Bilim eski sevgilinizi Facebook’ta gizlice takip etmeyi neden bırakamadığınızı gösteriyor

Ayrıldıktan haftalar hatta aylar sonra eski sevgilinizin Facebook fotoğraflarına ve statüsüne gizlice baktıysanız, bunun tamamen sizin suçunuz olmadığı gerçeği sizi rahatlatabilir.

Bu yapmanızın bilimsel bir nedeni var.

İlişkilerimize “bağımlıyız”.

Yıllardır yapılan nörolojik araştırmalar, beyninizde aşık olmayla alakalı mekanizmaların, madde bağımlılığı ile alakalı mekanizmalar ile aynı olduklarını gösteriyor. Bilimadamlarına göre bunun nedeni, romantik aşkın bir duygu olmaktan çok motivaston ve ödül ile oluşan bir alışkanlık olması. Aşk hissi ile dopamin seli ortaya çıkıyor. Dopamin, beyne ödül geribeslemesi sinyalleyen bir nörotransmitter (sinir hücrelerindeki bilgi akışını sağlayan küçük kimyasal iletken). Daha çok dopamin salgılandıkça, hedefimizin peşinde koşmak için daha çok motive oluyoruz.

Concordia Üniversitesinde psikoloji profesörü olan Jim Pfaus şöyle açıklıyor: “Aşk aslında cinsel arzu tarafından oluşturulan bir alışkanlık ve bu arzuyu ödüllendiriyor. Beyinde çalışma mekanizması, insanların madde bağımlısı haline gelmeleri ile aynı.” Aşka madde bağımlılığı gibi fiziksel bir bağımlılığımız olmasa da, aşk ve madde gibi arzularımızı motive edip ödüllendiren sinir sistemi mekanizmaları birbirlerine çok benziyorlar.

“Bağımlılık”, ayrılık ile sona ermiyor.

Journal of Neurophsiology’de 2010 yılında yayınlanan bir araştırma, bu benzerliği bir ileri seviyeye taşıyor: Ayrılık sonrasında beynimizde olanlar, “bağımlılık” özellikleri gösteriyorlar. Araştırmacılar, zor bir ayrılık sürecinden geçen küçük bir üniversite öğrencisi grubunu gözlemlemişler. Tüm denekler, zamanlarının %85’ini hala eski sevgililerini ya da flörtlerini düşünerek geçirdiklerini itiraf etmişler. Araştırmacılar deneklere eski sevgililerinin fotoğraflarını gösterdikten sonra deneklerin beyin MR’larını çekmişler. Bu beyin MR’ları, deneklerin şiddetli arzu ve bağımlılık ile ilgili korteks altı alanlarında sinirsel aktiviteler olduğunu göstermiş.

Araştırmacılardan biri, öğrencilerin “ödülleri” olan sevgilileri çoktan hayatlarından çıkmış olsa da, “orta beyindeki ödül sistemleri açısından, bu insanlar hala aşıklar” sonucuna varmış. İlişkimizin artık bittiğini anlasak da, ödül sistemimiz hala eski sevgilimizin dönmesini ve bizi yeniden mutlu etmesini bekliyor.

Yardımların için teşekkürler Mark Zuckerberg

Eski sevgilimizin kişisel hayatları birkaç tıklama uzağımızdayken, onları unutmak hiç de kolay değil. Sosyal medya, şiddetli isteklerimizi tatmin etmek için kolay bir ulaşım aracı sağlıyorlar. Western Ontario Üniversitesinde hazırlanan bir master tezi, Facebook’un ayrılıklar üzerindeki etkisini araştırıyor ve hiç de şaşırtıcı olmayan bir sonuca varıyor: Sosyal medya platformları, eski sevgililerimizin hayatlarını gözlemlemek ve izlemek için popüler bir araç sağlıyor.

Ama şöyle bir problem var: Şiddetli isteklerinizi sürekli tatmin etmeniz, onlardan kurtulmanızı neredeyse imkansız hale getiriyor. Growing Self Counseling and Life Coaching’in klinik direktörü Lisa Bobby, New York dergisine bunun kısmen biyolojik olduğunu söylüyor: “Eski sevgilinizle herhangi bir bağlantınızın olması, örneğin bir fotoğrafını görmeniz ya da bir mesajını okumanız, sizde endorphin (kişinin daha mutlu olmasına ve yaşadığı hayattan daha fazla keyif almasına yardımcı olan ve beyinde salgılanan bir hormon) seli yaratıyor”.

Londra Burnel Üniversitesi’nden psikolog Tara Marshall, araştırmasında benzer bir sonuca ulaşıyor. Mic’e verdiği röportajda Marshall şöyle diyor: “eski sevgiliyi sürekli olarak Facebook’ta izlemek, kişiyi bir bataklığa saplıyor ve kişinin eski sevgilisini kafasından atamamasına neden oluyor”. Eski sevgilinize odaklanarak, onu unutma kabiliyetinizi bastırıyorsunuz.

Bağımlılık aşırı uca kaydığında, insanlar bazen “ekskolik” (eskikolik) olabiliyorlar. Bobby New York’a şöyle diyor: “Ekskolik acı çekmiyor, takıntılı özlemin arafında hapsoluyor. Bu nedenle de ayrılık sonrası bir ekskolik konsantre olmakta sorun yaşıyor, depresif bir ruh halinde oluyor, aktivitelere ilgisini kaybediyor, iş üretkenliğini kaybediyor ve arkadaşlıkları geriliyor.” Kişi sadece ilişkisini kaybetmenin arkasından yas tutmuyor, acı ve takıntının kişisel ve sosyal hayatını ele geçirmesine de izin veriyor.

Bağımlılıktan kurtulma zamanı

Hepimiz ekskolik değiliz, ama eski sevgilimizi stalklamayı (gizlice takip etmeyi) sınırlandırmak hepimiz için faydalı olacaktır. Eski sevgilinizi Facebook’ta arkadaşlıktan çıkarmak bir çözüm. Ya da kendinizi tutamayarak eski sevgilinizi ne sıklıkta takip ettiğiniz konusunda bir ekskolik günlüğü tutup, eskiyi takip etmeme hedefinizin takibini yapabilirsiniz. Ya da kendinize daha başka bir sosyal medya hedefi bulun: Muhtemelen takıntılı bir şekilde yemek p*rno (bir dizi ismi) izlemek, eski sevgilinizi takıntılı olarak takip etmekten duygusal olarak daha az yıkıcı olacaktır.

Sonuçta bir tanenizin artık hayatınızda olmadığını, bir gecede kabul edemeyeceksiniz ve onu gizlice takip etme isteğini bir gecede bitiremeyeceksiniz. Aile, arkadaşlar, Ben and Jerry’s ve Netflix gibi destek sistemleri zaten bunun için var.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Çeviri: Science Shows Why You Can’t Stop Facebook Stalking Your Ex

Çıkma teklifi nasıl edilir? Bir kıza nasıl açılınır?

Bu özellikle genç erkekler tarafından çok sorulan bir soru. Bir kıza nasıl çıkma teklifi yaparım? Sevdiğim bir kıza nasıl açılırım? Ona ilgimi nasıl belli ederim.

Aslında bu sorunun cevabı basit: Çıkma teklifi etmezsiniz ve etmemelisiniz. Bir kıza açılmazsınız ve bazı durumlar haricinde açılmamalısınız. Bunun yerine bir kız hoşunuza gidiyorsa onunla başbaşa buluşmaya, beraber iyi vakit geçirmeye ve beraber geçirdiğiniz bu iyi vakti pozitif cinsel gerilim ile tatlandırmaya odaklanırsınız. Bu sırada da fiziksele gidersiniz. Yani önce ufak dokunuşlar, sonra el ele tutuş ve öpücük gibi. Ve bu şekilde de eğer gelişecekse aranızdaki aşk hikayesi gelişir.

Burada ona ilgimi nasıl belli ederim sorusuna da değinelim. Bahsi geçen kızla muhabbetiniz olabilir ya da hiç muhabbetiniz olmayabilir. Eğer hiç muhabbetiniz yoksa bir fırsatını bulup “merhaba” diyerek tanışırsınız ve birkaç kere muhabbet ettiğinizde kız size karşı sıcaksa onu beraber bir şeyler yapmaya davet edersiniz. Bu durumda kız sizin ilk merhabanızdan itibaren niyetinizi az çok biliyordur. Gerçi tam emin değildir ama bu kötü değil iyi bir şey. Bir kadının başlangıçta erkeğin duygularından tam emin olmaması genellikle o erkeğe olan ilgisini arttırır.

Zaten şunu asla yapmayın: Kızla hiç muhabbetiniz yok ve uzaktan görüyorsunuz. Pat diye gidip direkt ya da bir aracı ile çıkma teklif etmeyin! Henüz kızın bilmediği birisiniz, uzaktan bakarak sizden hoşlanıyor bile olsa aranızda bir bağ ve çekim yok. Bu yok iken pat diye çıkma teklif ederseniz genellikle reddedilirsiniz.

Muhabbetiniz olan bir kız ise siz onu beraberce bir şeyler yapmaya ya da içmeye davet ettiğinizde niyetinizi, ilginizi anlamaya başlar zaten. Burada da yapacağınız hata, muhabbetiniz olsa bile tek bir kere bile buluşmadan pat diye çıkma teklif etmek veya açılmak.

Arkadaşlar çıkma teklifi denilen şeyin ergenlikte bile olmaması lazım. Nedeni de basit. Bir kadın ile aranızdaki ilişki buluşmalarda gelişir ve belli bir eşiği geçene kadar hamdır. Çıkma teklifinin çocukça olmasının yanında, o eşiği geçmiş kadına teklif etmeniz sorun olmayabilir ama eğer o eşiğe gelmemiş kadına yaparsanız genellikle reddedilirsiniz ve aranızdaki ilişki o seviyeye hiç gelemeyebilir. Açılmakla ilgili problem de aynıdır. Bir de çıkma teklifini ve açılmayı, genellikle bu buluşmaları hedefe doğru yönlendirmeyi bilmeyen erkekler yaparlar ve yönlendirmeyi bilmediklerinden kadınla aralarındaki ilişki ham iken yaparlar.

Tabii burada şöyle birkaç sorun var. Birincisi, defalarca buluşuyorsunuz ve buluşmalar bir yere gitmiyor. Sadece buluşuyorsunuz. Bu da sağlıklı değil zira eğer sadece buluşur, eğlenirseniz 4-5 buluşma içerisinde arkadaşa evrilebilirsiniz. İkincisi, birçok kadın ilgili olsa bile bu çıkma teklifi ve açılma konusunda da çoğu erkek gibi düşünüyorlar ve bunun sözel olarak gelmesi gerektiğini düşünüyorlar.

