Zor(!) tercih: Toksik eski kız arkadaşım mı, yeni görüştüğüm kız mı?

Abi eski sevgilim ile yeni görüştüğüm kız arasında kaldım. Eski sevgilim ile 2 senelik, toksik bir ilişkimiz oldu ve kendisi bu iki sene boyunca benden 4 kez ayrıldı.

Gerisini okuyacağım ama toksik, kendisini dört kez terk eden kızla yeniden olmayı düşünen adam, o kızı ve başına gelecek her şeyi hak ediyordur ve yeni kız açısından düşünürsek, yeni kızı bırakıp eski sevgilinin çukurunda boğulmanı tavsiye ederim. En azından yeni kızın başı yanmaz.

Şimdi senin açından bakalım.

Eski sevgilimin davranışları çok değişmiş, şu an her istediğimi yapıyor, bana karşı inanılmaz iyi davranıyor.

İnanma zaten. Köprüyü geçene, sen öbür kızı atana kadar sana dayı muamelesi yapıyor olabilir.

Değiştiğini, benim değerimi anladığını ve terapiye gitmeye başladığını söylüyor.

Köprüyü geçince ne olacak hiçbir fikrin yok. Şu an seni o kızdan ayırıp (o kızı bilmese bile senin alternatifin olduğunu hisseder) seni kendisine bağlayana kadar da böyle davranacaktır. Ama sonra?

Bir yanım ona inanmak istiyor ama özellikle son bir sene ayrıl barış psikolojim bozuldu. Bir yanım bu topa asla girme diyor.

Burada çok önemli birkaç ilkeyi vurgulamam gerekiyor. Bu ilkeleri takip ederseniz, ilişki hayatınız çok daha doyurucu olur.

Birinci ilke, hayatınıza alacağınız kadının mümkün olduğunca dramasız, ilişkinin mümkün olduğunca kolay ve mutlu olması. Kadını iyi seçerseniz ve siz de erkek olarak kalırsanız, kadın hayatınıza neşe, mutluluk ve enerji katar. Bu durumda sorman gereken soru şu: Bu kadın hayatıma enerji mi kattı yoksa benden enerji mi sömürdü. Eski sevgilin için bunun cevabının, “enerji sömürdü” olduğu bariz.

İkinci ilke, bir kadının (kadınsanız erkeğin) sizi sadece 2 kere terk etmesine izin verin. İkinci terk edişinden sonra da yeniden bir araya geliyorsanız, bu kişiyi sizi terk etmeye programlıyor ve teşvik ediyorsunuz. Zira sizi istediği zaman, sürekli terk etmenin hiçbir negatif sonucu yok. Eski sevgilin seni ve kendisini bunun son olduğuna istediği kadar inandırsın, onu yeniden alırsan, onu “beni istediğinde terk et, ben burada seni beklerim ve hatta hayatımda biri olsa bile onu bile atar seni alırım” diye kuruyorsun. Bu durumda bir araya geldiğinizde, bu kadın seni istediği zaman terk etmeye daha bir programlanmış olacak.

Üçüncü ilke, toksik bir sevgiliyi ya da insanı hayatınızdan tamamen çıkarın. Arkadaş, arada bir görüştüğünüz biri olarak bile tutmayın. Tamamen ghostlayın. Özellikle toksik eski sevgili, seni manipüle etme sanatında uzmanlaşmış biridir ve bu konuda alçak gönüllü davranıp, bu kadının senin üzerindeki etkisinin, “sana büyü yapabilmesi” seviyesinde olacağını kabul etmen ve bu kadının sana ulaşmasını tamamen engellemen lazım. Bu kadın sana ulaşırsa seni manipüle edebilir o nedenle yazdıklarını okumamalısın ve dinlememelisin. Ben bana danışanlara, yazdıklarını okuyup cevaplamamanız yetmez, okumayın bile diyorum. Zira okudular mı, “büyü” altına girebiliyorlar. Bak, şu an hayatında bir başka kadın olmasaydı bile bunu yapmalıydın. Tercihin ya toksik eski sevgili ya da uzun süre yalnızlık olsa bile, uzun süre yalnızlığı tercih etmelisin.

Benim önümde başka erkeklerle flört etmesine, başka erkeklerle mesajlaşmalarını sildiğine şahit olduğum bir kız.

Bu tek başına, bu kızı tamamen hayatından çıkarman için yeterliydi.  Bunu seni kızdırmak, kıskandırmak için yapıyor olması fark etmez. Bu, her erkek için bir kadını otomatik olarak kız arkadaşlıktan atmak için yeterli bir problem.

