Biten ilişkinin ardından

İlişkiler başlarlar, bir süre devam ederler ve biterler. Günümüzde popüler kültür beyin yıkamasıyla neredeyse kutsal bir şeymiş gibi algılansalar da, ilişkiler insan hayatında belli dönemlerdir. Abartılacak, takılı kalınacak, takıntı yapılacak şeyler değillerdir.

İlişkiler bittiklerinde, özellikle terk edilen taraftan şuna benzer şeyleri çok duyuyorum:

Ama yaşanmış çok şey var. O kadar emek boşa mı gidecek?

Çok emek verdim hocam, hepsi boşa mı gitsin?

Ne kadar saçma laflar bunlar. Tamam ilişki bitimleri acıdır ve o acıyla insanlar fazlaca duygusallaşıp böyle şeyler söyleyebiliyorlar. Fakat biraz düşünelim. O kadar emek boşa gitti diye düşünüyorsanız, o kadar emek harcayıp ilişki boyunca pek bir şey almamış olmanız lazım. Emeklerinizin karşılığını ilişki süresince almadıysanız o ilişkinin bitmesi zaten sizin için hayırlı bir şey.

Ya da karşılığını aldığınızdan çok daha fazla emek harcadıysanız, o ekstra emeği neden harcadınız sanıyorsunuz? Çok iyi ve ulvi bir şahıs olduğunuzdan mı? Hayır. Çok büyük ihtimalle, korkunuzdan, o emeği harcamazsam kaybederim diye korktuğunuzdan. Bir ilişki için aldığınızdan bir miktar fazlasını vermek hiç de kötü bir şey değil ama aldığınızdan çok daha fazlasını vermek genellikle şunlardan biri ve çoğu durumda birçoğu nedeniyledir:

  • sizin o ilişki için kendinizi yeterli görememeniz ve varlığınızın pek bir anlam ifade etmediğine inanmanız
  • karşınızdakini hayatınızın aşkı, size yazılmış ruh ikizi sanmanız
  • sizin kendinizi yarım olmanız tam olmak için başka birine ihtiyaç duymanız. İyi bir ilişki, yarım iki insanın birbirini tamamlaması ile olmaz, tam iki insanın tamlıklarını paylaşmaları ile olur. Sevgiliniz hayatınızın bir döneminde sizin yoldaşınızdır. Sevgilinizi hayatınızın merkezi yaparsanız, onun hayatınızdan çıkma ihtimalini arttırırsınız. Kimse kendisine muhtaç, kendisi olmadan yaşayamayacak biri ile beraber olmak istemez. Yanında beraber yürüyebileceği birini ister, duygusal olarak birbirlerine destek olabilirler elbet ama duygusal olarak sırtında taşımak zorunda olduğu birini kimse istemez.
  • Günümüzde ilişkiler, sevgililik aşırı abartılıyor. Popüler kültür, sevgilisi olmayan insanı yarım bir insan olarak tanıtıyor. İnsanlar yalnız başlarına da mutlu olamayacaklarına inanıp, mutlaka birini bulmak zorunda hissediyorlar. Ya da buldukları insanı kaybedemeyeceklerine inandırılıyorlar.

Yanlış anlamayın. Ne mutlu uzun süre beraber olan ve hatta beraber yaşlanan insanlara. Ama ergenliğinizdeki ya da 20lerinizdeki sevgilinizle 30larınızda evli ve çocuklu olmanız norm değil istisna! Hayatınıza birden fazla sevgili girecek ve bu da kötü bir şey değil.

O nedenle, ilişkiye yatırım yapıyorsanız, karşılığını alın. Karşılığını yeterince alamadığınız ilişkileri siz bitirin. Eğer karşılığını aldıysanız, ilişki bittiğinde ama onca emeğim diye ağlamayın. Hayatınızın güzel bir dönemiydi ve bitti.

Uzun süredir ilişki danışmanlığı yapıyorum. İlişki bitimlerinde konuştuğum ve terk edilen insanların çoğu, benimle ilk konuştuklarında sanki bir daha hiç mutlu olamayacaklar gibi hissediyorlar. Gerçi çoğu zaten biten ilişkide de mutlu değil ve temel dertleri birini bulamam korkusu ama o yan konu. Bu insanların daha sonra konuştuklarımın çoğu, o “asla unutamam” dedikleri ilişkiyi geride bırakıp kendi hayatlarına devam ediyorlar. Çoğu, ne kadar abartmışım, unutamam diyordum, düşünmeden bir saniye duramıyordum şimdi aklıma gelmiyor bile diyorlar.

İlişki yatırımı diye bir şey yoktur arkadaşlar. Ya da daha doğrusu vardır ama tek ve en önemli şey değildir. Bir insanın size olan duygusal ve cinsel çekimi en önemli şeydir. İlişkiler konusunda dün dündür, bugün bugün. Yıllarca ilişki için verdiğiniz çaba, ancak karşınızdakinin gözünde ancak sizi sevdiği sürece değerlidir. İlgi, sevgi biterse o yatırımın değeri vardır ama ilişkiyi devam ettirmek için bir değeri yoktur.

3 ay önce aşkımdan ölüyordu ama?

Burada anahtar kelime 3 ay önce. İlişkinizden 3 ay önce de varlığından haberi yoktu. İnsanların birbirine olan duygusal ve cinsel çekimleri sabit değil ki? 3 ay önce seni seviyor diye sonsuza kadar seni sevecek diyen kim? Masallar mı?

Dedelerimizin birbirlerine bu tür saplantılı ve statik aşkın insan hayatını nasıl da mahvedebileceğini göstermek için anlattıkları masallar, 300 yıl önce başlayan romantizm akımında ulvi aşk hikayeleri diye pazarlanıyorlar.

Leyla ile Mecnun’u düşünün. Leyla’nın ismi Leyla da, Kays’a neden mecnun yani cin tarafından ele geçirilmiş anlamında “sahipli” diyorlar! Sheakespeare’ın 13 yaşında iki çocuğun birbirlerine saplantılı aşk ile takılmaları ve 5 – 10 gün içinde intihar edip ölmeleri ile sonuçlanan Romeo ve Juliet hikayesi bir uyarıdır, sıcacık bir aşk hikayesi değil! Aşk başlar ve koşullar devam edemezse biter. Siz yolunuza gidersiniz. Eğer yolunuza gidemez saplanır kalırsanız, Mecnun olursunuz, Romeo gibi mahvolursunuz. Hikayelerin ana fikri bu. Öyle saçma sapan bir romantizm çağında yaşıyoruz ki, bunlar ulvi aşk hikayeleri diye algılanıyor. İnsanlar keşke böyle aşık olsam diye hayıflanabiliyor! İnanılır gibi değil. Keşke böyle ruh hastası olsam da hayatım kararsa diye hayıflanmak için gerekli beyin yıkamayı düşünün.

İlişkileri yaşayın, keyfine varın, hayatınızın mutlu bir dönemi olsunlar ama o ilişkiler olmadan yaşayamayacak kadar zayıf olduğunuzu sanmayın. Değilsiniz. İnsan çok daha güçlü bir yaratık. Yeni limanlara yelken açabilecek kadar güçlü ve dinamik bir yaratık. Bu gücün farkında değilseniz, tebrikler. Beyniniz romantizmin beyin yıkaması ile çok güzel yıkanmış demek. Bu ayrılığı bu masallardan kurtulmak için bir fırsat olarak kullanın. Bu masallar olmadan çok daha mutlu ve çok daha gerçek sevgiye sahip olacaksınız.

Vaka çalışması – İlişkinin kadını olan erkekler

Bir erkek aşırı duygusal, kendine güvensiz birine dönüşerek ve daha çok feminen ve giderek daha az maskülen davranışlar göstererek ilişkinin kadını olmaya başladığında; cinsel kutupluluğu ve sonunda da ilişkiyi mahvetmeye başlar.

Bir kadın kendisini bir erkeğe, o erkek liderlik kabiliyetini davranış, düşünce ve sözleri arasındaki uyumluluğu koruyarak gösterebildiği sürece bırakır. Erkek feminenleşerek, duygusallaşarak, kendinden emin olmayarak ve kadının kendisini yönetmesini ve kararları almasını bekleyerek kendi liderlik rolünden vazgeçmeye başladığında,  kadını maskülenleşmeye zorlar. Bu ise kadının asabileşmesine , erkeğe saygısını ve cinsel ilgisini kaybetmesine neden olur.

Erkekler kadınlarını memnun etmek için olmadıkları bir şeye dönüşmeye başlarlarsa, sonunda terk edilirler veya kadın tamamen ortadan kaybolur.

Birbirinizi tanımaya ve ilişkiye başladığınızda maskülen davranırsanız kadın sizi çekici bulacaktır ama daha sonra ilişki içinde feminenleşirseniz kadın sizi itici bulup sonunda sizden kopacaktır. Uzun süreli ilişkisi bitmiş birçok erkekle yaptığım telefon görüşmelerinde bu duruma çok rastlıyorum. Bu değişim aylar ve hatta bazen yıllar içinde oluyor. Erkek yavaş ama emin adımlarla liderlik rolünden vazgeçiyor ve sonunda kadın – erkek rolleri tamamen değişiyor. Başlangıçta oldukça maskülen, lider karakterli ve iyi fiziğie sahip olan erkek, ilişki ya da evlilik içinde ve birçok durumda çocukların da hayatlarına girmesi ile bir süre sonra aman ağzımızın tadı bozulmasın, kız arkadaşımı / karımı sinirlendirmeyeyim, seksten olmayayım, vs. diye kadınını memnun etmeye çalışan bir uşağa dönüşüyor ve sonunda da olmasın diye “uğraştığı”  her şey başına geliyor.

Şimdi, şu arkadaşın yazdıklarına bakalım:

Dün gece, hayatım boyunca başıma gelen en kötü şeyi yaşadım. Ben 31 yaşındayım, o ise 33 yaşında. İlişkimiz 2 yıl önce başladı ve bunun ilk senesi, yaşadığım en iyi ilişkiydi. Her şey o kadar iyiydi ki, ilişkinin 3. ayında onun yanına taşındım ve beraber yaşamaya başladık.

Bu çok çabuk olmuş. 3 ay içinde birlikte yaşamanızı tavsiye etmem.

Ama ilişkinin ikinci senesi ise, bugüne kadar yaşadığım en berbat ilişkiydi. Kız acil servis doktoru ve Mart 2020’de koronavirüs pandemisi başladığında, bana karşı daha mesafeli olmaya başladı. Başlangıçta bunu çok fazla sorgulamadım zira çok yorulduğu için böyle davrandığını düşünüyordum. Ama her şey zamanla daha kötüye gitti ve nadiren cinsel birliktelik yaşamaya başladık zira aramıza daha fazla mesafe koyma ihtiyacı duymaya başladı.

Şunu da belirtmem lazım ki işim çoğu zaman evden çalışabilmemi ve evde olabilmemi sağlıyor. Yemek yapmak, temizlik ve kedilerin bakımı gibi işleri tamamen ben yapmaya başladım.

Hah. Yani sen ev hanımı, ilişkinin pilici oldun! Sen kadına dönüştün, o da erkeğe dönüştü. Bu nedenle de sana karşı kızgınlık duymaya başladı. Ve şimdi göreceğiniz gibi, arkadaş oldukça muhtaç ve kendine güvensiz bir ruh haline bürünmüş.

Eve geldiğinde, onun ilgisine ihtiyaç göstermeye başladım ve o da daha mesafeli ve soğuk olmaya başladı zira bir miktar bunalmış hissetmeye başladı.

İlişkinin tüm cinsel kutupluluğunu 180 derece tersine çevirmişsin. Sen erkek, lider olmaktan kadın olmaya evrilmişsin. Kadınlar bundan hoşlanmazlar. Kadınlar bir amcıkla birlikte olmak istemezler zira zaten halihazırda bir amları var (women don’t want to be with a pussy because they already got one). Sen bu şekilde davranmaya başladığında, “ama benimle yeterince zaman harcamıyorsun” diye ağlayacak kadar aşırı duygusallaştığında, sonun pek de iyi olmayacaktır.

Senin bir erkek olarak kaya gibi, çınar ağacı gibi sağlam olman lazım. Tabii senin normal bir kadınla birlikte olduğunu varsayıyoruz. Ruhsal problemleri olan ya da birkaç tahtası eksik bir piliçle berabersen, ne yaparsan yap fark etmez. Bu nedenle kitaptakileri uygularsan, iyi bir kadının içindeki iyileri, kötü bir kadının içindeki kötüleri en hızlı şekilde açığa çıkarırsın. Bu nedenle de eğer bir çürük elmayla birlikteysen, olay raydan çıkmadan sıvışabilirsin.

Ama bu arkadaşın yazdığı gibi bir şey okuduğunuzda ilişkinin bitmesinin an meselesi olduğunu anlarsınız. Cinsel kutupların darmadağın olması ile kadının zamana ihtiyacım var demesinden sonra terk edilmenin yakın olduğu, güneşin doğudan doğacağı gibi bir beklenti. Böyle davrandığınız zaman kadınlar “çok değiştin, artık seni tanıyamıyorum” derler. Burada da olan bu. Kadın böyle demiyor ya da erkek mailde belirtmemiş ama kadınlar bunları söylemeye başlarlar. Bu erkek artık kadının aşık olduğu erkek ile aynı kişi değil zira duygusal olarak zayıf bir piliç gibi davranıyor. Aslında küçük bir kız gibi davranıyor ve bu da hiç çekici değil. “Benimle vakit geçirmiyorsun, benimle ilgilenmiyorsun” diye zırlıyor.

Ekim 2020’de, ilişkimize ara vermeye karar verdik.

