250 gram için değer mi kafası

Discord admini Freddie, geçenlerde cevaplanmamış soruları derlemiş ve bunları bana sorup, cevabı kendi kanalında yayınlamaya başladı. Sorulardan biri de şuydu (şuradan dinleyebilirsiniz):

“Ben niye kadınlar için bu kadar uğraşıyorum. 250 gram için mi bir şeyler yapacağım. Neden bu kadar şeye ihtiyacım var. Sonuçta kadının bana verebileceği tek şey cinsellik” diye bir serzeniş var. Ne diyorsun?

Hayatımda duyduğum en iğrenç şeylerden biri de bu 250 gram “bilgeliği”. İnsan böyle bir laf söyleyecek kadar düşüp kendini nasıl bu kadar aşağılayabilir ki? Eğer kadınları 250 gramdan ibaret görüyorsanız, sizin işiniz zaten kolay. El lambası şeklinde yapay vajinalar var. Al onlardan. Hayat boyu derdin kalmaz. Kadın eğer buysa, bundan ibaret ise, al o seks oyuncağını, bak bakalım tatmin ediyor mu seni?

(Yine de bu kafada çok adam olduğu için burada bu ürünü satsam mı acep?)

Eğer kadının size verebileceği tek şey seks olsaydı, burada şu ana kadar yayınlanmış 980 küsür makaleyi yazmaz, para kazanın ve seks satın alın derdim. Sonuçta ihtiyacınız olan tek şey seks olsaydı, onu zaten satıyorlar.

Kadın için bu kadar değer mi lafını çok saçma buluyorum. Bu lafta kadını merkeze koyan, kadın için bir şey yaptığınızı ima eden bir bakış açısı var. Sen bunları kendi ihtiyaçlarını karşılamak için yapıyorsun. Yemek için, barınmak için bu kadar değer mi ki günde 8 saat çalışıyoruz. Fasülye için bu kadar değer mi? Sanki fasülyeyi onurlandırmak için fasülye alacak parayı kazanmak uğruna eşek gibi çalışıyoruz gibi. Karnımızı doyurmak için çalışıyoruz. Kadınlarla birliktelik de aynı. Biz Aziz Sikolas mıyız? Kadınlar sevinsin, onurlansın, mutlu olsun diye mi yürüyüp ilişkiye giriyoruz sanıyorsunuz?

Sizin bir kadınla birliktelikle karşıladığınız tek temel ihtiyacınız seks değil. Temel duygusal ihtiyaçlarınız da var. Ayrıca bilmem nasıl unutuyorsunuz ama seks sırf zevk için yapılan bir şey değil. Üremek için yapılan bir şey.

Bakın sizin doğal mekanizmalarınızın içinde çocuk yapıp üremek de var.  İnsan çocuğu çok uzun süre ve iki kişi tarafından bakılmayı gerektirecek kadar zahmetli ve bu nedenle de kadın – erkek eş bağı kuruyor. Bu bağı sağlam kurmanız için de doğa, bu bağı sizin tatmin edilen ihtiyacınız olarak kodlamış. Olmazsa eksikliğini hissediyorsun. Uzun süre olmazsa yaşayabilecek olmana rağmen eksikliğini hissediyorsun.

Bu zihin yapısının daha hafifini ise bir arkadaş yorum olarak yazmış:

Ben de aynı şeyi düşünmeye başladım. Tabii konu 250 gram değil, ben daha çok “değer mi?” kısmındayım. Buradaki erkeklere, çevremdeki arkadaşlarıma bakıyorum; erkekler hep sürekli bir kendini geliştirme, öğrenme çabası içinde. Daha sonra dönüp kadınlara bakıyorum, çoğu o organa sahip olduğu için kendisini geliştirmek zorunda bile hissetmiyor. Felsefe, psikoloji konuşabileceğin bir avuç kadın varken gereksiz ünlüler ve burçlar hakkında konuşabileceğin onbinlerce kadın var. Artık büyüdükçe kadındaki güzelliğin değersiz, geçici bir şey olduğunu anlıyorum. Evet şuan yalnız hissediyorum ama aynı zamanda çabalamaya değer hiçbir kadın da göremiyorum.

İsyanın biyolojiye ya da fıtrata. Erkeklerin erkek egemenlik hiyerarşisinde kendilerine yer edinme motivasyonu, içgüdüsel olarak daha fazla kadına ulaşma motivasyonları kaynaklıdır ve bu yüzeysel düşüncelerle tanımladığın mekanizma sayesinde bugün sazdan evlerde değil böyle rahat bir dünyada yaşıyorsunuz. Toplum içinde erkeklerin işi genel olarak hiyerarşide yukarı çıkıp toplumu geliştirmek, kadınların işi de toplum içi sosyal, duygusal işleri ayarlamak ve çocukları doğurup yetiştirmek.

Kadınlarla felsefe, psikoloji konuşamamayı dert edinmen, bunun sanki olması gereken bir şey olduğunu düşünmen, kadın ve erkeklerin aynı oldukları ve aynı rolleri oynayabilecekleri propagandasının sonucu. Bundan 2-3 kuşak önce şu dediklerini söylesen, tüm erkekler seninle dalga geçerlerdi.

Değer mi? Değer tabii. İtici gücü üreme olabilir ama hiyerarşide yükselmek, daha fazla kaynağa ulaşmak, daha fazla kadına ulaşabilir olmak sağlayacağı imkanları bırak en önce erkeğin kaygı seviyesini fazlaca düşüren ve daha doyumlu bir hayat yaşamasını sağlayan bir şey.

Karımın cinsel isteğini nasıl arttırabilirim?

Ben ve eşim 34 yaşındayız. Eşimde cinsel isteksizlik var. Baştan kendisinde bir rahatsızlık olduğunu düşünüyordu, doktora gitti gereken tahlilleri yaptırdı fakat hiçbir sorun olmadığını söyledi doktor.

Cinsel isteksizliğin sebebi nedir veya buna nasıl bir çözüm bulabilirim? Ben hergün istekli olmama rağmen eşimde tık yok. Neredeyse 2 haftada 1 kez yapıyoruz. 12 yıllık evliyiz ve evliliğimiz boyunca hiç değişmedi ve bu durum beni çok üzüyor. Cinsel terapi uzmanına gidelim mi diye düşünüyorum ama onların da seans ücretleri çok pahalı olduğu için gidemiyoruz. Evin içinde sürekli biryerlerini okşuyorum ama nafile. Bu konuda yardımınıza ihtiyacım var gerçekten. O da bu durumdan rahatsız ama nasıl bir çözüm bulabileceğimizi bilmiyorum.

Cinsel isteksizliğinin sebebi muhtemelen sana karşı cinsel istek duymaması. Genel bir cinsel isteksizlik değil. Ve bunun da sebebi belli.

Burada sen cinsellik için sürekli olarak eşinin peşinde koşarak kendini itici hale de getirmişsin. Yıllardır da böylesin. Ben hergün istekliyim diyorsun ve sürekli bir yerlerini elliyorum diyorsun. Sen resmen sürekli olarak benimle yat diye kadına yalvarıyorsun yani. Bunun seni nasıl itici ve abazan yaptığının da farkında değilsin.

İlk yapman gereken şey bu davranışını tersine çevirmek. Eşin seninle birlikte olmak isteyene kadar ona cinsel olarak yürümeyi bırak. Kesinlikle bu hergün bir taraflarını okşuyorum saçmalığını bırak. Sen sürekli seks isteyerek, kadını elleyip durarak onu tahrik edeceğini sanıyorsun ama eteğinde sürekli seks de seks diye yalvaran koca oldukça itici bir şey. Kendini aşırı itici yapıyorsun.

Sen cinselliği başlatma ama o seninle cinsellik başlatırsa bırak sana yürüsün ve cinsellik olsun. Şimdi bunu duyunca birçok erkek (evet cinsel isteksiz eş oran olarak az ama istisnai değil)  “ne yani o isteyince olacak ben isteyince olmayacak mı? Bu haksızlık” diye çıkışıyor ama hayır olay şu:

sen cinsellik için onun peşinde koşmayı bırakıyorsun, o ise senin peşinde koşacak diyorsun.

Bu arada bu yaptığını ona açıklama. Bir sorun olmadığını, çok yoğun olduğunu vs. söyle sadece.

Eğer sen bunu yaparsan ve bu nedenle o iki haftada bir seks bile olmazsa bırak olmasın. Zira bunun anlamı, o seksin erkeği evlilikte tutmak için yapılan görev seksi olduğudur. Bir kadın seninle arzudan değil görev icabı birlikte oluyorsa bırak olmasın.

Ama senin tek problemin muhtemelen karının seks seks diye peşinde koşman değil. Daha genel bir efendi erkek / iyi çocuk sendromu olma ihtimali çok yüksek. Muhtemelen evin erkeğinden çok kadını oldun. Kendini saldın. Ya da hırslarından koptun. Belki hepsi birden.

Bu aşamada tavsiye edeceğim şey, iyi çocuk sendromundan kurtulman ve onun da üstüne tavsiye edeceğim şey ise korku oyunu. Linklediğim Korku Oyununun 12 Seviyesi yazısına bak. Görünen o ki sen aşırı iyi çocuk modundasın. Hangi alanlarda kendini salıp düştüğünü bul ve onları düzelt.

Mesela belki fiziksel olarak saldın. Spor salonuna başla.

Giyimine dikkat etmeye başla.

Evde belki evin reisliğini bıraktın ve mülayim bir kocaya döndün. Daha dominant yani lider ol.

Kendine uğraşlar bul, arkadaşlarla takıl, dışarıda daha çok zaman geçir. Karın için çok ulaşılır olmanının sana isteksizliği ile bir bağı olabileceğini değerlendirmeye başla.

Karantina için Öneriler | Disiplinli Olmak

Merhaba millet. Ben Mr. Deer. Bu sefer konumuz karantina da disiplin. Pandemi sürecinde evde çok fazla vakit geçiriyoruz ve sosyal enerjimiz bir hayli düştü. Yalnız hissediyoruz, kayıplar veriyoruz, partnerlerimizden ve arkadaşlarımızdan uzağız. Bu süreçte disiplinli olmanın ne kadar zor olduğunun farkındayım ve sizlere disiplininizi koruyabilmeniz için bazı önerilerden bulunacağım. Bunlar uygulaması nispeten kolay ama hayatınızı yüksek ölçüde olumlu etkileyecek öneriler. Umarım bu süreci bir gün geride bırakıp Sokakta, AVM de, Gece kulüplerinde,  Barlarda yeni insanlarla tanışmaya devam edebiliriz. Sağlıklı ve disiplinli günler diliyorum dostlarım hepimize, İYİ SEYİRLER!

