Abi selam. Kız arkadaşım ile 3 aydır görüşüyoruz ve ilk cinsel ilişkimi onunla yaşadım.
Kız arkadaşım haftanın iki günü amatör olarak yaptığı sporun eğitimi ile uğraşıyor. Haftasonunun ise ailesi ile geçiriyor. Spora gittiği akşamlar çok yorgun oluyor ve eve geçer geçmez uyuklamaya başlıyor. Bu günlerde onunla buluşmuyorum zira bir anlamı olmuyor.
Doğru. Spora gittiği 2 gün buluşmanız için uygun günler değiller. Buluşmalarınızı diğer haftaiçi günlere ayarla (bazen de haftasonu ailesinden ayrılsın gelsin).
Fakat kalan günlerde de sıklıkla arkadaşları ile çıkıyor. Bu da açıkçası benim hoşuma gitmiyor.
Haftada 2 kere buluşmanız yeterli. Arada da biraz mesajlaşır ya da görüntülü konuşursunuz. Geri kalan zamanda da kızı unutup işine gücüne bakarsın.
Bu aralıklarda birçok erkeğin yaptığı hata, “şimdi ne yapıyor acaba?”, “beni düşünüyor mu?”, “benim onunla olmamı ne kadar istiyor?” vs. gibi feminen sorulara kapılmaktır, özellikle de kızdan saatlerce ses soluk çıkmazsa. Bunlar adama oturduğu yerde, ilişkide kendi ayağına sıkmasına neden olacak duygusal yatırım yaptırır. Sen bu hatayı yapıyorsun.
Bu sıklıkla oluyor ve ben de “bugün görüşmek istiyordum, bana ayıracak zamanın yok sanki” gibi çıkışlar yapıyorum.
Kız arkadaşları ile dışarı çıkıyorsa “tamam bebeğim, Perşembe’ye, gelecek haftaya vs. görüşelim, seni görmek istiyorum” dersiniz, buluşmayı ayarlarsınız ve kendi hayatınıza odaklanırsınız.
Sen ise hayatını yaşayan erkeğin kendisini sevip sevmediğinden emin olamayan kadın gibi davranıyorsun. Umarım üstüne bir de trip atmıyorsun. İlişkide kadın beraber zaman geçirmek için erkeğin ilgisini daha çok kovalamalı, erkek bunu yaparsa ilişkinin kadını olur.
Benim kendi yoğun iş tempomu da eklersek, haftada sadece 2 kere görüşebiliyoruz.
Normali ve yeteri o birader? Daha ne istiyorsun. Kız arkadaşın var ve haftanın 5 günü özgürsün de.
İlişkimizin ciddiyeti konusunda endişeliyim.
Zihin yapın gerçekten de erkeğinin daha fazla ilgisini ve zamanını isteyen kadın modunda. İkinizin de bir ilişkiye kapanması, ilişkinin ciddiyeti konusunda kafa yormak bir erkeğin işi veya yapacağı şey değil. Kadının işi bu.
Onunla daha fazla vakit geçirmek istiyorum zira onunla gerçekten uzun süreli ve ciddi düşünüyorum. Bunu nasıl sağlarım?
Tamamen feminen zihin yapısına geçmişsin. Bağlanma, daha fazla ciddi ilişki, ilişki etiketleri, vs. düşünüyorsun. Partnerini ilişkiye kafesleme ile uğraşıyorsun.
Normalde bir erkek ilişki istese bile ciddileşme konusunda yavaş ve dirençlidir, kadın ise bunu hızlandırmak için çabalar. Sizin ilişkinizde sen kadın rolünü oynamaya çalışıyorsun ama şunu unutma ki heteroseksüel kadınlar erkeklerden hoşlanırlar, kadınlardan değil. Erkek adam sitesine gelmiş, kadın gibi davranmakta daha da ustalaşmak istiyorum, nasıl daha fazla kadın gibi olabilirim diyorsun?” 😀
Ona bunu söylemiyorum tabii ki. Bunun muhtaç ve kadınsı olduğunu biliyorum.
Söylesen dha kötü tabii ki ama kadınlaşıp kadınlaştığını saklamaya çalışmak yerine erkek zihin yapısına geri dönsen? Zira bir süre rol yapabilirsin ama yeterince içselleştirmeyi beceremezsen bir yerde patlarsın.
İkinci sorum şu: Ben haftada 2-3 kere mesajlaşma başlatıyorum. Geri kalan günlerde de onun bana mesaj atmasını bekliyorum. Doğru mu yapıyorum? Bu şekilde benden daha fazla hoşlanır değil mi?
Fazla robotlaşmadan onun sana daha fazla ulaştığı bir tempoyu koruman yeterli. Ama zihin yapın çok fena. Daha çok nasıl hoşlanır, daha çok nasıl sever diye manipülasyon yapma modundasın.
Mesajlaşmamızı çok kısa tutup buluşma ayarlıyorum. Şu ana kadar buluşma tekliflerini çoğunlukla kabul etti.
