İlişkilerde kıskançlık nedenleri ve çözümü

Daha kendine güvenli biri olmanın büyük problemleri nasıl çözebileceğine iyi bir örnek kıskançlıktır. Kadınlar erkekleri kıskandırmaya, erkeklerin kadınları kıskandırmaya çalıştığından çok daha fazla çalışırlar. Ama erkeğini kıskandırmaya çalışan kadınların bunu yapma nedeni, çoğunlukla erkeği cezalandırmak değil. Kadınların erkeklerini kıskandırmaya çalışmalarının birinci nedeni, erkeklerinin kendilerini kıskanacak kadar önemseyip önemsemediklerini test etmektir.

Sizin buna verebileceğiniz en güzel tepki ise gülüp geçmek! Ona “çok komik” olduğunu söyleyin. Neden güldüğünüzü sorarsa, onun sizin için deli divane olduğunu bildiğinizi söyleyin. Bu onu sarsacak ve sizin için daha da fazla deli olmasına neden olacak. Ve aynı zamanda bu şekilde sizden bir reaksiyon alamayacağını öğrenecek.

Yukarıdaki şekilde davranmak, bir taşla iki kuş vurur: KENDİNE GÜVENİNİZ sizi onun gözünde daha seksi yapar ve aynı zamanda sizi manipüle edemeyeceğini öğrenir.

Eğer abartı şekilde sizi kıskandırmaya çalışıyorsa, yukarıdaki yaklaşıma ek olarak, siz de onu kıskandırın. Mesela sizi elde etmek isteyen başka bir kızdan bahsedin. Ama bunu daha inanılır kılmak için birkaç gün bekleyin ki kuyruk acısından intikam için söylüyor gibi görünmeyin. Tekrar ediyorum, bunu sadece gerçekten aşırıya kaçarsa kullanın, yoksa boş yere kavga çıkarırsınız.

Bir kadın sizi sürekli kıskandırmaya çalışıyorsa, sebebi ne olursa olsun, O KADINI TERK EDİN. Bu aslında bu tür problemleri önceden tespit etmek için, kadının başlangıçtaki davranışlarını gözlemlemenizin önemine bir örnek.

Unutmayın ki eğer kız güzelse ilişkinin ilk aşamalarında hatuna birçok erkek yürüyor olacak (sizin ERKEK ADAM olduğunuzu anladıklarında kızların sizinle flört etmeye çalışacakları gibi). Mesela diyelim ki bir restorandasınız ve tuvalete gittiniz. Geri geldiğinizde bir erkeğin kızla konuştuğuna şahit oldunuz. UNUTMAYIN, SİZ BİR SÜRÜ KIZI ELDE EDEBİLİRSİNİZ VE O DA BUNU BİLİYOR. Sizi kaybetmemek için aptalca bir şey yapmayacaktır. Hiçbir kadın ERKEK ADAMı kaybetmek istemez.

ERKEK ADAM kendine güvenir ve arzu edilir. Herhangi bir ENDİŞE sinyali vermez zira ENDİŞELİ DEĞİLDİR!

Çoğu erkek bu aşamada sıçar zira kendini yetersiz hissetmeye başlar ve aynı zamanda söz konusu kadının gerçekte olduğundan daha İYİ BİR AV olduğunu düşünmeye başlar.

Kadınlar bu kendine güvensizlik sinyallerini, sizin endişeli davranış ve yüz ifadelerinizden anlar. Bu nedenle bundan sonra, böyle bir şey başınıza geldiğinde yani bir erkek sizin kıza yürürse, şöyle düşünün:
EĞER HATUNUN BENİ DELİ GİBİ İSTEDİĞİNİ VE BAŞKASINI GÖZÜNÜN GÖRMEDİĞİNİ BİLSEM NE YAPARDIM?

Muhtemelen kendi yanlarında kız olmayan ve başkasının yanındaki kızı “kazanmaya çalışan” bu erkeklerin acınası denemelerine bakıp gülerdiniz. Kadın sizin bu kadar kendinden emin olduğunuzu görünce, SİZE DAHA FAZLA ARZU DUYAR!

Ama eğer kız başkalarının ilgisinden BESLENEN tip bir kızsa, KIZI SAKİNCE TERK EDİN. KIZGINLIK GÖSTERMEYİN.

Onu yüzünüzde bir gülümseme ile terk edin. Gülümsemeniz “bir ERKEK ADAM ile şansını kendi ellerinle mahvettin, senin için üzüldüm” mesajı versin.

Böyle bir kadından daha iyisini çok kolay bulursunuz, hiç merak etmeyin.

Komik olan şu ki, böyle bir kızı sakince terk ettiğinizde, bunlar size sürünerek, koşarak vs. geri gelirler. Telefonunuz susmaz, mesaja boğulur, vs.

Ama onun için artık çok geç. Bu kadını geri almayın. NE OLURSA OLSUN BİTTİ.

Size kötü davranan bir kadına geri dönmeyin. ASLA.

Kendi beyninize “ben bundan daha iyisini bulamam” gibi yanlış ve zehirli bir mesaj gönderirsiniz.

BUNDAN DAHA İYİSİNİ BULABİLİRSİNİZ.

Kıskançlık: Kadın ve Erkek Arasındaki Temel Fark

Yol açabileceği problemler nedeniyle, kıskançlık konusuna özel bir kısım ayırdım. Hem kadınlar hem de erkekler kıskançlık gösterirler ama farklı sebeplerle.

İnsan evriminde kadınlar, erkeklerinin kaynaklarını başka bir kadına aktarma ihtimali belirdiğinde kıskançlık hissedecek şekilde adapte oldular. Bu erkeğin başka bir kadınla gerçekten seks yapmasından ziyade böyle bir ihtimalin yarattığı tehditti. Kadınlar, bebeklerinin kendilerinden olup olmadığını 100% bilirler. Bu nedenle seksin kendisinden ziyade erkeklerinin kaynaklarını başka bir kadına yönlendirmesi sorundur.

Erkekler ise kadınlarının başkaları ile seks yapmasından korkarlar zira bu kendi genlerinin geleceğe aktarılmasını riske sokar. Bir erkeğin yakın zamana kadar çocuğunun kendisinden olup olmadığını bilme şansı yoktu. Bu nedenle de erkek kıskançlığı seks aktivitesine odaklanır.

Kıskançlık çirkin yüzünü gösterdiğinde, bunu düşünün.

Ama bir kadın sizi kıskandırmaya çalışıyorsa, amacının muhtemelen sizin onu ne kadar önemsediğinizi görmek olduğunu hatırlayın. Eğer bunun çalışmadığını görürse, bu tekniği kullanmanın hiçbir zevki kalmaz.

Eğer kadının kıskandırma denemesini sizin canınızı acıtmak için yaptığını görüyorsanız, ki bu nadirdir, onu kıskançlıktan deli edecek şeyi düşünün – bir başka kadına duygusal olarak ilgi duymanız, sadece onunla gerçekten seks yapmanız değil.

Eğer siz masumken sizi kıskandırmaya çalışıyorsa, bunun sizi etkilemediğini gösterin ve bir iki denemeden sonra sizi kıskandırmaya çalışmayı bırakacaktır.

Ama eğer kıskançlığı, onun önünde bir kıza bakmak gibi bir olay ile yanlışlıkla ortaya çıkmışsa, aranızdaki sevginin ve bağın ne kadar derin olduğu konusunda ona güven verin. Kadına “sanki seks yapmışım gibi abartma” gibi bir karşılık vermeyin. Ama eğer masumsanız ve kadın sizi test etmek için kıskançlık yapıyorsa, ONA GÜVEN FALAN VERMEYE KALKMAYIN zira hatun size yalakalık yaptırmaya çalışıyor. Kadınlar drama çıkarmaya ve çok üzgünlermiş gibi davranmaya bayılırlar. Ama amaçları genellikle, sizin bu duygusal manipülasyonlar altında ezilip ezilmediğinizi test etmektir. Ve bu tür manipülasyonlara sıklıkla düşerseniz, size olan ilgisini kaybeder.

Kaynak: İlişki Sihirbazı – Kadınlarla Başarının Sırları Kitabı (Bu kitaptan bir bölümdür).

 

Erkek Adam sitesinde akıl dağıtmak

Nasıl alfa erkek olunur yazısının altında şu yorum yapılmış:

Bunun en önemli örneği de neden gerçek videolar ve gerçek kanıtlar yok? Ben buna benzer herhangi bir siteye girdiğimde gerçek kimliğini bile bilinmeyen bir kişi herkeze akıl dağıtıyor.?

Ben sadece kendi sitem hakkında konuşabilirim. Ulusal kanaldan kimliğim gizli bir şekilde kulağınıza kulağınıza sokarak akıl dağıtmıyorum. Kendi köşemde, kendi yayınladığımız bir site ve ona ek 2 – 3 sosyal medya hesabından bildiklerimi dinlemek isteyenlere anlatıyorum.

Sen bu soruyu asıl “Ben neden buna benzer herhangi bir siteye girip gerçek kimliği bile bilinmeyen birinden akıl alayım?” diye kendine sormalısın. Buna bir neden bulamıyorsan böyle sitelere girmemen yeterli. Yani burada dağıtılan aklı dinlemek gibi bir zorunluluğun yok.