Diğer postlarım ve yazılarım için tıklayınız.

Nofap yapmalı mı yapmamalı mı?

Nofap hakkındaki düşüncelerimi sitede ve poscastlerde parça parça belirttim ve şimdi bakınca derli toplu bir cevap vermem gerektiğini fark ettim zira parça parça yazınca birbiriyle çelişiyor görünen şeyler yazmışım.

Özellikle bilmeyenler için nofap nedir onu açıklayalım. İngilizce argosunda fap erkek mastürbasyonu anlamına geliyor. Bildiğim kadarıyla da fap kelimesi, mastürbasyon yaparken çıkan sesin fap fap fap şeklinde olmasından geliyor. Nofap ise kısaca mastürbasyon yok anlamına geliyor.

Nofap’ın başlangıcı, 2011’de ABD’li web developer Alexander Rhodes’ın, 2003 yılında yapılan bir araştırmayı okuması. Çin’de yapılan bu araştırma, 7 gün mastürbasyon yapılmaması durumunda erkeğin testosteron seviyesinin yüzde 145 arttığını iddia ediyor. Bundan sonra kurulan nofap.com bu akımın başlangıcı. Nofap aslında günümüzde sadece mastürbasyon yapmamak değil, mastürbasyondan ayırması neredeyse imkansızlaşan pornodan da kurtulmak anlamına geliyor. Ama ben burada nofap’ı mastürbasyon yapmamak olarak kullanacağım.

Şimdi nofap yapmalı mı yapmamalı mı onu cevaplayalım. Cevabım hem evet hem de hayır.

Önce evet kısmına gelelim.

Nofap ile ilgilenen erkeklerin çoğu arada bir mastürbasyon yapan erkekler değiller. Çok sık mastürbasyon yapan erkekler. Ve bunu da porno eşliğinde yapıyorlar. Porno – Mastürbasyon – Orgazm döngüsü yani PMO artık bu adamların aşırı yaptığı bir şey halini almış durumda oluyor.

Bunun temel zararı şu: Cinsellik veya üreme, insanın en temel ihtiyaç ve dürtülerinden biri. Bu temel dürtü ise yeme dürtüsü gibi vücudun ödül sisteminin en fazla ödül kimyasalı (dopamin) bağladığı dürtülerden biri. Çıplak bir kadın görüp orgazma ulaşma süreci ciddi miktarda dopamin salgılamanıza neden oluyor.

PMO ile çok yüksek miktarda dopamin salgılıyorsunuz. 100 yıl öncesine kadarki on binlerce yıllık tarihte bir erkek hayatı boyu taş çatlasa 3 – 4 değişik kadını çıplak görüyordu. Bundan çok daha fazlasını çıplak görenler bile ayda yılda bir farklı bir kadını çıplak görüyorlardı. Basılı ve video pornosu bu rakamı çok yukarı çekse bile daha 15 sene öncesine kadar bu rakam gerçekten kısıtlıydı. Erkek üreme stratejisi fazlaca kadına tohum yaymak üzere kurulduğundan, aynı kadını değil farklı kadınları çıplak görmenin ciddi bir dopamin ödülü var.

Şimdi ise ortalama bir erkek internet porno sitelerinde 10 dakika içinde on binlerce yıllık tarihteki erkeklerin hayatı boyunca gördüğü kadar kadını çıplak görüyor. 15 yıl öncesine kadar 1 senede görülecek kadar değişik kadını ise 30 dakikada çıplak görebiliyorsun.

Bu ise çok ciddi bir dopamin seli yaratıyor. Eh abi ne güzel işte dopaminler şelale diyeceksiniz ama şöyle bir sorun var: dopamin duyarsızlaşması. Beyinde bir kimyasal sürekli olarak aşırı salgılanırsa, onu algılayan reseptör sayısı, artışı dengelemek için azalıyor. Bir de beynin her türlü bağlam için kullandığı ödül sistemi ve kimyasalın aynı olduğunu düşünün. Yeme, içme, işte başarı, bir müsabakada başarı, vs. hepsi aynı.

Fakat PMO ya da aşırı MO (mastürbasyon – orgazm) uzun süre devam ederse, dopamin reseptörleri giderek azalıyor ve insan artık yeme, içme, işte veya sosyal hayatta başarıdan aldığı zevki alamamaya başlıyor. Dopamin insana “doğru yoldasın, başarının yolu bu, bu yolda devam et” diyen bir kimyasal olduğu için, doğal başarı aktivitelerinde insan yolunu kaybediyor ve PMO / MO’nun aşırı dopamin seli haricinde bir başarı hissini yaşayamamaya başlıyor.

Daha da kötüsü, bu duyarsızlaşma yüzünden gerçek bir kadınla sekse bile duyarsızlaşabiliyorsunuz. Bugün oldukça güzel bir kadınla birlikte olan veya birçok güzel kadınla beraber olabilen birçok PMO bağımlısı erkek bile, gerçek sekste kafasında porno izliyor (çeşitlilik), boşalamayıp sonra gidip mastürbasyon yapıyor ya da partneri ile seks yapmayı tamamen bırakabiliyor.

Uzun bir açıklama oldu ama şimdi diyeceğim şeyi anlamanız için bu uzun açıklamayı anlamanız lazım. Uzun süreli aşırı uyaran ile oluşan dopamin duyarsızlaşmasını tersine çevirmeniz mümkün ve burada Nofap devreye giriyor. Eğer aşırı PMO/MO yapan biriyseniz, Nofap size büyük fayda sağlayacaktır. Böylece bu dopaminler şelale durumundan tamamen çıkıp, beynin dopamin reseptörü sayısını arttırmasına izin vermeniz gerekiyor. Bu açıdan eğer PMO/MO bağımlısıysanız, min 30 gün ve en iyisi 90 gün Nofap yapmanızı şiddetle tavsiye ederim.

Peki aşırı ne demek? Buna cevap vermeden önce şunu söyleyeyim. Lehte tüm saçmalıkları unutun, pornodan tamamen kurtulun. Pornonun kararında olması çok zor. Bugün ben az izliyorum diyenleriniz bile yarın porno kuyusuna düşme tehlikesiyle karşı karşıya. Alkolün de bağımlılığı var ama arada bir alkolün zararı yok diyebilirsiniz. Evet doğru ama alkolün farkı şu: yanınızda sürekli uzanıp viskisinden birasına çeşitte alkolü size bedava sunan bir sihirli dolap yok. Öyle olsaydı, alkolü arada bir içmekten alkolik olmaya geçişi tehlikesi de çok yüksek olurdu. Pornoda ise böyle birkaç “dolabınız” var. Birini cebinizde taşıyorsunuz!

Cinsel fonksiyonalite kayıplarını ve beyne verilen hasarı düşünün. Evet, mastürbasyon tek başına olmasa bile aşırı porno kullanımı insanın beynine kalıcı ve MR’larda görülebilen zararlar veriyor. Aman diyeyim kalıcı hale gelmeden bırakmayı ciddi ciddi düşünün.

Bakın pornodan kurtulun dedim, özellikle bırakın demedim. Pornoyu bırakmak deyince sanki bir şeyden vazgeçiyormuşsunuz gibi oluyor. Porno bağımlılıktır ve insan bağımlılıktan kurtulur.

Şimdi gelelim mastürbasyona. Bence aşırı mastürbasyon, vücudun ihtiyacı olanın üstündeki her durum. Haftada 2 kereden fazla mastürbasyon. Ama çoğu erkek hergün mastürbasyon yapıyor ve sayıları hızla artan bir grup hergün birkaç kere mastürbasyon yapıyor. Bu gruptaysanız, dopamin duyarsızlaşması yaşıyorsanız (normal zevkler tad vermediğinden bir depresyon hali, işte ve sosyal hayatta başarısızlıklar, PMO’ya çok vakit ayırma, vs …) beyninizi onarmak için haftada 2 – 3’e düşmek yerine Nofap yapın.

Ve dünyada her zevkte olduğu gibi kendinizi terbiye etmek için ara ara nofap yapın. İnsanların ara ara her zevkin orucunu yapması faydalıdır.

Şimdi hayır kısmına gelelim.

Kendinizi onardıktan sonra haftada bir veya iki MO’nun faydalı olduğunu düşünüyorum. Eğer düzenli cinsel partneriniz yoksa tabii. Yoksa onu da yapmasanız olur. Ama mastürbasyonun bu seviyede olanının rahatlama, sperm yenileme gibi yararları var. O nedenle aslında desteklemediğim hareket Neverfap. Tamam, gerçek bir cinsel yaşamınız olsun, neverfap da yapın ama uzun bir nofap ile kendinize geldikten sonra nofaptan neverfap’a geçmeyin. Eğer pornoyu hayatınızdan çıkarırsanız, dışarıdan gelen uyaranları da kısıtlarsanız aşırı mastürbasyona yeniden düşme şansınız az. Çevreden gelen uyaran derken :

  • Reklam, görsel basında yer alan açık ya da vücuda yapışık şeyler giyinen kadınlara bakmamayı alışkanlık haline getirin.
  • Dışarıda açık ya da vücuda aşırı oturan şeyler giyinen kadınlara bakmamayı alışkanlık haline getirin.

Bakın bunun ahlaki tartışması ayrı konu. Geçersiz bir tartışma değil ama ben burada tamamen sizin kendi sağlığınız açısından değerlendiriyorum. Önünden geçen her kadının kıçına, memelerine bakan adamlar var. Dışarı çıkın siz de görürsünüz. Belki onlardan birisiniz. Arada bakmakta bir sorun yok ama hergün bunu birkaç kere hatta daha fazla yapan adamlar var. Bu bir tavuk – yumurta olayına dönüyor. Adamlar abazan oldukları için bunu yapıyorlar ama bunu yaptıkları için de abazanlar! Dışarda yürürken genellikle güzel kadınlara ya hiç bakmayın ya da yüzlerine bakın. Ölçülerini zaten bakmasanız bile göz ucunuz yakalıyor.

Görsel basın, sosyal medya ise tam bir cinsellik bombardımanı. Eskiden sadece medya vardı şimdi instagram “götüm var, götümü göstereyim, götüm olduğunu söylemiş miydim” tadında bir sürü insta model türedi. Bunlardan da uzak durun.

