Mavi haplının intiharı

Geçen hafta dünyaca ünlü şef Anthony Bourdain, popüler programı Anthony Bourdain: Parts Unknown’un 11. sezonunu için bulunduğu Fransa’da kendini asarak intihar etti. 61 yaşındaki Bourdain, kendisinden 20 yaş küçük olan aktris Asia Argento’nun 28 yaşındaki bir gazeteci ile Roma’da liseli aşıklar gibi gezerken çekilmiş fotoğrafları yayınlandıktan 5 gün sonra intihar etmişti.

Herkesin aklına, 61 yaşında ve istediği herşeye sahip olabilecek bir erkeğin neden intihar edeceği sorusu geliyor. Fakat olaya kırmızı hap çerçevesinden bakarsanız, nedeni pek anlaşılmaz değil. Her ne kadar 11 yaşında bir çocuğu düşünmeden intihar etmiş birine saygım olmasa da ölmüş birinin hikayesini irdelemek pek hoşuma gitmiyor. Fakat Bourdain’in hikayesinde birçok erkeğin hayatını kurtarabilecek dersler var.

Anthony Bourdain hikayesine baktığınızda, özellikle eski toprak erkeklerde rastlanan bir duruma sahip olduğunu görüyorsunuz : mavi haplı alfa. Kadınlar dışındaki hayatında oldukça başarılı ve tuttuğunu koparan bir alfa olmasına rağmen kadın – erkek ilişkilerinde mavi haplı bir erkek olarak öne çıkıyor.

Bourdain’in arkadaşlarının anlattığına göre ünlü şef, Asia Argento için deli oluyormuş ve bu da onları rahatsız ediyormuş. Asia Argento, şu aşağıdaki hatun. Batmakta olan denizaltında canhıraş çalan kırmızı alarmdan bile rahatsız edici derecede kırmızı alarm dolu, normalde bir erkeğin sik – at için bile yanaşmaması gereken bir kadın.

Dövmeler, metaller, kısa saç, pis sırıtış, vs … Kendi rızasıyla Harvey Weinstein’ın casting couchundan geçtikten yıllar sonra MeToo hareketi ile bunun tecavüz olduğuna karar verip bunu lehine kullanmaya çalışan bir ilgi orospusu. İçi dışından çirkin bir hatun. Düşmanın sikse, düşmanına acırsın ama üstad bu kadına sırılsıklam aşıkmış.

Maalesef, üstadın bir önceki oneitisi de pek kötü. Kendinden yine oldukça küçük ve MMA dövüşçüsü bir kadın. Onunla evlenmiş ve bir kız çocuğu yaptıktan sonra söylentiye göre hatun kendisini spor eğitmeni ile aldatınca boşanmışlar. Bourdain sonradan yaptığı röportajlarda bu boşanma sonrası uzun süre intiharın eşiğinde yaşadığını söylüyor. Bu intihara meyilli hayattan ise Argento’nun aşkı ile çıkmış (!).

Dünyanın en alfa erkeklerinden biri olabilirsiniz ama eğer kafa yapınız mavi haplı ise tehlikedesiniz. Dünya Argento gibi kadınlarla dolu iken disney soslu oneitis aşkına kapılmak, bir erkeği öldürmese bile süründürebilir.

Bourdain kendini öldürdü zira dünyada isteyebileceği her şeye sahip olmasına rağmen ciğeri beş para etmez bir kadından bile eşsiz bir tanrıça yarabilecek oneitis kara büyüsüne inanıyordu.  Argento apaçık hipergamiyi yüzsüzce yaşayacak iken (Bourdain’den kaynak, genç gazeteciden de alfa esansı çekmek) Bourdain instagramdan onun için aşağıdaki foto ile şu mesajı atıyordu :

I ain’t “woke”. I was lucky enough to meet one, truly extraordinary woman – “Uyanık” değildim. Gerçekten olağanüstü bir kadınla karşılaştığım için çok şanslıydım.

Kıssadan hisse, mavi haplı olmayın. Her kadın Argento olmayabilir ama 21. yüzyılın iki on yılını geride bırakmak üzere olduğumuz bu devirde şunu kesin söyleyebilirim : dışarda hayatınızın kadını / oneitis / unicorn olmayı hakedecek tek bir kadın bile yok. Çıkın, ilişki yaşayın, evlenin hatta isterseniz çocuk yapın. Ama hiçbirini aşk ( = muhtaç sevgi) temeli ile yapmayın. Mavi hap çerçevesi ile ilişkiye girmeyin. Mavi hap çerçevesi ile yaşamayın.

Mavi hap öldürür. Alfa olsan da öldürür. Hem de kelimenin gerçek anlamıyla.

Kadın dövmek

Fx7 sormuş :

Mahmut abi sorum feminizmle alakali biraz.

Gecenlerde bi tane adam kadini sokak ortasinda dovuyo diye millet adami linc etti dovdu. Ama adam hakli cikti. Adami aldatmis adamin parasini calmis vs vs.

Misal bir kiz kabul edilemez bir sey yapti diyelim.(ailenden birine zarar ne bileyim onca emek verdigim bir seye intikam ugrunazarar verme vs vs )
Kıza vururdum büyük ihtimal.

Cunku bi erkek yapsa sonu kotu olacak şey icin kiza neden alttan alayim eşitlikse eşitlik.

Kizi ilk gordugum yerde saldirirdim da cevredeki tepki beni korkutuyo malum cok yanliş lansedilebiliyo. Sapik var diye bagirir taciz vs vs herturlu erkek haksiz gozukuyor. Yoksa ben mi sığ düşünüyorum.

Ee bunun karsisinda elim kolum bagli mi durayim ne yapmaliyim ki?

Adamı hem aldatıp hem parasını çalan bir kişiye karşı kendini tutmak zor olsa da insan eğer mümkünse akıllıca ve soğukkanlı davranmalı. Dövüş sanatı geçmişimin de etkisi ile şahsen bana saldırmadığı sürece benden fiziksel olarak güçsüz birine saldırmaya karşıyım. Özellikle de bir kadına. Kadın olduğu için değil tabii ki fiziksel olarak çok güçsüz olduğu için. Tek bir yumruğumla komalık olabilecek birine sana ciddi şiddet uygulaması hariç vurmak akıllıca ve etik değil. Biraz doğu felsefesinin de etkisi ile eğer biri beni o kadar sinirlendirebilirse, o kişinin bana karşı (duygusal gücümü kaybetmeme neden olarak) zafer kazanmış olduğunu hissederim. Bu nedenle bence bir insanın tutumu “sen ne yaparsan yap beni duygusal olarak etkileyemezsin” olmalıdır. Biliyorum, Türkiye gibi salya – sümük ağlamanın, beni mahvettin diye böğürmenin ve ota boka öfke nöbeti geçirmenin neredeyse erkeklik ve romantik sayıldığı bir ülkede bu zor. Ama doğru olan bu.

Sokaktakilerin adama girmesini haksız bulmuyorum. Adam, kendisine saldırmamış ve daha güçsüz birine tekme tokat saldırıyor. Ama keşke aynı duyarlılığı mesela daha ufak tefek bir erkeğe saldıran adama da göstersek.

Bakın kadın dayağı haketmez, kadına el kalkmaz falan demiyorum. Ama size 100 kere vursa zarar veremeyecek kadar güçsüz birini tek yumrukta komalık edebilirsiniz, o nedenle vurmayın.

