Mektup arkadaşı modu ile kendini friendzone’a atmak

Saha raporu – Hapı Yutmak yazısında Hank Moody şöyle yazmıştı:

2 ay sonra taşınacaktım ve kızı “sıcak” tutmalıydım. Her gün mesajlaşmaya başladık, tabi o zaman oyun falan da yok, mal gibi aklıma ne gelirse yazıyorum falan. 1 ay kadar sonra Mahmut abi ile denk geldiğimizde kızı sordu, “süper gidiyor her gün konuşuyoruz” dedim, “oğlum her gün mesajlaşmak iyi birşey değil kızı soğutursun kendinden” dedi. Hala unutmam içimden “siktir lan ordan sen ne biliyon sanki” dedim. Pişmanım!

Bir kadınla tanıştığınızda yapabileceğiniz hataların en geri dönüşsüzlerinden birisi, nedeni ne olursa olsun o kadınla buluşup yürümek yerine uzun uzun mesajlaşıp konuşmaktır. Bu süreç sizi her zaman olmasa bile büyük ihtimalle pipisiz mektup arkadaşı (Corey Wayne’in daha ağır tabiri ile gay erkek kız arkadaşına – gay male girlfriend) çevirir. Öyle ki, kadın aslında başında sizden hoşlanıyor olsa bile kendi kendinizi friendzone’a atarsınız.

Yani çoğunuzun sandığının aksine hergün saatlerce konuşup mesajlaşmak iyi bir şey değil. Burada yorumlarda bunun yüzlerce örneği var ve yaptığım görüşmelerde de onlarca kere karşılaştığım bir şey:

aynı gün sohbetin sonunda instagramdan da takip etti beni.sonraki 2-3 gün iyice samimileşince numarasını istedim ve whatsapptan devam ettik.ayrıca her akşam da discorddan sesli konuştuk … (günler sonra) … ama dün bana şöyle bir mesaj attı: ben daha fazla yapamıyorum ilişki insanı olmadığımı,özgürlüğüme düşkün olduğumu biliyordum yine de denedim olmadı.

2-3 ay önce bir kızla konuşmaya başladım sonra muhabbet ilerledikçe ben ona karşı farklı duygular hissettiğimi belli etmeye başladım ama baktım ki bu arkadaş olarak düşünüyor yani öyle diyordu

Bu kapanmalar bitene kadar kızı sıcak tutmak için hergün konuşuyorduk öyle ki bazen sabahlara kadar saatlerce konuştuk … Bana karşı bir şey hissetmiyormuş.

Burada birkaç problem var. Birincisi ve daha az etkili de olsa sıklıkla başınıza gelecek olan, sizden daha hızlı bir erkeğin (ki şu şekilde telin öbür ucunda kalan adamdan hızlı olmak marifet değil) öne geçmesi. Yani geride kalma ihtimaliniz çok yüksek.

İkincisi, telefonda veya mesajda tüm hayatınızı ortaya döküp sizinle ilgili bir merak veya gizem bırakmıyorsunuz.  Bu, kızla buluştu mu çenesi düşen ve tüm gizemi öldürüp başından kaybeden adam ile aynı şey.

Üçüncüsü ve en önemlisi, sizin oyununuzun ve cinsel çekimin %80’i vücut dili, koku ve fiziksel olarak tenlerinizin birbirinden birkaç santim uzakta olması. Bunlar olmadan sadece konuşup mesajlaşmak kızın kızlarla yaptığı bir şey ve farkında olmadan kızın kız arkadaşı olmakla özdeşleşiyorsunuz.

Dördüncüsü, bir kızla hergün saatlerce konuşabilen veya sürekli mesajlaşan bir adamın hayatında ne yoktur sizce? Bir amaç yoktur. Başka bir kız yoktur. Farkında olmadan amaçsız ve tercih edilmeyen biriyim diye sinyalliyorsunuz. Gerçi bir çoğunuz öylesiniz ama bunu sinyallemeseniz daha iyi olmaz mı?

Ama abi kız sürekli konuşmak ve mesajlaşmak istiyordu!

Olabilir ama bu bahane değil. Kızlar da biriyle ilişki potansiyelini bok etme potansiyeline sahipler ve kızın bunu bok etmesine izin vermeyecektiniz. Ayrıca bunu bir çeşit shit test olarak algılayın. Kızın bilinçaltı algoritmaları sizin saatlerce mesajlaşacak kadar içine düşüp düşmeyeceğinizi test ediyor.

Buna karşı koyun. Sürekli mesajlaşabileceği biri olmayın. Ayrıca daha önce bahsetmiştik, kırmızı hapın birinci işlevi iyi kızın içindeki iyiyi, bozuk üzümün içindeki bozukluğu hemen açığa çıkararak kızları elemektir. Yani sürekli mesajlaşmamaya siz kibarca direniyorsanız kötü tepki veren kız, testi geçemez ve kendi kendini eler. Yani “kırmızı hapı uyguladım kız mesajlaşmıyorsun diye kayboldu, nerede bu devlet?” diye isyan etmeyin. Kırmızı hap tasarım olarak en öncelikle erkekleri sürekli beta öder bir konumda acı çekecekleri ilişkilerden uzak tutmak için var, her kızla oldurmak için değil. “Ben yalnızım arkadaşım, kırk yılda bir kız buluyorum, bir kız olsun da çamurdan olsun, kuruşu kuruşuna öderim” diyorsanız yanlış sitedesiniz.

Bakın tekrar ediyorum, haftalarca mesaj / telefon iletişiminde kalıp buluşmazsanız, başında size ilgisi olan kızın friendzone’una girebilirsiniz. Kızlar erkeklerin liderliğini takip ederler ve siz “ben mektup arkadaşıyım” moduna girerseniz bir süre sonra kız “mektup arkadaşım” diye hissetmeye başlayabilir.

Ama abi Eylül’e kadar buluşamayacağız, kızla sürekli mesajlaşmazsam beni unutmaz mı?

Kızın sizi unutmaması için haftada bir iki mesajlaşmanız yeterli ama evet kız sizi unutabilir. Fakat gerçek hayat tecrübesi birçok durumda kızı buluşma gününe kadar ara ara yoklamanızın ya da hatta unutup buluşabileceğiniz zaman aramanızın daha etkili olacağını gösteriyor. O zaman hala boşta olursa buluşursunuzü, boşta değilse başkasına yönelirsiniz. Kız beni unutmasın diye arkadaşa dönmenizin bir manası yok.

Der Algorithmus

Şu algoritma oldukça basit ve sizin fazla ilgi / kaynak / zaman harcamadan kadın – erkek ilişkilerinde başarıya ulaşmanız için önemli. Basit derken anlatması basit, uygulaması zor. Özellikle “ama ödemezsem giderse, bir adım daha atsam belki olacak” ruh haliyle.

Kızla tanıştınız ve mesajlaşıyorsunuz. Ya da telde konuşuyorsunuz. Aranız çok sıcak. Eğer gündüz oyunu, hayat oyunu, Tinder, Instagram gibi bir yerden tanıştıysanız en geç bir hafta içinde buluşma teklif edin. Buluşma teklifi kabul olmazsa biraz daha iletişim kurun ve 5 – 7 gün içinde bir daha buluşma teklif edin. Önceki teklif hiç olmamış gibi. 2 kere reddedilirseniz next. Size ulaşmaya devam ediyorsa bir süre sıcak ama kısa kesin ve ona buluşma teklif etmek için şans verin. Eğer bir hafta içinde bu gelmiyorsa salın gitsin. Diğer kızlara odaklanın.

Buluşuyorsanız 3 -4 buluşmada kıza yürüyün. Bir iş çıkmıyorsa nextleyin.

Peki kızla yakın zamanda buluşma şansınız yoksa? Buluşma olacak zamana kadar bırakın. O zaman aklınıza gelirse yeniden mesajlaşma başlatın. Buluşabilirseniz, buluşursunuz. Buluşamazsanız, kızı biri kaptıysa, kısmet değilmiş. Birbirinize yazılı değilmişsiniz demek ki 🙂 Sizin de eliniz armut toplamıyor ya da beş kız kardeş ilişkisi için yok herhalde. Daha olabilir, buluşabilir, buluşmaya istekli kızlara zaman ayırıyorsunuz.

Kadınların erkekleri manipüle etme teknikleri

Sağlıklı bir ilişki, karşılıklı olarak alıp verdiğiniz bir zeminde yürür. Siz ilgi, sevgi ve destek verirsiniz, karşınızdaki de size aynı şeyleri hemen hemen aynı seviyede verir. Kısa dönemlerde iki taraftan biri diğerine daha az verebilir ama bu norm değil şartlarla ortaya çıkan geçici bir istisnadır. Aynı şekilde kısa ve geçici süre boyunca kendinizden fedakarlık ederek de vermeniz gerekebilir ama eğer bu ilişkide norm olmaya başlamışsa, manipüle edilip edilmediğinizi düşünmeniz gereklidir.

Özellikle istediğini manipülasyon ile almaya alışmış ve bunu kendine hak gören bir kadın ile ilişkide, almadan vermek ve kendinden fedakarlık etmek norm olmaya başlar. Bu nedenle manipülasyonu ve manipülasyonu özel olarak kullanan kadınları anlamanız ve bu tür ilişkilerden uzak durabilmeniz sizin için önemli.

Manipülatif kadınlar kurnaz olsalar da manipülasyonları genellikle belli kalıpları takip eder ve eğer erkek duygusal düşünmeye, duygularının esiri olmaya dirençli biri ise bu kadınlar son derece anlaşılır ve tahmin edilebilir insanlardır. Bu yazıda bu kalıpların en ciddilerinden bahsedeceğiz. Eğer bir kadında bunları sıklıkla görüyorsanız, ondan uzak durmanız sizin için en iyisi.

1 – Tartışma esnasında ani ve aşırı duygusal patlama: Bu, tartışma esnasında birden bire ağlama veya bağırıp çağırma şeklinde olabilir. Manipülatif insanlar köşeye sıkıştıklarını ya da tartışmanın istedikleri yönde gitmediğini düşündüklerinde, duygusal patlama kartını kullanırlar. Bunun en ciddi ve tolerans gösterilmemesi gereken versiyonu, kalabalık içinde, çevredekilerden sempati toplamak ya da sizi küçük düşürmek için bir silah olarak kullanılan duygusal patlamadır.

2 – Sizden bir şey isteyeceği zaman normalden çok daha fazla iyi olması bir diğer manipülasyon tekniğidir. Bu sizi seks rüşveti ile kandırmaya kadar gidebilir. Şimdi bu normal bir ilişkide ara sıra olabilir ama manipülatif kadının farkı, size genellikle soğuk ve mesafeli davranması ama bir şey elde edeceği zaman birden sıcak davranmasıdır.

3 – Sizi sadece sizden bir şey isteyeceği ya da size bir şey için ihtiyacı olduğunda araması.

4 – Eğer istediği şeyi elde edemezse, sizi dünyanın en kötü erkek arkadaşı / kocası / insanı hissetirecek şekilde davranması ya da konuşması. Bunu isteklerini size dayatamadığında öfke nöbeti şeklinde de yapabilir, sizin bir partner olarak değerinizi size sorgulatarak da. Örneğin sizi birinin sevgilisi veya kocası ile karşılaştırması, bu yönde bir manipülasyondur.

5 – İlişkiye finansal olarak katkısının çok az olması. Fakir kızdan bahsetmiyoruz. Daha çok size sürekli bir şeyler aldırması ama kendisinin size bir şeyler almaması, ortak bütçeye katkı sağlamaması. Erkeğin daha fazla parca harcaması sorun değildir ama manipülatif kadınlar katkı sağlamaya çalışmazlar bile.

Fakat, tersi durumda aşırılık da kırmızı alarmdır yani sürekli hediye alması, sizi sonradan aleyhinize kullanacağı “borç” altına sokmak için tasarlanmış olabilir.

6 – Kendisi hatalı olsa bile sürekli mağduru oynaması. Bu genellikle tartışma esnasında ani ve aşırı duygusal patlama ile beraber gelir. Böyle bir kadını yaptığı bir şey yüzünden uyardığınızda, olayı çevirip sizi suçlu çıkarmaya çalışır. Öyle ki, böyle bir kadını yatakta biriyle yakalasanız bile bunun sebebi sizin ilgisizliğinizdir.

7 – Sizi terk ederek ya da ortadan kaybolarak cezalandırmaya çalışması. Tartışmadan sonra bir süre birbirinizi aramamanız normaldir ama manipülatif bir kadın siz onu bir daha aramazsanız umrunda olmaz gibi davranır. Birçok erkek maalesef bu tür davranışlara “ama o çok egolu / inatçı” diye bahane bulmaya çalışıyor ve muhtaçlıklarından manipülasyona uğradıklarını anlamıyorlar. Tartışmalardan sonra bir süre araşmamanız ve bazen ilk aramayı sizin yapmanız normaldir ama her defasında siz arıyorsanız, siz aramasanız o haftalarca aramıyorsa, bu bir manipülasyondur.

