Bir süre önce Kırmızı Hap ve empati konusunda bir tartışmaya girdim. Empati konusunu tartışması sorunlu bir konu olarak görüyorum çünkü çoğu insanın empatinin ne olduğuna dair kişisel bir fikri var ve eğer bu fikirleri birer venn şeması olarak çizersek bu kümeler büyük oranda sempati ve merhamet üzerinde kesişeceklerdir. Fakat kesişimde aynı zamanda daha az cazip olan acıma duygusu da olacaktır. Bu bile tek başına tartışmaya sorunlu bir şekilde başlama nedeni ama bu tartışmaları daha da karmaşıklaştıran bir şey daha var : duyguları tartışırken insanlar kendilerini referans almaya meyilliler ve bu kadar ego-yatırım içinde verimli bir tartışma yapmak çok zor.
Empati çoğunlukla iki alt gruba ayrılır : bilişsel empati ve duygusal empati. Biz empati denilince ikincisini düşünmeye meyilliyiz. Bilişsel empati zihin teorisinin bir parçası ve birini illa onun duygularından etkilenmeden onun yerine koyup onu anlayabilme yeteneğine denir. Duygusal empati ise diğer bir insanın duygularını hissedebilmektir. Bu, başkasının ya da sürünün duygularına kapılıp boğulmak anlamına gelen duygusal salgın hastalıktan farklıdır.
Empati konusunda bu ayrımı yapma nedenim, Kırmızı Hap ve Oyun Teorilerini kavramlaştırmamda, bilişsel empatinin merkezi rol oynamasıdır. Sağlam bir oyun için etkileşim içinde olduğunuz kadını anlayabilmeniz şarttır. Kurgulanmış, ezberden yapılan oyunun bu kadar popüler olmasının nedeni, zihin teorisi konusunda cahil erkeklere destek olması ve onların kadınların neye neden ve nasıl tepki vereceğini anlamadan, sadece neye bakıp ona göre ne yapacaklarını ezberleyerek yürümelerine olanak vermesidir.
Bilişsel – Duygusal Empati Farkı
Birçok erkeğin ilişkilerinde karşılaştığı problem, yeterince duygusal empatilerinin olmaması değil. Tam tersi çoğu kadın – erkek ilişkisi tamamen kadının duygusal çerçevesi ve erkeğin bu çerçeveye reaksiyonu tarafından yönetiliyor. Kadın üzgün hissediyor ve erkek bunu düzeltmek için koşturuyor. Kadın mutlu ise erkeğin gülleri yarılıyor. Kadın kızgınsa, erkek onu yeniden mutlu etmek için elinden geleni yapıyor, vs. Bu, mavi hapın ilişkilerin nasıl yürütüleceğine dair teşvik ve tavsiye ettiği klasik ilişki şekli. Kadınla duygusal seviyede bağlantı kur, duygusal olarak kendini ifade et ve açık ol. Onun duygularını kendin yaşıyormuş gibi hisset. Bu ilişki şeklinde erkek kadının güçlü rüzgarlar ve fırtınalar zamanında tutunabileceği sağlam bir kaya değil, onunla beraber fırtınada savrulan ve fırtına hasarından aslan payını alan bir yelkendir.
Erkekler için shit test listelerini hazırlama sebebimiz, çoğu erkeğin kadının çerçevesine nasıl adım atacağını bilmemesi, neyin test olduğunu ve niye yapıldığını anlamamasıdır.Bağlamı anlamak yerine kendine söylenenleri kelime anlamıyla alan erkek, durumun alakasız bir analizini yapar. Size çerçeveyi kontrol edin dediğimizde bu, onun çerçevesini anlama zorunluluğunuz ortadan kalkmıyor. İşte tam bu noktada “ALFACI” tayfa devreye giriyor. Bu erkekler, bu ilişki olayının gerçekten çalışması için, onun çerçevesine girmemenin ve onun çerçeveyi kontrol etmesine engel olmanın yetmeyeceğini ve onun çerçevesini bilişsel empati seviyesinde anlamaları gerektiğini de anlamıyorlar.