Şimdi birincisini aşmak için yapmanız gereken niyetinizi arkadaşlık maskesi altına saklamamak. Buluşmalarda pozitif cinsel gerilim yaratmanız gerekiyor. Pozitif cinsel gerilim ise en öncelikle doğru espri anlayışı ile olur. Kıza dalga geçmeden, aşağılamadan takılmak, esprili olmaktan korkmamak, saatlerce oturup sıkıcı şeylerden konuşmadan daha eğlenceli ve hafif konulara eğilmek, kızla konuşmanız sıcaksa yavaş yavaş dokunmak. Dokunmak derken mahrem yerlerine ya da saçlarına falan değil. Hafiften eline koluna dokunmak.

Peki bunları yaptınız ve yine bir yere gitmiyor. Bu aşamada size tavsiyem sizi hayal kırıklığına uğratacak ama ikiniz arasında bir çekim varsa ve siz arkadaşlık maskesi arkasına saklanmıyorsanız, yakınlaşırsınız. Yakınlaşmıyorsanız, büyük ihtimalle kız sizin ilginizden hoşlanıyordur, sizinle iyi vakit geçiriyordur ama size karşı ilişkisel bir ilgisi yoktur. Bu nedenle kızla buluşmayı bırakmanızı tavsiye ederim.

İkincisi, kadın çıkma teklifi bekliyorsa veya açılmanızı bekliyorsa. Burada da kadının yanılgısını sizin düzeltmenize gerek yok. Düşünsenize. Sürekli teke tek buluşuyorsunuz, sürekli pozitif cinsel gerilim yaratıyorsunuz. Bunun kendisi çıkmaktır, ilgini belli etmektir, kıza açılmaktır.

Fakat çoğu kadın işin aranızda fiziksele gitmesi için adım atmaz. Bu adımı, risk alarak siz atarsınız. Fiziksel dediğim illa seks değil. Dokunmalardan el eleye ve öpüşmeye gitmek. Bu ikisinden biri önce olabilir zaten biri oldu mu diğeri kendiliğinden oluyor. Risk alın ve abartmadan, saldıray moduna girmeden işi oraya götürün. Sabırlı ama kesin olun. Mesela eğer öpüşme anı gelmişse, yavaş ama kesin bir şekilde öpmeye eğilin. Yavaş zira istemiyorsa kaçabilsin ya da seni durdurabilsin, kesin zira sizin tereddütünüz zayıflık olur ve iticidir.

Bir ara ilk buluşmada neler yapılır, neler konuşulur konularına daha önce değinmiştik.

 

Pozitif cinsel gerilim nasıl yaratılır?

Bir kadınla etkileşiminizin cinsel birlikteliğe ya da ilişkiye gitmesi için, aranızda pozitif cinsel gerilim olması lazım. Bu gerilimi yaratmak ise erkeğin işi. Günümüzde maalesef çoğu erkek, kızı ürkütme ve kötü çocuk görünme korkusu ile sıfır cinsel gerilim yaratıyor ve her ne kadar annesinin altın günü tayfası teyzelerin takdirini kazanan birer efendi çocuk olsalar da kızlarla aralarında pek bir şey olmuyor. Ya da zıt ucunda negatif cinsel gerilim yaratıyor ve saldıray / abazan, kaba, düşük sınıf bir konuma düşüyor.

Şimdi mazide kalsa da pozitif cinsel gerilim eskiden kültürde her yerde örneğini gördüğünüz bir şeydi. Türkiye’de Yeşilçam her zaman bu konuda cılız olsa da tam olarak arabesk film istilasında yani 80’lerde, Batıda ise 80’lerin sonunda bu bitti. Şimdi ise durum daha vahim. Daha önce bir podcastta değinmiştim. Yıldız Savaşlarında Han Solo’nun Prenses Leia’ya yaptığı kur sözde “kötü çocuk” pozitif cinsel gerilimidir. Bunları günümüz uyuyan “uyanık”(woke) kültürü cinsel taciz olarak tanımlıyor. O nedenle erkek kitlesinin ezici çoğunluğu ne pozitif cinsel gerilim nasıl yaratılır onu biliyor, ne de bilse bile yapacak cesareti var. Cesaret konusuna sonda değineceğim. Şimdi pozitif cinsel gerilime giriş dersi yapalım.

Bu konuda sadece Erkekler İçin Tinder Rehberi kitabında doğru düzgün bir bölüm yazmışım. O bölümü burada biraz modifiye ederek yayınlıyorum. Bölümün kendisi de İlişki Sihirbazı kitabından genişletildi.


Kadınlar pozitif cinsel gerilime bayılırlar. Pozitif cinsel gerilim sizin maskülen, seksi ve elde etmesi zor olduğunuzu göstererek kadının sizinle seks yapma düşüncesini oldukça heyecan verici yapar.

Cinsel gerilim tutkulu bir cinsel arzu duymak için en önemli bileşendir. Cinsel gerilim ve çekim, seks önünde aşılması gereken engellerin varolması ile yaratılır. Doğru tip espri anlayışı, mükemmel cinsel gerilimi yaratma açısından çok güçlüdür.

Doğru tip espri anlayışı onun sizin mükemmel bir erkek olduğunuzu hissetmenize neden olur zira eğer ona şaka yollu sataşacak cesaretiniz varsa, siz onun güzelliğinden başı dönen ve çekinen muhtaç bir erkek değilsinizdir. Kapınızı çalan bir sürü kadın olmalıdır.

Sizinle birlikte olma fikri kısa sürede onun için büyük bir meydan okuma halini alır ve onun rüyalarını süsleyen bir fanteziye döner. Sonunda sizinle birlikte olduğunda duyacağı hazzın ne kadar da tatlı olacağını hayal etmeye başlar.

Bu nedenle, doğru espri anlayışı edinmeye zaman harcamalısınız. Sadece yüzeysel bir mizah anlayışı geliştirmek ile yetinmeyip bu işin derinine inmelisiniz.

Peki mizah anlayışınızın, her şeyin kontrolünüz altında olduğunu yansıtmasını nasıl sağlarsınız?

Kadına kaba ve acımasız olmayacak şekilde şaka yollu sataşarak. Bu ukala – eğlenceli duruşu sadece kadına değil başka şeylere de uygulayarak her alanda kendine güvenen ve seçici biri olduğunuzu gösterebilirsiniz.

Eğer espri yapacağım diye kadını kaba ve acımasız bir şekilde alaya alırsanız, bu komik olmaz ve sizi oldukça kendine güvensiz biri olarak gösterir. Yanlış espri anlayışı sizin ERKEK ADAM olduğunuzu değil tam bir kaybeden olduğunuzu gösterir.

Mesela şu örneğe bakalım. Kızın profilinde şu yazıyor:

Eğer sadece seks arıyorsanız aradığınız ben değilim. Önce arkadaş olalım beyler!!! Adem, Havva’n burada …)

Erkek : Selam. Demek cennetten atılma sebebim sensin. Ama sen şimdi tabii tüm suçu yılana atacaksın …
(22 dakika sonra)
Kadın: Hahahahahaaaa … Evet o benim.
Erkek : Bana cennette bir yaşama mal oldun kadın … O zaman bana bir buluşma borçlusun. Kahve mi, bira mı?
Kadın: Bira 😀

Bakın burada beta tuzağına düşmeden esprili bir şekilde buluşma (arkadaşça olmayan, date olan) konusuna giriliyor.

Kız: Evli falan değilsin İnşallah?
Erkek: Aman diyim, daha iki muhabbet ettik hemen evlilik lafı açtın! Benim önce seni tanımam lazım 🙂

Kız: Ben evlenmek için ciddi birini arıyorum.
Erkek: Hımm, o zaman gizli aşık kadrosu boş mu? Ben oraya başvurayım. Umarım CVimde göreceğin tecrübe ve yetenekler yüz yüze bir mülakat yapmamızı sağlar.

Bunların nasıl her şeyin kontrol altında olduğunu ve sizin çekici bir erkek olduğunuzu gösterdiğini anlıyor musunuz? Onun kıçını öpmüyorsunuz. Ama aynı zamanda ona karşı kaba davranmıyorsunuz.

Asla ama asla kendinizi alçaltan espriler yapmayın zira bunu yaparsanız kendinizi alçaltırsınız. Böyle espriler yaparsanız, kadınlar sizin KAYBEDEN olduğunuzu düşünürler, kaybeden biri olduğunuzun şaka olduğunu düşünmezler.

Bir kızla konuşurken kullanabileceğiniz sağlam bir taktik vereyim: Onun söylediklerini sizin eğlenceli – ukala sözleriniz için mermi olarak kullanın.

Onunla henüz yeni tanıştıysanız ve kız “spor salonuna gideceğim” derse, “benim gözüme güzel görünmek için çalışmaya şimdiden başladın ha?” deyin. “Bu çok güzel, sporu sakın aksatma” diye ekleyin.

Eğer size “Aman Allahım sen çok ukalasın” gibi bir şey söylerse özür dilemeyin. Zira hatun sizin gerçekten dominant bir erkek olup olmadığınızı, en küçük karşı çıkmasında hemen geri vitese takıp takmayacağınızı test ediyor.

Bunun yerine ona “İltifatın için teşekkür ederim” deyin. Burada ne döndüğünü anlıyorsunuz değil mi? Bunları yapın ve kadınların bu tür şeyleri nasıl sevdiğine kendiniz şahit olun.

Bu sizin kendine güvenen ve kendisi ile barışık bir ERKEK ADAM olduğunuzu ve her şeyi bir iltifat olarak algıladığınızı gösterir.

Hayatınızın tamamını bu tür bir espri anlayışı ile doldurmanız çok önemli. James Bond’u düşünün. James Bond, durum ne kadar zor olursa olsun her zaman söyleyecek eğlenceli – ukala bir şey bulur. Her zaman kontrolü elinde tutan ve kendine güvenen bir erkektir. James Bond’un daha yeni tanıştığı bir kadınla nasıl konuştuğunu, kinaye ve ince zeka kullandığını hatırlayın.
Bu tip bir espri anlayışı kadınla (ve aslında herhangi bir kişi ile) aranızdaki iletişimin eğlenceli olmasını sağlar, tuzu biberi olur ve her şey için strese girmenin ne kadar anlamsız olduğunu anlamanızı sağlar. Bu ise sizi daha da seksi yapar.

