Kursların en önemli bölümleri
Senin için kursların en can alıcı bölümlerini belli bir düzen içerisinde sunuyorum. Bu içeriklere ömür boyu erişebileceksin.
Gelecekte gelecek videoları ücretsiz izle
Satın alımdan sonra eklenen videolara ücretsiz erişmiş olacaksın
Videolara yaptığın yorum ve sorulara hızlı yanıt
Müfradatın ilgili konusuna yazdığın yorum ve sorulara hızlı yanıt alırsın
Kursta; tanımadığın kızlara açılış yapma, tanışma, muhabbet etme, bağ kurma, kızı sevgilin haline getirme vb. konularına ek olarak özellikle çok sorun yaşanılan ve bilgi talep edilen kızlarla mesajlaşma konusu ile ilgili de yoğun bir içerik var. Aşağıdaki kurstan örnek videoda “Mesajlara cevap vermeyen kızı buluşmaya ikna etme” adına uygulayabileceğin etkili bir stratejiden uygulamalı olarak bahsediliyor. Üstelik bu uygulayabileceğin stratejilerden sadece 1 tanesi…
Mahmut selam. 42 yaşındayım ve eşimden 5 ay önce boşandım. Aslına bakarsan bu siteyi boşanma aşamasında okuyordum ve hatta seninle de konuşuyorduk fakat tabii boşanmadan sonra piyasaya dönmem gerekince kadınlara yürüme kısmını okumaya başladım. Yazılar ve kitaplar çok faydalı oldu, teşekkür ederim.
1 ay kadar önce online dating uygulamasından 24 yaşında bir kızla tanıştım. Boşandığımdan beridir hatta ayıptır söylemesi mahkemeyi beklerken (anlaşmalı boşandık) zaten kadınlara yürümeye başlamıştım. Onca yıllık evlilik sonrası piyasada ilk 4-5 maceram yüz kızartıcı sıçışlarla bitti.
Boşandıktan sonra bu bana da olmuştu. Paslanıyorsun. İki üç sene yapma, unutuyorsun. 36 yaşında boşandığımda, daha önceden geçmişim ve başarım olmasına rağmen, ilk 6-7 buluşmamda, şurada yapmayın dediğim bazı şeyleri yaparak sıçmıştım. Ama işte geçmiş başarının ve tecrübenin etkisi, bir süre sonra olacağını ve pası atacağımı bilmekti. O nedenle depresyona girmek yerine, kısa sürede yeniden kalibre olayım diye buluşmalara odaklanmıştım.
Yani bu kıza geldiğimde, senin sitenin ve kitaplarının da sayesinde, antremanlıydım. Yalnız 10 yıldır evli olduğum için daha önce bu kadar yaş farkına maruz kalmamıştım. Aslına bakarsan erkek adam olmasa, bu kadar yaş farkının kesin engel olacağını düşünür ve bulaşmazdım bile.
Tamam 18 yaş farkı az değil ama birçok erkek kendilerinden 5-6 yaş küçük kızlara bile bana abi der, yaşlı der diye korkup yürüyemiyorlar! Oysa havuzdaki kadınlar çeşit çeşit. Bazıları 18 yaş büyük adam istediği kadar iyi olsun bakmaz, bazıları ise sadece 10+ yaş büyük erkeklere bakarlar. Kalan kısmı ise asla bakmayacağını düşünür ama karşısına beğendiği biri çıkana kadar böyle düşünür.
Kızla 2-3 gün mesajlaştım ve hemen buluşmaya çağırdım. İlk buluşmayı güzel bir rooftop barda yaptık. Aramızda cinsel yakınlık olmasa da gece eğlenceliydi. Aynı gece mesaj attı, biraz mesajlaştık. Ertesi gün akşam mesaj atıp dün gece çok iyi vakit geçirdim dedim ve bir buluşma daha ayarladım. 2. buluşmada aramızda yakınlaşma oldu ve bana geçtik. Gece birlikte olduk ve ondan sonra da bir hafta içerisinde, 24 yaşında, oldukça güzel ve bana her sabah günaydın aşkım yazan bir ilişkim oldu. Yani henüz biz neyiz falan yoktu ama mesajları çok eriyip biten türdeydi. “Seni özledim”, “ne zaman yeniden görüşeceğiz”, “iyi geceler aşkım” vs.
Buraya kadar bir sorun yok, eğer fazlaca ilişki kafasına girmediysen.
Sorun şu ki çok mesaj atıyordu. Ben bu kadar mesajlaşan biri değilim. Genç kadınlar böyle sanırım.
Önemli bir kısmı böyle.
Yanlış anlama bu beni soğutmuyordu aksine hoşuma gidiyordu.
Şimdi buraya kadar sorun yok. Olması gerektiği gibi. Kız sana, senin ona ulaştığından daha fazla ulaşıyor, oldukça ilgili görünüyor. Fakat ne yazacağını tahmin ettim: senden daha fazla mesaj başlatmanı talep edecek.
Birgün bana neden benim ona çok fazla mesaj atmadığımı sordu. Aslında ben ona yanıt veriyorum ama kastettiği benim mesaj başlatmamdı sanırım. Aslına bakarsan ben de altın orana göre mesajlaşma başlatıyordum ama ona daha fazla mesaj atmaya dikkat edeceğimi söyledim. Sonra da ona daha fazla mesaj atmaya başladım.
Şimdi hiç mesaj atmıyor değilsin. O nedenle burada yapman gereken doğruyu söylemek. “Bebeğim ben mesajlaşma insanı değilim, ama seninle konuşmak hoşuma gidiyor.” Ve kızı buluşmaya çağırmak. Burada onun sana uyması lazım ki eğer mesajlaşmadan sorun çıkaracaksa zaten altın orandan taviz vererek sorunu çözemezsin. Burada daha önce shit testi comfort test sanıp geçememek diye bir yazı yazmıştık ama buradaki sen de yeterince mesaj atıyorsan aslında shit test.
Hatam şu ki ben mesaj sıklığını arttırınca, onun mesaj sıklığı ve cevap verme aralığı düştü. Ben de ondan daha fazla mesaj atmamaya dikkat edemedim, aslına bakarsan kendimi kaptırmışım.
Böyle işte yokuş aşağı gider. Sen kızdan çok daha büyüksün ve o da kendinden çok daha büyük bir adamla olduğuna göre aslında senin çerçevene ve otoritene girmeye daha meyillidir.
Kötüsü, kız mesaj sıklığını azaltınca kaygı duymaya başladım ve daha fazla mesaj atmaya başladım. Bir yandan da kızdan daha fazla hoşlanmaya başladım.
Bu mesaj olayı muhtemelen sende “istediği gibi mesaj atmazsam bu genç kızı kaçırırım” psikolojisi yarattı ve istediğin için değil, atmak zorunda olduğunu düşündüğün için mesaj atmaya başladın. Bu zayıflık ve aynı zamanda kendin istediğin için değil onu kaybetme korkusu ile ekstra duygusal yatırım yapıyorsun. Bu da seni ilişkinin daha güçsüz tarafı yapıyor.
Sonra bir mesaj attım ve buluşalım dedim ama bu mesaja hiç cevap vermedi. Bu aşamada kendisine no contact uygulamaya karar verdim ama 3 gün sonra dayanamayıp iyi misin, ne yapıyorsun? yazdım.
Şimdi çoğu erkek bu ikinci mesajı “gerçekten merak ettim” diye savunur ama genellikle nedeninin bu olmadığını kendisi de dahil herkes bilir. İkinci zayıftı ama neyse ki toplumsal nezaket ve gerçekten bir şey olabileceği ihtimali ile yazdın ayağına kurtarır.
Kız online oluyordu ama mesaja bakmıyordu. Ergen gibi takip edip sinir olmaya başladım. Arayıp hesap sormayı bile düşündüm ama sonra “sana cevap bile vermeyeni mi arayacaksın?”. Orada bıraktım ve “bana ulaşmazsa bir daha hiç görüşmeyeceğiz” mantığında hareket etmeye karar verdim.
Sonuçta kızla online dating ile tanışmışım, aramızda resmi bir ilişki yoktu. Belki oyun oynuyor, belki tabak çeviriyordu. Takılıp kalmaya gerek yok. Bu yaşta o gençliği yeniden tattım daha ne olsun dedim ve online datinge devam etmeye başladım (ikimiz de onun isteği ile silmiştik).
Şimdi bir ayrıntı ama kız sana biz neyiz demiş. Biz neyiz direkt biz neyiz diye sorulmayabilir. Başkası ile görüşmeni istemiyorum diye sorulduğu da çoktur. Ve ikinizin de online dating uygulamasını silmenizi istemesi aslında başkasıyla görüşmeni istemiyorum demek ve o anda bunu yaparak sen de ilişkiye başlamışsın.
Bu yaşta o gençliği yeniden tattım daha ne olsun dedim mantığı bu devirde doğru mantık. Böyle kullanıp atacaklarsa tepe tepe kullanıp atsınlar daha ne olsun? 🙂 3-4 ay boyunca ilişki değerini anladığın bir kızla olana kadar devam. Ama sana sadece online takılmamanı tavsiye ederim. Gerçi eğer genç kızlarla görüşmek istiyorsan online daha iyi zira normalde bir araya gelemeyen iki demografiyi eşleştiriyor. Ama dışarıda hayat oyunu da oyna.
Bu kız da dediğin gibi ya sana bir ders vermeye çalışıyor ya da birilerini buldu. Aslına bakarsan ders verme ihtimali daha yüksek ve kötüsü ders vermekten ziyade, senin daha az aramanın kabul edilemez olduğunu düşünüp senden uzaklaşmaya çalışıyor olabilir. Sonuçta popüler propaganda sadece erkekleri değil, kadınları da etkiliyor. Kadınlar da bu propaganda nedeniyle en az erkekler kadar ilişkilerini sabote ediyorlar. Kadın bu tip bir adamdan hoşlanmamalıyım diye düşünüp bırakıyor ama sonra doğasının itkisi ile o adamın peşine düşüyor. Ya da bir adamdan bir sürü ilgi ve zaman talep edip, onu aldı mı adamdan soğuyor.