Deli kadınlarla ilgili yazımda, psikopatların çoğu durumda inanılmaz seviyede bilişsel empatiye sahip olduklarını, yani kimin kolay bir av olacağını, ne yapacağını, kimin nasıl kandırılacağını anlamayı bırakın tahmin etmek konusunda çok yetenekli olduklarını yazmıştım. Bunun nedeni, tüm sinyali gürültü olmadan apaçık görebilmelerini sağlayan özel durumları. Sinyal ve gürültü ile anlatmak istediğim şu : çoğumuz hem bilişsel hem de duygusal empati kurabilme kapasitesine sahibiz. Burada bilişsel empati sinyal, duygusal empati ise gürültü. Kendimizi başkaları yerine koyabilme yeteneğimiz, onların perpektifini, davranışlarını ve potansiyel olarak gelecekte yapacaklarını anlamamızı sağlıyor ama kendimizi onların çerçevesine koyarken duyduğumuz duygusal bağ bunun etkisini azaltıyor.
Psikopat ise bir insanla tamamen bilişsel seviyede empati kurabiliyor yani onların hissettiğini hissetmiyorlar. Yani onların ne hissettiklerini ve neden hissettiklerini bilişsel seviyede anlıyorlar ve neler yapacaklarını tahmin ediyorlar. Asperger ya da otizm spektrumunda biri ise onlarla duygusal seviyede bağ kurabilir belki ama bilişsel olarak neden öyle hissedip davrandıklarını, hareketlerinin başkalarını nasıl etkileyeceğini anlayamazlar.
Shit testlere gelirsek : erkek, shit testi eğlenen ustalık, onayla abart veya aldırmama ile geçebilir. Bu başarı, kadının shit test ile erkeği bir reaksiyon vermesi için provoke ettiğini ve erkeğin bu reaksiyonuna göre erkeğin aslında ne olduğunu anlamaya çalıştığını bilmesinden kaynaklanır. Bu, kafesteki fareler “yemek” düğmesine her bastıklarında onlara elektrik verip, “kaç şoka kadar düğmeye basmaya devam edecekler”, “bireyler arasında bir fark var mı?”, “ortalama bir fare düğmeye basmamayı ne kadar zamanda öğrenir?” gibi sorulara cevap aramaya benzer. Bu, bilişsel empatinin pratik halidir. Kadının gerçek niyetini ve beklediği sonucu anlamak ve bu bilgiyi kendi niyetinin çıkarına kullanmak. Satranç oyunu gibi.
Eğer erkek shit teste duygusal reaksiyon verirse, onun duygusal çerçevesine girerse ya da davranışlarını ona göre değiştirirse, shit testi kaybeder zira artık kadın, istediği tepkiyi almak için hangi düğmeye basması gerektiğini biliyordur. Örneğin kadın bir öfke nöbetine girerse, erkek de onun suyuna giderse, onu konuşarak ikna etmeye çalışırsa bu kadının, erkeğin davranışlarını kontrol edip onu çerçevesine sokabildiğini gösterir.
Kırmızı hap ise kadınla bilişsel empati kurmanız gerektiğini yani onun duygusal durumlarını anlayıp bunlarla ilgili işaretleri okumanız gerektiğini söyler. Kırmızı hap bunu şu önermesinde dile getirir : “Dediklerine değil yaptıklarına bak – Mesaj (dediklerinde değil) yaptıklarında / Medium is the message”. Kadının davranışlarının verdiği mesajı okumayı öğrenmelisiniz ve bunu yapmak için de onunla bilişsel empati kurmalısınız. Yani onun çerçevesine adım atıp onun dünyayı ne perspektiften gördüğüne anlamalı ama onun çerçevesine kapılıp, çerçevesi tarafından yutulmamalısınız.
Empati ve Kırmızı Hap
Kırmızı hapın empati konusunda söylediklerine bakarsak, empati kurmamayı ya da erkeklere birer sosyopat olmak için çabalamalarını öğütlemediğini görürüz. Kırmızı hap daha çok stoizm benzeri bir felsefe ve kendini aşamalı olarak maruz bırakma terapisi gibi bir yol ve bunun sonunda kadının hareketlerinden duygusal olarak etkilenmeyeceğiniz bir seviyeye gelmenizi öğütler.