Bir başka deyişler, bu tip bir espri anlayışı sizin ERKEK ADAM olmanıza yardımcı olur. Pozitif cinsel gerilim yaratan doğru espri anlayışını pratik ettikçe, kendine güvenen duruşunuzun sonucu olarak, bu kabiliyet sizde doğal hale gelecektir.


Şimdi burada ayarı kaçırmamayı nasıl sağlayacaksınız?

Ayar konusuna gelmeden şu iki şeye dikkat çekmek istiyorum.

Birincisi, sonunda değineceğini söylediğim cesaret ile ilgili. Ne kadar tecrübeli olursanız olun ara sıra ayarı kaçıracaksınız! Bunları ortalama bir erkeğin yapamama sebebi de zaten bu risk. Ve evet bu risk gerçekten var, düşük olsa da azımsanamayacak kadar düşük değil. Ne kadar tecrübeli olursanız olun, bir yerde yanlış bir espri yapabilirsiniz ya da espriniz doğrudur ama kız yanlıştır. Tecrübe ile yanlış espri yapmamayı öğrenirsiniz, ama yanlış kız her zaman karşınıza çıkacaktır.

Şimdi burada bu riski yani kızın “öeh” demesi ve bazen belki de kaçması riskini göze alacaksınız. Ama aynı zamanda ustalaşıp da denge konusunda yetenek kazandıkça şunu da fark edeceksiniz: pozitif cinsel gerilim aynı zamanda kadına yönelik bir shit test.

Evet, buna ikincisi diyelim, pozitif cinsel gerilim doğru yapıldığında, sizin sizden o şekilde hoşlanmayan ve hoşlanma ihtimali az olan kızı elemenizi sağlar. Burada da cesaret devrede zira çoğu erkek yüzüne gülen kızı nimet saydığından, hoşlanmayan kızı hoşlandırmak için arkadaş gibi çevresinde uydu gibi dönmeyi, biran önce kızın ilgi seviyesini görüp vakit kaybetmeden yeni limanlara açılmaya tercih ediyorlar. Kızın ilgisizliğini ortaya çıkarıp bu ilgisizlik gerçeğine maruz kalmaktan korkuyorlar. Sonra ne oluyor: Gerçekliği reddedebiliyorlar ama onu reddetmenin sonuçları kendilerini eninde sonunda ısırıyor.

Pozitif cinsel gerilim aynı zamanda uzak durmanız gereken, fazla alıngan, aşağılık kompleksi olan, duygusal olarak zayıf kızları da eler. Tabii yine çoğu erkek kadının 1 metre uzaktan hissedilen sıcaklığı için, kurtarıcı planı uygulamayı, kadının yanlış kadın olduğunu bulup elemeye tercih ediyor.

Tamam ayara gelelim.

Pozitif cinsel gerilimi iyi ayarlamak için, onu içselleştirmeniz lazım. İçselleştirmeniz için de :

  1. Kendinizin pozitif veya en azından pozitif, eğlenceli olması için bir yolda çabaladığınız bir hayata sahip olmanız lazım. İş – ev – sanal uyuşturucu (netflix / sosyal medya / porno / oyun) – yat – kalk – iş gibi sıkıcı bir hayatınız varken nasıl pozitif olacaksınız, nasıl eğlenceli olacaksınız, nasıl sıkıcı olmayacaksınız?
  2. Tecrübe ve pratik. Özellikle kalibrasyonu ayarlamak için tecrübeye, neyin aşırı olduğunu görmeye ve kendinizi ayarlamaya ihtiyacınız var. Bunun için de bol pratik gerekiyor.
  3. İçinizdeki erkek adamı ortaya koymaktan, maskülen istek ve arzularınızdan utanmamanız gerekiyor. Çıkarın pipinizi vurun masaya demiyorum ama pipinizin olduğundan ve pipinizin istediği şeyler olduğundan utanmayın diyorum. Yani ne “Sikinin Götürdüğü Yere Git” ne de “Pipisiz Oyuncak Ayı” gibi davran. Bunun için de erkek adam ol.
  4. Okumak, izlemek ve doğru şeyleri okuyup izlemek. 90’ların ve 2000lerin romantik komedilerini, kadın tüketimi için yapılan Türk dizilerini, Avengers Komik Kıyafetler Giyip Orayı Burayı Yıkmaca filmlerini izleyeceğinize, oturup 50’lerin siyah beyaz Humphrey Bogart filmlerini izleyin daha iyi. Çoğunuz eminim bir tane bile izlememişsinizdir o nedenle bu filmlerde kadınların erkeklerin ilgisi ve ilişkisi peşinde koşmasını görmek bünyenizi sarsabilir 🙂
  5. Ukala – eğlenceli ya da eğlenen ustalık da denilen pozitif cinsel gerilimi abartmayın. Kızla her konuşmanız espri veya sataşma olursa, bu sizi sulu, cıvık ve gayri ciddi gösterir. Tüm münasebeti soru – cevap mülakata çevirmek yanlıştır ama tüm münasebeti şakaya – eğlenceye çevirmek de yanlıştır. Burada iyi bir oran %30 pozitif cinsel gerilim, %70 eğlenceli de olabilecek ama genelde normal muhabbettir.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Sorularınıza Patreon chat alanında daha hızlı cevap verebiliyorum.

Ayrıldıktan sonra yalvaran erkek neden iticidir?

Hepsi olmasa da kadınların büyük çoğunluğu, ayrıldıktan sonra yalvaran erkeği itici bulur. Bunun 3 temel nedeni var ve bugün bu nedenleri konuşacağız.

1 Duygusal güçsüzlük kadınları iter.

Evet ayrılık çok zor bir şey, özellikle de terk edilen için. İnsan duygular içinde boğulabiliyor ve birazcık nefes almak için bile olsa çırpınmaya çalışıyor.

Ama ayrılığı nasıl karşıladığınız, bu duygularla nasıl başa çıkabildiğiniz, sizin ne kadar hızlı bir şekilde eski sevgilinizi geri döndürebileceğinizi (ya da yeni birini bulabileceğinizi) önemli oranda etkiliyor.

Duygusal olarak güçlü, kendisine güvenen ve kendisini ödül olarak yani değerli gören bir erkek, kendi düşünce ve davranışlarına çekici olacak şekilde değişiklikler yapmaya odaklanır. Bu sayede de eski sevgilisi ile yeniden iletişim kurulduğunda, eski sevgilisine çok daha çekici görünebilir. Mesela ayrılık öncesi aşırı gergin ve control manyağı gibi davrandıysa, eski sevgilisi yeniden aradığında sakin ve Rahat davranabilir.

Kendine güvenen ve duygusal olarak güçlü bir erkek aynı zamanda yaptığı ve yapmakta olduğu değişikliklerin yeterli olacağına güvenir. Kendisini ispatlamak için gösterişe ya da manipülasyona başvurmaz.

Kendine güven, duygusal güç ve öz değer, kadınlar için doğal olarak çekici erkek özellikleridir. Bir kadın terk ettiği eski erkek arkadaşını arayıp onunla buluştuğunda, karşısında ayrıldığı günde kalmış, hatta daha da zayıflamış bir erkek değil de arkasını dönüp kendisini geliştirmeye başlamış bir erkek görürse, bundan etkilenir.

Fakat eğer erkek kendine güvensiz, duygusal olarak zayıf, kendisini değerli görmeyen birine dönerse ve öyle devam ederse, eski sevgilisine bu zayıflıkların etkisi ile yalvarırsa, ona ne istersen yapacağım, yeter ki geri dön gibi şeyler söylerse, bunlar kadını daha da soğutacaktır.

“Lütfen, lütfen ama lütfen geri dön. Biliyorum her şeyi mahvettim ama sana söz veriyorum her şeyi düzelteceğim. Sana söz veriyorum değişeceğim. Dersimi aldım. Bebeğim lütfen geri dön. Bana bir şans daha ver. Tek istediğim bir şans daha vermen. Aşkımız için bunu yap lütfen. Sen nasıl istersen öyle olacak, sen ne isteren onu yapacağım.”

Sorun şu ki, kadın eski sevgilisinin paramparça olmasını görmek ve muhtemelen tutamayacağı sözlerini dinlemek istemiyor.

Şimdi bazılarınız : “Neden ki? Bir kadın bir erkeğin kalbinin kendisi için paramparça olduğunu gördüğünde, onun aşkının büyüklüğünü anlayıp bundan hoşlanmaz mı? Erkeğin her şeyi olduğunu görmek, onun erkeği daha çok istemesini sağlamaz mı? Sonuçta kadınlar kendisinden başkasını gözü görmeyen, kendisi olmadan yaşayamayacak kadar aşık bir erkek istemiyorlar mı?”

Filmlerde öyle ama gerçek hayatta bunlar çalışır şeyler değiller. Kadının yalvarmasını ve geri dönmesi için sürekli ikna etmeye çalışmasını isteyen kadınlar elbette vardır ama çoğu kadın bunları istemez ve aslına bakarsanız karşılaştıklarında da erkekten daha da soğurlar.

Kadınların duygusal gücü çekici bulduklarını ve duygusal olarak zayıf bir erkeği ise itici bulduklarını unutmayın.

Yani erkek yalvardığında kadın “ah ne kadar da tatlı. Böyle paramparça olduğuna göre beni çok seviyor. Ne kadar harika bir erkek. Beni mutlu etmek için ne istersem yapacağını, benim için değişeceğini söylüyor. O kadar seviyor ki ayaklarıma kapanıp bana bir şans daha ver diye yalvarıyor. Böyle erkeği nerede bulacağım? O beni çok seviyor, ben de onu çok sevmeliyim” demiyor. Daha çok şöyle düşünüyor:

“Neden böyle davranıyor? Böyle yalvararak, ikna etmeye çalışarak, kendisini alçalttığının farkında değil mi? Ben ağlak bir bebeğe annelik yapmak istemiyorum. Benim yaslanabileceğim bir erkeğe ihtiyacım var, bana bağımlı kocaman bir oğlan çocuğuna değil. Bensiz bile yapamayacak kadar zayıfsa, daha zor şeylerle karşılaştığında ne yapabilecek ki? Ayrıldıktan sonra doğru mu yaptım diye düşünüyordum ama bunu gördükten sonra artık çok doğru bir karar verdiğimi biliyorum. Bu kadar yalvarmasına ragmen hala neden ayrıldığımızın farkında değil. Her şeyi halı altına süpürüp hiçbir şey olmamış gibi devam edebileceğimizi sanıyor.”

