Duygusal anlamda birşey hissetmemiş olması dış görünüşle mi alakalı?

2019 da tanıştık arkadaştık taa ki ona açılana kadar 2021 haziran sonlarına doğru. 2020 de de buluşmalar oldu iki tane ama sokağa çıkma yasağı engel olmuştu o zaman açılamadım.

Yoksa sadece dış görünüş olarak beğeni vardı ki denemek istedi. Fakat zamanla bir his oluşmadığı için bitirdi hissiyat yok diye.

Ben beğenmediği erkekle sinemaya adalara giden kendi rezidans odasına davet eden bir kız görmedim. Fotoğrafa kalpli emoji atan sevgili gibi davranan. Bunu da 2 ay boyunca yaptı.

Bence gayet hoşsun tip ama önemli olan o değil şu an demesi yalan mı?

Tipimi 2019 yılından beri biliyor.

Sizce 5-6 kere buluşmak, 2 aylık flört denemesi ardından duygusal anlamda birşey hissetmemiş olması dış görünüşle mi alakalıdır?

2019 yılında tanışmış ve 2021 yılına kadar arkadaşı oynadıktan sonra pat diye açılmış. Birçok erkeğin yaptığı bir hata bu. Önce uzun süre arkadaşı oynayıp atak yapacakları fırsatı kollamak ve daha sonra birden bire “açılmak”. Genellikle reddedilmeyi göğüsleyecek gücü olmayan erkeklerin taktiğidir. Birçok erkek, kısa süre içerisinde kızın kendisini isteyip istemediğini kesin olarak anlayacak şekilde yürüyüp, reddedilme riskini ve umduğu şeyin olmamasının acısıyla yüzleşmeyi göze almaktansa, uzun süre arkadaş bölgesinde yani friendzone içinde belirsizlik içinde ama bir umutla yaşamayı tercih eder. Ve bu süreçte de kızın gözünde bir arkadaş olarak yerini sağlamlaştırır.

Daha ilk buluşmadan saldıray moduna geçip kıza abanmaktan bahsetmiyorum ama burada arkadaş tam 2 sene fırsat kollayarak kızın yörüngesinde dönmüş. Bunun bir dengesi var. 3-4 buluşmada, kıza yürüyüp sürekli işi o yöne sürüklemeli ve eğer karşı taraftan bir ilgi yoksa bırakmalıydı.

Kızlar cinsel açıdan ilgi duymadıkları erkeklerle sinemaya, adalara, vs. gidebilirler veya erkeği residans odasına davet edebilirler. Erkeğin omzuna başını koyabilir, hatta sarılabilir. Friendzone diyarındaki birçok erkek bunları yapabilir. Bu arkadaşa denk gelmemiş. Ama daha da kötüsü, belki de kız başında hoşlanıyordu ama bu arkadaş hiç yürüme cesareti gösteremediği ve yörüngede çekingen çekingen döndüğü için o hoşlanma da bitti.

Dış görünüş, bir erkeğin çekiciliği açısından önemlidir ama erkeğin çekiciliği daha çok karakter özelliklerinden gelir. Ne istediğini bilen, istediğini almak için gerekeni yapacak cesarete sahip ve istediğini alamıyorsa (örneğin istediği kız tarafından reddediliyorsa) zorlamak veya çevresinde tavşan tavşan dönmek yerine giden, istenmediği yerde durup bir umut sevgi kırıntısı beklemeyen karakterde erkekler çekicidirler.

Burada arkadaşın dış görünüşünü bilemem ama dış görünüşü çok iyi bile olsa, şu arkadaş oyunu ile kendisini itici biri yapmışken o işin olması çok zordu zaten. Bir erkeğin kadınlarla başarısında en önemli etkenlerden biri, pozitif cinsel gerilimdir. Burada cinsel derken, seks ya da cinsel organlarla alakalı cinsellikten ziyade, konuşmalarda, konuşma şeklinde vs. ortaya çıkan cinsellikten, flörtten bahsediyorum. Erkek pozitif cinsel gerilim yaratmıyorsa ya da negatif cinsel gerilim yaratıyorsa, iticileşir. Negatif cinsel gerilim erkeğin abazan olduğuna, kadınlarla bir problem olduğuna, hiç cinsel gerilim yaratmaması ise erkeğin en azından ilişkiler konusunda korkak bir tavşan olduğuna işaret eder. İkisi de iticidir.

Sosyal rollerden ötürü, pozitif cinsel gerilim ortamını ve pozitif cinsel gerilimi yaratma işi genellikle erkeğe düşer. Buluşmalara çağırmak, o buluşmalarda gidilen mekan, o mekanda nasıl oturduğunuz, neler konuştuğunuz, nasıl yakınlaştığınız, vs. genellikle erkeğin ilk adımı ile olur. Bunlar konusunda kadınlar da bazen adım atarlar ama bir erkek kadının adım atmasına bağımlı olursa genellikle arkadaş arkadaş takılır.

Dikkat edin bu arkadaş 2019 – 2021 arası arkadaştık diyor ama hemen ardından 2020’de buluşmalar oldu, 2 ay flörtleştik, vs. diyor. Yani 2021’e kadar arkadaşı oynadım diyor ve 2020deki buluşmalar da arkadaşı oynadığı dönem içinde.

Burada temel problem, sinsi bir arkadaş oyunu ile kaleye girip içeride sinsi sinsi atak yapacağı anı beklemesi. Ama bunu yapan erkekler o kadar çekingendirler ki, kadın alnına gel beni öp yazmadığı sürece onlar için atak yapacakları doğru bir an veya işaret yoktur. 100% reddedilmeme garantisini beklerler ve hayatta hiçbir şey  o kadar garanti olmadığı için, hiç harekete geçemezler. Ya da harekete geçemeden aylar ve belki yıllar boyunca bekledikten sonra birden “açılırlar”. Bu açılmada da genellikle duygularını kızın üzerine kusmak şeklinde ani, beklenmedik ve mide bulandırıcı şekilde olur. Onca zaman penisini saklayıp saklayıp birden bire çıkarıp masaya vurmak gibi.

Bu tip pasif erkekler genellikle pasifliklerini kabul etmek istemedikleri için, sorunu ellerinde olmayan ya da ikincil nedenlere yamarlar. Tip mesela. Ya da para. Zira bir erkek için pasif, çekingen ve genel olarak erkeksi davranışlardan uzak olduğunu kabul etmek, parasız ya da tipsiz olduğunu kabul etmekten çok daha zordur.

Bu erkekler aynı zamanda pasif ve çekingen davranışlarını “iyi” diye tanımlarlar ve asertif (girişken) ve cesur davranışlara sahip erkeklere de “kötü” demeye meyillidirler.

Örneğin şu örneğe bakalım:

Bir kadının arzu ettiği, aşık olma olasılığını hesaplarsak genelde umursamaz kötü davranış sergileyen erkekleri tercih ettiğini farkına varabiliriz.Yanlış olanda bu aslında ilgiyi verip kesen erkeğin ilgisine muhtaçlikda olabilir. Kesin birşey varsa kadınların ilişkilerinde ilk aradıkları aslında tamamen kariyer başarısı ve özgüven odaklıdır karakterleri tanıma sonradan ortaya çıkıyor. Böylece yıkım gerçekleşiyor Kadınlar mantık ilişkilerine daha sıcak baksada fikrimce yanlış tercih yapıyorlar.

Şimdi hırs (kariyer başarısı) ve özgüven bir erkeğin en önemli karakter özellikleri zaten. Yani kadın karakteri sonraya bırakmıyor, başından karakterdeki güç öğelerine bakıyor.

Ama iyi ya da kötü olduğunu umursamiyorlar bile o zaman kalbimizi değil cebinizi seviyor.

Kadınlar erkeklerin iyi veya kötü olup olmadıklarını umursarlar. En azından çoğu umursar. Asıl problem şu: “iyi” erkeklerin kötü dedikleri kötü değil girişken, cesur ve umursamaz, iyi dedikleri de iyi değil sünepe, çekingen ve zayıftır.

Atılgan bir erkek kadına yürür, isteklerini arkadaş maskesi arkasına saklamaz. Bu ise, genellikle daha yüksek ihtimal olan reddedilme ile yüzleşecek cesareti gerektirir. Bu erkekler umursamazdırlar ama umursamadıkları kadının kendisi değil, kadının kendilerine ilgi duyup duymayacağıdır. Eğer ilgi duyuyorsa bunu birkaç hafta bilemedin bir ay içinde anlar ve devam eder. Eğer kadın ilgi duymuyorsa, bunu da hemen anlar ve kadının yörüngesinde dönmek yerine başka bir kadına yönelir.

