Rahip Modu (Monk Mode) – Gelişim

Bir önceki yazıda, bu sürece başlamadan önce hayatında düzenlemen gereken şeyleri anlatmıştım. Aslında bunlar, asıl gelişimi sağlaman için kendine zaman ayırabilmeni sağlayacak, motivasyonunu ve ilgini odaklamanı kolaylaştıracak örneklerdi. Ama tabiki süreç bundan ibaret değil. Gelelim işin uygulama kısmına. Sana acı, ter ve gözyaşı öneriyorum.

İşin teorik kısmıyla başlayalım: insan beyni motivasyonu geri bildirimler ile kazanır. Yani bir eylemi yaptığında, olumlu sonuçlarını gördükçe, o eylemi yapmaya daha da motive olur. Amacımız hayatında bu döngü ile pozitif alışkanlıklar kazanman. Yani, bir eylemi yapıp, olumlu sonuçlarını görmen ve bu eyleme devam ederek kazanım miktarını arttırman.

Başlamadan önce bunun öyle 1-2 haftalık bir süreç olmayacağını kabullenmende fayda var. Minimum 3 ay hatta benim tavsiyem yaklaşık 6 ay kadar bu modda kalmalı ve kendini geliştirmelisin. Peki bu nasıl olacak?

Sürecin 3 ana etmeni var: İç Gözlem, İzolasyon ve İlerleme. Bu üç İ’yi hayatının ortasına koyman gerekiyor.

İç Gözlem

İç gözlem, kendini analiz etmen, artı ve eksilerini anlayıp kabullenmen demek. Bu yola çıkan insanların yaptığı en büyük hatlardan biri, kendini yanlış değerlendirip, olduğundan iyi ya da kötü olduğunu varsaymak oluyor. Zayıflıklarını yenebilmek için önce onları kabul etmen gerek. Bunu yaparken de biraz acımasız olmakta fayda var.

Zayıflıkları da ikiye ayırmak gerekiyor. Birincisi değiştiremeyeceğin şeyler. Boyun kısaysa, vücudunda garip gözüken bir yer varsa önce onları kabullenmekle başla. Tyrion reis’in GoT’da ettiği çok sevdiğim bir sözü var:

Ne olduğunu asla unutma, çünkü dünya unutmayacak. Onu kendi gücün haline getir ki asla senin zayıflığın olmasın. Üstüne bir zırh gibi giy ve kimse seni yaralamak için kullanamasın.

Peki bu neden önemli? Kadınlardan yiyeceğiniz shit test‘lerin büyük bir kısmı buradan gelecek. Kadınlar bu konularda erkeklere göre çok daha acımasız canlılar. “Ya senin de boyun kısaymış”, “Babam yaşındasın”, “Senin biraz saçın mı az?” gibi cümlelerin sana dokunamaması lazım. Hatta bu cümleler üzerinden şaka yaparak atağa geçebiliyor olman lazım. Bunları kendin kabullenmeden, asla bu duygusal stabilliğe ulaşamazsın.

Diğer bir konu ise geliştirebileceklerin. Fazla kilon varsa, saçın başın yeterince düzgün değilse, kültürel birikiminin iyi değilse, doğru düzgün bir hobin yoksa otur itiraf et. Ortaya çıkan sonuç bir enkaz gibi gözükebilir, hatta gözükmeli de. Çünkü erkek egosu kendini 2 şekilde doğrular: ya birşeyi yapmaya ihtiyacın olmadığını ya da uğraşmaya gerek olmayacak kadar iyi olduğunu düşünürsün. Sokakta kaslı bir adam gördüğünde kafandan “amaan ne gerek var bu kadar uğraşmaya ben iyiyim böyle” diyorsun ya, değilsin. Ya da birsürü konuda bilgi sahibi bir adam gördüğünde “abi o kadarına da gerek yok, abartmış herif” diyorsun ya, gerek var. Bu süreç seni toplumdaki en seçkin %10 erkek birey arasına sokmaya çalışıyor. “Gerek yok” cümlesini hayatından çıkarmaya alış.

İzolasyon

Aslında bu konudan önceki yazıda bir miktar bahsetmiştim. Genel olarak hayatındaki insanları gözden geçirmen, zaman harcadığın boş aktiviteleri bırakman lazım. Ancak tabiki süreç bundan daha fazlasını gerektiriyor.

Bu konuda sosyal izolasyon konusu önemli, çünkü fazla abartırsan insan ilişkilerini zedeleyebilirsin. Sosyal becerilerini geliştirmek de bu sürecin bir parçası. Ancak burada en önemli nokta, planlı olabilmek. Spor yapacağın bir gün arkadaşların “hadi dışarı çıkıp 2 bira içelim” derse neyin öncelikli olduğunu unutmayacaksın. O gün için normal planın spor yapmaksa gidip o sporu yapacaksın. Ya da ne bileyim o akşamı kendi kendine dil öğrenmek için çalışma süresi olarak ayırdıysan, o planı bozmayacaksın. Daha önce de söylediğim gibi bu sürecin en zor kısmı disiplin, bu disiplini kazanabildiğin sürece başarısız olma ihtimalin yok.

Kadınlar konusunda ise, tavsiyem ilk 3 ay ilişki, buluşma gibi şeylerden uzak durman. Bunlar hem vakit ve para harcayan şeyler, hem de olası bir olumsuzluk, bu süreçte kurmaya çalıştığımız geri bildirim mekanizmasını da kötü yönde etkileyebilir. 3 ay boyunca bu hayat tarzını uyguladıktan sonra, yine bu süreçte edindiğin alışkanlıkları bırakmadan kadınlarla buluşmaya başlayabilirsin. Ama bir üst paragrafta belirttiğim disiplin konusu burada da sonuna kadar (hatta daha sert bir şekilde) geçerli. Herhangi bir kadın için, bu disiplini yumuşatmak yok.

İlerleme

Bundan önceki 2 madde, bu sürecin psikolojik zorluğuydu. Burada iş hem psikolojik hem de fiziksel bir hal alıyor. Şimdi sosyal hayatımızı, alışkanlıklarımızı düzenleyerek kazandığımız zamanı yararlı bir şekilde harcama zamanı.

Bu noktada ne yapacağın konusunda aslında yüzlerce seçeneğin var. Tavsiyem, kendinde farkettiğin zayıflıkları gidermekle başlaman. Bu hem cinsel pazar değerini arttırmak için hem de özgüvenini yerine getirmen için daha hızlı sonuç almanı sağlayacaktır.

Monk mode için bence olmazsa olmaz 2 konu var:

  • Spor: Düzenli spor alışkanlığı kazanmak zorundasın. Haftada minimum 3 gün spor salonuna gidip, ağırlık çalış. Öyle yarım yamalak da yapma, internette bir sürü vücut geliştirme programı var, bak araştır ve kendine uygun olanını uygulamaya başla. Sana vaadettiğim acı ve terin büyük bir kısmı burada saklı. Özellikle ilk birkaç hafta, spor salonu kavramını kurana, bu yazıyı yazıp seni bu yola sokan bana, kas kavramının ortaya çıkmasına sebep olan tüm canlılara küfredecek kadar canın yanabilir. İşte ilk testin bu, burada ya bu süreci bırakıp eski hayatına geri dönebilir, ya da gerçekten kendini geliştirmek için acıya katlanıp erkek olmayı öğrenirsin.