Bu aramama işi zordu ama. Daha genç erkekler daha duygusal ve duygu kontrolü düşük oluyorlar, onlar için daha zor olmalı. Sadece 1 ay ama yıllar sonra çok hoşuma giden ve bitince de içime oturan bir ilişki oldu.
Evet kolay bir şey değil ama bu maalesef tercih meselesi de değil. Senin iki mesajına cevap vermeyenin peşinde koşunca, geçici rahatlama ama daha sonra daha kötü acı yaşıyorsun. Genelde eline de bir şey geçmiyor.
Neyse bu kız ilk mesajımdan bir hafta sonra bana mesaj yazdı ve bana selam ne haber dedikten sonra neden bir haftadır mesaj yazmadığımı sordu 😀 İlk dürtüm kızım sen mal mısın yazmaktı. Tabii yazmadım ama şimdi buna ne cevap verilir ki? İki mesaj attım, neden cevap vermedin mi desem, mesajlara hiç değinmesem mi?
Oyun oynuyor. Böyle davrandı mı erkeklerin %90’ının ne yapacağını düşün. Senin yapmamak için kendini disipline ettiğin şeyi. Kızı aramaya devam edecekler. Kadınlar bunu bazen peşimden koşsun ve burnu sürtülsün ya da değerimi görsün diye yapıyorlar ama sorun şu ki bir erkek bunu yaptığında, ondan başta hoşlanmalarına neden olan büyü de kayboluyor. Ve erkek istediğini yaptı mı kadın da erkekten soğumaya başlıyor.
Bunu bir erkeğin shit test sayması doğru. Ama kadın aslında burada erkeği denerken bilinç üstünde gözündeki değerimi göreyim mantığı ile yapıyor. Fakat işte kadınlar genellikle kendilerini asıl çeken şeyin ne olduğunu bilmediklerinden, adamın çekiciliğini sağlayan şeyi, bir iki tık peşinde koşma gereksinimini adama yok ettiriyorlar. Sen bu tuzağa düşmedin.
Soruya gelelim. Bu soruya verilecek cevap basit: “Bebeğim 2 kere mesaj attım, senden cevap gelmeyince dedim ki her halde meşgul, sonra dönüş yapar. Sen ne yapıyorsun?” Verilecek yanlış cevap, kızın seni istemediğini düşündüğünü ima eden bir cevaptır. “İki kere mesaj attım ama sen cevap vermeyince görüşmek istemiyorsun diye düşündüm”. Erkek adam kadının kendisi ile görüşmek istemeyebileceğini değil meşgul olduğunu düşünür. Direkt hayır dese, reddetse bunu naz sanmaktan bahsetmiyorum, kız ortadan kaybolmuş, sevgilisi değil ya da çok yeni. Bu aşamada bir kız ortadan kaybolup geri gelebilir.
Şimdi sen kız seni istemiyor diye düşünsen bile bunu ona ima etmeyeceksin. “Bebeğim 2 kere mesaj attım, senden cevap gelmeyince dedim ki her halde meşgul, sonra dönüş yapar. Sen nasılsın ne yapıyorsun?” diye yazacaksın. Sonra da “hey görüşelim mi? Cuma veya Pazar boşum sana hangi gün uygun diyerek buluşma ayarlayacaksın.
Şimdi bundan sonra danışan aynen bu şekilde mesajlaştı ve şunlar oldu.
Mahmut bana dediğin gibi “Bebeğim 2 kere mesaj attım, senden cevap gelmeyince dedim ki her halde meşgul, sonra dönüş yapar. Sen nasılsın ne yapıyorsun?” dedim ve hiç uzatmadı. Evet meşguldüm bir de ailevi bir sıkıntı vardı onla uğraştım dedi. Ben “senin bir içkiye ve rahatlamaya ihtiyacın var bana gelsene” diyecektim ama kendisi “seni çok özledim bu akşam sana gelebilir miyim” dedi zaten 🙂
Hemen atlayıp geldi ve kaldığımız yerden devam diyeceğim de kaldığımız yerden daha vahşi bir şekilde devam ettik. Anonimliğin arkasına sığınarak söylüyorum, bir ara o kadar çok ısırıldım ki, artık dayanamayıp yüzünü çevirmem gerekti 😮
Çok fena, zavallı sen 😀
Daha vahşi olması normal zira erkeklerin büyük çoğunluğunun yapamadığını yaptın. Kadınlar, özellikle genç ve güzel olanları, erkeklerin telefonlarını mesaja boğmalarına ve peşlerinden koşmalarına alışkınlar. Ben ona ne kadar ilgili ve diğer erkeklerden farklı olduğumu göstereyim diye erkeklerin %90’ının içinde bulunduğu sürüye giren erkeklere alışkınlar. 2 mesaj cevaplamama ile duygusal olarak darmadağın edemedikleri erkeklere alışkın değiller ve bunu yapabilen erkeklere rastladıklarında ise büyük bir arzu duymaları şaşırtıcı değil.
Dikkat et, senin 2 mesajına bilerek cevap yazmadı. Sen özellikle ulaşılmaz olmaya kasmadın. Tek yaptığın iki mesajına cevap yazmayan kızın peşinde koşmamak ki kendine saygısı olan her erkeğin yapması gereken bir şey. Karşındaki kadın da aptal değil, sen iletişimi kesince “2 mesajına cevap yazmadım, benim peşimde koşmayacak tabii” diye düşünecek kapasitede. Değilse zaten o kızla kısa süreli bile karın ağrısı merak etme.
Bunu şundan söylüyorum. 2 belki 3 mesaj atıp da hala cevap alamayınca “belki daha fazla peşinden koşmamı istiyor” diye düşünen çok erkek var. Bazen haklılar, kız daha fazla peşinden koşmanı istiyor olabilir. Ama sorun şu ki böyle istiyor olsa bile bunu yaparsa erkek itici olmaya başlıyor. Sonuçta kızların hak sanrılı, karın ağrısı ve narsist olanlarını çıkartırsan, ortalama bir kadın senin mesajlarını cevaplamadığın zaman ona yazmama hakkının olduğunu, eğer görüşmeye devam edeceklerse kendisinin yazması gerektiğini bilir. Aslında senin 2 mesaj sonrası artık kendisine mesaj atmadığını gördüğünde normal bir kadının sana olan saygısı artar.
Mahmut açık söyleyeyim, bu site olmasa ben bu kıza zaten yürümezdim. 42 yaşında bana anca 35 yaş üstü bakar diye online yaş sınırını 23 bile yapmazdım 🙂 Senin sanırım senden 15 yaş genç bir kız arkadaşın vardı, dedim demek ki oluyormuş.
Neyse hadi kızla bir şekilde oldu diyelim, o 2 mesajdan sonra mesaj atmaya devam ederdim. Arardım vs. Sonra da burada gördüğümüz bir sürü hikayedeki gibi hüsran ile biterdi muhtemelen.
“Sorun sende değil bende”, “şu an ilişkiye hazır değilim”, “arkadaş kalalım” … Bunlardan birini duyardın. Seç beğen al 🙂
İyi ki varsınız. Bunu da paylaşabilirsin, başarı hikayesi olan adam başarı aynı zamanda özeli olduğu için pek paylaşmaz sanırım ama sen paylaş. Genç erkeklere bir faydası olur.
Bu da bir etken. İnsan başaramayınca buraya geliyor, başarınca gelmiyor ama sen deyince kafama dank etti zira devam eden özel ikili ilişkisi olunca paylaşmaması oldukça etkili bir neden gerçekten.
Ben teşekkür ederim, şimdi yorumlarımla paylaştım.
Bir aydır bir kızla görüşüyorum. Bana hergün 4-5 kere mesaj atıyor ama hemen hergün mesajlaşma birden bire kesiliyor. En son mesajıma saatlerce cevap yazmıyor ki birçok defa ertesi güne kadar cevap yazmadığı oluyor. Bana bir iki hafta önce bana karşı hisleri olduğunu ama henüz bana aşık olmadığını söyledi.
Şimdi öncelikle görüşüyorum dediğine göre kızla aranda bir sevgililik ilişkisi yok. Hergün mesaj atması iyi ama arada pat diye kesmesi o kadar problem değil. İnsanların işi gücü var. Fakat eğer sen onun cevapsızlığı karşısında yazmaya devam ediyorsan bu sıkıntı. Sana cevap vermiyorsa hemen mesaj atmayı bırakmalısın. Ayrıca hergün seninle mesajlaşması özellikle seni arkadaş gibi sıradan şeylerle ilgili mesajlaşmanız çok doğru değil. Bu kız senin kız arkadaşın değil. Senin onunla mesajlaşmaya ve çok mesajlaşarak onun telefondaki “kız” arkadaşı olmaya soğuk bakman, çok mesajlaşmaman ve buluşma ayarlaman lazım.
Eğer bir kızla mesajlaşıyorsanız (kız arkadaşınız da olsa, henüz yeni görüşüyor da olsanız) gün içinde sürekli olarak işinizi bölüp mesajlarına cevap vermeyin. İşiniz bitsin ve arada mesajına cevap verin. Bir erkeğin bir kadının mesajına cevap vermek için sürekli olarak yaptığı işi bırakması, onun cepte olmasına ve görünmesine neden olur. Nereden bilecek demeyin. Gün içinde bir erkek her mesajına hemen dönüyorsa, o erkek ya boş bir erkektir ya da işini gücünü ona cevap için bırakmak zorunda hisseden zayıf bir erkek.