Şimdi tabii biliyorsunuz bu da “kötülüktür”. Zira popüler kültürün “aşk” kavramı ne diyor? Onun çevresinde dön, o seni istemiyor olabilir ama eğer çevresinde yeterince dönüp ne kadar iyi bir erkek olduğunu kanıtlarsan, birgün senin değerini anlayacak.

Oysa bu şekilde tek elde edeceğiniz şey, friendzone. Daha da kötüsü, bu masum görünen tavsiye yüzünden birçok erkek kendilerini istemeyen bir kadına yapışıp, kadın için kabusa dönebiliyor. “Bana güldü demek ki beni seviyor” diye özetlenebilecek bir kafayla kadını takip etmeye, onun peşinde koşmaya, rahatsız etmeye başlıyor.

Seni istemeyen, istemiyor gibi davranan bir kadını bırakıp gitmek kötülük değildir. Sen onu cinsel olarak isterken o seni sadece arkadaş olarak istiyorsa, bunu kabul etmeyip çekip gitmek kötülük değildir.

Karımın cinsel isteğini nasıl arttırabilirim?

Ben ve eşim 34 yaşındayız. Eşimde cinsel isteksizlik var. Baştan kendisinde bir rahatsızlık olduğunu düşünüyordu, doktora gitti gereken tahlilleri yaptırdı fakat hiçbir sorun olmadığını söyledi doktor.

Cinsel isteksizliğin sebebi nedir veya buna nasıl bir çözüm bulabilirim? Ben hergün istekli olmama rağmen eşimde tık yok. Neredeyse 2 haftada 1 kez yapıyoruz. 12 yıllık evliyiz ve evliliğimiz boyunca hiç değişmedi ve bu durum beni çok üzüyor. Cinsel terapi uzmanına gidelim mi diye düşünüyorum ama onların da seans ücretleri çok pahalı olduğu için gidemiyoruz. Evin içinde sürekli biryerlerini okşuyorum ama nafile. Bu konuda yardımınıza ihtiyacım var gerçekten. O da bu durumdan rahatsız ama nasıl bir çözüm bulabileceğimizi bilmiyorum.

Cinsel isteksizliğinin sebebi muhtemelen sana karşı cinsel istek duymaması. Genel bir cinsel isteksizlik değil. Ve bunun da sebebi belli.

Burada sen cinsellik için sürekli olarak eşinin peşinde koşarak kendini itici hale de getirmişsin. Yıllardır da böylesin. Ben hergün istekliyim diyorsun ve sürekli bir yerlerini elliyorum diyorsun. Sen resmen sürekli olarak benimle yat diye kadına yalvarıyorsun yani. Bunun seni nasıl itici ve abazan yaptığının da farkında değilsin.

İlk yapman gereken şey bu davranışını tersine çevirmek. Eşin seninle birlikte olmak isteyene kadar ona cinsel olarak yürümeyi bırak. Kesinlikle bu hergün bir taraflarını okşuyorum saçmalığını bırak. Sen sürekli seks isteyerek, kadını elleyip durarak onu tahrik edeceğini sanıyorsun ama eteğinde sürekli seks de seks diye yalvaran koca oldukça itici bir şey. Kendini aşırı itici yapıyorsun.

Sen cinselliği başlatma ama o seninle cinsellik başlatırsa bırak sana yürüsün ve cinsellik olsun. Şimdi bunu duyunca birçok erkek (evet cinsel isteksiz eş oran olarak az ama istisnai değil)  “ne yani o isteyince olacak ben isteyince olmayacak mı? Bu haksızlık” diye çıkışıyor ama hayır olay şu:

sen cinsellik için onun peşinde koşmayı bırakıyorsun, o ise senin peşinde koşacak diyorsun.

Bu arada bu yaptığını ona açıklama. Bir sorun olmadığını, çok yoğun olduğunu vs. söyle sadece.

Eğer sen bunu yaparsan ve bu nedenle o iki haftada bir seks bile olmazsa bırak olmasın. Zira bunun anlamı, o seksin erkeği evlilikte tutmak için yapılan görev seksi olduğudur. Bir kadın seninle arzudan değil görev icabı birlikte oluyorsa bırak olmasın.

Ama senin tek problemin muhtemelen karının seks seks diye peşinde koşman değil. Daha genel bir efendi erkek / iyi çocuk sendromu olma ihtimali çok yüksek. Muhtemelen evin erkeğinden çok kadını oldun. Kendini saldın. Ya da hırslarından koptun. Belki hepsi birden.

Bu aşamada tavsiye edeceğim şey, iyi çocuk sendromundan kurtulman ve onun da üstüne tavsiye edeceğim şey ise korku oyunu. Linklediğim Korku Oyununun 12 Seviyesi yazısına bak. Görünen o ki sen aşırı iyi çocuk modundasın. Hangi alanlarda kendini salıp düştüğünü bul ve onları düzelt.

Mesela belki fiziksel olarak saldın. Spor salonuna başla.

Giyimine dikkat etmeye başla.

Evde belki evin reisliğini bıraktın ve mülayim bir kocaya döndün. Daha dominant yani lider ol.

Kendine uğraşlar bul, arkadaşlarla takıl, dışarıda daha çok zaman geçir. Karın için çok ulaşılır olmanının sana isteksizliği ile bir bağı olabileceğini değerlendirmeye başla.

Podcast – Harikasın Orhan Abi ile Sohbet

Bu yayında, Harikasın kanalının sahibi Orhan Abi ile konuştuk.

Yayınları sitemizin Odysee kanalından ya da  spotify kanalından da izleyebilirsiniz.

Youtube yayını aşağıda. Bu yayını beğenerek ve youtube kanalına üye olarak yayınların daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. İyi izlemeler.

Uzun süreli ilişkiniz ile çıkmaya devam edin

Uzun süreli ilişki ve evlilikte sorunlarla ilgili görüştüğüm erkeklerin çoğunluğunda rastladığım bir problem var. Bu erkeklerin kadın bir kez aşık oldu mu “tamam, artık yayarım bu kadın aşık, benim bir şey yapmama gerek yok” kafasına girmeleri ve buna göre davranmaları. Bu sitenin en önemli temalarından biri biliyorsunuz ki denge. Birçok erkek, ilişkilerin devam etmesi için çok çaba göstermeleri gerektiğini sanıyor ve kaybediyor. Bunun diğer aşırı ucunda da birçok erkek ilişkilerin devam etmesi için hiç bir şey yapmalarına gerek kalmadığını düşünerek kaybediyorlar. Her şeyin olduğu gibi bunun da bir dengesi var.

İlişki kadının zorlaması gereken bir şey ama ilişkinin başında buluşmaları ayarlamak, iyi vakit geçirmek, gizem, “aşk hikayesini” yönetmek erkeğin işi. Birçok erkek ise uzun süreli ilişkiye girdikten sonra kız arkadaşlarına ya da karılarına 40 yıllık karısı gibi davranmaya başlıyor. İşe git, evde buluş, bir şeyler ye, TV izle, arada seviş, sonra yat döngüsüne giriyorlar. Kısacası, karılarıyla ya da kız arkadaşlarıyla “çıkmayı” bırakıyorlar.

Bu yetmiyormuş gibi, kendilerini de salıyorlar. Hergün evde TV veya bilgisayar karşısında oturup, spor yapmayı, arkadaşlarıyla buluşmayı, hayatlarını renklendirmeyi ihmal ediyorlar. Sonuçta dönüştükleri şey ise kendi kendilerini bile sıkıntıdan patlatan bir koltuk patatesi. Fiziksel olarak dönüşmeseler bile ruhsal olarak dönüştükleri şey koltuk patatesi.

İlişkilerde bu tür sıkıcı rutin içine girmek adı üstünde oldukça sıkıcı ve boğucudur. Bu konuştuğum erkeklerin kendileri, bu hayat şeklinden sıkılıyorlar zaten. Fakat nedense kadının da sıkılmış olabileceğini pek düşünmüyorlar.

Burada popüler kültür pompası bir beyin yıkama da var. “Aşk” bir kez bulunur ve ondan sonra sonsuza kadar mutlu yaşanır gibi. Oysa ilişkiler başlarlar, devam ederler ve biterler. Eğer iyi bakılmazlarsa daha hızlı biterler.

Bir erkeğe bunu belirttiğiniz zaman ilk başta savunmaya geçiyor ve “ne yani bir de özel çaba mı harcayacağım, hani ben yeterdim?” diye protesto ediyorlar. Senin ilişki başındaki halin yeterdi ama şu anki halin? Sen kendine yetiyor musun? 99%’unda cevap hayır. Sen, yeterli kaldığın sürece yetersin, kendin bile kendinden sıkılıyorsan, aynaya baktığında kendini tanıyamıyorsan, nasıl yeteceksin?