Spor konusunda, kesinlikle ve kesinlikle ağırlık çalış. Kas kütlen ile seni beğenecek kadın sayısı arasında çok ciddi bir ilişki var. Koşmak, yüzmek v.s. gibi sporlar sana çok da fayda sağlamayacaktır. Bunların yıllar içerinde sağlayacağı faydayı, ağırlık çalışarak 6 ay içerisinde alman mümkün. Tabi bu demek değil ki, 6 ay ağırlık çalış sonra bırak. Zaten bu 6 ay içerisinde bunu yapmaya bağımlı olup istesen de bırakamayacaksın.

  •  Meditasyon: Bu ağırlık kaldırmaya göre çok daha kolay ancak çok daha düzenli yapılması gereken bir alışkanlık. Meditasyon, beyin kimyanı düzenleyen, duygusal olarak stabilleşmeni sağlayan, zekanı arttıran hayatında elde edebileceğin en kolay ve yararlı alışkanlıklardan biri. İnternet ortamında nasıl yapacağına dair çeşitli kaynaklar mevcut. Yakın zamanda ben de bir yazı ekleyeceğim.

Meditasyon ile ilgili yaşayabileceğin tek bir zorluk var, o da her gün yapmak. Dedik ya bu süreç sana pozitif alışkanlıklar kazandırmayı amaçlıyor, bu yüzden bu mereti de her gün, mümkünse aynı saatte yapman lazım. Yatmadan önce, ya da uyandığında maksimum 10 dakikanı alacak bir alışkanlık bu.

Peki bunlar haricinde neler yapabilirsin?

  • İlgini çeken konularda araştırma veya bilimsel yayınları okuyabilirsin
  • Bir dövüş sporu öğrenebilirsin (tavsiye ederim)
  • Dil öğrenebilirsin ki bu Türkiye gibi bir yerde seni diğer insanların önüne çok çabuk geçirir
  • Yemek yapmayı öğrenebilirsin, ki bunu bilmiyorsan kesinlikle öğren. Kendine yetebilen bir insan olabilmen için sahip olman gereken özelliklerden biri bu
  • Müzik enstrümanı öğrenebilirsin
  • Eğer öğrenciysen, derslerine odaklanıp notlarını yukarı çek. Bu opsiyonel değil.

Liste böyle uzar gider. Ancak burada konu bu yazıda defalarca tekrarladığım gibi, başladığın bir işi hayat tarzı haline getirebilmekte. Müzik enstrümanı öğreniyorsan, kendine bir hedef koy. Her hafta haftada 10 saat çalışacağım ben bunun üzerine diye, ve her hafta bu hedefini tuttur. Hatta baktın bunu yapmak hoşuna gitmeye başladı, hedefini 12 saate çıkar.

İnsanların genel tutumu, “hmm iyiymiş ben buna haftaya başlarım” oluyor. Hayır kardeşim, haftaya başlama. Yarın da başlama. Şuan başla. Otur düşün, planını yap ve bir daha geri dönme.

Sonraki yazı : Rahip Modu (Monk Mode) – Hatunlarla İletişim

Jordan Peterson – Nasıl alfa olunur?

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson‘un üniversitede verdiği derslerin kayıtları kendi YouTube kanalında yayınlanıyor. Bu videolarda bayağı iyi mücevherler var. Bunlardan birinde kaydedilmiş bu aşağıdaki videoda Peterson, egemenlik hiyerarşisi, arketip idealler, hiyerarşide yükselmek ve kişisel ideal hakkında konuşuyor. Bu arada çaktırmadan nasıl alfa erkek olunur sorusuna da cevap veriyor. (Alfa olmak için ızdırabı gönüllü kabul etmek ve dolayısı ile aşmak ile (02:10) ve bilinmeyene kahramanca meydan okumak ve onu anlaşılır hale getirip başkaları ile paylaşmak (12:25) lazım diyor.).

Jordan Peterson daldan dala atladığı için olsa gerek, arada mesajı kaçırmak mümkün. Videonun altında bir izleyici sormuş :

“Nasil alfa erkek olunur? Video da buna dair bir cevap var mı? ”

Şöyle yanıtladım :

“Evet dikkat ettim de biraz Jordan B. Peterson’a hakim olmak lazım mesajı kapmak için. Bir de arada çok dağılıyor üstad. JBP üstad, eğer toplum yolsuzluğa batmamış ise herhangi bir erkek egemenlik hiyerarşisi; yetenek, çalışma ve sabır ile tırmanılan bir yapıdır. Bunu gerekli fedakarlığı yaparak çalışan, bir alanda yetenek geliştiren kişi tırmanır. Örneğin Bilişim beyin cerrahlarının arasındaki hiyerarşiyi düşün (toplumda çok hiyerarşi vardır böyle, örneğin futbolcular arasında, finansçılar arasında, fırıncılar arasında, lokantacılar arasında …). En yetenekli, çalışkan, sabırlı ve fedakar cerrah egemenlik hiyerarşisinde yukarı tırmanır.

Alfaya gelelim. JBP’ye göre arketip alfa, kaotik bir durumda bilinmeyenle yüzleşecek cesareti olan ve bu cesareti ile bilinmeyeni yenip yeni bilgi üreterek bunu paylaşan kişidir. Böylece egemenlik hiyerarşisinde tepeye çıkar ve kadınlar tarafından daha arzu edilir olur. Bunun avcı toplayıcı toplumda arketipi, yeni ve keşfedilmemiş yerlere ilk gitme cesareti gösteren, oralardaki bilinmeyen vahşi hayvanları avlayan ve böylece daha çok kaynağa sahip olan cesur – savaşçı – avcı erkektir. Günümüz toplumunda ise bir alanda bilgiye ulaşan (örneğin daha önce hiç kullanılmamış bir teknikle cerrahi geliştiren ve daha çok hastanın hayatını kurtaran doktor ya da yeni bir yazılım geliştiren mühendis, vs.)dir.”

İzleyici daha sonra şöyle sormuş :

“Erkek Adam illa mühendis doktor mu olmak gerekiyor yani bu devirde alfa erkeği olmak için, yoksa kendi alanında başarılı olmak ta alfa erkeği olmak için yeterli mi ?”

Cevap :

“Çok güzel bir nokta yakaladın. JBP’a göre yükselebileceğin erkek egemenlik hiyerarşisi sayısız. Çoğunda bilinmeze kafa tutmak demek değer yaratmak demek. Muslukçular, fırıncılar, lokantacılar, vs … zanaatkarlar için kendi yerel hiyerarşileri var. Zanaatin neyse orada değer yaratıp yukarı çıkman seni alfa yapar der üstad. “Özen ve sabırla yapılmış hiçbir şey önemsiz değildir” der.

