Abi, kızla 3 ay önce arkadaş çevrem vasıtasıyla tanıştım. O zaman kız arkadaşım vardı ve o nedenle kıza yürümedim ama kızın benden hoşlandığını hissediyordum. 1 ay sonra kız arkadaşımdan ayrıldım. Zaten son zamanlarında artık pek istemediğim bir ilişkiydi, o nedenle ilişkinin bitmesi bende çok büyük bir iz bırakmadı. Ayrıldıktan sonra birkaç kızla buluştum ve bir buçuk ay kadar önce bu kıza mesaj attım ve bir buluşma ayarladım. Buluşmada her şey çok kolay gelişti ve aynı gün birlikte olduk.
Kız senden hoşlanıyor, sen ise yeni kız arkadaşından ayrılmışsın, kafan rahat, aç değilsin ve bolluk zihniyetindesin.
Aslında bu kızdan ciddi şekilde hoşlanıyordum ama ilk haftalarda biz neyiz gibi bir şey sormadı. Buluşuyorduk, beraber oluyorduk ve iyi vakit geçiriyorduk.
Güzel. Buluşun, iyi vakit geçirin ve birlikte olun. Bırak ilişki konusunu o açsın.
Birkaç hafta önce beni aradı ve bana gelmek istediğini söyledi. Bütün günü beraber geçirdik. Fakat bu sefer biraz daha değişik davranıyordu ve bana beni seviyor musun diye sordu.
Normal olan bu. İlişki konusunu kız açmış. Bu aslında biz neyiz sorusu. Ben senin için ne ifade ediyorum diye soruyor. Aynı zamanda comfort test. Burada yapman gereken şey eğer kızdan hoşlanıyorsan ki durum bu, “tabii ki senden çok hoşlanıyorum bebeğim. Neden sordun, ne düşünüyorsun?” diye soracaksın.
Ona eğer kendisinden hoşlanmasam, burada onunla beraber olmayacağımı söyledim.
Hayır, fazla soğuk bir cevap bu. Kızla sevgili olmayı düşünmüyorsan bile yukarıda dediğim gibi daha sıcak olman lazım. Herhangi bir aşamada soğuk olmana gerek yok. Tabak çeviriyor olsan bile.
Aslına bakarsan bu bir iki kez tekrarlandı ve ben hep bu tarz cevaplar verdim. Ve bunun üzerine bana hergün mesaj atan kız bana mesaj atmamaya başladı.
Ben ona mesaj atıp bana gelmesini teklif ettim. Bu aralar meşgul olduğunu söyledi ama geldi. Fakat çok kalmadı ve birlikte olmadık. Sonra yine hiç mesaj atmayınca ben mesaj attım ama henüz cevap vermedi.
Tabak çeviriyorsan ve kim kalır kim gider umursamıyorsan, kızın bu tür biz neyiz sorularına soğuk cevap verirsen, çoğu kız gider. Bunu daha önce birçok kez yazmıştım. Bence tabak çeviriyor bile olsan hoşlandığın kız sordu mu direkt hoşlanıyorum demen daha mantıklı ama böyle soğuk cevaplar verirsen, birçok kızın gitmesine hazır olmalısın. Sen tabak çeviriyorken kızların seni erkek arkadaşları kabul etmelerini ve yıllarca seni istemelerini bekleyemezsin. O modda isen kadınlar gelirler ve genellikle giderler.
Ne yapmam lazım?
Bir şeyler yapmalıyım yanılgısı. Kızın uzaklaşma sebebi en azından kısmen senin “gelirsin çakarım, gidersin hayatıma bakarım” havan. Yukarıda söylediğim gibi eğer tabak çeviriyorsan ve tabak çevirmenin doğasını biliyorsan (yine de daha sıcak olmanı tavsiye etsem de) birçok kızla bunun olacağını bilmelisin. Eğer sevgili olmak istiyorsan zaten böyle davranmaman lazım.
Tabak çevirmek Fuck Buddy tarzı bir ilişki değildir. Beraber olduğun kızla aranda bir ilişki vardır ama tek eşli değildir. Sen kıza FB gibi davranmışsın. Ama her neyse, zaten tabak çevirdiğin de yok.
Şimdi burada yeri gelmişken şunu da söyleyeyim. Biz ilişki konusunu kızın açmasını, sizin kızdan bir tık daha yavaş olmanızı ve 4-6 ay kadar kızı test etmenizi söylüyoruz. Bunu birçok arkadaş, 4-6 ay sevgili olmayacağım anlıyor. Kızdan hoşlanıyorsan, kızla sevgili olmak istiyorsan, kız biz neyiz anlamında bir soru ile geldiyse, tanıştıktan 2-3 hafta sonra bile sevgili olabilirsiniz. Yapmanız gereken şey “güzelim 4-6 ay test edeceğim, testi geçersen bakarız” kabalığı değil. Sevgili olun (eğer istiyorsanız), iyi vakit geçirin, ama kendinizi kaptırmayın. 4-6 ay, yatırımı kızdan iki üç tık az olacak şekilde azar azar. 4-6 ay test dediğimiz sizin zihninizde olan bir şey. “Sevgili olduk ama bakalım nasıl gidecek, nasıl biri çıkacak” diye uyanık olmaktan, kafanızı kuma gömmeden kızın nasıl biri olduğunu, ilişkinin nasıl olduğunu gözlemlemekten bahsediyoruz.
Sen şimdi ne yapacaksın? Kız seni arayana kadar onu aramayacaksın ve hayatına devam edeceksin. Seni aradığında “hey, nasılsın, aramana sevindim, özledim seni gel buluşalım” diyeceksin. Buluşmaya gelirse iyi vakit geçireceksin, o konu açılırsa da yukarıda dediğim şeyleri söylersin.
Kız seni aramazsa maalesef bu iş burada bitti. Hatandan ders al ve bir dahaki sefere daha doğru şekilde davran.
Burada soru soran erkeklerin önemli bir kısmının hikayesi genellikle şöyle: Kadın ile olmayacak kaygısına kapılıyorlar ve stres hormonu ile dolan beyinlerini “bir şeyler yapmalısın” düşüncesi kemirmeye başlıyor. Korku ve muhtaçlık temelli bu stres ile bir şeyler yaptıklarında ise, her şeyi mahvediyorlar. Buraya geldiklerinde ise “şimdi ne yapmalıyım?” diye soruyorlar. Aslında sordukları ise daha önce yaptıkları ve her şeyi mahveden şeyleri daha fazla ve değişik şekilde yapma izni. Fakat hemen hemen tamamı için cevap basit: Hiç bir şey yapmamalısın. Bu noktaya sürekli bir şey yaparak geldin zaten.
Örnek:
“6 haftadır görüştüğüm bir kız vardı. Her şey çok iyi başlamıştı. Birlikte iyi vakit geçiriyorduk, cinsellik çok güzeldi. Ben de bahsettiğin gibi işi ilişkiye sürme işini ona bırakmıştım.”
Buraya kadar sorun yok.
“Birgün bana işi için birkaç ay sonra başka bir şehre taşınacağını ama her haftasonu İstanbul’a geleceğini söyledi. Benimle görüşmeye devam etmek istediğini de ekledi.”
Uzak mesafe ilişkisi ideal değil ama şu aşamada zamana bırakılabilir.
“Ben ne yaptım peki? Bu olay canımı sıktı. Bir yandan da kız gidiyor paniğine kapıldım sanırım. Pat diye ona aşık olduğumu ve bu taşınma işinin beni çok üzdüğünü söyledim.”
BAM. Burada ilişkinin kadını olarak ne kadar iticileşeceğinin farkındasındır umarım. Erkek gibi davransaydın en fazla “ben de seninle görüşmeye devam etmek istiyorum” der ve nasıl gideceğine bakardın.
Kız aynı şeyi tekrarladı. Ama ben akşam dayanamayıp bunun beni ne kadar üzdüğünü yazdığım bir mesaj attım. Onu çok sevdiğimi bilmesini istedim.
Emin ol, senin onu ne kadar çok sevdiğini biliyor 🙂 Şu an bu davranışlarınla bilemediği, senin ne kadar erkek ruhlu olduğun.
Bu taşınma işinin beni çok üzdüğünü söyledim ve işi olduğunu söylemesine rağmen ertesi gün görüşme konusunda ısrar ettim. Önce kabul etti ama ertesi sabah “bu işin yürüyeceğine emin değilim” diye bir mesaj attı ve görüşmeye gelmeyeceğini söyledi.
