Zor, saygısız ve istismarcı kız arkadaşım – vaka çalışması

Corey Wayne’in Zor, Kaba ve İstismar Edici Kız Arkadaşım yayınının çevirisidir.

Bugün konumuz “zor, kaba ve istismar eden kız arkadaş”.

Bunca yıl boyunca, rahat, kolay anlaştığınız ve size nazik davranan bir kız arkadaş bulun tavsiyemi defalarca duymuşsunuzdur. Şimdi ele alacağımız vakadaki erkek ise, böyle olmadığı bariz bir kız arkadaşa sahip.

Kendisine insaflı davranmak adına, benim çalışmalarımla, bu kadınlar birlikteliğe başladıktan çok sonra tanışmış. Kendisinin de itiraf ettiği gibi son derece muhtaç biriymiş ve kadının peşinden çok fazla koşmuş. Yani temel olarak, kız arkadaşını kendisine bir beta erkek, üstünde tepinebileceği bir ayak paspası ve korkutup sindirebileceği gibi davranması yönünde eğitmiş.

Vakayı okurken göreceğiniz gibi, kadın sinirlendiğinde “çok özür dilerim majesteleri” moduna geçiyor. Yani tüm gücü kadına verdiği gibi, kadını ufak çaplı bir despot olacak şekilde eğitmiş ama aynı zamanda kadın da fabrika ayarından arızalı bir tip gibi görünüyor. Birazdan duyacaklarınız, sınırlar çizip bu sınırları korumazsanız, bir kadının size ayak paspası gibi davranmasına izin vermeniz durumunda neler olacağını göstermesi açısından iyi bir vaka.

Bu ikili yaklaşık 2 yıldır beraberler. Yani birkaç haftadır beraber olduğu bir kadından bahsetmiyor, bu sağlıksız ilişki dinamiği uzun süredir devam ediyor. 2 senedir bu şekilde devam eden ilişkiyi düzeltecek adımlar atmak ve bu adımların işe yaraması, yeni başlamış bir ilişkide bu adımları atmaktan ve bu adımların işe yaramasından çok daha zor.

Şimdi vaka çalışmasına geçelim.

“Merhaba, ismim Bob. 40’lı yaşların başındayım ve eşim vefat ettiğinden beridir, 2 erkek çocuğa tek başına babalık yapıyorum. Sizi bir buçuk yıldır takip ediyorum ve “3% Man” kitabını 10 kez okudum. İki çocuklu, boşanmış bir kadınla yaklaşık 2 senedir beraberim.

İlişkinin başlarında fazla peşinde koşmak, fazla muhtaç davranmak gibi birçok hata yaptım ve bunun sonucunda sürekli olarak bir sıcak bir soğuk davrandı. 

Bu genellikle erkek, bir maskülen, bir feminen davrandığı zaman olur. Maskülen davrandığında, sana ilgisi artar, beta ve feminen davrandığında sana ilgisi azalır ve senden uzaklaşmak ister. İlgisi azaldığında ve uzaklaşmak istediğinde, daha cadaloz, daha huysuz ve daha kaba davranır çünkü erkeğe saygı duymamaya başlar. Erkek kancık gibi davranmaya başladığında saygısı azalır. Siz kancık gibi davranırsanız, o da size kancıkmışsınız gibi davranır.

Tam bu sırada sizin yayınlarınızla karşılaştım. Davranışlarımı büyük oranda düzelttim ama ilişkimiz düzelmeye başladığında, soğuk, uzak davranmaya başlıyor ve bana ilgisini tamamen kaybetmiş gibi görünüyor.

Kitapta “Kadınlar kedi gibidir” adlı bir bölüm var. Bir kadınla uzun süreli beraber olduğunuzda, bazen bir miktar soğuk ve mesafeli olabilir ve erkeğin bundan etkilenmemesi gerekli. Erkek kadını kendi haline bırakırsa, kadın birkaç gün sonra geri (eski haline) döner. Ama erkeğin muhtaç ve fazlaca kadın peşinde koşan bir geçmişi varsa, kadının en ufak bir sessizliğinde ya da ufacık bir coşku azalmasında, erkek korkuya ve kaygıya kapılır. Kadının duygularının hava durumu gibi rastgele değişebileceğini anlamak yerine, otomatik olarak, “bir şeyler yanlış gidiyor, bunu hemen düzeltmem lazım” diye düşünmeye başlar.

Oysa erkeğin, kadının inip çıkan duyguları ile dalgalanmaması, kısa süreli inişlerde kuyruk acısı hissetmemesi, kadını o süre boyunca kendi haline bırakması lazım. Ama eğer kadın çizgiyi aşmaya başlarsa, istismarcı ve kaba davranmaya başlarsa, erkeğin bunu suratına vurması gerekir.

Eğer partneriniz size iyi davranıyorsa, ödül olarak sizin zamanınızı ve ilginizi almalı. Eğer size kötü ve kaba davranıyorsa, bu davranışı ise sizi özlemek ile ödüllendirilmeli. Partneriniz size kaba davranıyorsa, size kötü davranıyorsa, sizinle zaman geçiremeyeceğini öğrenmeli. Bu kadar basit. Çünkü neye tolerans gösteriyorsanız, o şeyin daha fazlasını davet edersiniz. Kimse, size yapılmasını teşvik etmediğiniz bir şeyi size yapamaz. Eğer bu şeyleri kabul ederseniz, karşınızdakine “bana bunları yapabilirsin, problem değil” dersiniz.

Bana yeniden nazik davranmaya karar verdiği zamanlarda, bu şeyleri defalarca konuştuk. Bana, hiçbir duygu hissetmediği, donuk, en ufak şeylerin bile kendini boğduğu bir moda girdiğini söyledi.

İşte bu nedenle de, bu duygusal donukluk zamanlarına karşı umursamaz olmalısın, bunları kişisel ya da seni reddetme olarak algılamamalısın. Sabah, uyumadan öncekinden değişik bir ruh haliyle uyanması, senin düzeltmen gereken bir şeylerin yanlış olduğu anlamına gelmez.

Sürekli olarak partnerinin gözündeki yerini merak edip duramazsın, bu çok muhtaç bir davranış. Bu muhtaç mod, çocukken genellikle annenden ve babandan yeterince ilgi ve takdir görmediğin için, yeterince sevildiğini hissetmediğin için olur. Böyle bir geçmişin sonucu, senin yetişkin hayatında yeterince sevilmeyeceğini var sayıp durman olur. Yeterince sevilmeyeceğine inandığında da, bu tahmini sevgi eksikliğini, karşındaki insandan sevgi dilenecek şekilde ona yapışarak kapatmaya çalışırsın. Partnerin üzgün, kızgın ya da kötü bir ruh halinde olduğunda, bunun senin suçun olduğunu var sayarsın. Partnerinin kötü ruh halinin sorumluluğunu ve suçunu üstüne alırsın.

Oysa partnerin huysuz olduğunda, “sakinleştiğinde bana ulaşabilir” de diyebilirdin. “Kaba olduğu zaman ona yakın olmak istemiyorum” diyebilirsin. Partnerin sana nazik davranmak zorunda. Bir kadının sana kötü davranmasına, gıkını çıkarmadan katlanmamalısın.

Bir kadının sana kötü davranmasına, gıkını çıkarmadan katlanırsan, daha fazla kötü davranmasına davetiye çıkarırsın ama bununla da kalmaz, partnerin tarafından kötü davranılmaya ses çıkarmadığını gören başka kadınlar da sana kötü davranmaya başlarlar. Örneğin kız çocuğun varsa, o da sana kötü davranmaya başlar çünkü sen çevrene, “bana kötü davranabilirsiniz, bu hiç sorun değil” mesajı veriyorsun.

Sevgilimin, bu yaşında bile devam eden, bir sürü anne ve baba problemi olduğunu biliyorum. 

Yetişkin bir kadını düzeltmek ve kurtarmak, senin işin ya da görevin değil. Eğer anne problemleri, baba problemleri varsa, bunu kendi başına düzeltmeli.

Anne ve babasının, erkek kardeşlerini ve küçük kız kardeşini kayırdıklarını düşünüyor.

Bu düşünce onu nasıl etkilemiştir? Tabii ki mağdur olduğunu düşünmesine neden olmuştur. “Başka herkes kendisinden daha fazla ilgi ve sevgi görüyor” diye düşünüyor. Bu nedenle de otomatik olarak “zavallı ben, ben mağdur edildim. Kimse beni sevmiyor. Kimse beni önemsemiyor” diye düşünüyor. En ufak şeyleri bile kendisine karşı yapılmış olarak algılıyor ki vakanın ilerleyen bölümlerinde bunun nasıl ortaya çıktığını göreceğiz. Erkekten, erkeğe söylemeden anlamasını beklediği, mantıksız beklentileri var. Erkek, kendisinden direkt istenmeyen bu şeyleri yapmadığında, kadın öfke nöbetine kapılıyor. Göreceğiniz gibi bu mantıksız beklentilerin bazıları son derece gülünç şeyler.

Uzun, mutsuz ve istismar içeren bir evlilik yapmış. Çocuklarından biri otizm spektrumunda olduğu için oldukça zor bir çocuk ve sevgilimin dediğine göre çok fazla strese yol açıyor.

Neden böyle biri olduğunu anlamak için terapiye başladı ama daha sonra terapide konuşulan konulardan hoşlanmadığı için terapiyi bıraktı.

Başka bir terapist bulabilirdi. Kadının bir sorunu var, sorunu olduğunu biliyor ve terapiye başlıyor. Terapist kaba ya da kendisini rahatsız eden şeyler söyleyince de terapiden kaçıyor.

Jim Ran’ın zamanında dediği gibi “ben senin için kendime iyi bakacağım, sen de benim için kendine iyi bak.” Kız arkadaşının kendine iyi bakması lazım. Eğer problemleri varsa, bunları çözmesi lazım. “Ay bu çok zor”, “ay terapist kaba şeyler söyledi” ya da “terapist kendimi kötü hissetmeme neden oldu” …

Terapinin amacı ne? Tüm terapistlerin iyi olduğunu iddia etmiyorum, eğer birinden hoşlanmadıysan başkasını bulursun. Başka terapistlerle görüşüp, kendisine yardım edebileceğini düşündüğü birini seçmesi iyi olur.

Geçen Noel Bayramında, eski kocası çocukları aldı ve o da benim evimde kalmaya geldi. Her şey çok güzel gidiyordu ve beraber vakit geçirmekten zevk alıyorduk. Sonlara doğru, sarılarak televizyon izleyip sakin sakin otururken, birdenbire bana döndü ve, iyi tarafının tükenmek üzere olduğunu söyledi.

Yani “önümüzdeki günlerde biraz manyaklaşabilirim, sana pek de nazik davranmayabilirim. Bu konudaki fikrin nedir?”

Burada izleyici doğru şeyi yapıyor ve “ne demek istiyorsun?” diye soruyor.

Bana, duygusal olarak donuk hissettiğini, bana kaba davranmak istediğini hissettiğini söyledi.

İzleyiciye kaba davranmanın sorun olmadığını düşünmesinin nedeni ne? Çünkü geçmişte defalarca kaba davrandı ve tüm bu davranışları yanına kaldı.

Kabalaşacaksa onu evine bırakacağımı, kendisi ile nazik biri olduğunda görüşmeyi tercih edeceğimi söyledim.

Sana karşı kabalaşacağını söylediğinde, sen ona karşı kabalaşmaya başlarsın. “Sana bir taksi çağırayım” dersin. “Tatildeyiz ve iyi vakit geçirmek istiyorum. Çocuklarım burada ve senin bana çocuklarımın önünde kötü davranmana izin vermeyeceğim” dersin. “Eğer kabalaşmaya başlayacaksan, evine gidiyorsun, senin kabalığınla uğraşamam” dersin. Bazen tek yapman gereken budur. Bunu yaparsan, muhtemelen özür diler.

Kadının erkeğe böyle bir şey söylemesi, erkeğin bunu onun yanına bırakıp bırakmayacağını görmek için. Çünkü erkek bir şey söylemezse, bir şeyler yapmazsa, omurgalı davranmazsa, erkeğe kötü davranmaya başlayacak. Kötü davranmaya başlayacak ve erkeğin kendisine haddini ve yerini bildirmesini bekleyecek. Bazen kadınınızı kucağınıza yatırıp kıçına şaplağı basmanız gerekir.

Tatilin kalanında normal davrandı.

Evet, çünkü sen kendisine tolerans göstermeyeceğini söyledin ve yapman gereken de buydu. Burada iyi iş çıkardın.

Tatilden sonraki 3 ay boyunca, oldukça uzak davranmaya başladı. Birkaç hafta önce de, benim yüzümden böyle davrandığını söyledi.

Söylediklerinde gerçeklik payı var zira onun böyle davranmasına izin verip durdun. Yani bu davranışa sen davetiye çıkardın.