Bu kızla ilgili duyguların var biliyorum ama söylemeden edemeyeceğim: senin eski kız arkadaşın sokaklara ait, sevgililik ya da evlilik kurumuna değil.

Başka bir erkekle fiziksel bir şey yapmadı …

Senin bildiğin kadarıyla ama yapmamış olsa da fark etmez. Her an yapmaya açıktı ve açık.

ama ilişki boyunca bana çok saygısızlık yaptı. Arkadaşlarımın önünde bana bağırıp çağırmak da dahil.

Bu da tek başına kızı çoktan başından atman için bir nedendi.

Bunları ilk yaptığında kavga ettik ve beni terk etti. Peşinden koşmadım ve bana gelip resmen yalvardı. Bir daha yapmayacağını, değişeceğini söyledi.

Oh süper. Daha önceden de bu kandırmacaya girmiş, şimdi gelip samimi mi diye soruyorsun. Sana köprü bile satılır.

Sonrasında daha az da olsa bunları yaptı ve benden birkaç kere daha ayrıldı.

Değişeceğim demişti değil mi? 😀

Aslında başlangıçta o kadar iyi, o kadar uyumluyduk ki, ruh ikizimi buldum diyordum.

Ruh ikizin yok, olsaydı bile bu kız değil. Klasik aşk bombardımanına maruz kalmışsın. Toksik kadınlar aşk bombardımanı evresinde seni dikkatle gözlemleyip, sana %100 uyumluymuş gibi rol yaparlar.

Ara ara da harika olabiliyordu. Belki de o ilk ayların anısı ile ya da aradaki o harika zamanlar için ona şans verip durdum. Ama her zaman bir problem bulup, birden düğmeye basılmış gibi saygısızlaşmaya, beni küçük görmeye başlıyordu ve başkalarıyla flört ediyordu.

Toksik kadınlar idealizasyon – değersizleştirme döngüsünü sürekli hale getirerek seni kendilerine bağımlı yaparlar. Sen bu kadına bağımlısın, olay sevgi vs. değil. Ve bu kadına eski sevgili değil, uyuşturucu gibi davranmalısın. Uyuşturucudan kurtulmanın yolu, %100 hayatından çıkarmaktır.

Bu kadınla evlendiğini ve çocuk yaptığını düşünsene! Sürekli drama yaratacak ve emin ol, o zamana kadar yapmasa bile seni aldatıp duracak.

Anlattığın kadın oldukça arıza birine benziyor. Bu senin suçun değil. Bu kadını düzeltmek senin görevin değil. Kendi hayatının içine sıçarak tolere etmek senin görevin değil. Aslına bakarsan bu kadının düzelme konusundaki tek umudu, bir yerde bir ilişkide senin gibi bir zavallıyı posasını %100 sömürüp çöpe atana kadar kalmak yerine, senin gibi bir zavallının omurga gösterip onu çöpe atması. Böyle bir kadın anca böyle bir tokat ile değişme ihtimaline sahip olabilir. Hem kendine hem de eski sevgiline bir iyilik yap ve onu geçmişin çöpüne at.

En son terk ettiğinde bu kadar yeter dedim.

Sonunda!

Daha önce terk ettiğinde tamamen kilitleniyordum.

Bağımlılık ve bağımlılık sonrası yoksunluk sendromu.

Onun peşinde koşuyordum. Ama bu sefer yeter dedim ve başkaları ile görüşmeye başladım ve 2 ay geçmeden yeni görüştüğüm kızla karşılaştım. Şu an görüşüyoruz ve eski sevgilim bana yalvarmaya başladıktan 2 gün sonra biz neyiz sorusunu sordu. Kız gerçekten iyi birine benziyor. Eski sevgilimle olan o ilk 2 aylık yoğun dönemdeki gibi değiliz ama …

Normal bir kadınla, bağımlılık yapacak derecede “uyumlu” ve aşkın bir aşk bombardımanı evresi olmayabilir, olmaması iyidir. Kendini kaptırarak sevmek yazısında yazdığım gibi hergün çikolata, içki, vs. ile zevk dolu bir dönem, besleyici ve doyurucu yemekler yenilen dönemden çok daha zevklidir ama hangisini seçmen gerektiği de barizdir.

bu kızla denemeyi çok istiyorum.

Dene zaten. Ortada zor bir seçim yok. Şu satırları yazman bile absürt. Bak tekrar ediyorum, bu yeni kız olmasaydı bile eskiyi geçmişin çöpüne atmalıydın. Tabii eğer biraz kafanı çalıştırırsan bunun aynı zamanda tercihin eski ile yeni arasında değil, yalnızlık ile yeni arasında olduğunu da anlardın. Zira eski sevgilin seni elde etti mi eninde sonunda tam olarak, geri dönüşsüz çöpe atacak. Ya da eğer gerçekten çok şansız bir zavallıysan, seni bırakmayacak ve hayatının geri kalanını cehenneme çevirecek.