***

Paranı çalan kadını mahkemeye verirsin. Eğer feminizm / eşitlik masalına uyarak karınla ortak hesap / ortak birikim açtı isen ve param çalındı dediğin hatunun o ortak hesabı boşaltması ise, sonucuna katlanırsın. Benim eski eşimle bir ortak hesabım vardı. Hatun onu boşalttı ve ben de üstüne bir bardak su içtim. Benim aptallığım. Kırmızı hap öğretisini unutmasa idim, bir kadının “sana ait her şeyin kendisine, kendisine ait her şeyin de kendisine” ait olduğunu düşünen bir yaratık olduğunu aklımdan çıkarmaz, ortak hesapta o kadar para tutmazdım.

Evli bir kadın, kocasının parasını çalamaz. Yani çaldığını düşünemez. Mümkün değil zira evli bir kadının kafasında kocasının parası kendisine aittir zaten. O nedenle bir kadınla ortak hesap açmayın, açarsanız da maaşınız o hesaba yatmasın. O hesapta büyük para bulundurmayın. Büyük parayı (eğer o paranın çoğu sizin tarafınızdan biriktirilmiş ise) kadının erişiminden uzak tutun. Başından bu konuda katı olun. Kadınlar size ait her şeyi kendilerine ve çocuklarına ait varsayarlar. Ve kadının kafasında o şey, size ait değildir. Siz onu onun için kazanmışsınızdır. Bu kafada biri ile büyük miktarda ortak para bulundurmak akıllıca değil.

***

Aldatma ise biraz daha çetrefilli. Aldatılan erkeğin yapabileceği en akıllıca şey kadını orada ve anında terk etmek. Şöyle terk etmek. Başka şansın da yok. Bir kere bu konuda cinayet işlemeye hakkın yok. Kimse aldattı diye ölmeyi hak etmez. Öyle olsa alfa erkeklerin hepsini telef etmek lazım gelirdi.

Fiziksel şiddetle hatunun aldatmasının sana çok koyduğunu da gösterirsin. Aldatılmak insana koyar tabii  ama ben asla beni aldatan bir kadına “vay be Mahmuta çok koymuş” deme zevkini yaşatmazdım. Gerçi sen buhar olursan da öyle düşünecek ama bir tarafı da içini kemirecek.

Eğer aldatan kadını linkteki yazıdaki gibi silersen, en büyük intikamı alma şansın olur. Aldatan insanın içinde hep bir suçluluk duygusu olur. Sen kadını döversen, bu suçluluk duygusunu bir kenara atar ve iyiki aldatmışım der. Buhar olursan, o suçluluk duygusu katlanır. Üzerine de hipergami işin içine girer. Böyle kolayca silebilmen senin yüksek değerli bir erkek olma ihtimaline işaret eder ki kadın hayatı boyunca “acaba büyük balık hem de benim aptallığımdan mı kaçtı” yarasını taşır bir tarafında. Kadınlar bir erkeğin ilgisini bu kadar kolay çekebilmesini her zaman kendilerinin çok değersiz olmasına yorarlar. Bu da bir kadına fena koyar. Kadınlar sosyal olarak daha akıllı yetiştirildiklerinden tabii ki bunu asla erkeğe göstermezler. Ama iç dünyalarında olan budur. Bence bu duygusal “dayak”, 3 – 4 gün sonra geçecek, kadının kendisini haklı çıkarmasına yarayacak ve senin de başını fena derde sokacak dayaktan çok daha iyidir.

Sizin yapmanız gereken hiçbir kadına, karınız bile olsa, gereğinden fazla duygusal yatırım yapmamak. Bunu yaparsanız, aldatılmak şiddetli bir etki bırakmaz. Özellikle de bu devirde, kadınların özgür kızı oynamaya çok meraklı olduğu devirde, bir kadına fazlaca duygusal yatırım yapmak çok tehlikeli. Bakın 61 yaşında, dünyada her şeye sahip bir adam, her tarafından “bana duygusal yatırım yapma” akan oneitisi kendisini aldatınca intihar etti. Mavi hap, bu devirde, çok tehlikeli. Kırmızı haplı bir erkek, kadının melek olmadığını ve en alfa erkeğin bile aldatılabileceğini aklının bir köşesinde tutar.

Aldatmanın tek kalıcı zararı ve erkeğin asıl problemi, kendisine ait olmayan bir çocuğu yetiştirme ihtimalidir. O konuda ise artık babalık testi var. Çocuğa duygusal olarak bağlanmadan gizlice yaparsın babalık testini, eğer çocuk senin değilse karıyı da çocuğu da terk edersin. Gerçi hatun doğum belgesinde baba olarak senin ismin yazıyor diye senden iştirak nafakası isteyebilir ama en azından ilerde duygusal yıkıma uğramazsın.

Yineleme zorlantısı – Repetition compulsion

Psikolojide Freud’un icat ettiği yineleme zorlantısı (Repetition compulsion) diye bir kavram vardır. Freud bunu “kişinin başına gelen travmatik bir tecrübeyi bir şekilde benzer koşullarda tekrar yaratıp tekrar yaşayarak travmanın yol açtığı nevrotik etkileri gidermeyi amaçlaması” diye tanımlar. Yineleme zorlantısı, tamamen bilinçdışı yapılan hareketlerde ortaya çıkar. Freud’a göre bilinçdışı aslında travmanın olduğu yere gidip o travmayı çözmek ister. Freudçu tanıma göre örneğin berbat bir ilişki sonrası sizi mutsuz edeceğini bile bile gidip aynı insana yapışmanız ya da aynısını bulamıyorsanız onunkilere mümkün mertebe benzer özellikler taşıyan birilerini aramanız da hep bu “aynı şey olsa bu sefer sıçmam, kesin hakkından gelirim ya da en azından ağzıma bu kadar sıçılmaz” sanrısının bir sonucudur.

Yani örneğin sizin betalığınız sonucu sizi terk eden kızın peşinde koşmanızın tek nedeni gurur kırılması değil. Yineleme zorlantısı ile bilinç altınızın terk edilme tramvasını gidip aynı yerde çözme sanrısı da işin içinde.

Yineleme zorlantısının Jung ekolünde tanımı daha değişiktir. Bunu Jordan Peterson üstadın kısa ve öz açıklaması ile söylersek : “bir duruma sürekli aynı sorgulanmamış ön yargılarla gelirsen, o durumda hep aynı kaderi yaratırsın”. Burada ön yargı kadar, bazı gerçeklerin bilinçsizce ama düzenli bir şekilde es geçilmesi de rol oynar.

Günümüz fem-merkezli dünyasında bu psikolojik durumu hem erkeklerde hem de kadınlarda sıkça görürsünüz. Örneğin, kafasında hiç sorgulamadığı veya aşamadığı arkadaşı oynama önyargıları ile ilişkilere giren erkek (önden arkadaş ve destek olayım ve onun benim ne kadar bulunmaz bir erkek olduğumu görmesini bekleyeyim), her denemesinde kadınların bu oyuna sahip erkekleri (doğru şekilde) zayıf diye etiketleyip friendzone bölgesine atan tarafını aktif hale getirir ve kızı da “kötü çocuk” dediği adama kaptırır. Böyle bir erkek, zamanla “tüm bu kaltaklar aynı ve sadece kötülükten” anlıyor yargısı geliştirebilir. Oysa burada olan tüm kadınların aynı olmasından ziyade bu erkeğin ilişkiye hep aynı önyargı, davranış ve duygularla girip, hepsinden aynı sonucu almasıdır.

Kadınlarla ilişkinizden sürekli aynı sonucu alıyorsanız, bütün bu ilişkilerin tek gerçek ortak noktasında – kendinizde – bir problem olabileceğini en azından gözden geçirmeniz gerekiyor. Ama bu sabır ve acıya dayanıklılık gerektiren bir şey zira bunun temelinde henüz çözümlenmemiş bir travma olma ihtimali yüksek. Öz eleştiri yapmak, kendi bilinçaltı ön yargılarını sorgulamak, sırf sonuçlarını görmek ve eğer iyi ise adapte etmek için yeni ilişkilerde daha değişik ön yargı ve davranışları denemek emek ister ve zor yoldur.

