Sanırım üniversitede okuyan bir arkadaş bana şöyle sormuş :
O hedefi 12den nasıl vuracamizi sen 12den vurana kadar nasıl yollardan geçtiğini, nasil pozisyon aldigini ,kaç kere denediğini bazen es geçiyorsun.
Mesela 3 tabak olayı senin için artık kolay olabilir belli bir statun ve tecrüben var. Bizede 3 tabak diyorsun evet katılıyorum 3 tabak hatta 13 tabak gerek. Peki sen bu 3 tabakları nasıl yapıyordun? Şimdi değil gençken, üniversitedeyken. Bunu başarmak için neler yaşadın nasıl yollardan geçtin? Bunları örneklesen en azından o yolda, doğru yolda olduğumuzu biliriz. Rollo’nun yazilari da öyle 3 tabak yapın diyor ama bunu nasıl yapmamız gerektiği yok. DAY GAME mı? YD değerlendirme mı? Yoksa partilere katılmak mı? Sen bu seviyeye gelene kadar neler yaptın.
Nasıl yollardan geçtiğimi yazdım ve birçok yerde de belirttim. Her attığım gol olmuyor, taş çatlasa 5’te birdir. Bir tek Tinder‘da 3’te bir. Ama ben o 5 kadına çok kısa bir sürede ve reddedilmekten çekinmeyerek yürüyorum. Bir de tabii Oyun var.
Mesela 3 tabak olayı senin için artık kolay olabilir belli bir statun ve tecrüben var.
Tamam her üniversite ve şehir aynı değil. Yine de üniversite ortamında olan bir adamın benim gibi hayatının çoğu erkeklerle yazılım satma – geliştirme ortamında geçen birine işin daha kolay demesi traji – komik. Fakat ne demek istediğini anlıyorum.
Bizede 3 tabak diyorsun evet katılıyorum 3 tabak hatta 13 tabak gerek. Peki sen bu 3 tabakları nasıl yapıyordun? Şimdi değil gençken, üniversitedeyken.
Öncelikle ben üniversitede iken mavi haplıydım ama kırmızı haplı çocuktan mavi haplı çocuğa ve sonra tekrar kırmızı haplı çocuğa bir döngüdeydim. Geri dönüp baktığımda burada gym dinamiğini görmemek imkansız. Şöyle açıklayayım :
Bir ara anlatırım, üniversiteye ilk gittiğimde çok yakın bir arkadaşım tam gaz mavi hap hayallerini yaşarken fena yanmıştı. Çok güzel bir kıza aylarca ağlayacak omuz olmuştu (bize “ona her konuda destek olacağım zira onu sevmem bunu gerektirir” gibi bir şey bile dediydi düşünün artık) ve kız da o arada bildiğimiz en cool ama azıcık göt bir elemana varmıştı. “Kenan ben seni arkadaş olarak çok seviyorum ama” bile paketteydi. Sonra ben okulda ilk defa bir kızdan yandığımda bu eleman bana okulun gymine git tüm bu şeylerin hırsını ağırlığa bas dedi ve gyme gittim. Ve döngü başladı.
1 – Gyme git ve düzenli gidişinin birinci ayı “siterim lan bu işi ben buraya okumaya geldim” diye üstüne derslere asıl. Bir de network için klüplere takıl.
2 – Yukarıdakilerin damarlarımdaki testosteronu tepeye çıkardığına bahse girerim. Gym ve hedefe odaklanmanın küçük başarıları. Testosteron itkisi ile yavaş yavaş kızlara yönel. Bunu genelde kızların sana kaçamak bakmaya başlaması ile farket. Ve ona yaz, buna yaz ve sonunda biri ile ele ele, dudak dudağa.
3 – Kızı kız arkadaş yapınca tamamen sal. Gymi boşver, klüpleri aksat, dersleri aksat.
4 – Kız “lan ben bunu almamıştım bu başka birşeye dönüştü” diye terk etsin (ya da terk edemesin ama dırdıra başlasın ve ben terk edeyim). Aşk acısı ile gyme git ve (1)e dön.
Şimdiki aklım olsa o (3) ve (4)ü daha değişik yapardım. Nasıl değişik yapılacağını biliyorsunuz artık. Onu da siz yapın, benden geçti.
Neyse üniversite ve üniversiteli olarak çevren kız dolu. Sadece orada okuyanlardan bahsetmiyorum. Ama herkesin tabak devşirme şekli başkadır. Ben size birkaç arkadaşımın ve benim kanallarımızı yazayım, fikir olsun.
Üniversitede oldukça samimi olduğum İstanbul’lu bir arkadaşım vardı. Adam çok yakışıklıydı ve üstüne barlarda çalan bir rock grubunun solisti idi. Üniversitede ve barlarda performansı bitince “meyve” toplar, o meyvelerden tabak yapardı. En az benim kadar iyi çocuk olmasına rağmen o hobisinin ekmeğini çok yedi. Bu mesela birinci kaynak. O grubun neresinde olursan ol (solist, basist, vs .) meyve yiyorsun.
Eğer atletiksen okulun bir takımında oynayıp o ortamdan da tabak yapabilirsin.