İlk ayların sarhoşluğu olmasa da bu kızla her şey çok kolay ve öyle devam edecekmiş gibi geliyor.

Evet bu ihtimal yüksek ama eskisiyle kolay devam etme ihtimalin sıfıra yakın. Kaldı ki bu sitenin yorumlarında ya da görüşmelerde, eski sevgilisi yeni kız arkadaşıyla başladığı ya da başlamak üzere olduğu anda hayatına giren, eski sevgilisine bir şans verip yeni kızı bıraktıktan haftalar sonra eski sevgilisi tarafından tekrar terk edilen bir sürü hikaye dinledim. O kızların çoğu toksik bile değiller, sadece bir kere terk etmişlerdi. Senin durumunda ise eski sevgilinle bunun olma ihtimali çok ama çok daha yüksek.

Şunu da belirteyim, bu adamlar eski terk edince yeniye geri dönmeye çalışıyorlar ama başarılı olanı hatırlamıyorum.

Ama eski sevgilim kafamı çok karıştırıyor ve yeni kızla devam etmek konusunda kararsınız.

Sen aslında alfa dulun erkek versiyonusun ve yeni kızı bıraksan kız için daha iyi olur. Ama hem yeni kız için hem de senin için en iyisi, senin eskiyi tamamen ghostlayıp (en kaba şekilde yapabilirsin sorun değil), yeni kızla devam etmen. Yeni kızla olmasa bile pişman olmanı gerektirecek bir şey yok zira eskisi ile çok daha büyük ihtimalle bombok olacaktı.

Eski sevgilim değiştiği konusunda o kadar samimi ki …

Hayır sen o kadar gerizekalısın ki!

Onun bu halini o kadar uzun süredir hayal ediyordum ki.

Allah’ım sana geliyorum! Birader, kız seni havada karada manipüle ediyor. Ve sen zokayı yuttun mu aynen eski haline dönecek.

Şimdi bu adam neden bu kadar embesil diye okuyanlara söyleyeyim. Bu adam, toksik ilişkinin kendisini kurduğu şekilde, tamamen bağımlılık ve duygular tarafından yönetiliyor, mantığının gücü, bu güçlü programlamaya yetmiyor.

Sana gelince, git bir aynaya, ben gerizekalı mıyım bu kızı bir alternatif olarak bile düşünüyorum diye kendini 100 kere tokatla.

Terapi çalışıyor gibi ayrıca eski kötü arkadaşlarını ve alışkanlıklarını da tamamen bırakmış.

Eski sevgilinin şahane bir oyuncu olma ihtimali var ama sen o kadar kafasız davranıyorsun ki, o kadar iyi oynamasına da gerek yok muhtemelen.

Bu durum o kadar stresli hale geldi ki!

Gelmemeliydi.

Eski sevgilimi hala seviyorum ama geçmişte beni o kadar mahvetti ki, ona güvenebilir miyim bilmiyorum.

Hayır, ona güvenemezsin, bunu biliyorsun. Ayrıca eski sevgilini seviyorsan, onun hayatında bir ilk ol ve onu sil. Bu tokatı at. O kızın da bu tokata ihtiyacı var.

Abi ne diyeceğini biliyorum ama sence ne yapmalıyım?

Eski sevgiline, terapiye gittiğine sevindiğini, en kısa sürede fayda görmesini dilediğini ama ikinizden artık olmayacağını söyle. Bunu telefon ya da mesajla yap. Sonra da ona şu an ilişkide olduğunu, bir daha seni aramamasını söyle. İlk başta kibar ol. Sonra eğer sana ulaşırsa tamamen ghostla.

Bu konuşmaların kaydını tut ve eski sevgilin seni geri alamayınca o kıza ulaşıp yalan söylemeye çalışırsa kıza da göster. Onun harici eski sevgilin senin derdin. Onunla görüşmediğin sürece, ghostladığın sürece yeni sevgilini bu derdinle sıkma.

AMA kızla yeni bir ilişkiye başladıysan ve hala eski sevgilinle konuşmaya devam edersen, benim dediğim gibi eski sevgilini açık seçik birkaç mesajla silmezsen, sırf onla konuştuğunu yeni kıza gösterir ve yeni kız da çok haklı bir şekilde seni terk edebilir.

Eğer senin yeni kızın bundan haberi varsa, bunu bir an önce yap. Benim tavsiyem, kadın ya da erkek, eski sevgilisi hayatında olan insanla, bu onun suçu olmasa bile birlikte olmayın. Senin yeni kız beni arasa ona, seni bırakmasını söylerdim.