8 – Sizin istek ve ihtiyaçlarınız önemli değilken onunkilerin çok önemli olması manipüle edildiğinize işarettir. Kadın eğer sizin istediğiniz bir şeyi önemsemiyor ama aynı seviyede kendi isteğini size dayatıyorsa, burada vermeden almaya alışmış ve bir manipülatör vardır. Manipülatif insanlar, aşırı bir bencillik ve empati yoksunluğu sergilerler.

9 – Sürekli olarak size kendinizi suçlu hissetirmeye çalışmak. Özellikle de benim sorunlarım senin davranışların sebeplidir tarzı manipülasyonlar. Suçlu hissettirmeye çalışmak duygusal manipülasyon taktiklerinden biridir.  Eğer kendinizi suçlu hissederseniz, o suçluluktan kurtulmak için karşınızdakinin sizden istediklerine itaat eder hale gelebilirsiniz.

(4) ve (9), kişinin kendinden şüphe etmesini sağlayacak şekilde davranmaktır. Manipülatif insanlar genellikle aşağılık kompeksi hissederler ve ilişkide seviyeleri eşitlemek için sizi aşağı çekme yoluna giderler. Bu şekilde siz zaman içinde onun avcunda olursunuz ve böylece o sizi terk etmek isteyene kadar siz onu terk edemez hale gelirsiniz.

Şunu da belirtmek gerekiyor ki, kişinin manipülasyon ile zincirlenmesi birden olmaz. Daha çok “bin kağıt kesiğiyle kan kaybından yere yığılmak” şeklinde olur. Manipülatif kadın, erkeği önce çok zararsız görünen küçük manipülasyonlar ile test eder ve bunlar sonucu gördüğü zayıflıkları da yine erkeğe kağıt kesiği gibi birden öldürmeyen şekilde kullanmaya başlar. Bu şekilde manipüle edilen birçok kişi, manipülasyondan şüphelenmeye başladığında çoktan zayıf bir pozisyona düşmüş halde olur.

Bu manipülasyonun hastalık seviyesine ise gaslighting denir.

10 – Tehdit, korkutma ve ültimatom. Bunlar çok değişik şekillerde gelebilirler. “Ben sildim mi tam silerim” mesela yaygın bir tehdittir. Bir kadın bunu başka birilerini konuşurken söylese bile bu aslında size iletilen bir tehdittir. Bunu lafa döken kişiler genelde en silemeyip yapışan tiplerdir ve başlarına böyle bir şey gelmemesini tehdit ile sağlamaya çalışırlar.

Kültürel beyin yıkama

Kadın manipülasyonları ile ilgili en büyük problemlerden biri, toplumun erkeği (a) kadın manipülasyonlarının gülün dikeni şeklinde katlanılması gereken şeyler olduğu ve (b) sürekli olarak kadının gönlünü alması gereken taraf olduğu yönünde programlaması. Burada erkeğin kendi ailesi bile oğullarını yaktıklarının farkında olmadan bu yönde çalışabiliyorlar. Örneğin bariz manipülatif bir şekilde duygu patlaması / suçluluk duydurma kullanarak “küsen” kadına adam bazen “canın cehenneme” diyecek gibi oluyor ama çevre, ailesi, arkadaşları vs. onu bir çiçek alıp kapısında yalvarmaya itiyor.

Bakın kadınlar fiziksel olarak güçsüz olduklarından, istediklerini almak için manipülasyon yapma yoluna her zaman giderler. Belli aralıklarla manipülasyon kullanmaları normaldir. Ama normal bir kadınla manipülatif bir kadını ayıran farklar barizdir ve erkek aslında bunları apaçık görebilir. Ama “onu kaybetme korkusu” yüzünden bunları rasyonalize eder. Örneğin her kadın bir şeyler yaptırmak için size fazla iyi davranabilir ama manipülatif kadının istediğini aldıktan hemen sonraki soğuması normal bir kadının normale dönmesinden bariz farklıdır. Normal bir kadın ile ilişkinizdeki her tartışmadan sonra eğer görüşmeye devam edecekseniz istisnasız siz aramak zorunda kalmazsınız.

Yaptığım görüşmelerde çoğu erkeğin, manipüle edildiğini bırakın, kadınların manipülasyon yapabildiğinin bile farkında olmadıklarını görüyorum! Anladığım kadarıyla modern dizi ve filmlerde manipülasyon zaten normal bir davranış olarak gösteriliyor. Toplum sürekli olarak erkeği elde çiçek, çikolata “affet beni bebeğim, ben tam bir eşeğim” notları ile “gönül almaya” itiyor. “Kadındır, şöyle yapar böyle yapar” diye toplumsal propagandayı papağan gibi tekrarlamayı bilgelik sanan bir çoğunluk var. Öyle ki, BPD bir kadınla beraber olmuş ve enkaza dönmüş bir adam bile beni ilk aradığında, ben ne eşeklik yaptım da bu premsesi kaybettim diye arayabiliyor 😀 Arkadaşlar, hayatınız boyunca psikolog yüzü görmemişken 1 senelik ilişki sonrası psikiyatriye gidip ilaç alıyorsanız, bir premsesin değil manipülatif bir narsistin elinden geçtiğinizi anlayın bir zahmet. Herkes bu duruma düşmüyor ama bu hale gelip manipüle edildiğini anlayamayan insanlar var. Şimdi bunu okuyup Mahmut Abi benimle konuşmasından örnek veriyor diye düşünen arkadaşlar varsa söyleyeyim, bunu 20 – 25 vakada gördüm yani herhangi birinizi örnek vermiyorum ve maalesef istisna değilsiniz.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Patreon kanalımızı da takip etmeyi unutmayın.

Daha ileri seviye ruhsal problemlerden kaynaklı manipülasyonlar hakkında bilgi edinmek için:

Kırılgan narsist kadının en güçlü manipülasyon taktiği

Kırılgan narsist kadınların kullandığı 10 toksik taktik

İyi çocuklar neden narsist kadınların eline düşerler

Aşk bombardımanı

Ümitcan Uygun’a gelen kadın mesajları ve hybristophilia

Aleyna Çakır’ın şüpheli ölümü yüzünden yargılanan ve sanırım şu an memleketin en sevilmeyen adamlarından biri olan Ümitcan Uygun’un hacklenen hesabından çıkan kadın mesajları günün konusu oldu. Hangi pembe masal dünyasında yaşıyorlarsa artık bazıları uyanıp “ay anneciğim bu nasıl olur?” modunda ama kadınların, en azından bazı kadınların, seri katil gibi son derece tehlikeli adamlara olan ilgisi bilinmeyen bir şey değil. Kızı öldürüp öldürmediği belli olmayan Ümitcan Uygur’u geçin 2 sene önce hamile karısını ve 3 – 4 yaşlarındaki iki kızını boğarak öldürdüğünü itiraf eden Chris Watts’a gelen mektupları görseniz ağzınız açık kalır. Ya da internetten Ted Bundy’nin mahkeme grupielerini izleseniz.

Bu fenomenin tıbbi bir adı bile var: hybristophilia. Seri cinayete kadar giden bir yelpazede suç işlemiş insanlara karşı duyulan cinsel arzu.  Kadınlar neden seri katillere aşık olur yazısında psikolog Leon F Seltzer bu olayı evrimsel psikoloji ile açıklıyor. Aşırı agresif ve güçlü erkeklerin (muhtemelen) ortalama bir erkekten çok daha fazla statü ve koruma sağlaması, kadınların onları daha çekici bulmasına neden oluyor. Bugün daha çok alfa erkek denilen bu dominant erkekler biliyorsunuz kadın fantezilerinin ana kahramanı.

“Bilinç seviyesinde çoğu kadın erkeğinin nazik, empatik, anlayışlı ve saygılı olmasını ister. Ama içsel programlamalarında oldukça fazla sayıda kadının zaafı olan “kötü çocuklara” olan arzu vardır. Bunun sebebi muhtemelen Angela Knight’ın dediği ve evrimsel psikologların onaylayacağı gibi şudur: “Kadınların içlerindeki mağara kadını, kapı paspası erkeklerin, kısa sürede kılıç dişli kaplana yem olacaklarını bilir.”

Görünen o ki arketip kadın fantezisi, dominant ve tehlikeli bir erkeği alıp onu kendi sevgisi ve ilgisi ile “evcilleştirmek”. Erkek arketip fantezisi olan dışsal bir canavarla çarpışıp onu yendikten sonra hazine ve kadın elde etmek gibi tehlikeli ama başarıldı mı ödülü büyük olan bir fantezi bu.

Kadınların okuduğu ve kadın pornosu diyebileceğimiz romanların konusu da hemen her zaman bu: tehlikeli, dominant ve gizemli bir erkeği evcilleştirme çabası. Dünyanın en hızlı satan kadın pornosu olan Gri’nin 50 Tonunu düşünün.

Burada bahsi geçen erkek tipi güçlü, “tehlikeli” ve dominant erkek. Ama bu erkek kadın romanlarında hemen her zaman da yaptığı işin en tepesinden ve istediğinde tehlikeli olabilecek ama tehlikeli olmak yerine görece erdemli olmayı tercih etmiş bir adam ya da en azından kadının çabası ile o hale gelebilecek biri. Bu fantezinin hastalıklı abartısı ise bu arzunun en azından sayıları azımsanamayacak kadar kadın tarafından gerçekten tehlikeli ve evcilleşmeyecek erkeklere de duyulması.

Bu, kadınların hem kendilerine kaynak sağlayacak hem de dışsal tehlikelerden koruyacak erkekleri tercih ettikleri ve güvenliğin devlete ihale edilmediği uzun tarih öncesi zamanlardan kalma bir eş seçim stratejisi. Bir erkek ancak kendisi de tehlikeli bir erkek ise dışsal tehlikelerle savaşabilir. Bir canavarla baş edebilmek için erkek de canavar kadar tehlikeli olmalı ama sadece canavarlar için tehlikeli olmalı (Batman’i düşünün). Günümüzde bir kadının bunu seçim kriteri yapmaya ihtiyacı yok gibi ama yüzbinlerce yıl boyunca kullanılmış bir eş seçim stratejisi beyne işlemiş vaziyette. Bu nedenle günümüzde bile tarih öncesi bir içsel dürtü, yüzeysel mantık ile açıklanması güç tercihlere neden olabiliyor. Ayrıca modern insan, kendisine güvenlik sağlayan medeniyetin nasıl kırılgan olabileceğinin farkında olmasa da bilinçaltı bunun farkında.

Burada tabii Ümitcan Uygur’un ünlü olması da etkili. Ün de yine oldukça arkeik bir dürtüye hitap ediyor: önseçilim (preselection). Ünlü, tercih edilen kişinin dominant ve eş olarak uygunluğu yüzlerce kişi tarafından onaylanmıştır mantığı.

Twitter’da mesaj kutuma “bu kadar fazla ilgi çekmesi çok garip geldi” mesajları geliyor. Bu ilginin nedenini anlamayanlar artık anlamışlardır sanırım.

Buna özenen arkadaşlardan da mesaj geliyor. Belli bir üne sahip, alanında yetkin ve dominant bir erkek olarak bundan daha fazla ilgi çekebilirsiniz. Bu adam kadar ünlü ve eli yüzü düzgün bir sanatçı, iş adamı, cerrah, vs. mesela daha az mesaj ya da ilgi mi görüyor sanıyorsunuz? Eğer bu ilgiye özendiyseniz bari bir de hem size hem de topluma faydalı bir yönde dominant ve “tehlikeli” bir erkek olun.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

İlk buluşmaya gelmeyen kadın

Şöyle kısa bir soru geldi:

Mahmut Abi. Özelden cevap vermediğini biliyorum ama bunu yazı yapıp cevaplamak istersin diye gönderiyorum. Eğer hayır dersen yorumlara yazacağım.

Yorumlara yazsaydın iyi olurdu zira e-postaya gelen yazıları cevaplamıyorum ancak bazıları yazılık ise yazıya alıyorum.

Hatunla ortak bir arkadaşımızın sosyal hesabında bir mesajıma yazdığı cevap ile tanıştım. Özel mesajlaşmadan telefona geçtim ve whatsapp üzerinde de iyi bir oyun çıkardığımı düşünüyorum. Kızı, mesajlaşmayı uzatmadan, yeri ve zamanı ayarlayarak buluşmaya davet ettim.

Buraya kadar siteyi okumuş ve uyguluyor görünüyorsun.