Sorunlarımızı, onları yaratırken kullandığımız düşünce şekli ile çözemeyiz.”

Bunlarla uğraşmak yerine daha kolay yolu seçmek de var. Zaten bu yolu seçenleri sıklıkla görüyoruz. Her ilişkide aynı duruma düşen ya da daha kötüsü ilişki bile elde edemeyen çoğu kişi, oldukça zararlı olsa da, kendilerini kurban, ilişkilerde tekme yemeyi kader olarak görmeyi tercih eder. Çoğunluğun tercih ettiği yol budur. Zira bu yol kolaydır, emek istemez ve hiç çaba harcamadan bu yolu tutturmuş diğer erkeklerin sempatisi ve desteğini beraberinde getirir.

Kırmızı hap açısından size tavsiyemiz tabii ki zor yolu seçmeniz. Mavi haplı zamanlarınızda başınıza gelen travmaları aşmanın yolu, kırmızı hap öğretinin ön yargıları ile ilişkilere girmektir. Geçmişte aynı girdilerden (mavi hap masalları) aynı çıktıları (hüsran) alıyor iken, şimdi farklı girdilerden (kırmızı hap gerçekleri) farklı çıktılar alabilirsiniz. Girdiyi değiştirince çıktının değişeceği gerçeği çok şaşırtıcı olmasa gerek.

Erkekler neden mavi haplı yetiştiriliyorlar?

Mavi hapın doğuştan gelmediğinden (bazı erkekler karakter olarak buna daha uygun olsa da), bunun bir koşullanma olduğundan bahsetmiştik.  Peki bu koşullanma neden var? Koşullanma aslında feminizmin erkekleri özellikle feminenleştirme kampanyalarından önce de varolan bir olgu. Sorunun cevabı ise, Rollo Tomassi’nin Owed Sex adlı yazısında (aslında Erkek Düşmanlığı Balonu‘nda da biraz bahsetmiştik):

Sağlayıcılık ve kendi karakterine yatırım yapma, maskülen erdem ve hırs gibi cinsel devrim öncesindeki eski düzende yaşayan erkekleri kadın hipergamisinin güvenlik – ihtiyaç kısmına hitap ederek çekici yapan şeyler, artık erkeklerin evlenilecek kadın bulmalarını garantileyemiyor. Eski düzende çekicilik kadın hipergamisinin güvenlik – ihtiyaç kısmına hitap etmekten geliyordu zira o zamanlarda kadın hipergamik karar verme kabiliyeti sınırlı olduğundan, bulunması en az garanti olan taraf bu idi.

Kadınların uzun – dönem güvenlik ihtiyacını önceliklendirmelerinden ilham alan erkeklerin, karşı cinsi etkileyebilmek için bu konuda kendisini geliştirmeye ağırlık vermesi şaşırtıcı değil. Bugünün kadınlarının önceliklendirdikleri “alfa” arzu uyandırıcılığının o zaman önemli olmadığını ya da arzu uyandırmadığını söylemiyoruz. Sadece, eski düzende kadının uzun süreli ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda erkeğe bağımlı olması ve bu ihtiyaçlarını karşılayacak erkeği bulmasının önemi, Alfa Siker kısmını geri plana itiyordu.

Bugün problem şu : cinsel devrimden beridir, (beta) erkeklerin çoğu hala eski düzen bağlamına göre yetiştiriliyorlar ve en iyi cinsel strateji diye zamanı geçmiş bir sosyal sözleşmeye ego – yatırımı yapıyorlar.

Fem – merkezci toplumun kolayca inanmasına rağmen, ancak en cahil ve kendini beğenmiş erkekler, kadınların kişisel yatırım, kendini verme ve nezaket karşılığında erkeklere seks borcu olduğuna inanır. Özellikle de hayatı boyunca kadına tapmak, sırf kadın olduğu için birine saygı göstermek ve kendinden yukarı görmek öğretilen çoğunluğun aklından bile geçmez bu borç.

Fakat, eski sosyal düzenin koşullamasının kendilerine öğrettiği “kadın hipergamisinin  ihtiyaç – güven tarafına hitap eden erkeğin kadınlar için çok çekici olacağı masalı” nedeni ile, erkeklerin kafaları karışık ve mesele kendilerine “borçlu” olunan seks konusunda reddedilmeleri değil. Mesele şu : seks, aşk, hayranlık, yakınlık, saygı, vs … gibi ödüllerin kendilerine değil de eski düzenin çizdiği erkek modelinin tam tersi olan adamlara verilmesi.

İlişki yatırımı ve Alfa siker

İlişki yatırımı denilen batıl inançtan daha tam olarak kurtulamamış herkes gidip o konudaki yazıyı okusun. İlişki yatırımı, erkeğin bağlılık ve ödev aşkı ile ilişkisine yaptığı duygusal, fiziksel, finansal, ailesel, vs. yatırımın onu hipergaminin Alfa siker tarafından koruyacağı inancıdır.

Temel olarak bu yanlış inanç, güven ihtiyacı tarafından erkeğe bağımlı kadınların çoğunlukta olduğu ve beta öderin alfa sikere galip geleceğine güven duyulan eski düzen kaynaklı.

Bir erkeğin bu yanlış inanca olan ego – yatırımı, o erkeğin alfayı tanımlarken kendi egosunu süreçten soyutlayarak kadınların gerçekten Alfa arzu uyandırıcılığına sahip erkeklerin etrafında nasıl davrandığını gözlemek yerine, kendi imajına göre Alfa tanımı yapmasına neden olur. Eski düzen betalığın gerçeklerden kopukluğu,  Corey Worthington (namı diğer Alpha Buda) hikayesinde çok iyi görülüyordu:

Corey gibi erkekler kendi öz-değerlerine yatırım yapan ve evrensel olarak bunun takdir göreceğini bekleyen erkekleri çileden çıkarırlar. Bu nedenle utanmazca kuralları ihlal eden bir doğal alfa ile karşılaştıklarında, hınç ile dolarlar. Bu tip bir çelişki karşısında gösterdikleri doğal tepki, alfa terimini kendilerine ve kendi başarılarına en uyan şekilde tanımlayıp, bu adamları dışlamaktır. Ama buradaki asıl çelişki, bu yeniden tanımlanan alfanın, doğal alfa duruşu kadar takdir görmemesidir ki böylece döngü devam eder. Sizin ya da herhangi birinin bir insana saygı duyup, duymamanızın o adamın alfa kafa yapısı ile hiçbir ilgisi yoktur. 3 adet bitmiş evliliğin ve 100+ seks partnerinin alfa kafa yapısına sahip olup olmamak ile ilgisi yoktur. Kafasından bir kere bile aldatma fikri geçmeyen bir sürü saygıdeğer beta var iken, 300 tane kadınla yatmış (fahişeler ya da bir çeşit ün ya da yakışıklılık sayesinde diğer kadınlar) betalar da vardır.

Kadın öncelikli ayıklamalı çiftleşme

“Hayat arkadaşı ararken, kadınlara tavsiyem hepsiyle çıkın : kötü çocuklarla, cool çocuklarla, bağlanmaktan – korkan çocuklarla, çılgın çocuklarla. Ama onlarla evlenmeyin. Kötü çocukları seksi yapan şeyler onları iyi koca olmaktan alıkoyar. Evlilik için, kendisi ile eşit bir partner isteyen bir erkek bulun. Kadınların zeki, fikir sahibi ve hırslı olması gerektiğini düşünen bir erkek. Eşitliğe değer veren ve kendine düşen ev işlerini yapmayı bekleyen ve hatta yapan bir erkek. Bu erkekler varlar ve inanın bana, zaman geçtikçe, onlardan daha seksisi yok”.