Benim ne yaptığıma geleyim. 3 şey. Birincisi paraya ihtiyacım olduğundan sürekli çalıştım. Kız konusunu bu işe girerken bilmiyordum ama hem para hem de kız açısından en verimli part-time iş fuardı. Fuarlara çalışan bulan biri ile defalarca fuara gittim. O fuarlarda gördüğünüz kızlarla aynı şirkete çalıştım ve fuar günleri sabah – akşam o kızlarla aynı minibüste idim. Bu kızların genelde booth baby olduğunu düşünürseniz iyi ekmek çıkıyordu. Para olarak o kadar matah olmayan ama iyi ortam yapan bir başka iş de anket yapmaktı. Anket ile bırak yanındaki anketör kızları, anket yaptığım birkaç kızla sonra çıktım.
(Komik anı – 18 – 24 yaş arası kadın arıyorum, anket için. Bir evin kapısını teyzeciğim açtı. Dedim “teyzeciğim şu şu üniversiteden geliyorum anket yapıyorum evde 18 – 24 yaş arası kadın var mı” diye sordum. Kadıncağız “var kızım var gel buyur” dedi. Kızım dediği 22lik üniversiteli güzellikle oturduk, anket yaptık. Teyze bize çay yaptı. Bu arada ankete verdiği cevaplardan sinemadan hoşlandığını öğrendim. O hafta üniversitede olan etkinliğe gidelim mi diye sordum, kabul etti ve telefonunu anket kağıdına yazdı. Herhalde baba evinin içinde yürüyüp numara alarak Oyun tarihinin istisnai başarılarından birine imzamı attım :))
Bunun haricinde , şimdiki aklım olsa yazları boş boş evde pinekleyeceğime gider Alanya’da turizm sektöründe çalışırdım. Orada Rus kızlarla dönen ortamın farkına vardığımda 25 yaşındaydım sanırım.
Bir de tamamen kulaktan dolma ama call centerların çok renkli olduğunu duydum. Bilen biri varsa bizi şenlendirir ama kısa süreli ilişki ortamı diğer çalışma ortamlarına göre çok daha iyiymiş.
Yani dersleri aksatmadan çalışın. Hem para kazanın hem tabak. İş yerinden kıza yazmayın kısmı bu tür işlerde geçerli değil zira hem zaten ofis yok hem de işler boka sararsa ayrılırsın olur biter.
İkincisi benim üniversitenin ortamı iyi idi ve 3 tane klüpte aktiftim. Özellikle 3. sınıf ve 4.sınıftaki kız arkadaşlarımın 20 yaş altı olma sebebi budur. Sen senseisin ve gençlere yol gösteriyorsun 🙂
Üçüncüsü mesela üniversitede oldukça beta olmama rağmen kendimi bildim bileli yanıma tesadüfen düşen herkesle ufak da olsa muhabbet açan biri olduğumdan (mesela kütüphanede yanımda oturan kişilerle bir şekilde mutlaka tanışırdım) hergün hoşuma gidebilecek birkaç kızla karşılaşıyordum. Özellikle ders, klüp, iş, eğlence diye sürekli farklı bir yerde iken. Bazısı vardır kendini buna zorlamalıdır ve yaratıcı olmalıdır ama girişkenlik önemli. Buna camiada “life game” diyorlar, hala hakkında yazacağım diye bekleyen bir konu. Şu yazı hayat oyununa bir örnek.
Rollo’nun yazilari da öyle 3 tabak yapın diyor ama bunu nasıl yapmamız gerektiği yok.
Bizim zamanımızda online yoktu. Şimdi o da var. İnstagram ve Tinder var. Ama 3 tabak yapmak eğer ortam doğru ise çok zor değil. Özellikle tabağın çoğu erkek için pratikte kız arkadaş öncesi paralel yürüme olduğunu düşünürsen. Üniversite ortamında, klüplerde, part-time işlerde, barlarda, etkinliklerde,vs … kırmızı haplı çocuk gibi davranırsan olmaması için bir neden yok.
Nasıl yapmanız gerektiği ise mizacınıza bağlı. Yukarıda 3 – 4 değişik erkeğin yöntemleri var. Hepsi birbirinden farklı. Şunu da ekleyeyim, üniversitede taş çatlasa 2 elin parmakları kadar kızla birlikte olmuşumdur. Asıl eğlence kendi paranı kazanırken ve bekarken. Ben oyun ile çalışırken karşılaştım, üniversitede değil ama üniversitedeki aktiflik geçiş süremi çok olumlu etkiledi.
NOT 1 : Üniversite ortamında olan azınlık mensubu, İstanbul, Eskişehir, İzmir, Ankara gibi şehirlerde okuyan üniversiteli bir erkeğin nasıl tabak bulacağız diye sorması alay eder gibi bir şey. Sizi sanayiide çalışan çocuklar sopalasın diyeceğim de o ortamda kızsız kalmayı becererek zaten kendi kendinizi sopalıyorsunuz.
NOT 2 : Kadınlar konusunda acemi bir üniversiteli iseniz size tavsiyem bazı kitapların kapağının içine bakmayı öğrenin. Yanıbaşınızda ama giyinmeyi bilmediğinden olduğundan 2 puan aşağıda görünen kızı çok sonra havuzda görüp “lan bu hatun taşmış” diyeceksiniz.