Mahmut Abi, 25 yaşındayım. Uzun süreli bir kaç ilişkim oldu. İlişkilerimin bitmesinin sebepleri genelde benden daha iyi birisini bulduklarında veya öyle düşündüklerinde terkedildim. Bu tarz yaşadığım üzücü olaylardan sonra kadınlara karşı bakış açım fazlasıyla değişti daha çok faydacı oldukları sevginin hoşgörünün pekte bir anlam ifade etmediği kanaatine vardım bir bakıma onlara küstüm ve kadınlarla arama perde koydum, yalnız takılıyorum yaklaşık olarak 2 senedir de sevgilim yok.
Birkaç gün önce bir danışanımla konuşurken konu, yaşadığı birkaç kötü deneyim nedeniyle tüm kadınlara küsen erkeklere geldi. Serseri erkeklere kanıp da genç kızlık hayalleri ile oynandığı için tüm “erkekler kötüdür, kadınları kullanıp atar” diyen saftirik kızların erkek versiyonları bana göre ya yeni türedi ya da yeni yeni çok büyük bir sayıya ulaştılar. Yaşı yetenlere soruyorum, eskiden de kadınlarla başarısız ve kötü tecrübesi olan adam çoktu hatta çoğu adam öyleydi (ben de dahil). Ama 2010 öncesinde bu nedenle tüm kadınlara küsen, tüm kadınlara “gerçekten sevmeyen zalımlar” diye bakmaya başlayan erkekler var mıydı? Gerçekten ama arabesk şarkısı sözünde değil. Bu fenomen bana çok yeni geliyor.
İlişkilerimin bitmesinin sebepleri genelde benden daha iyi birisini bulduklarında veya öyle düşündüklerinde terkedildim
Şimdi sadece bir iki ilişkisi olmuş ve ikisinde de saçma sapan bir kadına denk gelmiş ve aynen dediği şey olmuş olabilir. Ama ben paramı, bu senaryonun şöyle geliştiğine koyarım: İlişkilerinin bitmesinin sebepleri genelde filmlerden öğrendiğin şekilde sevgilini aşırı yapışman, ilişki içerisinde betalaşman ve bunun doğal sonucu olarak iticileşip terk edilmen.
Birçok erkek maalesef, sevgili olunca filmlerin beynini yıkadığı şekilde kadına yapışıyor, kadın gidince de yırtılıyor. Bu tip bir yapışkan, vıcık vıcık ve gerçekten gülünç “sevgiye” erkeğin yaptığı gibi yapışmadıkları, bu zayıflığı sevgi diye yutmadıkları, erkeğin kafasındaki masal kahramanları gibi davranmadıkları için de erkek kadınlara küsüyor. Kendilerine küsülmesi kadınların da pek umrunda olmadığı için erkek yıllarını boş ve renksiz bir şekilde geçiriyor.
Dediğim gibi, dışarıda oran olarak az olsalar da azımsanamayacak kadar sayıda kötü kadın var. Yani kadınların hepsi melektir iddiam yok. Kadınlar insanlar, melek ya da şeytan değiller. Birçok durumda sorun, erkeğin ilişki içinde aşk şapşiğine dönüşmesi ve iticileşmesi. Fakat birçok erkek aşırı şişkin ve aşırı kırılgan bir egoya sahip olduğundan, “ben nerede hata yapıyorum?” demek yerine “ben iyiyim ama kadınlar kötü” diyorlar. Ya da en azından “ikidir aynı tip kadına denk geliyorum, neden böylelerini seçiyorum diyeceğine“, “tüm kadınlara küstüm, oynamıyoyum, verin oyuncaklarımı ben gidiyorum” diyor. Evet maalesef bu yetişkin erkek değil de oğlan çocuğu davranışı.
Azıcık alçakgönüllü ve yetişkin erkek olman lazım. 25 yaşındasın. Bakın 25 yaşında bir erkeğin ayrılık sonrası çok kötü hissetmesi ve olayı abartıp bir daha hiç mutlu olamayacağım gibi bir kafaya girmesini saçma ve hatta komik bulsam da kaldırabiliyorum. Ama 25 yaşında yetişkin birer erkek olması gereken adamların, çocuk gibi “payktaki tüm kızlar çok kötüler, ben onlarla oynamıyom, küstüm hepsine” moduna girmesine pek katlanamıyorum.