He ya tabii ki “karar verdiniz”. Yersen. Kadın ilişkinize ara vermeye karar verdi ve sen de uslu uslu bunu kabul ettin.

Bunun ilişkimize yardımcı olacağını düşünerek, birkaç aylığına doğduğum kente döndüm. Ama ne yazık ki Aralık ayında bacağım kırıldı ve ayağım kırık geçirdiğim 6 hafta boyunca beni ziyaret etmek istemedi ya da bana tıbbi tavsiyeler vermedi.

Ayrıldınız ve sen evden ayrıldın. Teknik olarak artık kızın erkek arkadaşı değilsin. Ve sen hala aşırı duygusallaşmaya devam ediyorsun. Zira burada sen gerçekliği olduğu gibi kabul etmek yerine olduğundan daha iyiymiş gibi görüyorsun.  Ama hayattaki her şeyde gerçekliği ne olduğundan iyiymiş ne de kötüymüş gibi görmelisin. Gerçekliği olduğu gibi görmelisin.

Sen kendi kafanda kızı sanki hala kız arkadaşınmış gibi kurguluyorsun. Ama sen koca bir sünepeye dönüştüğün için seni evden attığında ilişkiniz bitti.

Bu tabii ki beni çok kızdırdı.

Şu çok açık ki sen kaya gibi sağlam biri değilsin.

Buna değmeyeceğine ve ikimiz için uzun süredir tek başına mücadele ettiğime karar verdim.

ASLA ve asla, seni elinde tutmak istemeyen birini elinde tutmaya çalışma. Bu çok katı, zor ve acı veren bir şey ama eğer biriyleysen ve o kişi seni o kadar da istemiyorsa, “benimle olmayı isteyen, seven ve benim yanında olmamdan mutlu olan, görüşmek istediğimde ‘tabii ki çok isterim’ diyen birini hak ediyorum” diyecek kadar güçlü olmak zorundasınız.

Ama “ayyy bilmem ki zamana ihtiyacım var” diyen biri? Ona istemediği kadar zamanı verin ve gidin. “Sana mutluluklar, hastala vista baby.”

Bacağım iyileştikten sonra Şubat 2021’de şehre geri döndüm. Kendime bir yer buldum ve onda kalan eşyalarımı almak için onunla iletişime geçtim v ona “bu iş burada bitecek” dedim.

Birader bu iş biteli aylar oldu. Sen bu kızın yaşadığı alemden tamamen farklı bir evrendesin. Sen evden çıktın, o zaman ihtiyacım var dedi. Siz aylar önce ayrıldınız zaten!

“Bu iş burada bitecek” demenin tek nedeni, bunu söylersen seni geri isteyeceğini umman. Ki bu taktik bu sefer çalışmış gibi görünüyor … en azından kızın yeni bir erkek arkadaşı olduğunu öğrenene kadar çalışmış gibi görünüyor.

Bunu söyleyince beni farkı görmeye başladı. Daha sağlam ve her dediğini yapmayacak biri olarak. “Ayrılalım ama başkasını görmek istemiyorum ve sen erkek olarak daha iyi olduğunda yeniden iletişime geçelim” dedi.

Yani “eğer aşık olduğum adama geri dönüşürsen (aslında bu ikili nişanlılar ama arkadaş mektubun sonlarına kadar bu önemli ayrıntıdan bahsetmiyor) seni yeniden görmek isteyebilirim” diyor. Kız onun dönüştüğü kişiyi sevmemiş belli ki.

O aramamda konuşacak vaktim olmadığından, hastanede olmadığı birgün onun evinde buluşup eşyalarımı almayı ve neyin yanlış gittiğini tartışmayı kararlaştırdık.

Ve o günden sonra bana yakınlaştı ve benimle cinsel ilişkiye girdi. Bundan sonra ise sağlam bir şekilde dile getirdiğim “bu iş bitti” fikrim çatırdamaya başladı.

Punaninin sihirli dokunuşu ile kendinden geçtin yani 🙂 Amrakadabra 🙂

Bundan sonra buluşmaya başladık ve defalarca seks yaptık.

Buluş, iyi vakit geçir ve seks yap.

Sorun şu ki bu benim ümitlenmeme neden oldu. Benden hala zaman istediği için ona zaman vermeye devam ettim.

Bundan anladığım arkadaşın hala kadının peşinde koştuğu ve onun ilgisini ve onayını aradığı. Kadın gibi davranmaya devam ediyor. Bu çekim yaratmayacak zira kadının arkadaşı kaybetme korkusu yok. Hiç yok. Senin zihin yapın, “beni yeniden kazanmaya çalışmalı” şeklinde olmalı. Tam tersi değil.

İlişki durumumuzu konuşmadık ama her buluştuğumuzda çok iyi vakit geçiriyorduk. Taa ki bir buçuk ay sonrasına yani düne kadar.

4 gün önce dün için onun evinde buluşmayı kararlaştırdık ama o daha sonra birkaç ortak arkadaşımızla bir barda buluşmak istedi. İşten çok yorulmuş ve kafasını dağıtmak istiyormuş.

Gerçek şu ki kadın yanınızda birkaç ziksavar (cockblocker) istemiş.

Gecenin sonunda eve dönme zamanı geldiğinde, onu eve götürmek üzere yeni erkek arkadaşı geldi ve ben oracıkta tuzla buz oldum.

Ne kadar da ince biri. “Ah bu arada bu da benim yeni erkek arkadaşım.” Görünen o ki kadın ikisiyle de yatıyor. Bir yanda yeni erkek arkadaş, diğer yanda onunla bir araya gelmeyi uman eski erkek arkadaş ve hatun ikisiyle de yatıyor. Bayanlar ve baylar, bu ne demek?

O kadın sokaklara ait.

Bu, ilişki yaşamak isteyeceğin biri değil. Bu kadının dediği hiçbir şeye inanman mümkün değil. Sözde yeni erkek arkadaşını sözde eski erkek arkadaşı ile aldatıyor. Bunun geri dönüşü yok. Sadakat bu kadın için hiçbir şey ifade etmiyor. İşte bu nedenle gerçeği olduğu gibi görme zorundasın. Sokak kadınını ev kadınına çeviremezsin. Mümkün değil. Bu hatun sokaklara ait. Fuckbuddy olur, friends with benefits olur, seks için görüşülür, ama ötesi olmaz.

Bu aşamada her ne nedenle olursa olsun onu asla arayıp sorma. Eğer sana ulaşırsa seni görmek istediğini varsay ve buluş – eğlen – seks yap. Ama eğer kız arkadaş ya da eş istiyorsan, bu kadın o kadın değil. Bu arkadaşım, gerçekliğin ta kendisi.

Gerçekliği görmezden gelebilirsin ama gerçekliği görmezden gelmenin sonuçlarını görmezden gelemezsin.

Sırt çantam ve ceketim ondaydı zira hava çok sıcaktı. Bunları almak için bile ona gidemedim. Ona bana yaptıklarının kabul edilebilir olmadığını söyledim. Bana umut verip sonra hayallerimi yıkması kabul edilebilir değil dedim.

Bunun kendi suçu olduğunu bildiğini ama eşyalarımı almak için ona gelemeyeceğimi söyledi çünkü yeni erkek arkadaşı onu evine bırakacakmış.

Vay, olay kızın umrumda bile değil. Hiçbir pişmanlık yok. Bu onun gerçek yüzü. Bencil, narsist ve sikinde değil. Seni kırması umrunda bile değil. Tek düşündüğü kendisi.

Bu kadınla birlikteliğe devam etsen olacak şu: Mutluyken sana sadık olacak ama eğer mutlu değilse başkası ile düzüşecek. Eğer bu senin için uygunsa senin bileceğin iş. Böyle biriyle uzun süreli ilişkiye gir. Ama sonra kızın bildiğin adamların yarısıyla düzüştüğünü öğrenirsen ağlayarak beni arama.

Bu çocuktan 3 ay önce bahsetmişti. 24 yaşında olduğundan ve genç olmasına rağmen hastanede çok iyi iş çıkardığından bahsetmişti. Bunu dinlemek bile istemedim zira bir miktar kıskançlık hissettim.

Bu tabii ki “ama onun hakkında endişelenme hayatım, o sadece 24 yaşında” olan çocuk. Eğer piliç “onun hakkında endişelenme” derse …

Kadın bu adamdan bahsediyorken kafasında teknik olarak ondan sana bahsetmiş oluyor. Yani sana bu diğer çocuğu söylemiş oluyor. Sonra bu çocukla yattığını öğrenirsen ve sinirlenirsen “Hey ama ben sana bu adamdan bahsetmiştim” oluyor. Yani sana tüm hikayeyi anlatmadı ama sonuçta bir şeyler anlattı.

Medya da böyle yalan söylüyor. Bazı şeyleri söylemeyerek yalan söylüyorlar. Bu kadın da bu şekilde yalan söylüyor. Tamam tüm ayrıntıları söylemedi ama onun kafasında “ben dürüst davrandım ve sana diğer elemanı söyledim” oluyor. “Kafanı çalıştırsaydın da ne demek istediğimi anlasaydın”.

Yarın onun evine gidip eşyalarımı almayı ve neyin neden yanlış gittiğini konuşmayı kararlaştırdık. Ama ona gidip eşyalarımı almayı fakat hiçbir şey konuşmamayı düşünüyorum zira bu yaptığından sonra konuşmayı hak etmiyor.

Sana katılıyorum. Eşyalarını al ve arkanı dön git. Zira ne söylerse söylesin bir değeri yok ki. Dediklerinin yarısı saçmalık olacak zaten.

Sana mutluluklar deyip gitmeyi planlıyorum.

Evet iyi bir fikir.

Sorun şu ki onu özlüyorum özellikle de cinsel açıdan zira çok sağlam bir cinsel uyumumuz vardı. Bu artık bitti. Ve bir de muhtaç biri gibi davranmak istemiyorum …

Birader sen bütün bu süreç boyunca muhtaç davrandın zaten. Birkaç yıldır muhtaç davranıp duruyorsun. Kendini kandırıyorsun ve gerçekliği tamamen görmezden gelmeye çalışıyorsun. Kendi küçük, sahte dünyanda yaşıyorsun ve bir sokak kadınını ev kadınına çevirmeye çalıştığını inkar etmeye çalışıyorsun. Bunu yapamazsın. Kötü üzümden iyi şarap yapamazsın. Gerçek bu.

Belki de hemen yeni birini bulmaya atlamamalıyım ama bir yandan da bunun ruhumu dinginleştirmenin tek yolu olduğunu düşünüyorum.

Atına atla ve piyasaya açıl. Avrupa’dan yazdığını anlıyorum ve çok uzun süredir eve hapsedilmiş vaziyettesin.

İlişkinin birinci yılında nişanlandığımızı söylemeyi unuttum. Ne yapacağımı, ruhumu nasıl sakinleştireceğimi bilmiyorum zira sanırım artık onunla yeniden olma şansı yok.

Ben olsam bu kadını bir daha ne olursa olsun arayıp sormazdım. Eğer o sana ulaşırsa ve canın la pompa la bamba istiyorsa roketi ver: buluş – eğlen – sikiş. Ama böyle biriyle iyi bir ilişki yaşayabileceğini düşünüp kendini kandırmaya kalkma. Bu kadının yaptığını yapmak için insanın ciddi şekilde sapkın ve aldatıcı olması lazım. Tabii onun kafasında “ama ben diğer çocuktan bahsettim” şeklinde ama “ah tabii onunla da yatıyorum o kısmı atlamışım” olayı var.

Muhtemelen radyoloji asistanlığı işime odaklanmalıyım ve onunla karşılaşmadan önce yaşadığım gibi yaşamalıyım: şarkı söyleyip video oyunları oynamak gibi.

Hobilerine dön, muhtemelen bu kıza odaklandığın için ihmal ettiğin arkadaşlarınla yeniden bağlantıya geç.  Onunla tanışmadan önceki erkeğe geri dön.

Çeviri: Men Who Become The Women In Their Relationships

Ayrıca bkz. Aldatan kadını silmek

Sürekli terk eden sevgili

“Sürekli terk eden sevgili neden geri döner? Sevgilimle şimdiye kadar 4 kere ayrıldık. Hepsinde beni o terk etti. Bazen ben peşinde koştum, bazen de o geri dönmek istedi ve Allah benim belamı versin geri kabul ettim. Bu sefer 5 aydan sonra yine terk etti. İlişkiye hazır değilmiş! Beni cepte sanıyor, ben sevdiğim için kabul ettim hep. Beni cepte görmemesi için ne yapabilirim?”

Sevgilinin sürekli terk etmesinin birçok nedeni var. Ama bu konuda yapılması gereken tek bir şey var ve soranın kendisi de muhtemelen bunu biliyor. Bu çözümü söylemeden önce şunları cevaplayalım: Neden sürekli terk ediyor? Amacı ne?

Terk ettikten sonra başkasını bulup sonra onunla olmayınca dönenin amacı belli. Yalnız kalmak yerine yedek lastiğine dönüyor. Ama zaten çoğu insan bu durumda yeniden kabul etmediği için en çok kafa karışıklığı yaratan şey, sevgilinin resimde (en azından görünürde) başkalarının olmamasına rağmen sürekli terk etmesi.

Pasif agresif sevgili

Sürekli terk etmek, tipik bir pasif – agresif cezalandırma yöntemi. Terk edileni kontrol etmek, hizaya getirmek temel amaçtır. Bu tür bir insan sorunları daha medeni bir şekilde çözmek yerine anında parlayarak terk eder ve sonra da büyük oranda terk edilenin peşinde koşmasıyla lütfedip geri döner.  Terk etmek şeklinde olmayan versiyonu da ortadan kaybolması, ulaşma denemelerine cevap vermemesi ve hatta engellemesidir. Sürekli engelleyip açar mesela.