Burada sana söylediği söz sıkıntı: sana karşı boş değilim ama coşmuş da değilim. Bu kelime anlamı ile problem değil zira duygular zamanla gelişir ama bunun söze dökülmesi sıklıkla, yeterince umut verip çok da çekmeden uydu erkek yapma motivasyonuna işarettir.
Onu bir iki kere, eski erkek arkadaşı ile gördüm.
Onunla yeniden olur mu diye bakarken seni de kenarda tutuyor olabilir. Sana bütün gereksiz mesajlaşmayı minimuma indirmeni, gün içinde o kadar da ulaşılır olmamanı tavsiye ederim. Eğer mesaj atmaya devam ediyorsa, buluşma ayarla. Bu kadar ulaşılır olman, sana olan ilgisizliğinin nedenlerinden biri. Belki de en büyük nedeni.
Bana benimle bir ilişki düşündüğünü ama şu an hızlı gitmek istemediğini söyledi. Aslına bakarsan kızın beni oyaladığını ve cepte tuttuğunu düşünmeye başladım.
Evet, sana duymaktan hoşlanacağını düşündüğü şeyi söylüyor yani sabırla beklersem beraber olacağız umudunu veriyor. Bu aşamada yedek lastik olarak beklediğini varsayabilirsin.
Bir de beni sürekli olarak ekiyor. Kendisi buluşmak istese bile son anda başka bir işi çıkıyor ve beni ekiyor.
Bu da sana senin, kızın gözünde o başka işlerden daha önemli olmadığını söylemeli. Hani bir kere, iki kere tamam da, eğer daha fazla sayıda oluyorsa bu, önemli önemsiz işleri ve arkadaşları senden daha önemli demek.
Bu kız seni iki kere ektikten sonra hala her mesajına istekle ve hızlıca cevap veriyorsan, hala buluşma teklif ediyorsan, kıza dediğin şey şu: ben seni yedek lastik olarak beklerim, sorun değil.
Bir kadın sizi arka arkaya iki kere ekerse (daha önceden haber verdiğini varsayıyorum), “tamam sonra görüşürüz” deyin ve bir daha o size ulaşmadan ona asla ulaşmayın. Eğer kendinize hakim olamayıp da kıza ulaşırsanız, sizin ona, onun size olduğundan çok daha fazla ihtiyaç duyduğunuzu gösteriyorsunuz. Bunu yaptıktan sonra o kızdan saygı beklemeyin. Sizin kendinize saygınız yok ve bunu açık açık gösteriyorsunuz, kız size neden saygı duysun?
Bir de işin içinde hala eski erkek arkadaşı var ve sen hala ilişki bekleyen efendi erkek gibi kızın peşindeysen, bütün bu çöp davranışları sineye çekiyorum diyorsun.
Şimdi bu aşamada ne yapayım?
Öncelikle eski erkek arkadaşı hala hayatının içinde olan kızla sevgili ilişkisi istiyorsan bu “hayali” hemen bırak. Takılmaktan daha yukarısını isteme.
İkincisi, bu kızla gün içinde karşılıklı mesajlaşmayı bırak. Eğer seni iki kere ekti ise, sana her mesaj attığında kibar bir şekilde geç cevap ver ve konuyu uzatmamaya çalış. Kıza bu şekilde vereceğin mesaj, güzelim buluşmuyorsak mesajlaşmıyoruz. Benimle konuşmak istiyorsan, buluşmak isteyeceksin. Bu kıza yeniden buluşma da teklif etme. O edecek. Ve bu da son şansı olacak. Yeniden ekerse, yine aynı şekilde “sonra görüşürüz” de fakat bu sefer mesajlarına çok kısa cevaplar verip başından at. Eğer ne oldu derse, “mesaj arkadaşı olmakla ilgilenmediğini, yüzyüze görüşmediğin bir kızla mesaj iletişimine vaktin olmadığını” söyle ve orada bırak. Eğer yine buluşmak isterse sana gelecek. Dışarda buluşma yok. Bu kıza kesinlikle para harcama. İstemezse de bir an önce yakandan düşsün.
Umut kırıntıları ile yörüngesinde döneceğine, bir an önce hayatından çıksın daha iyi. Son olarak kız eski erkek arkadaşıyla görüşüyor ama sen başkasıyla görüşüyor musun? Başka kadınlara yürümeye devam etmelisin.
Mesajlaşırken “empatik” davranmaktan ve sanki kadın ile ilişki içindeymiş gibi davranmaktan kaçının. Bu sizin “iyi çocuk” olduğunuzu gösterir ve iyi çocuklar sona kalırlar.
Bu kadını tanımıyorsunuz ve tanısanız bile, sizin şu anki işiniz hemen her beta uydu erkek gibi telefon ve mesajla ona terapist olmak değil. Özellikle de size yalan söylüyorsa ve siz hala empati kurma ayağındaysanız geçmiş olsun: Siz bir sünepesiniz ve bunu ona bağırıyorsunuz.
Örnek: Kadın: “Kusura bakma, mesajını görmedim. Çok meşguldüm.” (Muhtemelen yalan). Erkek: “Anlıyorum. Kolay gelsin, çalışma yaşamı sonuçta.” (Yanlış)
Örnek: Kadın: “Şu an hayatım karma karışık.” Erkek: “Gerçekten mi? Ne oldu?” (Yanlış tabii)
Yeri gelmişken söyleyeyim, özgüvensiz olduğunuzu belirtir şeyler yazmaktan da kaçının. Bunun yerine daha yaramaz çocuk modunda olun:
Örnek: Kadın: “Kusura bakma, mesajını görmedim. Çok meşguldüm.” Erkek: “Bu içip rahatlamaya ihtiyacım var demek değil mi? Tamam, çıkıp bir şeyler içelim.”
Örnek: Kadın: “Şu an hayatım karma karışık.” Erkek: “Bir şeyler içelim o zaman. 3 biranın çözemeyeceği şey yok :)”
Yürüdüğünüz bir kadına mesaj üzerinden iltifat etmeyin. “İyi tatiller” ya da “iyi eğlenceler” gibi dileklerden de kaçının.
“İyi tatiller” demek yerine “güneş kremi sürmeyi unutma” deyin. “İyi yıllar” yerine “bu seneki yeni yıl hedeflerini de aksatma” deyin.
“İyi eğlenceler” yerine “arkadaşların seni bıraktığında, gecenin 2’sinde bana sarhoş sarhoş mesaj atma ha :)”
Diliniz genellikle konuşmayı ileri taşıyacak şekilde olsun ve mümkün olduğunca aynı fikirdeyim tarzında şeylerden kaçının:
Örnek: Kadın: “Bugün hava çok güzel.” Erkek (Yanlış) : “Evet çok güzel.” (iyi çocuk modu) Erkek (Doğru) : “Tam çıkıp parkta dolaşmalık ;)” (piç erkek modu)
Örnek: Kadın: “Bugün öğle yemeğinde tavuk döner yedim.” Erkek (Yanlış): “Afiyet olsun, tavuk döneri çok severim.” (Bu ne lan seviyesi iyi çocuk modu)
Erkek (Doğru): “Et döner > Tavuk döner” (piç erkek modu)
Mesajlaşma prensibi 7 : Yarı ukala eğlenceli, yarı normal.
Mesajlaşma yarı ukala eğlenceli ve yarı normal olmalı. Eğer sürekli ukala eğlenceli davranır, sürekli espri yapar ve dalga geçerseniz, sulu görünürsünüz ve kadın sizi ciddiye almaz. Eğer sürekli normal mesajlaşırsanız, sıkıcı olursunuz ve çekingen görünürsünüz.
Mesajlaşmanın en büyük avantajı, yazacağınız mesajı düşünmeye vaktinizin olması. Mesajı göndermeden önce istediğiniz kadar değiştirebiliyorsunuz. Bu nedenle, eğer fazla sıkıcı olmaya başladığınızı düşünürseniz ukala – eğlenceli bir şeyler yazmayı düşünecek vaktiniz var. Aynı şekilde fazla ukala – eğlenceli olduğunuzu görünce durma şansınız da var. Cevap vermeden önce beklemekten ve düşünmekten çekinmeyin.
Mesajlaşma prensibi 8 : Emoji ve GIF kullanın ama abartmayın.
Bazı yerlerde erkek emoji kullanmaz gibi kurallar görüyorum. Mesajlaşmada duygu aktarımı zor olduğu için emoji kullanmalısınız ama,
Emoji kullanımında aşırıya kaçırmayın.
Öpücük, kalpli gözler, patlıcan, gibi emojilerden uzak durun.
Ard arda emojiler dizmeyin, örneğin 5 tane ard arda alkış emojisi atmayın.
Aynı şekilde dozunda kullanıldıklarında, GIF’ler de oldukça etkilidirler.
Mesajlaşma prensibi 9 : Sexting yapmayın.
Gerçek hayatta yatmadığınız bir kadınla Sexting yapmayın! Sexting karşı taraftan geliyorsa bile uzak durun. Sexting sanal mastürbasyondur ve sizin aranızda olabilecek gerçek seksin ihtimalini azaltır. Birçok erkek aşırı aç olduğu için mesajlaşmada sexting yapmaya çalışır ama tek başardıkları şey, kadını korkutup kaçırmaktır. Ya da kadın sexting yapsa bile, adamın açlığını hissedeceği için adama soğuyacaktır.
Bazı kadınların sizinle mesajlaşırken tek amacı, sanal olarak tatmin olmaktır ve gerçek hayatta buluşmaya niyeti yoktur. Sexting kısmına girmeyerek bu kadınlara boşa zaman harcamanın önüne geçebilirsiniz. Ayrıca bir kadın sizinle sexting yapıyorsa, başkasıyla da yapıyor olma ihtimali yüksektir ve bu kadınların paralel yazıştığı erkek sayısı çok olduğundan, sizinle buluşup sexting kısmını gerçeğe dönüştürme ihtimali azdır.