Bunun doğru olmadığını da biliyorum afedersiniz elizabet nereye kadar? Fakat aynı şeyleri yaşayacağım diye beynimi o kadar tembihlemişim ki korkuyorum ve kimseyle konuşmak flörtleşmek içimden gelmiyor sizden istediğim tavsiye ben bu düşüncelerden nasıl kurtulabilirim ve kendimde bir ilişki içersinde olma isteği nasıl oluşturabilirim?
Birincisi arkadaşlar, bunun bir orta yolu var. Siz, alt tarafı sevgilinize, normal bir adamın 20 yıllık karısına yapmadığı duygusal yatırımı yapıp (normal adam duygusal yatırım yapmıyor değil, siz aşırı yatırım yapıyorsunuz), kendinizi kaptırıp, sonra kız “anam erkek diye aldık aşk böceği şapşik bir çocuk çıktı” diye topuklayınca, resmen travma sonrası stres bozukluğu yaşıyorsunuz. Sonra da bunun karşısındaki radikal uca kaçıyorsunuz: kadınlardan duygusal olarak tamamen uzak durmak. Bunu kadınlarla başarısı olmayan çoğunluk, kadınlardan tamamen uzak durarak yapıyor, başarısı olan adamlar ise “bundan sonra zikecem, atacam, binicem üstüne, vurucam kırbacı, vurucam kırbacı, sabah kapıya koyacam. Bunlar anca bundan anlar” şeklinde uzak duruyor.
Kararında duygusal yatırım yapın, ilişkide betalaşmayın ve kırmızı alarmları olan kızlarla ciddileşmeyin ya da ciddileştiyseniz kafanızı kuma gömmek yerine daha az ciddi bir moda geçin. Bunun ortası var ve her iki uçtan da daha zevkli. Kendimizi kaptırmadan sevemeyecek miyiz yazısında anlattım.
İkincisi, acemi bir genç olarak başınızdan geçen iki üç deneyimden sonra dünyayı çözdüm diye kendi kendinize havalara girmeyin. Deneyimlerinizden ders alın ve devam edin. 23 yaşına kadar yaşadığın birkaç kötü deneyimden sonra 40 yaşına kadar defalarca aynı şey başına gelmiş bir adam gibi kadınları çözdüm hepsi kötü diye aptalca bir kibre kapılmışsın.
Üçüncüsü, evlenmediğiniz sürece kadınlara sizin sandığınız kadar güvenme ihtiyacınız yok. İlişkilerinize “tamam çocuklarımın anasını buldum” şapşikliği ile girmeyin. Günümüzde erkekler ilişkileri gerçekten çok ama çok ciddiye alıyorlar.
Bakın herkesin başına kötü deneyim geliyor. Ben şu yazıda başıma gelen bir tanesini anlatmıştım. Hani şansıma bu kızın ardından bir tane daha kötü deneyim yaşayıp kadınlara küssem, sonra senin gibi yıllarca yalnız gezerdim herhalde.
Dördüncüsü, “ben kadın kurbanıyım, kadınlar faydacı, sevgiden hoşgörüden anlamaz, bizim gibi pırlantaların değerini bilmez” gibi suçlamalar başa çıkma mekanizması. Aynı zamanda günümüzde biliyorsunuz mağduru oynamak çok yaygın bir ahlaki üstünlük ve komunite kurma aracı. Yalnız mağduru oynamak erkeklerin pek işine yaramaz onu söyleyeyim. Kenarda kendi kendinize oynarsınız.
Şimdi Rollo Tomassi’nin “kadınlar faydacı, erkekler idealist sever” sözünü hatırlatmayın. Masal dünyasında yaşayan mavi haplı erkekler idealist severler, idealist sevmek erkek doğası değil. 1950’li yıllara gidip 25 yaşında bir grup erkeğe “erkekler idealist sever” dediğinizi düşünün. Sizinle hunharca dalga geçerlerdi. “Kadınlar fırsatçı sever” deseniz de “hadi ya, Einstein” derlerdi herhalde. Kafası masalla bulanmamış herkes çeşitli derecelerde fırsatçı sever, gerçek dünyada sevgi budur. Masal dünyası sevgisi masal dünyası sevgisidir, gerçek dünya sevgisi değil.