Burada erkeğin anlayamadığı, cinsel çekimin bir tercih değil, cinsel olarak çekici özelliklere verilen otomatik bir tepki olduğu ve cinsel olarak itici özellikler gösteren bir erkeğin, lafla çekim yaratamayacağı.  Tam tersi, bu kadar dil dökerek, erkeğin karşı cins gözündeki en itici özelliklerini, duygusal zayıflık ve öz değersizlik sergilediğini göremiyor.

Bir kadın olmadan yaşayamayacak tek erkek topluluğu küçük erkek bebeklerdir. Kadının o tür sevgi kapasitesi, gerçek erkek bebeklere ayrılmıştır, kocaman ağlak bebeklere değil.

2 – Yalvarmak, kadının erkeğe olan saygısının kaybolmasına neden olur.

“Lütfen bize bunu yapma. Seni çok seviyorum. Seni hep seveceğim. Bunun hiç mi değeri yok? Hiç mi anlamı yok? Biliyorum, sorunlar yaşıyoruz ama aşk her şeye galip gelir. Birlikte geçirdiğimiz güzel günler adına, lütfen ilişkimize bunu yapma. Bana bunları düzeltmem için bir şans daha ver. Seni kaybetmek istemiyorum.”

Arkadaşlar, ilk anlamanız gereken şey, kadın ya da erkek, bir kişiyi ne kadar sevdiğiniz, onu sizden daha fazla sevecek birinin olmaması, ancak ve ancak o kişi de size yeterince seviyorsa değerli ve anlamlıdır. Bu yoksa hiçbir anlamı yoktur. Geçmişiniz ne olursa olsun, gerçeklik şimdiki zamandır. Şu an size eskisi gibi sevmiyorsa, sizin sevginizin bir önemi yoktur.

Bir de “aşk her şeye galip gelir” nedir yahu? Bu arkadaşın acilen kadınlar için hazırlanan fantezi dizi filmleri, arabesk şarkıları ve Hollywood romantik komedilerini bırakması lazım.

Yukarıdaki kelimelerin duygusal anlamı ki kadınlar erkeklere göre çok daha fazla oranda sözlerin duygusal anlamlarını yakalayacak ve daha fazla önemli görecek şekilde programlanmışlardır, “ben bir kadın olmadan yaşayamayacak bir erkeğim, yeterince erkek değilim. Zayıfım.” Daha derinde ve bilinçaltında ise bu kelimelerin anlamı şudur: “Bir terk edilme ile bile duygusal olarak dağılıyorum, ilerde kucağında bebekle çok stresli bir durum ortaya çıktığında nasıl dağılacağımı ve bebekle beraber bana da annelik yapmanın gerekeceğini düşün artık.”

Bütün bunlar, kadının erkeğe saygısını yok eder. Neden etmesin ki? Yalvararak kendine saygı göstermeyen adama kadın neden saygı duysun ki?

Oysa erkeğin ilk yapması gereken şey, kadına onsuz da yaşayabileceğini ve o hayatından çıksa ve bu çok zor olsa bile ona yalvarmayacak kadar kendisine saygısı olan, duygusal olarak güçlü bir erkek olduğunu göstermektir. Bunu da sadece ve sadece kızla iletişimi keserek yapabilir. Bunun yanında arkada kendine odaklanır ve kendini geliştirirse, kadın ona ulaşıp da konuştuklarında, tüm bu özsaygı, kendine güven ve öz değer her tarafından akacaktır.

  1. Yalvarmak, kadının erkeğin hayatın gerçek zorlukları ile başedebilme gücünden şüphe duymasına neden olur.

İkinci maddede buna biraz değindik. Ayrılık, hayatın karşınıza çıkarabileceği zorluklar içerisinde, gerçek acı ve stres açısından ilk ona bile girmez. Bir ayrılıkla bile yıkılan erkeğin hayatın gerçek zorlukları karşısında nasıl paramparça olabileceği fikri, kadının ona olan ilgisinde büyük hasara neden olur.

Erkek ne kadar yalvarırsa, kadın ona olan saygısını ve sevgisini o kadar çok kaybeder. Bir ayrılık ile darmadağın olan erkeğe nasıl bel bağlayabilir, kendisini ve çocuklarını nasıl güvende hissedebilir?

Ne çocuğu abi biz sevgiliyiz demeyin. Sonuçta sevgili de olsan evli de olsan, aşk ilişkisi aynı üreme ve eş bağlanması temel içgüdüleri üzerinden işliyor. Bu nedenle de kadının erkeğin hayatın gerçek zorlukları ile başedebilme gücünden şüphe duymasına neden olacak hareketler, kadının en temel korkularına hitap ediyor.

“Benimle ayrılıkla bile erkek gibi baş edemiyor, bundan daha zor şeylerle nasıl baş edebilecek? Ya ona dönersem ve bu iş ilerlerse ve ilerde daha büyük zorluklar karşımıza çıkarsa. Yine böyle darmadağın mı olacak? Bunlarla baş edebilmek için bana mı sırtını yaslamaya çalışacak? Ben neden kendine güvenen, duygusal olarak güçlü bir erkekle değil de onunla olayım?”

Bu düşünceler bilinçli değil ve bunları duyunca da “tüüüü hani sevgi, aşk her şeyi hallederdi, aşka önem vermeyen çıkarcı kadınlar, tu kaka bunlar” diye ağlamayın. İsyanınız doğaya ve fıtrata. Kadınlarda bu zayıf davranışların soğumaya neden olması bile isteye olan bir şey değil.

Birçok erkeğin anlamadığı, kadın ve erkeğin karşı cinste önem verdikleri özelliklerin sıralamasının ve öneminin farklı olması. Erkekler, hemen hepsi sağlıklı doğurganlık sinyalleyen fiziksel çekiciliğe verdiği önem, kadınların erkeklerde fiziksel çekiciliğe verdiği önemden daha fazladır. Kadınlar ise fiziksel çekiciliğe tabii ki önem verirler ama duygusal güce, özgüvene ve özdeğere daha çok önem verirler. Erkeklerin çoğu, kadın çirkinleşirse – kaza yüzünden değil ama kendisini salması ile – ona olan cinsel ilgilerini yitirirler. Ama o zaman “ama aşk, ama sevgi, tu kaka erkekler” demezler. Erkeğin kazara değil de kendisini salması yüzünden güçsüz olması da kadında aynı etkiyi yaratır.

Bu nedenle siz yalvardıkça sizden soğuyan kadın bunu kabalığından ya da inatçılığından yapmıyor. Onu soğutmanız nedeniyle yapıyor. Kadın erkeği insani seviyede sevse bile erkek bir kez kadının temel içgüdüleri seviyesinde iticileşti mi, o kadının ondan soğumaması çok zordur.

Tamam, anladım ama artık çok mu geç? Ben çok yalvardım.

Üzülmeyin, bu dünyanın sonu değil. Şimdi hemen ona ulaşma, onu takip etme çalışmalarınızı bırakın. Bu, duygusal olarak çok zor olan iki şeyi yani ona ulaşmamayı ve onu sosyal medyadan takip etmemeyi başararak hem kendinize hem de ona duygusal olarak güçlü olabileceğinizi gösterin.

Kendinize odaklanarak, hatalarınızdan ders alarak, kendinizi bunları yok edecek şekilde geliştirerek hem ona hem de kendinize hatalarınızı gerçekten düzeltebileceğinizi gösterin.

İyi de bunu o nasıl bilecek ki? Görüşmüyoruz dedin?

Her şeyden önce sırf ona ulaşmaya çalışmamanız bile kendi başına bir duygusal güç gösterisi. Daha da iyisi, eğer siz arka planda kendinizle uğraşırsanız, o size ulaştığında bunu sesinizden iki dakikada kapar. Diyelim ki ulaşmadı, o zaman modern teknolojiyi lehinize kullanabilirsiniz.

En istemeden terk eden bir kadın bile eski sevgilisini stalklar. Eski sevgilisini ara sıra stalklamayan kadın çok azdır. Sizi engellese, benden olabildiğince uzak dur dese bile size stalklar. Sizi stalklaması kendi başına pek bir şey ifade etmez ama siz bunu sosyal medyadan gelişiminizi – göze sokmadan – sergileme şansı edinebilirsiniz.

Yapmanız gereken şey GERÇEKTEN kendinize odaklanmak ve bir iki ay sonra sosyal medyadan abartmadan yeni size yansıtmak. Merak etmeyin. Eğer siz değişmişseniz bu normal fotoğraflardan bile akar. Eğer siz bıraktığı yerde ağlıyorsanız, istediğiniz kadar kurgu yapın, bu da fotoğraflardan akar.

Hemen şimdi yalvarmayı bırakın. Ona ulaşmayı bırakın. Onu takip etmeyi bırakın. Tüm enerjinizi kendinizi geliştirmeye harcayın. Yeniden çekici olmaya odaklanın. Cinsel çekimin bir seçim olmadığını, eski sevgilinizin size karşı soğumayı seçmediği gibi size karşı çekim duyarsa buna karşı koyamayacağını da unutmayın.

Bundan sonra o size ulaşırsa, iknaya çalışmayı, vs. bırakın. Sesinizden, vücut dilinizden gelişmekte olan kendine güveninizin akmasına odaklanın. Şimdi bunu söyleyince bazı erkeklerin kafasında Kemal Sunal’ın kabadayı ya da çapkın erkek canlandırmaları canlanıyor ama kendine güvenin göstergesi büyüklenmek değil neşe ve esprili olmaktır. O nedenle kasılmanızdan değil hafif flörtöz olmanızdan bahsediyorum.

Bir kadın size geri dönecekse, bu sizin boş vaatlerinizle değil sizin yeniden kazandığınız çekiciliğinizle olacak. Ve siz her ne kadar bu senaryoya şu an şans vermek istemiyor olsanız da, yeniden kazandığınız çekiciliğiniz sadece eski sevgilinizin dikkatini çekmeyecek.

İlk buluşmada neden donup kalıyorsunuz ve eğlenen ustalık

Emre: Karşı cinsle etkileşimde eğlenen ustalığı nasıl kullanmalı?

Mahmut Abi: Her sosyal beceri gibi eğlenen ustalık da yapa yapa gelişen bir şey. Bir miktar sosyal zeka gerektiği bariz ama temelde çoğu erkeği mizahtan (eğlenceli muhabbetten) uzak tutan, içlerinde böyle bir şey olmaması değil. Erkeklerin %90’ının içinde böyle bir eğlenen ustalık var zaten.