― Sheryl Sandberg, Lean In: Women, Work, and the Will to Lead

İronik olarak kadın hipergamisinin iki tarafı arasındaki zıtlığı en iyi gösteren kişi Sheryl Sandberg – Feminen Buyruk ve sınırsız hipergami içinde yetişmiş birkaç neslin sözcüsü ve kişiliğe bürünmüş hali. Sandberg zihnindeki feminen öncelikten ve hipergaminin bencil bir onaylanmasından o kadar bihaber ki, erkeklerin gıkını çıkarmadan genç kızlara verdiği tavsiyedeki rollerini oynayacaklarını düşünüyor. Azıcık insaf duygusu olan bir erkeğin açık açık oynanması tavsiye edilen bu ikili kadın stratejisini reddedeceği (ya da bundan tiksineceği) aklının ucundan geçmiyor.

Yani kısacası, erkekleri seks, sevgi, aşk, ilgi ve saygı iddialarının ve beklentilerinin nedeni kırmızı hap uyanışı değil. Sandberg zihniyetli kadın nesillerinin eski düzene göre koşullanmış beta erkekleri utanmazca sömürmesi ve bir yandan da bu erkeklerin Alfa siker erkeklerle yaptıkları açık aldatmayı görev duygusu ile sineye çekmelerini beklemeleri.

Evet, hayır, belki …

Birçok erkek manosphere’i mucize hapı ararken buluyor : aslında aradıkları, reddedilme sorununa çözüm. Reddedilme problemi, “bir erkeğin cinsel olarak başarılı olabilmesi için, reddedilme riskini göze alması ve reddedilme ile karşılaşması gereklidir” şeklinde özetlenebilir. Gerçek şu ki, çok azımız reddedilmekten hoşlanırız. Reddedilmek demek, yüzünüze bakılıp size “değersiz” bulunduğunuzun söylenmesi demektir. Eskiden bazı şarlatan PUAların sattığı şey de buna ilaç idi “3000 Dolar öderseniz ve benim seminerime katılırsanız, reddedilme riskini sonsuza kadar yok edeceksiniz”. Reddedilme ihtimali ile kanı donarak taş kesilen erkekler için çok ağız sulandırıcı bir ürün bu.

Fakat bu PUAları da negatif şekilde etkiledi. Bir ürün belli bir piyasaya göre geliştirilir ve bu örnekte pazar reddedilmenin düşüncesi ile bile taş kesilen ve sıklıkla oneitis hastalığına yakalanan erkeklerdi. Manosphere’in oluşma döneminde en çok gördüğüm soru “abi şimdi bir kız var …” ile başlar ve “bu kızı nasıl elde ederim (kız arkadaşım yaparım)” ile biterdi. Bu temelde “bir şirket var, bu şirketi nasıl müşterim yaparım” sorusu ile aynı. Bunun için öncelikle bu şirketin hayatını iyileştirecek bir ürüne ihtiyacımız var ve sonra da şirketin bu ürünün farkına varmasını sağlamalısınız. Sonra da bu ürünü onlara satmaya çalışmalısınız.

Bu taktikleri uygulamak her zaman başarı ile sonuçlanmayabilir ama umulan odur ki bu süreçte akıllı biri çıkıp da şu soruyu sorar : “abi biz ürünümüzün halihazırdaki halini almaya hazır başka müşteriler bulmak yerine neden ürünü sadece belli bir müşteriye göre geliştiriyoruz?”

Evet, Hayır, Belki …

Yıllar boyunca birçok şirket seminerine, çalıştayına ve eğitimine katıldım. Ama (ilişkilere) en çok uyarlanabilir olanı, kariyerimin başarında katıldığım ve satış odaklı olan bir tanesi idi. Bu satış çalıştayında eğitmen, 3 tip potansiyel müşteri tarif etti.

A) EVET!

B) Belki.

C) Anlat bana ….  ama hayır.

Müşteri A ile satış için çok uğraşmanıza gerek yoktur. Tek yapmanız gereken siparişi alıp, siparişi işlerken sıçmamanızdır. Bu insanlar ürünüze bayılmaktadır, şirketiniz hakkında çok güzel şeyler duymuşlardır, ürününüzü alma arzusu tarafından tamamen bastırılmış ve sayıca çok az çekinceleri vardır. Aslına bakarsanız bu tip müşterilere ürününüzü kötüleseniz bile, ürününüzün yanında yer alıp onu size karşı savunma eğilimindedirler. Ürününüze duygusal yatırım yapmışlardır, kafalarında zaten satın almışlardır ve zaten neden sıçmak için ısrar edesiniz ki?

Müşteri B ise potansiyel müşteridir ve ürününüze ihtiyaç duysa da henüz 100% ikna olmamıştır. Bunlar bir miktar satış, bilgi edinme ve ilgilenme süreci isterler. Eğer satış kanalınıza gelenleri elemede çalışır bir mekanizmanız varsa bunlar müşteri portföyünüzün çoğunluğunu oluştururlar. Bu müşterilere satış, belli bir yetenek ve tecrübe gerektirir. Bazıları sıkı bir markaj ister, bazılarına daha yumuşak yaklaşmak lazımdır ve yanlış hesaplamanız satışı yapamamanıza neden olabilir. Sadece güven ve rahatlığın inşaa edilmesine ihtiyaç duyan bir müşteriye sert bir satış süreci ile girerseniz, müşteri kaçabilir. “Neden hala düşünüyorsun, bu şahane bir ürün hemen şimdi almalısın” diye bastırılmasını bekleyene önceden güven ve rahatlık vermeye çalışırsan, müşteri bunu ürüne olan güveninizde zayıflık olarak algılayıp kaçabilir.

Ve son olarak da Müşteri C vardır. Bunlar ürününüzü hiçbir zaman almayacaktır ama bir satışçının kendilerine odaklanmasından gelen ilgiden zevk alırlar. Direk hayır demek yerine, zamanınızı boşa harcamanıza neden olacak şekilde etraflarında dönmenizi sağlarlar. İlginiz ile kendilerini önemli hissederler, egolarını tatmin ederler ama sizden hiçbir zaman ürün satın almayacaklardır. Bunlar karar verici gibi davranılmayı seven ama karar veremeyen kişiler olabilirler, eleştiri duygusu yüksek kişiler olabilirler ya da çoktan başka ürün almış olabilirler. Yani bu müşteri size C tipi iken başka ürüne A tipi ya da B tipidir. Bunun haricinde, aslında hiçbir ürünü almaya niyeti olmayan ama birine hayır demekten nefret eden karakterde biri olabilir.

Bu aşamada, 90ların sonunda ve 2000lerin başında (PUA) çalıştaylarına katılan erkeklerin çoğunun C tipi müşteriyi A tipi müşteriye çevirmenin sihirli yolunu arayan kişiler olduğunu anlamışsınızdır. Bunu tweetlediğimde biri bana erkeklere tüm kadınların B tipi müşteri olduğunun anlatıldığını, A ve C tipi müşterilerden asla bahsedilmediğini söylemişti. Bu aslında bir noktaya kadar anlaşılırdır, zira tüm kadınları B tipi olarak gösterirseniz, yani her erkeğin her kadınla şansı olduğunu ve şanslarının kendilerinin performansına bağlı olduğuna inandırırsanız, bu erkeklerin üretkenliğini arttırırsınız. Bu aynı zamanda neden bu kadar çok erkeğin bu tuzağa düştüğünü de açıklar.

