Erkek Adam Podcast – Secret ile kadınlarla nasıl tanışılır söyleşisi. Gündüz Oyunu (Daygame)

Erkekadam sitesine de katkıda bulunan Secret ile (Centilmen Kulübü), kadınlarla nasıl tanışılır ve daygame üzerine konuştuk.  Secret sitede bu konularda yazıyor ve bu konuda oldukça kapsamlı Centilmen Kulübü Çekici Erkek Eğitim Setini yazdı.

Yayınları sitemizin Odysee kanalından ya da  spotify kanalından da izleyebilirsiniz.

Youtube yayını aşağıda. Bu yayını beğenerek ve youtube kanalına üye olarak yayınların daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. İyi izlemeler.

Bir şeyler yapmalıyım yanılgısı

Burada soru soran erkeklerin önemli bir kısmının hikayesi genellikle şöyle: Kadın ile olmayacak kaygısına kapılıyorlar ve stres hormonu ile dolan beyinlerini “bir şeyler yapmalısın” düşüncesi kemirmeye başlıyor. Korku ve muhtaçlık temelli bu stres ile bir şeyler yaptıklarında ise, her şeyi mahvediyorlar. Buraya geldiklerinde ise “şimdi ne yapmalıyım?” diye soruyorlar. Aslında sordukları ise daha önce yaptıkları ve her şeyi mahveden şeyleri daha fazla ve değişik şekilde yapma izni. Fakat hemen hemen tamamı için cevap basit: Hiç bir şey yapmamalısın. Bu noktaya sürekli bir şey yaparak geldin zaten.

Örnek:

“6 haftadır görüştüğüm bir kız vardı. Her şey çok iyi başlamıştı. Birlikte iyi vakit geçiriyorduk, cinsellik çok güzeldi. Ben de bahsettiğin gibi işi ilişkiye sürme işini ona bırakmıştım.”

Buraya kadar sorun yok.

“Birgün bana işi için birkaç ay sonra başka bir şehre taşınacağını ama her haftasonu İstanbul’a geleceğini söyledi. Benimle görüşmeye devam etmek istediğini de ekledi.”

Uzak mesafe ilişkisi ideal değil ama şu aşamada zamana bırakılabilir.

“Ben ne yaptım peki? Bu olay canımı sıktı. Bir yandan da kız gidiyor paniğine kapıldım sanırım. Pat diye ona aşık olduğumu ve bu taşınma işinin beni çok üzdüğünü söyledim.”

BAM. Burada ilişkinin kadını olarak ne kadar iticileşeceğinin farkındasındır umarım.  Erkek gibi davransaydın en fazla “ben de seninle görüşmeye devam etmek istiyorum” der ve nasıl gideceğine bakardın.

Kız aynı şeyi tekrarladı. Ama ben akşam dayanamayıp bunun beni ne kadar üzdüğünü yazdığım bir mesaj attım. Onu çok sevdiğimi bilmesini istedim.

Emin ol, senin onu ne kadar çok sevdiğini biliyor 🙂 Şu an bu davranışlarınla bilemediği, senin ne kadar erkek ruhlu olduğun.

Bu taşınma işinin beni çok üzdüğünü söyledim ve işi olduğunu söylemesine rağmen ertesi gün görüşme konusunda ısrar ettim. Önce kabul etti ama ertesi sabah “bu işin yürüyeceğine emin değilim” diye bir mesaj attı ve görüşmeye gelmeyeceğini söyledi.

Burada oluşmakta olan bir şey yapmalıyım sarmalını görebiliyor musunuz? Bir şey yapmalıyım diye aptalca bir şey yapıyor ve o şey tam tersi etki yaptığı için daha fazlasını yapmalıyım diye yeni bir şey yapıyor. O şey daha da çok ters tepince de ne yapıyor? Daha daha fazlasını yapmalıyım diye her şeyi mahveden şeylerden daha fazlasını yapıyor. Kaybediyorum, kuş kafesten kaçıyor korkusu, bak bu da olmadı, bu da beni sevmeyecek, bu da gidiyor korkusu ile bir şey yapması gerektiğini düşünüyor. Oysa hiçbir şey yapması gerekmiyor ve yapmasa çok daha iyi.

Bunun üzerine 4 gün ne o mesaj attı ne de ben mesaj attım. Fakat 4 gün sonra dayanamadım ve daha etkili olacağını düşünerek bir çiçek aldım ve iş yerine gittim.

Oha, bir de arızaya bağladın yani. Şu çok seviyorum Gönüüül diye ağlayıp sızlayan sonra da kızın hayatını karartan, uç noktalarda çekip vuran adamlar gibi davranmaya başladın. Her kadının korkulu rüyası ve topuk topuk kaçacağı bir adam gibi. Bir şey yapmalıyım sarmalında dipsiz bir kuyunun dibine doğru düşüyorsun.

Benimle görüşmeyi kabul etti …

Lütfetmiş matmazel.

Ama ayrılma kararının kesin olduğunu söyledi. Ne yaptıysam ikna edemedim.

İkna etmeye çalışmasan belki kararı kesin olmazdı. Lütfen beni terk etme diye yalvarınca seni terk etmesi gerektiğine emin oluyor zaten. Yarın şehirden ayrılma planını çöpe atsa bile seninle birlikte olmaz artık.

Şimdi ne yapmam lazım? Son bir kez aramayı düşünüyorum ama nasıl bir şey söylemem lazım?

Bir şey yapmalıyım yanılgısı böyle bir şey işte. Şu aşamada bile kesinlikle hiçbir şey yapmaman gerekiyor. Bir şeyler yaparak kızı 5 günde hayatından kovaladın zaten, daha da kovalamak mı istiyorsun? Kızın peşinde koşarak kaybettin, daha da peşinden koşarak mı kazanacaksın?

