İlk buluşmada ne konuşulur?

İlk buluşmada ne konuşulur? En çok sorulan sorulardan biri. Bu yazıda bu soruyu derli toplu cevaplamaya çalışacağım.

Öncelikle umarız birçok erkeğin yaptığı hatayı yapıp, buluşma ayarlamayı ertelerken, kızla mesajlaşma uygulamasında günlerce çene çalıp, konuşabileceğiniz her şeyi konuşmadınız. Eğer bu hatanız sizi çoktan friendzone’a atmadıysa bile ilk buluşmada konuşacak bir şey bulamamanıza neden olarak sizi başarısızlığa sürükleyebilir.

Buluştuğunuzda ne konuşacaksınız?

Kadına çocukluğunuzu, terapistinizi, gelecek planlarınızı ya da ayağınızda çıkan mantarı mı anlayacaksınız? Ya aklınıza konuşacak hiçbir şey gelmezse? Ya yanlış bir şeyler söylerseniz? Ve söylenecek “doğru” şeyler neler ki? Hiçbir fikriniz var mı?

Birçok erkeğin herhangi bir fikri yok.

Ortalama bir erkek bir kadınla konuşurken, rüzgarda rastgele savrulup duran bir yaprak gibidir. Rastgele şeyler konuşarak söyledikleri şeylerden birinin kadınla “bağ” kuracağını ve kadını “düşüreceğini” umar.

Bunun başarısız bir buluşma muhabbetine yol açacağını söylememize gerek yok sanırım.

Bir planınız olmalı. Evet, doğru okudunuz, bir planınız olmalı. Neyin işe yaradığını, neyin ise konuşmayı sabote ettiğini bilmeniz lazım. Kadının duygularını şansa ve kadere bırakmamalısınız. Hem çekici hem de duruma hakim olmalısınız.

İlk buluşmada kadınla konuşmalı?

Önce konuşma konularına bakalım. Daha spesifik olarak kadının size karşı daha fazla çekim hissetme ihtimalini arttıracak konulara nelerdir onlara bakalım. Konuşmanın kontrolünü size verecek, sizi eğer isterseniz fiziksele ve sonraki buluşmalara taşıyacak konular.

Heyecanlandınız değil mi?

Tamam, tam olarak ne hakkında konuşmalısınız?

İlk bilmeniz gereken şey, çoğu erkek çok ama çok fazla konuşur. Çoğunlukla konuşmayı ele geçirir ve karşısındaki kadını sıkıntıdan patlatan konulardan konulara atlar. Bunu yaparken de kadını etkilediğini düşünür ama tek becerebildiği kadını depresyona sokmaktır.

Bir kadının sizi dinliyor olması ve söylediklerinize ilgi gösteriyor gibi olması, söylediklerinizle ilgilendiği hatta onları dinlediği anlamına gelmez. Yüzeysel olarak kibar olmaya çalışırken içten içe “bitse de gitsek ve bir daha hiç buluşmasak” diyor olabilir.

Çok Konuşmayın.

Yani ilk kural ÇOK KONUŞMAMAK! Konuşmayı ele geçirmeyin. Bunun yerine kadının konuşmasını ve söylediklerini DİNLEYİN.

Herkesin kendi söyledikleri şeylerin dinlenmesini aşırı istediğini unutmayın. Enerjinizi ve dikkatinizi konuşmaya değil, kadını konuşturup onun söylediği şeyleri dinlemeye odaklayın.

Bu bir mikta çaba isteyen bir şey. DİNLEMENİN kendisi zor değildir ama konuşmayıp dinlemek pekçok erkeğin doğal olarak yapabildiği bir şey değildir.

Bilgi Tohumları

İkinci kural ise kadının konuşurken ortaya saçtığı bilgi “tohumlarına” özellikle dikkat etmek ve bunları yakalayıp büyütmektir. Bilgi tohumları, kadının konuşurken ortaya attığı ve aslen hakkında daha fazla konuşmak istediği şeylerdir.

Örnek:

Mert    : Buraya daha önce geldin mi hiç?

Gizem : Hayır ilk defa geliyorum. Aslında İstanbul’a yeni taşındım.

Mert    : Ben buraya sık sık geliyorum. Canlı müzik şahane. Bugün biraz kalabalık ama … bla … bla …

Mert tam bir şapşal. Bu gece muhtemelen yalnız yatacak ve bunu sonuna kadar hak ediyor.

Gizem, kullanıp yeşertmesi için Mert’e bir sürü bedava bilgi veriyor (Kadınlar sizden hoşlandıklarında, işleri sizin için kolaylaştırmak isterler). Aslına bakarsanız bir açıdan Mert’in sosyal ve entelektüel zekasını test etmek için, eğer yeterince zekiyse kullanabileceği şeyler söylüyor. Ama Mert burada testten çok kötü kalıyor!

Yukarıdaki bilgi tohumunu yakaladınız değil mi?

Aslında İstanbul’a yeni taşındım.

Mert kendine odaklanmaktan ve heyecandan farkına varmadı ama Gizem bu konu hakkında konuşmak istiyor. Aslına bakarsanız burada iki tane bilgi tohumu var. Gizem ilk defa bu mekana gelmiş.

Peki Mert sosyal zekaya sahip, tecrübeli bir erkek olsaydı ne yapardı? Kendisine verilen tohumları yeşertirdi:

  • Gizem mekanı ve canlı müziği nasıl bulmuş diye sorabilirdi.
  • Gizem’i İstanbul’a getiren şey ne bunu sorabilirdi.
  • Gizem ne zamandır İstanbul’daydı ve İstanbul’da ne yapıyordu?
  • Gizem İstanbul’a nereden gelmişti ve geldiği yerde mi doğup büyümüştü?
  • Gizem’in doğup büyüdüğü yerde hayat nasıldı?

Gördüğümüz gibi Gizem’in 2 cümlelik cevabından yeşertilecek bir sürü muhabbet var. Gizem gerçekten de bu şeylerden konuşmak, Mert’e bunları anlatmak istiyor. Ama Mert ne yapıyor?

Mert kendisi hakkında endişelenmek ve kendisine gömülmekle meşgul. Kızın üzerinde bırakacağı etkiyi o kadar kafaya takmış durumda ki! Aslında endişelenmesine gerek yok zira kıza çizeceği imaj hakkında bu kadar endişelenerek ve kafaya takarak kızın üzerinde kötü bir izlenim bırakması neredeyse garanti.

Mert bir sonraki aşamada ne söyleyeceğini düşünmekle meşgul olmaktan, Gizem’in ne dediğini dinlemiyor bile!

Dinlemenin Önemi

Dinlemenin önemini anladınız umarım. Kadının ne söylediğini dinlemelisiniz. Eğer kadını dinlerseniz, bir sonraki adımda ne söyleyeceğiniz konusunda endişe etmenize gerek kalmaz zira karşınızdaki size ne söyleyebileceğiniz konusunda ipucu verecektir.

Yukarıdaki konuşmada Gizem’in Mert’ten hoşlandığını da belirttiğini fark edebildiniz mi?

Nasıl?

Konuşmayı kilitlemedi. Ona konuşmayı geliştirmesi için bedava bilgi tohumu verdi. Bunu bilinçli de yapmış olabilir, bilinçsiz de. Eğer siz kızı dinliyorsanız ve kız da sizden asgari seviyede hoşlanmış ise, o konuşma tıkanmaz zira kız size konuşmayı geliştirmeniz için bilinçli ya da bilinçsiz bilgi tohumları verecektir.

Kız sizden hoşlanmadıysa, siz iyi bir dinleyici bile olsanız, kız konuşmayı kilitleyecektir. Ne kadar iyi bir konuşmacı ve çekici bir erkek olursanız olun, sizden hoşlanmamış olan bir kızla konuşma kilitlenir.

Yani iyi bir dinleyici olursanız, kızın sizden hoşlanıp hoşlanmadığını anlarsınız.

Fakat yukarıdaki durumda kız başında Mert’ten hoşlanmış olsa bile, Mert’in testten çuvallaması ile kızın hoşlanma / ilgi seviyesi düşecektir. Kızın buluşma başındaki ilgi seviyesine göre Mert’in tek bir testten kalması olayı bitirebilir ya da Mert’in 2 – 3 testlik atışı olabilir. Ama en garantilisi dinlemek ve testleri geçmektir.

Eğer siz dinliyorsanız ama konuşma kilitleniyorsa, kızın sizden hoşlanmadığını varsayıp bu buluşma bittiğinde, kızı bir daha aramamak üzere ayrılabilirsiniz.

İlgiyi En Yüksek Seviyede Tutacak Konuşma

Bir kadınla muhabbetinizin, onun (ve aslında sizin) ilginizi en yüksek seviyede tutacak şekilde olması için şunlara dikkat etmelisiniz:

  • Kıza kızla ilgili şeyler söylemelisiniz.
  • İyi bir konuşma / dinleme oranını korumalısınız.

İnsanların kendileri hakkında konuşmaya bayıldıklarını ve onların sizden hoşlanması için zamanınızın çoğunu onları dinleyip onlarla ilgili sorular sormakla geçirmeniz gerektiğini duymuşsunuzdur. Bu bir yere kadar doğrudur.

İnsanlar kendileri hakkında konuşmaya BAYILIRLAR ve kendilerini gerçekten dinleyen ve kendileri ile ilgili samimi bir ilgi ile sorular soran insanlardan hoşlanırlar.

AMA …

Eğer amacınız bu kadının sizden daha fazla hoşlanması ise, bundan daha fazlasını yapmalısınız. Kadına sizin hakkınızda bir şeyler söylemelisiniz. Daha doğrusu, ona şunu söylemelisiniz:

İkinizin ne kadar da çok ortak noktanızın olduğunu.

Bunu, “ben de” cümleleri ile sağlayabilirsiniz.

Eğer kızın söylediği şeylerle bağ kurabiliyorsanız, bu noktalarda konuşmaya başlayıp bu konuda ne kadar aynı olduğunuzu belirtebilirsiniz.

Örneğin:

Gizem        : İzmir’i çok özledim.

Ahmet        : Seni çok iyi anlıyorum. Geçen yaz 2 hafta İzmir’deydim ve İzmir’e bayıldım. Aklımdan oraya taşınmak bile geçti.

Ahmet bu işi biliyor.

Ahmet bu sefer soru sormadı ama doğru zamanda kendisi ile ilgili bir şeyler söyledi. Ahmet buna ek olarak dinleyip soru da soruyorsa, Ahmet’in bu gece işi kolay olacaktır.

Bu tekniği abartmayın tabii ki. Sürekli kızla aynı fikirde olmak sizi yalaka gibi gösterir. Eğer fikir ayrılığınız veya zıt düştüğünüz yerler varsa bunları gerekmedikçe öne çıkarmayın ama gerekiyorsa öne çıkarmaktan da korkmayın.

Erkek için iyi bir konuşma / dinleme oranı 30/70 ya da 40/60 gibidir. Yani siz konuşmanın 30% – 40%’ında konuşuyor ve 60% – 70%inde dinliyor olacaksınız. Bu 30 – 40%’da da “ben de” cümlelerini kullanabildiğiniz yerlerde kullanın.

Hayal gücü

İlk buluşmada yapabileceğiniz en kötü şeylerden biri, kendinizle ilgili her şeyi ortaya dökmektir. Bu genellikle erkeğin kaygı ve stresten çok konuşma ihtiyacı hissetmesinden, konuşacak bir şey düşünememesinden (böyle bir zorunluluk olmadığını yukarıda anlatabildik sanıyorum) ve sessizliğin stresine dayanamamasından kaynaklanır.

Unutmayın: Bir kadının hayal gücü, oyununuzun en önemli parçalarından biridir. Brçok erkek, kendileri ile ilgili herşeyi hemen kadına anlatma eğilimindedirler ve kendilerini en doğru ve açık şekilde kadına anlatmaya özen gösterirler. Bunu, kadının ilişkide erkeğin kendisini tamamen kadına ifşa etmesini arzu ettiklerini sandıklarından yaparlar. Şunu geç olmadan öğrenin : Kadınlar hiçbir zaman tam açıklık istemezler. Bir kadın için kendi mistik kadınsı içgüdüleri ile bir Erkek Adamı yakaladığını düşünmek, en tatmin edici duygudur.

Bir erkek kendi hayat hikayesini, karakterini, değerlerini vs. kadına fazlaca açarsa, kadının erkeğe arzu duymasına neden olan biyo-kimyasalları tetikleyen mistik atmosfer ortadan kalkar. Kadının erkek ile ilgili imajının asıl seksi kısmı olan hayal gücü temelli öğeleri bir anda buhar olur. Çoğu erkek bunu tam olarak daha ilk buluşmada yapar ve daha sonra da neden arkadaş kalalım çöplüğüne atıldığına şaşar kalır. Aşinalık baştan çıkarıcılığı öldürür. Oyunu, arzuyu ve lipidoyu bilinirlikten daha hızlı öldüren başka birşey bulmak zordur. Kadınlar ne kadar “birbirimizi tanıyalım” oyunu oynasalar da, karşılarındaki erkekle sekse giden yolda asıl ihtiyaç duydukları şey hayal güçlerinin kamçılanmasıdır.

Konuşmaktan çok dinlemeniz sizin bu hayal gücünü canlı tutabilmenizi sağlar. Bu size sorulan hiçbir soruyu cevaplamayın anlamına gelmez. Kendinizle ilgili bir veya iki dakika konuştuktan sonra (böbürlenmeden), yeniden kıza dönebilirsiniz.

Fakat her soruya da direkt cevap vermeyin. Bazı sorulara eğlenceli ve alaycı cevaplar verebilirsiniz. Özellikle de üstüne vazife olmayan sorular sorarsa.