Ben zamanında böyle kimliği gizli adamların (Pook, Michael W, Rollo Tomassi) yazdıklarını mantıklı buldum, uyguladım ve başarılı oldum. Burada anahtar kelime uygulama. İlişki Sihirbazı kitabını okuduktan sonra soluğu tartışma forumlarında değil sokakta aldım. Süreç pek de sevimli olmasa da ilk yaptığım şey bunları test etmekti. Benim avantajım kadınlarla iletişime geçmekten zevk almaktı belki de. Bir köşede boş boş oturmak yerine kadınlarla bir yere gitmese de iletişim kurmak zevk aldığım bir şey. Açıkçası cinsel hayatım da hemen olmasa da zamanla oldukça renkli hale geldi. Sonra birçok erkeğe başarı getirdiğini reel hayatta bir 10 sene kadar gözlemledikten sonra bu çerçevede yazmaya başladım.

Şimdi “ben ne bileyim senin 120 kilo bir 31ci olmadığını” dersen evet belki de doğru söylüyorsun “ne bileceksin?” Gerçi şunu iddia edeceğim, bu işlerde başarıya ulaşmış birçok erkek okuyunca burada yazdıklarımın fantezi değil tecrübe olduğunu kestireceklerdir. Zira bunlar herkese açık bilgiler değil. Ama eğer böyle siteleri takip etmeyeceksen ve dediklerinin başarısızlık getirdiğini düşünüyorsan takip etmeyeceksin.

Ben yazmaya devam edeceğim zira yararlı olduğunu görüyorum ama dediğim gibi soru “ben neden akıl veriyorum” değil “sen neden akıl alasın?”. O soruya cevap verecek kişi sensin, ben veya başka biri değil. Kadınlarla başarılı olmanın yegane sırrı bu sitede değil. Bu site senin için çalışmıyorsa başkalarını da dene.

Fakat siteyi doğru okuduğuna emin değilim. Mesela şu dediğin:

Şimdi benim yakışıklı arkadaşlarım var. Bir sürü kızla çıkıyorlar.Fakat burada sayfalarca yazdıgınız beta erkeklerin hareketlerini yapıyorlar hatta benden daha beta davranıyorlar.

Mavi haplı ile betayı karıştırıyorsun gibi. O yazıda beta korku – muhtaçlık – ben yetersizim motivasyonlu davranıştır diye yazdık. Yakışıklı ve bir sürü kızla çıkan bir adamın bir kızı kaybederim yalnız kalırım korkusu – muhtaçlık ve yetersizlik hissi ile davrandığına emin misin? Doğal yakışıklılık bunlara karşı önemli bir varlıktır ben yakışıklı ve birçok kızla çıkan adamın mavi haplı davrandığını gördüm ama beta olduklarını görmedim (çok yakışıklı ama kızlarla ilişki beceremeyen betalar da gördüm).

Alfa ise kabaca sürülerin lideri konumunda diğerlerinden fiziki ve mental olarak daha üstün kısaca daha iyi olan demek.

Sen sanırım sadece başlığı okudun! Yukarıda alfanın davranış sıfatı olduğunu, erkek sıfatı olmadığını vs. yazdık ama sen yine de bunu yazmışsın.

Ancak farkettim ki edinimler sadece kendimizi kullandırmamaya yarıyor.

Senin pratiğini bilemem ama bu bahsettiğin genelde harekete geçmeyen, sürekli reddedilmelerin cehenneminden geçmeyen ve sadece okuyan adam belirtisi. Evet yetersiz aksiyon ve sadece okuma ile sağlanacak fayda budur. Kendini kullandırmazsın. Gerçi bu da büyük bir kazanım.

Ancak malesef ki insanın edineceği kadın sayısında bir artış yaşayamadım.

Neden? Buna cevap aramamışsın ama zaten ben de cevap veremem. 300 – 400 kıza, kendi davranışlarını analiz ederek yürüdün ve yine de bir artış olmadı mı? Neden olmsdı? Neden 300 – 400 kız seni reddetti durdu?

Fakat bu dediklerini yazanların 99%u gibiysen muhtemelen 30 kıza bile yürüyüp pratik yapmamışsındır ama bunu ben bilmiyorum. Sen biliyorsun.

Eğer bu siteden faydalanmak istiyorsan kızlara yürü ve o kızlarla ilgili tecrübeni yaz ve değerlendirelim. Bir şeye dikkat çekmek istiyorum. Bu yoruma benzer şeyler yazanların istisnasız hepsi çok genel yazıyorlar.

“Olmuyor, yapamıyorum.”

Ne olmuyor ne yapamıyorsun? Bilmiyorum. Buradan gerçekten yararlanabilen adamların yorumlarına bakın. 1 – 2 senelik bir süreçte yürüdükleri kızlar var ve onlarla bir hikayeleri ve sonra hüsran var. “Kız şunu dedi / yaptı, ben şunu dedim / yaptım” diye somut bir konu var ve nerede hata yaptıklarını araştırıyorlar. Bu adamlara yardımcı olabilirim. Kızlara yürüyüp bu tecrübeleri üzerinden yanıt aramayan adamlara benim bir faydam olamaz. Gerçi bence kimsenin bir faydası olamaz.

Yeri gelmişken şunu da yazayım ama bunlar direkt yorumu yazana değil daha genel birçok yoruma cevap: Bu yakışıklı adamlar neden beta (muhtemelen mavi haplı) davransalar bile çok kız götürüyorlar, ben neden çabalamak zorundayım diye absürt bir kafa yapısı var. Bir kere bu adamlar muhtemelen beta falan değiller, gerçek yaşamda bu adamların bana gösterildiği hemen her durumda bunlara beta diyenlerin alfa diye kafalarında bir hödük canlandırdığını gözlemledim. Şuna bakın:

Muhabetleri falan slm nbr tarzında başlıyor ve mizah yönleri de berbat çoğunun.

Muhabbete ne diye başlayacaklardı ki? Ayrıca eğlenen ustalık ile mizah aynı şey değil. Mizah başkalarını güldürme sanatıdır, eğlenen ustalık ise kendini eğlendirme sanatıdır. Bir kadının shit testine eğlenen ustalıkla cevap verirken motivasyonunuz hatunu sizden hoşlansın diye güldürmek değil (onay bağımlılığı), hem kendinizi eğlendirmek hem de kızın dediklerinin / yaptıklarının sizin çerçevenizi bozmamasını sağlamak ve göstermektir.

Ama bu kafa yapısında asıl absürtlük şu: Adamların çok yakışıklılar yani babadan kalma varlıkları var ve “zenginler”. Siz değilsiniz. Piyango ya da keşfedilmemiş zengin akraba mirası falan yoksa zengin olmak için çalışacaksınız, risk alacaksınız.

Ama çok çalışırsam zengin olacağımın garantisi yok!

Evet yok. Samsaraya hoşgeldiniz. Hiçbir şeyin garantisi yok. Ama yasal veya yasa dışı yollardan zengin olmanın çabalamak dışında bir yolu da yok. Var mı?  Benim bildiğim yok. O nedenle zengin (burada kadınlarla daha başarılı) olmak için çalışacaksınız ve evet bazılarına yattığı yerden am yağacak.

Ama adamlar yakışıklı beta davranabiliyorlar (hadi davrandıklarını varsayalım) ama beni en ufak beta davranışımda siliyorlar!

Evet, Cinsel Pazardaki “mal varlığın” ne kadar yüksekse (artık o mal varlığın tipinden mi gelir, oyunundan mı, statünden mi, parandan mı bilemem) karşı cinste o kadar çok arzu uyandırırsın. Çok arzu uyandıranın bir sürü hata yapacak manevra alanı olur, senin yarattığın arzu sınırın bir tık üstünde ise tek hatanda silinirsin.

Tip her şey, para her şey!

Tip konusunda yapabilecekleriniz sınırlı ama böyle düşünüyorsanız gidin tipinizi en iyi hale getirin. Bol para kazanın. Bunun böyle olmadığını kendiniz görün. Yapın bunu. Yanıldığınızı kendiniz göreceksiniz ama en azından bol paranız ve çok daha iyi bir tipiniz olur fena mı?

Kadın- Erkek İlişkileri Kitap Tavsiyesi (Yenilere Özel Sırlama)

Merhaba millet ben Mr. Deer, daha önceki yazılarımdan veya videolarım dan beni fazlası ile tanıyorsunuz veya tanımaya başlayacaksınız. Bu sefer konumuz kitaplar. Kadın- Erkek İlişkilerine meraklı dostlarımın mutlaka okuması gereken bir liste.Yeni başlayan dostlarım içinde özel bir sıraya dizdim.

Listedeki kitaplar; Kırmızı Hap ‘ın Oyun kısmı diye adlandırılan Kadın- Erkek İlişkileri konusunda yol gösterici olurken, insanlarla konuşacak konu bulma konusunda ve genel kültür konusunda fayda sağlayacaktır.

Video ‘da kitapların sizlere ne katabileceğine ve benim hayatıma neler kattıkları konusuna kısaca bahsettim. Bu kitaplar benim kitaplığımın en değerli parçaları. Bu liste deki kitapları her yıl en az bir kere okurum ve hem günlük yaşamım daki sohbetlerimde hem de verdiğim eğitim  ve seminerlerde mutlaka alıntılarım.

İyi Seyirler!

 

Erkek Özgüveninin Temeli: Beceriler

Erkekler beceri kazanarak özgüven ve sosyal sorunlarının çoğundan kurtulabileceklerinin yeterince farkında değiller.  Beceri kazanmakla özgüven kazanma arasındaki bağlantıyı kuramadıkları için de sorunlarının çözümlerini uzaklarda arıyorlar. Ve süreç onlar için çok uzamış oluyor.