Bu tür pasif – agresif yöntemler kullanan insanla sağlıklı bir ilişki yaşayamazsınız. Bu insanlar zaten kendileri sürekli terk ettiğinde peşlerinden koşacak adamlarla birlikte olurlar zira normal bir erkek bu davranışı çekmez ve bu insanı bırakır. Bu insanları düzeltme imkanınız yok. Tam tersi ne kadar sert olursanız olun her geri kabul ettiğinizde ona, sizi rahatça terk ederek cezalandırabileceğini söylersiniz. Tekrar edeyim, bu insanın pasif agresif kişiliğiyle alakalı bir durum ve bu insanlarla sağlıklı ilişki yaşanmaz. Siz de yaşayamazsınız, başkası da yaşayamaz. Eğer sevgiliniz bu şekilde pasif – agresif cezalandırma yöntemi kullanan biri ise, bu insanı terk edin ve bir daha asla kabul etmeyin. Ben değiştim, bir daha yapmayacağım diye yalvarsa bile, “güzel, bir sonraki sevgilin ve senin için iyi bir şey” deyin ve yine de kabul etmeyin. Sizi 3 – 4 kere terk eden insanı, gelip haftalarca yalvarsa bile geri almanız, “bu sefer zor oldu ama bak yine oldu” demesine neden olur.

Bu insanlar ilişki materyali değiller ve ilişki içinde kalarak düzeltmenin de bir yolu yok. Belki sizden tekmeyi yerse zihni açılır ve düzelir. Yani bu kişiyi terk ederek sadece kendinize değil, ona da iyilik yapıyorsunuz. Unutmayın:

Bozuk üzümden iyi şarap yapılamaz. İyi kalite üzümden iyi şarap da yapabilirsiniz, kabiliyetinize göre kötü şarap da. Ama bozuk üzümden iyi şarap yapamazsınız.

Beni cebinde sanıyor

“Beni dört kere terk etti … cebinde görüyor / sanıyor. Beni cepte görmemesini nasıl sağlarım?” Arkadaşlar, böyle bir durumda sevgiliniz sizi cebinde görmüyor / sanmıyor. Siz onun cebindesiniz. Sanki cepte değilsiniz de o sizi cepte sanıyor falan değil. Dört kere terk edip geri gelebiliyorsa siz ceptesiniz. Sizin o cepten çıkmanız lazım. Ama çoğu insan kendini kandırmak istiyor ve sorunun pratik şekli şu: “Ben ne yapayım da hem cepte olayım ama cepte olarak görmesin?” Böyle bir şey yok. Sizi cepte görmesini istemiyorsanız, o cepten çıkın gidin. BLÖF yapmayın. Bir kere cepte olduğunuza alıştırdığınız kişi ile ilişkiniz artık geri dönüşsüz zedelendi zaten. Bu tahribatın yarısı sizin eseriniz. Sorumluluğu alın, gerçekleri kabul edin, cepten çıkın gidin VE bir sonraki ilişkiniz için dersinizi alın. Ve hayır, bir sonraki ilişkiniz bu insanla olmayacak.

Yani no contact uyguluyorsunuz ama farkı şu ki onu alternatif olmaktan çıkarıyorsunuz. Size ulaşırsa buluşmuyorsunuz ve sizin yakanızdan düşmesini sağlıyorsunuz. Şansınız varsa hiç aramaz ya da kolayca peşinizi bırakır. Ama bazen peşinizden koşabiliyor. Öyle bile olsa almayın. Eğer yine kabul ederseniz, “bu sefer zor oldu ama yine oldu” diyecek ve ayrıca bir dahaki terk ediş ve geri dönüşünde, daha bir ısrarla peşinizden koşacak.

Bu insan bir ilişki yaşamanız için tek insan değil ayrıca iyi bir alternatif bile değil. Bu kişi söz konusu olduğunda, diğer binlerce alternatifinin %99’u bu kişiden daha iyi olacaktır. Zamanınızı bu insanla çöpe atmayın.

Siz sadece yalnızlıktan (hiç yoktan) iyiyseniz

Sevgilinin sizi sürekli terk edip geri gelmesinin bir başka nedeni de sizinle hiç yoktan iyi olduğunuz için beraber olması. Bu, kabul etmesi zor bir durum ama ne kadar kabul edip bu durumdan çıkarsanız, sizin için o kadar iyi. Zira bir kez birinin hiç yoktan iyisi olmayı reddederseniz, şu an olduğunuzdan çok daha değerli bir insan haline gelirsiniz. Ayrıca size gerçekten arzu duyan biriyle olma şansınızı arttırırsınız.

Bazen sevgiliniz sizi tam olarak istemiyor olabilir ama sizi yalnız kalmaktan iyi görüyor olabilir. Bu kişi genellikle kendisi de başkasını kolayca bulamayacak biridir. Ara ara sizden daralır ve gider başkasını arar. Bulursa tam gider ama genellikle  bulamadığı için yalnızlık üstüne çöker ve geri gelir. Geri gelip bir süre kaldı mı sizden sıkılır ve döngü böyle devam eder.

Bu döngüyü hemen kırmanız lazım. Yalnızlık, sizi hiç yoktan iyi olarak gören biriyle olmaktan çok daha iyidir. Bu kişiyle resmi olmayan bir ilişkiye de devam edebilirsiniz ama sevgiliniz olmasın. Ya bırakın, ya da tabak olarak dursun. Bu kişiye geri geldiğinde açık açık “bak güzelim, senden hoşlanıyorum ama böyle git gel ilişki olmaz. Beraber iyi vakit geçirip birlikte olabiliriz, seni sarar sarmalarım ama bizden bir daha sevgili olmaz” diyebilirsiniz. Kabul ederse kalır, etmezse gider. Siz peşinde koşmayın.

Şimdi tabii şöyle bir sorun var: Sizin hiç yoktan iyi olma sebebiniz muhtemelen daha önce onun gidip gelebilmesine neden olan omurgasız sünepeliğiniz ama böyle dik durursanız anında değerli olma ihtimaliniz çok yüksek.  Bu durumda da sevgiliniz sizi bir anda gerçekten, samimi bir şekilde değerli görebilir. Ama size tavsiyem bu insanla bir daha ilişkiye girmemeniz. Yeni kazandığınız değeri yeni biriyle değerlendirin. Çok daha sağlam bir ilişkiniz olacaktır.

Sürekli terk eden sevgilinin amacı ne?

Bu soruyu cevaplamak gereksiz, zira sizin bu soruyu soran zihin yapısından çıkmanız lazım. Sizin için doğru zihin yapısı şu: Sürekli terk eden sevgilinin amacı onu ilgilendirir zira zaten bir daha birlikte olmayacağız.

Siz amacını bilmek istiyorsunuz zira sizin zihininizde (ve onun zihninde) siz değersizsiniz, o değerli. Değersiz olan siz, o değerli varlığın ne istediğini bulmakla ve ona göre eğilip bükülmekle yükümlüsünüz.

Bu soruyu sormayı reddedin. Siz değerli biriyseniz o kişiyi hayatınızdan atıyorsunuz. O nedenle amacı sizin derdiniz değil. Peki nasıl değerli olacaksınız? Onu hayatınızdan atarak tabii ki! Sizi tamamen kaybedecek.

Bu dünyada siz dahil kimse eşsiz ve alternatifsiz değil. Bu sizin için özel biri olmayacak anlamına gelmiyor ya da sevgilinizi sürekli olarak alternatifleri ile değiştirin anlamına gelmiyor. Ama karşınızdaki sizin için çaba göstermiyorsa, alternatifleri ile aynı veya onlardan daha alt rütbeye iner anlamına geliyor.

Aşkta gurur olmaz

Aslına bakarsanız biraz duygularından arınıp düşünürse, hemen hemen her insan burada yazılanları zaten biliyor. Ama “çok sevdiği, onsuz yapamadığı için” bunları görmezden geliyor.

Burada çalışan birkaç beyin yıkama var. Bu beyin yıkamalardan ne kadar hızlı kurtulursanız, o kadar hızlı bir şekilde doyurucu bir ilişki hayatına sahip olursunuz.

Bunlardan birincisi oneitis. Oneitis ulvi bir şey değil bir ruh hastalığıdır.  Kurtulması kolay olmasa da en azından başlangıç olarak bunu sizin fedakar ve iyi bir insan olarak beslediğiniz kutsal duygu değil kurtulmakta zorlandığınız bir illet olarak görün.

İkincisi de şu aşkta gurur olmaz saçmalığı. Dünyada da var ama bizde adı konulmuş. Gurur yoksa aşk olmaz. Aşk gurursuz olmaz. Olsa olsa hastalık olur. Siz eğer gururunu aşk için tepeleten bir insansanız, siz sevilmeye layık olmayan bir insansınız. Sevilmeye layık olmayan bir insan mı olmak istiyorsunuz?

Siz eğer gururunu aşk için tepeleten bir insansanız, bir kadın sizi sevemez. Bir kadın saygı duymadığı bir erkeği sevemez. Seviyorum diye sizi, çevresini ve hatta kendisini kandırabilir ama bunu uzun süreler boyunca yapamaz.

Aşkta gurur olmaz demek, “ben gururumu koruyamayacak kadar muhtacım ama tabii bunu böyle söylersem gururum kırılır o yüzden aşk söz konusu olunca gurur olmaz diyeyim” demektir.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Eski sevgili nasıl unutulur?

Şu kelimeleri her duyduğumda kenara 10 Lira atsam iyi para biriktiririm:

“Abi unutamıyorum. Onu unutabilsem zaten hayatıma devam edebileceğim, onu takip etmeyi bırakabileceğim, onu aramamayı becereceğim, vs …”

Bu siteyi uzun süredir takip edenler, bunları söyleyen birisinin insan sinir sisteminin çalışma şeklini, gerçek çalışma şeklinin tam tersi sandığını görebilir. Buna sitede birçok yazıda değindik. Örneğin Fizyoloji ve Örtüşme ya da Harekete Geçmek, Düşünce Duygu ve Algı yazıları:

Hissetmek – algılamak – duygular – düşünmek – davranmak sıralamasını düşünün. Dışardan gelen sesi algılarız, bu bizde duygu ve düşünce oluşturur ve davranırız. AMA sinir sisteminizi kontrol etmenizin yolu bu süreci tersten çalıştırmaktır. Eğer davranışlarınızı değiştirirseniz, düşünce ve duygularınız ve daha sonra algılarınız da bu davranışlarınıza göre değişir. Herkes önce algı – duygu – düşünce üçlüsünü değiştirmeye çalışıyor ama işin özü değişim davranışlardan başlar.

Günümüzde yaygın olan New Age kültürü (düşünce dalgalarını evrene gönder evren sana Ferrari versin, seni başarılı yapsın tarzı The Secret / Sır saçmalıkları) nedeniyle insanlar oturdukları yerde kendilerini telkin ederek değişebileceklerini sanıyorlar. Sanki önce zihinlerini değiştirebilirlerse sonra istedikleri gibi davranabilecekler gibi düşünüyorlar.

Yani onu unutabilsen arkanı dönüp hayatına devam edeceksin diye bir olay yok. Arkanı dönüp hayatına devam edeceksin ve böylece onu unutacaksın. Sinir sistemimiz böyle çalışıyor. Belki hemen unutmayacaksın ama duygu ve düşüncelerimiz eninde sonunda davranışlarımızı takip ederler.

Yani eski sevgilini unutmak istiyorsan önce eski sevgilini unutmuş olsan nasıl davranırdın onu bir düşüneceksin.

1) Eski sevgilini unutmuş olsan onun hakkında konuşur muydun? Hayır. O zaman onun hakkında konuşmayı bırakacaksın. Arkadaşlarınla, daha da kötüsü ortak arkadaşlarınla, onunla bununla bu konuyu konuşmayı bırak. Onu sorma, ondan sana gelen bilgiyi kibarca kısa kes ve ilgilenme. Onu düşünmekten hemen kurtulamayabilirsin ama unutmayın ki davranışlarınız düşünce ve duygularınızı peşinden sürüklerler.

2) Eski sevgilini unutmuş olsan onu arar ya da ona mesaj atar mısın? Hayır. O zaman ona ulaşmayı keseceksin. Tamamen. Ona ulaşmak zorunda olduğun şeklinde krize girersen git helada ağla ama ona ulaşma. Yatağına kıvrıl, cenin pozisyonunda ağla ama ulaşma. Eğer bu krizleri ona ulaşmadan atlatırsan, bu krizlerin daha az sıklıkta ve şiddette geleceğini ve yok olacağını göreceksin.

3) Eski sevgilini unutmuş olsan onun sosyal medyasını takip eder miydin? Seni sosyal medyasından çıkarmış bile olsa takipçi sayısını takip edip eğer takipçi sayısı arttıysa acaba yeni erkekler ekliyor mu diye düşünür müydün? Whatsapp’ta online mı diye bakar mıydın? Çok uzun süre online ise acaba biriyle mi konuşuyor, uzun süre offline kalmışsa biriyle mi sevişiyor diye adamı ruh hastası yapacak şeyler düşünür müsün? Daha kötüsü onu gerçek hayatta takip eder miydin? Hayır. O zaman onu stalklamayı tamamen bırak. Onu stalklamak zorunda olduğun şeklinde krize girersen git helada ağla ama onu stalklama. Yatağına kıvrıl, cenin pozisyonunda ağla ama stalklama. Gerekirse birkaç ay sosyal medyaya, vs. hiç girme. Kendi hesaplarını kapa. Ama stalklama. Eğer bu krizleri onu stalklamadan atlatırsan, bu krizlerin daha az sıklıkta ve şiddette geleceğini ve yok olacağını göreceksin.