İlk buluşmamızda bir içki aldığını ve tüm içkileri benim ödemem gerektiğini söylemek zorunda kaldığını, bu olayı kafasından atamadığını söyledi.

Para, bu çiftin ilişkisinde çokça sorun olan bir durum. Görünen o ki kadın, erkeğin daha fazla şeyin ödemesini yapmasını istiyor.

Bana soğuk davrandığı zamanlarda, bu konu tekrar gündeme gelip duruyor. “Eğer o içkiyi kendisi almamış olsaydı, her şeyin çok daha farklı olacağını söyleyip duruyor. Bunu inandırıcı bulmuyorum.

Kadınlar abartarak konuşurlar. Gerçekte söylemek istediği, ki bu vakadaki kadının iletişim becerileri berbat gibi, daha fazla şeyin masrafını karşılamanı istediği. Muhtemelen kazandığı para yeterli gelmiyor.

Benim cimri olduğumu söyledi ki bu doğru değil.

Cimri olan muhtemelen kendisi.

Birkaç hafta önce doğum günümdü. Beni ve çocukları yemeğe çıkaracağını söyledi. Doğum günümde ise, yeterince parası olmadığı, beni iyi bir yere götürmeye yetecek parası olmadığı için umutsuz hissettiğini söyledi.

Sana para konusunda zorluk çıkarmasının nedeni, kendisinin para konusunda zorluk yaşaması.Ama bunun suçunu sana atmaya çalışıyor. Bu kadının kendini aklama yöntemi bu. Kadının nasıl yetiştirildiğini, bir “mağdur” olarak büyüdüğünü unutma. “Yeterince sevgi görmüyor”. “Yeterince para almıyor”. “Zavallı ben” modunda yaşıyor.

Sevgi ve bağ ihtiyacını karşılamak için kullandığı sağlıksız yöntemlerden birisi, mağduru oynamak. “Annecik ve babacık bana yeterince sevgi vermedi. Abilerimi ve küçük kız kardeşimi daha çok sevdiler, onları daha fazla kayırdılar. Sahip olmadığın parayı harcamam gerekiyor. Sen çok kötüsün. Tüm paramı sana harcamama neden oluyorsun. Ay ben çok mağdurum. Zavallı ben. Benim için üzül.”

Pahalı bir yere ihtiyacım olmadığını, aslında dışarı çıkıp yemek yememize bile gerek olmadığını söyledim. Ama dışarı çıkma konusunda kendisi ısrarcı oldu.

Yemekte bana çok soğuk davrandı ve kızgın görünüyordu. Kendi doğum günümde çok rahatsız hissetmeme neden oldu.

Onu kenara çekip, “bugün benim doğum günüm ve sen herkesin önünde bana berbat davranıyorsun. Ya kendine çeki düzen ver, ya da neyin var neyin yoksa toplayıp git” demen gerekiyordu. Bazen kadınına bunu demen gerekir. Özellikle de seni ailenin önünde rezil ediyorsa. Onu kenara çekip “buna bir son vermen gerekiyor. Eğer böyle davranmaya bir son veremiyorsan, hayatımdan çıkıp gitmen gerekiyor. Seni daha fazla tolere etmeyeceğim” demen gerekiyor.

Sorun şu ki, sen fazla “naziksin”. Fazla yumuşaksın ve kadın sana ne yaparsa yapsın katlanıyorsun. Yani bu tür istismar edici davranışların daha fazlasına davetiye çıkarıyorsun.

Birkaç gün sonra buluştuğumuzda, doğum günümdeki davranışlarından dolayı özür diledi ama benim yüzümden öyle davrandığını da ekledi. Tırnaklarını ve saçını yaptırması için ona para vermeliymişim.

Senin yerinde olsam, “hayır, bu senin sorumluluğun” derdim. “Sen bir yetişkinsin ve ben bir yetişkin ile ilişki yaşıyorum. Bir çocukla değil” derdim. “Bir yetişkin gibi davranman lazım. Benimle bir daha bu şekilde konuşmayacaksın. Çok gülünç davranıyorsun.”

Eğer ona para verseymişim, güzellik için harcadığı parayı benim için harcayabilirmiş. Bu beni çok kötü hissettirdi.

Tekrar ediyorum, senin sorunun tam olarak bu. Onun sorunlarını kendi üstüne alıyorsun. Yani tam bir kancık, ayak paspası gibi davranıyorsun ve bu kötü davranışların daha fazlasına davetiye çıkarıyorsun.

Geçen hafta onu mangal yapmaya davet ettim. Bana geldiğinde aç olmadığını söyledi ve bu nedenle de mangal yapmayı bıraktım.

Şimdi bu aşırı bariz bir hata. Yaptığın hata bariz olmalı. Mangala çağırıyorsun, geliyor ve “aç değilim” diyor. Sen de mangal yapmayı bırakıyorsun. Bir şey yapıyorsun ve sırf onun için yaptığın şeyi bırakıyorsun. Bu bariz bir zayıflık.

“Ben kırmızı arabaları seviyorum” diyorsun ama kız “kırmızı arabalardan nefret ederim, ben mavi arabaları seviyorum” diyor. Bunun üzerine sen de “ya aslında kırmızı arabalar beni bazen gıcık etmiyor değiller, bu arada mavi benim favori rengim demiş miydim?” diyorsun. Kendi fikrini, ona uyumlu olmak için değiştiriyorsun.

Mangal yapmak istiyorsan, mangal yaparsın. Seninle kalabilir ya da isterse gidebilir. Sen zevk için gezintiye çıkmışsın, nereye gideceğini söylüyorsun. Önce geleceğim diyor sonra arabaya binince “ben oraya gitmek istemiyorum” diyor. Yapman gereken “tamam o zaman, eğer oraya gitmek istemiyorsan seni evine bırakayım” demek.

Birdenbire, hiçbir sebep yokken kızgın davranmaya başladı. “Ben eve gidiyorum” dedi. “İyi misin?” diye sordum. “İyiyim” dedi. “Geç oldu, çocukları uyutmam lazım”.

Bir kadın “iyiyim” dediğinde, genellikle iyi değildir, kızgındır. Kızgın olmasının nedeni, bir kancık gibi davranman. Sırf o aç değilim dedi diye, mangal yapmaktan vazgeçtin. Tahmin ediyorum ki mangal partisine sadece o gelmedi.

Acele ile evden ayrıldı. Saat 6:30’du ve çocukları saat 9’da uyurlar. İki oğlum da, olanları fark ettiler. 12 yaşındaki oğlum, “bütün bunlara neden katlanıyorsun hiçbir fikrim yok” dedi.

12 yaşındaki oğlunu dinlemen lazım. Bir kancık gibi davrandığını, 12 yaşındaki oğlun bile fark etmiş. Bütün bunlara tolerans göstermeye devam edersen ne olacak biliyor musun? 12 yaşındaki oğlun da sana bir kancıkmışsın gibi davranmaya başlayacak.

Birader, kendine biraz saygı göstermen lazım. Kimse sana, senin davet çıkarmadığın bir şey söylemez ya da yapmaz.

Gece beni aradı ve bana çok öfkeli olduğunu söyledi. Mangalda yeterince et pişirmediğimi ve evde yemek yapmak zorunda kaldığını söyledi.

Problem şu ki sen bir o yana, bir bu yana sallanıyorsun. Yapmak istediğin şeyi yapmıyorsun çünkü sürekli olarak onun onayını arıyorsun. Kadını, ilişkinin erkeği yapmaya çalışıyorsun. Bu oldukça mide bulandırıcı ve itici bir şey. Böyle davranmayı acilen bırakman lazım.

Kendisine, aç olmadığını ve bir şeyler yemek istemediğini söylediğini hatırlattım. “Sen yine de mangal yapmaya devam etmeliydin, mangal yapmaya devam etsen yerdim” dedi.

Mangal sırasında “ben mangal yapıyorum ve sen et yemek istemiyorsan, kapı orada” demeliydin. Çocukların orada ve sen sırf o aç değil diye mangal yapmayı bırakıyorsun.

Bu kadının ne düşündüğü konusunda aşırı endişe gösteriyorsun.”Mangal yapıyordum ama kadınım mangal istemiyor. Ben de onun bana kızmasını istemiyorum. O zaman mangal yok.”

Benimle güvende hissetmediğini söyledi.

Birçok kadının bacaklarını kapatan ve erkekleri neden seks yapmayı bıraktık diye merak içinde bırakan şey bu. Kancık gibi davranıyorsun, kız arkadaşın sana kızacak, bir şeyi beğenmediğini söyleyecek diye ödün kopuyor.

Maç izlemek için arkadaşlarını çağırmışsın, kız arkadaşını da çağırıyorsun. Kız geliyor ve “maç izlemekten nefret ederim” diyor. Sen de “herkes evlere, kız arkadaşım maç izlemek istemiyor” diyorsun. Bütün arkadaşların senin tam bir kancık olduğunu düşünüyorlar ve bir daha seninle maç izlemeye gelmeyecekler. Senin burada yaptığın şey bu. Seninle güvende hissetmediğini söyleme sebebi de bu. Çünkü, onun hoşuna gidip gitmediğine bakmaksızın, yapmak istediğin şeyi yapacak kadar erkek değilsin.

Ondan ayrılmayı çok düşündüm, ondan ayrılmaya çok karar verdim. Ama onunla iletişimi kestiğimde, bana gelip bu yaptığımın hiç hoşuna gitmediğini söylüyor.

Sen de bunun üzerine muhtemelen diz çöküp özür diliyorsun, belki ayaklarını öpüyorsun.

Ona karşı hislerim olduğu için, onu bırakamıyorum.

Senin muhtaçlığın ve yapışkanlığın bariz zaten. Kadının kancık davranmasının önemli bir nedeni de bu. Senin korkudan altına yapman, planlarını değiştirmen, onu memnun edeyim diye taklalar atman için, sinirlenmesi yeterli. Sen insanları hoş tutmak için her şeyi yapmaya hazır birisin ve bu da oldukça itici bir özellik.

Geçen gün ona, bensiz daha mutlu olacaksa, neden bana dönüp durduğunu sordum.

Kitabı 10 kere okudum diyorsun ama sonra kadına “beni neden seviyorsun?” diye soruyorsun. Bu aşırı zayıf bir hareket.

Bensiz tek başına yaşamaktan korktuğunu söyledi.

Böyle davrandığında, düzgün bir cevap alabileceğini düşünmüyorsun değil mi? Onun yanında kancık gibi davranıyorsun ve kadını ilişkinin erkeği yapmaya çalışıyorsun. “Ben aç değilim” diyor ve sen de “beni affet kraliçem, mangalı hemen bırakıyorum” diyorsun. Bu davranışların yüzünden senden tiksiniyor ve erkenden çekip gidiyor.

Buraya kadar anlattıklarımdan, bu kadının narsist olduğunu söyleyebilir miyiz?

Bu olası ama kadını yeterince bilmiyorum ve uzaktan teşhis konulamaz. Zaten ben psikiyatrist değilim. Ama yazdıklarına bakarak, problemin önemli bir kısmının senden kaynaklandığını söyleyebilirim. Kancık gibi davranman büyük problem. Bunu çocukların bile fark ediyorlar. Kadının seni, çocuklarının önünde istismar etmesine izin veriyorsun. Kendine gel birader!

Bensiz daha iyi olacağını söylüyor ve ben de onun gitmesine izin veriyorum. Ama sonra neden bana geri geliyor?

Kitabı okuduğuna emin misin? 10 defa okuduğunu söylemiştin. Kitabı 10 kere okuyan birinin sormayacağı bir soruyu soruyorsun. Geri gelmesinin sebebi, gittiğinde peşinden gitmemen, gitmesini umursamaman.

Kitapta yazılan şeyleri bazen uyguluyorsun, bazen uygulamıyorsun. Omurga kazanman ve kadınına yerini bildirmen lazım.

Rahmetli eşimle böyle problemler yaşamamıştım. Beni haşlayacağını biliyorum ama tavsiyelerin benim için çok değerli.

Probleminin önemli bir parçası, onu memnun etmek için taklalar atmak. Onun seni herkesin önünde istismar etmesine izin veriyorsun. Bu gerçekten çok kötü. Omurgasız olduğun için sana saygısı yok. Sen bir erkek olarak omurga göstermediğinde, kadın senin yanında güvende hissetmez. Sen aşırı omurgasız olduğundan o da aşırı saygısız ve gülünç davranıyor. Senin maskülen özüne güveni yok. Böyle davranman onu kurutur, senin etrafında olmak istememesine neden olur.

Sen ise erkek ile kancık arasında gidip geliyorsun. İstikrarlı bir şekilde erkek gibi davranmaman senin probleminin çok önemli bir öğesi. Bazen erkeksin, bazen küçük, yaralı bir çocuk.