Özgüven ve erkek olarak kendini yeterli hissetme niteliklerinde sıkıntı hisseden çoğu erkeği gözlemlediğimde bu erkeklerin ortak noktalarının sıradan günlük hayat becerilerinde yetersiz olmaları olduğunu görüyorum. Günlük hayat becerilerinde yetersizler çünkü hayattaki bu sıradan, küçük işleri küçümsüyorlar. Zaman kaybı olarak görüyorlar. Bu durumda olan erkekler yazının devamını okuduklarında babalarının tavsiyesini dinliyormuş gibi hissedip göz devirebilirler. Ama bunlar gerçek. Şimdi size beceri kazanmanın özgüven ve yeterlilik hissini arttırmadaki önemini anlatacağım.

Genelde kendilerinden ailelerine bir katkı yapması beklenmeden, rahat büyümüş çocuklarda özgüven sorunu gibi şeyler daha fazla olabiliyorken, ailenin ekonomisine-iş gücüne katkı sağlamaya yönlendirilmiş ya da belli oranda kendi başının çaresine bakmak zorunda kalmış erkeklerde özgüven sorunundan pek söz edilmez.

Bu farklılığın oluşmasının temel nedeni ikinci örnekteki çocuğun sıradan, zaman kaybı olarak görülebilecek günlük şeyleri yapmayı becerebilmesi ve tek başına günlük becerilerde daha iyi olmasıyla ilgilidir.

Şöyle düşün, tek bir işi iyi şekilde yapabiliyorsan, onu yaparken o an kendini %100 yetkin, yeterli hatta bazen dahi gibi hissedebilirsin. Bu iyi yaptığın şeyler arttıkça da günlük yaşamında kendini yetkin+yeterli+özgüvenli hissettiğin anların oranı artar.

Çoğumuz küçüklüğümüzde bisikletle mahallemizde tozu toprağa katmışızdır. İlgi eksikliği çeken ve kendini beceriksiz hisseden bir çocukken o bisikletin üzerine çıkınca kendimi bir dahi ve yetenek zengini biri gibi hissederdim. Çünkü bisiklet sürmede kendime çok güvenirdim.

Bisiklet gibi şeyler çok geride kaldı ama aynı mantık hala geçerli. Günlük hayat becerilerin arttıkça oransal olarak yetkin+yeterli+özgüvenli hissettiğin anlar artacak. Ve diğer zamanlarda da kendine olan bakışın, kendini algılayışın bu hissiyatla şekillenecek. Kendini toplamda daha özgüvenli, maskülen ve güçlü hissedeceksin. Çünkü normal zamanlarda da o kimliğinle bağlantı kurmaya başlarsın.

Hayatında uzun süredir meşgul olduğun ve iyi yaptığın bir şeyi düşün. Muhtemelen o an benzer şeyleri hissetmişsindir. Yapman gereken şey hayatındaki “o şey” lerin sayısını arttırmak. Böylece bir yerden sonra becerikli bir tavırla işleri hallettiğindeki kişisel imajın kendine yetersiz, kendine güvenmeyen imaja ağır gelmeye başlayacak.

Kadınların erkekleri en seksi bulduğu an

Yıllar önce nerede okuduğumu hatırlamıyorum ama o kadar doğru bir tespitti ki aklımdan silinmemiş. Bir kadının bir erkeği en seksi bulduğu an o erkeği çok iyi yaptığı bir işi yaparken izlediği anmış. Çünkü olay artık yarı-sanat boyutu kazanıyor.

Biz erkekler en çok bir şeye yoğun şekilde odaklanmış ,onu ustalıkla yapıyorken dışarıdan çekici görünürüz. Çünkü o an erkeğin yüzüne ve bedenine çok iyi yaptığı işten kaynaklı tam bir özgüven yansır ve hareketlerine kendinden eminlik gelir. Vücut dili “bu iş böyle yapılır” diye bağırır.

İster mali tabloları incelemek olsun, ister yemek yapmak olsun, ister marangozluk olsun… Bir şeyi çok iyi yapıyorsan dışarıdan izleyenler için güzel bir görüntü veriyorsun demektir.

Bunun kendimde en basit şekilde söyle gözlemleyebiliyorum, yolda yürürken yanımdaki arkadaşıma inandığım bir şeyi anlatırken normalde bakmayacak kadınlar bile çok fazla bakmaya başlıyorlar.

Sosyal kabul olarak becerilerin önemi

Mesela sosyal olarak tam bir avanaksın ve genelde itilip kakılıyorsun. Halı sahaya gittin ve çok iyi oynadın. Bu muameleye maruz kalmaya devam etme şansın var mı sence? Yok, çünkü insanların saygısını kazanırsın. Çünkü en azından topla alakalı becerilerin gelişmiştir.

Ama bir şey beceremezken kimse sana saygı duymaz. Neden saygı duysun ki ? Hiçbirimiz işini düzgün yapmaya muktedir olmayan iş arkadaşımıza saygı duyamayız. Gerçek dünya böyle. Ama sosyal bir ortamda/işte/hobide birkaç becerisi olan kişi hemen saygımızı kazanıverir.

Ayrı eve çıkmak özgüveni neden yükseltir ?

Ayrı eve çıkmak ailesiyle yaşayan erkekler için büyük bir özgüven zıplaması yaratır.  İstisnasız erkeklerin hepsinin ailelerinin yanından ayrılıp ayrı bir eve çıktıklarında eskisinden çok daha özgüvenli hissettiklerini söylemeleri tesadüf değil. Peki neden ?

Nedeni çok basit: tek başına yaşarken artık fazladan birçok günlük hayat becerisini öğrenmek zorunda kalıyorlar. Artık bir evi çekip çevirebilme (evin temizliği, evin giderlerinin takibi, yemek yapma vs.)  becerisine sahip oluyorlar.

Şuan pedagoglar da bir çocuğa özgüven aşılamanın temel faktörünün çocuğa küçük yaşta sorumluluk vermek olduğunu söylüyorlar.

Yazımın başında erkeklerin günlük hayat becerileriyle özgüven arasındaki bağlantıyı kuramadıklarından söz etmiştim. Pedagogların çocuklarda özgüven geliştirme için verdiği tavsiyelerin bununla aynı olduğunu görebiliyor musun ?

Pedagoglar diyorlar ki:  “çocuğa ‘şunu yap, bunu yap’ diyerek direktif vermek yerine ona bir işin, bir hayvanın vs. sorumluluğunu verin ve gerisini çocuğa bırakın”. Çocuk sorumluluk alanındaki bu sorunları çözdükçe daha becerikli hissedecektir. Böylece karşımıza özgüven sorunu olmayan, kendini yeterli hisseden bir yetişkin çıkar.

Ayrı eve çıkmanın önemi ile ilgili fikrimin temeli böyle. Ailenle yaşıyorsan da belli sorumlulukları üstlen, evde yapılması gereken belli şeyleri yap. Hiçbir şey yapmaya muktedir değilsen en azından kendi odanın temizliğinden %100 sorumlu ol. (Jordan Peterson da odanı temizle diye tavsiye veriyordu)

Sorunlarımız bize özel algısı

Ne kadar beceri ve sorumluluk o kadar özgüven demektir. Kafana taktığın sosyal beceriksizliklerine, özgüvensizliğine odaklanman seni kötü bir çarkın içine sokuyor, kendi moralini bunları düşünerek bozduğun için normal dünyadaki en basit becerilere bile ilgini yitiriyorsun, bunları anlamsız buluyorsun. Bu becerileri öğrenmeyince de gene özgüvenin olmuyor. Sorunlarını çözmeden, hamster gibi yıllarca çarkta dönüp hiçbir yere gidemiyorsun. Becerilere odaklandığında ise kısa bir sürede bu çarktan çıkarak sorunlarını çözebilirsin.

Erkekler bunlara itiraz edip Amerika’yı yeniden keşfetmeye kalkıyorlar. Çünkü o şaşalı ve özel sorunlarının burunlarının ucundaki basit bir çözümünün olduğunu göremeyecek kadar aptal görünmeyi kendilerine yediremiyorlar. Özel sorunlarına, kişiye özel ve çok kompleks bir çözümün olmasını gerektiğini düşünüyorlar. Kendileri o kadar özel ki sorunlarının çözümününde çok özel yöntemlerle aranması gerektiğini düşünüyorlar.(Kendini bu dünyada özel olarak algılama durumu 30lu yaşlarda yok olmaya başlıyor.)

Nedir bu beceriler ?

Sanıyor musun ki daha karmaşık da olsa insan ilişkileri de bir beceriden ibaret değildir. İnsan ilişkileri ve dolayısıyla kızlarla ilişkiler de aslında sadece bir beceridir. Tıpkı çamaşır yıkamak gibi. Her beceride olduğu gibi bu işin de önünü-arkasını bilirsen, nasıl yapacağını öğrenirsen üstesinden gelebileceğin bir şey. Çamaşır yıkamaktan tek farkını aşağıdaki tabloda gösterdim.

  • 1.basamak beceriler ( Kolay beceriler)

5 çeşit yemeği lezzetli bir şekilde yapmak

Mangal yakmak

Türk kahvesi yapmak

Basit eşyaları tamir etmek

Dans etmek

Çamaşır yıkamak (hangi tür giysinin nasıl yıkanıp – yıkanamayacağı öğren)

Piyade tüfeğini 1 dakikanın altında söküp – takmak

  • 2.basamak beceriler (Daha zor beceriler)

Kullandığın aracın çalışma prensibini öğren. Bozulduğunda basit müdahaleleri yapmak (yağ seviyesini ölçmek, lastik basıncını ayarlamak, hava filtresini değiştirmek vs)

El emeği isteyen şeyler (duvar boyamak, resim yapmak vs.)