Bu aşamada bir şey yapmalıyım yanılgısından kurtulman lazım. O sana ulaşana kadar ona ulaşmayacaksın. O sana ulaşmazsa bir daha hiç görüşmüyorsunuz. Sana ulaştı mı da şu zayıflıklar hiç olmamış gibi “senden haber almak güzel, görüşelim bir şeyler yapalım” diye flörte devam ediyorsun. Buluşursanız da bu olayları konuşmuyorsun, iyi vakit geçirmeye odaklanıyorsun.

Kadın erkek ilişkilerinde de her şeyde olduğu gibi sabır ve duygusal güç sizi başarıya ulaştırır, sabırsızlık ve duygusal zayıflık sizi başarısızlığa mahkum eder. Kadın erkek ilişkilerinde temel kural çok basit aslında:

Çekici ol. İtici olma.

En temel kural bu. Ve ilişkilerde erkeğin sabırsız olması, duygusal olarak zayıf olması, ilişkinin kadını olması İTİCİDİR. Sabırlı olması, duygusal olarak güçlü olması ve ilişkinin erkeği olması ÇEKİCİDİR.

Sana seni istemiyorum diyen birinin, istediğin kadar güzel çiçek ve çikolatalarla destekle, peşinde koşmak iticidir. Sana seni istemiyorum diyen birine blöf yapmadan arkanı dönüp gitmek ve o sana ulaşana kadar başka limanlara açılmak çekicidir.

Bir şey yapmalıyım yanılgısının sebebi, kaygı. Kaygı insanda bir şeyler yapmazsa işlerin kötüye gideceği, başına bir iş geleceği duygusudur ve beyniniz bu duyguya tepki veriyor. Ama şunu unutmayın. Beyninizin tepkisini harekete dönüştürmek zorunda değilsiniz. Zira birçok durumda kaygı zaten gerçeklikten değil, kişinin kendi sanal korkularından kaynaklanıyor.

 

 

250 gram için değer mi kafası

Discord admini Freddie, geçenlerde cevaplanmamış soruları derlemiş ve bunları bana sorup, cevabı kendi kanalında yayınlamaya başladı. Sorulardan biri de şuydu (şuradan dinleyebilirsiniz):

“Ben niye kadınlar için bu kadar uğraşıyorum. 250 gram için mi bir şeyler yapacağım. Neden bu kadar şeye ihtiyacım var. Sonuçta kadının bana verebileceği tek şey cinsellik” diye bir serzeniş var. Ne diyorsun?

Hayatımda duyduğum en iğrenç şeylerden biri de bu 250 gram “bilgeliği”. İnsan böyle bir laf söyleyecek kadar düşüp kendini nasıl bu kadar aşağılayabilir ki? Eğer kadınları 250 gramdan ibaret görüyorsanız, sizin işiniz zaten kolay. El lambası şeklinde yapay vajinalar var. Al onlardan. Hayat boyu derdin kalmaz. Kadın eğer buysa, bundan ibaret ise, al o seks oyuncağını, bak bakalım tatmin ediyor mu seni?

(Yine de bu kafada çok adam olduğu için burada bu ürünü satsam mı acep?)

Eğer kadının size verebileceği tek şey seks olsaydı, burada şu ana kadar yayınlanmış 980 küsür makaleyi yazmaz, para kazanın ve seks satın alın derdim. Sonuçta ihtiyacınız olan tek şey seks olsaydı, onu zaten satıyorlar.

Kadın için bu kadar değer mi lafını çok saçma buluyorum. Bu lafta kadını merkeze koyan, kadın için bir şey yaptığınızı ima eden bir bakış açısı var. Sen bunları kendi ihtiyaçlarını karşılamak için yapıyorsun. Yemek için, barınmak için bu kadar değer mi ki günde 8 saat çalışıyoruz. Fasülye için bu kadar değer mi? Sanki fasülyeyi onurlandırmak için fasülye alacak parayı kazanmak uğruna eşek gibi çalışıyoruz gibi. Karnımızı doyurmak için çalışıyoruz. Kadınlarla birliktelik de aynı. Biz Aziz Sikolas mıyız? Kadınlar sevinsin, onurlansın, mutlu olsun diye mi yürüyüp ilişkiye giriyoruz sanıyorsunuz?

Sizin bir kadınla birliktelikle karşıladığınız tek temel ihtiyacınız seks değil. Temel duygusal ihtiyaçlarınız da var. Ayrıca bilmem nasıl unutuyorsunuz ama seks sırf zevk için yapılan bir şey değil. Üremek için yapılan bir şey.

Bakın sizin doğal mekanizmalarınızın içinde çocuk yapıp üremek de var.  İnsan çocuğu çok uzun süre ve iki kişi tarafından bakılmayı gerektirecek kadar zahmetli ve bu nedenle de kadın – erkek eş bağı kuruyor. Bu bağı sağlam kurmanız için de doğa, bu bağı sizin tatmin edilen ihtiyacınız olarak kodlamış. Olmazsa eksikliğini hissediyorsun. Uzun süre olmazsa yaşayabilecek olmana rağmen eksikliğini hissediyorsun.

Bu zihin yapısının daha hafifini ise bir arkadaş yorum olarak yazmış:

Ben de aynı şeyi düşünmeye başladım. Tabii konu 250 gram değil, ben daha çok “değer mi?” kısmındayım. Buradaki erkeklere, çevremdeki arkadaşlarıma bakıyorum; erkekler hep sürekli bir kendini geliştirme, öğrenme çabası içinde. Daha sonra dönüp kadınlara bakıyorum, çoğu o organa sahip olduğu için kendisini geliştirmek zorunda bile hissetmiyor. Felsefe, psikoloji konuşabileceğin bir avuç kadın varken gereksiz ünlüler ve burçlar hakkında konuşabileceğin onbinlerce kadın var. Artık büyüdükçe kadındaki güzelliğin değersiz, geçici bir şey olduğunu anlıyorum. Evet şuan yalnız hissediyorum ama aynı zamanda çabalamaya değer hiçbir kadın da göremiyorum.