Toparlarsak, eski sevgilin gibi sana saygısız, sadakatsız şeyler yapıp sonra “ben değiştim” diye geri gelen insanları hayatınıza almayın. Bu insanlara yeniden şans verirseniz, size aynısını yeniden yapmasında sorun olmadığını, aynısını yaparsa bunun kötü bir sonucu olmayacağı garantisi de verirsiniz. Geçmişinde yaptıkları ile şimdi söyledikleri çelişiyorsa, geçmişinde yaptıklarını baz alın.

Erkek Stil ve Aksesuar Önerileri

Bu benim türkiye de neredeyse gördüğüm 10 erkekten 7’sinin sorunu. Ne giyinmeyi biliyorlar ne de takı kullanmayı biliyorlar. Tabii herkesin stil anlayışı farklı olabilir. Ama bu küçük detaylar bir çok şeyi değiştirebilir. Gelin sizinle bunları konuşalım:

Özellikle yıllardır gözüme batan bir durum var; takı ve kolye seçimi.

Nasıl olduysa büyük ve hantal takılar çoğu erkeğin ilk tercihi oluyor. Bu seçimin en negatif yanı kullanışlı olmaması. Mesela iş ortamlarında bu takıları taktığınızda çok göze batar. Buna alternatif olarak ince gümüş kolye veya zincir tercih edilse o kadar göze batmayabilir, keza bu kolyeleri aparatlar ile süsleyebilirsiniz. Aşağıya bir kaç örnek koyacağım;   

Bu tarz narin kolyelerin en büyük avantajı ne giyerseniz giyin yakışıyor olmaları. Kazak mı giyeceksiniz? sorun yok. Toplantıya gömlekle mi gitmeni gerekiyor? sorun yok. Date için iyi bir kombin mi yapmak istiyorsunuz? iyi bir seçim.

Yıllardan beri farklı şekillerde bu tarz kolyelere sahip oldum. Büyük madalyon uçlu kolyeler biraz revaçtaydı bir aralar, ama bana kalırsa o modellerde biraz hantal görünüyor. ince bir madalyon ucu kullanmanızı tavsiye ederim.

Keza farklı modelleri de kullanabilirsiniz; bu tarz kolyeler hippi tarz gibi görünebilir. İyi bir kombinle bu kolyeler sizin kombininizin ayrılmaz bir parçası olabilir. Kesinlikle birer tane bunlardan çekmecenizde bulundurun. Bir gün sırf farklılık olsun diye biriktirdiğiniz eşyalardan harikalar yaratabilirsiniz.

Tabii bunlar çoğunlukla benim beğendiğim ve kullandığım ürünler, renkler ve zevkler tartışılmaz değil mi? Ancak kalın ve ağır kolyelerden daha estetik ve hoş durduklarını söyleyebiliriz.

Yüzük seçimleri

Bu camiada bence en fiyasko olan şeylerden biridir bu. Tavuskuşu olacağım diye absürt ve anlamsız hayvan figürlü yüzüklerin takılması ve bütün parmakların doldurulması. Casual giyimin var gidiyorsun hiç alakası olmayan, parmaklarında emanet gibi duran yüzükler takıyorsun. Rastgele yüzükler almak ve tüm parmaklarınızı doldurmak yerine bir kaç parmağınızı kullanın, mesela; işaret ve serçe, yüzük parmağı ve serçe, serçe, işaret vs. Örnek olabilmesi için aşağıya bir kaç örnek bırakıyorum. Ve kesinlikle yüzük seçerken stilinize ve kendinize göre seçin. Gidip takım gömlek pantolon giyerken, ayı kafalı yüzükler almayın. O kombine daha sade veya taşlı yüzükler gidebilir. En olmadı karar mı veremiyorsunuz, kadınlardan fikir alın.

Peki nasıl giyinmeliyiz?

Kendi stilini yaratmak zor bir iştir. Zaman, emek ve uğraş ister. Kendine uygun stili bulup, bu stili giyinen bir rol model keşfedersin. bu rol model seninle aynı beden ölçülerine mi sahip, nasıl  giyiniyor ve seçiyor bir bakarsın. İyice inceler sonra alışverişe çıkarsın. Ki şimdilerde alışveriş yapmak maddi olarak zorlaşmaya başladı o yüzden ekstra kontrollü olmakta fayda var. Ben yıllardır dolap oluşturmaya çalışıyorum ve asla giymediğim sağdan soldan aldığım değişik şeyler var. Sebebi tamamen yukarıda yazdığımla aynı; bir gün bir mucize gerçekleşir ve tüm taşlar yerine oturabilir. o anlamsız kıyafetler bir anda anlamlı şeylere dönüşebilir. İtiraf etmeliyim, bu çok fazla yaşanmıyor. Ve bu olayın en büyük avantajı her ortam için uygun bir gardrop oluşturmak.

