Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak

Eğer aktif bir cinsel hayatınız varsa, cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda dikkatli olmanız lazım. Bu tehlike konusunda çoğu erkek her konuda olduğu gibi uç noktalarda. Bir grupta ohk sosyal gelenekleri  ya da yanlış bilgilendirme neticesinde aşırı korkanlar var, diğer uçta ise “bana bir şey olmaz” diye her müsabakaya kondom olmadan çıkanlar var. Bunun ikisi de aşırı. Ama eğer aktif cinsel hayatınız varsa cinsel yoldan bulaşan hastalıklar konusunda taviz vermeyeceğiniz bazı kurallarınız olmalı. Ben bir abiniz olarak size en önemlilerini sıraladım. Okuyun, cenge çıkmadan önce bir daha okuyun.

1 – Kondom şart : Cinsel partnerinizi yeni tanıyorsanız, asla kondomsuz yatmayın. Eğer kadınla düzenli ilişkiye giriyor olsanız bile kadının cinsel olarak aşırı ve çok partnerli aktif olmadığına emin olana kadar prezervatifsiz seks yapmayın.

2 – Zührevi hastalıklar sadece fahişelerden bulaşmaz : Bunu asla unutmayın. Kadını yeni tanıyorsanız prezervatif takacaksınız. Bu konuda taviz vermeyin. Bu konuda karar sizde olsun. Ben şahsen genç kadınların daha yeni tanıştığı adamla prezervatifsiz seks yapmaya hazır olmalarına dehşetle bakıyorum. Bundan daha önce bahsetmiştim :

Evde kondom yok (evet biliyorum büyük aptallık). Kondom yoksa bu abi seks yapmaz. Ben seks yapmamak için kasarken hatunun gece bu seks yapılacak ultimatomu (hatunların kondomsuz yatabilitesi beni hep dehşete düşürmüştür, hala da düşürüyor). Gecenin bir yarısı kıçım 4 ata ata iki apartman ötede tanıdık gençlerden kondom almaya gidiş …

Sanırım yeni nesil HIV belası eskisi gibi 100% ölüm demek olmadığından olayın tehlikesini yeterince anlayamıyor. Prezervatif şartı koymayan kızla prezervatif olmadan kesinlikle yatmayın. Hatun için iş biraz çikolotayı poşetiyle yemeye benzer ama sizin sağlığınız onun zevkinden daha önemli.

Tekrar ediyorum, cinsel yolla bulaşan hastalıkları sadece fahişelerden kapmazsınız. Onlarla özellikle de yabancıları ile kesinlikle prezervatif kullanın ama kadınla yeni tanıştığınızda mutlaka prezervatif kullanın.

Tüm HIV bulaşmalarının % 80-85’i korunmasız cinsel ilişki yoluyla olmaktadır.

3 – Prezervatifinizi kendiniz alın : Özellikle fahişelerdeki prezervatifler çok dandik. Kendi prezervatifinizi kendiniz alın.

4 – Prezervatifi doğru takmayı öğrenin.

5 – Prezervatifi ince almayın. Daha fazla hissetmeniz için satılan ince prezervatifleri uzun süreli ilişkinize saklayın.

6 – Oral seks vermeyin. Oral seks ile HIV bulaşma ihtimali çok çok düşük ama başka hastalıklar var. O nedenle şahsen başlarda oral sekste bile prezervatif takmanızı tavsiye ederim. Eğer kadın fahişe ise kesinlikle şapkayı takın.

7 – Prezervatifsiz seks yapmaya evet diyen fahişeyle yatmayın. Aynı şekilde anal seks yapan fahişelerden de uzak durun. Bunun için hatuna “prezervatifsiz olur değil mi” dersiniz, evet derse o kadınla olmayın.

8 – Anal seks yapmayın ya da o kadar fazla yapmayın. HIV’nin anal seksle bulaşması 10 kat daha büyük ihtimal.

9 – Aktif bir cinsel hayatınız varsa 6 ayda bir HIV testinin de dahil olduğu cinsel yolla bulaşan hastalıklar testi yaptırın. HIV, eğer erken yakalanırsa artık hayat boyu ilaç alınarak AIDS olmadan (*) yaşanabiliyor ama eğer HIV taşıyıcısı olarak kalırsanız ve AIDS başlarsa ordan kurtulma şansınız daha düşük.

10 – Olurda tanımadığınız biri ile seks yaptıktan 4 – 6 hafta içinde inanılmaz bir grip ile yatağa düşerseniz bir test yaptırın. İhtimal az olsa da HIV’nin ARS denilen ilk hastalığı olabilir. Bu ARS meredini öğrenen gençlerin 99%si kızla yattıktan sonra burnu tıkansa 5 tane HIV testi yaptırıyor ama ARS gribin anası gibi bir şey. Öyle nezle oldum gibi birşey değil.

11 – En çok görülen cinsel hastalıklar; bel soğukluğu (gonore), HIV/AIDS virüsü, hepatit B, hepatit C, sifiliz (frengi), genital siğil, genital uçuk (genital herpes).

12 – Herpes, sifiliz ve HPV kondom taksanız da bulaşabilir.

13 – Yurt dışında bazı ülkelerde seks yapacaksanız o ülkenin riskini araştırın. Örneğin Kamboçya’da paralı askerlerin 23%si HIV taşıyıcısıdır (tabii bu tüm fahişeleri kapsıyor, eğer heteroseksüelseniz kadın fahişelerde oran daha az) o nedenle yolunuz düşerse fahişelerden uzak durun.

14 – Seks ile alkolü karıştırmayın. Seks yapma ihtimaliniz varsa çok alkol almayın (en iyisi hiç almayın). Cesaretlenmek için alacağınız alkol size sabah uyandığınızda pişman olacağınız şeyler yaptırır.

15 – Pre-exposure prophylaxis (PrEP): Namı diğer Truvada. Cinsel aktiviteniz zengin ve çok partnerli ise bu ilacı hergün alırsanız HIV riski 92% azalıyor.  Ama bir süre düzenli kullanmanız lazım.

16 – Post Exposure Prophylaxis (PEP) : Çok riskli bir cinsel ilişki yaşayıp da sonra paniğe kalılırsanız PEP var. Sanırım cinsel ilişkiden sonraki 72 saat içinde başlamanız lazım. Bir ay günde bir hap alıyorsunuz. HIV riskini 92% azaltıyor. Türkiye’de nerede var bilmem.

(*) – HIV ile AIDS arasındaki fark şu : HIV virüsün ismi. Bunu kapan insan kaptığından 4 – 6 hafta sonra ciddi bir şekilde hastalanıyor ama vücut bunu yeniyor. Daha sonra virüs vücutta aktif olarak insanın T hücrelerini (bağışıklık sistemi elemanı) öldürerek ortalama 10 sene içinde bu hücrelerin sayısını artık en basit hastalıklarla savaşamayacak seviyeye indiriyor. Bu aşama ise AIDS. Akut Bağışıklık Azlığı Sendromu. Adamı AIDSten öldüren ise diğer virüsler, HIV değil.

Şimdi böyle yazından sonra korkup zamazingonuzu çiş hariç dışarı çıkarmamaya karar verebilirsiniz. Öyle de olmayın. HIV heteroseksüel ilişkilerde çok kolay bulaşan bir hastalık değil. Taşıyıcı kadınla korumasız vajinal sekste bulaşma ihtimali, eğer ikinizde de başka bir zührevi hastalık yoksa 1’e 900, eğer varsa 1’e 29 gibi birşey. Anal sekste ise bu 1’e 99’a ve 1’e 10’a kadar düşüyor (o nedenle homoseksüel erkekler daha büyük risk altında). Türkiye’deki paralı asker harici kadın nüfusunda HIV çok az görülüyor. O kadar dert etmeyin ama bir kez bulaşırsa hayat boyu yük olacağından mutlaka korunun.

Aktif cinsel hayatın tehlikeleri var. Bunları bilin ve elinizden geldiğince korunun. Eğer bu hastalıkların olabileceği riskini göze alamıyorsanız, tek eşliliğe yönelin. Riski ne abartın ne de riski tamamen göz ardı edin.

Incel – Feminen erkeklerin psikozu

24 Nisan’da Toronto’da Alek Minassian adlı biri, kalabalığa minibüs ile dalarak 10 kişiyi ezerek öldürdü ve daha sonra polis tarafından yakalandı. Minassian, bu tür saldırıları yaygın olarak yapan radikal dinci bir terörist değildi. 23 Nisan’da Facebook’una şunu yazmıştı :

Er Minassian Piyadesi 00010, Sgt 4chan ile konuşmak istiyor lütfen. C23249161. Incel Başkaldırısı başladı! Tüm Chad ve Stacyleri tahttan indireceğiz! Çok yaşa Supreme Centilmen Elliot Rodger!

Incel, involuntary celibacy (zorunlu bekarlık / abazanlık diye çevirebiliriz) kelimelerinden türetme olan ve kapanmadan önce Reddittte /r/incels altında bir araya gelenlerin kendilerine buldukları isim.  Sayfada incel, 21 yaşını aşmış, herhangi bir cinsiyetten olan ve istemediği halde en az 6 aydır romantik ilişkisi olmayan insanlara deniyor. Bazılarının siyah hap (black pill) diye tanımladığı şeye en yakın oluşumlardan biri olan inceller, düzenli seks yapabilen erkeklere Chad, bunlarla yatan güzel kızlara da Stacey diyorlar. “Kadınlar dünyada şeytanın vücut bulmuş hali” ya da “kadınlar erkekleri kullanmaktan başka bir şey yapmayan pisliklerdir” tadında yazıların yanında, belli fiziksel özelliklere sahip değilsen (ki bu standartlar incellere göre Chris Hemsworth seviyesinde gibi) kadınlarla şansın sıfır tadında bir sürü geyik çeviriyorlar.

Bu yazıyı yazmak için bu elemanları bir iki haftadır takip ediyorum. Incellerin büyük kısmı kadınlara ve kadınlarla başarılı erkeklere öfke besleseler ve bu her yazdıklarından fışkırsa da zararsız ama ciddi psikolojik buhranları olan çocuklar. Aralarında bazıları maalesef çok çirkinler ama ezici çoğunluğu, derdi testosteron, gym ve minimum kişisel bakım eksikliği olan normal ve hatta yakışıklı çocuklar. Fakat çoğu aynaya baktıklarında Notre Damme’ın Kamburunu görüyorlar.

Bu elemanların çoğunun zararsız olması, bu kafa yapısının zararsız ve tehlikesiz olduğu anlamına gelmiyor. Zaten Alek Minassian’ın IŞID’dan beklenecek tarzda terörist saldırısından sonra, tüm gözler bu adamlara çevrildi ve tabii Elliot Rodger tekrar gündeme geldi. Bu grupta ciddi bir sorun var ama sorun beta akım medya tarafından tamamen ters anlaşıldığı için büyüyerek devam edecek. Beta akım medya tabii ki bunu standart toksik maskülinite, kadın düşmanı manosphere gibi başlıklarla erkeklere yıkmaya çalışsa da, problem maskülinite değil efeminite. Bu çok bariz ve bunun neden böyle olduğunu, Eliot Rodger üzerine Heartiste’nin yazdığı yazıdan giderek anlatacağım.

22 yaşındaki Elliot Rodger, 2014 yılında 4’ü erkek, 2’si kadın 6 kişiyi öldürdükten sonra BMWsinin sürücü koltuğunda kendi hayatına son vermişti. Bunu ABD’de sıradanlaşan toplu katliamlardan ayıran ise katilin yayınladığı “manifesto” ve PUAHate (PUA Nefreti) adlı bir internet forumuna üye olması idi. PUAHate, kızlara “selam” deme tecrübesi bile olmayan bazı gençlerin PUA ve Oyuna giydiren mesajlar paylaştığı, muhtemelen Brad Pitt’in gençliği gibi bir surata sahip olmayan hiçbir erkeğin kadın bulamayacağına olan inançlarından erkeklerin yüz yapıları üzerinde saatlerce analiz yaptıkları bir forumdu.

Rodger’ın manifestosu, gerçekten incel omega bir erkek tarafından değil de bu sterotipin parodisini yaparak taşak geçen birinin yazdığı ve gerçek olduğuna inanmakta oldukça zorlanacağınız bir yazı. Internette ararsanız hala duruyor ama uzunca bir şey. Tamamını okumanıza gerek yok, sadece şu bölüme baksanız ne demek istediğimi anlarsınız :

Kız kardeşimle seks yaptığını duyduktan sonra ondan nefret etmeye başladım. Birgün annem işte iken eve geldim ve kapalı kapının ardından Samuel’in penisini kız kardeşimin vajinasına sokup çıkarırkenki seslerini ve kız kardeşimin buna eşlik eden iniltilerini duydum. Orada öylece durup tüm her şeyi dinledim … Kızkardeşimi düdükleyen serserinin arabası bile yok ve yine de kızlara ulaşabiliyor. Benim ise BMW arabam var ama tek bir kızdan bile ilgi göremiyorum.