Örneğin “Tinder’dan kaç kızla buluştun?” diye sorarsa “bu hafta için mi soruyorsun, bu ay mı, başından beri mi?” diye cevaplayın. Ya da “kız arkadaşın var mı?” sorusuna “şişşşt, kimseye söylemememi tembih etti” diye cevap verebilirsiniz.

İlk buluşmadan sonra kız sizinle evinize gelmiyorsa, kendi evine gidecek. O akşam buluşma hakkında düşünecek ve muhtemelen kız çetesi ile buluşma hakkında konuşacak ya da mesajlaşacak. Ve sizinle daha fazla buluşup buluşmak istemediğine karar verecek.

Eğer buluşmada çok konuşursanız, kendinizi fazlaca ortaya dökerseniz, kızı dinlemez ve onun size verdiği bilgi tohumlarını çöpe atarsanız, vs … kız sizin ne kadar sıkıcı ve sosyal özürlü biri olduğunuzu düşünecektir (belki de kadınlarla tecrübesiz yani tercih edilmeyen bir erkek olduğunuzu düşünecek zira öyle olmasanız böyle hatalar yapmazdınız). Muhtemelen sizden ve o geceden hoşlanmadığını düşünecektir. Bütün gece yaptığınız laf salatasını kibarlıktan gülümseyerek dinlemiş ve iyi vakit geçirmiş gibi davransa bile ikinci buluşmanın olma ihtimali çok düşük olacaktır.

Diğer aşırı uçta da o gece sadece dinlerseniz ve kendiniz hakkında hiç konuşmazsanız. Belki geçiştirdiniz, belki eğlence olsun diye alaylı cevaplar verdiniz. Hep sizin konuşmanıza göre daha iyi iş çıkardınız ama …

Ama bu seferde kız sizin hakkınızda düşünecek hiçbir şey bulamayacak! Zira sizi zerre tanıyamadı. Ortak noktalarınız var mı bilmiyor. Aslına bakarsanız eğlenceli alayı fazla yaptıysanız sizin sulu – büyümemiş bir oğlan çocuğu olduğunuzu da düşünebilir. Bunlar da sizinle ilgili bir duygu geliştirmesine engel.

Ve bir de burada anlatıldığı gibi 30-40 / 60-70 kuralına göre konuştuğunuzu ve dinlediğinizi düşünün. Ara ara ortak noktalarınızı da belirttiniz. Kızın size verdiği bilgi tohumlarından güzel bir muhabbet geliştirdiniz (aranızda bir bağ kurmakla kalmadınız aynı zamanda kadınlar konusunda da tecrübeli ve tercih edilen bir erkek olduğunuzu gösterdiniz).

Kadının evde sizi ve buluşmayı düşünmek için elinde bol bol pozitif malzeme olacak. Sizi bağ kuracak kadar bilecek (özellikle de sizin belirttiğiniz “ben de” cümleleri sayesinde) ama aynı zamanda hayal gücünü ateşleyecek şekilde gizemli kalacaksınız (konuşmaktan çok dinlediğiniz için).

Ve merak etmeyin. Birkaç buluşma bu şekilde bir bağ kurduktan sonra, kıza istediğiniz şeyleri söyleyip ara ara onu sıkacak bol bol vaktiniz ve krediniz olacak.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Anti Dump’ın Makinesi – Beşinci Bölüm: Kadınlar ve Bilgi

Başlangıç : Anti Dump’ın Makinesi – Giriş

Önceki Bölüm: Anti Dump’ın Makinesi – Dördüncü Bölüm: Aksiyona Öncelik Verin

İyi Çocukların Ego Sorunu

Bu kadar şeyi nereden öğrendin Anti-Dump?

Alıntı:


İletişim ve aksiyon stratejisi kendi üretimim. Fakat esin kaynağım John Gray’in Erkekler Mars’tan, kadınlar Venüs’ten kitabı.

Bu kitap ilişkiler hakkında yazılmış en iyi eser. Okumadan evlenmeyin.

FAKAT! Sevgililik aşamasında çok tehlikeli bir kitap. SAKIN AMA SAKIN bu aşamada kullanmayın.

Neden mi? Çünkü uygularsanız manipüle edilecek ve kullanılacaksınız.

John Gray’in bu kitabı sadece size karşı İLGİSİ YÜKSEK bir kadın ile evliyseniz işinize yarar, yazarın eşi Bonnie gibi mesela.

Sizi çok da sevmeyen bir kadın ile evlendiğinizi düşünün, Hep rastlanan bir durum. Bu ilişkide bir şeylerden feragat eden TEK TARAF siz olacaksınız. Sizinle neden sevişmediği konusunda sürekli mazeretler uyduracak olursa kitabın kurallarına göre bunu KABUL ETMEK(!) zorundasınız, onun hislerini ÇİĞNEYİP GEÇEMEZSİNİZ.

Evinizde bir hırsızı ağırlayıp, hırsız evi soymaya başlayınca polisi arayamamak gibi bir şey bu.

Bir kadının olumsuz duygu ve düşüncelerini YALNIZCA sizi gerçekten seviyorsa kabul edebilirsiniz.

Bu kitabı ilk aşamada uygularsanız maymuna dönersiniz. Size karşı ettiği hakaretlere karşı bile “anlayışlı” davranmanız gerekir.

Sen kafası çalışan birisin BigBadJon, dediklerimi anlayacağından eminim.

Kitap, yüksek ilgi seviyesinin zaten olduğunu VARSAYIYOR. Fakat yazar bu varsayımını kitapta hiçbir yerde belirtmemiş. Çok tehlikeli bir durum.

Diğer yorumlarına gelirsek:

Dediğin gibi, kadınların ilgi gösterdiğine dışarıya yansıttığı bazı hareketler EVET VAR. Bazı TLC dizilerinde birkaçını GÖRDÜM, çok da hoşuma gitti. Mesela bir tanesinde bazı kadınların ilk tanıştıkları adamların ayakkabılarına nasıl baktığından bahsediyordu. Kadınların bir kısmının ayakkabılarınıza bakıp, değerlendirme kıstası olarak kabul ettiğinden şüphem yok. Hatta şunu diyeyim, o bölümü izledikten sonra dışarıya çıkarken hep en yeni ayakkabılarımı giymeye dikkat ediyorum!

Yani bu “işaretleri” inkâr etmiyorum.

Don Juan olmaktan çıkarabileceğiniz en büyük ders şu olacak: Kadınları “anlamaktan” vazgeçip, size UYGUN olmayanları ayıklayıp olanları seçmelisiniz.

Mars/Venüs kitabı size bir kadının eğer ilgisi yeterince yüksekse ANLAMAYA ÇALIŞANIN GEREKSİZ OLDUĞUNU açıklamıyor. Böyle bir durumda zaten her şeyi kendiliğinden doğru yapacaktır.


Ardından Peak’den ilginç bir yorum:

Alıntı:


Çok doğru diyorsun AD. Fakat bence erkekler de iletişim becerilerini güçlendirmeli! Evet beyler, yazılı ve sözlü anlatım becerilerinizi geliştirin. Okulunuzda makale/essay yazılarınızda başarılı olmak anlamına da geliyor bu.

Bu çok etkili bir beceri, çünkü onların güçlü olduğu bir alanda onlardan daha iyi olduğunuz anlaşıldığı an gerçekten saygı uyandırırsınız. Onlardan daha iyi olduğunuzu anladıkları an size teslim olurlar. İlk başlarda sizi bir test ederler, ondan sonra sizi sadece ARZULARLAR. Neden mi? Çünkü zayıf ve savunmasız hissedecekler, fakat siz yanındayken tam tersine kollanmış hissedecekler.


Başka bir başlıkta Anti Dump diyor ki:

Alıntı:


Yaptığı TEK hata kızın numarasını almak.

Beyler, size defalarca anlatmaya çalıştım, buluşma veya ilişki teklifini İLK YAPAN kadınsa, bu teklifinde o kadar da ciddi değildir. Kadınların sizi buluşmaya davet etmesi için milyonlarca sebep olabilir.

Bu sebeplerin çok azında duygusal bir sebep vardır. Bu arkadaş kendisini suçlamış, yazık etmiş. KIZIN İLGİ SEVİYESİ EN BAŞTAN YETERSİZMİŞ ZATEN. Numarasını “kolay yoldan” almış olmasından işkillenip, kızı pek ciddiye almaması gerekirdi.

EGONUZA hakim olmanız lazım. Kızın size numarasını vermesi için muhteşem, kusursuz olmanız gerektiğinizi düşünüyorsunuz. Bu kadınları pek de tanımadığınızı kanıtlıyor. İlk hamleyi yapmaktan, ERKEK KUSURSUZ BİRİ OLUNCA (çoğu) KADIN ÇEKİNİR.

Duygularını COŞTURMAYAN erkeklere karşı ilk hamleyi yaparlar. Eper bir kadın sizin kendisi için fazla iyi olduğunu düşünürse, size buluşma davetinde BULUNMAZ.


Şunu da eklemek istiyorum: Bir kadının sizinle sevişmesi, hatta EVLENMESİ bile tek başına sizi sevdiği anlamına gelmez.

Bütün gerçeklik, ahmaklık yaptığınızı gösterdiği halde neden hala İyi Çocuk olarak kaldınız? Egonuz yüzünden. Aynı hataları yapmaya neden devam ediyorsunuz? Egonuz yüzünden.
Alçakgönüllü bir erkeğe, hiçbir kadın etki edemez.

Çünkü Kadınlar bizi kandırmaz. Kadınlar, erkeklerin kendini kandırmasına yardım eder.

Kadınlar ve Bilgi

Niye hakkınızdaki bilgileri “teslim etmek” gibi bir ihtiyaç duyuyorsunuz? Bu tarz adamlar kızla ilk buluşmalarında, kendini pazarlıyormuş gibi konuşmaya başlıyorlar. Anlayamadıkları şey ise, zaten kendileri hakkındaki gerekli bilgileri SÜREKLİ OLARAK yürüyüşleri, konuşmaları, giyinişleri ve davranışları ile çevrelerine aktarıyorlar. Kadınlar BUNLARI fark ederler. Kadınlar bunları fark etmeyi İSTERLER, bir erkek ile buluştuklarında da bunu yaparlar. Kelimelerle kendinizi pazarlamaya gerek yok, davranışlarınızı analiz etmeye o çoktan başlamıştır zaten.

Alıntı:


Bir kadına SADECE anlatmak istediklerini anlat.  Evlenecekseniz bile, geçmişiniz hakkında EN ASGARİ düzeyde bilgisi olsun.

Şahsi düşüncem,  kız arkadaşınızla tanışmadan ÖNCEKİ hayatınızın onu alakadar etmediği yönünde.

Bir önceki ilişkinizin neden yürümediğini sorarsa, BİLMEDİĞİNİZİ söyleyin. Kadınlar, erkeklerin ilişkilerin dinamiği hakkında pek bir şey bilmediğini düşünür,  o yüzden bu cevabı vermek bir problem teşkil etmeyecektir.

Kaç tane kız arkadaşınız oldu diye sorarsa, SAYMADIM HİÇ diye cevap verin.

İşin püf noktası ERKEK gibi cevap vermek, inek gibi değil. Keskin zekâya sahip biri olduğunuzu henüz bilmiyor, SALAĞA YATIP öyle cevap verin. Dert etmeyin, inanacaktır.

Kız: Niye boşandın peki?

Anti-Dump: Bilmem, öyle oluverdi.

Kız: Yani sonuçta illa bir sebebi vardır.

AD: Tiffany ben psikolog değilim, bilmiyorum.

Detay vermemek bu işin en önemli noktası.

Kadınlar, erkekleri  “düşünür” olarak görmezler.

O yüzden muğlâk cevaplarınız kabul edilir. Eğer aradığı şey bir Üniversite Prof.’u, ya da bir Einstein ise kendisine ivedilikle yol verin!

Bir ilişkide DNA üzerine konuşmayı hanginiz ister?

Olması gereken şey basit, muğlâk cevaplar. İyi çocuklar ise (Benim eski halim gibi) “itiraf etmesi” gerektiği şeyler olduğunu düşünür.

BİR KADINA ASLA ESKİ SEVGİLİLERİNİZ HAKKINDA OLUMSUZ BİR ŞEY ANLATMAYIN.

Kız: Kadınların seni rahatsız eden davranışları neler?

AD:  Buluşmayı iptal etmeleri.

Kız: Yok ciddi soruyorum, gerçekten rahatsızlık duyduğun bir huyu yok mu?

AD: (Kıza sarılıp öpüp) Çok fazla soru sormaları (Gülümseyerek).

Bana neden boşandığımı sorduklarında genelde: “Çok genç ve budala biriydim o zamanlar” diye cevap veriyordum.

Sonra da konuyu değiştiriyordum.

Bu az bilgi verme işi bir sanattır, pratik yaparak oturtursunuz. Fakat KESİNLİKLE, SAKIN yalan söylemeyin.

Tabi unutmadan: Hatırlamıyorum cevabını da kullanıyorum.

Çoğu kullanıcı bu yazdıklarımı beğenmeyecek.

Sakın unutmayın gizlemek, yalan söylemek değildir. Gerçek her zaman ortadadır, Eski evliliğiniz hakkındaki gerçekleri illa da öğrenmek istiyorsa arayıp eski karınıza sorabilir.


Başka neden kolayca bilgi VERİLMEMELİDİR?

Alıntı:


Hakikat şu ki, kadınlar ilk ay hakkınızda elde ettikleri bilgilerden acımasız hükümler çıkarırlar ve asla “objektif” olamazlar.

Dediğiniz her şeyi yanlış yorumlayacak, , anlattığınız kişisel şeylerden kötü sonuçlara varacaktır.

Mesela gidin bir kızla ilk buluşmanızda Şeytan Kilisesi hakkında bir kitabı aradığınızı, bunun tek sebebinin de merak olduğunu söyleyin. Asla tek sebebinizin sadece merak olduğunu düşünmeyecektir.