Kış aylarında benim tercihim yukarıdaki tarz oluyor genelde. Kazak, gömlek kombini çoğu ortam için uygun ve şık bir seçim.

Kombin ve şık giyinme zamanı kıştır arkadaşlar. Kış gelince herkes en iyi dostlarını meydana çıkarır.

Dolaplarda olmazsa olmaz parçalar;

  • Deri Ceket
  • Kot Ceket
  • Fular
  • Kazak
  • Oduncu Gömleği
  • Kaban
  • Beyaz Gömlek

Bu parçalar sizi bir kaç sezon rahat rahat götürür. Hepsini bir anda almak zorunda değilsiniz. Yavaş yavaş eklemeler yapın. Bir kere kullanıp atmayacaksınız sonuçta. Markasından ziyade kumaşı iyi malzemeler tercih edin.

 

Son olarak;

Bİleklik;

 

Bu parçalar bileklerde çok iyi görünüyor. Ayrıca ayak bilekleriniz için de bu parçalardan kullanabilirsiniz gerçekten hoş duruyorlar. tabii sizler kendiniz deneyin.

Bu İki tarz bilekliklerde hoştur.

Çoğu erkek taşlı şeyler tercih ediyor ama biraz zaman ayırıp arasalar daha iyi şeylerin olduklarını ve onları bulabileceklerini anlayacaklar. bu işler bi bileklik taktım çıktım tavus kusu oldum diyerek olmuyor. Kombinleyeceksin.

 

Bu kızın amacı ne?

Hem yorumlarda, hem de görüşmelerde açık ara en çok sorulan soru:

“Bu kızın amacı ne?”

“Bu kız ne yapmaya çalışıyor?”

“Bu kız”, genellikle oğlumuzun uzaktan kesiştiği, yakında flört ettiği, farkında olmadan yörüngesinde döndüğü bir kız. Yine sıklıkla da eski sevgili ya da flörtün bir aşamasında erkeği reddetmiş bir kadın.

Örneğin uzaktan kesişilen kızın hareketleri ile ilgili sorulabiliyor. Örneğin,

Mahmut Abi, kızla sürekli göz göze geliyoruz, gülümsüyor. Ben de gittim yanına tanıştık. Bir iki gün sonra kantine davet ettim reddetti. Fakat şimdi sürekli bakıyor. Bu kız ne yapmaya çalışıyor?

Bu “ne yapmaya çalışıyor” sorusunun içinde tabii ki gizli bir umut var: “Abi yoksa beni istemiyor gibi davranıyor ama gizli gizli istiyor mu?”.

Şimdi arkadaşlar bu sorulara her zaman cevabım şu: Bu soruyu düşünmeyin. Kızın yakınınızda, iletişim halindeyken ne yaptığına bakın. Bunun harici “abi kız bana 45 derece açıyla bakarken, gözlerini 20 Hertz ile kırpıp, dudaklarını 3 mm araladı, bu ne anlama geliyor, 2 mm olsa sormazdım ama bu kızın amacı ne?” gibi düşünceler size zararlılar. Evet zararlılar.

Bakın duygusal yatırımın ne olduğunu hatırlayın:

Duygusal yatırım bir kişinin düşünce ve duygularınızı işgal etmesidir.

Erkekler için ilişkilerin temel kurallarından biri ne idi?

İlişkinin her aşamasında kadının daha fazla duygusal yatırım içinde olmasıdır.

Evet arkadaşlar, “bu kız bunu neden yaptı”, “bu kızın amacı ne?” diye düşünmeniz, daha da kötüsü daha güçlü bir düşünme şekli olacak şekilde yazıya dökmeniz, o kızın sizin düşünce ve duygularınızı fazladan işgal etmesine yani sizin durduğunuz yerde duygusal yatırım yapmanıza neden oluyor. Bu kız özellikle size duygusal yatırımı az ya da azalmış (eski sevgili ya da flört) bir kız ise, bu soruları sormanız ve cevap aramanız, kızla aranızda bir şey olma ihtimalini azaltıp kendi ayağınıza sıkmanız demek.

Bu soruları sormayın ve düşünmeyin. Uzaktan bakan kızın ne yaptığı önemli değil, sizin bilmeniz gereken sadece iki şey var (1) gidip konuştuğunuzda sıcak mı, (2) sıcak konuşmalardan sonra teke tek buluşmaya geliyor mu?