Okulda da hiçbir ilerleme kaydedemedim. Coğrafya sınıfımda hiç güzel kız yok, yani oradan bir umudum yok. Kafeteryada uzun zaman harcadım, ama gördüğüm tüm güzel kızlara yürümekten fena halde korktum. Bir keresinde, iki kampüsü birleştiren büyük köprüden yürürken, bir kızın yanından geçtim. Kızın güzel olduğunu düşündüm ve yaklaştığında “merhaba” dedim. Dümdüz yürümeye devam etti ve bana bir tepki gösterme lütfunda bile bulunmadı. Buna nasıl cüret eder! Pis orospu! o kadar aşağılanmış hissettim ki okulun tuvaletlerinden birine gittim, kendimi bir kabine kilitledim ve bir saat boyunca ağladım.

Daha ne olduğunu anlamadan, 12 Temmuz oldu ve internet ana sayfamdaki geri sayım başladı. Yeni Song of Ice and Fire kitabı, A Dance with Dragons yayınlandı. Anneme kitabı bana Amazon’dan alması için mail attım. Sürekli seks yapan üniversite öğrencileri ile dolu bir şehirde bir aydır yaşamama rağmen, hala bakirdim. Bir ergen olarak sadece 12 gün kaldığını farkettim! Çok yakında 20 yaşına girecektim. Umut ettiğim şeylerden biri, ergenliğim bitmeden milli olmaktı. 20 yaşına bakir girmek, bana yenik hissettirecekti. Kalan birkaç günde bekaretimi kaybetmek için elimden gelen herşeyi yaptım. Büyük bir panik içinde, elimden geleni yaptım. Aklıma gelen tek şey, Isla Vista’nın kamu alanlarına olabildiğince çok gitmekti. Seks yapma ihtimalimi sadece %1 arttıracak olsa dahi kendimi mümkün olduğunca oralara gitmeye zorladım. Bir ergen olarak geçirdiğim son 12 günde, Isla Vista’nın merkezine gittim ve bir kızın gelip benimle konuşacağını umarak Domino’s Pizza’nın dışındaki masalardan birine oturdum. Neden konuşmasınlar ki? Yeterince yakışıklıyım, değil miyim? Ya da yeterince yakışıklı değil miyim?

Hüsranım büyüdükçe, öfkem de büyüdü. Beyaz bir kızla konuşan Asyalı bir erkekle karşılaştım. Bunu görmek beni öfkeden kudurttu. Yarı Asyalı olduğum için beyaz kızların bana tepeden baktığını düşünüyordum, ama sonra partide safkan Asyalı bir erkekle konuştuğunu gördüm. Beyaz bir kızdan öyle bir ilgiyi hiç görmedim! Ve beyaz kızlar, özellikle de sarışın olanlar, benim çekici bulduğum tek kız tipi! Benim gibi yakışıklı bir Avrupa-Asya melezi hiç ilgi görmezken, çirkin bir Asyalı beyaz bir kızın ilgisini nasıl çekebilir? Öfke içinde bunu düşündüm. Bir süre onları izledikten sonra bu kadar aşağılanmak yeter dedim. kızgın bir şekilde onlara doğru yürüdüm ve Asyalı çocuğa omuz attım. Hem kıza hem de oğlana “ukala – kibirli” davranmaya çalışıyordum. Sarhoşluğuma yenilmiştim ve bu yaptığım yüzünden birkaç dakika sonra az daha bayılacaktım. Çok sarhoş olduğuma dair bir şeyler söylediler ve biraz su içmemi önerdiler. Öfkeyle yanlarından ayrıldım ve asıl partinin olduğu ön bahçeye çıktım. İçimdeki öfke büyüdü ve meydan okumadan kaçtığımı farkettim. Bu nedenle eve geri döndüm, Asyalı çocuğu tükürükler saçarak aşağıladım ve sonra yeniden dışarı çıktım.

Bugün üniversitede, Honda Civic kullanan, kısa boylu ve çirkin bir Hintlinin arabasında çok güzel, sarışın bir kız gördüm. Nasıl oluyor ya ?!?!?! Öyle bir kızın benimle olması için Everest’e 10 kere çıkar inerim. BMW Coupe kullanıyorum ve hayatım boyunca kızlara ulaşmak için uğraştım. Dünyanın sorunu ne?

Ne yazık ki, bu yazılanlar şeytani bir hiciv ya da troll değil, gerçek ve bu adam gidip 6 kişiyi öldürdü.

Rodger’ın ilk 3 kurbanı erkek ve bunları bıçaklayarak öldürdü. Bu oldukça kişisel bir öldürme şekli ve manifestosunda asıl hedefi olan kadınları vururken erkeklere böyle duygusal yatırım yapmışçasına bıçak darbeleri indirmesi ilginç. Heartiste, Rodger’ın gizli eşcinsel olabileceğini söylemiş ve gerçekten de erkeklere olan nefretinin daha büyük olması, buram buram narsisizm kokan Facebook selfileri (Rodger bir erkeğe değil de bir kadına atfedebileceğiniz kadar selfie manyağı görünüyor). Ama elemanın gizli eşcinsel olduğuna dair herhangi bir iması bile yok ve kanıt da yok. Bu nedenle bu elemanı, heteroseksüel bir omega incel olarak ele almak daha isabetli.

Elliot Rodger kadınlar konusunda tamamen başarısız oldu çünkü sosyal anlamda zihinsel engelli idi. Haberlere göre Asperger Sendromu için ilaç alıyordu ama eleman 8 yaşından beridir sürekli psikolojik terapi görmesine rağmen hiçbir zaman bir tanı konulmamış. Adamın sosyal  zihinsel engelliliğinin, tamamen ilgisiz ve psikopat bakışlı babasından kaynaklanma ihtimali de çok yüksek.  Elemanın sosyal ucubeliği, uzun “günlüğü”nde Oyuna ucundan benzeyecek en ufak bir şeyin olmaması. Beta oyunu bile yok.  Şu aşağıdaki bölüme bakın. Bu adam 6 kişiyi öldürmüş olmasa biri dalga geçiyor sanırsın :

Isla Vista’nın merkezine gittim ve bir kızın gelip benimle konuşacağını umarak Domino’s Pizza’nın dışındaki masalardan birine oturdum. Neden konuşmasınlar ki? Yeterince yakışıklıyım, değil miyim? Ya da yeterince yakışıklı değil miyim?

Rodger gerçekten de dışarda bir parkta oturmayı, kendisini cinsel pazara koymak sanmış. Karşıdan gelen bir kıza “merhaba” demeyi ciddi bir yürüme olarak algılamış ve kızın “merhaba”ya hemen önünde diz çöküp sikini ağzına alarak cevap vermemesi elemanı kudurtmuş! Güzel bir piliçle konuşan Asyalı elemana omuz atmayı, kıza ve oğlana kızgın bir ifadeyle bakmayı, “ukala ve kibirli” davranmak saymış. Bunlar FEMİNEN PASİFLİK işaretlerinden başka şeyler değil ve kızların onu tamamen görmezden gelmesi de tek bir proaktif yürüme olmadığının kanıtı.

Elliot Rodger, kızlara yürüyen ama reddedilen bir erkek değildi. Hayat koşulları, ırkçı öfke, ruh hastalığı, ölümcül narsisizmin yetişkinliğe adım atmasını engelleyen şeylerle dolu hasta bir adamdı. Kendini birazcık bile geliştirmek ve kızlara yürümek için azıcık çaba göstermek aklına gelmeyen, bunu yerine kendisini abazanlığın şehidi sanan bir embesildi.

Rodger kadınlarla başarısız bir erkek değildi. Kadınlarla başarısız bir erkek en azından kadınlarla başarılı olmayı dener. Rodger bildiğimiz kadarıyla kadınlara yürümeyi bir kere bile denememiş. Arkadaşı oynamak, uydu erkek olmak şeklinde bile! Elemanın tek yaptığı, kadın milleti neden diz çöküp fermuarımı indirmiyor diye ağlamak. Manifestosu “kadın milletine” ya da incel ağında çokça kullanılan tabiri ile Stacylere (bizdeki kezbana benzer ama seks hayatı zengin ve güzel kızları belirten bir deyim) ama kendisine yüz vermeyen, kendisini uydu yapan şekilde bile olsa spesifik bir kadından bahsetmiyor.

Evet, medya bu tür olaylarda ne kadar alakasız olsa da manosphere ve kadın düşmanlığına odaklansa da, erken yaşlarda müdahale edilse, Oyun öğrenip bir kere bile seks yapmış olsa ya da en azından bir el tutsa, 7 kişinin hayatı kurtulabilirdi. Bu bizi, Rodger’ın üyesi olduğu PUAHate sitesine getiriyor. Burası kaybetmiş PUAların ya da kadın kıçı yalayan erkek feministlerin olduğu bir yer değil. Forum, kızlarla başarısızlıklarını kendi sosyal engelliliklerine değil de Brad Pitt gibi yakışıklı olmamalarına bağlayan, pikaçu desenli slip donlarına sıçmadan bir kıza iki kelime söyleyemeyen dip omegaların uğrak yeri. Burada yayılan felsefeden, incel akımının Oyunun antitezi olduğunu görebiliyorsunuz :bir erkeğin ne yaparsa yapsın kadınlarla ilişkisini düzeltemeyeceğine inanmak ki Rodger bunu büyük bir nefrete dönüştürmüş. 22 yaşında bir erkeğin aşk hayatı konusunda nasıl bu kadar umutsuz olabileceğini anlayamıyorsanız, muhtemelen o yaşları çok çok önce geride bırakmış, yaşını başını almış bir erkeksiniz.

Elliot Rodger’ın bir hatun problemi vardı ve bu problemin kaynağı sandığı gibi kısa boyu, yarı Asyalı olması, kendinden daha fakir insanların kendi önünde eğilmesini bekleyen zengin züppe beklentileri ya da kadınların erkeklerde neyi çekici bulduğu konusundaki %100 körlüğü (ipucu vereyim BMW değil!). Rodger’ın hatun problemi hiçbir cazibesinin olmaması idi. Oyunsuzluğu idi (en beta adamın bile sahip olduğu beta oyunu da dahil). Sosyal olarak zihinsel engelli olması idi. Oyunun merhem olabileceği, vajinada sıfır karıncalanma yaratan erkek olmanın tarifi.

Rodger çirkin bir erkek değildi. Ama kadın cinsel doğası konusunda tamamen cahildi ve kendisi neyi çekici buluyorsa onu kadınlara yansıttı. Bu nedenle de yakışıklılık takıntılı idi, diğer inceller gibi, ve korkunç kişiliksel zayıflıkları zerre kadar radarına girmedi.

Bu yazının başlığı büyümeyi becerememiş, hergün saflarının feminen erkeklerle olduğunu bize ispatlayan Millennial nesle işaret ediyor. Bu feminen erkekler, kadınlar gibi, dünyanın kendi ihtiyaçlarını hiçbir soru sormadan, hiçbir şey ve hiçbir emek beklemeden karşılamasını bekliyorlar. Rodger, kızların kendinden daha çirkin erkeklerle birlikte olmasını kaldıramadı, arabasının ve giyiminin piliç mıknatısı olmamasını adaletsiz buldu. Lanet olası dünya, milli olması için ondan kıçını kaldırıp birazcık çaba göstermesini istiyor. AMA HAKSIZLIK BU ÖYLE DEĞİL Mİ?

Egoist, ilgiye aç, ikiyüzlü, pasif-agresif, sürekli kırgın, hergün kurbanı oynayıp zırlamak varken kendini değiştirmeye isteksiz … Bu, günümüz modern ve genelde eğitimli erkekleri arasında salgın hastalık olan feminen erkek profili. Sürekli şikayet ettikleri “kezbanların” tıpkısının aynısı!

Bu erkekleri maskülinite değil, erkekleri masküleniteden arındırma projesi üretiyor. Incellerin çok uç bir azınlığı şiddete meyilli olsa da, bu adamların ucu olduğu zehirli öfkeyi görmezden gelemeyeceğiz. Ama işin kötüsü, totaliter bir düzenin doğal tepkisi olarak “maskülenite toksiktir” kültürü, bu olayı, masküliniteye saldırı olarak kullanacak. Maskülinitenin yerle bir edilmesi, bu sorunun temel sebebi olsa da, bu gibi olayları masküliniteyi daha da yerle bir etmek için kullanacak.

Neg nedir?

Neg nedir yazmamız istenmişti. Kısmet bugüneymiş. Neg (Negative hits) PUA zamanından kalma, HB skalasının tepesindeki hatunların “burunlarını”, fiziksel burunlarının seviyesine indirerek yürümeye elverişli hale getiren nükteli yorumlardır.

Neg’i PUA Cemiyeti’nde Joker gayet güzel, kısa ve öz açıklamış :

Negatif kelimesinden gelir. Kazara görünen açıklamalar, iltifatın içindeki küçük sokuşturmalar. Bir nevi kıç indirme operasyonu..