Kontrol edebileceğin şeyleri kontrol etmeye başlaman lazım. İstikrarlı bir şekilde omurgalı, maskülen olman lazım. Kadının kıçını öpmek için taklalar atmayı bırakman lazım. Bu şekilde davranman seni kötü duruma sokuyor ve çocuklarına da berbat bir örnek oluyorsun. Çocukların bile sana “baba sana böyle davranmasına neden izin veriyorsun? Ona haddini bildir, erkek ol” diyorlar.

Davranışlarını düzeltmezsen, bir sonraki kadınla da sorunlar yaşayacaksın.

Tabii senin kız arkadaşının da sorunlu biri olduğu çok bariz. Kendini düzeltmesi lazım ama bu konuda hiçbir şey yapmıyor. Ama sen de sürekli zayıf ve beta davranarak, bu davranışları besliyorsun.

Mahmut Abi’nin notu: Corey Wayne’in tavsiyelerine katılmakla beraber, kadının erkek ne yaparsa yapsın aşırı sorunlu ve arıza biri olduğu çok açık. Erkek davranışlarını mutlaka düzeltmeli ama bu kadını hayatından geri dönüşsüz olarak atması gerekecek.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize özellikle de toksik ilişkiler rehberi kitabına bakabilirsiniz.

Suçluluk hissettirme (guilt trip) nedir?

Birçok insanın toksik bir ilişkiyi bırakamama sebebi sevgi ya da korku değil, suçluluk duygusu. Bu suçluluk duygusu da hemen hemen her zaman, gerçek bir suçluluğa değil, ilişkide manipülatif ve toksik olan partnerin karşısındakinde aktif bir şekilde ortaya çıkarmasına dayanıyor.

Evet bu bölümde, suçluluk hissetirme (ingilizce’de guilt trip) denilen ve birçok insanın farkında olmadan içine düştüğü bir manipülasyona değineceğiz.

Suçluluk hissetirme tuzağına düşen birçok insan, bu manipülasyonun farkında değil. Eğer bu manipülasyona uğrayan biriyseniz, bu manipülasyonun farkına varmanız, daha doğrusu hissettiğiniz suçluluğun sizde özel olarak yaratıldığının farkına varmanız önemli. Manipülatif partnerin sizin aleyhinize olacak şekilde kullandığı bu silah, sizin kendi duygularınız olduğu için, bunun farkına vardığınızda, aslında kontrolü elinize alıp bu silahı etkisiz hale getirebileceğinizin de farkına varacaksınız. Çünkü siz suçluluk duymanız gerektiğine inanmadığınız sürece, kimsenin size suçluluk duyduramayacağının farkına varacaksınız.

Duygusal olarak dengeli ve dayanıklı bir insan, toksik partnerin ihtiyaç ve isteklerini onun yerine kendi sırtında taşımaz, taşıması gerektiğine inanmaz ve inandırılamaz. Toksik ve manipülatif insanın dışardan baktığınızda zeka yoksunu bir aptallıkla, çocukça bir inatla ve gülünç bir şekilde tekrarladığı bu talep ve söylemler, karşısında duygusal olarak dengeli ve dayanıklı bir insan olduğunda, toksik ve manipülatif insanın kıçına tekmeyi yiyip kapının önüne konulması ile, aşamayacağı şekilde ghostlanması ile sonuçlanır.

Duygusal olarak dengeli ve dayanıklı olmayan, çocukluklarından itibaren sevilmek ve değer verilmek için böyle şeyleri kabul etmeleri gerektiğine inanmış, kabul edilmek için sorumluluk ve suç kendinde olmasa bile bir şeyler yapması gerekenin kendisi olduğuna inanmış, duygularını yönetemeyen ebeveynlerinin gazabını üzerlerine çekmemek ya da onlar tarafından ihmal edilmemek için sürekli onların duygularının sorumluluğunu yüklenmiş insanlarsa, sevilmek ve değer verilmek için başka çareleri olmadığını düşünerek, bu talepleri sırtlarına alırlar. Kendilerini kullanan ve manipüle eden toksik partner için üzülürler, ona yardım etmeye çalışırlar ve bunun için bizzat bu insanın üzerlerinde uyguladığı istismara boyun eğerler.

Bu zihin yapısındaki birçok manipülasyon kurbanı, bunu bir güç olarak bile görür.  Birçoğu bütün bu istismara dayanarak, yeterince acı çekerek, toksik partnere onu ne kadar sevdiklerini ispatlayabileceğini ve birgün onun tarafından istismarsız ve acısız bir şekilde sevileceğini umar. Ama maalesef toksik partnerin elinde istismar edilen patner ne yaparsa yapsın ve ne kadar uzun süre yaparsa yapsın, hiçbir zaman, toksik partnerin umrunda olmayacaktır. Toksik partner bir ihtimal karşısındakini istismar ettiğini kabul etse bile, unutmayın bu düşük bir ihtimal, partnerin bu istismarı sonuna kadar hak ettiğini, ona onun yüzünden böyle davrandığını söyleyecektir.

Bu yolun sonunda mutluluk yok. Birgün birdenbire ya da zaman içinde, artık mutlu bir ilişki yaşamanızı sağlayacak bir dönüşüm asla olmayacak. Böyle bir ilişkideyseniz tüm emeğiniz ve zamanınız, dipsiz bir kuyuya akıyor ve emeğinizin karşılığını asla alamayacaksınız.

Narsist bir kadın ya da erkekle ilişkilerde çok görülen suçluluk hissettirme, istisnaları olsa da, çoğu zaman diğer partnerde zaten varolan bir zayıflığın kullanılmasına dayanır. Burada istismar edilen partnerin, çocukluktan öğrendiği bir başkalarının sorunlarını kendi sorunu yapma, kendi sırtına alma, kendi sorumluluğu haline getirme problemi vardır. Böyle bir zaafı olmayan insan, narsistin suçluluk manipülasyonuna “mal mıdır nedir?” diye tepki verirken, böyle bir zaafı olan insan, narsistin suçluluk hissetirmek için dediklerine dünden razıymış gibi inanır.

İyi olan şu ki, böyle sağlıksız bağlanma stilleri çok erken çocukluktan gelseler bile, sebepleri ve neden olduğu yaralar bilinç seviyesine çıkarılarak iyileştirilebilirler. Bu, söylemesi kolay yapması oldukça zor bir şey olsa da, ilişkilerde istismara dünden razı bir şekilde girmemek için, içinden geçmeniz gereken bir süreç.

Fakat bazı insanlar, başka insanların duygu yönetimini yüklenmeyi bırakmak istemez çünkü öz değerlerinin, oynadıkları bu role bağlı olduğunu düşünürler. Böyle bir insan, partneri tarafından istismar edilmeyi istemez ama öz değerini karşısındakinin tüm duygularının sorumluluğunu almaya endekslemenin, hemen hemen her zaman duygusal istismara gittiğini anlamaz.

Bir insan diğerinin duygularının sorumluluğunu sırtına aldığında, diğer insan her kötü veya üzgün hissettiğinde, bunun suçunu da yüklenir. Durumun doğası gereği, suçu üstüne almaktan kaçış yoktur. “Bu insanı mutlu etmek benim görevim ama bu insan mutsuz ise bu benim suçum değil” diyemezsiniz. Eğer bir insanın mutluluğu sizin göreviniz ise, mutsuzluğu sizin suçunuzdur.

Tabii ki gerçekte, bir insanın mutlu olması sizin göreviniz değil. Her yetişkin insanın mutluluğu, o yetişkin insanın kendi görevidir, mutsuzluğu ise kendi suçudur. Hiçbir yetişkinin, başka bir yetişkini, mutluluğunu görev edinmeye zorlamaya hakkı yoktur.  Başka bir yetişkinin mutluluğunu üzerinize almamak, istismar ya da kötülük değildir.

Örneğin bir romantik ilişkiye devam etmek istemiyorsanız, karşınızdaki insanı, o üzülecek ya da üzülüyor diye terk edemediğinizde, karşınızdaki kişinin mutluluğunu göreviniz haline getiriyorsunuz. Kendi ihtiyaçlarınızı ve geleceğinizi düşünmeniz ise otomatik olarak suç, suçluluk duymanız gereken bir şey oluyor. Oysa her yetişkin insan, reddedilme ve terk edilme ile kendi başına, kendi duygularını yöneterek başa çıkma ile görevlidir. Bu görevi üstlenmeyip, ayrılmak istediniz diye suçlu veya kötü bir insan değilsiniz.

Aslına bakarsanız bir insanın sizi koltuk değneği gibi kullanmasına izin vermemeniz, o insanın ruhsal ve duygusal olarak gelişimine katkı sağlar ve o insana yaptığınız bir iyiliktir. Bu insanın kendi duygusa gücünü yönetmesi için onun duygu yönetimini üstlenmemek, o insana verebileceğiniz en iyi hediyelerden biridir.

Toksik ve istimara uğranan bir ilişkiden, suçluluk hissi nedeniyle çıkamamak, hemen her zaman, ilişki sırasında karşı tarafın duygularını çok fazla ve sağlıksız bir oranda görev edinmekten kaynaklanır. Bu da hemen her zaman kişinin özdeğer eksikliğini, partneri tarafından kullanım değeri ile karşılamaya çalışmasından kaynaklanır.

Toksik ve istimara uğradığınız bir ilişkiyi bitirmek istediğinizde, istismarcı partneri çok üzdüğünüzü ya da onun hayatını mahvettiğinizi duyabilirsiniz. Tüm bu melodram içerikli suçlamalar, sizin kendinizi düşünme cüreti gösterdiğiniz için yoğun bir suçluluk hissetmeniz için tasarlanmış manipülasyonlardır.

Burada ilk yapmanız gereken şey, şunu ortaya çıkarmak: Gerçekten suçluluk mu duyuyorsunuz yoksa suçluluk hissini, bu kişinin birgün size istediğiniz değeri vereceği fantezinize sarılmak için mi kullanıyorsunuz? Bunu yaparken, bu kişinin size istediğiniz değeri asla vermeyeceğini aklınızdan çıkarmayın.

Eğer gerçekten suçluluk duyduğunuza karar verirseniz, kendinize şu soruları sorun:

“Yetişkin bir insan, kendi davranışlarının sonuçlarını yaşamak istemiyor diye, neden siz suçluluk duyuyorsunuz?”

Eğer kendi davranışları yüzünden mutsuz olduysa, öyle davranmamalıydı.

“Neden, daha iyi davranılmayı hak ettiğinizi düşünüyorsunuz diye suçluluk duyacaksınız?”

Eğer daha iyisini hak ettiğinizi düşünmüyorsa, sizi çok da umursamıyor demektir.

İlişkinize dışardan bakarak bu soruları tekrar sorun.

“Ahmet, Selin’e kötü davranıyor, bağırıyor, küfrediyor, sürekli kavga çıkarıyor. Bu durumda Selin, Ahmet’i terk ederse, bu Ahmet’in suçu mu, Selin’in mi?”

“Selin, kendisine daha iyi davranılmasını istediği için suçlu mu?

Selin’in kendisini düşünerek Ahmet’i terk etmesi suç değil. Ahmet ne kadar üzülürse üzülsün suç değil. Bunu iddia edenler, Ahmet ya da Ahmet’in arkadaşı, Selin’in hayatından hemen atması gereken toksik insanlar.

İlişkide neyin sizin suçunuz, neyin onun suçu olduğunu yazın. Eğer sizin suçunuz olan şeylerin listesi çok kısa ise, neden tüm suçu üstünüze almanız gerektiğini hissediyorsunuz? Bunu düşünün çünkü sorununuzun kaynağı tam olarak bu temel inanç.

Neden böyle davranılmayı hak ettiğinizi düşünüyorsunuz?

Böyle davranılmayı hak etmiyorsanız, neden size böyle davranılmasına izin veriyorsunuz?

Bunları düşünmeye başladığınızda, asıl şeytanın karşınızda değil içinizde olduğunu, içinizdeki bu şeytanı sizi kullanmak üzere karşınızdaki hastalıklı insana yönelttiğini göreceksiniz. O kişiyi hayatınızdan atmak tabii ki içinizdeki şeytana büyük bir darbe vuracak ama asıl savaş içinizde, dışarıda değil.

Bu arada önemli bir suçluluk hissettirme manipülasyon aracı da göstere göstere, bak beni ne kadar üzdün, yıprattın diye ağlamaktır.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize özellikle de toksik ilişkiler rehberi kitabına bakabilirsiniz.

 

Beta özelliklere sahip kadınlar

Erkek Adam Patreon hesabındaki muhabbet (chat) bölümünde Ahmet sormuş:

“Erkek Adam sitesinde beta özelliklere sahip kadınlarla ilgili bir yazı var mı?”

Bunun üzerine Second Life rumuzlu kullanıcı “kadınlarda alfa – beta olayı yok, ilişki materyali olan/olmayan olarak ayırıyoruz genelde” demiş.