Satış mesleğinde müşterileri bu şekilde kategorize etmenin sebebi, komisyon ile çalışan bir satışçının, A ve B tipi müşteriler aramaya ve satış kapamaya harcayabilecekleri zamanı, C tipi müşteriler ile heba etmesini önlemektir. Zira tersi, çok kötü satış rakamlarına neden olabilir. Bir satışçı olarak B’yi A’ya çevirmek için harcayacağınız zamanda, 3 – 4 tane A tipi müşteri bulabilirsiniz. Ya da C tipi müşteriyi B tipine çevirmek için boşa harcayacağınız zamanda birkaç B tipine satış yaparsınız ya da 10 – 20 tane A tipine satış yapabilirsiniz. Bir satışçı için başarılı zaman yönetiminin anahtarı, C tipi müşterileri en kısa sürede tanımlamaktır.

Dahası, kişi bu konuda biraz düşünerek her erkek için, her kategorideki kadın nüfusunun farklı oranlarda olduğunu söyleyebilir. “Alfa erkek” olarak tanımlayabileceğiniz biri için kadınların çoğu A kategorisinde iken, az bir kısmı B kategorisinde ve çok azı ise C kategorisinde olabilir. Ortalama beta için ise oranlar her kategoride 33% ya da çok daha kötü olabilir.

Evetçi Hatunlar, Hayırcı Hatunlar ve Belkici Hatunlar

PUAların “Hayırcı Hatunları” Evetçi veya Belkici Hatunlara çevirmeye odaklanması kendileri için mantıklıdır. Zira potansiyel PUA müşterilerinin çoğu bu duruma saplanmış vaziyettedir ve bu nedenle de PUAların ürünü pazarlarına göre şekillenmiştir. Yüksek değerli ve bu nedenle de sürekli “Evetçi Hatunlara” rastlayan erkekler, oyunu öğrenme ihtiyacı hissetmezler. Yatırımları konusunda bilinçli erkekler de, belli bir “Hayırcı Hatunu” saplantı haline getirip onu “Evetçi Hatuna” çevirme yolları aramaya çok daha az meyilli olacaklardır. Ama birçok erkek için temel problem, oyunu özellikle bir hayırcı hatunu evetçi hatuna çevirmek için öğrenmeleridir ve bu nedenle de zamanlarının çoğunu satış kapamaktan çok satış sürecinde harcamalarıdır.

Bu, çok fazla sayıda son dakika direnci ya da benzeri olaylarla karşılaşma nedeninizdir. C tipi müşterilerle çalışan her satışçı bilir ki, bunlar resmen ömür törpüsüdür. Bunlara satış için, kontrattaki maddelerin pazarlığı için haftalarınızı ve aylarınızı harcarsınız, avukatlar arasında dökümanlar ufak değişikliklerle defalarca gider gelir, ve tam kontratı imzalama aşamasında satın almama kararı çıkar. Ya da eğer imza atsalar bile, anlaşma şartlarını, ürün özelliklerini, satılan ürün paketini ve zaman çizelgesini değiştirmek için sürekli ensenizdedirler. Bunları hayırcı hatunlarla da sürekli deneyimlersiniz. Satış hiçbir zaman bitmez ve sadece konuşmayı devam ettirmek bile Herkülvari bir çaba gerektirir. Hayırcı bir kızla uğraşmanın en iyi yolu, C tipi müşteri adayı ile uğraşmanın aynısıdır. Onları açık bir karar vermeye zorlarsınız ve tepkilerine göre devam edersiniz. Hızlıca sonuca koşarsınız, ellerini hızlıca oynamaya zorlarsınız, ve bir kez hayır cevabını alınca da onları tamamen unutup önünüze bakarsınız. Bu, boşa harcadığınız çabayı en aza indirir.

Belli bir film türüne olan alerjime rağmen, “filmin %90ı boyunca hayırcı bir kız için ölüp biten ama sonunda bütün o zaman boyunca yanıbaşında bir evetçi kız olduğunu farkeden erkek tipi” beni her zaman eğlendirmiştir. Zira bu, belli bir erkek tipinde çok yaygın bir olgudur. Kadın dünyasında para birimi ilgidir, ve kız ile erkek arasında çok ciddi bir CPD uçurumu ya da çok kötü bir arka plan olmadığı sürece, hayırcı bir kız, hiçbir  zaman birlikte olmayacağı bir erkeğin ilgisinin tadına varmaya mutlu mesut devam edecektir. Hayırcı kızı belkici kızdan ayırmanın yolu genelde şöyledir : belkici kız konuşmayı onun için ilginç tuttuğunuz sürece muhabbete yatırım yapar. Hayırcı kızla muhabbeti ise sonuna kadar sizin sürdürmeniz lazımdır. Yani muhabbet rahatsız edici derecede tek taraflıdır.

Evetçi kızları, hayırcı kızlardan ayırmak daha kolaydır. Konuşmanın durduğu yerde bile muhabbeti devam ettirmek için aktif çaba gösterirler. Evetçi kızlarla hata payınız da daha fazladır. Hayırcı bir kızla muhabbet, iki yanında büyük bıçakların salındığı bir ipte dengede yürümek gibi ise, evetçi kızla muhabbet sakin bir şehirlerarası yolda araba sürmek gibidir. Kız konuşmaya yatırım yapacak, çoğu zaman pozitif tepkiler verecek ve eğer siz muhabbeti sürdürmekte zorlansanız bile sizi açmak için konular bulacaktır.

Belkici kızları hayırcılardan ayırmak biraz daha zordur zira diğer ikisine göre daha fazla bocalamaya meyillilerdir. Size bir mavi boncuk gösterip bir saklarlar, birgün soğuk, ertesi gün canayakındırlar. Bu durumda kıza eşiği aşırmak ve bir karara itmek daha nazik bir süreçtir. Zira eğer hayırcı bir kızla uğraşıyorsanız, kendinizi çok zaman harcamadan en kısa sürede azad etmek daha mantıklıdır. Ama aslında belkici olan bir hatunla uğraşıyorsanız, kızın evete mi hayıra mı meyilli olduğunu anlamaya biraz vakit ayırmanız daha faydalıdır.

Özet ve Sonuç

Eğer yolu kırmızı hapa çıkan erkeklerin en çok bocaladığı alanları sorarsanız, hayırcı bir kıza olan saplantıyı ve reddedilme korkusunu en tepede sayarım. Çoğu erkek, hayırcı bir kıza devasa zaman yatırmayı, dışarı çıkıp yeni adaylar aramaya tercih eder. Bu aynı zamanda mavi hap fantazisinin satış mottosudur ve Beta Erkek üretiminin arkasındaki stratejidir. Zira hayırcı kızlar birgün (yaşlanıp üstünde 30 yaş yazan) duvara tosladığında, bu sağlayıcı betalar onları pazardan çekip alacaktır. Sonuçta beta erkek, unicornuna kavuşacaktır.

Ama satışta çalışmış herhangi birinin size söyleyebileceği gibi, müşteri kovalamak, aslında sizi kovalayan müşterilerle satış kapamanıza engeldir. Daha başından ürününüzü almaya niyeti olan bir müşteri ile satış kapamak çok daha kolaydır zira bunların ikinci bir kere düşünme ihtimali azdır ve kontrat imzalamaya geldiğinizde onları yeniden satışa ikna etmek için çaba harcamanız gerekmez.

