Sevgilim beni engelledi (seni seven öldü zalım basımı) – Vaka Çalışması

Mahmut abi merhaba. Dün engellenmemin ardından buraya yazıyorum.

Yaklaşık 2 hafta önce sevgilimle yattıktan sonra büyük bir kavgaya tutuştuk ve açıkçası 8 aylık ilişkimiz boyunca hiç böylesini yaşamamıştık. Bu kavgada o kadar utandırıcı hatalar yaptım, o kadar kendimi küçük düşürdüm ki yazmaya utanırım.

En sonunda evinden ayrıldım ama pas pas olmuştum çok hatalarım oldu. Hepsini kabul ediyorum ama giderken kız yüzüme bile bakmadı ne kadar hatalar yapsamda hak etmediğim bir muamele gördüm ayrılırken.

Ne yaptın yalvarıp yakardın mı anlamadım?

Gel zaman git zaman kız başka ülkeye düğüne gitti (yurt dışındayız). Geldi ben ayrıldık diye kafama kodladım ve no contact uygulamaya başladım.

Şimdi ayrılma olmamış ama eğer sen haklıysan kıza ulaşmaman lazım.

En son olaylardan sonra ayrılığı kabullenmiştim.

“Ben ayrıldım, o kavgadan ve bana yaptığı saygısızlıktan sonra ona da söylememe gerek yok” diyorsan başka.

Neyse 2 gün önce bana mesaj attı ve “Müsaitsen bir konuşalım istersen” yazdı. Ben de kırıldığımdan ve kafamdan silmeye çalıştığımdan dolayı ona Edip Akbayram’ın Seni seven öldü şarkısını yolladım.

Hahaha 😀 Bugün de senin için utandık.

Ama hala seviyordum kendisini bunu yaparken bile neyse anında gördü ve “anladım” yazdı.

Doğru cevap 🙂 Burada ilişki içi rollerin nasıl değiştiğini görebiliyor musun? Kırgın, mahsun, aşık bir şekilde karşı tarafı bekleyen, kendisine ulaştığında şarkılı trip atan taraf olmuşsun. İlişkinin kadını olmuşsun. Bir de umursamaz, hayatına bakan, sonra sakin bir şekilde ulaşan, sakin cevaplar veren bir taraf var. Kız da ilişkinin erkeği olmuş. Bu dinamikle bu ilişki bitmeye mahkum. Sen ilişkinin kadını olmaktan memnun olsan bile, kadınlar ilişkide erkek tarafı olmayı istemezler.

Bana neden istersen konuşalım yazdı bilmiyorum belki ayrılmak için yazmıştı.

Belki. Aslında ulaşmayarak doğru yapmışsın ama tek cümlede işi batırmışsın.

Belki de düğün ve zaman ona iyi gelmişti konuşmak istedi.

Konuşsaydın öğrenirdin. Bak konuşmak zorunda değilsin. “Nalan bizden olmuyor, kasmayalım” diye erkek adam gibi konuşup terk edebilirdin. Ama sen ne yaptın? Arabeske bağladın. Arabesk genetiğimizde mi var nedir bilemem ama beklentin “Ferdi ne olur, ne olur bir dinle” gibi bir şey yapması herhalde.

Burada kızla devam etmek istiyorsan buluşur konuşursun. Arabesk hayallere, triplere dalmazsın. Bunlar gerçek hayatta hep geri teperler. Yok olmuyor dersen bırakırsın, buluşmana gerek yok. Ama “seni seven öldü” nedir yahu? Hem o “seni seven öldü zalım” olacak, zalım kısmını yazdın umarım 🙂

Bilemem neyse bu şarkıyı göndererek azda olsa yerlerde olan gururumu birazcık kurtarmıştım kendimce.

Hayır. Komik duruma düştün. Hayır buluşmak istemiyorsan tamam, onu söyleyebilirdin. Hiç cevap vermesen bundan daha iyiydi.

Bir gün boyunca öylece durdu ama ertesi gün beni whatsapptan engelledi. Başka sosyal medyam olmadığından tek oradan engelledi. Açıkçası beni engellemesine içerledim moralim bozuldu zaten sürekli sizin yayınlarınızı dinleyerek güçlü duramaya çalışıyordum.

Konuşalım diyen kıza “seni seven öldü” yazıyorsun, engelledi diye içerledim mi diyorsun? İyi etmiş bence.

Şimdi bu engellemesiyle biraz dengelerim bozuldu.

Bu da az önce dediğim gibi, kız gibi trip atınca, “Ferdi/Emrah/İbrahim ne olur bir dinle” tepkisi bekliyorsun ama o arabesk filmlerde ve 80-90’larda kaldı (o zaman da gerçek hayatta öyle bir şey yoktu). Bunları kızlar yaparlar, erkekler değil. Kaçan kovalanır aptallığı.

Engelleyen eski sevgili vs yayınlarınızıda dinledim ama benim durumum çok enteresan bir durum.

“Seni seven öldü zalım” kısmı olaya renk katıyor ama enteresan ya da özel bir durumun yok. Engellendin, engelleyene ulaşmazsın. Nokta.

Çünkü no contact yapıyorum, bana yazıyor sebebini bilmesem de. Sonra bir nevi bana yazarak istediğimi alıyorum.

Sana yazanı görmezden gelmeye no contact (iletişimi kes) değil, ghosting denir. Eğer kız ruh hastasıysa ya da büyük bir saygısızlık yaptıysa uygulanabilir ama kaçan kovalanır diye değil. Kızı hayatından atmak için yapılır. Sen tabii “istediğimi alıyorum” derken kaçıyorum, kovalıyor diye hayal dünyasındasın ama ghosting birinden kurtulmanı sağlar. Burda da sen istemesen de o şekilde çalışmış.

Ama sonra seni seven öldü mesajını yolluyorum acaba böyle yaparak çok sert bir kapanış mı yaptım?

Kaba davrandığın kesin, ayrıca kendini komik duruma da düşürdün. Kadınlara çokça satılan şu boktan “kaçan kovalanır” taktiğini uyguluyorsun. Daha da kötüsü “zor kızı” oynuyorsun ve erkek peşinden koşacak sanıyorsun. Ama iletişimi kestikten sonra sana ulaşana “seni istemiyorum, beni rahat bırak, öldü var say” diyorsun. Bunun sonucu ilişkinin bitmesi, karşı tarafın seni bırakması olur.

Bir daha asla bana yazmaz mı?

Ayrılmak için hamle yapıp ayrıldığınızda neden ayrıldık diye sorman saçmalık. Aklı varsa yazmaz.

Birazcık gururlu bir yapısıda var ondan dolayı çekiniyorum.

Kızın peşinde salya sümük koşmak için bahane arayanların en çok sarıldığı bahanelerden birisi de bu.

Yanlış anlaşılmasın kendisi iyi bir insan ve beni sevdiğinden şüphem de yok.

Ne kadar çok sevdiği şüpheli. Sen de çok sevilecek bir erkek gibi davranmıyorsun. Pek sevilecek bir erkek gibi de davranmıyorsun.

Asla kendisine ne olursa olsun lafta kondurmam bitse bile ama kafam karışık abi. Bu kızı kaybettim ,bunun gibisini bulamam gibi negatif duygularada kapılmaya başladım.

Bu kadar kırılganlaşman, feminenleşmen sonucunda bu tür yokluk, muhtaçlık düşüncelerine kapılman şaşırtıcı değil. Kötüsü, bu kafayla aşırı itici olacağından, gerçekten de bulamazsın.

Yurt dışında az Türk kızı olması gibi sebeplerde bu duygumu ateşliyor.

Peşinden koşmak için her bahaneye sarılacaksın.

Beni engellemesi acaba aşırı üzüntüsünden miydi? Yoksa aşırı sinirinden mi?

Sen öyle yoğun duygular hissetmeye değecek bir erkek gibi davranmıyorsun. O nedenle sanmam.

Sebebini bilemem ama bir koca gün sonra engeli bastı anında basmak yerine.

Belki arabesk harikalar diyarından çıkarsın diye beklemiştir, çıkmadığın için engeli basmıştır.

Daha öncede ayrıldık ama kız hepsinde bana geri döndü.

Bir dakika. Sadece 8 aylık ilişkide görünen o ki 2 kereden fazla ayrılık olmuş. Bu, sizin boktan bir ilişkiniz olduğuna, bu ilişkinin bitmeye mahkum olduğuna, sizin uyumsuz olduğunuza işaret.

Hatta çok büyük ağlama krizlerine girdi zamanında bende onu geri almıştım.

O terk ediyor ve o geliyorsa hata etmişsin. Bir kadının sizi sadece 2 kere terk etmesine izin verin. İkinci terk edişinden sonra geri almayın. Bunu ilke edinirseniz, yıllarca yanlış kadınla beraber olmak ve sonrasında da birkaç yıl bunalım atlatmak gibi en az 4-5 senenizi yok edebilecek bir felaketten kurtulursunuz. Kadınlarla daha başarılı ve doyumlu ilişkilere girersiniz.

Kendisini gerçekten seviyorum ama böyle bir durumdayım şu anda.

Kendisini gerçekten sevmeyi bırakmaya başla. Gönül ferman dinler merak etme. Zaman alır ama hızlı bir şekilde bu kızı sevmeyi bırak. Sizden olmuyor işte. Sen ilişkinin çıtkırıldım kadını olarak kalıp bu ilişkiye yapışacaksan, birgün sizden olmadığını o fark edecek ve seni geri dönüşsüz terk edecek. Olmayacak ilişkiyi oldurmaya çalışan, ilişki devam eder ya da ayrılırız tercihleri olduğunu sanıyor. Oysa senin önündeki iki seçenek şunlar: Ya terk edileceksin, ya terk edeceksin.

Bana bu enteresan durum için ne söylersiniz abi ? Dilerseniz bunu Vaka çalışmasıda yapabilirsiniz eğer diğer insanlar tarafından ders çıkarılıcak yerler varsa.

Çok enteresan değil. İlişki sürecinde, kendini yokluk zihniyetine sokup, olmayacak bir ilişkiye mahkum etmiş, ilişkide kadınlaşmış bir erkek var. Burada çok görüyoruz. Ama bazı temel kuralları tekrar etmek açısından iyi bir yazı oldu:

  1. Bir ilişkiyi ilişkinin kadını olarak kurtaramazsınız. İlişkinin kadını olmak ilişkiyi daha hızlı bitirir ve kendinizi küçük düşürürsünüz.
  2. Bir kadının sizi sadece iki kere terk etmesine izin verin. Üçüncü şansı vermeyin yani iki kere terk etti mi, bir daha başlamayın. İsterse bundan sonraki hayatını size yalvarmaya adasın başlamayın. Başladınız mı olacak şey bu. “Sen terk et, yeterince uğraşırsan ben de bir yere gidebilecek bir erkek değilim, seni geri alırım” diyorsunuz. Bundan sonra o kız sizi, birgün kesin terk edene kadar terk etmeye devam eder.
  3. Aslında sizin ya da onun terk etmesi de çok önemli değil. 8 ayda 2 ayrılık oluyorsa, hatta 3 ayrılık oluyorsa sizden kesinlikle olmaz. Boşa kasmayın.
  4. Arabeske bağlamayın. Arabesk hikayenin “erkek” kahramanı “toksik feminendir”. Fazla duygusal, ağlak, kırılgan ve takıntılıdır. Gerçek hayatta iticidir.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Patreon yayınlarımıza da göz atmayı unutmayın.

Bu vaka çalışmasını yayın olarak daha geniş şekilde de ele aldım.

Kadın gözünden muhtaç erkek – Vaka Çalışması

Ben sizi yeni keşfetmiş bir kadın takipçinizim. Yayınlarınızda sıklıkla bahsettiğiniz, erkeğin muhtaç davranarak kadını soğutması konusunu öğrendikten sonra, görüşmek istemediğim bir erkekten neden soğuduğumu daha iyi anladım ve kendimi daha iyi hissediyorum. Teşekkür ederim.

Bunu bazen görüşme yaptığım kadınlarda da görüyorum. Adam kağıt üzerinde ideal ama kadının peşinde fazla koşuyor ve kadın adamdan soğuduğu için kötü hissediyor. Neden soğuduğunu anlattığımda ise suçluluk duygusu ortadan kalkıyor.

Kadınlar çoğu zaman bir erkekten neden soğuduklarını, en azından bilinç seviyesinde, anlayamıyorlar. Başında hoşlandıkları adam ile, sonradan hoşlanmadıkları adam görünürde aynı ama aslında davranışsal olarak aynı değil. Arada çok fazla özdeğer ve özgüven düşüklüğü sinyalliyorlar ve kadını duygusal olarak soğutuyorlar.

Kağıt üzerinde iyi özelliklerin pozitif etkisi maalesef, duygusal zayıflığın ya da muhtaç iticiliğin negatif etkisini kapayamayabiliyor. Tam tersi de geçerli. Kağıt üzerinde kötü özelliklerin negatif etkisi, duygusal gücün ve muhtaç olmamanın pozitif etkisi ile kapanabiliyorlar. Bu nedenle de kadınların istediklerini söyledikleri (kağıt üzerinde iyi) özellikler ile sonunda beraber oldukları adamlar birbirinin tamamen zıttı olabiliyorlar. Örneğin serseri diyebileceğimiz bir erkek daha çekici olabiliyor ya da daha çulsuz ve statüsü düşük bir adam çekici gelebiliyor.

Bazen bu nedenle bir kadının ölsem o adamla olmam dedikten sonra o adam için ölüp bittiğini görebiliyorsunuz. Çünkü adam kağıt üzerinde kötü ama duygusal olarak çekici. Kadının duygusal ve cinsel olarak çekim duyması ile, şunu istemem, bunu istemem listesi çöpe atılıveriyor. Cinsel ve duygusal çekim, bir tercih değil, dürtüsel seviyede olan bir şey.

Burada bazı erkekler, bu kadının bu adamla olmasından, kötü olacaksın, kötü davranacaksın birader sonucunu çıkarıyorlar ama adam kötü olduğundan değil, kötü olmasına rağmen çekim yaratıyor. Bu adamların kötü olmalarına, kötü davranmalarına rağmen nasıl çekim yarattıklarından tabii ki iyi dersler çıkarabilirsiniz ama daha derine bakmanız lazım. Yoksa “siken sevilir, seven sikilir” sığlığında debelenirsiniz ve genellikle de hem kötü hem de itici biri olur çıkarsınız.

Bu arada bu durumun bir benzeri ama daha görsel odaklı olanı erkeklerde de var. Bir erkek kağıt üzerinde berbat (kötü karakterli, güvenilmez, kafadan kontak) bir kadına, sırf çok güzel ve cilveli diye cinsel çekim duyup, onunla ilişkiye girerek hayatını karartabiliyor.

Kağıt üzerinde iyi özellikler rasyonel olarak çekici olsalar da aslolan duygusal çekim ve bunu da erkeğin zihinsel ve duygusal gücü, umursamazlığı (muhtaç olmaması) gibi özellikleri sağlıyor.