4) Eski sevgilini unutmuş olsan, onu gördüğünde surat mı asardın yoksa görüp görmediğin umrunda olmaz mıydı? Muhtemelen umursamazdın. Umursamamak demek kasmak, soğuk davranmak değil, minimum sosyal kibarlığı muhafaza edip fazlasında bir şey yapmamak demektir.

5) Eski sevgilini unutmuş olsan onu doğum gününü, mezuniyetini, yeni işini, vs. kutlar mıydın? Muhtemelen hayır.  Ama nezaketen demeyin, unutmuş olsanız diyoruz. Unutursan aklına gelmez. O nedenle bu bahanelerle bile ulaşmayın. Unutmuş olsan arkadaş kalmazsın. Umrunda olmaz. Arkadaş da kalmayın.

6) Eski sevgilinizi unutmuş olsanız ondan intikam alma fantezileri içinde kıvranır mıydınız? Hayır. Umrunuzda olmazdı. Çok karşılaştığım bir bahane bu: “Onun pişman olduğunu görsem / bana çektirdiklerini çektiğini görsem / gelse de yatsam sonra kapıya koysam / vs … sonra bir rahatlayıp bırakırım.” Nah bırakırsın. Bunlar eski sevgiliye yapışık kalmak isteyen tarafının bahaneleri. Eski sevgilini unutmuş olsan bunlar aklından geçmez. Daha da iyisi, eski sevgiliyi unutmak genellikle en iyi intikamdır zaten.

Birçok erkekte bu 80’ler arabeski tadında intikam fantezisini görüyorum. Kafalarındaki kadın imajı Nikah Masasını söyleyen Ümit Besen’e bakıp, o büyük aşkı kaybettiği için kıvranarak ağlayan Banu Alkan 😀 Hatun gelsin, pompalayayım sonra kapıya atayım ve o da saf melek ya hüngür hüngür ağlayıp pişman olsun.

Peki bu olsa bile genellikle gerçekte ne oluyor biliyor musunuz? “Yahu Mahmut’a geri döndüm ama bir süre birlikte olduktan sonra beni bıraktı. Herife nasıl koymuşsam artık kuyruk acısıyla bir de bana sana değmezmiş falan dedi. Manyak mı nedir? Her neyse canım sıkkın Ayten bugün alışveriş yapalım hem şu tanıdığın çocuğu konuşuruz.”

Arkadaşlar size bu narin premsesler imajını bırakmanızı ve acilen 2021 yılına gelmenizi şiddetle tavsiye ederim. Aşkın zıttı öfke değil umursamamaktır. Bunun harici her şey sizin kuyruk acınızı yansıtmanız olacaktır.

7) Eğer onu unutmuş olsanız eski sevgilinizi düşünmekten kendinizi ihmal ediyor olur muydunuz? Hayır. Kendinize çok faha fazla odaklanmış olurdunuz. O nedenle arkanızı dönün, kendi hayatınıza yürüyün ve kendinize odaklanın.

8) Eski sevgilinizi unutmuş olsanız, sizi bıraktığı yerde otlamaya devam mı ederdiniz yoksa yeni limanlara mı açılırdınız? Yeni limanlara açılırdınız. O zaman yeni limanlara açılın. Biliyorum ki (a) sevgili seviyesinde biri hemen karşınıza çıkmayacak ve (b) diğer insanlar “onun gibi olmayacak (!)” ama şunu unutmayın: eski sevgilinizi unutmuş olsanız illa sevgili seviyesinde birini bekleyerek vakit kaybetmez hayatın tadını çıkarırdınız. Ve daha önemlisi, karşınıza çıkan etten kemikten insanları kendi kafanızda yarattığınız ve kaideye koyup olduğundan çok fazla değer verdiğiniz bir tanrıça imajı ile karşılaştırmazdınız. Gerçek ile karşılaştırırsınız. Gerçek ne peki? Şu an yalnızsınız, hayatınızda insan ya da tanrıça bir kadın yok. Hergün yalnız yatıyorsunuz, yalnız geziyorsunuz, vs. Karşınıza çıkan insanları gerçekle karşılaştırın.

9) Eğer unutmak istiyorsanız, o size ulaşırsa kibar olun ama kısa kesin. Buluşmayın, buluşmak isterse bahanelerle savuşturun. Sonra görüşürüz deyin sonra bir bahane daha bulun. Kısa sürede sizin peşinizi bırakacaktır.

Şimdi şunu da ekleyeyim, eski sevgilinizi geri istiyorsanız bile bunun en iyi yolu önce onu unutmanızdır. Yani eğer geri dönmesini istiyorsanız bu maddeyi yapmayın ama istemiyorsanız yapın. Fakat önceki maddeleri uygulayın ve önce unutmanız sonradan bir arada olma şansınızı en çok arttıracak şeylerden biri.

Bu konuda birçok kişiyle konuşmuş ve yazışmış olan biri olarak şunu söyleyebilirim: Arkasını dönüp hayatına devam eden, kendine odaklanan, ona ulaşmayan ve ondan bilgi akışını kesen erkeklerin 99%u kendilerini de şaşırtacak kısa sürede (9 senedir unutamayan adamın 4 ayda tamamen unuttuğunu bile gördüm!) eski sevgililerini unutuyorlar. Bu hemen olmuyor yani ilk haftalarda ve aylarda duygu ve düşüncelerinde sanki en ufak bir değişiklik olmuyor gibi görünüyor ama kendileri başlangıçta fark etmeseler de duygu ve düşünceleri değişmeye başlıyor. Hatta şunu da ekleyeceğim:

a) Eski sevgilisini unuttuğunda nasıl davranacaksa öyle davranan adamlar eski sevgililerini unutmalarına engel olamıyorlar. Davranışları değişti mi, istedikleri sonuca uygun davrandılar mı, bir süre bu değişimi hissedemeseler bile duygu ve düşünceleri ve sonra algıları da değişmeye başlıyor. Belki ilk bir ay aramasalar, bilgi almasalar bile sürekli eski sevgililerini düşünüyorlar ve kötü hissediyorlar ama sonra bu düşünceler azalıyor ve iyi hissetmeye başlıyorlar. Ve sonra da eski sevgili ile ilgili algıları değişiyor. Onun dünyanın en güzel kızı olmadığını anlıyorlar mesela.

b) Eski sevgilisini unutamayan adamların hemen hemen hepsi bu davranışları sergileyemedikleri ya da yeterince sergileyemedikleri için unutamıyorlar.

Eski sevgili neden terk etti?

Eski sevgilim, neden bizden vazgeçti? Neden ilişkimizden ve benden vazgeçti? Terk edildikten sonra birçok insanın kendi kendisine ya da başkalarına sorduğu bir soru bu.

Yüzeysel olarak bakarsanız, eski sevgilinizin sizi bırakmasının çeşit çeşit nedeni var. Sizin yaptığınız ya da onun yaptığı bir şey olabilir. Onda değiştiğini söylediği bir şey olabilir. Klasik bahaneleri biliyorsunuz. “Eskisi gibi hissetmiyorum”, “sorun sende değil bende”, vs.

Ama aslında yüzeysel neden ne olursa olsun, bunun altında hemen her zaman tek bir sorun vardır: Eski sevgiliniz sizden neden ayrıldı? Sizden neden vazgeçti? Sebebi şu:

Size karşı artık eskisi kadar çekim duymuyor. Yani size olan ilgisi belli bir seviyenin altına düştü. Fiziksel, duygusal veya cinsel çekim azalmış vaziyette.

Bu çekim bir seviyenin altına pat diye düşmüyor. Eski sevgiliniz bir sabah kalkıp “dün iyiydim ama bugün birden bir şey hissetmiyorum. Hadi sevgilimden ayrılayım” demiyor. Eski sevgilinizin size olan ilgisini 1 – 10 arası bir skalada düşünürseniz, beraber olduğunuz dönemde bu seviye 5’in üstünde. 5’in altına indiği zaman ise, tamamen sıfıra inmese bile, artık ilişkiyi ciddi bir şekilde sorgulayıp çıkışa yönelmeye başlar. Bu ilgi düşüşü sürecinde eski sevgiliniz muhtemelen haftalarca ve hatta aylarca bu duyguyla mücadele ediyor. Büyük ihtimalle ilk başta tam mücadele halindeyken daha sonra ayrılık mantıklı gelmeye başlıyor. Ama bu aşamada da henüz buna cesaret edemiyor ve bunun size olan etkisinden de korkuyor. Ama belli bir süre sonra, bu artık olgunlaşıyor ve ilgi seviyesi yeterli bir süre 5’in altında kaldığında, eski sevgiliniz sizden ayrılıyor.

Bu ne demek? Sizinle konuştuğunda, eski sevgilinizin size olan ilgisi artık haftalardır 5’in altında. Çoğu insan bunu belli eder ama terk edilen de genellikle kafayı kuma gömdüğü için bu işaretleri görmez ya da görmemeyi tercih eder. Ama bazen de terk eden taraf bu ilgi düşüşü ile mücadele ederken, terk edeceği insana daha ilgili görünmeye çalışır. Burada terk edecek olanın karşısındakine daha fazla zarar vermek gibi bir amacı yoktur. Aslında kendi kendini kandırmaya çalışıyordur ama kandıramadı mı terk edilene daha ağır bir tokat vurmuş olur.

Ama sonuçta sebep bu: Eski sevgiliniz sizden ayrıldı zira artık size karşı eskisi kadar çekim hissetmiyor. Şunu maalesef çok duyuyorum. “3 ay önce benim için deli olduğunu söylüyordu ama şimdi …” O üç ay önceydi. Artık senin için deli olmuyor. Artık 3 ay öncesinde değilsiniz.

Eski sevgili tabii başka bahaneler ileri sürecektir. Diyelim ki uzak mesafe ilişkisi içindesiniz. Ve eski sevgiliniz terk ederken şunu söyledi: “Aramızdaki mesafe çok uzak. Ben artık buna dayanamıyorum.”

Şimdi düşünün bir. Diyelim ki 2 senedir berabersiniz ve 2 senedir bu mesafe sorun değildi. Karşılıklı gidip gelmişsiniz ve bunu pek de sorgulamamışsınız. Peki bu mesafe şimdi neden sorun? Ya da daha doğrusu, sorun gerçekten mesafe mi?

Eskiden mesafe sorun değildi zira eskiden size olan ilgisi yeterince yüksekti. Size karşı bir çekim hissediyordu ve bu çekim bir motivasyon sağlıyordu. Bu motivasyon ile de eski sevgiliniz mesafeyi umursamıyordu. Ama artık size olan ilgisi belli bir seviyenin altına indiği için, bu mesafe ona batmaya başladı. Artık bu mesafenin yükünü görmezden gelmesini sağlayacak bir motivasyonu yok.

Zaten ilişkinin bitmek üzere olduğu son haftalarda, terk edilecek olan, terk edecek olana batmaya başlar. Çünkü eskiden birçok şeye gözünü kapatmasına neden olan ilgi seviyesi azalmış vaziyette.

Bu ilginin büyük kısmı cinsel çekim ama cinsel çekim derken tam olarak fiziksel çekimden bahsetmiyorum. Zaten uzun süreli bir ilişkideyseniz ve fiziğiniz de son zamanlarda çok değişmediyse, fiziksel çekimin azalması zor. Gerçi eğer fiziğiniz aşırı değiştiyse, örneğin aşırı kilo aldıysanız, siz ne kadar yüzeysel bulursanız bulun fiziksel çekim de ciddi oranda azalır.

Bu neden önemli? Şu nedenle: Bir insanın size olan cinsel / duygusal çekimi azaldıysa, bu azalmaya sebep olan şeyi düzeltmeniz, çekimin eski seviyesine çıkmasını sağlamaz.

Diyelim ki eski sevgilinin size olan ilgisinin azalmasının nedeni, sizin hedefsiz ve tembel biri olmanız. Bir kadının size olan ilgisi bundan azalabilir. Diyelim ki bu nedenle terk edildiniz. Hemen bir misyon edindiniz, bununla ilgili gerekli çalışmaya disiplinli bir şekilde başladınız ve sorun çözüldü değil mi? Gidip onu buna ikna ettiniz ve bitti. Maalesef. Bitmedi.

Birincisi, birden bire değiştiğinize kimse inanmaz. İkincisi ve daha önemlisi, karşı taraf size inansa bile, çekimi azaltan sebebin ortadan kalkması, çekimi arttıracak şey değil artık. Böyle bir zorunluluk yok ama eğer yeniden beraber olacaksanız yeniden başlamanız gerekiyor. Ve terk edilen sizseniz, bu yeniden başlama kıvılcımının ondan gelmesi gerekiyor.

Bir insanın ilgisi adım adım azaldıysa öyle birden artmaz. Bazen hiç artmayabilir. Ama artmasını istiyorsanız sizin kendinizi geri çekmeniz gereklidir. İlgiyi dil dökerek, pazarlık yaparak, ikna etmeye çalışarak veya yalvararak arttıramazsınız.

Sizin yapmanız gereken, terk eden tarafı terk etmektir, yani iletişimi kes / no contact. Ayrılığın sebebi sizin hatalarınız hatta ilgisizliğiniz bile olsa iletişimi kesmelisiniz. Ancak bundan sonra ilişkiyi bitiren probleme odaklanabilirsiniz. Eğer terk eden size ulaşırsa problemin çözüldüğünü görme şansı olur yoksa bu şansınız kaybeder.

Siz terk edeni terk ettikten sonra terk eden size ulaşırsa, bu her zaman olmasa da genellikle onun ilgisinin ayrılık anına göre daha yukarıda olduğuna işarettir. Bu sizin hala istiyorsanız yeniden başlamaya yönelik biraz çaba göstermeniz için ön koşuldur ama sizi araması ilgisinin sizinle yeniden beraber olmak isteyeceği seviyede olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle size ulaştığında nazik davranın ama fazla heyecanlanmayın.