Olta balıkçılığı (Hangi yemlerle hangi balıkların tutulabileceği, balık türlerine hakim olmak vs)

Kamp yapmayı öğrenmek (ölmeden 1 hafta hayatta kalabilecek şekilde)

Müzik aleti çalmak

Bir dövüş sporu öğrenmek

  • 3.basamak beceriler (Çok daha zor beceriler)

İnsan ilişkilerinde iyi olmak (Kızlarla iyi olmak bunun bir uzantısıdır)

İnsan ilişkilerinde çatışmayla yüzleşmek ve bunları çözümleyebilmek

Profesyonel iş alanında kendini en iyi şekilde yetkin haline getirmek

Para yönetimi bilmek, paranı doğru yatırım araçlarına yatırmak

Bu 3 basamak için çok daha fazla örnek verilebilir. Bana göre bunlara benzer basit becerilerde çok eksik olan kişilerin özgüven sorunundan bahsetmesi mantıklı değil. Bu kişinin özgüven sorununun olması Allah’ın emri.  Dikkat ettiysen bu erkeklerin istedikleri şeyler genellikle 3. Basamakta. Bu erkekler 3.basamaktaki insan ilişkilerinde iyi olmanın bir uzantısı olan kızlarla iyi olmak becerisini istiyorlar. Ama daha 1.basamaktaki ve 2. Basamaktaki becerileri bile yapamıyorlar.  Bunları atlayarak 3.basamağa gelemezler ki.

Konunun özüne dönersek, özgüvenli ve yeterli hissetmek için beynin senden dayanak isteyecektir. Basit ve karmaşık beceriler öğrenerek beynine bu dayanağı ver. Nihayetinde özgüvenli hissetmek de beyindeki bir alışkanlık olduğu için, özgüvenli hissettiğin anlar arttıkça bu özgüven ve yeterlilik hissi tüm hayatına yayılacaktır.

Secret

Daha kapsamlı bilgi için Çekici Erkek Eğitim Setini okuyabilirsin. Bu sette erkek özgüvenini hızlıca geliştirmeye yarayan birçok farklı tavsiye vermiştim.

Nasıl alfa erkek olunur?

Mahmut abi beta zihnimizle kendimiz olduğumuzda boku yiyoruz sıçıyoruz bu bir gerçek. Fakat rol yaptığımızda da bu belli oluyor. 

Bu sitede çok işlendi ama bu alfa erkek – beta erkek konusunun aslını ara ara hatırlatmak gerekiyor. Özellikle de yeni gelenlere. Here we go.

Yapana kadar yapıyormuş gibi yapmak, rol yapmak değil örtüşmedir. Bir süre sonra içselleştirir ve değişirsin. Sikerim zihin yapısını ben işimi görecek kadar taklit yapayım diyen adam olmadığın şey imajı çizmeye çalışırsan rol yapmakta takılır ve her zaman rol yaptığı da belli olur. Sen yapana kadar yapıyormuş gibi yapmakla imajı çizmek arasındaki farkı bilmiyorsun muhtemelen.

Hem biz rahatsız oluyoruz hem başkaları. Kendimden örnek verirsem günlük hayatta oldukça şakacı gülen spiderman, deadpool, ninja kaplumbağalardaki mikey veya palyaço gibi saçma sapan espriler yapan biriydim.

Saçma sapan espriler yapman iyi bir şey değil.

Sonra baktım alfalar neredeyse hiç şaka yapmıyor.

Alakası yok. Sen algıda seçicilik yapıyorsun. Esprili olmak ile ciddi olmak karakter meselesidir. Alfa davranış – beta davranış böyle ayrılmaz. Dikkat et, alfalar betalar ya da alfa erkek – beta erkek demedim.

Ciddi takılıyorlar.

Bazıları ciddiler muhtemelen, ciddi takılmıyorlar.

Bende ciddi takılmaya başladım e bu seferde sahte oldum. Kasıntı oldum.

Ciddi takılmaya bırakıp ciddi olmaya çalışsan kasıntı olmazdın ama zaten ciddi – esprili gibi aşırı uçlarda gidip gelmek senin tamamen kendi kafanda uydurduğun bir saçmalık. Fazla sulu biriysen bunu yontacaksın, gidip fazla ciddi birine dönüşmeye çalışmayacaksın.

Hayattan aldığım zevk düştü. E salınca da hem daha rahatım hem kasıntı değilim ama betayım. Olduğumuz kişilikte sıçıyoruz. Olmadığımız kişilikte kasıntı oluyor gene sıçıyoruz. Ki ben kasmayı bıraktıktan sonra çevreden gerçekten güzel tepkiler almıştım.

Kasma o zaman. Kim kasıp da  iyi tepki alır ki?

Aynı şekilde alfa olmaya çalışırkende kötü tepkiler almıştım.

Muhtemelen alfa olayım derken Kemal Sunal’ın kabadayı taklidine dönen ergen gibi davrandın ve sitede yarım yamalak okuduğun şeylerden alakasız bir alfa karikatürü çıkarıp onu taklit etmeye kalktın. Alfa erkek olmaya çalışırsan başına gelecek olan budur.

Abi bu durumda ne yapmamız lazım?

Sitede alfanın erkeğe değil davranışa sıfat olduğunu defalarca yazdık. Gerçi konuşma kolaylığı olsun diye alfa erkek diyoruz ama aslında öyle bir şey yok. Alfa davranışları daha baskın erkek var sadece.

Alfa davranış ben ödülüm, çekip gitmeyi göze alabiliyorum (cesaret) ve bolluk temelli davranıştır. Beta davranış ben yetersizim, bırakamam ve yokluktayım zihniyeti kaynaklıdır.

Şimdi burası önemli:

Senin yapman gereken kafandaki götün teki alfa erkek saçmalığını taklit etmek yerine şunu analiz etmekti :Benim esprilerim kendimi yetersiz görme, dışlanma, yokluğa düşme korkularım yüzünden insanları güldürmeye çalışma kaynaklı mı (aşırı esprili insanların çoğunun derdi) yoksa eğlenceli biri olmamdan mı geliyor. Yetersizlik + Korku + Yokluk temelli ise bunu törpülemekle uğraşacaksın (onay ihtiyacı için espri yapmamak ), somurtkan bir herife dönüşmeye çalışmayacaksın!

Aslolan yokluk + yetersizlik + korku temelli davranışları azaltıp bolluk + ödül + cesaret temelli davranışları arttırmak. Yok alfa somurturmuş, yok götünden ateş osururmuş, yok Victoria’nın Sırrını bir o bilirmiş, yok sayıları sıfıra bölebilirmiş, yok Freddy Krueger‘in kabuslarına girermiş, vs. vs. gibi saçmalıklarla uğraşmak değil.

Optimum bir kişilik var mıdır ?

Maskülenitenin taktik erdemlerine sahip olmayla uğraşsan daha iyi:

Bunlar taktik erdemlerdir :

  • Güç
  • Cesaret
  • Ustalık
  • Onur

Bunlar, erkeklerin bir ölüm – kalım senaryosunda birbirlerinden isteyecekleri, ihtiyaç duyacakları, talep edecekleri özelliklerdir.

Bkz. Maskülenitenin Evrimi

Tabii liderlik, çerçeve, özgüven, vs… gibi cesaret ve güç kombinasyonlarına da sahip olmayı hedeflemelisin.

Atıyorum erkek adam Thomas Shelby stili ciddi mi olmalı ) Yoksa serseri spiderman stili şakacı mı olmalı ? (Ki pasif Peter Parker’ın Flash’tan zorbalık görürken Marry Jane’i karşısında titreye titreye tavladığı o çizgi filmlere hiç güvenmiyorum.)

Yani erkek her kızı tavlamak için nasıl eğilip büzülmelidir diye soruyorsun. Yok böyle bir şey. Bak işte bu, onay ihtiyacı ile rol yapmaktır.

Kişiliğimizi nereye çekmeliyiz? Nasıl bir kişilik yaratmalıyız ? Ki su üstündede yürüsen bile birileri çünkü yüzemiyor diyecek mevzusundan bahsetmiyorum bile asla herkesin seni sevmesini sağlayamazsın.

Hah! Sen herkese hitap edecek bir Marvel kahramanı olmaktan bahsediyorsun. Yaşın kaç bilmem ama büyüme zamanın geldi muhtemelen.

Herkese hitap etmeye çalışan kimseye hitap edemez. Herkesin sevdiği tek kişi, herkesçe sevilmeye çalışan tavşan iyi çocuktur. Ama o da sadece arkadaşça “sevilir”,  saygı duyulmaz. Cinsel istek hiç duyulmaz.

Güçlü, cesur, yetkin ve onurlu olduktan sonra (hepsinde iyi olmayabilirsin ama olsan iyi olur) senin kişiliğin bir çoğunu çekecek bir çoğunu itecek. Yetişkin ve kendi stili olan alfa davranışları baskın bir erkek stilinden dolayı, (en tepedeki 0.1%si hariç) kadınların bir çoğuna hitap etmez.

Sorumu özet geçsem şu olurdu abi optimum olmamız gereken bir kişilik var mıdır ?

Varsa nedir ? (En çokta şu ciddi şakacı ayrımına takılıyorum.)

Not: Bahsettiğim kişilik tiplemelerinden bazıları
Şakacı/ Sert
Güleryüzlü/ Ciddi (Poker face)
Alçakgönüllü/ Egolu(sarkastik Tony Stark stili)
Yalnız kurt(Wolverine)/Ekip adamı(Lider işte)
Kafasına eseni yapan işinize gelirse diyen/ Çoğunluğun kararına uyan
Umursamayan duygusuz/ yardım eden (Biri kötü hissederse iyi hissettirmeye çalışan)
samimi/soğuk
İnsanlarla ilk tanışan/ insanların onla tanışmak istediği
Manyak(Kafasına eseni yapan)/Oturaklı (toplum içinde düzgün davranan)
……… böyle uzar gider

Tekrar aynı şey. Sen bu soruyu hangi kişiliğe bürünürsek daha çok kız tavlarız diye soruyorsun. Öyle bir dünya yok.  Bahsettiklerin de film kahramanları, hayal ürünü hepsi.

