Saha Raporu – Benim gibi betalıktan kurtulmak isteyenler adına cesaret verici daygame

Selanikerkegi rumuzlu okur şu mesajı gönderdi :

Merhaba, yaklaşık 1 sene önce kırmızı hapla tanıştım fakat pek önemsemedim (ta ki çevremdeki bütün kızlardan red yiyene kadar). Boyum 1.80 yeşil gözlü ve sarışınım ve dışarıda çoğu kızla kesişirim fakat iş konuşmaya gelince beta olduğum için benden kaçarlar.

Bu olaylar baya bi canımı sıktı ve 1 aydır teoride kendimi geliştirdim sıkı bir okur oldum. Kendimi geliştirmek için Haribo standında çalışan bir kızın yanına gittim (yanına giderken heyecandan başım dönüyordu 😀 ). Ben kıza “merhabalar çok tatlısın tanışabilir miyiz” dedim ama bunu söylerken gözlerim karardı dudaklarım titredi ve bayılacak gibi oldum. Ona rağmen kız güler yüzlülükle merhaba diyip elini uzattı ve konuşmaya başladık. Ben cevap verememeye başlayınca da müşteri rolü yapan omega arkadaşım olaya el atıp toparladı ve kızın instagramını aldım.

İlk gün beni tekrar görmek için can atan kız 1 hafta sonra “sülük gibi yapıştın yeter” dedi bende küfür edip sildim numarasını yani anlayacağınız betalığım bu kızı da mahvetti. Bu olaydan sonra tamamen kendimi kırmızı hapa vermiş durumdayım. Ben çok utangaç birisiyim kızlarla tanışmaya gittiğimde resmen ağzım yamuluyor ve dudaklarım titriyor, gözlerim kararıyor. Bu utangaçlığımı korkumu yenmek adına 25.03 tarihinde yani pazar günü tam 50 kızın yanına gideceğim artık ölür müyüm sakat mı kalırım bilemiyorum ama bu korkumu yenmek ve alfa yolunda çok büyük bir adım olacak.

Kızlarla yaşayacağım konuşma diyaloglarını, aldığım en olumlu ve en olumsuz cümleleri sizinle paylaşacağım. Betalığı yenmek isteyen diğer arkadaşlarada bu Daygame cesaret getirsin. Pazar akşamı neler yaşadığımı tek tek anlatacağım ve sizden tek isteğim betadan alfalığa attığım büyük adımda bana YÜRÜÜ BEEE BU ADAM OLACAKKK demeniz ve verebilirseniz de ufak tüyolar 🙂

Öncelikle, reddedilme korkusunu aşmanın tek yolu, kendini gönüllü olarak reddedilmeye maruz bırakmaktır. O nedenle kıza yürüdüğün için tebrikler.

Boyum 1.80 yeşil gözlü ve sarışınım ve dışarıda çoğu kızla kesişirim fakat iş konuşmaya gelince beta olduğum için benden kaçarlar.

Bu, yakışıklı ama beta davranan erkeğin çok başına gelir. Çok YD alırsın, ya da cold approachda yürümene olumlu tepki verilir. Ama ağzını açtıktan sonra kız soğur. Yaygın bir problem. Aslında ilginçtir, oyunun tipten daha önemli olduğunun kanıtı.

İlk gün beni tekrar görmek için can atan kız 1 hafta sonra “sülük gibi yapıştın yeter” dedi bende küfür edip sildim numarasını yani anlayacağınız betalığım bu kızı da mahvetti.

En azından bu kızı geri kazanırım diye sormadan bir sonraki yapmışsın. Ama bir kızı bir haftada soğutmak da başarı, ne yaptın da böyle oldu 😀 Asıl ibretlik olay o.

Bu utangaçlığımı korkumu yenmek adına 25.03 tarihinde yani pazar günü tam 50 kızın yanına gideceğim artık ölür müyüm sakat mı kalırım bilemiyorum ama bu korkumu yenmek ve alfa yolunda çok büyük bir adım olacak.

Daha yeni yazdık :

“Oyunu şöyle sanıyorlar : Çık dışarı, 100 tane kıza yaz, şansın yaver giderse biri sana yüz verir ve birlikte olursunuz. Ben de diyorum ki Oyun sayı oyunu değil azim / kararlılık oyunudur, devamlılık oyunudur. Her hafta sadece 1 kere yürüseniz, yılda 52 kere yürürsünüz. Buna kararlılık denir. Bu aynı zamanda ortalama bir erkeğin hayat boyu yürüdüğü kızdan daha fazlasına yürümüş olursunuz. Oyun bu kararlılık ve hatalrından ders çıkarma ile ilgilidir. Olay makineli tüfek gibi yürü .. yürü … yürü .. değil. Biliyorum bazı PUAlar var “çık dışarı makineli tüfek gibi ol” diyorlar. Bundan hiçbir şey öğrenemezsin. İki çeşit öğrenme vardır : bir şeyi içselleştirirsin ve senin bir parçan olur ya da hareketleri ezberlersin. PAU’yı eleştirenlerin çoğu bu zeber şeklini eleştiriyorlar. Bu rol yapmak, kendin olmamak, ezberleyip okumaları gereken bir senaryo.”

Yani bir günde 50 kıza yürürsen hiçbir şey öğrenemezsin. Günde en fazla 3 – 5 kıza yürü (bardan bara atladığın bir gece bu sayı biraz daha fazla olabilir) ve hergün yürüme. Güzel bir Zen hikayesi vardır :

Çaylak rahip, usta rahibe “hergün 10 saat meditasyon yaparsam, kaç yılda uçarım”. Usta demiş 1o sene. Çaylak heyecanlanmış : “o zaman günde 20 saat meditasyon yapsam kaç senede uçarım”. usta cevap vermiş : “20 senede”.

Son olarak da, ağırlık kaldırıyor musun?

Saha raporu – Kadıköy daygame raporu

Okur Deniz saha raporu göndermiş :

Geçen hafta sonu Kadıköy’de özgüvenimi geliştirmek adına daygame yapmaya karar verdim. Trp’yi 4-5 aydır sadece okuyarak nereye kadar dedim ve oyunumu yolda ki hoşlandığım insanlara yapmaya karar verdim. Moda sahilde bir kaç tane beğendiğim kadın görünce yanlarına gittim. Aklımda erkekadam da okuduğum saha raporlarındaki cümleler geldi bakalım onlarla ben ne kadar sonuç alacaktım.

+selam sizi gördüm çok etkilendim bi yanına geliyim dedim naber? (Konuşmaya başlarken kadının yüzünde tebessüm oluştu ve cümle bittiği anda tebessümüde bitti)
-iyiyim :))
+ee napıyorsun
-erkek arkadaşımı bekliyorum
+bana dertlerini anlatma boşver onu
-ehehe kendisi bu durumlara kızar yani gitmelisin
+eh peki hafiften uzayalım ama önce numaranı vermelisin (kabul burda baya bi tökezledim)
-yok veremem üzgünüm
+peki görüşürüz o zaman bayy
(Oraya tekrar döndüğümde sevgilisi yada herhangi biri yoktu bende üstlemeden geçtim)

Başka bir olay daha var.

2 kız yan yana sahilde otururken biz de 2 arkadaş yanlarına gitmeye karar verdik
+selam sizi gördük baya bi etkilendik
-yok sağolun gerek yok
+peki iyi günler

Burda da dikkatimi çeken şey konuşmaya başlayınca yüzlerinde bir tebessüm oluşuyor sonra yok oluyor.

Şimdi soruyorum yanlışım veya eksiklerim nelerdir? Bir dahaki sefer nelere dikkat etmeliyim.

“Rakibe yenilmen sorun değil Danielsan. Asıl problem korkularına yenilmen.” – Mr. Miyagi, Karate Kid
Öncelikle tebrikler. Korkularını yendiğin için.

Şu sorudan başlayalım:

Burda da dikkatimi çeken şey konuşmaya başlayınca yüzlerinde bir tebessüm oluşuyor sonra yok oluyor.

Bunun birkaç sebebi olabilir.

Birincisi sen niyetini direk belirtiyorsun (doğrusu bu) ve kız da başından istemiyordur. O nedenle işim olmaz demek olabilir. Bu kısmı kadın direk ağzıyla hayır demediği sürece (ikinci örnekteki gibi) takma. Niyetini belli etmen sadece cesaretini göstermek için değil aynı zamanda olmayacak kızla vakit kaybetmemek için. Ben üni zamanında bu niyeti belli etmeme haltı yüzünden (arkadaş oyunu) kahve kuyruğunda ya da havuzda kıza yürür, bütün gün beraber dolanır sonra havamı alırdım.