Buluşma saatinde, buluşma mekanına gittim. Bilmiyorum, belki de kıza mesaj atıp geliyor musun diye sabahtan kontrol etmem gerekliydi.

Yeri – günü – saati belliyse gerekli değil.

Kız buluşmaya gelmedi abi. 20 dakika orada bekledim. Aslında kıza mesaj atmadan oracıkta nextleyecektim ama dayanamayıp “yolda mısın?” diye mesaj attım.

Kız günü – yeri – saati belli buluşmaya gelmemiş. Mesaj atmanda bir problem yok.

Ne dese beğenirsin? “Ya ben şey unutmuşum, uyuya kalmışım.” Gelmiyorsun yani dedim. Hiçbir şey olmamış gibi “evet gelemeyeceğim.” dedi. Şimdi ben anlamadım. Bu hatun bunu bana ilgisi az olduğundan mı yaptı, arıza mı? NEXTleyim mi? Aramasını bekleyeceğim ama aradı mı bir buluşma daha mı ayarlayayım? Yoksa onun buluşma ayarlamasını mı bekleyeyim. Hani sadece 1 kere oldu ya bu. Ondan kafam karıştı.

Hatun seni çok kaba ve saygısızca ekmiş. Şimdi bir kadın seni son anda ve kayda değer bir sebep göstermeden ekebilir. Ama önceden haber verir. Bu durumda kadının ilgisinin yetersiz olduğunu varsayıp, hatunu NEXTlersin. Hatun bir daha ararsa bu durumda kızın yeniden bir şans kazanması için, yaptığından pişman olduğunu belirtir bir özür dilemesi gereklidir. Yoksa hatunu tamamen radardan çıkarırsın ve bir şans daha vermezsin.

Senin durum farklı. Hatun buluşmayı tamamen sallamamış ve gelmeyeceğini haber bile vermemiş. Aradığında da sallamamış. Şimdi burada asıl sorun hatunun kişiliği. Tamam bunun üstüne sana ilgisi de yetersiz olabilir ama burada ilgi yetersizliği bir kişilik arızasının şiddetini arttırır. Temel neden değildir.

Bu hatun bunu bana ilgisi az olduğundan mı yaptı, arıza mı? Hatunun arıza olduğunu varsayabilirsin.

NEXTleyim mi? Ebediyen.

Aramasını bekleyeceğim ama aradı mı bir buluşma daha mı ayarlayayım? Yoksa onun buluşma ayarlamasını mı bekleyeyim.  Birincisi aramasını bekleme. Zira arasa da bir şey olmayacak. Bir kere olmuş olabilir ama kızın kişilik bozukluğu ve saygısızlık seviyesi bir şans daha verilmemesini gerektiriyor. Neden? Kuyruk acısından değil, kızın düşük meziyetli (düşük kalite de diyebilirsin illa o kelimeyi kullanacaksan) olmasından. O kadar düşük ki, fazlaca bir çaba gerektirmiyor olsa bile değmez.

Eğer sana ulaşırsa, fazla konuşmana gerek yok. Kesinlikle sinirlenmeden “o günkü yaptığın kaba ve berbat bir davranıştı” dedikten sonra “her neyse şimdi bir işim var, kapatmam lazım bye” der ve telefonu kapatabilirsin. Kızın artık seninle bir şansı kalmadı.

Eğer kız özür diler ve buluşmaya davet ederse kibarca “teklifin için teşekkür ederim ama bu hafta çok yoğunum, ben seni sonra ararım” gibi bir şey söylersin ve kapatırsın. Sonra da kızı aramayı unutursun.

Bu ekstrem bir durum. Peki eğer sizi önceden haber vererek ama iyi bir bahane belirtmeden ekerse? Aşağıda yazdıklarımın hepsi bu durum için geçerli.

Kızı arayıp verip veriştirmenin, trip atmanın bir manası yok. Çoğu kadın, kötü bir şey yaptığında, eğer aşırı sinirlenip kendisine suçlama savurmaya başlarsanız birden bire sizin onu kötü hissetirmenize odaklanır ve bu nedenle de sizin kötü biri olduğunuz hissine kapılır. Bunun ardından kendi kabahatini unutmayı bırakın, siz kötü biri olduğunuz için bunu hakettiğinizi bile hissedebilir.

Bu nedenle bir kadına en koyan hareket hemen her zaman sessizce çekip gitmektir. Sizin “kötü” bir insan olmanız ilüzyonu ile yaptıklarını “haklı” çıkaramayacağı için, kendi kabahati ile başbaşa kalır.

Birçok erkek çekip gitmeyi bir erkek ile dalaşmadan kaçmak gibi bir şey sanıyor. Karşınızda bir erkek yok. Kadınla kadın olmadan dalaşamazsınız. Zaten yukarıda anlattığım gibi dalaşmanız ona (size yaptığı şey konusunda) kendini iyi hissettirir. Neden kendisini iyi hissetsin ki? Sessizce bırakıp gidin, kendisini kötü hissetsin. Size bir şey ifade etmeyebilir ama “sessiz terk” kadınlar üzerinde çok etkili bir silahtır.

Tekrar ediyorum, ekstrem olmayan ekmede, kızı arayıp mesaj atmayın. En iyi strateji, kızın bu davranışının sizin için bir önemi (yani kızın bir önemi) yokmuş gibi davranın. Sinirlenmeyin, aramayın ve hiçbir şekilde açıklama istemeyin. Kız yeryüzünden buhar olup uçmuş gibi davranın.

Burada sizin kızla ilk buluşmadan önce yapabileceğiniz bir iki şey de var. Örneğin, kız buluşmaya son anda bir mazaret bulup gelmeyecekmiş gibi bir B planı yapın. Mesela kız gelmezse o gece ava çıkıyormuş gibi bir iki yer belirleyin ve oralara gidip yeni hatun için avlanın. Kız buluşmayı iptal edince eve gidip Netflix izleyip kaderinize yanmayın yani. Hatta size tavsiyem hatun B planı olsun. Eğer yalnız kalacaksanız, o gece avlanacaksınız. Eğer hatun gelirse ve birbirinizle iyi vakit geçirirseniz, hatunla devam edersiniz. Kısacası gecenizi ve eğlencenizi daha hiç buluşmadığınız bir hatuna endekslemezseniz, zaten  pek umrunuzda olmaz.

Bazen bu hatun siz geceye devam ederken mesaj atıyor. Gece dışarı çıktığınızı ve güzel bir mekanda eğlendiğinizi söyleyin. Onu oraya çağırmayın. Eğer kendi gelmeyi teklif ederse yeri söyleyin, gelirse gelir. Bir daha hatunu siz aramayın. Bir daha sizi ararsa buluşmak istediğini varsayıp yeni buluşma ayarlayabilirsiniz. Tabii ilk kez ekiyorsa.

İlk buluşmada ne konuşulur?

İlk buluşmada ne konuşulur? En çok sorulan sorulardan biri. Bu yazıda bu soruyu derli toplu cevaplamaya çalışacağım.

Öncelikle umarız birçok erkeğin yaptığı hatayı yapıp, buluşma ayarlamayı ertelerken, kızla mesajlaşma uygulamasında günlerce çene çalıp, konuşabileceğiniz her şeyi konuşmadınız. Eğer bu hatanız sizi çoktan friendzone’a atmadıysa bile ilk buluşmada konuşacak bir şey bulamamanıza neden olarak sizi başarısızlığa sürükleyebilir.

Buluştuğunuzda ne konuşacaksınız?

Kadına çocukluğunuzu, terapistinizi, gelecek planlarınızı ya da ayağınızda çıkan mantarı mı anlayacaksınız? Ya aklınıza konuşacak hiçbir şey gelmezse? Ya yanlış bir şeyler söylerseniz? Ve söylenecek “doğru” şeyler neler ki? Hiçbir fikriniz var mı?

Birçok erkeğin herhangi bir fikri yok.

Ortalama bir erkek bir kadınla konuşurken, rüzgarda rastgele savrulup duran bir yaprak gibidir. Rastgele şeyler konuşarak söyledikleri şeylerden birinin kadınla “bağ” kuracağını ve kadını “düşüreceğini” umar.

Bunun başarısız bir buluşma muhabbetine yol açacağını söylememize gerek yok sanırım.

Bir planınız olmalı. Evet, doğru okudunuz, bir planınız olmalı. Neyin işe yaradığını, neyin ise konuşmayı sabote ettiğini bilmeniz lazım. Kadının duygularını şansa ve kadere bırakmamalısınız. Hem çekici hem de duruma hakim olmalısınız.

İlk buluşmada kadınla konuşmalı?

Önce konuşma konularına bakalım. Daha spesifik olarak kadının size karşı daha fazla çekim hissetme ihtimalini arttıracak konulara nelerdir onlara bakalım. Konuşmanın kontrolünü size verecek, sizi eğer isterseniz fiziksele ve sonraki buluşmalara taşıyacak konular.

Heyecanlandınız değil mi?

Tamam, tam olarak ne hakkında konuşmalısınız?

İlk bilmeniz gereken şey, çoğu erkek çok ama çok fazla konuşur. Çoğunlukla konuşmayı ele geçirir ve karşısındaki kadını sıkıntıdan patlatan konulardan konulara atlar. Bunu yaparken de kadını etkilediğini düşünür ama tek becerebildiği kadını depresyona sokmaktır.

Bir kadının sizi dinliyor olması ve söylediklerinize ilgi gösteriyor gibi olması, söylediklerinizle ilgilendiği hatta onları dinlediği anlamına gelmez. Yüzeysel olarak kibar olmaya çalışırken içten içe “bitse de gitsek ve bir daha hiç buluşmasak” diyor olabilir.

Çok Konuşmayın.

Yani ilk kural ÇOK KONUŞMAMAK! Konuşmayı ele geçirmeyin. Bunun yerine kadının konuşmasını ve söylediklerini DİNLEYİN.

Herkesin kendi söyledikleri şeylerin dinlenmesini aşırı istediğini unutmayın. Enerjinizi ve dikkatinizi konuşmaya değil, kadını konuşturup onun söylediği şeyleri dinlemeye odaklayın.

Bu bir mikta çaba isteyen bir şey. DİNLEMENİN kendisi zor değildir ama konuşmayıp dinlemek pekçok erkeğin doğal olarak yapabildiği bir şey değildir.

Bilgi Tohumları

İkinci kural ise kadının konuşurken ortaya saçtığı bilgi “tohumlarına” özellikle dikkat etmek ve bunları yakalayıp büyütmektir. Bilgi tohumları, kadının konuşurken ortaya attığı ve aslen hakkında daha fazla konuşmak istediği şeylerdir.

Örnek:

Mert    : Buraya daha önce geldin mi hiç?

Gizem : Hayır ilk defa geliyorum. Aslında İstanbul’a yeni taşındım.

Mert    : Ben buraya sık sık geliyorum. Canlı müzik şahane. Bugün biraz kalabalık ama … bla … bla …

Mert tam bir şapşal. Bu gece muhtemelen yalnız yatacak ve bunu sonuna kadar hak ediyor.

Gizem, kullanıp yeşertmesi için Mert’e bir sürü bedava bilgi veriyor (Kadınlar sizden hoşlandıklarında, işleri sizin için kolaylaştırmak isterler). Aslına bakarsanız bir açıdan Mert’in sosyal ve entelektüel zekasını test etmek için, eğer yeterince zekiyse kullanabileceği şeyler söylüyor. Ama Mert burada testten çok kötü kalıyor!

Yukarıdaki bilgi tohumunu yakaladınız değil mi?

Aslında İstanbul’a yeni taşındım.

Mert kendine odaklanmaktan ve heyecandan farkına varmadı ama Gizem bu konu hakkında konuşmak istiyor. Aslına bakarsanız burada iki tane bilgi tohumu var. Gizem ilk defa bu mekana gelmiş.

Peki Mert sosyal zekaya sahip, tecrübeli bir erkek olsaydı ne yapardı? Kendisine verilen tohumları yeşertirdi:

  • Gizem mekanı ve canlı müziği nasıl bulmuş diye sorabilirdi.
  • Gizem’i İstanbul’a getiren şey ne bunu sorabilirdi.
  • Gizem ne zamandır İstanbul’daydı ve İstanbul’da ne yapıyordu?
  • Gizem İstanbul’a nereden gelmişti ve geldiği yerde mi doğup büyümüştü?
  • Gizem’in doğup büyüdüğü yerde hayat nasıldı?

Gördüğümüz gibi Gizem’in 2 cümlelik cevabından yeşertilecek bir sürü muhabbet var. Gizem gerçekten de bu şeylerden konuşmak, Mert’e bunları anlatmak istiyor. Ama Mert ne yapıyor?