Asıl problem, eğlenen ustalığı yaparken karşılaşabileceği tepkiden korktuğu için sus pus olmaları. Eğer erkek karşısındaki kızı kafasında biraz büyütürse, bir anda kendisini bıçak sırtında hissediyor. Yanlış bir şey söylersem, yaparsam beni sevmez, benden hoşlanmaz, şunu dersem ne der gibi korkulara kapılıyor. Eğlenen ustalığı bu tür korkular bastırıyor.

İlk aşması gereken bu. Sonucu, çıktıyı çok fazla önemsememesi lazım. Kızı önemsemeyeceksin değil. Spesifik bir kızla etkileşiminden o kızla ilgili beklentinin çıkmasını önemsemeyeceksin. Bir de sert tepkiden korkmayacaksın. Zira korkulan şey olası bir şey. Bazen bir yerde ölçüyü kaçırıyorsunuz, kız fazla alıngan oluyor ve eğlenen ustalığa ters tepki verebiliyor. Bu olası bir şey ve ama bundan korkmamanız lazım. Mizah yapayım derken dalga geçip aşağılamak gibi bir saçmalık yapmadığınız sürece, ters tepki vermesinden size ne? Kız normal bir eğlenen ustalığa ters tepki verince shit test sayacaksın, eğer shit test değilse de kızı bırakıp geçeceksin.

Karşındaki spesifik kadının seni beğenmemesini, seninle ileri gitmek istememesini o kadar da umursamamaya başladığın zaman, içindeki oğlan çocuğu ortaya çıkıyor zaten.

Çoğu erkeğin donuk olmasının sebebi, tekil buluşmalara çok fazla duygusal yatırım yapmaları. Ben şimdi cebimdeki paranın 100 Lirası ile bahis oynasam eğlenirim. Bütün paramı yatırsam o televizyonun önünde korku içinde stres içinde tırnaklarımı yerim.

Emre: Karanlık Rüya en son yayında tüm kadınlara kısa süreceğini bilerek başlayın demişti. Bu dediğin ile çok fazla örtüşen bir şey.

Mahmut Abi: Kısa sürecek de olabilir ama benim o konuda tavrım genellikle “büyük ihtimalle olmayacak zaten” şeklinde. “O zaman ne kasıyorsun ki?” diyorum. Bu negatif bir düşünce değil. Kızla uyuşamayacağız, vs. çoğunlukla olmayacak zaten. 5 buluşmaya gidiyorsun. 2 tanesiyle oluyor, geri kalanı ile olmuyor. Bu durumda da artık zaten tekil buluşmaları o kadar umursamamaya, onlara o kadar yatırım yapmamaya başlıyorsun.

Çoğu erkek her buluşmaya hayatının buluşması gibi gidiyor. Bir buluşmaya o ruh hali ile gidersen, istediğin kadar esprili ol, donar kalırsın.

Bunun haricinde tabii okumak işinize yarar. Benim ağzım biraz laf yapar ve çocukken çok okumamın bunda etkisi büyük. Dayımın kütüphanesi, ilin kütüphanesi, lisenin kütüphanesi derken Dede Korkuttan Şolohov’a sürekli bir şeyler okurdum. Politik doğruculuk ve feminizm tarafından koyu bir sansüre uğramadan önce Amerikan ve İngiliz sitcom dizileri bu konuda bana çok şey kattı.

Ama yatırımı düşük tutacaksın. Hiç yatırım yapmayacaksın diye bir şey yok tabii ama abartırsan donar kalırsın.

Emre: Zaten en kötü ne olabilir ki?

Mahmut Abi: En kötü reddedileceksin ve beğenilmeyeceksin. Çoğu erkeğin korktuğu bu.  Bunu takmamayı öğrenmen gerek.

 

 

 

Vaka çalışması – Eski sevgilinin peşinde koşmak

Ayrılık, özellikle de terk edilen taraf için oldukça acılı ve kaotik bir süreç. Bu süreçte kişi, eski sevgilisinin kendisini unutacağı ve yeni limanlara yelken açacağı korkusuna kapılıp, çaresizlik ve umutsuzluk duyguları ile dolabilir. Bu duygular çoğu zaman, geçmişte yaşamış olabileceğimiz terk edilme travması ile de körüklenmiş olabiliyorlar. Kişi geçmişte belki ebeveynleri ya da kendilerine bakan kişiler tarafından unutulup terk edileceği korkusu yaşamıştır ve bu duyguların yeniden açığa çıkması da insanın çaresiz hissetmesine neden olabilir. Sonuç olarak da kişi yeniden birleşme / birlikte olma fantezileri ile dolar ve bir şeyler yapmalıyım zihin yapısına bürünür.

Burada aslında kişi gerçekliği kafasında eğip bükerek tüm mantığı ve rasyonel düşünceyi ezen bir fantezinin içine düşer. Gerçekliği açık bir şekilde görmek yerine, duygularının ve ayrılık kaygısının yarattığı sis perdesi ile çevrelenir, güçlü kaygı, korku ve çaresizlik duygularının esiri olur.

Bu esaret altında ezilen kişi, bu durumdan kurtulmak için sürekli olarak bir şeyler yapması gerektiğini düşünür. İşin kötüsü, her bir şeyler yaptığında gerçekten de büyük ama maalesef geçici bir rahatlama hissederken, çoğu durumda yaptığı şey, içinde bulunduğu durumu daha da kötüleştirdiği için kısa sürede daha yoğun negatif duygular altında ezilir. Bu bir çeşit uyuşturucu bağımlılığı halini alır. Kişi anlık rahatlama için uyuşturucu alır, anlık rahatlar ama sonra eskisinden de kötü hisseder. Ben de dahil çoğumuz hayatımızın bir döneminde bu durumda bulunduk ve eğer burada bu dediklerimi dinliyorsanız büyük ihtimalle şu an böyle bir durumun içindesiniz.

İşi daha da zorlaştıran şey ise eski sevgilinin sıklıkla terk ettiği insana çoğunlukla farkında olmadan umut kırıntıları vermesi. Bu küçük kırıntıları takıntı yapmak sağlıklı olmasa bile, bunları yorumlayıp bunlardan büyük umut fantezileri yaratmak insanı anlık da olsa rahatlattığı için, kişi bu ufacık sözde umut kırıntılarını saatlerce ve hatta günlerce analiz eder. Terk edilen, neredeyse bir dedektif gibi kafasında bunları bir büyük resim olarak birleştirmeye çalışır ve kaos içinde olan zihni çoğu zaman bunları “aslında seni istiyor ama … korkuyor / gurur yapıyor / peşinde koş istiyor / … o zaman ben hemen bir şey yapayım ki bu fırsatı değerlendireyim” fantezisinde birleştirir.

Örneğin eski sevgilisini neredeyse kendisini terk etmeye zorlamış birini ele alalım. Bu kişi, kadının mutsuz göründüğü bir dönemde sürekli olarak “sen mutsuzsun, neden mutsuzsun, benim yüzümden mi” diye sıkıştırmış ve sonunda da muhtemelen kadını “evet ya mutsuzum ve senin yüzünden” diye ikna ederek terk edilmiş. Kadını mesaja boğarak, sürekli neyin var diye darlayarak terk edildikten sonra hatasını düzeltmek için ne yapmış peki? Sonunda tamamen engellenene kadar kadını geri dön diye yalvarmalara boğmuş 😊

Her ne kadar daha sonra iletişimi kes kuralına rastlayıp, yalvarmaları ve geri dön mesajlarını bırakarak tam 2 ay iletişimi kesse de, daha sonra basit şeyleri bahane ederek kıza ulaşmaya başlamış. Kız ise ona hiç ulaşmıyor.

Devamını ondan dinleyelim ve ben de yorumlarımı koyayım.

“Geçen ay işimi kaybettim ve aynı zamanda da bir sağlık problem ile uğraşıyorum. Dayanamayıp ona “Geri gelirsin diye düşündüğümden yaptığım şeylerle seni bunalttığım için çok üzgünüm” şeklinde bir mesaj attım. Bana cevap olarak şunu yazdı: “Bunun için kendini yiyip bitirme, benden özür dileyip durman beni üzüyor. Hayat bu. Her şey olabiliyor. Mutlu olmanı istiyorum ve bunun için dua edeceğim”

Şimdi burada kız gerçekten senin için üzülmüş ve sana hayatına devam et diyor. Sen ise bu insani nezaketi muhtemelen “bana karşı az da olsa hala ilgisi var” diye yorumlayıp “bunu arttırmak için bir şeyler yapmalıyım” sonucunu çıkaracaksın.  İşi daha da zorlaştıran şey, eski sevgilinin sıklıkla terk ettiği insana çoğunlukla farkında olmadan umut kırıntıları vermesi darken bu tip olayları kastediyorum.

3-4 gün sonra ona mesaj attım ve onun adresine gelen bir faturanın adresini değiştirdiğimi ama yine de ona bir fatura gelirse bana haber vermesini söyledim.  Bunun gereksiz olduğunu biliyorum ama yine bir şekilde onunla iletişime geçmem gerektiğine dair karşı konulmaz bir istek hissettim. Her neyse, bana sadece tamam diye cevap verdi. Bundan sonra ara ara sadece ikimizin anlayabileceği küçük şakalar yazıyorum.

Bu arkadaş kendisini “bir şeyler yapmalıyım” fantezisine tamamen ikna etmiş vaziyette. İletişimi kes kuralını defalarca dinlediğini de yazmış ama buna ragmen bir şeyler yapmaşıyım fantezisine karşı koyamıyor.

Kız şu an insani olarak kendisine cevap veriyor ama eğer bunlara devam ederse kızın yapabileceği tek bir şey kalacak, erkeği insan olarak bile tamamen görmezden gelmek. Çoğu terk edilen nasıl bu kadar zalimleşti diye sitem ediyor ama biraz dinlediğiniz zaman çoğu durumda karşı tarafın aslında başında oldukça büyük bir empati ile yaklaştığını fakat bu empatilerinin sürekli olarak “aslında seviyor” diye yorumlanması üzerine bir süre sonra serleştiğini görürsünüz.

Eski sevgilinin senin insani varlığını yok saymamasını bile umut ışığı olarak görmen, burada sana cevap vermesi şeklinde, senin psikolojide çocukluk çağı bağlanma travması denilen bir şey yaşamış olabileceğine işaret ediyor. Çocukluk çağında fiziksel, cinsel ve/veya duygusal istismar-ihmale uğramış kişi, ‘bırakılma kaygısı’ ve ‘yoğun psikolojik sıkıntı (depresyon, kaygı, agresyon, bilişsel problemler)’ ile çift ilişkisinde sorun yaşayabilir. Bırakılma kaygısı, yoğun psikolojik sıkıntı ve çift ilişkisinde duygusal dengede zorluk yaşayabilir. Çocukluğunda yaşadığın bir travma nedeniyle, bu kadının sana cevap bile vermeyeceğine inanıyorken kadının sana cevap vermesi seni yeniden birlikte olma fantezilerine boğuyor olabilir.