Yani kısacası mühendis falan olmaya gerek yok. Hatta birçok zanaatkar veya esnaf kendi hiyerarşisinde ortalama bir mühendise 5 basacağı bir yüksekliğe çıkabilir.”

Jordan Peterson’un Türkçe alt yazılı diğer videolarını Erkek Adam Youtube kanalında bulabilirsiniz.

Jordan Peterson ile ilgili bir başka kaynak da Jordan Peterson – Kişilik ve Dönüşümleri Ders Notları kitabı.

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson,  ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief  adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.

AFC Sosyal Gelenekleri

Daha önceki yazımızda Average Frustrated Chump – Ortalama Umutsuz Salak (AFC) kavramından ve AFC’lerin karakteristik özelliklerinden bahsetmiştik. Bu yazıda ise AFC zihniyetinin sosyal geleneklerinden bahsedeceğiz. AFC sosyal geleneklerine “rasyonelleştirme” de denilebilir fakat bu şekilde adlandırmak bu kalıpların sosyal geleneklerce beslendiği gerçeğini es geçebilir. Bir önceki bahsettiğimiz yazıdaki karakteristik ve zihniyetler önemli ama burada bahsedeceğimiz geleneklerin farkı toplum tarafından (genelde her iki cinsiyet tarafından) aslında pek de rasyonalitesi olmayan AFC davranışlarını rasyonelleştirme adına dayatılmaları. Bir önceki yazıdaki karakteristik özellikler belirti ise, bu yazıdaki gelenekler hastalığın kendisi.

Şimdi AFC zihniyetini besleyen en yaygın sosyal geleneklere değineceğiz. Bu gelenekleri içselleştirme prosesinin en temel öğelerinden birinin bunların tartışmaya açık olmayan şeyler olması.

“Kaliteli” kadın miti

Manosphere dünyasının bitmek tükenmez temalarından biri kaliteli kadındır. Kaliteli kadın nasıl tanımlanır temalı bu zihniyet kadınları da ikiye ayırır : kaliteli kadın ve orospular. Sanki bu ikisi arasında grinin türlü tonları yokmuş gibi.

Kaliteli kadın kavramı, bunu kullanan her erkeğin objektif kriterleri ile şekillenir. Erkeğin kendi istediği kalıba uyan kadın (ki Disneyvari bir idealizasyondur bu istediği kadın) kaliteli olur, kendi ulaşamayacağı ve tavlayamayacağı ya da kendine yüzvermeyen, terk eden kadın ise kolayca orospu kategorisine atılır. Şimdi ortamda gerçekten kötü karakterli ve ciğeri beş para ermez kadınlar da olduğunu inkar etmeyeceğim ya da bu tür davranışları eleştirmeye karşı çıkmayacağım. Demek istediğim karşısındaki etten kemikten kadını kafasındaki varolmayan ama güçlü bir ideale sokuşturmaya çalışmak ve buna uymayan ya da bu idealin varsayacağı şekilde davranmayan kadını orospu diye yaftalamak tipik ve yaygın bir AFC davranışıdır.

Bu kafanın ahlaksızlığı bir yana, pratik zararı çok büyüktür. Zira bu kaliteli kadın / orospunun teki zihniyetine kendini kaptırmış AFC (ya da Kırmızı Haplı), kendini kaliteli kadın algısına hapseder. Örneğin bir AFC arayıp arayıp sonra kaliteli bir kadın bulur ki aslen bu kadın kendisi ile cinsel munasebete girmeyi hasbelkader kabul etmiş bir kadından başka birşey değildir. Bu elemanlar temel olarak oku atarlar, okun saplandığı yerin etrafına hedef dairelerini boyarlar ve kendilerini hedefi tam 12den vurduklarına inanırlar.

Kaliteli kadın mitine hapsolmuş ortalama AFC, kadınını ya da daha elde edemediği kadını bu hayali ideale sokuşturmaya çalışacaktır. Kadın kendine ne yaparsa yapsın dizinin dibinde fino köpeği gibi karşılıksız bir sevgi ile bekleyecektir. Kendi etten kemikten kadının erkeğin erkek adam olmamasına verdiği doğal tepkileri “kancık orospu” davranışları olarak algılayacaktır.

Peki bu kavram neden sosyal gelenektir? Çünkü kaliteli kadın – orospunun teki ikilemi tartışmaya açık değildir. Sokaktaki AFC’ye bir erkek için binlerce kadının olduğunu, ilişkide olduğu kadının hayatının kadını, ruh ikizi falan olmadığını anlatmaya çalışın bir. Hele “onsuz yaşayamam” dediği kadınsız pekala yaşayabileceğini, “kalbinin en derinlerinden gelen aşk”ının aslında kafasındaki ideal kadın masalına olan sofu inancından kaynaklandığını söyleyin. Unutamadığı eski kız arkadaşını yeniden elde etmeye çalışan AFC’ye eski sevgilisinin hayatından gelip geçen sıradan bir kadın olduğunu, kaliteli kadın miti ile idealleşmiş olmasından başka bir özelliği olmadığını anlatın. Size kalpsiz bir göt muamelesi çekip çenenizi kapayacaklardır.

Teğet geçen mermi masalı

Ömrü hayatımda 40 kadınla yatmışımdır ve ne bunlardan birini kazara hamile bıraktım, ne de bir hastalık kaptım. Bunun yanında hayatındaki tek kaçamaktan belsoğukluğu kapan birini de gösterebilirim. Yani yüzlerce kadını düdükledikten sonra tek bir hastalık olmadan hayatına devam eden bir erkek de olabilirsiniz, gerdek gecesinde hastalık kapan bir bakir de. Tek eşli ilişkinin hastalık kapmanın önünde engel olduğunu düşünen zihniyet de sosyal gelenektir. Evet bu istatistiki olarak doğrudur. Fakat düzenli korunan biri iseniz cinsel yoldan bulaşan hastalıktan ölme şansınız kanserden, obeziteden ya da kalp hastalığından ölme şansınızın yanında çok küçük bir şanstır.

Bu yazdıklarım her ne kadar karakter linci şeklinde sosyal saldırıya uğrama şansımı arttırsa da demek istediğim şu : Daha az partnerim olması sayesinde hastalık kapmaktan korunuyorum mantığı, daha çok partnere zaten sahip olamayacak AFC’nin rasyonelliştirme bahanesidir ve toplumca da desteklenir. Tipik bir gereksinimin erdem haline gelmesidir.

Lokasyon, lokasyon, lokasyon

Kaliteli kadın – orospunun teki mitinin bir devamı da bar veya gece kluplerinde sadece yollu ve kalitesiz kadınların bulunabileceği inancıdır. Bu tipik bir AFC ak-kara düşüncesidir ve a) genelde eşleştikleri “kaliteli” kadının da buralara gittiği gerçeğinin es geçer ve b) kriterlerin altında bir kadınla pekala kütüphanede ya da muhallebicide de tanışabilirsiniz.