Bazen kadınlar sizi denemek için tartışma çıkarabilirler veya size kafa tutabilirler. Ya da sizi tahrik edecek şeyler yazabilirler. Bunları kavgaya veya güç savaşına çevirmeyin. Şunu unutmayın: kadının yazdığı her şeye cevap vermek zorunda değilsiniz!
Böyle bir durumda yapmanız gereken şey, kendi çerçevenizi korumak için birkaç cevap yazmanız ama eğer kız hala size meydan okuyorsa onu orada cevapsız bırakıp birkaç gün sonra yoklama mesajı atın ya da onunla dalga geçin ve (kovuldun gibi bir şeyle bitirin).
Örnek: Kadın: Kanka ne haber?
(Biraz geç cevap vererek …) Erkek :Aradığınız kankaya şu an ulaşılamamaktadır, sizi yakışıklı lorda bağlıyoruz!
Kadın : Hahahah … Kanka sen mi yakışıklı lordsun?
Erkek : Lordum diyeceksin.
Kadın : Kanka, kanka, kanka, …
Erkek : Bunun için seni cezalandıracağım.
Kadın : Kanka, kanka, kanka, …
Erkek : Kovuldun.
Kadın : Hahaha … Kankalıktan mı?
(Bu aşamada cevap vermenize gerek yok. Kız meydan okumadan geri adım atmıyorsa, onu orada o haliyle bırakın.)
Mesajlaşma prensibi 11 : Her defasında bir konuya odaklanın.
Mesajlaşırken bir mesajdan diğerine konudan konuya atlamayın. Bunu zaten siz yapmayın ama karşınızdakini de yönetin. Bazı kadınlar bir mesajda bir konu açıp sizin cevabınızın hemen ardından tamamen başka konuyla ilgili soru sorarlar.
Örnek: Önce yanlış mesajlaşma:
Kadın : “Konser çok iyiydi. Sen Cumartesi ne yaptın?”
Erkek: “Sahneye çıkıp kıç sallamadın değil mi 😉 Cumartesi koca bir köpeği gezdirdim.”
Kadın: “Haha, hayır güvenlik çıkmama izin vermedi 🙂 Ne cins köpekti?”
Erkek : “Konserin neden iyi olduğunu açıklıyor 🙂 Kocaman bir doxin :D”
Burada erkek konseri ya da Cumartesini seçip tek konu üzerinde gitmeli. Bir sürü şeyi aynı anda konuşmaya çalışmak yorucu, karmakarışık ve yönetmesi zor bir şey. Şimdi doğru mesajlaşmaya bakalım:
Kadın : “Konser çok iyiydi. Sen Cumartesi ne yaptın?”
Erkek: “Sahneye çıkıp kıç sallamadın değil mi ;)”
Kadın: “Haha, hayır güvenlik çıkmama izin vermedi :)Sen daha eğlenceli bir şey mi yaptın?”
Erkek : “Konserin neden iyi olduğunu açıklıyor 🙂
Mesajlaşma prensibi 12 : Sürekli düz cevap vermekten kaçının.
Kadın size bir soru sorduğunda, sürekli olarak düz cevaplar vermeyin. Sürekli olarak düz cevaplar vermeniz, konuşmayı sıkıcı yapacağı gibi, sizi de kolay kontrol edilebilen bir iyi çocuk gibi gösterir.
Örnek:
Kadın: “Arkadaşlarınla yemek nasıldı?”
Erkek (Düz cevap) : “Çok iyiydi. Adamları ne zamandır görmüyordum. Yeniden görüşmek iyi oldu.”
Erkek (Eğlenceli cevap) : “En lezzetli hamburgeri ben yedim. Sakalımda hala birkaç parça hamburger ekmeği var :)”
Mesajlaşma prensibi 13 : Buluşun!
Kadının mesaj arkadaşı olmayın! En fazla bir veya iki gün, toplasan maksimum 20-30 mesajdan sonra buluşma davetini yapın. Buluşmayı hemen 2-3 gün sonraya ayarlayın ve ondan sonra mesajlaşma sıklığını azaltın.
Mesajlaşma prensibi 14 : Mesajlaşmada duygu, metinden önemlidir.
Kadınlar bir iletişimde anlamdan çok duyguya önem verirler. Mesajlaşmalarda ne yazdığınızdan çok, mesajlarda heyecan, eğlence gibi duygular var mı onlara dikkat edin. Sıkıcı olmamak, doğru yazmaktan daha önemlidir. Fazla endişeli ve muhtaç bir şekilde yazmak, yanlış şeyler yazmaktan daha yıkıcıdır.
Aynı şekilde kadının yazdıklarından ziyade ne kadar istekli olduğuna, size ne kadar yatırım yaptığına (örneğin sizinle mesajlaşma başlatmıyorsa, size istekli cevap veriyor olsa bile pek yatırım yapmıyor demektir), feminen ve uysal olup olmadığına dikkat edin. Bunu yaparsanız, zamanla hızlı bir şekilde, bir kadının yatırım yapmaya değecek veya değmeyecek olduğunu anlama konusunda bir içgüdü geliştirirsiniz.
Beraber olduğunuz kadın, sizinle beraberken feminen taraf olmak ister (anlaması daha kolay geliyorsa, feminen enerji içinde olmak ister de diyebilirsiniz). Feminen taraf olmak demek, karşı taraftan ilgi ve sevgi almak için açılmak, bağlanmak ve maskülen tarafı zihinsel ve fiziksel olarak içine almak ile alakalıdır. Kadın, feminen taraftır ya da olmalıdır. Siz ise maskülen taraf. Kadın ile iletişiminizde bu ikilik çerçevesinde bilmeniz gereken ilk şey, kadının sizden erkek olmayı, maskülen olmayı, sezgisel seviyede
bilmenizi beklediğidir. Bir kadın size nasıl erkek olacağınızı hem öğretemez, hem de öğretmek istemez. Sizin kadın – erkek ilişkilerini, ilişkinin erkek tarafı olmayı kendiliğinizden bilmenizi bekler.
Birçok erkeğin kadının geçici olarak ya da bir sebeple kalıcı bir soğukluk göstermesi durumunda paniğe kapıldığını ve aslında ortada büyük bir problem olmasa bile olayı bazen (erkeğin panik içinde yaptığı zayıf davranışlar nedeniyle) ayrılığa gidecek kadar büyüyebileceğini söylemiştik. Bu tür bir soğukluk olduğunda ilk yapmanız gereken şey, soğukkanlı olmak. Sonra da hiçbir şey yapmamak. En azından bir süre için.
Örneğin size normalde her sabah günaydın mesajı atan kadın sabahları mesaj atmayı 2-3 gün bıraktı diye hemen paniğe kapılıp “ne oluyor?” diye sormayın. Ya da sevgiliniz 2-3 gün size mesaj atmadı diye ilişki bitecek havasına girmeyin. Eğer tahmini bir yanlışınız varsa sessizce düzeltin ve bekleyin. Örneğin belki kızı çok fazla aramaya başladınız ya da bir şeyi söz verip yapmadınız. Bunları düzeltin.
Negatif duygulara yatkın insanlar genellikle her şeyi üstlerine alınırlar ve en ufak negatif bir olayda ilişki bitecek gibi hissederler. Bunun yarattığı kaygı ile başa çıkamıyorlarsa (ki kaygı ile acı çekerek de olsa başa çıkmak yerine her kaygıya kapıldıkları sürece de başa çıkamazlar), kaygılarını partnerlerinin üstüne kusarlar. Sorun şu ki, kadınlar genellikle erkeklerinin liderliğini takip ederler ve siz eğer yeterince bir süre “büyük bir
sorun var” gibi davranırsanız, kadın da bir süre sonra “galiba bir sorun var” diye düşünmeye başlar. Örneğin kaygıya kapılıp “beni sevmiyor musun?” gibi bir şeyler sorarsanız, kadın sizin yönlendirmeniz ile size olan sevgisini sorgulamaya başlar. Eğer yeterince uzun süre bu şekilde davranırsanız, kadın bir süre sonra sizin telkinleriniz ile “evet ya galiba öyle” der.
Peki yanınızda soğuk davranan bir kadının soğukluğunu hep görmezden mi geleceksiniz. Belki bir süre evet ama yine soğuk davranmaya devam ederse, “neyin var, durgun görünüyorsun?” diye sorun. Eğer cevabı “bir şeyim yok” ise bir süre için kendi haline bırakabilirsiniz. Ama böyle davranmaya devam ediyorsa bir daha sorun ve bu sefer de bir şeyim yok cevabı alırsanız, “bebeğim, senin bir şeyin var, anlat ne oldu?” diye sorun.
Bu soruya “bunu konuşmak istemiyorum” cevabı alırsanız, bu genellikle testtir. Acaba onu orada öyle bırakacak mısınız yoksa onun neyi olduğunu öğrenmeye çalışacak mısınız (yeterince değer veriyor musunuz) testi. Burada espriye başvurabilirsiniz. Kadının yanına çöküp, “sen bana neyin olduğunu söylemeden buradan kalkmıyorum” diyerek gülümseyebilirsiniz mesela. Bu arada yanında ona ufak ufak omuz atabilir ya da kendi kendinize komik bir şarkı mırıldanabilirsiniz.
Çoğu durumda kadın bir süre “git başımdan salak” gibi bir şey söyleyerek ama gülmemek için kendini zor tuttuğunu da saklamayarak çözülecektir. “Seninle konuşmuyorum, geçen gün şunu şunu yapıp beni deli ettin” gibi bir şey söyleyecektir.
