Kırılgan narsist kadınların kullandığı 10 toksik taktik

Bu yazı, Toksik İlişkiler – Narsist / Borderline Partner Rehberi kitabından alınmıştır.

Aşk bombardımanı (idealizasyon)  – değersizleştirme döngüsü, kurbanın zihnini ve kalbini bulandıran,  kişinin köklü insani ihtiyaç ve arzularını, nörolojik motivasyon ve ödül devrelerini kişi aleyhine kullanan bir aralıklı pekiştirme modelidir.

Değersizleştirme aslında, narsistin kendi gerçek benliğine karşı hissettiği negatif duyguları, sizin üzerinize yansıtması ve kusmasıdır. Bu savunma mekanizması, narsistin derine gömdüğü ve reddettiği benliğinin sizin veya başkaları tarafından keşfedilmesine karşı bir savunma mekanizmasıdır. Aynı zamanda sizi kontrol etmek ve narsisti terk etmenize engel olmak için de kullanılır. Siz kendi değerinizi ona kanıtlamaya çalışmakla, tüm zaman, para ve enerjinizi onun karşılıksız sevgisi ve onayı şeklinde (nah) gelecek büyük (!) ödülü kazanmaya çalışmakla  o kadar meşgul kalırsınız ki, onu terk etmeye gücünüz kalmaz. Fakat gerçek şu ki tek yaptığınız, (eğer şanslıysanız) birgün terk edilip çöpe atılana kadar ya da şanssızsanız psikolojik olarak tamamen domine edilene kadar onun aleyhinize kurduğu hileli ve sizin için umutsuz oyunun içine daha da gömülmektir.

Bu yazıda kırılgan narsist kadınların sizin üzerinizde egemenlik kurmak ve sizi kontrol etmek için kullandığı, sizi zaman içinde onu memnun etmek için her şeyini veren ve karşılığında hemen hiçbir şey almayan, yavru köpek gibi sahibesinin onayı peşinde koşan bir zavallıya çevirecek 10 toksik taktikten bahsedeceğiz. Sahibe size arada bir kemik fırlatacak ki umutlarınız tamamen ölmesin fakat ne olursa olsun sonunda kaygan duvarları olan bu çukura daha da gömüleceksiniz. O nedenle insanların partnerlerinin toksik olduğunu gösteren bu işaretleri bilmesi önemli, özellikle de kırılgan narsizm söz konusu iken. Zira kırılgan narsistlerin psikolojik suistimalleri oldukça sinsi olabilir. Aynı zamanda narsistler kırılgan ya da hibrid, her zaman öz farkındalıktan yoksunlardır ve hiçbir zaman suistimal edici davranışlarının sorumluluğunu almazlar.

Toksik ve kırılgan narsist erkekler de var tabii ki ama kırılgan narsizm kurbanı erkeklere yol gösterecek kaynak sayısının çok az olduğunu gördüğüm için bu yazının konusu toksik kadınlar. Bu yazının bilgilendirme amaçlı olduğunu ve profesyonel yardımın yerini alması amacıyla yazılmadığını da belirteyim.

Şimdi kırılgan narsist kadınların kullandıkları 10 toksik taktiği, herhangi bir sıralama kriteri kullanmadan listeleyelim.

  1. Çok erken evrelerde, size en hassas yaralarını, deneyimlerini ve bilgilerini açmak

Kırılgan narsist kadın size en hassas deneyimlerini ve bilgilerini emanet ederler ve bunu ilişkinin en başlarında yaparlar. Siz sanki özelsiniz de, size daha önce kimseye güvenmediği kadar güvenmiş de, vs. vs. Ama aşk bombardımanı evresi bittiğinde, size açılmakla çok büyük bir hata yapmış gibi davranmaya, sizi, onu önceliğiniz yapmamakla, savunmamakla, mutlu etmemekle, söz verdiğiniz gibi güvende hissettirmemekle, kırılgan ve tehlikede hissettirmekle suçlamaya başlar.

Bu negatif dönüşüm tabii ki tamamen sizin suçunuzdur (!) ve onun iyi, aşık olduğunuz  versiyonunu yeniden kazanmanızın (!) tek yolu, ona onun ve onun aşkı için yeterince iyi ve değerli olduğunuzu kanıtlamaktır. Kırılgan narsist kadın tüm kelime ve davranışlarında size bu yönde güçlü ve sürekli tekrar eden mesajlar gönderir: Eğer ilişkinin başındaki kadını ve o kadınla hayal ettiğin geleceği geri istiyorsan, ona söz verdiğin erkek olduğunu kanıtlaman gerekli!

Bundan sonra ilişkiyi devam ettirme baskısı hızlı bir şekilde ve tamamen sizin omuzlarınıza biner. Uzun vadede kazanmak için kendinizi düzeltmeniz, onu anlamak ve öğrenmek için çok çalışmanız lazımdır. Kadın sizin umudunuzu yaşatmak için arada sırada size kırıntılar atar. Arada bir iyi vakit geçirirsiniz, iyi bir muhabbetiniz olur ya da iyi seks yaparsınız ki onca çabanızla zor da olsa bir yere gelebildiğinizi ve başarabileceğinizi hissedin.  Ama sonra dediğiniz ya da yaptığınız küçük bir şey ile kadın delirir ve yine hayal kırıklığına uğrar, soğuklaşır ve sizi reddeder. Ne yaparsanız yapın, tatlılığı pis bir acıya döner. Bu aralıklı pekiştirme örüntüleri ile sizde bir problem olduğuna, hatalı olduğunuza, onun neye ihtiyacı olduğunu bulmakla yükümlü olduğunuza inanmaya programlanırsınız. Ve eğer onun ihtiyacı olan şeyi bulamıyorsanız, bunun nedeninin ona ya da herhangi bir kadına layık olmayan değersiz bir erkek olduğunuza inanmaya programlanırsınız.

2. Süper pasif agresif davranışlar

Kırılgan narsist kadın süper pasif agresiftir ve yoktan kavga çıkarır. Yüzde yüz pozitif olsanız ve herhangi bir sorun olmasa da sizi negatif olmakla, kötü bir ruh halinde olmakla, kötü bakışlarınızla suçlar. Siz gerçekten öfkelenene kadar sizin neden öfkeli olduğunuzu bulmak için sizi dürtüp durur ya da sizin diğer duygusal düğmelerinizi kullanarak sahte kavgaların tuzağına çeker.