 

Maskülenite ve Cinsel Pazar Değeri

Son birkaç haftadır çeşitli şekillerde karşıma çıkan bir kafa karışıklığı var: maskülenite ve cinsel pazar değeri birbirine karıştırılıyor. Cinsel Pazar Değeri, heteroseksüek ilişkiler bağlamında, karşı cinsin sizi ne kadar arzulanır bulduğunun bir ölçüsü. Maskülenite ise erkeğin güç, cesaret, yetkinlik ve onur boyutlarındaki seviyesinin bir ölçüsü. Bunun Maskülenitenin Evrimi yazısında tanımlamıştık:

Bunlar taktik erdemlerdir :

  • Güç
  • Cesaret
  • Ustalık
  • Onur

Bunlar, erkeklerin bir ölüm – kalım senaryosunda birbirlerinden isteyecekleri, ihtiyaç duyacakları, talep edecekleri özelliklerdir.

İçinde bulunduğunuz binanın birdenbire zombilerce çevrelendiğini düşünün. Bu değerler, bir anda sizin yanınızdaki erkeklerde olmasını isteyeceğiniz değerler olacaktır.

Maskülenite seviyenizi kadınlar belirlemezler. Masküleniteyi de kadınlardan alamazsınız. Sebep ile sonuç birbirine karıştırılıyor. Çok kadınla yatmak sizi maskülen yapmaz, maskülenite genellikle sizin çok kadınla birlikte olmanızı sağlayabilir. Kadınlar erkeğin cinsel pazar değerini belirlerler ama cinsel pazar değeri erkeğin tip, statü, maskülenite, para gibi özelliklerinin bir toplamıdır.

Geçenlerde bir tweet ile Pook’un Dünyanın Düzeni yazısından bir parça paylaşmıştım:

“Skor peşinde koşup skor çetelesi tutan adamlar hakkında ne düşünüyorsun?”

Pook ile aynı şeyi. Dildo vatandaşlar 🙂

Dildo Vatandaşlar (benim baştan çıkarıcı/oyunculara taktığım bir isim), maskülenitelerini kaç tane kızla yattıklarına göre ölçerler. “Fetihlerini” ispatlamaları için herkesten “kanıt” ve “rapor” beklerler.

Oraya bir arkadaş, “Ama 26-27 yaşına kadar dildo vatandaş gibi takılmak daha iyi sanki” yazınca da şöyle demiştim: “Masküleniteni kadın onayından almak ve kadın onayına bağımlı olmak hiçbir yaşta iyi değil. O onay seks bile olsa.

Bunun üzerine bir okur şunu sormuş:

Mahmut abi twitterda böyle güzel bir cümle kullanmışsın.Biraz açar mısın? Maskülenite kadınlardan bağımsız bişey evet ama sonuçta kadınlarda arzu uyandırabilen adamlara maskülen diyebiliyoruz. Bu cümle söylediğim şeyden farklı bir şey mi?

Kadınlarda arzu uyandırabilen adamlara maskülen demiyoruz, maskülenite kadınlarda arzu uyandırabilir ama tanımı kadınlara bağlı değildir. Yukarıdaki tanımları düşünürseniz hiçbirinin kadınlarla alakası yoktur.

Hiçbir kadın sizi arzulamıyor olsa bile maskülen olmalısınız ve olabilirsiniz. Mesela Notre Damme’ın Kamburundaki kambur mert ve sırtını dayayabileceğin bir adamdır. Her ne kadar kadınları tiksindirse de.

Abi özellikle kadınlarla sıkıntı çeken erkeklerde maskülenite sıkıntısı olmuyor mu? Buna vurgu yapmıyor muyuz? Şahsen ben ona vurgu yapıyorum,yanılıyor olabilirim tabii. Her maskülin erkek,kadınlarla başarılı olacak diye bişey yok ama maskülin adamın CPD çok düşük değilse başarılı olması beklenir? Alfa kafa yapısı bu denklemin neresinde? Özellikle Rollo Corey’i örnek verdiğinde herkes maskülen olmadığını söylemişti. Sanırım kavram kargaşası.

Evet birçok erkekte maskülenite sıkıntısı var ama git masküleniteni kadın onayından al demiyoruz. Zaten böyle bir şey mümkün değil. Makülenite kadınlardan bağımsız bir erkek özelliği. Diğer erkeklerle arandaki takım ve hiyerarşi oyunundan geliyor. Maskülenite sana mal mülk kadın arzusu sağlayabilir. Ama bolluk maskülenitenin sonucudur. Maskülenite bolluğun değil.

Geçenlerde twitter’da blokladığım arıza biri “çirkin adam nasıl maskülen olacak ey bunu açıkla Mahmut piçi” diye bir şey yazmış. Hadi o adam gerçekten rahatsız biri ama bunu sonra birkaç yerde daha duydum. Sorunun absürtlüğünü anlayabiliyorsunuz değil mi?

Bunun demeye çalıştığı şu: “Ben kadınlarca arzulanmayan bir erkeksem neden ve maskülen olayım.” Kafası hala kadın onayına bağımlı bir erkek için rasyonel ama gerçekte saçma bir soru bu.

Maskülenite tek bir kadın yüzünüze bakmasa bile sizin hayatınıza olumlu katkı yapar arkadaşlar. Yakışıklı olmak, uzun boylu olmak, zeki olmak sizi daha öne çıkarmaz mı? Çıkarır tabii ki. Belki bunlara sahip değilsiniz diye diğer alanlarda sizinle eşit olan adamların hiçbir zaman önüne geçemeyeceksiniz. Onlar sizden hep daha önde olacaklar. Eee? Siz mesela maskülen (güçlü, cesur, yetkin ve onurlu) olarak ayda 5,000 TL değil 15,000 TL kazanabileceksiniz diyelim. Ama çirkin ve kısa birisiniz. Ve yakışıklı ve uzun biri sırf bu ikisi nedeniyle 30,000 TL kazanacak. Şimdi “hiçbir zaman onun gibi olamayacağım o kadar kazanamayacağım” diye 15,000 TL kazanmayıp 5000TL ‘ye mi talim edeceksiniz?

NOT: Yanlış anlamayın. Sitede ara ara yorumlar yazan umutsuzlara da aldanmayın. Kırmızı hap sayesinde, daha maskülen bir erkek olmanın sayesinde tipinin getirdiği avantajsızlıkları yenen birçok erkek var. Yani çirkinsem demek ki maskülen olsam da, oyunum iyi olsa da benim cinsel pazar değerim düşük olacak diye bir şey yok.

İlgini belli etmek

Geçen gün twitter da elemanın bir tanesi sana ‘ilgimi belli etmek gibi bir hata yaptım’ şeklinde bir cümle kurmuş , sende kadına ilgi belli etmek , afc davranışı değil erkekadam davranışıdır demişsin çok da doğru söylemişsin. Bu arkadaşın bu cümleyi sana kurma sebebi şu , kadın erkeğin ilgisini gördükten sonra , kendini geri çekmeye başlamış , naz yapmaya , soğuk yapmaya başlamış ( BENİM TAHMİNİM ) , eleman da bunu gördüğü için , yanlış birşey yaptığını düşünüyor.

(Soru metni şurada.)

Kadın erkeğin ilgisini gördüğünde kendisini geri çekiyorsa bunun iki nedeni vardır: (1) Ya kadının erkeğe ilgisi yoktur ya da (2) erkeğin gösterdiği ilgi kadından daha çoktur ki bir erkeğin bu şekilde bir kadından daha fazla ilgi duyması için o erkeğin muhtaç olması lazımdır. Yani durum (1) ise ilgini belli ederek vakit kaybetmezsin. Tabii bu arkadaşların çoğu olmayacak kızın yörüngesinde hayaller kurmayı reddedildiklerini anlamaya tercih edeceklerinden açıldıklarına pişman olacaklardır.

Durum (2) ise burada sebep ilgini belli etmek değil, kadınsı bir ilgiye sahip olmaktır. O ilgiyi istediğin kadar kendine saklasan ne olacak? Bir işine mi yarayacak? Kadınsı bir ilgiye düştüysen senin o kızla işin olmaz zaten.  Bu adamların aşırı ilgiye düşmemeleri lazım, ilgilerini belli etmeleri değil.

Bu arada ilgini belli etmek demek, bir kızın telefon numarasını istemek ya da buluşmaya davet etmek ve muhabbeti kurup öpmeye girmektir. Bu elemanların ilgiyi belli etmekten kastı saatlerce mesajlaşmak, “senden hoşlanıyorum” veya “benimle çıkar mısın?” demek, hediyeler almak, iltifatlar etmek vs. ise evet o sapşallıkları yapmamak lazım.

Özetle sosyal çevresinden bu şekilde tavsiye alan kadınlar , erkeğe ilgi duysa bile , biraz kendimi ağırdan satayım ki adamın gözünde ‘basit kadın’ olmayayım , kıymetim bilinsin şeklinde düşünüp , kaçan kovalanır mantığıyla hareket ediyor ve kendini ağırdan satıyor.