Bunun yerine, hayatının sorumluluğunu almak daha akıllıca. Hatta sorumluluğu biraz abartmak da akıllıca. Aldatan, daldan dala atlayan kızlar varlar ve hep var olacaklar. Onlar sizi aldattı diye suç sizde değil. Ama bir iki kızdan kadınları anlamış bir bilge gibi davranamazsın. Birçok kızla aynı durum başına geliyorsa, bu tür kadınları çeken ve bu ilişkilerde muhtemel ortak problem de sensin.
Erkekler için ilişkiler setine de bakmayı unutmayın.
Bu yayını spotify kanalımızdan ya da Youtube kanalımızdan (aşağıda) da dinleyebilirsiniz.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Mahmut ağabey selam. Ben bu yazıdaki “kadınlara küsen erkekler” kategorisinde eskiden bulunuyotdum diyebilirim. Benim kafamı karıştıran ve anlamadığım bir mevzuat var: Biz 30’a kadar belki de kariyer inşa ediyoruz, hayat tarzı, düşünceler ve tecrübeler inşa ediyoruz. Ancak o yaşlarda geldiğimiz zaman kadınlar ise kaymağını yiyor gibi oluyor. Yani biz mayalanma sürecindeyken sadece günübirlik olan kadınlar 30’a geldiğimizde neden o kaymağı yemek istiyorlar? Mayalanma sürecinde yanımda olmayan kadına neden 30’da değer vereyim ki? Zaten 30’a kadar bunları yapma sebebimiz kadınlar değil onun farkındayız. Lakin bana saçma geliyor işte bu. O kadın belki de 20’li yaşlarını da benden daha rahat geçiriyor ama… Read more »
Ancak o yaşlarda geldiğimiz zaman kadınlar ise kaymağını yiyor gibi oluyor. Senin onların gençlik ve güzelliklerinin kaymağını yemen gibi. Karşılıklı kaymak yiyorsunuz. Maalesef senin kafan hala erkeğin verdiği mavi hap tarafında, verip onay kazanacağım gibi düşünüyorsun. Sen 30 yaşındayken bir kadınla olduğunda gerçekten verdiğin kadarını almıyor musun sanıyorsun? Mayalanma sürecinde yanımda olmayan kadına neden 30’da değer vereyim ki? Evet tahmin ettiğim gibi hala romantik masallar peşindesin. Ve ayrıca resmen 1980’ler arabesk filmi gibi konuşuyorsun. Hani spesifik bir grup kadın şu an yüzüne bakmıyor ve sen türkücü olup sahneye çıkınca sana bakıp ağlayacaklar ve sen de onlara “fakir ama gururlu bir… Read more »
Abi bence çocuk bir yandan Red Pill’deki “30’a kadar ciddi ilişki kurmayın, nasılsa ileride daha iyisini bulacaksınız” kafasına takılıyor, bu kafaya ben de takılıyorum. Yanında biri olmaz, kimse seni şu an beğenmez ve bu konuda öfke biriktirmemen gerekir, anlarım. Sen de bu minvalde örnek yazmışsın. Evet, yeni tanıştığın bir kızın daha önce tanışmamanızda ne payı, ne kusuru olabilir, bu ilişkinin eksiği olmaz, doğru. Ama öbür yandan, Red Pill 20’li yaşlarında erkeğin mücadelesinde yanında yürüyen kadınlara hiç değer vermiyor. Neden? İleride genç olmayacaklar diye. Arada yaş farkı olmayınca beyimiz onu beğenmeyecek. Erkeğin zirvedeyken genç kız kaymağı yemesi lazım diyor. Bu kadar… Read more »
Red Pill’deki “30’a kadar ciddi ilişki kurmayın, nasılsa ileride daha iyisini bulacaksınız” kafasına takılıyor 30’una kadar ciddi ilişki kurmamak çok geç, 25 yaşına kadar olmalı. Rollo’nun tavsiyesi o ve ciddiye almayın. 30’una kadar ciddi ilişkiden kaçarsanız sonra ciddi ilişkiye girmeniz zorlaşır. 25 yaşına kadar ciddi ilişkilere girmeye hevesli olmayın tavsiyesi daha iyi. Burda takıldığı orası değil, istese de 30’una kadar kuramayacak, 30’undan sonra değere binecek kafasını dümdüz almış. Az önce başka birine yazdım, bu çocukların izolasyonlarının nasıl devasa olduğunu tam olarak kavrayamıyoruz. Kızlı – erkekli ortamda kız arkadaşları, kız kuzenleri, kız kardeşleri falan yok sanırım, 20’lerinde kadınların deneyimi hakkında en… Read more »
Sen zaten çok kabul edilebilir ve gerçekçi bir çizgidesin abi. Öyle olmasan biz kadınlar olarak siteni okuyamazdık.