Örneğin bir erkek kadınlara 100 kere yürüdüğünde, bunun amacı mükemmel bir oyuna sahip olmak değildir. 1,000 kere yürüyüp de berbat bir oyuna sahip olabilirsiniz. Burada amaç yürüme korkusunu azaltmaktır.Geçmişte arkadaşlarımla en olağanüstü kötü şekilde reddedilenimizin içtikleri bizden oyunu oynadığımda, amaç reddedileye karşı bu kalın zırhı geliştirmekti. Bir hatun 200 kişi önünde suratınıza içki fırlattıktan sonra, reddedilme korkusunu takmamaya başlarsınız.
Amaç empatisiz biri olmak değildir. Amaç duygusal empatinizin sizin üzerinizdeki etkisini azaltmaktır. Açık olmak gerekirse, kadınlara yürüyen bir erkeğin sinirlerinin zayıf olması gibi bir lüksü yok. Son 6 haftada, günde 1 – 2 kadın tarafından reddedildim ve bunlardan bazıları beni 2. veya 3. buluşmada reddetti. Ben yürürken eski erkek arkadaşına dönen,bağırıp çağıran, duygusal olarak beni manipule etmeye çalışan ve her şekilde beni duygusal olarak etkilemeye çalışan kızlar oldu. Eğer bu kızların hepsi ile, artı olarak çıktıklarımla duygusal seviyede empati kurmaya kalksa idim, kendi duygusal çalkantılarımla uğraşmam gerekir ve bunun yarısı bile bir erkeği delirtmeye yeter.
Bir doktoru düşünün. Bu doktor hergün 5 – 10 odaya girip, bir hastanın ailesine hastanın ölmek üzere olduğunu ya da öldüğünü söylemek zorunda kalıyor. Bu haberi aldıktan sonra o aile o gün çalışmayacak ama bu doktor çalışmak zorunda. Bu nedenle de bir duygusal zırh edinmek zorunda. Bu, doktoru psikopat yapmaz. Adamın kendine verilen görevi yapmak için yapması gereken bir şey bu.
Aynı şekilde bir kadınla çıkıyorken, özellikle uzun süreli ilişki içindeyseniz, görevlerinizden biri de onun “sağlam kayası” olmaktır. Yani o duygusal olarak fırtınaya kapılsa bile, siz de onunla beraber fırtınaya kapılmamalısınız ve onun denize kapılıp gitmesini engelleyecek çıpa olmalısınız. Sizi duygusal olarak manipüle etmek için yatak odasında saatlerce ağladığında, sizin yapmanız gereken içeriye girip onunla beraber ağlamak değil, ona sizi duygusal şantaja maruz bırakamayacağını göstermektir.
Özet ve Sonuçlar
Borderline Personality Disorder (Sınırda Kişilik Bozukluğu) hastası kadınlarla ilgili deneyimlerini daha önce paylaşmıştım. Bu kadınların sizi manipüle etmek için kullandığı anahtar empatidir. Empati sahibi biri, empati sahibi olmayan birinden daha zayıf bir konumda olacaktır. Bilişsel empatisi daha güçlü olan bir kişi ise, olmayan kişiye göre daha güçlü bir durumda olacaktır.
Bu açıdan ilişkileri karşılıklı pazarlığa benzetebilirsiniz. İki taraf da aynı sonuca ulaşmak istiyorsa sorun yoktur. Ama gerçekte iki tarafta birçok konuda fikir ayrılığına düşecektir. Bu ayrılıklar hangi sonuçların arzu edilir olduğu, bu sonuçlara yürümek için en uygun yol, bu sonuçlara ne sürede erişilmesi gerektiği, vs … hakkında olabilir
Ama sonuçta birçok erkeğin bir kıza empati duymak sandıkları, aslında korku, görev algısı ve suçluluk duygusu. Yalnız kalma korkusu, reddedilme korkusu, sosyal pozisyonunu kaybetme korkusu, başkalarının gözündeki yerini kaybetme korkusu, vs. Geleneksel kadın – erkek rollerine göre görev aşkı, kendi ödev ve onur anlayışları. Ve son olarak da, sonunda kendilerini ve kendi isteklerini öne koymanın verdiği suçluluk duygusu. Bunları kabul edip kendilerine karşı dürüst olmak yerine, bunu kıza yüklüyorlar ve kendilerini duyarlı, empatik, nazik, kız için en iyisini yapmaya çalışan erkekler olarak satmaya çalışıyorlar.