Kısaca tekrar edeyim: PMO ya da MO bağımlısı olduysanız ki çoğu insanın Nofap ile tanışması bunun sonucunda, 30 – 90 günlük mastürbasyon orucu sizin dopamin duyarsızlaşmanızı tedavi edecektir. Tavsiye ederim. Ondan sonra uyaranları azaltın. Pornodan tamamen kurtulmanız lazım. Dışarıda da uyaranları azaltın.

Düzenli seks hayatınız varsa neverfap yapabilirsiniz. Yoksa neverfap tavsiye etmem ama haftada 2 kereden fazla da mastürbasyon yapmayın.

Porno bağımlılığından kurtulmak istiyorsanız, Pornoyu bırakmanın çok kolay yolu kitabına bakabilirsiniz.

NOT: Türkiye’de bu konuda Neverfap akademi var.

Flörtün İlk Adımı; Nasıl Göz Kontağı Kurulur

Merhaba millet ben Mr Deer, daha önceki yazılarımdan ve videolarım dan beni birçoğunuz fazlası ile tanıyorsunuz. Bugün konumuz Göz Kontağı kurmak. Günümüzde bir çok erkek zararsız gözükeyim derken göz kontağı kurmaktan kaçıyor ve silik bir karaktere sahip izlenimi yaratıyor kendinde. Özellikle kızlarla flört konusunda göz teması çok önemli, flört gözlerle başlar. Göz Kontağı kuramayan erkek flört konularına geride başlar. Bu video da sorunun temel sebeplerinden, neden göz kontağı kurulmalı ve kuramayan dostlarıma önerilerde bulundum. Görevimiz göz teması.. İyi Seyirler!

 

Mastürbasyon Nasıl Yapılmalı? ve NoFap

Merhaba millet ben Mr Deer, daha önceki yazılarımdan ve videolarım dan beni birçoğunuz fazlası ile tanıyorsunuz. Bu sefer konumuz toplumun en büyük tabularından ”mastürbasyon”. Bir çok gelişim çağında bu konuda yeteri bilgiye ulaşamıyor ve ileriki yaşlarında cinsel hayatında sorunlar yaşayabiliyor. Özellikle nasıl yapılması gerektiği bilinmiyor, kaçamak bir şekilde tuvalette, banyo da gizli yapılıyor ve bu durumların zararı çoktur. NoFap isminde porno ve mastürbasyon bağımlılıklarına karşı çıkmış bir akım var ama bir çok kişi çok yanlış anlıyor. Cinsel hayatı olmayan insanların uzun zaman bu akımla uğraşmasını doğru bulmuyorum. Cinsellik ve mastürbasyon hakkındaki bilgilerimi iki video ile sizlere sundum dostlarım. İyi Seyirler!

Önemli Düzeltme; İlk video da penisin bir kas olduğundan söz etmişim, maalesef bu tanım doğru değil. Video öncesi hazırlıkta izlediğim bir videodan aklımda yanlış kalmış, tanım yanlış ama yine de ara ara çalışmazsa motor tekler düşüncemin arkasındayım.

 

Saha Raporu – Eşleşmeden Yatağa, 4 saat

Malum uzun süredir kayıbım. Daha önce ne yazdım ne yazmadım hatırlamak için eski yazılarıma bakarken farkettim, 2 yıl önce son yazımın sonunda bu olaydan bahsedip yazarım demişim. Ondan sonra malumunuz, kayıplara karıştım. Saha raporlarına buradan döneyim dedim.

Olay bir hafta içi günü akşam saat 7 sıralarında hatun kişi ile eşleşmemizle başladı. Hatun kişisi HB6.5’tan HB7 sayabileceğimiz ayarda. Benimle aynı yaşlarda yüzü idare eder fiziği iyi. Evde boş oturduğum bir akşamdı ve bakalım ne çıkacak diye muhabbete başladım:

Ben: “Naber kız napıyorsun?” (tinder‘da genelde basit giriş yaparım, hatunun gerçekten ilgisi yoksa yazmaz zaten)

Hatun: “İyiyim, doğum günüm bugün benim, arkadaşımla yemek yiyorum.” (arkadaşı kız)

Ben: “Doğum günün kutlu olsun kaç oldun?”

Hatun: “29” 

Ben: “Oha çok yaşlanmışsın! Ee kutlama yok mu?”

Hatun: “Şarap içiyorum şimdi, biraz çakırkeyif oldum. Sonra eve..” 

Şimbi bu noktada birşey dikkatimi çekti. Hatunun doğum günü, dışarıda yakın bir arkadaşıyla masada, çakırkeyif ve inatla mesajlarıma cevap vermeye devam ediyor. Vitesi bir tık arttırmaya karar  verdim:

Ben: “Aa olmaz ama öyle, hadi bir yerlere gidelim yemekten sonra.”

Hatun: “Yok bugün işe gittim çok yorgunum halim yok. Sen napıyorsun?” 

Ben: “Evdeyim kendime 1 kadeh içki koydum takılıyorum. Halin yoksa buraya gel, birlikte içelim.”

Hatun: “Arkadaşımlayım ama..” 

Ben: “Olsun onu da getir sen ;)”

Hatunun hiçbirşeye tam olarak hayır dememesi vitesi arttırma kararımın doğruluğuna beni yeterince ikna etti. Bir miktar naz sonrası hatun ve arkadaşı gerçekten de çıktı geldi eve.

Şimdi burada hatunun arkadaşına bir parantez açmak lazım. Bütün gecenin kaderi aslında onun ellerindeyi. Biraz aksi, ortamı bozacak bir tip çıksa bu geceden hiçbir bok olmama ihtimali çok yüksekti.

Neyse ki çok şanslı bir insanım, ben yürümeye çalıştıkça hatun utangaç ayağına uzak durmaya çalışıyor, arkadaşıysa “doğum günün bugün senin birşey olmaz keyfine bak” havasında sürekli. 1-2 saat sohbet muhabbet sonrası kızın arkadaşı sigara içmeye balkona çıktı ben de hamlemi yaptım.

Hatun: “Arkadaşım burada ona ayıp olur.” (beni yarım gönüllü durdurarak)

 Ben: “Arkadaşının birşey umursadığı yok, sen kendini kendine geriliyorsun.”

Hatun: “Yok olmaz ayıp v.s. v.s.” 

 Ben: “Arkadaşın döndüğünde soracağım, bakalım umursuyor mu” (baya alaycı ve kendinden emin bir tavırla)

Kızın arkadaşı birkaç dakika sonra geldi. Ben arkadaşına “müsadenle arkadaşına odamı göstereceğim” diyip göz kırptım, hatunun arkadaşı da “geç bile kaldın haha” dedi sadece.

Hatunu tuttum elinden, içeri götürüp bir güzel.. Öhm neyse, siz mevzuyu biliyorsunuz zaten…

Gelelim ben bunu neden anlattım:

Hatunun size yaktığı yeşil ışıkları ve verdiği sinyalleri doğru yorumlamak çok önemli. Bu kızımız yakın arkadaşı ile dışarıda olmasına rağmen mesajlaşmaya devam etti ve açıkca çakır keyif olduğunu belirtti. Buradan kızın muhtemelen biraz azmış pozisyonda olduğunu düşünüp yürüdüm ve yanıltmadı.

Kız ara ara kendini geri çekerek shit test’ler denedi. Hatta birkaç kere “arkadaşımla takıl siz yakıştınız baya” falan dedi. Hedeften sapmadan devam ettim.

Burada ara ara, ya ilk gecede kız eve atılmaz zor diyen, 2-3 buluşmadan önce bir bok olmayacağına inanan arkadaşlar türüyor. Doğru yer ve zaman olduktan sonra ve siz öküz olmadıkça herşey mümkün. Yeterki denemeyi bırakmayın ve her zaman elinizde yeterli sayıda yazılacak hatun olsun.

Tinder Rehberi

Saha raporu – Daygame,Fuckclose -Biletci Kız

Öğlen saat 2 gibi derse yetişmeye çalışırken, hoş 1,60 boylarında sarışın önümü keserek bilet satmaya çalıştı.Ben acelem olduğunu, dönüşte alacağımı söyleyerek geçiştirdim ve yoluma devam ettim.Tabi dönüşte de bilet almaya niyetim yoktu asıl ilgilendiğim kızın kendisiydi.Dersten çıkıp eve dönerken yolda kızı göremediğim için eve gittim.Gereksiz Detayları geçiyorum.

akşam oyunu öğretmeye çalıştığım arkadaşımı yanıma aldım 1 2 set açıp bişeyler anlatmayı hedefliyordum.Tesadüfen,Yürürken aynı kızın sokakta birilerine bilet satmaya çalıştığını fark ettim.Yanından geçerken kolay gelsin diyerek beni tekrar fark etmesini sağladım ve yoluma devam ettim. 15 dakika sonra tekrar kızın olduğu yerden geçerken yanına giderek açılışımı yaptım.
BEN :B
KIZ: K

B:Sen bu işi beceremiyorsun (suratımda piç bir gülümseme )
K:Anlamadım…? (gülümsüyor yanında ki arkadaşına bakıyor şaşırmış bir tavırla)
B:Ya böyle bilet mi satılır, kimse seni dinlemiyor bile.Durduruşun yanlış, konuşman yanlış, bu iş böyle olmaz ..
K:Çok iddaalısın falan, nerden çıktın sen gibi şeyler söyledi tam hatırlayamıyorum.(dik duruşum,ses tonum, rahat haraketlerimden etkilendiği belli oluyordu.)
B:Ne bileti bunlar ?
K:Tiyatro.Engelli arkadaşların hazırladığı bir oyun size de vereyim birer bilet diyor(wingim yanımda bu arada)
B:Ben tiyatro sevmem.Bir iki bilet ver de sana nasıl satılır göstereyim.madem engelli arkadaşlara destek oluyorsunuz benim de katkım olsun, sen de bu işin nasıl yapıldığını görmüş olursun(tabi bunu eğlenceli bir dille söyledim)
K:tamam göster izliyorum (gülerek)
5 dakika civarında bana verdiği 3 biletin 2 tanesini yoldan geçen 2li kız grubuna sattım.(Belki tesadüf o an denk geldi) Tabi biletleri satarken bi yandan da o kızlarla açılış yapar gibi konuşuyorum, kızın birinin kolunda dövmeleri var ona dokunuyorum,güzelmiş, nerde yaptırdın, ben de yaptırcam falan diyerek laflıyorum kızlarla.(Bir yandan biletçi kızın MERİÇ arkadaşı dik dik bana bakıyor)Biletleri sattığım kızlar gittikten sonra