Evet, şimdiki gençler dediğin gibi birbirlerine uzak ve körler, ayrı kamplar halindeler sanki. Birbirlerine ilişkin düşünceleri hiç sağlıklı değil. Bu konuda gençlere katkın için sana da teşekkür ederiz, gençlere doğru konuşan bir avuç insan var.
Mahmut abi ya çirkin ya da sıradan kadınlar için hayat hiçbir zaman kolay ve güzel değil sanırım. Onlar ne yapsın :,) mütemadiyen loserlık . Buradaki izole genç erkeklerin durumu kötü ama en azından gelecek umutları var. izole ve tipsiz genç kızların durumu daha da kötü bence. Gelecek umutları da yok 30lu yaşları daha iyi olmayacak onların. 20li yaşları da kötü…
Genelde onlar da sosyalleşseler ve spor yapsalar bir şekilde öne geçebiliyorlar. Örneğin Türkiye gibi kadınların genelde şişman olduğu bir yerde, sıradan bir kız yeterince zayıf olursa öne geçmesi zor değil. Birçok erkeğin orantılar iyi oldu mu yüz güzelliğinin olmamasına bir yere kadar toleransları var.
Evet ama sonuçta fit olmak, spor alışkanlığı kazanmak, flört becerilerini geliştirmek, olgunlaşmak falan da zaman isteyen şeyler ( en azından bir 3-4 yıl) ve zaman kadınlara iyi gelmiyor ya. Bir de bu işler için onlara da para lazım. Güzel giyinmek, spora yazılmak ,estetik operayonları falan pahalı şeyler bayaa. Bu sebeple 20li başlarının başında ya da ortalarına kadar bir şekilde asosyal ve tipsiz bir kızsa o saatten sonra ne kadar toparlayacak ki. 30 yaşından sonra fit olsa, güzel olsa ne olacak. Bence asıl kadınlar incel olacak gelecekte 🙂
Birçok kadın 1 senede yeterince iyi ve çekici olabilir. Abartmayın.
30 yaşından sonra fit olsa, güzel olsa ne olacak. Sizin gerçek dünyadan kopukluğunuz o kadar gülünç ki, gerçek hayatta böyle şeyler söylemiyorsunuz umarım, kendinizle dalga geçtirirsiniz. Gerçi belki liseli falansın, çevrende herkes senin gibi ergen bir şey olmaz.
Kırmızı hap mankafası, adam gibi kırmızı haplıdan daha fazla sanırım. Bu öyle bir noktaya geldi ki, bir ara dalıp bu siteden kırmızı hapa dair ne varsa temizleyeceğim.
Tamam da Mahmut Abi 30 yaş üstü kadınlarla dalga geçip ezikleyenler yine kırmızı haplı duayenler. Dr redpill karanlikruya falan. Teyze, omlet falan diye eğleniyorlar işte. Ben ne dedim ki şimdi. Bana niye böyle yorum yaptın. Ben kadınlara kötü bir söz de söylemedim ayrıca yorumlarımda. Demek istediğim şu ki kadınlar 1 sene içinde toparlanabilirler ama bahsettiğimiz kadınlar iletişimde problemi olan asosyal ve özgüvensiz genç kızlar onlar için daha zor ya da mesela obezse nasıl 1 sene içinde toparlansın? Toparlandığında da yaşlanmış olacak.
@Yusuf. Karanlikrüya çok vurgulamiyor da baska Redpillciler dalga geçiyor evet. Ama bu dogru oldugu anlamina gelmiyor. Biraz mantik süzgeçinden geçirirseniz daha saglikli olacak. “ Toparladiginda da yaslanmis olacak” demissin mesela. Yani 30 yas üstü kadinlar yaslidir demeye çikiyor. Oysaki sokakta görüp iç geçirdiginiz kadinlarin büyük bir kismi 30 yas üstü :))) Komik gerçekten. Redpill tayfasinin büyük bir kismi her ne kadar inkar etse de bence siyah hapa veya kadin düsmanligina kayiyor. Izleyenler de bu düsünceleri filtreden geçirmeden benimsiyor hemen.