Çeviri : Yes, No, Maybe …

En yaygın 5 sinsi cazibe katili

Bir erkeğin yürüdüğü ya da beraber olduğu bir kadının gözünde tüm cazibesini öldürebilecek, erkeği en kısa sürede “ya Mahmutcan çok iyi çocuk ama …” statüsüne ışınlanacak bir sürü şey var. Bunlardan bazıları hemen göze çarpmayan, aslında iyiymiş gibi görülen ve algılanan sinsi katiller. Aşağıdaki beşi en yaygın ve garantilileri. Israrla uzak durunuz.

1 – Tam Açıklık

Özellikle ilk buluşmalarda ama genel olarak ilk aylarda asla kendi hayat hikayenizi, karakterinizi, değerlerinizi vs. kıza fazlaca açmayın, kadının erkeğe arzu duymasına neden olan biyo-kimyasalları tetikleyen mistik atmosferi ortadan kaldırmayın. Kadının erkek ile ilgili kafasındaki imgenin asıl seksi kısmı, erkeğin hayatındaki bilinmezlikleri hayal gücü ile doldurmasıdır ve cinsel elektriğin asıl kaynağı bu hayalgücüdür.

Ortalama iyi çocuk, bu hatayı daha kızla karşılaştığı ilk 15 dakikada yapar ve daha sonra da neden kızın “bitse de gitsek” diye kendisinden kurtulmaya çalıştığına şaşırır.

Aşinalık baştan çıkarıcılığı öldürür. Oyunu, arzuyu ve lipidoyu bilinirlikten daha hızlı öldüren başka birşey bulmak zordur. Kadınlar ne kadar “birbirimizi tanıyalım” oyunu oynasalar da, karşılarındaki erkekle sekse giden yolda asıl ihtiyaç duydukları şey hayal güçlerinin kamçılanmasıdır.

Bir kadının hayal gücü, oyun cephaneliğinizdeki en önemli silahtır. Her teknik, her gündelik tepki, her jest, üstü kapalı söz ve sözel olmayan iletişim, kadının hayalgücünü uyarma temeline dayanır.

2 – Seni Seviyorum.

Daha yeni tanıştığınız bir kıza “seni seviyorum” demeyin. Burada daha yeni “3 ay” gibi bir süre, “dün” değil.

Bir kıza en az birkaç ay tanımadan “seni seviyorum” demek sizi hem muhtaç hem de aptal gösterir. Neden?

… sıkı durun …..

Kızı birkaç ay tanımadan “seni seviyorum” diyen erkek gerçekten aptal ve muhtaçtır da ondan. Bana “ama abi bildiğin gibi değil, aşk bu başka bir şey demetyin”. Daha yeni tanıdığınız birini sevemezsiniz. Bunu kıza söylediğinizde kız aslında sizin ona muhtaç olduğunuzu / olmaya başladığınızı çakacaktır. Bu da kontrol onda demektir. Dominantlığı çöpe atmanın daha hızlı yolu yoktur. “Seni seviyorum” diyerek tüm kartları kıza verirsiniz.

Bu aynı zamanda sizin lehinize olan pozitif cinsel elektriği de öldürür. Kendi cinsel çekiciliğine güvenen bir erkek, en az birkaç ay geçmeden bir kıza asla seni seviyorum demez. Ve bu süre sonunda da bu sözleri sadece kendi değerini ispatlamış bir kadına söyler. Ve eğer söyleyecek bile olsa, şu kuralı bozmaz:

Buyruk 1 – Asla seni seviyorum diyen ilk sen olma

Kadınlar bir erkeğin kalbini kazanmak için engeller aşmaları gerektiğini hissetmek isterler. Başka kadınların ilgisi için rekabet ettiği bir erkeğin ilgisini kazanmak için çabalamayı çok arzularlar ve sonunda onun kararsızlığını aşıp tek eşli bağlılığını kazanmayı. Duygusal dünyasını kadının ayaklarına kolayca seren bir erkek, kadının erkeğin aşkını kazanma zevkini gaspeder. Ona aşıksanız bile, o size seni seviyorum demeden, siz ona seni seviyorum demeyin. Onun yin tatminine doğru savaşma ihtiyacı için kendinizi tutkuyla dizginleyin. İlk adımı onun atması için onu esinlendirin, bu iyiliğinizin karşılığını size bin katıyla verecektir.

The Sixteen Commandments of Poon, Amcığın 16 Buyruğu

Not : Bu dediğimizi, kıza hiç seni seviyorum demeyin olarak anlayacak arkadaşlara diyeceğim tek şey şu ki ben o düşüklükte IQ ile bilgisayar kullanılamaz sanıyordum.

3 – Çok güzelsin.

Daha yeni tanıştığınız kıza “çok güzelsin” ya da bu anlama gelecek birşey söylemeyin. Bazı erkekler toptan iltifat yerine, kaşına ve gözüne iltifat etmeyi zararsız sanarlar ama aynı şey.

Birçok erkek, güzel bir kıza yürüdüğünde onun ne kadar güzel olduğunu belirtecek birşeyler söyler. Ya da diğer zilyon tane şekilde yalakalık yapar.

Yalakalık yapmak sizin oyundaki en büyük düşmanınızdır. Yalakalık sizi, cinsellik için yalakalık yapmak zorunda olan aşağı biri gibi gösterir. Aynı zamanda erkeklerin yüzde 99u şu ya da bu şekilde güzel kızlara yalakalık yaptığından, sizin iltifatınızı siz ne kadar yalakalık saymasanız da, kadın tarafından yalakalık olarak algılanır.

Buyruk 2 – Onun güzelliğini görmezden gel

Güzel bir kadını düşünürken beyninin ödül merkezini kontrol altına alabilen erkek, kadınlarla olan etkileşimini inanılmaz bir şekilde dönüştürebilir. Böyle yapabilirse, heyecanı ve endişesi kaybolur ve arzularının nesnesi ile daha samimi ve içten bir etkileşime girebilir. Büyük çapkınların idare edebileceklerinden çok fazla aşka boğulmalarının sebeplerinden biri budur – bir sürü güzel kadınla bir sürü pozitif deneyimden sonra güzellik önünde ortaya çıkan saygı ile karışık korkuları kaybolur, ve bununla beraber güzellik karşısındaki güçsüzlük de ortadan kalkar. Hoşunuza giden kızları tanımlamak için “güzel”, “tatlı”, “bomba”, “afet” gibi kelimeleri tamamen lugatınızdan çıkarmak size çok doğru bir zihinsel çerçeve kazandırır. Bunun yerine kendinize “bu kız ilginç” ya da “bu kız tanımaya değebilir” gibi şeyler söyleyin. Bir kadına asla güzelliği konusunda iltifat etmeyin, özellikle de henüz sikmediğiniz hatunlara. Beyninizin onları “gökten düşmüş meleğe” ya da “nadide bir kar tanesine” dönüştürmeye çalışan kısmının fişini çekin. Bu tür bir Zen Nirvanası seviyesine ulaşmak için yapabileceğiniz ileri eğitim tekniklerinden biri de yatabileceğiniz kadar güzel kadınla yatmanız (gerilemek istemiyorsanız çok fazla çirkin kadınla yatmayın). Kısa zamanda bir Jedi aşığa dönüşeceksiniz.

The Sixteen Commandments of Poon, Amcığın 16 Buyruğu

4 – Büyülenmek

Diyelim ki bir bardasınız ve bir kadının yanına oturmaya karar verdiniz. İlkin onun onayını arıyormuş gibi algılanacak hareketlerden kaçının. Mesela vücudunuz ona dönük olmasın ve sadece arada ona bakmak için başınızı çevirerek konuşun. Kadın ilgi gösterene kadar vücudunuzu ona dönmeyin.