Bundan sonra kendisine söylediğiniz her şeyi zihninde EĞİP BÜKÜLECEKTİR. Bir kadınla ne kadar uzun süre geçirdiyseniz, bilgi vermek o kadar kabul edilebilirdir.

Tabi bu demek değil ki karşısında put gibi oturacaksınız.
Konuşacaksınız ama ONUN hakkında.

İlk birkaç buluşmada çok da kişisel konulara girmemekte fayda var, önce vaktinde gelip gelmediğine bakın. Buluşmaya hevesli gelip gelmediğine bakın. EN ÖNCE buluşma planlarınızı sevip sevmediğine bakın.

Belki başka bir adamdan daha çok hoşlanır, o zaman salın gitsin. Çenesini sıkı tutuyor, sizinle birlikte devam ediyorsa yarışmanın kazananı belli olmuştur.

Bilgi, en başta, kadınları İTER. Çekim sağlayan şeyler yüzme, bowling vs. gibi aktivitelerin olduğu hareket içeren buluşmalardır.


Sonraki Bölüm: Hayatınızı Değiştirecek Üç Kelime (Çok yakında yayınlanacak)

Çeviren: Seljuk

Adım Adım Disiplin Rehberi Kitabı

(E-Kitap (PDF) – 147 Sayfa)

Yazar: Secret

Disiplin ve irade konusunun ne kadar önemli olduğu, disiplinin bir erkek ile bir oğlan çocuğunu birbirinden ayıran bir hayat becerisi olduğu bu sitede sık sık vurgulandı.

Bir erkeğin kendini yaratmasında olmazsa olmaz nitelik disiplin becerisidir. Aynı zamanda erkekleri özgürleştirici bir niteliktir. Seni bağımlılıklarının ve ataletin pençesinden özgürleştirir.

Disiplin kolay yolu arayan zihnimize karşı yaktığımız bir isyan ateşidir.

Günümüzde de tıpkı insanlık tarihinde olduğu gibi başarının yolu değişmemiştir. Gelişimi hedefleyen bir erkek olarak bu zorlu yola girmemiz gerektiğini ne kadar erken kabul edip bu yolu benimsersek o kadar iyidir. Çünkü hep zorlu yolu en erken kucaklayanlar kazanmıştır.

İdealindeki sana ulaşmak için kendini her sabah kalktığında bir çekiç darbesiyle daha eserini geliştiren bir heykeltıraş gibi hayal et. O heykel sensin ve her gün biraz daha çabayla en iyi versiyonuna evriliyorsun.

Aşağıya kitabın tanıtım yazısını bırakıyorum:

Bıktın mı ?

  • Kendine hedefler koyup gerçekleştirememekten
  • Hedeflerin için bir süre çabalasan da devamlılık sağlayamayıp başa dönmekten
  • İsteklerinle rahatlığın arasında sıkışıp psikolojik acı çekmekten

Bu süreç sana da hiç inemediğin bir atlıkarıncayı hatırlatmıyor mu ? Ya da çarktaki bir fareyi ?

Tüm bunlardan artık bıktıysan senin için çok ve sıkı çalışmanın tek yol olduğu anlayışıyla geliştirilmiş yöntemlerden bahsediyorum. Sihirli değnek bekleme acizliğinden kurtulup nasıl ayağa kalkarak disipline gireceğini ve hayatını ele alacağını somut örneklerle açıklıyorum.

Artık,

  • Değişken ruh halinin
  • İştahının
  • Tembelliğinin
  • Zaaflarının

kölesi olmak zorunda değilsin. Gerekli bedeli ödeyerek neleri başarabileceğini kendin de göreceksin!

Kitabı indirmek için tıklayın

Kitabı Türkiye dışından indirmek için tıklayınız (Kobo).

Anti Dump’ın Makinesi – Dördüncü Bölüm: Aksiyona Öncelik Verin

Başlangıç : Anti Dump’ın Makinesi – Giriş

Önceki Bölüm: Anti Dump’ın Makinesi – Üçüncü Bölüm: İlişki Hazır Alınır, Yaratılmaz.

Alıntı:


Dört günlük arama SINIRIN olacak.

Arayacağın günler Pazartesi, Salı veya Çarşamba olacak. ASLA Perşembe-Pazar arası arama. Hafta sonuna plan yapmış olabilir; seyahat, şehir dışından ziyarete gelen hala vs.

Gayet basit. Eğer numarasını aranabilecek günlerden birinde aldıysan BİR SONRAKİ hafta arayacaksın. Perşembe-Cumartesi arası aldıysan yine BİR SONRAKİ hafta arayacaksın. Pazar günü aldıysan Çarşamba ara. Çarşamba sadece üç gün ediyor ama zaten o gün numara alma ihtimalin de çok yüksek değil. Bunu denklem çözer gibi değil, sanat icra eder gibi uygula.

Arayacağın günleri önceden belirlemek iyidir çünkü size YAVAŞLAMAYI öğretir. Buluşmaya ne kadar yavaş ve temkinli yaklaşırsanız işler kolaylaşır, tuzağa düşme ihtimaliniz AZALIR. Unutmayın, cahil cesareti aptalların erdemidir.

Kız sizden gerçekten hoşlandıysa bekler, geç aradınız diye sinirlenirse bu iyiye işaret. Kimin kaşar olup olmadığını anlamış olursunuz.

Telefon görüşmesini kısa tutma konusunda şunu da belirteyim: Aramanızın amacı BULUŞMA AYARLAMAK, SOHBET ETMEK DEĞİL. “Benim Anjo, Joe’nun mekânında tanışmıştık. Cumartesi akşamı yemeğe çıkarayım seni. Saat 8’de alıyorum seni, evin neredeydi?” gibi kısa ve öz olsun.

Nereden alacağınızı öğrendikten sonra da “Tamamdır. Cumartesi görüşürüz, iyi geceler.” diyin ve GÖRÜŞMEYİ BİTİRİN.

Bu yaptığınız KABALIK DEĞİL. Kıza buluşma tarihi vermişsiniz, sizden gün alabildiği için ŞANSLI olan kişi o. Neden mi? Çünkü diğer iki kızı değil de onu seçtiniz!


Adamın biri, Anti-Dump’a eski sevgilisiyle internet üzerinden konuştuğunu söyleyip, “Kavgalı ayrılmadık, belki tekrar bir ilişki deneyebiliriz.” deyince Anti-Dump’ın cevabı:

Alıntı:


 “Benden ayrıldı” diyen sensin. TERK EDİLMİŞSİN.

Ne yaparsan yap, “Ezik” etiketini çoktan yemişsin.

Şu dünyada onun bu düşüncesini değiştirecek tek bir şey yok.

Sana henüz bir etiket VURMAMIŞ, YENİ bir kız lazım. Ölmek var dönmek yok Don Juan! Sana taze kan lazım. Bir sonraki kız senin HAYRANIN olacak.


Fakat adam: “Ama Anti-Dump! Kız arada görüşelim, kopmayalım birbirimizden diyor.”  Diye cevap verince Anti-Dump esip gürlüyor:

Alıntı:


“Kız arada görüşelim” dedi diyorsun.

Yazışarak konuşma adı üzerinde, sadece KONUŞMA. Bir ilişki değil. Seninle sadece KONUŞMAK istiyor. İstediği zaman telefonu eline alıp seni arayabilir ama aramayacak. Neden mi? Çünkü ihtiyacı olan bütün ilgiyi ona veriyorsun zaten, seni neden arasın ki? Her gün senden alacağını alıyor zaten, İSTEDİĞİNİ ELDE EDİYOR ZATEN. Seni terk etmesi de ONUN isteğiyle olmuştu. Sana arada görüşelim diye de SÖYLÜYOR (emir veriyor).

(Hatalı bir şekilde)İstediği her şeyi yapacağını düşünüyor. Seni asla aramayacağını sen de göreceksin, çünkü etiketi çoktan vurdu ve ona göre hareket ediyor. O etikete göre de istediği her şeyi yapan birisin.

Bir ilişki 50-50 olmalıdır. Fakat birçok kadın bu eşitliği istediği her şeyi yapabilme şeklinde yorumluyor. YANLIŞ!

Eğer hatalıysam kanıtla. Kızı ara, bir yerlere davet et. Sana garanti ediyorum ki normalin İKİ KATI BENMERKEZCİ bir tavra bürünecek. Neden mi? Çünkü kuzu kuzu istediğini yapıyorsun, Don Juan’lık yapacağın vaktin büyük bir kısmını ona ayırıyorsun. Kendisiyle sadece arkadaş olmak istiyorsan sorun yok, ama bir gecede uyumlu biri olmasını bekleme. Asla öyle bir şey olmayacak.

Seninle ilgilenmiyor, ilgileniyor olsaydı telefonun susmazdı. Senin kendini yenilemiş halini görüyor, onla konuşuyor, ama telefonun hala çalıyor mu ki?

Değiştiğinin farkında değil, bunu sen de anlatamazsın. Öğrendiğin yeni şeyleri de ona gösteremezsin, bunun için artık çok geç.

Seni hep eski halinle bilecek, hatırlayacak.


Adamdan gelen “E peki bir insan hiç mi eski sevgilisiyle tekrar birlikte olamaz?” sorusuna:

Alıntı:


Galiba bu sorunun cevabını zor yoldan öğreneceksin. Seni yemliyor. Tek taraflı, bütün gücün ONDA olduğu TEK TARAFLI BİR İLİŞKİYE SENİ ÇEKMEK İÇİN bekliyor. Etiket demiştim ya, İşte o ezik etiketini üstüne çoktan vurdu. Ona geri döndüğünde seni eskisinden daha acı bir şekilde TERK EDECEK.

Neden seni “BAŞ BAŞA film izlemeye” çağırmadı? Sana yapılan teklif “sinemaya gidiyorum sen de gelsene?” şeklindeydi (Yedek kontejyan). Aynı şekilde, neden seni “BERABER alışveriş yapmaya” çağırmadı?  Çünkü arkadaşlarının hiçbiri o gün onla beraber alışverişe gitmeyecekti (Tekrar yedek kontejyan)

Seni daha önce terk etmiş birinin ilk tercihi OLAMAZSIN kardeşim. Tek yapacağı boynuna tasmayı geçirmek olur. 

Tasmanın kalınlığı.


Krynnster ekliyor,

Alıntı:


İlk duyunca inanması zor olsa da tecrübelerime göre bu kesinlikle gerçek. Eskiler eskide kalıyor, onlara dönerseniz (Ya da size dönmelerine izin verirseniz) bir süreliğine işler iyi gidebilir ve eğlenebilirsiniz fakat uzun sürmez. Eski sevgililerle çok iyi arkadaş (Fuckbuddy değil) olmanın baya kolay olduğunu fark ettim, fakat başarılı bir ilişki yürütmek neredeyse imkânsız. Neden mi? Çünkü daha önce zaten denediniz ve yürümedi. Tekrar denerseniz tekrar yürümeyecek çünkü ikiniz de sonuçta pek değişmediniz ve yanlış giden her şey yanlış gitmeye devam edecek. Yapabileceğiniz en iyi şey yaşananlardan bir ders çıkarmak, onun da bir ders çıkarmasını ümit edip hayatınıza devam etmek.

Bu arada bir şey daha var. Bundan sonra başına ne geleceği pek umurunuzda değilse, kendisi ile pek görüşmeyin, aksi takdirde kontrolünüzü kaybedecek, umursamaya başlayacak ve incineceksiniz.


Poet, Don Juan yöntemini detaylandıran uzun bir yazı atıp en sonunda da “bunu daha kısa bir şekilde özetleyecek var mı?” diye sorunca Anti-Dump’ın cevabı:


Tabi, ben yapabilirim.

Bir kadınla konuşurken sadece “NUMARA ALMAYA” odaklanın.

Buluşmaya çağırırken de sadece “EVET CEVABINA” odaklanın.

Tek ihtiyacın bu iki kelime, Numara ve evet. Senin gibi zeki biri için fazla basit olmuş olabilir gerçi bu kadar kısa bir özet!

He bir de lütfen kontrolü kaybedip küfretmeyin. O konuda ciddi değildim, şakaydı sadece.

Kelimelere takılmayın, harekete geçin.


Poet, ilk olarak ilgi seviyesine dair bir işaret görmesi gerektiğini söyleyince Anti-Dump’ın verdiği cevaba bir bakın:

Alıntı:


İlgiye dair bir işaret aramanın vakit kaybı olduğunu sana zaten kaç kere söyledim daha önce.

Kadınlar gerçek hislerini GİZLER. %100 emin olana kadar herkesten saklar. Güvenmeleri de bir ilişkide aylarca süren bir süreç sonucu gerçekleşir. Bu gerçeğe rağmen kadınların ilişki öncesi gerçek hislerini göstermelerini mi istiyorsun? Çok beklersin.

Çirkin olanlar çaresiz oldukları için bunu yapabilir. 9/10, 10/10’luk olanlar genelde böyle bir şey YAPMAZ.

Yeni buluşma aşamasında bir kadının kafasının içine giremezsiniz. Orası KİLİTLİ BİR KASADIR. Onları zayıf noktasından vurmanız lazım, o zayıf noktada da HAREKETE GEÇMEKTİR.

Erkekler eylemler âleminde hüküm sürer. Kadınlar da İLETİŞİMİN efendisidir, fakat harekete geçme yönleri zayıftır.

İşin püf noktası onlardan bir şey YAPMALARINI istemektir, zayıf noktaları burasıdır. Kadınlar bir şeyler yapmak yerine bir şeyler üzerinde konuşmayı, tartışmayı tercih eder uzmanlık noktaları budur. UZMANI OLMADIĞIN ALANDA KAZANMA ŞANSIN YOKTUR.