“mesela obezse nasıl 1 sene içinde toparlansın?” Her şeyi en uç noktada almak düşünememektir. Türkiye’de çok var böyle, spor yap koş dersin, sakat olan ne yapsın diye çıkışırlar. Neyse ki %99 ne denildiğini anlıyor.
Sen de böyle uçlarda savrulup düşünemezsen, konuşurken yumurtalar omlet gibi lafları söyleyenlerin, kadınlarla hüsrana uğradıkları zamanın hıncından kurtulamadığını anlamadan peşinden sürüklenirsin.
Ben karanlıkrüyadan öyle laflar duymadım, aramızdaki en centilmeni o adam.
Şurada eski hüsranlarını atlatamayanlardan bahsetmiştim:
Mahmut abi, yok sen bilmiyorsun, bu gençler biliyor. Hatta bak senin hanım da 28 olmuş, son iki seneniz bak 2 yıl sonra birden çökecek, yüzüne bakılmayacak hale gelecek, 150 kilo olacakmış, kesin bilgi. Bence yavaştan 22lik yeni bir eş aramaya başla sen de.
oguz hoca zaten baya argo kullanıyor ve kadınlara hiç acımıyor .yayinlarinda kadınları çokca kez asagiladigini ve dalga geçtiğini gördüm.ama karanlık ruya da yapıyor ki sadece daha usturuplu bir dille.omlet olmuş teyze lafı karanlık rüyanın hatta.https://twitter.com/karanlikruya1/status/1675189136594989057?s=20 bu da son tweeti.yalan mi değil ama yine de random bi onlyfans kasarini ciddiye alıp böyle tweet’ler atmak bilemiyorum pek ona yakışmıyor.
Evet omlet dilini karanlık rüyadan beklemem. Kötü bir dil.
Bu tweet bana şeyi hatırlattı:
O istedigini alacak bunu kabul et ve umursamayı bırak Gerçi karanlık rüyanın ima ettiği senaryo da oldukça olası.
Tamamdır sağolun. Karanlikruya’nın Twitter ve ekşi sözlük hesabında ve kendi bloğundaki bazı yazılarında vardı aslında ben okumuştum belki şimdi azaltmıştır ya da konuşma diline çok yansıtmıyordur.
Neyse konu dağıldı ama 30 yaş kadının cinsel pazar değerinin erkekle aynılaştığı ve altına düşmeye başladığı yaştır, işi bitti yaşı değil. Ayrıca erkeğin koltuk patatesine dönme yolunda abilerden olmadığını da varsayıyoruz. 32 yaşında ve kendine bakan kadının CPD, 38 yaşında patatesten hala daha fazla. 35 yaşına kadar da çok sorun olmadan çocuk yapıyorlar. Benim tüm kadın arkadaşlarım 29 yaşından sonra çocuk yaptı, birinde de bir yapamama ya da problem olayı görmedim. Ama tabii yaş geçtiktçe ihtimaller hızla azalıyor.
Bunun da podcastını yapmıştık. Orada bu 30 yaş olayına değindim.
Günümüzde çocuk sahibi olmak istemeyen erkeğin evlenmesi gereksiz. Çocuk isteyen bir erkeğin de, uzun süreli ilişkiye başlayacağı kadının yaşının 32 den, evleneceği kadnın yaşının ise 35 den aşağı olmasına dikkat etmesi lazım. Eğer erkek birden fazla çocuk istiyorsa bu yaşları 2-3 yaş daha aşağı çekmesi gerekiyor.
Peki neden diyecekler için;
35 yaşından itibaren kadınlarda geriatrik gebelik riski olduğundan tabii ki.
Bu arada kendini geliştirmiş, uzun boylu, iyi bir eğitimi ve işi olan 23 yaşındaki bir erkeğin cpd si, plaj topuna dönmüş 23 yaşındaki bir kadından daha yüksektir. (32 yaşındaki kadının bakımlı, 38 yaşındaki erkeğin patates olduğu uç örneğe ithafen)
38 yaşındaki erkeğin patates olması da uç değil, 23 yaşındaki kızın plaj topuna dönmesi de. Günümüzde birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de norm bu olmaya başladı 🙁
Senin ve benim verdiğim örneklerdeki bir cinsiyetin en iyi, diğer cinsiyetin en kötü olduğu durumlar olduğundan ististai (uç) örneklerdir. Normali, 23 yaşındaki kadının cpd’sinin 23 yaşındaki erkekten, 38 yaşındaki erkeğin cpd’sinin 32 yaşındaki kadından yüksek olmasıdır.