Bahsettiğim adam 33 yaşında. Ben 28 yaşındayım. Başlangıçta, kağıt üzerinde ideal bir erkek gibi duruyordu. Ama daha birinci buluşmamızın ardından, her gün birkaç kez mesaj atmaya, mesajlarına biraz geç cevap versem (çalışıyorum), “bir şey mi oldu, iyi misin?” diye sormaya başladı. Bir şey mi oldu diye sorması beni rahatsız ediyordu ama neden olduğunu sizden öğrendim. Aslında farkındaydım sanırım ama söze dökemiyordum. “İnsani olarak merak ettim” motivasyonuyla yazdığını ima ediyordu ama aslında benim onu unutmamdan korkuyormuş.

Bingo! Evet, sana ne olduğunu merak ettiğinden değil, kendisini unutacağından korktuğu için “iyi misin” mesajı yazıyor. Efendi adamın toksik kırılganlığı. Boşuna “iyi” çocuk, iyi değil “sinsi” demiyoruz.

Adam, sen ona hemen ulaşmadığında kaygı duyuyor. Kaygısını kendi başına yönetemediği, kaygısı ile sağlıklı bir şekilde başa çıkamadığı için de, kaygısını senin rahatlatman için sana ulaşıyor ve “sorun mu var, iyi misin?” diyor. Senden “iyiyim oğluşum, annen seni unutmadı, seni bırakmayacak” demeni bekliyor. Yeni bu kelimelerle değil tabii, cevap vermen, sıcak davranman için. Böyleyece kaygısı yönetilecek.

Sorun şu ki, kaygısını senin sırtına yüklediğini hissediyorsun ve bu yükü sırtına yükleme isteği nedeniyle soğuyorsun.

Sürekli ulaşması, hemen cevap vermediğimde bazen benim esenliğimi düşünüyormuş gibi ama bazen de pasif agresif şekilde ikinci mesajı atması (“hanımefendi beni unuttun” gibi şeyler de yazıyordu) nedeniyle, üçüncü buluşma bile olmadan ona zamana ihtiyacım olduğunu söyledim.

Bana “başka biri mi var?” dedi.

Daha iki kez buluşmuşsunuz ve soruya gel. Bir kere kendisi daha yok ama ikincisi daha kendisi bir şey değilken sana duygusal olarak yapışmış.

Bir erkeğin sadece bir iki kez buluşmayı, pembe panjurlu evinin erini, kısmetini bekleyen genç kız kadar ciddiye almaması lazım. Daha iki buluşma olmuş ve sanki sevgiliymişsiniz gibi davranıyor.

İlerde evlenip çoluk çocuğa karışacak olsanız bile birliktelik eğlenceli, hafif ve zaman içinde gelişen bir şey olarak başlamalı. Arkadaş burada tamamen muhtaç davranıyor, muhtaç duruma düşmüş. Bir kadın bir erkeği ilişkiye çekmeli, bir erkekle ilişkiye girmek zorundaymış, buna iteleniyormuş gibi hissetmemeli.

Bu aşamada bir kadın bu arkadaşı sırf duygularını incitmekten korktuğu için de bırakabilir. Daha bir buluşmadan böyle düştü, devam edersem çok incinir diye bırakabilir. Bir erkeğin böyle kırılgan bir çocuğa dönüşmemesi lazım.

Şimdi bu sorun mu diyeceksiniz ama buluşmalarda bana çok fazla eğiliyordu ve ona söylediğim şeyleri bana tekrarlayıp duruyordu. Bunlar bana korkutucu geldi.

Şimdi erkek takipçiler ne kadar ciddiye alıyorlar bilmiyorum ama hafifçe kızdan uzağa ve arkaya eğilip, rahat ve kollar – bacaklar açık bir şekilde oturmanız önemli. Böylece hem farkında olmadan kızın özel alanına fazla girmekten kurtulursunuz hem de genellikle kızın size daha fazla yaklaşmasına fırsat verirsiniz. Aslında bu şekilde oturursanız ve aranızda bir çekim olursa, kadın yavaş yavaş size yaklaşıp kucağınıza sokulabiliyor ya da üstünüze çıkabiliyor. Kadına eğilmeniz ise muhtaç sinyalleri gönderiyor ve kadının sizden uzaklaşmasına sebep oluyor. Özellikle yan yana otururken buna dikkat edin.

Kadının sözlerini tekrarlama olayını pek anlamadım ve duymadım ama arıza bir hareket.

Ben bu adamdan hoşlanmayı gerçekten çok istedim ve ilk buluşmada hoşlanıyordum da. Ama ne kadar istesem, ne kadar kendimi zorlasam da hoşlanamadım. En son ilişkimin üzerinden 2 sene geçmesine ve uzun süredir yalnız olmama rağmen, tüm yakın arkadaşlarımın bir şans ver demesine rağmen hoşlanamadım. Adam erkek güzeli değil ama tipsiz de değil. Oldukça fit ve iyi giyimli. Dışardan baktın mı uzun süreli yanlızlığımdan sonra üstüne atlamam gerekirdi ama hayır. Bu olmadı.

Cinsel ve duygusal çekim bir tercih değil. Kendimizi rasyonel düşünce ile bir kadından veya erkekten hoşlanmaya zorlayamayız. Tatsız bir yemeği rasyonel olarak çok tatlı bir yemek olarak hissetmeye zorlayamayacağımız gibi.

Aslında dikkat ederseniz kadın “biraz zamana ihtiyacım var” diyerek adama yardım etmeye bile çalışıyor. Yani “biraz daha az peşimden koş, bana muhtaç olmadığını göster” diyor.

Bana biri mi var dediğinde, aslında bu onu ilgilendirmese de kibarca hayır dedim. Gerçekten de uzun süredir görüştüğüm ilk ve tek kişi oydu.

Ona zamana ihtiyacım var dedikten 2 gün sonra beni aradı ve “yeterince uzak kalmadık mı?” dedi.

Allah’ım sana geliyorum 🙁 Daha yeni bir yayında bahsettim, bu olay trajikomik. Bir kadın size zamana ihtiyacım var dediğinde o zamanı ona verin ve o size ulaşmadan ona ulaşmayın. Bu kadın sevgiliniz değilse hemen bırakın, bu iş olmayacak varsayın ve kendi hayatınıza bakın. Eğer sevgilinizse, bir iki hafta içinde size ulaşmazsa ayrıldık var sayın. Ama 2 gün bekleyip kıza ulaşmayın. Bu çok muhtaç bir hareket. Bırakın o sizin peşinizden gelsin.

Kadın takipçi 2 kere buluştuğu adam ile ilgili itici, korkutucu, rahatsız edici gibi kelimeler kullanıyor. Normalde eli yüzü düzgün, medeni ve kağıt üzerinde birçok pozitif özelliği olan bir erkek bu. Ama maalesef kadın erkek ilişkilerinde kendisini kontrol edemediği için itici ve zaman zaman korkutucu davranışlar sergiliyor.

Bunun üzerine düşünüp taşındığımı ve artık görüşmek istemediğimi söyledim.

Beklenen son. Buradan çıkarılacak ders, bir erkeğin muhtaç, kaygılı davranışlar sergilememesi gerektiği. Kadının peşinden fazla peşinden koşmaması gerektiği. Adam resmen kadının kendisi ile beraber olma ihtimalini sıfırladı. Sanki özellikle sıfırlamak ister gibi. Ama maalesef ne yaptığından, neden böyle olduğundan haberi bile yok.

Bana aramızda bir şeyler gelişebileceğini, biraz zaman vermem gerektiğini söyledi.

Bu aşamada bu işin dönüşü olmasının tek yolu, adamın “ben görüşmeye devam etmek isterim, fikrin değişirse bana ulaş” diyerek bu işi burada bırakması. O zaman da olma ihtimali yüksek değil ama peşinden koşup ikna etmeye çalışarak elde edeceği ihtimalden daha yüksek.

İstemediğimi söyledim. Soğuk bir şekilde keyfin bilir dedi ve kapattı.

“Keyfin bilir” kuyruk acısı belirtir, bu kelimeler kullanılmamalı.

Bizi ortak arkadaşlar tanıştırmıştı ve tabii benim adamla görüşmeye devam etmem için baskı yaptılar. Ertesi gün iş yerime çiçek gönderdi.

Arkadaş sıçtı, sıvamadan bırakmayacak. “Bak çiçek gönderdim, şimdi bana bir şans vermek zorundasın”. İlgiyi pazarlıkla almayı aştı, parayla, hediyeyle almaya çalışıyor.

Tabii “çiçek için teşekkür ederim” diye mesaj atmak zorunda kaldım. Benden bir buluşma şansı vermemi istedi. Hiç içimden gelmediği için reddettim. Bu nedenle de çok kötü hissettim, kötü bir insanmışım gibi hissettim.

Ortak arkadaşımıza benim gözümün yukarıda olduğunu, bana yetmediğini, çok istiyorsam daha iyi birini bulmam gerektiğini söylemiş. Oysa bana yetmemeyi bırakın, kendisi benim aradığım kriterlerin fazlasına sahip bir erkek. Kriterlerim de öyle yüksek değil zaten.

Kağıt üzerinde aradığından fazlası var ama özgüven, özdeğer, duygusal kontrol, duygusal ve zihinsel güç yok maalesef.

Bu adama kapıyı böyle kesin kapamak canımı çok sıktı. Kendimi kötü biri gibi hissettim ama şimdi neden böyle olduğunu anlıyorum. O kadar genç değilim, elini sallasan ellisi değilim, uzun süredir yalnızım, çok fazla erkekle buluşan biri de değilim. Başka biri karşıma kim bilir ne zaman çıkacak. Ama ne kadar istesem de kendimi daha fazla buluşmaya zorlayamadım. Sadece bir şey hissedemesem neyse, o zaman daha fazla buluşabilirdim. Ama maalesef bir şeyler hissettim. Sürekli mesaj atması, mesajlarına cevap almadan bir daha mesaj atması, pasif agresif davranışları, buluşmalardaki tedirginliği, vs. yüzünden kötü şeyler hissettim.

Artık bunların neden olduğunu biliyorum ve oldukça rahatladım. Size tekrar teşekkür ederim.

Rica ederim.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Patreon üyelerine özel yeni yayın

Youtube kanalımızın yanında, Patreon üyelerimiz için özel yayın da yapıyorum. Patreon’a daha fazla yayın koyuyorum. Patreona istediğiniz kadar aylık ücretle (minimum 1 Dolar) ile üye olabiliyorsunuz. Hem özel yayınları izlemek hem de siteye destek için, Patreon’umuza ücretli üyelik alabilirsiniz.

Önemli Not: Banka / kart problemi yüzünden Patreon’a üye olamıyorsanız, papara ya da ininal gibi kartlar kullanabilirsiniz: ininal.com

“ininal açtım onu kabul etti. Zor da değilmiş uygulamasını indirdim sanal olarak halloluyor” – @izzettark4561

En son yayınlar:

https://www.patreon.com/erkekadam

 

 

 

 

 

İlgisizleşen kız arkadaşım ilgimi çektiğimde beni ilgisizlikle suçladı – Vaka çalışması

Merhaba, 23 yaşındayım, kız arkadaşım 22 yaşında. 1 senedir beraberiz. Her şey çok güzel giderken son zamanlarda kız arkadaşımın bana olan heyecanında ve cinsellikte gözle görülür bir azalma oldu. Uzun süredir sizi takip ediyorum ama bunun bir nedenini bulamadım.

Buna sebep olabilecek nedeni bulursan çaktırmadan düzeltirsin ama sebebi bilsen de bilmesen de, bulup düzeltsen de düzeltmesen de, ona ulaşma sıklığını ve ilgini, onun bir tık altına çekmen gerekiyor. Sana ilgisi azalmış bir kadına daha fazla ilgi göstermek, eğer ilgisi senin bariz ilgisizliğin nedeniyle azalmadıysa, genellikle ilgisini daha da azaltır.

Ayrıca uzun süredir beraber olduğunuz için kadın seni artık nasıl olsa elinin altında görüyor olabilir. Buna uzun süreli ilişkideki birçok insan düşer. Karşı tarafın bir yanlışı olmasa da düşer. Genelde de terk edilince uyanırlar ama kendileri ilgisiz kalınca ilgisiz kaldıklarını görerek de uyanabilirler.

Ona ulaşma sıklığını ve ilgini, onun bir tık altına çekmen gerekiyor. Ama bu trip atacaksın ya da soğuk davranacaksın anlamına gelmiyor. Ondan bir tık daha az mesaj başlatacaksın, seks başlatacaksın, sarılma başlatacaksın. Ama normal davranacaksın. Ve eğer sen ondan bir tık az ulaşıyorsan veya seks başlatıyorsan, hemen hiç görüşmemeye ya da seks yapmamaya başlamaktan korkmayacaksın. Çoğu insan zaten bu noktaya gelmekten de korktuğundan daha fazla ulaşmaya ve ilgi göstermeye başlar ama sen biraz az ulaşıyorsun diye bu noktaya geliyorsanız, öyle kopmuş kişiye daha fazla ilgi, işleri daha iyi hale getiremez.

Ben de onun azalan ilgisine azalan ilgi ile cevap verdim. Tabii ki bir şey demedim. Daha az ulaştım, seks başlatmadım ama normal davrandım. Onunla geçirmediğim zamanları daha da arttırarak ona kendi başına kalacak ve beni özleyecek boşluğu verdim. Fakat buluşmalarımızda tripli olmaya başladı.

Beklenir bir durum. Senin ilginin azaldığını fark etti ve bu da sinir ve rahatsızlık yaratmaya başladı.

Ona bu aralar biraz sinirli görünüyorsun, neyin var, bir şey mi yaşadın diye sordum.

Bunu sorman normal. Fakat burada bir uyarı yapayım. Çoğu erkek burada soruyu “neyin var, benimle mi ilgili, bana mı kızgınsın?” şeklinde soruyor. Sizinle ilgili gibi sormayın. Sanki “işte mi sorun var?” der gibi sorun. Kendinizle ilgiliymiş gibi sormanız zayıf bir duruş.

Ona yeterince ulaşmıyormuşum. Gün içinde daha az konuştuğumuzdan şikayet etti. “Bu kadar az konuşmamız sence normal mi?“ diye sordu.

Burada yapman gereken şey, “eğer yeterince iletişim kurmadığımızı düşünüyorsan sen neden biraz daha fazla ulaşmıyorsun?” diye sormak. Sonuçta sen ulaşmayı kesmedin, onun sadece bir tık altına indirdin. “Aslına bakarsan son zamanlarda buluşmayı çok da istiyor gibi görünmüyorsun, ben de seni pek istekli görmeyince belki işi gücü vardır diye çok rahatsız etmiyorum” diye devam edebilirsin.

Şimdi burada senden şikayet ediyor ama aslen onun daha ilgisiz ve daha az ulaşmaya başlayan taraf olduğunu unutma. Burada bunu kız da biliyor ve sorumluluğu almak ya da paylaşmak yerine, sanki senin suçunmuş gibi davranmaya başlıyor. “Birbirimizi yeterince aramıyoruz” demiyor, “sen bana yeterince ulaşmıyorsun” diyor.