Abooo, Mahmut Abi ona küçük süprizler yapın diyor, başımıza taş yağacak taş! Evet bir bakıma aynen bunu diyorum ama bakın aslında pratik olarak bu konuyu spesifik insanlarla konuştuğumda her zaman sorun ve çözümü şu oluyor: Çok sıkıcı biri oldum, çok sıkıcı bir hayatım var. Bu konuştuklarım ise ilk başta sizin hayatınızı renklendirecek. Eşiniz ya da kız arkadaşınız da bana katılacak.

Bu da aslında sizin gizeminizin bir parçası. Hergün aynı saatlerde TV ya da internet başında pinekleyen birinde ne gizem kalır? Oysa sıklıkla eğlenceli ve değişik bir şey yaparak hayatınızı renklendirirseniz gizeminizi korursunuz.

Ne yapacağınız ise sizin zevkinize bağlı? Aslında bu sıkıcı hayata dalmadan önce ne yapıyorsanız onlara dönmeniz yeterli. Haftada ya da iki haftada bir bir şeyler yersiniz, sinemaya gidersiniz, haftasonları değişik şeyler yaparsınız, vs.

Birçok kadın ilişkilerde bu tür aktiviteleri ayarlama işini üstüne alabilir ama ben bunu tamamen ona bırakmanızı tavsiye etmem. Hem sizin lider olarak bu konuda da yönlendirmeniz gerekiyor hem de bunları kadının ayarlaması sizin sıkıcı olduğunuz gerçeğini değiştiremiyor.

Şimdi burada bir uyarı yapayım ve neden bahsetmediğimi de vurgulayayım.

Daha önce bir yerlerde bahsetmiştim, “beni eğlendir Mahmut” tadında kızlardan uzak durun demiştim. Evet ama onu derken sizin hergün iş – yemek – koltuk / TV ya da sandalye/bilgisayar – yat uyu döngüsüne sıkışmış bir sıkıntı abidesi olmadığınızı varsayıyorum. Eğer eşiniz ya da kız arkadaşınız bu yönde bir arıza çıkarıyorsa ve kendinize baktığınızda bir sıkıcılık abidesi görüyorsanız, bunun kadından çok sizin hakkınızda bir uyarı sinyali olduğunu değerlendirin. Ama en iyisi siz zaten bu rutine hiç düşmeyin.

Erkeklik yan gelip yatma yeri değildir arkadaşlar 🙂

Ünlü düşünür Corey Wayne’in bir deyişi ile kapatayım: “siz kız arkadaşınızla çıkmayı bırakırsanız, başka bir erkek çıkacaktır”. Şimdi hemen “tüüü sırf sıkıcı oldum diye benim arkamdan iş çeviriyorsa, daldan dala atlıyorsa, aldatıyorsa gitsin başkasıyla çıksın, benden uzak olsun zaten” diyebilirsiniz. Ama aklınıza hemen aldatacağı geliyor. Oysa bunu sizden ayrılıp, şerefiyle aylarca ayrılık acısını atlatıp sonra hayatına yeni biriyle devam ederek de yapabilir. Birincisinde zaten beraber olmamanız gereken birinden kendi miskinliğiniz ile kazara kurtulursunuz. Ama ikinci senaryo daha yaygın.

Kısacası, uzun süreli ilişkilerde partnerinizle çıkmayı, bir miktar tahmin edilemez olmayı ve beraber değişik şekillerde iyi vakit geçirmeyi ihmal etmeyin.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Biten ilişkinin ardından

İlişkiler başlarlar, bir süre devam ederler ve biterler. Günümüzde popüler kültür beyin yıkamasıyla neredeyse kutsal bir şeymiş gibi algılansalar da, ilişkiler insan hayatında belli dönemlerdir. Abartılacak, takılı kalınacak, takıntı yapılacak şeyler değillerdir.

İlişkiler bittiklerinde, özellikle terk edilen taraftan şuna benzer şeyleri çok duyuyorum:

Ama yaşanmış çok şey var. O kadar emek boşa mı gidecek?

Çok emek verdim hocam, hepsi boşa mı gitsin?

Ne kadar saçma laflar bunlar. Tamam ilişki bitimleri acıdır ve o acıyla insanlar fazlaca duygusallaşıp böyle şeyler söyleyebiliyorlar. Fakat biraz düşünelim. O kadar emek boşa gitti diye düşünüyorsanız, o kadar emek harcayıp ilişki boyunca pek bir şey almamış olmanız lazım. Emeklerinizin karşılığını ilişki süresince almadıysanız o ilişkinin bitmesi zaten sizin için hayırlı bir şey.

Ya da karşılığını aldığınızdan çok daha fazla emek harcadıysanız, o ekstra emeği neden harcadınız sanıyorsunuz? Çok iyi ve ulvi bir şahıs olduğunuzdan mı? Hayır. Çok büyük ihtimalle, korkunuzdan, o emeği harcamazsam kaybederim diye korktuğunuzdan. Bir ilişki için aldığınızdan bir miktar fazlasını vermek hiç de kötü bir şey değil ama aldığınızdan çok daha fazlasını vermek genellikle şunlardan biri ve çoğu durumda birçoğu nedeniyledir:

  • sizin o ilişki için kendinizi yeterli görememeniz ve varlığınızın pek bir anlam ifade etmediğine inanmanız
  • karşınızdakini hayatınızın aşkı, size yazılmış ruh ikizi sanmanız
  • sizin kendinizi yarım olmanız tam olmak için başka birine ihtiyaç duymanız. İyi bir ilişki, yarım iki insanın birbirini tamamlaması ile olmaz, tam iki insanın tamlıklarını paylaşmaları ile olur. Sevgiliniz hayatınızın bir döneminde sizin yoldaşınızdır. Sevgilinizi hayatınızın merkezi yaparsanız, onun hayatınızdan çıkma ihtimalini arttırırsınız. Kimse kendisine muhtaç, kendisi olmadan yaşayamayacak biri ile beraber olmak istemez. Yanında beraber yürüyebileceği birini ister, duygusal olarak birbirlerine destek olabilirler elbet ama duygusal olarak sırtında taşımak zorunda olduğu birini kimse istemez.
  • Günümüzde ilişkiler, sevgililik aşırı abartılıyor. Popüler kültür, sevgilisi olmayan insanı yarım bir insan olarak tanıtıyor. İnsanlar yalnız başlarına da mutlu olamayacaklarına inanıp, mutlaka birini bulmak zorunda hissediyorlar. Ya da buldukları insanı kaybedemeyeceklerine inandırılıyorlar.

Yanlış anlamayın. Ne mutlu uzun süre beraber olan ve hatta beraber yaşlanan insanlara. Ama ergenliğinizdeki ya da 20lerinizdeki sevgilinizle 30larınızda evli ve çocuklu olmanız norm değil istisna! Hayatınıza birden fazla sevgili girecek ve bu da kötü bir şey değil.

O nedenle, ilişkiye yatırım yapıyorsanız, karşılığını alın. Karşılığını yeterince alamadığınız ilişkileri siz bitirin. Eğer karşılığını aldıysanız, ilişki bittiğinde ama onca emeğim diye ağlamayın. Hayatınızın güzel bir dönemiydi ve bitti.

Uzun süredir ilişki danışmanlığı yapıyorum. İlişki bitimlerinde konuştuğum ve terk edilen insanların çoğu, benimle ilk konuştuklarında sanki bir daha hiç mutlu olamayacaklar gibi hissediyorlar. Gerçi çoğu zaten biten ilişkide de mutlu değil ve temel dertleri birini bulamam korkusu ama o yan konu. Bu insanların daha sonra konuştuklarımın çoğu, o “asla unutamam” dedikleri ilişkiyi geride bırakıp kendi hayatlarına devam ediyorlar. Çoğu, ne kadar abartmışım, unutamam diyordum, düşünmeden bir saniye duramıyordum şimdi aklıma gelmiyor bile diyorlar.

İlişki yatırımı diye bir şey yoktur arkadaşlar. Ya da daha doğrusu vardır ama tek ve en önemli şey değildir. Bir insanın size olan duygusal ve cinsel çekimi en önemli şeydir. İlişkiler konusunda dün dündür, bugün bugün. Yıllarca ilişki için verdiğiniz çaba, ancak karşınızdakinin gözünde ancak sizi sevdiği sürece değerlidir. İlgi, sevgi biterse o yatırımın değeri vardır ama ilişkiyi devam ettirmek için bir değeri yoktur.

3 ay önce aşkımdan ölüyordu ama?

Burada anahtar kelime 3 ay önce. İlişkinizden 3 ay önce de varlığından haberi yoktu. İnsanların birbirine olan duygusal ve cinsel çekimleri sabit değil ki? 3 ay önce seni seviyor diye sonsuza kadar seni sevecek diyen kim? Masallar mı?

