uzun süreler ya da belki hayatınız boyunca ne olduğunu pek bilemediğiniz bir güç ile rekabet halinde yaşayabilirsiniz.

Burada aktif olan dinamik, hipergami. Kadınlar cinsel pazar değeri kendilerinden daha yukarıda erkeklerle birlikte olma arzusundadırlar. Normalde hipergaminin en büyük kısıtı, kadının kapasitesidir ve sağlıklı bir kadın kendi kapasitesinin bilincindedir. Fakat kadın “çekip giden alfa” nedeniyle kapasitesinin sınırlarını bilmez hale gelirse – ki alfa dul genellikle ortalama ya da ortalamanın altında bir kadındır – abartı beklentilerini aramaya ve beklentileri ile eldeki arasındakinin ödenmesini talep etmeye başlayabilir.

Erkek adam kişiliğini muhafaza eden bir erkek alfa dul olmaz. Zira genel olarak kadınlar daha fazla ilişki – partner merkezlidirler ama erkekler için partner daha çok yoldaştır ve merkezlerinde kendileri ve hedefleri vardır. Erkeklerde hipergami dürtüsü yoktur ve bu nedenle geçmişte HB9 bir kadınla birlikte oldu diye bugün HB7 bir kadınla birlikte olmam gibi bir dinamiğe yatkın değillerdir. Aslına bakarsanız benim gözlemim, geçmişlerinde çapkın alfa olarak bildiğim ve çok güzel kadınlarla birlikte olan birçok erkek, iş uzun süreli ilişkiye ve evliliğe geldiğinde kriterler içine “çocuklarımın annesi olacak kadın” kriteri girince daha az pırıltılı bir kadınla evleniyorlar. Fakat feminenleşmiş beta erkekler de “onun gibisini bulamam”, “onsuz yaşayamam”, “böylesi gelmez” gibi safsatalara meyilli yani erkek alfa dul olabiliyorlar.  Konumuz kadın alfa dullar ama bunu da belirtmek istedim zira bu “kaçan güzel en güzel, bir daha bulunmaz güzel” kafasına giriyorsanız, içinizdeki beta hala canlı ve güçlü, haberiniz olsun.

Her neyse, bir kadının alfa dul olduğunu nasıl anlarsınız? Kafasını kuma gömmeyen bir erkek için alfa dulu yakalamak kolaydır aslında. Zira alfa dul, bu işaretleri isteyerek vermez ve genellikle vermeden duramaz.

Sizi sürekli olarak eski sevgilisi ile karşılaştırması

Alfa dulun en bariz göstergesi, kadının sizi sürekli olarak eski sevgilisi ile karşılaştırmasıdır. Bu, kadının sizi o kadar da istemediğini, eski sevgilisine benzemenizi istediğini gösterir. Bu karşılaştırma genellikle isteyerek yaptığı bir şey değildir ama ara ara “sizin kaçan balık gibi olmamanızın” hüsranı ile bir kızgınlık anında ortaya çıkar.

Erkeklerin burada en çok yaptığı hata, kadını konuşarak alfa dul halinden çıkarmaya çalışmaktır yani arzunun pazarlığını yapmaktır. Bir alfa dulu SİZ düzeltemezsiniz, hele de mantık ve sağduyu ile düzeltemezsiniz. Mantık ve sağduyu kullanabilse zaten kendisi bu yoğun duygulara yenilmezdi ama yoğun duygular ve arzunun esiri iken bu konuşmaların bir yararı yoktur. TAM TERSİ, sizin arzuyu pazarlık ederek almaya çalışmanız, sizi değersiz ve doğal arzu edilmez pozisyona sokacağı için, durumu daha da kötüleştirir.

Bakın bir kadın bir kere alfa dul ise düzelmez diye bir olay yok. Ama bunu kendisi isterse, kendisi başlatırsa ve emek harcarsa yapabilir. Siz bunu başlatamazsınız ve eğer gerçekten kendinize değer veriyorsanız, kadının başlatmasını da beklememelisiniz. Sizin yapabileceğiniz tek şey birgün bu durumdan kurtulmasını dileyerek yolunuza gitmektir.

Sizin onu asla tatmin edememeniz

Şimdi bu illa bir alfa dula işaret etmez. Zira siz eğer beta – efendi erkek davranışları gösteren bir erkekseniz, kadın alfa dul ya da değil sizin varlığınızdan veya yaptıklarınızdan tatmin olmayacaktır. Yine de bu davranış, özellikle de siz pek de ortalama altı değilseniz, alfa dula işarettir.