Örnekler:

“Güzel tırnaklar, gerçek mi “

“he he ne şirin konuşurken burnun oynuyor”

“ saçlarını kendin mi kestin”

“göz kaleminin rengi çok güzel , makyajı arabada mı yaptın çukura girince biraz kaydırmışın gibi “

Neg ile bir taşla dört kuş vurursunuz. Güzel kadınlara yürüyen erkekler, bu kadınları iltifata boğmaya ve her dediklerini onaylarken onlarla hiç görüş ayrılığına düşmemeye meyillidir. Bu beta oyunu tahmin edeceğiniz gibi çok nadir işe yarar. Çünkü 1) sahtedir, 2) kızın götünü kaldırır ve 3) hemen hemen her erkeği yaptığı bir bayağılıktır. Neg ile :

1) Güzel bir kadının, alışık olduğu “beta number 1,001,001, bana yürüyor, kıçımı yalayacak” rutinini bozarak onun ilgisini çekersiniz

2) Kadının kıçını, fiziksel kıçının seviyesine indirirsiniz.

3) Kadının güzelliğinden etkilenmediğinizi gösterirsiniz.

4) Kadına kendisinin de erkeğin ilgisini çekmeye çalışması gerektiğini ima edersiniz.

Neg, aşağılama değildir. Neg, ilgisizliği gösteren, çoğu zaman şaka yollu yorumdur.  Tecrübesiz erkekler ve çaylak PUAlar negi anlamadıklarından, negleyim derken kıza hakaret ederler ya da kaba davranırlar. Negin amacı bu değildir.

Negin sonucunda kadın genellikle güler. Bu gülüş sinirli de olabilir. Ama bozulmazlar. Neg mi yaptınız kaş – göz mü yardınız bu kritere göre anlayabilirsiniz. Derler ki bir kıza hakaret ederseniz size saldırır, eğer neglerseniz kendinden şüpheye düşer.

Bu yüzden neg’i Türkçe’de (şaka yollu) takılmak gibi anlayabilirsiniz. Örneğin, kızın göbeği açık bir tişört giydiğini düşünün. Çoğu erkek, bu göbek açıklığının ne kadar seksi olduğu noktasına takılır. Ya ağızlarını açmazlar ya da kızın karnının ne kadar düz olduğunu belirtip, gym’e mi gittiğini falan sorar. Kendinden önceki on yüz bin betacık gibi.

“Tişörtün çamaşır makinesinde mi çekti böyle?” diye sormak ise negdir. Göbeğinin açık olmasının, yıkanıp çekmiş bir tişört giymek gibi kendisini komik gösterebileceğini ima ediyorsunuz ama hakaret yok.

Neg iltifat gibi olup da ufak sokuşturma içerebilir. Kolunda ouroboros dövmesi olan kadına “çok güzel dövme .. güzel de … kendine oral çeken ejderha ne anlama geliyor” demek negdir mesela (ben yaptım kahkaha attırdı ama siz evde kendiniz denemeyin).

Neg geleneksel olarak HB7 – 7.5 ve üstü kadınlara uygulanır. Kadın HB8.5 üzeri ise iki neg  gerektirir. Geleneksel olarak dedim zira Neg, eskiden ortalama kızlar için uygun değildi. Bu kızlarla sadece kendi sosyal statünüzü göstererek başa çıkabilirdiniz. Kızınkini alçaltmanıza gerek yoktu zira alçaltacak bir şey yoktu. Son 10 yılın sosyal medya patlaması ile artık beta uydu erkekler için hatunların kıçını yalamak bir tıklama uzakta olduğu için, kadınlar artık kendilerini oldukları HB seviyesinin 2 – 3 puan üstünde sanıyorlar. O nedenle bu devirde neg, çoğu kız için kullanılabilir hale geldi. Fakat siz yine de HB 7 altı olan ve bunun da farkında görünen kızlara neg kullanmayın. Ve neg gaddarlık değildir, yani bir kıza gidip de “benim için çok şişmansın” neg değildir, piçlik değildir, pisliktir.

Çaylakların yaptığı bir diğer hata da, nege bağlamaktır. Erkeğin yürümesine pozitif tepki veren ve canayakın bir kadınla neg ne gereklidir ne de uygundur. Sürekli neglemek, böyle bir kızda ters tepebilir.

Bilim de neg’i destekliyor gibi:

Walster (1965) anlık özgüvenin yabancı birinin romantik yürümesine etkisini inceledi. Araştırmada bir grup kadın denek, kendileri ile flört eden erkek araştırma asistanını ile etkileşime girdiler. Kadın deneklere kişilik testleri ile ilgili negatif ve pozitif geri bildirimler verildi. Özgüvenleri bu şekilde azaltılıp arttırıldıktan sonra, erkek asistandan ne kadar hoşlandıkları soruldu.

Araştırma sonucu gösterdi ki, özgüvenleri geçici olarak azalan kadınlar, erkek asistanı özgüveni geçici olarak yükselen kadınlara göre önemli ölçüde daha fazla çekici buldular. Walster (1965) bu etkinin 2 sebebe bağlı olarak oluştuğunu teorize etti. Birincisi, kendilerini “kusurlu” hisseden denekler, bir partnerden daha azını bekliyorlar. İkincisi, özgüveni azalan bir kişinin daha fazla onay ve sevgi bekliyorlar. Bunların birleşiminde ise kişi “daha alçakta” hissedince, romantik partner adaylarını daha çekici buluyorlar.

Neg gibi oyun teknikleri bazılarına etik gelmeyebilir ve hatta manipülasyon olarak görünebilir. Ama bunlar kadınların cinsel doğalarından türemiş ve işe yarar tekniklerdir. Ve aslına bakarsanız, neg etik dışı da değildir. Burada yaptığınız kıçı ilgiden kalkmış bir kadını normal insan konumuna koymak ve kendinizi statülü bir erkek olarak pazarlamaktır. Benim şahsi görüşüm, negin çalışmasının en önemli nedeni, kadına erkeğin belli bir statü ve cesarete sahip olduğunu göstermesidir.

Karım bana düşman gibi davranıyor

Burada anlattığımız temel zihin yapısı, uzun süreli ilişki ve evlilikte daha da gerekli. Zira bu ikisinde, özellikle de ikincisinde, mavi haplının kaybedeceği çok şey var. Örnek olarak internete baktım ve hızlıca şu aşağıdaki hikayeyi buldum. Hikaye çok eski olsa da oldukça sık görülen bir durum.

Eskiden “kılıbık” diye bir kavram vardı. Babalarımızın bazı arkadaşlarıyla kılıbık oldukları için hunharca dalga geçtiklerini, medyada bu kavramın çok kullanıldığını hatırlarım. Hiç farkettiniz mi, artık neredeyse hiç kullanılmıyor? Bunun nedeni eskiden istisnai olan bu erkek tipinin artık neredeyse norm olma yolunda ilerlemesi olmasın? Sanırım günümüzde buna marifetmiş gibi hanımcılık diyorlar.

Örneğimiz Güzin Abla’ya yazılan şu yazı :

Karım bana düşman gibi davranıyor …

Güzin Hanım; çok kötü durumdayım. Ben 35 yaşında karısını çok seven, bulaşık, çamaşır, çocuk bakımı ve her türlü ev işini yapan bir erkeğim.

Ama farkına vardım ki bunlar eşimi mutlu etmek için yeterli değilmiş. 3 gün önce eve gittim ve eşim ağlayarak “Artık seni sevmiyorum, sana dokunmak istemiyorum, seni yabancı olarak görüyorum ve boşanmak istiyorum” dedi. Ve psikoloğa gitmek istediğini söyledi. Bütün dünyam yıkıldı o an. 3,5 yaşında bir kızımız var. O an ağlamaya başladım ve aklını başına toplaması için bir arkadaşıma gittim. 2 gün orada içip durdum. Bir psikolog ayarladım ve geçen cumartesi eşimle birlikte ona gittik. Ama eşim benim durumumum daha kötü olduğunu söyleyerek asıl benim tedavi görmem gerektiğini söyledi. Razı ettim birlikte gidecektik. 2 gündür durmadan içiyor ve ağlıyor. Bana bir düşmanmışım gibi davranıyor. Bana söylediği artık her şeyin biriktiği, patladığı ve bütün sorumluluğun da benim olduğu. Ama ben onu çok seviyorum, onsuz yaşayamam. Ona söyledim, “Ne olur bırakma beni, düzeleceğim. Daha farklı olacağım” dedim. Ama bana hiç umut vermiyor. Eşimle evliliğimizin altıncı yılını bitirdik. Geçen zamanda ekonomik olarak hep borç ödedik. Evlendiğimde kredi kartı borçlarım vardı, onları ödedik. Halen ödüyoruz ama bitmesine 1 ay kala, bankanın yaptığı bir yanlışlık sonucu eşime gelen “7.500 YTL borcunuz var” telefonu her şeyi bitiren son damla oldu. Aslında 280 YTL borcumuz kalmıştı, yanlışlık yapılmış. Ama olan oldu.

Diğer bir konu da; benim ailem maalesef sorunlarıyla devamlı eşimi meşgul ettiler, yalanları yüzünden 2 senedir onlarla görüşmüyoruz. Fakat ben arada sırada, ne olursa olsun, eşimin onları aramasını istiyordum. Bir sorun da; annesi kanser oldu ve hastalığının başından sonuna kadar, yaklaşık 1 sene bütün tedavisinde yanında bulundu. Şu an annesi iyi ama üzülmemesi lazım.

Ayrı bir sorun ise; kız kardeşi maalesef biraz asi ve ailesini çok üzüyor. Kilolu, devamlı içki içen, sorumsuz bir kız.

Son bir sorun, eşim, okulunu derece ile bitiren matematik öğretmeni. Yaşı 35 oldu ama halen beklediği gibi bir işe giremedi. İş konusunda çok şanssız. 3 ay önce bir dershaneye girdi, ama maaşlar ödenmeyince, ayrıldı. İşte bütün bu sorunlar birikmiş ve sonunda bana patlamış.

Ne yapmalıyım, yardım edin ne olur?

Bizi takip ediyorsanız, daha ilk paragrafta sorunu yakalamış olmalısınız :D. Karşımızda evli ve damardan mavi haplı bir erkek var.

Ben 35 yaşında karısını çok seven, bulaşık, çamaşır, çocuk bakımı ve her türlü ev işini yapan bir erkeğim.

Çeviri Manyağı’nın Ev işi yapan erkeklerin hazin sonu ve benim Erkekler iyi oldukça onlardan istenenler artıyor yazılarımızda bu konuya değindik.

Ama farkına vardım ki bunlar eşimi mutlu etmek için yeterli değilmiş.

Haldun Aydıngün, burada çalışan mekanizmayı 20 sene önce yazmış : magandalar kadınları daha çok mutlu ediyor.

Keşke dibe batmadan bilebilseydin ama o devirde (2008) ve şimdi bu bilgiyi vermek yerine her yer bir sürü feminen ilişki danışmanlığı  zırvası ile dolu.  Bu zırvalar genellikle, karının daha fazla talebini yerine getir ve böylece karın mutlu olsun. Karın mutlu olsun, sen de mutlu ol. Öyle olmuyor işte.

Fakat olaya bir başka boyut katan kısım şurası :

Son bir sorun, eşim, okulunu derece ile bitiren matematik öğretmeni. Yaşı 35 oldu ama halen beklediği gibi bir işe giremedi. İş konusunda çok şanssız.

Öncelikle, adam terminal oneitis hastası. Bu kadın şanssız falan değil. Bildiğin tembel, sorumsuz ve üstüne narsist. Adam çalışıyor ve kendisi çalışmıyor. Buna rağmen adam hala fazlaca ev işi yapıyor ve çocuğa bakıyor.

Bir kadın, kendi kötü davranışlarını sineye çeken erkeği çok nadir “ya bak canım benim o kadar işi arası hem bana katlanıyor, hem de benim gibi götün tekini çekiyor” diye takdir eder. Bilinçaltından geçen “sünepe ezik, benim gibi bir kötü bir eşi bile kaybetmekten korkan aciz …” gibi bir şeydir. Kadınların bu eğilimini şuçlamadan önce biraz düşünün. Birincisi mi doğru, ikincisi mi? Maalesef bu tür adamlar için ikincisi doğru.

Bütün dünyam yıkıldı o an. 3,5 yaşında bir kızımız var. O an ağlamaya başladım ve aklını başına toplaması için bir arkadaşıma gittim. 2 gün orada içip durdum. Bir psikolog ayarladım ve geçen cumartesi eşimle birlikte ona gittik.

Attığı her adımın yanlış olduğunu söylememize gerek yok.

Bütün dünyam yıkıldı o an. 3,5 yaşında bir kızımız var. O an ağlamaya başladım

Bir kadın (ve kadınsanız adam) boşanalım lafını ağzından çıkardığı an, aranızdaki tüm sevgi, aşk-meşk sümüklü duyguları son planda olmalı. O an soğuk ve her adımını yatırımcı acımasızlığı ile atan bir adam  olmalısınız. Olmak zorundasınız. Karşınızda artık sizin eşiniz yok, sizi soğuk mahkemelere verecek ve dostunuz olmayan biri var. Üstelik o mahkemeler de onun tarafında, sizin değil.

Soru : Abi 6 sene evlilik ve çocuktan sonra aniden böyle bir şey duyunca nasıl duygusal davranmasın?