Yalnız burada erkek olarak ilişkinin lideri olduğun için, hak sanrılı davranmaya başlayıp “erkeksin yapacaksın” moduna girmediği sürece, sorumluluğu senin kucağına atması da anormal değil. Yani topu sana attı diye kavga çıkarmanın ya da topu sana atmasını otomatikman “arıza” olarak görmenin bir manası yok. Burada normal veya ilişki içinde kalmak isteyen kadın, senin sakin bir şekilde başlattığın konuşmaya eşlik eder ve sorun neyse çözersiniz. Sorunlu ya da zaten ilişkiden çıkmak için bahane arayan kadın ise, sorunu ısrarla büyütür.

Şimdi burada yapabileceğin en büyük hata, onun ilgisi aynı düşük seviyede kalırken, bu yakınma sonrası kıza daha çok ulaşmak ve daha fazla ilgi göstermek.

Bana bunu söyledikten sonra, daha dikkatli olacağımı söyledim ve ben ona daha fazla ulaşmaya başladım. Ama ilgi seviyesi gram artmadığı gibi, daha da azaldı.

Neden acaba? Çok ilginç 🙂

Sen neden kendini geri çektiğini tamamen unutup olayı sanki normal bir iletişim hızında sen birden iletişimi azaltmışsın noktasına getirdin. Eğer öyle olsaydı, bu comfort test olurdu ve ilgini arttırmak kızın ilgisini de arttırırdı. Ama durum bu değil. Durum muhtemelen senin kızdan hızlı gitmen ve yavaşlaman gerekirken tek şikayetinde geri vites yaptın.

İlgisi, bana ulaşması, seks azaldı dediğim zamandan da daha fazla azaldı. Ne yapacağımı şaşırdım. Şimdi ona ilgimi geri çeksem mi yoksa daha fazla ilgi göstermeye devam mı etsem?

İlgini arttırdığında ilgisi azaldı. Buradan sorunun cevabını çıkaramıyor musun?

Kıza ne oranda ulaştığını yazmamışsın. Bir senedir berabersiniz. Normalde iki kere o ulaşıyorsa bir kere sen ulaşırsın. İlişkide kadına siz daha fazla ulaşmaya başladınız mı, kadın sizden soğumaya başlar. O size 5 ulaşırken siz ona sadece bir ulaşsanız da soğumaya başlar ama kadınlar bir miktar daha fazla ulaşmaya, ilişkinin tazeleyicisi olmaya yatkınlardır ve bu aslında feminen olandır. Fazlaca ulaşmanız, feminen olanın sizin olmanıza neden olur ve erkekte feminen enerji hiç de çekici değil. En azından heteroseksüel bir kadına hiç çekici değil.

Bu arada öyle bir iki gün, bilemedin bir hafta fazla ulaşmaktan bahsetmiyorum, fazla ulaşmanızın standart olmasından bahsediyorum. Zira bazı düz adamlar “abi şu ara hasta çok aramam lazım bittim ben bittim”, “bir kere ulaştı, ikinci ulaşma olmadığı için 3 gündür ulaşmıyorum ne olacak?” gibi embesil sorular soruyorlar.

Kız istedikten sonra fazla ulaşmaya başlaman üzerine kız soğumaya devam etti. Her ne kadar bir takipçi olarak bunu gözden kaçırmış olmayacağını düşünsem de, bu olay bana işin başında da senin fazla ulaştığını, peşinden koştuğunu işaret ediyor. Bir kadın, kız arkadaşınız ya da karınız olsa bile, sizin onu, onun sizden daha fazla sevdiğinizi hissetmeye başlarsa kendisini geri çekmeye meyillidir. Bu ona gücün onda olduğunu bildirir ve onu ilişkinin maskülen tarafı olmaya zorlar. Çoğu kadın ilişkide erkek rolü oynamayı istemez.

Şimdi kadınlar hemen hemen ağız birliği edercesine bu söylediklerimi reddedeceklerdir. Ama şunu unutmayın ki heteroseksüel bir kadının bir kadınla ilişki deneyimi sıfırdır. Yani tavsiye almak için iyi bir kaynak değiller.

Sen kız yakındığında az önce söylediğim gibi onu eskisi gibi ulaşmaya teşvik etseydin, düzelme ihtimali çok daha yüksekti. Bunu gayet oyuncu bir şekilde de yapabilirdin. “Bebeğim, beni özlediğin zaman bir mesaj uzaktayım, bu hattı neden istediğin kadar kullanmıyorsun?” diyebilirsin.

Bunu kız arkadaşınıza söylemekten korkmayın. Eğer kız görece problemsiz bir kızsa ve ilişkiye devam etmek istiyorsa, zaten kendisinin size daha az ulaşmaya başladığını, ilgisiz davrandığını bilir ve sorunu çözecek şekilde iletişime girer.

Daha önce söylemiştim ama bir daha tekrar edeyim. Eğer benim tavsiyelerimi dinlerseniz, normalde devam edebilecek bazı ilişkilerin bitmesine neden olursunuz. Size daha az ilgili olan ve buna rağmen topu size atmaya çalışan kıza bu gerçeği sakince gösterdiğinizde, kız sorunları olan bir kızsa, sizi o kadar da istemiyorsa, bir süre daha sürecek bir ilişkinin bitmesine sebep olursunuz. Bu kötü bir şey değil ama buraya ne olursa olsun bu ilişki olabildiğince sürsün kafasıyla gelip tavsiye alanlar bunun bilincinde olmalı. Örneğin sizden çok da hoşlanmayan ama yalnız kalmaktan da korkan bir kadın,”arzu yok, farkını zamanınla, ilginle, kaynaklarınla ödeyeceksin lan” modunda sizinle devam ediyorsa, bu tavsiyeleri dinlerseniz ilişki bitebilir. İlişki devam etsin istiyorsanız, bu kadın sizi terk edecek gücü ya da alternatifi bulana kadar öderim, çile çekerim, yeterki sürsün diyorsanız bu tavsiyeleri dinlemeyin.

İlgimi arttırsam da soğuyor, ilgimi azaltsam da. Ne yapmalıyım? Kafam karıştı.

İlgini azalttığında daha fazla soğuduğunu sen uyduruyorsun, onu göremedin bile. Tek bir kere şikayet etti, kendisi ilgisizken sorumluluğu tamamen sana attı, sen de anasının uslu oğluşu gibi hemen hizaya geldin. Aslında ilgini azaltman bir etki yaratmıştı ama arkasında duramadın bile. Yapman gereken hemen geri vites yapmak değil, sana atılan topu ona atmaktı. Eğer daha fazla görüşmek istiyorsa neden sana biraz daha fazla ulaşmadı ve tam tersi daha az ulaşıyordu? Sonuçta sen sana ulaştığında kızı görmezden gelmedin ki! Sen müneccim misin? Kız arkadaşını ilgisiz gördün, herhalde beni görmek istemiyor dedin ve saygılı bir erkek olarak ona istiyor göründüğü mesafeyi verdin. Bu konuyu açmaya ve bunları söylemeye cesaretin olmalıydı. Kız arkadaşının senden kopma yolunda ya da az çok sorunlu olabileceğini görmeye cesaretin olmalıydı.

Bana soracak olursan, sen zaten fazla el altında olduğundan olay bu hale geldi. Bol miktarda ilgi, ilginin değerini düşürür. Bir erkeğin kadına daha fazla ulaşması, genellikle onun kadınının ilgisini ve onayını daha fazla aradığını işaretler. Bu feminen bir hareket olarak abartılmadığı sürece erkeklere çekici gelse de, kadınlara itici gelir.

Sen ilgini çekmeyi yeterince uzun süre yapamadın. Kötüsü, ilk şikayette ve suçlamada kötü bir liderlik gösterdin ve hemen çark ettin. İletişimin kötüydü. Sevgilin ya da herhangi biri seni, aslında kendi yaptığı bir şey ile suçlarsa, sakin ve kibar bir şekilde de olsa omurgalı durman ve hemen çark etmemen gerekliydi. Kendine bundan daha fazla güvenmeliydin. Dediğim gibi, eğer birçoğumuzun ara ara yaptığı gibi kızı ciddi ihmal etmiş olsan, dikkat ederim derdin ve normal ilgi seviyesine dönerdin. O zaman işler düzelirdi. Ama burada durum bu değil. Durumun bu olmadığını sen de biliyordun.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Hızlı başlayıp hızlı biten ilişki – Vaka Çalışması

Selam Mahmut abi. Çıra alevi gibi hızlı başlayıp, hızlı sönen aşırı duygusal yatırım ve ayrıldıktan sonra peşinden koştuğum bu kısa ilişkiyi anlatmak istiyorum.

Çıra alevi gibi yanıp sönen ilişki, çok yoğun bir ateş ile başlar ve yakıtını hızlıca tüketip biter. Erkeğin ve aslında kadının da, bu yoğun dönemde duygusal yatırımını frenlemesi lazım. İyi ve sağlam ilişkiler genellikle yavaş yavaş ısındığınız ve sevdiğiniz bir şekilde başlar. O nedenle çok yoğun, hiç olmadığı kadar güzel, hiç sevilmediğiniz kadar sevildiğiniz, hiç hissetmediğiniz kadar yoğun duygular hissettiğinizde, kendinizi hayal dünyasına bırakmak yerine, temkinli olmanız sizin yararınıza zira aslında uzun sürebilecek iyi bir ilişkinin kısa süre içerisinde bitmesine neden olabilirsiniz. Ya da aşk bombardımanı yapan bir arızanın ağına düşebilirsiniz.

Yürüme olmadan aynı kafede 3-4 gün önce karşılaşıp yürüme davetiyesi almama rağmen kaygıdan yürümeyip, bir kaç gün duygusal yatırım yapmam dışında:), yürüme kısmını iyi yaptığımı düşünüyorum. Kızın bakışlarını yakaladım. Senin kadınlarla tanışma kitabında bahsettiğin “baş selamını verip gülümsedim”. Kız da selam verip karşılık verdi.

Aslında yürüme davetiyesini altın yaldızlı davetiyeye çevirmek bu kadar basit olabiliyor. Başınızla selam verirken hafif bir tebessüm etmek. Bunun yararı şu ki eğer kız sizden uzaktan da olsa hoşlandıysa, refleks olarak ya gülümseyerek selam veriyor ya da belli belirsiz bir gülümseme ile gözlerini kaçırıyor. Gerçi çok utangaç kızlar suratları bozularak da göz kaçırabiliyorlar ama bu kadar utangaç kıza yürümenize gerek yok.

Kalkıp yanına gittim. Normalde böyle şeyler pek tarzım değildir. “Hoş kızsın gelip selam vermek istedim” dedim.

Bunu demene gerek yok. Sadece “selam” deyip havadan sudan normal bir muhabbete de başlayabilirsiniz. Bu tür hafif iltifat gündüz oyunu gibi tamamen soğuk yaklaşmalarda söylenebilir. Yürüme davetiyesi atan kızın ilgisi yeterince yüksek değilse risklidir.

Kafe doluydu, birden kalkıp gittim. “Ne desem” diye düşünmeye devam etseydim muhtemelen hiç gidemezdim. Aklıma geleni söyledim.

Saçmalamadığın sürece ne dediğinin değil nasıl dediğin yani rahat ve sakin olman önemli.

Biraz sohbet ettik. Ne okuduğunu vs 10 dk ya yakın sürdü. “Tanıştığıma memnun oldum. Seninle tekrardan iletişime geçmek isterim. Sana nerden ulaşabilirim?” dedim. İnstagramını verdi.

Buraya kadar medeni cesaretin için tebrikler. Bunu herkes yapamaz. Aslında Instagram zayıf bir bağlantı şekli, telefon kadar dönüşü yüksek değil. Ama eğer telefon değil Instagram veriyorsa hiç yoktan iyidir.

Şimdi arkadaşlar, bir kız yalnızsa, bir yerlerde beyaz atlı prensi ile karşılaşma hayali kurar. Önüne gelenin kendisine yürümesini ve bunları eleyip durmayı hayal etmez tabii ki ama bakışları ile süzdüğü erkeğin kendisine yürüyecek cesarete sahip olmasını umar. Sizin karşılaşma şekliniz en ideal karşılaşmalardan biri. Kız bakıyor, sen gülümseyerek selam veriyorsun, kız buna olumlu karşılık veriyor. Size bakan, beğendiğiniz kızları yalnızlıklarıyla başbaşa bırakmayın arkadaşlar, ayıptır, yazıktır, günahtır.

Beni arayarak danışan kadın takipçilerimin çoğu eski sevgili, biten flört için arıyor ama bu konulardan sonra ise “abi adama bakıyorum, o da bakıyor ama gelip konuşmuyor, ne yapacağım?” konusu geliyor.

Kızı ekledim 2 dk sonra kendisi mesaj attı. İlgisinin yüksek olduğunu düşünüyorum bu anlar.

Evet ilgisi gayet yüksek.

Sohbet edip buluşmaya çağırdım.

Evet. Online tanıştığınız kadın ile 2-3 gün mesajlaşırsınız ama gerçek hayatta tanıştığınız kadınla ilk mesajlaşmada buluşma ayarlayın.

Buluştuğumuz zaman baya İlgiliydi. Sürekli bana iltifatlar ediyordu. Buluşmanın çoğunda kızı konuşturdum. Semaver çayını doldurma bahanesi ile yanına geçtim. Öpücüğe kolay gittim. Böyle hafta da bir kaç kez buluştuk.

Buraya kadar her şey yolunda.

Daha 2. buluşma da bana sevgili imaları yapmaya başladı. Bu hızlı gidişin ve benim bu kadar hızlı kapılmam sayesinde.

Kadınlar bunu genellikle hemen yapmaya başlarlar. Burada bir hızlı gidiş yok ama senin hemen kapılmaman lazım. Bence senin kapılman sayesinde olmadı, muhtemelen sen bu imalar sayesinde kapıldın.

Bu hızlı gidiş, hızlı bir şekilde aşağıya çakılması supriz olmaz sanırım:). Kız tarafından gelen “sevgilim” sözleri ile birlikte daha 3. günden sevgili olmaya başladık.

Bunda da bir sorun yok. Sevgili etiketi seni sadece tabak çevirmekten alıkoyar. Daha üçüncü buluşmadan sana sevgilim diyen kıza sanki çocuklarının anası olacakmış gibi kapılma da. Gerçi çocuklarınızın anası olacak kıza da kapılmayın ama etiketi koysanız da, ilk 4-6 ayın karşılıklı birbirini tanıma dönemi olduğunu, kızın ve ilişkinin her yöne gidebileceğini bilerek devam edin.

Birçok erkeğin yaptığı hata, kendini kandırmadan, gözlemleyerek sevmenin gerçek sevgi olmadığına, kendini kaptırmadan sevmezsen sevmiyorsun anlamına geldiğine inandırılmış olması. İlk 4-6 ayda hem beraber iyi vakit geçirmek, hoşlanmak, yavaş yavaş sevmek ve aynı zamanda ilişkinin kısa sürede bitebileceğine, kızın aslında arıza olabileceğine, vs. hazır olmak mümkün.