Burada asıl problem tipik bir AFC’nin bar ya da klüpte kız tavlamanın zor olması ve AFC’nin bu zorluğu aşacak sinir gücüne ve yeteneğe sahip olmamasıdır. Bar ortamında a) çok daha fazla rekabet vardır ve b) reddedilmeler genelde üçüncü şahıslarca da görülür. Bu kadar rekabetin ve gerçek zamanlı yenilginin (bolca da fırsat olmasına rağmen) hızına ortalama AFC’nin duygusal gücü yetmez. Bu yetersizliği maskelemek için böyle yerleri ve böyle yerlere takılan kadınları kötüleyen AFC bir taşla iki kuş vurduğuna inanır – hem egosunu gerçek reddedilmeden korumaktadır hem de bu düşüncesi sayesinde toplumun ahlak geleneğine yaltaklanır.

Ben diğer erkeklerden farklıyım miti

Bu muhtemelen en tehlikeli AFC miti.

Hepimiz, kendimizin eşsiz ve özel olduğumuzu düşünmeyi severiz. Bu hoşa giden bir düşünce ama bizim eşsizliğimizin onu takdir edecek birileri yoksa bir önemi yoktur. Hepimiz bir şekilde güzel, iyi, başarılı olduğumuzu düşünmekle kalmaz, bunun takdir edilmesini de bekleriz. AFC açısından fikir şudur :

AFC, kadının ağzından çıkan karşı cins kriter ve beklentilerine mümkün olduğu kadar uyarak ve kendisini bunlara uymayan bazı varsayımsal “diğer erkekler”e üstün bir pozisyona koyarak özel olduğunu ve bunun da kadın tarafından takdir edileceğini düşünür.

Bu düşünce, diğer AFC sürüsü (ve toplum geneli) tarafından takdir görür ve beslenir. Sevgili AFC’miz kendini kadının istediğini söylediği kalıba sokuşturmak için canı gönülden çabalarken diğer AFCler ve kadınlar tarafından gazlanır ve desteklenir. “Ah Orhancığım, sen (canımı yakan) diğer erkekler gibi değilsin, ne tatlı”. Evet, bunu kendisini uydu erkek yörüngesine fırlatırken o can yakan erkeklerden bir sonrakinin kucağına atlayan hanım kız bile pohpohlar. AFC’mizi  nasıl suçlayabilirsiniz? Kendisi iyi çocuk olmasının erdemine ve sonunda kazanacağına inanırken tüm toplumda onu doğrular (Daha önce de bahsettiğimiz gibi kadın 30lu yaşlarında artık can yakan çocuk tavlayacak güzelliği kaybedip de Orhancığımızı yörüngeden nikah dairesine indirdiğinde, Orhancığımızın iyi çocuk ısrarı cidden kazanmış görülür.)

Sonuç

Erkeklerin 95%si, kemiklerimize kadar işlemiş bir sosyal geleneği yaşattıklarını, onun yazılı senaryolarını papağan gibi tekrarladıklarını bilmeden bu yukardaki gibi düşünceleri canı gönülden savunurlar. Dünya’nın en etkili sosyal gelenekleri, dışardan dayatılanlar değil, öznelerin içselleştirip eleştirmekten kaçındıkları (eleştirilmesini duymaya bile tahammülleri olmayan), kendi doğal dürtülerini kendi kendilerine bastırıp uyguladıkları sosyal geleneklerdir. Bu gelenekler aynı zamanda buna azıcık uymayacak gibi olanların diğer öznelerce herhangi bir tepe otorite olmadan bastırılmasına neden olan güçlü geleneklerdir(*). Bu işte, The Red Pill‘e isim babası olan Matrix’tir.

AFC sosyal zihniyeti her zaman erkeklerce ortama sürülmez. Birçok durumda bu zihniyeti piyasaya süren bir kadındır ve AFCler buna karşı çıkacak cesaretleri olmadığından ama daha çok komik “kadınların suyuna gidiyim belki biri sevimli bulur ve verir” mantığından kadının peşine takılırlar.

Pozitif erkeklik konusunda atabileceğiniz en iyi adım, AFC zihniyeti ile aranıza mesafe koymak ve ona eleştirel gözle yaklaşmaktır. Birçok erkek AFC sosyal geleneğinin bir örneği ile karşılaştığında buna karşı çıkıp mağara adamı suçlamasını göğüsleyecek kadar taşaklı olmasa da, bu tür bir fırsatta kendinizi gerçekten “diğer erkekler”den farklı kılmak çok yararlıdır.

(*) – Mahalle Baskısı diyelim ve rahmetli Şerif Mardin‘i analım.

 

 

Jordan Peterson – Hipergaminin insan evrimindeki yeri

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson bu videoda hipergaminin insan evrimindeki rolünü anlatıyor. Bonus olarak da friendzone’un evrimsel açıdan harika bir tanımını veriyor : “Arkadaş olarak hiç de fena sayılmazsın ama bu senin genlerinin gelecek nesile aktarılmasının bir gereği yok” 😀

 

Bu konuya Erkek Egemenlik Hiyerarşisi yazımızda değinmiştik :

Burada çalışan önemli mekanizma, kadınların, çocuk yapacakları seçmesi. İnsan türünün en yakın kuzeni olan şempanze (yaklaşık 6 milyon yıl önce ortak atadan ayrıldığımız) dişileri, insan dişilerinin aksine, önüne gelenle çiftleşirler. Tabii ki alfa erkeğin, beta ve omegaları döverek uzaklaştırması sonucu bu çiftleşme genelde alfa şempanzelerle olsa da, burada şempanze dişisinin herhangi bir seçim yapması durumu yoktur.

Peki kadınlar, beraber çocuk yapacakları erkeği nasıl seçerler? Erkek egemenlik hiyerarşisine bakarak. Burası, erkeklerin birbirleri ile rekabet halinde oldukları arenadır. Erkek egemenlik hiyerarşisi arenasında erkekler, bariz dişiler için birbirlerine üstünlük sağlamaya çalışmazlar. İş, para, statü, egemenlik gibi konularda birbirlerine üstünlük yarışındadırlar.

Jordan Peterson’un Türkçe alt yazılı diğer videolarını Erkek Adam Youtube kanalında bulabilirsiniz.

Jordan Peterson ile ilgili bir başka kaynak da Jordan Peterson – Kişilik ve Dönüşümleri Ders Notları kitabı.

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson,  ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief  adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.

Jordan Peterson – Vaktini boşa harcamak ve fırsatlar

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson bu videoda insanların yapmaları gerektiğini bildikleri halde yapmadıkları şeylerin aslında insanı nasıl olağanüstü seviyelere ve verimliliğe çıkarabileceğini anlatıyor.