Burada oluşmakta olan bir şey yapmalıyım sarmalını görebiliyor musunuz? Bir şey yapmalıyım diye aptalca bir şey yapıyor ve o şey tam tersi etki yaptığı için daha fazlasını yapmalıyım diye yeni bir şey yapıyor. O şey daha da çok ters tepince de ne yapıyor? Daha daha fazlasını yapmalıyım diye her şeyi mahveden şeylerden daha fazlasını yapıyor. Kaybediyorum, kuş kafesten kaçıyor korkusu, bak bu da olmadı, bu da beni sevmeyecek, bu da gidiyor korkusu ile bir şey yapması gerektiğini düşünüyor. Oysa hiçbir şey yapması gerekmiyor ve yapmasa çok daha iyi.
Bunun üzerine 4 gün ne o mesaj attı ne de ben mesaj attım. Fakat 4 gün sonra dayanamadım ve daha etkili olacağını düşünerek bir çiçek aldım ve iş yerine gittim.
Oha, bir de arızaya bağladın yani. Şu çok seviyorum Gönüüül diye ağlayıp sızlayan sonra da kızın hayatını karartan, uç noktalarda çekip vuran adamlar gibi davranmaya başladın. Her kadının korkulu rüyası ve topuk topuk kaçacağı bir adam gibi. Bir şey yapmalıyım sarmalında dipsiz bir kuyunun dibine doğru düşüyorsun.
Benimle görüşmeyi kabul etti …
Lütfetmiş matmazel.
Ama ayrılma kararının kesin olduğunu söyledi. Ne yaptıysam ikna edemedim.
İkna etmeye çalışmasan belki kararı kesin olmazdı. Lütfen beni terk etme diye yalvarınca seni terk etmesi gerektiğine emin oluyor zaten. Yarın şehirden ayrılma planını çöpe atsa bile seninle birlikte olmaz artık.
Şimdi ne yapmam lazım? Son bir kez aramayı düşünüyorum ama nasıl bir şey söylemem lazım?
Bir şey yapmalıyım yanılgısı böyle bir şey işte. Şu aşamada bile kesinlikle hiçbir şey yapmaman gerekiyor. Bir şeyler yaparak kızı 5 günde hayatından kovaladın zaten, daha da kovalamak mı istiyorsun? Kızın peşinde koşarak kaybettin, daha da peşinden koşarak mı kazanacaksın?
Bu aşamada bir şey yapmalıyım yanılgısından kurtulman lazım. O sana ulaşana kadar ona ulaşmayacaksın. O sana ulaşmazsa bir daha hiç görüşmüyorsunuz. Sana ulaştı mı da şu zayıflıklar hiç olmamış gibi “senden haber almak güzel, görüşelim bir şeyler yapalım” diye flörte devam ediyorsun. Buluşursanız da bu olayları konuşmuyorsun, iyi vakit geçirmeye odaklanıyorsun.
Kadın erkek ilişkilerinde de her şeyde olduğu gibi sabır ve duygusal güç sizi başarıya ulaştırır, sabırsızlık ve duygusal zayıflık sizi başarısızlığa mahkum eder. Kadın erkek ilişkilerinde temel kural çok basit aslında:
Çekici ol. İtici olma.
En temel kural bu. Ve ilişkilerde erkeğin sabırsız olması, duygusal olarak zayıf olması, ilişkinin kadını olması İTİCİDİR. Sabırlı olması, duygusal olarak güçlü olması ve ilişkinin erkeği olması ÇEKİCİDİR.
Sana seni istemiyorum diyen birinin, istediğin kadar güzel çiçek ve çikolatalarla destekle, peşinde koşmak iticidir. Sana seni istemiyorum diyen birine blöf yapmadan arkanı dönüp gitmek ve o sana ulaşana kadar başka limanlara açılmak çekicidir.
Bir şey yapmalıyım yanılgısının sebebi, kaygı. Kaygı insanda bir şeyler yapmazsa işlerin kötüye gideceği, başına bir iş geleceği duygusudur ve beyniniz bu duyguya tepki veriyor. Ama şunu unutmayın. Beyninizin tepkisini harekete dönüştürmek zorunda değilsiniz. Zira birçok durumda kaygı zaten gerçeklikten değil, kişinin kendi sanal korkularından kaynaklanıyor.
Discord admini Freddie, geçenlerde cevaplanmamış soruları derlemiş ve bunları bana sorup, cevabı kendi kanalında yayınlamaya başladı. Sorulardan biri de şuydu (şuradan dinleyebilirsiniz):
“Ben niye kadınlar için bu kadar uğraşıyorum. 250 gram için mi bir şeyler yapacağım. Neden bu kadar şeye ihtiyacım var. Sonuçta kadının bana verebileceği tek şey cinsellik” diye bir serzeniş var. Ne diyorsun?
Hayatımda duyduğum en iğrenç şeylerden biri de bu 250 gram “bilgeliği”. İnsan böyle bir laf söyleyecek kadar düşüp kendini nasıl bu kadar aşağılayabilir ki? Eğer kadınları 250 gramdan ibaret görüyorsanız, sizin işiniz zaten kolay. El lambası şeklinde yapay vajinalar var. Al onlardan. Hayat boyu derdin kalmaz. Kadın eğer buysa, bundan ibaret ise, al o seks oyuncağını, bak bakalım tatmin ediyor mu seni?
(Yine de bu kafada çok adam olduğu için burada bu ürünü satsam mı acep?)
Eğer kadının size verebileceği tek şey seks olsaydı, burada şu ana kadar yayınlanmış 980 küsür makaleyi yazmaz, para kazanın ve seks satın alın derdim. Sonuçta ihtiyacınız olan tek şey seks olsaydı, onu zaten satıyorlar.
Kadın için bu kadar değer mi lafını çok saçma buluyorum. Bu lafta kadını merkeze koyan, kadın için bir şey yaptığınızı ima eden bir bakış açısı var. Sen bunları kendi ihtiyaçlarını karşılamak için yapıyorsun. Yemek için, barınmak için bu kadar değer mi ki günde 8 saat çalışıyoruz. Fasülye için bu kadar değer mi? Sanki fasülyeyi onurlandırmak için fasülye alacak parayı kazanmak uğruna eşek gibi çalışıyoruz gibi. Karnımızı doyurmak için çalışıyoruz. Kadınlarla birliktelik de aynı. Biz Aziz Sikolas mıyız? Kadınlar sevinsin, onurlansın, mutlu olsun diye mi yürüyüp ilişkiye giriyoruz sanıyorsunuz?
Sizin bir kadınla birliktelikle karşıladığınız tek temel ihtiyacınız seks değil. Temel duygusal ihtiyaçlarınız da var. Ayrıca bilmem nasıl unutuyorsunuz ama seks sırf zevk için yapılan bir şey değil. Üremek için yapılan bir şey.
Bakın sizin doğal mekanizmalarınızın içinde çocuk yapıp üremek de var. İnsan çocuğu çok uzun süre ve iki kişi tarafından bakılmayı gerektirecek kadar zahmetli ve bu nedenle de kadın – erkek eş bağı kuruyor. Bu bağı sağlam kurmanız için de doğa, bu bağı sizin tatmin edilen ihtiyacınız olarak kodlamış. Olmazsa eksikliğini hissediyorsun. Uzun süre olmazsa yaşayabilecek olmana rağmen eksikliğini hissediyorsun.
Bu zihin yapısının daha hafifini ise bir arkadaş yorum olarak yazmış:
Ben de aynı şeyi düşünmeye başladım. Tabii konu 250 gram değil, ben daha çok “değer mi?” kısmındayım. Buradaki erkeklere, çevremdeki arkadaşlarıma bakıyorum; erkekler hep sürekli bir kendini geliştirme, öğrenme çabası içinde. Daha sonra dönüp kadınlara bakıyorum, çoğu o organa sahip olduğu için kendisini geliştirmek zorunda bile hissetmiyor. Felsefe, psikoloji konuşabileceğin bir avuç kadın varken gereksiz ünlüler ve burçlar hakkında konuşabileceğin onbinlerce kadın var. Artık büyüdükçe kadındaki güzelliğin değersiz, geçici bir şey olduğunu anlıyorum. Evet şuan yalnız hissediyorum ama aynı zamanda çabalamaya değer hiçbir kadın da göremiyorum.