Her gün buluşmaya başladık. Sürekli mesajlaşıyorduk. İçten içe biliyorum hata yaptığımı, ne yapmam gerektiğini de okudum.

Evet, hergün buluşmak ve sürekli mesajlaşmak, gayet kolay bir şekilde engelleyebileceğin ilişki katilleri. Bunu kızlar ister, kız sizden çok hoşlanıyorsa tüm zamanınızı ona ayırmanızı arzular ama bunu yaparsanız da sizden hızlıca soğur. Burada bir hinlik, sinsi bir plan yok. İçgüdüsel olarak alabileceğinin en fazlasını almak ister ama değerli bir erkeğin hayatının bazı şeyler ile dolu olduğu için bunun bir sınırı olduğunu için için bilir. Aslında bu sınırı nazik bir şekilde koyarsanız, yüzeysel olarak yakınsa bile bunu takdir eder. Bu sınırı koymazsanız, sizin hayatınızın boş olduğunu, ya da sizin hayatınızı bir kadının arzularına feda edecek kadar muhtaç ya da beyni yıkanmış olduğunuzu anlar ki böyle bir erkek çok iticidir.

Ama o kaygıyı kontrol etmek yerine kıza ayak uydurdum.

Bakın arkadaşlar, hemen hemen her kadın sizin daha fazla zamanınızı, daha fazla ilginizi ister ama sağlıklı hiçbir kadın sizin hergün buluşmamanızı, sürekli mesajlaşmamanızdan problem çıkarmaz hatta bir hayatınız olmasını takdir eder. Sağlıklı sınırlar çizdiğinizde, problem çıkar, kısa sürede ayrılırız ve bu iş biter kaygınız gerçekte sadece ve sadece arıza veya özdeğer / özgüven problemi olan kadınlarla sorun çıkarır.

Ben burada sıklıkla söylüyorum. Bizim tavsiyelerimizi uygularsanız, bazı kadınlarla ilişkiniz çok daha hızlı biter. Çünkü tavsiyelerimizin amacı sizin bir kadınla ne olursa olsun birlikte olmanız değil, sağlıklı bir kadın bulmanız, ona sağlıklı bir şekilde yaklaşmanız ve en az bunlar kadar önemlisi de, sağlıksız kadınları elemeniz.

Birçok erkek maalesef bunu duysa bile, “hacı yapayalnızım zaten arıza kız da olsa ben devam edeceğim sen bana nasıl yapacağımı söyle” diyor ve bu erkekler tavsiye için yanlış yerdeler. Buralarda vakit kaybetmemelerini ve bize de boşa zaman harcatmamalarını dilerim.

Buluşma sonrası düşüncelerimi meşgul etmeye başladı. Kızın instagramına bakmaya başladım.

Son zamanlarda birçok takipçiden flört – ilişki hayatlarını önemli ölçüde iyileştirdiğini duyduğum tavsiyem şu: flört ettiğiniz, yeni birlikte olmaya başladığınız kızın sosyal medyasına bakmayın. Bakın takip etmeyin demiyorum, karşılıklı takipleşebilirsiniz ama takip etmeyin yani haftada bir iki bile olsa girip bakmayın. Bir kızla bilgi akışınız telefonda konuşma, direkt mesajlaşma ve yüzyüze konuşma olsun.

Bir kadının Instagramına bakıp durmaya başladığınızda, ona duygusal yatırım yapmaya başlarsınız ve kısa sürede de yatırımınız kadını geçer. Duygusal yatırım yayınında belirttiğim gibi, bir ilişkinin sağlıklı olması için kadının duygusal yatırımının, erkeğin duygusal yatırımından iki üç tık üstte olmalı.

Takip ettiği erkek sayısı kızlardan fazlaydı. Fazla olmasa bile bir kaç farkla kızlar galip gelebilir. Bu durumdan rahatsız olduğumu söylediğim zaman. Bana ” şu an kimle olduğuma bak. Onlar çok önemli değil. Bundan sonra dikkat ederim” dedi.

Bu iyiye işaret değil, özellikle de sanki “geçmişte ne halt yediğimin ne önemi var, sen şimdiye bak” der gibi demesi. Yani bunu demese daha iyiydi.

Bu durumdan rahatsız olsam da devam ettim.

Edebilirsin ama bu kızın muhtemelen hayatında çok kalmayacağını tahmin edip hazırlıklı olarak edebilirsin. Kızla 8 ayı devirirseniz şaşıracak şekilde, devirmezseniz değil.

Bir kızın bu kadar erkek takip etmesi kabul edilir bir şey mi Mahmut abi?

Kızın pek de güvenilir olmadığına işaret. Kabul edilebilirliği kızla ilişki seviyene bağlı. Senin gibi yüzüne gülüp sevgilim diyene yapışan, ayrılınca yırtılacak şekilde yapışan adam uzak durmalı.

Baş başa buluştuğu bir erkek kankası da vardı. Bu eleman buna not vermiş. Teşekkür etmek için bir kafe de  bir şeyler içmiş. Güya okulda adı çıksın istemiyormuş. O yüzden başka bir yerde buluşmuş. Şu an düşününce bana alarm olarak geliyor. Senin fikrin nedir bu konuda merak ediyorum.

Bir iki kere buluştuğu biri ise dert değil, düzenli ise dert.

Başka bir alarm gelen konu beni başka erkeklerin varlığı ile sopalamaya çalışması.  Ara ara sorduğu sorulara esprili cevaplar verdiğim zaman (soruları hatırlamıyorum) “yurdun önü bunu diyenler ile dolu. Hepsi barışmak istiyor” anlamına gelen şeyler söylüyordu.

Bu tek başına bu kızı ciddiye almaman için yeterli. Bu aşamada da kopabilirsin, gittiği yere kadar da deyip kopabilirsin. Bu alarm. Sadece sopalamıyor, çok erkekle takıldığını da itiraf ediyor.

Kızla yılbaşı gecesi sonrasi bir yerde bir şeyler içmek için oturduk. O gün öncesi buluştuğumuz zaman yurduna bırakırken bana hasta olduğunu duştan çıkınca yazacağını söylemişti. Yazmadı ve bende mesaj atmadım. Bana buluştuğumuz gün “o gün hasta olduğumu bile bile neden yazmadın” sorusu ile birden yükselmeye başladı. Bende kendisinin yazacağını söylediği için yazmadığımı söyledim. “Her şeyi karşılıklı yapıyorsun o zaman. İnsan sevgilisini merak eder” diye sesini yükseltmeye başladı.

Şimdi normalde yazman lazım ama yazmadın diye yükselmesi de aşırı tepki.

“Bu kadar tepki vereceğin bir şey yok ortada. Toplum içerisindeyken sesini yükseltme” dedim. Sinirlendi ve benim umursamaz olduğumu söyleyip durdu. Bizim yan masada da 2 tane erkek oturuyordu. Sinirden onların olduğu tarafa bakıyordu dalgın bir şekilde. Ben de o an ” ben de şu an başka kızlara baksam hoş mu olur?” Dedim. O da ” ne diyorsun be sen , neyi ima ediyorsun” dedi. Bende her şeyin ortada olduğunu söyledim.

Umarım dediğin gibi bakıyordu zira bunu dediğin yerden sonra sizin devam etmeniz çok zor olur.

O da birden yükselmeye başladı. ” sen sevgiline,  sevdiğin kıza bunu nasıl yakıştırır, söylersin. Kapıya bakıyorum. Beni yurda bırak” dedi.  Yurda bıraktım mesaj atmadım.

O da gece ”  bu şekilde devam et. Hatalı olduğun halde yazmıyorumsun. ” mesajını attı. Yaptığının yanlış olduğunu belirten bir mesaj attım. ” İşine geliyorsa böyle” dedi. Bende bu mesaja sinirlenip ayrıldım.

Siz aşırı uyumsuzmuşsunuz.

3 hafta süren ilişki bu şekilde bitti.

3 haftalık ilişki olmaz, sizinki ilişki bile olamamış. O kadar uyumsuzsunuz ki 3 haftada bitmiş. Senin kıza güvenmene engel davranışları var, kız fazla atar yapmış, sen kavgada söylenmeyecek şey söylemişsin, bunun dönüşü yok.

Ayrıca kız sanki ayrılmak için bahane arar gibi kavga çıkarmış. Zor bir karaktere benziyor.

Gece boyu düşünmeye başladım. Kızın bir suçu olmadığını düşünüp tekrardan barışmak istedim.

Kızın hiç bir suçu olmadığını düşünmedin. Kızla bittiğini kabul edemedin, kızın sana dönüş yapmayacağını anladın ve beta davranışlara sardın.

O da ” hemen beni bıraktın. Ben gururumu ayaklarımın altına almam” diyerek red etti.

Umarım sen de ayaklar altına almazsın.

Çevremdeki insanlar hep benim hatalı olduğumu söylediler bu konuda.

Çevrendeki insanlar yanlışlar ve çoğu zamanda yanlış tavsiye verirler. Senin hatan var, kıza başkalarına bakıyorsun iman var ama çevrendekiler sana kısaca git beta öder ol, ödün ver, taviz ver erkek olmak bunu gerektirir zırvası temelinde tavsiye veriyor.

Ve ben barışmak için sürekli ona ulaştım.

Kızın döneceği varsa da dönmez. Siz sadece 3 haftada bu duruma geldiyseniz, uyumsuzsunuz.

Ve hep red etti.

İyi olmuş.

Aşırı duygusal yatırım yaptığım için unutmam zor oldu. 1 aydır ayrıyız.

Kızın sana karşı diklenmesi de muhtemelen bundan. Erkek sandık 3 haftada eridi böyle garip bir yumuşakçaya dönüştü diye. Sonra da zaten bu şüphelerini kanıtlar şekilde sürekli peşinden koştun, tam emin oldu.

Sürekli ulaştığım için beni her yerden engelledi.

Güzel.

Geçen gün engelleri açtığını fark ettim.

Bunu fark etmemen lazımdı.

Ve tekrardan ulaşmaya başladım.

Dipte betalığın, gurursuzluğun, zayıflığın mide bulandırıcı seviyeye inmiş. Bu senin ruhunu da zedeler.

Ve aynı tarz şeyler ile beni reddetti.

Artık yazmıyorum.

İnşallah.

Ama aklımdan da çıkmıyor. Sürekli ulaşmak istiyorum.

Bu aşamada her ulaştığında kendini küçük düşüreceksin ve şu an içinde debelendiğin ve tamamen kendi ellerinle kazdığın kuyuyu daha derine indireceksin. Ulaşman başka bir halta yaramaz.

Kısa süren ilişkiye bu kadar duygusal yatırım yaptığım için kendime kızıyorum ve utanıyorum.

Güzel. Sonuna kadar hak ettiğin acıyı çek, yaptığının sorumluluğunu al. Sadece 3 haftalık ilişki ile bu kadar yumuşakçalaşmak bile ortalama beta erkek dediğimiz adamın çok altında bir seviye gerektirir.

Duygusal olarak güçlenme şansını kaçırdım sanırım.

Hayır. Bu tecrübeni duygusal olarak zayıflamak için kullandın. Tek avantajın, hala yazmak istiyor olman. Bu isteğe karşı koymak seni duygusal olarak güçlendirir, en azından eski seviyene getirir.

Ulaşmak istediğim anlar kendimi tutup yazmamam gerekiyordu.

Geç olsun ama güç olmasın.

Vaka çalışması olarak uygun görürsen yayınlarsın abi. İyi günler seviliyorsun.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Başkası için terk eden kadının geri dönmesi – Vaka Çalışması

Mahmut abi hikayemi burada yazıyorum. İstersen podcast yapabilirsin ve senden danışmanlık almak da isterim.

Eski sevgilim 6 yıllık bir ilişkiyi terk edip bir hafta sonra başkasıyla hayatına devam etmişti.

6 yıllık ilişkiden 1 hafta sonra başkasına atlayan kız, en azından daldan dala atlamıştır. Ama daha muhtemeli aldatmıştır. Bu kız senin için orada bitmeli. Şimdiki ilişkisi yara bandı ya da değil fark etmez.

Ben tüm bu kırmızı hap olayından bihaber biri olarak ona ulaşıp hata ettiğini dahi söylemiş …

6 yıllık ilişkiden başka kucağa atlayan kızı aradın?!? Bunun için herhangi bir şeyden haberdar olmana gerek yoktu beah.

ve her yazdığımda beni daha da sert kırabildiği bir durumun içinde kendimi bulmuştum.

Seni terk edip başka kucağa atlayan kızın peşinde koşuyorsun. Senin kendine saygın yok, kızın neden olsun?

Bir gün durumu tamamen kabullenip kendim için no contact yaptım.

Evet en doğrusu ama tamamen unutmak için. Bu kız geri dönse bile bir şans daha verilmez. Kendini bitirmiş. Kızın senden soğuması senin en ezik betalıkların bile olsa 6 senelik ilişkiden 1 hafta sonra birine atlaması, kızı şuçlu yapar. 5-6 ay ayrılığı yaşasa neyse.

Saç ektirdim zayıfladım ve çok daha çekici bir insan oldum. Hayatıma yeni kadınları aldım, işimde terfi aldım, yeni bir araba aldım.

Çok güzel.

6 aylık bir nocontact sonrası artık aklıma çok nadir geliyordu. Artık benim için bu iş bitmiştir dediğim noktada kız bana ulaştı.

Hemen her zaman öyle olur zaten. Katılda bir yayında bahsetmiştim, eski sevgili rahatlama aşamasından endişe ve arama aşamasına geçerken (rahatlama -> merak -> endişe -> bağlantı kurma), iletişimi kes kuralı uygulayan kişi ise endişe ve arama aşamasından rahatlamaya gidiyor (bağlantı kurma -> endişe-> merak-> rahatlama). Ve evrenin gizemi şu ki genellikle siz rahatlamaya ne kadar hızlı ulaşırsanız, o da o kadar hızlı şekilde bağlantı kurma aşamasına geçiyor. Bu nedenle karşınızdakini ne kadar hızlı unutursanız o kadar iyi ve tüm çabanız unutmak yönünde olmalı. Bu aşamalardan geçecek diye bir kural yok ama eğer geri dönünce şans verilecek bir kızsa, size ulaşması için sizin onu unutmanız en sağlamı.

Pişman olduğunu, yaptığının bir hata olduğunu, komşunun çimeninin daha yeşil olmadığını söyledi.

Muhtemelen komşunun çimenden daha yeşillendin ya da komşunun bahçesinden kovuldu. Sana açık açık başka kucağa atladım ama onunla olmadığından (ya da şimdi sen daha iyi olduğundan) sana geliyorum demiş. Onunla olsa gelmezdi. Bu kızı geri alacak kadar aptal olamazsın.

Ben de “buluşmak istersen görüşebiliriz” dedim.

Gerek yoktu. Normalde eski kız arkadaş ile buluşulabilir ve yeniden ilişki olmasa da kısa süreli vuruşulabilir ama bu kadar uzun süreli ilişkiden sonra geri almayacaksanız tavsiye etmem. Geri almayacaksın değil mi?

ve ilk buluşmayı yeni bir kadınla tanışır gibi geçirdim hatta akşamında cinsellik yaşadık. Bir hafta sonra artık eskileri konuşmamız gerektiğini söyledim ve karşıma alıp anlatmasını istedim.