Kısacası bir kadınla beraber iken, özellikle de güzel bir kadın ile beraber iken, ONA ONUN BÜYÜSÜ ALTINA GİRMEDİĞİNİZİ GÖSTERİN.

Bunu yapmanın en yaygın yolları kızla konuşurken fazla gülümsememek, kız sizinle konuşuyor diye heyecanlanmamak, ona fazla odaklanmış bir dikkat vermemek, onu oyuncu bir şekilde alaya almak ve kıza sizin standartlarınızı geçmesi gerektiğini hissettirmektir. Bunlar sadece onun iç direncini kırmakla kalmaz, sizi BAŞKA KADINLAR TARAFINDAN YÜKSEK TALEP GÖREN bir erkek gibi de gösterir. Unutmayın, kadınlar sürü psikolojisine yatkındır ve başka kadınların çekici buldukları erkekleri ister istemez çekici bulmaya meyillidirler.

5 – Uslu ve söz dinleyen erkek

Genel olarak kadına yalakalık yapmadığınız zaman ona sizin kadar onun da sizin için çabalaması gerektiğini gösterirsiniz. İlk yaklaşmayı siz yapmış olsanız bile. Ve onunla aranızda birşey gelişmesi için önünde diz çökmeyeceğiniz mesajını da verirsiniz.

Unutmayın, kadınlar sizin kankanız değiller. Kankanız ile beraberken çok birşey ispat etmek zorunda değilsiniz. Erkek Adam olduğunuzu sürekli göstermek zorunda değilsiniz (fakat kankanızla bile itilip kakılmaya gelmeyecek biri olduğunuz göstermeniz lazım).

Kadınlar KENDİLERİNİN ÖNÜNDE DİZ ÇÖKMEYECEK, HİÇBİR ŞEYE İHTİYACI OLMAYAN VE BİRŞEY İÇİN YALVARMAYAN ERKEKLERİ arzularlar.

Kadınlar, bir erkeğe olan duygularının ŞEHVET olduğunu hissetmek isterler. Duygularının “ona bunu borçluyum” dan kaynaklanmasını istemezler. Bu oldukça zayıf ve hastalıklı birşeydir. ŞEHVET ise karşı konulmaz bir kaynaktır.

Kızlara yürümek, kadınların MASKÜLEN ERKEKLERİ şiddetle arzuladıklarını anladıktan sonra oldukça kolay bir hareket haline gelir. Kadınlar efemine ve yalaka iyi çocukları değil, Erkek Adamları çekici bulurlar!

Eğer Erkek olmanın zevkine ve ayrıcalığına varmak istiyorsanız bunu asla unutmayın. İNSİYATİFİ ELİNİZE ALIN VE KADINLARIN NE DEDİĞİNE ALDIRMAYIN.

KADINLAR SADECE SÖZLERİNİ GEÇİREMEDİKLERİ ERKEKLERİ SEVERLER!

İyi çocuklar kadınların her dediğini dinleyip, her istediklerini yaptıkları için kaybederler. Bunu yapma sebepleri “iyi” olmaları değil, “zayıf” olmalarıdır. Ve “iyi” maskeleri, kadınların milyonlarca yılda evrilmiş “zayıf erkek belirleme” içgüdülerini kandıramaz.

Bir kadın size ayı, serseri, vs. gibi kötü çocuk olduğunuzu ima eden birşey söylüyorsa derin bir nefes alın ve hafifçe sırıtarak “iltifatın için teşekkürler” deyin. Ona onun sizin hakkınızda ne düşündüğünüzü zerre kadar takmadığınızı gösterin.

Erkeği parmağında oynatan kadın – 3 aşamalı kadın manipülasyonu

 

Kadınlar erkekleri parmaklarında oynatmak için 3 aşamalı bir manipülasyon stratejisi takip ederler. Bu aşamalardan bir sonraki, sadece bir önceki işe yaramadığında ortaya çıkar. Bu aşamaları bilmek ve onları aşmak, mavi haptan kırmızı hapa geçmek için oldukça önemlidir.

Birinci Aşama : İnkar

Bir erkek kadının yalanını / oyununu yüzüne vurduğunda, kadın HER ZAMAN inkar ile manüpilasyon serisine başlayacaktır. Erkekler, kadınlarının kendileri üzerinde oyun oynadığına ya da kendilerine yalan söylediğini inanmak istemedikleri için, maalesef çoğu erkeği manipüle etmek için inkar yeterlidir ve çoğu durumda kadının ikinci aşamaya geçmesine gerek kalmaz. Çoğu erkek, yılların açlığından sonra buldukları nadide “çiçeklerini” kaybetmekten o kadar çok korkar ki, hatunlarının kendilerine yedirdiği her türlü saçmalığı mideye indirmeye dünden razıdır. Fakat bir erkek daha kırmızı haplı olduğundan ya da eldeki delil inkar edilemeyecek olduğundan inkar işe yaramazsa, ikinci aşamaya geçilir.

İkinci Aşama : Kurbanı Oynamak

Bu aşamaya geçmek zorunda kalan kadın genelde ağlamaya ve başkalarını ya da hayatın koşullarını suçlamaya başlar. Burada kadınlar erkeğin koruma içgüdüsüne oynamaktadır ve genelde de başarılı olurlar. Bu yalana inanan mavi haplı erkekler inanılmaz saçmalıklar yapabilirler. Örneğin hatunun aldattığı sevgilisi, hatunun “beni kullandı” yalanına inandığı için, kızın erkek arkadaşı olduğunu bile bilmeyen diğer erkeğe saldırabilir. Ya da evliliği cehenneme çeviren bir kadın, tüm suçu “kendisi ile yeterince ilgilenmeyen” erkeğe yıkabilir, erkeğin suçu olmasa da. Bu aşama, erkeklerin ezici çoğunun görüp görebildiği son aşamadır.

Kurban kartının güçlü olmasının nedeni de, kadını varsayılan kurban olarak gören kültürdür.

Üçüncü Aşama : Suçlama / Karşı Saldırı

Kırmızı hapa bir sevgili / eş tarafından itilen erkeklerin çoğunun geldiği bu aşamayı, genel toplumdaki erkeklerin çoğu bilmez. Üçüncü aşamada bir kadının bir erkek kadar hatta daha fazla şiddete meyilli olduğu açığa çıkar. Kadın bir öfke ile erkeği suçlamaya başlar. Bu aşamaya gelen kadının suçu mahelle esnafıyla grup yapıp erkeğin hesabını boşaltmak gibi ağır bir suç olsa bile, öfke ile erkeği yeterince evde olmamakla, kendisini arzulanır hissettirmemekle suçlar. Bu aşamada kadın umarsızca yıkıcı olacaktır. Bağıracaktır, fiziksel şiddete başvuracaktır ve eşyalara zarar verebilir. İşin kötüsü size vururken parmağını kırsa, hatuna şiddet uyguladığınız için sizi mahvedecek yargıya rahat rahat “parmağımı kırdı” diye yalan söyleyecektir (Red Pill belgeselinde bir polis elemana böyle demişti : “Eğer hatun sana vurmaya başlarsa hemen evden kaç zira sana vururken tırnağı kırılsa suçlusu sen olursun”).

Bu aşamaya şahit olup da hala olayın kendi hatası olduğu sonucunu çıkaracak bir sürü erkek var. Zaten hatunlar da bu aşamayı bu nedenle uyguluyor.

Eğer bu üç aşamaya da şahit olup, hatunun kıçına tekmeyi basan azınlıktaki erkeklerden iseniz, hayatınızda yeni bir belalınız olacaktır. Hatun, sizi zerre kadar siklememesine rağmen, erkeği manüpile edememek bir kadında ağır travma yaratır. Ve sizi manüpile edemeyen kadın genellikle ailenizi, arkadaşlarınızı, kadına inanmaya dünden razı toplumu ve yargı sistemini manüpile etmeye başlar.