İkincisi, bu bir shit testtir. Kız bu betasavar yüz çehresini takınarak en statüsü düşük betayı hemen ayıklayabilir. Türkiye gibi erkeklerin aşırı duygusal kırılganlığa sahip Akdeniz ülkelerinde işe yarar bir taktiktir. Burada da oyununa kız açık red vermediği sürece devam et.

Üçüncüsü, kız niyetini anladığı an utanabilir, heyecanlanabilir, kızabilir (kolay kız imajı vermemek için) vs. Kızlar çelik yürekli ve soğuk kanlı cengaverler değiller. Bütün bu duygular soğuk bir çehre ardına gizlenebilir.Burada da istifini bozmadan oyuna devam et.

Dördüncüsü ise asıl iletişimde zayıf olabilirsin. Mavi haplıyken bana bu çok olurdu. Yakışıklı ve dışardan cool görünen bir adam olduğumdan çok yürüme davetiyesi alırdım ve mavi haplı olmama rağmen de yürürdüm. Ağzımı açtığım anfan itibaren kız soğurdu. Bu olay ağırlık kaldırmayı yoğun yaptığım zamanlar azalırmış, sonradan farkettim. Ses tonu, duruş, heyecan seviyen, konuşma hızın, şiven, vs … gibi statü sinyallerin topluca 80% önemli. 20% ise ne dediğin. Buna rağmen burda saha raporu yazanlar daha çok sözlere odaklanıyor. Yürürken kendinde asıl gözlemleyeceğin statü sinyallerinin üstünlüğü.

İlk yürümende giriş iyi. Benim girişle ilgili tek problemim kıza “siz” diye hitap etmen. “Sen” desen daha iyi. Kızın erkek arkadaşı lafını shit test alıp doğru şekilde davranmışsın. Fakat bunun tekrarlanması shit test değildir. Kızın gerçekten erkek arkadaşı olabilir ya da gerçekten git demektir. Daygame’de ısrar, takip ve ağız dalaşı başa bela açar. Hemen Nextlemen iyi hareket. Bir tel no atışı yapmışsın ama tel no en az 4 – 5 dakika muhabbete gelen kızdan istenir. Kız senle konuşsa bile hemen tel noya atlanmaz.

İkincisinde hatanız büyük. Wingman ile beraber yürümüşsünüz. Asla. Biriniz yürürken diğeri uzaktan (varlığını hissettirmeden) gözlemlesin. Yürüyenin vücut dilini değerlendirsin. Sonra hemen ayaküstü yürüme değerlendirmesi yapın. Ama beraberce “gızlar gızlar gelem mi” diye dalmayın.

İkinci yürüme, klasik reddetmedir. Yürümelerin onda sekizinde karşılaşacağınız hareket budur. Rakamları bilin ki beklentileri doğru ayarlayın.

Bu olay biraz kas geliştirme gibi. Günde 3 – 5 kereden fazla yürümeyin ama ayda en az bir 20 kere yürüyün ve düzenli yürüyün. Öyle aklıma esti 2 tane, sonra iki ay sonra iki tane daha şeklinde olmasın.

Ve son olarak da welcome to beginners hell (yeni başlayan cehennemine hoş geldiniz). Bir süre sonra bazılarınız gelip “Mahmut-san günlerdir cilalayıp parlatıyorum bir jodan tsuki bile atamadım” diye haykıracak. Ben de diyeceğim ki “önce ayağa kalkmayı öğrenmeden uçmayı öğrenemezsin. Doğanın kuralı bu Danielsan, benim değil.” Cilala parlat … cilala parlat … cilala parlat …

NOT : En son 21 Convention podcastte Rollo Tomassi’nin şu dediği aklıma geldi :

“Oyunu şöyle sanıyorlar : Çık dışarı, 100 tane kıza yaz, şansın yaver giderse biri sana yüz verir ve birlikte olursunuz. Ben de diyorum ki Oyun sayı oyunu değil azim / kararlılık oyunudur, devamlılık oyunudur. Her hafta sadece 1 kere yürüseniz, yılda 52 kere yürürsünüz. Buna kararlılık denir. Bu aynı zamanda ortalama bir erkeğin hayat boyu yürüdüğü kızdan daha fazlasına yürümüş olursunuz. Oyun bu kararlılık ve hatalrından ders çıkarma ile ilgilidir. Olay makineli tüfek gibi yürü .. yürü … yürü .. değil. Biliyorum bazı PUAlar var “çık dışarı makineli tüfek gibi ol” diyorlar. Bundan hiçbir şey öğrenemezsin. İki çeşit öğrenme vardır : bir şeyi içselleştirirsin ve senin bir parçan olur ya da hareketleri ezberlersin. PAU’yı eleştirenlerin çoğu bu zeber şeklini eleştiriyorlar. Bu rol yapmak, kendin olmamak, ezberleyip okumaları gereken bir senaryo.”

Donovan Sharpe ise “oyunu eleştirenlerin çoğu 2 kıza yürüyüp reddedildikten sonra bu iş olmuyor diyor” demişti.

Alfa Erkek – Kısa boylu üniversite öğrencisi modu

Fotoğraftaki kadın ABDli gazeteci Megyn Kelly. Tipik narsisist, cinsel devrim sonrası ortamın ürünü bir bimbo. Fotoğrafta ise oldukça mutlu görünüyor. Sanki fotodan biraz önce iş görmüşler gibi. Bu fotoğrafta ciddi alfa alametleri var. O nedenle bu senaryoya inanmaya eğilimliyim.

Aranızdaki bazı merdümgirizler “adam kısa lan, Megyn’i düdükleme şansı yok” (kadın 1.68 boyunda) diyor eminim. Bu siteye gidip geliyorsanız, hiç mi bir şeyler öğrenmediniz? Alfa erkeklik fiziksel yapıdan çok çok daha fazlasıdır. Kısa erkekler ortalamada uzun erkeklerden daha avantajsız olabilirler ama eğer bunu kişilik temelli çekicilik öğeleri ile telafi ediyorlarsa richter ölçeği ile 8-9 şiddetinde vajina sarsıntıları yaratabilirler. Bu oğlumuz da kadından kısa ve genç. Üniversite öğrencisi. Bu tip narsisist bir kadınla bu pozu vermesi kendisi ile ilgili bir şeyler söylüyor.

1) En bariz alfa alameti eli. “Havada asılı el”in tam tersi. Adam, sahiplenme kavrayışı ile kadını omuzundan tutmuş.

Havada asılı el (hoverhand). Çok yakın ama aslında çoook çook uzak :((

2) Alfa Erkek – God Mode ve Alfa erkek – Steve MOTHERFUCKING McQueen mode yazılarında değindik. Adamın vücudu ileriye, kadından öteye dönük. Kameraya bakıyor. Kadını kavramış ama ondan öteye dönük. Kadına eğilmemiş. Bunun şu aşağıdaki damadın geline tamamen teslim olmuş vücut dili ile karşılaştırın. Kafasını kadının saçlarına gömmüş, tüm vücudu ona dönük. İkisi yüzlerini birbirine dönük olsalardı belki belki romantik bir poz derdik ama kadın tabii ki kameraya ve adamdan öteye bakıyor. Tek artı nokta kızın adama doğru yaslanmış olması ama o da bu elemana ilerde çok iyi bir boşanma aukatı dilememizi engelleyemiyor.

3) Kadına umarsızca vücudunu yaslamış, kadın da aynı şekilde. Kalçadan omuza aralarında boşluk yok.

4) Adamın kemeri. Sanki tuvaletteki hızlı seksten sonra fotoya yetişmek için aceleyle bağlanmış gibi.

Kaynak : Spot The Alpha Male Tell

Saha Raporu – Tinder ilk buluşmada S-kapanışı

Erkek Adam kitapları serisinden Erkekler İçin Tinder Rehberi kitabı için tıklayınız.

Kırmızı hapla tanışalı 2 ay kadar bir zaman oldu ama geçmişte de pek beta sayılmazdım. Şimdi berrak zihinle düşününce betalığın en yükseği ile alfalığın alt sınırlarında bir yerlerde konumlandırıyorum geçmişimi. Yaşım 30. Şu an ki maddi durumum özel durumlar dolayısıyla pek parlak olmasa da statüsü fena olmayan bir işim var. Ayrıca ilişkiler konusunda da öyle pek toy sayılmam. Eğlenen ustalığı içsel olarak bilirim; “kendi ligimde” (amk feminen buyruğu, erkek neslini mahvettin) gördüğüm bir hatuna cesaret edip yürüyebildiğimde onu genelde alıp -lanet olsun- ONEitis yapmışımdır.
Bunları neden anlatıyorum? çünkü kırmızı hapla yeni tanışmış bir genco iseniz bu kadar kısa zamanda ve ilk kurşunda hedefi vurmanız pek olası olmayabilir fakat yılmayın. Hap gerçekten çalışıyor ve tinder uygulamasını bu blogta verilen cok hayati bilgilere göre kurgularsanız bu uygulama ciddi anlamda derya deniz.