Kız arkadaşın, genelde buluşma ayarlayabilmen normal değil mi? Ayrıca bu devirde günde toplam 20 – 30 dk mesajlaşmak norm oldu, sadece buluş, hemen hiç mesajlaşma devri geçti.
Beni kaybetmekten korktuğunu birkaç kere dile getirdi.
Bu normal ama bunu duyunca hemen sadakatını ispatlamaya çalışan efendi erkeğe dönüşmeye kalkma.
Sorun ne diyeceksin? İlişkimizin başında bana çok daha fazla ilgiliydi. Ne zaman görüşeceğiz diye sorup duruyordu. Son zamanlarda ise bunu çok fazla yapmıyor.
Bunu ara ara duyuyorum. Abi eskisi kadar mesaj atmıyor, ne zaman için görüşmek istemiyor, vs. Sen eskisinden fazla mesaj atıp, buluşmak istediğin için olmasın? Yani kız her ulaştığında buluşma ayarlamaya başladıysan, neden ne zaman görüşeceğiz diye yakınsın? Seni aradı mı otomatik olarak görüşebileceğini biliyor.
Aslında her ulaştığında buluşma ayarlamam, onun ilgisinin azalmasına tepki olarak ortaya çıktı. Ne zaman görüşeceğiz dememesi beni kaygılandırdığı için sanırım.
Ama eğer ilgi azalması olduğundan şüpheleniyorsan, çok fazla ulaşılır olduğundan olabilir. Her ulaştığında buluşma ayarlama. Ayrıca çok fazla feminen düşünceye, onay ihtiyacına dalmışsın. Bunları da ister istemez yansıtıyor olabilirsin.
Ama temel problem, kaygıya kapılıp sürekli görüşmek istiyor olman. Bir daha sana ulaştığında buluşma teklif etme. Bak bakalım ne zaman görüşeceğiz diyor mu?
Gördüğün gibi muhtaç ve kendine güvensiz hissediyorum. İlişkiyi düşünüp duruyorum. Buraları okumasam muhtemelen bunu onun üstüne kusardım ve terk edilirdim. Ama okumama rağmen içte aynı eski benim. Dışta rol yapmaya devam ediyorum.
İçsel değişimin, davranışsal yol ayrımlarındaki tercihlerinin daha özgüvenli, daha az muhtaç ve rahat yönde olmasıyla zaman içinde gerçekleşecek. Örneğin zayıflıklarını kıza kusmak ile kusmamak ayrımında kusmamayı tercih etmen, seni bu yönde değiştiriyor. Ama yetmez. Örneğin sana ulaştığında kaygın nedeniyle buluşma ayarlama ya da kaygısı olmayan biri gibi aramama yol ayrımında, her ulaştığında buluşma ayarlamamayı seçmen, o gün meşgul olduğunu söylediğinde buluşmakta ısrar etme – etmeme ayrımında ısrar etmemeyi seçmen, oturup ciddi ilişkiyi ilerletmek için ne yapmalıyım, beni daha çok sevmesi için ne yapmalıyım düşüncelerine boğulduğunda “oğlum kadınlaşma, işine bak” diye kendini yaptığın şeye odaklanmaya zorlaman, vs. Bunlar seni içsel olarak da değiştirecekler. Ama bu zaman alacak ve aslına bakarsan belki bir iki ilişkiyi eline yüzüne bulaştırmanı da gerektirecek.
İçselleştirme, yapmaman gerektiğini bildiğin halde kaygı ve korkuya kapılıp yaptığın, yapman gerektiğini bildiğin halde kaygı ve korku nedeniyle yapamadığın şeyleri düzenli olarak yapmamaya veya yapmaya başladıktan sonra, zaman içinde olacak.
Bunun yanında, bir erkek olarak ilişkide istediğin şeyleri, ilişkinin kadını olarak alamayacağını, tam tersine elindekileri ve daha fazlasını da bu şekilde kaybedeceğini öğren. İlişkide feminenleşmek sana her zaman kaybettirecek, kazandırmayacak. Ortada bir problem yoksa bile problem yaratacak ve kaygı yüzünden yaptığın bu hareketler, kaygı duyduğun şeyin gerçekleşme sebebi olacaklar.
Ben bu işlere başladığımda en azından şunu diyebiliyordum: “Bu şekilde kaygı ile davrandın mı hep kaybettin. Şimdi bir de kaygına meydan okuyarak davran. Sırf denemek için. En kötü zaten diğer şekilde kaybedeceğin gibi kaybedeceksin? Yani bir şey kaybetmeyeceksin.”
Kızın daha az ilgili olma nedeni muhtemelen senin zihin yapının, feminenleşmenin, kadından daha fazla ciddi ilişki peşinde koşmanın sonucu.