Ya da sizi suçlamak yerine kendisi üzgün ya da öfkeli gibi davranır ama bunun nedenini size söylemez, sizinle bu konuda konuşmaya yanaşmaz. Sizi problemi söylemesi ya da ne olduğunu bile bilmediğiniz suçunuzu affetmesi için yalvartana kadar rol yapar. Geriye dönüp baktığınızda bu nereden çıktı ve neydi dersiniz. Zira bütün bu tiyatro, kendi negatif duygularını size kusmak, size üstünlük kurmak ve sizi problemin sizde olduğunu düşünmeye itmek için tasarlanmış bir kurgudan ibarettir.

3. İnanılmaz derecede savunmacı duruş

Sizin için önemli olan ya da sizi rahatsız eden bir şeyi konuşmak istediğinizde, bunu önemsemez, küçük görür ya da sizi susturur. Sizin için önemli olanı dinlemek istemez ve özellikle de problem kendisi ile ilgili ise buna en ufak bir katkısı olduğunu kabul etmez. Tüm problem onun yaptığı bir şey ile alakalı da olsa, size tahammülü kalmamıştır. Sorumluluk almasını ya da özür dilemesini kesinlikle beklemeyin. Kırk yılda bir özür dilerse de, bu ileride sizin suçlu olduğunuzu size göstermek için kullanılacak bir hiledir.

4. Sizin duygularınıza karşı aşırı umursamazlık ve sabırsızlık

Kırılgan narsist kadın sizin duygularınıza karşı aşırı umursamaz ve sabırsızdır, özellikle de sizin canınızı yakan şey onunla ilgiliyse. Eğer ağlarsanız veya üzüntü gösterirseniz, bu onu zerre etkilemez ve size karşı zerre merhamet duymaz. Tam tersi, bunu güçsüzlük olarak algılar ve daha sonra size karşı kullanır. İlişkinin başlangıcında onunla paylaştığınız korku ve geçmiş travmalarınız ileride kavga ederken aleyhinize kullanılacaktır.  Siz işte bu nedenle böylesinizdir, (kavganın konusuna göre) bu nedenle suçlusunuzdur, defolusunuzdur, vs.

5. Kırılgan narsist kadınla tartışmayı kazanamazsınız

Ne derseniz deyin, ne yaparsanız her zaman ama her zaman siz haksızsınız ve suçlusunuz. Bir kavgada sakinleşmek için ceketinizi alıp gitseniz, çözüm bulmak yerine kaçtığınız için öfkelenir, kalsanız, çok saldırgan ve baskcı olduğunuz için.

6. Sizi ve ilişkinizi başkaları ile karşılaştırmak

Kırılgan narsist kadın sizi ve ilişkinizi diğerleri ile karşılaştırır ve tabii ki onun için ne yaparsanız yapın, ne kadar zaman ya da para harcarsanız harcayın, yeterli ve onlar kadar iyi değilsinizdir.  Daha fazla çabalasanız da yine değersizsinizdir, size yine değmez. Bu arada tabii ki kendisi sizin ve ilişki için minimum çaba harcar, size ve ilişkiye katkısı çok azdır. Ve yine tabii ki tam tersi davranacak ve konuşacaktır yani ilişkiye her şeyi veren, ilişki için her şeyi yapan odur. Bu karşılaştırmalar, sizin hatalı olduğunuza, onu, onun yakınlığını ve sevgisini hak etmediğinize, her şeyin sizin suçunuz olduğuna inanmanız, sizin rekabetçi doğanızı kaşıyıp aleyhinize kullanma sizi ona kendinizi kanıtlamaya, diğer erkekler kadar iyi olduğunuzu göstermeye zorlamak için tasarlanmıştır.

7. Hemen her alandaki performansınızı küçümsemek

Birçok kırılgan narsist kadın yatak performansınızı küçümsemeye başlar ya da onu götürdüğünüz tatil tatmin edici değildir, sevginiz yeterli değildir, iltifat ve yakınlığınız kronik bir şekilde tatmin edici değildir, vs.  Ne kadar çok para,zaman ve enerji harcasanız da siz hiçbir zaman yeterli, hiçbir zaman diğerleri gibi olamazsınız. Sizin bilmeniz için özel çaba harcadığı bu “yetersizliğiniz” yüzünden kendinizi ince bir buz tabakası üstünde yürüyor gibi hissedersiniz. Her konuda en azı, en kötüsü sizmişsiniz gibi davranır. Onu elinizde tutmak istiyorsanız hemen daha iyi olmak, onu mutlu etmek zorundasınız gibi davranır. Eğer daha çok çaba harcarsanız bunun size karşı daha fazla hayalkırıklığı ile karşılanacağına emin olun.

Eğer hiçbir şekilde tatmin edemediğiniz bir ebeveym ile büyüdüyseniz, yeniden onay kırıntıları için yalvaran bir zavallıya dönüşme ve tamamen sizin aleyhinize kurulu bu oyunu oynama riskiniz yüksektir.

Buraya kadar hala anlamadıysanız size daha açık söyleyeyim: bu  oyunu kazanamazsınız! Bu her zaman, %100 kaybedeceğiniz bir oyun.  Bana inanmak için belki de biraz daha çabalayıp görmek isteyeceksiniz ama dikkatli olun zira hayat boyu onun uzun soluklu oyununa saplanıp kalabilirsiniz.

8. Size, kendisi için geçerli olmayan bir sürü kısıt koymak

Kırılgan narsist kadın size bir sürü kısıt ve kural koyar ama bunlar tek yönlüdür. Sizin ona koyacağınız kısıtlar görmezden gelinir ve istediğiniz ya da ihtiyacınız olan şeyler aptalcadır. Kısıtlar ve kurallar konusundaki çifte standart korkunç derecede gülünçtür.