Senin uzmanlığın ise HAREKETE GEÇMEKTE. Buluşmaya çağırmak en garanti sınama yöntemidir, eğer size ilgisi varsa, zayıf olduğu “deplasmana” sizinle birlikte çıkar. EYLEMLER âleminde sizin rehberliğinizde hareket eder.

Size karşı ilgisi orta karar veya düşük seviyede olanlar ise bu konuda TEREDDÜTE DÜŞER, üstünde uzun süre düşünür.

“İşaretler” de bir iletişim türüdür ve bu kadınların üstün olduğu bir alandır.

Buluşmaya çağırmak en nihayetinde “Hadi bir şeyler YAPALIM.” teklifidir. Kendi yönettiği iletişim âleminden sizin için çıkıp çıkmadığını görmüş olursunuz.

9/10 ve 10/10’luk kızların bunu yapacağını düşünüyorsun ama büyük bir kısmı yapmaz, bu GERİYE ALINABİLİR bir işlem değildir. Çirkin kızlar böyle yaptığı için, güzel olanlar YAPMAZ.

Güzel olanlar gerçek hislerini GİZLER.

EĞER GERÇEKTEN İSTEDİĞİNİZ BİRİYSE, Neredeyse hiç ilgi emaresi göremediklerinizi de bir yerlere davet etmekten çekinmeyin!

Risk almak bu işin doğasında var, risk yoksa kazanç yok.


Sonraki Bölüm: Kadınlar ve Enformasyon (Çok yakında yayınlanacak)

Çeviren: Seljuk

Anti Dump’ın Makinesi – Üçüncü Bölüm: İlişki Hazır Alınır, Yaratılmaz

Başlangıç : Anti Dump’ın Makinesi – Giriş

Önceki Bölüm: Anti Dump’ın Makinesi – İkinci Bölüm : İlgi Seviyeleri Hakkında Daha Fazlası

Anti-Dump’ın dediğine göre: bir ilişkiye ne istediğini bilmeden giren erkekler, istemediği şeyleri yapan kadınlarla uğraşmak zorunda kalır. İlişki “inşa edilen” bir şey değildir, gidersiniz direkt HAZIR ALIRSINIZ.

Alıntı:


İlişkiyi inşa etmeyeceksin, HAZIR ALACAKSIN.

 Yani kızla tanıştığın an HÂLİHAZIRDA ilişki materyali olması gerek.

Mesela bilgisayarları düşünün. Sıfırdan toplama kasa bilgisayar yapmanız gayet mümkün. Fakat sıfırdan bilgisayar toplamaya hem vakti hem de sabrı olan insan sayısı çok azdır.

Fakat çoğu erkeğin ilişkide yapmaya çalıştığı şey bu. Sohbet, nezaket, hediyeler, çiçekler vs. ile bir ilişkiyi sıfırdan inşa etmeye çalışıyorlar.

Üstelik karşısındaki kadın bir ilişki içinde OLUNMAMASI gereken birisiyken.

İlişki materyali olmayan bir kadın sizinle sevgili olma kararı verirken pek düşünmez. Zaten hak ettiği bir şey olarak görür, bunun kararını verecek kadar aklı olmasa bile.

Bir araba aldıktan sonra vites kutusunu değiştirmeye çalışmazsınız, kamyon tekeri takmaya da teşebbüs etmezsiniz.

Gidersiniz istediğiniz marka ve modelde bir araba alırsınız. Eğer DÜZGÜN bir araba bulamazsanız hiç almazsınız.

Eğer kız arkadaşınızın davranışları olması gerektiği gibi değilse, ilişkiyi hazır almayıp inşa etmeye çalıştığınızdandır.

Doğru kişiyi SEÇEN Don Juan’dan daha akıllı biri olduğunuzu zannetmiş, fakat yanılmışsınızdır.


Kardeşim kendine göre, evlenip beraber bir hayat kurabileceği bir kadın arıyordu. İstediği kadınları seçip, istediklerine yol veriyordu. İş görüşmesindeymiş gibi mülakata tabii tutuyordu. “Benim için doğru kişi mi?” diye sürekli sorguluyordu (“Onun için yeteri kadar iyi miyim?” diye sorgulamak yerine). Hatta bir ilişkiden beklentilerinin neler olduğunu açık açık belirtiyordu. Örneğin, ne sıklıkla seks talep ettiğini belirtiyordu  (“Haftada en az iki” diyordu, kız da bunu kabul etti! Üstelik daha sonra konuştuğumuzda bana “Aslında üç desem daha iyiydi” dedi!). Burada görüyoruz ki kendisi bir ilişkiyi inşa etmemiş, HAZIR ALMIŞ.  Belli başlı beklentilerini en baştan dürüstçe belirtmiş. Bir ilişkiden ne beklediğine dair herhangi bir fikri olmayan adam TERK de EDİLİR, CANI da YANAR.

Alıntı:


Aşk mahkeme salonu değildir. Bir kadın İSTİKRARLI BİR ŞEKİLDE iyi davranışlar sergileyerek ilgisini kanıtlayana kadar size karşı İLGİSİZLİKLE suçludur.

Aksi takdirde karşılıklı bir bağ oluşmaz.

Mazeretler, iptal etmeler, oyalamalar, “Bir ilişkiye hazır değilim”ler, “Bana biraz zaman ver”ler olmayacak.

SENİN istediğin şekilde olacak, eğer olmayacaksa sileceksin.

“SENİN istediğin şekilde olacak.” Hoşuna gitti galiba? Bundan sonra böyle Don Juan, alışmaya başla şimdiden.

Biraz omurgan olsun, hemen BUGÜNDEN. Buluşmaya arkadaş getirmeye cevabın HAYIR. Kaba davranışlara cevabın HAYIR. “Programıma bakmam lazım belki müsait olamayabilirim” cümlesine cevabın HAYIR. “Sen numaranı ver ben seni ararım” teklifine cevabın HAYIR.

Son karar mercisi sen olacaksın, onlar sizin uyacak. En azından birkaç aylığına, ondan sonra ilişkiyi eşit düzleme çekebilirsin, o da SADECE sen öyle istersen.

Vücudunda seni seven tek yere, GÖNLÜNE sakın halel getirme.


Relapse aşağıda başından geçenleri anlatmış. Uzun bir hikâye fakat bütün dediklerimi doğrular nitelikte, yıllardır anlatmaya çalıştığım şeyleri özetliyor:

Alıntı:


Bugün böyle bir yazı atman hoş bir tesadüf oldu. Başımdan geçen bir olayı anlatmayı düşünürken yazdıklarını okudum ve kendimden çok şey gördüm. Bu aralar çok sık oluyor ya bu, neyse.

Bir süre önce nişanlım ile ayrıldığımızı yazmıştım buraya. 4 ay önce yaşanan bir olaydı. Şu sıralar görüşüyoruz, “arkadaş kalmaya” çalışıyoruz. Biliyorum bir kısmınız bu hareketime çok sinirlenecek ama ilk cinsellik deneyimim kendisiyle olmuştu, bu sebepten aramızın bozulmasını istemiyorum kısacası. Dolayısıyla; ilişki sırasında neyi doğru, neyi yanlış yaptığıma dair beni çok iyi (hatta belki de gereğinden fazla) tanıyan birinden çok yararlı geri dönüşler alıyorum. Bu bile tek başına çok faydalı.

Bana anlattığına göre, ilişkinin başında onu kız arkadaş olarak isteyip istemediğimi tam olarak anlayamamış bile. Çok soğuk duruyormuşum, gizemli ve oturaklı bir hava oluşturduğum şeklinde yorumlanabilir belki de bu. O zamanlar karate ile uğraşıyordum, okulda çok başarılıydım, özel hayatımdaki bazı sıkıntılarla başa çıkmada çok iyiydim, galiba özgüven dolu biriymiş gibi gözüküyordum. Zaman ilerledikçe daha özgüvensiz ve tedirgin biri oldum, işin sonunda kalbim kırıldı. O bir halt etti evet, fakat ben de canımın yanmasına izin verdim, gönlümü yeterince koruyamadım.


Gönlünü koruyamamış! Kadınları etkilemek için gereken her şeyi doğru yapıp yine de KAYBEDEBİLMENİZİN sebebi de bu. Anti-Dump’ın kadınları etkileme üzerinde hiç durmadığına dair eleştirenler onun kast ettiği şeyi (HERKES kadınları etkileyebilir. EFENDİ ADAM olduğum dönemlerde bile etkilediğim kadınlar vardı. Kadınları sürekli etkileseniz bile bir işe yaramayabilir, sapla samanı ayırmak lazım) anlamıyor. Bu forumda olduğum süre boyunca Anti-Dump’ın bahsettiği konulardan bahseden başka bir kişi bile görmedim.

Yazının bir de devamına bakın:

Alıntı:


İlişki boyunca hep birbirimize yakındık, sonları hariç tabi. Seks hiçbir zaman bitmedi. Fakat şu var; benim soğuk olduğum ve kız arkadaş istediğimden tam emin olamadığı ilk dönemlerde, seks ÇOK YAPIYORDUK. Sohbet etme, bazı şeyleri paylaşma da oluyordu tabi ve bunlar da çok güzeldi, ama ÇOK seks yapıyorduk. Sırt masajı da ÇOKTU. Beni kaçırmaması gerektiği, elde tutmak için çaba harcadığı dönemler bana karşı ÇOK DAHA sevecen davranıyordu.  Ona karşı ilgimden emin olamadığı dönemler istediklerimi elde etmem daha kolaydı. Ne olursa olsun beni kaybetmeyeceğini fark ettiği an, işler sarpa sarmaya başladı.

Şimdi onla tekrar konuşmaya başlayıp ilişki boyunca neler hissettiğini, aklından neler geçtiğini öğrendikçe (ki baya şey saklıyormuş) burada kadınlar hakkında anlatılanların şaşırtıcı seviyede doğru olduğunu fark etmeye başladım. Ne kadar özel biri olsa da, sizi ne kadar sevse de en nihayetinde karşınızdaki bir kadın ve kadınların bir erkeğe ilgisinin kesilmemesi için gerekli olan belli başlı unsurlar var.


Şimdi aşağıyı çok dikkatli okuyun:

Alıntı:


Kıssadan hisse şu: Kendinize güvenin, kendinizden memnun olun. Sabırlı olun, istedikleriniz için beklemekten korkmayın. Bağımsız olun, çaresiz olmayın. Kendinizi geliştirmeye devam edin, olgunlaşın, ufkunuzu açın ve yeni deneyimler elde edin ki hep ilgi çekici ve gizemli bir yönünüz olsun. Kimseye sebepsiz güvenmeyin, güven verilen değil kazanılan bir şeydir. Kadınlara SAYGINIZ olsun ama kendinize SAYGISIZLIK yapılmasına izin vermeyin. Saygısızlık yapanlara (kadın erkek FARKETMEZ) ya hak ettiği cevabı vermesini bilin, ya da hayatınızdan çıkarmaktan çekinmeyin. Hatta ikisini de yapın. Biri sizi incitirse bundan ders çıkarmayı bilin ve hayatınızı devam ettirmeye çalışın. Kederlenmeniz gerekliyse onu da yapın, fakat yas tutup ağıtlar yakmayın.

Anlaşılan, bir kadının ilgi seviyesini yüksek tutmada en önemli nokta kendini geliştirmek ve İLK BAŞTA kendine saygı duymak.


Kendini geliştirmek ve önce kendine saygı duymak! Bunu daha önce nerede duymuştuk? Bazı erkekler ilişkilerden korkar, fakat asıl önemli olan kendini sürekli geliştirmek, yeni deneyimler elde etmek, yeni şeyler yaşamak. Böyleyseniz asla sıkıcı birine dönüşmezsiniz, biraz gizemli; onda ilgi uyandıran biri olmaya devam edersiniz.

Anti-Dump Relapse’e şu cevabı vermiş:

Alıntı:


Onu sevdiğini belli ettiğin an, kız görevini tamamlamıştı.

Kadınlar sevgi avcısıdır. Bir sevgi emaresi görene kadar orada beklerler. Buldukları anda başka bir adama geçip aynı işlemi orada uygularlar.

Senin de fark ettiğin gibi, asla aradıkları sevgiyi bulduklarından %100 emin olmasınlar. Bundan sonra “Seni seviyorum” cümlesini çok nadir kullan.


Kadının sizi elde etmek için ÇABALAMASINI sağlayın. Bu Pasif ve ilgisiz olmanız gerektiği anlamına gelmiyor, sadece kendi hayatınızı yaşamaya devam ederken size misafir olmak isteyen birine “Tamam, ama uyman gereken bazı kurallar var.” demeniz gerektiği anlamına geliyor. Bu konuda tutarlı değilse ona YOL VERİN.

Dördüncü Bölüm: Kadınların Zayıf Noktası Olan Aksiyona Öncelik Verin (Yakında)

Çeviren: Seljuk

Anti Dump’ın Makinesi – İkinci Bölüm : İlgi Seviyeleri Hakkında Daha Fazlası

Başlangıç : Anti Dump’ın Makinesi – Giriş

Önceki Bölüm: Anti Dump’ın Makinesi – Birinci Bölüm: İlgi Seviyeleri

Varsayalım bi buluşma planı yaptınız. O da ne, hatun planı sevmedi! Yetiş ya Anti-Dump, ne diyeceğiz bu kıza şimdi?

Alıntı:


Ne dediğinin HİÇBİR önemi yok. Onunla bir daha görüşmeyeceksin çünkü.

“Yok ya, ilgimi çekmedi. Neyse dikkat et kendine.” Diyorum, sonra telefonu kapatıyorum ben.

Bir kadın ne zaman sizin sunduğunuz ilk teklifi çevirmeye kalkarsa direkt “İlgimi çekmedi.” Cevabını verip, teklife teklif ile cevap vereceksiniz.