Satsın. Sen her şey için 2 şans veriyorsun ve ilgin belli. Ağırdan alıyorsa NEXTliyorsun. Kızın sana ilgisi varsa ve sen NEXTledin mi ne olacak sanıyorsun? Senin ilgin vardı ama kız ağırdan alınca sen bıraktın gittin? Büyük ihtimalle seni arayıp olayı daha fazla şevkle devam ettirecek. Ettirmeyen de zaten NEXT.

Bazen erkek 2 adım daha atsa olacak şey olmuyor. Sorun değil. Çoğu kadın bu durumda ileriye adımı atar. Atmayan 20 – 30% ile de olmayıverir. Olmaması da iyidir zira böyle oyunlar oynayan hatundan çok iyi karın ağrısı olur.

Bu durumda trp ile yeni tanışmış bir erkekte de şu düşünce oluyor . Baktı kadın kendisine soğuk yapıyor ‘ oldu amk , ben seni kovalıyacam , sen kaçacaksın , ondan sonra sen beni parmağında oynatacaksın , ilişkiyi sürekli yöneten taraf sen olacaksın , seks vermeyeceksin , ben sana çerçeve mi dayatamayacağım , nazla , triple , gitmekle tehdit ederek , beni duygusal anlamda manipüle edeceksin, sana karşılıksız , zamanımı , enerji mi , kaynaklarımı vericem en sonunda bu senaryo da sonuç = erasmuslu muharrem ‘ diye düşünerek kadına HAMLE yapmıyor.

TRP’de bin yerde homo mesaj arkadaşı olma hemen buluşma teklif et + 2 kere yürü olmazsa NEXT + 2 – 3 buluşmada bir yere gitmezse NEXT üçlüsü varken ne vakit kaybından, ne enerji harcamasından, ne ersamus muarreminden bahsediyorsunuz?

Artı bir kere dünyaya siyah – beyaz at gözlüğü ile – yani işe yaramaz bir mantıkla – bakmaya başladın mı, ilgini belli edip 2 – 4 hamlede sonuç çıkmıyorsa nextlemenin yani bir miktar enerji ve zaman harcamanın karşısına 7 sene bir kızın peşinden mesaj maymunu olmuş ekstrem ruh hastasını koyarsın. Dikkat et. Aklına Erasmus Muharrem gibi ekstrem bir olayın gelmesi tesadüf değil.

Ha hiç yatırım risk etmeden kazanacağını sananlar buyursunlar denesinler.

adına HAMLE yapmıyor

da ne yapıyor? Ya hiçbir kadına hamle yapmıyor 31 çekiyor ya da hamle yapmadan bir kadının çevresinde dönüp uygun zamanı ya da ilgiden emin olmayı bekliyor. Yani = UYDU! Ya da kadın reddedildi sanıp adamı bırakıyor. Ya da daha atağı kızı kapıyor.

Burada özellikle flört ün ilk başlarında MUHTAÇ erkekle ERKEKADAM’ın farkı nedir?

Erkek Adam flört etmez. Kızla biraz muhabbet eder ve kızın ilgisi varsa kızı buluşmaya çağırır. Kızın ilgisi yoksa kızı bırakır. O buluşmada kıza yürür. Kızın ilgisi varsa kızı öpmeye gider. Kızın ilgisi yoksa kızı NEXT eyler. Kızla 2 -3 buluşmada bir şey olmazsa kızı NEXTler. Bunu birden fazla kızla paralel yapar.

Erkek adam ne sıklıkla kadına hamle yapmalıdır.

Bir kadına diye soruyorsan cevap yukarıda. Kaç kadına diye soruyorsa işi / okulu / havuzu el verdiği sürece bunun sınırı yok. Genelde aynı anda 3 kadına paralel yürümek iyidir.

Bu hamlelerden ne zaman vazgeçmelidir.

Cevap yukarıda.

Flört hangi kıvama geldik ten sonra kendini geri çekmeli

Flört dediğin beta erkek oyunu. Flörtü kıvamına getirmek ise tam dipte beta oyunu. Reddedilmeyle yüzleşmekten korkan erkeğin yörüngede dönüp uygun zamanı, vs. beklemesi. Bunlar kadınsı şeyler, erkek davranışları değil. Erkek adam şöyle oynar.

Bu soruları samini soruyorsan senin zihin yapın mavi haplı oyunu kırmızı hap taktikleri ile en iyi nasıl oynarım kıvamında maalesef. Bu telegram grubunu, siteyi okuyup anlayan insanlar yönetmiyor sanırım. Zira bunların temel ve bariz olması lazım.

Gönül Yarası

Oneitis kavramı, kırmızı haptaki en temel kavramlardan biri. Ama birçok erkek bu kavramı yanlış anlıyor. Özellikle de “oneitis” yapmamanız gerekli ya da oneitis yok gibi şeyler duyduklarında.

Rollo Tomassi’nin Oneitis ile ilgili en çok paylaştığı özdeyişine bakalım:

“There is no “One”. There are good ones and there are bad ones but there is no “One”.

Bir “tanesi” diye bir şey yok. İyi olanlar var, kötü olanlar var ama sadece bir “tanesi” yok.

Yani oneitis yapmayın derken, “sizin için özel ve çok uygun kadın diye bir şey yok o nedenle yapmayın” demiyoruz. “Sizin için özel ve çok uygun birçok kadın var ve o nedenle oneitis yapmayın” diyoruz.

Şu an beraber olduğunuz kadın çok özel biri mi? Evet. Ama bu aslında aynı şekilde özel olabilecek başka kadının varlığını ortadan kaldırmıyor. Temel sorun şu: Ortalama bir erkek, hiçbir şey yapmadığı için, bu kadınlardan biri ile 3 – 5 senede bir karşılaşıyor. Ortalamadan başarısız bir erkek ise gerçekten piyasada olmadığından belki çok daha az sıklıkta. Bu nedenle de bu erkekler oneitise çok daha yatkınlar zira biri ile yolları ayrıldığında, diğerleri o kadar uzaklar ki sanki bu yollarının ayrıldığı kadından sonra bir daha kimseyi bulamayacak gibi hissediyorlar.

(Not: Birlikte olmadığınız, size karşı da pek adım atmayan oneitis özel biri mi? HAYIR değil! Hiçbir özelliği yok!)

Kadınlara yürüyen bir erkek ise böyle kadınlardan biri ile 1-2 senede bir karşılaşıyor. Ve daha sık karşılaştığı için en son hayatından çıkana saplanma ihtimali daha az.

Fakat ister ortalama ister de başarılı bir erkek olun, ilerde bu kadınlardan biri ile yolunuz zaten kesişeceği için geçmişte olmamış, bitmiş, reddetmiş bir tanesini yara yapmak bir çeşit deliliktir.

Şimdi bunu aklınızda tutarak şu okur sorularına bakın:

“Mahmut Abi belki sende üniversitede ve ‘ya lisede çok sevdin bir şekilde olmadi ,bu içinde bir yara olarak kalmadı mi?”

Çok sevdiğim ve olmadığı oldu ama gayet samimi bir şekilde söylüyorum, hayır yara falan kalmadı. Kalmıyor. Bir süre sonra aynısını ve aslında erkek olarak olgunlaştığın için çok daha iyisini de yaşıyorsun. Neden kalsın ki?

“Ister kabul edelim ister etmeyelim bunun gerçeği (hep bir yara kalacağı) böyle diye düşünüyorum.”

Senin için ve senin gibi düşünen biri için eminim öyledir. Öyle olması doğal veya zorunlu olduğundan değil, senin ve senin gibi düşünen biri için öyle olduğundan. Yani sen ister kabul et, ister kabul etme, bahsettiğin yara çoğu insanın içinde kalan  bir şey değil. Kalması zorunlu bir şey hiç değil. Bunlar kendi düşkünlüğünü rasyonalize etmek için kendi kendine söylediğin yalanlar.

“Dusunsene kalbin pir pir ,oyle bir his var ki içinde tarif edilmez ,diger kadinlarin birden renklerinin solmaya başladığını fark edersin.”

Yukarıda bahsettiğim gibi sana uygun bir tanelerinden biri ile karşılaşıyorsun. Sonra onunla olmuyor belki ama nasıl olsa bir tanesiyle daha karşılaşacaksın. Ayrıca yazdıklarında fazlaca Hollywood saçmalığı da var. İlk görüşte aşk gibi şeyler.

Muhtaçlığa aşk deyip alladığın pulladığın zayıflıkları aşıp da gerçekten erkek gibi sevdiğinde yaşadığın his, o arabesk çocuk halinle yaşadığından çok daha gerçek ve güçlü.

Bu konuda en çok yapılan hatalardan biri, muhtaç sevgiyi geride bırakılması gereken bir aptallık değil de feda edilmesi gereken bir güzellik sanmak. Yetişkin ve fişten çekilmiş bir erkek olunca “sevmeyeceksin” ya da “sevgin gerçek olmayacak” algısı bir propaganda. Kırmızı hapı okumuşsan ama deneyimlememişsen, ağlamalar ve acı çekmelerle süslü, o cafcaflı ve kavgalı şeyi dünyanın en kutsal duygusu sanmaya devam ediyorsan, maalesef yetişkin bir erkek olarak sevmenin, senin “yara” bırakan sevdandan çok daha değerli ve güçlü olduğunu bilemezsin. “Yara” bırakan sevdanı kadın reddedince de kadın aslında pek bir değeri olmayan bir şeyi reddettiğini anlayamaz, “seversen sikilirsin, şeytan karıları sikeceksin sevmeyeceksin” gibi öfke nöbetlerine girersin.

“Cok guzel bir kizla tanismis olabilirsin cikiyor olabilirsin ama bu ona bu sekilde sevgi duydugun anlamına gelmez ki.”