9. Sizin tüm yaptıklarınızı bilmek ve kontrol etme isteği

Her yaptığınızı, her gittiğiniz yeri, her buluştuğunuz kişiyi, manava giderken ne yaptığınızı, spor salonunda kimlerle konuştuğunuzu, vs. bilmek ister. Bu kontrol manyaklığı tabii ki sizin suçunuz ve sizin yüzünüzdendir.

Bu davranışların nedeni her zaman kıskançlık değil. Daha çok sizi kontrol etmek, size itaat ettirmek için böyle davranır. Sizin sadece ne yaptığınızı değil nasıl yaptığınızı da bilmek ister zira ona göre siz hiçbir şeyi doğru yapamazsınız. Size tamamen beceriksiz biriymişsiniz gibi davranır ve siz de bir süre sonra kendinizden şüphe etmeye başlarsınız.  Her şeyi ona söylemeye, göstermeye ve ona kontrol ettirmeye başlarsınız, sanki sizin kendinize ait bir beyniniz yokmuş gibi. Suçlamalarla, küsmelerle ve diğer negatif reaksiyonlarla karşılaşmamak için en ufak kararları vermekten korkarsınız.

Sizin henüz farkına varamadığınız şey, ne yaparsanız yapın sonucun zaten aynı olacağı ki bu nedenle kırılgan narsist kadınlar oldukça tahmin edilebilir insanlardır.

10. Zaman içinde tüm özdeğer ve özsaygınızı kaybetmeniz.

Sürekli olarak onu tatmin etmeye çalışarak neyi yanlış yaptığınızı bulmaya ve kendinizi ayarlamaya çalıştığınız için, eninde sonunda, aynaya baktığınızda eski sizin posası çıkmış bir halini göreceksiniz. Aslında o kadar posanız çıkabilir ki, aynaya baktığınızda onun sizi olduğunuza inandırmaya çalıştığı canavarı da görmeye başlayabilirsiniz.

Fakat bir kez bunların toksik taktikler olduklarını ve karşınızdaki insanın ne kadar kolay tahmin edilir davrandığını, suistimalin öngörülebilirliğini kavrarsanız, bir süs köpeğine, onun insandan bozma evcil hayvanına dönüştüğünüzü, psikolojik olarak yıkılıp darmadağın edildiğinizi de görürsünüz. Bana inanmıyorsanız geçmişe, bu ilişkinin başladığı zamana bakın ve kendinize şunları sorun: partneriniz daha iyi biri mi oluyor, daha kötü mü? İlişkiniz daha iyiye mi gitti yoksa kötüleşti mi? Siz gelişiyor musunuz yoksa duygusal, zihinsel ve ruhani olarak dibe mi gidiyorsunuz?

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Aşk bombardımanı (love bombing) nedir?

Romantik bir ilişkinin başlarında, bir bombardıman şeklinde yaşanan aşırı ilgi, sevgi, değer görme, sık ve şık hediyeler, sürekli olarak övülme, geleceğe yönelik romantik planlar gibi olumlu görünen şeylerin, ilişkide mesafe katedildikten sonra birdenbire tam tersine dönmesi durumuna aşk bombardımanı (love bombing) denir. Aşk bombardımanı ile ilişkiye bağımlı hale gelen kişinin, ilişkinin devamında gelen tüm olumsuzluklara rağmen ilişkiyi bitirmesi çok zor olur. Bu da kişinin bunalıma girmesine ve özgüvenini kaybetmesine neden olabilir.

Peki ilişkinizde aşk bombardımanına maruz kaldığınızı nasıl anlarsınız?

İlişkinin başlarında :

  • kendinizi rüyada gibi hissediyorsunuz ve partnerinizi kaybetmeye dair korkular başlıyor
  • Partneriniz, eleştirilecek bir noktası olmayan, “kusursuz” biriyse
  • Partnerinizin sevgi bombardımanı, özellikle başka insanların bulunduğu ortamlarda artıyor.

İlişkinizde işler ciddiye bindiğinde ise:

  • Partneriniz sizi başka insanların yanında da dahil olmak üzere sürekli eleştiriyor ve aşağılıyor.
  • Kendisini vazgeçilmez olarak görüyor ve sizin tek odak noktanızı kendisi yapıyor.
  • Size kendi uygun gördüğü zamanlarda, kendi uygun gördüğü kadar sevgi ve ilgi veriyor.
  • İlişkinin başına göre bariz olan bu değişimi kabul etmiyor veya bu değişimden sizi sorumlu tutuyor.

Durum buysa, ne yazık ki daha öncesinde aşk bombardımanı denilen manipülatif bir ilişki yöntemine maruz kalmış olma ihtimaliniz çok yüksek.

Aşk bombardımanı sonrası ilişkinin geldiği yer çok yıpratıcı ve yorucu olabilir ama bu durumdan ve maruz kaldıktan sonra negatif etkilerinden kurtulmak için yapabileceğiniz bazı şeyler var.

Öncelikle, bir ilişkiye başlarken temkinli olun. Ayaklarınızı yere sağlam basın. Birden bire yoğun bir şekilde ilişkiye dalmayın. Romantik hisler her ne kadar kendiliğinden ve aniden oluşuyor gibi görünseler ve pazarlansalar da, aslında zamana yayılmış bir şekilde ve karşılıklı bir çaba ile ortaya çıkarlar. Daha henüz yeni başlamış iken aşırı yoğun duygular varsa, temkinli davranmanız gerek. Özellikle de kırılgan, ilgiye ve sevgiye daha fazla ihtiyaç duyduğunuz bir dönemdeyseniz.

İkinci olarak da, aşk bombardımanı olan ilişkilerde, partnerler birbirlerini “kusursuz” görmeye, hiçbir eleştiriy dikkate almamaya ve eleştirileri kıskançlık olarak yorumlamaya meyillidirler. Unutmamanız gereken şey, hiçbir ilişkinin kusursuz olmadığı. Eğer ilişkinizi kusursuz görüyorsanız, bunda bir gariplik olduğunu düşünmeniz gerekli.

Üçüncü olarak, sizin için hayatta en çok değer hak eden kişi sizsiniz ve bu değeri kendinize öncelikle siz vermelisiniz. Karşınızdaki kişi bunu kendi arzusuna göre verip alıyorsa, o kişiye dur demelisiniz. İlişkinizde bir süre sonra elde edilmişü, cepte, değersiz ve sorunlu hissediyorsanız, o ilişki iyi değildir ve size iyi gelmeyecektir.  Size iyi gelmediği halde devam ettirdiğiniz bir ilişki varsa, burada aktif olan güç sevgi değil bağımlılıktır.