Cevap : Bir kere, bunun böyle olacağı başından belliymiş. Yani bu olay buraya gelene kadar kadın yıllarca sinyal verir / vermiş. İkincisi, evlendiğiniz zaman imza attığınız anda potansiyel olarak boşanmak için de imza atıyorsunuz. Tamam, evliliği düşünürken boşanma düşünmek romantik değil. Devlet şahitliğinde imza atmanız ve bu imzanın size verdiği yasal yükler de romantik değil. Ama kimse bunun hakkında konuşmuyor.  Evlilik planladığınız an, boşanmayı da planlayacaksınız zira imzayı attığınız an boşanma olursa yükleneceğiniz yasal sorumluluklar da başlıyor. Boşanmış erkeklerle konuşacaksınız, yasalara bakacaksınız ve bu adamın başına gelenin sizin de başınıza gelebileceğini varsayarak önceden duygusal olarak hazırlıklı olacaksınız.

Şimdi istediğiniz kadar hazır olun, “boşanalım” lafını duyduğunuzda bu adam gibi salya sümük ağlayıp bir iki gün alkolün dibine vurabilirsiniz. Kötü ama hemen toparlarsanız büyük sorun değil. Ama hemen toparlamanız lazım zira boşanmayı soğukkanlı yapmazsanız, hayat boyu taşımanız gereken fazladan yükler altına girebilirsiniz.

Ama eşim benim durumumum daha kötü olduğunu söyleyerek asıl benim tedavi görmem gerektiğini söyledi. Razı ettim birlikte gidecektik. 2 gündür durmadan içiyor ve ağlıyor.

Öncelikle : ARZUYU PAZARLIKLA ELDE EDEMEZSİNİZ:

İşte tam bu aşamada bir erkek “pazarlık yapma” yöntemine başvuracaktır. Bazen bu karşılık olarak kadının daha önceki gibi seks yapmaya döneceğini umarak, erkeğin artan bir şekilde kadın için birşeyler yapması şeklinde olur. Ya da evli bir çiftin “seks problemleri” ni çözmesi için “evlilik danışman”ına gitmesi şeklinde.

Psikolog ve evlilik danışmanlarının önereceği şeylerin çoğu arzu pazarlığı olacağından işe yaramayacaktır.

Ama ben onu çok seviyorum, onsuz yaşayamam. Ona söyledim, “Ne olur bırakma beni, düzeleceğim. Daha farklı olacağım” dedim.

ONEitis hastalığının korkunç yüzü. Neyi düzelteceksin abi?  Ya da daha farklı nasıl olacaksın?  Yazdıklarından anladığımız kadarıyla 6 yıl çalışabilecek iken tembel tembel evde oturan kadına bakmış, borç altında gıkını çıkarmamış, üstüne ev işi yapmış, çocuk bakmışsın. Hala evli olduğu sorumsuz insanda tek bir suç olabileceği aklına bile gelmiyor.  Anlatmıyor ama bu kadar borcu bu adamın kendisi için yapmadığına 1,000 Dolar para yatırırdım.

Ne yapmalıyım, yardım edin ne olur?

Güzin Abla demiş ki :

Bu süre içinde, eşin sana çok dolduğunu ve sana patladığını söyledikten sonra, hálá boşanmakta ısrarlı mı? Her insanın zaman zaman gücünün tükendiği, olaylar karşısında kendini yıkılmış ve artık dayanamayacak gibi hissettiği olur. Bu doğal bir şey. Eşinin de bütün bu anlattığın sorunları üst üste gelmiş. Dayanma gücünü gerçekten kaybettiği kabul edilebilir. Ancak “Seni sevmiyorum, sana dokunmak bile istemiyorum” sözleri gerçekten çok kırıcı. Hatasını anlar ve boşanmaktan vazgeçerse elbette ona dört elle sarıl, ailenle görüşmesi için ısrarlı olma, ona maddi durumunuzun giderek düzelmeye başladığını artık borç yapmayacağınızı söyle, kendine inandır. Ona sevgini, şefkatini göster, onu yatıştır ve rahatlat. Gerçekten birlikte gideceğiniz psikoloğun yardımı olacağına inanıyorum. Ayrıca eşinin ve kız kardeşinin bu içki tutkusu da yine bir uzmanın yardımıyla çözümlenecek bir sorun olsa gerek.

Bu tavsiyenin nasıl bir felaket olduğu bariz değil mi? Kadından ilişki tavsiyesi isteyerek başına gelecekleri haketmiş ama  Güzin Ablanın adama bir kere bile “sen bu kadına nasıl dayandın” dememesine dikkat edin. Feminen dayanışma göz yaşartıcı. Sisterhood über alles.

Bu doğal bir şey. Eşinin de bütün bu anlattığın sorunları üst üste gelmiş. Dayanma gücünü gerçekten kaybettiği kabul edilebilir.

Af buyur kimin dayanma gücü? Burada adamın kadına nasıl dayandığını sorgulamak lazım.

Ne yapmalıyım, yardım edin ne olur?

Bu durumda yapılması gereken öncelikle bu hikayedeki oneitis’in tembel, sorumsuz ve işe yaramaz bir asalak olduğunu kabul etmek lazım. Hani ev hanımı tembel asalak demiyorum, bu hem çalışmıyor, hem güzelce harcıyor hem de adama berbat davranıyor. Ev işi de pek yok. Götün teki erkek kadar kadın da var. Bu kadın o kadınlardan biri.

Bunun üstüne ilk yapılması gereken tamamen soğuk bir yatırımcı moduna girmek lazım. Çocuk varken zor ama bu tip narsist bir kadın çocuğu zerre düşünmez hatta erkeğe karşı rehine olarak kullanır. O nedenle çocuk ile ilgili duygusallık ile erkeği mahveder. Erkek tabii ki çocuğu düşünmeli zira kadın zerre düşünmeyecektir ama asla duygusal davranmamalı.

“Boşanma isteğini anlıyorum ve karşı çıkmayacağım ama bana düşünmem için bir ay ver” diye evden ayrılmalı. Bu aşamada hiç renk vermemek esastır. Bu bir ayı, kadına çaktırmadan iyi bir boşanma avukatıyla konuşup plan yapmakla harcamak lazım. Hesapları nasıl ayırırım, boşanmada neler olacak, neler yapabilirim. Sonrasında ise kadına (avukatın onayladığı) bir mektup atılır.

Bence bu adamın bu kadını boşaması lazım. Kadın, beni boşama diye ayaklarına kapansa bile. Bu aşamadan sonra adam kırmızı hap ilahı gibi davransa bile bu kadın düzelmez. Kız çocuk için babaya böyle davranılan bir evde yaşamak bence daha zararlı.

Eğer bir şekilde evliliğe devam edilecekse de içine “asıl ben senin gibi sorumsuz, takdir bilmez, tembel bir kadından bıktım diyerek kadının tüm kusurları sayılır ve boşanmak istiyorsa işlemleri başlatması, istemiyorsa ise kendine çeki düzen vermesi gerektiği anlatılır ve kendine çeki düzen verdiğini düşününce ara”  denilmeli.

Maalesef bir iki ay çocuğu göremeyebilir. Ama ortada çocuk varken sizin olduğu kadar, narsisist götler hariç, kadınların da manevra alanı kısıtlıdır.

Sonuç : Gördüğünüz gibi bu adamın evlilik hayatında kullanabileceği ve bu aşamaya gelmeden evlilik yürütebileceği bir sürü kırmızı hap silahı var. Bu aşamadan sonra bile kırmızı haplansa, en azından boşanmayı yöneterek olabilecek en az zararla çıkabilir.

Ama en iyisi başından bu duruma gelmemek. Aman oneitisi kaybedeceğim korkusu ile taviz vere vere gelinen yer yine oneitis’ten ayrılık ama taviz vere vere ayrılık ile duygusal açıdan aşırı güçsüz bir pozisyona düşmek var. Ayrıca taviz vermese, kadına yerini ve haddini bildirse, belki de kendisine saygı duyabilen bir eşi olurdu.

Sorularınızı bana uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Amcığın 16 Buyruğu

Çevirenin Notu : Kırmızı Hap camiasının en çok kaynak gösterilen ve meşhur metinlerinden birini çeviriyoruz bu yazıda. Camiada (o eski halinden eser yok şimdi) Rossie olarak bilinen elemanın Chateau Heartiste’de bulabileceğiniz The Sixteen Commandments Of Poon yazısı (Rossie siteyi kendisinde de WASP bir grup elemana devretti). Evet yazının başlığının çevirisi “Amcığın 16 Buyruğu” ve maalesef yazının ağırlığını azaltıyor. Ama yazının başlığına ve yazılışına bakıp yazıyı pas geçmeyin, çoğu oldukça önemli ve uzun süreli ilişkilerle ilgili olan bu öğütleri uygularsanız (Hazırda hep 2 tane bulundur gibi şeylere katılmıyorum), dünyanın en mutlu kız arkadaşına ya da eşine sahip olabilirsiniz 🙂

I. Asla seni seviyorum diyen ilk sen olma

Kadınlar bir erkeğin kalbini kazanmak için engeller aşmaları gerektiğini hissetmek isterler. Başka kadınların ilgisi için rekabet ettiği bir erkeğin ilgisini kazanmak üzere çabalamayı ve sonunda onun kararsızlığını aşıp tek eşli bağlılığını kazanmayı çok arzularlar. Duygusal dünyasını kadının ayaklarına kolayca seren bir erkek, kadının erkeğin aşkını kazanma zevkini gasp eder. Ona aşıksanız bile, o size seni seviyorum demeden, siz ona seni seviyorum demeyin. Onun yin tatminine doğru savaşma ihtiyacı için kendinizi tutkuyla dizginleyin. İlk adımı onun atması için onu esinlendirin, bu iyiliğinizin karşılığını size bin katıyla verecektir.

II. Onu kıskandır

Onun önünde başkaları ile flört edin. Başka kadınları sizinle flört etmekten caydırmaya çalışmayın. Kadınlar bunu asla kabul etmezler ama kıskançlık onları heyecanlandırır. Başka bir kadına gidiyor gibi olmanız düşüncesi onu tahrik eder. Hiçbir kadın, hiçbir kadının istemediği bir erkeği istemez. Kıskançlığın fırtınasını kendinde toplayan partner, ilişkinin dizginlerini elinde tutar.

III. Önceliğin kendi misyonun olmalı, kadının değil

Esas oğlanın kendisini tamamlayan kadına ilanı aşk ettiği tüm o romantik klişeleri unutun. Bunun her fırsatta aksini iddia etmelerine rağmen kadınlar bir erkeğin “her şeyi” ya da varlığının merkezi olmayı istemezler. Tam tersine değerli bir erkeğin hayat amacına destek olmayı arzularlar, o erkeğin amacını gerçekleştirmesine yardım eden dişil güç olmak ve o erkeğin gösterdiği yolu takip etmek isterler. Bir kadının bütünlüğüne saygı gösterin ve ona “benim her şeyimsin” diye yalan söylemeyin. O sizin “her şeyiniz” değil, ve eğer öyle ise, yakında öyle olmayacak merak etmeyin.

IV. Onun kuralları ile oynama

Eğer kadının kuralları koymasına izin verirseniz sizden en azılı tecavüzcülerin bile nail olmadığı bir şekilde tiksinecektir. En güçlü kadın da, en azılı feminist de güçlü bir erkeğe itaat etmeyi ve onun tarafından yönlendirilmeyi arzular. İki kutupluluk sağlıklı bir ilişkinin çekirdeğidir. Bir kadın, kaprisleri, istekleri ve sürekli değişen ruh hali ile sizin üzerinizden geçmeyi istemez. Kadının duyguları kasırga, ruhu ise kundakçıdır. Kendinizi onun fırtınalarına karşı duran bir kale duvarı gibi düşünün. Güçlü rüzgarlar ve en kötü dürtülerinin yarattığı fırtınalar karşısında tutunabileceği bir kaya aradığında, orada siz olmalısınız … güçlü, sağlam, sarsılmaz ve yerinden oynamayan.

V. Altın orana uy

Kadınınıza size verdiğinin üçte ikisini verin. Her üç arama ya da mesaj için iki arama ya da mesaj yapın. 3 aşk ilanına, 2 aşk ilanı ile karşılık verin. 3 hediye, 2 gece dışarda yemek. Ona 2 sevgi gösterisinde bulunun ve o karşılığında 3 tane sevgi gösterisinde bulunanan kadar durun. Konuştuğunda, daha az kelime ile karşılık verin. Altın oran fikrinin arkasında 2 fikir var – kadının sizin peşinizde koşmasını sağlayarak sizin değerinizi arttırır ve sizin onun kişisel dramalarına karşı kendinizi geri çekebileceğinizi gösterir. Her yaptığına eşit karşılık vermemeniz, sizin yüksek değerinizi onun gözünde güçlendirir. Belinin derinliklerinde gerçekten istediği de budur.