Mert kendisi hakkında endişelenmek ve kendisine gömülmekle meşgul. Kızın üzerinde bırakacağı etkiyi o kadar kafaya takmış durumda ki! Aslında endişelenmesine gerek yok zira kıza çizeceği imaj hakkında bu kadar endişelenerek ve kafaya takarak kızın üzerinde kötü bir izlenim bırakması neredeyse garanti.

Mert bir sonraki aşamada ne söyleyeceğini düşünmekle meşgul olmaktan, Gizem’in ne dediğini dinlemiyor bile!

Dinlemenin Önemi

Dinlemenin önemini anladınız umarım. Kadının ne söylediğini dinlemelisiniz. Eğer kadını dinlerseniz, bir sonraki adımda ne söyleyeceğiniz konusunda endişe etmenize gerek kalmaz zira karşınızdaki size ne söyleyebileceğiniz konusunda ipucu verecektir.

Yukarıdaki konuşmada Gizem’in Mert’ten hoşlandığını da belirttiğini fark edebildiniz mi?

Nasıl?

Konuşmayı kilitlemedi. Ona konuşmayı geliştirmesi için bedava bilgi tohumu verdi. Bunu bilinçli de yapmış olabilir, bilinçsiz de. Eğer siz kızı dinliyorsanız ve kız da sizden asgari seviyede hoşlanmış ise, o konuşma tıkanmaz zira kız size konuşmayı geliştirmeniz için bilinçli ya da bilinçsiz bilgi tohumları verecektir.

Kız sizden hoşlanmadıysa, siz iyi bir dinleyici bile olsanız, kız konuşmayı kilitleyecektir. Ne kadar iyi bir konuşmacı ve çekici bir erkek olursanız olun, sizden hoşlanmamış olan bir kızla konuşma kilitlenir.

Yani iyi bir dinleyici olursanız, kızın sizden hoşlanıp hoşlanmadığını anlarsınız.

Fakat yukarıdaki durumda kız başında Mert’ten hoşlanmış olsa bile, Mert’in testten çuvallaması ile kızın hoşlanma / ilgi seviyesi düşecektir. Kızın buluşma başındaki ilgi seviyesine göre Mert’in tek bir testten kalması olayı bitirebilir ya da Mert’in 2 – 3 testlik atışı olabilir. Ama en garantilisi dinlemek ve testleri geçmektir.

Eğer siz dinliyorsanız ama konuşma kilitleniyorsa, kızın sizden hoşlanmadığını varsayıp bu buluşma bittiğinde, kızı bir daha aramamak üzere ayrılabilirsiniz.

İlgiyi En Yüksek Seviyede Tutacak Konuşma

Bir kadınla muhabbetinizin, onun (ve aslında sizin) ilginizi en yüksek seviyede tutacak şekilde olması için şunlara dikkat etmelisiniz:

  • Kıza kızla ilgili şeyler söylemelisiniz.
  • İyi bir konuşma / dinleme oranını korumalısınız.

İnsanların kendileri hakkında konuşmaya bayıldıklarını ve onların sizden hoşlanması için zamanınızın çoğunu onları dinleyip onlarla ilgili sorular sormakla geçirmeniz gerektiğini duymuşsunuzdur. Bu bir yere kadar doğrudur.

İnsanlar kendileri hakkında konuşmaya BAYILIRLAR ve kendilerini gerçekten dinleyen ve kendileri ile ilgili samimi bir ilgi ile sorular soran insanlardan hoşlanırlar.

AMA …

Eğer amacınız bu kadının sizden daha fazla hoşlanması ise, bundan daha fazlasını yapmalısınız. Kadına sizin hakkınızda bir şeyler söylemelisiniz. Daha doğrusu, ona şunu söylemelisiniz:

İkinizin ne kadar da çok ortak noktanızın olduğunu.

Bunu, “ben de” cümleleri ile sağlayabilirsiniz.

Eğer kızın söylediği şeylerle bağ kurabiliyorsanız, bu noktalarda konuşmaya başlayıp bu konuda ne kadar aynı olduğunuzu belirtebilirsiniz.

Örneğin:

Gizem        : İzmir’i çok özledim.

Ahmet        : Seni çok iyi anlıyorum. Geçen yaz 2 hafta İzmir’deydim ve İzmir’e bayıldım. Aklımdan oraya taşınmak bile geçti.

Ahmet bu işi biliyor.

Ahmet bu sefer soru sormadı ama doğru zamanda kendisi ile ilgili bir şeyler söyledi. Ahmet buna ek olarak dinleyip soru da soruyorsa, Ahmet’in bu gece işi kolay olacaktır.

Bu tekniği abartmayın tabii ki. Sürekli kızla aynı fikirde olmak sizi yalaka gibi gösterir. Eğer fikir ayrılığınız veya zıt düştüğünüz yerler varsa bunları gerekmedikçe öne çıkarmayın ama gerekiyorsa öne çıkarmaktan da korkmayın.

Erkek için iyi bir konuşma / dinleme oranı 30/70 ya da 40/60 gibidir. Yani siz konuşmanın 30% – 40%’ında konuşuyor ve 60% – 70%inde dinliyor olacaksınız. Bu 30 – 40%’da da “ben de” cümlelerini kullanabildiğiniz yerlerde kullanın.

Hayal gücü

İlk buluşmada yapabileceğiniz en kötü şeylerden biri, kendinizle ilgili her şeyi ortaya dökmektir. Bu genellikle erkeğin kaygı ve stresten çok konuşma ihtiyacı hissetmesinden, konuşacak bir şey düşünememesinden (böyle bir zorunluluk olmadığını yukarıda anlatabildik sanıyorum) ve sessizliğin stresine dayanamamasından kaynaklanır.

Unutmayın: Bir kadının hayal gücü, oyununuzun en önemli parçalarından biridir. Brçok erkek, kendileri ile ilgili herşeyi hemen kadına anlatma eğilimindedirler ve kendilerini en doğru ve açık şekilde kadına anlatmaya özen gösterirler. Bunu, kadının ilişkide erkeğin kendisini tamamen kadına ifşa etmesini arzu ettiklerini sandıklarından yaparlar. Şunu geç olmadan öğrenin : Kadınlar hiçbir zaman tam açıklık istemezler. Bir kadın için kendi mistik kadınsı içgüdüleri ile bir Erkek Adamı yakaladığını düşünmek, en tatmin edici duygudur.

Bir erkek kendi hayat hikayesini, karakterini, değerlerini vs. kadına fazlaca açarsa, kadının erkeğe arzu duymasına neden olan biyo-kimyasalları tetikleyen mistik atmosfer ortadan kalkar. Kadının erkek ile ilgili imajının asıl seksi kısmı olan hayal gücü temelli öğeleri bir anda buhar olur. Çoğu erkek bunu tam olarak daha ilk buluşmada yapar ve daha sonra da neden arkadaş kalalım çöplüğüne atıldığına şaşar kalır. Aşinalık baştan çıkarıcılığı öldürür. Oyunu, arzuyu ve lipidoyu bilinirlikten daha hızlı öldüren başka birşey bulmak zordur. Kadınlar ne kadar “birbirimizi tanıyalım” oyunu oynasalar da, karşılarındaki erkekle sekse giden yolda asıl ihtiyaç duydukları şey hayal güçlerinin kamçılanmasıdır.

Konuşmaktan çok dinlemeniz sizin bu hayal gücünü canlı tutabilmenizi sağlar. Bu size sorulan hiçbir soruyu cevaplamayın anlamına gelmez. Kendinizle ilgili bir veya iki dakika konuştuktan sonra (böbürlenmeden), yeniden kıza dönebilirsiniz.

Fakat her soruya da direkt cevap vermeyin. Bazı sorulara eğlenceli ve alaycı cevaplar verebilirsiniz. Özellikle de üstüne vazife olmayan sorular sorarsa.

Örneğin “Tinder’dan kaç kızla buluştun?” diye sorarsa “bu hafta için mi soruyorsun, bu ay mı, başından beri mi?” diye cevaplayın. Ya da “kız arkadaşın var mı?” sorusuna “şişşşt, kimseye söylemememi tembih etti” diye cevap verebilirsiniz.

İlk buluşmadan sonra kız sizinle evinize gelmiyorsa, kendi evine gidecek. O akşam buluşma hakkında düşünecek ve muhtemelen kız çetesi ile buluşma hakkında konuşacak ya da mesajlaşacak. Ve sizinle daha fazla buluşup buluşmak istemediğine karar verecek.

Eğer buluşmada çok konuşursanız, kendinizi fazlaca ortaya dökerseniz, kızı dinlemez ve onun size verdiği bilgi tohumlarını çöpe atarsanız, vs … kız sizin ne kadar sıkıcı ve sosyal özürlü biri olduğunuzu düşünecektir (belki de kadınlarla tecrübesiz yani tercih edilmeyen bir erkek olduğunuzu düşünecek zira öyle olmasanız böyle hatalar yapmazdınız). Muhtemelen sizden ve o geceden hoşlanmadığını düşünecektir. Bütün gece yaptığınız laf salatasını kibarlıktan gülümseyerek dinlemiş ve iyi vakit geçirmiş gibi davransa bile ikinci buluşmanın olma ihtimali çok düşük olacaktır.

Diğer aşırı uçta da o gece sadece dinlerseniz ve kendiniz hakkında hiç konuşmazsanız. Belki geçiştirdiniz, belki eğlence olsun diye alaylı cevaplar verdiniz. Hep sizin konuşmanıza göre daha iyi iş çıkardınız ama …

Ama bu seferde kız sizin hakkınızda düşünecek hiçbir şey bulamayacak! Zira sizi zerre tanıyamadı. Ortak noktalarınız var mı bilmiyor. Aslına bakarsanız eğlenceli alayı fazla yaptıysanız sizin sulu – büyümemiş bir oğlan çocuğu olduğunuzu da düşünebilir. Bunlar da sizinle ilgili bir duygu geliştirmesine engel.

Ve bir de burada anlatıldığı gibi 30-40 / 60-70 kuralına göre konuştuğunuzu ve dinlediğinizi düşünün. Ara ara ortak noktalarınızı da belirttiniz. Kızın size verdiği bilgi tohumlarından güzel bir muhabbet geliştirdiniz (aranızda bir bağ kurmakla kalmadınız aynı zamanda kadınlar konusunda da tecrübeli ve tercih edilen bir erkek olduğunuzu gösterdiniz).

Kadının evde sizi ve buluşmayı düşünmek için elinde bol bol pozitif malzeme olacak. Sizi bağ kuracak kadar bilecek (özellikle de sizin belirttiğiniz “ben de” cümleleri sayesinde) ama aynı zamanda hayal gücünü ateşleyecek şekilde gizemli kalacaksınız (konuşmaktan çok dinlediğiniz için).

Ve merak etmeyin. Birkaç buluşma bu şekilde bir bağ kurduktan sonra, kıza istediğiniz şeyleri söyleyip ara ara onu sıkacak bol bol vaktiniz ve krediniz olacak.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Kadınların Aydınlanma Dönemi

Günümüzdeki cinsel pazarın genel bir panoramasını çıkarmaya çalıştığım dönemlerde, kadınların düşen CPD’lerini fark etmeye başladıkları ve duvara çarpma tarihine gitgide yaklaştıklarını anladıkları bir dönem olduğunu gördüm. Bu farkındalık, genellikle 20’li yaşların sonunda veya bazen de 30’lu yaşların başında gerçekleşir. Ancak daha önce de verdiğim grafikte gördüğünüz gibi bu dönem aslında kadınların cinsel değerleri tavan döneminde olan diğer kadınlarla artık hipergamik olarak rekabet edemeyeceklerini anlarken erkeklerin de kendi artan CPD’lerinin iyiden iyiye farkına vardıkları döneme denk gelir. Bu kesişim noktasına da karşılaştırmalı CPD noktası adını vermiştim. Bu dönemin kadınların sosyal bir gelenek olarak dile getirmeyi çok sevdikleri biyolojik saat kavramıyla da kesiştiğini gözden kaçırmamak gerekir.

Aydınlanma Dönemi

Bu dönemin kadın tanımlı erkek orta yaş krizine benzer bir dönem olduğunu söylemiştim. Bu dönem aslında kadınlar için bir belirsizlik dönemidir. Genellikle 28 ile 30 yaş arasında ortaya çıkar ve kadın hayatının son 10 yılını değerlendirmeye başlar. Dolayısıyla kadınların hamster diye bildiğimiz psikolojik bahane bulma mekanizması, kadının güzelliği ile doğru orantılı olarak bir alfa erkekten uzun dönemli ve tek eşli bir ilişki koparamamasının sebeplerini aramak için inanılmaz bir güç sarf eder ve çeşitli bahaneler bulmaya çalışır. Bu döneme rastlamadan önce evlenen kadınlar bile bir tür “kendinden şüphe etme” veya “kendine acıma” halindedir ve eş seçimiyle ilgili olarak hipergamik bir şüphe yaşar (“Elde edebileceğim en iyi adam gerçekten bu muydu?”)