İsyanın biyolojiye ya da fıtrata. Erkeklerin erkek egemenlik hiyerarşisinde kendilerine yer edinme motivasyonu, içgüdüsel olarak daha fazla kadına ulaşma motivasyonları kaynaklıdır ve bu yüzeysel düşüncelerle tanımladığın mekanizma sayesinde bugün sazdan evlerde değil böyle rahat bir dünyada yaşıyorsunuz.Toplum içinde erkeklerin işi genel olarak hiyerarşide yukarı çıkıp toplumu geliştirmek, kadınların işi de toplum içi sosyal, duygusal işleri ayarlamak ve çocukları doğurup yetiştirmek.
Kadınlarla felsefe, psikoloji konuşamamayı dert edinmen, bunun sanki olması gereken bir şey olduğunu düşünmen, kadın ve erkeklerin aynı oldukları ve aynı rolleri oynayabilecekleri propagandasının sonucu. Bundan 2-3 kuşak önce şu dediklerini söylesen, tüm erkekler seninle dalga geçerlerdi.
Değer mi? Değer tabii. İtici gücü üreme olabilir ama hiyerarşide yükselmek, daha fazla kaynağa ulaşmak, daha fazla kadına ulaşabilir olmak sağlayacağı imkanları bırak en önce erkeğin kaygı seviyesini fazlaca düşüren ve daha doyumlu bir hayat yaşamasını sağlayan bir şey.
Kıza yazdım ve hayatımda kimseyi istemiyorum dedi. Galiba beklemem gerekiyor. Attığım mesajlara da bakmıyor. Ne düşünüyorsunuz?
Hayatımda kimseyi istemiyorum demek, seni istemiyorum demektir. Birinin suratına seni istemiyorum demek kolay bir şey değil. Karşınızdakini kırmaktan çekinmenin yanında, nasıl bir tepki göstereceğini de kestiremeyebilirsiniz. O nedenle birçok kadın, bu tür politik cevaplar vermeye meyillidirler. Fakat maalesef eğer karşılarındaki, ilişkilerden anlamayan bir erkek ise, bu lafı bir umut ışığı olarak algılar! Zira bu kişi, kendi duygularını karşısındakine yansıttığı için şöyle düşünebilir:
“Hayatında kimseyi istemiyormuş. Demek ki hayatında birini istemeye başladığında orada olursam, beklersem ve hatta hayatında birini istememesine neden olan sorun ne ise onu bulup çözmesi için ona destek olursam, beni isteyebilir. (Bu arada bu sahte umudu daha da körükleyen laf ise reddeden kişinin ‘şu an hayatımda kimseyi istemiyorum’ demesidir.)”
Bu lafı duyduğunuzda beklemeyin. Direkt ve şahsen reddedildiğinizi anlayın. Arkanızı dönün ve gidin. “Hayatında birini isteyen” ve bu birinin siz olmasını isteyecek birini bulmaya zaman harcayın. Sizi reddeden birinin yörüngesinde dönüp durmayın. Hayatımda kimseyi istemiyorum diyen kadının kısa bir süre sonra hayatına başka birini aldığını görürseniz şaşırmayın. “Yahu beklesem kapı açıldığında kapının önünde olsam, hayvan barınağında evlat edinilmeyi bekleyen masum köpek yavrusu gözleri ile baksam, beni alırdı” gibi zeka yoksunu düşüncelere kapılmayın. Ya da daha kötüsü aylarca kızın yörüngesinde ona destek olacağım ayağında donun içine girmeye çalışıp durduktan sonra, kızı başkası ile el ele görmek gibi pek nahoş bir durumda kalmayın. Bu arada bu reddedilmeyi daha da açarsak aslen bu sözler tam olarak “şu an hayatında isteyebileceğim biri yok ve buna sen de dahilsin” anlamına gelir. Bu lafı bir umut olarak alıp, aylar hatta bazen yıllar kaybeden birçok insan var. Onlardan biri olmayın.
Yeri gelmişken şunu da söyleyeyim, bu reddediş özellikle erkekleri içine düşüren bir tuzak zira erkeklerde kurtarıcı planına neden olan bir biyolojik mekanizmanın çarpıtılmış bir hali var: zor durumdaki kadınlara yardım etme içgüdüsünün, “ben sana yardım etmek, sen bana vermek” şeklinde çarpıtılması. Özellikle de bu mekanizmaya sahip birçok toy erkek, internette şu tip kadın yorumlarını okuyup gaza geliyorlar:
daha önce pişman olmuş olabilir ya da güveni sarsılmış olabilir o yüzden onu demiştir.
Daha önce kötü yasanmışlıkları vardır yine aynısı olacak korkusu yasar.
Olumsuz şeyler yaşadığı içindir.Güve problemi yaşamıştır,ihanet edilmiştir,yalan söylenmiştir.
Çok basit daha önce onu defalarca kez üzüp hayal kırıklığına uğrattımışlardır. O da artık üzülmek istemiyordur mutlu olmak istiyordur ama yaşadıklarından dolayı yeni bir şey e hazır değildir bla bla.
Bu tür dolmaları yiyen birçok erkek bu lafı duyduğunda bir anda hayatın sillesini yemiş premsesi, hayal kırıklıklarının ejderhaları ile çevrili kule zindanından kurtaracak şövalye moduna giriyor. Yapmayın. Masallardan uyanın. Bir kadın gerçekten bu durumdaysa, onu kurtarmak sizin işiniz değil zaten, yetişkin bir birey olarak kendi kendisine yapması gereken bir şey. Ama çoğu durumda altta yatan sebepler de bunlar değil.
2019 da tanıştık arkadaştık taa ki ona açılana kadar 2021 haziran sonlarına doğru. 2020 de de buluşmalar oldu iki tane ama sokağa çıkma yasağı engel olmuştu o zaman açılamadım.
Yoksa sadece dış görünüş olarak beğeni vardı ki denemek istedi. Fakat zamanla bir his oluşmadığı için bitirdi hissiyat yok diye.
Ben beğenmediği erkekle sinemaya adalara giden kendi rezidans odasına davet eden bir kız görmedim. Fotoğrafa kalpli emoji atan sevgili gibi davranan. Bunu da 2 ay boyunca yaptı.
Bence gayet hoşsun tip ama önemli olan o değil şu an demesi yalan mı?
Tipimi 2019 yılından beri biliyor.
Sizce 5-6 kere buluşmak, 2 aylık flört denemesi ardından duygusal anlamda birşey hissetmemiş olması dış görünüşle mi alakalıdır?
2019 yılında tanışmış ve 2021 yılına kadar arkadaşı oynadıktan sonra pat diye açılmış. Birçok erkeğin yaptığı bir hata bu. Önce uzun süre arkadaşı oynayıp atak yapacakları fırsatı kollamak ve daha sonra birden bire “açılmak”. Genellikle reddedilmeyi göğüsleyecek gücü olmayan erkeklerin taktiğidir. Birçok erkek, kısa süre içerisinde kızın kendisini isteyip istemediğini kesin olarak anlayacak şekilde yürüyüp, reddedilme riskini ve umduğu şeyin olmamasının acısıyla yüzleşmeyi göze almaktansa, uzun süre arkadaş bölgesinde yani friendzone içinde belirsizlik içinde ama bir umutla yaşamayı tercih eder. Ve bu süreçte de kızın gözünde bir arkadaş olarak yerini sağlamlaştırır.
Daha ilk buluşmadan saldıray moduna geçip kıza abanmaktan bahsetmiyorum ama burada arkadaş tam 2 sene fırsat kollayarak kızın yörüngesinde dönmüş. Bunun bir dengesi var. 3-4 buluşmada, kıza yürüyüp sürekli işi o yöne sürüklemeli ve eğer karşı taraftan bir ilgi yoksa bırakmalıydı.
Kızlar cinsel açıdan ilgi duymadıkları erkeklerle sinemaya, adalara, vs. gidebilirler veya erkeği residans odasına davet edebilirler. Erkeğin omzuna başını koyabilir, hatta sarılabilir. Friendzone diyarındaki birçok erkek bunları yapabilir. Bu arkadaşa denk gelmemiş. Ama daha da kötüsü, belki de kız başında hoşlanıyordu ama bu arkadaş hiç yürüme cesareti gösteremediği ve yörüngede çekingen çekingen döndüğü için o hoşlanma da bitti.