Burada yapmanız gereken şey, “bebeğim anlat, neden deli oldun?” diye başlayarak soru sormak ve dinlemektir. Hemen savunmaya geçmeyin ya da “ben buyum kızım, istemiyorsan benimle olmazsın” gibi bir götlük de yapmayın. Dinleyin. Çoğu durumda kadın aslında sizin onu yeterince sevip sevmediğinizden, sizin gözünüzdeki yerinden şüphe etmeye başladığından bu şekilde sinirlenir. Burada asıl mesele kendinizi savunmak değil, kadını dinlemek ve soru sormaktır. Bu zaten kendi başına onu sevdiğinizi ve onun gözünüzde yüksek bir yerde olduğunu ona söyleyecektir. Ama direkt savunmaya geçmeniz ya da götlük yapmanız tam tersi bir durum ortaya çıkaracaktır.
Dinleyip anladıktan ve sorular sorduktan sonra kadın genellikle rahatlayacaktır. Eğer sorunu sizinle değilse, dinlemeniz ve anlamanız önemli ama sonunda “bu konuda tavsiyemi mi istiyorsun yoksa sadece anlatmak mı?” diye sorun. Eğer tavsiyenizi isterse söyleyin yoksa sadece anlayışlı bir
şekilde dinlemeniz yeterli.
Konu sizinle ilgiliyse ne yapacaksınız? Burada eğer kadın sizin esprili ve anlayışlı yaklaşımınıza pozitif tepki veriyorsa, “kızınca ne kadar güzel oluyorsun sen?, uff çok seksi” gibi bir şey söyleyip takılabilirsiniz ya da onu kendinize çekip öpebilirsiniz. Eğer sizden aradığı rahatlama, sevildiğini hissetme ise, burada ona aradığı şeyi veriyorsunuz ve amacınız da bu olmalı. Amacınız öncelikle sorunun ne olduğunu anlamak ve sonrasında da sorun sizin gözünüzdeki yeri, sevilme ihtiyacı ise bunu ona vermektir. Ama bunu yaparken çok sert ve ciddi olmamalısınız. Çok cıvık da olmayın.
Unutmayın, siz erkeksiniz ve daha önemlisi, ilişkinin erkeğisiniz. İlişkinin tonunu belirleyen lider kişi sizsiniz. Eğer onun içinde bulunduğu dramaya uyarsanız, onun lider olmasına izin verirsiniz ve gücü ona verirsiniz. Bu ise her şeyi daha kötü hale getirir. Bir kadın ilişkinin erkeği olmak istemez. Erkeğinin liderlik etmesini, ilişkinin tonunu belirlemesini bekler. Daha da önemlisi, erkeğinin güçlü, kendi duyguları ile sallanmayan bir kaya olmasını bekler. Ama bu kaya ona karşı soğuk, umursamaz bir kaya değil, gücünden aldığı bir şefkat gösteren bir kaya olmalıdır.
Bu şekilde davrandığınızda kadın genellikle size açılacaktır. Bu ağlama ile gelebilir. Size neden kızgın olduğunu anlatacaktır. Burada tepkiniz daha çok “demek bu yaptığım seni üzdü ki seni üzmek de beni üzdü, bu bir daha olmayacak” gibi bir şey söyleyin ve “şimdi nasıl hissediyorsun?” diye sorun.
Kadın size kapalı olmadığı sürece dinleyerek ve daha derine inerek, kadının duygu dünyasına girerek, onun duygularını boşaltmasını, sizin gözünüzdeki yerini bilmesini
sağlayabilirsiniz.
Çoğu erkek bu şekilde işin özüne inebilse bile “özür dilerim” gibi bir şey söyler. Ya da “seni ne kadar sevdiğimi / sana ne kadar değer verdiğimi biliyorsun” der. Oysa kadın sizin kelimelerle bunu söylemenizi beklemiyor, bunu göstermenizi bekliyor. Bunu gösterme şekliniz de onun yanında olmak, dinlemek, soru sormak, anlamak ve onun duygularının açığa çıkarmasını sağlamaktır.
Bu aşamada açıklama yapabilirsiniz. “Bebeğim, böyle hissetmene çok üzüldüm. O gün çok acelem vardı, kafamda da iş stresi olunca yüzüne bakmadan kapıdan çıktım (evet sorun böyle basit bir şey olabilir). Yanlış bir davranıştı, daha dikkatli olacağım.”
Burada bahsettiğim süreç bir oturuşta olmayabilir ve birkaç görüşmenize yayılabilir. Ama eğer bu şekilde kadını açamıyorsanız, yukarıda İlgi Seviyeleri bölümünde bahsettiğim şekilde bir ilgi azalması, ayrılık öncesi soğukluk olabilir. Bu aşamada da orada yazdığım gibi kendinizi geri çekin. Her ne kadar onu dinlemek ve açmak için bir süre sabırla uğraşmanız gerekse de, bu süreci çok uzatamazsınız. Zira eğer karşıda ilgi azalması varsa ve özellikle de bu sizin zayıf ve itici davranışlarınız sonucunda olduysa, bu şekilde ekstra ilgi göstermeniz ters tepebilir.
Fakat sorun daha çok sizin gözünüzdeki yerinden şüphe etmesi ise, bu şekilde en fazla 10-20 dakikada, bilemedin birkaç saatte size açılacaktır. Sonunda da genellikle “aşkım çok daha iyi hissediyorum, iyi ki konuştuk” diye size sarılacaktır. Sevgiliniz ile seks yapıyorsanız, tam bu zamanda başlayacak seks, normal zamandaki sekse göre çok daha doyurucu olacaktır, eğer ortam elveriyorsa ve niyeti de varsa, bu fırsatı da kaçırmayın.
“Alfa erkeğin bir numaralı özelliği, gülümsemedir. Bir yere girdiğinizde gülümseyin. Bir kulübe girer girmez, oyun başlar. Ve gülümseyerek, her şeyi yoluna koymuş, eğlenceli biri gibi görünürsünüz, bir şey olabilmiş biri gibi.” – Mystery, Alfa erkeğin 6 karakteristik özelliği
Hayat oyunu gibi bağlamı kullanarak hareket ettiğiniz oyunlarda, yürüme davetiyesi sonucu göz temasında ya da genel olarak konuşma esnasında gülümsemeniz çok önemli. Özellikle beğendiğiniz bir kadından yürüme davetiyesi gördüğünüzde, o gözlerini kaçırmadan gözlerinizi kaçırmamanız ve gülümsemeniz sonucu eskiden açılmayan birçok kapının size açıldığını, kadınlarla tanışma konusunda sizi çok ilerleyeceğinizi göreceksiniz.
Yürüme davetiyesinde göz temasını daha önce birkaç yerde anlatmıştık. Beğenebileceğiniz bir kadın ile göz göze geldiğinizde, gözünü kaçıran ilk siz olmayın. Kadın genellikle yürüme davetiyesi atıyor olsa bile 2-3 saniye içinde gözlerini kaçıracaktır. Ama ilk kaçıran siz olmayın. Ya da bir kıza yürürken gözlerine bakın, size bakmıyor olsa bile. Size bakmaya başladığında da gözlerinizi kaçırmayın.
(Bu arada göz temasını koruyun derken psikopat gibi saatlerce kadının gözünün içine bakmayın tabii ki. Her defasında 15-30 saniye arası – siz konuşurken daha uzun -göz teması kurmanız yeterli. Sürekli bakarsanız içine düşüyor gibi olursunuz ya da arıza biri gibi görünürsünüz. Genelde o gözünü kaçırdıktan bir süre sonra sizin de gözünüzü kaçırmanız yeterlidir)
Ve gülümseyin. Gülümsemenin iki fonksiyonu var. Birincisi, gülümseme genellikle kendine güven gösterir. Beta erkekler, kadınlarla başarısız erkekler genellikle gülümsemezler ya da suratlarına, ne kadar iyi çocuk olduklarını ispatlamaya yönelik, tedirgin bir gülümseme yapışır. Benim gülümsemeden kastım, Daniel Craig’in James Bond tiplemesinde gayet güzel sergilediği, dişlerini göstermeden yapılan ve neredeyse belli belirsiz gülümseme.
Tabii gülümsemeye alışık değilseniz, gülümseyeyim derken şu aşağıdaki gibi dişleri göstererek pişmiş kelle gibi sırıtmayın.
Arnold değil, Daniel. Tamam mı? Burada anlaştıysak devam.
Şimdi gülümseyerek göz temasını koruduğunuz zaman, kadına da sizin yörüngenize girmesi ve hatta konuşma başlatması için cesaret veriyorsunuz. Yörüngenize girmesinden kastım, eğer uzaktaysa ve sizin ona yönelme şansınız yoksa, göz teması ve gülümseme ile “benimle konuşmak istiyorsan, gel yanıma” mesajı veriyorsunuz. Normalde yanınıza gelmeyecek kadın, bu şekilde yanınıza gelebiliyor. Mesela şurada anlattığım hayat oyununda, kadına gitmem pratik değil ama göz teması ve gülümseme ile o bana geliyor. Gülümseme ve göz teması olmasa, buna cesaret edebilmesi çok zor.
2003-2004 civarı Michael Abi’nin şimdi olmayan blogunu uygulamaya başladığımda daha önce çok karşılaşmadığım bir şey olmaya başladı (gülümse artı göz temasını oradan değil, SoSuave’den de öğrenmiş olabilirim ama şimdi hatırlamıyorum). Kadınlar benimle konuşmaya başladılar. Hergün ve hatta her hafta değil ama fark edeceğim sıklıkta. Bu kadınlarla genellikle çok kısa bir göz teması kuruyordum ya da sadece kendi gündelik hayatımda suratıma gülümseme yapışıyordu. Gelip ye beni demiyorlar tabii ki (bu yaşımda bile hala bu konuşmalar oluyor) ama mesela süpermarkette bir şey alırken yanımda duran kadın, elimdeki peynire bakıp “o peyniri çok severim” diyebiliyor. Ya da uçakta yanıma düşen kadın konuşma başlatabiliyor. Hemen heveslenmeyin, bu kadınların en az %60’ına bir çekim duymuyorsunuz ama arada konuşulmak da güzel bir şey.