Bu aynı zamanda onları kendilerini duygusal olarak kontrol etme ve kendi arzularını kabul etme yükünden de kurtarıyor. Örneğin siz “aldatabilirim ama karımı üzmek istemiyorum” ya da “boşanırdım ama karımı üzmek istemem” diyebilen bir adamsanız, sizin yaptığınız kendi yapmak istediğiniz şeyi yapamamanızın sorumluluğunu karınıza yükleyen birisiniz.Onunla açık ilişki konusunda ya da onunla beraber yaşamaktan tatmin olmadığınız konusunda konuşmak yerine, bunu ona yükleyip, kendinizi “iyi insan” ilan ediyorsunuz. Siz ve sizin kendinizle ilgili “iyi insan” imajınız en tepede. Bu empati değil, sinsi sözleşme.
Çeviri : The Empathy Key
Empati anahtarı yazısından :
Heaven rumuzlu okur sormuş :
Baştan başlayalım.
Çoğunuzun bilişsel empatisi aslında size yetecek de artacak kadar fazla. Temel derdiniz bilişsel empatinizin (yazıda sinyal denilen şey) gelişmemiş olması değil, gürültünün yani duygusal empatinin çok fazla olması! Aşağıda ayrıntılı bahsettiğim gizli sözleşmeleriniz ve dürtüleriniz sizi duygusal empatiye zorlamasa aslında çoğunuzda yeterince bilişsel empati var. Bu şey gibi : aslında kızla buluştuğunda rezil olacak mıyım, beni beğenecek mi gibi korkuların gürültüsü olmasa çoğu erkeğin bir kadınla normal bir konuşmayı götürecek zekası ve bilgisi var. Temel sorun konuşmayı becerememesi değil, konuşmasını engelleyen korku – kaygı gürültüsü.
Ama tabii ki şeylerin gerçek doğasını öğrenmek de bilişsel empatinizi arttırır. Örneğin shit testi bilmek, kadının ya da aslında insanların dediklerine değil yaptıklarına bakmanız gerektiğini bilmek, vs … sizi bu konuda ileri taşır.
Benim çok gözlemlediğim ve geçenlerde Robert Glover’ın da bahsettiği bir problem de bilişsel empati önünde engel :
Yukarıda bahsettiğim gürültü bu ama kendinize gömülü kalınca bir problem de karşı tarafı gözlemleyememeniz. İkili ilişkilerde kendi kafanızdan çıkıp gözlemlemeniz lazım. Az konuşup dinlemeniz lazım.
Bu zor bir olay. Mavi haptan kırmızı hapa geçişin büyük kısmı bu ama aşırı dozda duygusal empatinin bir işlevi var ve bunu yapan kişi böyle yapmanın başarılı bir strateji olduğuna derinden inanıyor.
Bakın, aşırı duygusal empatiye genetik yatkınlık diye bir şey de var ama bunun çoğu öğrenilmiş davranış. Bunlar gizli sözleşmelerin (covert contract) bir parçası. Bunu yapan adamın bunu yapma sebebi, böyle davranarak istediğini elde edeceğine inanması :
Bu sözleşmelerin içinizde olduğunu farkedip yırtıp atmanız lazım ama bu zor. Zira bunların eğer şunu yaparsam şunu kazanırım anlamı yanında eğer şunu yapmazsam çok kötü kaybederim tehditi de var. Unutmayın, mavi hapta örneğin zırıl zırıl ağlamayı dinleyip onunla empati kurmadığınız zaman sıradan bir kadını değil hayatta karşınıza bir kere çıkacak bir kadını kaybediyorsunuz. O nedenle de duygusal empati kurmamaktan deli gibi korkuyorsunuz. Kadın sizi manipüle etmek için ağlarken içerde sakince oturmanız gerek ama mavi haplı beyin yıkamanız size “eğer gidip onunla ağlamazsan şimdi seni bırakıp gidecek ve sen de hayatının kadınını kaybedeceksin” diyor! Bu durumda oneitis olayından kurtulmak bile bilişsel empati “zorunluluğunuzu” ve seviyenizi azaltacaktır.
Bir diğer nokta da şu : Mavi hapı küçümsüyoruz zira erkeği maymun ediyor ama mavi hap aslında bir adaptasyon stratejisi. Mavi hap, her ne kadar aşağı olsa da evrimsel olarak başarılı ve çevreye uyum için geliştirilmiş güçlü bir strateji. O nedenle kurtulmak zor. Kısaca anlatmaya çalışırsam :
– evrimsel mekanizma “survival of the fittest” (uyumlu olanın hayatta kalması).