Bu konuşma isteği senden gelmemeliydi. Sen de “güzelim bak iyisin, hoşsun, beraber olmak da güzel ama sen 6 senelik ilişkiden bir hafta sonra başkasına atladın. Benden sana daha sevgili ya da koca olmaz. Ama görüşmek istersen görüşebiliriz” demeliydin.

Daldan dala atladığı adamın şehrine gidip orada 10 gün kalmış. Oraya giderken ve gelirken aklında hep ben varmışım.

Adam kızın içinde gidip gelirken de aklında sen mi varmışsın?

Döndükten sonra sürekli beni hatırlayıp rüyalarında gördüğü için adamı bırakmış. Sonrasında bana yazmış ve benden onu affetmemi ve yeniden birlikte olmamızı istiyormuş.

Kıçına tekme de yemiş olabilir ama bu kıza daha güven olmaz. Bu kız senin için bitmiş olmalıydı.

Ben her şeyin artık düzeldiğini düşünerek kabul ettim.

Bu kızı geri alacak kadar aptal olabilirmişsin!

Düzenli buluşmalar ve düzenli cinsellik yeniden başlamıştı. Ailelere haber vermiştik.

Kimseye bu olayı anlatmadın mı yoksa kimse sana oğlum sen ne yapıyorsun, bu kızı gelin mi getireceksin demedi mi?

Aileleri tanıştıracağımız günü belirlemiştik. Benim çalıştığım yer artık şehir dışı olduğundan iki haftada bir yanına gidip geliyordum.

Bir sabah beni ağlayarak arayıp “sana olan duygumun sevgi mi alışkanlık mı olduğundan emin değilim” dedi. Öfkelenip bitti bu ilişki dedim ve telefonu kapattım.

Ne bekliyordun ki?

İki gün sonra kendim ulaştım, seni özledim dedim.

Aşırı betalığın seni kurtaracak. Yoksa sen bu kızla evlenirdin.

“Ben özledim mi bilmiyorum ama iyi ki aradın” dedi.

😀

Birkaç gün ben ilgi gösterdikçe daha da soğuk, daha da duygusuz konuşmaya başladı.

Ne bekliyordun ki? Sana bunları yapan kadının peşinde koşuyorsun.

Bu durum beni öyle bunalttı ki bir gün boyunca kızı ghostladım. Akşam beni aradığında “Sen evlenilecek biri değilsin, ben seni geri almakla hata ettim. Sana karşı sevgi hissetmiyorum, cinsel olarak birlikte olmak istiyorsan oluruz ama artık seninle ciddi ilişkiye devam edemem” dedim.

Bunu başında söyleyecektin ama neyse. Artık bu kızı bir daha arama, o da sana ulaşamasın.

O da “Sorun değil bitiririz sen de saf temiz birini aramaya devam edersin” diyip telefonu kapattı.

Saf ve temiz biri olmadığını açıkça söylemesi gözlerimi yaşarttı.

Uzun mesajlar atmış tek cevap olarak “tamam hoşçakal” yazdım.

Kopar zincirlerini Gülsarı.

Tamamen ortadan kayboldum. Bugün de numaramı sildiğini fark ettim.

7 yılıma böyle veda ettiğim için üzülüyorum.

6 yıl ilişki yaşadın ve bitti.

Kızı hala seviyordum ama öfkeme yenilip kez böyle ağır konuştum, ister istemez vicdan azabı duyuyorum.

Kızın kapısına gidip dön bana diye ağlamak için zihninde bahane uyduruyorsun.

Bu kız tekrar geri döner mi ve eğer dönerse ne yapmalıyım?

Belki döner, senin gibi enayiyi bulmuş dönme ihtimali var. Ne yapmalıyım sorun ise utanç verici.  Nikahına al, karın yap. Yakışır 🙂

Bu kız bir daha sana ulaşamasın. Konuşamasın bile. Bu kızla yeniden birleşecek ve hatta evlenecek kadar aptalsan, başına gelen ve gelecek her şeyi sonuna kadar hak ediyorsun.

Şimdiden teşekkür ederim Mahmut Abi.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Yeni tanıştığı kıza askıntı olan adam – Vaka Çalışması

Ghosting üzerine benimde bir tecrübem var, paylaşayım ve başına gelen, sürecin içinde olan dostlarımız varsa kafalarında bir ışık yakmalarına vesile olsun. Anlatacağım olay buralarla tanışmadan evveli, yaklaşık 4 sene önce.

İş için şehir dışına çıktım, çok sık seyahat ediyorum ve gittiğim yerlerde 2-3 hafta kaldığım için genellikle ufakta olsa bir çevrem oluyor. Bu seyahatim daha önce gitmediğim bir yerdi ve hiç arkadaşım yoktu. Şehri beğendiğim için otelde kalmak yerine 1+1 ev kiralamak istedim. İlk hafta dışarı çıktım, belli mekanlara gittim ve üye olduğum kulübün şubesine uğrayıp insanlarla tanıştım. Fakat farklı bir arayış içindeydim ve bunu fark etmem çok uzun sürmedi. Bir kadınla sohbet etme ihtiyacında olduğumu anladım. Konunun cinsel boyutu olduğu gibi sosyal boyutu da vardı.

Tinder üzerinden biriyle tanıştım, birkaç gün konuştuk ve kendisini evime davet ettim. Gayet güzel zaman geçirdik, benim için iyi bir geceydi. Ertesi gün ne bir mesaj ne de bir arama geldi.

Bir kadınla buluştuktan hatta yattıktan sonra yeniden görüşmek istiyorsanız, ertesi gün arayacak kişi sizsiniz. Seni aramasını beklemek saçma.

Bu durum benim içimde bir boşluk oluşturdu ve akşamüstü kendisini aradım. Telefonu açtı, biraz konuştuk sonrasında dışarıda kahve içmek için bir teklifte bulundum. Kabul etti ve buluştuk. 

Olması gereken bu.

Güzel bir sohbetimiz oldu lakin gecenin sonuna doğru bir şey fark ettim. Kız kendisiyle alakalı çok az detay verirken genelde sürekli konuşan taraf ve bir şeylerden bahseden bendim.

Kadın için genellikle soğutucu bir şeydir. Kadın evli ya da ilişki içinde de olabilir.

Kızın bana karşı tepkilerinde bir soğuma yoktu, temasları devam ediyordu ama konuşmaktan çekiniyor gibiydi. Bu durum beni çok suçlu hissettirdi ve daha fazla üstüne gitmeye, duygusal olarak büyük bir yatırım yapmaya başladım.

Hadi duygularına engel olmak zordur da, şu cümledeki mantıksızlık devasa boyutta. Yani ben illa duygusal yatırım yapıp kendimi rezil etmek zorundayım, sebep bulamazsam sebep uydururum gibi. Çenemi kapayamadım, sessizlik olursa dayanamam, konuşması ve karşı tarafa yaranması gereken benmişim gibi hissederim demiyorsun da suçlu hissettirdi diyorsun.

Kendisi benimle yaşıttı ve o şehirde çalışıyordu. Ailesinden ayrı yaşıyordu. Ben o dönem yurt dışı menşeili bir firmada çalışıp Türkiye’de yaşıyordum ve yurt dışına yerleşme planım vardı. Birden tamamen bu suçluluk duygusuyla ona benimle gelip gelemeyeceğini sordum.

Ortada suçluluk duygusu yok. Onay arayışı var.

Kendisi şaşırdı ve bu konuya da tepkisiz kaldı. Düşünmek istediğini söyledi, anlayışla karşıladım.

Bir dakika WHAT? Seninle odaya gelir misin dedin sandım, kibar çocuk diyecektim. Hem kendinle ilgili yurt dışı planlarına kadar öttün hem de kızı seninle yurt dışına mı çağırdın?!?! Bu ne muhtaçlık. Kız da demiştir “bu adama kimse vermiyor demek ki, kırk yılda bir kız verdi (bir daha kaç sene sonra kız bulurum diye) hemen o kızı kapamaya çalışıyor!”

Üçüncü gün, sabah günaydın mesajı attım.

İlişkinin kadını olmazsan olmazdı zaten. Efendi erkeklerin fabrika ayarı.

Saatler geçtikten sonra hiçbir mesaj atmadan beni aradı. Bu akşam buluşmak istediğini söyledi. Sesi çok canlı geliyordu. Saat 8 de seni alırım dedikten sonra hayır 7 de buluşalım seni görmek istiyorum dedi.

Sen ise bu kızın sana yüksek ilgisini birkaç günde düşürmek için elinden ne geliyorsa yapacaksın. Güvensizliklerine azıcık karşı koymayı bile denemeyeceksin.

Bu durum beni heyecanlandırmaya yetti.

😀Disney masallarının tersine prensine döndün. Masallardaki prensler en azından öpülünce kurbağadan prense dönüyorlar. Sen prens başladın ve bir öpücük, iki feminen heyecanla kurbağaya dönüşüyorsun.

İşten erken çıkıp hazırlanıp evine gittim. O gün farklı bir enerjiye sahipti ve inanılmaz canlı davranıyordu. Teklifime olumlu baktığını ve zaman ihtiyacı olduğunu söyledi. Kabul edebileceğini sadece aklında bazı soru işaretleri olduğundan bahsediyordu.

Allah Allah, neden acaba? Onca saattir tanışıyorsunuz halbuki.

Yıllarca yalnız olduğunu ve böyle bir şeye karşı kendini hazırlaması gerektiğini anlattı. Tekrar anlayış gösterdim.

Hocam sen neden böyle aşk böcüğüsün? Çok mu yalnızsın?

Kafalarımızda uyuştuğu için dünyanın kralı gibi hissediyordum kendimi.

Kral değil prens. Kurbağaya dönüşen prens.

Yüksek libidosu, canlı tavırları ve ilgili birazda kıskanç davranışları beni inanılmaz yükseltiyordu. Gecenin sonunda evine bıraktım, sabaha kadar mesajlaştık ve uyuduk.

Bu sitede hep söylüyorum. Kadınların duyguları çok dalgalanır. Bir heyecanla tepeye çıkarlar, bazen dibe inerler. Siz de erkek gibi sağlam kaya değil, feminen bir yumuşakça gibi davranırsanız, kızla yukarı çıkarsınız, kızın yükselmesi bitince yere çakılırsınız. Yavaş yahu, bu ne sevgi ve yakınlık açlığı!

Dördüncü gün, kendisi ne bir mesaj attı ne de aradı. Akşama kadar hiçbir şey yapmayıp belki geç uyuduk hala uyuyordur diyerek bekledim. En sonunda dayanamayıp mesaj attım, cevap vermedi. Aradım, açmadı. Saatlerce ulaşmaya çalıştım, kendimi inanılmaz kötü hissediyordum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Evine gittim ziline bastım yine ulaşamadım.

Oha, evine mi gittin? Çok arıza, çok korkutucu! Bekle belki 1-2 güne arayacaktı ama şimdi bu kadar arama, mesaj ve evine gitmekten sonra şüpheleri doğru çıktı. Senin gibi efendi erkekler sadece zayıf değil aynı zamanda korkutucudur. En yapışkan, kurtulması en zor adamlar böyle erkeklerden çıkarlar.

Binanın önünde araba da otururken bir mesaj geldi; “Mehmet ben yapamayacağım”. Dünya başıma yıkıldı. 

Kaç aydır görüşüyorsunuz gibi?

O mesajdan sonra bir daha konuşamadık.

Önce çok zayıf ve muhtaç, sonra çok korkutucu ve arıza davrandın.

Pekala deyip sırtımı dönüp gitmem gerekirdi lakin büyük bir duygusal yatırım yaptığım için gidemiyor, öfkeleniyor ve üzgün hissediyordum. Günlerce hatta haftalarca uğraştım, işimi uzatıp biraz daha o şehirde kaldım ama hiçbir şey değişmedi.

Birader senin o zaman psikoloğa ihtiyacın varmış. Ağır vakaymışsın. Kendinizi bu kadar aç bırakmayın yahu. Normalde masanın üstündeki varlığını fark etmeyeceği su için, çölde 5 gün susuz kaldıktan sonra canını verecek hale gelen adamlar gibi olmayın. Hayatınızı çöl olmaktan çıkarın.

1 hafta sonra tek bir mesaj attım ; “her şey için teşekkürler, hoşçakal” diye.

Normal. Bu aşamada arıza ve tehlikeli davranıyorsun. Dua et polis falan çağırmadı.

İki saat sonra aradı beni ve hayatının farklı olduğunu böyle bir şey yapamayacağını söyledi. Tamamen kopup kendimi iyileştirmeye başlamışken cevap almak beni sürecin en başına sürükledi.

Merak etme, sen o kafayla 2 saatte pek iyileşmemişsindir.

Ulaşma çabalarım devam etti ama hiçbir hayrı olmadı.

Aradan 2 ay geçti. Ben o dönem kırmızı hapla tanışmıştım ve kendimi gerek iletişim, kariyer ve sosyal anlamda geliştirmeye başlamıştım. Tekrar ulaşmaya çalıştı, hiçbir şekilde cevap vermedim hayatımdan tamamen çıkardım.

Sözün özü şu kardeşlerim, ben 32 yaşında bir abiniz, yaşıtınız veyahut kardeşiniz olarak eğer bir kadın gitmek istiyorsa, hayatınızdan çıkmasına müsaade edin diyorum. Hiçbir zaman, sizinle iletişim kurmak istemeyen bir insana karşı hevesli olmayın. Bu ghosting gibi birden de olabilir, yüz yüze de olabilir. Maruz kalmayın, sırtınızı dönün ve yaşanmamış kabul edin. Ne kadar zorlanırsanız zorlanın eğer geri dönerseniz zaten yenilirsiniz.

Ben de senin büyüğün olarak söylüyorum, yaşadığın olayı zerre doğru anlamamışsın. Burada ghosting falan yok. Burada yüzüne iki gülününce salya sümük aşık olan, bir iki gün ulaşamadı mı arıza bir stalkera dönüşen bir zavallı ve ondan korkup kaçan bir kız var. Kendini sana kapamayıp ne yapacaktı? Bunun ghosting ile alakası yok. Ghosting olayında biri tamamen ortadan kaybolur. Bu kız sana beni bırak diyor, sen sülük gibi yapıştığından cevap vermiyor.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Son anda kıyısından dönülen bir evlilik hikayesi – Vaka Çalışması

Abi selam, 35 yaşındayım ve ticaret işiyle uğraşıyorum. Bu sene içerisinde başımdan geçen ve nişanın kıyısından dönen bir ilişkim oldu. Ben bu işin içinden bir şekilde çıktım ve sonradan hatalarımın da genel anlamda farkına vardım ancak tanıdığım Mahmut Abi’nin mutlaka yüzüme çarpacağı çok daha fazla hata çıkacağını biliyorum o sebeple yazmak istedim.