B:Parayı ve elimde kalan son bileti,biletçi kıza vererek.Al bunlar senin dedim
K:Ohaaa nasıl yaptın,harikasın o kız seni yiyecek gibi bakıyordu diyor.Teşekkür ediyor falan(DHV nin *mınakoydum burada tabi eheh )
B:Artık ne yapman gerektiğini öğrendiğine göre bizim işimiz var gitmemiz lazım diyorum.
K:Yarın işin yoksa bana yardım eder misin.Lütfeeeen diyor küçük bir kız çocuğu gibi
B:Engelli arkadaşlara destek olmak için yaparım.Müsait olursam görüşürüz diyerek telefonumu uzatıyorum ve numarasını yazıyor.Sarılıp ayrılıyorum.

yaklaşık 2 saat sonra Ben Epavarman diye bir mesaj atıyorum.Tamam kaydettim diye cevap yazıyor.(mesajlaşma sadece bu kadar)

Bir sonra ki gün ne zaman geleceksin diye bir mesaj atmış. ben de akşam görüşürüz ben seni ararım diyerek sonlandırıyorum mesajlaşmayı.Bir kafe de buluşuyoruz biraz birbirimizi tanıyoruz. sevgilisi falan varmış, boş muhabbetler falan, buraları geçiyorum yoksa çok uzayacak.Neyse kafeden kalkıp bilet satmaya başlıyoruz.Tabi o gün satılan biletlerin çoğunu ben satıyorum. sevgilisi olduğuna aldanmadan kıza takılıyorum, hafiften flörtöz davranıyorum, hem bilet satıyoruz hem eğleniyoruz.
Saat 10 11 gibi sevgilisi almaya geldi kızı arabasıyla, birlikte eğlenmeye gideceklermiş, beni de davet ettiler,konser varmış kız çok ısrar etti bira ısmarlıyım sana, bana o kadar yardım ettin falan deyince ben de kabul ettim(Satılan biletlerden pay alıyormuş kaltak,Ben engellilere destek oluyoruz zannediyordum).Arabayla ilerlerken,kızın evine geldik.Kız üstünü değiştirmeye gitti.Biz de çocukla arabada bekleyip sohbet ediyorduk, kız üstünü değiştirmeye gidince,bana millete güvenmediğinden, kızın sokakta bilet satmasını istemediğinden falan bahsediyor,erkekler sarkıntılık ediyormuş,fasofiso… zırvalıyor yani,Ama kız bunu dinlemiyormuş tabi satmaya devam ediyormuş (sözünü dinletemeyen,Gereksiz kıskançlıklara kapılan meriç). Ama bana nedense kanı çok ısınmış falan.Tabi ben de merak etme sevgilin bana emanet diye teselli ediyorum Meriçimizi (tabi kız bu çocuğa beni yıllardır tanıdığını, çok yakın arkadaş olduğumuz yalanını söylemiş.Kızımız da sevgilisi gelmeden önce, yeni tanıştığımızı söyleme diyerek beni uyarmıştı).Neyse konser,içki falan takıldık o gece öyle bitti.Ben de sevgilisi olduğu için kızın üstüne düşmedim, normal arkadaş(friendzone gibi değil) olduk, arkadaşça eğlenceli bir şekilde birbirimize komik capsler atıp,taşşak muhabbeti yaparak arada sırada konuşuyorduk.2 hafta civarı zaman geçtikten sonra.Bi ara eski arkadaşının erasmustan döndüğünü söyledi ve çocuğun öğrenci evine beni davet etti. gel içelim Serhat çok kafa çocuktur, eğleniriz falan diyerek. ben de ara ara fuckbuddy takıldığım kızla plan yapmıştım.Fuckbuddy mi de yanıma alıp Serhatın evine gittik bir yandan içiyoruz, bir yandan sohbet falan.(Serhatta harbiden kafa çocukmuş yani öyle meriç falan değil)serhatın erasmus anılarını dinliyoruz, bir yandan bize Polonya dan getirdiği içkilerinden ikram ediyor. Tabi benim fuckbuddy alkole pek alışık değil. kafayı bulunca uydularından birini bizim yanımıza çağırdı.Ben çok sinirlendim tabi, siktir git nereye gidiyosan, alsın seni gidin diyerek postaladım bunu, zaten kafası da çok güzel hiç uğraşasım yoktu.benim için de çok iyi oldu bu :D.

benim fuckbuddy gidince, arkasından saydırıyor tabi biletçi kızımız.Shit test yağmuruna tutuyor beni adeta.Sen bununla mı birliktesin.erkek değil misiniz.size delik olsa yeter,bu kız çok kalitesiz falan filan diyip duruyor.(benim fuckbuddy de güzel ama öyle çirkin falan da değil yani, tamamen kıskançlıktan kudurmuş gece boyu hiç saklayamamıştı zaten belli ediyordu.)Bütün bunların üstüne, benim fuckbuddy başka erkekle gidince de bak seni nasıl ekti.diyerek dalga da geçmeye başladı.Benim hiç umrumda değil tabi o saydırıyor ben serhata polonyalı kızların nasıl olduklarını soruyorum.o anlatıyor falan 😀

Ben eve geçeyim artık diyerek, ben de kalktım (biraz daha bira içmek istiyordu canım).Marketten bir bira aldım eve gittim yavaş yavaş içiyordum yarım saat sonra biletçi kızımızdan mesaj geldi.
K: Eve gidince haber ver demiştim neden vermedin(saat gecenin 4ü)
B:Sen uyumadın mı?
K:uyuyamadım,bu koltuk hiç rahat değil(serhatın evinde ki koltuktan bahsediyor).Serhat yatağını vermemiş buna gitmiş uyumuş.(adamım serhat başka bir meriç olsa yatağını verir nevresimini değiştirir üstüne de oda parfümü sıkardı eheheh)
B:Marketten 2 bira al gel :).Bizim evin altında ki market 24 saat açık.
K:olabilir ev çok uzaksa gece korkarım almaya gel beni
B:Yakın yakın, bişey olmaz ben sana pencereden el sallarım 😀
adresi tarif ettim bir yandan telefondan konuşuyoruz, yürürken korkmasın diye.eve geldikten sonra biraz sohbet ettik,baş başa kalınca sevgilisinden ayrıldığını anlattı bana (ben tamamen arkadaşça davranıyorum)biram bitince ben uyuyacağım artık diyerek odama gittim ve yatağın üstüne oturuyorum.Kızda hemen arkamdan odama gelerek eğilip dudağıma yapıştı(böyle bir şeyi hiç beklememiyordum).Napıyosun sen biz arkadaşız diye ittim bunu.(Kızın yüz ifadesini görmeniz lazımdı.Hayatında ilki yaşadı belki de ehehehe )Sonradan ben öptüm tabi bunu daha fazla detaya gerek yok siz gerisini tahmin edebiliyorsunuzdur zaten NOFAPta ki arkadaşlardan küfür yemeyelim 🙂

Bu kız aslında bizim birlikte olduğumuz geceden sonra ayrılmış sevgilisinden(daldeğiştirme olarak algıladım),o gece bana ayrıldık demişti,sonradan itiraf etti yalan söylemiş(sonradan bana ayrılmadık ama aramız kötüydü, görüşmüyoduk….vs bahaneleri hiç bitmez tabi,kaşar gibi hissetmemek için,yermiyim ben bunları). 2 hafta sevgili takıldıktan sonra ben yaz tatili için memleketime gideceğim, beni beklemene gerek yok diyerek ayrıldım bundan, istediği kişiyle takılabileceğini söyledim.Tabi hala beni bekliyor telefondan nude falan atıyor orası ayrı bir konu(belki başkasıyla yatıyor da olabilir güvenmiyorum hiç, zaten umrumda da değil).

Ve bu kızın bana biz arkadaş gibi takılırken sürekli söylediği bir şey (shit test) vardı. Ben kısa erkeklerle asla birlikte olmam diyordu.Burada oyunun, Tipten ve Paradan daha önemli olduğunu belirtmek istiyorum!!!Bu Kızın benim için terk ettiği erkek arkadaşının arabası var benim yok.Çocuk Besyo okuduğundan Manken gibi fiziği var, kaslı ve boyu 185in üstünde maddi durumu da benden iyi olduğunu varsayıyorum.Benim ise normal bir vücudum,ailemin gönderdiği öğrenci gelirim ve 172 boyum var.Umarım anlatabilmişimdir.

EPAVARMAN

Yorumlar üzerine edit:Ben bu raporu hatırlayıp yazabilmek için 2 saat uğraştım.İçerisinde ders çıkarılacak şeyler barındırdığı için.Tipim yok param yok arabam yok diye bahaneler uyduranlara ders olsun motive olsunlar diye,valla insanı bazen çileden çıkartıyorsunuz.
Biri bu kadar plan yaparak düşürdüğün kızı adam doğal haliyle yatağa atmış demiş.Ne planı güzel kardeşim bu olay spontane gerçekleşen bir olay.Rapor çocuğun sevgilisini elinden çalmaya çalıştığım bir senaryo değil amk.spontan gelişen olaylar silsilesi…Sen zira oyunu plan yapıp kız düşürmek olarak anladıysan siteyi en baştan okuyup iyice anlayana kadar tekrar et.
Orda defalarca belirttim sevgilisi olduğu için kızla arkadaş olduk diye.
kızı yatağa atmaya çaıştığım bir plan yok,defalarca belirttim arkadaşım olarak görüyordum diye.Bak bunlar rapor da yazıyor.Ya götünle okuyorsun ya da provakasyon yapıyorsun.Ayrıldık dediği için devam ettik haberim mi var amk. kız yalan söylemiş
Biri de parazit demiş lan götünüzle okumayın..
Burada ahlak dersi vereceğinize örnek çıkartın birlikte olduğunuz kadınları iyi gözlemleyin..Maskulen davranın ki kız sizi aldatmayı aklından geçirmesin..Bu karakterde ki insanlar illa ki ilişki içerisinde kendilerini ele veren davnışlar sergiler bu insanlara yol vermeyi bilin diye paylaşıyoruz..