– uyumlu olan demek güçlü demek değil çevreye uyumlu olan demek. 65 milyon yıl önce dünyaya everest büyüklüğünde bir dağ çarptığında ufacık memelilerin ve ufacık kuşların atalarının hayatta kalıp en güçlü hayvanlardan biri olan t-rexin yok olmasındaki gibi uyum gücü döver.
– hayatta kalmak da Darwinsel anlamda gelecek nesle gen aktarmak demek. Aynı yıl doğan 2 arkadaş düşünün. Biri 25 yaşında evleniyor, 35 yaşında 3 çocukla hayatın stresiyle falan kalpten gidiyor. Diğeri hiç çocuk yapmayıp macera ve eğlence dolu bir hayat yaşıyor. Bu adam 90 yaşında doğum gününü kutlarken 55 yıl önce ölen arkadaşı hayatta kaldı ama kendisi hayatta kalamadı. İşin mekanik anlamı bu.
– Dawkins’in Gen Bencildir kitabında yazdığı gibi gen bencildir ama birey fedakar. Çocuğu için kendini feda eder mesela. Ya da çocuk yapmak için hayatın zevklerini feda eder. Kendini dırdırıyla ordular telef edebilecek bir kadının kuklası eder.
– Meriç dediğiniz adamlar feminen bir toplumda “hayatta kalmak” (yukarıdaki anlamıyla) için başarılı bir strateji izliyorlar. Belki 20lerinde yüzlerine bakılmıyor ama mesela 30larında bir şekilde eğlenceyi tamamlamış bir kız tarafından kapatılıp ürüyorlar. Tamam acı çekiyorlar, tamam bekleyen beta durumuna düşüyorlar ama güçlü bir dürtüyü tatmin ediyorlar : “uyum sağlayıp” hayatta kalıyorlar.
KH gören adamların büyük çoğunluğu MGTOW oluyor. Birey için daha az stresli ve eğlenceli bir hayat olabilir ama MGTOW olanlar uyum sağlayamayıp hayatta kalamayacaklar. Evrimsel olarak. Bakın burada bu kavramlara iyi – kötü demiyorum ama temel bir içgüdüye ters hareket ediyorlar ve temel içgüdülere zıt yaşamak kolay değil.
Ha KHlı, maskülen bir baba da olabilirsiniz ve bu da mavi haplının ızdırap dolu hayatından çok daha iyi bir strateji ama bu da sosyal yapının ezmeye çalışacağı ve sizin büyük bir irade ile elde edebileceğiniz bir şey.
Bu tür güçlü dürtüleri yenip kırmızı haplı tarafa geçmeniz için sabırla o dürtülerin sizi ittiği şeyi değil tersini yapmanız ve kaybetmediğinizi görmeniz lazım.
Doğal alfa nedir, alfanın kökeni yazısına bakın. Sizin derdiniz maskülen bir erkek olmak olmalı. Ve erkek doğulmaz, olunur. Doğanın kanunun sizin oğlan çocukları olarak doğmanız ve sonra acı çeke çeke erkeğe dönüşmeniz. Doğal olan bu. Doğal olmayan ise kafanıza mavi haplı fantaziler sokulması. Bunlardan kurtulmaya, erkek olmaya, performans yükünüzü sırtlamaya, olabileceğinizin en iyisi olmaya, beta davranışlarınızı kırpmaya bakın. 23 yaşında çalışmalara başlayıp 28 yaşında erkek adam olsan, 13 yaşından beridir erkek adam olan adamdan bir eksiğin olacağını mı sanıyorsun?
Doğal alfadan kastın alfa davranışları içselleştirmek ise evet, 33 yaşında başlasan bile alfa davranışları içselleştirebilirsin. Daha zordur tabii ama mümkündür. Fakat şunu da söyleyeyim, “Berkecan 6 yaşından beridir kızlara yürüyor ben ise daha yeni başladım”gibi düşünceler bu içselleştirme sürecine zarar verirler. Bunlar aklınızdan geçiyorsa biraz kafanızı çalıştırıp kendinizi gözlemleyin. Bu şeyleri size, ölmek istemeyen içinizdeki beta, yoldan dönün diye fısıldıyor olabilir mi?