Profesör Peterson eğer yapmanız gerektiğini bildiğiniz halde yapmaktan korktuğunuz ve kaçındığınız şeylerin karşısına gönüllü olarak çıkıp bu şeyleri yapmaya başlarsanız güçleneceğinizi anlattıktan sonra bu modda 10 yıl yaşamanın verimliliğinizi inanılmaz seviyelere çıkaracağından bahsediyor.


Daha önce söylemiştim, insanları alıp korktukları ve sakındıkları şeylere gönüllü olarak maruz bırakırsanız. Kendi tanımladıkları hedeflerine ulaşmak için üstesinden gelmeleri gerektiğini bildikleri şeylere … İnsanlara korktukları şey karşısında dik durmayı öğretirseniz … Güçlenirler! Ne kadar güçleneceklerinin üst sınırını bilmiyorsunuz bile …

Sorun kendinize : 10 yıl yapman gerektiğini bildiğin ama sürekli kaçındığın şeyleri yapsan … sizin kendi tabirinizle ve kendi değer sisteminiz içinde.

Nasıl birine dönüşürsünüz?

Biliyorsunuz ara ara böyle yaparlarsa neye dönüşebileceklerini 10 yıllar içinde bulan olağanüstü insanlar geliyor dünyaya. Ve bu insanlar süreklü güçlenip dururlar … Bunun üst sınırını bilmiyoruz …

Belki de bu kadar acı çekmenizin sebebi aslında olabileceğiniz kişi olmamanız ve bunu bilmeniz. Tamam bu itiraf etmek hatta düşünmek için korkunç birşey ama burada büyük bir potansiyel de var.

Çünkü belki de dünyada bulunmak ve dünyaya bakmak için başka bir yol var …

Ve bu yol şimdi olduğunuzdan daha iyi bir yol.

Sonra bunu birçok insanın yaptığını düşünün. İnsanlık olarak çok yol katettik … Daha önce konuşmuştuk sadece bu gün 250,000 kişiyi yoksulluktan kurtaracağız … 300,000 kişi elektriğe kavuşacak. İnsanları tarihte hiç olmadığı kadar büyük sayılarda yoksulluktan çekip alıyoruz.

Ve bu 2000 yılından beridir hızlanarak devam ediyor. Birleşmiş Milletler, 2000 – 2015 arasında yoksulluğu yarıya indirme hedefini 2013te başardı. Birçok yerde eşitsizlik olsa da ve siz hep bunla ilgili duygu sömürüsü duysanızda toplamda dalga herkesi yukarı çekiyor ve bu harika birşey. İnsanlar kendilerine çeki düzen verseler ve bunu hedefleseler … bunu çok daha hızlandırabiliriz.

Benim kendi gözlemim genelde kapasitemizin sadece yüzde 51ini kullanıyoruz.

Genelde öğrencilere sorduğum bir soru var : Günde kaç saatinizi boşa harcıyorsunuz?

Klasik cevap günde 4 – 6 saat. Verimsiz çalışmak, gereksiz youtube videoları izlemek …

Günde dört saat ve haftada 20 – 25 saat … Ayda 100 saat. 2.5 çalışma haftası!

Yılda yarım çalışma yılını boşa harcamak demek!

Zamanının … hadi az alalım .. saati 20 Dolardan … muhtemelen aslen 50 Dolar …

Haftada 20 saat israf ediyorsanız yılda 50,000 Dolar israf ediyorsunuz … Ve bunu tam şu an yapıyorsunuz. Genç olduğunuz için zaman israfı benim için olduğundan sizin için daha büyük felaket. Zira ben sizin kadar yaşamayacağım.

Yani eğer olabileceğiniz gibi olsaydınız ve önünüzdekileri israf etmeseydiniz ne olabileceğiniz kendinize sorun. Kim bilir belki 10 kat verimli olacaksınız, belki 20 kat. Pareto dağılımı bu. Verimli insanların ne kadar verimli hale gelebilecekleri hakkında hiçbir fikriniz yok.

Tamamen uç noktalarda …

Kendimize hep beraber çeki düzen versek ve herşeyi daha kötü hale getirmeyi bıraksak, çünkü insanlar sadece daha iyi şeyleri yapmamakla kalmazlar, aktif olarak işleri daha kötü yapacak şeyleri de yaparlar.

Kindarlıklarından, ukalalıklarından, sahtekarlıklarından adam öldürmeye ya da soykırıma eğilimleri olduğundan ya da hastalıklı bir şekilde hepsi birden.

Eğer insanlar sadece herşeyi gerçekten daha kötü yapmak için çabalamayı bıraksalar, sadece bu sebeple ne kadar daha iyileşeceklerini bilmiyoruz bile

Sonuçta varoluşsal düşünce sistemlerinde garip bir dinamik var. İkiside büyük ıstırap kaynağı olan insan kırılganlığı ve sosyal yargı arasında ve insanların almaları gerektiği halde almadıkları sorumluluklar …

Bu da ilginç şeylerden biri … Öğrencilerime sıklıkla sorduğum sorulardan biri de şu … Biliyorsunuz insanların vicdanları var fikri … vicdan biliyorsunuz bişey yapmadan önce duyduğunuz ve hissettiğiniz birşey… …yapacağınız aptal şeyi muhtemelen yapmasanız daha iyi diyen içses ….. ilginç bir şekilde bu sesi dinlemek zorunda değilsiniz … Gidip o şeyi yine de yaparsınız.

Ve sonunda vicdanınızın sizi uyardığı şey olur bu konuda kendiniz aptal hissedersiniz. Çünkü bunun olacağını biliyorsunuz, vicdanınız sizi uyardı ama yine de yaptınız. Komik olan bu vicdan insanların içinde çalışan ve bizim ne olduğunu bilmediğimiz birşey. Eğer 5 yıl, 10 yıl hep vicdanınızın sesini dinleseniz ne olurdu?

Ne pozisyonda olurdunuz, nasıl bir aileniz olurdu, nasıl bir ilişkiniz olurdu.

Kim olduğunuza göre şekillenen bir ilişki, ne olmadığınıza göre şekillenen bir ilişkiden daha güçlü olurdu.

Tabii birlikte olduğunuz kişi sizin tüm gücünüz ve şiddetinizle başedebilecek biri olmalı ki bu pazarlığı çok zor birşey.

Ama bunun pazarlığını yapsanız üzerinde duracağınız sağlam bir zemin ve gerçek bir hayatınız olurdu .ve bu çocuk yapmak için ideal bir zemin olurdu zira onlarla gerçek bir ilişki şansınız olurdu. Oldukça fazla sayıda ailede olduğu gibi onlara işkence etmek yerine. Aslında bundan daha fazlası … Bu yüzden sizi Solzhenitsyn’in yazdıklarıyla tanıştırmak istiyorum.

Kendinize çeki düzen verip nasıl yaşamak istediğinize karar vermeniz sadece sizin kaderinizi belirleyen birşey değil.