Saha Raporu – Putin’e Selam Olsun…


Merhaba Mahmut Abi ve Değerli Blog sakinleri, Ben Mr. Deer. Önceki yazılarımdan beni fazlası ile tanıyorsunuz. Bu aralar İstanbul’ da bir düzen kurmaya çalışıyorum ve ilk yazımda da bahsettiğim gibi eğitim (danışmanlık ve grup dersleri) konusuna ağırlık vermeye başladım. Bir süredir YouTube kanalımda sesli saha raporları ve podcastler de yayınlıyorum. Bu yazının konusu yakın zamanda twitter hesabımdan atmış olduğum ‘’ Putin’e selam olsun. Bu ara halkı ile yakın temastayım ‘’ başlıklı resimli Tweet  ile alakalı. Resim Marmaris’ te çalıştığım otelin bana tahsis etmiş olduğu evde bir Rus hatunla birlikte takılmamın sonrasında çekildi. Olayın garip tarafı ne hatun İngilizceyi doru düzgün biliyor, ne ben 2-3 kelimeden fazla Rusça biliyorum. Ee diyeceksin nasıl konuştun da ayarttın hatunu işte tuhaf olanda o, pek konuşmadık.

 

‘’Kadının kocası genelde bir tür yedektir. Hiçbir zaman doğru erkek değildir.”

~ Sigmund Freud ~

 

Saha Raporu; Putin’e Selam Olsun

Uzatmadan olaya gireyim artık. Daha animasyonda 5. Günüm (hem otelde, hem meslekte) çoktan full charge pratiğim sayesinde neredeyse tüm FMB çalışanları ile samimiyet kurmuştum. Öğlen yemeğinde bir garson arkadaşım bana gelip misafir bir hatunun küpelerimi beğendiğini falan söyledi. Hatun buna mı söylemiş bu mu duymuş neymiş neyse çok umursamadım. Dedim akşam yemeğinde göster ayarı vereyim eheheheheh. Akşam yemeğini misafir (para veren adam müşteridir aq) ile birlikte yememiz gerekiyor. Akşam restorana gittiğimde sordum gösterdi. Masa da yaşlı bir teyze ve küçük bir çocukta vardı. Yemeğimi aldım masalarına gelip ‘’Can I sit’’ dedim.  Hatun önce bir iki saniye buga girdi beni karşısında görünce ‘’yes yes’’ dedi ama nasıl bir istekli söylüyor o an fark ettim kadın benden hoşlanmış. Masadakilere kendimi tanıttım ve tanıştım. Hatuna nereli olduğunu ne iş yaptığını falan sordum. Daha bir iki kelime konuştum hemen instagram hesabımı istedi. Konuşurken Hatun beni anlamakta zorlanıyordu dedim ‘’do you have translate application’’. Google çeviriyi açtı ne iş yaptığını anlattı ben nereli olduğumdan ve burada yeni olduğumdan falan bahsettim. 10-15 dakikalık kısa bir sıradan misafirlerle ettiğim sohbet geçti aramızda sonra ben hızlıca yemeğimi bitirip kalktım. Sahnede dans ederken falan sürekli gözü üstümdeydi gece boyunca, arada kısa bakışlar atıyordum sahneden hatuna. Akşam saat 11′ de mesai bitti otelden çıkarken hatuna mesaj attım;

D: Ben

H: Hedef

D: Otelden ayrılmam gerekiyor saatim doldu.

H: Üzgünüm, ben seni görmek istiyorum.

D: Gece için bir planın var mı.

H: Hayır.

D: Sahile gel.

H: Tamam.

Ve hatun geldi. Dedim merkezdeki sahile gidelim. Olur dedi. Tuttum elinden atladık dolmuşa ücreti ödemek istedi karışmadım. Yolda resim falan çekmek istedi. Sokuldu kolumun altından sarıldı falan. Yolda dedim sahil yerine bana geçelim mi önce bir 10-15 saniye düşündü sonra tamam dedi. Eve geçerken biraları da o aldı. Eve geçtik önden ben girdim hatuna kapıda durmasını söyledim beraber kaldığım iki arkadaşımı balkonda buldum ve hatun geldi odaya gelmeyin dedim sonra hatunu içeri aldım. Eve girerken tedirgindi odaya soktum rahat hissetmediğini ve sahile gitmemizi istedi. Sakin olmasını söyledim ve biraları açıp sohbet ederken ufak ufak öpmelerle başlayıp devamında muhteşem bir ön sevişme yaşadık. Elimi donuna attığımda hiçbir engel ile karşı karşıya kalmadım garip gelmişti SDD den eser yoktu. Seks sırasında neredeyse ikimizde bir birimizin dediği kelimeleri anlamıyorduk ama sağlam bir uyum yakaladık. Arada sadece ‘’change position’’ diyordum ayağa kalkıyordu kukla gibi isteğim şekle giriyordu. Saat gece iki gibi yatakta uzanırken bana iyi bir anne olduğu için artık gitmesi gerektiğini ve kendisini taksiye bırakma mı istedi. O an akşam yemeğinde masadaki veledin hatunun çocuğu olduğunu anladım.

 

Hatunu taksiye bıraktım ve şoföre de nerede indireceğini söyleyip eve döndüm. Ev arkadaşlarım döndüğümde beni bu kadar az sürede otelden hatun çıkardığımla alakalı tebrik ettiler. Nereden bilsinler benim Mr.Deer olduğumu, zaten hem evde hem işte etliye sütlüye karışmıyorum sessiz takılıyordum. Sabah hatun gece ile alakalı teşekkür ve günaydın mesajı atmış hiç umursamadım. Otelde hiç yanaşmadım adeta iki yabancı gibiydik. Sadece arada bakış atıyordum.  Öğlen mesajlaştık kendisinden giderken bana herhangi bir hatıra eşya bırakmasını söyledim. Hatunun son günüydü gece uçağı vardı dönüyordu. İş çıkışı yine aldım eve geçerken yine dolmuş ücretlerini ve biraları kendisi ödedi. Dolmuşta bana seni seviyorum, ilk görüşte aşık oldum, Rostov ’a  gel bende kal falan diyor ben sadece gülüyorum kafamı çevirip dışarıyı izliyorum. Bizim otelden bir garson instagram dan buna yazmış onu söyledi yine aynı tepkiyi verdim. Bizim animasyon şefi ekipten bir kızı benim hatuna yollayıp instagramını istemiş, erkek arkadaşım var demiş (benden bahsediyor) sadece güldüm. Belli etmesem bile o an içimde garip bir sinir duygusu hissettim iki nedenden dolayı. Birincisi Şefin mesai saatleri içinde ekip den birini böyle bir şey için yollamış olması, ikincisi çok daha garipti hatuna karşı cinsel çekim dışında herhangi bir şey hissetmeme rağmen o an bir kıskançlık ve koruma iç güdüsü hissettim. Bu düşünceler birkaç dakika sonra dolmuştan indiğimde tamamen aklımdan gitmişlerdi zaten hayat normale dönmüştü. İnstagram dan yazan garson umurumda olmayıp da neden şef söz konusu olunca bu garip duyguların açığa çıktığı konusunu biraz düşününce fark ettim. Birincisi şef benden daha fazla yetkiye sahip ve benden fazla yabancı dil bilgisi var orada ‘’alfa özelliklere’’ sahip lider o. İkincisi garsona kıyasla ben daha eğlenceli ve daha göz önünde bir mesleğe sahiptim. Hatuna hiçbir şey hissetmiyor bile olsam ister istemez evrimsel psikolojik, genlerimde ki kodlar fuckboddy hatunumu birkaç dakikalığına da olsa koruma iç güdümü harekete geçirmişti. Hatun gecenin sonunda boynundaki taşlı kolyeyi çıkardı bileklik gibi taktı bileğime.

Sanırım bir ‘’Alfa siker Beta öder’’  durumu söz konusuydu. Bu hatunun o kadar seçeneği varken bana ilgi duymasının nedeni görülen üzere sözlü oyunumdan dolayı değildi. Birçok insanın görmezden geldiği benim ‘’Sessiz Oyun’’ olarak nitelendirdiğim konu.

Peki Sessiz Oyun ne; senin dışarıya verdiğin sessiz mesajlar çerçeve, beden dili, kılık kıyafet, aksesuarlar, vücut ölçülerin, yüksek enerji ve güler yüz vs yani senin fiziksel yanın.

 

‘’Konuşursam beni sadece İngilizce bilenler anlayacak ama sessiz bir filmi herkes anlayabilir ve dünya Amerika’dan ibaret değil.’’

~ Charlie Chaplin ~

 

Bozuk beden diline örnek olarak kambur yürümek, adım atarken ayaklarının karşıyı göstermemesi, dik duruş sağlamaya çalışırken horoz gibi yürümek (belin içe doğru kıvrılması), topluluk içerisinde otururken veya ayaktayken ellerini oraya buraya koymaya çalışmak, masaya eğilerek oturmak, konuşurken sesli konuşmaktan çekinip hem sessiz konuşup hem karşıdaki insanın dibine girmek ya da ayakta konuşurken ilgi almaya çabalarcasına direk karşı karşıya durmaya çalışmak vb. Ben özellikle beden dilinde kendime fazlasıyla güvenirim üzerinde çok çalışmamın sonuçlarını iyi aldım, ister karşımda milyonluk şirket sahibi misafirler ister otelin sahibi ister animasyon ekibimizin bağlı olduğu şirketin sahibi otursun yine de arkama yaslanıp onun beni rahat duyabileceği şiddette bazen de biraz daha yüksek sesli konuşurum. Bu yüksek ses konusu bazen karşımdaki insanalar için sorun yaratabiliyor açıkçası ayak üstü yolda durdurduğum hatunlar ile konuşurken birkaç kere biraz sessiz olur musun tanıştığımızı insanların duymasını istemiyorum diyorlar ya da mekânda otururken de etraftakilerin ne konuştuğumuzu duymalarından çekiniyor yanımdakiler. Bu tutumumun düşüncesizlik olduğunu düşünenler olabilir belki ama hem insanların o anda podcastimde bahsettiğim gibi kendi işleri ile uğraştığının farkındayım ve ağzımdan çıkan her kelimenin sorumluluğunu ne olursa alabilmemi sağlayan ‘’Duygusal Güç’’ mekanizmam beni rahatlatıyor. Eskiden sesimin çok çıkıyor olmasından dolayı birisi uyarınca utanırdım ama artık eğer karşımadaki bir kadınsa daha çok yaklaş o zaman sessiz olmam için derim ve göz kırparım ya da erkekse ne var aq kimin umurundayız şu an rahat ol derim. Ben masada arkama yaslanıyorum konuştuğum kişi eğer kucağımda değilse beni nasıl anlasın işte o masaya eğilme iç güdüsü bu yüzden beliriyor. Eskiden insanlarla iletişimim zayıftı özellikle benden yaşça büyük insanlar ile konuşurken gerilirdim. Sonra iletişim konusunda nerede yanlış olduğumu düşünürken konuşurken gözlerimi kaçırdığım için sohbetten zevk almadığımı, insanları dinlemediğimi, hızlıca kendi fikirlerimi söylemeye çalıştığımı ve bildim bir konu anlatılırken hemen atlayıp bende bunu biliyorum deyip karşımdakini dinlemeyi bıraktığımı fark ettim. Özellikle bu sonuncu bir bozuk değer ve çok fazla insan buna sahip, bu alışkanlığı değiştirmeye çalışırken benden yaşça fazlası ile küçük insanlardan tutun da okuma yazması olmayan insanların bile çok iyi bildiğimi sandığım konularda bana farklı işe yarar bakış açıları katabileceklerini fark ettim. Özellikle kadınlar ile başarılı olmak için susabilmenin ne kadar etkili bir faktör olduğunu öğrenmek beni şaşırtmıştı.