VI. Onu hep tahmin eder durumda bırak

Esrarengiz doğaları gereği kadınlar, direk cevap istemedikleri sorular sorarlar. Bı sorulara direk yanıt veren erkek – beta azabına hapsolur. Geçiştir, şaka yollu takıl ve kafasını karıştır. Kadının duyguları sizin onu düşündüğünüzü hayal ettiğinde serpilir, sizin gerçekten ne hissettiğinizi bildiğinde ise solar. Bir kadın finansal ve aile güvencesi isteyebilir ama tutku güvencesi istemez. Aynı şekilde eğer size bir yamuk yaparsa, anında cezalandırın ama size bir doğru yaparsa, yavaş yavaş ödüllendirin. Onun güzel davranışını parça parça ve tahmin edilemez bir şekilde ödüllendirin ve görün ki kadın, sizi memnun etmek için çalışmaktan hiçbir zaman yorulmayacaktır

VII. Hazırda hep 2 tane bulundur

Hiçbir zaman “avcunun içindeki” adam olma. Opsiyonları olan erkek, bağımlı olmayan erkektir. Ayağın kaydığında, ayrılıkta, boşanmada, hedefteki bir kadının olmaması durumunda yönelebileceğin başka bir kadının olması kendine güveni inşaa eder ve kadınlarla cesur olmayı olanaklı kılar. Bir kadın bir erkekle yattığında, elindeki gücün bir kısmından feragat ettiğinin farkındadır. Kadın erkeğe aşık olduğunda ise elindeki tüm gücü erkeğe teslim eder. Ama aşkın ömrü kısadır ve kadın bir süre sonra gücünü yeniden keşfedebilir ve sizi terk etmekle tehdit edebilir. Bu onun elindeki son kozdur. Kadının tüm sevgisini ve vücudunu sizden çekmesi, eğer bu durumda yapayanlız kalacaksanız sizin ruhunuzu parçalar. Oysa böyle bir durumda gidebileceğiniz başka birinin olması sizin hem niyetinizi güçlendirir hem de erkekliğinizi tatmin eder

VIII.  Sadece gerçekten gerekli olduğunda özür dile

Yaptığın her hata için özür dileme. Bu hiçbir erkeğin yapmaması gereken bir boyun eğme hareketidir, ne kadar alfa olursa olsun. Özür dilemek, daha fazla özür dileme beklentisini güçlendirir. Kadın sizin özür dilemenizi, kedi yemeğini bekler gibi beklemeye başlar. Ve onun gözünde sizin değerinizi azaltır. Bunun yerine eğer kötü birşey yaptı iseniz “özür dilerim” kelimelerini direk söylemek yerine suçluluğunuzu başka bir şekilde kabul edin. Bill Clinton manevrası çekin, “bir hata yapıldı” deyin ve ona yaptığınız şey yüzünden “kötü hissettiğinizi” söyleyin. Bir ilişki boyunca sadece iki kere “özür dilerim” kelimelerini kullanma hakkınız var, bu kısıtlı kaynağı akıllıca kullanın

IX. Onun duyguları ile bağlantı kur

Kendinizi diğer erkeklerden farklı kılın ve kadının duygusal dünyasına bağlanın. Onun zihni sizin için varmanız gereken noktaya gitmek için el yordamı ile yol aldığınız yabancı bir gezegendir; mantığın kuru çölünden ziyade duyguların sörf yaptığı şen bir dünya. Oyuncu olun. Tüm duyularınızı işe koşun. Onun kalbini ateşe vermek için senaryoları gür detaylarla yeşillendirin. Duygularınız özgürce, ordan oraya koşsun. Evet, ordan oraya koşsun. Doğru bir deyiş bu. Onunla düz bir yolda değilsiniz. Siz her yerdesiniz ve onu bir maceraya çıkarıyorsunuz. Bu dünyada düşünceleri bitirmek ya da sonuçlara varmak zorunda değilsiniz. Tek ihtiyaç DENEYİMLEMEK. Onun elinden tutup sonsuzluğa koşuyorsunuz, labirentlere dalıyorsunuz, gülüyorsunuz, eğleniyorsunuz

X. Onun güzelliğini görmezden gel

Güzel bir kadını düşünürken beyninin ödül merkezini kontrol altına alabilen erkek, kadınlarla olan etkileşimini inanılmaz bir şekilde dönüştürebilir. Böyle yapabilirse, heyecanı ve endişesi kaybolur ve arzularının nesnesi ile daha samimi ve içten bir etkileşime girebilir. Büyük çapkınların idare edebileceklerinden çok fazla aşka boğulmalarının sebeplerinden biri budur – bir sürü güzel kadınla bir sürü pozitif deneyimden sonra güzellik önünde ortaya çıkan saygı ile karışık korkuları kaybolur, ve bununla beraber güzellik karşısındaki güçsüzlük de ortadan kalkar. Hoşunuza giden kızları tanımlamak için “güzel”, “tatlı”, “bomba”, “afet” gibi kelimeleri tamamen lugatınızdan çıkarmak size çok doğru bir zihinsel çerçeve kazandırır. Bunun yerine kendinize “bu kız ilginç” ya da “bu kız tanımaya değebilir” gibi şeyler söyleyin. Bir kadına asla güzelliği konusunda iltifat etmeyin, özellikle de henüz sikmediğiniz hatunlara. Beyninizin onları “gökten düşmüş meleğe” ya da “nadide bir kar tanesine” dönüştürmeye çalışan kısmının fişini çekin. Bu tür bir Zen Nirvanası seviyesine ulaşmak için yapabileceğiniz ileri eğitim tekniklerinden biri de yatabileceğiniz kadar güzel kadınla yatmanız (gerilemek istemiyorsanız çok fazla çirkin kadınla yatmayın). Kısa zamanda bir Jedi aşığa dönüşeceksiniz.

XI. Mantıksız bir şekilde özgüvenli ol

Seviyeniz ne olursa olsun, hayatı özür dilemeden ve mazeret üretmeden arşınlayın. Sizin objektif olarak bir kadının tavlayabileceği en iyi erkek olmamanız farketmez; önemli olan sizin kadının elde edebileceği en iyi erkekmiş gibi düşünmeniz ve davranmanızdır. Kadınlarda, erkeklerin korkaklıklarının kokusunu alacak, köpeklerdeki gibi, bir burun vardır; bunu onlar için daha da kolay hale getirmeyin. Kendine-güven, garantili ya da değil, kadınlarda itaatkar davranışları tetikler. İrrasyonel bir kendine güven size rasyonel bir yenilgi kabulünden daha fazla am getirecektir.

XII. Güçlerini arttır, zayıflıklarını azalt

Bir erkek ne kadar kendini geliştirirse o kadar kadını yörüngesinde uydu yapabilir. Bu çekim gücünün en kendiliğinden ve verimli olması için, doğal yeteneklerinizin ve zayıflıklarınızı farkına varıp, üzerlerinde çalışmanız gerekir. Yetenekli bir komedyen iseniz gidip felsefi tartışmalarda zamanınızı ve enerjinizi harcamayın. Eğer iyi bir yazar ama berbat bir dansçı iseniz, erkeksi etkinizi dans pistine yaymakla uğraşmayın. Sizin hedefiniz en az çaba ile kadınları çekebilmek bu nedenle ne olurlarsa olsunlar güçlü yanlarınızı geliştirin; her erkek uğraşı için bir groupie vardır. World of Warcraft hariç.

XIII. Yüreklilikte aşırıya kaç, aza değil

Ona ilk buluşmada bir şekilde dokunmak size hiç dokunmamaktan daha büyük yol aldıracaktır. Onun yapay kızgınlığının sizi yıldırmasına izin vermeyin; kadınlar cinsel ilgisini saklamayan ve bunu göstermekten çekinmeyen erkeklerden hoşlanır. Piçin tekine dönüşmenize gerek yok ama piçin teki olmak, beta olmaktan iyidir.

(Çevirenin Notu : Rossie’nin uçtuğu ve katılmadığım bir madde bu. Kino (dokunmak) güçlü bir oyun aracı ama dokunmaya kızan kadına aldırmayıp dokunmaya devam etmek belaya davetiye çıkarmaktır. Madem siteme koyuyorum, fikrimi belirteyim. Burada tek işe yarar bilgi dokunmanın önemi ve piç olmanın beta olmaktan iyi olduğu)

XIV. Onu iyi sik

Onu sanki bu son sikişinizmiş gibi sikin. Ve onun son sikişi gibi. Onu o kadar iyi, o kadar yoğun, o kadar umursamadan, o kadar utanmazca sikin ki işiniz bittiğinde seks sıvıları ile kaplı titreyen bir varlık olarak yatakta öylece uzansın. Onu boşaltın, sonra daha da boşaltın. Onun her tarafını öpün, bütün gece sevişin, ve sabah devam edin. Vücuduna, benliğine ve aşkına sahip olun. Nasıl yapılıyor bilmiyorsanız onu fışkırarak orgazm etmeyi öğrenin

XV. Kontrolü hep elinde tut

Siz bir çınar ağacısınız. Ağlamayla, bağırmayla, yalanla, zihin oyunları ile, cinselliği esirgeme ile, kıskanç senaryolarla, acındırma çalışmaları ile, shit testlerle, bir yakın – bir soğuk oyunları ile, ortadan kaybolmalarla veya utandırma / suçlu hissettirme taktikleri ile eğilip bükülmeyeceksiniz. Hatun sizin tepenizde fırtınalar koparsa bile fırtına dinene kadar onun sığınağı olacaksınız. Sizi kendi kaosuna sürükleyip köklerinizden sökemeyecek. Kendinizin efendisi olmasını becerirseniz, onu da efendisi olmayı becereceksiniz

XVI. Onu kaybetmekten asla korkma

Korkmayın. Korku aşkı öldürür. Korku egonun size yanlızlıktan başka birşey getirmeyecek olan zaferidir. Korktuğunuz başınıza gelir. Korkunuz sizin üzerinizden geçer. Sizin kendinize saygınıza zarar verecek birşey yaptığında onu terkedin ve onun kalbi de size karşı boşaldığında sizi terk etmesine izin verin. Yokluğu ile sizi mahvedebilecek olan kadın, sizi elinde kukla gibi oynatır. Ona o gücü vermeyin. Ondan önce kendinizi sevin.

Bu buyrukları ne kadar sadık bir şekilde takip ederseniz, gerçek ve şartsız aşkı ve mutluluğu o kadar kolay bulur ve muhafaza edersiniz.

Sevgiler,

Kralınız

Not: Bu yazıyla ilgili bir podcast yaptık: Uzun süreli ilişkiler için 16 buyruk

İdealizm

Neil Strauss The Game adlı kitabını yazarken, enteresan bir yan başlığı da kitabın sonuna doğru işler. PUA yeteneklerini öğrenen ve daha önce hayallerinde bile göremeyecekleri kadınlarla başarıyı tadan erkeklerin kendi deyimi ile “Sosyal Robot”lara dönüşeceğinden endişelenir. Buradaki fikir önce oyun-suz olan bu gençlerin oyun automatonları haline dönüşmesi, bir senaryoyu papağan gibi tekrarlayarak bunun yanında robot gibi bazı davranışları sergilemesi ve hesaplı ve planlı bir şekilde kadınlara yürümesi.

Korkulan, bu Sosyal Robotların “kendileri olmaması” ve Msystery MEthod, Real Social Dynamics, vb. ile programlanarak başarı elde etmesi ve bu başarı ile daha fazla robotlaşması. Benim bu blogda, SoSuave ve diğer forumlarda deneyimim ise oldukça farklı. Çoğu erkek, kırmızı hap zihniyetine geçiş esnasında inatla “sadece kendin ol ve doğru kadın hayatına girecek” zihniyetine yapışıp kalıyor.

Erkeklerin Kırmızı Hap farkındalığına karşı güçlü direnci, her zaman “numara yapmak” ve ancak sürekli ve daha fazla özel çaba göstermeleri ile kadınlarla belli bir başarı gösterebilecekleri inancıdır. Bu erkekler süresiz olarak olmadıkları biri olmayı istemezler. Bu onlara gerçek görünmez. Ya kadınların sıkı fıkı ilgisine kabul edilmek zorunda olmayı küçümserler ya da “oyunu” sürekli oynamayı imkansız görürler. Hangi şekilde olursa olsun bir kadın tarafından kabul edilebilirlik için değişmek gerekliliğine karşı bir hınç vardır burada. Öyle ya, onların gerçek benlikleri doğru kadın için yeterli olmalıydı.

Bu dinamik, Kırmızı Hap farkındalığını içselleştirme süreci ve oyun hakkında birçok yazı yazdım. Burada değinmek istediğim erkeklerin içlerinde muhafaza ettikleri ve içgüdüsel oyunlarını dayandırdıkları idealizm kökü. Doğrusu, bu Oyun Feminen Zorunluluğun koşullamasının sonucudur ama erkeklerin yapışıp kaldığı idealist aşk kavramı, bu koşullamayı etkili kılan şeydir.

Oyunun Ne?

Daha önce de yazdım, her erkeğin bir Oyunu vardır. Kültürü ve geçmişi ne olursa olsun her erkeğin, kadınların yakın ilgisine ulaşmak için en uygun yaklaşma, etkileşme ve ilerleme adımları konusunda efektif ve en iyi olduğunu düşündükleri bir yöntem vardır. O “oyunun” ne kadar efektif olduğu göreceli bir şey ama herhangi bir erkeğe kız arkadaş edinmenin en iyi yolu nedir diye sorsanız, size kendi Oyununu anlatacaktır.