Dedelerimizin birbirlerine bu tür saplantılı ve statik aşkın insan hayatını nasıl da mahvedebileceğini göstermek için anlattıkları masallar, 300 yıl önce başlayan romantizm akımında ulvi aşk hikayeleri diye pazarlanıyorlar.

Leyla ile Mecnun’u düşünün. Leyla’nın ismi Leyla da, Kays’a neden mecnun yani cin tarafından ele geçirilmiş anlamında “sahipli” diyorlar! Sheakespeare’ın 13 yaşında iki çocuğun birbirlerine saplantılı aşk ile takılmaları ve 5 – 10 gün içinde intihar edip ölmeleri ile sonuçlanan Romeo ve Juliet hikayesi bir uyarıdır, sıcacık bir aşk hikayesi değil! Aşk başlar ve koşullar devam edemezse biter. Siz yolunuza gidersiniz. Eğer yolunuza gidemez saplanır kalırsanız, Mecnun olursunuz, Romeo gibi mahvolursunuz. Hikayelerin ana fikri bu. Öyle saçma sapan bir romantizm çağında yaşıyoruz ki, bunlar ulvi aşk hikayeleri diye algılanıyor. İnsanlar keşke böyle aşık olsam diye hayıflanabiliyor! İnanılır gibi değil. Keşke böyle ruh hastası olsam da hayatım kararsa diye hayıflanmak için gerekli beyin yıkamayı düşünün.

İlişkileri yaşayın, keyfine varın, hayatınızın mutlu bir dönemi olsunlar ama o ilişkiler olmadan yaşayamayacak kadar zayıf olduğunuzu sanmayın. Değilsiniz. İnsan çok daha güçlü bir yaratık. Yeni limanlara yelken açabilecek kadar güçlü ve dinamik bir yaratık. Bu gücün farkında değilseniz, tebrikler. Beyniniz romantizmin beyin yıkaması ile çok güzel yıkanmış demek. Bu ayrılığı bu masallardan kurtulmak için bir fırsat olarak kullanın. Bu masallar olmadan çok daha mutlu ve çok daha gerçek sevgiye sahip olacaksınız.

Kızlara nasıl yürünür (ya da yürünmez)?

Kadınlar konusunda başarısız karakterlerin gelmiş geçmiş en sevimlisi, her erkeğin mutlaka bilmesi gereken sock gap(*),  nudity buffer (**) gibi kavramların yaratıcısı Jeff Murdock (Coupling), barda kızlara nasıl yürünmez dersi veriyor. Gerçi şansına bu sefer başarılı oluyor 🙂

“Shadine” Jeff 🙂

Bunu gördükçe aklıma kıza yürümeden önce “Boğaz ne güzel değil mi?” demeyi kurgulayan ama yürüyünce “aa bak gemi” diyen şaşkın bir arkadaşım gelir. Adam bunu yanımda yaptı düşünsenize arkadaşınız kıza dönüp “aa bak gemi diyor” 😮

Kız “hı hı” diye uzaklaştıktan sonra “oğlum o kız aa bak gemi demek için bir 15 yaş büyük değil mi napıyorsun? Atta gidelim de bari” diye şaşkın şaşkın sorduğumda, “abi ya ben bak boğaz ne güzel değil mi? diyecektim heyecandan ağzımdan öyle çıktı” demişti 😀

(*) çorap aralığı : “(Cinsel birleşme öncesi) çorabını tam olarak ne zaman çıkarıyorsun? Benim tavsiyem ayakkabılarını çıkardıktan hemen sonra ve pantolonunu çıkarmadan önce çıkarman. Bu, çorap aralığıdır ve bu aralığı kaçırırsan birden bire çorapları ayaklarında ve çıplak bir adam olursun. Kendisine saygısı olan hiçbir kadın, çorapları ayaklarında olan çıplak bir erkeğin kendisi ile seks yapmasına izin vermez.”

(**) çıplaklık penceresi: erkekler bir kadını gördükleri andan itibaren gözleriyle soymaya başlamaktadırlar. bu işlemin sona ermesi ise 5 dakika sürmektedir (çünkü gögüs uçlarının analizi incelikli bir iştir ve zaman alır). Bu zaman zarfı içerisinde ideal olan gidip kızla konuşmaktır. Bu süre aşıldığı takdirde kadın erkek karşısında çıplak olacağından erkeğin heyecanlanmadan ve serinkanlı bir şekilde oyununu oynaması mümkün olmamaktadır.

Hayat Hedefi Olmayan Başarılı Olamaz | Freddie & Mr Deer

Merhaba dostlarım ben, Mr Deer. Freddie dostum ile ‘Hayat Hedefi Olmayan Başarılı Olamaz’ temalı bir sohbet ettik. Sohbet biraz uzun ama emin olun her saniyesinde farklı bir bakış açısı ile karşılaşacaksınız. Disiplinden, kendini keşfetmeye kadar bir çok önemli konuyu ele aldık. İyi Seyirler!

Ailem Bana Destek Olmuyor | Ailem Bana Engel Oluyor

Merhaba millet. Ben Mr. Deer. ”Ailem bana destek olmuyor”, ”Ailem bana önayak olmuyor” diyen dostlarıma özel bir sohbet. Hem hayatını inşa ederken ailesi tarafından kararları ciddiye alınmayan veya ailesinin kendisine iyi bir örnek olmadığını düşünen dostlarımın sorunlarına dikkat çekiyoruz. Bireylerin yanı sıra ebeveynler içinde tavsiyeler sizlerle dostlarım, iyi seyirler!

 

Bir kadının sizinle ilişki istemediğini gösteren işaretler

Bir süredir bir kızla buluşuyorsunuz ama kızla ne olduğundan emin değilsiniz. Bu durumda olan erkeklerin %90’ı aslında Bir Getirisi Olmayan Arkadaşlar (Friends Without Benefits ya da Friendzone) ama azınlık gruba dahil yani kızla ara sıra yatıyor da olabilirsiniz.

Ama eğer şunları duyuyorsanız, çok büyük ihtimalle kız sizinle ilişki istemiyor. İlişki istemiyor ama yatıyorsa ne güzel ama ikisi de yoksa, sizin o döndüğünüz yörüngeden çıkıp gitmeniz en iyisi.

Sizin hayatınızda daha fazla yer işgal etmeye niyeti yoksa.

Sizinle ilişki isteyen bir kadın otomatik olarak sizinle beraber bir gelecek düşünmeye başlar. Bu başlangıçta beraberce yapacağınız küçük şeylerin planlarıdır ya da sizden beraber bir şeyler yapmak için plan yapmanızı ister.

İlişkiye evrilen süreç ilerledikçe kadın sizin daha fazla zamanınızı ve ilginizi işgal etmeye çalışır. Size daha fazla mesaj gönderir, gününüz hakkında sorular sorar, ne yaptığınızı ve tabii ki kiminle yaptığınızı öğrenmeye çalışır.

Bunların olması, “biz neyiz” sorusunun ufukta olduğunu gösterir.  Eğer bu davranışları görmüyorsanız, kız ya o noktada değildir ya da o noktada olmaya niyeti yoktur.

Sadece sizin onun için neler yaptığınızla ilgileniyorsa.

Sizinle ilişki düşünen bir kız ile sizin ilginiz hariç bir şey istemeyen bir kız arasındaki en önemli farklardan biri, konu siz olduğunuzda nelere odaklandığıdır.

Sizin hayatınızın nasıl gittiği ile gerçekten ilgileniyor mu yoksa arada nezaketen mi soruyor? Sizin hayatınızda olan biteni merak edip bunların içinde olmak istiyor mu, yoksa konu büyük oranda onun hayatı ve problemleri mi?

Size arzusu olmayan ama sizi yine de çevresinde tutmak isteyen kadın genellikle ben merkezci davranır. Bu kadın sizi ilginiz, desteğiniz ve potansiyel olarak Plan B değeriniz için çevresinde tutar ama size bir arzusu ve sizin için bir şey yapma isteği yoktur.

Bu, kendini kandıran erkeğe genellikle, kızın çok zahmet olmayan bazı şeyleri yapmaması ile görünür olur. Böyle bir durumla karşılaşırsanız, “ben senin için şunu şunu yaptım sen benim için bunu yapmıyorsun” diye zırlamayın. Kızı orada bırakın gidin ve bir daha da sizin için masaya bir şey koymayan insana kendinizi bedava peşkeş çekmeyin.

Başka erkeklerden bahsediyorsa.

Eğer konuşma esnasında başka adamlardan “lafın gelişi” bahsediyorsa, bunun nedeni (a) sizi erkek olarak değil “kız” kanki olarak görüyor olması ya da (b) sizi kıskandırarak test ediyor olmasıdır.