Kızın yanına gittiniz ve konuşmak istediniz ama sıcak değil diyelim. Bilmeniz gereken şey bu. Sonra uzaktan bakması bir anlam ifade etmiyor. Bunun ne anlama geldiğini düşünmeyin bile. Ha bakmaya devam mı ediyor? Düşünmeyin. Gidin bir şans daha verin. 2 kere soğuksa, belki de utangaçtı düşüncesini çöpe atabilirsiniz.

Kız konuşuyor ama teke tek buluşma isteğinizi reddetti. Bitti. Bilmeniz gereken şey bu. Uzaktan yaptıkları bir anlam ifade etmiyor. Kızlar kendi aralarında “bu çocuk Merve’ye yürüdü” diye bakıp kıkırdıyor olabilirler. Sorun değil. “Merve aslında seni seviyor” hiç değil.

Sosyal Medyada Yaptıklarının Amacı Ne?

“Abi amacı ne?” olayının bir de tabii en yiğidi bile maymun edebilme kudretine sahip sosyal medya ayağı var.

“Kız beni terk etti, istemiyorum dedi. Peşine düştüm daha beter reddetti. Ama sürekli acılı parçalar paylaşıyor, bana gönderme yapıyor. Abi bu kızın amacı ne ya?”

Şimdi birincisi, sen no contact kuralı uygulasan, bunları bilmesen çok çok daha iyi olurdu. Ama hadi gördün, bunların anlamını düşünmek, seni eziklerden ezik yapıyor. Ayrıca bunların bir anlamı yok. Kız seni reelde terk etti, reelde yine reddetti. Bitti. Ne dediğine değil ne yaptığına bak.

Ama sosyal medyada yaptıkları?

Sosyal medyada yaptıklarının çoğu aslında “söz”, davranış değil.  Seni terk etti, sana ulaşmıyor ama sürekli acılı sözler, göndermeler paylaşıyor. Anlamı ne (daha doğrusu aslında beni seviyor mu)? Seni terk etti ve sana ulaşmıyor, burada başka bir bilgi yok. Sana ulaşırsa seninle buluşmak istiyor diye bir anlamı olur.

Abi ulaşmıyor ama hikayelerime bakıyor, yorumlarımı beğeniyor? Anlamı ne (abi aslında sevmiyor gibi davranıyor ama benim açığa çıkarmamı beklediği bir sevgi mi var)?

Bu kız sana ulaşmıyor. Buradaki tek somut bilgi bu.

Bakın tekrar ediyorum, bir kızın uzaktan yaptığı şeylerin anlamını merak etmeniz, zaman kaybı, boş bilgi değil düpedüz zararlı bir alışkanlık. Durduğunuz yerde ekstra duygusal yatırım yapıyorsunuz. Gündüz düşünden daha zararlı zira bence merak, daha da fazla duygusal yatırım yatıran bir şey.

Özellikle bir ilişki öncesinde bir kadınla flört ederken, bu tür sorular kafanıza gelmesin, geldiği anda da ne yapıp edip bunları düşünmeyin. Aman ha konuşmayın ve yazmayın. Bu hareketler sizin bu kıza fazla duygusal yatırım yapmanıza, belki olabilecek bir işin olmamasını sağlayacak şekilde kurulmanıza neden olur.

Ama abi buna engel olamıyorum!

Aslında başından engel olsan, bu aşamaya gelmezsiniz. Ama ne olursa olsun bir şekilde engel olmak zorundasınız. Bir köşeye kıvrılıp çocuk gibi “düşünmicem, düşünmicem, düşünmicem” diye kendi kendinize sayıklar mısınız, koyun mu sayarsınız, çakralarınıza mı odaklanırsınız ya da gidip tuvalette aynaya bakıp kendinizi sağlı sollu tokatlar mısınız bilmem. Ama bunu bir şekilde yapmayın. Kadınlarla başarınızın arttığını göreceksiniz.

 

 

Bir “hayatta kalma” stratejisi olarak mavi hap – kırmızı hap

Karanlık Rüya’nın bir Tweetini gördüm:

Mavi haplı, feminen düzende yetişmiş bir erkek olmak her zaman kötü değildir. Çirkin fakat iyi huylu kızların veya kalabalık geçmişe sahip sorunlu kadınların da temizlenmesini sağlar. Ben en çok çirkin fakat iyi huylu kızlar için seviniyorum.

Ben de bunun üzerine aslında tweete cevaptan çok aklıma gelen şu şeyi yazdım:

Uyumlu olanın hayatta kalması (üremesi) anlamında, evrim açısından mavi haplıların çoğu (bedeli yüksek olsa da) başarılıdır. Boşanma, modern kadınlar, vs. diye diye çocuksuz kalacak bir kırmızı haplı ise evrimsel açıdan başarısızdır. Uyum sağlayamayıp silinmiştir.