Sen: “Hadi cumartesi akşamı dışarı yemeğe çıkalım.”

Kız: “Benim bowlinge gidesim var.”

Sen: “Bowling ilgimi pek çekmiyor benim, bilardoya gidelim.”

Unutmayın bu SADECE 1. Ve 2. Buluşma için. İKİNCİ teklif de iplerin sizin elinde olmasını kabul edecek mi diye yaptığınız bir ilgi sınama yöntemi.

Yaptığınız karşı teklife de olur demiyorsa: “Neyse boş ver, başka zaman bir şeyler yaparız, dikkat et kendine görüşürüz.” Diyerek bitirin. Bir daha da aramayın, sizin için bu kadarcık bir fedakârlık bile yapamayan biri ile buluşmayın.


Peki ya: “Tamam gidelim, ama o gün buluşmadan birkaç saat önce beni bir ara belki bir işim çıkabilir.” Benzeri bir cevap gelirse ne olacak?

İlişkiler üzerine birkaç kitap yazmış Don Steele’e göre doğru cevap:

Alıntı:


“Programının bu kadar yoğun olmadığı başka bir zaman yapsak daha iyi o zaman.” Cevabını verin. Eğer dediğini kabul ederseniz sizi cepte bilip, oyalayıp, son dakikada ekmesi mümkün VE BU BERBAT BİR ŞEY! Başıma geldi oradan biliyorum.

Fakat ben bunu taşaklarınızın kaç okka çektiğini anlamak için yapılan bir TEST olarak kabul ediyorum. Kadınlar sizin çocuk mu yoksa erkek adam mı olduğunu test etmek ister. Oğlan çocuğu iseniz genlerinizin gelecek nesle aktarımına karşı İLGİSİZLİĞİ saniyeler içinde tavan yapacaktır.

Erkeklerin, kadınlar tarafından sınanmayı kabullenmesi gerektiğini her fırsatta dile getiriyorum. Karşınızdaki kıza hiçbir zaman çantada keklik gözüyle bakmayın, size karşı İLGİSİ OLDUĞUNU, sizi SINAYIP durmasının EDERİNİZİ bilmek istemesinden kaynaklandığını varsayın. Erkek çocuğuysanız ederiniz yok, erkek adamsanız belki vardır. Testler bir süre devam edecek, ardından tekrar yenileri gelecek.


BondjamesBond şu yorumu yapmış:

Alıntı:


Kendi adıma konuşayım, son gün teyit amaçlı aramalarla ilgili bir sıkıntı yaşamadım… Hep yaptığım bir şeydi. Bir-iki gün önceden arayıp, değişen bir şey olup olmadığını kontrol etmek amaçlı, karşı tarafın isteğiyle değil tamamen kendi isteğimle yaptığım bir şeydi. Kendimce bir sınama yöntemiydi. Yarım ağızla verilen cevaplar ya da buluşmayı iptal etme isteği geliyorsa ardıma bile bakmadan uzaklaşıyordum. Sadece bir kere bir hatunun gelmemesini anlayışla karşıladım… Apandisit iltihabı sonucu hastaneye gitmesi gerekmişti, böyle durumlar da yaşanabiliyor.

Beni ekeceğini düşündüğüm için irtibatı kestiğim hatunlar arasında bana kendi dönüş yapıp buluşma ayarlamaya çalışanların sayısını bile unuttum, hiçbirinin telefonunu da açmadım. Bana kalırsa teyit amaçlı yapılan aramalar, kendi koyduğunuz sınırlar çerçevesinde, makul olabilir.

Ama 1 numaralı kuralı sakın çiğnemeyin…
Asla ama ASLA bir kadına yalakalık yapmayın.


Şimdi Anti-Dump’ın İyi Çocuk ile olan bir diyaloğuna bakalım.

İyi Çocuk, “İyi bir kız” zannettiği kız arkadaşının neden eski sevgilisine döndüğünü bir türlü anlayamıyor:


Hoyratça davrandığın tek şey Erkeklik gururun.

Ayan beyan terk edilmişsin ama farkında bile değilsin.


Eski sevgilisi de tekrar onla birlikte olmak istiyormuş, kız da “bir şans daha vermek istedi”.


Kardeşim, sen TERK EDİLMİŞSİN. Kızın aşk hayatından kalıcı olarak atılmışsın. Bir kadın eski erkek arkadaşına döndüyse seni, kendisi için yeterli görmediği kararını verdiğindendir. Senden“tadımlık bir lokma” aldı sadece, sana karşı duygusal bakımdan ilgi seviyesi DÜŞÜK.

Belki tekrar sana dönebilir, ama dönse bile seni tekrar TERK EDECEK. Çünkü ilgi seviyesi yetersiz.


Onu da anlıyorum biraz.


Yalnızca kafası karışık, her şeyden bihaber, iğdiş edilmiş bir iyi çocuk, kızın onu terk edip eski sevgilisine gitmesini “anladığını” söyler.

Neyse ki doğru yere geldin, senden bir Don Juan çıkarmamız hala mümkün.


Asıl mesele bana karşı hala boş olmaması fakat “arkadaş kalmamızı” istemesi.


Senden hala “biraz” hoşlanıyor, bir Don Juan için bu yeterli değil. Sana hasta olması gerek.

Seninle evlilik hayalleri kurması gerek.

İşin özü, sana karşı ilgi seviyesinin YÜKSEK olması gerek.


Merak ediyorum, adamın bu kızla tekrar görüşmesinin sebebi kıza sahip olabilecek tek kişi olmadığını anlaması mıydı?


Fark etmez, “Ona dönmeye karar verdim.” der demez sana karşı ilgi seviyesinin YETERSİZ olduğunu göstermiş oldu.


Onun için de kolay bir karar olmadı ama çok üzüldü, çok ağladı…


Siz iyi çocuklar tam da bu noktada TAMAMEN yanılıyorsunuz. Seni terk etmesi zor falan olmadı, eski erkek arkadaşına beslediği duygular sana karşı beslediklerinin 10 katıydı. Terk etmesi çok da kolay oldu.

Zor olan kısım SENİ ÜZMEKTİ. Sana az da olsa değer verdiğini biliyordu, başlattığı gibi bitiremeyeceği bir işin içinde olduğunu da biliyordu. Senin için ağlamadı, senle eski sevgilisi arasında kararsız kaldığı falan yok.

Ağlamasının sebebi SENİ BIRAKIP GİTMESİ.

Sizin gibi iyi çocukların yapacak çok işi var. Sakın unutma, ben de bir zamanlar senin durumundaydım.


Asıl sorum şu: O elemanın onu kullanıp atacağını kıza nasıl fark ettiririm?


Niye umursuyorsun ki? Artık senin sevgilin falan değil, bir daha da olmayacak. Bir kadın seni bir kere terk ettiğinde duygusal açıdan bütün her şey bitmiştir, başka bir ihtimal yok.


Ya da bu “arkadaş kalalım” durumundan nasıl kurtarırım kendimi?


İmkânsız. Her şey bitti kardeşim, seni boşa umutlandırıyor. Onu tekrar elde etsen bile seni TEKRAR terk edecek. İlgi seviyesi yetersiz çünkü.


Ama daha geçen gün onu çok azdırdığımı söylemişti.


Tahrik oluyordu çünkü eski erkek arkadaşı onu tatmin etmek için yanında değildi. EĞER öncelikli olarak senden isteseydi, üstüne atlardı zaten. 6 ay çok uzun bir süre, bu kadar süre seks talebi hiç olmamış, hayra alamet değil.


Kafası karışmış bir vaziyette, ama elimden ne gelir ki?


KAFASI KARIŞIK FALAN DEĞİL! İyi çocuklar bu konuda hep yanılıyor, seni değil eski sevgilisini istiyor işte. Bu kafa karışıklığı değil kesinlikle.


Onu tamamen görmezden gelip, arkadaşlığını da kaybedecek şekilde hayatımdan çıkarayım mı (ki bu oldukça zor), yoksa böyle devam edip, arada kendimi hatırlatıp geri dönmesini bekleyeyim mi?


Arkadaş olarak kalsın, ama acilen onun yörüngesinden çık ve başka kızlardan numara almaya çalış. Seni boş yere umutlandırmasına mahal verme, aynı tuzağa düşme.

Başka birini bul.


TANIDIK GELDİ Mİ? Belki sizin de başınıza gelmiştir, kız sadece eski sevgilisini kıskandırmak için sizinle takılmıştır. Evet, kadınların erkekleri böyle kullandığı da oluyor.

Peki, biz erkekler neden kadınların ilgi seviyesi konusunda bu kadar zorluk çekiyoruz?  Çoğu şeyi gereğinden fazla analiz ediyoruz çünkü.

Peak diyor ki,

Alıntı:


Beyler, Anti-Dump bu konudan başka bir postunda, sadece laf arasında bahsetmişti ama bence yedi düvele duyurmak lazım, o yüzden bunu aklımıza kazıyalım! Gözünüzü seveyim, bir sonraki adımı atmak için bir işaret aramayı bırakın, sizi beğendiğine dair bir alamet aramayı da boş verin. Bir kadının kafasının içine asla giremezsiniz, boşuna denemeyin bile. Kadınları “okumaya” çalışmayın, vakit kaybı. Gidin bir yerlere davet edin, o zaman ne düşündüğünü KESİN OLARAK bileceksiniz. Eylemleri üzerinden bir sonuca varabilirsiniz.

İlk adım için size lazım olan tek şey ufak bir tebessüm ve biraz göz teması.

Bu dediğimin gerçek olup olmadığını mı sorguluyorsunuz?

Ben ettim siz etmeyin, hatalarımdan ders çıkartın. Geçmişte, bir yerlere davet edecek cesareti toplayana kadar benden uzun süre hoşlanmış kızlar oldu. En sonunda harekete geçtiğimde mutluluktan havalara uçuyorlardı, bu kadar fazla kızın benden hoşlandığından haberim bile yoktu. Ayrıca evet, hoşlanmak derken cinsel manada çekici bulmayı da kastediyorum. Haberim bile yokmuş, artık anladım tabi.


Anti-Dump ekliyor,

Alıntı:


Peak’in ilk yorumunda da dediği gibi “Analiz felcinden sakının!”

Erkekler kadın değillerdir. Beyler, o eteklerinizi çıkarın.

Aranızda henüz bir şey olmadan karşı tarafın kendisinden hoşlanıp hoşlanmadığını düşünenler KADINLARDIR. Erkekler bir şekilde kadınlardan bu kötü alışkanlığı kaptılar.

Kızın sizden hoşlanıp hoşlanmadığı aklınızın ucundan geçmemeli. Kızdan telefon numarasını istemeden ÖNCE bunun hiçbir önemi yok. Önemli olan tek şey sizin onu İSTEMENİZ.

Bilmeniz gereken tek şey bu.

Erkek adam önce istediğini ELDE EDER, sonra soru sormaya başlar.


Üçüncü Bölüm: İlişki HAZIR ALINIR, Yaratılmaz.

Çeviren: Seljuk

Anti Dump’ın Makinesi – Birinci Bölüm: İlgi Seviyeleri

Önceki Bölüm: Anti Dump’ın Makinesi – Giriş

Anti-Dump’a “Kadınları mutlu etmek için ne yapmalıyım?” sorusunu sorsaydınız size cevabı şu olurdu:

“Ne?!  Kadınları mutlu etmek mi? Konuya kızın tarafından değil, kendi tarafından yaklaş ve önce KENDİNİ nasıl mutlu edersin onu düşün.”

Çoğu insanın Anti-Dump’ı yanlış anladığı nokta burası. Bu adamlar (Hızlı baştan çıkarıcılar (speed seduction) ve türevleri) romantik bir ilgiyi sıfırdan UYANDIRMAYA çalışıyorlar. “Kadınlara beni daha iyi tanıması ve etkilenmesi için gerekli ortamı sağlayacağım.” gibi bir düşünceye sahipler. Anti-Dump’ın ise böyle bir kaygısı, ilgi ortamını YARATMAK gibi bir derdi yok, çünkü ilginin varlığını önkoşul olarak belirlemiş. Bu durum da çoğu kişinin kafasını karıştırıyor.

Çekici bir erkeğin Anti-Dump’ın Makinesini kullandığını varsayalım: Bu şahıs en nihayetinde kendisini seven bir kadın bulacaktır. Bir de berduşun tekinin bu Makineyi kullandığını varsayalım: Bu şahıs ise kendisini seven bir kadın bulamayacaktır.

“Bak gördün mü? Makine bozuk işte!”

Ahmak herifler! Başarı kıstasınız İLGİSİ YÜKSEK bir kadın elde etmek değil, sadece bir kadın elde etmek olmuş. Bu dünya siyah-beyaz, “Başarı = Kadınlara erişmek” “Başarısızlık = Bekâr kalmak” denklemine göre işlemiyor; asıl denklem “Başarı = YETERSİZ İLGİ SEVİYESİNDE bir kadına bağlı kalmamak” ve “Başarısızlık = YETERSİZ İLGİ SEVİYESİNDE bir kadına bağlı olmak” şeklinde. Mutsuz bir evliliği idare etmek bekâr olmaktan çok daha zor.

Çekici olan erkekte de, berduşta da Anti-Dump’ın Makinesi tıkır tıkır çalıştı. Makine’nin işi size kadın bulmak değil, ilgisiz kadınları elemek, SAPLA SAMANI AYIRMAK.  İpsiz sapsız herifin tekiyseniz sorunu Makine’de değil, kendinizde arayın.

Eğer bu berduş hayatını bir düzene koyup kendini adam ederse, makine eninde sonunda karşısına ona karşı ilgisi yüksek bir kadın çıkartacaktır.
Olay bu kadar basit.

Alıntı:


Kadının ilgisi SİZE olmalı, sizin yaptığınız şeylere değil.