Sadece sizin kaderiniz değil, sizinle bağlantılı herkesin kaderini etkileyen birşey bu. Dünyada 7 milyar insan var … 9 milyarda tepe yapıp ordan azalacak nüfus. Neyse 7 milyar insan varken siz kimsiniz ki … plajda bir kum tanesi. Yani sizin ne yapıp yapmadığınız önemli değil demeyin durum bu değil.

Bu yanlış bir düşünce zira siz bir ağın merkezindesiniz. Ağda bir noktasınız. Ve bu şimdi sosyal medya çağında daha da büyük bir gerçek. Hayatınız boyunca en az 1000 kişiyi tanıyacaksınız. Onlar 1000 kişi tanıyacak ki bu sizi 1 milyon kişiden 1 kişi öteye koyar. Ve 1 milyar kişiden 2 kişi öteye. İşte böyle nüfuslusunuz. Yaptığınız şeyler havuza atılan taşlar gibi dışarı doğru dalgalar yayıyor. Ve şeyleri sizin tam anlayamayacağınız şekilde etkiler. Yani sizin yaptığınız veya yapmadığınız şeyler sandığınızdan çok daha önemli.

Bunu kayramanın dehşeti, yaptıklarınızın aslında önemli olduğunu kavramak ki anlamsız bir varoluştan iyidir diyebilirsiniz. Önemli olmak daha iyi ama kendinize gerçekten sorsanız bunun daha iyi olduğundan emin olacak mısınız? Seçme şansınız olsa … Hiçbir sorumluluk almadan yaşayabilirim ama bunun bedeli hiçbir şeyin önemi olmaması.

Ya da bunu tersine çevirirm ki herşey önemli hale gelir. Ama bunun sorumluluğunu almam lazım. İnsanların anlamlı yolu seçeceklerine pek emin değilim.

Nihilistler hayatlarında bir anlam olmadığı için büyük ızdırap çekerler diyebilirsiniz. Ama avantajları hiçbir sorumlulukları olmaması. Faydası bu ki bence motivasyonu da bu. “Nihilist olmamam mümkün değil zira bütün inanç sistemlerim çöktü …” Evet belki … Belki çökmesine sen izin verdin zira böylesi inançlarına göre hareket etmekten daha kolay. Ödediğin bedel de anlamsız bir ızdırap ama bu konuda sızlanıp sempati toplayabilirsin ve …

Fena iş de değil. Özellikle alternatifi kendi sorumluluğunu alıp adam gibi bir yaşam sürmek ise.

Solzhenitsyn’in 20. yüzyılda farkına vardığı … gerçi sadece o değil ama kendisi en iyi örneği. Eğer patolojik bir hayat sürerseniz, toplumuzu da patolojik hale getirirsiniz.

Ve bunu yeteri sayıda insan yaparsa … cehennem! … gerçekten … gerçekten. Gulag Takımadaları kitabını okursanız .. buna cesaretiniz olursa … cehennemin tam olarak neye benzediğini görürsünüz. Ve kendiniz karar verirsiniz … gitmek istediğiniz yer burası mı … daha da önemlisi kendiniz ve ailenizi götürmek istediğiniz yer burası mı

Çünkü 20nci yüzyılda olan buydu.

Jordan Peterson ile ilgili bir başka kaynak da Jordan Peterson – Kişilik ve Dönüşümleri Ders Notları kitabı.

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson,  ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief  adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.

Jordan Peterson – Romantizmin amacı hayat boyu mutlu olmak değil

Mavi haplı erkeklerin en büyük problemlerinden biri de günümüz kültürünün romantizm algısına kafalarını gömmüş olmaları ya da beraber oldukları kadının bu deli saçması romantizm algısından fazlaca etkilenmiş olması.

Günümüz kültürünün ilişkilere bakışı maalesef Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson’ın dediği gibi “13 yaşındaki bir kız çocuğunun hayal dünyası” olgunluğunda. “Kültürümüz o kadar ben merkezci ki, romantik ilişkinin amacının ilişkideki kişileri mutlu etmek olduğunu sanıyoruz” diyor Profesör Peterson. “Bu deli saçması birşey. Romantizmin amacı ömür boyu mutluluk değildir. Çünkü seni mutlu edecek birini bulamayacaksın. İlişkide olduğun kişi de seni ömür boyu etmek için değil zaten.”

Jordan Peterson’un Türkçe alt yazılı diğer videolarını Erkek Adam Youtube kanalında bulabilirsiniz.

Jordan Peterson ile ilgili bir başka kaynak da Jordan Peterson – Kişilik ve Dönüşümleri Ders Notları kitabı.

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson,  ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief  adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.

Hayal gücü

Bir kadının hayal gücü, oyun cephaneliğinizdeki en önemli silahtır. Her teknik, her gündelik tepki, her jest, üstü kapalı söz ve sözel olmayan iletişim, kadının hayal gücünü uyarma temeline dayanır. Rekabet stresi buna dayanır. Kendini olduğundan daha yüksek statüde göstermek buna dayanır. Cinsel gerilim (vajina karıncalanmaları) buna dayanır. Buna “hamsteri kafeinlemek” de diyebilirsiniz ama bir kadının hayal gücünü tetiklemek ilişki konusunda öğrenebileceğiniz en güçlü yetenektir (uzun süreli ilişki, kısa süreli ilişki, tek gecelik ilişki, tabak çevirmek farketmez)

Bu yetenek, ortalama sokaktaki betanın ilişki konusunda en büyük çuvalladığı yerdir : kendileri ile ilgili her şeyi hemen kadına anlatma eğilimindedirler ve kendilerini en doğru ve açık şekilde kadına anlatmaya özen gösterirler. Bunu, kadının ilişkide erkeğin kendisini tamamen kadına ifşaa etmesini arzu ettiklerini sandıklarından yaparlar. Şunu geç olmadan öğrenin :  Kadınlar hiçbir zaman tam açıklık istemezler. Bir kadın için kendi mistik kadınsı içgüdüleri ile bir Erkek Adamı yakaladığını düşünmek, en tatmin edici duygudur.

Bir erkek kendi hayat hikayesini, karakterini, değerlerini vs. kadına fazlaca açarsa, kadının erkeğe arzu duymasına neden olan biyo-kimyasalları tetikleyen mistik atmosfer ortadan kalkar. Kadının erkek ile ilgili imajının asıl seksi kısmı olan hayal gücü temelli öğeleri bir anda buhar olur. Sokaktaki beta bunu tam olarak daha ilk buluşmada yapar ve daha sonra da neden arkadaş kalalım çöplüğüne atıldığına şaşar kalır. Aşinalık baştan çıkarıcılığı öldürür. Oyunu, arzuyu ve lipidoyu bilinirlikten daha hızlı öldüren başka bir şey bulmak zordur. Kadınlar ne kadar “birbirimizi tanıyalım” oyunu oynasalar da, karşılarındaki erkekle sekse giden yolda asıl ihtiyaç duydukları şey hayal güçlerinin kamçılanmasıdır.