Fakat aynı zamanda bu aşamaları bilen ve bunlara pabuç bırakmayan erkek, arzu edilir bir erkektir. Eğer herhangi bir aşamada hatunun oyununu yüzüne vurup kapıyı göstermeye hazır bir ruh halinde iseniz, kadın manüpilasyonuna maruz kalma ihtimaliniz astronomik olarak azalır.

Kaynak : The Manipulated Men

Kadınlar neden uydu erkek yaparlar?

Uydu erkeğin, önüne gelene veren ortalık kevaşesinin erkek versiyonu olduğunu daha önce yazmıştık. Kadın – erkek ilişkilerinde erkeklerin genel geçer akçesi sekstir, kadınların ise ilgi. Kadınlar seks kapısının bekçisidir ve ilgi / ilişki almadan seksi yapmama üzerine bir stratejileri vardır. Erkekler, en azından maskülen erkekler ise, ilişki kapısının bekçisidir ve seks almadan ilgi / ilişkitye girmeme stratejileri vardır.

Bu stratejiyi kadın tarafında delen kadın tipi fuckbuddydir. Diğer kadın tipi de fahişelerdir. Bunlar seksi ilişkisiz piyasaya sürerek seksin değerini düşürürler. Neyse ki (!) günümüz feminen erkekleri fahişe gibi kaka şeylere katiyen bulaşmadığından ve üstüne en basit oyundan mahrum olduklarından, seksin değeri oldukça yüksektir.

Erkek stratejisine ihanet eden tip ise uydu erkektir. Seks yapmadan ilgi verir. (Biliyorum, her durumda kadın seks yapmadan ama en azından öpüşme ve yiyişme bile olmaması durumundan bahsediyoruz). Bunlar, ilişki / ilginin değerini düşürürler. Biraz da bu nedenle ki, 20li yaşlarında kadınlar ilgi / ilişki vermeye hevesli erkekleri tamamen görmezden gerebiliyorlar. Sosyal medyada yayınladığımız her selfieden sonra bir düzine kadın kapınıza dayanıp bacaklarını açsa idi, biz de ne kadar güzel ve kaliteli olursa olsun, karşılığında ilişki vermemiz gereken kadınlara dönüp bakmazdık.

Bu durumda kadınların uydu erkek biriktirme hevesi, bedava ilgi sağma imkanı olarak görülebilir. Bu doğru olsa da, kadınların bu uydu erkekleri mümkün mertebe sosyal medyada sergileme sebepleri sadece bu değil.

Uydu erkekliğin ızdırabının gözlere yansıması (günde 3 kere o memeler fantazili mastürbasyon destekli)

Uydu erkek, aynı zamanda belli bir güzelliğin üstündeki genç kadınların birbirlerine hava atma aracı. Bir nevi av ganimeti. Erkeklerin paralel bir evrende bir düzine fuckbuddy yapıp bunları sergilemesi gibi. O evrende bunun sebebinin, diğer erkeklere başarı havasını atmak olacağını az çok kestirebiliriz. Çok rekabetçi bir ortamda, örneğin kıran kırana rekabet eden satışçı erkeklerin ortamında, bonusun toplam alacağın paradan çok yan masada oturan orospu çocuğunu yenmek anlamına geldiği gibi.

Arada sosyal medyada, kadınlar arasında bu dinamiği tamamen es geçen adamlar var. Hatun uydusunu sırf diğer kızlara hava atmak için sosyal medyaya koyuyor. Zavallı uydu günlerce “acaba Melis neden benimle fotosunu koydu?” diye hayal dünyasına dalıyor. Halbuki o fotoda olmasının tek nedeni kadınlar arası hava atma dinamiği.  Bir nevi av ganimeti dedik. Hani şu avlandıktan sonra kafası doldurulup duvarda sergilenen cinsten.

Bir nevi av ganimeti. Erkeklerin paralel bir evrende bir düzine fuckbuddy yapıp bunları sergilemesi gibi. Bizim evrende eli yüzü düzgün her erkeğe sorgusuz veren kadınlar az olduğundan, erkeklerin götü böyle kalkık değil. Eğer eli yüzü düzgün her kadına sorgusuz ilgi veren erkekler olmasa, kadınların da götlerinin kalkmayacağını anlamak için uzay mühendisi olmaya gerek yok.

Saha raporu – Uydu erkeklik yerine onurlu reddediliş

Selam Mahmut abi ve değerli erkek adam camiası.

Ben 17 yaşında, genç bir okuyucunuzum. Daha az önce reddedildim ve bunu buraya yazmanın daha en doğrusu olduğunu düşündüm, sonuçta toplumun verdiği ilişki tavsiyeleri genelde çöp ötesi oluyor ve bir işe yaramıyor. Neyse bir ay önce bir kızla konuşmaya başladım, kız sarışın mavi gözlü güzel denilebilecek bir tip. İlk buluşmamız güzel geçmişti fakat ikinci buluşmada bana eski sevgililerinden falan bahsetmeye başladı. Ben bunu istemediğimi hafif esprili bir dille dile getirdim fakat 5 dakika sonra dışarıdan bir çocuk gördü ve camdan kalkıp el sallamaya başladı. Yerine oturunca da bana onunla buluşmak istediğini söyledi. Ben o lafı duyar duymaz eve gitmek ister misin deyip masadan kalktım ve yüzü değişti şaşırmış gibi oldu ama sonra gülümsemeye başladı.

Aradan bir hafta geçti ve hiç yazmadım ona daha sonra hiçbir şey olmamış gibi mesaj attım ve konuşmaya başladık. Birkaç gün konuştuktan sonra iş şuraya geldi :
Hatun: Wanderlust bi çocukla konuşmaya başladım okuldan ama çook dikkatliyim hiç bi şekilde güvenmiyorum.

Wanderlust: Peki.

Hatun: Ne peki?Wanderlust: Ben bu tarz muhabbetleri dinlemeyi sevmiyorum özellikle senden bunu biliyorsun.

Hatun: Biliyorum ama arkadaşız sen de bunu biliyosun .s.s

Wanderlust: Arkadaş mıyız?

Hatun: Değil miyiz?Wanderlust: Kanka değiliz, seni beğendiğimi anlamış olman gerekir.

Hatun: Yahu ben seninle arkadaş kalmak istiyorum biliyorum benden hoşlandığını fakat en doğrusu bu (O mesaj geldiğinde hemen siteye girip “Arkadaş Kalalım Diyen Kıza Cevap” adlı yazınızı tekrar okudum ve sizin cevabınızı aynen ona ilettim).

Wanderlust: Gerçekten arkadaş kalmayı çok isterdim ama ben birbirimiz için daha fazlasını ifade ederiz diye düşünmüştüm ve dürüst olmak gerekirse ben arkadaşlıktan fazla bir şey bekliyorum. Kusura bakma ama yanılmışım.

Hatun: Üzgünüm Wanderlust, benden hoşlanıyorsun evet ama bu doğru değil ben seni arkadaş olarak görüyorum.

Açıkçası sinirlenmedim ben. Buna cevap vermedim ve tavsiyenize uyup onu sosyal medyada takip etmeyi bıraktım. Evet belki reddedildim, fakat arkadaşlık kivsesi altında uydu erkeklik yapacağıma onurlu bir şekilde reddedilirim daha iyi diye düşündüm ve öyle büyük bir moral bozukluğu yaşamadım.

Yorum yaparsanız sevinirim, sitede paylaşmaya değer görüyorsanız da kıvanç duyarım.

Konuk Yazar : Wanderlust