Ahmet, beta özelliklere sahip kadınlar demiş ki beta erkek dediğimiz adam da genellikle beta özelliklere sahip erkektir. Kadınlar da beta davranışlar sergilerler ama buna alfa – beta demek yerine kaygılı davranışlar da diyebiliriz.

Bu arada devam etmeden belirteyim, Second Life bunu söylemiyor olabilir ama birçok erkek ilişki materyali olan/olmayan ayrımını sadece sadakat, geçmişinde (çok) erkek olmaması veya çok sevmesi kriterlerine göre yapıyor. Ama sadık ve geçmişinde çok erkek olmayan bir kadın, aynı zamanda toksik ve karın ağrısı olabilir ve bunun da onu bir erkek için ilişki materyali olmayan kadın kategorisine sokması lazım. Fakat bilinç altında sevilmeye değer biri olmadığına dair temel bir inanç olan erkek, kendisini çok seven kız ne kadar toksik olursa olsun onu bırakamayabiliyor. Ya da “piyasada sadık kız kalmadı” sanan adam, kız adamı duygusal şiddet manyağı yapsa bile kızı ilişki materyali sanabiliyor.

Benim “beta erkeğin kadın versiyonu” dediğim bir kadın tipi var. Bu kadınlar, narsizm ya da borderline gibi duygu durumu bozuklukları olmasa bile kaygılı bağlanma stiline sahipler (gerçi çoğu beta kadın ve erkekte sürekli olarak kırılgan narsizm kokusu alıyorum):

“Düşük özsaygı, şiddetli reddedilme veya terk edilme korkusu ve ilişkilerde yapışkanlık, bu bağlanma şeklinin yaygın belirtileridir … kaygılı bir kişi ilişkide hangi konumda durduğu ve partnerinin onu kendisi kadar sevip sevmediği konusunda güvensiz olabilir. Sonuç olarak, partnerin en ufak bir hayal kırıklığı ya da reddedilme belirtisi, zaten düşük olan özgüvenine zarar verebilir.”

Genel olarak beta özellikler gösteren (kaygılı bağlanan) erkek, sıklıkla tetiklenen bir “acaba beni sevmiyor mu / gerçekten istemiyor mu?” kaygısı ile karşı koyamadığı ya da (kaygısını silecek bir rahatlamanın getirdiği hazza bağımlılık nedeniyle) karşı koymadığı şekilde fazlaca ilgi gösterme, kaynak harcama ve arama dürtüsü hisseder. Burada amaç, partnere ulaşarak ya da fazlaca ilgi, kaynak ve arama ile, partnerinin onayını görmek ve kaygısını rahatlatmaktır. Biz erkeklere burada, kaygılarını, flört ya da partnerlerinin üzerine kusmadan yönetmelerini öğretiyoruz. Zira birinin sırtına çocukluğunuzdan ve daha önceki ilişki başarısızlıklarınızdan gelen kaygıyı yükleyemezsiniz, çoğu kişi bunu görünce kaçar. Daha da kötüsü, insanlar genellikle empatik yaratıklar olduklarından, sizin kaygı kusmanız, “ben sevilmeye layık değilim sanırım” gibi bir sinyal verir ki bunu birkaç kez tekrarlarsanız, karşınızdakinin sizinle aynı fikirde olmasını sağlayabilirsiniz.

Ek olarak, kaygı nedenli davranışları yapmanız, kaygınızı geçici olarak rahatlatırken, toplam olarak kaygınızı arttırır. Bunun tersine kaygının sizi ittiği şeyleri yapmazsanız, geçici olarak daha kötü hissetseniz bile, toplam kaygınız azalır ve daha sonra bir miktar daha güçsüz bir kaygı dalgasına maruz kalırsınız. Örneğin, 1 saat mesaj atmadı diye rahatlamak için bir önceki mesajınıza ek bir mesaj atma itkisine karşı koymazsanız, ikinci mesaja aldığınız cevap ile geçici rahatlarsınız ama biraz daha kaygılı biri olursunuz. Bu isteğe karşı koymanız, sizi geçici rahatlamadan mahrum bırakırken, toplam kaygınız bir miktar azalır. Bu mekanizmadan retroaktif kıskançlık yazısında bahsetmiştik.

Beta özellikler gösteren kız dedik, bu konuya neden girdik? Öncelikle birçok erkeğin problemini bir tekrar etmek istedim ve ayrıca beni arayan birçok kadının temel problemi bu olduğu için onlara da konuyu özet geçmek istedim. Fakat kadınların kaygı yönetimi sorunu erkeklerden farklı ortaya çıkar.

Genel olarak beta özellikler gösteren (kaygılı bağlanan) kadın, sıklıkla tetiklenen bir “acaba beni sevmiyor mu / gerçekten istemiyor mu?” kaygısı ile karşı koyamadığı ya da (kaygısını silecek bir rahatlamanın getirdiği hazza bağımlılık nedeniyle) karşı koymadığı şekilde fazlaca ilgi isteme, kaynak talep etme ve aranma dürtüsü hisseder. Burada amaç, partnerin kendisine ulaşması ya da fazlaca ilgi, kaynak vermesi ile onay görmek ve kaygısını rahatlatmaktır.

Biz bu tip kızlara burada genellikle karın ağrısı kızlar diyoruz. Yeterince ilgi ve alaka göstermenize rağmen, sürekli olarak yeterince aranmamaktan, ilgi görmemekten şikayet eden bu kızlar, eğer siz yeterince ilgi gösteren biriyseniz, muhtemelen karın ağrısı insanlardır.

Beta özellikler gösteren kadın da erkek gibi, kendi ilişkisini baltalamaya programlıdır ve ilişkisini mahvetmesine partneri de dahil kimse engel olamaz. Böyle bir kadının özgüven ve özdeğer eksikliği sürekli ilgi talep eder ve bu aşırı ilgi gelmezse çok büyük sorunlar çıkarır. Bu aşırı ilgi gelirse de, bu sefer içgüdüsel kadın tarafı erkeğin boyun eğmesinden dolayı erkeğe çekim duymayı bırakır ve kadın yine sorun çıkarır. Ve hayır, yeterince alfa erkek, yüksek değerli erkek vs. olmanız bir şeyi değiştirmez. Böyle bir karın ağrısını, hiyerarşide zirvede bir erkek olarak normal bir kadına çeviremezsiniz. Zaten bu kadını normal bir kadına çevirme, kurtarma, vs. fantezisini, kadın erkek ilişkilerinde rütbesi düşük erkekler kurarlar, yüksek erkekler ise bu kadınları hayatlarından çıkarırlar.

Beta özellikler gösteren kadınlar, erkekler için daha büyük bir sorun zira erkeklerde kadınlara yönelik bir arketip kurtarıcı rolü var. Yani beta erkek çok erken aşamalarda kadını itebilirken, beta kadın tam tersi muhtaçlıkları ile bir erkekte kurtarıcı içgüdüsünü tetikleyebilir. Bu kadın zaten bir de narsist ise, bunu özellikle yapar.

Ahmet bununla ilgili bir yazımız olup olmadığını sormuş, bu konuya değinen bir yazımız var aslında: Vaka Çalışması – Sevgilim ilgisiz oldugumu söylüyor:

“Bakın tekrar ediyorum. İlgisizseniz ayrı konu. Ama günde 3-4 saat iletişimde olduğun kız ilgisizlikten şikayet ediyor ve fazlasını vermiyorsunuz diye soğuyorsa, bu karakterde bir kadının kendi ilişkisini baltalamasına engel olamazsınız. İlgiyi arttırmazsınız soğur, arttırırsınız daha fazlasını talep eder ve/veya yine soğur. Beta erkekler de böyle, kendi ilişkilerini baltalamaya programlılar (özgüven ve özdeğer krizine girdikleri için) ve karşılarındaki kadın bu konuda pek bir şey yapamaz.”

Şimdi tabii bir de bazı kadınlar normalde bu kadar kaygılı bağlanmasalar bile, erkek çok omurgasız, efendi adam olarak davranınca, bu hale gelebiliyorlar. Fakat çoğu normal kadın erkeği terk eder, kalıp da daha fazlasını talep etmez. Yine de yeterince sayıda görece normal kadın, yalnızlık korkusu ile hem gidemeyip hem de eksik olan çekimi zaman – ilgi – para ödeme olarak talep edebilir.

Burada eğer kadın karın ağrısı ise o kadını bırakmanızı tavsiye edeceğim. Zira dediğim gibi, böyle bir kadın ilişkisini baltalamaya programlı. Bir kadın sizin davranışlarınızdan mı böyle yoksa içsel olarak mı karın ağrısı nereden anlayacaksınız? Karın ağrısı kadın gerçekten manasız bir ilgi ve ulaşım talep eder. Öyle gri çizgi falan değil. Örneğin iş yerindesiniz, mesajına 15 dakika dönmediniz diye problem çıkarır. Adam çalışıyor, 15 dakika dönememesi normal diye düşünmez, kaygıya kapıldığı için düşünceleri değil duyguları yönetimdedir. Sabah işiniz gücünüz yok gibi gece saatlerine kadar konuşmak ister, kendine hediyeler aldırmaya çalışır, başkalarına ayırdığınız zamanı sabote etmek için uğraşır.

Bu site yorumlarında bu şekilde düzinelerce vaka var aslında. Bir ara onlardan örnekler bulup buradan linklemek lazım.

Çok sık gördüğüm ve kadının ilgi talebinin, erkeğin kadını istemediğini hissetmesinden kaynaklandığı şu duruma da bir bakın derim: İlgisizlik ve ters davranışlar yüzünden terk edilmek – Vaka Çalışması

Sorularınızı bana uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Kırılgan narsist kadın erkeği nasıl hapseder?

Eğer bir narsist ile beraberseniz, özellikle de narsist insanlarla birden fazla ilişkiniz olduysa, kırılgan narsist bir kadının sizin üzerinizde kullandığı tuzak ve taktiklerini bilmeniz önemli. Bu bölümde bunları ele alacağız ve bölümün sonunda, bu kırmızı alarmları görmenize rağmen kaçmama nedeniniz hakkında da konuşacağız. Bu bilgiler, sizi suçlamak ya da utandırmak için değil, kırılgan narsist bir kadının avı olmanıza neden olan kırılganlıklarınızı ortaya çıkarmak ve kendinizi bu tuzaklardan korumanız için buradalar.

Başlamadan önce bu bölüm bilgi amaçlı ve eğer yardıma ihtiyacınız varsa, profesyonel yardım alın.

Narsist kişilik bozukluğu, ciddi bir ruhsal problem olsa da, birine size zarar verme hakkı vermez. Siz bu dünyaya, başka bir insanın istismarcı davranışları ile mücadele etmek için gelmediniz. İlk bilmeniz gereken şey, eğer kırılgan narsist bir kadın ile beraberseniz, ilişkinizin maalesef mutlu bir devamı ya da sonu olmayacak.

Şimdi kırılgan narsist bir kadının, partnerinde ne aradığı ile başlayalım. Bence kırılgan narsist bir kadının ilgilendiği iki erkek tipi var.  Birinci erkek tipi, diğer bir narsist. İkinci tip erkeğin ise belli karakter özellikler var ve şimdi bunlara bakacağız. Bu tip bir erkek sadece kırılgan narsiste düşmekle ve ona muhtaç olmakla kalmaz, aynı zamanda narsisr tarafından zincire de vurulur.

Birinci karakter özelliği koruyuculuktur. Kırılgan narsist kadın, çok yüksek koruma içgüdüsüne sahip, sevdiklerini korumaya doğal olarak eğilimli birini bulmaya çalışır.

İkinci karakter özelliği ise yardımseverliktir.  Böyle bir insan, başkalarına yardım etmeye ve hatta kahraman olmaya eğilimlidir.

Üçüncü karakter özelliği ise, sözünün eri olmaktır. Bu özellik, kırılgan narsist kadının erkeği zincire bağlaması konusunda çok önemli bir özelliktir.

Dördünci karakter özelliği de aşk adamı olmaktır. Kırılgan narsist kadın, kendisini tüm kalbiyle sevecek, kendisini sürekli takdir edecek ve istediği zaman tüm dikkatini kendisine yöneltecek bir erkeği arar.

Şimdi sizin tuzağa düşme sürecinizin nasıl işlediğine bakalım. Narsist kendisinin özel biri olduğuna inandığı için, sizi de onun özel biri olduğuna inandırmakta zorlanmaz. Sizin şimdiye kadar karşılaştığınız en enerji dolu, en eğlenceli, en akıllı ve seksi kadın olarak karşınıza çıkar. Tüm duygularınızı ateşler, seks dürtünüzü ateşler. Kırılgan narsist kadın hemen her zaman, seks bombardımanı yapar, seksi silah olarak kullanır. Sizin varlığından haberdar bile olmadığınız, gerçek dünyada olabileceğini hiç düşünmediğiniz tutkulu tarafınızı ve cinsel heyecanınızı açığa çıkarır.