İşte bu dönemde kadın, daha önce bir erkekte “çekici” bulduğu başlıca özelliklere dair kökten değişiklikler yapma yoluna giderek ve kendisi için yeni bir kişilik yaratarak davranışlarını değiştirmeye ve hayatlarında yeni bir sayfa açmaya çalışırlar. Daha önce kendisinde arzu yaratan fiziksel durum, erkeğin cinsel tecrübesi ve alfa dominantlığı gibi meziyetler artık kadının cinsel değer açısından zirvede olduğu dönemlerdeki erkeklerden pek gelmediği için bir erkekte aradığı özellikleri strese katlanma, sağlayıcılık kapasitesi, mizah anlayışı, zekâ, uyum ve samimiyet gibi daha iç dünyaya dönük özellikler ile değiştirmeye başlar.

Bu değişim, manevi eğilimleri yüksek olan kadınlar için (ki sorsanız kadınların çoğu zaten böyledir) ergenlik döneminde göz ardı ettiği çeşitli özelliklere birden dönüş yapmasıyla ortaya çıkar. Bazıları ise bir tür “zorunlu yalnızlık” dönemine girerek “parti yıllarındaki” hipergamik seks hayatını tamamıyla reddeder ve iyi bir sağlayıcı erkeğin (daha doğrusu henüz CPD yükselişini fark etmemiş bir erkeğin) bu “iffetli” halini görüp kendisine gelmesini umut eder, sanki son on yılda kendisi dahil onlarca kadın bu adamı hiç reddetmemiş gibi.

Bu kendi kendini onaylatmaya çalışan psikolojik yapının sloganı da “sonunda doğru yolu buldum” cümlesidir. Hâlbuki kadının yaptığı uzun dönemli bir sağlayıcı erkek ihtiyacını sanki bir erdemmiş gibi sunmaya çalışmaktır. Kabul etmeyen erkekleri de “adam olamıyorsunuz” diye utandırmaya çalışarak hem pastam dursun hem karnım doysun anlayışını benimser.

Dönüm Noktası

Hephzibah Anderson’un Uslandım: Sekssiz Geçen Yılımın Beklenmedik Öyküsü adlı kitabı tam da anlattığım konuyu örnekliyor. Kitapta bir kadının gittikçe düşen CPD’sini kabul ederken nasıl bir mantıklı sebep bulma sürecinden geçtiğini, uzun dönemli erkek sağlayıcılığına olan ihtiyacını ve hareketlerindeki dönüşüme kılıf bulmak için nasıl yeni bir psikolojik paradigma değişikliğine gitmeye çalıştığını açık seçik görebiliyoruz.

Bu röportaja üç kadının bir araya gelip kamera önünde hamsterlarını çalıştırdıkları bir başka klasik program deyip geçmek kolay. Ama kırmızı hap perspektifi ile baktığımız zaman kadınların “aydınlanma dönemi” ile ilgili birçok şaşırtıcı bilgiyi gün yüzüne çıkardığını düşünüyorum.

Röportaja Hephzibah’ın eski erkek arkadaşından duyduğu pişmanlığın yeni kazandığı bakış açısı için nasıl bir hızlandırıcı görevi gördüğü klişesiyle başlıyoruz. Bu adam yeni nişanlısı için yüzük alırken bizim alfa dulumuzun zihnine “bir kadın bu adamı evlenmeye layık gördü” düşüncesi doluyor. Ardından da tahmin edebileceğiniz üzere “30 yaşına geldim, artık hayatıma çeki düzen vermem lazım” sözü geliyor ki bu kafa yapısı birçok kadının aylık dergilerde yazarlıktan ekmek yemesini sağladı.

Daha önce de belirttiğim gibi, bu dönem tam olarak kadının doğurganlık seviyesinin ciddi manada düştüğü bir dönemdir. O yüzden acil doğum yapma içgüdüsü ve sözde biyolojik saat bu iç krizin derinleşmesine neden olur. Bunlar birleşince de kadının hamsterı inanılmaz ölçüde çaba göstererek davranışını haklı çıkarmaya çalışır.

Aslında bu düşünceler aklıma bir iki kez gelmişti ama hiçbir zaman seksi gönüllü olarak tamamıyla hayatımdan çıkaracağımı düşünmezdim. Bu aslında garip ama tatlı bir tesadüf. İhtiraslı bir ilişki ve kazara yaşadığım olaylar silsilesi, beni 21. yüzyılda Batılı feminist bir kadın olarak yaşamam gerektiği söylenen seks türünün – yani duygusal yakınlık olmadan fiziksel yakınlık – benim adıma pek de cazip olmadığını fark etmemi sağladı.

Geç olsun da güç olmasın diye düşünüyorsunuz değil mi? Maalesef işin aslı böyle değil. Her ne kadar bu farkındalık ahlaki açıdan baktığımızda asil bir duruşmuş gibi görünse de bu kadın aslında bizden ihtiyaçları sebebiyle  farkına varmak zorunda kaldığı durumu sanki içsel bir yolculuğun sonucuymuş gibi takdir etmemizi bekliyor. Yani aslında Hephzibah’ın gurur duyduğu “uslanma” hali tamamıyla kendi yaşam gereksinimlerinden kaynaklanan bir durum.

Tabii ki hayatın devamı için seksin gerekli olduğu birçok durum var; ancak aşna fişne etmeden de gayet sağlıklı ve mutlu bir şekilde varlığımızı sürdürebiliriz diye düşünüyorum. İnsanlar seks yapmadan da onlarca sene yaşayabilir. Hatta bazıları tüm hayatlarını seks yapmadan geçiriyor.

Bu arada bir dipnot: Kadın merkezli dünyamızda bir kadının bir sene boyunca seks yapmaması önde gelen bir yayınevi tarafından kitap olarak basılabilecek kalitede bir fedakârlık gibi görülürken, 40 senedir seks yapamayan bir erkeğin derdi ancak bir spor salonundaki pilates dersini basıp 7 kadını birden öldürdüğü zaman gündeme gelebiliyor. Her zaman söylediğim gibi, bir kadın size “Ya bu erkekler neden seksi bu kadar büyütüyor anlayamıyorum” dediği zamanda aslında size doğruyu söylüyor.

Mesela Birinci Elizabeth Bakire Kraliçe olarak bilinirdi, üstelik bu öylesine benzetme için verilmiş bir unvan da değil. Tarih bize bunu söylüyor.

Kraliçenin Robert Dudley’i de içeren uzun sevgili listesi böyle demiyor ama. Burada gördüğümüz şey şu: Hephzibah’ın bahane bulma mekanizması onu bu kararı mantıklı bir şekilde aldığına inandırmak istiyor. Nasıl olsa geçmişte binlerce insan seks olmadan müthiş bir hayat yaşadılar değil mi? Ama bunu söylerken de seksin olgun bir insanın hayatındaki gerekliliğini inkâr ediyor. Seks, bir ilişkinin dağılmasını önleyen yapıştırıcıdır. Seks sunmayan bir kadın, bir erkeğin annesi, kız kardeşi, kızı, halası, teyzesi, arkadaşı vs. olabilir; ama asla sevgilisi ya da eşi olamaz. Seksin öneminin olmadığını söylemenin ve daha fazla seks bulurum umuduyla kendinizi aktif olarak cinsel dürtülerden uzaklaştırmaya çalışmanın sonu her zaman hüsrandır.

Yukarıda duvar zamanına yaklaştığı için 20’li yaşlarındaki hipergamik dürtülerinin sonuçları nedeniyle erkekler konusunda yaptığı hatalarla barışmak isteyen ve (beta bir erkekten gelecek olsa bile) “gerçek bir samimiyet arayan” bir kadının abartılı öz değerlendirmesini okudunuz. Duvara çarpmadan hemen önce denklemden seksi çıkarmak için bilinçli bir çaba gösteren kadınlar, aslında bir erkeğin uzun dönemli ilişki partneri olabilmek uğruna hipergamisini süreçten atmaya çalışıyor. Böylelikle ilişkinin seks tarafını önemsizmiş gibi göstererek normalde gayet de uyum sağlayacağı erkekleri istemiyormuş gibi davranıyorlar. Çünkü geçmişteki başarısızlıklarının sebebinin kendileri, yüksek egoları ya da feminizmin yarattığı yanılsamalar değil de seks olduğuna inanmak istiyorlar. Bu kadınların sorunu seks değil. Zaten içindeki hipergami bunu önünde sonunda anlamasını sağlayacak. Esas sorun, bunu inanarak yapıyor olmaları ve kendi acil ihtiyaçları nedeniyle bu yeni “aydınlanma” dönemine girmiş olmaları.

Aslında Hephzibah, kırmızı hap bilgisine sahip ve çükten atlıkarıncaya bindiği için (bunu röportajında kendisi de üstü kapalı olarak kabul ediyor) kadınları suçlamak isteyen erkeklerin kolayca fark edecekleri birisi. Ama değinmek istediğim esas mesele bu değil. Bu kadının hikâyesinin bize gösterdiği şey, tam olarak doyurulmamış bir hipergamiyle barışmak için girdiği zihinsel değişim süreci.

Kırmızı hap ve oyun bilgisine sahip erkekler için bu aydınlanma dönemi kadınların olgunlaşma süreci içerisinde çok dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Aydınlanma döneminde “yeni bir başlangıç” arayan bir kadın bunu herhangi bir ilham ile değil çok daha ilkel bir içgüdüyle yapıyor. Bu motivasyon da erkeklerin önüne kadının geçmişteki “yaramazlıklarını” affederek bağlılık sözü vermeleri adına bir çok davranışsal ve sosyal geleneğin sürülmesi demek. Roosh’un da daha önce belirttiği gibi, bu döneme giren kadınlar (ya da bu döneme giren kadınların anneleri) genellikle erkeklerin uzun dönemli bir bağlılık sözü vermemesinden şikâyet ederler. Hephzibah’ın da acı şekilde fark ettiği üzere, CPD’lerinin zirvelerinde olan kadınlar erkeklerin evlilikten kaçmasını sorun etmezler. “Adam ol” lafı, aydınlanma dönemine girmiş kadınların milli marşıdır.

Çeviri: The Epiphany Phase

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

İlişki Sihirbazı – Kadınlarla Başarının Sırları

 

İlişki Sihirbazı – Kadınlarla Başarının Sırları
(E-Kitap PDF/EPUB)

(Shopier’de sepete 225 TL ve üstü alışverişte %30 indirim var.)

“Güzel kadınlarla başarının kaynağı, sizin kendi derinliklerinizde gizli. Doğuştan gelen ve doğal “ilkel erkek” beyninizde ama kalın sosyal koşullanma tabakalarının altında gömülü. Tam şu anda bile, kadınları baştan çıkaracak doğru anlayışa sahipsiniz. Ama, bu anlayışın yanlış ve kötü bir şey olduğuna inandırılmış durumdasınız.

Ben sizin yıllardır gömülü halde bekleyen bu önemli yanınızı uyandırırken, sadece güzel kadınları etkilemekle kalmayacaksınız. Onlarla her seviyede başarılı olacaksınız. Her seviyeden bahsediyorum – tek gecelik ilişki, buluşma, ilişki ya da evlilik.

Erkek doğanızı uyandırmanın en önemli etkilerinden biri, kadınların size karşı koyması zor bir çekim hissetmeleri olacak. Ve bir kadın sizin için karşı konulmaz bir çekim duyduğunda, başka hiçbir şey konusunda endişelenmeniz gerekmeyecek. Kadın size doğru şekilde davranacak. Ve bir kadın eğer size karşı çekim duymuyor ise, yapabileceğiniz hiçbir şey işe yaramayacak – kadın size bok gibi davranacak.

Bu kitabın ilerleyen bölümlerinde, bir kadına gerçekten yürümek, onun emailini ya da telefon numarasını almak ya da onu buluşmaya çağırmak için yapmanız gereken şeyleri göstereceğim. Size tüm bunları öğreteceğim. Ama size karşı gerçekten dürüst olmam gerekirse, bu tür şeyler işin kolay kısmı. Ve eğer siz kadında karşı koyması zor bir arzunun nasıl yaratılacağını anlamazsanız, bunların pek bir anlamı yok.

Doğal erkek benliğinizin ne olduğunu gerçekten BİLMEDEN ve HİSSETMEDEN sadece teknik ve taktik öğrenirseniz, telefon numarasını aldıktan ya da buluştuktan hemen sonra dirençle, engellerle ve kadınların size saygısızca davranması ile karşılaşacaksınız.