Blogtaki bütün tinder yazılarını okuduktan sonra öğrendiğim her şeyi birebir uygulayarak profil oluşturdum ve kaydırmaya başladım. 3. gün fotoğrafında hb 6-6,5 görünen ( kesinlikle sağ elinizden iyi) bir hatunla eşleştim ve tam da, ”profilde yazandan yürümek” konusunu uygulayarak biosunda edebiyat öğretmeni olduğunu belirten hatunumuza edebiyat bahsi açtım.

Biraz genel kültür gerekiyor gençler. bu işler “Filiz sevişelim mi?” ya da “slm nerden??? olacak işler değil gibi geliyor bana. Biraz kendimize bir şeyler katmak şart. Büyük çoğunluğu hayatında 50 sayfa metin okumamış insanların oluşturduğu bir toplumda yaşıyoruz. Edebi ya da bilimsel bir değeri olan bir kitabı okumak sizi bir çok kişinin önüne geçirecektir.

Fişten çekilmemiş ve siteyi hatmetmemiş olsam muhtemelen o tinder geyiğine 15 gün devam eder hatununu sıkar ve kaçırırdım. Ama artık haplıyım ve erkekadam bloğu gibi bir hazinem var… Hemen whatsappa geçmem gerektiğini biliyordum ve hatundan numara istedim. Ufak bir shit testten sonra numarayı verdi whatsappa geçtik.

Kıza, whatsappa geçtikten 5 mesaj ve 15 dakika sonra buluşma teklif ettim! Cesarete bak… Bunu kırmızı haptan önce aklımdan bile geçirebilecek birisi değilim. “ne münasebet yahu, tinder kullanan herkes aranıyor mu?” (amk mavi hapı – aranıyor tabi aranmasa ne işi var tinderda. Gerçi koca arayan da var ama, o da sonuçta bir şey arıyor).

Buluşma teklifime home office calıştığını aksam 22:00 a kadar bilgisayar başında kalması gerektiğini söyledi. Saat 22:00 den sonra birşeyler yapabilirmişiz. O günkü date’i mesafe uzaklığı ve araçsız olmam sebebiyle kaçırdım.

Bundan 3 gün sonra (aradaki 3 gün o yazmadıkça bir şey yazmadım, o da fazla geyik yapmadı) geçtiğimiz Cuma akşamı mesai bitimine 1 saat kala birden bire aklıma esip (abazanlık) hatuna yazıp ertelediğimiz date’i gerçekleştirmeyi teklif ettim ve bingo! Hatun tam mesai bitimine işyerime çok yakın bir avmde randevu verdi!

Şimdi, maddi durumumun pek parlak olmaması( aracım yok, cebimdeki para kısıtlı) ve date ile ilgili fazla bir hazırlık yapmamış olmam sebebi (kıyafetim pek özenli sayılmaz, saç tıraşım gelmiş kafam papaz gibi) ile pek umutlu değildim. Hatunu sıkmaz en azından bir sonraki date için bir potansiyel gösterebilirsem yeter diye gittim ve seks ile ilgili hiç bir umudum yoktu.

Bulusmaya gittiğimde karşımda 1.73 boyunda ( uzun boy sevdiğim için bu hatunu benim için hb 7 ye cıkardı) hafif fazla kilosu olan ama fiziksel olarak pek de fena durumda sayılmayacak bir hatun buldum. Mesai bitimi olduğundan açtım ve yemek yemeyi teklif ettim. Avm içinde vasat bir yerde vasat bir yemek yedikten sonra vakti var ve eğer oturduğum semte gelirse güzel bir barda tekila içebileceğimiz söyledim (tekrar ediyorum, İstanbul’un yeni ve uzak bir semtinde oturuyorum ve aracım yok!) Hatun biraz düşünüp kıvrandıktan sonra kabul etti. Ve buraya dikkat, hatunla belediye otobüsüne binip 50 km yol gittim! (“kızlar paraya bakıyor yeaaaa, arabasız çapkınlık olmaz yeaa.” hassiktir ordan!).

Hatun barda içkinin de etkisi ile iyice gevşedi ve bana neyi var neyi yok anlattı. Biraz dert dinlemek durumunda kaldım tabii ama istediğimi alamayacağımı anladığım an da dert falan dinlemem.

Yine siteden öğrendiğim fiziksel temas taktiklerini kullanmaya başladıktan yarım saat sonra hatunla dilli milli öpüşürken buldum kendimi! ( baba büyük adamlarsınız) Haptan önce birkaç saattir tanıdığım bir kadını öpmeye yeltenmek de aklımdan geçirebileceğim bir olay değil. Ne salakmışım neler kaçırdım bu salaklık yüzünden…

Eh dil attığın hatunu gece yalnız yatırmak da yiğitliğe sığmaz. Hatuna eve geçelim, evde bir şişe tekilam var daha rahat devam ederiz dedim ve nazsız testsiz kabul etti. Bardan eve yürüttüm hatunu, taksi bile tutmadım lan!

Bu arada yalnız yaşamıyorum ailem ve kardeşim var. Ailem o gece evde değil ama erkek kardeşim de ilişki materyali ile evde o gece (pederi valideyi gönderdik ev boş hesabı) hatunla eve geldikten sonra iki shot daha ve sabaha kadar 4 posta!

Sonuç: İlk atışta 12 den vurma! Ama harekete geçmek lazım. Yürüme ve reddedilme korkusunu tamamen aşmış değilim hala. Ama çabalıyorum. Sırf kırmızı hap külliyatını okuyabilmek için bu yaşımdan sonra İngilizce kurslarına para döktüm. Fazla kilom var 1,5 aydır aç geziyorum ve ağırlık çalısıyorum. Ben bu yaşımda bunları yapıyorsam 20 li yaşlarındaki kardeşlerimin mazereti olmamalı. Kendi değerinizi yükseltin. Ve sokağa çıkın! sokakta hayat var….

Konuk Yazar : D’artagnan

Saha raporu – Konuş, dokun, öp ve baştan çıkar

Herkese selamlar,

İlk saha raporumu bilenler bilir, Sadece Tecrübe Et yazısını. Bu seferki saha tecrübemde hatalarımı düzelterek daha iyi bir başlangıç yaptığımı düşünüyorum.

Tanımadığım bir kıza instagramdan yazdım. Cold approach yaptım yürüme amacı olmadan basit bir giriş cümlesiydi sadece. Başta 2 kızla konuşuyordum ama birini saygısızlık etti diye nextlemiştim.

Baştaki muhabbetlerimiz normal düzeyde gidiyordu ama vitesi artırmak gerektiğini farkettim. Hafif ukala eğlenceli bir moddaydım yani diğer adıyla eğlenen ustalık. Bana sürekli geveze diyordu ve sürekli shit test yağıyordu. Cidden kızı nextleyecektim ama hoşuma gidiyordu shitleri savurmak. Telefon numarasını istedim ama verirken naz yaptı sonra kendisi verdi. Instagram ve whatsappta fotoğrafım olmadığı için baya shit teste maruz kaldım. Neden foton yok nerden buldun beni gibi sorular falan…

Telefondaki konuşlarımızda kendimden pek bahsetmedim. Genelde. Muhabbetler genelde onun etrafında dönüyordu. Dediği hiçbir şeyi kişisel algılamadan hepsini eğleceli siklemez cevaplar veriyordum. Sonrasında dalga geçme sataşma ile dozajı artırmıştım. Cinsel imalı hafif şakaları geçen de yaptım bu sefer de yaptım .

Cesur seksüel mizah iyi kesinlikle.

İlk yazdıktan 5 gün sonra buluştuk ama başlarda kızın bazı hareketlerinden şüphelenmiştim benimle dalga mı geçiyor diye öyle değişmiş aslında.
Mesajlarda sürekli kızın daha fazla yazmasını sağladım. Onun ilişkiye yaptığı yatırım benimkinden fazla olmalıydı. Sürekli mesaj atar hale gelmişti artık. Bunun sebebi UMURSAMAMAZLIK DÜZEYİ YÜKSEK ,SERSERİ PİÇ İMAJIMDI.

Buluşma ayarladım bizim fakülteye geldi kız. Onu bilerek beklettim 5-10 dk.
Normal sade giyinmiştim ama fit bir fiziğim var yani yakışmıştı. Siyah giyilebilir ilk buluşmada daha sade ve absürt durum riski az. Onunla konuşurken gerekmedikçe yüzüne bakmıyordum ve dalga geçmeler , neglemeler ile cinsel gerilimi sürekli artırdım.