Fakat sizi tuzağa çekme sürecinin anahtar taktiği bu değil. Anahtar taktik, size kırılgan tarafını göstermesi ve kendisini size “daha önce hiç kimse açmadığı kadar” açmasıdır. Buna nasıl tepki verdiğiniz ise, sizin üzerinizde çalışmaya devam edip etmeyeceğini, başka bir ava geçip geçmeyeceğini belirler. Kırılgan narsist kadının size en “kırılgan ve samimi” şekilde açılmasına çok fazla empati ve şefkat ile karşılık verirseniz, sizi “kahraman” rolüne yönlendirebileceğini anlar. Sizi, bu dünyada onu anlayabilecek, onu koruyabilecek, ona güvende hissettirebilecek ve ona yardım edebilecek tek erkek gibi hissettirir.

Zokayı büyük bir şevkle yutarsanız, kırılgan narsist kadın sizin kahraman olma güdünüzün, ihtiyaç duyulma ihtiyacınızın yüksek olduğunu anlar ve sizi uzun vadeli sürece çeker.

Kırılgan narsist kadın, tuzağa çekme aşamasında sizi duygusal olarak da keşfetmeye çalışır. Sizin zayıflıklarınızı, en derin korkularınızı, kimsenin bilmediği en gizli sırlarınızı öğrenmeye çalışır. Sizin aranızda çok yoğun bir bağ hissettiğiniz derin sohbetlerinizde, o size açılır ve siz de ona açılırsınız. Ama keşfettikleri, ilerde aleyhinize kullanılacaktır.  Kırılgan narsist kadın size, sizin hakkınızda bir sürü soru sorar çünkü bu bilgileri sizi manipüle etmek için kullanacaktır.

Burada şunu belirtmemiz önemli. Bu taktiklerin büyük çoğunluğu, bilinçaltı taktikler, kırılgan narsist kadının hayatta kalmak için geliştirdiği otomatik “yetenekler”. Kırılgan narsist kadın, size karşı şeytani bir saldırı peşinde değil, en azından genellikle değil.

Zokayı iştahla yuttuğunuz bu ilk aşamadan sonra, kırılgan narsist, ikinci aşamada zokayı daha da sağlam yurmanız için kendini geri çekiyormuş gibi davranır. Gerçekte ise, kendisini geri çektiğinde, sizin peşinden gitmenizi bekler. Siz peşinden giderseniz, sizi kendisine daha da çok bağlar.

Kırılgan narsist kadın bunu iki şekilde yapar. Ya sizin onu çok kırdığınızı sanacağınız sahte bir senaryo yaratır ya da hiçbir sebep yokken kendisini geri çeker ve siz neden böyle davrandığını sorduğunuzda, kırılmaktan çok korktuğunu söyler. Geçmişte ne kadar çok kırıldığını ve sizin de aynı şeyleri yapacağınızdan, onu kıracağınızdan ne kadar çok korktuğunu anlatır.

Burada kırılgan narsist kadın sizin yardımsever, ihtiyaç duyulmaya ihtiyaç duyan tarafınızı manipüle eder. Burada sizden almaya çalıştığı tepki, sizin diğerlerinden farklı olduğunuz, bunu ona asla yapmayacağınız konusunda söz vermenizdir. Sizden alabileceği kadar çok söz alır çünkü o sözleri tutmak için elinizden gelen her şeyi yapacağınızın bilincindedir.

Bir kez sözler verdiniz mi, artık zokayı tam yutmuş vaziyettesiniz ama bitmedi. Dahası var. Sizi bağlamak yetmez, bir de hiçbir yere kaçamayacak şekilde zincire vurulmanız lazım.

Siz değerleri olan, sözünü tutan birisiniz ve kırılgan narsist kadın güven duymak istediğini söyleye söyleye size bu sözlerinizi tekrar ettirir durur.  Çünkü o çok korkuyordur ve çok kırılgandır. Şimdi bu kadın gerçekten inanılmaz derecede duyarlı ve güvensiz biridir ve ihtiyacı olan şey, sizin bu sözleri asla ama asla bozamayacağınızı hissetmenizdir. Bu da, zeki ama duyarlı birinin, böyle istismar dolu bir ilişkiyi, ne olursa olsun terk edememesinin ana nedenlerinden biridir.

Kırılgan narsist kadın sizi test eder, sizin sözünüzün eri olduğunuzu kanıtlamanız için ara ara ilişkiye bomba atar. Bu testleri “geçerseniz”, gerçek kedi – fare oyunu başlar. Eğer buraya kadar okuduklarınızdan anlamadıysanız söyleyeyim, bu oyunda fare olan, oyuncak gibi oynanan sizsiniz.

Bu aşamada, duygusal olarak yüksek derecede istismar içeren it – çek ya da bir sıcak – bir soğuk döngüsü başlar. Bir Dr. Jekyll bir Mr. Hyde ortaya çıkmaya başlar. Bu döngüde kırılgan narsist kadın sizi önce kendi dikkat, hayran olunma gibi ihtiyaçlarını karşılamanız için kendine çeker ve sonra da sizi ezer. Sizi hatalarınızı, zayıflıklarınızı, güvensizliklerinizi ve korkularınızı yüzünüze vurarak ezer. O tatlı, seksi kızın nereye kaybolduğunu bilemezsiniz. Ama merak etmeyin. O tatlı, seksi kız geri gelecek. Ama her gelişi, daha kısa süreli olacak.

Sürecin bu aşamasının asıl amacı, sizin kafanızı karıştırmak, sizin kendi yargılarınızı ve değerinizi sorgulamanızı, bunlardan emin olamamaya başlamanızı sağlamak. Sizin bireyselliğinizi kaybedip, onunla kaynaşmanızı sağlamak. Ona sahip olduğunuz için çok şanslı hissetmenizi, onu sürekli takdir etmenizi, ona asla karşı durmamanızı sağlamak.

Zamanla omurganızı kaybetmeye başlarsınız zira dik durmanın sonuçları çok yoğun ve yıkıcı olmaya başlar. Zamanla çaresiz, kaygılı ve depresif hissetmeye başlarsınız zira kırılgan narsist kadın, sizin benlik algınızı yok etmeye başlar.

Kırılgan narsist kadın, kendinizi geri çekmeye başladığınızı hemen fark eder ve size hemen, ona çekilmenizi sağlayan şeylerin kırıntılarını vermeye başlar. Kedinin fareyi bırakıyor gibi yapmasına benzer şekilde, sizin bir miktar kendinizi toparlamanıza bile izin verir ama tabii sonra sizi hemen yeniden pençeleri arasına alır.

Kırılgan narsist kadın bunlara paralel olarak da, sizi arkadaşlarınızdan ve ailenizden yalıtmaya başlar. İlginizi herhangi başka birine, bu başka biri kendi çocuğunuz bile olsa, vermenizi şiddetli bir şekilde kıskanır. Sizi terk etmekle tehdit eder ve üzerinizde daha fazla kontrol sağlamak için her şeyi yapar.

Zaman içerisinde, kırılgan narsist kadının, onu mutlu etmekten sorumlu oyuncağına dönersiniz. Siz onun tüm ihtiyaçlarını karşılar hale gelirsiniz ve karşılığında da istismar hariç hiçbir şey almazsınız.

Siz sevdiklerini koruyan, onların mutlu olmasını isteyen, sözlerini tutan iyi bir insan olabilirsiniz ve bunlar, doğru ellerde sizin için harika şeyler sağlayabilecek özellikler. Ama kırılgan narsist kadının ellerinde ise, sizin için oldukça yıkıcı şeyler.

Eğer böyle bir ilişkide, sözler verdiğiniz için ve hala ona yardım edebileceğinizi ya da onu kurtarabileceğinizi düşündüğünüz için kalıyorsanız, böyle bir ilişkide yanlış nedenler yüzünden kalıyorsunuz.

Eğer böyle bir ilişkide, aranızdaki şeyin aşk olduğunu düşündüğünüz için kalıyorsanız, sizin aranızdaki şey aşk değil. Bence istismar dolu, toksik bir ilişkide olmaktan daha kötü olan tek şey, o ilişkide bir gün bile daha fazla kalmaktır. Eğer böyle bir ilişkiden kaçabildiyseniz ya da böyle bir ilişkide terk edildiyseniz, asla ama asla geri dönmeyin.

Bir narsist ile ilişkide, bedeli olmayan şey yoktur. Narsist ile tüm bağlarınızı koparmaya bakın.

Kaynak: Tactics and Mind Games of the Female Covert Narcissist

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize (özellikle konu ile ilgili olan Toksik İlişkiler Rehberi kitabına) bakabilirsiniz. Sorularınıza Patreon chat alanında daha hızlı cevap verebiliyorum.

Narsist erkeğe aşk bombardımanı, duygusal olarak güçlü erkeğe olandan farklı mı?

Mahmut abi selamlar. Borderline ve toksik kadınlarla alakalı podcastinde  lovebombingle alakalı harika bilgiler verdin. Oradan da yola çıkarak iki farklı erkeğe karşı duruşu hakkında sorularım var.

Bu tarz kişilik bozukluğu olan ve nesne süreksizliği olan bolca da kırmızı bayrak bulunduran kadınlar kendisi gibi narsist bir erkeğe ona inanılmaz aşık olduğunu anlatırken ,daha dengeli ve stabil bir ruh halindeki adama lovebombing yerine daha farklı teknikler deneyebilir mi? (Soru 1) .

Tecrübeli bir borderline kadının daha 1 ay olmadan narsist bir adama gösterdiği lovebombing gerçekten bir aşk olma olasılığı mıdır yoksa hızlı yanıp sönen ilişkilerden mi ? (Soru2)

Şimdi bu konularda çok kolay etiket yapıştırılıp borderline ya da narsist deniyor (çoğunda da kadın aslında adamın pısırıklığından asabileşip giden biri) ama öyle var sayalım.

Toksik bir kadın, özü aşağılık kompeksi içinde olan narsisti idealize etmeye başladığında, narsist buna mal gibi atlayıp, aşırı yükselip borderline’ın aşk bombardımanı gazını arttırmasına neden olabilir. Narsist erkekler love bombing ile tuzağa çekilmeye daha müsaitler zira love bombing ile kendilerine mükemmel erkek gibi davranıldıkça tam istedikleri, kan emecekleri, yakıt ihmali kurbanını bulduklarını düşünerek bağlanırlar. Tabii sonra kim kimin kanını emiyormuş görürler 🙂

Dengeli stabil bir erkeğin bu tür bir içsel aşağılık kompleksi, dışsal büyüklenmeciliği olmadığından kendini çok yerene de çok övene de “ne diyor bu mal?” diye bakar. Yani biri “sen berbatsın” dediğinde kendisine “yoo berbat falan değilim” der, biri “sen mükemmelsin” dediğinde “yoo mükemmel değilim” der. Bu nedenle de borderline aşk bombardımanı yaptığında “ben böyle mükemmel değilim, iyiyim ama bu kadar da değil. Bu kadında bir gariplik var” diyebilir. Narsist ise “tabii ki ben mükemmelim” diye gaza gelebilir.

Tecrübeli bir borderline kadının daha 1 ay olmadan narsist bir adama gösterdiği lovebombing, aşktan ziyade idealizasyondur. Buldum gaza gelen malı vereyim gazı olayıdır.

Tek bir kısmı anlayamadım sadece . Bu tarz bir kadın karşısında Dengeli stabil bir erkek olduğunu anladığında aşk bombardımanın işe yaramayacağını düşünüp lovebombingten daha farklı ve yavaş süreçli tekniklere girişir mi ? Çünkü kırmızı hap camiasında karşısındaki erkeğin tipi fark etmeksizin , lovebombing yapmak toksik ve borderline kadınların olmazsa olmazı gibi anlatılıyor sanki.

Böyle bir kadın hemen her erkekte, aşk bombardımanı (idealizasyon) aşamasından düğmeye basılır gibi bok bombardımanı (değersizleştirme) aşamasına geçer. Ve en geç bu geçişi yaptığında, dengeli ve stabil bir erkek tarafından hızlıca terk edilir. Narsist ya da başka şekillerde stabil olmayan, zayıf bir erkek ise aşk bombardımanı aşamasında kadına çok düştüğünden, bu geçişten sonra da bırakamaz.

Ben kitapta yazmıştım, her toksik kadın her erkeğe aşk bombardımanı yapmaz. Örneğin adam o kadar betadır ki ne idealize edebilir ne de idealize etmesine gerek kalır. Başından tepesine binebilir.

Teori mi kasıyorsun yoksa bir durum mu var?

Abi aslında teori kasmıyorum ama hayatıma giren bi borderline kadın bana bildiklerimi unutturmadı ama karıştırmama sebep oldu diyebilirim. Çünkü gitmem gereken mesafenin fazlasını katettim ve bu durum yaşadığım “her şeyi bir mantığa oturtma” gibi bir çabaya sokuyor beni. Bir de twitterda ingilizce bi yazı okumuştum. Türkçesi ; bazı kadınların sizi daha fazla manipüle edemeyeceklerini anladıkları anda onlar için iyi bir tercih olmayacağınızı da bilin diyordu. Mesela bu sözü de aşamıyorum .