İsyanın biyolojiye ya da fıtrata. Erkeklerin erkek egemenlik hiyerarşisinde kendilerine yer edinme motivasyonu, içgüdüsel olarak daha fazla kadına ulaşma motivasyonları kaynaklıdır ve bu yüzeysel düşüncelerle tanımladığın mekanizma sayesinde bugün sazdan evlerde değil böyle rahat bir dünyada yaşıyorsunuz. Toplum içinde erkeklerin işi genel olarak hiyerarşide yukarı çıkıp toplumu geliştirmek, kadınların işi de toplum içi sosyal, duygusal işleri ayarlamak ve çocukları doğurup yetiştirmek.

Kadınlarla felsefe, psikoloji konuşamamayı dert edinmen, bunun sanki olması gereken bir şey olduğunu düşünmen, kadın ve erkeklerin aynı oldukları ve aynı rolleri oynayabilecekleri propagandasının sonucu. Bundan 2-3 kuşak önce şu dediklerini söylesen, tüm erkekler seninle dalga geçerlerdi.

Değer mi? Değer tabii. İtici gücü üreme olabilir ama hiyerarşide yükselmek, daha fazla kaynağa ulaşmak, daha fazla kadına ulaşabilir olmak sağlayacağı imkanları bırak en önce erkeğin kaygı seviyesini fazlaca düşüren ve daha doyumlu bir hayat yaşamasını sağlayan bir şey.

Hayatımda kimseyi istemiyorum diyen kadın

Kıza yazdım ve hayatımda kimseyi istemiyorum dedi. Galiba beklemem gerekiyor. Attığım mesajlara da bakmıyor. Ne düşünüyorsunuz?

Hayatımda kimseyi istemiyorum demek, seni istemiyorum demektir. Birinin suratına seni istemiyorum demek kolay bir şey değil. Karşınızdakini kırmaktan çekinmenin yanında, nasıl bir tepki göstereceğini de kestiremeyebilirsiniz. O nedenle birçok kadın, bu tür politik cevaplar vermeye meyillidirler. Fakat maalesef eğer karşılarındaki, ilişkilerden anlamayan bir erkek ise, bu lafı bir umut ışığı olarak algılar! Zira bu kişi, kendi duygularını karşısındakine yansıttığı için şöyle düşünebilir:

“Hayatında kimseyi istemiyormuş. Demek ki hayatında birini istemeye başladığında orada olursam, beklersem ve hatta hayatında birini istememesine neden olan sorun ne ise onu bulup çözmesi için ona destek olursam, beni isteyebilir. (Bu arada bu sahte umudu daha da körükleyen laf ise reddeden kişinin ‘şu an hayatımda kimseyi istemiyorum’ demesidir.)”

Bu lafı duyduğunuzda beklemeyin. Direkt ve şahsen reddedildiğinizi anlayın. Arkanızı dönün ve gidin. “Hayatında birini isteyen” ve bu birinin siz olmasını isteyecek birini bulmaya zaman harcayın. Sizi reddeden birinin yörüngesinde dönüp durmayın. Hayatımda kimseyi istemiyorum diyen kadının kısa bir süre sonra hayatına başka birini aldığını görürseniz şaşırmayın. “Yahu beklesem kapı açıldığında kapının önünde olsam, hayvan barınağında evlat edinilmeyi bekleyen masum köpek yavrusu gözleri ile baksam, beni alırdı” gibi zeka yoksunu düşüncelere kapılmayın. Ya da daha kötüsü aylarca kızın yörüngesinde ona destek olacağım ayağında donun içine girmeye çalışıp durduktan sonra, kızı başkası ile el ele görmek gibi pek nahoş bir durumda kalmayın. Bu arada bu reddedilmeyi daha da açarsak aslen bu sözler tam olarak “şu an hayatında isteyebileceğim biri yok ve buna sen de dahilsin” anlamına gelir. Bu lafı bir umut olarak alıp, aylar hatta bazen yıllar kaybeden birçok insan var. Onlardan biri olmayın.

Yeri gelmişken şunu da söyleyeyim, bu  reddediş özellikle erkekleri içine düşüren bir tuzak zira erkeklerde kurtarıcı planına neden olan bir biyolojik mekanizmanın çarpıtılmış bir hali var: zor durumdaki kadınlara yardım etme içgüdüsünün, “ben sana yardım etmek, sen bana vermek” şeklinde çarpıtılması. Özellikle de bu mekanizmaya sahip birçok toy erkek, internette şu tip kadın yorumlarını okuyup gaza geliyorlar:

daha önce pişman olmuş olabilir ya da güveni sarsılmış olabilir o yüzden onu demiştir.

Daha önce kötü yasanmışlıkları vardır yine aynısı olacak korkusu yasar.

Olumsuz şeyler yaşadığı içindir.Güve problemi yaşamıştır,ihanet edilmiştir,yalan söylenmiştir.

Çok basit daha önce onu defalarca kez üzüp hayal kırıklığına uğrattımışlardır. O da artık üzülmek istemiyordur mutlu olmak istiyordur ama yaşadıklarından dolayı yeni bir şey e hazır değildir bla bla.