Diyelim ki eski sevgilinizin ilgi seviyesi 3/10 seviyesine düştü ve ayrıldınız. Siz de onu terk ederseniz, ilgi seviyesi 4.5/10 gibi bir yere gelebilir ve bu durumda da eski sevgiliniz size ulaşır. Ama size ulaşmasına rağmen ilgi seviyesi 5/10 değil.

Peki siz hala istiyorsanız bu ilgi seviyesini nasıl arttıracaksınız? Öncelikle o aşamaya kadar arkanızı dönüp yürümeye başlamış olmanız lazım.  Bunu yaptıysanız bundan sonra yapacağınız şey, eski sevgilinize yeni tanıştığınız ve birlikte olmak istediğiniz birine nasıl davranıyorsanız öyle davranmak. Buluşmak, iyi vakit geçirmek, fiziksele gitmek, vs.  Eskiyi açmadan yeni biriyle buluşuyor gibi buluşacaksınız. Bunun bir diğer anlamı da eski sevgilinizin sizinle olan şansı, yeni birinden fazla değil. Yani artık özel bir konumu yok. Yani sizi elde etmek için o da çaba gösterecek. Eğer yeterince çaba göstermezse sizi başkası kapacak.

Ayrılığa neden olan problem gerçekten düzeltmeniz gereken bir şeyse düzeltin. Ama eskinin konusunu açmayın. Eskinin problemlerini konuşmayın. Bu problemi düzeltmeyi onun için yapıyorsunuz diye düşünmeyin. Mesela eski sevgiliniz sizi iyi bir işe sahip olmak istemenize rağmen bu konuda zerre disiplin ve irade gösterememeniz yüzünden terk ettiyse, iyi bir işe sahip olmak için disiplin ve irade göstermeye başlamanız onun değil sizin hayatınızı düzeltecek. Bazı şeyleri düzeltemeyebilirsiniz mesela mesafe gibi. Ama karşınızdakinin sizi terk etme nedenini analiz edin ve düzeltmenin gerçekten iyi olacağını görüyorsanız düzeltin. Bu problemin bir sonraki ilişkilerde size ayak bağı olmasını da engellersiniz.

Eski sevgilinizin sizi terk etme sebebinin size olan ilgisinin azalması olduğunu bilmeniz önemli zira bunu anlarsanız, ayrılık anı ve hemen sonrasında onu ayrılmamaya ikna etmeye çalışmanın neden faydasız olduğunu anlarsınız. Bir insanın artık size ilgisi az ise, sizinle birlikte devam etme motivasyonu da azdır ve  bu motivasyon olmadan sizin ortaya süreceğiniz rasyonel şeylerin hiçbirinin önemi yoktur. Ayrılık günü sizi terk eden insanı terk etmezseniz (iletişimi kesmezseniz), ona sizi kaybettiğini anlamasını sağlayacak zamanı vermezseniz, ilgi seviyesi o seviyenin üstüne çıkamaz. Sizin ayrılık günü tek amacınız olmalı: Ayrılıktan iyileşmek. Bunun için iletişimi kesin yani onu siz de terk edin. Bunu yaparsanız bunun bir sonucu olarak onun ilgi seviyesinin doludizgin düşmesini durdurabilecek etkiyi de yaratma şansınız var: sizi kaybetmesi.

Ayrılık sebebi sizin ilgisizliğiniz bile olsa, bu konuda yanlış yaptığınızı ve bundan sonra olmayacağını söyleyebilirsiniz ama ısrar etmeyip ayrılığı kabul edin. Bu zor bir durum zira ilgisizliğinizden bitmiş bir ilişkinin ardından iletişimi kesmek mantıksız gelebilir. “İlgisizliğimden terk edildim ve sen bana daha da ilgisiz ol diyorsun” diyebilirsiniz. Ama yanlış düşünüyorsunuz. Hala bir ilişkiniz varmış gibi düşünüyorsunuz. Sizin artık bir ilişkiniz yok. Karşınızdakinin size ilgisi de düşük. O nedenle tam o anda sizin ilginizin artmasının da onun için bir anlamı yok. Ancak o size geri gelirse bu konuda çalışmanızın bir anlamı var.

Eski sevgiliniz “bak haklıyım, ilgisizsin işte ne aradın ne sordun” gibi bir şey söylerse biraz da şaka yollu “iyi de en son ayrılmıştık yanlış mı hatırlıyorum” deyin.  Sonra da “özledin beni sanırım, gel buluşalım” diyebilirsiniz. Ya da “ama neyse senden haber almak güzel, buluşalım” diyebilirsiniz.

Yeri gelmişken söyleyeyim, bir insanın size olan ilgisi telefonda ya da mesajla artmaz. Buluşmada artar. Zira bu ilginin önemli bir kısmı tensel, fiziksel ve aynı mekanda olmanız lazım. Vücut dilinizi görebilmeniz lazım. Eski sevgilinizin sizden ayrılma nedeninin ilgi azalması olduğunu bilirseniz, telefonda saatlerce mantık çerçevesinde pazarlık yapacağınıza, onunla buluşur ve buluşmada sanki ilk buluşmanız gibi davranırsınız.

Narsist eski sevgili nasıl geri döner? Eski sevgilim narsist mi?

No contact kuralı narsist eski sevgiliyi geri döndürme yarar mı?

Şimdi narsizm / narsist moda bir kavram ve birçok insanın eski sevgililerini narsist diye tanımladıkları görüyorum. Sebep?

“Çünkü beni terk etti, ilişkimize kıydı gitti … Zalım.”

Terkedilen tarafından öyle görülebileceğini farkındayım ama bir insan sırf sizi terk etti diye narsist olmaz ya da bu onun narsist olduğuna işaret etmez. İyi, sevgi dolu, şefkatli, başkalarının önemseyen ve duygusal olarak sağlıklı biri de sevgilisini veya eşini terk edebilir. Hatta terk ettikten sonra bu çok az etkilemiş gibi görünebilir.

Bir insanın diğerini terk etme sebebi hemen hemen her zaman o insana olan duygusal ve cinsel ilgisini belli bir seviyenin altına düşmesidir. Bu düşüş tam ayrılık gün olmaz ve hatta tam tersi görece uzun bir süredir düşüktür ve düşük kalır. Eski sevgiliniz bu duyguyla bir süre savaştıktan sonra en sonunda ayrılık adımını atar.

Bir insanı, ilgisinin azaldığı birinden ayrıldı diye suçlayamazsınız ya da onu duygusal olarak dengesiz sayamazsınız.Kaldı ki bu sitede sürekli gördüğümüz gibi sıklıkla bu ilginin azalmasına terk edilenin katkısı terk edenden daha büyük.

Bunu belirtilip bir kenara koyalım. Şimdi senin soruna gelelim. Evet bazı ayrılıklar, olgunlaşmamış, bencil ve ben merkezli bir insanın partnerini genellikle posasını çıkardıktan sonra terk etmesiyle oluyor. Yani terk eden gerçekten narsist biri oluyor.

Şimdi şu sayacağım şeylere bak ve biten ilişkinde bunları gördün mü diye düşün.

Eski sevgilin sadece kendisini düşünen biri gibi görünüyor muydu? Yani neredeyse kendine tapan ve sizin ya da diğerlerinin kendisine tapmasını bekleyen biri miydi?

Senin yapmak istediğin şeyler onun yapmak istediği şeyler kadar önemli değil miydi? Senin yapmak istediğin ve sevdiğin şeylere bir ilgisi var mıydı yoksa umrunda değil gibi miydi?

Seninle olmasının tek nedeni ona kendisini daha çekici, istenen ve arzulanan biri gibi hissettirmen gibi geldi mi hiç?

Sana nasıl olup da böyle şeyler söyleyebildiğini ve seni gerçekten sevip sevmediğini düşündüğün oldu mu? Canını acıtacağını bilmesi gerektiği halde sana bazı şeyler söylemediği ve canının yandığını zerre fark etmediği ya da görmezden geldiği oldu mu?

Peki “artık yeter” dediğinde ve bu da barizleştiğinde birden bire sana ilgili, sevgi dolu, vs. birine dönüştü mü? Peki bu dönüşüm sonrası her şeyi unuttuğun ve sonra da manipüle edilmiş gibi hissettiğin oldu mu? Ya da şimdi dönüp baktığında burnuna manipülasyon kokusu geliyor mu?

Narsist insanların temel özelliklerinden birisi de karşısındakine ekmek kırıntıları verip ona bunu takdir ettirmeyi bilmeleridir. Bu manipülasyon ve gerçekten sadece kendini düşünmeyi gerektirir ve narsist biri genellikle bu ikisinde de ustadır.

Bu insan sana sürekli olarak onunla olduğun için kendini çok şanslı hissetmen gerektiğini ima etti mi ve aynı zamanda onun için sanki siz olmasanız da olur gibi hissettirdi mi?

Bu soruların önemli bir kısmına evet cevabı verdim. Yani eski sevgilim narsist biri değil mi?

Sana cevabım şu: Ne önemi var? Diyelim ki klinik olarak narsist değil. Bunların önemli bir kısmını yapan insanla ne işin var? Bu karın ağrısını hayatında yeniden istiyor musun?

Yani eski sevgilim bir narsist, bana nasıl geri döner sorusu saçma bir soru. Eski sevgilin bir narsist ise seni Allah kurtarmış, arkanı dön ve bir daha sana dönerse de kaç. Hızlı koş. Açıkçası ben sana bir narsistin kurbanı olman için yardım etmeyeceğim o yüzden bu soruyu hala soruyorsan bana sorma. Aslına bakarsan narsist biriyle beraber isen sana ayrılmayı ciddi ciddi düşünmeni bile tavsiye ederdim.

Ama şunu söyleyeyim, no contact kuralı maalesef narsist eski sevgilinin size geri dönme ihtimalini arttırır. Nasıl arttırmasın ki? Siz bu yarı tanrı / tanrıçaya arkanızı dönüp gidebiliyorsunuz! Bu nasıl olabilir?Narsist birinin bunu kaldırması çok zor.

Ama geri dönüşü muhtemelen manipülasyon için olacaktır. Senden devşirdiği onaylanma hissi için kırıntı atmak üzere sana yeniden ulaşabilir. Bu insana sonuçta yıllarca kırıntıdan memnun olacağını öğreten sensin yani seni nasıl manipüle edeceğini öğreten sensin. Ama daha fazla manipülasyona izin verme.

Eski sevgilin narsist olsa da olmasa da eğer sana ulaşıyorsa peşinden koşma.

Eğer sana ulaştığında alçakgönüllü davranmak yerine oldukça ukala davranıyor ise iletişimi bir bahane ile kısa kes ve sen ona ulaşma.

Sana ulaşıp ulaşıp seninle buluşmaya yanaşmıyorsa, buluşup buluşup ileri doğru adım atmıyorsa iletişimi kısa kes.

Biliyorum bu insanla birliktelik bir şekilde senin sevildiğini hissetmene neden oluyordu ve bu da artık senin elinden alındı. Ama şu koca dünyada senin kendini sevilir hissetmenin yegane kaynağı narsist birisi olamaz. Aslına bakarsan senin kendini seviliyor hissetmenin kaynağı başka bir insan da olmamalı ama bu ayrı konu.

Sonuç olarak eğer geriye baktığınızda yukarıda bahsettiğim şeyleri oldukça çok yaşadığınızı görüyorsanız bu kişinin narsist olup olmaması önemli  değil. Size karşı narsist işkence yapıyordu ve narsist davranıyordu. Bu insanı geride bırakıp gidin geri gelmemesi de sizin hayrınıza. Geri gelirse de kabul etmeyin.

Bu konuda daha fazla ayrıntı için Bu yazı, Toksik İlişkiler – Narsist / Borderline Partner Rehberi kitabımıza bakabilirsiniz. Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Vaka çalışması – Kadından fazla ilişki öncelikli erkek

Mahmut abi selam, 28e-20k yaşlarımız. Kızla bir işyerinde tanıştık ben müşteriydim. Instagram’dan ekledim vs kız çok şaşırdı. Baya hevesli bir şekilde konuştuk 10 gün falan. iş sebebiyle şehirdışında olduğum için 10 gün sonra buluşabildik. İlişki isteyen taraf kız olmuştu. 2 günde fiziksel yakınlığımız oldu. Her şey gayet güzel gidiyordu fakat kızda enteresan bir soğukluk hissettim.. Eskisi gibi çok soru sormamaya başladı.

Sanırım bu kızla 2 bilemedin 3. haftada oldu. Burada eskisi gibi demen bile aslında senin nasıl kendini kaptırdığına işaret. Ne eskisi?

Yani wp’da sürekli benim sorularımla dönüyordu muhabbet. Bir problem mi var dediğimde kız neşeli bir şekilde hayır yok falan diyodu.

BAM. Burada yıkmışsın olayı. Şöyle davranman lazımdı. Sen ise problem yaratmışsın. Kız muhtemelen “yaşına başına baktık erkek adam sandık ama bu da 2 haftada kendini kaptıran opsiyonsuz oğlan çıktı” demiştir.

Benim iyice canım sıkıldı. Birde birkaç kez 1-2 erkekle baş başa arabaya bindiğini görünce iyice sinirlenip engelledim kızı.