Mavi hap zihniyetindeki erkekler muhtemelen feminen – öncelikli koşullamanın içselleştirdiği “oyunu” papağan gibi tekrarlayacaktır. Sadece Kendin Ol, kadına saygılı davran, onu objeleştirme, olmadığın biri olmaya çalışma, Feminen Buyruğun etkisinden bi haber Mavi Hap erkeğinden duyacağınız geleneklerden sadece birkaçı.

Bu metodolojideki inançlarının çoğu mavi haplı erkeğin kadınların “eğer beraber olmak istiyorsa bir kadına nasıl davranılması gerektiği” konusunda anlattıklarından çıkardığı sonuçlardır. Mavi Hap zihniyetinin karakterize özelliği, kendisini feminen ile özdeşleştirmesidir ve bu özdeşleşmeye karşı her düşünce yanlıştır.

Biraz derine indiğinizde ise, bu Mavi Hap Oyununun, erkeklerin hipergamik potansiyelini doğru değerlendirme zorunluluğu tarafından dayatıldığını görürsünüz. Kadınların bir erkeğin hipergamik potansiyelini değerlendirmelerine yardımcı olacak her şey, potansiyel olarak onların hipergami amaçlarını optimize edecektir. Sosyal kanıt (social proof) ya da önseçilim (pre-selection) erkeğin değerini kadına gösteren bilinçaltı kısa yollarıdır. Erkeklerin “samimiyeti” üzerine kurulu Mavi Hap Oyununun amacı da aşağı yukarı aynıdır – hipergamik değerlendirmeyi daha iyi yapmak. Erkekleri kim ve ne olduklarını açık açık göstermeye koşullandırırsanız, sadece kendileri olmalarını sağlarsanız, onların hipergami gözünde değerini kolayca ölçebilirsiniz.

Burası, çoğu Mavi Hap erkeğinin oyunlarında çuvalladığı yerdir; kim oldukları gizemli değildir, hürmet ve saygıları değersizdir zira çok yaygındır ve onun “sadece ne olduğu”, kadının oyunu beraber oynamak istediği karakter değildir.

Yani en iyi Mavi Hap koşullarında bile, bir erkek feminen tarafından en çok kabul göreceğine inandığı şeyi oynamaktadır. Onun samimiyeti, feminen ile en iyi özdeşleşendir. Mavi Hap / Beta Oyunu aslında sosyal robotlaşmanın çok daha sinsi versiyonudur; senaryo içselleştirilmiş ve oyun erkeğin kendisi olmuştur. Ama şunu da not etmek lazım ki bu samimiyetin kökleri hala erkeğin karşılıklı ve idealist aşk konseptindedir.

Aşk ve Savaş yazısından :

Rahatlamak istiyoruz. Açık ve dürüst olmak istiyoruz. İçinde mücadelenin olmadığı, güç kazandığımız ve dinlendiğimiz güvenli bir cennet istiyoruz. Her zaman tetikte olmamak istiyoruz. Tek istediğimiz bizim temel ve insani ihtiyaçlarımızı anlayan ve bizden esirgemeyen biri ile beraber olmak. Kavgayı be oyunu bir süre de olsa durdurmak.

Buna sahip olmak istiyoruz, bunu çok istiyoruz.

Ama eğer sahip olursak, bir süre sonra bu elimizden kaçıp gidecektir.

Performans Yükü yazısında, erkeğin feminen tarafından kabul görmek için performans göstermesi gerektiğini ele almış ve erkeğin idealist aşkının koşulsuz sevgi merkezinde değil, kadınların hipergami dürtüsünün dayattığı fırsatçı performans isteklerinden azat edilme merkezinde odaklandığını anlatmıştık. Yukarıdaki alıntı, idealist aşkın nasıl da kadının aşkı ve kabulü için performansa gerek duymadan, sığınabileceğin bir liman olması hayali üzerinde kurulduğunu özetliyor.

Tabii burada problem, performans beklentisiz aşkın olabileceği beklentisidir, ama erkeğin idealist doğası hala böyle bir durumun varolabileceğine inanır. Sosyal ölçekte Feminen Buyruk, bu idealde çıkarına kullanabileceği bir yan görür ve hem kadının hem de erkeğin bu tür bir idealize aşk kavramına inanmasını teşvik eder. Ve erkekler, kadın ile erkeğin aşk perspektiflerinin farklılığını bilmeden, kadınların yapabilecek kapasitesi olduğuna inandığı bir aşka inanır. Erkekler hala çok çalışır, imparatorluklar kurar ve servetler edinir, o cennetvari performans beklemeden ömür boyu sığınabilecekleri aşkı kazanmak için.

Fırsatçılık ve İdealizm Evliliği

İki hafta önce yorumlar bölümünde George Weeks tarafından çelişkili olduğuna inandığı bir söylemimi açıklamaya davet edildim : erkeğin idealist aşk kavramının, kadının fırsatçı aşk kavramı ile ortakyaşar (simbiotik) ilişki içinde olduğu.  Bu otistik dikkat çekme çabasına sizi maruz bırakmayacağım ama yine de kadınların ve erkeklerin ayrı, amaca yönelik aşk kavramlarını geliştirmelerine dair açıklamak hissetiğim birkaç noktaya değindi.

Cinslerarası Hiyararşi yazısından :

Bu serinin başlangıcında erkeklerin ve kadınların aşka yaklaşımının sonuçta birbirini tamamladığından bahsetmiştim, bu son modelde bu ikisinin nasıl sarmaş dolaş olduğunu görebiliriz. Bu aşamada biraz garip görünebilir ama sosyal etkiler bu geleneksel tamamlayıcıları dengesizleştirdiğinde, bunların nasıl bir araya geldiğini görürüz.

Bir kadının fırsatçı aşkı bir çiftin ilişkisinin temel paradigması olduğunda, ilişki ve aile artık o kadının hipergamisini optimize etme dürtüsünün dayattığı fırsatçılığın insafındadır. Tam tersi bir erkeğin idealist aşkı dominant çerçeve olduğunda (geleneksel modelde olduğu gibi) kadının fırsatçı aksi taktirde aileyi dengesizleştirip yıkacak karşı bariyer olur.

Heartiste’den:

7. Ev işleri, para, seks ve romantizm konusundaki tartışmalar en çok, kadının kararları verdiği evliliklerde var. Kadının karar verme statüsü, evlilikten memnuniyetsizlik konusunda kadının para kazanma statüsünden daha fazla etkili. Kadınlar evlilikte daha fazla para kazanan kişi olmayı tolere edebilirleken, ilişkide lider olmaktan tiksiniyorlar.

8. Eve ekmek getiren kadınların kocaları ile kavga etme sıklığı, kadının karar vericiliği düştükçe azalıyor. Erkekler için ders : onun iş dışı hayatında dominant güç siz olduğunuz sürece sizden fazla kazanan bir kadınla mutlu bir birliktelik yürütebilirsiniz. Ya da : OYUN EVLİLİK KURTARIR.

Kadının aşk konsepti dominant olduğunda, o ilişki onun fırsatçılığı ve hipergamisinin optimizasyonu amacı ile yönetilecektir. En sonunda arzu edilen geleneksel aşk hiyerarşisi, dominant bir erkeğin yönettiği ve karar verdiği ilişkidir.

George’un kafa karışıklığının temeli de tam burası. Hipergaminin kadını ittiği fırsatçılıkta, erkeğin idealist aşk konsepti onun samimiyet isteğinden ve bunun gerçek olabileceğine inancından kaynaklanır. Erkeğin idealizminin ondan beklenen performans yükünün uzantısı olduğunu iddia edeceğim. Kadınları zihinsel odağına alan Beta perspektifinden, bu yük adil olmayan bir boyunduruktur; zorla boyna geçirilen ve idealinde oyunu değiştirebilse kurtulması gereken. Kendini zihinsel odağı halinde tutan Alfa için ise bu boyundurluk üstesinden gelmesi gereken ve kendisini güçlendirmek için bir fırsat olan bir meydan okumadır. Ama sonuçta ikisi de, bu yükün temsil ettiğinden idealistik olarak daha fazlası olan bir sonuç beklerler.

Böylece erkeğin idealizmi onun güç kaynağı da olabilir, en büyük zayıflığı da. Ve dizginsiz Hipergami fırsatçılığı kadınların erkeklere uyguladığı en kötü kıyımların sebebi olduğundan, Hipergami insan ırkının içinde evrimleştiği taslaktır. Hipergami ne iyi ne de kötüdür, nasıl ele alındığı ve uygulandığına göre iyi veya kötü olur.

Erkeklerin idealist aşk konsepti, kadınların fırsatçı aşk konseptine karşı bir savunmadır. İdealizm Beta zihin yapısından ifade edildiğinde, kadının fırsatçılığı ona egemen olur ve onu zayıflatır. Ama Alfa zihin yapısından ifade edildiğinde, kadının fırsatçılığını ilişki lehine altına alır.

Şartlanmış İdealizm

Blue Valentine filmini örnek olarak kullanırsak, erkek ilişkideki tüm otoritesini ve hırslarını, karısının fırsatçılığının eline teslim etmektedir. Erkek idealist bir şekilde “aslolan tek şey aşk” inancındadır ve kadını mutlu etmekten daha fazla da bir ihtirası yoktur ve “sadece kendisi olmaktadır“. Çünkü şartlanması bunun yeterli olacağını öğretmiştir.  Erkeğin Beta şartlanması onun bariz performanssızlığına rağmen karısının onun idealist aşk konseptini paylaşacağına inandırmıştır. Sonuçta kadın bu sebeple erkeği hor görür. İlişkide bilfiil lider kadındır ve erkek egemenlik altında bir birey olmaya (bakılması gereken bir çocuk daha) kayar.

Şimdi bir erkeğin Alfanı niyetli idealizmi, onu daha yüksek ihtiraslara ulaştırdığında ve kendi aşk konseptini dominant çerçeve haline getirdiğinde, ve kendisini kendinin zihinsel odağı yaptığında, bunun onu nasıl geleneksel modele götüreceğini görebiliriz. Erkeğin idealizmi bu durumda o nasıl uygun görürse ve uygularsa, öyle uygulanır.

Erkeğin idealist aşk konsepti, sünepe bir Beta zihniyetinden uygulandığında, bir erkeğin en kötü zayıflatıcısı olabilir. Bu idealizm onun yapılan yatırımın kadınca paylaşılıp, karşılığının verileceği beklentisi ile kendini gösterdiğinde, erkeği ezer geçer. Bu ezici bir şekilde bugünkü feminize sosyal öncelikli kültür çerçevesinde idealizmin ifade ediliş biçimidir.

Alfa perspektifinden ise bu idealizm bir Betayı parça parça edebilecek aynı feminen fırsatçılığa karşı bir settir.

Bir zamanlar erkeklerin idealist aşk konseptinin fırsatçı (hipergami merkezli) aşk konseptine göre üstün görülür ve saygı duyulurdu. Bu sosyal kontrol ile ilgili Kötü davranışlar sergileyen kadınlar yazısında değindim.

Bu işin eski okul kitaplarında, (arzu edilirliği olmasa bile) erkeğin çekiciliği onun sağlayıcı rolüne bağlı idi ve erkeğin idealist aşkı cinsler arası ilişkiyi belirlerdi. Centilmenlik, romantizm, geleneksel aşk hiyerarşisi vardı. Ama bunlar eski okul fikirleri, ve ben erkekler gerçek romantiklerdir derken bu aşk-idealizminden bahsediyordum.

Bir zamanlar erkeklerin idealist aşk konseptlerinin onları başarıların doruklarına zorladığı ve bunun sosyal erdem olarak kabul edilip takdir gördüğü zamanlar vardı. Ovid, Shakespeare ve Beatles bu idealizm erkekleri ve toplumu yöneten güç olmasa idi böyle ikonlar olamazlardı. Aynı şekilde kadınların fırsatçı, hipergami-tabanlı aşk konseptleri, aşırı uçlarda acımasız olsa da, hem erkeğin idealist aşkının itici gücü hem de cinsel seçilim için filtre görevi görürdü.

Yeni okul kuralları altında, yani feminen merkezli sosyal düzende, erkek idealizminin gücü, aşk onuru ve bütünlük Feminen Buyruğa hizmet eder hale geldi. Erkeğin idealist aşkı eğer kadının da aynı aşkı paylaştığına inanırsa onun güçsüzlüğü olur. Feminen ile özdeşleşerek feminen olmuş erkek nesilleri ile olan budur. Bunlar kadınlarla erkeklerin aynı olduğunu sanan eşitlikçi yalana inanmış erkek nesilleri. Bu açıdan iki cins de aynı idealist aşk konseptine sahip olmalı ve bu da erkeklerin idealist aşklarının tek başına karşılık bulacağı yanılgısına neden oluyor. Bu da onların kullanılmasına ve kendi kendilerine zarar vermelerine olanak sağlıyor.

Bir erkeğin idealizmi, kadının fırsatçı çerçevesine girip de hala ikisini de aynı aşk konseptine inanması ile onun zayıflığı haline gelir.