Üniversiteyi gezdik onunla. Etkinlik vardı okul da kalabalıktı. Daha önce gitmediğim bir kafeye gittik. Bilenler bilir genelde üst kat köşe taraf çiftler içindir. Kimse yoktur orada sakindir. Giriş taraf kalabalıktı kız bir tarafa oturalım dedi ama tam kabul edecekken garson kız üst taraf boş dedi bize (beni iyi kurtardı garson bu durumdan 🙂

Kıza ne istediğini sormadan bir kahve türü istedim ikimize de .Karşımda oturuyordu kız ama yanıma geçmesi için yönlendirdim. Kız kahveyi içmedi mekana güvenmediği için (!) ama aslında benle alakalıydı belki de bilemiyorum.( Burada sıçış var kabul. Kıza sormadım bu konuda, özellikle yardım bekliyorum sipariş falan isterken yani ne yapabiliriz burada ? )

Kinolara karşı başta olumsuz tepki veriyordu sonra konuşmaya başladıkça açıldı kız. Elini omzuna atıyordum elimi geri atıyordu öpmeme izin vermiyordu .

Bir ara sohbet esnasında daldığını ve bazı sorularda beni iplemediğini farkettim hafiften sıçtığımı düşündüm ama çaktırmadan oyunumu sürdürdüm. Konuşma esnasında hep temas halinde olmaya başladım .Elim hep bacağındaydı arada bir elimi çekiyordu. Bana sürekli sorular soruyordu ailemi kendimi falan anlatmamı istiyordu.

Başlarda siklemedim ama farkettim ki kız bağ kurmaya çalışıyor ben de yarı gizemli modda cevapladım sorularını. Hayatımdan bahsettim ama bazı özelliklerimi bırakmamı ısrar etti.

Sosyal çevre gibi birçok konuda kısıtlamak istediğini söyledi. Hayatıma karışamayacağını söyledim. Benle anlaşmak istediği konuların hepsini umursamadan tersledim. Bana güvenmek istediğini söyledi defalarca ve üzülmek istemediğini söyledi.

(Kendi kendime üzülse ne olur aq diyordum)

Bunların hepsinin betazie etmek isteği olduğunu anladım ve kendimden zerre taviz vermedim. Sohbetin sonlarına doğru el ele tutuştuk. Birkaç defa elinden ve yanaklarından öptüm ama engellemeye çalışıyordu (Orospu Kalkanı !!!)

Ama kiss close yapmadan dönemezdim.

Sonunda mekandan çıktık kahveleri ben ödedim ama hesabı öderken kasiyer kızın içine girdiğimi söyledi kıskanıp trip attı 🙂

Tekrar üniye geri döndük biraz turladık oturduk bir köşede ama tensel teması sürdürdüm . Ve seksüel dille onu uyarmaya devam ettim.Bazı noktalarda konuşma işe yaramaz dokunmak lazım … Kadınlar daha hassas dokunmaya. En son öğrenci meydanında çıkıp boş amfilerden birine girdik. Shit testler çok azalmıştı.

Amifide ışığı bile açmadık en köşeye oturduk. Öpmeye çalışıyordum onu ama kendini benden kaçırıyordu başlarda. Sürekli bana güven vermiyorsun diyordu. Üzülmek istemiyorum dedi ve benim hayatımla ilgili bazı şeyleri düzeltmek istediğini söyledi yoksa sevgili olamayacağımızı söyledi.

Yine taviz vermedim duruşumdan ve sevgili olmayı düşünmediğim imasını verdim. Ben senin bildiğin kızlardan değilim dedi defalarca. Biz sevgili değiliz , biz uygun değiliz biz arkadaşız gibi cümleler kurdu. Shit test olduğunu bilmesem elim ayağıma girerdi ama hepsinin boş muhabbet olduğunu biliyordum zaten.

Konuşurken aniden kızla yakın mesafedeyken dudağından öptüm .
Defalarca beni engelleyen kızı öptüm ama bu kızın bu kadar iyi tepki vereceğini tahmin etmemiştim defalarca öpüştük ama rahat durmadım olmaz dediği her yere ÖZELLİKLE dokundum.Framesini paramparça ettim
5-6 tane hafif tokat attı bana ileri gittiğim için, ama ben de onun kalçalarını tokatladım 3-4 defa :))

Normal bir yiyişmede olabilecek her şey oldu hatta çok daha fazlası oldu ama nofaptaki arkadaşlar için gerisini anlatmayacağım.

Bu kız bana defalarca geveze dedi ilk zamanlarda yani .Sonra ben kendimi gerçi çektim bu sefer o kendisi geldi. Ona iyi geceler demedim diye defalarca sitem etmişti ama bir sefer bile İyi geceler dememiştim mesajlaşma sürecinde. Başlarda soğuk davranan kız , benim onu öpmemden sonra alt dudağımı ısırdı az kaldı kopuyordu amk. Bana öküzsün diyordu .Neden hep böyle değişik insanlarla tanışıyorum diyordu kendi kendine :))

Öğrenci meydanında beraber müzikleri dinledik elimi sırtına attım. Yanımdan ayrılmadı. Arada bir sevgiliyiz artık gibi imalı cümleler kuruyordu ama oltaya düşmedim ve siklemedim. Adımı nasıl kaydedeceksin diye sordu. Adını X instagram diye yazacağım ki diğer X lerle karışmasın dedim (bunu ekşideki trpci bir abiden öğrenmiştim ). Kız çıldırdı.

Sürekli etraftaki minili kızlar için gitsinler buradan gibi şeyler diyordu ve ben de o kızları kesiyordum sürekli . Kaybetme anksiyetini canlı tutmadım direkt anksiyetenin amına koydum 😀 Beni arkadaşlarına tanıtırsın sevgilim diye artık diyordu ama oralı bile olmadım.

Herkesin yanında yanaktan da öptü beni.

Tabi bunları anlatırken bizim sınıfta gözüme kestirdiğim ve sürekli bakıştığımız birkaç güzel kız sürekli bizi kesiyordu. Tanımadığım kızlar da kesiyordu ilginç bir şekilde ama ben aynı bendim farklı olan tek şey bir kız tarafından beğenilmiş olmam sosyal onay belirtisiydi ve dikkatlerini çekiyordum.

Yolda yürürken sürekli koluma giriyordu. Onu yolcularken beni öpmek için beni tuttuğunu gördüm ve öpüp vedalaştım.

Sanırım artık bir sevgilim var :((

Kız kendini zorla sevgili yaptı aq tabak çevirmeye devam edeceğim umarım düşmezler 😄

Ayrıca bu sevgili işleri basit bir zihniyet değişikliği biraz spor ve piçlikle halloluyormuş yıllarca boşuna fırsat kaybetmişim diye üzüldüm

Sonuç olarak :
1) Umursamaz Cool İmajı mutlaka lazım.
2) Seksin sorumluluğunu alan dominant, piç ve serseri erkek olduğunu hissettirmelisiniz.
3) Cinsel imalı hafif şakalar çok önemli !!!
4) Kendinizle ilgili bir değişim isteği büyük oranda shit test .Asla taviz yok
5) Dediklerine değil yaptıklarına bakın!!! Sevgili değiliz, arkadaşız , insan arkadaşını öper mi diyordu. Sonrası malum 🙂
6) Kızdan üstün olduğunuzu hissettirmeniz lazım.
7) Kinolar çok önemli !!! El falı mı önerirsiniz , masaj mı yaparsınız bilmiyorum ama o eli tutun aq.
8) Geçici süreli de olsa beraber olduğunuz süreyi güzel yapın eğleceli olun
Kızın bağ kurma isteğini anlayın duruma göre bir şeyler yaparsınız artık orası size kalmış.
9) Her kıza aynı teknikle gidilmez. Kimi başta sıcak olur sonra öpüşür kimi başta sevgili değiliz arkadaşız der sonra alt dudağı morartır. Erkeğin çıkarması lazım kızın içindeki canavarı.
10) Sakin cool eğlenceli modu kazanmak için uğraşın ve bu modda kalın
11) Shit testlere ani ve sert tepki vermek yok. Öfke = Güçsüzlük Kişisel algılamadan hiçbir şeyi , takır takır cevaplayabilirsin.

Doğaçlama espri yeteneği ve hazırcevaplık çok önemli . Tolga Çevik in gösterileri var. Arkadaşım Hoşgeldin , Müdür Naptın, Tolgashow gibi programlar mükemmel. İzleyince zamanla sizin de böyle komik ve umursamazlık düzeyiniz artıyor ve bu çok etkili.

İlk 2 buluşmamın ikisi de kiss close ile kapandı. Belden aşağısına ve göğüs dokunuşlarıyla devam etti evim olsaydı fuck close ile biterdi ama şimdilik mümkün değil. Ayrıca erkekadam hayatımızı değiştirdin
Sağol varol dağ ol 🙌🏻

Kolay Gelsin herkese.

Konuk Yazar : BenLark

Vaka Çalışması – İlteriş rahip modu

Abiler merhaba, yazı yazmayı pek bilmiyorum ama yazmam gerektiğini düşündüm. Bir söz var “dinlemeyi bilirsen, en aptaldan bile birşeyler öğrenebilirsin” O hesap benimki de..