Eğer bir kadın buluşma planını değiştirmeye kalkarsa bu KIRMIZI ALARMDIR.

Altı üstü bir buluşma için bile “pazarlık” yapan kadının, ilerleyen süreçte ne kadar büyük taleplerde bulunacağını siz hesap edin.

Yeminler olsun ki tamı tamına ON farklı ikinci buluşma teklifini reddeden bir kadınla nişanlıydım.

Bir ilişki yürüttüğüm belki de EN İNATÇI hatundu kendisi. Evliliğe doğru giden bir ilişkimiz vardı ve pazar günlerini annesinin evi dışında bir yerde geçirmeyi kesinlikle REDDEDİYORDU. Boston’dan da nefret ederdi ki ben Boston’ın HASTASIYIM. Keşke ikinci buluşma yerini Boston yapsaydım!

Eğer öyle bir teklif yapsaydım kendisiyle yolları çok daha erken ayırabilirdim.

Git kıza direkt: “Senle bilardo oynamayı planlıyordum, başka zaman haberleşiriz o zaman” cevabını ver geç.


KENDİ istediğiniz buluşma planını yapın. İlk başlarda, karşınızdaki kız sizin tarzınızı sevecek biri olmalı.

Alıntı:


Bir hafta sonra APAYRI bir buluşma teklifi yapın. Onun söylediği değil, kendi belirlediğiniz bir plan olsun. Unutmayın, sınadığınız şey İLGİ SEVİYESİ. İkinciyi de kabul etmezse numarasını bile unutun. İkinci teklifim reddedilse “ Biz apayrı insanlarmışız ya, neyse belki sonra görüşürüz.” gibi bir cevap verirdim ben olsam.

Sadece ilk değil, ikinci ve üçüncü buluşma teklifiniz da kabul edilmeli. Ondan sonra taviz vermeye başlayabilirsiniz.

Başka bir yöntem de teklife teklif ile karşılık vermektir.

Ron: Hadi paraşütle atlamaya gidelim. Cumartesi öğlen 1’de alırım seni.

Dediğim dedik kız: Aman, ben korkarım atlayamam uçaktan. Akşam yemeğe çıkalım onun yerine?

Ron: Olmaz, daha yeni 5 kilo verdim, Jet Ski’ye ne dersin? (KARŞI TEKLİF). Amcamın sözü var, onun jet skiyi alacağım. Saat 3 gibi alırım seni

Dediğim dedik kız: Olmaz ya, ben çok korkuyorum ondan düşerim diye.

Ron: Belki başka zaman buluşuruz o zaman, şimdi gitmem gerek görüşürüz.

Bütün mevzu şu: Kız ilk üç buluşmanızı kabul edecek biriyse gelecekte de esnek ve anlayışlı bir partner olacaktır.

BÜTÜN buluşmaların ortak bir ilgi alanı üzerinden olmasını bekleyen kadın benim gözümde başa beladır.

Yıllar önce kızın birini sinemaya davet etmiştim, aldığım cevap: “Film izleyecek HAVADA değilim ya şu sıralar.” olmuştu.

Şimdiki Anti-Dump “İyi o zaman, o havaya girdiğin zaman seni tekrar ararım.” derdi, yani HİÇBİR ZAMAN.

Bu konuda taviz vermeyin. Çaresiz biri olmadığınızı, ERKEK ADAM olduğunuzu gösterir. OMURGASIZ olmayın.

Sadece iyi vakit geçirmek için sizi kullanmaya çalışanları ya da sizi “sadece takılmalık” görenleri ayıklarsınız böylelikle.

ÖNCELİĞİNİZ kendiniz olsun.


Aynen öyle! Odak noktanız KENDİNİZ olacak, kız değil. Sizi olduğunuz kişi olarak seven biri olmalı, sevdiği kişi oldurmaya çalışan biri değil. Aksi davranışlarla da ilgi falan “uyandırmıyorsunuz”, sadece kendinizi kandırıyorsunuz. Bir insan niye kendini kandırır? Egosunu tatmin etmek için.

Alıntı:


Bir stratejinin işe yaraması için, taraflardan birinin stratejisiz olması şarttır.
Bu cümleyi tekrar okuyun.

“Strateji yapan tarafın” kazanması için diğer tarafın savunmasız olması şarttır.
Bu cümleyi de tekrar okuyun.

Efendi çocuk bir kadını defalarca arar çünkü “kurallara göre” bir kadın asla bir erkeğin cevapsız çağrısına dönmez.

Başka bir tabirle, (kurallara göre) bir erkek bir kadına buluşma için “yalvarmalıdır”. Hayır, erkek adam yalvarmaz.

Benim yöntemi kullanan birinin yalvarması teknik olarak mümkün değil, çünkü sadece iki kere arama sınırı var. Yani savunmasız değilsiniz.

Eğer hem kadın, hem erkek strateji yapıyorsa tıpkı bir satranç oyunundaki gibi çıkmaza kalırsınız, oyun kitlenir.

İki taraf da MAĞLUP olur.

Bunun çözümü basit: Strateji yapmayan hatunlarla buluşun. Bunun bir güzelliği de şu: Kadınlar strateji kurmayı pek sevmezler. YÜKSEK DÜZEYDE İLGİ uyandıran bir adamla tanışır tanışmaz kuralları ilk onlar çiğner zaten!

Bu yöntemi istisnasız uygulamanız biraz da bu sebepten dolayı gerekli. -Ufak da olsa- İlk tavizi veren her zaman kadındır.


Erkeğin önderlik etmesine (ilk başta) imkân vermeyen kadın, kadın olmaktan korkuyordur. Böylelerinden uzak durun.

Alıntı:


Şu dünyadaki erkeklerin neredeyse hepsi kadınları AŞIRI derecede ilgiye boğuyor. Bu artık olağanlaşmış, böyle gelmiş böyle gider diyebileceğimiz bir hakikat. Kadınlar ise bundan sıkılmış vaziyette, kendilerine milyonlarca iltifat yağıyor zaten. Siz kadınların yeterince ilgi görmediğine inanıyorsunuz, fakat bu inandığınız şey külliyen yalan. İlgiye aç olduklarını düşünüyorsunuz, ama öyle bir şey yok. Her gün bir erkek bir kadına “şu gün buluşalım” teklifiyle geliyor. Her gün bir erkek ondan numarasını istiyor, Her gün bir erkek ona ne kadar güzel olduğunu söylüyor.

Yukarıda verdiğim örneklerdeki gibi, bir kadına ilgiyi İLK gösteren taraf olduğunuzda kadın ilgisini KAYBETMEYE BAŞLIYOR. Yönteminiz, kadınlara hiç kimsenin yaklaşmadığı bir dünyada yaşasaydık işe yarardı sadece. ANCAK O ZAMAN, ilgi seviyesinde ani bir ARTIŞ olurdu. Fakat gerçekte olan, ona ne kadar güzel gözüktüğünü veya konuştuğunu söylediğiniz anda ilgi seviyesinin DÜŞÜŞE GEÇMESİ. İlgi görmek onun için ÇOK SIKICI.

Yani vardığımız sonuç ortada bir “Döngü” falan olmadığı. İlgi göstermek bütün işi bozuyor. Haksızlık etmeyeyim, belki çekici olmayan bir kadında bu yöntem işe yarayabilir. Fakat çekici ve güzel birinde bana kalırsa GERİ TEPER.


İlginç bir durum aslında, sanki çirkin kadınlar güzel davranışlar, güzel kadınlar çirkin davranışlar talep ediyormuş gibi.

Aptal âşık gibi davranmayı bırakın ama güzel bir hatun bulmada işe yaramadığından değil, aslında kendinize saygısızlık yaptığınız için bırakın. Yaptığınız şey hak etmeyen kadınlara çiçek almaktan farksız.

Alıntı:


Don Juan yöntemi, senin de dediğin gibi, aldatmaca değil. Bunu sen de biliyorsun. Çok sık rastlanılmayan, sağduyu içeren bir yöntem. Bunu yüksek düzeyde ilgi uyandırıp, kızı yatağa attıktan hemen sonra terk etmek için de uygulayabilirsin tabi. Ama bu düşük bir ihtimal.

Bu metotları kullanan erkekler sadece seks değil, SEVGİ de arıyor.

Dikkatsizlik problemi çeken insanlar değiliz, Bize ilgisiz kadınlar hariç tabi!

Devlar’ın DJ yöntemini ahlaksızlıkla suçlaması da gülünç. Kız bize ilgi duymazsa zaten seks yok, onun yaptığı gibi kızı yatağa attıktan sonra kaçmıyoruz. Bizim kaçtığımız zaman dilimi seks aşamasından çok daha önce.

Asıl ahlaksızlık nedir söyleyeyim size: Gerçek “ahlaksızlık” erkeklerin KERİZ muamelesine maruz kalması. Gerçek ahlaksızlık, Kadınların -umurlarında bile olmayan erkekler tarafından- hediyelere boğulması, istediği konsere ücretsiz girebilmesi, erkeklerin KULLANILMASI.

Seks oyuncağı olarak kullanılmayı da buraya ekleyebilirim. Evet, erkekleri sadece seks için kullanıp atan kadınlar da MEVCUT. Bu tarz hatunlardan uzak durmanız şart çünkü kendileriyle sağlıklı bir ilişki kurabilmeniz imkânsız (kadın veren taraf olmalıdır, alan değil).


Özetlersek:

Alıntı:


Ko-B bile meseleyi çözdü. “Eninde sonunda ambalajı açıp asıl ürünü gördüğün an gelir.” Demişti ki olay tam da bu işte! İlişki müessesi emlak borsasına benzer, hiçbir şey bilmeden piyasaya giren büyük kazık yer. İlerde değerlenecek yalanlarıyla, dağın başında bir arsa ile kalıverirsiniz.


Sonraki Bölüm: İlgi Seviyeleri Hakkında Daha Fazlası

Çeviren: Seljuk

Özgüven = Fizyoloji + Örtüşme

Özgüven kazanmaya başlamak için hemen şimdi yapabileceğiniz şeylerden biri de fizyolojinizi, kendine güvenen bir ERKEK ADAM ile örtüşen (congruent) bir fizyolojiye dönüştürmek. Bunun anlamı da vücudunuzu, kendine güveni olan bir ERKEK ADAMın vücudunun yapacağı şeylere zorlamaktır.

Omuzlar hafif geride dik durmak. Şimdi 30 adet YAVAŞ ve DERİN NEFES alıp rahatlayın.

Silik bir konuşmanız mı var? Sesiniz hem sizin kendi kafanızdaki imajınızı hem de diğerlerinin gözündeki imajınızı etkiler. Daha maskülen ve anlaşılır konuşmak için sesinizin oktavını düşürün.

Acılı müzikler izlemeye HEMEN ŞİMDİ bırakın. Bunun fizyolojinizi, duygularınızı ve düşüncelerinizi (olumlu yönde) nasıl değiştirdiğini göreceksiniz.

Beyniniz, belli bir duyguyu güçlü şekilde hissetmek için davranışlarınızın, düşüncelerinizin ve duygularınızın birbirleriyle örtüşmesine şiddetle ihtiyaç duyar. Örtüşme olmadan, duygular tam değillerdir.

Bir duyguyu zayıflatmanın yolu, ne kadar zor olursa olsun bilinçli bir şekilde, o duyguyla örtüşmeyen şeyler yapmaktır.

Eğer depresif iseniz, beyniniz davranışlarınızı, düşüncelerinizi ve fizyolojinizi bununla örtüştürmek ister. Depresif olmayla örtüşen şeyler, acılı müzikler dinlemek ve filmler izlemek, omuzlarınızı çökertmek, başını öne eğmek, fazlaca hareket etmemek gibi davranışlardır.

Depresif olduğunuzda bununla ÖRTÜŞMEYEN şekilde hareket ettiğinizde ne olacağını tahmin edebiliyor musunuz?

Mesela dik durursanız, omuzlarınızı hafif geriye verirseniz, gülümserseniz, insanın moralini yükselten müzikler dinleyip filmler izlerseniz ve spor yaparsanız ne olur?

Depresif hissetmeye devam edemezsiniz. Bu sanki depresyon formülünden bir şeyler eksikmiş gibi, o formülün çalışmasını sekteye uğratır.

Depresyonun sekteye uğramasından hoşlanmayıp şu an depresif olmak istiyorum ve buna karşı savaşmak istemiyorum diyebilirsiniz!

Bu isteğe boyun eğmeyin!

Örtüşmeyen fizyoloji ve davranışlara devam ederseniz, bu sizin depresyonunuzu “mahvedecektir”. Bunu birkaç saat ya da gerekiyorsa birkaç gün yapın. ÇALIŞTIĞINI GÖRECEKSİNİZ.

Tüm o depresif müzik, film ve resim arşivlerinizi çöpe atın. “Eski dalganızın” size ne kadar mutsuz olduğunuzu hatırlatan fotoğraflarını silin. Bunları çöpe atmanın kendisi bile olumlu bir harekettir ve örtüşme prensibi sayesinde bununla paralel olumlu duygular yaratacaktır.

Davranışlarınız, düşünceleriniz ve duruşunuz, mümkün olduğunca POZİTİF DUYGULARLA ÖRTÜŞSÜN.

Sadece pozitif düşünmeyin, negatif duyguları yok etmek için pozitif hareketlerde de bulunun.

Doyurucu bir hayata sahip ve kendine güvenen bir erkeğin davranış ve duruşuna ters her türlü davranış ve duruşu hayatınızdan atın. Sizin güçlü ve arzu edilir olduğunuz fikrini destekleyen şarkılar dinleyin. Ağlak bir erkeğin acı acı çığırdığı şarkılar çıktığında, kanal değiştirin.