Alfa dul kadın sürekli sıkıldığını belirtir ve onu eğlendirme zorunluluğunuzu ima eder ya da açık açık söyler. Sizinle ilgili en küçük şeylerden bile rahatsız olur, önemsiz görünen şeyleri bile eleştirir ve bunlardan arıza çıkarır. Düzenli olarak saygısız davranışlarda bulunur ve size sürekli shit test atar. İlişkiye başlarken shit test olumlu bir şeydir ama ilişkide sürekli shit test istemezsiniz ve bu kötüye işarettir. Bakın siz güçlü bir shit test savar olabilirsiniz ama sizin iyi boksör olmanız ve her yumruğu savuşturmanız, hergün suratınıza yumruk atılmaya çalışılmasına tolerans göstereceğiniz anlamına gelmez.

Alfa dul kadının kendisi de tam olarak neden böyle yaptığını bilmez. Zira görünürde sizinle ilgili bir sorunu olmaması lazımdır. Ama siz kırmızı hap farkındalığı olan biriyseniz, buradaki alfa dul dinamiğini görebilirsiniz. Bir kadın size yüksek arzu duyuyorsa, size karşı bu kadar yanlış yapmayı göze alamaz. Bu tür negatif davranışlar, kızın sizden pek de hoşlanmadığına işarettir ve alfa dul ya da değil hatunu bırakmanız hayrınızadır.

Eski sevgilisine ait eşyaları veya fotoğrafları tutması

Eski sevgilisi ile aynı iş yerinde ya da arkadaş grubunda olduğu için eldeki grup resimlerini tutmasından bahsetmiyoruz (ama bu da ideal değil). Kadın bunları silme isteğinize genellikle aptalca bahaneler öne sürerek karşı çıkar:

“Ama hayatım o benim arkadaşım, neden sileyim?”

“Bunlar geçmişimin bir parçası …”

“Ama ben artık seninleyim, o geçmişte kaldı. Bunların bir önemi yok.”

Birçok erkek bu tür bahaneleri, içlerinde bir yerlerde bunun yanlış bir şey olduğunu bildikleri halde kabul ediyor. Bu erkekler, kız arkadaşlarının eski sevgililerine takılı kaldıklarını ve fırsat bulursa geri gideceklerini kabul etmek istemiyorlar.

İlişkide problem olduğunda eski sevgilisiyle irtibata geçmesi

Bunu yazmak zorunda kalmam bile garip ama böyle bir şey yaşamış fakat hala kızı nasıl geri kazanırım diyen birçok erkeğe rastlıyorum. Zira bu kadar bariz bir gösterge bile çok “inanılır” bahanelerle normalleştirilebiliyor.

Kız arkadaşınız aynı sınıfta, iş yerinde ya da girişim içinde değilse eski sevgilisi ile görüşüyor olmamalı. Aynı sınıfta veya iş yerindeyse bile bu kişiyle teke tek buluşuyor olmamalı.  Eski sevgilisi ile görüşen bir kızla uzun süreli ilişkiye girmeyin. Kadın eğer eski sevgilisi ile aktif olarak buluşuyorsa, mesajlaşıyorsa, “sadece arkadaş” ise, onunla bağını tutmasının sebebi masum değildir.

Eğer kız arkadaşınız, kavgalı olduğunuz bir zamanda eski sevgilisi ile konuşuyorsa, onu yeniden sosyal medyasına eklemiş ise, buluşmuş ise, vs. artık eski kız arkadaşınız olup öyle kalmalı.

Sizinle cinsellikten kaçınıyorsa ya da tatmin olmuyorsa

Bakın bu da tek başına alfa dul göstergesi değil. Zira sizin cinsel performansınız berbat olabilir. Ama çoğu erkek kendi performansını az çok bilir ve performans nedenli hayal kırıklığını yakalamak zor değildir.

Ya da siz gerçekten beta davranan bir erkeksinizdir ve bu nedenle sizden soğumuş da olabilir. Kadınlar bu gibi hassas konularda size gerçeği asla söyleyemeyeceği için, sorun sizde mi onda mı diye anlayabilmeniz önemli.

Böyle bir durum yaşıyorsanız, gözünüzü alfa dul emarelerine karşı açık tutun. Sorun performansınız ya da beta davranışlarınız değilse, kızın eskiden cinsel olarak daha istekli olduğuna dair bir işaret varsa, alfa dul olma ihtimali vardır.

Belli belirsiz de olsa piyasada ve “uygun” olması.

Daha önce belirttiğimiz gibi bir kadının alfa olması, sizden sonra atlayacağı dalın sizden daha iyi olacağı ya da alfasına döneceği anlamına gelmez. Alfa dul aynı deneyimin arayışında olduğu için daldan dala atlayarak o deneyimi aramaya meyillidir.