Aşk bombardımanı, narsist kişilik bozukluğuna sahip sevgili eylemidir. Sizi dünyanın merkesinde gibi hissettirir. Partnerinizin yanında kendinizi yarı tanrı gibi hissedersiniz. Sizi bir şekilde kendisine bağımlı hissettirir, zaten aşk bombardımanının temel amacı budur. Yavaş yavaş, sizinle gurur duyuyor, sizi en tepede görüyor gibi yapar ve bunu diğer insanların yanında da başarıyla uygular. Aşırı ilgi, sevgi, hayranlık ile beyniniz gereksiz hormon kokteyli salgılar ve bu kokteyle bağımlı hale gelirsiniz. Partneriniz daha sonra bu ilgi, sevgi ve hayranlığı keser. Bu olduğunda siz, neye uğradığınızı şaşırırsınız. En başlarda bana tapıyordu resmen, acaba bir hata mı yaptım demeye başlarsınız.

Şimdi bunları okuyunca, başlangıçta size tapan ama sonra sizden soğuyan her sevgiliyi narsist, aşk bombardımanı uygulayan bir manipülatör olarak yaftalamayın. Buraları okuyorsanız, erkeklerin ilişkiye başladıklarında daha alfa, ilişki içinde daha beta olmaları nedeniyle karşılarındakini soğutmalarının çok karşılaşılan bir durum olduğunu biliyorsunuz. Yani birçok durumda hata sizde. İlişki içinde, kendi zayıflıklarınız yüzünden muhtaç hale gelip, gerçekten düşkünleşerek karşınızdakinin gözünden düşmüş olabilirsiniz. Ama suç sizde olmayabilir de.

Peki aşk bombardımanı manipülasyonu mu, yoksa bu kendi zihin yapınız veya zayıflıklarınız sonucu ilişkinin bitmesi mi? Bu ikisi birbirine özellikle aşk bombardımanı aşamasında çok benzerler. Aradaki farkı anlamak zordur. Aradaki fark, soğuma evresinin niteliği ile alakalı.

Sizin ilişki içinde düşmeniz sonucu ilişkinin başındaki yoğun ilgi ve sevginin bitmesi durumunda sevgiliniz sizi aşağılamaya, sizi suçlamaya, vs başlamaz. Çoğunlukla kendi kendine “prens sandım kurbağa çıktı” ya da “prensti ilişkide kurbağaya döndü” der ve sizi “kırmadan” terk eder. Evet, kavga olur, suçlamalar olur ama bunlar genellikle sizi manipüle etmekten çok hayalkırıklığı temellidir ve kısa sürede ayrılığa dönüşür.

Aşk bombardımanını, bağımlı etme manipülasyonu uygulayan kişi ise sizi sürekli aşağılamaya, suçlamaya, bir ilgi verip bir vermemeye, vs. başlar. Ayrılık, o da eğer olursa süreci çok uzundur. Yani aşk bombardımanında aşırı ilgi ve sevgi birden bire aşırı ilgisizlik ve nefrete dönüşür. Sizden gerçekten soğuyan birinde ise aşırı ilgi ve sevgi, ilgisizlik ve ayrılığa evrilir.

Hala farkı anlayamıyorsanız merak etmeyin. Farkı anlamanıza gerek yok. Zira hangi nedenle olursa olsun başlardaki aşk bombardımanına karşı temkinli olursanız ve ilişki sizi yıpratan bir seviyeye geldiğinde bu davranışlara tolerans göstermeden ilişkiyi bitirip yeni ilişkiniz için ders alırsanız, farkı anlamanıza gerek kalmaz. Hem başta alfa – sonra beta döngüsünden çıkarsınız hem de aşk bombardımanı ise o manipülasyonun etkisinden.

Yani kısacası, aşk bombardımanında sevgili, sizi değersizleştirme sürecine girer. Amacı sizi duygusal olarak etkisizleştirip kendisine bağımlı hale getirmektir. Bunu da sizi iki şeye inandırarak yapar: (a) Geçmişteki aşk bombardımanı gerçekti ve sizin yüzünüzden bitti ve (b) bir şeyleri doğru yaparsanız o cennet döneme geri dönebilirsiniz. Sürekli olarak “beni sen böyle yaptın” der mesela. “Sana hakaret ediyorum ama bunun için beni sen delirtiyorsun” der. Bu anlamda aşk bombardımanı bir çeşit gaslightingdir. Siz, o cennet bahçesinden kovulma nedeninizi kendiniz olarak gördüğünüz ve onunla cennet bahçesine dönmenin bir yolu olduğunu düşünerek ona daha da bağımlı hale gelirsiniz.

Şimdi bu manipülasyon herkes üzerinde çalışmaz. Manipülatör bunu dener ama bu genellikle duygusal olarak zayıf ya da zayıf bir dönemde olan, kadın erkek ilişkilerinde tecrübesiz veya başarısız, ya da bu tür manipülasyonlardan bihaber  insanlar üzerinde çalışır.

Ama aşk bombardımanı sürecine bir girerseniz ve buna dur demezseniz, süreç sonunda duygusal olarak zayıf, özgüvensiz, kendisinden sürekli şüphe eden ve sevilmeye layık olmayan biri gibi hissetmeye başlarsınız.  Toplumda maalesef sadece ilişki içindeki fiziksel şiddetten konuşuyoruz ve bu tür psikolojik şiddet şekillerini tartışmıyoruz. Bunlar da aslında ciddi şiddet eylemleri. İnsanların çoğu bu tür manipülasyonların farkında bile değiller. Toplumda konuşulmasa bile sizin bu manipülasyonları bilmeniz, bu manipülasyonların ağına düşmemenizin veya düşerseniz içinden hemen çıkmanızın ön koşulu. Bu tür manipülasyonlara yeterince maruz kalırsanız, en güçlü durumda bile başlasanız o kuyuya düşersiniz.