Aslında kadının hayal gücünü ateşlemek uzun süreli ilişkide daha kritiktir. Kadının hayal gücünü ateşlemek sağlıklı bir uzun süreli ilişki için şarttır diyeceğim ama bunu söyleyince şu soruyu soracaksınız : uzun süreli kızarkadaşın veya karın seninle ilgili hemen her şeyi bilirken bunu nasıl yapacaksın?

Cevap ilişkiye başlarkenki dönemde sizinle ilgili her şeyi bilmesine izin vermemeniz – uzun süreli ilişkinin sağlığı ve ömrü sizin kadınla ilişkiye başlarkenki çerçeveniz ile alakalıdır (bkz. Tomossi’nin Birinci Demirden Kanunu). Sağlıklı bir ilişkinin temelleri siz bekarken ve tek eşli aşk hayatı yaşamıyorken atılır. Kız arkadaşıyla uzun süreli ilişkiye, beraber yaşamaya ve evliliğe başladıktan sonra daha fazla ve tutkulu seks yaptığını söyleyen erkeğe henüz rastlamadım. Bunun sebebi, bu tür rutin beraberlik aşamalarının kadının rekabet stresini azaltmasına ve bu nedenle de erkeği ile seks yapma gerekliliğinin de azalmasına neden olmasıdır. Maalesef birçok erkek ilişkiyi bu aşamalara taşımadan önce kendi çerçevelerini bırakırlar. içinde bulundukları Matrix nedeni ile ilişkinin ciddileşmesini, kendi çerçevelerini bırakıp kadın çerçevesine geçmekle eş tutarlar. Bunu bir de arzu öldürücü aşinalıkla birleştirirseniz, kadının cinsel isteğinde azalmayı açıklayabilirsiniz.

Peki bunu önlemek için ne yapmalı? Öncelikle uzun süreli ilişkiye kimin çerçevesi ile girdiğinizin o ilişkinin temeli olduğunu öğrenin. Eğer “bu kadının dünyası, içinde yaşa gitsin işte” mentalitesinde iseniz, bir erkeğin uzun süreli ilişkiye geçmesini kadının kazanması olarak algılıyorsanız, kaybedersiniz. Durum buysa uzun süreli ilişkiden uzak durun. O sizin dünyanıza giriyor, siz onun değil.

İkincisi, uzun süreli ilişki öncesi ve süresince kendinizle ilgili bir tahmin edinemezlik öğesi yaratmanız lazım. MÜKEMMEL SIKICIDIR. Kadınlar Mr. Güvenilir istiyorum diye hüngür hüngür ağlarken gidip Mr. Heyecan Vericiye verirler. Uzun süreli ilişkide hem güvenilir hem de heyecan verici olmanız gerekir ama bu ikisinden biri diğerini egale etmeyecek şekilde. Birçok evli erkek, heyecan verici olma fikrinden korkarlar zira seks yaşamları tamamen karılarını keyfine ve çerçevesinin insafına bağlıdır. Bir kadın, sizin sadece onun için değil ama başka kadınlar için de ne kadar heyecan verici olabileceğiniz gerçeğinin ara ara farkına vardırılmalıdır. Bu, ince ve dolaylı bir şekilde başka kadınların sizi çekici bulduğunu kendisine ima ederek olur. Kadınlar, şüphe ve kızgınlığın verdiği kimyasal patlamaya bağımlıdırlar. Eğer bunu siz sağlamazsanız, bunu tabloid gazetelerden, romantik romanlardan ya da hala bekar kızarkadaşlarının anlattığı hikayelerden tatmin etmeye çalışacaklardır.

Bu kimyasal patlamanın oyuncu ve eğlenceli kaynağı olarak kalmak, onun hayal gücünü sürekli ateşlemek, sizin ilişkinizi sağlıklı yürütmenizin temel yardımcılarından biri olacaklartır. İmzayı basmadan beyaz bayrağı çekmiş “yenik” kocişler, “oyunun” evlilik boyunca da lazım olduğunu anlamazlar ya da bunu anlasalar da karılarından korktuklarından bunu uygulayamazlar.

Evli erkekler, spor yapmaya ve forma girmeye başladıktan sonra eşleri ile seks hayatlarının nasıl renklendiğine şahit olup şaşırırlar ve bunu daha iyi görünmelerinin karılarını tahrik ettiği ile açıklarlar. Bu ne kadar doğru olsa da, asıl mekanizma erkeğin fazla bilinir oluş kalıbını  kırması (daha fazla para kazanması, promosyon alması, daha yüksek statülü davranması nın da yaratacağı gibi) kadında rekabet stresini tetiklemektir.

Çeviri : Imagination

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Jordan Peterson – Kadınlar ve Erkekler cinsel partnerlerini nasıl seçerler?

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson‘u kadınlar ve erkekler cinsel partnerlerini nasıl seçerler konusuna değiniyor. Erkeklerin CPD‘sine en çok etki eden faktörün kadınların sözel olarak belirttiği şeylerden ziyade empirik araştırmalardan çıkan bir özellikle bağlantılı olduğunu anlatıyor.
Kadınlar ne ister, erkekte gerçekten ne arar diye soruyorsanız, oldukça sağlam bir cevap var videoda.

Jordan Peterson’un Türkçe alt yazılı diğer videolarını Erkek Adam Youtube kanalında bulabilirsiniz.

Jordan Peterson ile ilgili bir başka kaynak da Jordan Peterson – Kişilik ve Dönüşümleri Ders Notları kitabı.

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson,  ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief  adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.

Jordan Peterson – Kendine çekidüzen ver …

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson‘un University of Western Ontario’daki konuşmasından bir bölüm. Peterson burada en çok kullandığı “önce kendine çekidüzen ver” felsefesini açıklıyor.

Peterson’a göre insanın kendi varlığının gizemi ona sürekli şu şekilde kendini gösterir : kişinin yapması gerektiğini bildiği ama yapmaktan sürekli kaçındığı şeyler. Bu nedenle kişinin hayatında atabileceği en önemli adım bu basit görünen ama aslında kişi için çok önemli olan sorumlulukları teker teker yoluna koymak.

Peterson şunu söylüyor :

“Elinizin altında, ne olduğunu bildiğiniz ve sizi bekleyen sorumluluklarınız var. Bunlar tamamen sizin tanımladığınız, yapmanız gerektiğini bildiğiniz sorumluluklar.

Her sabah kendinize sorun, dikte etmeyin sorun :

<<Tam şu anda hayatımda yolunda olmayan şeyler var. Bunların ne olduğunu biliyorum. Bunlar beni güçsüz kılıyor ve beni olmam gerekenden daha az yapıyor. Bunlardan bazılarını küçük bir çabayla bugün yoluna koyabilirim.>>

Peterson’a göre bu şeyler köşede düzenlenmeyi bekleyen bir deste kağıt ya da temizlenmeyi bekleyen bir bilgisayar masası gibi önemsiz görünen şeyler olabilir.