Şimdi evrim teorisindeki “uyumlu olanın hayatta kalması” mekanizması, gündelik dilde genellikle yanlış kullanılıyor. Birincisi burada önemli olan uyumlu olmak, fiziksel olarak güçlü değil. Örneğin dünyaya göktaşı çarpar, güçlü t-rex dinazorlar yok olur, ufacık uçan dinazorlar hayatta kalırlar.

Ayrıca uyumlu olmak, birey için illa pozitif bir şey olmak zorunda da değil. Yani bireye eziyet eden, bireyin hayatını zorlaştıran bir şey de olabilir.

İkincisi ve daha önemlisi, burada hayatta kalmak demek, bireyin hayatta kalması demek değil. Bireyin gelecek nesillere geçmesi demek.

Örneğin Rıfkı ve Sıtkı adında ikiz kardeşler düşünün. Rıfkı, 25 yaşında evleniyor ve Sıdıka’dan 3 çocuk yapıyor. Rıfkı tam bir mavi haplı, karısının elinde inim inim inliyor ve 35 yaşında stresten, dırdırdan, vs. kalp krizi geçirip ölüyor.

Sıtkı ise biraz da Rıfkı’nın tecrübesini görünce evlenmiyor. Hovardalık yapıyor, kadınlarla başarılı. İşinde de başarılı. Aradan yıllar geçiyor, Sıtkı 75 yaşında, başarılı ve aile hariç görece doyumlu bir hayatı var. Bir çocuğu yok. Sıtkı öleli 40 sene olmuş.

Evrimsel açıdan Rıfkı hayatta kaldı, Sıtkı ise hayatta kalamayacak.  Uç örnekler verdim tabii her mavi haplı böyle berbat hayat yaşamıyor ama olayı anlatmak için abarttım. Sıtkı daha başarılı olabilir, Sıtkı başarısız değil. Ama Sıtkı, insanın en önemli ve temel biyolojik misyonlarından birinde başarısız, Rıfkı ise başarılı. Nokta.

Evet ben de dahil çoğunuz Rıfkı olmak istemeyiz, illa iki seçenek varsa Sıtkı olmak isteriz. Ama evrimsel açıdan başarının tanımı bilimsel, duygusal değil. Tanımı ben yapmıyorum. Sıtkı genel olarak başarılı ama üremekte, neslini devam ettirmekte, temel biyolojik misyonunda başarısız. Herkes her konuda başarılı olacak diye bir şey yok ama bu konuda Sıtkı’nın başarısızlığı bariz.

Birkaç yorum alacağım:

Bireyin “neslin devamı” diye bir amacı olmaması gerekiyor. Ayrıca mavi haplinin uyumu dediğimiz şey birçok şeyi göz ardı etmek. Anlamadım. Karanlık rüya ve sen en sonunda “herşeyi siktir edin mavi haptan devam ” mı diyorsunuz ?

Bireyin neslinin devamı diye bir amacı olmaması gerekiyor biraz komik bir önerme. Sen bunu bastırabilirsin ama temel biyolojik amaçlarımızdan birisi bu.

Mavi hap bir “hayatta kalma” stratejisi olarak başarılı bir strateji. Bunu mavi hapı övmek ya da mavi haplı olun demek için söylemiyorum. Sadece mavi hap neden bu kadar güçlü, bünyeden atması neden bu kadar zor, onu görmeniz için söylüyorum.

Bunu söyleme sebeplerimden birisi de son zamanlarda kırmızı hapın feministlere taş çıkartacak evlenmeyin, aile kurmayın ve çocuk yapmayın propagandası. Kırmızı hap gençleri, mavi haplı olmayacağım diye “hayatta kalmak için uyum sağlayamayan” zayıflara döndürmeye başladı.

Mavi haplı beta olup, kadının kölesi olan, üzerinden 500 kişi geçmiş kadını sineye çeken bir enayi olmak mı zayıflık ? Bu entel dantel değil tam tersi maskulen bir düşünce. Şuanda bana Matrix’de ki sahte eti yemeyi öneriyorsun. Red pill camiasının en iyisinin bu yorumu üzdü.

Evrimsel psikoloji kırmızı hapın ana temeli ise, üreyemeden gitmek uyumsuz / zayıf olmaktır. Üzdü, maskülen, Matrix zart zurt bilimsel olarak neyin ne olduğunu değiştirmiyor. Bu adamlar kadın kölesi olmuyorlar ama aynı zamanda uyum sağlayamayıp siliniyorlar.