Bu siteyi okuyorsanız hele, bunları kesinlikle bilmeniz lazım. Zira eğer kadın erkek ilişkileri konusunda sıfır çekmekten belli bir başarıya evriliyorsanız, toplumda sayıları az olsa da, manipülatörlerin eline düşme riskiniz çok daha yüksek. Zira manipülatörler sayıca az olsalar da, en ön sıradadırlar ve normal kadınlara göre çok daha pırıltılıdırlar. Tecrübeli bir erkek, bu kızların neden böyle aşırı pırıltılı, “kusursuz”, ilgili ve neredeyse tapar durumda olduğunu sezer ya da en azından bunlardan şüphe duyar. Yılların açlığından çıkmakta olan bir erkek ise bu insanları, yeni fişten çekilmenin önünde açtığı dünyanın olağan bir nimeti olarak görür. Pırıltıdan gözleri kamaşır ve bir arka sırada olan, aslında beraber olmaları gereken normal kızları görmezden gelirler. Normal bir kız, manipülatöre göre çok daha yavaştır, daha az ilgi ve sevgi gösterirler. Olması gerektiği gibi yavaş yavaş ısınırlar. Daha az derken ilgi ve sevgileri çok olabilir ama manipülatörün aşırı ilgi ve sevgisine göre azdır.

Bana danışanların önemli bir kısmı beni eski sevgili konusunda arıyorlar. Bunların önemli bir kısmında da, aşk bombardımanı gibi manipülatif eski sevgililer görüyorum. Böyle bir eski sevgiliniz varsa, o eski sevgiliyi geri döndürmeye çalışmayın. O eski sevgiliden kaçın. Kimin bitirdiği önemli değil, bitmiş olması önemli ve iyi. Manipülasyon nedenli bağımlılığınız yüzünden acı çekiyorsunuz biliyorum ama manipülasyon varsa, ne olursa olsun o kişiyle bir daha birlikte olmayın. Böyle bir ilişkide iseniz, bu ilişkiyi düzeltmekten ziyade, bu ilişkiden çıkmanız gerekiyor.

Aşk bombardımanı yapan kişi, karşısındakinin bağlılığı ile yetinemiyor ve onu bağımlı hale getirmeye çalışıyor. Fail burada kurbanı sinsi ve kurnaz bir şekilde manipüle ediyor. Aşk beyanları, göklere çıkarmalar, ilgiye boğmalar ama bir yandan da mesela kurbanı izole etmek gibi şeylerle uğraşıyor.

Peki bir insan böyle şeyleri neden yapar ki? Bunun narsizm ile ilgisi var. Narsizm, güvensizliğin maskesidir. Bu rahatsızlığın pençesinde olan insanlar, çaresizce, sürekli olarak onaylanma ve hayranlık ihtiyacı duyarlar. Bu insanlar normal ilişkilerdeki bağlılık ve güven ile yetinemezler. Bağımlılığa ve tam boyun eğmeye ihtiyaç duyarlar. Karşılanması mümkün olmayan ihtiyaçları, kurbanları bağımlı olsa ve boyun eğse bile karşılanamayacağından, sonunda ya birden terk edip yeni hedeflere yönelirler, ya da ilişkide kalıp kurbanlarına saldırırlar.

Bu tür narsist, manipülatif insanlar kurtarılabilir mi sorusunu çok alıyorum. Tahmin edersiniz ki bu soru, aslında bağımlılığını doyurmak için bağımlılık odağına yakın olmak isteyen insanların bahanesi. Ama diyelim ki soruyu soran bunu tamamen iyi niyetinden soruyor. Bu insanları kurtarmaya çalışmak tehlikeli, yıpratıcı ve çoğunlukla da nafile bir çabadır. AMA daha önemlisi, o kişiyi sizin kurtarmanızın çok zor olmasının yanında, sizin varlığınız o kişinin kurtulmasına engeldir. Eğer manipülatif, narsist, BPD, vs. bir insana yardım etmek istiyorsanız, onların bu manipülasyonlarının sonuçlarını yaşamalarını sağlayın yani o insanı terk edin. Ancak böyle bir tokat, o insanın kendisini sorgulamasına neden olur. O insanın hayatında kalıp o insanın davranışlarını ödüllendirirseniz, bu şekilde hastalıklı davranmaya teşvik edersiniz. Bu kadar hasta insanları kurtarmak sizin işiniz değil. Siz veya bir yakınınız eğer böyle manipülatif bir ilişki içindeyse, yapılabilecek en iyi şey – her iki taraf açısından da – bu ilişkiye son vermektir. İlişkinin kaybı ile gelen tokat hem bağımlı tarafın, hem de manipülatif tarafın ihtiyacı olan acı ilaçtır.

Burada erkeklerin ekstra problemi, kurtarıcı planı. Erkeklerde doğal olarak bulunan kadını koruma içgüdüsünü manipüle edebilen bir kadın, o erkek güçlü bile olsa onu pençesine alabilir. Doğal, içgüdüsel koruma içgüdünüzün seçici olduğunu, her kadına değil sizi hak eden kadına yönelecek bir şey olduğunu unutmamalısınız. Çarpıtılmış kurtarıcı planının, doğal koruma içgüdüsünden farkı budur. Koruma içgüdüsü hak edilmelidir, sürekli olarak kazanılmalıdır. Kurtarıcı planı ise bir kadına sadece varolduğu ve zor durumda olduğu için yönelir. Ve biliyorsunuz, ardında yatan temel etken, alışveriş seksidir.

Zehirli ilişkiler konusunda daha fazla ayrıntı için Bu yazı, Toksik İlişkiler – Narsist / Borderline Partner Rehberi kitabımıza bakabilirsiniz.

Gaslighting nedir?

Gaslighting, Türkçe’de henüz karşılığı olmayan yeni (2015’ten beridir) popüler olmuş bir kavram.  İkili ilişkilerde tarafın diğerine psikolojik şiddet uyguladığı bir manipülasyon çeşidi. Burada zorba olan taraf, kurbanının kendi gerçekliğini ve akıl sağlığını sorgulamasını sağlayacak şekilde ona manipülasyon uyguluyor. Bunun sonucunda da kurban duygusal olarak zayıf bir kişilik ise, kendi gerçekliğinde değil de karşısındakinin gerçekliğinde yaşamaya başlıyor.