Ben geçen seneye kadar evlilik konusundan uzak, geçici ilişkiler yaşayan ve ilişkinin ciddiyete döneceğini hissettiğim an yavaş yavaş karşı tarafı soğutarak kaçan bir adamdım.

Yani 34 yaşına kadar uzun süreli ilişki kabiliyeti ve tecrübesi edinmedin. Uzun süreli ilişki tecrübesi için bu kadar beklemeyin. Senin durumunda olanlar genellikle uzun süreli ilişkiye geçmek istediklerinde çok zorluk yaşıyorlar.

“ilişkinin ciddiyete döneceğini hissettiğim an yavaş yavaş karşı tarafı soğutarak kaçan bir adamdım” neyden kaynaklanıyor bilmiyorum ama geçmişteki bir travmadan olabilir. Fakat bu dediğin genellikle ciddiye döneceğini hissettiğinde, çok bağlanıp acı çekmekten korktuğundan olur.

Öncelikle yaşım artık biraz yürüdüğünden, tahmin edersiniz ki şuan bile evlenmem konusunda yoğun ailevi ve çevresel baskıya maruz kalan birisiyim. Bu baskı, etraftaki herkesten gelen o “hala evlenmedin mi?” baskısı derken ben de artık bir şekilde geciktiğime inandım …

Evet gecikiyorsun. Bence erkekler için ideal evlilik yaşı 32 ya da 30 – 32 ama bir iki tane uzun süreli denemesi ve olmamasına da pay bırakırsan (2 x 2 yıl), 28 yaşında başlaman gereken işe 6 sene sonra başlamışsın. Ama bunun yanında çok da geç sayılmaz o nedenle aceleye getirip de daha fazla vakit kaybetmemen ya da kötü bir evliliğe girmemen lazım.

ve karşıma çıkacak ilk, evliliği yürütebileceğimi düşüneceğim bir hatun kişisiyle bu kez kaçmamak üzere ciddiyete gitmeye karar verdim.

Karşına çıkacak ilk evliliği yürütebileceğini düşüneceğin kadınla olmayacak. Olması için zorlamamalısın.

Yürütebilmek derken aklımdaki evlilik; fiziksel olarak güzel bir kızdan çok, orta halli, kendini bilen ve olgunlaşmış bir kızla karşılıklı saygı çerçevesinde bir evlilikti diyeyim.

Neyse, kızla bir şekilde tanıştık hikayeyi uzatmamak adına detaya inmiyorum. Gel zaman git zaman 2 ay kadar vakit geçirdik. Başlarda biraz agresif davranan, hızlı parlayan ve gereksiz kıskançlıklar yapan bu hanımefendiye ağzının payını verip bastırıyordum …

Hayır. Başından agresif davranmayan, hızla parlamayan ve gereksiz kıskançlık yapmayan birini bulacaksın. Agresif ama ben bastırıyorum saçma bir düşünce. Bir yere kadar ağzının payını verir bastırırsın sonra köprüyü geçene kadar kocişe koca der ve köprüyü geçince bastıramazsın. Daha başından elemen için bir işaret varmış.

ve tripli de olsa hatasını anlayıp özür dileyerek geri dönüyordu. Bir süre bu şekilde devam etti. 4-5. aydan sonra agresifliği azaldı ancak kıskançlık seviyesi arttı ve her dışarı çıktığımda baskı yapmaya başladı. Gittiğim mekanlardan fotoğraf istemeye, şu arkadaşın yanına gidiyorum dediğim halde arayıp “nerdesin? kimlesin?” şeklinde sormaya başladı. Ben tabi ilk başlarda yine bu davranışlarına gereken cevabı verip susturup yolluyordum yani fotoğraf falan atmıyordum. O da tribe girip kapatıyor ancak yine bir kaç saat sonra “kusura bakma biraz duygusalım bu ara vb…” klasik bahanelerle özür dileyerek geri dönüyordu.

Ben çok anlayışlı bir insanım. İyi niyetli ve hoşgörülü olduğumu düşünüyorum. Hani şu bütün mahalle esnafının “çok efendi çocuk ya” diye tanımladığı adamlar olur ya onlardan biriyim.

Efendi çocuk genelde iyi ve hoşgörülü olduğundan değil, kaygı ve korkudan “anlayışlı” olur.

Her özür dileyerek geri döndüğünde, kızın bundan sonra yapmayacağına nasıl olduysa kendimi bir şekilde ikna ettim sanırım. Ancak o devam etti.

Huylu olarak huyundan asla vazgeçmeyeceğini sana açık açık göstermiş aslında. Kendinize başından uygun birini bulun. Uygun olmayan birini yontarım fantezisi çoğu zaman elinizde patlar. Bir insanın mükemmel olması gerekmiyor, bu mümkün değil ama seninkisi ince bir çizgide değil, bariz uygun olmadığını bağıran biri.

Ben de farkında olmadan yavaş yavaş artık fotoğraf çekip atmaya başladım.

Aferin.

Dışarıya çıkarken arayıp konuştuğum, ben şuraya geçiyorum haberin olsun dediğim halde, oraya gittiğimde yarım saat sonra arayıp “nerdesin? kim var?” şeklinde sorduğunda bir şekilde terslemek yerine artık cevap vermeye başladım. Bunun sebebini bilmiyorum belki de kendimi kazanova gibi hissediyordum ki evden çıkıp alt sokaktaki bakkala gitsem, sanki bir kız düşürüp onu aldatacakmışım gibi davranması sanırım hoşuma gitmiş. Yani aptalmışım.

Ağzımdan aldım 😀

Maalesef bu tür bir istek derin bir güvensizlikten kaynaklanır. Kadın derin güvensizliğe sahip ve kendi kaygısını kontrol etmek yerine (“ya abartma Nalan, adam sadece bakkala gidiyor, sakin” diyeceğine), kaygısını dış dünyayı kontrol altına alarak yönetmeye çalışıyor. Ama bu, hem geçici bir yatıştırma hem de kaygıyı besleyen bir şey. Böyle biri, kaygısı konusunda özkontrol kazanana kadar, güvensizliğini besleyip daha arttırmadan kaçamaz. Yani bu kız büyük ihtimalle, zamanla daha da kötü olacak, daha da iyi değil.

Sonradan bu olayı tamamen benim üzerimde hakimiyet kurmak için yaptığını anlamış olsam da bu tabi ki ilişkiden çıkmaya yakın oldu. Yani ilişki bitene kadar bu olay bende normalleşmiş ve artık kıza attığım her adımı haber verir hale gelmiş bir olaya dönüşmüştü. Öyle ki, ilişkinin sonlarına doğru, başlarda bana böyle davrandığında terslediğim zamanlardaki beni unutmuştum bildiğin. Sanki hiç öyle zamanında ağzının payını veren adam değildim.

Sonradan olay farklı konularda bana karışmasıyla devam etti tahmin edeceğin üzere. Bu kez harcadığım paraya, dışarıdan yediğim yemeğe kadar hesap tutmaya başladı. Her gün düzenli olarak ne yedin, ne kadar verdin şeklinde sormaya başladı. Ben tabi daha önceki ilişkilerimde hiç bu kadar ciddi düşünmemiş ve bu tür yaklaşımlarla karşı karşıya kalmamış birisi olarak, sanırım evliliğe yürümek böyle bir şey, tabi ki harcamaları bilmesi lazım düşüncesine düştüm.

Söylememe gerek yok ama evliliğe yürümek böyle bir şey değil.

Ve hesap verdim. Bildiğin, “tavuk şiş yedim, jokerle aldım 200 TL’ye geldi” şeklinde 🙂 Ek olarak yalnız yaşadığım için karnımın doyup doymadığını da merak ediyor diye düşünüyorum tabi. Aç kalırsam napar aman aman.

Kıyamam. Çok şirin.

1. seneyi bir şekilde devirdik. İçimde başından beri hep bir “problem olduğu” hissi olmasına rağmen bir şekilde devam ettim. Sen de “yokluk” ben diyim 2. paragraftaki sebep

Diyeyim, yokluk. Kadına ulaşıyorsun ama uzun süreli ilişkiye ulaşamıyorsun. O alanda bir yokluğun var.

veya artık çocuk sahibi olmam gerektiği ve ilk yıl çocuğu yapsam 56 yaşına girdiğimde çocuğun 20 olacağını düşünmem, bir şekilde devam ettim işte.

56 yaşında çocuğunun 20 yaşında olması çok büyük problem değil. Geç kalıyorsun doğru. Bunun üzerinde bir miktar baskı yaratması normal ve aslında iyi. Ama “Aman Allahım bittim ben hemen bulmalıyım” yaşında değilsin. Sakin.

Aslında devam etmemdeki sebep, karşı tarafta kendimden bir şeyler görmem (bazı davranışlarında, söylediklerinde) ve bu kadınla evliliği idare edebileceğimi düşünmemdi. Yani saygısızlık yapmadığını düşünüyordum, birbirimizi öyle çok sevmesek de saygı varsa bir şekilde yürütürüz diyordum.

Olay köprüyü geçtikten sonra saygısızlığa da gidebilir. Bu kadın muhtemelen güvensizliklerini, kaygısını kontrol edemeyen bir kadın ama bu sebeple de olsa kötü bir aday.

15. ay gibi söz olayına girdik. Biz gittik, onlar geldiler. Sonraki hafta kızla gittik nişan tarihi aldık. Bu esnada kızın ailesi her şeye müdahale ve karışma çabası içerisinde, aslında başından beri öylelerdi.

Birçok psikopatoloji nesilden nesile aktarılır. Genetik faktörler de olabilir ama genetik olmasına da gerek yok. Yetiştirilişle de nesilden nesile aktarılabilirler.

Başından beri kızın yediğim yemeğe kadar annesiyle paylaştığını tahmin ediyordum ama “ne güzel işte, annesiyle arası iyi diye” kendimi kandırıyordum. Kızla bu karışma konusunu her tartıştığımda da “onlar iyiliğimizi istiyor” cevabını alıyordum ama sanki kendi karıştırtmak istiyor gibi sürekli aynı konuyla “annem şöyle diyor” diye bana geliyordu.

Sana yalan söylemiyor. Muhtemelen kendisini inandırdığı yalanı sana da söylüyor.

Neyse, iş ciddiyete bindiğinde kızın istekleri de başladı tabi. Bilezik, kolye vb…

Bu da böyle hatunlarda ve ailelerde standart paket içinde geliyor 😀

Sabah 5 bilezik istiyorum diyen kız, akşam canın sağolsun hiç alma şeklinde kafa karıştırır, kafamı bulandırır oldu.

En berbat tip. Aralıklı pekişirme ile zayıf adamı bağımlı eder.

Her isteğinin arkasında “bizde gelenek böyle şöyle” dayanağı vardı.

Bu da böyle hatunlarda ve ailelerde standart paket içinde geliyor 😀

Hani çocuk alma der, tamam almayayım dersin, sonra trip atar ya 🙂 aynı öyle bir olay. Ek olarak bazı şeyleri ucuza getirmeye çalışmam (örn: elbise, ayakkabı) kavga gürültü çıkarıp 2 gün triplenmesine sebep oluyordu.

Allah’ın sevgili kulusun, köprüden önce, kocadan kocişe dönmeden önce sana yüz tane son çıkış gösteriyor.

Takip eden günler; kardeşlerimi de gezdirelim, doğum günümde şunu istiyorum, çocuk doğurunca altın istiyorum gibi devam etti.

Evlenince gelecek istekleri tahmin etmek istiyorsan bunu minimum 5 ile çarp.

Aslında bu noktada geriye dönük ilk aydınlanmamı yaşadım. Öncesinde yaptığı bir çok şeyin aslında manipülasyon olduğuna ikna olmama bu aşama sebep oldu. İlk zamanlar seksi ben istemeden dayatması, çıkıp gezmek dolaşmak varken haftada 3-4 kez ısrarla seks istemesine kadar manipülasyona maruz kaldığımı gördüm. Şayet sonradan bu istek azaldı. 2 haftada 1’e kadar düştü.

Aydınlandığım ikinci nokta, bana ailemi/arkadaşlarımı kötülemeye kalkması ve bunu ara ara yapmaya başlaması oldu.

Kişilik bozukluğu, kaygı bozukluğu vs. olan kadınlarda bu da standart pakette bulunur.

Bunu her yaptığında karşılığını verdim. Yine önceki olaylarda olduğu gibi özür dileyerek geri geldi.

Köprü daha geçilmedi, devlet arkaya alınmadı. Bakın ben evliliği teşvik eden biriyim ama ne olursa olsun evleneceksiniz diye bir olay yok.

Ama yapmaya, denemeye devam etmeyi bırakmadı. Aileme gelince, zaten ailemden hiçbir bireyin, akrabalara kadar, kızda gönlü yoktu bana sürekli “iyi düşün” deyip duruyorlardı uzun zamandır.

Açık açık evlenme demeleri lazımdı ama bu da iyi. Birçok aile adam 35 yaşına geldi illa evlenmeli diye oğullarını ateşe atıyorlar. Seninkiler en azından o konuda iyilermiş.

Kız benimkilere dil uzatırken aynı anda kendi ailesini de tahmin edersiniz ki hep iyi anlatıyordu. Öyle ki, ileriye dönük kurduğu hayallerde bile ben değil annesi veya kardeşleri vardı diyim siz anlayın.

Nişan’a 2 ay kalaya geldik. Dikkatli bir bakınca, ailemin iyice huzursuz olduğunu gördüm. Aldım karşıma hepsini ve konuştum, benim de kafamda çok şey var, anlatın bakalım dedim. Anlattıkları her şeye tabi ki hak verdim, detaya girmiyorum, kızdaki hal ve davranışlar, ailesindeki hal ve davranışlar baya bir anlattılar. Kaldı ki hak vermesem bile, ailem istemedikten sonra bu işe girecek birisi değilim. Sadece bu kızla değil hiçbir kızla.

Birçok aile adam 35 yaşına geldi illa evlenmeli diye oğullarını ateşe atıyorlar. Seninkiler en azından o konuda iyilermiş.

Burada fark ettiğim bir diğer nokta da kızın etkisi altına girmiş olduğum ve o zamana kadar olaylara objektif bakamadığımdı. İlişki ciddiyete döndükten sonra yaptığım en büyük hata da, ailemi olaya çok geç dahil etmiş ve fikirlerini çok geç sormuş olmamdı. Kendimi baya bir söğüşlettikten sonra oturup konuşmaya karar vermişim 🙂 Ya vermeseydim acaba beni çekip çıkarırlar mıydı diye de düşünmeden edemiyorum, okuyan arkadaşlara tavsiyem ben yaptım siz aman geç kalmayın 🙂

Evet doğru.

Neyse, sonra güvendiğim ve daha önce de kızla tanıştırdığım bir arkadaşımı karşıma aldım son olarak. Ondan da aynı yorumları aldım aşağı yukarı. Zaten çocuk lafa, “çok konuşuyor, hiç susmuyor” diyerek başlamıştı 🙂

Çok konuşan, hiç susmayan kadın çekilmez.