Bu kitap boyunca, MASKÜLENİTENİN ve kadınların istediği erkeğin simgesi olan erkeğe, “ERKEK ADAM” diyeceğim.

Bu kitabın tüm amacı, “ERKEK ADAM” olmanız için size yardımcı olmak.”

Michael W

Erkek Adam sitesinin kurulma sürecine giden yolun başındaki “İlişki Sihirbazı – Kadınlarla Başarının Sırları” kitabını, yoğun istek üzerine çevirdik

Bu kitap beni uykudan uyandırdı. O günden sonra bu kitabı verdiğim birçok erkek de fişten çekildi. 2017 yılında Hank Moody’ye kitabı verip de onun fişten çekilme sürecini izlediğimde, Hank ile bu bilginin daha da yayılması gerektiğine karar verdik ve Erkek Adam sitesini bu kitabın önemli bölümlerinden biri olan “En büyük hata : O çok özel kadının peşinde koşup durmak” yazısı ile başlattık.

Kitap kadınlardan çok, feminen öncelikli beyin yıkamanın derinlere gömdüğü Erkek Adam (The Man) benliğinizi açığa çıkarma yolculuğunu anlatıyor.  Sadece kadınlarla değil, her alanda sağlam temellere sahip başarı için bu maskülen benliği serbest bırakmanın yok haritasını çiziyor.

Kitap biraz eski. Emailden, chat roomlardan bahsediyor. Kırmızı Hap yokken yazılan bir kitabın 100% kırmızı haplı olmasını da beklemeyin.  Buna rağmen 15 yıldır ara ara açar okurum. Bildiğim kadarıyla Hank’de aynı şekilde ara ara okuyor. Yani bu öyle bir kere okunan bir kitap değil bu. Ara ara okuyacaksınız. Defalarca okuyacaksın.

15 yıl önce bende yarattığı etkiyi sizde de yaratması dileğiyle. Şiddetle tavsiye ederim.

Kitabı edinmek için tıklayınız.
(Alım güvenilir Shopier ödeme sisteminden olup sizin ödeme bilgileriniz bize gelmiyor.)

Kitabı Türkiye dışından edinmek için tıklayınız.

(Shopier ve Payhip çok kullanılan birer ödeme sistemi. Kredi kartı bilgileriniz bize gelmiyor.)

Kitabın İçindekiler Bölümü ve İlk Sayfaları (Örnek) için tıklayınız (pdf).

Anahtar Kelimeler: Erkekler için flört etme sanatı, Maskülenite, Erkek Adam, Erkeklik, Kadınlar Ne İster, Kadın Erkek İlişkileri, Kız Arkadaş, Kişisel Gelişim, İlişkiler, İlişki Tavsiyesi, İlişki Koçu, Baştan Çıkarma, Sevgili, Uzun Süreli İlişki, Duygusal Güç

Vaka Çalışması – Comfort Testi shit test sanıp geçememek

Uzun süreli ilişkilerde comfort test diye bir şeyin varlığından bahsetmiştik ve bunu shit test sanmanızın ilişkinizde sorun yaratabileceğini söylemiştik. 2 gün önce bir abi bana özelden mail atarak soru sordu. Özelden cevap vermediğimi söyledim ama konu çok güzel o nedenle bunu onun izniyle yazıya alıyorum ve burada cevap veriyorum. Yorumlar arasında kaybolmasın.

Mahmut merhaba. Sana Mahmut diyorum zira senden yaşça büyüğüm. 42 yaşındayım. 2 sene önce boşandım daha doğrusu 10 yıllık dipte beta evlilikten sonra karım beni terk etti. O dönem internette araştırma yaparken Erkek Adam sitesi ile tanıştım ve hatta hatırlarsan sana da sorular sormuştum. O dönem tek derdim, özellikle 2 çocuğumun iyiliği için, karımı tekrar kazanmaktı ama siteyi ve The Rational Male kitabını okudukça bu isteğim geçti. Sen bana o zaman boşandıktan sonra 1 yıl kadar hızlı yaşadığını ve sonra bir kız arkadaş yaptığını söylemiştin. Ben de aynı yolu izledim.

Evet eski mailine baktım. Her ne kadar çocuklar için devam etmek iyi olabilse de maalesef senin eski karınla iyi bir ilişki yaşama şansın çok düşüktü.

Şu an 32 yaşında çok güzel ve iyi bir kız arkadaşım var. 8 aydır beraberiz. Eskinin tersine bu ilişkide hep maskülen davrandım ve eski karımla ilişkim ile kıyaslarsan fark gündüz ve gece farkı gibi. Fakat son 2 haftadır karşıma çıkan bir sorun kafamı kurcalıyor. Mesajlaşmaları ve konuşmaları hep kız arkadaşım başlatıyor. Geçen hafta bana bir shit test attı ve “seni hep ben arıyorum ama sen beni hiç aramıyorsun” dedi. Eğlenen ustalıkla savuşturdum ama sonra aynı şhit testi 2 kere daha attı.

Bunun shit test olduğunu sanmam. İlişkide anlattığın gibi maskülensen ki kız tüm arama ve mesajlaşmaları başlattığına göre öylesin, bu bir comfort test. Hatun seni kendi isteklerine boyun eğecek kadar zayıf mısın diye test etmiyor, sürekli o aradığı için senin onu önemseyip önemsemediğinden şüpheye düşmüş. Shit test sayıp ona göre davranırsan çuvallarsın. Zira ilişkide mesaj ve aramaların 20% – 30% kadarını sen başlatırsın, 70% – 80%ini kadın. Sen aramamayı abartmışsın.

Son defasında ona ne kadar yoğun olduğumu bildiğini, genel müdür yardımcılığına yükselmek için çok çalıştığımı ve hemen hiç zamanım olmadığını söyledim. Bana iş konusunda tam destek verdiğini ve bu şekilde hırslı olmamın onun ne kadar hoşuna gittiğini söylediğini hatırlattım.

Bu yanlış maalesef. Biz erkeklere mantıklı geliyor ama sen hatuna şunu diyorsun : “Biliyorum seni hiç aramıyorum, ama bunun mantıklı bir sebebi var ve sen istesen de seni aramayacağım.” Çok yoğun olman ve işinin birinci planda olması normal ama haftada 1 – 2 kere hatunu bir arayıp 5 – 10 dakika konuşmana engel değil bu. Kız arkadaşın senin onu önemseyip önemsemediğini bilmek istiyor ve sen mantıklı nedenlerle önemseyemediğini söylüyorsun. Ben olsam şöyle derdim :

“Bebeğim bunun senin için önemli olduğunu anlıyorum ve işlerimin yoğunluğuna dalsam bile seni aramayı ihmal etmeyeceğim. Biliyorsun hep aklımdasın ama bunu sana göstermemin senin için ne kadar önemli olduğunu anlıyorum.”

Yıllarca beta davrandığın ve yandığın için o çukura bir daha düşmekten korkman anlaşılır. Ama yukarıda yazdığım şeyle pat diye betalaşmazsın. Beta davranışı korku ve özbenliğini değersiz bulma kaynaklıdır, alfa davranışı kendine güven ve özbenliğini değerli bulma kaynaklıdır.

Kadının comfort testi ile kadını kaybedeceğim korkusu duyup sürekli aramaya başlamak beta davranışıdır. Böyle davranırsan basit bir comfort testini shit teste dönüştürürsün. Oysa benim dediğim şey, kendine güvenen ve öz değeri olan bir erkeğin bunu kadınıyla paylaşmasıdır.

Kız arkadaşın dikkat edersen beni benim kadar ara demiyor. Ya da benden çok ara. Arada bir aramanı bekliyor. 8 aydır berabersiniz, hiç aramaman abartı. Haftada bir iki pat diye ve hiçbir rutine bağlamadan bir mesaj at ya da ara. Bir şey olmaz ve muhtemelen kadın tatmin olur. İlişkide kadına karşı bazı sorumlulukların var.

Bu dediklerimi anladığını söylese de bozulduğunu farkettim. 3 gün önce ise olay büyüdü. Bana gelirken kendisine paket salata almış. Koltukta oturup televizyona bakarken bunları yiyecekti ama hatun kucağıma kıvrıldığında çatal almayı unuttuğunu farketti. “Aşkım, çatal almayı unutmuşum, bana mutfaktan bir çatal alır mısın?” dedi. Bu shit test bana biraz ağır geldi.

Sen bu testi geçsen muhtemelen orada biterdi. Kaldığın için sonrası gelmiş zaten. Ve bu da shit test değil. Bir önceki comfort testi geçemedin, kız şimdi bir tane daha atıyor. Olayın bağlamından bunun comfort test olduğu kesin.

Ona gülerek, yetişkin bir kadınsın, kendi çatalını kendin alabilirsin dedim.

Ups! Abi “ben kendime bir bira alacaktım zaten, sen de ister misin” diye kalk, çatalı ve birayı al gel. Çatalı vermeden de öyle bedavadan yok diye çok ateşli bir öpücük al. Bak beta olacağım paranoyası var ama bunu bir kere iki kere yapmanda bir zarar yok. Kadın tabii bu isteklere sürekli devam ederse o zaman dik durursun. Kız arkadaşın senin onu önemseyip değer verdiğinden şüphe ediyor. Bir test daha beklemen lazımdı. Sen ama tabii comfort test bilmediğin için testi geçemiyorsun.

Çok bozuldu. Mutfaktan çatalı aldı ve geri gelip koltuğun en uzak köşesine oturdu.

Tahmin edilebileceği gibi.

Ona “bir çatal yüzünden bana surat mı yapıyorsun” diye sordum.

Abi, sorun çatal değil! 🙂

Cevap vermedi. Ben de üstelemedim. Gece beraber yattık ama başım ağrıyor diyerek seks yapmayı reddetti.

Tahmin edilebileceği gibi.

Sana soruyorum. Hergün arayan ya da mesaj atan kız, 2 gündür aramıyor. Ne oldu şimdi böyle? Ve bunu nasıl düzeltirim?

Ne olduğunu yukarıda yazdıklarımdan anlamışsındır. Nasıl düzeltirsin? Öncelikle hatunu kaybedeceğim korkusu ile aşırı tepki verme. Ben senin yerinde olsam birincisi ile ilgili konuşur, ikincisini unuturdum :

“Bebeğim bunun senin için önemli olduğunu anlıyorum ve işlerimin yoğunluğuna dalsam bile seni aramayı ihmal etmeyeceğim. Biliyorsun hep aklımdasın ama bunu sana göstermemin senin için ne kadar önemli olduğunu anlıyorum.”

Haftada bir iki bilemedin üç sen ara. Normal bir ilişkide, kadın daha çok konuşkan olduğu için, aramaların 70% – 80%ini kadının başlatması normaldir ve iyidir. Hiç aramaman ise anormal. Bu iş denge işi, beta tarafında aşırıya kaçmayacağım diye fazla ilgisiz davranırsan da ilişkide sorun çıkar ve hatta buna yeterince uzun süre devam edersen o ilişki terk edilmen ile sonuçlanabilir.

Vaka Çalışması – Dengesiz (!) kıza nasıl davranılmalı?

UzaktanAlfa rumuzlu kullanıcının bir yorumu ile başlayan tartışmayı buraya aktarıyorum. Burada arkadaş çoğu erkeğin yaptığı bir hataya düşüyor ve hem kızın fazlaca peşinden koşuyor hem de kızdan önce ilişki düşünerek kendi ayağına sıkıyor. Tamam mesaja boğmuyor ama işte tam bu yüzden fazlaca peşinden koştuğunun farkında değil.

Dengesiz kızlarla çok uğraşmamak lazım bence. 2 gün önce takıldığım hatun da böyleydi. Geç yazıyor, bi ilgili bi ilgisiz falan.

Ilgili – ilgisiz kızların 10%u dengesizdir. 90% ise erkek bir geri çekilip bir fazlaca peşine düşüp mesaj atarak muhtaçlık yaptığından öyle davranır. Tabii ki erkek kendi davranışını eleştirip düzeltme peşinde biri değilse hepsi dengesiz kızdır. Ben normal davranıyorum da kızlar kötü olayı.

Bunları düşünmeden soğukkanlı olup oyunu oynamak lazım. Kalanı kadının problemi. Şöyle mi desem böyle mi desem diyerek ömür geçmez. Az duygusal yatırım önemli.
2. 3. buluşmada yanaşırsın, ilgisi olan hatun gelir zaten. Kadınlar bizden çakal, bakıslardan ilgini anlar, testleri de geçersen bu işin sonu seks 🙂

Kıza az duygusal yatırımın özü ilişki olayını düşünmemek ve kıza bırakmaktır. Kız gibi ilişki hayali kurmak değil. Ve evet kızın ilgisi yoksa 2 veya 3. buluşmada ya da buluşma teklifinde çıkar gidersin. Siz size ilgisi olan bir kadını hakedip bulabileceğinize inanırsanız zaten ilgisiz kızdan soğursunuz. Ama size ilgisi olan bir hatunu bulamayacağınıza ve hak etmediğinize inanırsanız hatuna yapışıp kalırsınız.