11 yıllık ilişki sonrası “artık seni sevmiyorum” sözüyle terkedildim. Ben çok seviyordum, onun da beni çok sevdiğine emindim. Bu kadar emin olmam beni rahatlığa sürükledi. 178 boyum var. 80 kilonun üstüne çıkmışım o ara. Saçlarım iyice alarm veriyor. İş ve aile hayatımda sorunlar var. Ekonomik durumum Allah’a emanet. Efendi olacağım diye eziğin biri olmuşum falan baya sıkıntılıyım yani o dönem. Tabii bir beta olarak bütün bu problemlerimi sevdiceğime anlatıyor onun beni anladığını, bana destek verdiğini düşünüyordum.

Neyse abiler o dönem kız arkadaşım okulu bitirdi ve kpss dersanesine başladı. Benimle çok ilgisiz. Zorla buluşuyoruz. Buluştuğumuz da gereksiz yere gerginlik yaratıp kavga çıkarıyor, ağlıyor, sızlıyor. Ben de bir bok anlamıyorum tabi. Şimdi buraya dikkat! Birgün iş yerime geldi, konuşuyoruz falan şöyle dedi ; ” meriç var ya dersanede, çok komik taklidimi falan yapıyor benim”.  Ben de güldüm çok takılmadım.. Neyse kavga dövüş devam ediyoruz ilişkiye. Mesaj attı birgün “bitti artık yapamıyorum. seni artık sevmiyorum”. Ben dedim ” böyle mesaj ile olmaz gel yüzüme söyle”. Hay hay dedi. Buluştuk. Çatır çatır saydırdı suratıma : “senin dertlerinden bıktım, kendi hayatını mahvediyorsun benimkini mahvetmene izin vermiycem. Artık sevmiyorum seni. Zorla mı devam edeyim? Acıdığım için mi yanında olayım ? ” ben aptal oldum tabi sokak köpeği gibi inleye inleye dinliyorum sadece. “Bitti ilteriş dedi. Çık git hayatımdan ve sakın bana pişmanlık yaşatma. “Peki” dedim ilerledim. Ocak 2016 bir kar yağıyor o gün efsane.

İlteriş durur mu? Alkol sigara ver yansın ediyorum amk. İlyas Yalçıntaş, Oğuzhan Koç, Orhan Ölmez, arabesk rap (ulan yazarken kendimden utandım) ılık ılık akıtıyorum hergün. Arkadaşlarım geliyor “unut oğlum şu kızı” , “ben unutmak için sevmedim” falan kafasında yürüyorum. Sabahın köründe arabesk ile başlıyorum. Hatta bir gün ofiste yarak kürek şarkılar dinlerken bir kadın “ilteriş ağlıyor musun sen yeaaa” dedi. Yerin içine girmek istedim o an.

Daha sonra (en az 6 ay) bu durumu kabullendim. Uyku uyuyabilir hale geldim. Bu sefer de neden diyorum neden? Neden sorusunun cevabı aklıma geliyor aslında, adım gibi biliyorum neden terk edildiğimi fakat bu sefer de bunu kabullenmek istemiyorum. Ufak bir araştırma yaptım ve sonuç “meriç var ya dersanede, çok komik taklidimi yapıyor benim ” dediği o meriç var ya, he işte o meriç ile sevgili olmuş evlilik hazırlığı yapıp çeyiz diziyormuş (babayın düşmanlarını sikeyim).

Burada bir şeyler oldu abiler.. Burada işler nefrete dönüştü. Burada anladım ki mesele BENİM mesele BEN ile BENİM aramda. Orada burada kadın- erkek ilişkileri hakkında okurken MGTOW ile tanıştım. oradan da ERKEKADAM.ORG ile ve hikaye burada değişti (haziran 2017 ).

Sıralı liste okurken RAHİP MODU benim dönüm noktam oldu..

Neleri hayatımdan çıkardım ;
-İçki sigara uyuşturucu yok (az var )
-Porno, tatmin yok
-Arabesk/slow saçmalığı yok.
-Kimsenin hayatına bok atmak, özenmek yok.
-Gereksiz arkadaşlar, boş sohbetler yok
-Bir günümün diğeri ile aynı geçmesini sağlayacak hiçbir şey yok.
-Karı gibi mızmızlanmak ona buna dert yanmak yok.

Neler var ;
-Ağırlık kaldırmak var.
-Bir konu hakkında araştırma yapmak, okumak, bir şeyler hakkında bilgi toplamak var.
-Kılık kıyafeti yenilemek var.
-Eksikliklerini kabul edip onları zırh haline getirmek var.
-Saçma bir özgüven var.
-ağılık kaldırmak demişmiydim AĞIRLIK KALDIRMAK var.

Burada çoğu kişi şöyle düşünüyor; “ne değişecek amk”, “değiştiğini nasıl anlayacağım” , “kadınlar paraya gelir,paradan haber ver”. Ben böyle düşünmedim, sadece yaptım. KENDİME yaptım. Ne yaparsam KENDİM için yaptım. Tabi bu süreçte ERKEKADAM.ORG sıralı listeyi tekrar tekrar okuyorum. Not alıyorum. Altını çiziyorum. Çıktı alıp A4 kağıttan beğendiğim kısımları kesip duvarlarıma asıyorum. İnanın dostlar, değişim sürecini anlayamadan kendimi sahalarda buldum. Göz göze geldiğim her kız gözlerini önüne eğiyor, geceleri sürekli bir yerlere davet ediliyorum (çoğunu spora gitcem diye reddediyorum ama çoğu zaman param olmuyor). Kızlar benimle konuşmak için can atıyor. Abartmıyorum bakın iş ortamında, sosyal ortamlarda çoğu kadını ıslatıyorum. Hipergamisini kontrol edebilen duduklarını ısırmakla yetinirken, kontrol edemeyen (eski kaşar tipler) kucağımda zıplarken “ilteriş, ben ne zaman bu kadar aşık oldum sana” diyor. Gülüp geçiyorum. “Ne olur gitme bütün gün sevişelim” diyor kadın akşam daha genç bir kızla buluşacağımı, dinlenmem gerektiğini söyleyerek reddediyorum yine. Ve bu tarz, kadınlarda büyük bir arzu/istek/yanma /ıslanma ne derseniz onları uyandırıyor. Hatta yakın zamanda şöyle bir teklif aldım. Sana ben bakarım. Evini tutarım. Benim param ikimizi de yeter. (bunları diyen kadın 11 yaş büyük benden) ben özgürlüğüme düşkünüm diyerek bu teklifide reddettim.

Buradan sonra ki kısım saha raporları, hatun avı bölümü ve ne sıklıkla seks yaptığıma giriyor..

Son olarak; Benim sevdiceğim başka abi, bu kız bana değer veriyor abi, beni seviyor abi, evlencez abi, onun yaşadıklarını bilmiyorsun abi diyen parazitler için de şöyle bir dip not; geçen hafta bestekar da bir kızla tanıştım. Memur imiş kendisi. 2 erkek 3 kız oturuyorlardı. Tanımıyorum hiç birini. GİRDİM, HATUNU ALDIM ÇIKTIM masadan. Geceyi beraber geçirdik. Uyandığımda çıkmak için hazırlanıyordu. Acelen ne gibi bir soru sordum.. ve efsane bir cevap geldi.. “NİŞANLIMIN ABLASI İLE ALIŞVERİŞE GİTCEZ” …

Yazımı Mahmut Beyin efsane cümlesi ile bitiriyorum.

Not : Bu yazılanlar saçma geldi ise, sizi şuradan dışarı alalım hanımefendi.

Senin kendi ligin

“Rollo, Oyun farkındalığıyla ve kırmızı hapla yeni tanıştım.  Dönüşümümden beridir her geçen gün daha fazla kızla görüşüp daha başarılı oluyorum ama gerçekten çok güzel kızların benim seviyemin (ligimin) çok üstünde olduğunu hissetmekten kendimi alamıyorum.

Bu konuda tavsiyen var mı?”

Tomassi’nin 8 Numaralı Demirden Kanunu

Bir kadının seninle niye yatmayacağını anlamasını HER ZAMAN kadına bırak, asla bunu onun için yapma.

Feminen buyruğun sosyal buyruk olarak devam edebilmesinin önemli bir parçası, kadınların temel cinsel seçiciler olmasını muhafaza edebilmektir. Daha önceki yorum ve yazılarımda detaylandırdığım gibi bunun anlamı,  bir kadının cinsel stratejisinin gereksinim duyduğu şey, kadının çekiciliğinin izin verdiği ölçüde en iyi erkeği seçebilmesidir.