<<Bu şeyleri yoluna koyarsam yarın hayatın biraz daha berrak ve düzenli olacak. Nedir bu şeyler? Sorun kendinize. Bunları biliyorsunuz. Bunlar genelde aklınıza ilk gelen şeyler. Tamam çok “önemsizler” muhtemelen ama bir nedenle sürekli yapmaktan kaçınıyorsunuz. Bunlar ne kadar önemsiz görünseler de kasoun sizin hayatınıza sızıp durduğu küçük “ejderhalar”.

Bunları yerine koyunca başka şeyler gelecek aklınıza. Biraz daha önemli ve karmaşık şeyler. Bunları da yoluna koyun. Sonra aklınıza gelenleri de …

Böylece zamanla, azar azar, daha odaklı, zihni açık, düzenli ve üretken hale geleceksiniz.

Carl Jung şöyle der : “Birçok insanın Tanrıyı görememe sebebi, yeterince aşağıya bakamaması.” Çok doğru ve akıllıca bir önerme bu. Zira varlığınızın gizeminin size kendini gösterdiği şeyler bu ufak “bitmemiş işler”.

Şöyle düşünün : Yapmanız gerektiğini bildiğiniz ama sürekli yapmaktan kaçındığınız şeyleri yapmaya başladınız ve gayretle yapmaya devam ettiniz. 10 yıl sonra nasıl biri olurdunuz? Muhtemelen çok daha “fazla” biri.>>

Jordan Peterson’un Türkçe alt yazılı diğer videolarını Erkek Adam Youtube kanalında bulabilirsiniz.

Jordan Peterson Türkçe Kitap

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson,  ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief  adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.

Jordan Peterson : Yeni neslin hiç sahip olmadığı baba figürü

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson ilk olarak Kasım 2016’da görece önemsiz görünen bir yasa tasarısına muhalefeti ile gündeme geldi. Kendilerini herhangi bir cinsiyete ait görmeyen transeksüellerin, karşılarındaki kişiden kendilerine cinsiyet nötr zamirlerle hitap etmelerini talep etmelerini sağlayan ve karşılarındaki kişi bunu reddederse yasal yaptırımlar öngören bu yasaya muhalefeti ile  Social Justice Warrior‘ler (SJW) tarafından transfobik ve gerikafalı ilan edilse de, kafası biraz çalışan büyük bir kitleye asıl derdinin ifade özgürlüğü olduğunu anlatmayı başardı. Daha da önemlisi 1 yıldan kısa bir sürede internette yüzbinlerce takipçisi olan önemli bir figür haline geldi.

Peterson’un takipçilerinin 90%si erkek. Peterson popülaritesini, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri bir mesajı olmasına bağlıyor. Zira Peterson’u asıl meşhur eden Bill C-16 olsa da, internette en çok paylaşılan videoları genelde daha önceki yıllarda kayda aldığı ders kayıtlarından. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması.

Peterson insanlara geçmişleri ile hesaplaşmaları, hayatlarının akışını ellerine almaları, bir sorumluluk almaları ve geleceklerini planlamalarını öğütlüyor. Bunlar kaba hatları ile hiç duyulmamış şeyler değil ama Peterson bu mesajları hem çok iyi detaylandırıyor, hem de mitolojik ve dini hikayelerle aralarındaki ilişkiyi çok iyi kuruyor. Tam bir Carl Jung takipçisi olan Peterson, insanların tam bir birey olmalarının kendi karanlık tarafları ile de temasa geçmeleri ile (Jung’un shadow kavramı) mümkün olabileceğini de anlatıyor.

Aşağıda, Jordan Peterson’un temel mesajını kısaca özetlediği bir video var.

 

Peterson’ın mesajını kabaca özetlersek :

“Hayat ızdırap dolu. Bu bir gerçek. Peki bu gerçek tartışmasız iken yapılabilecek en doğru şey nedir? Hayat ne yaparsak yapalım, ızdırap dolu deyip koyvermek mi? Hayır zira bu yöntemin tek sağlayacağı, eninde sonunda hayatı gereğinden çok daha fazla ızdırap ile doldurmak. Yapılması gereken doğru şey, hayatı gereksiz tüm ızdıraplardan mümkün olduğunca arındırmak. Bunun için ise sorumluluk almak, hayatı sürekli sizi yutmaya çalışan kaosa kaptırmamak için bilinçli bir çaba göstermek.

Bir planınız yoksa bile en iyi başlangıç, önce yanlıştan uzaklaşmak. Tamamen sizin kendi tasfirinizle yanlıştan. Doğru ve iyi olanı tasfir etmek zor olsa da hemen herkes yanlış olanı tasfir edebilir. Bunun için sizin kendi düşüncelerinizle ;

  • yanlış / kötü olduğunu bildiğiniz halde yaptığınız şeyleri teker teker bırakın (sigara, porno, alkol, yan gelip yatmak, fazla internet, vs.)
  • doğru / iyi olduğunu bildiğiniz halde yapmadığınız şeyleri yapmaya başlayın (spor yapmak, daha düzenli çalışmak, odanızı toplamak, vs.)

Bunları yaparken de kendinize, her istediğinizi yaptırabileceğiniz bir köle gibi davranmaya çalışmayın. Ters tepecektir. Kendinizle pazarlık yaparak ilerleyin. Örneğin, yarın 3 saat ders çalışacağım ve sonra kendimi tembellikle ödüllendireceğim gibi. En küçük ve kolay şeylerden başlayıp, zamanla daha zor şeyleri yapmaya başlayın(ve yapmayı bırakın).

Kendi geçmişinizle hesaplaşın, geleceğinizi hedefleyin. Bunun için düşünmeniz gerek ama insanlar sadece konuşarak ve yazarak düşünebilirler (Peterson’a göre konuşmadan ve yazmadan yaptığınız ve sizin düşünce sandığınız şeyler başkalarının sözlerinin papağan gibi tekrarlanmasından başka birşey değil). Bu nedenle, geçmişinizi yazarak önemli ve sizi rahatsız eden deneyimler ile hesaplaşın. Geleceğinizi yazarak da (a) hem bir hedef koyun (b) hem de hayatı kendi akışına bırakırsanız olabilecek en kötü geleceği betimleyerek kaçmanız gereken “cehennem”i tarif edin (psikolojik olarak hedefe koşmanın en iyi yolu hem sizi o hedefe çeken bir ödül hem de kaçacağınız bir ceza tasfir etmek).

Sorumluluk alın. Bu bir iş ve bir aile olabilir ama bir erkek hem iş hem de aile sorumluluğu almalı. Sorumluluk almak hem hayata anlam katacak, hem de kaçınılmaz olan ızdırabtan sizi koruyacaktır.

Jordan Peterson’un Türkçe alt yazılı diğer videolarını Erkek Adam Youtube kanalında bulabilirsiniz.

Jordan Peterson ile ilgili bir başka kaynak da Jordan Peterson – Kişilik ve Dönüşümleri Ders Notları kitabı.

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson,  ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief  adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.