Bu tür dolmaları yiyen birçok erkek bu lafı duyduğunda bir anda hayatın sillesini yemiş premsesi, hayal kırıklıklarının ejderhaları ile çevrili kule zindanından kurtaracak şövalye moduna giriyor. Yapmayın. Masallardan uyanın. Bir kadın gerçekten bu durumdaysa, onu kurtarmak sizin işiniz değil zaten, yetişkin bir birey olarak kendi kendisine yapması gereken bir şey. Ama çoğu durumda altta yatan sebepler de bunlar değil.

Duygusal anlamda birşey hissetmemiş olması dış görünüşle mi alakalı?

2019 da tanıştık arkadaştık taa ki ona açılana kadar 2021 haziran sonlarına doğru. 2020 de de buluşmalar oldu iki tane ama sokağa çıkma yasağı engel olmuştu o zaman açılamadım.

Yoksa sadece dış görünüş olarak beğeni vardı ki denemek istedi. Fakat zamanla bir his oluşmadığı için bitirdi hissiyat yok diye.

Ben beğenmediği erkekle sinemaya adalara giden kendi rezidans odasına davet eden bir kız görmedim. Fotoğrafa kalpli emoji atan sevgili gibi davranan. Bunu da 2 ay boyunca yaptı.

Bence gayet hoşsun tip ama önemli olan o değil şu an demesi yalan mı?

Tipimi 2019 yılından beri biliyor.

Sizce 5-6 kere buluşmak, 2 aylık flört denemesi ardından duygusal anlamda birşey hissetmemiş olması dış görünüşle mi alakalıdır?

2019 yılında tanışmış ve 2021 yılına kadar arkadaşı oynadıktan sonra pat diye açılmış. Birçok erkeğin yaptığı bir hata bu. Önce uzun süre arkadaşı oynayıp atak yapacakları fırsatı kollamak ve daha sonra birden bire “açılmak”. Genellikle reddedilmeyi göğüsleyecek gücü olmayan erkeklerin taktiğidir. Birçok erkek, kısa süre içerisinde kızın kendisini isteyip istemediğini kesin olarak anlayacak şekilde yürüyüp, reddedilme riskini ve umduğu şeyin olmamasının acısıyla yüzleşmeyi göze almaktansa, uzun süre arkadaş bölgesinde yani friendzone içinde belirsizlik içinde ama bir umutla yaşamayı tercih eder. Ve bu süreçte de kızın gözünde bir arkadaş olarak yerini sağlamlaştırır.

Daha ilk buluşmadan saldıray moduna geçip kıza abanmaktan bahsetmiyorum ama burada arkadaş tam 2 sene fırsat kollayarak kızın yörüngesinde dönmüş. Bunun bir dengesi var. 3-4 buluşmada, kıza yürüyüp sürekli işi o yöne sürüklemeli ve eğer karşı taraftan bir ilgi yoksa bırakmalıydı.

Kızlar cinsel açıdan ilgi duymadıkları erkeklerle sinemaya, adalara, vs. gidebilirler veya erkeği residans odasına davet edebilirler. Erkeğin omzuna başını koyabilir, hatta sarılabilir. Friendzone diyarındaki birçok erkek bunları yapabilir. Bu arkadaşa denk gelmemiş. Ama daha da kötüsü, belki de kız başında hoşlanıyordu ama bu arkadaş hiç yürüme cesareti gösteremediği ve yörüngede çekingen çekingen döndüğü için o hoşlanma da bitti.

Dış görünüş, bir erkeğin çekiciliği açısından önemlidir ama erkeğin çekiciliği daha çok karakter özelliklerinden gelir. Ne istediğini bilen, istediğini almak için gerekeni yapacak cesarete sahip ve istediğini alamıyorsa (örneğin istediği kız tarafından reddediliyorsa) zorlamak veya çevresinde tavşan tavşan dönmek yerine giden, istenmediği yerde durup bir umut sevgi kırıntısı beklemeyen karakterde erkekler çekicidirler.

Burada arkadaşın dış görünüşünü bilemem ama dış görünüşü çok iyi bile olsa, şu arkadaş oyunu ile kendisini itici biri yapmışken o işin olması çok zordu zaten. Bir erkeğin kadınlarla başarısında en önemli etkenlerden biri, pozitif cinsel gerilimdir. Burada cinsel derken, seks ya da cinsel organlarla alakalı cinsellikten ziyade, konuşmalarda, konuşma şeklinde vs. ortaya çıkan cinsellikten, flörtten bahsediyorum. Erkek pozitif cinsel gerilim yaratmıyorsa ya da negatif cinsel gerilim yaratıyorsa, iticileşir. Negatif cinsel gerilim erkeğin abazan olduğuna, kadınlarla bir problem olduğuna, hiç cinsel gerilim yaratmaması ise erkeğin en azından ilişkiler konusunda korkak bir tavşan olduğuna işaret eder. İkisi de iticidir.

Sosyal rollerden ötürü, pozitif cinsel gerilim ortamını ve pozitif cinsel gerilimi yaratma işi genellikle erkeğe düşer. Buluşmalara çağırmak, o buluşmalarda gidilen mekan, o mekanda nasıl oturduğunuz, neler konuştuğunuz, nasıl yakınlaştığınız, vs. genellikle erkeğin ilk adımı ile olur. Bunlar konusunda kadınlar da bazen adım atarlar ama bir erkek kadının adım atmasına bağımlı olursa genellikle arkadaş arkadaş takılır.

Dikkat edin bu arkadaş 2019 – 2021 arası arkadaştık diyor ama hemen ardından 2020’de buluşmalar oldu, 2 ay flörtleştik, vs. diyor. Yani 2021’e kadar arkadaşı oynadım diyor ve 2020deki buluşmalar da arkadaşı oynadığı dönem içinde.