Çevremden gereken fikir ve görüşleri topladım. Tahmin edersiniz ki hepsi olumsuz. Kızın bana ulaşamaması gibi bir durum söz konusu değil. Yani bir ulaşamasın napar napar beni 🙂 ah ben kendimi ne duruma düşürmüşüm… Sırf kendi iç sesimi dinleyip muhakeme yapmak için buna “iyi geceler” diyene kadar bekledim sonra da sabaha kadar oturup düşündüm. Düşündükçe dehşete düştüm, düşündükçe kendimi nasıl bir durumun içine göz göre göre soktuğumu anladım. Ateşe gittiğimi anladım. Ve bu durumdan çıkmaya, bu işi bozmaya korkacak kadar paralize olduğumu hissettim. Daha önce hiç hissetmediğim bir şeydi. İlişkinin neredeyse başından beri içimden bir his “bitir” demesine rağmen bitirmemiştim bir şekilde hep iyi taraflarını görmeye çalışmış, kötü taraflarını tamamıyla görmezden gelmiştim.

Geriye dönük düşündüğümde aslında kızın bana karşı olan davranışlarının çoğunda saygısızlık olduğunu anladım. Çoğu davranışı manipülasyondu. Öyle ki doğal olduğu anları hatırlayamadım bile veya hiç yoktu. İkiyüzlü ve yalancı olduğunu anladım. (Doğum tarihini bile net bilmiyordum, bir şekilde söylemeyip geçiştiriyordu) Geçmişi hakkında hiç bir şey bilmiyordum. Bir düşündüm. Bu kız neleri sever nelerden hoşlanır? Bilmiyordum, aklıma gelen tek şey bilezik oldu 🙂

😀 Kolyeyi unutma. Gelinin amcasının yengesi için de zincir.

Kendini yalnızca aileme değil bana bile tanıtmamıştı veya uğraşmama rağmen tanıtmak istemiyordu. Karşıt görüş olduğumuz hiçbir konu yoktu. Ne kadar ilginç değil mi? Yani ben olmadığını sanıyormuşum. Karşıt görüşü geçtim, hiçbir ortak ilgi alanımız yokmuş ben oldurmaya çalışıyormuşum.

Düşündüm, bol bol vay awk dedim ve sonra sabahın 8’inde viskimden son yudumu alıp ayağa kalkıp kendimi tokatladım 🙂 Senin dedim kafanı si….

Güzel.

Öğlene doğru uyanacağını bildiğimden uyumadım ve bekledim. Uyanır uyanmaz da kısa ve net bir şekilde “bizden olmaz, ben bitirmek istiyorum” dedim. Karşılığında hiçbir duygusal reaksiyon alamadım desem şaşırır mısın abi?

Fırtına öncesi sessizlik derim.

Gayet ciddi ve öfkeli bir ses tonuyla neden, sebep ne? şeklinde bir karşılık aldım. Yani seven, değer veren bir insanın o an o kadar duygusuz kalamayacağı şekilde bir reaksiyondu.

Sen muhtemelen sperm bağışçısı ve sonrasında da nafaka kaynağısın. Plan o.

Takip edecek şeyin çirkefleşmesi olduğunu da biliyordum ve saniyesinde geldi.

Fırtına öncesi sessizlik demedim mi?

Ben konuyu uzatmayıp, “bir sebep yok, istemiyorum, hadi hoşçakal” deyip telefonu suratına kapattıktan sonra ısrarla aramaya başladı. Arka arkaya 15 kez araması ve hiç durmaması aslında bu ilişkinin başından beri üzerimde nasıl bir baskı kurduğunun özeti gibiydi. Açmayınca bu kez mesaj atmaya başladı. “Aç konuşucaz, benim 1 yılımı yedin, ne demek olmaz, seni mahvederim, Allah belanı versin” tarzı mesajlar onları da tahmin edebiliyorsundur.

Şimdi bu aşamada kızın ağladığını, kendini yerlere vurduğunu düşünürsün değil mi?

Düşünmem. Olsa olsa hırsındandır. Sevgi veya aşk acısından değil.

Ben de öyle düşündüm 🙂 Ve mesajlardan sonraki aramasını açtım. Karşımda daha ciddi bir ton vardı. Ve bana tekrar ailemi kötülemeye başladı. “Sen onları sevmiyorsun” temalı saçma sapan sözler duydum. Ağzının payını verdim, beni bir daha arama dedim ve bu kez telefonu komple kapattım.

Çirkeflik tabi akşamına ailesinin ailemi aramasıyla devam etti. Bir posta da onlar münakaşaya girdi. Sağolsunlar benimkiler de bir güzel ağızlarının payını verdi ve bu işi bitirdik.

Güzel ama bir seneden fazla zamanı da çöpe attın. Maalesef muhtemelen bu zamanda uygun bir kızla tanışırdın ve o fırsatı kaçırdın.

Sonradan düşününce kızda tespit ettiğim çok daha fazla kırmızı ışık var, “evlenir evlenmez hemen çocuk istiyorum” bir örnek mesela ve bunun yüzlercesi var.

Evlenir evlenmez çocuk istemesi alarm değil, özellikle de 28 yaş üstünde bir kızsa.

Benim ilişki içerisindeyken bunları görememe sebebim yazının başında bahsettiğim midir yoksa hapı hala içselleştirememem midir bilemiyorum ancak her tecrübe bir kazanımdır gözüyle olaya bakıyorum.

Senin uzun süreli ilişkilerden kaçma sebebin işte tam olarak bu. Bırakamayacağını ya da kolay bırakamayacağını bilmen. Ama bu zayıflığına rağmen denemeye devam etmelisin.

Bugüne kadar evliliğe en fazla yaklaştığım ilişki buydu ve bundan da öğrendiğim bir sürü şey oldu. Yaşadığım her şeyi paha biçilmez bir tecrübe olarak görüyorum.

Yaşadığım tecrübeden çıkardığım net bir şey var buradan okuyan arkadaşlara da bunu aktarmak isterim. Evlilik olayına giriyorsanız eğer, bunu tek başınıza yapmaya kalkmayın. Ailenizin ve çevrenizdekilerin fikirlerini mutlaka alın.

Evet haklısın aile fikri almak gerekiyor. Bu çok doğru. Ama bazı aileler oğlanı ne olursa olsun evlendirmeye meraklı, onlara da karşı koyabilmeniz lazım.

Dışarıdan bakan güvendiğiniz insanlar size çok objektif yorumlar yapabiliyor ve bu bazen sizi büyük bir hatadan döndürebiliyor. Herkese saygılar, sevgiler.

Doğru. Fakat sizin de bir miktar sağduyu geliştirmeniz, olaya sürüngen beyniniz ile değil, rasyonel insan beyniniz ile bakmayı her zaman öncelik yapmanız lazım.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Öfkeme yenik düştüm, artık benimle görüşmüyor – Vaka Çalışması

Abi selam. 32 yaşındayım ve işim gereği yurt dışına çok fazla çıkan biriyim. En son ilişkiye girdiğim bir Rus kadınla olan tecrübemi anlatmak istiyorum. Kendisi ile İstanbul’da tanıştık ve ben işi sıçıp batırdım. Hatalarımı görmek istiyorum o nedenle de sana yazmaya karar verdim. Hem ben ders alırım hem de başkaları ders alabilir. Ayrıca bana bu hatalarımı nasıl düzeltebileceğimi anlatabilirsen sevinirim. Kendimi kontrol edemedim ve istemsizce yaptığım saçmalıklar yüzünden olay bitti.

Bu “istemsizce” kelimesini her duyduğumda irkiliyorum. Siz hayvan değilsiniz arkadaşlar, koca kafanızın içindeki beynin yine koskoca iki tane ön lobu var. Bu ikili yüzbinlerce yıldır dürtülerinizi kontrol edebilmenizi sağlayacak şekilde oldukça gelişmiş yapılar.

Öz kontrol sağlayabilirsiniz ama “istemsizce” yaptım diye anlatanların büyük çoğunluğu bunun oldukça doğal olduğunu ve kontrolleri altında olmadığını düşünüyorlar ya da en azından öyle düşünüyor gibi davranıyorlar.

Hepimizin özellikle yoğun ve negatif duygularla dolduğumuz anlar olur. Büyük bir öfkeye, kaygı veya korkuya kapıldığımız anlar olur. Bu anlarda tüm hayvan sisteminizin tek hedefi kaygıyı ve öfkeyi en kısa sürede yatıştırmaktır, sonucu ne olursa olsun. İnsan beyninizin burada devreye girmesi ve hayvan beyninizi kontrol etmesi gerekiyor.

Buna hepiniz sahipsiniz ve o istemsizce denilen şeyi kontrol edebilirsiniz. Aslına bakarsanız bunu anında yapabildiğinizi deneyimlemişsinizdir. Mesela lisede bir arkadaşınızla öfke ile kavga ederken sertliği ile bilinen bir öğretmen koridorda belirdiğinde, az önce kontrol edemediğinizi sandığınız tüm o öfkenizi bir kenara bırakıp, hiçbir şey olmamış gibi davranabiliyorsunuz.

Maskülenitenin ya da yetişkin erkek olmanın en önemli özelliklerinden birisi, dürtü ve duygularınızı istemsizce hareketler yapmanıza fırsat vermeyecek şekilde kontrol edebilme yetinizdir. Bir ergen, henüz beyni gelişmekte olduğu için istemsizce hareket yapabilir, 32 yaşındaki bir adam değil.

Maskülen erkek tehlikeli olabilecek derecede güçlüdür ama tamamen kibar ve centilmendir zira gücünü (ve güçsüzlüğünü) kontrol edebilir. Asıl gücü, duygusal gücüdür. Öfkelenebilir ve öfkeyi oluşturan koşullarda gereğini yapabilir ama öfkesi onu kontrol etmez, o öfkesini kontrol eder. Kontrolü kaybederseniz, kadın ilk başta bunu yanlışlıkla güç algılasa bile zamanla sizin en temel alanda, duygusal güç alanında zayıf olduğunuzu anlar. Sizin çevrenizde kendini güvende hissetmez.

Bu kıza Twitter’da yazdım ve biraz mesajlaştıktan sonra onu buluşmaya davet ettim. 26 yaşında, fotoğrafından da güzel bir kız çıktı karşıma. Çok iyi vakit geçirdik ve geceyi benim evimde gece sporu ile bitirdik. 

Güzel.

Birkaç gün hiç mesajlaşmadık ama sonra mesaj atıp buluşmaya çağırdım. İkinci buluşma da güzel bir gece ve gece sporları ile bitti. Bu şekilde 3 kez buluştuk.

Üçüncü buluşmada bana gezdiğim yerlerde kız arkadaşlarım olup olmadığını ve hatta evli olup olmadığımı sordu.

Biz neyiz sorusu geliyor.

Benim şu ana kadar birilerini görüyor olsam bile, sevgilim ya da karım yoksa artık başkası ile görüşmezsem çok mutlu olacağını, benden hoşlandığını ve benimle bir ilişki istediğini söyledi. 

Biz neyiz sorusu geldi.

Ben bunun için çok erken olduğunu söyledim. Çerçevemi koruyarak ona tek istediğimin iyi vakit geçirmek olduğunu söyledim.

Çerçeveni, çerçevenin ne olduğuna göre korudun ya da korumadın diyebilirim. Yani eğer gerçekten bu kızla ilişki istemiyorsan ya da olsun ihtimalini açık tutmak önemli değilse, çerçeveni korudun. Ama eğer bu kızla ilişki olabilir diyorsan yanlış şeyler söyledin. Zira bu sözlerden sonra kadınların büyük kısmı soğur ve gider, kalanın büyük kısmı da sen iyi vakit geçiriyorsan ben de geçiririm der. Sana demez ama yapar. Ve sen de buna ses çıkaramazsın zira tek eşli ilişki istemiyorum, birden fazla kadınla görüşmek istemiyorum (eğlenmek istiyorum) diyorsun.

Eğer bir kızla uzun süreli ilişki olabilir diyorsan, “bunu konuşmak için erken ama ben de buna sıcak bakıyorum” daha iyi bir cevap. Fakat bu sırada başkası ile yakalanırsan, henüz tek eşli ilişki sözü vermediğin için aldatmaya girmez ama kızla bir yere gitme ihtimaliniz aşırı azalır. Bu nedenle eğer bir kızı uzun süreli ilişki olabilir diye değerlendiriyorsanız, diğer kızlarla bir süre görüşmeyin.

Ama dediğim gibi eğer eğlenmene bakmak, tek eşli ilişkiye girmeden görüşmek istiyorsan dediklerinde problem yok. Sonra bu kız neden başkasını da görüyor diye ağlama da.

Bir dördüncü kez daha görüştük ve sonra ben bir haftalığına yurtdışına çıktım. Bu süre boyunca Instagram’dan beni takip etti, gönderilerimi beğendi ve biraz da mesajlaştık.

Mesajlaşmanız dışında diğer beğendi, takip etti, hikaye izledi kısmı hiçbir anlama gelmiyor.

Ama bu haftanın içinde bir erkekle buluştu. Öyle eski bir arkadaş değil, çok bir bilgi vermedi ama yine benim gibi kendisine yürüyen bir erkekle buluştu. Buna inanamadım?

😀Sebep? Sen kıza ben eğlenmek istiyorum dedin. Bu arada onun “ben yiğidim eğlenmesini bitirene kadar beklerim” diyeceğini mi var sayıyordun? Yani aslında daldan dala atlamasa iyiydi ama seni beklemek zorunda değil. Sen kızın bir şeyi değilsin, olmak gibi bir niyetin olduğunu gösterir bir hareketin de yok.

Kıskançlık ve öfke ile doldum. Döndüğümde onunla tatil planlamıştık ama bunu yapacak modum kalmadı.

Birader sen hani eğlenmene bakacaktın? Ben eğlenceme bakarım, benimle tek eşli ilişkiye geçmek isteyen kız ben içerde vuruşurken kapımda bekler diye var sayıyorsun. Şimdi bu kızın böyle daldan dala atlaması onun ilişki materyali olmadığına işaret ama senin o beni bekler varsayımın da trajikomik. Git tatiline eğlenmene bak.

Bir kıza ben eğlenceme bakmak istiyorum dediğinizde, o kızın sizi bırakacağını ya da kalırsa başkalarıyla görüşeceğini var saymalısınız. Eğer görüşmezse bonus olur.

Ona telefonda çıkıştım.

Hakkın yok. Dış kapının arada bir kilide girip çıkan dış mandalısın.

Bana benimle ilişki istediğini ama bunu benim kabul etmediğimi, başkaları ile de görüşmeye açık olmamız gerektiğini söylediğimi söyledi.

Haklı.

Ona ben sana bunu demedim, eğlenelim birbirimizi tanıyalım demek istedim dedim.

Birader sen kıza aynen bunu dedin. Kız ilişki istiyorum dedi ve sen eğlenmek istiyorum dedin. Bu, birbirimizi tanıyana kadar başkalarına açığız demek. Saf mısın, saf ayağına mı yatıyorsun? Senin bahsettiğin “şu an bunu düşünmek için erken ama birbirimizi tanıyalım, kimseyle görüşmeyelim” gibi bir şey demen lazımdı.

Erkek arkadaşı olmadığım için ona hesap soramayacağımı söyledi.