Ama bir kadın spor salonunda kendisinden numara isteyen yakışıklıdan, sevgililerinden ya da kaçamaklarından bahsediyorsa, kızın erkek arkadaşı değil kız arkadaşı olma yolunda ilerlediğinizi düşünebilirsiniz.  Bir kadın eğer sizinle ilişki istiyor olsa, sizinle ilişki ihtimalini azaltacak şeyler yapmaz. Durumu daha karışık hale getirmekten korkar.

Bir kadın size diğer erkeklerle olan ilişki sorularını anlatıyorsa, arkanızı dönüp gidin. Bir daha da o kadının çevresinde uydu olarak dönmeyin.

“Kendine odaklanmak” istiyorsa

Bir kadın size “kendime, hayatıma odaklanmak istiyorum” diyorsa, bu sizi direkt sizi reddetmeden reddetmek için söylediği bir şeydir.

Kadın dilinde “kendine / işine / sınavlarına / hayatına odaklanmak”, ilişkiye açık olmadığı anlamına gelir … Spesifik olarak sizinle ilişkiye. O nedenle sonra onu başka biriyle görürseniz şaşırmayın. Zira bu tür kadın reddedişleri ne kadar genel söylenirse söylensin, spesifik olarak sizinle ilgilidir.  “Şu an ilişki istemiyorum” demek, hemen her zaman “seninle ilişki istemiyorum” demektir.

Bu, bir süredir görüştüğünüz ama size karşı bir şey hissetmeyen ya da ilişki içinde olduğunuz ama ilişkiyi bitirmek isteyen kadınınların çok kullanacağı bir bahanedir. “Şu an ilişki istemiyorum” diye sizden ayrılan kadınların önemli bir kısmının atlayacağı diğer erkek aslında çoktan hazırdır.

Böyle bir şey duyduğunuzda onu ikna etmeye, onunla tartışmaya kalkışmayın. Devam etme niyetiniz varsa romantik olarak devam etmek istediğinizi ve fikri değişirse sizi aramasını söyleyin, arkanızı dönün ve gidin. Hatalarınız varsa bunlardan ders alın ama bu kadını ikna etmeye çalışmayın.

Sorun sende değil bende diyorsa.

Bir kadının ilişkiyi ya da sizin oldukça fazla yatırım yaptığınız yürümeyi terk ederken çok kullandığı bahanelerden biri de budur.  Bunun asıl anlamı şudur: “sorun sende”. Fakat kadınlar tartışmadan ve sizi direkt reddetmekten kaçındıkları için böyle söylerler.

Bu lafı genellikle fazla efendi, itaatkar, sıkıcı ve uysal davrandığınız için duyarsınız.  Sizin “efendi” özellikleriniz nedeniyle sizde sorun yoktur (!) ama bunlar yüzünden cinsel olarak itici olduğunuzdan sizi bırakmak ister ve bu da bir miktar suçluluk duygusu getirir.

Böyle bir şey duyduğunuzda onu ikna etmeye, onunla tartışmaya kalkışmayın. Devam etme niyetiniz varsa romantik olarak devam etmek istediğinizi ve fikri değişirse sizi aramasını söyleyin, arkanızı dönün ve gidin. Hatalarınız varsa bunlardan ders alın ama bu kadını ikna etmeye çalışmayın.

Sizin gibi birini bulabilmeyi çok istediğini söylüyorsa.

Bunu duyduğunuz anda, sizin için oyunun bittiğini anlayabilirsiniz. Game over. Arkanızı dönün ve gidin, bir daha kızı arayıp sormayın.

Bir kız bunu size cinsel / duygusal hiçbir çekim duymadığı ama sizin ona verdiğiniz şeyleri takdir ettiği zaman söyler.  Siz onun için hemen ulaşılabilecke noktaya gelmişsiniz ama o sizinle bir şeyler istemiyor. Bu lafı da genellikle fazla efendi, itaatkar, sıkıcı ve uysal davrandığınız için duyarsınız.  Ama daha önemlisi, kızın sizin ilginizi kazanmak için hemen hiçbir şey yapmadığı, ilginizi bedavadan peşkeş çektiğiniz durumlarda duyarsınız.

Arkanızı dönün, gidin ve bir dahaki sefere bu kadar bedava olmayın.

Her zaman meşgul ya da sizi ekiyorsa

Sizinle birlikte olmak isteyen bir kadın siz ne zaman buluşalım deseniz “meşgulüm” demez. Bir kadın tabii ki meşgul olabilir ve her buluşma teklifinizi kabul etmeyebilir ama bir kadın sizin için zaman ayırmaktan çok başka şeylerle meşgul ise, sizi pek istemediğini anlayabilirsiniz.

Sizinle telefonda iletişimden memnun olan ama buluşmaları çeşitli bahanelerle reddeden kadın, siz bedava ilginizden memnun olabilir ama sizinle işleri ilerletmek istemez. Mesela bir kadın mesajlaşmalarda istekli olabilir ama buluşmaya gelince “bakarız”, “himmm bilmem ki”, “bu aralat yoğunum”, vs. ile sizi reddediyorsa sizinle işleri ilerletmek istemiyordur. Hatta sizinle buluşmayı istemeyen bir kadın, sıklıkla başka biri ile buluşmaya zaman ayırabiliyordur.

Bir kadın özellikle de alternatif bir zaman önermiyorsa, sosyal medyada oldukça istekli olsa bile vaktinizi boşa harcıyor olma ihtimaliniz çok yüksek.

Sizin ve zamanınızın değerini bilmeyen bir kıza zaman harcayarak, kendinize ve zamanınıza değersizmişsiniz gibi davranmayın.

Bir sıcak bir soğuksa.

Sizinle ilişki için ilgilenmeyen ama sizin ilginizi isteyen bir kadının çok sık yapacağı şeylerden biri de, sizi bir iki adım uzakta tutacak şekilde davranmasıdır. Bu özellikle birçok tecrübesiz erkeğin takılıp kaldığı bir nokta. Zira kız ilgiden olmamak için sizi iki üç adım yakınına çekecek kadar sıcak davranırken, fazla yaklaştınız mı sizi iki üç adım uzakta tutacak kadar soğuk davranır. Birçok tecrübesiz erkek ise bu dinamiği tamamen yanlış anlayarak, daha fazla çabalayarak o üç adımlık mesafeyi kapatabileceğini sanar.

Bir kadın birgün “seni özledim” diyecek kadar sıcak, başka gün mesajlarınıza cevap vermeyecek kadar soğuk olabilir.  Böyle bir durumda olan tecrübesiz bir erkeğin kafası tamamen karışır. Tipik bir iyi çocuk, bardağın sadece dolu tarafına bakar ve soğuk günleri, sıcak günlerin hatırına tolere eder. İyi çocuk tam bir zihin jimnastiği kabiliyeti ile, kafasında prensese çevirdiği kadınla bir sonraki sıcak gün için sabırla bekler. Birgün umutla beklediği öpücüğü alabileceği umuduyla, kadının onayının peşinde koşarken, kendi özsaygısını çöpe atar.

Bir kadın bu davranışları sergileyen bir erkekten anladığı, kendisinin çok değerli biriyken erkeğin ondan daha değersiz olduğudur. Kadının böyle bir erkekle birliktelik istemesinin zor olduğunu söylememize gerek yok sanırım.

Kendinizi bu duruma sokmayın. Yakına kadar çekim (sıcak), aman çok yaklaşmasın diye itki (soğuk), bir erkeği yörüngede uydu yapar.

Şu an bir ilişki istemiyorsa

On milyonlarca erkeğin zamanını boşa harcamasına neden olan şeylerden biri de bu absürt bahane. Tecrübesiz birçok erkek bu bahaneye kelimesi kelimesine inanarak, “şu an ilişkiye hazır değilse hazır olmasını beklerim hatta onu ısıtmak için çaba da harcarım” diye yörüngede döner durur.

Kadıncada “şu an ilişki istemiyorum” demek, “seninle ilişki istemiyorum” demektir. Kadınlar  bunu genellikle size gerçeği direkt söyleyip sizi üzmemek için yaparlar. Ama bunu için için erkeği yörüngede tutmak için söyleyenleri de vardır.

Bu bahaneye inanarak umutla bekleyen birçok erkek-sat uydusunun sonunda şahit olduğu şey, kadının başka biriyle hemen ilişkiye hazır olmasıdır.  Ama on milyonlarca AFC, birinin kendisini seçmesi için onun yanında onun için bir şeyler yapması gerektiğini düşünür ve bu bahaneyi olduğu şey gibi almanın daha mantıklı olduğunu anlamak istemez. Bu bahane bir reddediştir.

Bir kişinin sizi seçmesi ve sizin için hazır olması için onun yörüngesinde asla beklemeyin.