Kadın sana çok kısa bir tamam yazıyor ve seni yeniden istediğine dair en ufak bir işaret yok dikkat edersen. Sadece kibar davranıyor ama muhtemelen arka planda ona bu şekilde ulaşmandan rahatsızlık duyuyor. Karşındakinin sana gönderdiği sinyalleri görmezden gelmemelisin.

Şimdi nasıl olduğunu sormayın ama tamamen onun için bir iyilik yapma arzusu ile kimliğim gizli bir şekilde onun telefon faturasını ödedim.

Of of of. Kendini kandırmaya devam ediyorsun. Çok kötü. Bu iyilik değil, bildiğin MANİPÜLASYON! Her şeyi denedin şimdi onun sana olan ilgisini satin almaya çalışıyorsun. Bazısı bunu ölü bitkilerle (çiçek diyorlar), çikolatayla yapmaya çalışır, sen bu şekilde yapmaya çalışıyorsun.

Benim ödediğimi bilmesi mümkün değil.

Ne güzel. Eski kız arkadaşını aptal sanıyorsun galiba. İlk aklına gelen sen olacaksın! Ayrıca bu manipülasyonun bir yanı da onun seni araması ve senin de inkar etmen ve böylece onun sana ulaşmasını sağlamak. Gerçekten çok faüllü bir hareket. Bu onun seni takdir etmesine değil, daha da rahatsız olmasına ve hatta sinirlenmesine neden olacak.

Biliyorum bu hata diyeceksin ama zamanında ben işsizken bana parasal yardımda bulunmuştu.

Yine Of of ve of. Kendini kandırmaya devam ediyorsun. Sen bunu iyilik olsun diye ya da geçmişteki iyiliğinin karşılığı olarak yapmıyorsun. Onu yeniden kazanmak için yapıyorsun. Ama bunun etkisi tam tersi olacak.

Senin yapman gereken şey, iletişimi kes kuralını uygulamaktı. Ama kaygın o kadar yüksek ki, zararı olduğunu bilmene ragmen kendini kandırmayı beceriyorsun ve harekete geçmeliyim, bir şeyler yapmalıyım fantezisi ile bir şeyler yapıyorsun.

Sen kendine yalan söylüyorsun ama madem durumunu burada ele almama izin verdin, ben sana yalan söylemeyeceğim. Gerçeği konuşacağım ve bu canını acıtacak olsa da gerçeği konuşacağım.

Artık beraber değilsiniz. Onun erkek arkadaşı değilsin. Ve şu ana kadar onun hayatında olmanı istediğine dair tek bir ipucu vermemiş. Ama sen iyilik bahanesi ile, havadan sudan sebeplerle arıyorum dert değil kafasıyla, kendini onun hayatına zorla sokmaya çalışıyorsun. Kız resmen evin kapısını, penceresini sana kapamış, bacadan gizlice girip kız uyurken masanın üzerine para bırakıyorum diyorsun. Bu iyilik olsun diye diyorsun. Oysa biraz mantıklı düşünsen bunun amacının kızın hayatına zorla girmek olduğunu ve aslında oldukça da korkutucu bir hareket olduğunu görebilirsin.

Sen karşındakini sevdiğini iddia ediyorsun. Bu iddianın arkasında dur ve karşındakinin kararını kabul et o zaman.

Biliyorum, standard popüler kültür onun arkadaşı ol, ona destek ol diyor ama bu da manipülasyon. Sen orada arkadaş olarak değil, sinsi sinsi ilk fırsatta kendini ona kakalamaya çalışan biri olarak duracaksın. Bunlar erdemli ve iyi davranışlar değiller. Manipülasyonlar.

Bir hafta sonra yine adrese fatura geldi mi diye sormak için mesaj attım.

Onun seni unutacağından, senden uzaklaşacağından korktuğun için ona bir kanca atmaya çalışıyorsun. Ama maalesef bu onun seni daha hızlı unutmasına ve senden daha hızlı uzaklaşmasına neden olacak.

Bu kız senden ayrılma kararı aldı. Biliyorum bus ana acı veriyor ama kendini kandırman ve fantezi dünyasında yaşaman sana ilerde daha da acı verecek.

Şimdi yakında doğum günü var …

Gelecekte ona ulaşma fantezileri de kuruyorsun ☹ Bu yaptıkların şu ana kadar  sonuç vermemesine ragmen, mutlaka sonuç alacağına inanarak yapmaya devam ediyorsun. Şimdi sen 2 ay iletişimi kestim ve kız hiç ulaşmadı belki ama en azından sakinleşmiştir ve beni yeterince özlemiştir diye düşünüyorsun.

Hayır. Bu iş böyle işlemiyor. Sen hala kendini kızın hayatına zorla sokmaya çalışıyorsun.  Açıkça görünen o ki kız seni hala hayatında istemiyor ve bu yaptıklarınla istememeye de devam etmesini garantiliyorsun. Kız sakinleşmiş ve seni özlemeye başlamış olsa sana ulaşırdı ya da en azından sen ona ulaştın mı sana ulaşmaya başlardı.

Şunu da belirteyim. Kızı aradıktan sonra kız da ona ulaşmaya başlasaydı bile bu kızın onu istediği anlamına gelmezdi. Birçok kız arkadaş kalalım ki senden geriye kalan boşluğu doldurana kadar sen o boşluğu geçici olarak doldur modunda da olabilir. Ama burada kız adama ulaşmıyor bile. Mesajları kısa, en asgari düzeyde.

Yine anonim olarak doğum günü için bir şeyler yapmak istiyorum. Benim yaptığımı bilmeyecek ama ben duygularım adına bunu o bilmese bile yapacağım.

NEIN NEIN NEIN. NO NO NO. Kaç dilde söylemek lazım acep! Sen kızın evine sessizce girer bir gül bırakırım, sabah kalkar ve bunu kim bıraktı diye merak eder, mutlu olur, belki beni düşünür, sevgimin kutsallığını anlar, ağlar, sevgi pıtırcığı olur. Çiçekler açar, kuşlar şakır, güneş ışıldar, kaplumbağalar uçar, kız ekmek almaya giderken ortam bir anda müzikal olur, bakkal amca ile komşu teyze etrafında dans ederek şarkılar söyler, o ise bakkala giderken bile o gülü kalbine bastırıp sevgi ile dolar, şarkılar söyler.

Abiciğim yetmez ara ara evine gizli gizli gir, çamaşırlarını katla, bulaşıklarını yıka. Dalga geçiyorum tabii ki, sen peri kızı mısın birader? Git aynaya, sağ elini kaldır havaya ve uyanana kadar kendine şöyle sağlı sollu tokat at. Hayat romantik Hollywood filmi değil.  Gerçek hayatta bu yaptıkların korkutucudur ve müzikallere değil engellemelere ve uç durumlarda uzaklaştırma kararına çıkar.

Biliyorum çaresiz hissediyorsun ve bu yaptıkların seni anlık da olsa rahatlatıyor ama yapmak istediğin ve istemen gereken şeyleri baltalıyor. Senin yapmak istediğin onu geri getirmek ki bunu baltalıyor. Yapmak istemen gereken şey ise ya o geri gelir ya ben daha iyisini bulurum ki bunu da baltalıyor.

Sence bu doğru mu? Ya da ne yapayım lütfen yapabileceğim bir şeyler söyle.

Bana mı sordun? Bağa bunu sordun? Bana? Bana bin kere sor sana bin kere iletişimi kes derim. Gerçi 1000 kere demem, bir iki kere sor bir daha dikkate almam.

Bu süreçten geçtiğin için üzgünüm ama hepimiz bu süreçten bir şekilde geçtik ve süreci arkamızda bıraktık. Sen ise süreci daha kötü ve uzun hale getiriyorsun. Bak ben “kendine saygın olsun, bunlar belki geri dönmesine yardımcı olur ama seni küçültür” demiyorum. Bunlar geri dönmesi ihtimalini de baltalar. Daha da kötüsü, senin daha iyisini bulma ihtimalini de baltalar.

Kız seni şu an istemiyor, belki de hiç istemeyecek. Yaptıkları şeyler seni isteyen birinin yaptığı şeyler değil. İlerde bu durumu atlatacaksın, bu kız ya da başkaları olacak, onlardan biri veya birkaçı ile evleneceksin, çocukların olacak. Bu süreçte esir olduğun hergün, o güzel günlerden çalıyor. Orada kızda gerçekten bir his varsa onu da yok ediyorsun.

Kendini çeşitli bahanelerle kızın hayatına zorla sokmaya çalışman ASLA ama ASLA bir çekim yaratmayacak. Bir çekim yaratma şansın varsa o sadece ve sadece kıza saygı göstermenle yani kızın hayatına o seni o hayatta isteyene kadar kesinlikle girmeyerek olacak. Eğer bir çekim yaratma şansın varsa o sadece kendine saygı göstermenle ve kendi hayatına başkalarını almaya açık olmanla olacak.

Vaka Çalışması – Biz neyiz sorusuna soğuk cevap vermek

Abi, kızla 3 ay önce arkadaş çevrem vasıtasıyla tanıştım. O zaman kız arkadaşım vardı ve o nedenle kıza yürümedim ama kızın benden hoşlandığını hissediyordum. 1 ay sonra kız arkadaşımdan ayrıldım. Zaten son zamanlarında artık pek istemediğim bir ilişkiydi, o nedenle ilişkinin bitmesi bende çok büyük bir iz bırakmadı. Ayrıldıktan sonra birkaç kızla buluştum ve bir buçuk ay kadar önce bu kıza mesaj attım ve bir buluşma ayarladım. Buluşmada her şey çok kolay gelişti ve aynı gün birlikte olduk.

Kız senden hoşlanıyor, sen ise yeni kız arkadaşından ayrılmışsın, kafan rahat, aç değilsin ve bolluk zihniyetindesin.

Aslında bu kızdan ciddi şekilde hoşlanıyordum ama ilk haftalarda biz neyiz gibi bir şey sormadı. Buluşuyorduk, beraber oluyorduk ve iyi vakit geçiriyorduk.

Güzel. Buluşun, iyi vakit geçirin ve birlikte olun. Bırak ilişki konusunu o açsın.

Birkaç hafta önce beni aradı ve bana gelmek istediğini söyledi. Bütün günü beraber geçirdik. Fakat bu sefer biraz daha değişik davranıyordu ve bana beni seviyor musun diye sordu.