Kılık kıyafet konusunda da illede tavus kuşu giyinin demiyorum ama kendi zevkinizi yansıtan şeyleri giyin özellikle gençler için söylüyorum. Önemli olan giydiğin şeyleri kendin isteyerek giymek, içine sinmese sırf ciddi gözükeceğim diye babasının damatlığını giyen ne 18 likler gördüm elde tespih falan. İçine sinmeyen, üzerine tam oturmayan bir şeyler giydiğin zaman sürekli kafanda insanların senin kıyafetlerin hakkında ne düşündüğünü düşünüp durursun, birisi şakadan da olsa kıyafetlerine bir şey dese hemen kafana takılır günün mahvolur. Bununla bağlantılı olarak sosyal ortamlarda rahat hissetmezsin sürekli duruşunu kontrol edersin sanki İngiliz kraliçesi var karşında artık şu insanları fazla umursamayı bırakın. Kendi işinize bakın emin olun o sizin kıyafetlerinizle alay edenlerin hepsi kendilerini rahat hissetmek için sizinle uğraşıyorlar. Kendinize gülün evet yanlış duymadınız kendinize gülün hatta hatunlardan reddettiğinde kahkaha atın kendinize. Günde 5 dakika ayırıp dik duruş egzersizleri yapmazsan o bel ağrıların geçmeyecek ilerde daha büyük sıkıntıların olacak başlarda belki garip gelecek ama emin ol bedeninin içerisinde daha rahat hissedeceksin, daha rahat gülümseyeceksin. Bu söylediklerim çok zor şeyler değil ama ertelemeye çok meraklıyız oturup sorunlarımızdan şikayet etmeye bayılıyoruz ama iş sorumluluk almaya gelince öylece erteliyoruz.

 

“Hatuna kraliçeymiş gibi davranırsan sana saray soytarısıymışsın gibi davranır. Hatuna cariyeymiş gibi davranırsan sana kralmışsın gibi davranır.”

~ Eski bir PUA atasözü ~

 

Gelelim aksesuar konusuna kadınlarla oyunda ille de şart diyemem ama dikkat çekmek iyidir bu da o kıyafetlerin önce içine sinsin sözümle bağlantılı çünkü günümüzde ki, insanların birçoğu başkalarının kendileri hakkında ne düşündüğünü o kadar çok kafasına takmış durumdaki aksesuar takmaktan korkuyorlar kendilerine yakışmayacağını, abartı olacağını veya erkeklerde özellikle kadınsı damgası yemekten korkuyor. Ben çoğu zaman annemin bilekliklerini takarım ve onların bende nasıl durduğuna dair kadınlardan bilgi alarak set açarım çoğu zaman kadınların bu bilekliklerin başka erkeklerde feminen görünebilir ama sende maskülen durmuş dediğine şahit oldum çünkü giydiğim her kıyafeti, taktığım her aksesuarı kendim için takıyorum ve mantalitemde ne giyersem giyeyim ne takarsam takayım bana yakışır düşüncesi kemikleşmiş durumda (bunun diğer bir adı Duygusal Güç). Ne giydiğim önemli değil bazen saçlarım dağınıkken veya üzerimde alakasız şeyler bile varken set açtım sonuçlar şaşırtıcıydı. Örneğin iki buçuk sene önce falan göğsümün sağ alt tarafındaki dövmemi ilk yaptırdığımda hava çok sıcak, hava alsın ve krem sürmesi kolay olması için tişörtümün yan tarafına bir karışlık bir delik açmıştım ve o gün ünide arkadaşlarımın fakültesinde ki konferansa katılmıştım. Fakültede terasta çüklü bir arkadaşım ile sigara içerken yanımızda bunun yanaştığı ama friendzone düşürüldüğü Hb 6 lık bir hatun vardı. Kız moda takıntılı bir hatundu benim ceket altından tişörtü fark etti markasını falan sordu bende hatırlamadığımı bir arkadaşımın hediye ettiğini falan söylemiştim, kendim kestim diyemedim ama etraftaki insanlar çok beğenmişti bende ceketi çıkarmıştım bir anda ortamda gözde olmuştum ve tahmin edileceği üzere kızlada 2 gün sonra arabada işi hallettim. Bu olay mantalitemin tohumlarını atmıştı. Tabi o zamanlar yeni yeni mevzulara giriyordum hayatımda Redpill de yoktu. Vücut ölçüleri ayrıntısı giymiş olduğun kıyafetleri üzerinde düzgünce taşıyabiliyor olman için gerekli yoksa bir deri kemik veya şişman isen kıyafetler üzerinde garip durabilir. Yanı sıra kası olmasa bile en azında fit olmak dışarıya sağlıklı gen mesajını veriyor. Bu bahsettiğim mesajlar bilinçsizce açığa çıkar ve bilinçsizce anlaşılır. Teorik olarak bu anlattığım şeyleri birçok kişi bilmesine rağmen pratiğe dökemiyorlar çünkü ya sabırlı değiller ya da kafalarını meşgul eden şeyler yüzünden özellikle dik durmayı unutuyorlar. Kafan doluyken beden dilini kontrol etmek zordur iyi bilirim. Benim bunarı sürekli hale getirmiş olma sebebim sabırla sürekli sürekli kendimi kontrol ederek düzeltmiş olmam. Birçok insan sabır konusunda eleniyor benim omuzlarımı dik tutma alışkanlığını edinmem 6 ayımı, beden dilimi oturtmam yaklaşık 2 yılımı aldı. Bu süreler insandan insana değişir.

‘’Nasıl yaşamam gerektiğini anlamaya başladığımda, Nasıl ölmekte olduğumu gördüm.’’

~ Leonardo Da Vinci ~

 

 

Rus Hatuna geri dönersek sürekli mesajlaşıyoruz hala seni seviyorum, gel benimle yaşa tek yaşamaktan sıkıldım, seni özledim falan diyor ama hiç umurumda değil, bundan bir sene önce olsa çoktan hayallere kapılırdım. Aklımda kış tatili var o ayrı. Burada çerçeve devreye giriyor kendi hayatımdaki hedefleri ve işleri erteleyip öylece hatuna gidemem. Şunun farkındayım hatun 30 yaşında ve hiç uğraşmadan sürekli cinsel arzularını bastıracak dinamik bir genç erkeği elinin altında tutmak istiyor. Bana Rusya da ‘’girl is girl’’ diye bir sözden bahsetmişti yani kadın kadındır, hepsi aynıdır gibi bir şey. Daha önce o taş gibi Rus kadınlarının boş egolu olmadıklarını duymuştum.  Belli ki Rusya da genç ve dinamik erkek bulamamış beni transfer etmeye çalışıyor. Kendisini ve çocuğunu koruyacak bir erkek istemesi içgüdüsel bir şey zaten. İlk görüşte aşk diyor yer miyim la ben senin bu kafesleme çabalarını şunu bir kez daha tecrübe ettim ne Türk’ ü, ne İngiliz’ i, ne Rus’ u hepsi teoride aynı. Sevişmenin ardından gerçekten bana karşı daha samimi duygular besliyor olabilir yalnız bu sürekli mesaj ve resim atacağım anlamına gelmiyor. Bu meşguliyet durumu sadece kadınlara karşı değil hayatımda ki çüklü çüksüz tüm insanlar için gerekli sürekli kendimi daha fazla daha fazla gelişmek için zorluyorum ve bu yüzden somut bir meşgul olma durumu söz konusu ve bazen ailem bile mesaj attığı zaman hemen cevap veremiyorum. Benimde zamanında yaptığım en büyük hatalardan birisi sürekli kafamda teoride mükemmellik derecisinde fikirler ve planlar üretmem ama pratiğe dönüştürmememdi veya bir şeyleri göstermelik yapmamdı. Farkında mısınız birçok şeyi resmen yapmak için yapıyoruz.

 

Son bir buçuk senedir kendimi duygusal olarak zayıf ve yorulmuş hissettiğim zamanlarda rahatlamak için günlük tutar gibi telefonumun ses kaydını açar koltukta yuvarlanarak kendi kendime konuşurdum kafamdaki tüm her şeyi ortaya döker kendimle yüzleşirdim. Çünkü bir çoğumuz şu hatayı zamanında ya yaptık ya da yapıyoruz sürekli kendimizi anlatacak birilerini arıyoruz, arkadaşlarımızı psikolog gibi görüyoruz ve enerji vampirliği yapıyoruz. Bunun sonucunda hem insanların gözünde duygusal olarak zayıf ağlak biri oluyoruz ve hem de zayıf yönlerimizi ortaya döktüğümüz için her türlü psikolojik saldırıya ve şantaja açık oluyoruz, bu şartlar altında sosyal saygı yok olup gidiyor.  O ses kayıtlarına baktığım zaman aslında temel sorunum ya bir şeyleri sırf yapmak için yapıyormuşum veya kafamdaki planları işleme koymak yerine sürekli daha da çok geliştirmeye çalışıyormuşum ‘’mükemmellik’’ algısı. Sırf yapıyormuş gibi yapmanın kötü olan tarafı; aslında evet eylem yerine getiriliyor yani kazanç var ama başka taraftan ya kayıp veriyorsun ya boşa eylemi gerçekleştiriyorsun. Örneğin akıntıya karşı kürek çekmek deyimini ele alalım, akıntıya karşı kürek çekersin ama maksimum kazanç yerinde sayarsın geriye gitmezsin yanı sıra enerji kaybı verirsin.