Dış görünüş, bir erkeğin çekiciliği açısından önemlidir ama erkeğin çekiciliği daha çok karakter özelliklerinden gelir. Ne istediğini bilen, istediğini almak için gerekeni yapacak cesarete sahip ve istediğini alamıyorsa (örneğin istediği kız tarafından reddediliyorsa) zorlamak veya çevresinde tavşan tavşan dönmek yerine giden, istenmediği yerde durup bir umut sevgi kırıntısı beklemeyen karakterde erkekler çekicidirler.
Burada arkadaşın dış görünüşünü bilemem ama dış görünüşü çok iyi bile olsa, şu arkadaş oyunu ile kendisini itici biri yapmışken o işin olması çok zordu zaten. Bir erkeğin kadınlarla başarısında en önemli etkenlerden biri, pozitif cinsel gerilimdir. Burada cinsel derken, seks ya da cinsel organlarla alakalı cinsellikten ziyade, konuşmalarda, konuşma şeklinde vs. ortaya çıkan cinsellikten, flörtten bahsediyorum. Erkek pozitif cinsel gerilim yaratmıyorsa ya da negatif cinsel gerilim yaratıyorsa, iticileşir. Negatif cinsel gerilim erkeğin abazan olduğuna, kadınlarla bir problem olduğuna, hiç cinsel gerilim yaratmaması ise erkeğin en azından ilişkiler konusunda korkak bir tavşan olduğuna işaret eder. İkisi de iticidir.
Sosyal rollerden ötürü, pozitif cinsel gerilim ortamını ve pozitif cinsel gerilimi yaratma işi genellikle erkeğe düşer. Buluşmalara çağırmak, o buluşmalarda gidilen mekan, o mekanda nasıl oturduğunuz, neler konuştuğunuz, nasıl yakınlaştığınız, vs. genellikle erkeğin ilk adımı ile olur. Bunlar konusunda kadınlar da bazen adım atarlar ama bir erkek kadının adım atmasına bağımlı olursa genellikle arkadaş arkadaş takılır.
Dikkat edin bu arkadaş 2019 – 2021 arası arkadaştık diyor ama hemen ardından 2020’de buluşmalar oldu, 2 ay flörtleştik, vs. diyor. Yani 2021’e kadar arkadaşı oynadım diyor ve 2020deki buluşmalar da arkadaşı oynadığı dönem içinde.
Burada temel problem, sinsi bir arkadaş oyunu ile kaleye girip içeride sinsi sinsi atak yapacağı anı beklemesi. Ama bunu yapan erkekler o kadar çekingendirler ki, kadın alnına gel beni öp yazmadığı sürece onlar için atak yapacakları doğru bir an veya işaret yoktur. 100% reddedilmeme garantisini beklerler ve hayatta hiçbir şey o kadar garanti olmadığı için, hiç harekete geçemezler. Ya da harekete geçemeden aylar ve belki yıllar boyunca bekledikten sonra birden “açılırlar”. Bu açılmada da genellikle duygularını kızın üzerine kusmak şeklinde ani, beklenmedik ve mide bulandırıcı şekilde olur. Onca zaman penisini saklayıp saklayıp birden bire çıkarıp masaya vurmak gibi.
Bu tip pasif erkekler genellikle pasifliklerini kabul etmek istemedikleri için, sorunu ellerinde olmayan ya da ikincil nedenlere yamarlar. Tip mesela. Ya da para. Zira bir erkek için pasif, çekingen ve genel olarak erkeksi davranışlardan uzak olduğunu kabul etmek, parasız ya da tipsiz olduğunu kabul etmekten çok daha zordur.
Bu erkekler aynı zamanda pasif ve çekingen davranışlarını “iyi” diye tanımlarlar ve asertif (girişken) ve cesur davranışlara sahip erkeklere de “kötü” demeye meyillidirler.
Örneğin şu örneğe bakalım:
Bir kadının arzu ettiği, aşık olma olasılığını hesaplarsak genelde umursamaz kötü davranış sergileyen erkekleri tercih ettiğini farkına varabiliriz.Yanlış olanda bu aslında ilgiyi verip kesen erkeğin ilgisine muhtaçlikda olabilir. Kesin birşey varsa kadınların ilişkilerinde ilk aradıkları aslında tamamen kariyer başarısı ve özgüven odaklıdır karakterleri tanıma sonradan ortaya çıkıyor. Böylece yıkım gerçekleşiyor Kadınlar mantık ilişkilerine daha sıcak baksada fikrimce yanlış tercih yapıyorlar.
Şimdi hırs (kariyer başarısı) ve özgüven bir erkeğin en önemli karakter özellikleri zaten. Yani kadın karakteri sonraya bırakmıyor, başından karakterdeki güç öğelerine bakıyor.
Ama iyi ya da kötü olduğunu umursamiyorlar bile o zaman kalbimizi değil cebinizi seviyor.
Kadınlar erkeklerin iyi veya kötü olup olmadıklarını umursarlar. En azından çoğu umursar. Asıl problem şu: “iyi” erkeklerin kötü dedikleri kötü değil girişken, cesur ve umursamaz, iyi dedikleri de iyi değil sünepe, çekingen ve zayıftır.
Atılgan bir erkek kadına yürür, isteklerini arkadaş maskesi arkasına saklamaz. Bu ise, genellikle daha yüksek ihtimal olan reddedilme ile yüzleşecek cesareti gerektirir. Bu erkekler umursamazdırlar ama umursamadıkları kadının kendisi değil, kadının kendilerine ilgi duyup duymayacağıdır. Eğer ilgi duyuyorsa bunu birkaç hafta bilemedin bir ay içinde anlar ve devam eder. Eğer kadın ilgi duymuyorsa, bunu da hemen anlar ve kadının yörüngesinde dönmek yerine başka bir kadına yönelir.
Şimdi tabii biliyorsunuz bu da “kötülüktür”. Zira popüler kültürün “aşk” kavramı ne diyor? Onun çevresinde dön, o seni istemiyor olabilir ama eğer çevresinde yeterince dönüp ne kadar iyi bir erkek olduğunu kanıtlarsan, birgün senin değerini anlayacak.
Oysa bu şekilde tek elde edeceğiniz şey, friendzone. Daha da kötüsü, bu masum görünen tavsiye yüzünden birçok erkek kendilerini istemeyen bir kadına yapışıp, kadın için kabusa dönebiliyor. “Bana güldü demek ki beni seviyor” diye özetlenebilecek bir kafayla kadını takip etmeye, onun peşinde koşmaya, rahatsız etmeye başlıyor.
Seni istemeyen, istemiyor gibi davranan bir kadını bırakıp gitmek kötülük değildir. Sen onu cinsel olarak isterken o seni sadece arkadaş olarak istiyorsa, bunu kabul etmeyip çekip gitmek kötülük değildir.
İlişkiler bittiklerinde, özellikle terk edilen taraftan şuna benzer şeyleri çok duyuyorum:
Ama yaşanmış çok şey var. O kadar emek boşa mı gidecek?
Çok emek verdim hocam, hepsi boşa mı gitsin?
Ne kadar saçma laflar bunlar. Tamam ilişki bitimleri acıdır ve o acıyla insanlar fazlaca duygusallaşıp böyle şeyler söyleyebiliyorlar. Fakat biraz düşünelim. O kadar emek boşa gitti diye düşünüyorsanız, o kadar emek harcayıp ilişki boyunca pek bir şey almamış olmanız lazım. Emeklerinizin karşılığını ilişki süresince almadıysanız o ilişkinin bitmesi zaten sizin için hayırlı bir şey.
Ya da karşılığını aldığınızdan çok daha fazla emek harcadıysanız, o ekstra emeği neden harcadınız sanıyorsunuz? Çok iyi ve ulvi bir şahıs olduğunuzdan mı? Hayır. Çok büyük ihtimalle, korkunuzdan, o emeği harcamazsam kaybederim diye korktuğunuzdan. Bir ilişki için aldığınızdan bir miktar fazlasını vermek hiç de kötü bir şey değil ama aldığınızdan çok daha fazlasını vermek genellikle şunlardan biri ve çoğu durumda birçoğu nedeniyledir:
sizin o ilişki için kendinizi yeterli görememeniz ve varlığınızın pek bir anlam ifade etmediğine inanmanız
karşınızdakini hayatınızın aşkı, size yazılmış ruh ikizi sanmanız
sizin kendinizi yarım olmanız tam olmak için başka birine ihtiyaç duymanız. İyi bir ilişki, yarım iki insanın birbirini tamamlaması ile olmaz, tam iki insanın tamlıklarını paylaşmaları ile olur. Sevgiliniz hayatınızın bir döneminde sizin yoldaşınızdır. Sevgilinizi hayatınızın merkezi yaparsanız, onun hayatınızdan çıkma ihtimalini arttırırsınız. Kimse kendisine muhtaç, kendisi olmadan yaşayamayacak biri ile beraber olmak istemez. Yanında beraber yürüyebileceği birini ister, duygusal olarak birbirlerine destek olabilirler elbet ama duygusal olarak sırtında taşımak zorunda olduğu birini kimse istemez.