Çeviri : İdealism

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Kadını seks eşiğinden aşırmak

Okurumuz Tristan sormuş :

… Sonuçta bu kadınla yakınlaşmak istiyoruz. Ben o yakınlaşma (yavşama, yürüme artık hangisiyse) yani sonuca götürecek temas, öpücük ve daha ileri safhalara geçiş kısmında sıçanzi. Ya da hatun istedi, ben anlamadım veya hatun baştan istemedi vs. …

Buna benzer bir okur mektubuna uzun bir yanıt yazmıştım, ondan biraz bozarak cevap vermeye çalışayım.

Buluşmayı ilişkiye / sekse götüremiyorum sorusu çok geliyor. Bunun en büyük nedeni bir erkeğin kızı rahat hissettireceğim diye zararsız bir tavşana dönmesidir ve ortalama bir kadın bir tavşanla yatmak istemez zaten. Buna camiada Beta Game denir. Bu feminen propoganda temelli oyunda erkek, kadınla önce arkadaşlık temelli bir bağ kurup, ordan işi sekse yükseltmeye çalışır. Önceliği ortak noktalar aramak, beraber iyi vakit geçirebileceği aktivitelere odaklanmak ve bu “kaliteli” zaman harcanan buluşmaların sonucunda da işlerin seks eşiğini aşacağı bir noktaya varacağını ummaktır.

Oysa bir buluşmayı en kısa sürede ya da eninde sonunda seks ile sonlandırmanın yolu, seksi masaya en kısa sürede sürmektir. Kıza seks eşiğini aşırmak sizin işiniz, eğer bu nasıl yapılır bilmiyorsanız, daha da kötüsü bunu en az 2 – 3 kere buluşmadan öne sürmenin kaka bir hareket olduğunu düşünüyorsanız, aslında sizinle yatabilecek bir kadınla arkadaş arkadaş takılır ve pastanecileri zengin edersiniz.

Fakat tabii eğer seksi masaya, aranızdaki kıvılcımlar çakmadan önce sürerseniz, sapık damgasını da yersiniz ve o iş orda biter. O yüzden bunun zamanlamasını ayarlamak cidden tecrübe ile olan birşey. Fakat genel olarak şunları söyleyebilirim :

Seks konusuna direk girmeyin. Kadınlar hem alenen konuşmadan hoşlanmazlar hem de bu pek yakışık alan birşey değil. Seks üstü kapalı konuşulmalı. Örneğin sizin ilk kuracağınız şey, yanağa öpücük oyunu gibi birşey olmalı. Kızın tepkisi olumlu ise (oynuyor ise), bu buluşmada o öpücüğün alınması şeklinde devam edecektir. Eğer olumsuz ise, o kızdan bir iş çıkmama ihtimali yüksek. Sonra dudağa öpücük oyununa geçebilirsiniz.

Üstü kapalı seks konuşmak ise birkaç değişik oyunla olur. Mesela eğer kız sizden hatırı sayılır şekilde küçükse prenses oyunu oynayabilirsiniz. “Tamam seni kurtaracağım o sıkıcı hayattan prenses, kulenin koordinatlarını ver. Ejderhayı kesip alacağım seni” gibi bir oyun bu. Uyuyan Güzel iyi bir metafor zira “seni uyandırmak için öpmem lazım” diyebileceğiniz bir ortam yaratıyor. Burdan öpücük olayını geliştirebilirsiniz. Bunlar tabii örnek. Ana fikir kızla fantazi dünyasında örtülü seks muhabbeti yapmak ve bir yandan da kendini öpülebilir bir adam olarak kızın kafasına işlemek.

Bu yukarıdaki gibi oyunlarla üstü kapalı seks konuşamadığınız kadınları NEXT eyleyip sıradakine geçmiyorsanız, bolluk zihniyetine geçememişsiniz demektir. Önce o konuda birşey yapmanız lazım. Bu tür üstükapalı seks topuna girmeyen hatundan iş çıkması zordur genelde.

İkincisi, her buluşmayı sekse kolayca gidecek şekilde ayarlayın. Burada ne kadar ayrıntı düşünseniz, o kadar iyi. Akşam saat 7den sonra buluşun. Eğer kız yanlız yaşıyorsa ve sizde araba yoksa kızın evi sizin evinizle buluşma mekanı arasında olsun ki taksi ile önce kızın evinin oraya gideceksiniz ve orda kızla inme şansın var. Kesinlikle yanyana ve gece sonu sarılacağın bir settingde buluşun. Çatı katı barları mesela ideal. Onların böyle manzaraya bakan ve yan yana oturulan kenarları oluyor. Böyle karşılıklı oturmayın. Mümkünse soğuk bir yer olsun. Kız üşüyeceği için sarılıyım gel üşüme diyeceksiniz. Mekan gürültülü ise daha iyi, yakın oturmanız gerekecek.

Sekse en kolay giden buluşma böyle içip muhabbet edeceğiniz buluşma fakat kaliteli muhabbet olayını fazla kafaya takmayın. Türkiye’de erkeklerin kafasında nedense kızlarla cool ve ilginç konular konuşmak gerektiği var ve bunu nerden çıkarıyorsunuz bana biri anlatabilirse çok sevinirim. Tüm muhabbet tamamen kur yapma ve öpme üzerine kurulu olmalı. Tamam abarttım hepsi değil belki ama sık sık konuyu buraya kaydırın. Öyle ortak ilginizi bulup sadece örneğin sinema konuşmaya başlarsanız o gece yatağa yanlız girersin. Hatta o kızla zor yatarsın. Bunlar feminen propoganda (aranızda entellektüel bağ kurun zırvaları). Amacın yan yana oturmak, içmek, dans edebiliyorsan dans etmek ve öpüşmek (ilk gece seksi hedeflemesen de öpüşme hedefle).

İlk buluşmada yapılan en yaygın cinsellik öldürücü beta davranışı, erkeğin çok konuşmasıdır, hatta eşit konuşmasıdır. İlk buluşmada hedef 30 – 70tir. Yani yüzde 30 erkek, yüzde 70 kadın konuşmalıdır. Eğer 50 – 50 ya da erkeğin daha çok konuştuğu bir buluşma olursa, ordan seks çıkması zorlaşır. Sessiz kalmaktan korkmayın ama ince zeka kullanarak, kısa sorularla konuşmayı geliştirin.

İlk buluşmada yapılan en yaygın cinsellik öldürücü beta davranışlarından bir diğeri ise erkeğin kendisi ile ilgili herşeyi ortaya dökmesidir. Bu kadını rahatlatmak için ya da erkeğin sessizliğin stresine dayanamaması nedeniyle olur ve bir kadının vajinasını kurutmak için en kestirme yollardan biridir.

İlk buluşmada, vücut dili de çok önemlidir. Beta vücut dili sizi kızın yavru köpeği yapar en fazla. Alfa vücut dilini arayın ve öğrenin.

ÖNEMLİ NOT 1 – Kadınlarla başarılı olmak için bu konuda belli bir uçuş saatine ihtiyacınız olduğunu yazmıştık. Bize yazan çoğu okurda gördüğümüz ortak problem, ellerindeki tek oyunun sosyal çevre oyunu olması. Yani tanışacağı kızların arkadaş çevresinde yaptığı aktivitelerde, okuduğu üniversitede falan olması.

Bir kere bu oyundan yeterince av çıkmaz. Eğer yanlız iseniz, haftada en az 2 kadına yürümeniz lazım (günde 1 ideal). Bu sayı, sosyal çevreden çıkmaz. İkincisi ise yukarıdaki eşik aşırma taktiklerini, ustalaşmadan kendi sosyal çevrende denersen adın çıkabilir. Bar game, day game ya da tinder gibi online uygulamalar ile, sosyal çevreniz dışından hatun çıkarmanız gerek.

ÖNEMLİ NOT 2 –  Tomassi’nin 3 Numaralı Demirden Kanunu :

Seninle seks yapmayı erteleyen, ya da seninle seks yapmayı ertelediğini ima eden kadınla seks yapmak HİÇBİR ZAMAN beklemeye değmez ( bir fahişeyle yatmak daha iyi bir alternatiftir).

Bir kadın seni seks için bekletiyorsa, sen o kadının ilk önceliği değilsindir. Seks, kadın – erkek arasında birden alevlenen kimyasal bir reaksiyondur, pazarlıkla alınan ve verilen birşey değildir. Önce seks, sonra ilişki olmalıdır. Bunun tersi olmaz. Seninle seks yapmak isteyen bir kadın, bir yolunu bulup seninle seks yapar. Ülkenin bir ucundan bir ucuna uçması, tel örgülerin altından sürünmesi, senin odana tırmanması gerekse bile gelir ve seninle seks yapar, karın geldiğinde dolapta sessizce uygun bir anda sıvışmayı bekler. Sana biraz zamana ihtiyacı olduğunu, ancak biraz ısındıktan sonra seninle seks yapabileceğini söyleyen kız, doğru zaman, doğru mekan ve doğru alfayla karşılaştığında, o alfaya daha tanıştığı saatte verir.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

 

Vaka Çalışması – Karım benimle cinsel ilişkiye girmek istemiyor

Aşağıdaki olay, bir erkeğin ne durumda olursa olsun bir kadından ilişki tavsiyesi almaması gerektiğinin kanıtı :

(Yeni baba olmuş bir eleman Mumsnet adlı bir siteye girip doğum sonrasında kendi ile seksten tamamen soğuyan karısı ile ilgili “karım benimle ilişkiye girmek istemiyor” deyip tavsiye istiyor).

Kullanıcı PseudoDad siteye şunu yazıyor : “2.5 yıl önce oğlumuz doğduğundan beridir sadece 5 kere seks yaptık. Bundan önce, tavşanlar gibi sevişmiyorduk ama haftada iki kere seks yapmaktan gayet mutlu idim.” Bu konuyu 6 yıllık “mükemmel” karısına uygun şekilde açmak istediğini söyleyen kullanıcı soruyor : “ne zaman yeter artık diyebilirim?”

Yazısı yüzlerce yanıt alıyor ve kadınlar ona daha fazla ev işi yapması, evlilik danışmanına gitmesi veya şu an kendisi ile ilgilenmiyor olabileceğini kabul etmesi gibi tavsiyeler yazıyorlar.

Mumsnet kullanıcısı monkeysox adama yeterince ev işi yapıp yapmadığını soran ilk kullanıcı. PseudoDad kendi payına düşeni yaptığında ısrar ediyor ama başka bir anne ise “karısının şu an kendisi ile ilgilenmediğini kabul etmesini ve karısı yeniden kendisi ile ilgilenene kadar dişini sıkmasını” tavsiye ediyor. BravoPanda adlı anne de “sırf sen seks istiyorsun diye karının sana seks borcu yok” diyor.

Aslında bir eş olarak hem seks hem de sadece eşinizle seks borcunuz var. Yoksa, çocuğun babasının kim olduğunun belli olması hariç evliliğin bir gereği yok ki.

Oyunun farkında olan okurlar buradaki problemi hemen farketmişlerdir : tavsiye isteyen erkeğin sosyo-seksüel rütbesi, karısının cinsel ilgisini çekemeyecek kadar düşük. Ev işi yapan, karısına saygı konusunda kaygılı ve daha da önemlisi kendisine karşı buzdağı kadar soğuk karısına hala “mükemmel” diyen bir ezik, herhangi bir kadının ilgisini çekemez zaten.

Bu erkeğin yapması gereken 1 yıl önce karısını terk etmekti; 18 ay bir kadının eş olmanın en önemli fonksiyonunu yerine getirmeyerek evliliğe bağlı olmadığını göstermeye yeter de artar bile. Fakat tabii bu talihsiz eleman boşanmaya giderse, büyük ihtimalle boşanma – tecavüzüne (divorce rape) uğrayacak. En büyük zarar kontrolü, bu kadınla bir çocuk daha yapmamak ki zaten o da pek mümkün değil.

Burada asıl ilgi çekici olan ise kadınların verdikleri tepkiler. İlk dürtüleri kadının yaptıklarına kılıf uydurmak. Adama empati pek yok. Gerçi birader, sen de bu soruyu neden kadınlara sorarsın ki?

Bu adam evli kalırsa ne olabilir. Ya da arka planda ne oluyor. Olası nedenlerden ve çok muhtemel sonuçlardan biri şu:

Benim gerçek hayat hikayem şöyle : Boşanmadan önceki yıllarda karım benimle seks yapmayı bıraktı. Seks yapmayı bırakması,  paralelinde benimle ilgili herşeyin ona batması ile çok uyumlu idi (ne giydiğim, şakalarım, vs …) Not : Daha önce de seks, ayda birdi.

Onunla bunu konuşmaya çalıştım ve aramızın iyi olmadığını söyledim. Tepkisi ise aramızda bir problem olmadığını söylemek idi. Ona göre tek problem bendim. 15 yıllık evlilik ve çocuklardan sonra problem benim evlilikten gerçekçi olmayan şeyler beklemem imiş. Kariyeri zaten onun sekse önem vermemesine bir neden idi. Akşamları çok yorgun oluyordu ve çocuklar da sabahın köründe ayakta idi. Haftasonları ise ev işleri vardı ve çocuklara bakmamız lazımdı. Tatiller de zaten çocuklara ayrılan zamanlar idi. Bahanesi de ÇOCUKLARI SEVMİYOR MUYDUM?