Ayrıca erkeklerin genç kadın istemelerinde bir yanlış yok. Nasıl ki bir kadın, özgüvenli, uzun boylu bir erkek istiyorsa, bir erkek de genç ve geçmişinde az ilişki yaşamış bir kadın isteyebilir.
Günümüz obezite salgınında 23 yaşında veya 38 yaşında patates uç örnek değil maalesef.
bence çoğu 38lik adamin cpdsi o kadar da yüksek değil ortalama tipler.yada benim çevrem böyle bilemiyorum.
Doğru, kendilerini gerçekleştirmek yerine hızlıca yaşlanmakla meşguller.
“Aramızdaki en centilmeni o adam ” derken biraz fazla mütevazılık ediyorsunuz bence. Şahsen ben sizin bu konuda diğerlerine kıyasla daha centilmen, hakkaniyetli ve aklıselim olduğunuzu düşünüyorum. Dr. Redpill hakkında bir şey demeyeceğim, onun kadınlara karşı olan negatif duyguları şelale misali akıyor çoğu yorumunda. Hatta bazen kadınlardan nefret bile ettiğini düşündüğüm zamanlar oldu ve sizinle gerçekleştirdiği bir yayından sonra onun herhangi bir konuda ne dediğini dinlemeyi tamamen bıraktım. Karanlıkrüya da her ne kadar kadınlara karşı nefreti vs olmadığını söylese de bazı yorumlarında çatlaklardan sızıyor hisleri gibi geliyor bana. Kadınlara karşı nefret dolu olduğunu söyleyemem ama içinde bir yerde sanki negatif duygu… Read more »
https://twitter.com/LayerOneUmut/status/1675942937954250774?s=20 abi piyasada cok hızlı yayilan bu tarz hesaplar hakkında ne düşünüyorsun?bence şu twitten bu anlami cikarmalari bile patolojik vaka.redpille çok zarar veriyorlar.
Bu adam çok uzun süredir var ve her zaman böyle mide bulandırıcı bir şeydi.
Hocam 3 yıllık ilişkim bitti daha sonra bir kızla tanıştım flört ettik bı 6 ay falan daha sonra kendisi bana açıldı bende kabul ettim şuan sevgiliyiz ve kafa yapımız bayağı uyuşuyor.Biten ilişkimde yaptığım hatalardan ders çıkarmış durumdayım.Kizin üstüne fazla yapismamaya dikkat ediyorum.İlişkinin ipleri tamamen benim elimde.Herhangi bir kırmızı bayrağı yok ve şuan çok iyi gidiyor ilişkimiz.Ama benim içimde hep bir terk edilme ya benden soğursa ya da ilişkimiz biterse diye kaygılar var.En ufak bir şey de karşı tarafa belli etmesem bile içimde bir şüphe oluyor ve bitmesi üzerine kurgular kuruyorum.Ben bundan nasıl kurtulabilirim ne yapmam gerek?
Öncelikle şu ilişkiler ölene kadar kafasından çıkın. Ergen kız gibi hayal dünyasında yaşamayın. Muhtemelen bu ilişkin de bitecek, terk edileceksin, sen terk edeceksin. Bazen de aldatılacaksın. Bu kız benden soğursa korkun ile muhtemelen kızı soğutacaksın. Erkek biraz “odun” olur, sen aşırı feminen düşünüyorsun. Sen, kanatları zayıf bir kuş olarak dal kırılırsa diye korkarsın tabii. Dal kırılırsa diye korkmak yerine kırılırsa uçup gitmeni sağlayacak kanatlara sahip ol. Bu ne demek? O korkun geldiğinde git bir yere “terk edilirsem, soğursa, ilişki biterse ne olacak? Daha önce bittiğinde ne oldu? Biraz acı çekip sonra hayatına devam edeceksin. Mal mısın oğlum böyle ödlek ödlek… Read more »