Günümüzde ilişkiler, sevgililik aşırı abartılıyor. Popüler kültür, sevgilisi olmayan insanı yarım bir insan olarak tanıtıyor. İnsanlar yalnız başlarına da mutlu olamayacaklarına inanıp, mutlaka birini bulmak zorunda hissediyorlar. Ya da buldukları insanı kaybedemeyeceklerine inandırılıyorlar.
Yanlış anlamayın. Ne mutlu uzun süre beraber olan ve hatta beraber yaşlanan insanlara. Ama ergenliğinizdeki ya da 20lerinizdeki sevgilinizle 30larınızda evli ve çocuklu olmanız norm değil istisna! Hayatınıza birden fazla sevgili girecek ve bu da kötü bir şey değil.
O nedenle, ilişkiye yatırım yapıyorsanız, karşılığını alın. Karşılığını yeterince alamadığınız ilişkileri siz bitirin. Eğer karşılığını aldıysanız, ilişki bittiğinde ama onca emeğim diye ağlamayın. Hayatınızın güzel bir dönemiydi ve bitti.
Uzun süredir ilişki danışmanlığı yapıyorum. İlişki bitimlerinde konuştuğum ve terk edilen insanların çoğu, benimle ilk konuştuklarında sanki bir daha hiç mutlu olamayacaklar gibi hissediyorlar. Gerçi çoğu zaten biten ilişkide de mutlu değil ve temel dertleri birini bulamam korkusu ama o yan konu. Bu insanların daha sonra konuştuklarımın çoğu, o “asla unutamam” dedikleri ilişkiyi geride bırakıp kendi hayatlarına devam ediyorlar. Çoğu, ne kadar abartmışım, unutamam diyordum, düşünmeden bir saniye duramıyordum şimdi aklıma gelmiyor bile diyorlar.
İlişki yatırımı diye bir şey yoktur arkadaşlar. Ya da daha doğrusu vardır ama tek ve en önemli şey değildir. Bir insanın size olan duygusal ve cinsel çekimi en önemli şeydir. İlişkiler konusunda dün dündür, bugün bugün. Yıllarca ilişki için verdiğiniz çaba, ancak karşınızdakinin gözünde ancak sizi sevdiği sürece değerlidir. İlgi, sevgi biterse o yatırımın değeri vardır ama ilişkiyi devam ettirmek için bir değeri yoktur.
3 ay önce aşkımdan ölüyordu ama?
Burada anahtar kelime 3 ay önce. İlişkinizden 3 ay önce de varlığından haberi yoktu. İnsanların birbirine olan duygusal ve cinsel çekimleri sabit değil ki? 3 ay önce seni seviyor diye sonsuza kadar seni sevecek diyen kim? Masallar mı?
Dedelerimizin birbirlerine bu tür saplantılı ve statik aşkın insan hayatını nasıl da mahvedebileceğini göstermek için anlattıkları masallar, 300 yıl önce başlayan romantizm akımında ulvi aşk hikayeleri diye pazarlanıyorlar.
Leyla ile Mecnun’u düşünün. Leyla’nın ismi Leyla da, Kays’a neden mecnun yani cin tarafından ele geçirilmiş anlamında “sahipli” diyorlar! Sheakespeare’ın 13 yaşında iki çocuğun birbirlerine saplantılı aşk ile takılmaları ve 5 – 10 gün içinde intihar edip ölmeleri ile sonuçlanan Romeo ve Juliet hikayesi bir uyarıdır, sıcacık bir aşk hikayesi değil! Aşk başlar ve koşullar devam edemezse biter. Siz yolunuza gidersiniz. Eğer yolunuza gidemez saplanır kalırsanız, Mecnun olursunuz, Romeo gibi mahvolursunuz. Hikayelerin ana fikri bu. Öyle saçma sapan bir romantizm çağında yaşıyoruz ki, bunlar ulvi aşk hikayeleri diye algılanıyor. İnsanlar keşke böyle aşık olsam diye hayıflanabiliyor! İnanılır gibi değil. Keşke böyle ruh hastası olsam da hayatım kararsa diye hayıflanmak için gerekli beyin yıkamayı düşünün.
İlişkileri yaşayın, keyfine varın, hayatınızın mutlu bir dönemi olsunlar ama o ilişkiler olmadan yaşayamayacak kadar zayıf olduğunuzu sanmayın. Değilsiniz. İnsan çok daha güçlü bir yaratık. Yeni limanlara yelken açabilecek kadar güçlü ve dinamik bir yaratık. Bu gücün farkında değilseniz, tebrikler. Beyniniz romantizmin beyin yıkaması ile çok güzel yıkanmış demek. Bu ayrılığı bu masallardan kurtulmak için bir fırsat olarak kullanın. Bu masallar olmadan çok daha mutlu ve çok daha gerçek sevgiye sahip olacaksınız.
Youtube yayını aşağıda. Bu yayını beğenerek ve youtube kanalına üye olarak yayınların daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. İyi izlemeler.
05:08 Seçim yaparken hiyerarşi mi öncelik olmalı kendi isteğimiz mi?
09:03 Karanlık rüya müzik kariyeri konusunda ne düşünüyor ve müziğe başlamak isteyenlere ne öneriyor?
11:36 (İnternet bağımlılığı) youtube bağımlılığım var. Videodan videoya günde 6-8 saat izliyorum. Bunun çözümü nedir?
17:30 Her şeyi anlattığımız birçok yakın arkadaşımız olmalı mı?
19:19 İş yaşamında ve özel yaşamda konuştuğumuz her kadın onlara yürüyormuşuz gibi davranıyor. Tersleme ya da çok insancıl davranışa ters tepki veriyorlar. Bu normal mi? Önüne geçmek için ne yapılabilir?
21:35 Gece hayatında eğlenemiyorum. Rahar değilim. Neden acaba? Yeni insanlar olan ortamda da sessiz davranıyorum. Suç kimde neden böyle?
25:56 Bir kızın veya insanın psikolojik profilini nasıl çıkartabiliriz? Bunun için detaylı bir bilgi için kaynak var mı?
40:53 Tanıştığım kadınlara bir iki gün içinde buluşma teklif ediyorum ve genelde reddediliyorum. Sanal ya da gerçekte tanıştığımız bir kızla buluşma süreci nasıl bir zamana yayılmalı?
46:40 Sınırda kişilik bozukluğu (borderline personality disorder) olan kadın tarafından terk edildim. BPD olduğunu sonradan farkettim. No contact dışında önerileriniz nedir?
48:07 Birinde sınırda kişilik bozukluğu (borderline personality disorder) olduğunu nasıl anlarız?
50:44 Karanlık rüya gündüz oyununa (daygame) mesafeli yaklaşıyor. Hala aynı mı düşünüyor?
59:52 Aynı ortamda bulunduğumuz fakat muhabbetimizin olmayan kız instagramdan istek atıyor. Bu bana yürü çağrısı mıdır?
01:00:58 Genç yaşta saçı dökülüp özgüvenini kaybeden kişilere ne önerirsiniz?
01:02:20 Boşanma aşamasındayken bir alfa dul ile çıktım ama kadın daha sonra yapamayacağını söyleyip benden ayrıldı. Birkaç hafta sonra kadını Tinder’da gördüm. Yorumlarınız nedir?
01:05:38 Üç ay iltifat yok diyorsunuz ama kız bana iltifat ediyor, ben ona iltifat etmeyince de sorun çıkarıyor. Altın orana mı uyayım, 3 ay bekleyeyim mi?
01:08:05 Crossfit yapıyorum, 33 yaşındayım. 2 kere hariç hep reddedildim. Tipsiz olduğumu düşünüyorum. Ne yapabilirim?
01:10:50 Bir kızla buluştuğumda ağzım laf yapmıyor, aklıma bir şey gelmiyor. Çok suskun kalıyorum.
01:12:35 Bakire ve doğulu bir kızla ilişkiye girmek riskli midir?