İlişkiyi ilk soranın kız olması seni kurtarmıyor maalesef. Onun hemen ardından kız 90 – 120 gün değerlendirme altında olacak ve kız arkadaşı materyali mi yoksa takılmak modunda mı onu test edeceksin.  Sen ise henüz 10 – 15 gün tanıdığın ve üstelik başka erkeklerle arabaya bindiğini gördüğün kızla hemen sevgili moduna girmişsin. Hatan bu. Kız seninle tam olarak sevgili modunda değil ve muhtemelen de senin hemen kendini kaptırmandan soğudu (soğuması konusunda tahminim, tam olarak bilemem tabii). Buradan yokuş aşağı gitmiş zaten. Kız 20 yaşında ve eğlencesine bakma yaşında. O yaşta her kız böyledir demiyorum ama sanırım bu kız hafif ilişki modunda.

Baya peşimde koştu. Daha sonra bir şekilde yine barıştık. Fakat davranışları hala garipti. Sevgiliydik fakat 2 sevgili gibi bir muhabbetimiz kesinlikle yoktu. Arkadaşıyla konuşur gibi konuşuyordu.

HAYIR siz henüz sevgili değildiniz, daha doğrusu kız için daha çok tabaktın sen ise onu sevgili olarak gördün gibi. Bu kızdan şahane tabak olurdu ama o başkaları ile arabaya binmeler yüzünden muhtemelen sevgili olmazdı. Sen kendini kaptırarak 28 yaşında 20 yaşında mis gibi tabağı da kaçırdın!

Sen ilişkiyi ilerletme işini maalesef ilişkinin kadını rolüne bürünerek üzerine almışsın. Kadınlar için ilişkiye değer bir erkek bu kadar ilişkiye dalayım modunda olmaz. Kadın onu ilişkiye çeker. Pook’un Kitabını hatırlayın:

“Bir kuş kadar özgür olmalısınız, oradan oraya kanat çırpıp, şakıyan ve hayatın tadını çıkaran bir kuş. Kadınlar bu kuş ile sikişmek ve onu kafese koymak isterler (kafes = bağlılık / ilişki).

Sen o kuş değilsin maalesef. 20lik bir kızla güzel güzel takılma şansın var ama aşk meşk masalına onu da harcıyorsun.

Tekrar ayrıldım bu sefer engellemeden.

Allahım sana geliyorum. Abi senin yaşın böyle duygusallıklar için çok büyük! Kız (1) ya sevgili materyali değil, (2) ya ciddi bir sevgililik istemiyor (3) ya da en azından 3 haftada 1 senelik ilişki moduna girmek istemiyor. Sen bir erkeğe göre çok hızlı gidiyorsun. Bir kadın gibi hızlı gidiyorsun. Gelmiş sana beni tabak yap  (ya da yavaş gidelim) ama lütfen sünepe erkek gibi hemen aşk böcüğü olma diye kendisini gümüş tepside sunmuş, sen ise ağlak sevgili muhabbetindesin!

Biz yine bir şekilde barıştık.

Sanırım burada sen peşinden koştun.

Ama sorunlar aynı sorunlar değişen hiçbirşey yoktu.

Kızda bir sorun yok sorun sensin. Aynı aptallığı yapıp aynı sonuçları alan sensin. Kız belki kız arkadaşlık değil tabaklık (araba olayı) ve belki en azından kız arkadaş bulana kadar tabak kalmalık. Ya da en azından hızlıca kapılan biri değil. Erkeğin kadından hızlı ilişki manyağı olması kadar itici bir şey yok. Opsiyonsuz tercih edilmeyen erkeğim diye bağırıyorsun. Öyle misin bilmem ama öyle olup olmaman önemli de değil. Bunu bağırıyorsun. Sen aşk böcüklüğünü bıraksan bu kız sıklıkla birlikte olduğun bir tabak olurdu.

AMA benim bu sitede tecrübe ettiğim şey şu ki fiziksek yakınlık kelimesi yiyiştik ama seks yok demek. O zaman zaten ne işin var bu kızla? 28 yaşında yiyişmek seni tatmin mi edecek? Bırakacaksın giderdi. Seks varsa tabii şahane tabak oradan da uygunsa sevgili. Kızın belki zaten fazlası aklında yok. Ama düşünsene ilişkide A kişisi hovarda, daha gözü dışarda, daha hafif ve B kişisi ise daha bir ayda kendini salmış, pasif agresif terk edip barışmalar, bana neden yeterince ilgi göstermiyorsunlar, vs. A erkektir, B kadın. Maalesef sen kadın olmuşsun onu ise erkek olmaya zorluyorsun.

Hatta bi keresinde kıza “sokağa çıkma kısıtlamaları geldi biz nasıl görüşeceğiz yahu” gibi espirili bir dille birşey yazdım. Tek derdin bu mu(gülerek) gibi enteresan cevaplar veriyordu. Uyuyakaldığında 3-4 kez özür dileyen bir kız bu tavırlara evrildi. Bu şekilde ayrıl barış 3 ayı devirdik.

Bu zaten hemen ilişki olamazdı, olmamış da. Harika tabak olurdu. Benim o yaşlarında kendileri bu moddan fazlasını istemeyen arada kaybolup sonra bir iki ay yoğun bir şekilde birlikte olan kızlar vardı. Harika bir şey. Yazık etmişsin. Tabii yiyişmeden fazlası varsa.

Mesela kız akşamları yazıyor naber diye muhabbet başlıyor. 10 dakika sonra görüldü atıp gidiyor. Ertesi gün yine kendisi yazıyor vs.

Eee? Hocam sen gerçekten iyice kadınlaşmışsın bu ilişkide. Ben neredeyse 3 yıllık kız arkadaşımla sıklıkla böyleyim. Bir 10 dakika muhabbet sonra görüldü (o ya da ben). Sen bu sünepe aşık kafasını at bir an önce.

Çok enteresan bir hal alınca bende sürekli sinirleniyordum.

Gerçekliği olduğu gibi kabul edemediğin için öfkeleniyorsun. Kız çok ciddi değil ve sen ciddi ilişki istiyorsun. Ciddi ilişki istemen sorun değil ama ya bu kız o kız değil ya da sen çok hızlısın. Senin sinirlendiğin bu kızı o kalıba sokmaya çalışmak.

En son ben bu triplere gelemem bitsin falan dedi ve kendine iyi bak diyip gitti.

Çok haklı ve iyi dayanmış. 28 yaşındasın, kızdan 8 yaş büyüksün. Senden daha ağır ve duygu kontrolü olan bir erkek olman beklenir. “Aramıyorsun, sevmiyorsun, ilgilenmiyorsun diye trip atan, sinirlenen biri” olman değil.

1-2 gün uğraşmama rağmen kararının kesin olduğunu söyledi ve ayrıldı. Sosyal hesaplardan sildi. Neden sildin dediğimde “Seni unutmam gerekiyor çünkü sana bakarak olmaz” dedi. Fakat wp’dan birbirimiz hala kayıtlıyız.

Yani hem sevgilim olup hemde bu şekilde davranması gerçekten hayatımda yaşadığım en enteresan ilişkiydi.

Hep böyle daha 2 – 3 haftada kendini fazla kaptırıp kızdan fazla kız olup ilgi için kavga çıkarıyor musun? Yoksa bu ilk miydi?

Benim sorum şu, ayrılırken “fikrin değişirse beni ara gibi” birşey söylemedim. Fakat sevdiğimi biliyor.

Desen daha iyi olurdu ama demediğine göre pas geç o kadar önemli değil. Bunu demek için ona ulaşmana gerek yok.

Sorunları onunla birlikte çözebileceğimizi düşünüyorum.

Sorun sensin onun çözeceği bir şey yok. Şimdilik hayatını yaşamak ve hafif takılmak istiyor olabilir. Sen ondan hızlı olabilirsin. Senin sorunlarını bu kız eğer bir daha ararsa (arama ihtimali düşsün diye elinden geleni yapmışsın) diye o seni aramadan çözmen hayrına.

Ancak no contact uyguluyorum 10 gündür. En uzun iletişimsiz kaldığımız dönem bu. Senin bu konuda bir yorumun var mı ?

Teşekkürler.

Olmaz mı? Var gördüğün gibi.

1 – Bir daha 90 gün çıkmadığın kıza kafanda kızdan daha kız sevgili moduna girme.
2 – Kızın davranışları ve o arabalara binmeler kızın ciddi ilişki materyali olmama ihtimalini güçlendiriyor. Onların ne olduğuna emin olmadan sevgili moduna girme ya da en azından duygusal yatırım konusunda yavaş ol.
3 – No contact sonrası eğer birgün ararsa kitabına göre davran ama (2)yi unutma.

Kızın davranışları ve ilgi seviyesi seni daha çok tabak olarak gördüğü ya da o kadar hızlı şekilde derin bir ilişkiye girmek istemediği yönünde. Aksi ispatlanana kadar sen de onu öyle göreceksin ya da ondan hızlı olmayacaksın. Neden dersen doğal halinde bir erkek bir kadından hızlı ilişki modunda davranmaz. Seni ciddi anlamda bu duruma düşüren bir zayıflığın var. Bundan kurtulman lazım.

 

Bir dargın bir barışık ilişkiler

Birçok insanın bir dargın bir barışık ilişkilere saplanıp kaldığını görüyorum. Bu konu büyük oranda sizin ayrılık barışmayı tetikleyen sevgilinize ve ayrılığa verdiğiniz tepki ile ne öğrettiğinize bağlı.

Hayatta yaptığımız ve söylediğimiz her şey, diğer insanlara bize nasıl davranabileceklerini, ne tür davranışları kabul edip etmeyeceğimizi öğretmemize neden olur.  Aşırı kızgınlık etkisinde verdiğiniz tepkiler genellikle karşınızdakinin size pek de iyi olmayacak şekilde davranmasına neden olur. Ama gerektiğinde kendiniz, özdeğeriniz ve özsaygınız için dik durmanız fakat bunu yaparken karşınızdakine empati, sabır ve nezaket göstermeniz ise genellikle sizin istediğiniz ve hak ettiğiniz şeyleri daha fazla oranda almanızı sağlar.

Ayrılık sonrası en çok görülen şey, terk edilen kişinin ilişki için savaşması ve ilişki için bazen kendi kendisi ile bile olsa savaşan taraf rolünü üstlenmesi. Bunu yaparsanız örneğin sürekli iletişime geçmeye çalışırsanız, tartışırsanız, hatta yalvarırsanız ve küçük bir ihtimalle de olsa ilişki yeniden başlasa bile bu pek de iyi bir pozisyon değil. Bu tür yeniden birleşmeler genellikle kısa ömürlüdürler ve yeniden ayrılık gelir. Bu sefer terk eden ayrılık konusunda daha emindir zira yeniden denemişlerdir ve ilişki yine yürümemiştir.

Fakat özellikle olgunluktan uzak insanların ilişkilerinde, örneğin ergen ya da 20lerinin başında insanların ya da kaç yaşında olursa olsun olgunlaşamamış, bencil veya narsist insanların ilişkilerinde, bu şekilde davranarak eski sevgilinize, sizin aleyhinize kullanabilecekleri manipülatif bir araç vermis olursunuz. Bu şekilde ne zaman ilgiye, daha seksi hissetmeye, egosunun tatmin olmasına ihtiyacı olsa sizi terk ederek sizin peşinde koşmanızı, yalvarmanızı, ne kadar güzel yakışıklı olduğunu ya da onsuz yaşayamayacağınızı söylemenizi sağlayarak kendisini daha iyi veya kendine güvenli ya da seksi hissetmesini sağlayabileceğini öğretebilirsiniz.

Ayrıca yanlış bir karar vermis olsalar bile siz nasıl olsa ona orada olacağınızı, onun peşinde koşacağınızı, onu bekleyeceğinizi öğretiyorsunuz. Eğer kararları doğruysa daha iyisini bulabilirler. Doğru değilse siz zaten ilişki için savaşıyorsunuz ve size geri dönebilirler. Bu şekilde ne ayrılığın herhangi bir negatif sonucunu yaşamak zorundadırlar ne de sorumluluğunu almak zorundadırlar.

Şöyle düşünün: Eğer bir çocuğu sürekli olarak yaptıkları yanlışların sonuçlarında kurtarırsanız, onun olgunlaşmasına engel olursunuz. Belki de eski sevgiliniz bu şekilde olgunlaşamamış biri ve siz ona bu tür davranışları size yapması durumunda bunun sonuçları olduğunu ve buna tolerans göstermeyeceğinizi gösterebilirsiniz.

Sizi terk ettiğinde tamamen geri çekilir, arkanızı döner giderseniz, ayrılığı ve sizi kaybetmeyi yaşamasını sağlarsanız, eğer kararlarının sonuçları hoşlarına gitmezse onu kurtarmaya gelmeyeceğinizi gösterirsiniz. Bu da onun sizden ilgi, ego pompası, kendine güven devşirmesine engel olur.

Size tavsiyem, eğer eski sevgilinizin dargın – barış sürecini sizden ilgi ve ego devşirmek için yaptığını düşünüyorsanız, onunla bir daha ilişki yaşamamanız. Bu tür olgunlaşmamış ve hastalıklı kişilerle ilişki yaşamak zaman, enerji ve ruh sağlığı kaybıdır. Bu insanlar narsisttir ve sizin onların hayatındaki tek işleviniz onlara kendilerini iyi hissettirmektir. Bu rolü oynamayın. Böyle bir insan sizinle ilişkide olmayı hak etmiyor. Ya da başka bir şekilde söylersek eğer bu insanla ilişkiyi bırakamıyorsanız siz başınıza geleni sonuna kadar hak ediyorsunuz.

Böyle bir insanı en son gidişini fırsat bilerek bırakın. Bırakın ve bir daha ne kadar ısrar ederse etsin hayatınıza almayın. Böylece hem kendinize hem de ona büyük bir iyilik yapmış olursunuz. Çok ısrar ediyor, çok üzgün, çok pişman diye acıyıp yumuşamayın. Ne kadar üzgün ve pişman ise onun için o kadar iyi zira onun bu tokata ihtiyacı var.