O şekilde değil, daha sonra karşına çıkacak diğer uygun ve çok iyi hatunlara daha sağlam ve doğal bir sevgi duyuyorsun. Muhtaçlıktan yapışmayı kutsal, gerekiyorsa gidebilmeyi “sahte” sanan kafanın bunu anlaması zor gerçi.

“Bir cok insan içinde kalan yaralarla #evlilik yapiyor …”
O birçok insanın aptallığı.
“flort ediyor tabak çeviriyor vs ama bu eskiden yasadigin durumun gerçek olmadigini gostermez ki”
Gerçek ya da sahte. Her şey, birgün biter ve sen de hayatının geri kalanına bakarsın. Her şey doğar, yaşar ve ölür. Geçmişte gerçek dediğin şeyden önünde daha fazlası varken, dediklerin anlamsız … AMA …
Sen eğer oneitis, gönül yarası, vs … kafasında kalırsan da problemin kendi kendisini gerçekleştiren kehanete dönüşür. “Başka kadınlar bana aynı hissi vermiyor” tipik bir oneitis hastalığı belirtisidir. Buna kapılan erkek başka kadınlarla iletişimi ve yeni kadınların potansiyelini değerlendirme kabiliyetini kaybettiğinden, gerçekten de “aynısını” bulamaz. Hele de buna kapılıp geriye gidiyor ya da yerinde sayıyorsa hiç bulamaz.
“Kabul edelim cogumuzun ici bir sekilde acıyor sadece inkar ediyoruz.”
Çoğunuz bu acıyı senin bahsettiğin kadar yaşamıyor. Maalesef canını sıkacak ama siz aptal bir azınlıksınız. Yanlış anlamayın, birinden ilk ayrıldığınızda vey sonraki aylarda duyduğunuz acıdan bahsetmiyorum. O doğal. Ama dikkat edin bu okur 40’ına merdiven dayamış bir adama lise ve üniversiteden gönül yaran yok mu, aslında için acıyor inkar ediyorsun demeye getiriyor. 20 yıl öncesinden bahsediyor yani! İnsanda 20 değil 40 yıl acı bırakacak çok az şey var. Mesela çocuğunu kaybetmek (ölüm ya da ayrı düşme ile) gibi.  Belki 20 – 30 senelik hayat arkadaşını kaybettiğinde de 20 sene sonra yarası kalır. Ama lisede veya üniversitede bir iki yıllık ve fazlaca bebek yapma dürtüsü gazlı duygu patlamalarının yara bırakması için çok ciddi beyin yıkaması lazım. Hele de doğal olarak birçok partnere sahip olmaya meyilli bir erkek için.

Onay Arayışı (Bağımlılığı)

Onay arayışı, kişinin kendisini sevilmeye layık görmemesinden, özünde kendini değersiz olarak görmesinden kaynanan ciddi bir problem. Kişi, kendi “değersiz” varlığının kendi kendine verdiği onayı, fikirlerini ve hatta tek başına varoluşunu önemsemediği için, dışardan kendisine verilecek onaya bağımlı hale gelir ve ikili ilişkilerinde bu onayı aramayı önemli bir amaç haline getirir.

Yanlış anlamayın, başkalarının sizi onaylaması kötü bir şey değil, aksine sosyal bir hayvan olan insana daha fazlasını yapma isteği veren iyi bir şey. Belli bir seviyeye kadar davranış ve söylemleriniz ile onay aramak da doğal. Başkalarının fikirleri oldukça pozitif ve hatta birçok durumda sizi hatadan çevirecek değerde olabilir. Burada bizim bahsettiğimiz “problem”, başkaları sizi onaylamazsa mutlu olamayacak ya da kendine güvenemeyecek şekilde onay bağımlılığı ve bunun sonucunda meydana gelen aşırı onay arayışı. Burada problem başkalarının bizim davranış ve söylemlerimiz hakkındaki fikirlerine, kendi fikirlerimizden daha fazla önem vermektir.

Onay bağımlılığı, uyuşturucu bağımlılığına benzetilebilir. Onay bağımlısı başkalarının onayını aldığında kafası “güzelleşir”, mutluluk sarhoşu olur. Ama onay kendisinden esirgendiğinde kendisini çok kötü hisseder ve onay ile yeniden “uyuşmak” için aşırı bir onay arayışına girer. Her bağımlılık gibi, onay arayışı da ne kadar uzun süreli ise o kadar köklü bir problem haline gelir.

Onay bağımlılığı birçok soruna yol açar. En önemlileri şunlar:

Yanlış Kararlar Almak – Başkalarının onayına bağımlı ve onayını arayan bir insan, kendisinin değil onların hedef ve arzularını kendisinin hedef ve arzularının önüne koyar. Sizin için önemli olan konularda harekete geçmek yerine, onlar için önemli konularda harekete geçer. Kısacası kendi hedef ve arzularını, başkaları için feda eder. Bu durum genellikle, onay bağımlısının yanlış kararlar vermesine neden olur. Kız arkadaşının sağladığı onayı elde tutmak için onun çocuk ve evlilik hedeflerini gerçekleştirmeyi, kendi kariyer hedeflerinin önüne koyarak bir erkeğin – hazır olmadığı halde – evlenmesi gibi.

Önemli Şeyleri Yapamamak – Onay bağımlısının zamanı başkalarının istek ve arzularını gerçekleştirmeye ayrıldığından, onay bağımlısı kendi hedef ve arzularını gerçekleştirecek zamanı bulamaz. Uzun vadeli mutluluk için fedakarlık önemlidir ama insan daha çok yakın vadede kazanacağı zevklerden fedakarlık etmelidir, kendi zamanını başkalarına feda etmemelidir. Başkalarına yardım etmek ya da onların da arzu ve isteklerini dikkate almak iyi bir şeydir ama onay arayışını abartmış bir bağımlı, kendi hayatını başkalarına feda eder.

Mutluluğunu Başkalarına Bağlamak – Başkalarının onayını arayan kişi, başkalarının insafındadır. Onların duygusal dalgalanmalarının, istek ve arzularının kuklasıdır. Eğer karşısındaki onay vermezse mutsuz olur, verirse mutlu. Fakat onay bağımlısının mutsuz olduğu zamanlar, mutlu olduğu zamanlardan çok daha fazladır. Zira onay bağımlısı spesifik insanlardan spesifik onaylar beklerler ve her insan kendi motivasyonlarına göre davrandığından onay arayan kişinin aradığı onayı düzenli olarak istediği kişiden alması çok zordur.

Kaygı – Her hareketinde karşısındakinin onayını arayan, onu sinirlendirmeyi, onunla fikir ayrılığına düşmeyi onaylanmamak olarak algılayan insan, her hareketi ve sözü sonrası karşısındakinin tepkisini düşünerek kaygı içinde yaşar.

Başarısızlık – Onay arayışındaki insanlar, yukarıdaki olumsuzluklar nedeniyle finansal alanda, insan ilişkilerinde başarısızlığa meyillidirler. Zamanının çoğunu kendini geliştirmeye ve gerçekleştirmeye değil başkalarının onayını elde etmeye adayan kişi, onların başarılarına katkıda bulunabilir ama kendi başarısı için yeterince emek ve zaman harcamaz.

Peki insan, onay bağımlılığından nasıl kurtulur?

Öncelikle onay arayışının önemli bir hayatta kalma mekanizması olduğunu ve bu nedenle de güçlü bir dürtü olduğunu bilmeniz lazım. İnsanlar sosyal yaratıklardır ve tarihin çok uzun bir döneminde kendi kabilesinden dışlanmak, insanın ölüme terk edilmesi anlamına geliyordu. Bu nedenle de başkalarının onayı için kendi bireyselliğimizi feda etmeye, dürtü seviyesinde meyilliyiz.

Fakat artık o uzun tarih döneminde yaşamıyoruz. En azında bu devirde. Başkalarınca dışlanmak hala iyi bir fikir değil ama artık ölüm kalım meselesi de değil. O nedenle onay arayışını abartmamızın hiçbir mantıklı nedeni yok.

Onay bağımlılığından kurtulmak için ilk yapmanız gereken şey, kendi başınıza da mutlu olmayı, kendinizle başbaşa iyi vakit geçirmeyi öğrenmektir.

Kendi kararlarınızı, kendi arzu ve hedeflerinize göre kendi başınıza almayı öğrenin. O kararların sorumluluğunu alın ve sonuçlarını yaşayıp onlara katlanın.

Kısacası daha bağımsız bir yaşama sahip olun.

Burada teorik değil pratik bir şeyden bahsediyoruz. Çoğu insanın onay bağımlılığının nedeni, aradığı onayı alamazsa içine düşeceğini düşündüğü kötü durumun tamamen kafalarında yarattıkları bir canavar olması. Bu insanlar, kendilerini onay alamadıkları durumlara maruz bırakıp şunu görmeliler: başkalarının onayı olmazsa size ve mutluluğunuza pek fazla bir şey olmuyor.  Aslında tam tersi birçok kez, daha güçlü ve mutlu oluyorlar.

Örneğin patronunun, müşterilerinin ve iş arkadaşlarının onayını arayan ve bu nedenle iş yerinde gece geç saatlare kadar çalışan ve mükemmeliği arayan bir çalışanı ele alalım. Bu çalışan bu şekilde devam ederse çalışabilir yaşamının ikinci yarısına varmadan tükenip bitecektir. Böyle birinin öncelikle yapması gereken şey azar azar fazla mesaiye, ekstra işe vs. hayır demesi, mükemmelik takıntısından vazgeçmesidir. Çoğu durumda bu kişi, daha az çalıştığında, daha fazla işe hayır dediğinde, daha az mükemmel olduğunda işlerin kötüye gitmediğini ve hatta iyiye gittiğini görecektir.