Burada asıl anlatmaya çalıştığım şeylerden birisi de tam da bu gibi kadın kölesi olmayacağım diye kırmızı hap mankafası olup sonra gen havuzundan silinmek. Mavili eziliyor, acı çekiyor ama en temel insani fonksiyonda çocuksuz kırmızı haplıdan başarılı.

Eğer şartlar uygun değilse, sırf neslin devamı diye realiteye uzak, acı ve sıkıntılı bir beraberlik yerine yalnızlığı gittiği yere kadar tercih edebilirsiniz. Bu sizi mankafa yapmaz. Duygularınızı rasyonel gerçekliğe yatırıp uygun işler yapın. Bunlar sizi mankafa yapmaz dostlar.

Kırmızı hapta aşırıya giderseniz evrimsel açıdan mavi haplıdan çok daha başarısız adamlar olursunuz diyorum ki birçoğu o yolda gidiyor. Mavi haplı olmayıp da aynı zamanda hayatta kalabilen makbuldür, korkudan silinen değil.

Sizin kendinize yaratabildiğiniz tek alternatif ikilisi ya kadın kölesi ya evlenmemiş ve çocuksuz adam ise, sizi mutlu, doyumlu ve çocuklara sahip olduğunuz bir ilişki kuramadığınız, sadece ya yalnızlık ya acılı ilişki arasında kaldığınız için, bu önemli konuda başarısız yapar. Ya yalnızlık – ya acılı ilişki seçeneklerinden başkasını göremeyeni mankafa yapar.

Uyum açısından değerlendirince şimdi uyum sağlayamayıp yada sağlamak istemeyip ülkeyi terk eden ve yurt dışında yaşamayı tercih eden adam ülke şartlarına uyum sağlayıp vasat yaşama adapte olan adamdan daha mı başarısız? Evlenmeyen (çocuk yapmayan) yüksek değerli erkekler de var.

Ne alaka? Göç önemli bir adaptasyon aracıdır, insanlık tarihi boyunca da böyle olmuştur. Kalıp adapte olan da gidip adapte olan da uyumlu. Ama konuyla alakasız zira evrimde hayatta kalma demek bireyin hayatta kalması değil gelecek nesillere gen aktarması demek.

Çocuk yapmayan yüksek değerli erkekler değersiz değiller, sadece evrimsel olarak, bireyin en önemli biyolojik misyonu açısından başarısızlar. Başka alanlarda başarılı olabilirler. Özellikle bizim gibi evrimsel psikoloji ve evrim teorisi temelli bir alanda olup da bunu önemsiz saymaya çalışmak nafile bir çaba.

Bu arada tarih boyunca ve günümüzde hala, yüksek değerli erkeğin en önemli göstergelerinden biri, çoğunlukla birden fazla kadından çocuk sahibi olmaktır. Tüm çok başarılı, zengin, ünlü, vs. adamlara bakın. Çoğunun birden fazla kadından minimum 2-3 çocuğu var. Yüksek değerli olmak için herkes bu kritere sahip olmak zorunda değil ama bu kriter yokmuş gibi davranılması da saçmalık.

Birkaç ay önce Rollo Tomassi yüksek değerli erkek olma yolunda yapılması gerekenler diye bir liste yayınlamıştı ve orada 20’lerinde vazektomi olun diye bir madde yazmıştı.  Erkeklerde vazektomi, sperm kanallarının kesilmesi, bağlanması veya mühürlenmesi ile uygulanan cerrahi bir doğum kontrol yöntemi. Bu cerrahi operasyonun geri dönüşü var ama operasyondan sonra yeniden çocuk yapabilme kabiliyetinizin geri dönüşü o kadar da yüksek değil (Rollo muhtemelen bundan bihaber zira kırmızı hapta vazektomi konuşulduğu o dönemde çoğu yorumda geri dönüşü var deniyordu):

Vazektomi yönteminin geri dönüşü teorik olarak mümkündür. Ancak iş pratiğe geldiği zaman geri dönüşüm oldukça problemli bir durumdur. Aslında uygulamanın kişiye göre en dezavantajlı yönü budur. Çünkü geri dönüşüm oranı hemen hemen %50 civarındadır. – Vazektomi nedir?

Burada benim uyarım, kırmızı hapı gelecek nesilsiz erkekler ordusu yaratacak bir şekle çevirdiniz mi, kırmızı hapın karşısına, insanın en temel dürtülerinden birinin alırsınız ve olayı yok edersiniz. Rollo farkında olmadan bu tweet ile bunu yaptı mesela. İnsanları haklı bulduğum sebeplere yanlış çözümler üretiyorlar ve bu, kırmızı hapı aşırı marjinal ve düpedüz toksik bir noktaya sürüklüyor.