Bu tam anlamıyla hipergaminin tanımıdır ve bireysel seviyede, en damardan fişe takılı erkekler hariç tüm erkekler bunu çeşitli seviyelerde bilirler. Fakat, birçok erkeğin kaçırdığı şeyin, hipergaminin sosyal ölçekte ne kadar karmaşık olduğudur. Hipergaminin toplumda egemen pozisyonunu muhafaza edebilmesi için, feminen buyruğun varolan karmaşık sosyal gelenekleri muhafaza etmesi, yenilerini icat etmesi ve normalleştirmesi gerekmektedir. Bu geleneğin kapsama alanı, hayatın başından itibaren devam eden bireysel koşullanmadan, büyük ölçekli sosyal mühendisliğe (örneğin feminizm, din, hükümet, vs.) kadardır.

Kişiselden sosyal ölçeğe çalışan sosyal geleneklerden biri de “ligler” (seviyelerdir). Sosyal Eşleşme Teorisinin temel fikri şudur : “diğer herşeyi eşit alırsak, bir birey kendi çekiciliğine yakın ya da benzer bir bireyi çekici bulup, onunla eşleşir.” Başka her şeyden soyutlandığında, liglerin arkasındaki temel fikir budur. Lig mantığının sosyal geleneği, “diğer herşeyin eşit olmadığı” yerde, feminen buyruğu desteklemek için kullanılan ve aynı zamanda sosyal eşleşme teorisini destekleyen bir gelenektir.

“Lig”lerin gizli fonksiyonu ise, erkekleri kadınların cinsel onayı için kendi kendilerini önceden elemelerine teşvik etmektir.

Sosyal durum gelişip karmaşıklaştıkça, erkeğin kaynak ve güvenlik sağlayıcı birinin kişisel özelliklerini taklit etme yetenekleri de gelişip karmaşıklaştı. Başka deyişle, daha düşük seviyede erkekler bile kadınların cinsel filtrelerini yanıltacak ve cinsel stratejilerini by-pass edecek kadar akıllı hale geldiler. Hızla artan karmaşıklık nedeniyle kadın için, gerçekten uygun adayı rol yapandan, sapla samanı  birbirinden ayırmak güçleşti. Her yeni nesilde, bu dedektiflik işini kadınların kendi başına yapmaları beklenemez hale geldi. Bu nedenle de feminen buyruk erkekleri yardıma koştu ve feminen tanımlı toplumda varolabilmeleri için takip etmeleri gereken, içselleştirilmiş sosyal doktrinler yarattı.

Lig konsepti de bu doktrinlerden biri. Bir kadının cinsel yakınlığını hakedecek biri olup olmadığınızla ilgili şüphe, önceden koşullanmış, “onun seviyesinde / liginde olmadığınız” fikrinden kaynaklanır. “Eğer yapamayacağını düşünürsen, (yapamazsın ve ) doğru düşünmüş olursun” sözü burada geçerlidir. Yürüme korkusunun çoğu, kendi kişisel imajınızdan gelir – Ben HB9 bir kıza yürüyecek kadar yakışıklı, varlıklı, eğlenceli, kendine güvenli, ilgi çekici, iyi giyimli biri miyim? HB 6? Karşı karşıya olduğumuz tehlike çok yükseği hedefleyip başaramamak değil, çok alçak bir noktayı hedefleyip başarıya ulaşmaktır.

Cinsel pazarın değerlendirmeye dayanan standartlarının gerçekliğini tartışmıyorum – cinsel pazar çoğunlukla zor ve acımasız bir gerçeklik. Yapmaya çalıştığım, en fazla HB7 bir kızın seviyesine çıkabileceğinizi düşünme sebebinizi size göstermek. Yakışıklılık önemlidir. Oyun, para, kişilik, yetenek, vs. de önemlidir. Ama kendi öz değerlendirmeniz gerçekçi mi? Yoksa feminen buyruğun sizi inandırdığı lig mentalitesini baz alarak, cinsel pazarda değerinizi gönüllü olarak ve kendi elinizle mi azaltıyorsunuz?

Ligin Ekonomisi

Lig Mentalitesinin erkekler tarafından içselleştirilmesi, erkeklerin kendi kendilerini eleyerek kadınlar için daha iyisini daha kötüsünden ayıklamalarını sağlamaktır. Fakat bunun yanında, lig mentalitesi kadın milletinin toptan değerinin arttırılmasına da hizmet eder. Tüm ekonomik varlıklar gibi, feminen buyruk da piyasa değerini arttırma yeteneği üzerinde yaşar ya da batar. Feminen buyruk aslında bir pazarlamacıdır. Buradaki üzücü ironi ise şudur : geçtiğimiz ve şimdiki yüzyılda feminen buyruk kadın milletinin cinsel pazar değerine büyük değer atfederken, birey olarak kadınların değerine vurgu yapmamaktadır. Erkeklerde ise durum tam tersidir : erkeklerin CPDleri oldukça bireyselleşmiş iken, erkek milletinin cinsiyet olarak toptan CPDsinin değeri düşmüştür.

Demek istediğim, kollektif olarak kadın cinselliği, “ödül” olmaktan daha azına razı olmayı kaldıramaz. Tüm vajinalar altın standart olursa, erkek cinselliğinin değeri daha düşük olacaktır. Tanım gereği, erkeklerin kollektif cinselliği, kadınların cinselliğinin seviyesinin / liginin altındadır.

Bunu daha da açıklamak için, çoğu (değişik derecelerde beta) ortalama erkeğin, ortalama bir kadının “mucizevi bir ödül” olan ilgisi ile “kutsandığını” düşünelim. Güç dengesi başından feminen çerçeve içinde tanımlanmıştır. Erkeklerin nesnel olarak ortalamadan öte olmayan kadınları bile ONEitis yapabilmelerine şaşmamalı. Zaten lig şemasının amacı da budur – erkeklerin öznel bir şekilde, nesnel koşullarda aynı seçiciliğin yanından geçemeyecek kadınlara bağlanmasını sağlamak. Roissy zamanında, bir erkeğin sağlıklı bir ilişki yürütebilmesi için kadını tarafından 1 – 2 CPD puanı yukarıda algılanması gerektiğini varsaymıştı. Feminen buyruğun kadın cinselliğinin daha değerli olduğunu vurguladığı günümüzde, bu oldukça zor bir koşul. Ve daha buna, günümüz kadınının, yükselen sosyal medya tarafından aşırı şişirilmiş özdeğer algısını katmadık bile.

Ligi Oyuna Getirmek

Yukarıdakilerin hiçbirisi, lig / seviye kavramında gerçeklik payı yok demek değildir. Gerçek sadece erkeklerin “inandırıldıkları” şeyden farklıdır. Feminen buyruk erkekleri lig / seviye kavramına inandırırken, kadınların seviyesini toptan bir değere ortalayıp, tek tek kadınların aynı lig hiyerarşisini bypass etmesine çalışır. Erkeklerin kendi derecelendirme sistemleri olduğunu söylemeye gerek yok – bunlardan en popüleri fiziksel özelliklere dayanan HB 10 ölçeğidir. Söylemeliyim ki feminen buyruk içinde erkeklerin kadınları derecelendirdikleri her sistem, alay edilecek, utandırılacak ve şeytanileştirilecektir. Ama biz bunları zaten biliyoruz.

İrrasyonel kendine güven, Lig kavramını kenara atmak ve bu kavramdan kurtulmak için iyi bir başlangıçtır. Oyun farkındalığı olan erkek, biraz kurnazlık ile lig kavramını lehine bile kullanabilir. Bir kadına lig / seviye zihniyetini takmadan, neredeyse bir Zen ilgisizliği ile yaklaşarak, feminen gerçekliğin kontrol edebileceğinden fazlasına sahip olduğunuz mesajını gönderirsiniz. Alfayı çekici yapan, feminen buyruğu tam da bu şekilde sikine takmamasıdır; küçük yaşlarda koşullanması gereken kurallardan ya bihaberdir ya da bu kuralları zerre sikine takmaz. Görünür derecede “liginizin / seviyenizin üstünde” bir kadını oyuna getirmeye çalışmanız, feminen senaryoya şüphe tohumu ekerek onu alaşağı eder ve sizin algılanan değeriniz konusunda hayalgücünü tetikler. Şüphe çok güçlü bir silahtır, aslına bakarsanız Lig konsepti zaten erkeğin kendi değeri hakkında şüphesi üzerine inşaa edilmiştir. Lig gibi kadınların dayattığı sosyal geleneği reddederek bu aleti avantajınıza kullanın.

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Çeviri : A Leauge Of Your Own

Sosyal Eşleşme Teorisi

Erkeğin zengin olduğunu nasıl anlarsın …

Bu şakaya çok güleriz ama şaka neden bu kadar komik? Komik çünkü insanlar, diğer tüm yüksek seviyeli hayvanlar gibi, bilinçaltında algısal karşılaştırmalar yapacak yetenektedir. Bu şaka komik zira sistemdeki dengesizliği görebiliyoruz ve kişisel duruma göre çıkarsamalar yaparak sonuçlara varabiliyoruz. Sosyal Eşleşme Teorisi’nin temelinde bu vardır.