Haklı.

Zaten gittiğim yerlerde kızlarla olmadığımı, çok çalıştığımı söyledim.

İyi çocuk kartını oynuyorsun ama bu aşamada bunun bir önemi yok. Sen sanırım bir kızı isterken piç oğlan rolü oynamayı cool bir şey sandın ama o cool şeyin sonucunu kaldırabilecek misin düşünmedin bile.

Çok kötü kavga ettik, kendimi kaybettim, bağırıp çağırdım. Türkçe biliyor, ağza alınmayacak küfürler ettim, orospu olduğunu söyledim.

Çok korkutucu, çok sosyal olarak, cinsel olarak düşük rütbeli hareketler bunlar. Erkeklik tehlikeli ama kontrol altındadır. Senin erkeklik kontrol altında değil. O nedenle zayıf ve tehlikeli görünüyorsun.

Bir de Allah aşkına, hiçbir zaman ama hiçbir zaman küfür etmemeyi öğrenin. Erkeklere edersiniz başınız belaya girer, kadınlara edersiniz yine başınız belaya girer ya da ne kadar sosyo ekonomik olarak düşük rütbeli bir hanzo olduğunuzu gösterirsiniz. Yani sosyo ekonomik olarak yüksek olabilirsiniz ama bu davranış sizi güçsüz, kontrolsüz ve alt tabaka gösterir.

Egom çok yaralandı.

Seninle hayallerimiz vardı, hepsine ihanet ettin diye ağlıyorsun resmen yahu! Birader daha dört kez buluştuğun kızla iki tane saçma sapan şey yapmışsın: (1) bilinçaltında sevdiceğim bu olacak demişsin ve (2) bilincinde bu kıza “ya eğlenelim güzelim ben vuruşurum” demişsin ve bunun “ben senin erkek arkadaşın değilim, olmayacağım o nedenle istediğini yapmakta özgürsün” demek olduğunu da farkında değilsin. Kız buna rağmen hemen biriyle yatmayabilirdi ama yattı mı hayal kırıklığına uğraman aptallık.

Birkaç gün hiç mesajlaşmadık. Ben dayanamayıp ona “selam, nasılsın?” yazdım.

Bence geri dönüşsüz hasar verilmiştir, özür dilemek için mesaj atıp bir daha görüşmeyeceğinizi var sayarabilirdin.

Bir daha görüşmenin zor olduğunu bitirdim ama  aramızdaki tatsızlığı gidermek istedim.

Kıza orospu dedikten sonra mı? Yahu insan bir mesajı özürle açar, “selam nasılsın?” ne demek?

Anında engellendim.

En doğrusunu yapmış. Yahu genç ve güzel bir kızla takılacaktın işte, şu yaptığın ergenlik çok saçmaydı. En fazla benimle yattıktan bir hafta sonra başkasına atlayan kızdan kız arkadaş olmayacak derdin geçerdin.

İş yerini biliyorum, ona çiçek gönderdim.

Bugün de senin adına utandık. Of ya çok kötü. Kız seni engellemiş. Kapıyı suratına kapayıp kilitlemiş, bacadan sürüne sürüne girmeye çalışıyorsun. Allah’ın Noel Betası.

Mesajda ona söylediklerim için çok üzgün olduğumu, affedilir şeyler olmadığını ve benimle görüşmek istemeyeceğini bildiğimi ve bunu anladığımı yazdım. Kendine iyi bak diyerek bitirdim.

En azından mesajda yazman gereken şeyleri bir şekilde iletmişsin ve bencil bir şekilde “gel buluşalım düzeltelim” dememişsin. Çiçek çok saçma olmuş, bunu ilk mesajında “selam ne haber” yerine yazacaktın.

Bunun üzerine engeli açtı.

Mesajın doğru ama bu hasar düzelir hasar değil. Bakalım ne oldu?

Bir yemek yedik ve gayet sıcak görünmesine rağmen bana gelmedi.

Kızı orospu saydığından gelmek istememiş olabilir mi?

Sonra bir daha buluşmaya çağırdım. Aslında o buluşmanın sıcaklığı bana devam edeceğiz izlenimi verdi ama bu buluşmayı son anda iptal etti. Ondan beridir de mesajlarımı kısa cevaplarla geçiştiriyor, buluşmak için hiç vakti yok.

Yaptığın öküzlüğü bir kenara koyarsak, seni istemeyenin peşinde koşma. Bırakman lazım. Next. Olan oldu. Dersini al ve bir daha böyle bir şey yapma. Öfke patlaman ve küfürlerin senin bir arıza olduğunu sinyaller. Hem zayıf hem de korkutucu biri olduğunu sinyaller. Bu durumda (1) senin öfkelenmene gerek yoktu ve (2) öfkeni kontrol edebilmen lazımdı. 2 senelik kız arkadaşının seni aldattığını öğrenmiyorsun yani bu kadar öfke duymaman lazım. İkincisi kıza sen git başkaları ile de olabilirsin ben senin erkek arkadaşın değilim ve bir süre de olmak istemiyorum dedin!

Bu kadar gezmem aslında bir ilişki yaşamamı engelliyor ve çok da kadınla beraber olamıyorum.

Piçi oynamaya çalıştın ve bunda sorun yok. Ama bunun sonuçlarını kaldıramadın. Zira senin o “ilişkiyi boşver gel eğlenelim” piçliğini yapan adam, bunun kıza açık çek de verdiğini bilir ve kız biriyle olursa afallamaz. Sen o kısmı hesaba katmadın.

Yine de yalnızlığın bu davranışına bahane olamaz. Sen kendini kontrol etmeyi bilmelisin. Yapayalnız olsan da, biriyle olsan da. Zira bu kontrolsüzlüğün huyun ise, azıcık dürtükleyen (shit test) kadınla bile baş edemezsin.

Kafam da karışmadı değil. O son yemekte çok sıcaktı, iyi vakit geçirdik. Aynen bu olay olmadan önceki yemekler gibiydi. Ben de devam edeceğiz sandım. Neden etmedik anlamadım.

Aynen diğer yemekler gibi değildi zira seninle birlikte olmamış. Sadece bir yemek yemişsiniz. Devam edeceğinizi sanman ilginç. Ayrıca diğer elemanla görüşüyor olabilir.

Kafamı karıştıran bir başka şey de, daha önceden planladığımız tatili yeniden planlamaya açık olması. Gelebilirim diyor.

Gelebilirim diyor. Belki seninle tatile gelmek, yapacak bir şeyi olmamasından iyidir. Yani kız tatile gelsin o zaman umut kırıntısı çıkarmaya çalış. Ortada laf var, icraat yok. Kız seninle buluşmuyor bile.

Bana artık neden yazmadığını sordum.

Off çok kötü. Yoksa beni artık sevmiyo musun? Ağlarım bak.

Bana ilk mesajları erkekler yazar dedi.

Bahse girerim bu olaydan önce o da mesaj başlatıyordu.

Hikayelerimi izliyor, iletilerimi beğeniyor.

Çok şirin. Fındık, fıstık da atıyor mu? Sosyal medya koca koca adamları maymun etti yahu.

Ben yazdım mı bana cevap veriyor ama bana hiç yazmıyor.

Uydu erkek oldun, yörüngesinde birgün belki sıram gelir, bana bir şans verir diye dönüyorsun. Tebrik ederim. Eğlenmemize bakalım piçliğinden, beta uydu erkek yörüngesine çok hızlı geçmişsin.

Belki sadece kibar davranmak için yapıyor?

Muhtemelen.

Buluşmak istemiyor. Bunu direkt söylemiyor ama hep meşgul.

Buluşmuyorsanız kızı geride bırak ve yörüngesinden çık git. Kız seni çoktan bırakmış. Seni uydu tutan o değil sen kendin uyduluk için çalışıyorsun. Sen yazmasan yazmıyor bile. Instagramda önüne postun düşüyor ve çok da düşünmeden beğeniyor. Sen de bundan “birgün beni sever” diye kırıntı çıkarıyorsun. Kıza ulaşmayı bırak. Bu iş olmaz. Ama o sana ulaşırsa normal davran. İki kere ilk o sana ulaşırsa buluşmaya çağır. İkisini de kabul etmezse bundan sonra buluşmaya çağırma ve başından sav. Bu süreçte de bu kızla olma ihtimalinin çok düşük olduğunu kabul et ve başka maçlara bak.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

İlgisizlik ve ters davranışlar yüzünden terk edilmek – Vaka Çalışması

İlgisizliğim ve ters davranışlarım sonucu kız arkadaşımı kendimden uzaklaştırdım ve ilişki bitti, kalbini kırdığım için bir anlık duygusal reaksiyon gösterip ayrılan taraf o oldu.

Konuşmalarım esnasında en çok karşılaştığım ayrılık nedenlerinden birisi de bu. İlgisizlik ve ters davranışlar sonucu terk edilmek. Fakat bu şekilde bana gelenlerin çoğunun farkında olmadığı ve biraz konuştuğumuz zaman ortaya çıkan bir durum var. Bu şekilde terk edilenler aslında terk edeni istemiyorlar. Bir miktar sevgi ve istek tabii ki var ama aslına bakarsanız yalnız kalmaktan iyidir diye ya da yalnız kalmaktan korktukları için ilişki içindeler. Partnerlerini cepte gördüklerinden değil, istemedikleri, içlerine sinmediği halde yalnızlık korkusundan onlarla olmak zorunda olduklarından ters davranıyorlar.

Tabii sonra terk edildiklerinde, yalnız kalma korkusu artı terk edilmenin, reddedilmenin takıntı yaratması nedeniyle, eski sevgililerinin peşine düşüyorlar.

Şimdi bir kere bu kız bir anlık duygusal reaksiyon göstermedi. Senin uzun süreli ilgisiz ve ters davranışların ile uzun süre içerisinde soğudu ve son yaptığın ile de bardak taştı. Yani bu ayrılık senin sandığından daha ciddi ve sağlam.

Ben o gün sakince ve mantıklı bir biçimde yaklaşarak onu kaybetmemek istediğimi belirtmeme, kalması için çaba göstermeme ve hatalı olduğum konuların tekrar yaşanmayacak olduğunu söylememe rağmen “önceden önemsemedin şimdi niye önemseyesin” tarzı bir cevap alınca.

Bu tür bir ayrılıkta, normal bir sevgi ve ilgi seviyesinde olan biri, sadece hataları konusunda üzgün olduğunu söyler ve devam etmek istediğini belirtir. Dikkat edersen sen, konuşmaya bencil taraftan başlıyorsun. BEN (oyuncağımı, yalnızlıktan koruyucu kalkanımı) kaybetmek istemiyorum diyorsun. Zaten geç ve inandırıcı değil ama bir de böyle başlaman tam olarak durumu ortaya koyuyor. Burada kız sana inanmamakla doğru yapıyor. Zira derdin “kız arkadaş” kaybetmek, kıza karşı gerçek bir sevgi ya da istek değil.

Ben kendimi yeterince açıkladığımı, onun benim için değersiz olmadığını gösterdiğimi ve inanıp inanmamanın kendisine kaldığını söyleyip konuyu kapattım.

İlişki boyunca kıza senin için değersiz olduğunu gösterdiğini, sen daha mesajına başlar başlamaz söylüyorsun. Af buyur yalnız kalacağını anladığında, seni terk etmez dediğin terk edince egon kırıldığında yaptığın laf salatasına neden inansın? Sen harbi inanıyor musun?

Hiçbir şekilde de o yazana kadar yazmayacağım.

Bunu yapabilirsin zira nedeni ne olursa olsun seni terk etti.  Benim sana tavsiyem, bu kızı istemediğin gerçeği ile yüzleşmeye bakman. Bu dediğim %100 değil ama konuştuğum ve anlattığı senaryo senin senaryoya benzeyen birçok erkek, konuşmamız sürecinde bunun farkına varıyor. Aslında için için kızla ilişki istemiyor ama yalnız kalamadığından da kendini ilişkiye zorluyor. Tüm o ters davranışlar da bunun öfkesinin kıza yansıtılması.

Kızı istemediğin gerçeğini sindirebilirsen, kendine ve kıza bir iyilik yap ve geri gelse bile uzak dur.

Geri dönerse ne kadar zaman geçtikten sonra ilişkiyi canlandırma çabasını samimiyetsiz bulup reddetmeliyim?

Burada samimiyetsiz olan sensin. Bu durumlarda kız genelde geri dönmüyor merak etme zira sen aylar süren bir ilgisizlik ve kabalık sürecinde kızın sana olan isteğine darbe üstüne darbe vuruyorsun.

Senin gibi çok insan var. Şaşıracaksınız ama beni eski sevgilim terk etti diye arayan erkeklerde burada bahsettiğim olay, betalık nedenli terk edilişle yarışır. Bunun şaşırtıcı olmaması lazım zira günümüzde özellikle illa bir sevgilin olacak şartı var gibi. Çoğu insan ilişkisi olmadan duygusal dengesini sağlayamıyor. Bu da birçok erkek ve kadını aslında pek de istemedikleri ilişkilerde tutuyor.

Çünkü ayrılıktan 1 ay sonra iletişime geçmesiyle 4 ay sonra iletişime geçmesi pek aynı sebeplerden ve niyetten olur gibime gelmiyor, sana göre bunun maksimumu nedir Mahmut abi?

Bu kız seni daldan dala atlayım da daha iyisini bulamazsam geri döneyim diye terk etmedi. Yani büyük ihtimalle sebep bu değil. Öncelikle kıza karşı pek de istekli olup olmadığını düşün. %90, aslında istemediğini, kıza bu nedenle kötü davrandığını ve kendin için, kız için en iyisinin 1 ay sonra da dönse 4 ay sonra da dönse bir şey başlamamak olduğunu göreceksin.

Hadi bir %10 ihtimal gerçekten elinin altındakinin değerini bilmedin diyelim. O zaman burada iletişimi kes kuralına geçmeden önce kıza az önceki bencil ve kızın seni terk etmesini daha da haklı çıkaran son konuşmanı geri alacak bir mesaj gönder:

“Bunu yeniden beraber olalım diye değil, gerçekten üzgün olduğumu belirtmek için yazıyorum. Hatalı davrandım, bunun için geç olduğunu biliyorum ama yine de bu hatalarım ve seni kırdığım için çok üzgün olduğumu bilmeni istiyorum.”

Bana geri dön, oyuncağımı bana geri ver, gel bir daha aynısını yapmayacağım, vs. değil. Sadece bu kadar. Sonra da iletişimi kes.

Kadınlar bu mesaja ters ya da sizin sinirinizi bozacak cevaplar verebilirler. Onlara cevap vermeyin. Ben bir keresinde buna “Tamam anlıyorum” cevabı almıştım. Ona “zeki kızsın biliyorum” yazmıştım ama bir şey yazmasanız da olur. “Geri dönmeyeceğim zaten” gibi şeyler yazarsa da boşverin. O anki duyguları ile yazıyor. 3 haftalık iletişimi kes sonrası duyguları çok farklı olacak.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da kaynak kitaplarımıza ve kitap setlerimize bakabilirsiniz.