Ama şu anlamda aşamıyorum; Kırmızı hapta genel olarak kadın sizi manipüle edemedikçe gözünde güçlenirsiniz ve sizi asla bırakamaz gibi bir düşünce de hakim. Ama pratiğe baktığında gerçekten de sorunlu kadınlar güçlü erkeklerle değil de manipülasyonlarına boyun eğen erkekleri tercih ediyorlar. Yani güçlü bir duruşla her kadından saygı göremiyorsunuz. Yani teori bulmaktan ziyade sen fikirlerine güvendiğim biri olarak biraz işin detayının nasıl işlediğini öğrenmek istiyorum sadece bu konuda.

“Kırmızı hapta genel olarak kadın sizi manipüle edemedikçe gözünde güçlenirsiniz ve sizi asla bırakamaz gibi bir düşünce de hakim.”

Burada, kırmızı hapta, manosphere’in her yerinde öğrendiğiniz şeyler az çok sağlıklı kadınlarda çalışır, sağlıksız ya da erkeklerle sorunlu kadınlarda çalışmaz. Erkeklere düşman olmuş kadına ne kadar maskülensen seni o kadar sevmez, o kadar saldırganlaşır. Ergen kafasından kurtulamadığınızdan mı nedir, bu işlerden bir çizgiroman kahramanı yaratmaya çalışıyorsunuz. Burada bin kere yazdım, o kadın dünyanın en özdeğerli ve özgüvenli erkeğine de öyle davranır. Bir zavallı ile özdeğerli bir erkeği ayıran, o kadını dize getirebilmesi değil, özgüvemli erkeğin böyle bir kadını hayatından hızlıca atarken, zavallının “bu kadını adam edeceğim, dize getireceğim” fantezileri ile, zayıflığının altında ezilmesidir.

Bir erkek zehirli bir kadını “ben bu kadını gücümle itaatkar kadın” yaparım diyorsa eskiden güçlü bile olsa artık zayıf, zavallı bir erkek olduğunu anlamalı. Güçlü erkekler böyle şeylerle uğraşmazlar.

“Yani güçlü bir duruşla her kadından saygı göremiyorsunuz.”

Hayır. Şimdi geçenlerde bir yerlerde yazmadığımi fark ettiğim, bariz olduğunu düşündüğüm ama birçok olgunlaşmamış erkeğin şaşırdığı bir şey söyleyeyim. Spesifik bir alfa erkeği sağlıklı kadınların birçoğu sevmez. Böyle “aslında çok istiyor, ıslanıyorlar ama istemiyor gibi davranıyor” değil, gerçekten istemeden, hoşlanmadan itici bulur.

Sadece efendi erkekler her kadın tarafından sevilir ama kadınlar onlarla da yatmazlar.

Bazen bir kadın “ay Çad çok itici” dedi mi manosphere’de aslında ıslanıyor, kıvranıyor ama yine de böyle diyor gibi bir yanılgı var. O kadın o gayet çekici olan adamı gerçekten itici buluyor olabilir. Aslında hayatın her alanında geçerli bir olay bu. Ne kadar omurgalı ve güçlü olursan, o kadar sevmeyenin olur, kadınlarda da bu geçerli.

Yani alfa erkeğin her kadın beni çekici bulur diye bir şey yok, havuzunuz artar ama sevmeyeniniz, sizi itici bulan da artar. O yüzden o kadar özgüvenli, özdeğerli, omurgalı adam oldum bu kız beni neden çekici bulmuyor diye düşünmenin anlamı yok.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Karısı tarafından 20 sene dövülen, tehdit edilen ve manipüle edilen adam – Richard ve Sheree Spencer olayı

Bugün erkeğe yönelik ev içi şiddet konusunda oldukça meşhur bir vakayı ele alacağız. Olay İngiltere’de “My Wife, My Abuser” belgeselinde ele alındı.

Koca Richard Spencer 2000 yılında o zaman 22 yaşında olan Sheree ile bir gece kulübünde tanışıyor ve beraber yaşamaya başlıyorlar. 2009 yılında da Tayland’da evleniyorlar. Richard’ın oldukça iyi para kazandığı bir kariyeri var. Sheree ise hapishanelere bakan devlet kurumunda proje yöneticisi olarak çalışıyor. 2015 yılında bir kızları oluyor ve sonra da ikiz kızları dünyaya geliyor.

Richard’ın belgeselde anlattığına göre Sheree ilişkinin başlarında, çoğu zaman (%95) oldukça hoş davranan bir kızmış. Ama zaman içerisinde fiziksel şiddete başlamış ve bunun da seviyesi artmış. Sherre bazen günde 3 şişe şarap içebilen bir alkolik.

Abi anladığım kadarıyla kadınla evlenmeden önce 9 sene çıkmış. Bu süreçte de alkolik ve giderek fiziksel şiddete başvuran biri olmasına rağmen kadınla evlenmiş ve bir de üstüne 3 çocuk yapmış. Bu tür ilişkilerde erkekler maalesef bu kızı bırakırsam yalnız kalırım korkusu ile yüzleşmek yerine, “zamanla düzelir, evlenince düzelir” bahaneleri uyduruyorlar ve korkuları ile yüzleşmek yerine bu hikayelere gönülden inanıyorlar.

Uzun süre çocuk sahibi olamadıkları için tüp bebek yapmaya karar vermeden önce Sheree, hamile kalma ihtimalini artırmak için, çok daha fazla seks talep etmeye başlıyor. Richard bu seksin sevgisiz bir seks olduğunu ve kısa süre içerisinde böyle seks yapmaktan nefret etmeye başladığını anlatıyor. Bunun üzerine Sheree onu “sen erkek değilsin” diye aşağılamaya ve kendisini hamile bırakamamakla suçlamaya başlıyor.

Sheree ciddi fiziksel şiddete başvuran biri. 2020 yılında Richard’ın kulağına şarap şişesi geçiriyor. Daha sonra Richard kulağının ağrıdığını söyleyince “kapa çeneni” diyerek bu sefer aynı kulağa yumruk atıyor. Richard acı içinde çöküp durması için yalvarınca da bu sefer kulağa tekme atıyor.

Kadında manipülasyon da çok. Richard’ı banyodaki aynayı kırıp kendini kesmekle ve sonra da “kocam bana saldırdı” diye sahte suçlama, sonrasında da uzaklaştırma kararı aldırmakla ve böylece aileden atmakla tehdit ediyor. Bu konuda ciddi olduğunu Richard’a göstermek için pencereden dışarı “Richard lütfen daha fazla vurma” diye bağırıyor. Sheree Richard’a ondan daha zeki olduğunu ve ona karşı asla kazanamayacağını söyleyip duruyor.

Bu kadın deli diyorsunuz ama şimdi anlatacağım olayı duyunca bu kadın zır deli diyeceksiniz.

Richard mesela yatak odalarında yatakta değil yerde oturuyor. Karısı yatağı kendisi aldığı için kocasının yatakta oturmasına izin vermiyor. Birgün Richard bu durumda yerdeyken banyoya gidiyor ve sonra gelip Richard’ın kafasına zıçıyor. Kelime anlamıyla mecaz yok. Sonra da hadi şimdi bokumu temizle diyor.

Adamın boğazına bıçak dayamalar, kafasında yumurta kırmalar, “sen küçük bir fa***esin” diye aşağılamalar zaten rutin. Richard’a sürekli olarak herkesin ondan bıktığını, ondan nefret ettiğini, yaratıcı ve sanatsal şeyleri beceremeyecek biri vs. söylüyor. Kızlarından birine babalarının ne kadar korkunç bir adam olduğunu ve ondan çok geçmeden kurtulacaklarını söylüyor. Kızlarından birine komşulara “babam korkunç biri” de diye emir veriyor. Bu arada bu abinin ailesini 7 odalı bir evde konfor içinde yaşatan, 6 haneli rakamlar kazanan ve bunca işkenceye rağmen ne karısına ne de çocuklarına en ufak sözel ya da fiziksel şiddet göstermeyen biri olduğunu hatırlatayım.

Sheree adamı zaten düzenli olarak dövüyor. Komşulardan biri Sheree’nin arabalarının bir koltuğuna işediğini ve arabanın lastiklerini bıçakla deştiğini anlatıyor (bu zır deli kadınlardaki zıçma, işeme huyu nedir ağa?)

Bu arada evde kamera var, Richard kamera taktırmış. Bu kameralar kadının adama işkence ettiğini yıllarca kayda alıyorlar. Ayrıca Richard kendi telefonu ile de kayıt alıyor ve fiziksel şiddet sonrası yaralarının da fotoğraflarını çekiyor.

Sonuçta Richard 36 kamera kaydı, 9 cep telefonu kaydı ve 43 yara bere fotoğrafı biriktiriyor. Ve birgün bunları bir arkadaşı ile paylaşıyor. Adam bunları görür görmez, Koyun Yürekli Richard’dan izin almadan soluğu poliste alıyor.

Helal olsun bu arkadaşa. Bir suç kurbanın izni olmasa bile açığa çıkarılmalı.

Polis Sheree’yi hemen tutukluyor tabii ki. Temmuz 2021’de. Yıllarca Richard’a ben senden daha akıllıyım diyen Sheree tabii ki tam bir embesil. Ve tam bir embesil olarak polisin elinde kayıt olmasına rağmen ve muhtemelen amım var bana inanırlar diyerekten “Richard alkolik, evine destek olmayan bir koca, beni saçlarımdan tutup yerlerde sürüklüyor, bla bla” diyor. Bazen kendisinin de şiddet uyguladığını ama kendisinin daha büyük kurban olduğunu söylüyor. Sanki karşılıklı şiddet uyguluyorlarmış gibi göstermeye çalışıyor.

Richard’ın vücudundaki ısırık izlerinin vahşi cinsel ilişkilerin sonucu olduğunu söylüyor. Polis senin yara bere fotoğrafın var mı, göster hadi dediğinde ise bunları telefonundan sildiğini iddia ediyor.

Polis Sheree’nin Richard’ı bıçakla tehdit ettiği bir videoyu yanlışlıkla sessiz olarak Sheree’ye gösteriyor. Sheree’de videoda ses yok sanıp “burada Richard beni tehdit ediyordu ben de bıçağı ona verip ‘al öldür’ diye meydan okuyordum” diye açıklama yapıyor. Ama videonun sesli halinde kendisinin adamı dümdüz tehdit ettiği duyuluyor. Bu şekilde polise yalan söylediği ve kayıtlarda görülen şiddet nedeniyle hapsi boyluyor. Ama sonra kefaletle serbest kalıyor.

Bütün yargılama sürecinde olayın kurbanının kendisi olduğunu utanmadan tekrarlayan Sheree Spencer, Şubat 2023’te fiziksel şiddet içeren 3 suçlamayı kabul etti. Ayrıca zorba ve kontrol manyağı davranışlarıyla ilgili suçlamaları da kabul etti. Bunun sonucunda da 4 yıl hapis cezası aldı. Bu cezanın ikinci yılında yani Şubat 2025’te hapisten salınabilir.

Bu arada Richard yeni bir partner buldu ve hayatına devam ediyor. Richard Sheree tarafından manipüle edildiğini ve Sheree’nin manipülasyonları ile, Sheree’nin bu hale gelmesine neden olanın kendisi olduğuna inandırıldığını kabul ediyor. Sheree Richard’a bu kadar kötü davranmakta haklıymış zira Richard gerçekten bir hayal kırıklığıymış.

Sheree Richard’ı insanlardan izole etmiş ve birçok yöntem kullanarak kontrolü altına almış. Adam üzerindeki kontrolü öyle bir noktaya gelmiş ki, adamın hangi tuvaleti kullanabileceği ve hangi odada yatabileceği bile kadının iznine bağlıymış.

Bütün bu olanlara rağmen Richard Sheree’ye karşı bir öfke ya da kötü düşünce beslemediğini söylüyor. Bu da doğru olan zira bu kadının öfkesini bile ilerdeki hayatına taşımaması lazım.

Dr. Grande bu olayı geçenlerde analiz etti. Şöyle diyor:

“İlişkinin başında Richard Sheree’yi oldukça nazik, düşünceli ve kendisini önemseyen bir kadın olarak anlatıyor ama Sheree’nin karanlık bir tarafı olduğunu da söylüyor. Sheree kendisine kötü davranmaya başladığında kırmızı alarmların çaldığını ama çocukları olduğu zaman her şeyin iyiye gideceğini düşündüğünü ekliyor. Maalesef çocuklar doğduktan sonra da Sheree düzelmiyor. Tam tersi, Sheree’nin davranışları daha da kötüleşiyor.”