Peki gaslight (gaz lambası) ne alaka? Terim 1944 tarihli, Gaslight adlı filmden geliyor. Filmin kendisi 1940 tarihli aynı adlı İngiliz filminin yeniden çevirimi ama kavramı dile kazandıran film 1944 versiyonu.

Film kocası tarafından yavaş yavaş manipüle edilerek deli olduğuna inandırılmaya başlayan bir kadının hikayesi. Kocanın derdi, karısının deli raporu alması ve böylece onun vasisi olarak sahip olduğu değerli varlıklara el koymak. Hikayede koca, gaz lambasının ışığını azar azar kısıyor ve karısı bunu fark ettiğinde ona “lamba ışığının değişmediğini” söyleyerek çıkışıyor. Zamanla kadın, lambanın ışığının kısılmadığını, kendisinde bir sorun olduğunu düşünüyor. Filmde Ingrad Bergman’ın canlandırdığı kadının, geçmişte büyük bir travma yaşamış olduğunu ve bu nedenle zaten belli psikolojik zayıflıkları olduğunu da ekleyelim. Filmin adı buradan geliyor ki bu ad sonrasında bugün ele alacağımız manipülasyona da isim veriyor.

Bu kavram o zamandan beridir var ama 2015 yılından itibaren daha yaygın kullanılmaya başlanmış. Nedeni de sanırım gaslighting manipülasyonlarının artması. Peki gaslighting neden artıyor? Artıyor zira artabiliyor. Artık sosyal medya ve online uygulamalar sayesinde çevremizle hiç alakası olmayan kişilerle tanışıp sevgili oluyoruz. Sosyal medya insanları gerçek hayatta daha fazla izole ediyor. İzolasyon, duygusal çöl yaratıyor ve bunu dolduran insanlara bağımlı hale gelebiliyoruz. Bütün bunkar da insanları, yakın sosyal çevre kontrolünden uzakta manipüle edilmeye açık hale getiriyor.

Gaslighting, genellikle romantik ilişkiler bağlamında kullanılan bir kelime ama aile, iş ve arkadaş çevresinde de örneklerini görmek mümkün. Bu, toksik insanların, karşılarındaki insan üzerinde güç elde etmek üzere, onları manipüle ettikleri, sinsi ve oldukça kötü niyetli bir manipülasyon şekli.

Gaslighting, kişinin kendi gerçekliğini sorgulaması için yapılan ve amacının da kişinin kendi gerçekliğinden vazgeçerek, karşısındakinin etkisi altına girmesi olan bir manipülasyon.

Yalan

Gaslighting yapan insanlar, iflah olmaz, hastalık derecesinde yalancı insanlardır. Bu insanların yalanını kanıtıyla yakalasanız bile, yalan söylediklerini inkar ederler.  Zaten normal biri ile gaslighting yapan biri arasındaki farkı böyle anlayabilirsiniz. Normal bir insan, yalanı ortaya çıktığında utanır, özür diler ya da belki sinirlenir ama yalanını inkar etmez. Hasta ruhlu manipülatör ise yalan söylediğini israrla inkar eder. “Sen bunu uyduruyorsun, öyle bir şey yok” derler.

İtibarsızlaştırma

Gaslight yöntemlerinden biri de, zorbanın sizinle ilgili gizlice dedikodu yayması. Kişi, diğerlerine sizin için endişelendiğini söyleyerek alttan alta sizin ruh sağlığınızın yerinde olmadığı fikrini yayar. Maalesef bu insanlar bazen çok zeki olabilirler ve bu şekilde herkesi sizin aleyhinize çevirebilirler.

Bunun tam tersine, zorba kişi sizin için endişelendiği, sizin yanınızda olduğu maskesi ile, diğerlerinin sizin hakkınızda kötü şeyler düşündüğünü veya söylediğini iddia eder ve sizi diğer insanlara düşman eder.

Dikkat Dağıtma

Gaslight huyu olan kişiye bir şey sorduğunuzda ya da yaptıkları bir şey konusunda ona hesap sorduğunuzda, size karşı soru veya hesap sorarak konuyu değiştirmeye çalıştırır. Bu, ilişkilerde insanların ara sıra yaptığı bir şeydir ama gaslight şeklinde, kurban zamanla olan şeyler konusunda ağzını açamamaya başlar zira suçlunun kendisi olduğunu düşünmeye başlar.

Düşüncelerinizi ve hislerinizi hor görme

Gaslight manipülatörü, sizin düşünce ve duygularınızı küçümseyerek sizin üzerinizde güç elde etmeye çalışır. “Çok alıngansın”, “aşırı tepki gösteriyorsun”, “sesini yükseltme” (sesinizi yükselttiğiniz yoktur) gibi sözleri çok kullanır. Sizin düşüncelerinizi ve duygularınızı hor görür, bunları dile getirdiğinizde sizi dinlemez veya sizi değişik şeylerle suçlar. Burada amaç, sizin kendi duygu ve düşüncelerinizden şüphe etmenizdir.

Suçu size atma

Bir kişiyle her tartışmanızda, suçlu olmadığınıza emin olmanıza rağmen sonunda suç siz mi oluyorsunuz? Onun yaptığı şeylerin sizi nasıl etkilediğini her tartıştığınızda bile sonunda bu davranışlara sebep siz mi oluyorsunuz? Zaman içinde, eğer bir şekilde doğru davranırsanız, karşınızdakinin size daha iyi davranacağına, o ne olduğu belli olmayan davranış şekillerini bulduğunuzda, ilişkinizin sorunsuz devam edeceğine inanmaya mı başladınız? Ya da artık o ne yaparsa yapsın asıl sorunun kendinizde olduğunu düşünmeye mi başladınız? Tebrikler. Muhtemelen gaslighting manipülatörü bir arıza ile berabersiniz.

Örneğin manipülatör, sürekli olarak kurbanı ile ince ince dalga geçebilir ama bunu sürekli inkar eder. Kişiyi “alıngan” olmakla suçlar. Kurbanı bu suçlamalar karşısında sinerse, zaman içerisinde dalga geçmeler azar azar artarak hakarete dönüşür. Öyle bir zaman gelir ki, kurban ağır hakaret görse bile kötü hissetmesinin kendi suçu olduğunu sanmaya başlar.