Bu arada şunu da söyleyeyim, Türkiye’de kızlar bu konuda oldukça girişkenler. Yani ulaşılır, en azından bir söz söyleseler terslenmeyeceği belli bir erkekle, eğer beğenirlerse konuşma açıyorlar. Biliyorum ezici çoğunluğunuz bunu hiç deneyimlemedi ki 24 yaşına kadar bana biri söylese inanmazdım ama böyle bir şey var. 24 yaşında birden tipim büyük ölçüde değişti de bunu deneyimlemeye başlamadım tabii ki. Eski somurtkan, gülümsemeyerek cool olmaya çalışan, yürüme ve reddedilme korkusunu poker surat arkasına saklamaya çalışan biri olmaktan çıkmam ile bu deneyim başladı.
Gülümseme, özellikle kendine güvenli bir şekilde yaparsanız, sizi hem daha çekici hem de daha ulaşılabilir yapacaktır. Göz teması ve gülümseme sizi aynı zamanda sosyal açıdan başarılı biri gibi gösterecektir. Aslına bakarsanız, bu çeşit bir gülümseme ve göz teması, sizin sosyal olarak başarılı olmanızın önemli bir öğesi. İş, arkadaş veya aktivite çevresinde yukarı çıkmanız için önemli bir anahtar.
Gülümseyin. Karnınız acıksa, kedinizi yeseniz ve tüm şehir size küsse bile, hadi sıkıyorsa gülümse demeyin. Gülümseyin.
Mahmut Abi senin site ile eski kız arkadaşım tarafından terk edildiğim zaman tanıştım. İletişimi kes kuralını sağlam bir şekilde uyguladım ve sonunda eski kız arkadaşım dönmese de ben onu hızlıca unuttum ve yeni kızlarla buluşmaya başladım.
Bu kuralı öğrenmiş olmak çok güzel ama şimdi anlatacağım kızda yine çuvalladım ve burada karşındayım. Ben anlatayım sen fırçala. Atış serbest.
Hadi bakalım.
Kızla bir etkinlikte kendisine yürüyerek tanıştım. Çok iyi başladık. Etkinlikte numarasını aldım, birkaç gün mesajlaşıp buluştum. O gece birlikte olduk ve sonraki 3-4 hafta da tavşanlar gibiydik.
Güzel. Çok güzel.
Senin dediğin gibi, aramaların çoğunu onun yapmasını bekliyordum. Daha doğrusu, beklemiyordum aslında. Ben 1 ay sonra bir süre yurt dışında kalacağım için rahattım, o nedenle doğal olarak o beni biraz daha fazla arıyordu. Altın orana doğal bir şekilde uyuyorduk.
Popüler kültür yalanlarının aksine, ulaşmaların bir iki tık fazlasını kadının yapması doğal olandır. 1-3, 2-3 gibi oranlar doğaldır. Bu şekilde kadın erkeğe daha fazla aşık olur. Eğer 50%-50% gibi bir orana gelirseniz, bu genelde friendzone’a gider.
Evet, kadının erkeğe daha fazla ulaşıp onun tarafından onaylanma arzusu var. Kadın size ulaştığında “bebeğim, sesini duymak çok güzel, bu akşam buluşalım mı?” diye onu onayladığınızda, bu ihtiyacını karşılıyorsunuz. Bu tür bir onaylanma, kadınsı bir şey. Erkek bu şekilde onaylanmaya ihtiyaç duymamalı. Sizin daha fazla aramanız, hemen her zaman kendi işinizi gücünüzü bırakıp onun sizi hala isteyip istemediği konusundaki güvensizliğinizi gidermeye çalışmanız kaynaklıdır. Yani feminen bir sinyaldir ve iticidir.
Şimdi sorun şu. Yurt dışı iptal oldu ve ben de bundan sonra yapmamam gereken bir şey yapmaya başladım ve “biz neyiz?”, ilişki olacak mı kaygısına kapıldım.
İlişki öncelikli olmak, biz neyiz diye sorgulamak da feminen bir davranış kalıbı ve kadınlara yakışan bir şey. Erkeklerde ise aşırı itici. Eğer ilişki istiyorsan bile, bu konuda kadına adım attıracaksın. Bunun yolu da buluşmaları arttırıp uzatmaktır. Daha fazla birlikte olmaktır. Tabii abartmadan. Yani haftada 2-3’ü geçmeden.
Biliyorun büyük hata. Tabii bu zihin yapısına girer girmez, eskiden aklımda bile olmasa da, ne zaman arayacak, arayacak mı, mesajıma neden 3 saat cevap vermedi kaygıları başladı. Bunun sonucunda da kendimi ona daha fazla ulaşır halde buldum.
Bir anda sonucun ne olacağı kaygısı ile eski kaygı temelli haline dönmüşsün. Bu genelde ters teper. Sen sonuca o kadar odaklı değilken bunlar aklına bile gelmiyordu ve kız sana daha da ilgiliydi. Şimdi ilgisinin düşmesini beklerim.
Son 2-3 haftadır ilgisi düştü tabii. Yani daha az ulaşıyor.
Beklenen sonuç.
Ama ben burada yaptığım hatayı geç de olsa farkedip silkelendim ve artık ona daha fazla ulaşmamaya başladım. Eskiden olsa daha da fazla arardım. Muhtemelen kız artık bana dönmeyene kadar da aramaları arttırırdım.
İşte burada anlatılanları bilmenin faydaları. Bir yerde en azından durabiliyorsun.
Şimdi abi sorun şu. Artık o bana daha çok ulaşıyor Son 2 aramasında, kıza buluşma teklif ettim.
Doğru yapmışsın. Bu gibi durumlarda o sana ulaştığı zaman buluşma teklif etmen daha etkili. Sen ona ulaştığında değil. Kızın ilgisinde sorun olmasa, ne zaman ettiğin o kadar önemli değildi ama bu durumda yaptığın şey doğru.
2 buluşmayı da iş güç bahanesi ile reddetti. Ama sonra görüşelim diye tarih vermeden. Ben de ilk teklifimde bir şey demedim, ikincisinde ise “tamam, planlarına bak ve müsait olduğunda bana haber ver” dedim.
Bu da doğru bir hareket. İlk buluşma teklifin “olmaz ama sonra olur belki” diye reddedildiğinde, bir şey demene gerek yok ve “planlarına bak haber ver” demen yanlış. Zira yürümeyi kıza bırakıyorsun. Ama ikinci reddedilişte sen artık teklif etmeyebilirsin o nedenle “planlarına bak haber ver” demek doğru.
Şimdi abi sorun şu. Kız 2 buluşmayı reddetti. Ama hala bana ulaşıp genellikle bana ıvır zıvır fotoğraflar falan atıyor. Bu durumda ne yapmalıyım? Yani ulaşmasa tamam next ama ulaşınca ne yapacağım?
Bu çok karşılaşılan bir durum. Sen nextlersin ama kadın ulaşmaya devam eder. Fakat buluşmayı da konu etmez. Burada anlaman gereken şey, kızın başında yüksek olsa da sana ilgisi zayıf. Peki sana neden ulaşıyor? Yörüngede kal diye. Bunu aslında hiç buluşmadığın ya da buluşmalarda sonuca gidemediğin kızlar da yaparlar.
Burada ilk yapman gereken şey, kız sana direkt mesaj atmadan sadece fotoğraf atarsa, paylaşım yaparsa bunlara mesajla karşılık vermemen. Bunlara sadece beğeni, kalp falan gönder. Kız sana bir fotoğraf atınca “ne haber” ya da “çok güzel, bu şu mu?” falan diye konuşma açma. Sadece beğen, başparmak havaya emojisi falan gönder. Yani ona ondan fazlasını verme. Görmezden de gelme. Sadece ve sadece sana mesaj attığında mesajla cevap ver.
İkincisi, seninle buluşma konusu gündeme gelene kadar tüm ulaşmaları o yapsın. O 2 ulaşıyorsa sen 1 ulaş bile değil. Hiç ulaşma. Eğer kızla buluşup yatmamış olsan, o buluşma teklif edene kadar sen teklif etmezdin. Bu kızla yattığınız için sana mesajla ya da arayarak ulaştığında bir veya iki kere daha direkt konuya gir. “Ne oldu, planların nasıl? Ne zaman görüşebiliriz?” de. Eğer hala “himmm bilmem ki” modundaysa, “tamam şimdi kaçmam lazım toplantım var (ya da zamana göre ne daha uygunsa) de ve konuşmayı uzatma.
Eğer bir ya da 2 teklifinde de buluşmayı kabul etmiyorsa (tüm ulaşmaları o yapıyor ve sadece sana yazılı veya sözlü ulaşırsa sen de ona sözlü ya da yazılı cevap veriyorsun) bir daha buluşma da teklif etme. Sana ulaştığında her zaman sanki başka bir kızın yanında iken mesaj atmış gibi başından sav. Bu aşamada ya o buluşma teklif edecek ya da başından savdığın için aramayı bırakacak.
Birçok erkek bunu yapamaz zira bu kadını başından kibarca savarsan bir daha aramama ihtimali düşük değil. Ama bunun korkusu ile peşine düşersen de bir şey olma ihtimali daha düşük. Bundan korkmamalısın yani.
(Shopier’de sepete 225 TL ve üstü alışverişte %30 indirim var.)
Bu kitabı, uzun süredir yaptığım birebir tavsiyelerden derledim. Bu konuşmalar sırasında verdiğim tavsiyelerin birçoğunu, erkekadam.org sitesinde yazmadığımı fark ettim. Yazdıklarım da, ya sitede derli toplu bir şekilde bulunmuyordu ya da uzun süreli ilişkilerin sadece başlangıcına odaklanmıştı. Bu nedenle hem ilişki öncesi, hem de ilişki sırasında oyun konusunda bir seri yazmaya karar verdim.