Burada temel problem, sinsi bir arkadaş oyunu ile kaleye girip içeride sinsi sinsi atak yapacağı anı beklemesi. Ama bunu yapan erkekler o kadar çekingendirler ki, kadın alnına gel beni öp yazmadığı sürece onlar için atak yapacakları doğru bir an veya işaret yoktur. 100% reddedilmeme garantisini beklerler ve hayatta hiçbir şey  o kadar garanti olmadığı için, hiç harekete geçemezler. Ya da harekete geçemeden aylar ve belki yıllar boyunca bekledikten sonra birden “açılırlar”. Bu açılmada da genellikle duygularını kızın üzerine kusmak şeklinde ani, beklenmedik ve mide bulandırıcı şekilde olur. Onca zaman penisini saklayıp saklayıp birden bire çıkarıp masaya vurmak gibi.

Bu tip pasif erkekler genellikle pasifliklerini kabul etmek istemedikleri için, sorunu ellerinde olmayan ya da ikincil nedenlere yamarlar. Tip mesela. Ya da para. Zira bir erkek için pasif, çekingen ve genel olarak erkeksi davranışlardan uzak olduğunu kabul etmek, parasız ya da tipsiz olduğunu kabul etmekten çok daha zordur.

Bu erkekler aynı zamanda pasif ve çekingen davranışlarını “iyi” diye tanımlarlar ve asertif (girişken) ve cesur davranışlara sahip erkeklere de “kötü” demeye meyillidirler.

Örneğin şu örneğe bakalım:

Bir kadının arzu ettiği, aşık olma olasılığını hesaplarsak genelde umursamaz kötü davranış sergileyen erkekleri tercih ettiğini farkına varabiliriz.Yanlış olanda bu aslında ilgiyi verip kesen erkeğin ilgisine muhtaçlikda olabilir. Kesin birşey varsa kadınların ilişkilerinde ilk aradıkları aslında tamamen kariyer başarısı ve özgüven odaklıdır karakterleri tanıma sonradan ortaya çıkıyor. Böylece yıkım gerçekleşiyor Kadınlar mantık ilişkilerine daha sıcak baksada fikrimce yanlış tercih yapıyorlar.

Şimdi hırs (kariyer başarısı) ve özgüven bir erkeğin en önemli karakter özellikleri zaten. Yani kadın karakteri sonraya bırakmıyor, başından karakterdeki güç öğelerine bakıyor.

Ama iyi ya da kötü olduğunu umursamiyorlar bile o zaman kalbimizi değil cebinizi seviyor.

Kadınlar erkeklerin iyi veya kötü olup olmadıklarını umursarlar. En azından çoğu umursar. Asıl problem şu: “iyi” erkeklerin kötü dedikleri kötü değil girişken, cesur ve umursamaz, iyi dedikleri de iyi değil sünepe, çekingen ve zayıftır.

Atılgan bir erkek kadına yürür, isteklerini arkadaş maskesi arkasına saklamaz. Bu ise, genellikle daha yüksek ihtimal olan reddedilme ile yüzleşecek cesareti gerektirir. Bu erkekler umursamazdırlar ama umursamadıkları kadının kendisi değil, kadının kendilerine ilgi duyup duymayacağıdır. Eğer ilgi duyuyorsa bunu birkaç hafta bilemedin bir ay içinde anlar ve devam eder. Eğer kadın ilgi duymuyorsa, bunu da hemen anlar ve kadının yörüngesinde dönmek yerine başka bir kadına yönelir.

Şimdi tabii biliyorsunuz bu da “kötülüktür”. Zira popüler kültürün “aşk” kavramı ne diyor? Onun çevresinde dön, o seni istemiyor olabilir ama eğer çevresinde yeterince dönüp ne kadar iyi bir erkek olduğunu kanıtlarsan, birgün senin değerini anlayacak.

Oysa bu şekilde tek elde edeceğiniz şey, friendzone. Daha da kötüsü, bu masum görünen tavsiye yüzünden birçok erkek kendilerini istemeyen bir kadına yapışıp, kadın için kabusa dönebiliyor. “Bana güldü demek ki beni seviyor” diye özetlenebilecek bir kafayla kadını takip etmeye, onun peşinde koşmaya, rahatsız etmeye başlıyor.

Seni istemeyen, istemiyor gibi davranan bir kadını bırakıp gitmek kötülük değildir. Sen onu cinsel olarak isterken o seni sadece arkadaş olarak istiyorsa, bunu kabul etmeyip çekip gitmek kötülük değildir.

Karımın cinsel isteğini nasıl arttırabilirim?

Ben ve eşim 34 yaşındayız. Eşimde cinsel isteksizlik var. Baştan kendisinde bir rahatsızlık olduğunu düşünüyordu, doktora gitti gereken tahlilleri yaptırdı fakat hiçbir sorun olmadığını söyledi doktor.

Cinsel isteksizliğin sebebi nedir veya buna nasıl bir çözüm bulabilirim? Ben hergün istekli olmama rağmen eşimde tık yok. Neredeyse 2 haftada 1 kez yapıyoruz. 12 yıllık evliyiz ve evliliğimiz boyunca hiç değişmedi ve bu durum beni çok üzüyor. Cinsel terapi uzmanına gidelim mi diye düşünüyorum ama onların da seans ücretleri çok pahalı olduğu için gidemiyoruz. Evin içinde sürekli biryerlerini okşuyorum ama nafile. Bu konuda yardımınıza ihtiyacım var gerçekten. O da bu durumdan rahatsız ama nasıl bir çözüm bulabileceğimizi bilmiyorum.

Cinsel isteksizliğinin sebebi muhtemelen sana karşı cinsel istek duymaması. Genel bir cinsel isteksizlik değil. Ve bunun da sebebi belli.