Normal olan bu. İlişki konusunu kız açmış. Bu aslında biz neyiz sorusu. Ben senin için ne ifade ediyorum diye soruyor. Aynı zamanda comfort test. Burada yapman gereken şey eğer kızdan hoşlanıyorsan ki durum bu, “tabii ki senden çok hoşlanıyorum bebeğim. Neden sordun, ne düşünüyorsun?” diye soracaksın.

Ona eğer kendisinden hoşlanmasam, burada onunla beraber olmayacağımı söyledim.

Hayır, fazla soğuk bir cevap bu. Kızla sevgili olmayı düşünmüyorsan bile yukarıda dediğim gibi daha sıcak olman lazım. Herhangi bir aşamada soğuk olmana gerek yok. Tabak çeviriyor olsan bile.

Aslına bakarsan bu bir iki kez tekrarlandı ve ben hep bu tarz cevaplar verdim. Ve bunun üzerine bana hergün mesaj atan kız bana mesaj atmamaya başladı.

Ben ona mesaj atıp bana gelmesini teklif ettim. Bu aralar meşgul olduğunu söyledi ama geldi. Fakat çok kalmadı ve birlikte olmadık. Sonra yine hiç mesaj atmayınca ben mesaj attım ama henüz cevap vermedi.

Tabak çeviriyorsan ve kim kalır kim gider umursamıyorsan, kızın bu tür biz neyiz sorularına soğuk cevap verirsen, çoğu kız gider. Bunu daha önce birçok kez yazmıştım. Bence tabak çeviriyor bile olsan hoşlandığın kız sordu mu direkt hoşlanıyorum demen daha mantıklı ama böyle soğuk cevaplar verirsen, birçok kızın gitmesine hazır olmalısın. Sen tabak çeviriyorken kızların seni erkek arkadaşları kabul etmelerini ve yıllarca seni istemelerini bekleyemezsin. O modda isen kadınlar gelirler ve genellikle giderler.

Ne yapmam lazım?

Bir şeyler yapmalıyım yanılgısı. Kızın uzaklaşma sebebi en azından kısmen senin “gelirsin çakarım, gidersin hayatıma bakarım” havan. Yukarıda söylediğim gibi eğer tabak çeviriyorsan ve tabak çevirmenin doğasını biliyorsan (yine de daha sıcak olmanı tavsiye etsem de) birçok kızla bunun olacağını bilmelisin. Eğer sevgili olmak istiyorsan zaten böyle davranmaman lazım.

Tabak çevirmek Fuck Buddy tarzı bir ilişki değildir. Beraber olduğun kızla aranda bir ilişki vardır ama tek eşli değildir. Sen kıza FB gibi davranmışsın. Ama her neyse, zaten tabak çevirdiğin de yok.

Şimdi burada yeri gelmişken şunu da söyleyeyim. Biz ilişki konusunu kızın açmasını, sizin kızdan bir tık daha yavaş olmanızı ve 4-6 ay kadar kızı test etmenizi söylüyoruz. Bunu birçok arkadaş, 4-6 ay sevgili olmayacağım anlıyor. Kızdan hoşlanıyorsan, kızla sevgili olmak istiyorsan, kız biz neyiz anlamında bir soru ile geldiyse, tanıştıktan 2-3 hafta sonra bile sevgili olabilirsiniz. Yapmanız gereken şey “güzelim 4-6 ay test edeceğim, testi geçersen bakarız” kabalığı değil. Sevgili olun (eğer istiyorsanız), iyi vakit geçirin, ama kendinizi kaptırmayın. 4-6 ay, yatırımı kızdan iki üç tık az olacak şekilde azar azar. 4-6 ay test dediğimiz sizin zihninizde olan bir şey. “Sevgili olduk ama bakalım nasıl gidecek, nasıl biri çıkacak” diye uyanık olmaktan, kafanızı kuma gömmeden kızın nasıl biri olduğunu, ilişkinin nasıl olduğunu gözlemlemekten bahsediyoruz.

Sen şimdi ne yapacaksın? Kız seni arayana kadar onu aramayacaksın ve hayatına devam edeceksin. Seni aradığında “hey, nasılsın, aramana sevindim, özledim seni gel buluşalım” diyeceksin. Buluşmaya gelirse iyi vakit geçireceksin, o konu açılırsa da yukarıda dediğim şeyleri söylersin.

Kız seni aramazsa maalesef bu iş burada bitti. Hatandan ders al ve bir dahaki sefere daha doğru şekilde davran.

 

 

 

 

 

Bir şeyler yapmalıyım yanılgısı

Burada soru soran erkeklerin önemli bir kısmının hikayesi genellikle şöyle: Kadın ile olmayacak kaygısına kapılıyorlar ve stres hormonu ile dolan beyinlerini “bir şeyler yapmalısın” düşüncesi kemirmeye başlıyor. Korku ve muhtaçlık temelli bu stres ile bir şeyler yaptıklarında ise, her şeyi mahvediyorlar. Buraya geldiklerinde ise “şimdi ne yapmalıyım?” diye soruyorlar. Aslında sordukları ise daha önce yaptıkları ve her şeyi mahveden şeyleri daha fazla ve değişik şekilde yapma izni. Fakat hemen hemen tamamı için cevap basit: Hiç bir şey yapmamalısın. Bu noktaya sürekli bir şey yaparak geldin zaten.

Örnek:

“6 haftadır görüştüğüm bir kız vardı. Her şey çok iyi başlamıştı. Birlikte iyi vakit geçiriyorduk, cinsellik çok güzeldi. Ben de bahsettiğin gibi işi ilişkiye sürme işini ona bırakmıştım.”

Buraya kadar sorun yok.

“Birgün bana işi için birkaç ay sonra başka bir şehre taşınacağını ama her haftasonu İstanbul’a geleceğini söyledi. Benimle görüşmeye devam etmek istediğini de ekledi.”

Uzak mesafe ilişkisi ideal değil ama şu aşamada zamana bırakılabilir.

“Ben ne yaptım peki? Bu olay canımı sıktı. Bir yandan da kız gidiyor paniğine kapıldım sanırım. Pat diye ona aşık olduğumu ve bu taşınma işinin beni çok üzdüğünü söyledim.”

BAM. Burada ilişkinin kadını olarak ne kadar iticileşeceğinin farkındasındır umarım.  Erkek gibi davransaydın en fazla “ben de seninle görüşmeye devam etmek istiyorum” der ve nasıl gideceğine bakardın.

Kız aynı şeyi tekrarladı. Ama ben akşam dayanamayıp bunun beni ne kadar üzdüğünü yazdığım bir mesaj attım. Onu çok sevdiğimi bilmesini istedim.

Emin ol, senin onu ne kadar çok sevdiğini biliyor 🙂 Şu an bu davranışlarınla bilemediği, senin ne kadar erkek ruhlu olduğun.

Bu taşınma işinin beni çok üzdüğünü söyledim ve işi olduğunu söylemesine rağmen ertesi gün görüşme konusunda ısrar ettim. Önce kabul etti ama ertesi sabah “bu işin yürüyeceğine emin değilim” diye bir mesaj attı ve görüşmeye gelmeyeceğini söyledi.

Burada oluşmakta olan bir şey yapmalıyım sarmalını görebiliyor musunuz? Bir şey yapmalıyım diye aptalca bir şey yapıyor ve o şey tam tersi etki yaptığı için daha fazlasını yapmalıyım diye yeni bir şey yapıyor. O şey daha da çok ters tepince de ne yapıyor? Daha daha fazlasını yapmalıyım diye her şeyi mahveden şeylerden daha fazlasını yapıyor. Kaybediyorum, kuş kafesten kaçıyor korkusu, bak bu da olmadı, bu da beni sevmeyecek, bu da gidiyor korkusu ile bir şey yapması gerektiğini düşünüyor. Oysa hiçbir şey yapması gerekmiyor ve yapmasa çok daha iyi.

Bunun üzerine 4 gün ne o mesaj attı ne de ben mesaj attım. Fakat 4 gün sonra dayanamadım ve daha etkili olacağını düşünerek bir çiçek aldım ve iş yerine gittim.

Oha, bir de arızaya bağladın yani. Şu çok seviyorum Gönüüül diye ağlayıp sızlayan sonra da kızın hayatını karartan, uç noktalarda çekip vuran adamlar gibi davranmaya başladın. Her kadının korkulu rüyası ve topuk topuk kaçacağı bir adam gibi. Bir şey yapmalıyım sarmalında dipsiz bir kuyunun dibine doğru düşüyorsun.

Benimle görüşmeyi kabul etti …

Lütfetmiş matmazel.

Ama ayrılma kararının kesin olduğunu söyledi. Ne yaptıysam ikna edemedim.

İkna etmeye çalışmasan belki kararı kesin olmazdı. Lütfen beni terk etme diye yalvarınca seni terk etmesi gerektiğine emin oluyor zaten. Yarın şehirden ayrılma planını çöpe atsa bile seninle birlikte olmaz artık.

Şimdi ne yapmam lazım? Son bir kez aramayı düşünüyorum ama nasıl bir şey söylemem lazım?

Bir şey yapmalıyım yanılgısı böyle bir şey işte. Şu aşamada bile kesinlikle hiçbir şey yapmaman gerekiyor. Bir şeyler yaparak kızı 5 günde hayatından kovaladın zaten, daha da kovalamak mı istiyorsun? Kızın peşinde koşarak kaybettin, daha da peşinden koşarak mı kazanacaksın?

Bu aşamada bir şey yapmalıyım yanılgısından kurtulman lazım. O sana ulaşana kadar ona ulaşmayacaksın. O sana ulaşmazsa bir daha hiç görüşmüyorsunuz. Sana ulaştı mı da şu zayıflıklar hiç olmamış gibi “senden haber almak güzel, görüşelim bir şeyler yapalım” diye flörte devam ediyorsun. Buluşursanız da bu olayları konuşmuyorsun, iyi vakit geçirmeye odaklanıyorsun.

Kadın erkek ilişkilerinde de her şeyde olduğu gibi sabır ve duygusal güç sizi başarıya ulaştırır, sabırsızlık ve duygusal zayıflık sizi başarısızlığa mahkum eder. Kadın erkek ilişkilerinde temel kural çok basit aslında:

Çekici ol. İtici olma.

En temel kural bu. Ve ilişkilerde erkeğin sabırsız olması, duygusal olarak zayıf olması, ilişkinin kadını olması İTİCİDİR. Sabırlı olması, duygusal olarak güçlü olması ve ilişkinin erkeği olması ÇEKİCİDİR.