Beni seviyor mu, beni seçecek mi, beni terk mi edecek, beni ne kadar seviyor düşüncelerine odaklandığın sürece de kaybedeceksin. Kadınlar bu tür düşüncelerin sinyallerini sezdiklerinde, dürtüsel olarak kendilerini geri çekerler. Bu maalesef kaygılarına odaklanmış ya da boğulmuş erkeğin kaygılarını daha da güçlendirir ve bunun üzerine zayıf kaygı sinyalleri de güçlenir.
Bütün bu kaygı sinyallerinin kadına söylediği şey “ben sana layık değilim, seni hak ettiğimi hissetmiyorum, sen benden daha iyisin, vs.” Bunu yeterince yaparsanız kadını bu sinyallerin işaret ettiği şeye ikna edersiniz.
Oysa odaklanmanız gereken şey, iyi vakit geçirmek, geçirtmek ve fiziksel – duygusal ilişki yanında, bu kız bana uygun mu, bakalım normal mi deli mi, benim ilgimi hak ediyor mu, vs. gibi sorular. Bunlara odaklanırsanız bunları da sinyallersiniz ve kadının bilinçaltı da buna göre kendini size layık hale getirmeye çalışır, size yanlış yaparsa, yeterince çaba harcamazsa, sizi kaybedebileceği fikrine ikna olur.
Bazen uzun süre mesaj alamadığımda içim içimi yiyor.
Zihin yapın, o ödül ben de onu kazanması gereken zavallıyım modunda. Ben de ödülüm ve o da beni kazanmalı moduna geçmeli.
Evet, kendimi tutuyorum ve ona bunu belli etmemeye çalışıyorum. Umursamaz biri gibi davranmaya çalışıyorum ama bu savaş beni hem yoruyor hem de canımı acıtıyor.
Buna halk arasında büyümek diyoruz ve büyümek can acıtıcıdır. Erkek, demir gibi ateşte yanmadan eğilip şekil almaz. Hangisini tercih edersin? Bunları kızın üzerine kusup hızlıca terk edilmeyi mi, kendini tutmayı mı? Hangisi daha acılı.
Cevap tabii ki ikisi de değil. Cevap, gerçekten o kadar umursamayı, gerçekten kendimi ödül olarak görmeyi tercih ederim olacak. Doğru olanı yaparken bu kadar acı çekmemek olacak.
Ama acı, zayıf tarafının ölüp yerine güçlü bir taraf ortaya çıkmasının hem yolu, hem de işaretidir. Davranışlarının zihin yapısına, duygusal güce, vs. dönüşmesi çok fazla sayıda tekrar gerektirebilir ve maalesef bunu tek bir ilişki içinde de başaramayabilirsin.
Fakat kafanda da kendini “onun beni sevmesi için ne yapabilirim” odağından çıkarmaya bak. Bu odağa giren erkek, zavallılığı ve muhtaçlığı ile en toleranslı kızı bile boğar, kendinden soğutur.
Bu ilişkiyi bir başarı hikayesine çevirmek, onun daha ciddi bir ilişki istemesini sağlamak için ne yapmalıyım? Abi lütfen yardım et.
Birader bana “abi daha iyi bir kadın olmak için ne yapmalıyım?” diye sorup durma, çok utanç verici.
Sen benden ne istiyorsun biliyor musun? Ben kaygısını, korkusunu, duygusal stresini yönetemeyen bir adamım, duygusal olarak zayıfım. Ben güçleneceğime bana kaygı, korku, stres vermeyen, erkek olmamı, güçlü olmamı gerektirmeyen bir ilişki vermesi için kızı ikna etmeliyim! Bana yardım et diyorsun.
Bir ilişkiyi, kadınlaşarak istediğiniz seviyeye çekemezsiniz. Ama kadınlaşarak bitmesinden korktuğunuz ilişkinin bitmeyecekse bile bitmesini sağlayabilirsiniz. Senin masal dünyandaki “ben yeterince güçlenmeyeyim, büyümeyeyim, olgunlaşmayayım, dünya daha kolay olsun” hayalin çocukluk döneminde belki belki mümkündü ama dünya öyle bir yer değil.
Bir erkek olarak köksüz bir ağaç olayım ama dünya rüzgarsız, fırtınasız bir yer olsun hayalinden vazgeçmen lazım. Köklerini güçlendirmeye bak. Bugün sana ağır gelen rüzgar ve fırtınanın şiddeti azalmayacak ama sen bunlara göre çok daha güçlü olacağından bunları umursamayacaksın bile.
Güçlü erkek rolü yapmaktan yoruldum. Pek de işime yarıyor gibi görünmüyor.
Bir kere ilişkide güçlü erkek rolü yapmıyorsun, normal erkek rolü yapıyorsun 😀 Yani istersen bırak kadınlığını tüm “cazibesi” ile ortaya çıkar. Bak bakalım o işine yarayacak mı?
Ama kadınlaşınca eline ne geçecek? Yanmadan, acı çekmeden nasıl güçleneceksin? Zayıf kalmak ne işine yarayacak? Daha mı az acı çekeceksin sanıyorsun?
Bu konuda içsel oyunun evrimi yazısını da tavsiye ederim.
Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.