Mesela çok sık gördüğüm hatalardan biri adam spor yapıyor ama şekeri, abur cuburu, alkolü, sigarayı ve benzeri zararlı maddeleri bırakmıyor. Çerçeveye sahip çık diyoruz haklısın diyor hatun mesaj attım mı anında dibinde bitiyor. Ödül sensin diyoruz tamam diyor anladım diyor, hatunun teki ile resim çekiniyor ama hatun suratını kapatmış bunu sosyal medya da paylaşıyor neden çünkü kafasında hala çüksüz biri ile resim çekilmenin ödül olduğunu düşünüyor ama itiraf etmiyor bahane uyduruyor, ben onu kardeşim gibi görüyorum diyor. Eskilerin bir lafı vardır ‘’kardeş ayağı göt ayağı’’ diye hepimiz iyi biliyoruz kardeşim dediğiniz kızlar dönüp dudağınıza yapışsa sen ne yapıyorsun değil, nasıl yapıyorsun diyeceğinizi.

 

‘’Hiçbir erkek birlikte olmak istemeyeceği bir kızla yakın arkadaş olmak istemez.’’

~ Sigmund Freud ~

 

Yazılarımda birçok kez beni bu işlere sokan akıl hocam Chianski den ve sözlerinden bahsetmiştim bu; kızlarla arkadaş olma konusunda da bana şunları söylemişti. Erkek ile kadın yakın arkadaş olamaz çünkü bir süre sonra aradan cinsiyetler kalkar ve özellikle kadın erkeğe bacım gözüyle bakar, erkekse eğilse kalksa da bir frikik verse diye bakar. Kadın ile erkek arasında yakın arkadaşlık değil yalnızca cinsel çekilim olur. Ya sevişirsin ya sevişmezsin. Birçok kez açtığım dolaylı setlerde hatunlar ‘’kanka’’ dedikleri erkekleri aslında bacıları gibi gördüklerini söylemişlerdi. Şahsen bir kadın beni kadın gibi görsün istemem ve çoğu kez kızların kanka ayağına erkekleri sadece kullandığını ve ücretsiz ilgi bankası gözü ile baktığına şahit oldum. Örnek olarak daha önce paylaştığım ‘’Hatalarla geliş ve geliştir’’ adlı yazıda Eskişehir’ deki yaşamış olduğum ibretlik olayları örnek verebilirim orada da bu tarz bir kızdan bahsetmiştim. Şuna da değinmeliyim çevrende hiç kız olmamalı demiyorum illaki iş arkadaşın, sınıf arkadaşın, sosyal ortamındaki arkadaşların kız olabilir ama onlar erkek olduğunu bilmeli. Benimde çevremde ara ara konuştuğum sohbet ettiğim kızlar var ama hepsi erkek olduğumun farkında illa sikecen diye bir şey yok ama bir erkekle nasıl konuşuyorsam onlarla da aynı konuşuyorum, arsız-komik şakalar yapıyor cinsel içerikli şakalaşmalar yapıyorum ve emin olun sinirlenmek görüşmeyi kesmek yerine daha fazla benimle vakit geçirmeye çalışıyorlar yani üzgünüm bir çoğunuzun yaptığını; kızlara sözde centilmen davranışlar sergileme, boş iltifat etme gibi şeyler yapmıyorum. Birçok erkeğin centilmen ve kibar görünerek aslında ‘’meriç’’ (gizli amcı) olduğunu kadınlar bile fark ediyor artık. Her dalda oku diyoruz sadece daygame ile alakalı kitapları ve makaleleri okuyor. Soruyorum teorin ne durumda adam diyor çok okudum, diyorum ne okudun bana daygame ile alakalı siteleri gösteriyor. Her şeyi kadınlar için yapar olduğunuzu kabullenmiyorsunuz sonra olmuyor yapamıyorum diye mesaj atıyorsunuz bunalıma giriyorsunuz, oyuna-redpille-bizlere düşman oluyorsunuz. Sorun ne ailen de, ne bizde, ne arkadaşlarında, ne de başka birilerinde sorun sende ilerlemek istiyorsan önce kendi önünden çekil. Bu ara çok moda oldu karı kız konusunda başarısız olan bize sallıyor, saha tecrübesi olmayan adam bize laf sallıyor, adam beni tanımıyor mesaj atıyor mesajın girişinde hocam diyor sonunda bana ayar vermeye kalkıyor tepki verince beni eleştiri çekemez biri olmakla suçluyor sığır.

 

‘’Hiç kimse başarı merdivenini elleri cebinde tırmanmamıştır.’’

~ Konfüçyüs ~

 

Bir konu hakkında düşünmekle ne kadar vakit harcanırsa o kadar yetersiz/başarısız olunur. Kafanı ne kadar hatunlarla yorarsan o kadar çok başarısız olursun, sürekli saha raporu okuyarak, videolar izleyerek daygame öğrenilmez gelişilmez, götünü kaldırıp sokağa çıkmalısın. Ne kadar çok diyet ve spor programları araştırılırsa ya o kadar fazla ertelenir ya da o kadar fazla gelişime engel konulur. Engel konulmaktan kastım spor yaparken sürekli spor programı değiştirmekten bahsediyorum ondan bundan duyma işlerle sürekli daha fazla verimi almaya çalışarak sürekli yeni rutinler denemek boşa kasları yormaya sebebiyet verir. Sürekli diyet değişimi kas kaybından tutunda birçok rahatsızlığa sebebiyet verebilir. Kısaca sabit rutinler sıkıcıdır ama sabit ve disiplinli olunmadan sadece başarı ertelenir ve boşa enerji/zaman kaybı yaşanır. Son zamanlarda çok kullandığım bir cümle ‘’istiyorsan yapabilirsin ama önce iste’’. Sanırım yine yazı biraz uzun oldu umarım okurken sıkılmamışınızdır, umuyorum bu yazılar birilerine bir şey katıyorduk bir başka yazıda görüşmek üzere ‘’KENDİNİZE İYİ DAVRANIN DOSTLARIM’’. Bu yazı burada biter.

THE END

Kırmızı Hap Sohbetleri – Seksten önce seks konuşmak

Öğrenen adam : Abi kızla bulustuk. Bir şeyler içtik. Terasta elini falan tuttum. Biraz öyle kaldı ama sonra gülüp çekti. Seksten konuştuk. Sonra “başka bir yere gidelim mi ya” dedi. Direkt eve davet edeyim mi? Ama hatunun oturuşu falan çekingen, kolları bağlamış falan.

Mahmut Abi : Seksten mi konuştunuz? Seksten konuşmak olmaz. Bende şarap olacak hem daha sakin bana gidelim de. Ama seksten konuşmuş olmanız kötü. Bunu dersen orospu kalkanları aktive olabilir.

Öğrenen adam : Abi sen seksi ima et demedin mi?

Mahmut Abi : Ben ima et diyorum sen hep direkt konuşuyorsun.

Öğrenen adam : Hayatında kaç kisi oldu muhabbeti açıldı. “15 den sornasını saymadım” dedim ama hep böyle yavşak, gülümser moddayım. Ama ona takılıp durdu, “sen kirlisin yaa :)” dedi. “Evet” dedim ben de.

İşin içinde şarap vs olmazsa gece sevişmeyle bitmez mi?

Mahmut Abi : Ben nereden bileyim gece nereye gider de stres yaparsan istediğin yere şans eseri gider. Ben kızı hep dışarda öptüğümden eve gitmek kolay oluyor. Kaç kızla yattın sorusuna giden muhabbetin açılmasına en ufak katkın olduysa yuh diyorum.

Öğrenen adam : Evet ustune baya konustuk da. Kız orospu kalkanlarını kaldırdı sanırım. Bak şimdi ayrıldık mesela, ben yanaştım yanaktan opmek için. Elimi sıktı güldü falan. Herhalde 2. buluşma olmayacak 🙂

Mahmut Abi : Açık açık seks konusuna girmen büyük hata.

Öğrenen adam : Bunun bir sevgilisi olmuş ve tek yattığı bu adammış. “Ben öyle bir şey düşünmüyorum” dedi. Ben de “hayırlısı” deyip güldüm. Yani senin sürekli birileri olmuş hayatında dedi. “Ee normal 30 yaşındayım” dedim.

Mahmut Abi : Bir kız “ben öyle bir şey düşünmüyorum” dediğinde bu genelde “ben SENİNLE öyle bir şey düşünmüyorum” demektir. Bir kadınla özellikle ilk buluşmada seks konuşma. Hatta sikmeden hiç seks konuşma. Birincisi acemilik bu. İkincisi kadınlar seksi kız kıza konuşur yani seks konuşarak kadının seni erkek olarak algılamasına engel oluyorsun.

Öğrenen adam : Konuyu o acarsa?

Mahmut Abi : “Reca ederim bu konulara girmeyelim, ben senin bildiğin erkeklerden değilim” dersin sırıta sırıta.

Öğrenen adam : Ya bir de benim kafamda şu var: Bir ilişkisi olmuş ya da sadece ufak tefek şeyler yaşamış bir kız da ilk geceden verebilir mi?

Mahmut Abi : Verebilir ama asıl soru “sana verebilir mi?” Sen çok acemilik yapıyorsun. Sana vermesi zor.

Öğrenen adam : Ee orospu kalkanı devreye girmez mi?

Mahmut Abi : Kalkandan ziyade sen yaşına göre çok acemi izlenimi veriyorsun. Seksi direkt konuşma gibi kötü bir huyun var ki seksi dolaylı azdıramayan adamın mecburiyeti gibi.

Öğrenen adam : Dolaylı nasıl olacak? Mesela daha iki hafta önce sevişmişsin dedi. Geçen hafta da sevişirdim hasta olmasam dedim. Güldü. “Neyse ki bu hafta hasta değilim” deyip güldüm 🙂

Mahmut Abi : Agggh çok yanlış ve utanç verici. Sevişme falan. Kız kıza muhabbete girmişsiniz resmen. Büyük sıçış. Dolaylının yolu çok : dolaylı el falına bakarsın elini tutarsın ne bileyim öpücük oyunu, kadın fantazisi oyunu, vs … Ağzından tek kelime sevişme ve seks çıkmamalı.