İnkar

Manipülatörler, herhangi bir hatalarını kabul etmemekle meşhurdurlar. Kendi kötü tercihlerinin sorumluluğunu almak istemezler. Doğru kurbanı bulduklarında, o kurbana istediklerini yapmaya ama bunları tamamen inkar etmeye başlarlar ve zamanla kurban kendisini önemsiz hissetmeye başlarlar. Bu tür bir manipülasyona izin veren kurban, sonradan terk ederek ya da edilerek manipülatörden kurtulsa bile, uzun süre boyunca iyileşemez.

Tarihi yeniden yazmak

Manipülatör kişi, geçmişte olan olayları sürekli olarak kendi lehine olacak şekilde değiştirir. Dediği şeyleri ya da sizin dediklerinizi değiştirir ve siz bu konuda kendisine karşı çıktığınızda sizi yalan söylemekle, hatırlamamakla ve hatta bunamakla suçlar.

Gaslighting yapıldığını nasıl anlarsınız?

Gaslighting yapan biriyle beraberseniz, bunu hızlıca tespit edip, kişiyi hayatınızdan çıkarmanız önemli. Zira bir kere gaslighting sarmalına girerseniz, ne olduğunu anlamadan dipsiz bir kuyuya yuvarlanabilirsiniz. Karşınızdaki kişi size gaslighting uygular zira sizi kullanmak ister. Narsizm gibi aşağılık kompleksi ile kendi gerçek kişiliğini saklamaya çalışanlar, sosyopatlar, sınırda kişilik bozukluğu gibi aşırı terk edilme korkusu olan insanlar, ilişkilerinde karşılarındaki kişiyi güçsüzleştirmeye çalışarak ilişki yürütme stratejisi güderler. Bu insanların amacı, sizi ona bağımlı hale getirmek ve böylece onun ne olduğunu anlasanız bile onu terk edemeyecek olmanızdır. Ama tabii kendisi isterse sizi terk edebilir.

Gaslighting en iyi sizdeki belirtileri ile anlaşılır:

Sürekli özür dilemek zorunda kalıyor musunuz?

İlişkide olduğunuz kişi size bariz kötü davranıyor ama siz bunun yapmanız gereken ama ne olduğunu bilmediğiniz mucize davranışlarla düzeleceğine mi inanıyorsunuz? Devamlı yeterince iyi bir insan, iyi bir sevgili, iyi bir arkadaş olup olmadığınızı sorguluyor musunuz? Ne yaparsanız yapın yeterince iyi olmadığını, hatta hep kötü yapıyor olduğunuz hissine kapılıyor musunuz?

Yalnızlaşmaya mı başladınız? İlişkinizle beraber ailenizden, arkadaşlarınızdan, sosyal çevrenizden koptunuz mu? Ve bunu karşınızdaki kişinin özellikle yaptığını hissediyor musunuz?

Her tartışmada suçlu siz misiniz? Artık tartışma çıkmasın, suçlu çıkmayın diye, size ne yapılırsa yapılsın ağzınızı açamıyor musunuz? Durumu kurtarmak, anlık huzur bulmak için yalan söylediğiniz oluyor mu? Hır çıkmasın diye sustuğunuz, doğruluğunuzu savunacak, savaşacak gücü bile bulamadığınız oluyor mu?

İlişkiden önce normal biri olduğunuz konusunda bir şüpheniz yok iken, bu ilişki ile kendini sorgulayan, bunalımlı, kafası karma karışık, geleceğe umutla bakamayan, olduğu şey konusunda hayal kırıklığına uğramış biri mi oldunuz?

İlişkiden önce böyle değilken, ilişki sürecince kararlar alamayan, içe kapanık biri mi oldunuz?

Bazı gaslighting örnekleri:

Sevgiliniz defalarca belli bir olaydan veya söylemden kırıldığınızı anlatmanıza rağmen sizi üzüp kırdıktan sonra “çok abartıyorsun, fazla dramatiksin” diyor.

Partneriniz size hakaret ettikten sonra “hep sen beni sinirlendirip bu hale getiriyorsun” diyor.

Suçlanacak çok şeyi olmasına rağmen “hep beni suçluyorsun, sanki sen suçsuzsun” diyor.

Sizi üzüp, ağlatıp, kırıp “sen histeriksin, başkaları görse bu halini bana acırdı, senin deli olduğunu düşünürdü” diyor.

Sizin için çok önemli olmasına rağmen bir konu için “bir daha bu saçmalığı dinlemeyeceğim” diyip, sizi söyledikleriniz veya inandıklarınızın saçmalık olduğuna inandırmaya çalışıyor.

Emin olduğunuz bir hatıra konusunda “hayır sen yanlış hatırlıyorsun” diyor.

“Hep negatifsin”, “çok kötümsersin”, “daha önce de kız/erkek arkadaşlarım oldu, hiç biri senin gibi değil” diyerek inanç, his ve fikirleriniz konusunda sizi şüpheye düşürmeye çalışıyor.

Sürekli dalga geçip, daha sonrasında çok alıngan olmakla suçluyor. Bu hareket sürekli tekrarlandıkça aşağılanmayı kabullenmeye, kötü hissettiğinizde “sadece espri yapıyor, ciddiye almamam gerek” demeye başlıyorsunuz.

Gaslighting ile nasıl başa çıkılır?

Bu tür manipülatörler, herkesi ağlarına alamazlar. Böyle bir manipülasyonun uygulanabilmesi için, kurbanın buna açık olması lazımdır. Yine de kendinizi suçlamadan önce, bu manipülatörü hayatınızdan atmanız lazım.

Eğer uzun süredir bu tür manipülasyona uğradıysanız, bu sizin için çok zor. Zira manipülasyon zaten sizi ona bağımlı yapmak için yapılıyor ve uzun süre buna maruz kalırsanız, ona bağımlı olduğunuzu sanıyorsunuz.