Bu kitabın bir kısmı, erkek adam sitesinde ya da erkek adam kitaplarında bulunan içerikten oluşuyor. Ama sitede bulunan kısımları bile yeniden yazdım zira dediğim gibi sitedeki ilişkiler konulu materyaller ilişki öncesi yürüme ve ilişki başlangıcı ile çok iç içeler ve genelde ilişki başlangıcına odaklılar.
Bu kitap, bu serinin ikinci kitabı ve kadınlarla tanışmaya odaklanan birinci kitaba devam olarak ilişkilere odaklanıyor. Baştan çıkarma sanatı şeklinde oyun ve uzun süreli ilişkilerde oyun birbirlerinden farklılar ve aynı zamanda bir erkek için medeni durumuna göre birine ya da diğerine ihtiyaç oluyor. Bu nedenle, iki farklı oyun, iki kitap halinde oldu.
Bu kitap boyunca oyun derken, neyi kastettiğimi çok iyi anlamanız gerekiyor. Oyun deyince insanların aklına genellikle hile, düzenbazlık ve manipülasyon geliyor. Biz bu kitapta oyun derken, bu tür bir oyundan değil, çocukların ve gençlerin oynadığı, hem rekabet hem işbirliği içeren aktiviteden bahsediyoruz. İki tarafın da isteyerek, manipülasyon olmadan katıldığı, iyi vakit geçirdiği ve bitmesini istemediği bir danstan bahsediyoruz. Uzun süreli ilişkiler, iki tarafın karşılıklı olarak oynadığı bir dans şeklinde devam eder. Oyun derken bu dansı ve bu dansın erkek tarafınca yapılan figürleri kastediyoruz.
Bu nedenle burada öğrendiğiniz şeyleri kadınları kandırmak ya da onlara zarar vermek için kullanmaya çalışmayın ve zaten burada, o şekilde kullanabileceğiniz bir içerik yok. Kadınları baştan çıkarma sanatı camiasında sürüyle manipülasyon, hile ve düzenbazlık taktikleri var ama bu kitap serisinde onları bulamayacaksınız. Bu tür hilelere, zayıf, aslen itici erkekler ihtiyaç duyarlar ve bu erkekler hile kullanarak pek bir başarı elde edemezler veya çok kısa süreli başarı elde edebilirler. Aslına bakarsanız eğer bu tür eğilimleriniz varsa, kadın erkek ilişkilerini de aşan bir zayıflığın pençesindesiniz ve bundan kurtulmak için terapi de dahil elinizden geleni yapmanızı tavsiye ederim. Zaten PUA camiası da, iş uzun süreli ilişkiye geldiğinde, bu konuda fazla bir materyale sahip değil. Yazılanların çoğu da, yazanın pek uzun süreli ilişki yürütememiş biri olduğunu bağırıyor.
Ve son olarak, bu kitaba devam olacak kitap, kadınların erkekler üzerinde uyguladıkları manipülasyonlar ve toksik kadınları tanıma ve onlardan korunma üzerine olacak. Aslında serinin dördüncü bir kitabı daha var: No Contact Kuralı. Bu kitap ilişki bittikten sonra ne yapacağınıza odaklanıyor ve iş işten geçtikten sonra okumak yerine, ilişki içindeyken bir önlem olarak okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Kitapla ilgili sorularınızı aşağıda yorumlara ya da erkekadamblogu@gmail.com adresine sorabilirsiniz.
Bu kitapta neler öğreneceksiniz bir fikir edinmek için, kitabın içindekiler aşağıda.
Giriş 8 İlişkiye Geçiş 11
Biz neyiz? 14
Kadının erkeği test etmesi 15
Kadının ilgi seviyesinin düşmesi durumu 21
Sevgilim Anneciğim 22
Eski ilişkisinden yeni ayrılmış kadınlar 23
İlişkinin ilk 4-6 Ayı: Test Aşaması 25
Seni Seviyorum diyen ilk siz olmayın 29 İlişkilerde İlgi Yönetimi, İletişim 31
Partnerinizin ilgi seviyesine dikkat edin. 32
Uzun süreli ilişkinizle çıkmaya devam edin 32
İlgi Seviyeleri 34
İlgi Yönetimi 40
İlginizin Değeri 43
İletişim Sanatı 46
Rahatlama Testi 48
Kadın Erkek İletişim Farklılığı 49
Kadının şu anki duyguları, geçmişi ve geleceği belirler 52
Kadınlardan anlamak 52
Çeneni kapalı tut 53
Savun – Açıkla – Mazur Göster – Rasyonelleştirme Yanılgısı 56
Ne dediğine değil, ne yaptığına bak 58
Kadınlardan ilişki tavsiyesi almak 59 Duygusal Yatırım 61
Duygusal yatırım nedir? 62
Benjamin Franklin Teorisi 63
Kadından daha fazla duygusal yatırım yapmak neden iticidir? 65
Aşırı duygusal yatırımdan kaçınmayı nasıl başarırsınız? 67
Aşırı duygusal yatırım yapmanızın ilişki için zararlı olduğunun farkına varın. 68
Düşünce ve duygularınızı meşgul eden amaçlarınız, dolu ve görece eğlenceli bir yaşamınız olsun. 69
Kadınlar konusunda “bolluk zihniyeti”ne sahip olun. 70
Sınırlarınız olsun ve sarsılmaz olun. 71
Kadının duygusal yatırım yapmasını sağlamak 72
Kadın sizden hoşlanmalıdır. 73
Sizinle duygusal bir bağlantı hissetmelidir. 73
Sizin tarafınızdan kabul görmüş hissetmelidir. 74
Sizin kendine güvenli ve sağlam biri olduğunuzu görmelidir. 74
Sonuç 74
Daha geniş bir bakış açısı 75 İlişki içindeki erkek adam özellikleri 77
Egemen (dominant) olmak 78
Erkeğin kuralları ile oynamak 81
Gizem ve korku oyunu 81 Duygusal Güç 84
İlişkilerde Temel Güç Dengesini Koruma: Kararlılık 86
Giriş 87
İlişkilerin Temel Kuralı 87
Kadının güç dengesini kendi lehine bozmaya çalışması 88
Kararlılık (assertiveness) 89
Kararlılık ile saldırganlık arasındaki farklar 90
Kararlı davranış neleri içerir? 91
İnsanlar neden kararlı değiller – Temel Yükleme Hatası 91
24 Saat Kuralı 92 Kararlı Olma Sanatı 93
Partnerinizi çatışmadan nasıl uzak tutarsınız? 94
Kararlılık ile saldırganlık karıştırıldığında 96
Kararlılık bir iletişim biçimidir 98
Pasif Agresif 98
Kararlılığın dinamikleri 99
Kararlı olmak ustalık gerektirir 100
Kararlılık Eğitimi: Kararlı davranışların uygulanması 100
Örnek # 1 (Anlaşmazlıklar) 101
Örnek # 2 (Bir konuşmayı sonlandırma) 102
Örnek # 3 (Talepkarlık) 103
Örnek # 4 (Maddi olarak aşırı bir şey isteyen partner) 104
Hayır demeyi öğrenmek 105
Adalet duygusuna hitap etmek 106
Kararlı Olmamak Genellikle kötü bir şeydir 107
Kararlılık Teknikleri 108
Genel Kararlılık Teknikleri 109
Sisleme 109
Bozuk plak tekniği 110
Olumlu ve olumsuz sorgulama 112
Olumlu Sorgulama 112
Negatif sorgulama 113
Belli Başlı Durumlarda Kararlılık: Talepler, eleştiriler ve övgüler 114
Taleplerle Kararlı Bir Şekilde Başa Çıkmak 114
Eleştiri ile Başa Çıkmak 116
İltifat Ederken veya Edilirken: 118 İyi Çocuk Sendromu 119
Gizli Sözleşmeler 122
İyi çocuk sendromundan kurtulmak 124
Kendi ihtiyaç ve isteklerini öncelik yapmak 125
Gücünüzü geri kazanmanın 5 yolu 126
Maskülenitenizi yeniden kazanın 127
İstediğiniz sevgiyi nasıl alacağınızı öğreneceksiniz 127
İstediğiniz seksi nasıl alırsınız? 128 İlişki Süresince 130
Sevgi ve aşk 131
Arzuyu yaratan ve devam ettiren manyetik güç: maskülen – feminen tamamlama 133
Erkeğin ilişkinin kadını olması 134
İlişkinin maskülen erkeği olmamak 136
Kurtarıcı erkek 137
Sevgili ile aynı evde yaşamak 139
Doğum Kontrolü 140
İlişkiden evliliğe geçiş 141
Bilinmeyenle evlenmeyin 143
Seksiz, sorunlu ilişkiler 146 İlişki biterken 152
Seni istemeyeni hayatında tutmaya çalışma 155
Bitirirken 160
“Kendin” olamamak, performans yükü ve öfke 161
Oyun nedir?
Gündüz oyunu yapmak isteyen ama nasıl yapılacağını, nereden başlanacağını bilemeyenler için yaptığımız bu yayın, doğaçlama oldu ama umarız bu konuda çekinceleri olanlara, bilgi edinmek isteyenlere faydalı olur.
Oyun – Kadınlarla Tanışma kitabındaki genel mesajlaşma prensipleri (toplam 13 prensip) alınmıştır. Bir kızla nasıl mesajlaşılır diye merak ediyorsanız, okumaya devam edin.
Öncelikle şunu belirteyim ki mesajlaşmak kişisel bir şeydir ve herkesin kendisine ait bir stili ve kendisi için çalışan bir mesajlaşma şekli vardır. Fakat yine de bu, bazı genel mesajlaşma prensipleri olmayacağı anlamına gelmez.