Öğrenen adam : Yüzüğüne bakma bahanesiyle elini tuttum. Biraz durdu ve sonra çekti. Saçını da okşadım sonra. Sonra yüzünde birşey kalmıştı. Dokundum falan.

Mahmut Abi : Seks konusunu açmayacaktın. Diğer yaptıkların buna bahane değil. Senin PUA tarzı oyuna ihtiyacın var.

Öğrenen adam : Amk, adamakıllı ilişki için yaşadığım şeylere bak.

Mahmut Abi : Kimse sana tavşanlık yap demiyor ama seksi açık konuşmakta acemi oğlanlık. Tavşana göre biraz daha iyi ama çok hatunu kaçırırsın böyle.

Öğrenen adam : Evet ama şöyle düşün, sana gore sıçtım ama ben bundan kat be kat kötüydüm.

Mahmut Abi : İlerleme kaydetmen güzel ama aynı hatayı sürekli tekrarlaman kötü.

Öğrenen adam : Peki görüşmede cinselliği sadece ima edip akşama doğru ayrılırken “sana güzel bir kahve yapayım, bize gidelim” desek caiz midir?

Mahmut Abi : Tövbe! Sen kız mısın ki eve gidip kahve yapacaksın?

Öğrenen adam : Çok iyi kahve yaparım. Makinede tabii. Eee, hangi bahane ile eve atılır?

Mahmut Abi : Sen kendini “kahve yapan” gelinlik kızla özdeşleştirmeyi boşver. Kahve ya da çay içmeye gidiyorsunuz ya. Orada oturup saatlerce muhabbet yapmaya gitmiyorsun. Orada maksimum 1 saat. Kızı oradan evine zor atarsın. Kahve, gecenin asıl mekanından önceki bir ara durak. Kızla aranızda bir çekim yaratmak ve bu olmazsa daha pahalı olacak ana mekana para vermekten kurtulmak için. Ya da kızı beğenmezsen çabucak sıvışabilmen için. Asıl mekan ise (“senin buluştuğun hatunun başka yere gidelim” dediğinde asıl götüreceğin mekan) içkili bir yer olacaktır. Eğer içiyorsan. İçmiyorsan bile daha geceye yönelik ve seksi  bir mekana gitmeniz lazım. Bir çatı kat bar gibi.

Öncelikle seksi ima etmek, seks konuşarak olmaz. Bazıları el falı bakar el tutar, ben kadın fantazisi oyunu oynarım, vs … Sen seksi unut. Aşama aşama ilerle. Birinci aşamada aklında kızı eğer beğenirsen o kahve mekanından güzel bir mekana götürmek olsun (ama akşam yemeği yemeye gitmeyin, eğer açsanız yemeği yolda hızlıca geçiştir). Bu olduysa ikinci aşamayı düşün. Aklında gece koltukta kızı hoplatmak değil el tutmak ve / veya öpmek olsun. Bu oldu mu kızı evine götürmeyi düşünmeye başla. Gerçi bu olmuyorsa da kızı evine götürmeyi düşün ama  böyle daha garantili.

Ben öpücüğe dudaktan başlamam. İlkin yanağıma alırım. Ama yanağa alınan öpücük hemen her zaman dudağa da gidecektir.

Bu yeni mekanda benim bir alfa oturuş testim var. Vücut dilime dikkat ederim. Kızdan hafif öteye eğilirim mesela. Elimle çenemi tutmak gibi ürkeklik belirten hareketlerden kaçınırım. Ve kız benim oturuşuma gelip sokuluyor mu ya da en azından “kanatlarım” altında rahat mı bakarım.

Öğrenen adam : Sonra ayrılırken bize gidelim mi diyoruz?

Mahmut Abi : Ayrılırken söylemek korkakça. Buluşmadan cinselliğe gidiş bir süreç ve tüm buluşma boyunca azar azar yükseltilecek bir şey. Bütün gece sıfır cinsel gerilimsiz muhabbet edip (çoğu erkek kızı korkutmamak için bu hatayı yapar) sonra birden masaya çarpamazsın. Gece boyu ısı artmıyorsa gece sonunda kızı bırakıp gidersin.

Ama kadınları iyi okuyabilmek lazım. Acemi erkeklerin kadınları kafalarında büyütmelerinin yarattığı büyük problemlerden biri de kadının beğendiği bir erkek ile ne kadar heyecanlanıp, hata yapmaktan korktuğudur. Bunun dışa yansıması soğukluk olabilir ve kadını biraz okuyamayan ve özellikle de kadınlık karşısında ezilip büzülmeye yatkın bir erkek bunu kendi aleyhine okur.

Öğrenen adam : Peki ne zaman teklif ediyorum?

Mahmut Abi : İşin o kıvama geldiğini bir erkek içgüdüsel anlar zaten. Burada içgüdüleri dinlemek lazım ama tabii içgüdülerin büyük bir mavi hap enkazı altında da olmaması lazım. Kızı öptükten sonra mesela “hadi daha sessiz bir yere gidelim” (ben sırf bunu diyebilmek için kızı genellikle gürültülü bir yere götürürüm) dersin.

Burada “sana mı?” ya da “evine gitmekten mi bahsediyorsun?” gibi bir shit test gelir. Buna “vay hınzır hadi bana olsun” diyerek gelişine çakmayan bizden değildir.

Öğrenen adam : Ben orada evet derim mesela.

Mahmut Abi : Bak orada evet demek çok büyük hata zira hiçbir seksi gerilimi yok ve açlık çağrıştırıyor. Negatif cinsel gerilime yatkın bir cevap Oysa “vay hınzır / yaramaz kız” demek ise pozitif cinsel gerilimli. İşte bu tip bir eğlenen ustalık çok seksidir.

Öğrenen adam : Ama gülerim pis pis.

Mahmut Abi : Önemli değil, shit teste kafayı koyacaksın. Evet ne ya? 😀 Evet der gülersen piçlik olmaz. Buradaki gibi eğlenceli bir şekilde kızı suçlaman lazım. “Suçlama” çok eski ve çok işe yarar bir PUA tekniğidir.

Öğrenen adam : Sarkastik ama burada ” demek bana gecmek istiyosun? ” demek daha iyi.

Mahmut Abi : Nein, nein, nein! Satışta temel kuraldır: satış oldu varsayacaksın. Bu nedenle de satışta cevabı “hayır” olabilecek sorular sormazsın.  Bu soruya sana geçmek isteyen bir kız bile istemsizce “hayır” cevabını yapıştırabilir ve sonra hemen afallamaya başlarsın.

Suçlama oyunu iyidir. Bu yaramaz kız oyununun sonunda işler yolunda giderse kızlar genellikle “ben çok yaramaz bir kızım … lütfen beni cezalandır” kovamına gelir 😀

Lan ben kendime PUA dersem gerçekten PUA olan adamlar linç eder ama bayağı pua biliyorum sanırım.

Öğrenen adam : Ben hic bilmiyorum. Herkesi prof. puaci saniyosun amk 🙂

Mahmut Abi : Aslında olay teknikten daha basit. Satışı oldu say (assume sales), ben ödülüm zihin yapısı ile alakalı. Satışı oldu varsayarsan (ama hayırdan anlamayan bir hıyar olmamak kaydı ile) ağzından çıkan şeyler genelde suçlama oyunu (accusation game) olur. O nedenle bir sürü teknik de ezberleyebilirsin ama daha sağlamı kendini ödül olarak görmektir. Kıza ödül olduğunu hissettirmek ya da imajı çizmekten bahsetmiyorum. Benimle birlikte olmak bir kız için güzel bir şey diye kendi içinde bir inanç olacak. Olmalı da.

Öğrenen adam : Ben hiç ” hadi gidip sevişelim” diyen karı görmedim.

Mahmut Abi : Seks veya sevişelim gibi kelimelerin kullanılması senin kızla yatağa gitme ihtimalini azaltırlar.

Öğrenen adam : Hemen orospu kalkanı devreye girdiği için mi?

Mahmut Abi : Daha da kötü.

Öğrenen adam : ?

Mahmut Abi : Bak burayı iyi not et zira oyunun püf noktası burası. Oyunun püf noktası kadının senin onunla seks yapıp yapmayacağını son ana kadar bilememesidir.

Kadın asla “ben istersem 100% olur” diyememeli. Unutma sen ödülsün ve bolluk zihniyetine sahipsin. Evine gidiyor ama illa sikecek misin bakalım?

Öğrenen adam : Bak bunları daha önce demediydin. Tecribeyle birkaç senede öğrenilecek şeyler bunlar.

Mahmut Abi : Bu bilememe gerilimi hatunu çok fena azdırır. Hayalgücüne oynar.

Öğrenen adam : İş eve gitmeye geldi ise hatun çakar durumu.

Mahmut Abi : Kadın yerine ya da kadın tarafında düşünmeyi bırak! Kendi oyununa bak. Eğer sen kendini gerçekten ödül olarak görüyorsan, bolluk zihniyetine sahipsen, illa bu kızla yatacaksın diye bir şey olmayacaktır. Yürüyen sen iken bu işin yatağa gitmesi sadece kızın sana evet demesine bağlı olmaması bu işin püf noktası. Seks konuşması ile bu gerilimin içine sıçıyorsun. Kızın “ben istersem olur” diyebileceği beta sürünün bir üyesi oluyorsun.

Öğrenen adam : Hiç tam bu aşamada reddedildigin oldu mu?

Mahmut Abi : Oldu tabii.

Öğrenen adam : Nasıl aştın?

Mahmut Abi : Aşamadım.

Öğrenen adam : Seks olmadı yani?

Mahmut Abi : Evet olmadı. 4 günlüğüne bir şehirdeyim. Bir kızla tanıştım. Starbuckstan sonra içmeye gittik. Gece oyun sonucu tutkulu öpüşmeye kadar geldi ama otelime gelmedi. Sen bir daha buralara gelmezsin dedi. Eğer bir daha gelirsen ve beni hatırlarsan … ama şimdi olmaz dedi. Ben gelirim ne demek diye dil döktüm ama inanmadı. Akıllı kız 🙂 Hakkaten de bir daha yolun 2 – 3 sene sonra düştü oralara.