Burada bir not düşeyim, bu tür davranışlar evlilik ve çocuk ile iyiye gitmez, kötüye giderler. Partneriniz sizi evliliğe ve çocuğa kilitledikçe sizin kolay çıkamayacağınızı bilir ve eskiden az da olsa varolan çizgiyi aşarsam gidebilir korkusu tamamen kaybolmaya başlar. Bunlar evlenince düzelir, çocuk olunca düzelir diye hayallere kapılmayın. Evlenince iyi olan şeyler bir miktar kötüye ya da iyiye gidebilir ama alarm seviyesinde kötü olan şeyler hemen her zaman daha kötüye gider.

“Richard 9 yaşındayken annesini kanser hastalığından kaybediyor. Çok küçük yaşlarda, duygularını bastırmayı öğreniyor. Sheree Richard’ı provoke ettiğinde, Richard tepki olarak sinirlenemiyor. Bunun yerine şikayetleri azaltma adına kadının davranışlarını haklı olarak görmeye başlıyor.”

“Sheree tüm bunlar olurken çiftlerin kavga etmesinin normal olduğunu söylüyor. Richard’ın bu duruma tepki vermesini önlemek için Richard’ı çok hassas ve zavallı olduğuna, her şeyden mızmızlanan bir koca bebek olduğuna inandırıyor.”

“Richard’ın elini kolunu bağlayan anahtar korkulardan birisi de Richard’ı, karısına şiddet uygulamayla suçlayacağı tehdidi. Richard, Sheree’den daha iri ve güçlü olduğunun farkında ama böyle bir iftira karşısında polisin aleyinde davranacağını düşünüyor. Sheree, ceza hukukunda ev içi şiddet vakalarındaki erkek aleyhine önyargıyı kullanıyor. Ceza sisteminde erkekler sıklıkla suçlu olarak görülüyorlar ve polis de erkeğe daha fazla şüphe ile bakmaya meyilli.”

Burada bir şey söylemek istiyorum. Polisin ve hukukun böyle bir ön yargısı olsa da, şiddet ispatlandığında, kadın yapıyor olsa da cezasız bırakmıyorlar. Yani bu olayda görüldüğü gibi, polise gitsem kesin ben suçlu çıkarım diye bir durum yok. Ama maalesef bu önyargı bazı erkekleri, bir vursalar pencereden karşı mahalleye uçacak karılarından gelen şiddete katlanmaya itiyor. Richard’ın öpüp başına koyması gereken arkadaşı şikayet etmese böyle yaşayıp gidecek. Ama arkadaşı şikayet ettikten sonra kadın hak ettiği yeri, hapsi boyladı. Bir daha da sittin sene devlette çalışamaz, büyük ihtimalle yeniden evlenemez.

“Richard polise gitmek yerine gördüğü şiddet ile başa çıkmaya çalışmayı tercih etmiş. Öyle ki, şiddet göreceğini düşündüğünde, üstündekileri şiddete daha dayanıklı olacağını düşündüğü giysilerle değiştiriyormuş. Kızlarını okula bırakırken şiddet gördüğü anlaşılmasın diye yüzüne makyaj bile yapıyormuş.”

“Richard şiddete uğradığı durumlarda bazen Sheree’yi fiziksel olarak engellemiş ama bu, kadının öfkesini 10 kat arttırmış. Bu nedenle de Richard çoğu şiddet olayında sadece kendini korumaya çalışmakla yetinmiş. Örneğin yerde cenin pozisyonunu alıyormuş.”

“Bütün bu süreçte Richard sürekli olarak bu kötü davranışların birgün son bulacağı umuduyla yaşamış. Aslında adamın tek istediği de bu. Yani intikam peşinde değil. Tek istediği, kum torbası olmadığı bir evde yaşamak.”

“Richard bütün bu fiziksel ve sözel şiddet içinde, kendisinden ve bütün bu olanlarda kendi payından şüphe ederek yaşıyor. Çünkü Sheree sürekli olarak tüm bu olanların Richard’ın suçu olduğunu söylüyor. Sheree kocasına başarılı bir şekilde gaslighting uyguluyor.”

Evet böyle fiziksel ve/veya sözel şiddette sadece “bana kimse inanmaz”, “kimse benim yanımda olmaz” inancı yok. Belki de daha fazla oranda ve tamamen rasyonel akıl dışı bir “ben bunu hak ediyorum” inancı var. Bu inanç da kendiliğinden değil, kadının adamda bulduğu bir zayıflığı yıllarca işlemesi ile oluşuyor.

“Sheree’nin Richard’a uyguladığı manipülasyon taktikleri o kadar etkili ki, Richard birkaç kez tüm o videoları silmeyi bile düşünmüş. Eğer Richard’ın kızları tüm bu olanlara şahit olmasalar, kimseyle konuşmayacakmış bile. Richard evliliğine ve ailesine değer verdiği için, gerekirse tüm bunlara katlanmaya hazır biri.”

Ama böyle bir kadın şiddeti altında kızlarının nasıl travmaya uğrayacağını hesaba katmıyor. Ya da uzun süre hesaba katmıyor ve sonunda bu sebeple harekete geçiyor.

“Sheree tabii ki tüm bu şiddeti kızlarının önünde de uyguluyor ve Richard bu nedenle olanları arkadaşı ile paylaşması gerektiğini düşünüyor. Ki bu paylaşım da sonunda Sheree’nin tutuklanmasını ve hapse girmesini sağlıyor.”

Dr. Grande “Sheree’den ayrılmak Richard’da karmaşık duygular uyandırmış olmalı” diyor. “Bir yandan sevdiği birini kaybetme hissi ama öte yandan üstünden büyük bir ağırlığın kalktığı hissi. Durum o kadar kontrolünden çıkmış ki, Sheree ile, kocasında çalışan hiçbir manipülasyona pabuç bırakmayan polisin ve ceza sisteminin ilgilenmesi gerekti.”

“Sheree’nin davranışlarına gelecek olursak. Sheree ben-merkezci, kendini beğenmiş, küçümseyici, kindar, aldatıcı ve hak sanrısına (yaptığı her şeyin hakkı olduğu yanılgısına) sahip birisi. Bütün bu olayda alkolün etkisi de az değil. Alkol Sheree’nin zaten varolan davranışlarını daha da kötü hale getiriyor. Hepsi olmasa da çoğu şiddet olayı, Sheree sarhoşken meydana geliyor.”

“Bir nedenden dolayı, hedefine sadece Richard’ı alıyor, kızlarına dokunmuyor. Belki de Richard’a karşı derinlerde yatan ve alkol ile açığa çıkan bir öfke var.”

Belki zaten erkeklerden tiksinen ve bunu eline geçen bu erkekten çıkaran biri ya da zayıf bir adamla evli olduğunu düşündükçe daha da çıldıran biri. Ya da ikisi birden.

“Sheree’nin davranışlarındaki önemli etkenlerden birisi de, ayıkken de değişmeyi reddetmesi. Sarhoşken şiddet uyguladığını bilmesine rağmen sarhoş olmaktan geri kalmıyor. Sheree’nin yaptıklarının sonucunu zerre umursamadığı hissine kapılıyorsunuz. Ne olursa olsun içmeye kararlı ve kimse için de bunu bırakmaya niyeti yok.”

“Sheree bir şekilde uzlaşmacı, sükunet seven ve manipülasyona oldukça açık bir partner bulmuş. Bu da Sheree’nin neredeyse 20 yıl boyunca istediği gibi suç işlemesine neden olmuş. Belki de Richard koca olarak hiç hoşuna gitmiyordu ya da belki kurban olarak hoşuna gitmiyordu.”

“Sheree’de dokunulmaz olduğu, ne yaparsa yapsın hesabını vermeyeceği hissi olabilir. Ama bu kibri ile sonunda Richard’ı bile sınırlarının dışına itti.”

Dr. Grande’nin son analizi şöyle:

“Richard’ın hem karısının değişeceğine olan inancı vardı hem de karısı sorunun Richard olduğunu söylediğinde ona inanıyordu. Bu da onu içinden çıkamadığı bir döngüye hapsetti. Sheree ise Richard’ın asla ama asla dik duramayacağını ve terör ortamını istediği gibi devam ettirebileceğine inanıyordu. Bu konuda ikisi de hatalıydı ve ikisi de varsayımlarının ne kadar hatalı olduğunu zor yoldan da olsa gördü.”

“Sheree için her şey o kadar da kötü değil. Şimdi hapishaneyi içerden tanıma ve birinci elden saha araştırması yapma fırsatı var.

Son olarak da, her erkeğin toksik kadınlar ve toksik kadın manipülasyonu konusunda bilgisi olması lazım. Bu konudaki Toksik İlişkiler – Narsist / Borderline Partner Rehberi kitabımıza ve yayınlarımıza bakabilirsiniz.

Dr. Grande’nin yayını için: Peaceful Husband Secretly Records Coercive and Controlling Wife | Sheree Spencer Case Analysis

Son anda kıyısından dönülen bir evlilik hikayesi – Vaka Çalışması

Abi selam, 35 yaşındayım ve ticaret işiyle uğraşıyorum. Bu sene içerisinde başımdan geçen ve nişanın kıyısından dönen bir ilişkim oldu. Ben bu işin içinden bir şekilde çıktım ve sonradan hatalarımın da genel anlamda farkına vardım ancak tanıdığım Mahmut Abi’nin mutlaka yüzüme çarpacağı çok daha fazla hata çıkacağını biliyorum o sebeple yazmak istedim.

Ben geçen seneye kadar evlilik konusundan uzak, geçici ilişkiler yaşayan ve ilişkinin ciddiyete döneceğini hissettiğim an yavaş yavaş karşı tarafı soğutarak kaçan bir adamdım.

Yani 34 yaşına kadar uzun süreli ilişki kabiliyeti ve tecrübesi edinmedin. Uzun süreli ilişki tecrübesi için bu kadar beklemeyin. Senin durumunda olanlar genellikle uzun süreli ilişkiye geçmek istediklerinde çok zorluk yaşıyorlar.

“ilişkinin ciddiyete döneceğini hissettiğim an yavaş yavaş karşı tarafı soğutarak kaçan bir adamdım” neyden kaynaklanıyor bilmiyorum ama geçmişteki bir travmadan olabilir. Fakat bu dediğin genellikle ciddiye döneceğini hissettiğinde, çok bağlanıp acı çekmekten korktuğundan olur.

Öncelikle yaşım artık biraz yürüdüğünden, tahmin edersiniz ki şuan bile evlenmem konusunda yoğun ailevi ve çevresel baskıya maruz kalan birisiyim. Bu baskı, etraftaki herkesten gelen o “hala evlenmedin mi?” baskısı derken ben de artık bir şekilde geciktiğime inandım …

Evet gecikiyorsun. Bence erkekler için ideal evlilik yaşı 32 ya da 30 – 32 ama bir iki tane uzun süreli denemesi ve olmamasına da pay bırakırsan (2 x 2 yıl), 28 yaşında başlaman gereken işe 6 sene sonra başlamışsın. Ama bunun yanında çok da geç sayılmaz o nedenle aceleye getirip de daha fazla vakit kaybetmemen ya da kötü bir evliliğe girmemen lazım.

ve karşıma çıkacak ilk, evliliği yürütebileceğimi düşüneceğim bir hatun kişisiyle bu kez kaçmamak üzere ciddiyete gitmeye karar verdim.

Karşına çıkacak ilk evliliği yürütebileceğini düşüneceğin kadınla olmayacak. Olması için zorlamamalısın.

Yürütebilmek derken aklımdaki evlilik; fiziksel olarak güzel bir kızdan çok, orta halli, kendini bilen ve olgunlaşmış bir kızla karşılıklı saygı çerçevesinde bir evlilikti diyeyim.

Neyse, kızla bir şekilde tanıştık hikayeyi uzatmamak adına detaya inmiyorum. Gel zaman git zaman 2 ay kadar vakit geçirdik. Başlarda biraz agresif davranan, hızlı parlayan ve gereksiz kıskançlıklar yapan bu hanımefendiye ağzının payını verip bastırıyordum …

Hayır. Başından agresif davranmayan, hızla parlamayan ve gereksiz kıskançlık yapmayan birini bulacaksın. Agresif ama ben bastırıyorum saçma bir düşünce. Bir yere kadar ağzının payını verir bastırırsın sonra köprüyü geçene kadar kocişe koca der ve köprüyü geçince bastıramazsın. Daha başından elemen için bir işaret varmış.

ve tripli de olsa hatasını anlayıp özür dileyerek geri dönüyordu. Bir süre bu şekilde devam etti. 4-5. aydan sonra agresifliği azaldı ancak kıskançlık seviyesi arttı ve her dışarı çıktığımda baskı yapmaya başladı. Gittiğim mekanlardan fotoğraf istemeye, şu arkadaşın yanına gidiyorum dediğim halde arayıp “nerdesin? kimlesin?” şeklinde sormaya başladı. Ben tabi ilk başlarda yine bu davranışlarına gereken cevabı verip susturup yolluyordum yani fotoğraf falan atmıyordum. O da tribe girip kapatıyor ancak yine bir kaç saat sonra “kusura bakma biraz duygusalım bu ara vb…” klasik bahanelerle özür dileyerek geri dönüyordu.