Burada sen cinsellik için sürekli olarak eşinin peşinde koşarak kendini itici hale de getirmişsin. Yıllardır da böylesin. Ben hergün istekliyim diyorsun ve sürekli bir yerlerini elliyorum diyorsun. Sen resmen sürekli olarak benimle yat diye kadına yalvarıyorsun yani. Bunun seni nasıl itici ve abazan yaptığının da farkında değilsin.

İlk yapman gereken şey bu davranışını tersine çevirmek. Eşin seninle birlikte olmak isteyene kadar ona cinsel olarak yürümeyi bırak. Kesinlikle bu hergün bir taraflarını okşuyorum saçmalığını bırak. Sen sürekli seks isteyerek, kadını elleyip durarak onu tahrik edeceğini sanıyorsun ama eteğinde sürekli seks de seks diye yalvaran koca oldukça itici bir şey. Kendini aşırı itici yapıyorsun.

Sen cinselliği başlatma ama o seninle cinsellik başlatırsa bırak sana yürüsün ve cinsellik olsun. Şimdi bunu duyunca birçok erkek (evet cinsel isteksiz eş oran olarak az ama istisnai değil)  “ne yani o isteyince olacak ben isteyince olmayacak mı? Bu haksızlık” diye çıkışıyor ama hayır olay şu:

sen cinsellik için onun peşinde koşmayı bırakıyorsun, o ise senin peşinde koşacak diyorsun.

Bu arada bu yaptığını ona açıklama. Bir sorun olmadığını, çok yoğun olduğunu vs. söyle sadece.

Eğer sen bunu yaparsan ve bu nedenle o iki haftada bir seks bile olmazsa bırak olmasın. Zira bunun anlamı, o seksin erkeği evlilikte tutmak için yapılan görev seksi olduğudur. Bir kadın seninle arzudan değil görev icabı birlikte oluyorsa bırak olmasın.

Ama senin tek problemin muhtemelen karının seks seks diye peşinde koşman değil. Daha genel bir efendi erkek / iyi çocuk sendromu olma ihtimali çok yüksek. Muhtemelen evin erkeğinden çok kadını oldun. Kendini saldın. Ya da hırslarından koptun. Belki hepsi birden.

Bu aşamada tavsiye edeceğim şey, iyi çocuk sendromundan kurtulman ve onun da üstüne tavsiye edeceğim şey ise korku oyunu. Linklediğim Korku Oyununun 12 Seviyesi yazısına bak. Görünen o ki sen aşırı iyi çocuk modundasın. Hangi alanlarda kendini salıp düştüğünü bul ve onları düzelt.

Mesela belki fiziksel olarak saldın. Spor salonuna başla.

Giyimine dikkat etmeye başla.

Evde belki evin reisliğini bıraktın ve mülayim bir kocaya döndün. Daha dominant yani lider ol.

Kendine uğraşlar bul, arkadaşlarla takıl, dışarıda daha çok zaman geçir. Karın için çok ulaşılır olmanının sana isteksizliği ile bir bağı olabileceğini değerlendirmeye başla.

Erkek adam duygusuz robot mudur?

Mahmut Abi selam. Kadın psikolojisi, davranışları, ilişkideki rolü gibi konularda gerçekten çok aydınlatıcı bilgiler veriyorsun.

Aslına bakarsan daha çok erkek adam olma konusunda bilgi veriyorum. Kadın psikolojisinin sadece erkek adamlığı yansıtan öğeleri ile ilgileniyorum. Bir nevi barometre. Kadınlarla olan problem de öyle. Erkeğin erkekliğindeki bazı problemlerin belirtileri.

Ancak ben bundan kadınlarla asla sahici ve derinlikli bir ilişki içinde olmamam gerektiğini, kendim gibi davranıp duygularımı açmamayı, yalnızca oyunu kurallarına göre oynayıp kazanmaya bakmam gerektiğini çıkarıyorum.

Burada anlattığımız şekilde ilişkiler, maskülen bir erkek adam için doğal, sahici ve derinliklidir. Sen mavi haplı beyin yıkamanı doğal, muhtaç sevmeyi derinlikli, oyunu çocukların eğlenerek öğrendiği anlamda oyun değil de manipülasyon sandığın için böyle düşünüyorsun.

Şu “kendim gibi davranıp duygularımı açmamak” dediğin şey de bir erkeğin gerçek erkek adam özünü inkar ederek duygularını kadının üstüne kusmasının süslenip püslenmesinden başka bir şey değil. Erkek doğal olarak zayıflıklarını kendine saklar. Duygular zayıflıktır demiyorum, senin gibi isyan eden arkadaşların çoğunun duygu dediği zayıflık, duygularına kapılmışlık.

Yalnızca oyunu kurallarına göre oynayıp kazanmaya bakmam gerektiğini çıkarıyorum. 

Oyun dediğin doğal ve beyin yıkama altında gömülü olan benliğin. Sahicisi o. Bir erkek çocuk oyun oynar, ukala eğlenceli davranır. Doğal olan odur. Salya sümük sevip, yapışıp sonra aylarca arabesk yaşamaz.

Daha önce dediğim gibi kırmızı hap bağlamında oyun çocukların eğlenmek, birbirlerine takılmak ve öğrenmek için oynadığı oyuna benzer ama bu doğal oyuncu yeteneğini kaybetmiş, sosyal koşullama ile öğrendiği beta oyununu oynayan erkeğe bunlar manipülasyon olarak görünür.