Bu yorumlarım üzerine UzaktanAlfa şu yorumu yazdı:

Seksin ertesi akşamı artık konuşmayalım sorun bende ayakları yapıp, 2 gün sonra seni görmeye geldim değerlisin falan deyip, sonraki gün yazdığım mesajıma 10-15 saat sonra cevap vermesi sence dengeli bir yapı mı abi ?

Kadın – erkek ilişkilerini okuyup, süslü kelimeler kurmak kolay ama uygulama önemli. Şimdi arkadaş dengesiz kız olayında ısrar ediyor ama bir erkek için en verimli strateji, istediğini elde etmek istiyorsa, önce bu olay benim yaptığım bir şeyden mi kaynaklanıyor diye düşünmektir. Hayatının iplerini kendi kontrolünde tutmayı seven erkek için strateji budur.

Burada ben erkeğin erkek gibi değil kız gibi davranması kokusu alıyorum. Örneğin belki adam kız konuşmayalım dediğinde sakince kabul etti ama kız onu görmeye geldiğinde duygusallaşıp kız gibi davrandı? Zira adam kabul edip hayatına baktığında (maskülen davrandığında) kızın cinsel çekimi artmıştır (bir ilgili), bunun üzerine adamla görüşmeye gittiğinde adam duygusal ya da kızdan ilgili ya da soğuk (bağlamına bakar ama genelde zayıflık göstergesidir) (feminen) davranmıştır ve kızın cinsel arzusunu azaltır.

Yukarıda yazdığım şey muhtemel ama tahmin. Fakat birlikte olup sonra uzaklaşan kıza ertesi gün mesaj atarak, kızın peşine düşmüş. Ne yazdığından bağımsız bu. Ve büyük hata! Adamı görmeye gelip konuştuğunda, erkek kızın kendisine bir daha ulaşmasını beklemeliydi. Pat diye umutlanıp hemen ertesi günü mesaj atmak, ne yazarsa yazsın, beta erkek hareketidir. Maskülen bir erkek kızın bir veya iki kere daha iletişim başlatmasını bekler. Ortalama bir kız o mesajı aldı mı erkeğin beta olduğunu anlar.

Burada bu siteyi bilmeyen beta avanak gibi “ya bu kız dengesiz” diye düşüneceğine kız shit test atıyor diye düşüneceksin. Zayıflık gösterip ilk kuyruk salladığında peşine takılıp ertesi gün mesaj atmışsın. Kızın gözünde düşük rütbeli imajını tazelemişsin. Shit test atacak tabii. O 15 saat boyunca gerçek bir erkek, kadın dönene kadar bir daha tek mesaj atmaz, düşük rütbeli avanak ise bir süre sonra dayanamaz sinirli sinirli ya da güya merak ettim tadında muhtaç mesajlar atmaya başlar. Kızın elinde senin duygusal gücünü test eden bir araç var, kullanmaması hata.

Ayrıca günde max. 4 mesajımız var ve hiçte üstüne düşmüyorum. Sinirlenmiyorum.

Snirlenmemen iyi ve zaten sen kızın neyi oluyorsun ki sinirleneceksin değil mi? Kızdan önce ilişki istediğinden sinirlenirsin ancak. Ama böyle gel git yaşayan kızla günde 4 mesajlaşma YAPILMAZ. Opsiyonları olan, kendi hayatına odaklanan bir erkek, yani değerli bir erkek, bunu yapmaz.

Eğer o sana ulaşıyorsa, ki o ulaşmazsa sen yazmayağın için o sana ulaşıyor, iki mesajlaş ve neşeli davran ve sonra buluşmaya çağır.

Bir kaç daha yoklarım ekerse NEXT.

Hala kıza ulaşırım sonra ekerse NEXTlerim diyorsun ve bunu karizmatik bir şey sanıyorsun. Dediğin şey şu: Kıza gider ne kadar muhtaç bir erkek olduğumu tekrar gösteririm ekerse (ki ekecek) NEXT.

NEXT bir araç, neden kıza beta olduğunu göstererek kullanıyorsun? Zira kıza ne gösterdiğini siktir et, “kıza ulaşır ekerse NEXTLersen” kendi ruhuna ne kadar opsiyonsuz bir beta olduğunuz söylüyor ve işliyorsun.

KIZA ULAŞMAYACAKSIN! O sana ulaşacak. İlk 3 – 4 kere o başlatacak. Gerçek bir erkek ol ve kız madem arafta, kalsın orada. Fikri değişirse gelir ben de müsaitsem seks yaparız! Bunu tabii kendine söyle, kıza değil. Kafanın bir köşesinde kızla sevgili ilişkisi isteği ile kızın peşinde koşuyorsun. Ertesi gün mesaj = kızın peşinde koşmak. 15 saati beklemeden kıza yine mesaj attı isen = kızın peşinde koşmak. Hergün mesajlaşma ve hele de sen başlatıyorsan = kızın peşinde koşma. Bir kaç kere yoklama = kızın peşinde koşma.

Uzaktan ya da yakından Alfa adam bunu yapar mı? Yapmaz. Dibinden Beta yapar.

Ha kız dengesiz de olabilir ama yukarıyı bir oku ve söyle : bu düşük ihtimal sence bu kızda ne kadar geçerli? Kız dengesizse senin elde edebileceğin bir şey yok. Ama benim tahmin ettiğim gibi sen betalık yapıyorsan özellikle de kızdan önce sevgili ilişkisi moduna girdiysen bu daha iyi zira bunu değiştirebilirsin.

Çoğunuz kadınların ilişkide erkeğin liderliğine baktığını ve onun yaptıklarına tepki verdiğini anlayamıyorsunuz. Sen uzaktan alfa, azıcık yanına gelirse BETALARDAN BETA davranırsan kız böyle gider gelir. Ama merak etme, böyle davranmaya devam et, komple gider.

Benim olayım bunları içselleştirememem. Keşke yazdığım kadar rahat olsam da aklıma gelmese.

Biraz zaman ve tecrübe lazım sanırım.

Bir de arkadaşlar, BETA davranışları cool cool yapmanız, o davranışların beta olduğu gerçeğini değiştirmez! İlk ulaşmaları kıza bırakman gerekirken sen başlatıyorsan bu BETA davranıştır. Zira korku kaynaklıdır. Ben ödül değilim ya kız aramazsa korkusundan gelen davranıştır. Sen o mesajlaşmayı istediğin kadar cool yap sonuç değişmez.

Ben ödülüm, bu kızın bana ilgisi var, çekip giden kendisi ve bu nedenle ilk o arayacak. Aramazsa da ben zaten başkasını bulurum kafası, alfa zihniyetidir. Senin yukarda yazdığın olayda bu zihniyet yok.

UzaktanAlfa daha sonra bu kızın geldiği zamanı ve mesajlaşmayı ayrıntılı anlatıyor.

Bana konuşmayalım dedikten sonra ben “peki sen bilirsin” yazmışım.

Konuşalım diye diretmekten iyidir ama daha iyisi “ben görüşmek istiyorum, fikrin değişirse bana haber ver” demektir. Hem erkek gibi ne istediğini ortaya koyuyorsun, hem de arkanı dönüp gidiyorsun.  Yine de fena tepki değil.

Arkasından salona geldi ve ben eğitmen olduğum için ki bahane bu, yanına gülerek gittim ve böyle bi çocuğu nasıl bırakabilirsin falan tarzında gülerek takıldım, küçük kız misali.
Sonra antrenman yaptırdım ve molaya çıksana oturalım biraz dedi, benimde gerçekten mola saatim değildi ve çıkamam malesef dedim ve biraz oturdu gitti kız.
Sonrasında ilk mesajı o atmış seni görmeye geldim molaya çık diye, çıktım sen değerlisin benim için bla bla.. konusmaları ve ben sanki hiç bir şey olmamış gibi takıldım. Hafta sonu alıp basımı gidicem ya falan tarzında bir şeyler söyledi. Bomba geliyor, bende üstüne: aslında seni bu hafta sonu x mekana yemeğe götürmeyi planlamıstım dedim.

Neşeli davranman ve şakalaşman güç gösterisi. Ama kızı davetin zayıf, çok zayıf. Bir kere kızın yolunu gözleyip plan yapmışsın gibi duruyor, ikincisi dominant değil. Bu haftasonu buluşalım mı? X mekana gideriz” demek daha doğru. Sanki o an aklına gelmiş gibi demen daha doğru.

olabilir ya falan dedi ve ben içeriye geçiyorum dedim vedalaştık.

Zayıf. Olabilir ne demek, geliyor musun, gelmiyor musun? diyecektin. Geliyorsa tamam saat bilmem kaçta buluşuruz diyerek yer – gün – saat ayarlamayı bekleyecektim. Gelmiyorsa fikrin değişirse haber ver deyip kızı unutacaktın.

Gece 11 gibi ben mesaj attım; Yarın izinliymişim, gitme biyerlere takılalım dedim.

Hata. Kızla birlikte oldunuz ama o sonra çark edip gitti. Peşinden koşulmayı haketmiyor. Bu mesaj tamamen peşinden koşma ve muhtaçlık belirtisi. DAHA DA KÖTÜSÜ, içindeki sevgili olma isteğini açığa vuruyor zira kız alt tarafı yanına geldi diye hemen sevgili gibi takılmayı istiyorsun. Yarım yamalak ama bir buluşma ayarlamışsın zaten. Kaybol. Kızdan önce sevgili olmak istersen böyle zayıflıklar yaparsın.

Kızı soğutan şey zaten muhtemelen daha o aklından geçirmezken ilişki istiyorum sinyalleri vermen. Eğer bu kafaya kızdan önce girersen çoğu kız soğur. Ne yani kız sikiş peşinde koşan bir kaltak mı? Belki ama muhtemelen değil. Kızı soğutan ilişkiye dünden hazır erkek olman, ilişki potansiyeli değil. Kendimizi kandırmayalım, ilişkiye dünden hazır erkek opsiyonsuz ve tercih edilmeyen erkektir. Kız bunun kokusunu alıp soğuyor.

Abi saat oldu 14.00 kız yazdı; “üzgünüm ya keşke daha erken söyleseydin planı yapmıs oldum artık. :(”

Şimdi ya davranırken kız içimdeki oğlanın kokusunu alıyor ve sert testler atıyor, yada kız harbi dengesiz. Ya da ben toyum.

Shit test. Sen de fena toysun. Salonda az çok maskülendin ama peşinden koşup muhtaçlık gösterdiğin için shit test atmış. Senin zayıf bir erkek gibi sinirlerine hakim olamayıp devam mesajları atıp atmayacağına bakıyor. Zayıflık göstermediğin için 15 saat sonra dayanamayıp sana mesaj atmış. Sen yine de arada mesaj atmayarak iyi etmişsin. Top kızın sahasında iken  o topa vurmayacak korkusu ile kızın sahasına geçip topa vurmak zayıflıktır.

İnsanın “ulan uzatma işte, sevgilim mi olmak istiyorsun, pompacın mı yoksa siktir olup gitmek mi?” Diyesi geliyor ama işte…

Muhtaçlık bu düşünceler. Erkek adamı için kız ne ise sana o olur? Bu senden sadece sadece pompa bekler pompalarsın, başkası sevgili olmak ister sana da uyarsa sevgili olursun. Ama asıl problem senin bu dediğin cümlede gizli : Sen daha bir kere yattığın kızla sevgili olmak istiyorsun! Olay bu! Bunu da iyi bir insan olduğundan değil, iyi bir insansındır da burada motivasyon o değil, kız kaçıp gidecek korkusu ile kızı kafesleme arzundan yani muhtaçlığından istiyorsun.

Çıkmaya başladığı partneri ile sevgili ilişkisi içine girme düşüncesi ve arzusu feminen ruhun içinde yeşerir, yeşermelidir. Maskülen ise bu kapının bekçisidir, feminenin bu talebine kapıyı açar ya da açmaz. Sen “sevgili” olmayı isteyerek feminen oluyorsun ve çok ama çok itici oluyorsun.

Sen tabii yok abi ne sevgili olmayı düşünmesi diyeceksin ama yukarıda yazdıklarını başka türlü açıklayamazsın.

Bunun sayısı nedir bilmiyorum ama senede 2 kızla falan yatıyorum bu yüzden mi erkenden fazla yatırım yapıyorum bilmiyorum.