Üzücü ve depresif şeyleri düşünmeyi bırakın ve kendinizi daha değişik şekilde düşünmeye zorlayın. Bunu yapmanın bir yolu, zihinsel çevrenizi ERKEK ADAMIN pozitif zihinsel çevresine çevirmektir. Mesela, Bond filmleri gibi erkeklerin kontrolü elinde tuttuğu filmler izleyin. Acılı, ağlak ve yalvarır şarkılar değil de MAÇO şarkılar dinleyin.

Unutmayın. Ne ekerseniz onu biçersiniz. Bu nedenle beyninizi kendine güven ve güç diyeti ile besleyin.

Hayatınızın her alanında, kendinizden şüphe duymayı bırakın ve hedefe doğru harekete geçin.

ERKEK ADAMın hırsları, tutkuları ve hayalleri olur ve ERKEK ADAM hedeflerini GERÇEKLEŞTİRİR. ERKEK ADAM, korkunun zincirleri ile bağlı değildir.

Çevrenizin nasıl düşündüğünüz ve davrandığınız üzerindeki etkisi çok büyüktür. Bu nedenle kadınlar konusunda ya da herhangi bir konuda öfkeli ve negatif erkeklerle kesinlikle takılmayın. Bu adamlarla takılırsanız, onların düşüncelerinden etkilenmemeniz çok zor olacaktır.

Bu kitapta yazılanlar konusunda ustalaşırsanız, BELKİ o zaman geri dönüp onlara yardım edebilirsiniz. Ama bu adamların öğrenmeye istekli olmaları lazım. Bir insanı öğrenmeye zorlayamazsınız.

Bunun yanında, kadınlarla başarılı erkeklerle takılmaya çalışın. Bu adamların kadınlarla etkileşimini gözlemleyin. Bu adamların kadınlarla beraberken, en ince detayına kadar nasıl ÖRTÜŞME içinde olduklarına dikkat edin. Onların başarılı düşünce, davranış, duruş ve duygularını kendinize adapte etmeye başlayacaksınız.

Bu adamlara size yardım etmeleri karşılığında ödeme teklif edin. Ya da onlara hayranlık duyduğunuzu ve bu konuda ciddi şekilde kendinizi geliştirmek istediğinizi söyleyin. Eğer ciddi olduğunuzu düşünürlerse, bu adamlar genellikle size yardım edeceklerdir.

Böyle adamlar bulamazsanız endişelenmeyin. Bu kitap da size “doğru çevreyi” sağlayacak. Her ne kadar sizinle yüz yüze görüşmemiş olsam da, bu kitabın sayfalarında sizinle konuşuyorum ve size kadınlarla başarılı olmak konusundaki her detayı anlatıyorum.

Bu yazı İlişki Sihirbazı – Kadınlarla Başarının Sırları kitabından alınmıştır.

Başarısızlığı Göze Al

Bu sitede olmanızın ve kendinizi daha önce hayal bile edemeyeceğiniz şekillerde geliştirmenizin sebebi, kadınlar konusunda istediklerinizi almaktaki yenilginiz.

Bu siteye gelmeden önceki kendinizi dinleyin:

“Ah, kadınlar konusunda nasıl da başarısız oldum! Ah keşke ne yapacağımı bilseydim! Keşke çekiciliğin, aşkın ve kadınların sırlarını bilseydim!”

Ve sonuçta burada, hiç olmadığı kadar çok bilgiyle doluyorsunuz. Bu iyi bir şey.

Ama …

Kendinize başarısız olmak için izin veriyor musunuz? Yoksa bir buluşmada tam olarak nasıl davranacağınızı yazan yazıları arayıp duruyor musunuz? Kendi rahat alanınızın sınırlarını zorluyor musunuz yoksa baştan çıkarma sanatı materyalinin sayfalarını 435,473üncü kere okumakla mı meşgulsünüz?

Yenilgi, olgunlaşmanın gerekli bir parçasıdır. Başarısızlığı göze alın.

Her zaman değil tabii. Siz sürekli çakılıp yanan ve bunun neden olduğu hakkında en ufak bir fikri olmayan İyi Çocuk değilsiniz. Don Juan’lar yenilgilerle inşa edilirler, başarılarla değil.

Başarısız olduğunuz zaman, üzerinde çalışabileceğiniz şeyler üzerinde bilgi edinirsiniz. Çok mu cılızsınız? Buluşmalarınız çok mu sıkıcı geçiyor? Kişiliğiniz bir problem oluşturuyor mu? Eğlenmek ve zevk almak için kendinizi bırakabiliyor musunuz? Seks yapmaktan korkuyor musunuz? Sorun ne?

Bir başarısızlık size bu sitedeki her yazıyı okumaktan daha fazla bilgi öğretebilir. Başarısızlık size tüm Don Juan İncilinden daha fazla şey yardımcı olabilir.

Don Juan’a dönüşmek öyle birdenbire bir lamba yanmış gibi olmayacak. Bu bilgileri beyninize yığıp bir robota dönüşmeyin. Kaybetmeye ihtiyacınız var. Kaybetmek ZORUNDASINIZ. Yenilgi size her zaman daha fazla şey öğretecek zira yenilgi varsayıma dayalı olmayacak! Yenilgi sizin kafanızdaki ışıldayan ve kızdan kıza atlayan Don Juan fantezileri ile dolu olmayacak. Hayır, orada (her şeyi öğreneceğiniz tek gerçek yer olan) SAHADA olacaksınız ve KAYBEDECEKSİNİZ. Bu yenilgiler size nerelerde iyileştirme yapmaya ihtiyacınız olduğunu gösterecek.

“Ama Pook! Eğer başarısız olursam, kızı kaybederim!”

Ölen her aşk için bir yenisi doğar. Bu Doğa’nın Kuralıdır!

Kızlara değil KENDİNİZE ODAKLANIN. Kızı kaybetseniz ne olacak? Başka bir kız hızlıca onun yerini alacak. Eğer birinci kıza takılıp kalırsanız, ikinci kızla karşılaştığınızda daha kötü durumda olacaksınız. ŞİMDİ KAYBEDİN.

“Ama Pook! Daha önce yaşadığım acıyı hatırlıyorum. Bu bilgileri öğreniyorum ki o acıyı bir daha yaşamayayım.”

Size DAHA ACILI OLACAK şeyi söyleyeyim. Hiçbir aksiyona girmeden bilgi yığmanın dolambaçlı döngüsünde kapana kısılmak. Bu durumda, İyi Çocuk bile sizden daha iyi durumda zira en azından İyi Çocuk kaybetmeyi göze alıyor. Siz ise yenilgiyi göze alamıyorsunuz ve böylece gelişmiyorsunuz.

“Ama Pook! Bütün bu bilgilerin amacı başarısızlığı ENGELLEMEK değil mi?”

Bu yanlış, sitede uzun süredir bulunan birçok erkeğin kapana kısılmasının bir numaralı nedeni. Bilgi başarısızlığı yok edecek sanıyorlar. Amaç bu değil. Kaslarınızın gelişmesi için onların kaybetmesine (spor salonunda baskıya ve acıya maruz kalmasına) ve sonra da protein ve uyku ile eskisinden daha iyi şekilde inşaa edilmesine ihtiyacınız var. Aynı şekilde OLGUNLAŞMANIZ İÇİN gerçekten sahaya çıkıp kaybedip, bilgi ve geri besleme ile eskisinden daha olgun biri olacaksınız.

“Ama Pook! Neden başarısız olmayı hedefleyeyim ki?”

Başarısız olmayı hedeflemiyorsunuz. Başarısızlığı göze alıyorsunuz. Bir kızla başarısız olduğunuzda, BU SİZİN KENDİNİZLE İLGİLİ BİR FIRSATTIR.

Tekrar edeyim.

BAŞARISIZLIK BİR FIRSATTIR. Sonuçta kişisel gelişimin anahtarı risk almaktır.

Burada en çok yapılan 2. hata da, insanların sünger gibi emdikleri tüm bu bilgiler yüzünden BAŞARISIZ OLMAYA HAKLARI OLMADIĞINI düşünmeleri. Yani onlara göre eğer başarısız olurlarsa, Don Juan değiller.

Size şunu söylememe izin verin: Don Juan’lar forumlarda yaratılmazlar. Don Juan’lar sahalarda yaratılırlar. Size sahada ne olursa olsun, olanlar ne kadar kötü olurlarsa olsunlar, buraya gelin ve size yardım edelim. Artık İyi Çocuk günleriniz geride kaldı.

Ama kusurlar ancak onlara meydan okuyarak yok edilirler, onları saklayarak değil.

“Ama Pook! Dediğin şeyleri yaptım ve … çok başarılı oldum! Başarısız olup gelişeceğimi sanıyordum ama kahretsin, hayal edemeyeceğim kadar çok başarılı oldum! Başarısız olmayı dört gözle bekliyordum ki gelişeyim ama güzel kızlar yürümelerime sıcak davranıp benimle buluştular! Bu nasıl olabilir?”

Şimdi tüm bu şeyin ana amacını görebiliyorsun. “Reddedilmekten korkma” ya da “kız seni kaybediyor” diye yazan sayısız yazı olmasına rağmen siz başarısız olmaktan hala korkuyorsunuz. Başarısızlık aslında güzel bir şey zira sizin gelişmenizi sağlıyor. Başarıyı KAFADA CANLANDIRMAK iyidir ama başarısızlıktan da KORKMAYACAKSIN. Başarısızlığı bir hediye gibi kabul edeceksin zira başarısızlık senin gelişmeni sağlayacak. Bugün başarısız olmazsanız yarın başarısız olacaksınız. Bunu bir an önce aşmanız daha iyi.

Bu bir kazan – kazan durumu.

ŞİMDİ SAHAYA ÇIKIN VE KAYBETMEYİ GÖZE ALIN!

  • ••

Ben bu siteye geldim zira istediğim bir kadınla feci şekilde başarısız olmuştum. Geri dönüp Pook yıllarıma baktığımda, başarısız olduğum zamanların, kafamı toparlayıp gerçekten değiştiğim anlar olduğunu görebiliyorum.

Bir kadınla “başarısız” olmayı öğrenme deneyimine, başarıya giden uzun yolda bir tümseğe çevirmek, seminerlerden fırlama kulağa hoş gelebilecek sözlere benziyor. Ama risk almalısınız, zarı atmalısınız.

İyi Çocuklar “efendiler” zira başarısız olmak istemiyorlar. Yoksa neden kadın tavsiyesi dinlesinler? Neden kadınlara çikolatalar, hediyeler, çiçekler, şiirler, vs. versinler? Bunu gerçekten aşkın ruhu için yapmıyorlar (gerçi birçoğu gerçek birer kaybeden olduğu için bu sebeple de yapıyor). Birçoğu bunu olması gereken garantili yol bu diye yapıyorlar ki başarısız olmasınlar. Oyunu “emniyetli” ve “garantili” oynamak istiyorlar.

İyi Çocuk “seni öpebilir miyim?” diye sorar. Kadının “rahatsız hissetmesini” istemez. Eğer bu İyi Çocuk başarısızlığı göze alsaydı, eğilip kızı öperdi ve sormazdı. Ya tokat yerdi ya da hatun “Şükürler olsun! Ben de bu adamı homoseksüel sanmıştım!” diyecekti. İki senaryoda da sorun yok.

Bu sitedekilerin bazıları hala İyi Çocuk gibi davranıyorlar. Tek farkları artık erkek tavsiyesi dinlemeleri. Hayatınıza risk serpiştirmelisiniz.

Anti-Dump’ın dediği gibi, kalbinizi korumak istiyorsunuz. Ama bazıları başarısızlıktan o kadar çok korkuyorlar ki, hayatlarını etrafında bir KOZA ÖRÜYORLAR!

Tek tabancalara sesleniyorum. Siz kim olduğunuzu biliyorsunuz. Hayatınızda bir kadın olması için yeterince iyi olmadığınızı, doğru şeylere sahip olmadığınızı, doğru şeyleri yapmadığınızı, vs. düşünüyorsunuz. Ama bu doğru değil! Siz yalnız kurtlar rahat dünyanızda kalmayı tercih ediyorsunuz ama bunun için uzun vadede mutluluğunuzu kurban ediyorsunuz. HAYATINIZA BİR KADININ GİRMESİNE İZİN VERİN! Muhtemelen onun hayatına sizin düşündüğünüzden çok daha fazlasını katacaksınız, ve o da kesinlikle sizin hayatınızı zenginleştirecek!

Utangaç erkeklere sesleniyorum. Siz kim olduğunuzu biliyorsunuz. Başkaları ne der, kız ne düşünür, herkes ne söyler diye endişelenip duruyorsunuz. Ama gerçek şu ki birgün yanlışlıkla bir otobüsün önüne adım arsanız, bir iki güne hiç yaşamamış gibi unutulacaksınız. Kimse bir hatunu arzuladığınızı takmayacak. HAREKETE GEÇİN! BİR KERECİK OLSUN ARZUNUZU TAKİP EDİN!

SoSuave bağımlısı kalabalığa sesleniyorum. Siz kim olduğunuzu biliyorsunuz. Okuyorsunuz ve okuyorsunuz ve okuyorsunuz ve okuyorsunuz. Ama tek yaptığınız bilgisayar başında oturmak. Burada gördüğünüz bilgi sizin için yeni, üstünde düşünmeniz gereken bir bilgi. Ama bir kez sahaya çıkıp kadınlarla başarısız oldunuz mu, tüm bilgiler tamamen değişecekler. Adapte etmeniz gereken yeni bir felsefe olmaktan çıkıp, savaş planınızın ilavesi olacaklar. TEORİ dünyasından çıkın. SAHAYA ÇIKIN. Zaten tüm piliçler de sahadalar. Teori dünyasında bulabileceğiniz tek hatun türü feministtir ve zaten siz de onları istemiyorsunuz.