01:13:20 Eski eşim borderline hastası. 3 yaşında bir çocuğumuz var o nedenle kadınla iletişim kurmam gerekiyor. Nasıl yaklaşmalıyım?
01:16:13 Erkek kardeşim zeki ve yetenekli ama üniversitede çok fazla dağıldı. Hayatında istediği sonuçları alamadıkça depresif olmaya başladı. Ona nasıl yardım edebilirim?
01:18:47 Karanlık rüya inançlı ve müslüman fakat kırmızı hapı bilen birine ne önerir? İnancım nedeniyle kadınlarla cinsel ilişkiye girmiyorum.
01:21:46 Sizi yaşama bağlayan motivasyonunuz nedir?
01:23:32 Karanlık rüya düzgün ve etkili konuşmak için neler yapıyor? 01:25:26 23 yaşındayım, başarılı olmak istiyorum ve amaçsızca eğlenmekten keyif alamıyorum. 2-3 sene sıkı çalışıp gece hayatından uzak dursam mı?
01:28:50 Kızların tipime geliyor. Tipim iş yapıyormuş gibi geliyor ve bu sinirimi bozuyor. Neyleyim?
Alfa dulun klasik tanımı, geçmişinde en az bir kez “yüksek değerli” bir alfa erkek ile birliktelik yaşamış ve standartlarını bu erkeğe göre koyarak daha “aşağısı” ile tatmin olamayan ve bu erkeğin anısına sırtını dönüp gidemeyen kadın. Gerçi feminen davranışlar edinmiş erkeklerin de alfa dul olması sık rastlanan bir olay ama biz burada kadın olanlarını konuşacağız.
Şimdi “yüksek değerli” ve “aşağı” kelimelerini tırnak içerisinde yazdım zira buradaki yüksek değer gerçekten yüksek değer de olabilir ya da “reddedilme takıntı yaratır”, “kaçan balık büyük olur” dinamiklerinin etkisi ile algısal bir idolleştirme de olabilir. Yani alfa dulun tatmin olamadığı erkek gerçekte “geçmişteki alfadan” daha yüksek değerli olabilir ama bu geçmişteki erkek kadının kafasında idolleştiği için daha “aşağı” algılanabilir.
Alfa dulun ilişki stratejisi genellikle daldan dala atlayarak ya da her an uygun adayı bekleyerek yeni bir alfa deneyimi aramaktır. Buraya dikkat edin zira bir alfa dul şimdiki erkeğini, sırf alfayı arama macerası adına öyle görünürde pek de artısı olmayan bir erkek için terk edebilir zira “arayış” içindedir. Fakat alfa dul, ilişki zinciri içinde aylar hatta yıllar boyunca aynı alfa deneyimini aramaya meyillidir ve bunu bulabileceğinin de garantisi yoktur.
Alfa dul kavramını bilmeniz neden önemli? Bir alfa dulu fark edemiyorsanız, bir süre sonra kendinizi kadına ispatlamak için fazlaca enerji ve kaynak harcadığınız, oldukça acılı bir ilişkide bulabilirsiniz. Zira sizin değeriniz ne olursa olsun, alfa dul ile ilgili tek geçerli strateji, alfa dul ile uzun süreli ilişkiye girmemektir. Eğer alfa dul ile ilişkiye girerseniz, çok uzun süreler ya da belki hayatınız boyunca ne olduğunu pek bilemediğiniz bir güç ile rekabet halinde yaşayabilirsiniz.
Burada aktif olan dinamik, hipergami. Kadınlar cinsel pazar değeri kendilerinden daha yukarıda erkeklerle birlikte olma arzusundadırlar. Normalde hipergaminin en büyük kısıtı, kadının kapasitesidir ve sağlıklı bir kadın kendi kapasitesinin bilincindedir. Fakat kadın “çekip giden alfa” nedeniyle kapasitesinin sınırlarını bilmez hale gelirse – ki alfa dul genellikle ortalama ya da ortalamanın altında bir kadındır – abartı beklentilerini aramaya ve beklentileri ile eldeki arasındakinin ödenmesini talep etmeye başlayabilir.
Erkek adam kişiliğini muhafaza eden bir erkek alfa dul olmaz. Zira genel olarak kadınlar daha fazla ilişki – partner merkezlidirler ama erkekler için partner daha çok yoldaştır ve merkezlerinde kendileri ve hedefleri vardır. Erkeklerde hipergami dürtüsü yoktur ve bu nedenle geçmişte HB9 bir kadınla birlikte oldu diye bugün HB7 bir kadınla birlikte olmam gibi bir dinamiğe yatkın değillerdir. Aslına bakarsanız benim gözlemim, geçmişlerinde çapkın alfa olarak bildiğim ve çok güzel kadınlarla birlikte olan birçok erkek, iş uzun süreli ilişkiye ve evliliğe geldiğinde kriterler içine “çocuklarımın annesi olacak kadın” kriteri girince daha az pırıltılı bir kadınla evleniyorlar. Fakat feminenleşmiş beta erkekler de “onun gibisini bulamam”, “onsuz yaşayamam”, “böylesi gelmez” gibi safsatalara meyilli yani erkek alfa dul olabiliyorlar. Konumuz kadın alfa dullar ama bunu da belirtmek istedim zira bu “kaçan güzel en güzel, bir daha bulunmaz güzel” kafasına giriyorsanız, içinizdeki beta hala canlı ve güçlü, haberiniz olsun.
Her neyse, bir kadının alfa dul olduğunu nasıl anlarsınız? Kafasını kuma gömmeyen bir erkek için alfa dulu yakalamak kolaydır aslında. Zira alfa dul, bu işaretleri isteyerek vermez ve genellikle vermeden duramaz.
Sizi sürekli olarak eski sevgilisi ile karşılaştırması
Alfa dulun en bariz göstergesi, kadının sizi sürekli olarak eski sevgilisi ile karşılaştırmasıdır. Bu, kadının sizi o kadar da istemediğini, eski sevgilisine benzemenizi istediğini gösterir. Bu karşılaştırma genellikle isteyerek yaptığı bir şey değildir ama ara ara “sizin kaçan balık gibi olmamanızın” hüsranı ile bir kızgınlık anında ortaya çıkar.
Erkeklerin burada en çok yaptığı hata, kadını konuşarak alfa dul halinden çıkarmaya çalışmaktır yani arzunun pazarlığını yapmaktır. Bir alfa dulu SİZ düzeltemezsiniz, hele de mantık ve sağduyu ile düzeltemezsiniz. Mantık ve sağduyu kullanabilse zaten kendisi bu yoğun duygulara yenilmezdi ama yoğun duygular ve arzunun esiri iken bu konuşmaların bir yararı yoktur. TAM TERSİ, sizin arzuyu pazarlık ederek almaya çalışmanız, sizi değersiz ve doğal arzu edilmez pozisyona sokacağı için, durumu daha da kötüleştirir.
Bakın bir kadın bir kere alfa dul ise düzelmez diye bir olay yok. Ama bunu kendisi isterse, kendisi başlatırsa ve emek harcarsa yapabilir. Siz bunu başlatamazsınız ve eğer gerçekten kendinize değer veriyorsanız, kadının başlatmasını da beklememelisiniz. Sizin yapabileceğiniz tek şey birgün bu durumdan kurtulmasını dileyerek yolunuza gitmektir.
Sizin onu asla tatmin edememeniz
Şimdi bu illa bir alfa dula işaret etmez. Zira siz eğer beta – efendi erkek davranışları gösteren bir erkekseniz, kadın alfa dul ya da değil sizin varlığınızdan veya yaptıklarınızdan tatmin olmayacaktır. Yine de bu davranış, özellikle de siz pek de ortalama altı değilseniz, alfa dula işarettir.
Alfa dul kadın sürekli sıkıldığını belirtir ve onu eğlendirme zorunluluğunuzu ima eder ya da açık açık söyler. Sizinle ilgili en küçük şeylerden bile rahatsız olur, önemsiz görünen şeyleri bile eleştirir ve bunlardan arıza çıkarır. Düzenli olarak saygısız davranışlarda bulunur ve size sürekli shit test atar. İlişkiye başlarken shit test olumlu bir şeydir ama ilişkide sürekli shit test istemezsiniz ve bu kötüye işarettir. Bakın siz güçlü bir shit test savar olabilirsiniz ama sizin iyi boksör olmanız ve her yumruğu savuşturmanız, hergün suratınıza yumruk atılmaya çalışılmasına tolerans göstereceğiniz anlamına gelmez.