Sosyal Eşleşme Teorisi, temek olarak şöyle tanımlanabilir : diğer herşeyin eşit olduğunu varsayarsak, bir birey kendisiyle aynı ya da benzer derecede fiziksel çekiciliğe sahip birine çekim duyup onunla eşleşecektir.

Bu oldukça bilinen bir sosyal psikoloji teorisidir, Oyun teorisyenleri tarafından yaratılmış bir kavram değil. Fakat, teori cinsel pazar dinamiklerinin oyun ve statü gibi değişkenleri eklenmeden önceki çerçevesine vurgu yapar.

Bu, birçok kültür ve toplumda doğal olarak ortaya çıkan bir şeydir. Teorinin püf noktası ise tabii ki “diğer herşeyin eşit” olmasıdır. Fakat saf bir şekilde, cinsel çekimin ve eşleşmenin herşeyden soyutlanmış bir ortamda gerçekleştiğini varsaymayacağım. Tam tersine, bilinç altında çalışan bir psiko-biyolojik prensibin kişisel (mikro) seviyeden bütün bir kültürün (makro) sosyal psikolojisine etki eden diğer psikolojik şemaları nasıl ortaya çıkardığını göstermek istiyorum.

“Kadınlar neden aldatır” ya da erkekler neden arketip şekilde güzel kadınlarla seks yapmak istemeye meyillidir gibi konularda daha önce forum postlarında yazdığım gibi, bu arzunun temelinde psikolojik olarak evrimleşmiş bir fırsatçılık vardır. Bu fırsatçılık, kendimizin ve çocuklarımızın hayatta kalması için, bu tür doğal karşılaştırmaları yapma ve onlardan sonuç çıkarma yeteneğimiz üzerine kuruludur. Bu bize bin yıldan fazla süredir o kadar yarar sağlayan bir mekanizmadır ki, doğal karşılaştırmalar yapabilme kapasitesi, çevremizi deneyimlememizin otonom ve bilinçaltı bir öğresi haline gelmiştir. Hayatta kalma açısından, daha büyük elmayı yememizin daha küçük elmayı yememizden daha iyi olduğunu biliriz. Biyolojimizin bizi ittiği şeyleri istemeye eğilimliyiz. Ve bunun üzerinden bu tür isteklerimizi en iyi şekilde tatmin edeceğini düşündüğümüz idealler geliştirmeye meyilliyiz.

Daha önce belirttiğim gibi, çekiciliğin ve cinsler arasındaki ilişkinin herşeyden soyut bir ortamda gerçekleşmediğini ve (çoğu tahmin edilebilir) değişkenlerce etkilendiğini anlıyorum. Ama Sosyal Eşleşme Teorisi, cinsel çekim ve eşleşme sürecinden çok seçim motivasyonları ile ilgilidir. Fiziksel görünüm, cesaret, vs. gibi şeylerin cinsel çekim üzerindeki etkisinin önemi konusunda sürekli soru alıyorum. Kendi tecrübelerime göre söyleyebilirim ki bunların cinsel çekim üzerinde tabii ki etkisi var. Şişman bir erkek, Fitness America yarışmacısını, bu ikili arasında başka özel bir etkileyici faktör yoksa, cinsel olarak etkileyemeyecektir. Bu cinsel çekimin şişman erkeğe yönelik nitel ve gerçek bir arzu üzerine kurulacağını da savunmayacağım. Ortada ciddi olarak dengesiz bir sistem var.

Sosyo-ekonomik, entellektüel, duygusal seviye, vs gibi şeyler eşit alındığında, kendiniz ile benzer fiziksel görünümde insanlardan etkilenip, onları etkileyebilmeye meyillisiniz.  Bu, “o kız / erkek benim seviyemin / ligimin üstünde” zihniyetininin temelindeki psikolojik şemadır. Bunlar daha idealize fiziksel özelliklere sahip özellikteki kişileri etkileme ve onlarla eşleşme ihtimalinin azlığının bilinçaltında anlaşılmasının göstergeleridir. Kişi dengesizliği kendi algılar ve ihtiyaçlarını karşılamak için (burada seks) daha olabilir fırsatlar için kendi kendini kısıtlar.

“Zengin erkek” fotoğrafına bir daha bakın. Bu dengesizlikteki kadının “servet avcısı” (golddigger) olduğunu varsayarız. Bunu da Sosyal Eşleşme Teorisinin içselleşmiş anlayışı ile yaparız. Başka ne sebeple, tanga giyen (cinsel olarak boşta olduğunun göstergesi) görece çekici ve iyi vücutlu bir kadın,obez bir erkekle olsun ki? Eğer erkek bunu dengeleyecek başka şeylere sahip değilse nasıl olabilir? Fotoya  bakar ve güleriz. Kadınlar, fotodaki kadının erkeği gerçekten arzulamadığını ama başka ‘kaynaklar” sağlayabilmesine aşık olduğunu düşünerek olayı rasyonelleştirir. Yüzeysel mi? Belki. Ama bu yine de özellikle kişilerin bireysel durumlarını bilmediğimizde kullandığımız doğal karşılaştırma içgüdülerine sahip olduğumuzu gösterir. Kadının erkeği gerçekten seviyor olma ihtimali vardır ama bizim ilk aklımıza gelen bu değildir. Aslına bakarsanız, bu ihtimali düşünmek bile önemli miktarda eğitim ve zihinsel çaba gerektirir çünkü Sosyal Eşleşme karşılaştırması bizim doğal fabrika ayarımızdır.

Son olarak da, Sosyal Eşleşme Teorisi’nin AFCizmin ve ONEitis‘in üzerinde yükseldiği ana ayaklardan biri olduğunu söyleyeyim.  Bu iki şemadaki reddedilme korkusunun temelinde, Sosyal Eşleşme Teorisi’nin bilinçaltı kavrayışı vardır. ONEitis özellikle “ben bir daha bu kadından / adamdan daha iyisini bulamayacağım” fikrine neden olan, dengesizlik öz algımızdan kaynaklanır. Bir kişi ilişkisinin Sosyal Eşleşmede bir dengesizliği temsil ettiğini düşünürse, o ilişki ne kadar kötü olursa olsun kalıp onu tolere edebilir. İdealize edilmiş bir partnerden gelen suistimal, daha az idealize edilmiş ve anonim birinden gelen reddedilmeye yeğlenir.

Bu yazıyı neden yazdığımı düşünebilirsiniz. Geçenlerde kendisini feminist olarak tanımlayan biri ile tartıştım. Modern insan toplumunda cinsel pazarın olması fikrini tamamen reddediyordu. Cinsel pazarın altındaki cinsel dinamiği reddetmiyordu. Bunun insanlığa, insanlık dışı ve uygunsuz bir etkisi olduğunu düşünüyordu. Bu tartışmaya kadar, ben cinsel pazarın ve cinsel pazar değerinin kişilere uygulanması fikrinin herkesçe kabul gördüğünü düşünüyordum.  Cinsel pazar evrensel olarak çalışan ve bazılarının başarılı, bazılarının başarısız şekilde manevra yaptığı bir yerdi.  Bu fikrin reddedilmesi ya da onu sosyal olarak değiştirmeye çalışmak, bu pazarda oynanan oyunun acımasız olduğunu kabul etsem de bana absürt geliyor. Benim karşı argümanım, Cinsel Pazarın insanlığın daha isabetli bir temsilcisi olduğu ve insan olarak başarılı evrimimizin Cinsel Pazarın acımasız gerçekleri sayesinde meydana geldiği idi. Hatun dinlemedi bile.

Çeviri : Social Matching Theory

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Varlığında ıslanarak eridim bakışı

Wonder Woman Gal Gadot’un Kaptan Kirk Chris Pine’a eriyip dudak ısırarak bakışı ve kamera önünde olduğunu hatırlayarak toparlanışı. Sevimli ve efsane 😀

Videodaki yorumlardan biri süper : Hatun çam ağacını istiyor! (Pine, çam demek).

Heartiste der ki, eğer bir kız göz teması kurduktan sonra gözlerini aşağı veya yukarıya kaçırıyor ise, bu yürüme davetiyesidir. Eğer sağa ya da sola bakıyorsa, muhtemelen sizinle ilgilenmeyecektir. Bu benim yazdıklarımdan biraz farklı dikkat ederseniz. Ben yukarı bakmayı seninle işim olmaz olarak algılama taraftarıyım zira genel kabul budur ve pratik de bunu gösterir.