Bu “oyun oynamak” eşittir manipülasyon düşüncesine takılı erkeklerin çoğunun farkında olmadıkları şey, kendilerinin de ciddi ciddi oyun oynadıkları. Dışardan bakamadıkları ya da çoğunluğun oynadığı oyunu oynadıkları için fark edemiyorlar ama asıl bu adamların doğal dediği duygularına kapılıp duygularını kızın üzerine kusmalı, ne kadar iyi, içten, açık ve duyarlı olduğunu göstermeli oyunu manipülatif. Siz bir efendi erkek, efendi ve iyi çocuk yanını sergileyerek kıza yürüdüğünüzde, cinsel isteğinizi bu kılıfın arkasına gizlediğinizde, kızın bunu donunun içine girmek için yaptığınızı bilmediğini mi sanıyorsunuz? Sonra bu iki yüzlü efendilik reddedilince, “kızlar iyilikten anlamazlar”. Kızlar iyilikten anlamıyor değiller, iyilik ve efendilik postu ardına gizlense de zayıflıkların kokusunu alabiliyorlar sadece.

Benim istediğim bu değil.

O zaman yapma. Erkek adam olmak için tek yol bu sitede yazanlar olmayabilir. Onlar neyse onları ara. Ama sen istediğim bu değil diye eski haline dönersen, kimseyi ama özellikle kendini oyun oynamıyorum, kendim gibiyim diye kandırma. Yıllarca tekrarlaya tekrarlaya doğallaştırdığın bir oyun oynuyorsun sadece. Tekrar ile içine kazıdığın şeyi kendin sanıyorsun.

ilişkide bir erkek olarak duygusal yönden tatmin olmayı beklemek hata mı?

Bir erkek olarark masal dünyası duygusallığını, duygusal yönden tatmin olmak sanmak hata. Ortalama bir kırmızı haplı, kadını ile gerçekten sahici, derin bir şey yaşıyor. Senin derdin, kadınlarla başarı için kurtulman gereken hastalıklı duygusallığı derin ve sahici sanman.

Kırmızı hapı en azından okuyacak kadar anlayan çoğu erkeğin yaptığı bir hata bu. Masalsı, salya sümük, muhtaç, kızın donunu içine girmeyi bir sürü süslü efendi erkek davranışı arkasına saklamalı aşk olmadan karşısındakini derinlikli ve doyurucu bir şekilde sevemeyeceğini ya da bu şekilde sevilmeyeceğini sanmak. Kırmızı haplı olunca bir robot olacağını sanmak.  Kırmızı haplı olduğunuzda olan tek şey, yıllarca tekrarlaya tekrarlaya içselleştirdiğiniz ve ben dediğiniz senaryoyu atıp, yeni bir senaryoyu tekrarlaya tekrarlaya içselleştirip ben diyorsunuz. Bu yeni senaryonun farkı, sizin doğal erkek adam içgüdülerinize daha uyumlu olması ve bizce size daha çok kazandıracak olması.

Bu olaya kırmızı hap denilmesinin en büyük handikapı, fişten çekilince açığa çıkan gerçekliği Matrix filmindeki o karanlık, distopik dünya gibi bir şey sanmak sanırım. Yani birçok insan ciddi ciddi, erkek olmak için sevme ve sevilme kapasitelerini feda etmeleri gerektiğini sanıyor. Oysa erkek olmak için tek feda ettiğiniz şey, ana kucağı arayan oğlan çocuğu tarafınız. Ama onu siz isteseniz de istemeseniz de terk etmek zorunda kalacaksınız zira her geçen gün küçülmüyorsunuz. Yani merak etmeyin, bu tip şeyleri öğrendikten ve içselleştirdikten sonra daha sağlam ilişkiler yaşayacaksınız. Duygusal olarak daha fazla tatmin olacaksınız.

Sanırım burada bir de son bir savunma mekanizması var. Bu şeylerin başarı getireceğini görüyorsunuz ve içinizdeki mavi haplı çocuk bu konuda pes ediyor. “Tamam, eyvallah bu şeyler sana kadınlarla başarı getirecek. Tamam, pes ediyorum. AMA … Hayatın yavan, renksiz, sevgisiz olacak. Robot gibi olacaksın. Hep oyun oynayacaksın” diye son bir akıl çelmeye giriyor.

Podcast – Harikasın Orhan Abi ile Sohbet

Bu yayında, Harikasın kanalının sahibi Orhan Abi ile konuştuk.

Yayınları sitemizin Odysee kanalından ya da  spotify kanalından da izleyebilirsiniz.

Youtube yayını aşağıda. Bu yayını beğenerek ve youtube kanalına üye olarak yayınların daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. İyi izlemeler.

Podcast – Üniversite sınavı tercihleri

Bu yayında, üniversite sınavı sonucu tercih yapacaklara tavsiyeler verdik.

Yayınları sitemizin Odysee kanalından ya da  spotify kanalından da izleyebilirsiniz.

Youtube yayını aşağıda. Bu yayını beğenerek ve youtube kanalına üye olarak yayınların daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. İyi izlemeler.

Uzun süreli ilişkiniz ile çıkmaya devam edin

Uzun süreli ilişki ve evlilikte sorunlarla ilgili görüştüğüm erkeklerin çoğunluğunda rastladığım bir problem var. Bu erkeklerin kadın bir kez aşık oldu mu “tamam, artık yayarım bu kadın aşık, benim bir şey yapmama gerek yok” kafasına girmeleri ve buna göre davranmaları. Bu sitenin en önemli temalarından biri biliyorsunuz ki denge. Birçok erkek, ilişkilerin devam etmesi için çok çaba göstermeleri gerektiğini sanıyor ve kaybediyor. Bunun diğer aşırı ucunda da birçok erkek ilişkilerin devam etmesi için hiç bir şey yapmalarına gerek kalmadığını düşünerek kaybediyorlar. Her şeyin olduğu gibi bunun da bir dengesi var.