Karıma göre benim bir başka problemim de ÇOK HASSAS olmam idi. Seks konusunda sürekli mızmızlanmam da buna işaret idi.

Ne yazık ki, onun hikayesine inanıp bunu içselleştirdim. Kendi kendimi sansürledim, seks konusunda şikayet etmeyi bıraktım ve bunu olduğu gibi kabul ettim. Bana hergün kötü davranmasına toleransım azaldı giderek ama o durumda bile çok şikayet edemedim (mızmız görünmemek için).

Evliliğimizi daha iyi hale getirmek için çabaladım. Pozitif olmak için elimden geleni yaptım, ev işlerini yaptım. Zamanla onun ipleri eline almasına izin verdim. Zaten fiziksel olarak gayet iyi durumdaydım, daha da iyi duruma geldim.

Sonuç? Meğerse karım beni yıllardır aldatıyormuş. Sevgilileri ile haftada 4 veya 5 kez seks yapıyormuş (öğle yemeğinde, otoparkta, plaj kabininde, vs.). Benim mızmızlanmam konusundaki hikayesi sadece beni gölgede bırakıp ilişkilerine devam edebilmek içinmiş. Boşanmanın alevli tartışmalarının sonunda bana söylediği ise evlilik dışı ilişkinin yasak meyveleri çok heyecan verici imiş. En uzun süreli aşığı (3 yıl) sonunda ona aşkını itiraf ettiğinde ise kahkaha patlatmamak için kendini zor tutmuş (başka bir alevli tartışmada ağzından kaçırdığı üzere).

Kıssadan hisse :

1) İçgüdülerinize güvenmeniz lazım. Hatun herşey yolunda derken bile bir hinlik olduğunun farkında idim. Geçen sene karımın duygusal olarak tamamen soğuk hale gelmesini görmezden geldiğim için suçlu bile hissetmeye başlamıştım.
2) Ayak paspası olmayın … Kendi isteklerimi çok bastırdım.

Jordan Peterson – 30 yaşında kadın ya da modern kadının karmaşık yaşamı

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson, Dr. Oren Amitay’ın davetiyle konuk olarak katıldığı derste yaptığı konuşmadan bir bölüm. Bu efsane konuşmanın tamamı ise şurada (uzun versiyonunda Türkçe alt yazı yok maalesef).

Jordan Peterson bu bölümde, feminizm, 30 yaşında kadınların tercihleri, kadınların karmaşık ikilemi, yönetici olmak, modern toplumun saat gibi işlediği için artık takdir etmediğimiz faydaları, vs. üzerine konuşuyor.

Jordan Peterson’un Türkçe alt yazılı diğer videolarını Erkek Adam Youtube kanalında bulabilirsiniz.

Jordan Peterson ile ilgili bir başka kaynak da Jordan Peterson – Kişilik ve Dönüşümleri Ders Notları kitabı.

 

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson,  ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief  adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.

Rahip Modu (Monk Mode) – Gelişim

Bir önceki yazıda, bu sürece başlamadan önce hayatında düzenlemen gereken şeyleri anlatmıştım. Aslında bunlar, asıl gelişimi sağlaman için kendine zaman ayırabilmeni sağlayacak, motivasyonunu ve ilgini odaklamanı kolaylaştıracak örneklerdi. Ama tabiki süreç bundan ibaret değil. Gelelim işin uygulama kısmına. Sana acı, ter ve gözyaşı öneriyorum.

İşin teorik kısmıyla başlayalım: insan beyni motivasyonu geri bildirimler ile kazanır. Yani bir eylemi yaptığında, olumlu sonuçlarını gördükçe, o eylemi yapmaya daha da motive olur. Amacımız hayatında bu döngü ile pozitif alışkanlıklar kazanman. Yani, bir eylemi yapıp, olumlu sonuçlarını görmen ve bu eyleme devam ederek kazanım miktarını arttırman.

Başlamadan önce bunun öyle 1-2 haftalık bir süreç olmayacağını kabullenmende fayda var. Minimum 3 ay hatta benim tavsiyem yaklaşık 6 ay kadar bu modda kalmalı ve kendini geliştirmelisin. Peki bu nasıl olacak?

Sürecin 3 ana etmeni var: İç Gözlem, İzolasyon ve İlerleme. Bu üç İ’yi hayatının ortasına koyman gerekiyor.

İç Gözlem

İç gözlem, kendini analiz etmen, artı ve eksilerini anlayıp kabullenmen demek. Bu yola çıkan insanların yaptığı en büyük hatlardan biri, kendini yanlış değerlendirip, olduğundan iyi ya da kötü olduğunu varsaymak oluyor. Zayıflıklarını yenebilmek için önce onları kabul etmen gerek. Bunu yaparken de biraz acımasız olmakta fayda var.

Zayıflıkları da ikiye ayırmak gerekiyor. Birincisi değiştiremeyeceğin şeyler. Boyun kısaysa, vücudunda garip gözüken bir yer varsa önce onları kabullenmekle başla. Tyrion reis’in GoT’da ettiği çok sevdiğim bir sözü var:

Ne olduğunu asla unutma, çünkü dünya unutmayacak. Onu kendi gücün haline getir ki asla senin zayıflığın olmasın. Üstüne bir zırh gibi giy ve kimse seni yaralamak için kullanamasın.

Peki bu neden önemli? Kadınlardan yiyeceğiniz shit test‘lerin büyük bir kısmı buradan gelecek. Kadınlar bu konularda erkeklere göre çok daha acımasız canlılar. “Ya senin de boyun kısaymış”, “Babam yaşındasın”, “Senin biraz saçın mı az?” gibi cümlelerin sana dokunamaması lazım. Hatta bu cümleler üzerinden şaka yaparak atağa geçebiliyor olman lazım. Bunları kendin kabullenmeden, asla bu duygusal stabilliğe ulaşamazsın.

Diğer bir konu ise geliştirebileceklerin. Fazla kilon varsa, saçın başın yeterince düzgün değilse, kültürel birikiminin iyi değilse, doğru düzgün bir hobin yoksa otur itiraf et. Ortaya çıkan sonuç bir enkaz gibi gözükebilir, hatta gözükmeli de. Çünkü erkek egosu kendini 2 şekilde doğrular: ya birşeyi yapmaya ihtiyacın olmadığını ya da uğraşmaya gerek olmayacak kadar iyi olduğunu düşünürsün. Sokakta kaslı bir adam gördüğünde kafandan “amaan ne gerek var bu kadar uğraşmaya ben iyiyim böyle” diyorsun ya, değilsin. Ya da birsürü konuda bilgi sahibi bir adam gördüğünde “abi o kadarına da gerek yok, abartmış herif” diyorsun ya, gerek var. Bu süreç seni toplumdaki en seçkin %10 erkek birey arasına sokmaya çalışıyor. “Gerek yok” cümlesini hayatından çıkarmaya alış.

İzolasyon

Aslında bu konudan önceki yazıda bir miktar bahsetmiştim. Genel olarak hayatındaki insanları gözden geçirmen, zaman harcadığın boş aktiviteleri bırakman lazım. Ancak tabiki süreç bundan daha fazlasını gerektiriyor.

Bu konuda sosyal izolasyon konusu önemli, çünkü fazla abartırsan insan ilişkilerini zedeleyebilirsin. Sosyal becerilerini geliştirmek de bu sürecin bir parçası. Ancak burada en önemli nokta, planlı olabilmek. Spor yapacağın bir gün arkadaşların “hadi dışarı çıkıp 2 bira içelim” derse neyin öncelikli olduğunu unutmayacaksın. O gün için normal planın spor yapmaksa gidip o sporu yapacaksın. Ya da ne bileyim o akşamı kendi kendine dil öğrenmek için çalışma süresi olarak ayırdıysan, o planı bozmayacaksın. Daha önce de söylediğim gibi bu sürecin en zor kısmı disiplin, bu disiplini kazanabildiğin sürece başarısız olma ihtimalin yok.

Kadınlar konusunda ise, tavsiyem ilk 3 ay ilişki, buluşma gibi şeylerden uzak durman. Bunlar hem vakit ve para harcayan şeyler, hem de olası bir olumsuzluk, bu süreçte kurmaya çalıştığımız geri bildirim mekanizmasını da kötü yönde etkileyebilir. 3 ay boyunca bu hayat tarzını uyguladıktan sonra, yine bu süreçte edindiğin alışkanlıkları bırakmadan kadınlarla buluşmaya başlayabilirsin. Ama bir üst paragrafta belirttiğim disiplin konusu burada da sonuna kadar (hatta daha sert bir şekilde) geçerli. Herhangi bir kadın için, bu disiplini yumuşatmak yok.

İlerleme

Bundan önceki 2 madde, bu sürecin psikolojik zorluğuydu. Burada iş hem psikolojik hem de fiziksel bir hal alıyor. Şimdi sosyal hayatımızı, alışkanlıklarımızı düzenleyerek kazandığımız zamanı yararlı bir şekilde harcama zamanı.

Bu noktada ne yapacağın konusunda aslında yüzlerce seçeneğin var. Tavsiyem, kendinde farkettiğin zayıflıkları gidermekle başlaman. Bu hem cinsel pazar değerini arttırmak için hem de özgüvenini yerine getirmen için daha hızlı sonuç almanı sağlayacaktır.

Monk mode için bence olmazsa olmaz 2 konu var:

  • Spor: Düzenli spor alışkanlığı kazanmak zorundasın. Haftada minimum 3 gün spor salonuna gidip, ağırlık çalış. Öyle yarım yamalak da yapma, internette bir sürü vücut geliştirme programı var, bak araştır ve kendine uygun olanını uygulamaya başla. Sana vaadettiğim acı ve terin büyük bir kısmı burada saklı. Özellikle ilk birkaç hafta, spor salonu kavramını kurana, bu yazıyı yazıp seni bu yola sokan bana, kas kavramının ortaya çıkmasına sebep olan tüm canlılara küfredecek kadar canın yanabilir. İşte ilk testin bu, burada ya bu süreci bırakıp eski hayatına geri dönebilir, ya da gerçekten kendini geliştirmek için acıya katlanıp erkek olmayı öğrenirsin.

Spor konusunda, kesinlikle ve kesinlikle ağırlık çalış. Kas kütlen ile seni beğenecek kadın sayısı arasında çok ciddi bir ilişki var. Koşmak, yüzmek v.s. gibi sporlar sana çok da fayda sağlamayacaktır. Bunların yıllar içerinde sağlayacağı faydayı, ağırlık çalışarak 6 ay içerisinde alman mümkün. Tabi bu demek değil ki, 6 ay ağırlık çalış sonra bırak. Zaten bu 6 ay içerisinde bunu yapmaya bağımlı olup istesen de bırakamayacaksın.

  •  Meditasyon: Bu ağırlık kaldırmaya göre çok daha kolay ancak çok daha düzenli yapılması gereken bir alışkanlık. Meditasyon, beyin kimyanı düzenleyen, duygusal olarak stabilleşmeni sağlayan, zekanı arttıran hayatında elde edebileceğin en kolay ve yararlı alışkanlıklardan biri. İnternet ortamında nasıl yapacağına dair çeşitli kaynaklar mevcut. Yakın zamanda ben de bir yazı ekleyeceğim.

Meditasyon ile ilgili yaşayabileceğin tek bir zorluk var, o da her gün yapmak. Dedik ya bu süreç sana pozitif alışkanlıklar kazandırmayı amaçlıyor, bu yüzden bu mereti de her gün, mümkünse aynı saatte yapman lazım. Yatmadan önce, ya da uyandığında maksimum 10 dakikanı alacak bir alışkanlık bu.

Peki bunlar haricinde neler yapabilirsin?

  • İlgini çeken konularda araştırma veya bilimsel yayınları okuyabilirsin
  • Bir dövüş sporu öğrenebilirsin (tavsiye ederim)
  • Dil öğrenebilirsin ki bu Türkiye gibi bir yerde seni diğer insanların önüne çok çabuk geçirir
  • Yemek yapmayı öğrenebilirsin, ki bunu bilmiyorsan kesinlikle öğren. Kendine yetebilen bir insan olabilmen için sahip olman gereken özelliklerden biri bu
  • Müzik enstrümanı öğrenebilirsin
  • Eğer öğrenciysen, derslerine odaklanıp notlarını yukarı çek. Bu opsiyonel değil.

Liste böyle uzar gider. Ancak burada konu bu yazıda defalarca tekrarladığım gibi, başladığın bir işi hayat tarzı haline getirebilmekte. Müzik enstrümanı öğreniyorsan, kendine bir hedef koy. Her hafta haftada 10 saat çalışacağım ben bunun üzerine diye, ve her hafta bu hedefini tuttur. Hatta baktın bunu yapmak hoşuna gitmeye başladı, hedefini 12 saate çıkar.

İnsanların genel tutumu, “hmm iyiymiş ben buna haftaya başlarım” oluyor. Hayır kardeşim, haftaya başlama. Yarın da başlama. Şuan başla. Otur düşün, planını yap ve bir daha geri dönme.

Sonraki yazı : Rahip Modu (Monk Mode) – Hatunlarla İletişim