Ama ona bağımlı hale gelmeye başladıysanız ve bunun gaslighting sonucu olduğundan şüpheleniyorsanız, bu insanı hemen terk etmeniz lazım. Aslına bakarsanız, bir ilişkide, ilişki öncesine göre daha zayıf bir insan haline geldiyseniz, o ilişkiyi terk etmeniz lazım.

Ama burada sorun yaratan bir şey daha var muhtemelen: Aşk bombardımanı.

Bu tür ruh hastaları, kurbanlarını ellerinde tutmak için ilişkinin başında sevgililerini aşk bombardımanına tutarlar. Hiç böyle sevilmemişsinizdir. Seks inanılmazdır. Daha önce ilişkileriniz olsa bile böylesi hiç olmamıştır. Aylar süren bir cennette yaşarsınız. Sonra … BAM! O cennet cehenneme döner ama suçlusu sizsinizdir ve ilişkiden de kopamazsınız zira içinizde hep bir o cennete geri dönme ümidi vardır. O cennetten cehenneme dönmenizin suçlusunun siz olduğunuz fikri gibi, o cennete dönebilecek olma ümidi de sizin kafanıza, manipülatör tarafından yerleştirilmiştir maalesef. Ve yine maalesef, tüm o aşk bombardımanı, manipülatör tarafından sizi ona bağımlı hale getirmek için yapılmış bir dizi manipülasyondur.

Size tavsiyem, tarafsız üçüncü tarafların fikrini almanız. Ailenizden, arkadaşlarınızdan uzaklaştıysanız, ya da bunu onlarla paylaşmaya utanıyorsanız, psikoloğa gidin, bizim gibi danışmanlık veren yerlere başvurun ya da bunlara paranız yoksa burada ya da başka forumlarda yazın ve tavsiye isteyin.

Yazıyı şu ağır gaslighting vakası ile bitirelim ve kişinin derdini bir forumda paylaşması ile nasıl da kurtulduğuna bakalım. Buradaki hikaye ağır ruh hastası sevgili içeriyor. Gaslighting her zaman bu kadar ağır olmayabilir ama nerelere gidebildiğini görmek açısından bu hikayeyi paylaşalım:

“3 hafta önce erkek arkadaşımla aynı evde yaşamaya başladık. Bu süreç içerisinde daha önce hiç olmayan bir problem baş göstermeye başladı. Olayı kafamdan kurguluyor olabilirim, ancak o bize taşındığından beri evdeki eşyalar sürekli kaybolup bir gün sonra yeniden ortaya çıkıyorlar. Bahsettiğim durum anahtarı kaybedip başka bir yerde bulmak gibi bir şey değil. Özellikle olmaları gereken yerlerde aradığım ve bulamadığım eşyaları, bir gün sonra tam olarak o baktığım yerlerde buluyorum.

Örneğin her sabah işe giderken yanımda bir tane çikolata götürürüm. Bu çikolata paketlerini hep aynı yere koyuyorum. Bir sabah uyandığımda çikolata paketlerinin yerinde yeller estiğini gördüm. Sevgilime sorduğumda bilmediğini söyledi. Akşam eve döndüğümde manzarayı tahmin edin! Evet, çikolatalar tekrar olması gereken yerlerine dönmüştü. Sevgilim bu konuda “belki sabah görmemişsindir” dedi. Dikkatinizi çekerim, burada bahsettiğimiz şey toplamda tam 12 paket çikolata, nasıl görmemiş olabilirim ki?”

Başlarda ilginç bir espri anlayışı olduğunu düşünmüş ve bunu yüzüne söylemiştim. Ancak ne demek istediğimi anlamadığını söyledi ve oldukça sert şekilde tepki verdi. Durum böyle olunca ben de geri adım atmak zorunda kaldım. Sanırım böyle saçma bir işe kalkışma ihtimali, tüm bunların benim yanılgılarım sonucunda meydana geldiği fikrinden daha olası geldi. Fakat zamanla iyice sinirlerim bozulmaya başlamıştı. İş için gerekli olan bir evrağı koyduğum yerde bulamamak, ve sonra tam o yerde ortaya çıkması çok keyfimi kaçırıyordu. Ne yapacağımı bilmiyorum, durumla ilgili hiçbir fikrim yok. Delirmediğime eminim, ancak mantıklı bir açıklama da bulamıyorum. Sevgilime ne zaman konuyu açsam gerginlik yaratmaya çalıştığımı söylüyor. Lütfen bana yardım edin…”

Kişi durumu internette paylaşıyor ve olay ortaya çıkıyor:

“Yardımlarınız için hepinize teşekkürler. Son gelişmeleri özet geçiyorum. Böyle bir manipülasyon yönteminin varlığından haberdar edilince hemen gizli kamera siparişi verdim. Kameralar gelene kadar başımızdan bir olay daha geçti. Bir kitap aldığımı ve ertesi gün babama vereceğimi söyledim, masanın üzerine bıraktım. Ertesi sabah tam da beklediğim gibi kitap ortadan yok olmuştu. Hiçbir tepki vermedim, bunun üzerine sevgilim garip davranışlar sergiledi. Kitabı hatırlatmaya çalıştı, ancak sürekli “ne kitabı” diye sordum ve siniri bozuldu. Akşam eve geldiğimdeyse kitap tekrar yerli yerindeydi, ama yine hiç tepki vermedim. En sonunda kendisi “aa bak, kitap buradaymış işte” dedi. “O kitaptan mı bahsediyordun ya, tamamdır teşekkürler” diyerek geçiştirdim. Gecenin kalanında oldukça gergin davrandı.

Kameralar geldikten sonra gerçek tamamen ortaya çıktı, Gerçekten de eşyaların yerini değiştirenin o olduğunu gördüm. Daha sonrasında evime arkadaşımın geleceğini ve bir süre kalacağını, bu yüzden ayrılması gerektiğini söyledim. Gittikten bir iki gün sonra da telefonda ayrılık konuşması yaparak ayrıldım. Biliyorum, bu olabilecek en iyi son değil. onunla yüzleşebilirdim de. Yine de bundan kaçındım ve olabilecek en sorunsuz ve hızlı şekilde kurtulmaya çalıştım. Hala neden böyle bir şey yaptığını bilmiyorum, ama benim hikayem de böyle.”