İlişki kadının zorlaması gereken bir şey ama ilişkinin başında buluşmaları ayarlamak, iyi vakit geçirmek, gizem, “aşk hikayesini” yönetmek erkeğin işi. Birçok erkek ise uzun süreli ilişkiye girdikten sonra kız arkadaşlarına ya da karılarına 40 yıllık karısı gibi davranmaya başlıyor. İşe git, evde buluş, bir şeyler ye, TV izle, arada seviş, sonra yat döngüsüne giriyorlar. Kısacası, karılarıyla ya da kız arkadaşlarıyla “çıkmayı” bırakıyorlar.

Bu yetmiyormuş gibi, kendilerini de salıyorlar. Hergün evde TV veya bilgisayar karşısında oturup, spor yapmayı, arkadaşlarıyla buluşmayı, hayatlarını renklendirmeyi ihmal ediyorlar. Sonuçta dönüştükleri şey ise kendi kendilerini bile sıkıntıdan patlatan bir koltuk patatesi. Fiziksel olarak dönüşmeseler bile ruhsal olarak dönüştükleri şey koltuk patatesi.

İlişkilerde bu tür sıkıcı rutin içine girmek adı üstünde oldukça sıkıcı ve boğucudur. Bu konuştuğum erkeklerin kendileri, bu hayat şeklinden sıkılıyorlar zaten. Fakat nedense kadının da sıkılmış olabileceğini pek düşünmüyorlar.

Burada popüler kültür pompası bir beyin yıkama da var. “Aşk” bir kez bulunur ve ondan sonra sonsuza kadar mutlu yaşanır gibi. Oysa ilişkiler başlarlar, devam ederler ve biterler. Eğer iyi bakılmazlarsa daha hızlı biterler.

Bir erkeğe bunu belirttiğiniz zaman ilk başta savunmaya geçiyor ve “ne yani bir de özel çaba mı harcayacağım, hani ben yeterdim?” diye protesto ediyorlar. Senin ilişki başındaki halin yeterdi ama şu anki halin? Sen kendine yetiyor musun? 99%’unda cevap hayır. Sen, yeterli kaldığın sürece yetersin, kendin bile kendinden sıkılıyorsan, aynaya baktığında kendini tanıyamıyorsan, nasıl yeteceksin?

Abooo, Mahmut Abi ona küçük süprizler yapın diyor, başımıza taş yağacak taş! Evet bir bakıma aynen bunu diyorum ama bakın aslında pratik olarak bu konuyu spesifik insanlarla konuştuğumda her zaman sorun ve çözümü şu oluyor: Çok sıkıcı biri oldum, çok sıkıcı bir hayatım var. Bu konuştuklarım ise ilk başta sizin hayatınızı renklendirecek. Eşiniz ya da kız arkadaşınız da bana katılacak.

Bu da aslında sizin gizeminizin bir parçası. Hergün aynı saatlerde TV ya da internet başında pinekleyen birinde ne gizem kalır? Oysa sıklıkla eğlenceli ve değişik bir şey yaparak hayatınızı renklendirirseniz gizeminizi korursunuz.

Ne yapacağınız ise sizin zevkinize bağlı? Aslında bu sıkıcı hayata dalmadan önce ne yapıyorsanız onlara dönmeniz yeterli. Haftada ya da iki haftada bir bir şeyler yersiniz, sinemaya gidersiniz, haftasonları değişik şeyler yaparsınız, vs.

Birçok kadın ilişkilerde bu tür aktiviteleri ayarlama işini üstüne alabilir ama ben bunu tamamen ona bırakmanızı tavsiye etmem. Hem sizin lider olarak bu konuda da yönlendirmeniz gerekiyor hem de bunları kadının ayarlaması sizin sıkıcı olduğunuz gerçeğini değiştiremiyor.

Şimdi burada bir uyarı yapayım ve neden bahsetmediğimi de vurgulayayım.

Daha önce bir yerlerde bahsetmiştim, “beni eğlendir Mahmut” tadında kızlardan uzak durun demiştim. Evet ama onu derken sizin hergün iş – yemek – koltuk / TV ya da sandalye/bilgisayar – yat uyu döngüsüne sıkışmış bir sıkıntı abidesi olmadığınızı varsayıyorum. Eğer eşiniz ya da kız arkadaşınız bu yönde bir arıza çıkarıyorsa ve kendinize baktığınızda bir sıkıcılık abidesi görüyorsanız, bunun kadından çok sizin hakkınızda bir uyarı sinyali olduğunu değerlendirin. Ama en iyisi siz zaten bu rutine hiç düşmeyin.

Erkeklik yan gelip yatma yeri değildir arkadaşlar 🙂

Ünlü düşünür Corey Wayne’in bir deyişi ile kapatayım: “siz kız arkadaşınızla çıkmayı bırakırsanız, başka bir erkek çıkacaktır”. Şimdi hemen “tüüü sırf sıkıcı oldum diye benim arkamdan iş çeviriyorsa, daldan dala atlıyorsa, aldatıyorsa gitsin başkasıyla çıksın, benden uzak olsun zaten” diyebilirsiniz. Ama aklınıza hemen aldatacağı geliyor. Oysa bunu sizden ayrılıp, şerefiyle aylarca ayrılık acısını atlatıp sonra hayatına yeni biriyle devam ederek de yapabilir. Birincisinde zaten beraber olmamanız gereken birinden kendi miskinliğiniz ile kazara kurtulursunuz. Ama ikinci senaryo daha yaygın.

Kısacası, uzun süreli ilişkilerde partnerinizle çıkmayı, bir miktar tahmin edilemez olmayı ve beraber değişik şekillerde iyi vakit geçirmeyi ihmal etmeyin.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.