Aslına bakarsanız, genel olarak bir insana sizden 2 kereden fazla ayrılma fırsatı vermeyin. Bir kez verdiniz mi, bu insan bir daha sizi kolay kolay ciddiye alamaz.

Ortadan kaybolan, pasif – agresif sevgili

Mahmut Abi, Kız arkadaşımla 7 aydır beraberiz. Bu süre boyunca beni en çok rahatsız eden tarafı, herhangi bir tartışma veya kavga olduğunda günlerce ortadan kaybolması. Hatta iki kere de beni terk edip sonra geri döndü (benim ona ulaşıp özür dilemem ile).  Bu günlerce aramamayı da hep ben arayarak bozdum.

Senin seni terk edenin arkasından gidip özür dileyerek sergilediğin güçsüz ve muhtaç kafa yapın bir kenara bu kız pasif agresif ve seni sessizlik ve ayrılık tehditi ile cezalandırma eğiliminde. İlerlemeden önce hemen söyleyeceğim şey şu: Bu tip pasif – agresif insanlarla (kadın ya da erkek) iyi ilişki yaşamak mümkün değildir. O nedenle sen bu muhtaç tarafın üzerinde çalışmalısın ama bu kızla olmaz. Bırakman en hayırlısı.

En son kavgamızda ise olayı iyice abarttı. Bir alışveriş yapmam gerekti ve genellikle yaptığı gibi bir iki dükkan sonra trip atmaya, ben sıkıldım gidelim demeye başladı. Bu şeyi almam gerekiyordu ve bunu ona söyledikten sonra beni Starbucks’ta bekleyebileceğini söyledim.  30 dakika içinde işim biter demiştim ve 30 dakikada işim bitti. Fakat yanına gittiğimde suratı beş karıştı ve yolda tek kelime etmedi. Bende kalacaktı ama evine gitmek istediğini söyledi. Bu arada kızın yanında gerekirse 2 saat alışverişe gittiğimi söyleyeyim. Yani o yapınca tamam ama ben yapınca trip atmalık bir olay.

Anlattığın şeye bakarsak kız arkadaşın çok mantıksız davranmış. Arabada “muhabbetine doyulmuyor” diye takılabilirdin. Ben eve gitmek istiyorum dediğinde “evet böyle yakışıklı bir adama surat asacağına evine git kendine gel daha iyi” gibi bir şey diyebilirdin. Kibarca ama davranışlarının aptallığını göstererek. Fakat sen sanırım 7 ayda bu tür karın ağrılarına katlandığın için senin hatun sana bunları yapmakta hiçbir problem görmüyor.

O günden sonra aramadı. 5 gün oldu. Bu sefer ben de aramayacaktım. Aklıma no contact geldi.

Evet bu tür sessizlik ile cezalandırmalara izin vermemen lazım. Bugüne kadar arayıp özür dileyen sendin ve bunu yaparak bu tür cezaların üzerinde çalıştığını gösterdin.

Ama burada kız eski sevgilim değil o nedenle sonunda yine ona ulaşmaya çalıştım fakat cevap vermedi.

7 aydır berabersin ve katlandığın davranışa bakar mısın? Bu kız sana gözünde bir değerin varmış gibi davranıyor mu sence? Ya da sen bunu mu hak ediyorsun?

Burada arızayı çıkarıp sonra da sessizliğe gömülen taraf o. Hiç aramaman gerekiyordu. Böyle bir durumda tavsiyem kıza asla ulaşmayın ve 2 hafta içinde size ulaşmazsa ayrıldığınızı varsayın. Başkalarına yönelin. Bakın normalde aldatmaya bakışımı biliyorsunuz ama sessizlik ile cezalandırma ya da ayrılarak cezalandırma durumları aynıdır ve 7 aydır sevgilim dediğiniz kişi kendisi arıza çıkarıp 2 hafta aramıyorsa orada bir ilişki yoktur. Siz kendinizi var diye kandırmaya devam etmeyin.

Ben de sinirlendim. Bendeki eşyalarını toplayıp bir arkadaşına verdim.

Gerek yoktu. Bir kutuya koyup bir yere kaldırabilirdin. Senin bu kızdan ayrılman lazım ve bu da iyi bir fırsat ama onun eşyaları ile ne uğraşıyorsun?

Ama sonra düşündüm de kızla konuşmadan ayrılmış olmak garip geldi. Mesaj attım ama cevap vermedi. Ben de gel konuşalım böyle bitmesin, iyi ayrılalım yazdım. Ona da cevap vermedi.

Hocam kendi motivasyonlarını kabul edemezsen gelişemezsin. Bahse girerim eşyalarını göndermeyi blöf olarak yaptın yani onu korkutmak için yaptın. Kızdan ses çıkmayınca paniğe kapıldın ve şimdi gel konuşalım ayağına kıza buluşma teklif ediyorsun.

Şimdi ne yapmam lazım? Bu ilişki bitti mi bitmedi mi emin değilim.

Kızın eşyalarını gönderdiğin zaman bitti. Havada kalan bir şey yok.

No contact uygulayacağım ama terk edilmedim ki?

No contact uygula ama sadece bu ayrılığı atlatmak ve yenisini bulmak için. Bu kızın geri dönmesi gibi bir istek var kafanda, onu at. 7 aydır sevgilim dediğin hatun bir haftadan fazla süredir ortadan kayıp. Bu normal bir şey değil, bunu kabul etmen ise inanılmaz aptalca olur.

Sence beni arama ihtimali var mı? Beni aradığında nasıl davranmalıyım?

Şimdi senin bu soruyu ne umutla sorduğunu anlayabiliyorum o nedenle dediklerim seni rahatsız edecek. Evet maalesef seni arama ihtimali var, keşke aramasa ama bu ihtimal var. Aradığı zaman hiçbir şey olmamış gibi ama kibar konuş. Çok kısa kes. Eğer bu tür bir kadın karın ağrısı olmasa arada takıl derdim ama sana tavsiyem o işe girme. Seks için o karın ağrısına değmez. Kesinlikle buluşma, buluşma teklifi olursa kabul etme. Eğer kapılıp gitmeyeceğim diyorsan istersen eğlencelik takıl ama bunu yapabileceğini sanmıyorum.

Hiçbir manipülasyona (ağlama, suçlama, vs …) kanma. Eğer ağlarsa, sızlarsa, suçlamaya başlarsa, vs. “kusura bakma çok işim var kapamam lazım” de ve çat kapa. Sana atabileceği manipülasyon mesajlarını okumadan silebilirsin.

Bu kızı terk etmelisin ve bunun arkasında durmalısın. Bu kızı bir daha sevgili olarak kabul etme ve bir daha da böyle pasif agresif biriyle 7 – 8 ay sevgili olma. İnanması zor olsa da senin gibi bir sürü erkek, bu tip aşırı pasif – agresif davranışı standart ve katlanılması gereken kız davranışı sanıyor.

Bunun haricinde de bu kızla sergilediğin pasif – agresif cezalara boyun eğme muhtaçlıklarını sergilememeyi öğrenmen lazım. Bu şekilde bir muhtaçlık ilerdeki ilişkilerinde de sana problem çıkarabileceği gibi seni sürekli bu tip arıza kızlarla birlikte olmaya da yönlendirecektir.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Eski sevgili nasıl pişman edilir?

Eski sevgilinizin sizden ayrılma kararından pişmanlık duymasını istiyorsanız, yapmanız gereken birkaç şey var. Bunlardan bazıları, onun size dönme ihtimalini arttıracak şeylerken, yine bazıları sizi rahatlatacak ve ayrılık acısını geride bırakmanıza yarayacak şeyler.

Eski sevgilinizin sizden ayrıldığı için pişmanlık duymasını istiyorsanız, yapmanız gereken ilk şey, ona ayrılığı yaşatmak olmalı. Bunun için de eski sevgilinizin ayrılık kararına karşı çıkmayı hemen bırakın. Eğer şu ana kadar onu kararından döndürmek için uğraştıysanız, bunu yapmayı hemen bırakın.

Eski sevgilinize mesaj atmayı, onu aramayı, onu hedef alan manalı sosyal medya paylaşımlarını, onun hakkında arkadaşları ile  ya da ailesi ile konuşmayı bırakın. Eski sevgilinize, kendi kararı olan ayrılığı verin.

“İyi de, bu onun kararından pişman olmasını nasıl sağlayacak?”

Öncelikle karşınızda bir matematik formülü yok. Kendi istek ve arzuları olan bir insan var. Yapacağınız hiçbir şey sizin onun kararlarını 100% etkileyebilmenizi sağlamaz. Burada ancak, onun kararından pişman olma ihtimalini en yüksek seviyeye çıkarmaktan bahsedebiliriz.

Eski sevgiliniz, ayrılıktan hemen sonra bir rahatlama hisseder çünkü ayrılık gibi bir süredir kafasını yiyen zor bir şeyi sonunda yapmıştır. Eski sevgiliniz birgün yataktan kalkıp “ben bugün sevgilimden ayrılacağım ve bu da çok güzel bir hareket olacak” diye karar vermedi. Bu ayrılığı haftalardır ya da aylardır düşünüyordu. Belki başlarda bir süre ya da son ana kadar buna karşı savaş bile verdi.

Bir ilişkiyi bitirmek insanların yapmayı dört gözle beklediği ya da öyle bir tuşa basarak yapabilecekleri bir şey değil. Eski sevgiliniz sizden ayrılmayı istiyor olabilir ama ayrılığın kendisi zor bir şey. Hele de ayrılık konuşması hiç kolay değil.

Bu nedenle eski sevgiliniz ayrılı konuşması gibi stresli bir eşiği geçince, rahatlama evresine girecektir. “Zor oldu ama yaptım. Artık kendime ve geleceğime odaklanabilirim.” diye düşünecektir. Bu dönemde eski sevgiliniz arkadaşlarıyla dışarıda eğlenmeye dalabilir. Bir ihtimal yeni insanlarla flört etmeye hatta rebound ilişkiye girebilir.

Fakat eski sevgilinizin rahatlamasına olanak veren bir şey daha var. Terk eden taraf olduğu için bilinç altında daha güçlü taraf olduğunu ve isterse size kolayca yeniden ulaşabileceğini düşünür. Belki bunu istemiyordur ama bunu görece kolay bir şekilde yapabileceğini düşünür. Özellikle de siz ayrılık sonrası, onu bu kararından vazgeçirmek için uğraştıysanız.Daha da kötüsü, bu aynen sizin bilinçaltınızda olan bir düşüncedir. “Ben terk ettim ben güçlüyüm, istenenim” düşüncesi “o terk etti, güç onda ve istenen o, istenmeyen benim” şeklinde sizin kafanızda da mevcut. Eski sevgilinizin zihninin bir yerinde siz, bir mesaj ya da arama uzaklığındasınız. Eğer isterse bir mesaj, bir arama ve biraz özür ve hooop … yeniden berabersiniz.

Eski sevgilinizin ayrılık kararından pişman olması için, onun böyle düşünmesine izin vermemelisiniz. Eğer onun pişman olmasını ve hatta geri dönmesini istiyorsanız, böyle düşünmesi sizin aleyhinize. Aslına bakarsanız pişmanlık ve geri dönme birbirleri ile alakalı şeyler.

Eğer onu ayrılık ile başbaşa bırakırsanız, ikinizin de kafasındaki güç dengesinden  beklenene göre hareket etmezseniz,onun peşinden koşmazsanız, eski sevgilinizin kararından pişman olma ihtimali ciddi bir şekilde artar.

Şimdi bunu okuyup eski sevgilinizi arayarak “ben senin peşinden koşmayacağım, senin elinin altında değilim, al ayrılığını” gibi şeyler söylemeye kalkmayın. Bunları söze dökmek tam tersi etki yaratır ve sizin büyük bir kuyruk acısı içinde olduğunuzu, onu kolay kolay unutamayacağınızı söyler!

Eski sevgiliniz için için sizin peşinde koşmanızı istese de elbette bunu kabul etmeyecektir. Aslında terk eden ve bir daha da dönmeyi düşünmeyenlerin çoğu bile terk edilenin peşlerinden koşmasını isterler. Ya da en azından bunu beklerler. Burada motivasyon yeniden birlikte olmak değil, egonun terk eden bile olsanız terk edilenin sizi kolayca bırakıp gitmesinden kaynaklanacak ego yaralanmasıdır. Başka açıdan ego tatmini de diyebilirsiniz.

Bu nedenle “eğer eski sevgilim peşinden koşmamı istiyorsa ben de hemen koşayım” demeyin. Zira bu konuda sizden beklenildiği gibi davranmak, bir araya gelme ihtimalinizi azaltır. Zira siz bunu yaparak farkında olmadan “güçlü – istenen taraf o ve güçsüz istenmeyen taraf benim” dengesizliğini beslemiş olursunuz.

Bir kişi bir şeyi istiyor diye o şeyi hemen ona vermek birçok durumda yanlış bir harekettir. Özellikle de verdiğiniz şey sizseniz. Sizi terk eden eski sevgilinizin peşinde koşmak sizi alçaltır. Sizi reddedenin peşinde koşmak, sizi küçük düşürür. Sizi reddedenin, sizi terk edenin peşinde koşmak sizin kendinize saygı duymadığınızı gösterir. Sizi reddedenin, sizi terk edenin peşinde koşmak, sizin kendinize güvenmediğinizi, başkasını bulamayacağınızı düşündüğünüzü, terk edeni ödül olarak görürken kendinizi ödül olarak görmediğinizi gösterir. Sizi terk edenin peşinde koşmak, size ilgi kırıntıları vermesi için terk edene yalvarmaktır.