Sürekli olarak onun çerçevesindeyseniz

Bir kadının her dediği ile aynı fikirdeyseniz, aktiviteleri sürekli olarak onun müsait olmasına göre ayarlıyorsanız, kararları o alıyorsa, aranızdaki dinamiğin kontrolü onun duygularının, ruh halinin ve fikirlerinin elindeyse, onun çerçevesindesiniz.

Eğer kendi isteklerinin peşinde koşan, planlarını kendine uyan şekilde yapan, kendi gerçekliğini yaratıp şekillendiren, zamanını boşa harcayan veya saygısız kadınları hayatından çıkarmakta problemi olmayan bir insansanız, kendi çerçevenizdesiniz.

Bir kadın ile ilişkinizin ilişki olabilmesi için, rahatlayıp kontrolü size bırakarak feminen davranmasını sağlayacak şekilde, sizin çerçevenizde olması lazımdır. Eğer sürekli olarak onun isteklerine göre hareket ediyorsanız ve onun liderliğini takip ediyorsanız, kadını maskülen olmaya itiyorsunuz. Bu, kadının sizden soğumasına neden olur.

Bu tabii ilişkiyi zorbalıkla yönetmeniz gerektiği anlamına gelmiyor. Bu konuda zorlamadan, ufak ayarlarla ve sosyal zeka ile davranmanız gerekiyor.

İletişimi veya cinselliği başlatmıyorsa

Ham arzu, bir kadınla ilişkinizde nerede olduğunuzun en iyi göstergesidir. İletişimi ve seksi sıklıkla kadının başlatması da ham arzunun en iyi göstergelerinden biridir.

Elleri sürekli üzerinizde olan ve sizinle konuşmak için bahaneler yaratan kadın sizi fiziksel ve ruhsal olarak istiyordur. Böyle bir kızın “biz neyiz?” diyerek ilişki başlatmaya çalışması an meselesidir.

Ama burada dikkat etmeniz gereken bir şey var. Bir kadın doğal olarak arkadaş canlısı ve dokunmaya yatkın olabilir. Birçok kadın da uydusu olan erkeklere arkadaşça dokunabilir, koluna girebilir, omzuna başını koyabilir ve bazen elini tutabilir. Hatta bazı kadınlar sizi sizden istediğini alacak kadar ısıtmak için size dokunarak sizi manipüle edebilirler. Burada ölçüt, yoğunluk ve tutarlılıktır.

Eğer bir ilişki istiyorsanız ve bu ilişkinin sağlıklı olmasını istiyorsanız, kadının sizi sizin onu aradığınızdan bir tık daha fazla aradığı noktaya gelecek kadar yatırım yapmasını beklemelisiniz.

İletişimi sizin daha fazla başlatmanız ise sizin muhtaç ve itici olmanıza neden olabilir.  Aslına bakarsanız bir kadını itmek için en etkili yöntemlerden birisi, iletişimi sürekli olarak sizin başlatmanızdır. Kadına sizi özlemesi, sizi düşünmesi ve size ulaşması için zaman ve fırsat vermelisiniz.

Gerilimden çok rahatlık varsa

Bir kızın sizinle aşırı rahat olması, onun sizinle ilişki istemediğine dair güçlü bir işaret olabilir. Sürekli ulaşılabilir, itaatkar ve tahmin edilebilir olmanız, çekici değil iticidir.

Fakat burada denge önemlidir zira aşırı gerilim ve özellikle de bu gerilim negatif ise, drama, dengesizlik ve ayrılık getirir. Kötü çocukların sarhoş edici derecede çekici iken ilişkilerinin genelde dengesiz ve kısa ömürlü olmasının nedeni, bu dengesizliktir. Bir kadının kalıp ilişki geliştirebileceği kadar rahat olması, ama sizi tam olarak çözememiş olması en iyi karışımdır.

Aranızdaki şey tamamen fiziksel ise.

Biriyle beraber olamayan erkeklerin en çok içinde bulundukları durum friendzone olabilir ama tek durum bu değildir. Bazen cinsellik de işin içindedir ama ilişki olmaz. Niyetiniz buysa, eğer duygusal ihtiyaçlarınızı cinsel ihtiyaçlarınızdan ayırabiliyorsanız sorun değil ama bu tür ilişkiler sıklıkla bir tarafın duygusal olarak daha fazla yatırım yapması ve diğerini daha fazla istemesi ile sonuçlanır. Özellikle de erkek tecrübesiz ise, bir süre sonra kadının içine düşer ve olayı ilişkiye çevirmeye çalışır.

Genel kural şudur: erkek cinselliği, kadın ilişkiyi daha fazla ister. Eğer roller değişirse, erkeğin hüsrana uğraması büyük olasılıktır. Bu nedenle aranızdaki şeyi tek eşli ilişkiye çevirmeye çalışan siz olmayın.

Eski sevgilisini unutamamış ise.

Bir kadın başka bir erkeğe yatırım yapmış halde ise, size yatırım yapamaz. Özellikle de yeni ayrılmış bir kız, eski sevgilisini hala tam unutmamış ise, sizinle ilişkiye ya açık olmayacaktır ya da rebound ilişkiye girecektir.

Eğer eğlencenize bakıyorsanız, rebound ilişki büyük sorun değil ama kadına gerçekten bağlandıysanız çok can sıkıcı bir durum. Kural olarak eğer ilişki istiyorsanız, eski sevgilisini unutamamış kızı anlayabilmeyi ve ona duygusal yatırım yapmamayı öğrenmeniz gereklidir.

Gerekli Zihin Değişikliği

Yukarıda bahsettiğimiz durumlarda çakılı kalmış erkeklerin ortak noktası, kendilerini zihin merkezlerine koymamalarıdır. Bu erkekler, kendilerini (de) ödül olarak görmezler.

Birçok erkek böyle bir durumda kendine ve bize şöyle soruyor:

“Neden benimle ilişki istemiyor? Benimle ilişki istemesi için ne yapmalıyım?”

Oysa şu soruyu soracak şekilde zihinsel değişim geçirmelisiniz:

“Neden bu kızla ilişki isteyeyim? Benimle ilişki için bir şeyler yapıyor mu?”

Kendini ödül olarak görmeyen bir insan maalesef kendisini ödül olarak görmeyenlerin peşinde koşup, kendisini ödül olarak görenleri hor görmeye (yani ben ödül değilim zihin yapısını doğrulamaya) meyillidir. Kendinizi ödül olarak görürseniz, sizi ödül olarak görmeyenlere şans vermemeye, sizi ödül olarak görenlere emeklerinin karşılığını vermeye meyilli olursunuz.

İlişkilerde başarı daha çok sizin doğru zihin yapısında olmanıza bağlıdır, ne kadar çaba harcayıp peşinde koştuğunuza değil. Siz erkek olarak önce başarı ve değer peşinde koşmalısınız, kadın peşinde değil.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz, daha hızlı yanıtlar alabileceğiniz Patreon kanalımıza üye olabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Vaka çalışması – Evhamlı davranmak saygıyı ve çekimi mahveder

İlişkiler konusunda yapılan en büyük hatalardan biri, evhamlı (nevrotik) davranmak. Birçok insanın ilişki problemlemlerinin temelinde bu yatıyor. Biriyle tanışıyorlar, aralarında bir çekim oluşuyor ama kısa süre içerisinde sabırsız, evhamlı ve muhtaç davranmaya ve karşılarındakini ilişki ile kafeslemeye çalışmaya başlıyorlar. Karşılarındaki belli bir süre içerisinde geri aramadığında, aramalarını beklemelerine rağmen aramadığında ya da beklentileri gerçekleşmediğinde, bir kuyruk acısı hissi ile sinirleniyorlar.

Bu ruh haline giren insanların temel problemleri korku. Genellikle korktuğumuzda öfkeleniriz. Daha derinlerdeki problemleri ise “yeterince iyi olmadıklarına inanmaları.” Kimsenin birbirine sarılmadığı ve seni seviyorum demediği bir aile tipinde büyüyen biri,  bir süre sonra içe kapanıyor ve “annem / babam beni neden sevmiyor” düşüncesi “bende eksik olan şey ne?” şeklini alıyor. Bu duygu, yakınlık ve sevgi eksikliği  ile kişi sürekli sevilmek isteyen ama sürekli olarak sevilmemeye alıştığı bir durumda çakılı kalabiliyor.

Ben de genç yaşlarımda beklediğim sevgiyi alamamaya duygusal olarak o kadar koşullanmıştım ki, biriyle karşılaştığımda korku içinde oluyordum. Eğer 20 yıl sevgi almamaya alıştığın ve bunu olağanlaştırdığın bir durumda yaşayınca, ihtiyaçlarını zorla karşılamaya çalışmayı, kötü davranmayı ya da trip atmayı öğreniyorsun.  Sanki yetişkin bedeninde bir çocuk gibi oluyorsun. Biliyorsunuz çocuklar eğer ebeveynleri kendilerine ilgi göstermiyorsa, hayatlarına dahil olmuyorlarsa kötü davranışlar ile ilgi veya eksik gördükleri şey neyse onu almaya çalışırlar.