Alfa dul kadının kendisi de tam olarak neden böyle yaptığını bilmez. Zira görünürde sizinle ilgili bir sorunu olmaması lazımdır. Ama siz kırmızı hap farkındalığı olan biriyseniz, buradaki alfa dul dinamiğini görebilirsiniz. Bir kadın size yüksek arzu duyuyorsa, size karşı bu kadar yanlış yapmayı göze alamaz. Bu tür negatif davranışlar, kızın sizden pek de hoşlanmadığına işarettir ve alfa dul ya da değil hatunu bırakmanız hayrınızadır.
Eski sevgilisine ait eşyaları veya fotoğrafları tutması
Eski sevgilisi ile aynı iş yerinde ya da arkadaş grubunda olduğu için eldeki grup resimlerini tutmasından bahsetmiyoruz (ama bu da ideal değil). Kadın bunları silme isteğinize genellikle aptalca bahaneler öne sürerek karşı çıkar:
“Ama hayatım o benim arkadaşım, neden sileyim?”
“Bunlar geçmişimin bir parçası …”
“Ama ben artık seninleyim, o geçmişte kaldı. Bunların bir önemi yok.”
Birçok erkek bu tür bahaneleri, içlerinde bir yerlerde bunun yanlış bir şey olduğunu bildikleri halde kabul ediyor. Bu erkekler, kız arkadaşlarının eski sevgililerine takılı kaldıklarını ve fırsat bulursa geri gideceklerini kabul etmek istemiyorlar.
İlişkide problem olduğunda eski sevgilisiyle irtibata geçmesi
Bunu yazmak zorunda kalmam bile garip ama böyle bir şey yaşamış fakat hala kızı nasıl geri kazanırım diyen birçok erkeğe rastlıyorum. Zira bu kadar bariz bir gösterge bile çok “inanılır” bahanelerle normalleştirilebiliyor.
Kız arkadaşınız aynı sınıfta, iş yerinde ya da girişim içinde değilse eski sevgilisi ile görüşüyor olmamalı. Aynı sınıfta veya iş yerindeyse bile bu kişiyle teke tek buluşuyor olmamalı. Eski sevgilisi ile görüşen bir kızla uzun süreli ilişkiye girmeyin. Kadın eğer eski sevgilisi ile aktif olarak buluşuyorsa, mesajlaşıyorsa, “sadece arkadaş” ise, onunla bağını tutmasının sebebi masum değildir.
Eğer kız arkadaşınız, kavgalı olduğunuz bir zamanda eski sevgilisi ile konuşuyorsa, onu yeniden sosyal medyasına eklemiş ise, buluşmuş ise, vs. artık eski kız arkadaşınız olup öyle kalmalı.
Sizinle cinsellikten kaçınıyorsa ya da tatmin olmuyorsa
Bakın bu da tek başına alfa dul göstergesi değil. Zira sizin cinsel performansınız berbat olabilir. Ama çoğu erkek kendi performansını az çok bilir ve performans nedenli hayal kırıklığını yakalamak zor değildir.
Ya da siz gerçekten beta davranan bir erkeksinizdir ve bu nedenle sizden soğumuş da olabilir. Kadınlar bu gibi hassas konularda size gerçeği asla söyleyemeyeceği için, sorun sizde mi onda mı diye anlayabilmeniz önemli.
Böyle bir durum yaşıyorsanız, gözünüzü alfa dul emarelerine karşı açık tutun. Sorun performansınız ya da beta davranışlarınız değilse, kızın eskiden cinsel olarak daha istekli olduğuna dair bir işaret varsa, alfa dul olma ihtimali vardır.
Belli belirsiz de olsa piyasada ve “uygun” olması.
Daha önce belirttiğimiz gibi bir kadının alfa olması, sizden sonra atlayacağı dalın sizden daha iyi olacağı ya da alfasına döneceği anlamına gelmez. Alfa dul aynı deneyimin arayışında olduğu için daldan dala atlayarak o deneyimi aramaya meyillidir.
Birçok kadın, sizin alternatifinizi bulmadan sizin sağladıklarınızı bırakmayacağı için, sizinle birlikteyken arayışına başlayabilir. Bu genellikle gizli yapılan bir aktivitedir ama oyundan ve kadın – erkek ilişkilerinden haberdar biriyseniz, eninde sonunda böyle bir aktivitenin farkına varabilirsiniz. Başka erkeklerle mesajlaşması, birden bire fazlaca söz edilmeye başlanan erkek iş arkadaşı, kızlarla daha fazla dıışarı çıkmaya başlaması, sizi saklamaya başlaması, vs.
Tamam kız alfa dul. Ne yapacağım?
Burada ne yapacağınız tamamen ne aradığınıza bağlı. Kız tabak ise, kısa süreli ilişki arıyorsanız, kime duygusal yatırım yapıp kime yapmayacağını rüzgara değil kırmızı hap farkındalığına bırakan biriyseniz, alfa dul ile ilişkiye devam edebilirsiniz. FAKAT, yukarıdaki özellikler karın ağrısı olduğu için (sürekli arıza, eleştiri, cinsel isteksizlik, vs.) neden devam edeceksiniz ki? Belki arızadır ama yatakta iyidir diye. Fakat kime bağlanıp kime bağlanmadığını rüzgara bırakmayan bir adam olmanız lazım.
Eğer uzun süreli ilişki içindeyseniz, alfa duldan ayrılın. Eğer uzun süreli ilişki yolundaysanız, o yoldan çıkın. Alfa duldan kız arkadaş olmaz. Kendisi belki ilerde düzelir diye beklemek gibi bir yanlış yapmayın. İlerde düzelirse kendisi için ne mutlu ama sizin hayatınız bunun için çok kısa zaten düzeleceğinin garantisi de yok.
Ne olursa olsun kesinlikle “bırakıp giden alfa” ile rekabet etmeye, onunla aranızdaki gerçek ya da algısal farkı çaba ve ısrar ile kapatmaya, vs. çalışmayın. Tabii ki rekabetçi olmalısınız ve kendi değerinizi arttırmalısınız ama bunu alfa dulun onayını kazanmak için yapmanız beta davranıştır ve genellikle sizin değerinizi olduğunuzdan da aşağı çeker.
Bir de tabii alfa dulun alfası, bırakıp gittiği için mitolojik bir şeye dönüştüğü için rekabete girmenizin de bir anlamı yok. Siz yeterince yüksek değerli değil misiniz? Değerinizi yükseltin ve kendinize bu değeri takdir edecek ve geçmişte birine hastalıklı bir şekilde takılmamış bir kadın bulun.
Sağlıklı bir ilişki, karşılıklı olarak alıp verdiğiniz bir zeminde yürür. Siz ilgi, sevgi ve destek verirsiniz, karşınızdaki de size aynı şeyleri hemen hemen aynı seviyede verir. Kısa dönemlerde iki taraftan biri diğerine daha az verebilir ama bu norm değil şartlarla ortaya çıkan geçici bir istisnadır. Aynı şekilde kısa ve geçici süre boyunca kendinizden fedakarlık ederek de vermeniz gerekebilir ama eğer bu ilişkide norm olmaya başlamışsa, manipüle edilip edilmediğinizi düşünmeniz gereklidir.
Özellikle istediğini manipülasyon ile almaya alışmış ve bunu kendine hak gören bir kadın ile ilişkide, almadan vermek ve kendinden fedakarlık etmek norm olmaya başlar. Bu nedenle manipülasyonu ve manipülasyonu özel olarak kullanan kadınları anlamanız ve bu tür ilişkilerden uzak durabilmeniz sizin için önemli.
Manipülatif kadınlar kurnaz olsalar da manipülasyonları genellikle belli kalıpları takip eder ve eğer erkek duygusal düşünmeye, duygularının esiri olmaya dirençli biri ise bu kadınlar son derece anlaşılır ve tahmin edilebilir insanlardır. Bu yazıda bu kalıpların en ciddilerinden bahsedeceğiz. Eğer bir kadında bunları sıklıkla görüyorsanız, ondan uzak durmanız sizin için en iyisi.
1 – Tartışma esnasında ani ve aşırı duygusal patlama: Bu, tartışma esnasında birden bire ağlama veya bağırıp çağırma şeklinde olabilir. Manipülatif insanlar köşeye sıkıştıklarını ya da tartışmanın istedikleri yönde gitmediğini düşündüklerinde, duygusal patlama kartını kullanırlar. Bunun en ciddi ve tolerans gösterilmemesi gereken versiyonu, kalabalık içinde, çevredekilerden sempati toplamak ya da sizi küçük düşürmek için bir silah olarak kullanılan duygusal patlamadır.