“Bana ne onun ya da birinin ne düşündüğünden, ben bunu aşkım adına yapıyorum, falan da filan, yandan soldan …”

İyi de burada asıl problem şu. Siz sizi terk edenin peşinde koşarken,  öncelikle kendinize yukarıda anlattığımız gibi görünüyorsunuz. Siz kendi kendinizi daha alçakta, kendine güvensiz, birini bulamayacak, onu hak etmeyen biri konumuna düşürüp buna inanıyorsunuz. Siz kendinizi böyle görmeye başlıyorsunuz. Evet karşınızdaki de aynen böyle görüyor. Siz kendinize değer vermemeyi öğreniyorsunuz ve siz kendinize değer vermiyorsanız, kendine değer veren biri gibi davranmıyorsanız, size başkası neden değer versin ki?

Eski sevgilinize ulaşmayı tamamen bırakın. Sizin terk edenin peşinde koşmanız sizi değersizleştirir ve sizi terk edenin bir şey kaybetmediğini düşünmesine ve gizli gizli sizin de böyle düşünmenize neden olur. O ödül siz de ona ulaşmaya çalışan yarışmacı olarak kalırsanız, onu dışarda kendi ödülünü bulmaya itersiniz. Zira siz ödül değilsiniz. Öyle olsanız onun peşinde koşmazdınız.

Bu hem erkekler hem de kadınlar için geçerli. Siz hem ödül olmalısınız hem de bir ödül ile beraber olmalısınız. Yani birbirinizi elde tutmak için karşılıklı çaba göstermelisiniz. Eğer bir taraf, diğer tarafın elde tutmak için çaba göstermesi gerekmeyeceği birine dönüşürse, diğer taraftan soğumaya başlar. Bu soğuma yüzünden diğer taraf paniğe kapılıp daha da peşinden koşmaya başlarsa, soğuma daha da hızlanacaktır.

Terk edenin rahatlığının nedenlerinden biri de eğer siz peşinde koşuyorsanız, onun sizden geriye kalacak olan boşluğu hissedemeyecek olması. Ayrılığı hissedemeyecek olması. Siz eğer mümkün olan en erken zamanda iletişimi keserseniz, rahatlama evresi sizin boşluğunuz ve ortadan kaybolmanızla merak evresine geçecektir.

Sizin neden arayıp sormadığınızı, nereye kaybolduğunuzu ve ne yaptığınızı merak edecektir. Eğer iletişimi kesmeye devam ederseniz, o size ulaşana kadar ona ulaşmazsanız, bir noktada terk eden bu ilişkinin gerçekten bittiğini zira artık o istese de sizinle olmayabileceğini hissetmeye başlar. Bu aşamada terk eden, sizi kaybettiğini ilk defa hissetmeye başlar. Bu da muhtemelen korku yaratır. İlla yaratmayabilir ve terk eden “oh kurtuldum” da diyebilir ama sizi kaybetmek korku yaratacaksa o korku ancak bu şekilde yaratılır. Bu korku olmadan pişmanlık olmaz.

Sizin burada yapmanız gereken bir şey daha var. Bu çok önemli. Ayrılık anından itibaren ve eğer böyle yapmadıysanız en azından hemen şimdi ayrılık acısından iyileşmeye ve eski sevgilinizi geride bırakmaya başlamalısınız. Kendinize birinci hedef olarak onun geri gelmesini değil, sizin başkasını bulmanızı koyun.

Biliyorum ilk başlarda ondan başkasını istemiyorsunuz. Onca aylık ya da senelik ilişkiynin başka biriyle başlayacağınız ilişkiden daha üstü olacağını düşünüyorsunuz. Bu tamamen saçmalık olsa da siz böyle hissediyorsunuz.

Burada anahtar kelime hissetmek. Siz böyle hissetseniz bile böyle davranmayın. Kimse kendisinden daha iyisini bulamayacağını düşünen bir insanı terk ettiği için pişman olmaz. Çoğunlukla geri de dönmez. Eski sevgilinizle ya da başka biriyle birlikte olmanızın tek yolu, her geçen gün eski sevgilinizi geride bırakmaktır. Öyle ki eğer eski sevgiliniz geri dönmekte geç kalırsa artık onu istemeyeceğiniz bir aşamaya doğru yürümelisiniz.

Merak etmeyin. İletişimi kes kuralını istikrarlı bir şekilde uygulayıp da en kötü 5 – 6 ay içinde eski sevgilisini 90% unutmuş olmayan pek kimseyle karşılaşmadım. Çoğu insan hisleri ile davranışlarının önceliğini karıştırıyorlar.

Siz onu unutamadığınız için arkanızı dönüp gidemediğinizi ve başkalarına yönelemediğinizi sanıyorsunuz ve bunları yapmak için onu unutmayı bekliyorsunuz. Ama aslında arkanızı dönüp gitmediğiniz ve başkalarına yönelmediğiniz için onu unutamıyorsunuz.

“Onu unutamadığım için sürekli sosyal medya hesaplarına bakıyorum.” Hayır! Sürekli sosyal medya hesaplarına baktığın için onu unutamıyorsun.

“Sürekli onu düşünüyorum, buna engel olamıyorum.” Engel olamıyorsun zira kafanı başka maceralarla doldurmuyorsun. Doldursan onu düşünecek yer azalır ve biter.

Burada işin püf noktası hissetmeseniz bile arkanızı dönün ve yeni limanlara yol alın. Ona ulaşmayın ve ondan size ulaşan bilgiyi kesin. Zamanla hislerinizin bu davranışlarınızı takip etttiğini göreceksiniz.

Siz bunu başarabilirseniz, o da sizin gittiğinizi fark edecektir. Terk edildiğiniz anda onu kaybettiniz, o ödül ve onu siz istiyorsunuz. Onu kaybetmiş değil de yeni bir hayata yelken açmak için özgür kalmış, kendini de ödül gördüğünden peşinde koşmayan ve başka bir hayatı isteyen biri gibi davranırsanız, zamanla öyle biri olacaksınız. Öyle biri de eski sevgilinizin istese de ulaşamayacağı ya da en azından elini çabuk tutmazsa kaybedeceği biri olacaktır. Bırakın elini çabuk tutmama ve sizi istese de geri alamama riskini yaşasın.

Acındırma Taktikleri

Tam tersi durumda kalırsanız eski sevgiliniz sizin için en fazla üzülür ve vicdan azabı duyar. Bazı insanlar bunun işe yarayacağını sansa da (özellikle sosyal medya paylaşımlarında arabesk moda geçenler böyle düşünüyorlar), birine acımak ona olan duygusal ve cinsel arzunuzu düşürür. İlişki bağlamında bunlar sizi itici yapar.

Yanlış anlamayın. Zaten çekim duyduğunuz birinin başına bir felaket gelmesi ve bu nedenle onun için üzülmeniz, sizin ona olan duygularınızı öldürmez ve o insanı itici yapmaz. Bu farklı bir durum. Zira buradaki üzülme sizin acınası birisi olduğunuz hissinden kaynaklanmıyor. Ama elde edemediğiniz eski sevgilinizin peşinde koşmanız ya da peşinden koşmasanız bile ayrılığın sizin hayatınızı mahvettiğini reklam etmeniz acınası bir durumdur ve cinsel çekiciliğinizi mahveder.

O nedenle “terk ettin gittin zalım”, “seni benden çok sevecek kimseyi bulamazsın” vs. dokundurmaları sizi daha itici ve acınası yapar. Arabeske bağlamayın. Onun sizin için üzülmesini sağlamaya çalışmayın. Bu tür paylaşımlar karşınızdakini üzebilir ama sizi terk ettiği için pişman etmez. Zayıf ve acınası birini terk ettiği için kimse pişman olmaz.

Tam tersi siz eğer ayrılığı hızlıca atlatma yoluna girerseniz ve arkanızı dönüp giderseniz, bu eski sevgilinizin içinde merak ve daha sonra kaygı ateşleyebilir.

Kızgınlık ve Küskünlük

Eski sevgilinizin pişman olmasını istiyorsanız, kızgınlık ve küskünlük duymayın. En azından sırf sizi terk etti diye. Başka bir şey daha varsa (mesela aldatma) o ayrı konu.

Birçok insan iletişimi kes kuralını yanlış anlıyor. Diyelim ki iletişimi kestiniz ve onun peşinde koşmuyorsunuz. Kendinize odaklanmıyorsunuz. Kafanız belki hala orada ama vücudunuz kendinize odaklı şeyler yapıyor ve kafanız da adım adım size geri geliyor.

Bu aşamada pat diye eski sevgili arıyor. Tam bu noktada birçok insan eski sevgilisine karşı soğuk ve kızgın davranması gerektiğini ve bunun oldukça karizma bir şey olduğunu düşünüyor. Eski sevgilisinin mesajını, beni rahat bırak diye cevaplayabiliyor ya da daha kötüsü ona hakaret edebiliyor. Birçok kişi böyle davranmayı güçlü durmak sanıyor.

Oysa böyle davranmak zayıflık ve kuyruk acısı gösterir. Bu şekilde yapabileceğiniz tek şey, terk edilmenin size ne kadar koyduğunu göstermektir. Eski sevgilinize bunları göstermek istemezsiniz. Daha da kötüsü, kendinize bunları göstermek istemezsiniz. Onu yeniden isteseniz de istemeseniz de bunları yapmak istemezsiniz.

Böyle davranırsanız, eski sevgilinizin sizi bir daha arama ihtimali azalır. Bazı insanlar iletişimi kes sürecinde eski sevgililerine kaba davranıp onları görmezden gelmeleri gerektiğini düşünüyorlar. Böyle davrandıktan haftalar sonra da eski sevgililerinin neden bir daha aramadığını merak edip duruyorlar. Oysa sebebi açık: eski sevgilileri kendilerini aradığında ya da mesaj attığında ona kötü davranmaları. Eski sevgili belki de bir  zeytin dalı uzatmak istiyordu ama bunu ellerinin tersleri ile ittiler.

Eski sevgiliniz size ulaştığında ona kaba, soğuk veya kızgın davranmanız, onun sizi terk ettiğine pişman olmasını sağlamaz. Tam tersi, sizin gibi zayıf, negatif bir insanı hayatından çıkararak doğru bir karar verdiklerini düşünmesine neden olur. Sizi duygusal olarak kolayca etkileyebilmiş olması, onun kendisini size karşı daha güçlü hissetmesine neden olacaktır.

Kızgınlık göstererek kuyruk acısı gösteriyorsunuz. İlişki içinde olduğunuz kişinin davranışlarından bir miktar etkilenmeniz normal. Ama artık bu insanla ilişki içinde değilsiniz, o nedenle onun karşısında kendinizi ve duygularınızı kontrol edebilmeniz lazım.

Eski sevgiliniz sizi duygusal olarak etkileyip sarsamamalı. Bunu kendinize ve ona göstermemelisiniz. Kendinize ve ona güçlü olduğunuzu gösterecek şekilde davranmalısınız: sakin, rahat, kibar ve neşeli.

Sakin, rahat, kibar ve neşeli bizim kültürümüzde güçlü olarak bilinmeyen ruh halleri ama biraz düşünürseniz eğer siz eski sevgilinizi unuttuğunuzda ona böyle davranacağınızı kavrarsınız. Unutmuş gibi davranmak böyle davranmaktır.

Unutmayın, aşkın zıttı nefret değil umursamamaktır. Umursamamak ise soğuk davranmak değil kendi modunu bozmamaktır. Sizin kibar, sakin ve neşeli olmanız umursamamaktır. Soğukluk arka plandan “ben seni çok umursuyorum” diye bağırır.

Oysa sakin, kibar ve neşeli davranırsanız, eski sevgiliniz sizin onu aşmakta olduğunuzu görecek ve bu da sizin onun sandığından daha değerli, daha ödül ve daha elde edilesi biri olduğunuzu gösterir. Bir insan ancak böyle birini kaybediyor olduğunda pişmanlık duyabilir.

Yeni Limanlar

Kızgınlık duymamak için geleceğe olumlu bakmalısınız. Gelecekte daha iyisini bulabilirsiniz ve eğer bu süreci daha da güçlenerek atlatırsanız bunun olma ihtimali çok yüksek. Dünyada uyumlu bir birliktelik geçirebileceğiniz tek kişi o değil.

No Contact Kuralına başlar başlamaz bunu yapamayabilirsiniz ama 2 – 3 hafta içinde artık siz de arkanızı dönüp gitmeye başlamalısınız. Gerçekten gitmeye başlamalısınız. Sürekli arkanıza bakmanıza gerek yok.

Peki bunu nasıl yapacaksınız? O aklınızdan çıkmıyor ki?

Merak etmeyin. Sizin tek yapmanız gereken ona ulaşmamak, ondan size bilgi akışını kesmek ve kendinizle ilgili şeylerle uğraşmak. Hissiyatınız üç – dört hafta geriden gelse de bu davranışlarınızı takip edecektir.

Onsuz yaşayabileceğinizi anlamanın yolu, onsuz yaşayamam dediğiniz zamanlarda bile başkalarına yönelmektir. Unutmayın, sizin birlikteliğiniz bitti ve bitiren de siz değilsiniz. Bunu yapmaya sonuna kadar hakkınız var.

Onu kafanızdan atmakla uğraşmak yerine kafanıza yaptığınız işleri ve yeni ilişki denemelerini doluşturun. Bunların kalabalığı kısa süre içerisinde eski sevgilinizi eskisi gibi düşünmenize engel olacaktır.

Eski sevgilinizi pişman etmenin en iyi yolu, sizin ayrılığı atlatıp arkanızı dönerek gitmenizdir. Bu yola girin. Siz onu tamamen unutmadan o sizi gelip çevirmezse diye korkmayın. Onu unuttuğunuzda bu umrunuzda bile olmayacak.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.