Birçok kadın, sizin alternatifinizi bulmadan sizin sağladıklarınızı bırakmayacağı için, sizinle birlikteyken arayışına başlayabilir. Bu genellikle gizli yapılan bir aktivitedir ama oyundan ve kadın – erkek ilişkilerinden haberdar biriyseniz, eninde sonunda böyle bir aktivitenin farkına varabilirsiniz. Başka erkeklerle mesajlaşması, birden bire fazlaca söz edilmeye başlanan erkek iş arkadaşı, kızlarla daha fazla dıışarı çıkmaya başlaması, sizi saklamaya başlaması, vs.

Tamam kız alfa dul. Ne yapacağım?

Burada ne yapacağınız tamamen ne aradığınıza bağlı. Kız tabak ise, kısa süreli ilişki arıyorsanız, kime duygusal yatırım yapıp kime yapmayacağını rüzgara değil kırmızı hap farkındalığına bırakan biriyseniz, alfa dul ile ilişkiye devam edebilirsiniz. FAKAT, yukarıdaki özellikler karın ağrısı olduğu için (sürekli arıza, eleştiri, cinsel isteksizlik, vs.) neden devam edeceksiniz ki? Belki arızadır ama yatakta iyidir diye. Fakat kime bağlanıp kime bağlanmadığını rüzgara bırakmayan bir adam olmanız lazım.

Eğer uzun süreli ilişki içindeyseniz, alfa duldan ayrılın. Eğer uzun süreli ilişki yolundaysanız, o yoldan çıkın. Alfa duldan kız arkadaş olmaz.  Kendisi belki ilerde düzelir diye beklemek gibi bir yanlış yapmayın. İlerde düzelirse kendisi için ne mutlu ama sizin hayatınız bunun için çok kısa zaten düzeleceğinin garantisi de yok.

Ne olursa olsun kesinlikle “bırakıp giden alfa” ile rekabet etmeye, onunla aranızdaki gerçek ya da algısal farkı çaba ve ısrar ile kapatmaya, vs. çalışmayın. Tabii ki rekabetçi olmalısınız ve kendi değerinizi arttırmalısınız ama bunu alfa dulun onayını kazanmak için yapmanız beta davranıştır ve genellikle sizin değerinizi olduğunuzdan da aşağı çeker.

Bir de tabii alfa dulun alfası, bırakıp gittiği için mitolojik bir şeye dönüştüğü için rekabete girmenizin de bir anlamı yok. Siz yeterince yüksek değerli değil misiniz? Değerinizi yükseltin ve kendinize bu değeri takdir edecek ve geçmişte birine hastalıklı bir şekilde takılmamış bir kadın bulun.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Bakire Kız Arayışı ve Evlilik | Bakire Kız Miti

Selamlar Dostlarım ben, Mr. Deer. Bu sefer konumuz Bakire kız miti. Konuyu Kırmızı Hap yazarı Karanlık Ruya ile birlikte ela alıyoruz. Erkeklerin neden evlilik için ilk kriteri bakireliktir? Bu strateji doğru mudur? Bir kadının geçmişi uzun dönemli ilişkide ne kadar önemdir? Geçmişini nasıl öğrenebiliriz, evelenmeyi düşündüğümüz bir kadında nelere dikkat etmeliyiz; Sorularını ve daha fazlasını aşağıdaki podcast de inceliyoruz.  İyi Seyirler!

Kadınlarla (Oyun da) 10/10 Başarı Mümkün mü? | Erkeğin Hipergamisi

Merhaba millet, Ben Mr Deer. Daha önceki yazılarımdan ve videolarımdan beni bir çoğunuz tanıyorsunuz. Bu video da, bir çok insanın sayısız kere sorduğu ”her yürüdüğüm kızın numarasını alacak seviyeye gelebilir miyim?” sorusuna cevap arıyoruz. Bir bakıma da ”abi bir kız var” soruları da aynı kapıya çıkıyor, her yürüdüğümüz kızı elde etmek güzel bir hayal ama bir ”hayal”. Bu sorunun net ama tatmin etmeyen bir cevabı var, -hayır, her yürüdüğün kızı elde edemezsin. Fazla kısa ve tatmin etmediğini biliyorum.

Bazı durumlarda bu mümkün olabilir ama bu durumda da erkek ya kendi değerinin farkında olmuyor ya da düşük değerli kızlarla birlikte olmak daha kolay geliyor. Bu söylediklerim kulağa biraz karmaşık geliyor olabilir. Erkek değerini sonradan öğrenir ya da hipergami sinin farkına zamanla varır diyerek açıklayabilirim. Ülkemizde bir çok erkek kendi değerinin farkında olmadığı için düşük değerli kadınların ayak paspası olmakta, bu durumu yaşamamak için seviyemizi bilmeli ve kendi seviyemizde kadınlara yürümeliyiz. Çok daha fazlası videoda sizleri bekliyor dostlarım, İyi Seyirler!