Eğer hatun bu videodaki gibi dudaklarını ısırıyor ise umarım cebinizde kondom ve aklınızda hızlıca gidebileceğiniz tenha bir yer vardır 🙂

Biri de şu yorumu yapmış haklı olarak : Evli bir kadına evli olduğunu kısa sürede olsa unutturmak (Gal Gadot evli ve 2 çocuk annesi). Eğer hatun kocasından başka birine böyle bakıyorsa, o koca için çanlar çalmaya başlamıştır. Hatta çam ağacı yerini çoktan bulmuş bile olabilir.

Reddedilme korkusunu aşmak

Senin derdin ne? yazısına acemi neil strauss şu yorumu bırakmış :

hocam ve değerli arkadaslar, konuyla alakasız ama bi soru sormak istiyorum. Dışarda, çalıştıgınız ortamda vs. birden cok güzel bir kız gördüğünüzde tam acılışı yapacakken icinize o garip korku giriyor mu, bunu aşabildiyseniz nasıl aştınız? Ben mesela uzaktan beni kestigini düşündüğüm kız yanımdan geçerken yüzüme bile bakmadı o yüzden fırsatı kaçırdım 🙁 Kız utandığı için mi böyle yapmıstır yoksa istemiyo mudur sizce? Bi de bulvarda kaldırımda yürürken karsıdan gelen kesistigim bi kızı kacırdım sonrasında sizde de böyle pişmanlıklar oluyor mu 🙂

Ben şöyle cevapladım :

“Tam açılış yapacakken korku gelmese zaten herkes açılış yapar ki. Epavar sen ne dersin bilmem de ben hala korkuyorum. Aynı şiddette. Jordan Peterson’ın lafını çalacağım : Epavar veya yürüyebilen biri açılış yaparken sizden daha az korkuyor değiller. Farkları sizden daha cesur olmaları. Sebebi de yine JP’nin deyişi ile “korkularıyla gönüllü olarak yüzleşmek bir insanın daha az korkmasına değil daha cesur birine dönüşmesine neden olur”.

Jordan Peterson’dan benim öğrendiğim en önemli bilgilerden biri budur. “Korkularıyla gönüllü olarak yüzleşmek bir insanın daha az korkmasına değil daha cesur birine dönüşmesine neden olur.”  Tam açılışı yapacakken içinize giren garip korkunun bir adı var : reddedilme korkusu. Kızlar konusunda çekingenliği ve utangaçlığı aşmak için ne yapmalı? yazımızda bahsetmiştik.

Jordan Peterson’ın bahsettiği mekanizma fiziksel bir farktan kaynaklanıyor : gönüllü olarak korkuya meydan okuyan beyin devresi ile korkuya istemeden maruz kaldığında tepki veren beyin devresi aynı değiller. Korkuya gönüllü olarak maruz kalma ve meydan okuma devresi, ödül ve dopamin salgılayan devreyle bağlantılı. Diğeri ise stres hormonu.

tam acılışı yapacakken icinize o garip korku giriyor mu, bunu aşabildiyseniz nasıl aştınız?

Evet giriyor ve hala giriyor. Hatta şöyle söyleyeyim. Boşandıktan sonra yeniden kadın – erkek ilişkileri piyasasına döndüğümde, bu reddedilme korkusu yüzünden günlerce  2,3 ve 4 nolu buluşmamın teker teker sıçtım.  Birincisinin tamamen acemi şansı ile çok zaten vur – kaç arayan turist bir kıza denk gelmesine ve aynı gece yatakta bitmesine rağmen.

Reddedilme korkusu nasıl aşılır sorusunun cevabı bu. Üzgünüm, sihirli bir formül yok. Olsa bilen yazar ve şimdiye milyarder olurdu. Kızlar konusunda çekingenliği ve utangaçlığı aşmak için ne yapmalı? yazımızda anlattığımız gibi :

Mektupların yazılış şeklinden anladığımız genelde istenen şeyin, önce bu çekingenliği yenecek bir terapinin / kendini geliştime alıştırmasının tavsiye edilmesi ve beklenen de bu terapi ile kızlara yaklaşırken duyulan utangaçlığın azalması ya da yok olması. Maalesef arkadaşlar, işler böyle yürümüyor. Eğer böyle bir “formül” ya da “ilaç” varsa bile biz farkında değiliz, bilse idik emin olun şimdi dolar milyarderi olmuştuk. Tabii ki önden kendini geliştirerek, pornodan uzak durarak, mastürbasyonu azaltarak, rahip moduna girerek çok avantajlı konuma geleceksiniz ama o ilk yaklaşma anının korkusunu aşmanın yolu tek : kızlara yürümek.

Ama birkaç işe yarar tüyo da vermeden edemeyeceğim. Epavar Man temel giyim ve kuşamdan daha önce bahsettiği için o tür bariz ön koşulları katmıyorum.  Maskülin benliği geliştirmek yazısındaki çabaya da en azından 4- 5 aydır girdiğinizi varsayıyorum. Bunlar yoksa, 100 tane kıza yürüyüp de sıfır çekerseniz şaşmayın. Özellikle de ağırlık kaldırmak (ya da aynı etkide bir spor) yoksa.

Gölge boksu

Yürümeden önce en güzel alıştırmalardan biri, bir yere oturup yürüyecek bir kız seçmeniz ve hemen 10 saniye içinde kıza diyecek bir açılış düşünmeniz. Kıza yürümeyin, sadece bir açılış düşünün. Kızın üstündekilerden ya da davranışından tahmin yapın ve bunu söylediğinizi varsayın.  10 saniye sınırının sebebi şu : Kızı gördükten sonra 3 saniye içinde harekete geçin kuralı vardır. Hadi onu 5 yap. Kıza yürümen de 5 saniye sürse, kızı gördükten sonra düşünmek için 10 saniyen var.

İşe yarar bir başka alıştırma da kızlara uzaktan bakıp 5 saniye içinde lakap takmaktır. Yine davranış ve görünüşünden ve yürümeden. Bu tür zihinsel alıştırmalar sizi yürümelere daha hazırlıklı yapacaktır.

Vur- Kaç

Kızlara yürümek üzere dışarı çıktığınızda ilk setler en zor olanlarıdır. Bunları hemen savmak için meşhur Londra Gündüz Oyunu (London Daygame) içinde resmileşen vur – kaç ısınma turu yapın. Olay basit : Yürüme seansına başlamadan önce yaşına, tipine ya da giyimine bakmadan 3 – 5 kıza yaklaşıp, göz temasına, gülümsemeye (hınzır bir sırıtış), sesinizin tonuna, hızına ve vücut dilinize dikkat ederek kadına çok hoş göründüğünü söyleyerek başlıyorsunuz ve iyi günler diyerek yanından ayrılıyorsunuz.

Klasik olarak aranızdaki konuşma şöyle olacak:
Siz: “Merhaba, sadece çok hoş göründüğünü söylemek istedim”.
Kız: “Ne? …. Teşekkürler!?!? …”
Siz: “Sana iyi günler, bye bye”

Bu kadar. Bu sadece ısınma turu, daha fazla konuşmanıza gerek yok. Dediğim gibi her seansta ilk yaklaşmalar her zaman en kötü yaklaşmalardır ve genelde vücut dilini unutursunuz. Vur – kaç ile bu ilk yaklaşmaları hızlıca yapıp, kendinizi asıl seansa ısıtabilirsiniz.

Ben şahsen vur – kaçı kız ilgili bile olsa normal sete çevirmem. Bolluk zihniyetimi beslemek için böyle yapıyorum ama siz ne yaparsınız bilmem.

Aşamalı Maruz Kalma

Kızlar konusunda çekingenliği ve utangaçlığı aşmak için ne yapmalı? yazımızda anlattığımız Jordan Peterson tavsiyesidir bu. Çok işe yarar. Aşamalı olarak çıtayı yükselterek yürümenizdir olay.

Yürüme Sıklığı

Kızlara yürümede başarılı olmanız, her bir yürümede ne yaptığınız kadar, ne kadar düzenli olarak yürüdüğünüz de önemlidir. Birçok PUA (Pick Up Artist), kızlara yürümenin bir sayı oyunu olduğunu söyler ve seri olarak, bir seansta 10 – 15 kıza yürümenizi salık verir. Bir bar ortamında bu sayıyı deneyebilirsiniz ama gündüz yürümelerinde (gündüz oyunu – day game) bu kadar yüksek rakamlar hedeflerseniz, her yürümenizin kalitesi düşer. Hem de her yürümenize gereken ilgiyi gösteremezseniz. Sanılanın aksine, kıza yürürken “sen sikimde değilsin güzelim” havalarına girmek, kızın varlığının içine emilip onun güzelliği ile gözünün kamaşmasından çok daha verimli bir ruh hali değildir. Dengede bir ilgi göstermeniz lazım ve onu da sayıya odaklanarak yapamazsınız.