Sana seni istemiyorum diyen birinin, istediğin kadar güzel çiçek ve çikolatalarla destekle, peşinde koşmak iticidir. Sana seni istemiyorum diyen birine blöf yapmadan arkanı dönüp gitmek ve o sana ulaşana kadar başka limanlara açılmak çekicidir.

Bir şey yapmalıyım yanılgısının sebebi, kaygı. Kaygı insanda bir şeyler yapmazsa işlerin kötüye gideceği, başına bir iş geleceği duygusudur ve beyniniz bu duyguya tepki veriyor. Ama şunu unutmayın. Beyninizin tepkisini harekete dönüştürmek zorunda değilsiniz. Zira birçok durumda kaygı zaten gerçeklikten değil, kişinin kendi sanal korkularından kaynaklanıyor.

 

 

250 gram için değer mi kafası

Discord admini Freddie, geçenlerde cevaplanmamış soruları derlemiş ve bunları bana sorup, cevabı kendi kanalında yayınlamaya başladı. Sorulardan biri de şuydu (şuradan dinleyebilirsiniz):

“Ben niye kadınlar için bu kadar uğraşıyorum. 250 gram için mi bir şeyler yapacağım. Neden bu kadar şeye ihtiyacım var. Sonuçta kadının bana verebileceği tek şey cinsellik” diye bir serzeniş var. Ne diyorsun?

Hayatımda duyduğum en iğrenç şeylerden biri de bu 250 gram “bilgeliği”. İnsan böyle bir laf söyleyecek kadar düşüp kendini nasıl bu kadar aşağılayabilir ki? Eğer kadınları 250 gramdan ibaret görüyorsanız, sizin işiniz zaten kolay. El lambası şeklinde yapay vajinalar var. Al onlardan. Hayat boyu derdin kalmaz. Kadın eğer buysa, bundan ibaret ise, al o seks oyuncağını, bak bakalım tatmin ediyor mu seni?

(Yine de bu kafada çok adam olduğu için burada bu ürünü satsam mı acep?)

Eğer kadının size verebileceği tek şey seks olsaydı, burada şu ana kadar yayınlanmış 980 küsür makaleyi yazmaz, para kazanın ve seks satın alın derdim. Sonuçta ihtiyacınız olan tek şey seks olsaydı, onu zaten satıyorlar.

Kadın için bu kadar değer mi lafını çok saçma buluyorum. Bu lafta kadını merkeze koyan, kadın için bir şey yaptığınızı ima eden bir bakış açısı var. Sen bunları kendi ihtiyaçlarını karşılamak için yapıyorsun. Yemek için, barınmak için bu kadar değer mi ki günde 8 saat çalışıyoruz. Fasülye için bu kadar değer mi? Sanki fasülyeyi onurlandırmak için fasülye alacak parayı kazanmak uğruna eşek gibi çalışıyoruz gibi. Karnımızı doyurmak için çalışıyoruz. Kadınlarla birliktelik de aynı. Biz Aziz Sikolas mıyız? Kadınlar sevinsin, onurlansın, mutlu olsun diye mi yürüyüp ilişkiye giriyoruz sanıyorsunuz?

Sizin bir kadınla birliktelikle karşıladığınız tek temel ihtiyacınız seks değil. Temel duygusal ihtiyaçlarınız da var. Ayrıca bilmem nasıl unutuyorsunuz ama seks sırf zevk için yapılan bir şey değil. Üremek için yapılan bir şey.

Bakın sizin doğal mekanizmalarınızın içinde çocuk yapıp üremek de var.  İnsan çocuğu çok uzun süre ve iki kişi tarafından bakılmayı gerektirecek kadar zahmetli ve bu nedenle de kadın – erkek eş bağı kuruyor. Bu bağı sağlam kurmanız için de doğa, bu bağı sizin tatmin edilen ihtiyacınız olarak kodlamış. Olmazsa eksikliğini hissediyorsun. Uzun süre olmazsa yaşayabilecek olmana rağmen eksikliğini hissediyorsun.

Bu zihin yapısının daha hafifini ise bir arkadaş yorum olarak yazmış:

Ben de aynı şeyi düşünmeye başladım. Tabii konu 250 gram değil, ben daha çok “değer mi?” kısmındayım. Buradaki erkeklere, çevremdeki arkadaşlarıma bakıyorum; erkekler hep sürekli bir kendini geliştirme, öğrenme çabası içinde. Daha sonra dönüp kadınlara bakıyorum, çoğu o organa sahip olduğu için kendisini geliştirmek zorunda bile hissetmiyor. Felsefe, psikoloji konuşabileceğin bir avuç kadın varken gereksiz ünlüler ve burçlar hakkında konuşabileceğin onbinlerce kadın var. Artık büyüdükçe kadındaki güzelliğin değersiz, geçici bir şey olduğunu anlıyorum. Evet şuan yalnız hissediyorum ama aynı zamanda çabalamaya değer hiçbir kadın da göremiyorum.

İsyanın biyolojiye ya da fıtrata. Erkeklerin erkek egemenlik hiyerarşisinde kendilerine yer edinme motivasyonu, içgüdüsel olarak daha fazla kadına ulaşma motivasyonları kaynaklıdır ve bu yüzeysel düşüncelerle tanımladığın mekanizma sayesinde bugün sazdan evlerde değil böyle rahat bir dünyada yaşıyorsunuz. Toplum içinde erkeklerin işi genel olarak hiyerarşide yukarı çıkıp toplumu geliştirmek, kadınların işi de toplum içi sosyal, duygusal işleri ayarlamak ve çocukları doğurup yetiştirmek.

Kadınlarla felsefe, psikoloji konuşamamayı dert edinmen, bunun sanki olması gereken bir şey olduğunu düşünmen, kadın ve erkeklerin aynı oldukları ve aynı rolleri oynayabilecekleri propagandasının sonucu. Bundan 2-3 kuşak önce şu dediklerini söylesen, tüm erkekler seninle dalga geçerlerdi.

Değer mi? Değer tabii. İtici gücü üreme olabilir ama hiyerarşide yükselmek, daha fazla kaynağa ulaşmak, daha fazla kadına ulaşabilir olmak sağlayacağı imkanları bırak en önce erkeğin kaygı seviyesini fazlaca düşüren ve daha doyumlu bir hayat yaşamasını sağlayan bir şey.

Hayatımda kimseyi istemiyorum diyen kadın

Kıza yazdım ve hayatımda kimseyi istemiyorum dedi. Galiba beklemem gerekiyor. Attığım mesajlara da bakmıyor. Ne düşünüyorsunuz?

Hayatımda kimseyi istemiyorum demek, seni istemiyorum demektir. Birinin suratına seni istemiyorum demek kolay bir şey değil. Karşınızdakini kırmaktan çekinmenin yanında, nasıl bir tepki göstereceğini de kestiremeyebilirsiniz. O nedenle birçok kadın, bu tür politik cevaplar vermeye meyillidirler. Fakat maalesef eğer karşılarındaki, ilişkilerden anlamayan bir erkek ise, bu lafı bir umut ışığı olarak algılar! Zira bu kişi, kendi duygularını karşısındakine yansıttığı için şöyle düşünebilir:

“Hayatında kimseyi istemiyormuş. Demek ki hayatında birini istemeye başladığında orada olursam, beklersem ve hatta hayatında birini istememesine neden olan sorun ne ise onu bulup çözmesi için ona destek olursam, beni isteyebilir. (Bu arada bu sahte umudu daha da körükleyen laf ise reddeden kişinin ‘şu an hayatımda kimseyi istemiyorum’ demesidir.)”

Bu lafı duyduğunuzda beklemeyin. Direkt ve şahsen reddedildiğinizi anlayın. Arkanızı dönün ve gidin. “Hayatında birini isteyen” ve bu birinin siz olmasını isteyecek birini bulmaya zaman harcayın. Sizi reddeden birinin yörüngesinde dönüp durmayın. Hayatımda kimseyi istemiyorum diyen kadının kısa bir süre sonra hayatına başka birini aldığını görürseniz şaşırmayın. “Yahu beklesem kapı açıldığında kapının önünde olsam, hayvan barınağında evlat edinilmeyi bekleyen masum köpek yavrusu gözleri ile baksam, beni alırdı” gibi zeka yoksunu düşüncelere kapılmayın. Ya da daha kötüsü aylarca kızın yörüngesinde ona destek olacağım ayağında donun içine girmeye çalışıp durduktan sonra, kızı başkası ile el ele görmek gibi pek nahoş bir durumda kalmayın. Bu arada bu reddedilmeyi daha da açarsak aslen bu sözler tam olarak “şu an hayatında isteyebileceğim biri yok ve buna sen de dahilsin” anlamına gelir. Bu lafı bir umut olarak alıp, aylar hatta bazen yıllar kaybeden birçok insan var. Onlardan biri olmayın.

Yeri gelmişken şunu da söyleyeyim, bu  reddediş özellikle erkekleri içine düşüren bir tuzak zira erkeklerde kurtarıcı planına neden olan bir biyolojik mekanizmanın çarpıtılmış bir hali var: zor durumdaki kadınlara yardım etme içgüdüsünün, “ben sana yardım etmek, sen bana vermek” şeklinde çarpıtılması. Özellikle de bu mekanizmaya sahip birçok toy erkek, internette şu tip kadın yorumlarını okuyup gaza geliyorlar:

daha önce pişman olmuş olabilir ya da güveni sarsılmış olabilir o yüzden onu demiştir.

Daha önce kötü yasanmışlıkları vardır yine aynısı olacak korkusu yasar.

Olumsuz şeyler yaşadığı içindir.Güve problemi yaşamıştır,ihanet edilmiştir,yalan söylenmiştir.

Çok basit daha önce onu defalarca kez üzüp hayal kırıklığına uğrattımışlardır. O da artık üzülmek istemiyordur mutlu olmak istiyordur ama yaşadıklarından dolayı yeni bir şey e hazır değildir bla bla.

Bu tür dolmaları yiyen birçok erkek bu lafı duyduğunda bir anda hayatın sillesini yemiş premsesi, hayal kırıklıklarının ejderhaları ile çevrili kule zindanından kurtaracak şövalye moduna giriyor. Yapmayın. Masallardan uyanın. Bir kadın gerçekten bu durumdaysa, onu kurtarmak sizin işiniz değil zaten, yetişkin bir birey olarak kendi kendisine yapması gereken bir şey. Ama çoğu durumda altta yatan sebepler de bunlar değil.