Mesajlaşmak artık kadın erkek ilişkilerinin önemli ve kaçınılmaz bir parçası. Buluşmak ve yüzyüze konuşmak her zaman birinci iletişim şekliniz olsa bile, artık mesajlaşmadan kaçmanız çok zor. Tanıştığınız kadınlar sizinle mesajlaşmak isteyecekler ve sizin normal biri olup olmadığınızı, kendi hayat çerçevenize ne kadar bağlı olduğunuzu anlamaya çalışacaklar.
Mesajlaşma prensibi 1 : Her şey çok güzel
İşinizden zevk alıyorsunuz ve stresli falan değil. Hayatınız güzel. Hiçbir şikayetiniz yok ya da siz hiçbir zaman şikayet etmiyorsunuz. Nokta. Bir de hayatınızın ince detaylarına çok girmeyin ve gizemi koruyun.
Örnek:
Kız: Selam, ne haber? Günün nasıl geçti?
Siz: Biraz stresliydi, senin nasıl geçti?
Sıkıcı ve negatif. Ne dedik, her şey çok güzel.
Bir de şuna bakın:
Kız: Selam, ne haber? Günün nasıl geçti?
Siz: Öğlen yemeğinde baklava yedim. Dişçim üzülecek ama harikaydı!
Ne dedik, her şey çok güzel. Eğer kötü bir gün geçirdiyseniz, yakın arkadaşlarınızla konuşun, yürüdüğünüz kadınlarla değil. Yürüdüğünüz kadın sizin anneniz değil, sizin dertleriniz de onun problemi değil. Yürüdüğünüz kadın söz konusu olduğunda sizin hayatta bir sorununuz yok.
Bu size fazla katı gelebilir ama bir erkek güçlü olmak ve dertleri ile kendi başına mücadele etmek zorundadır. Bir erkek, dertlerini kadına yansıtmaz, kendisi halleder. Bütün o modern duyarlı, duygularını ve dertlerini kadınıyla paylaşan erkek saçmalıklarını unutun. Siz bir kayasınız, size hiçbir rüzgar ya da dalga işlemez.
Siz kadının anaç duygularına ne kadar oynarsanız, dertlerinizi onunla ne kadar çok paylaşırsanız, kadın sizi o kadar oğlan çocuğu olarak görür. Sizin için üzülebilir, size acıyabilir ama sizi bir erkek olarak göremez ve size saygı duyamaz.
Bakın bunun istisnaları var tabii, çok ciddi bir problemle karşı karşıya kaldığınızda mutlu mesut davranın demiyorum. Ama derdinizi olabildiğince kendinize saklayın. Kadının üzerine kusmayın. Çok ciddi bir probleminiz varsa ve canınız sıkkın ise ona şunu diyebilirsiniz:
Kız: Selam, ne haber? Günün nasıl geçti?
Siz: Eh işte.
Kız: Ne oldu?
Siz: Çok önemli değil. Birkaç biranın halledemeyeceği bir şey değil.
Mesajlaşma prensibi 2 : Cevap gerektirmeyen ifadeler kullanın
Kadınlarla mesajlaşmalarınıza dikkatli bakarsanız, çok az soru sorduklarını görürsünüz. Bu, yüksek değerli ve sizin de baz almanız gereken bir davranıştır.
Soru, hemen her zaman ilgi göstergesidir. Bir kadın size soru soruyorsa, sizinle ilgileniyordur. Sizin ona soru sormanız da sizin ilginizi gösterir. Her ne kadar hiç soru sormamanız mümkün olmasa da, özellikle mesajlaşmada soru yerine ifadeler kullanmanız daha iyi.
Örnek:
Kız tatilde.
“Tatil nasıl gidiyor?” diye sormak yerine, “Bahse girerim güneş altında fazla yandın.” deyin.
Örnek:
Sabah “Günaydın, ne haber?” diye sormak yerine, “Eminim benim kahvaltım senin kahvaltını döver” deyin (ve belki de bir kahvaltı fotoğrafı atın.
Örnek:
“İyiyim, sen, ne yapıyorsun?” diye cevaplamak yerine, “Şu an benden daha eğlenceli bir şey yapıyor olamazsın :)” deyin.
Aslında yukarıda bu konuya biraz girdik. Kadınla mesajlaşma başlatmak için soru sormak yerine, onunla aranızdaki iletişim ile alakalı bir yoklama mesajı ya da fotoğrafı gönderebilirsiniz.
Yoklama mesajları genellikle sizin ile ilgili gündelik hayatta olan şeylerle alakalıdır. Daha önce konuştuğunuz bir konuda olabilir. Örneğin işe giderken kullandığınız bir yoldaki yoğun trafikten konuştuysanız, ertesi gün ona trafiğin fotoğrafını gönderip, “budur” yazabilirsiniz. Kahvaltıdan ya da herhangi bir yemekten, ya da bir mağazada satılan ilginç bir şeyden konuştuysanız, bunlara rastladığınızda çekeceğiniz fotoğrafı gönderebilirsiniz.
Yoklama mesajı özellikle aranızdaki mesaj iletişimi birkaç gün durduysa oldukça etkilidir. Böyle bir durumda mesajlaşmayı yeniden başlatmak için (ideal olarak öğleden sonra 1 – 2 gibi) bir yoklama mesajı gönderebilirsiniz. Göndereceğiniz fotoğraf bu stock image denilen hazır fotoğraflardan olmasın ve mümkün olduğunca sizin çektiğiniz fotoğraflar olsun. Fotoğraf yoklaması sonrası karşılıklı mesajlaşmak en iyisi. Eğer mesajlaşma yine ölürse, 2-3 gün bekleyip yine yoklama fotoğrafı gönderebilirsiniz ama eğer mesajlaşma uzun süre duruyorsa, haftada 2-3 kereden fazla yoklama yapmayın.
Fotoğraf yoklamaları çok daha etkilidirler ama yoklama mesajı metin şeklinde de olabilir. Mesela “bugün beyaz bir güvercin gördüm, bilet alsam iyi olur” ya da “bu bahsettikleri kuru baklavadan aldım” gibi ( daha önceden konuştuğunuz konularla alakalı olursa çok etkili olur).
Yoklama mesajlarından sonra cevap gelmiyorsa ASLA ama ASLA kadının size cevap vermediğini onaylayan saçma sapan bir mesaj atmayın. Şu gibi mesajlardan bahsediyorum:
“?”
“Orda mısın?”
“Uzaylılar mı kaçırdı?”
“Alooo”
“Niye cevaplamıyorsun?” (Feci!)
Bunun yerine dediğim gibi 2-3 gün bekleyin ve yine bir yoklama mesajı gönderin. FAKAT mesajlarınız 2 kere arka arkaya cevapsız kalıyorsa, o kadını hemen orada bırakın. Bir daha o size ulaşmadan siz ona asla ulaşmayın. Diğer kadınlara zaman harcayın.
Mesajlaşma prensibi 4 : Ne kadar az, o kadar iyi.
Genel kural olarak uzun mesajlardan kaçının. Her bir mesajınız genellikle 2 satır, maksimum 3-4 satır olsun. Evet arada bir bundan daha fazlasına ihtiyacınız var. Ama o zaman ara sıra gerektiğinde mesajı tek mesaj olarak gönderin, 2 veya 3 parçaya bölüp göndermeyin zira kadının telefon notifikasyonlarında birden fazla arka arkaya mesaj sizi fazla aç gösterebilir.
Mesajlarınızı kısaltmak için göndermeden önce üzerinden geçmeniz gerekiyorsa geçin ve anlatmak istediğiniz şeyi daha kısa bir metin ile anlatmayı öğrenin.
Mesajlaşma prensibi 5 : Cevap aralığı önemlidir.
Mesaj aralığı önemlidir. Bir kadın size ne kadar hızlı cevap veriyorsa, genellikle size olan ilgisi o kadar çoktur. Aynı zamanda siz bir kadına ne kadar hızlı cevap veriyorsanız, o kadar çok ilgili olduğunuz görünür.
Bunun bir matematiği yok ama cevap verme aralığınızı şöyle ayarlamaya çalışın:
Eğer karşılıklı mesajlaşıyorsanız ve işiniz de yoksa, 10 dakika içinde cevap yazın.
Kız size 5 dakika sonra cevap yazıyorsa, siz ona 5-20 dakika içinde cevap yazın.
Kız size 1 saat sonra cevap yazıyorsa, siz ona 30 dakika – 1 saat içinde cevap yazın.
Kız size 5 saat sonra cevap yazıyorsa, siz ona 1 saat sonra cevap yazın.
Kız size 1 gün sonra cevap yazıyorsa, 2-3 saat sonra cevap yazın.
Neden? Her ne kadar kadından çok daha fazla ilgili davranmanız sizin aleyhinize olsa da, mesajlaşmada onun çerçevesine de girmek istemezsiniz. Yani siz ona yürüyorsunuz ve işi soğutup uzatmasına da izin vermemeniz gerekli.
Şunu unutmayın, özellikle başlangıçta birçok kadın size özellikle geç cevap verecektir. Bunun temel nedeni, sizi test etmesidir. Çoğu erkek, kadının cevap yazmadığı bu uzun aralıkta duygularına yenilir ve “neden bana cevap yazmıyorsun?” diye ağlamaya başlar. Bunu ne kadar karizma yapmaya çalışırsanız çalışın, bir kadının neden size yazmadığını sorduğunuzu ima etmeniz, testi geçememeniz anlamına gelir. Kadınlar neden bu oyunu oynuyorlar diye sorarsanız, sizin duygusal olarak ne kadar güçlü ve ne kadar tercih edilen bir erkek olduğunuzu test ediyorlar. Zira tercih edilen ve duygusal olarak güçlü bir erkek, tek bir kadının kendisine neden cevap yazmadığı ile ilgili endişelenip, neden yazmadığını soran mesajlar atmaz.