20’li yaşlarımın başında, gerçekten hoşlandığım kadınlarla  buluşmaya başladığımda, kafamın bir köşesinde her zaman korku vardı. Kafamın bir köşesinde bu sefer de işlerin yolunda gitmeyeceği konusunda bir korku ve inanç vardı. Beni gerçekten seven, romantik olarak hayatında olmak isteyen biri veya bu kişiyle birliktelik nasıl olur hiç bilmiyordum.

Arkadaş edinme konusunda bir problemim yoktu. Aslına bakarsanız bir sürü arkadaşım vardı. Arkadaşlarınızla karşılıklı tatmin için beraber iyi vakit geçirmeniz yeterli. Arkadaşlarımın olması güzeldi ama onların bana olan sevgilerine ihtiyacım yoktu. Kadın – erkek ilişkilerinde sevdiğim ve beni seven birine karşı ise büyük, muhtaçlık derecesinde bir ihtiyaç duyuyordum. Ama bunun mümkün olamayacağına öyle koşullanmıştım ki, korku ile karşımdakine zorla bir şeyler yaptırmaya çalışıyordum. Sürekli aramalar, sevdiğim kişiye yapışmak, vs. Onu kaybetmenin an meselesi olduğuna inandığımdan, tek odaklandığım şey bu kaybetme korkusu idi. Ve neye odaklanırsan o şeyin olma ihtimalini arttırıyorsun ve bir süre sonra korku ve inançların, kendi kendilerini gerçekleştiren kehanete dönüşüyorlar.

Eğer siz de benim 20li yaşlarımda olduğum gibi biriyseniz, öz kontrolünüzü sağlayacak ve devam ettirecek şekilde davranma alışkanlığını öğrenmelisiniz. Yani örneğin evhamlı hissetmeye başlayıp, size cevap vermekte 5 dakika gecikti diye karşınızdakinin telefonunu mesaj bombardımanına tutmak üzere olduğunuzda, derin bir nefes alıp geri çekilmelisiniz ve kendinize şunu söylemelisiniz: “Ben ona tekrar mesaj atmasam ve o bana mesaj atsa daha iyi olmaz mı?” Zira bu olayı bir tenis oyunu gibi görmelisiniz. Birini aradığınızda veya birine mesaj / email attığınızda o kişi size dönmezse biraz sağduyulu olun.  Belki meşgul, belki bir toplantıda, belki şarjı bitti, belki acil bir durum var.

Ya da belki siz onun hayatında düşük önceliğe sahipsiniz. Bu durumda ise sizin duruşunuz şu olmalı: “Ben birinin, sevdiğim birinin hayatında düşük öncelikli olmak istemiyorum, yüksek öncelikli olmak istiyorum.” Ama şunu da unutmayın, bu önceliği zorlayarak alamazsınız. Bunu sözle talep ederseniz, alamazsınız. Asıl duruşunuz bunu sizi düşük öncelikli  birinden talep etmek değil, sizi düşük öncelikli gören birini bırakıp yüksek öncelikli gören birini sevmektir.

Eğer biri size hemen geri dönmüyorsa, normal bir insan gibi davranın ve bunun iyi bir sebebi olduğunu varsayın. Karşınızdaki insana size mesaj atmak istemesi için zaman ve mesafe verin. Özellikle de bir erkek, birlikte olmak istediği kadına zaman ve mesafeyi vermeli zira bir kadının sizi merak etmek, sizinle ilgili düşünmek, sizin ne hissettiğinizi merak etmek, kendi ne hissediyor merak etmek (yani aşık olmak) için o zaman ve mesafeye ihtiyacı var! Bazı erkekler gerçekten de bir kadının kendilerine aşık olmasına izin vermiyorlar 🙂 Eğer kadının telefonunu mesaja boğarsanız, sürekli peşinde koşarsanız, kendinizi zorla onun hayatına sokmaya çalışırsanız, kolundan zorla tutup sizinle zorla zaman harcamaya zorlarsanız, onu suçlu hissettirmeye çalışırsanız (senin için bla bla yaptım sen benim için falan filan yapmıyorsun gibi), temel olarak kadınla sevgiye muhtaç çocuk gibi konuşursunuz. Bir çocuk gibi, “sevgiye ihtiyacım var, ama sen beni sevmiyorsun. Neyim yanlış, neyim kötü, beni neden sevmiyorsun ühü ühü ühü …” diye ağlıyorsunuz.

Bunu yaparsanız karşınızdaki eninde sonunda sizden soğur.  Zira siz bu davranışlarla farkında olmadan sürekli olarak “ben değersizim, seni hak etmiyorum ama yalvarırım bari sen sev beni” diye ağlıyorsunuz. Karşınızdakini bir kaideye koyuyorsunuz ve ona kraliçe gibi davranıyorsunuz. “Böyle soylu bir kraliçenin benim gibi sefil bir toprak kölesi ile zaman geçirmek istemeyeceğini biliyorum ama soylu efendim, bana 5 dakika bile olsa ayır lütfen.”

Yıllar önce çok güzel bir kadınla tanışmıştım. Bu kadın gerçekten çok güzeldi ama hayatımda gördüğüm en kendine güvensiz kadındı. Tanıştığımızda bir saat kadar konuşmuştuk ve birkaç kere de buluştuk. İlk konuşmamızda kaç kere “beni arayacaksın değil mi?” diye sordu inanamazsınız. “Doğru yazdın değil mi, o kağıdı kaybetme, vs.” Yanındaki kız arkadaşları onu rahatlatmaya ve bunu da mahvetmesin diye ona yardım etmeye çalışıyorlardı ama kız kendine hakim olamıyordu. İlk buluşmada öpüştük ve iyi vakit geçiriyorduk ama sürekli olarak onunla bir daha buluşmak istemeyeceğim korkusu ile konuşup hareket ediyordu.  Sonrasında telefonumu mesaj bombardımanına tuttu. Birkaç gün içerisinde onu bir daha görmek istemiyordum bile. Bu kız bazı kadınlarla nasıl davrandıysam bana öyle davranmıştı ve olayı onların gözünden görmemi sağladı.

Bu tür bir davranışın altındaki neden, sizin istediğiniz şeyi hak etmediğinize ve biri sizi şu an istiyor olsa bile bir süre sonra bir şekilde istememeye başlayacağına inanmanız. Bu inançlar kendi kendilerini gerçekleştiren kehanete dönüşür ve eğer bunlara sahipseniz ve bunlara karşı koymayı öğrenmezseniz, karşınızdaki kişiyi büyük bir çaba ile hayatınızdan kovalarsınız.

Şimdi daha önce telefonla da konuştuğum şu vakaya bakalım. Bu adam 40’ın üstünde ve işinde oldukça başarılı biri. Ama şimdi anlatacağı hikayedeki kadını hayatından dışarı nasıl kovaladığını izleyin.  Kadın onu önce friendzone’a attı ama ona tavsiye ettiğim gibi geri çekilince kadın onunla iletişime geçti. Fakat adam kendisine hakim olamayınca olayı yeniden mahvetti. Hem de görünen o ki bu sefer geri dönüşsüz bir şekilde mahvetti.

Koskoca adam 2 yaşında çocuk gibi öfke nöbetine giriyor ve resmen “ver oyuncaklarımı ben eve gidiyom, bir daha seninle oynamıyom” şeklinde davranıyor 🙂

Bir insanın size olan çekimini yok etmenin en hızlı yolu, aciz, evhamlı, sabırsız, kontrol manyağı ya da aşırı duygusal davranmaktır. Bu davranış, bir insanın kendisini yeterince değerli ya da sevilebilir hissetmediği, başından kaybettiği, istediğini elde edemeyeceği, vs. mesajlarını verecek şekilde düşünmesine ve davranmasına neden olan inanç sisteminin ve modelinin sonucudur. Bunlar nedeniyle ortaya çıkan kontrol manyağı, korku dolu ve çirkin davranışlar hemen herkese itici gelir. Kimsenin gerçekten kendisiyle birlikte olmak istemeyeceğine ve istediğini vermeyeceğine inanan insan, bu davranışlarla bu inancının gerçekleşmesine neden olur ve sonu gelmez bir kendi kendini gerçekleştiren kehanet sarmalında debelenir durur. 