Evet, bir kere yattığın ve sana karşı da çok sıcak olmayan bir kızla ağzından sevgili mi olmak istiyorsun söyle lafı çıkıyorsa, çok fazla duygusal yatırım yapıyorsun. Kız bunun kokusunu 100 metreden alır.

Kız dengesiz mi? Kız dengesiz değil erkek gereksiz peşinde koşmuş ve feminenleşip ilişki düşünmeye başlamış. Tabii siz bu kızı dengesiz sayabilirsiniz ve kendinizi erkek gibi davranıyor sanabilirsiniz. Ama böyle yaparsanız karşılaştığınız her kız dengesiz olacak. Ters yöne girip bunu bilmeyen adamın karşıdan gelen herkesi ters yönde sanması gibi siz de her kızı dengesiz sanacaksınız.

Son Not : Arkadaşlar, kızların her buluştukları ve yattıkları erkekle hemen sevgili olup sarılıp sarmalanmak isteyen narin melekler olduğu ile ilgili Türk filmlerinden (40 yıl öncesinin kadını) ve Hollywood filmlerinden (Disney masalı) edindiğiniz beyin yıkamadan kurtulun. Bu filmlerden edindiğiniz erkek olarak peşinde koş, bir şeyler yap dürtüsünden kurtulun.

Siz erkeksiniz, ilişki kapısının bekçisi. O kadın, seks kapısının bekçisi. Erkek buluşma ayarlama, iyi vakit geçirme ve işi fiziksele yönlendirme ile ilgilenir. Kadın ise işi ilişkiye yönlendirme.

SEKS ERKEĞİN KABAHATİDİR, İLİŞKİ İSE KADININ!

Kadının rolünü ondan çalıp kadın rolüne bürünürseniz, onun size olan arzusunu yok edersiniz.

Kadın ne istemez : Itibar kaybetme korkusu

Sosyal ağların ve insan etkileşiminin içinde bulunmaya bir erkekten daha çok ihtiyacı olan kadın için itibarı, erkek için olduğundan çok daha önemli. Çoğu erkek, özellikle günümüzde, böyle bir olgunun farkında bile değil. Örneğin biz erkekler için kendi aramızdaki çatışmalarda tehlike fiziksel kavgadır ama kadınların kendi aralarındaki çatışmalarda tehlike itibar süikastıdır. Kadınlar başkalarının kendileri hakkında ne düşündüğüne, ne dediğine, arkalarından nasıl konuştuğune erkeklere göre çok daha fazla önem verirler zira toplumdaki ve cinsel pazardaki yerleri çok daha fazla oranda itibarlarına bağlıdır.

Bunun yansıdığı alanlardan biri de kadın – erkek ilişkileridir. Bir kadın bir erkek ile (kendisine yürüyen, erkek arkadaşı ya da kocası) aralarından çözülmesi gereken bir sorun olduğunda, sorunun en pratik şekilde nasıl çözüleceğinden çok bu sorun çözülürken şu iki şeyin bilinmesine  odaklanırlar :

1 – Bu sorun / tartışma benim SUÇUM değil.

2 – Ben KÖTÜ bir insan / kadın değilim.

Bunu olguyu kavrayabilirseniz, bir kadınla etkileşiminiz oldukça tahmin edilebilir hale gelir.

Örneğin bir erkeğin bir kadına yürümesini ele alalım. Birçok kadın erkeği istemiyor olsa bile ona direct HAYIR demez. Zira sosyal olarak birini yüzüne karşı “hiç şans vermeden”  direct reddeden kadın iyi bir insan değildir. Bu nedenle de aslında hiç ilgisi olmasa da hemen HAYIR demek yerine erkeğin bunu kendiliğinden anlayacağını umarak olayı süründürür. Ya da en kötü “arkadaş kalalım” der. Arkadaşı oynamak yazısını hatırlayalım :

Bu aynı zamanda reddedişin yükünü erkeğin omuzlarına da yıkar zira eğer siz arkadaş kalalım cevabına “yok öyle bye bye” diye karşılık verirseniz, onun uzattığı arkadaşlık elini iterek suçlu konumuna da düşersiniz.

Sonuçta erkek acemi ise bunu “bir şans” olarak algılayıp defalarca yürümeye devam eder. Ama erkek ne kadar acemi olursa olsun erkeğin içinde kadının sinyallerini yakalayıp yorumlayan antik (milyonlarca yıllık) ve güçlü erkeklik algoritmaları vardır. Bunlar maalesef dil öncesi antik (gri beyin) algoritmaları olduğu için sonuçların “his” olarak ortaya çıkar. Erkek burada bir terslik olduğunu “hisseder”. Ama toyluğuna ve mavi haplı beyin yıkamasına bağlı olarak bunları görmezden gelen bahaneler geliştirir :

  • Belki emin değil,
  • Belki hazır değil
  • Belki Merve kanına girdi
  • Belki verem ve benim üzüleceğim için beni kendinden uzaklaştırmaya çalışıyor (nayır nolamaz)
  • Belki binlerce yıllık köklü bir vampire ailesine mensup ve beni çok istese de vampir akrabalarının bana zarar vereceğinden çekinip beni istemiyormuş gibi davranıyor
  • Vs …

Erkek bunu, kadın artık sorunu çözmek için mecburen “kötü” olup ve suçu üzerine alarak, erkeği reddetmesi gereken köşeye sıkışana kadar yapabilir. Bu olduktan sonra da erkek mesela bizim siteye gelir ve şöyle bir soru sorar :

Neden hemen seninle işim olmaz demedi de bu kadar “oynadı”?

Kız burada “oynamaya” mahkum. Şunu unutmayın, “neden hemen seninle işim olmaz demedi de bu kadar oynadı” diyen adamların ezici çoğunluğu kızın başında direkt reddetmesi durumunda “zalim kaltak bir şans bile vermedi” diyecekler. Kötüsü diğer kızlar da aynı şekilde (cinsiyet içi rekabetten dolayı) kızı “ruhsuz zalim kaltak” olarak yaftalayacaklar. O nedenle kız burada “ben kötü biri değilim / bu benim suçum değil” takıntısına olabildiğince devam edecektir.

Kız arkadaşınız ve karınızla tartışmalarınızda çalışan mekanizmalardan biri de budur. Bu mekanizma artı kadınların sorumluluk almaktan korkmaları (zira sorumluluk demek kaybetme ihtimali demek) herşeyin sizin suçunuz “olması” şeklinde dışarı vurulacaktır. Bazıları bunu uç noktalara götürüp aldatılmanızın bile sizin suçunuz olduğunu iddia edecektir. Bu mekanizmayı bilirseniz o suçlamaların nereden geldiğini anlar ve kadını bu olayın suçunun onda (ya da ikinizde) olduğuna ikna etmek için saatlerce kavga etmek yerine çenenizi kaparsınız.

Aslına bakarsanız durum çoğu erkek için bundan daha da kötü. Birçok erkek kadına ve kadın olana tapmaya programlandığından suçu sorgusuz sualsiz üstüne alacaktır ve gerçekten suçlunun kendisi olduğunu düşünüp özürlere, çiçeklere, hediyelere ve çikolatalara abanacaktır.  Bu şekilde davranmak ise erkeğin gözden düşmesine neden olur çünkü aslında kadın burada sizi suçlamaktan çok kendi itibarını korumakla ilgileniyor. Ama siz suçu durduk yere üzerinize alarak onun zihnine şu iki zararlı duyguyu işliyorsunuz :

  1. Bu adam kadınlardan anlamıyor, demek ki pek tercih edilen biri değil. Ben neden tercih edeyim (etmeye devam edeyim).
  2. Belki de bu sünepe gerçekten suçlu! Ben ise tamamen masumum. O zaman benim gibi kusursuz biri neden bu kusurlu insanoğlu ile beraber.

Evlilikten de bir örnek vereyim. Diyelim ki kadın kocası ile seks yapmıyor ya da ayda yılda bir seks yapıyor. Kocası ise sürekli kadına yanaşıyor ama kadının erkeği reddetmesi lazım. Bu durumda kadın kötü bir insan olup / suçu üstüne alıp gerçeği söylemeyecektir. Ben seni çekici bulmuyorum demeyecektir. Onun yerine bahane (buffer) bulacaktır. Bahane (buffer) erkek ve kadın için farklı ama birbirini besleyen şeylerdir. Kadın bahaneleri erkeği direkt reddetmek zorunda kalmamak için kullanır, erkek ise bahaneleri reddedilme ile direkt yüzleşmemek için.

Kadın bu durumda mesela daha fazla ev işi yaparsan daha fazla seks yapabiliriz (aslında olay senin SUÇUN zira az ev işi yapıyorsun) diyebilir. Erkek ise aslında karısı tarafından (yeterince) çekici bulunmadığını (reddedildiğini) kabul edip bunun üzerine çalışmak yerine karşı bahane ile karısının dediğini yapmayı tercih edebilir. Bu durumda da kadın adam her bahaneyi aştığında yeni bir bahane uydurmak zorunda kalır (çocuklarla daha fazla ilgilen, çocukların bizimle yatması lazım, vs …) ve bu kendi kendini besleyen bir döngüye girerler.

Erkek burada ERKEK ADAM olsa idi zor da olsa reddedildiğini kabul edip buna göre strateji üretirdi. Daha çekici olmak için çalışırdı mesela (kadını veya kadınlarla birlikte olmayı istediğini varsayarsak). Fakat erkek ERKEK ADAM değilse, mavi hapla beyni yıkanmış ise “mutlu eş mutlu hayat” (happy wife happy life) dolmasına göre hareket edecektir. Bu da evlilik için kamikaze dalışıdır zira kadınlar bir erkeğin her istediklerini yapmasını (gayet doğru bir şekilde) o erkeğin muhtaç ya da tercih edilmeyen (tercih edilse tecrübeli bir erkek olurdu ve asıl olayı anlardı) bir erkek olmasından kaynaklandığını bilirler.

Bu konuda Yin bir başka örnek vermiş :

Tam da bu yüzden, “yapmam” dedikleri şeyleri yapmak için ikna olmayı beklerler ve yaptıklarında da “bana bunu sen yaptırdın / o yaptırdı” diye anlatırlar. Yapmak istemediklerinden değil, sorumluluk almak istemediklerinden. Oyun, bu sorumluluğu kadının üstünden alma sanatıdır.

Oyun da işe yaramıyorsa, “sizinle” yapmak istemiyordur. Nokta. Save edip baştan başlayacağınız bir oyun değil bu. Devam ederseniz siz zararlı çıkarsınız. Vakit harcamayın.

Evet tam da bu yüzden dominant, girişken ve atak ama oyunu doğal bir süreç gibi oynayan “piç”, adım adım, konuşarak, ikna ederek ve eşitlikçi oynayan iyi çocuğa toz yutturur. Piçle “kendiliğinden olur” veya “erkek baştan çıkarır”. Iyi çocukla seks ise resmen günahtır 🙂

Bir arkadaş instagram hesabımızda sormuş:

“Bu benim suçum değil” “Ben kötü bir insan değilim.” Yargılayan erkekten koşarak uzaklaşmaları bu yüzden mi admin?

Evet, yargılayan erkek kadının itibarına saldıracağı ya da saldırılmasına neden olacağı için kadın ondan uzak durmaya ya da her şeyi saklamaya meyillidir. Çoğu “iyi çocuk” AFC kaliteli kadın miti yüzünden yargılayıcıdır. Sitede öğrenen adam serisindeki çocuğu okuduysanız ilk gecede sadece kevaşe hatunlar verir diyordu ve o kafayı aşana kadar ilk gecede seks tecrübesi olmadı.

Bitirirken tekrar edelim: Bir kadın bir erkek ile (kendisine yürüyen, erkek arkadaşı ya da kocası) aralarından çözülmesi gereken bir sorun olduğunda, sorunun en pratik şekilde nasıl çözüleceğinden çok bu sorun çözülürken şu iki şeye  odaklanırlar :

1 – Bu sorun / tartışma benim SUÇUM değil.

2 – Ben KÖTÜ bir insan / kadın değilim.

Bunu olguyu kavrayabilirseniz, bir kadınla etkileşiminiz oldukça tahmin edilebilir hale gelir. Unutmayın ki kadınlar için çok uzun bin yıllar boyunca itibar kaybı canlarını tehlikeye atan (namus, kötü kadın, kaltak, cadı, vs.) bir şeydi. Ya da onları cinsel piyasadan atan bir şeydi (genetik ölüm). Bugün bile kadınların kendi aralarındaki rekabette bir numaralı silah itibar saldırısıdır. İtibarı koruma içgüdüsünün kadın psikolojisine neden bu kadar içsel olduğunu anlamak için bu uzun geçmişi düşünün.