Bu arada yeri gelmişken tekrar edelim, çok az sayıda insanda oldukça faydalı olabilecek mükemmeliyetçilik,çoğu durumda onay arayışının sonucudur. Mükemmeliyetçi, birçok durumda mükemmel olmazsa dışlanacağı ya da reddedileceği korkusu ile mükemmeli arar. Yaptığı işi en iyi şekilde yapma motivasyonu ile değil.

Günümüzde birçok erkeğin kadın onayı arayışı da bir başka örnek. Hayatlarının bekar dönemlerinde eğlenemeyen veya mutlu olamayan, yanlarında / kollarında bir kız yokken kendilerini varoluş seviyesinde eksik hisseden, bir veya birkaç kadının değil “kadın milletinin” onayı için çırpınan erkekler, günümüzde çok yaygın. Kadın onayına bağımlı bir erkek o onayı kafası okşanarak, pohpohlanarak (iyi çocuk) ya da seks, hayranlık (piç, dildo vatandaş) şeklinde alamadığında depresyona girer.

Kadınların onayının arayışı burada sıklıkla gördüğümüz bir durum.

“Bir süredir yürüdüğüm hatun mesajıma görüldü attı ve öylece bıraktı. Kendimi tutamadım ve ona bana neden yazmadığını ve bir sorun olup olmadığını sordum. – Sorun olmadığını ve benim sevilebilir biri olduğumu onayla lütfen. – O mesajı görmedi ama cevap vermedi. Ben de bunun üzerine kızgın şeyler yazdım. – Burada erkek istediği şeye sahip olmayı hak etmediğine inanıyor. Kızın kendisini bırakıp gitmesinin an meselesi olduğuna inanıyor. Aslında o mesajları atmasının nedeni bunu engellemek, kendisini zorla kızın hayatına sokup kendisini rahatlatmak. Bkz. Umursamayı bıraktığınızda daha fazla sonuç alacaksınız.

“Abi ben eskiden betaydım, şimdi alfa oldum (artık o ne demekse). Şimdi eski oneitisime gidip ona ne kadar değiştiğimi göstermek istiyorum.” – Yani bu kızın senin değişimini onaylamasını istiyorsun.

“Onu aradım ve ona niyetimin ciddi olduğunu, beni yanlış anlamasının haksızlık olduğunu söyledim.” – Yani annesinin başını okşamasına alışkın iyi çocuğun, bak ben annemin gurur duyduğu bir erkek oldum onayını kızdan beklemesi.

“O İzmir’i kazandı. Ben mezuna kaldım. Boğaziçi’nde İşletme okumak istiyordum ama ona yakın olabilmek için İzmir’i tercih ettim.” – Kendi hedef ve arzularından fedakarlık yapmazsa yalnız kalacağını (kadın onayı) veya reddedileceğini düşünen erkek davranışı. Onay bağımlılığının en kötü versiyonlarından biri.

vs …

Kadın erkek ilişkilerinde onay bağımlılığından kurtulmak için, onay bağımsız bir erkek gibi davranıp bunun arkasında durmanız lazım. Bu konuyu Erkek Adam zihniyeti nasıl içselleştirilir yazısında ele almıştık.

Onay bağımlılığı konusunda size en çok yardımcı olacak şeylerden biri de kendi hedef ve tutkularınızın olması. Bunlar için çalışmaktan sizi tembellik haricinde alıkoyacak şey, genellikle başkalarının onayı için bunlara ayıracak zamandan fedakarlık etmektir. Gideceğiniz limanı bilmek ve o limana doğru yol aldığınızı görmek, sizin kendinize verdiğiniz değeri arttırır ve bu değeri dışardan onay şeklinde elde etme ihtiyacınızı azaltır. Hedefe doğru yürümek ki öncelikle bir hedef gerektirir, sizin daha fazla mutluluk hormonu salgılamanız ve dışardan gelecek mutluluğa bağımlılığınızın azalmasına yardımcı olur.

Bir kız bana görüldü attı neyleyim

Şu “görüldü” özelliği kadar toplu erkeklik katliamı yapan çok az şey var. Kitlesel iğdiş etme makinesi mübarek. Eskiden ne güzel bir mesaj atardık, cevap gelmeyince görmedi herhalde der işimize bakardık. Şimdi ise genç erkekler telefon başında kız gibi görüldü atanın yollarını gözlüyorlar.

Bir kere şu “görüldü attı” takibini hayatınızdan çıkarmanız lazım. Hani “görüldü atan” da sevgilileri falan olsa neyse. 90%ı, kendi aşırı ilgilerini yansıtıp “ilgili” olduğuna “emin oldukları” kızlardan bahsediyorlar.

Neyse bu yazıda asıl yazmak istediğim şey bu değil. Görüldü atılması genelde ilgisizlik de gösterir ama her zaman ondan olmuyor. Şimdi yazacağım şeyin de farkında olun.

Yıllardır bu görüldü attı şikayetini, görüldü atılan mesajlarla gören biri olarak şunu söyleyebilirim: Çoğu erkek görüldü yemiyor, kızlarla konuşmayı bilmiyor.

Sadece bir örnek vereyim:

Sen: Selam. Ne haber?
Kız: İyiyim senden ne haber?
Sen: İyilik. Ne yapıyorsun?
Kız: Youtube’dan yemek videosu izliyorum. Sen?
Sen: Ben de dizi izliyorum.
Kız: Hangi dizi.
Sen: Dark.
(Görüldü)

Buradaki hatayı görebiliyor musunuz? Kız adama yemek programı izliyorum diye yem atmış. Adam ise kendi kafasına gömülmüş, yemin farkında değil. İlgisiz kız genellikle youtube izliyorum der genelde. Burada ise kızın “benimle konuşma aç” diye yem attığını varsayabilirsiniz (evet ilk buluşmada ne konuşulur yazısındaki prensipleri mesajlaşmada da kullanabilirsiniz).

Oğlumuz ise konuşmayı kendisine park etmiş. Konuşmayı tıkamış. Şimdi kız buradan konuşma açmaz ki. Hani ilgisi yüksek kız belki açar ama o bile bir süre sonra erkeğin (kendisine park ettiği) son mesajına bön bön bakar ve yazacak bir şey bulamayıp orada bırakır. Kızın yazacak bir şey bulamamasının adamın sıkıcı olması, çok soru sorması, uygunsuz bir şeyler yazması gibi sebepleri de var ama burada bahsettiğim oldukça yaygın.

Buradan konu nasıl açılır? Mesela şöyle:

Kız: Yemek programı izliyorum. Sen?
Sen: Dizi izliyorum. Ooo yemek programı, bugün ne yemek yapmayı öğrendin bakalım?
Kız: Ispanaklı börek 😀
Sen: Ooo makarnadan fazlasını yapabilen bir hatun. Babamı annemi çikolata ile ne zaman gönderiim?
Kız: Hahahaha. Ben zaten bir sürü yemek yapıyorum ki!
Ben : Lazanya da yapıyorsan şahinimi alıp direkt kaçırmaya geliyorum.
Kız: Evet hem de çok iyi yaparım 🙂
Ben: Hazırla bohçanı!
Kız: Hahahah …
Böyle gider.

Tabii yanlış bir şey söylerim de kızı kızdırırım diye bıçak sırtında yürüyen tedirgin iyi çocuklar bunu nasıl söyleyecek o ayrı konu ama bakın burda yem üstüne yemi kullanmaya bir örnek var. Kız ıspanaklı börek diyor bam, bir sürü yemek diyor bam, lazanya yaparım diyor bam.

Ortalama bir iyi çocuk egosunun kuklası olduğu için yanılıp şaşırıp ıspanaklı böreğe gelse bile “ay bayılırım, annemin yaptığı özellikle çok iyidir, bla bla …” diye konuyu kendine getirip orada bırakır.

Eğer dikkat ederseniz burada iki şey daha var:

1 – Erkek Adam’ın Espri Anlayışı (Bu ilişki sihirbazı kitabında uzun uzun anlatılıyor ama buraya özet olarak yazı şeklinde koyacağım). Biz buna eğlenen ustalık da diyoruz.

2 – Erkek Adam’ın espri anlayışı ile tırmanan bir pozitif cinsel gerilim var. Kız isteme, kız kaçırma şeklinde ilerliyor ama alt metin belli. Kız kaçıran genelde kızla yatar sonra el öpmeye giderler biliyorsunuz.

Gördüğüm kadarıyla birçok erkek konuşmaya kızın liderlik etmesini, konuşmayı kızın geliştirmesini bekliyor. Ama siz henüz yürüme aşamasındayken konuşmayı geliştirmesi gereken kişisiniz. “Bana ne ya oynamıyorum, onlar da konuşma açsın” diye mızıkçılık yapacaksanız buyrun gidin yapın. Ama bu tür bir konuşma mekaniği, feminenleşmemiş yetişkin erkeğin doğal halidir. Konuşmayı, çok konuşan değil az konuşup dinleyebilen yönetir. Ortalama bir kadın normalde ortalama bir erkeğin 2 – 3 katı konuşur. Doğalı bunlardır. Kızı “etkileme” (onayını dilenme) derdiyle çok konuşan iyi çocukluk doğal değildir. Kadından liderlik beklemek doğal değildir.

Bu arada mesajlaşmada acemiyseniz, sitemizdeki mesajlaşma prensipleri yazısını okuyabilirsiniz. Kızlarla nasıl mesajlaşacağınıza Kadınlarla Tanışma rehberinde de değindik.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.