Bu siteye herkes bir problem ile geliyor. Bu site birçok derde deva oldu. Ama maalesef site birçok yeni problem de yarattı. Bunlardan biri de insanların yenilmekten korkmaları, özellikle de bu kadar değerli bilgiyi öğrendikten sonra. Bu bilgi varken başarısız olunamayacağını düşünüyorlar. Başarısız olmak eğlenceli olabilir ve hayata şevk katar. Başarısız olmayı göze alın!

Başarısızlık, metamorfozun tek yoludur.

Alıntı:

Bir şeyi denemeye devam edebilirsiniz ve ilk birkaç keresinde başarısız olsanız bile, sadece yere düşüp bir daha kalkıp denemeyi reddettiğinizde gerçekten “kaybedersiniz”.

Sizi sadece başarısızlıklar başarıya taşıyabilir.

Don Juan olmak dans etmek gibidir. Tüm adımları öğrenebilirsiniz. Ama sahneye çıkıp tepe taklak olmayı, kızın ayağına basmayı, vs. göze alıp bunlardan geçmezseniz, hiçbir zaman DANS edemezsiniz.

Bazı erkekler başarısızlıktan o kadar çok korkuyorlar ki, nasıl davranıp ne söyleyeceklerini ezberlemeye kalkıyorlar. Benim ise kafamdan tek geçen şey: EĞLENCE.

Bazı erkekler kızlara bakarlar ve “NEDEN?” diye ağlarlar. Ben ise kadınlara yaklaşırım ve “NEDEN OLMASIN?” derim.

Bu yazı Pook’un Kitabı (The Book of Pook) kitabından. Kitabın Türkçesini şurada bulabilirsiniz.

Zihin Okuma ve Gizli Ajanlık (O Ne Düşünüyor, Ne Yapıyor?)

Ayrılık veya reddedilme sonrası birçok insan, eski sevgilisinin ya da reddeden kadının davranışlarına ve sözlerine bakarak onun ne düşündüğünü ya da ne hissettiğini çıkarmaya çalışır. Bu, ayrılık veya reddedilme sonrasında yapabileceğiniz en zararlı şeylerden biri. Bunu neden yapmaya çalıştığınız anlaşılır bir şey ama enerjinizi bu şekilde heba etmek sizin 100% kazançtan (bu kişiyle bir deneme daha ya da daha iyisiyle yeni bir ilişki) mahrum kalmanıza neden olur. Terk edilme veya reddedilme sonrası hırs veya acı olarak size işkence eden enerjinizi kendinizi geliştirmeye ve sizi reddedene sırtınızı dönüp gitmeye harcamanız lazım.

Peki neden çeşitli şeylere bakarak malum şahsın ne düşündüğünü veya hissettiğini bilmeye çalışıyorsunuz? Neden muhtemelen hiçbir anlamı olmamasına rağmen en küçük işaretlerden bile büyük anlamlar çıkarmaya çalışıyorsunuz?

Bunun birkaç nedeni var. Bunun en önemli nedeni, zihninizin eski sevgilinize ya da oneitis şahsa yapışmak için en küçük bir fırsatı bile arıyor ve değerlendiriyor olması. Bu şekilde Facebook girişinize gelen bir Like ile, birdenbire malum şahsın size dönmek istediğini ya da sizden hoşlanmaya başladığını düşünebiliyorsunuz. Gerçekte sizin yayınladığınız bir şeyi beğenmekten öte bir şey yapmamış olmasına rağmen. Ya da tesadüfen ona süpermarkette rastlamayı, onun sizinle karşılaşmak için özellikle orada olduğu şeklinde değerlendirebiliyorsunuz.

Zihin okuma sizin olmasını istemediğiniz şeylerle ilgili de olabilir. Mesela, eski sevgilinizin sizinle olmamasını, onun şu an başka biri ile olduğu şeklinde değerlendirmeniz gibi. Bu, onun şu an biriyle zaman geçirdiğini ya da seks yaptığını düşünmeniz şeklinde olabilir.

Karşınızdakinin zihnini okuma isteği, yaptığınız okumalara bakarak geleceği tahmin etme isteğiniz ile iç içe geçer. Ama sizin yapmanız gereken eldeki somut veriye bakıp, bunun şu anki durumla ilgili size ne anlattığını değerlendirmek ve bu değerlendirmeyi kendinizi geliştirmek için nasıl kullanabileceğinizi düşünmektir. Bunun harici her şey anlamsız olduğu gibi, eğer zihin okumaya çalışırsanız 90% sizin amacınıza zarar verecek şekilde hareket edersiniz.

Zihin okuma eğilimi beta oyununun gerek duyduğu bir şeydir. Beta oyunu “seni reddetse de terk etse de peşinde koş, iknaya çalış ya da yörüngesinde arkadaş ol” stratejisi izler ve şu varsayımda bulunur: “Eğer siz yeterince peşinde koşarsanız, size evet der.” İşte bu “eveti” alma hayaliniz sizi her şeyi okumaya iter.

Eğer reddedilme veya terk edilme durumunda yüzünüze kapanan kapıya sırtınızı döner giderseniz, zihin okumalarına düşme ihtiyacınız azalır ve bu okumalara göre hareket etmeyeceğiniz için zihin okumalardan zarar da görmezsiniz. Malum şahısı NEXTlediğiniz ve o sizi arayana kadar irtibata geçmeyeceğiniz ve sizinle irtibata geçerse neler yapacağınız belli olduğu için zihin okumalarının size verebileceği zarar asgari olacak.

Buna rağmen zihin okumaya çalışmanın kendisi zararlı bir aktivite. Bunu nasıl durdurabileceğinizi bilmeniz gerekli. Özellikle ayrılık sürecinin en kötü aşaması, her şeyden bir anlam çıkarmaya çalışma aşamasıdır. İlk bilmeniz gereken şey, ayrılığın hemen ardından buna engel olmanız mümkün değil. Bu nedenle kendinize engel olmaya çalışmayın. Yapamazsınız. Bırakın zihniniz her şeyden bir anlam çıkarsın. Fanteziler içinde kaybolmayın ama beyninize acı çekmesi ve bunların neden böyle olduğunu anlaması için zaman verin.

Fakat ayrılıktan 3 – 4 hafta sonrasından itibaren buna son vermeye başlamalısınız. Bunun için de kendinize odaklanmanız lazım. Kendinizi işinize, sevdiklerinize, amacınıza ve başarmak istediğiniz şeylere verin.

İletişimi kesin. NEXTleyin. Malum şahsı görmediğiniz, onu sosyal medyada takip etmediğiniz, onunla konuşmadığınız sürece onun yaptıklarından anlam çıkarmanız da mümkün değil.

Gizli Ajan (Malum Şahsı Stalklamak)

Birçok insan ayrılık veya reddedilme sonrasında gizli ajana dönüşüp eski sevgilisini ya da hedefteki bir tanesini sosyal medyada sürekli takip ediyor. Başka bir deyişle, ayrılık veya reddedilme sonrası malum şahsın nerede ne yaptığını bilmek isteyen, Facebook’unda ya da Instagramında neler olduğunu, kimler tarafından takip edildiğini takip edenler çok. Bu, ayrılık veya reddedilme sonrası yapabileceğiniz en zararlı ve size en acı verecek şeylerden biri.

Stalklamak, zihin okumanın bir çeşididir. Malum şahsı sosyal medyadan takip etmeniz çok zararlı zira sosyal medya insanların hayatlarının ne kadar mükemmel olduğunu göstermek için birbirleriyle yarıştıkları bir mecra. Bir insanın sosyal medyadan yansıyan hayatı ile gerçek hayatında olanlar birbirleri ile bağlantılı olmayabilir. Sosyal medyaya gidip ekledikleri fotoğraflara, yeni insanlara ve yazdıkları yorumlara bakıp durursanız, malum şahsın yansıttığı ve gerçeği birebir yansıtmayan bu dünyadan onun yeni birini bulduğu, sizden ayrıldığı / size evet demediği için çok mutlu olduğu, sizi asla düşünmediği gibi sonuçlar çıkarabilirsiniz.

Bazı insanlar, eski sevgililerinin sosyal medya hesaplarını stalkladıklarında anlık bir mutluluk ve rahatlama hissederler. Örneğin eski sevgilisinin instagramında evde kedisiyle otururken çekilmiş fotoğrafını görüp “neyse, dışarıda biriyle değil evinde şu an” gibi bir rahatlama hissederler. Ama bu geçici bir rahatlama zira aslına bakarsanız bir fotoğraftan eski sevgilinin ne yaptığını kestiremezsiniz. Bu nedenle kaygı seviyeniz bir süre azalsa da sonra bu gerçeğin çökmesi ile yeniden artar.

Asıl problem şu: Siz eski sevgilinizin sosyal medya hesabını takip ederek ve onun yaptıklarından yola çıkarak rahatlayıp, strese girerek mutluluğunuzu ve ruh halinizi eski sevgilinizin eline bırakıyorsunuz. Eski sevgilinizi her stalkladığınızda ya kaygı seviyeniz yukarı çıkıyor ya da önce bir miktar rahatlayıp sonra yeniden eski haline geliyor.

Eski sevgilinizi ya da sizi reddeden kişiyi stalklamayın. Özellikle gerçek hayatta takip ediyorsanız hemen bırakın ama sosyal medyada da takip etmeyin. Sürekli sosyal medyasını kontrol etmeyin. Malum şahsı takip etmek, onun kiminle ve nerede olduğunu anlamaya çalışmak, onun hareketlerinden zihnini okumaya çalışmak sizin mutluluğunuzu onun eline bırakır ve zaten onun lehine olan güç dengesinde sizi daha da zayıflatır.

Diğer bir gözlemim de bu stalklamaların malum şahsa olan bağımlılığı arttırması. Olay bira alkolik olup alkolü bırakmaya benziyor. Neden bağımlı olduğunuzu bulup bu muhtaçlığı düzeltmelisiniz ama nedeni ne olursa olsun tedavi süreci aynı: TAMAMEN uzak duracaksınız. Bir bira içeyim ne olacak demeyeceksiniz.

Sosyal medyada stalklamamak için yapabileceğiniz en iyi şey, bir süre sosyal medyadan uzak durmanız. Bir iki ay sosyal medyadan uzak durursanız hiçbir şey kaçırmazsınız.Eğer malum şahsı başkalarının hesabında görüyorsanız (örneğin ortak arkadaşlar), sosyal medyadan tamamen uzak durmanız en sağlıklısı.

Malum şahsın sosyal medya hesaplarını takip etmeyi de bırakabilirsiniz (ama onu engellemeyin).

Şunu unutmayın: İletişimi Kes Süreci öncelikle sizin ayrılığı atlatmanız, yaralarınızı sarmanız, kendi kendine yeten ve kendi başınıza mutlu bir insan olmanız ve kendinizi eski sevgilinizden ve onunla olan güç dengenizden uzaklaştırarak kendinize odaklanmanız için var. NEXT de aynı şekilde. Birinci amaç sizin iyileşmeniz, daha iyi olmanız vs. için gerekli enerji ve zamanı bu insana yatırmamak.

Bakın bu konu ÇOK ÖNEMLİ. Çoğu insan unutamadığı için stalkladığını sanıyor. Oysa stalkladığı için unutamıyor! Hisleriniz ile davranışlarınız birbirleri ile örtüşmek zorunda. Eğer unutmuş bir adam gibi stalklamayı bırakırsanız, hisleriniz bir iki haftaya UNUTMAYA başlayacaktır!  Siz stalklamaya devam ederseniz, hisleriniz de daha beter unutamıyorum moduna girecek.

Fizyolojiniz ile duygularınız örtüşmek zorundalar! İlişki Sihirbazı Kitabındaki en önemli kavramlardan biri bu:

Beyniniz, belli bir duyguyu güçlü şekilde hissetmek için davranışlarınızın, düşüncelerinizin ve duygularınızın birbirleriyle örtüşmesine şiddetle ihtiyaç duyar. Örtüşme olmadan, duygular tam değillerdir.

Bir duyguyu zayıflatmanın yolu, ne kadar zor olursa olsun bilinçli bir şekilde, o duyguyla örtüşmeyen şeyler yapmaktır.

Eğer depresif iseniz, beyniniz davranışlarınızı, düşüncelerinizi ve fizyolojinizi bununla örtüştürmek ister. Depresif olmayla örtüşen şeyler, acılı müzikler dinlemek ve filmler izlemek, omuzlarınızı çökertmek, başını öne eğmek, fazlaca hareket etmemek gibi davranışlardır.

Depresif olduğunuzda bununla ÖRTÜŞMEYEN şekilde hareket ettiğinizde ne olacağını tahmin edebiliyor musunuz?

Özgüven = Fizyoloji ve Örtüme – İlişki Sihirbazı: Kadınlarla Başarının Sırları

Örtüşmenin gücünü kendiniz görün. Dışarı çıkın, arkadaşlarınızla buluşun, sanki unutmuş gibi stalklamayı, hareketlerini analiz etmeyi bırakın, vs. Sandığınızdan daha kısa sürede iyileşeceksiniz.

Bunu 2 – 3 senedir böyle dibe batıp da yapanları gördükten sonra şunu anladım: Bu şekilde güçsüz ve muhtaç düşmek, kendi kendine kağıt ile sürekli kesmeye benziyor. Her bir kesik o kadar önemsiz ki, bu kesiği attığınızın farkına varmıyorsunuz. Ama yeterince kesik sizi kan kaybından yere seriyor. Aslında önceki kesikler sürekli iyileşiyor ama siz kendinizi kesmeye devam ettiğinizden sürekli kan kaybedip yerden kalkamıyorsunuz. Ama 2 senedir yerde olsanız da kendinizi kesmeyi bıraktıktan 1 – 2 ay sonra, yaralarınız sürekli iyileştiği için, iyileşip ayağa kalkıyorsunuz!

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Patreon yayınlarımıza da göz atmayı unutmayın.