Bu hikayedeki erkek, bir kadınla tanışıyor ve çekim duyuyor. Erkeğin doğum günü yaklaşıyor ve bu kadının doğum gününde yanında olmak isteyeceğini varsayıyor. Yani henüz ilişki içinde olmasalar bile sanki ilişkideymişler gibi davranmasını bekliyor. Bu mantıksız beklentisi kadın tarafından gerçekleştirilmeyince de öfkeleniyor ve öfke nöbetine giriyor. 40 yaş üstünde, yetişkin bir erkek olmasına rağmen 5 yaşında çocuk gibi öfke nöbetine giriyor ve bu davranışlarının sonuçları da pek tahmin edilemez değil.

Sana daha önce bahsettiğim kız vardı ya? Hani tatildeyken karşılaştığım ve 10 gün kadar tanıdığım? Senin tavsiyene uyup onunla iletişimi kestim.

En azından burada doğru olanı yapmışsın.

Onun birkaç arkadaşı ile eğlenmeye gittim ve en yakın arkadaşından hergün birkaç defa mesajlaştıklarını öğrendim.

Bu ne demek? Onun arkadaşlarıyla takılarak onun hakkında bilgi topluyorsun ve görünen o ki onun arkadaşları ile onun hakkında konuşuyorsun. Ne yapıyor, kiminle yapıyor öğrenmeye çalışıyorsun. Bu arkadaşları tüm yaptıklarını ona yetiştirecekler.  Sen ne yapıyorsun farkında mısın? Git kendine başka arkadaş bul, kendi arkadaşların ile takıl. Başkaları ile takıl. Bu hatayı birçok erkek yapıyor. Kızın arkadaşları ile takılarak kendilerini kızın hayatına zorla sokmaya çalışıyorlar.

Kız bir yere gitmişti ve döndükten 2 gün sonra bana “hey, nasılsın? Ben döndüm ve ofise gideceğim” diye mesaj attı. Gitmeden bana döndüğünde birgün izin alıp beni görmeyi deneyeceğini söylemişti.

Bakın hemen sinirlenecek bir şeyler arıyor zira kadının kendisini görmek istemeyeceğini varsayıyor. Buradan çıkacak enkazı görmek zor değil.

Hemen cevap yazdım. Çok meşguldüm, beni özledin mi yazdım. Zamanın olduğunda buluşalım ve eğlenelim dedim.

Cevap olarak yolculuğunda zor birkaç gün geçirdiğini ve ofiste önemli işleri olduğunu yazdı. İyi hissetmiyormuş ve gelince en yakın arkadaşı ile yemek ayarlamış. Şu sürekli mesajlaştığı arkadaşı ile.

Bu arada adamın ve kadının doğum günleri aynı hafta içinde.

Yazdıklarını görmezden geldim ve konuşmak için mesela Çarşamba bana gelsene yazdım.

Burada kızın kolundan zorla tutup onu zorla sana getirmeye çalışıyorsun. Oysa seni görmek istediğini varsayıp “müsait olduğunda görüşmek isterim” demen lazımdı. Kız eğer seni görmek isterse, sana zaman ayırır. Sen ne yapıyorsun? Seni görmek istemediğinden korktuğun için onu kontrol etmeye ve bir şeyleri zorla oldurmaya çalışıyorsun.

Sana güzel bir yemek hazırlarım ve sana bakarım 🙂 yazdım …

Bu bir davet değil bir zorlama.

Cevap olarak birkaç gün erken uyumam lazım yazdı. Seni anlıyorum, iş gezisinden sonra ben de çok yorgun oluyorum yazdım. “Israr yok, senin sıcak yüzünü yeniden görmek güzel. Baksana doğum günü hazırlıklarını bana bırak. Arkadaşınla konuşacağım.”

Kadının doğum gününü seninle geçirmek istediğini varsayıyorsun ve kendini zorla doğum gününe katmaya çalışıyorsun. Oysa senin “tamam, planların değişirse bana haber ver” deyip arkanı dönmen ve gitmen lazım.  Kendini kadının hayatına zorla yerleştirmeye çalışıyorsun ve onun hayatında gerçekte olduğundan daha önemli olmaya çalışıyorsun.

Salı günü yağmur yağacak, eğer trafik kötü olmazsa seni iş yerinde ziyaret edeyim.

Şimdi de onun iş yerine zorla gitmeye kalkıyorsun. Oysa senin bir kere kesin bir buluşma ayarlayıp eğer kabul edilmiyorsa fikrin değişirse / gelebilirsen beni ara” diyerek gitmen gerekiyor. Bu söylediklerin kesin buluşma planları bile değiller.

Kız seni Çarşamba ziyaret etmeye çalışacağım dedi. Ben de güzel, akşam yemekte iyi vakit geçireceğiz dedim.

Kız sana uğrayabilirim diyor sen ise … kadın ne diyor dinlemiyorsun bile.

Çarşamba sabahı bana mutlu yıllar mesajı attı. Ben de teşekkür ettim ve akşam görüşürüz yazdım. Akşam bana bir mail attı ve havanın çok yağmurlu olduğunu, taksi bulamadığını, ofiste kaldığını ve gelmeyi istemesine rağmen bu akşam gelemeyeceğini söyledi.

Ben “bugün doğum günüm. Gelmenin zor olmasını anlasam da bugün özel bir günüm ve seni kaç gündür görmüyorum.

Adamın içindeki 5 yaşındaki oğlan çocuğunun nasıl da öfke içinde ağladığını görebiliyorsunuz değil mi?

Beni umursamıyorsun ve sözlerinin bir anlamı yok. Bu haftasonu kızlarla iyi vakit geçirmeni diliyorum yazdım.

Offf offf …

Gitmeden önce iyi bir akşam geçirmiştik. Uzaktayken özellikle aramadı ama arkadaşı ile araşmaya devam etti.

Bu da sana kızın arkadaşı ile konuşmayı seninle konuşmaya tercih ettiğini ve senden uzak durduğunu söylemiyor? Neden senden uzak duruyor? Zira senin dramadan başka bir şey olmadığını biliyor.

Bana geleceğini söyledi ama gelemeyeceğini anlayınca aramak yerine mail atıyor. Bu kabul edilebilir bir davranış değil. Bunu bana birkaç kere daha yaptı. Onu görme ihtimali ile beni heyecanlandırıp daha sonra son dakikada ekti.

Bu da sana kızın davranışları ile seni görmek istemediğini açık açık gösterdiği anlamına geliyor. Aklı başında bir kadın senin gibi ağlak oğlan çocuğu ile görüşmeyi neden istesin ki?

Akşam evde sinir içinde bu kadını anlamaya çalışırken internette narsist kişilik bozukluğu diye bir şeye rastladım.

Yani başka bir deyişle kendi nevrotik davranışlarına kılıf bulmak için internette araştırma yaptın.

Bunu okudukça kızın bu problemin belirtilerini bana olan davranışlarında gösterdiğini anladım. Tamam onunla tanıştığımızdan beridir erkek gibi davranmıyorum ama  bence bu kadında narsist kişilik bozukluğu var.

Belki.  Ama sen ona sana ulaşması için gerekli boşluğu hiç vermedin zira sürekli olarak kadını bir şeyler yapmaya zorladın.

Bu sabah o kadar öfkeliydim ki ona narsist kişilik bozukluğu linkini gönderdim ve yardıma ihtiyacı olduğunu yazdım. Ayrıca ondaki anahtarları resepsiyona bırakmasını ve bir daha bana ulaşmamasını söyledim.

Haftasonu üç kızla buluşacağım ve onu aramaya niyetim yok. O bana ulaşırsa da bu bir sıcak bir soğuk davranışlarını çekebilir miyim bilmiyorum.

Kıza bu iş bitti demişsin yani bundan sonra araşmanın bir önemi yok.

Hem onu hem de beni değerlendirerek bu arıza kişinin peşinden koşmanın bir anlamı var mı bana söyler misin? Daha önce böyle birine rastlamamıştım. Onu asla aramam.

Onu bir daha aramaman muhtemelen onu çok mutlu edecektir. Senin ne yaptığını ve uygunsuz davranışlarını anlattım.  Yetişkin bir erkek gibi değil 5 yaşında bir çocuk gibi davranıyorsun. Üzgünüm ama gerçek bu.

Olur da sana ulaşırsa buluşmak istediğini var say ve kesin bir buluşma teklif et. Öyle bakarız, uğrarım, araşırız tarzı değil kesin bir buluşma. Bu olmuyorsa kesin bir tarih için uygun olursan bana haber ver de ve bırak git. Bir şeyler yapması için zorlama.

Kızın davranışları zaten seninle görüşmek istemediğini gösteriyor. Böyle atarlı davranan biri ile kim görüşmek ister ki? Bu aşamada bu iş geri dönüşsüz bitmişe benziyor. Bitti gitti dedikten sonra bu kızın araması düşük ihtimal.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Sorularınıza Patreon chat alanında daha hızlı cevap verebiliyorum.

Çeviri: Acting Neurotic Ruins Attraction & Respect