2 – Sizden bir şey isteyeceği zaman normalden çok daha fazla iyi olması bir diğer manipülasyon tekniğidir. Bu sizi seks rüşveti ile kandırmaya kadar gidebilir. Şimdi bu normal bir ilişkide ara sıra olabilir ama manipülatif kadının farkı, size genellikle soğuk ve mesafeli davranması ama bir şey elde edeceği zaman birden sıcak davranmasıdır.
3 – Sizi sadece sizden bir şey isteyeceği ya da size bir şey için ihtiyacı olduğunda araması.
4 – Eğer istediği şeyi elde edemezse, sizi dünyanın en kötü erkek arkadaşı / kocası / insanı hissetirecek şekilde davranması ya da konuşması. Bunu isteklerini size dayatamadığında öfke nöbeti şeklinde de yapabilir, sizin bir partner olarak değerinizi size sorgulatarak da. Örneğin sizi birinin sevgilisi veya kocası ile karşılaştırması, bu yönde bir manipülasyondur.
5 – İlişkiye finansal olarak katkısının çok az olması. Fakir kızdan bahsetmiyoruz. Daha çok size sürekli bir şeyler aldırması ama kendisinin size bir şeyler almaması, ortak bütçeye katkı sağlamaması. Erkeğin daha fazla parca harcaması sorun değildir ama manipülatif kadınlar katkı sağlamaya çalışmazlar bile.
Fakat, tersi durumda aşırılık da kırmızı alarmdır yani sürekli hediye alması, sizi sonradan aleyhinize kullanacağı “borç” altına sokmak için tasarlanmış olabilir.
6 – Kendisi hatalı olsa bile sürekli mağduru oynaması. Bu genellikle tartışma esnasında ani ve aşırı duygusal patlama ile beraber gelir. Böyle bir kadını yaptığı bir şey yüzünden uyardığınızda, olayı çevirip sizi suçlu çıkarmaya çalışır. Öyle ki, böyle bir kadını yatakta biriyle yakalasanız bile bunun sebebi sizin ilgisizliğinizdir.
7 – Sizi terk ederek ya da ortadan kaybolarak cezalandırmaya çalışması. Tartışmadan sonra bir süre birbirinizi aramamanız normaldir ama manipülatif bir kadın siz onu bir daha aramazsanız umrunda olmaz gibi davranır. Birçok erkek maalesef bu tür davranışlara “ama o çok egolu / inatçı” diye bahane bulmaya çalışıyor ve muhtaçlıklarından manipülasyona uğradıklarını anlamıyorlar. Tartışmalardan sonra bir süre araşmamanız ve bazen ilk aramayı sizin yapmanız normaldir ama her defasında siz arıyorsanız, siz aramasanız o haftalarca aramıyorsa, bu bir manipülasyondur.
8 – Sizin istek ve ihtiyaçlarınız önemli değilken onunkilerin çok önemli olması manipüle edildiğinize işarettir. Kadın eğer sizin istediğiniz bir şeyi önemsemiyor ama aynı seviyede kendi isteğini size dayatıyorsa, burada vermeden almaya alışmış ve bir manipülatör vardır. Manipülatif insanlar, aşırı bir bencillik ve empati yoksunluğu sergilerler.
9 – Sürekli olarak size kendinizi suçlu hissetirmeye çalışmak. Özellikle de benim sorunlarım senin davranışların sebeplidir tarzı manipülasyonlar. Suçlu hissettirmeye çalışmak duygusal manipülasyon taktiklerinden biridir. Eğer kendinizi suçlu hissederseniz, o suçluluktan kurtulmak için karşınızdakinin sizden istediklerine itaat eder hale gelebilirsiniz.
(4) ve (9), kişinin kendinden şüphe etmesini sağlayacak şekilde davranmaktır. Manipülatif insanlar genellikle aşağılık kompeksi hissederler ve ilişkide seviyeleri eşitlemek için sizi aşağı çekme yoluna giderler. Bu şekilde siz zaman içinde onun avcunda olursunuz ve böylece o sizi terk etmek isteyene kadar siz onu terk edemez hale gelirsiniz.
Şunu da belirtmek gerekiyor ki, kişinin manipülasyon ile zincirlenmesi birden olmaz. Daha çok “bin kağıt kesiğiyle kan kaybından yere yığılmak” şeklinde olur. Manipülatif kadın, erkeği önce çok zararsız görünen küçük manipülasyonlar ile test eder ve bunlar sonucu gördüğü zayıflıkları da yine erkeğe kağıt kesiği gibi birden öldürmeyen şekilde kullanmaya başlar. Bu şekilde manipüle edilen birçok kişi, manipülasyondan şüphelenmeye başladığında çoktan zayıf bir pozisyona düşmüş halde olur.
Bu manipülasyonun hastalık seviyesine ise gaslighting denir.
10 – Tehdit, korkutma ve ültimatom. Bunlar çok değişik şekillerde gelebilirler. “Ben sildim mi tam silerim” mesela yaygın bir tehdittir. Bir kadın bunu başka birilerini konuşurken söylese bile bu aslında size iletilen bir tehdittir. Bunu lafa döken kişiler genelde en silemeyip yapışan tiplerdir ve başlarına böyle bir şey gelmemesini tehdit ile sağlamaya çalışırlar.
Kültürel beyin yıkama
Kadın manipülasyonları ile ilgili en büyük problemlerden biri, toplumun erkeği (a) kadın manipülasyonlarının gülün dikeni şeklinde katlanılması gereken şeyler olduğu ve (b) sürekli olarak kadının gönlünü alması gereken taraf olduğu yönünde programlaması. Burada erkeğin kendi ailesi bile oğullarını yaktıklarının farkında olmadan bu yönde çalışabiliyorlar. Örneğin bariz manipülatif bir şekilde duygu patlaması / suçluluk duydurma kullanarak “küsen” kadına adam bazen “canın cehenneme” diyecek gibi oluyor ama çevre, ailesi, arkadaşları vs. onu bir çiçek alıp kapısında yalvarmaya itiyor.
Bakın kadınlar fiziksel olarak güçsüz olduklarından, istediklerini almak için manipülasyon yapma yoluna her zaman giderler. Belli aralıklarla manipülasyon kullanmaları normaldir. Ama normal bir kadınla manipülatif bir kadını ayıran farklar barizdir ve erkek aslında bunları apaçık görebilir. Ama “onu kaybetme korkusu” yüzünden bunları rasyonalize eder. Örneğin her kadın bir şeyler yaptırmak için size fazla iyi davranabilir ama manipülatif kadının istediğini aldıktan hemen sonraki soğuması normal bir kadının normale dönmesinden bariz farklıdır. Normal bir kadın ile ilişkinizdeki her tartışmadan sonra eğer görüşmeye devam edecekseniz istisnasız siz aramak zorunda kalmazsınız.
Yaptığım görüşmelerde çoğu erkeğin, manipüle edildiğini bırakın, kadınların manipülasyon yapabildiğinin bile farkında olmadıklarını görüyorum! Anladığım kadarıyla modern dizi ve filmlerde manipülasyon zaten normal bir davranış olarak gösteriliyor. Toplum sürekli olarak erkeği elde çiçek, çikolata “affet beni bebeğim, ben tam bir eşeğim” notları ile “gönül almaya” itiyor. “Kadındır, şöyle yapar böyle yapar” diye toplumsal propagandayı papağan gibi tekrarlamayı bilgelik sanan bir çoğunluk var. Öyle ki, BPD bir kadınla beraber olmuş ve enkaza dönmüş bir adam bile beni ilk aradığında, ben ne eşeklik yaptım da bu premsesi kaybettim diye arayabiliyor 😀 Arkadaşlar, hayatınız boyunca psikolog yüzü görmemişken 1 senelik ilişki sonrası psikiyatriye gidip ilaç alıyorsanız, bir premsesin değil manipülatif bir narsistin elinden geçtiğinizi anlayın bir zahmet. Herkes bu duruma düşmüyor ama bu hale gelip manipüle edildiğini anlayamayan insanlar var. Şimdi bunu okuyup Mahmut Abi benimle konuşmasından örnek veriyor diye düşünen arkadaşlar varsa söyleyeyim, bunu 20 – 25 vakada gördüm yani herhangi birinizi örnek vermiyorum ve maalesef istisna değilsiniz.