Ben çok anlayışlı bir insanım. İyi niyetli ve hoşgörülü olduğumu düşünüyorum. Hani şu bütün mahalle esnafının “çok efendi çocuk ya” diye tanımladığı adamlar olur ya onlardan biriyim.

Efendi çocuk genelde iyi ve hoşgörülü olduğundan değil, kaygı ve korkudan “anlayışlı” olur.

Her özür dileyerek geri döndüğünde, kızın bundan sonra yapmayacağına nasıl olduysa kendimi bir şekilde ikna ettim sanırım. Ancak o devam etti.

Huylu olarak huyundan asla vazgeçmeyeceğini sana açık açık göstermiş aslında. Kendinize başından uygun birini bulun. Uygun olmayan birini yontarım fantezisi çoğu zaman elinizde patlar. Bir insanın mükemmel olması gerekmiyor, bu mümkün değil ama seninkisi ince bir çizgide değil, bariz uygun olmadığını bağıran biri.

Ben de farkında olmadan yavaş yavaş artık fotoğraf çekip atmaya başladım.

Aferin.

Dışarıya çıkarken arayıp konuştuğum, ben şuraya geçiyorum haberin olsun dediğim halde, oraya gittiğimde yarım saat sonra arayıp “nerdesin? kim var?” şeklinde sorduğunda bir şekilde terslemek yerine artık cevap vermeye başladım. Bunun sebebini bilmiyorum belki de kendimi kazanova gibi hissediyordum ki evden çıkıp alt sokaktaki bakkala gitsem, sanki bir kız düşürüp onu aldatacakmışım gibi davranması sanırım hoşuma gitmiş. Yani aptalmışım.

Ağzımdan aldım 😀

Maalesef bu tür bir istek derin bir güvensizlikten kaynaklanır. Kadın derin güvensizliğe sahip ve kendi kaygısını kontrol etmek yerine (“ya abartma Nalan, adam sadece bakkala gidiyor, sakin” diyeceğine), kaygısını dış dünyayı kontrol altına alarak yönetmeye çalışıyor. Ama bu, hem geçici bir yatıştırma hem de kaygıyı besleyen bir şey. Böyle biri, kaygısı konusunda özkontrol kazanana kadar, güvensizliğini besleyip daha arttırmadan kaçamaz. Yani bu kız büyük ihtimalle, zamanla daha da kötü olacak, daha da iyi değil.

Sonradan bu olayı tamamen benim üzerimde hakimiyet kurmak için yaptığını anlamış olsam da bu tabi ki ilişkiden çıkmaya yakın oldu. Yani ilişki bitene kadar bu olay bende normalleşmiş ve artık kıza attığım her adımı haber verir hale gelmiş bir olaya dönüşmüştü. Öyle ki, ilişkinin sonlarına doğru, başlarda bana böyle davrandığında terslediğim zamanlardaki beni unutmuştum bildiğin. Sanki hiç öyle zamanında ağzının payını veren adam değildim.

Sonradan olay farklı konularda bana karışmasıyla devam etti tahmin edeceğin üzere. Bu kez harcadığım paraya, dışarıdan yediğim yemeğe kadar hesap tutmaya başladı. Her gün düzenli olarak ne yedin, ne kadar verdin şeklinde sormaya başladı. Ben tabi daha önceki ilişkilerimde hiç bu kadar ciddi düşünmemiş ve bu tür yaklaşımlarla karşı karşıya kalmamış birisi olarak, sanırım evliliğe yürümek böyle bir şey, tabi ki harcamaları bilmesi lazım düşüncesine düştüm.

Söylememe gerek yok ama evliliğe yürümek böyle bir şey değil.

Ve hesap verdim. Bildiğin, “tavuk şiş yedim, jokerle aldım 200 TL’ye geldi” şeklinde 🙂 Ek olarak yalnız yaşadığım için karnımın doyup doymadığını da merak ediyor diye düşünüyorum tabi. Aç kalırsam napar aman aman.

Kıyamam. Çok şirin.

1. seneyi bir şekilde devirdik. İçimde başından beri hep bir “problem olduğu” hissi olmasına rağmen bir şekilde devam ettim. Sen de “yokluk” ben diyim 2. paragraftaki sebep

Diyeyim, yokluk. Kadına ulaşıyorsun ama uzun süreli ilişkiye ulaşamıyorsun. O alanda bir yokluğun var.

veya artık çocuk sahibi olmam gerektiği ve ilk yıl çocuğu yapsam 56 yaşına girdiğimde çocuğun 20 olacağını düşünmem, bir şekilde devam ettim işte.

56 yaşında çocuğunun 20 yaşında olması çok büyük problem değil. Geç kalıyorsun doğru. Bunun üzerinde bir miktar baskı yaratması normal ve aslında iyi. Ama “Aman Allahım bittim ben hemen bulmalıyım” yaşında değilsin. Sakin.

Aslında devam etmemdeki sebep, karşı tarafta kendimden bir şeyler görmem (bazı davranışlarında, söylediklerinde) ve bu kadınla evliliği idare edebileceğimi düşünmemdi. Yani saygısızlık yapmadığını düşünüyordum, birbirimizi öyle çok sevmesek de saygı varsa bir şekilde yürütürüz diyordum.

Olay köprüyü geçtikten sonra saygısızlığa da gidebilir. Bu kadın muhtemelen güvensizliklerini, kaygısını kontrol edemeyen bir kadın ama bu sebeple de olsa kötü bir aday.

15. ay gibi söz olayına girdik. Biz gittik, onlar geldiler. Sonraki hafta kızla gittik nişan tarihi aldık. Bu esnada kızın ailesi her şeye müdahale ve karışma çabası içerisinde, aslında başından beri öylelerdi.

Birçok psikopatoloji nesilden nesile aktarılır. Genetik faktörler de olabilir ama genetik olmasına da gerek yok. Yetiştirilişle de nesilden nesile aktarılabilirler.

Başından beri kızın yediğim yemeğe kadar annesiyle paylaştığını tahmin ediyordum ama “ne güzel işte, annesiyle arası iyi diye” kendimi kandırıyordum. Kızla bu karışma konusunu her tartıştığımda da “onlar iyiliğimizi istiyor” cevabını alıyordum ama sanki kendi karıştırtmak istiyor gibi sürekli aynı konuyla “annem şöyle diyor” diye bana geliyordu.

Sana yalan söylemiyor. Muhtemelen kendisini inandırdığı yalanı sana da söylüyor.

Neyse, iş ciddiyete bindiğinde kızın istekleri de başladı tabi. Bilezik, kolye vb…

Bu da böyle hatunlarda ve ailelerde standart paket içinde geliyor 😀

Sabah 5 bilezik istiyorum diyen kız, akşam canın sağolsun hiç alma şeklinde kafa karıştırır, kafamı bulandırır oldu.

En berbat tip. Aralıklı pekişirme ile zayıf adamı bağımlı eder.

Her isteğinin arkasında “bizde gelenek böyle şöyle” dayanağı vardı.

Bu da böyle hatunlarda ve ailelerde standart paket içinde geliyor 😀

Hani çocuk alma der, tamam almayayım dersin, sonra trip atar ya 🙂 aynı öyle bir olay. Ek olarak bazı şeyleri ucuza getirmeye çalışmam (örn: elbise, ayakkabı) kavga gürültü çıkarıp 2 gün triplenmesine sebep oluyordu.

Allah’ın sevgili kulusun, köprüden önce, kocadan kocişe dönmeden önce sana yüz tane son çıkış gösteriyor.

Takip eden günler; kardeşlerimi de gezdirelim, doğum günümde şunu istiyorum, çocuk doğurunca altın istiyorum gibi devam etti.

Evlenince gelecek istekleri tahmin etmek istiyorsan bunu minimum 5 ile çarp.

Aslında bu noktada geriye dönük ilk aydınlanmamı yaşadım. Öncesinde yaptığı bir çok şeyin aslında manipülasyon olduğuna ikna olmama bu aşama sebep oldu. İlk zamanlar seksi ben istemeden dayatması, çıkıp gezmek dolaşmak varken haftada 3-4 kez ısrarla seks istemesine kadar manipülasyona maruz kaldığımı gördüm. Şayet sonradan bu istek azaldı. 2 haftada 1’e kadar düştü.

Aydınlandığım ikinci nokta, bana ailemi/arkadaşlarımı kötülemeye kalkması ve bunu ara ara yapmaya başlaması oldu.

Kişilik bozukluğu, kaygı bozukluğu vs. olan kadınlarda bu da standart pakette bulunur.

Bunu her yaptığında karşılığını verdim. Yine önceki olaylarda olduğu gibi özür dileyerek geri geldi.

Köprü daha geçilmedi, devlet arkaya alınmadı. Bakın ben evliliği teşvik eden biriyim ama ne olursa olsun evleneceksiniz diye bir olay yok.

Ama yapmaya, denemeye devam etmeyi bırakmadı. Aileme gelince, zaten ailemden hiçbir bireyin, akrabalara kadar, kızda gönlü yoktu bana sürekli “iyi düşün” deyip duruyorlardı uzun zamandır.

Açık açık evlenme demeleri lazımdı ama bu da iyi. Birçok aile adam 35 yaşına geldi illa evlenmeli diye oğullarını ateşe atıyorlar. Seninkiler en azından o konuda iyilermiş.

Kız benimkilere dil uzatırken aynı anda kendi ailesini de tahmin edersiniz ki hep iyi anlatıyordu. Öyle ki, ileriye dönük kurduğu hayallerde bile ben değil annesi veya kardeşleri vardı diyim siz anlayın.

Nişan’a 2 ay kalaya geldik. Dikkatli bir bakınca, ailemin iyice huzursuz olduğunu gördüm. Aldım karşıma hepsini ve konuştum, benim de kafamda çok şey var, anlatın bakalım dedim. Anlattıkları her şeye tabi ki hak verdim, detaya girmiyorum, kızdaki hal ve davranışlar, ailesindeki hal ve davranışlar baya bir anlattılar. Kaldı ki hak vermesem bile, ailem istemedikten sonra bu işe girecek birisi değilim. Sadece bu kızla değil hiçbir kızla.

Birçok aile adam 35 yaşına geldi illa evlenmeli diye oğullarını ateşe atıyorlar. Seninkiler en azından o konuda iyilermiş.

Burada fark ettiğim bir diğer nokta da kızın etkisi altına girmiş olduğum ve o zamana kadar olaylara objektif bakamadığımdı. İlişki ciddiyete döndükten sonra yaptığım en büyük hata da, ailemi olaya çok geç dahil etmiş ve fikirlerini çok geç sormuş olmamdı. Kendimi baya bir söğüşlettikten sonra oturup konuşmaya karar vermişim 🙂 Ya vermeseydim acaba beni çekip çıkarırlar mıydı diye de düşünmeden edemiyorum, okuyan arkadaşlara tavsiyem ben yaptım siz aman geç kalmayın 🙂

Evet doğru.

Neyse, sonra güvendiğim ve daha önce de kızla tanıştırdığım bir arkadaşımı karşıma aldım son olarak. Ondan da aynı yorumları aldım aşağı yukarı. Zaten çocuk lafa, “çok konuşuyor, hiç susmuyor” diyerek başlamıştı 🙂

Çok konuşan, hiç susmayan kadın çekilmez.

Çevremden gereken fikir ve görüşleri topladım. Tahmin edersiniz ki hepsi olumsuz. Kızın bana ulaşamaması gibi bir durum söz konusu değil. Yani bir ulaşamasın napar napar beni 🙂 ah ben kendimi ne duruma düşürmüşüm… Sırf kendi iç sesimi dinleyip muhakeme yapmak için buna “iyi geceler” diyene kadar bekledim sonra da sabaha kadar oturup düşündüm. Düşündükçe dehşete düştüm, düşündükçe kendimi nasıl bir durumun içine göz göre göre soktuğumu anladım. Ateşe gittiğimi anladım. Ve bu durumdan çıkmaya, bu işi bozmaya korkacak kadar paralize olduğumu hissettim. Daha önce hiç hissetmediğim bir şeydi. İlişkinin neredeyse başından beri içimden bir his “bitir” demesine rağmen bitirmemiştim bir şekilde hep iyi taraflarını görmeye çalışmış, kötü taraflarını tamamıyla görmezden gelmiştim.

Geriye dönük düşündüğümde aslında kızın bana karşı olan davranışlarının çoğunda saygısızlık olduğunu anladım. Çoğu davranışı manipülasyondu. Öyle ki doğal olduğu anları hatırlayamadım bile veya hiç yoktu. İkiyüzlü ve yalancı olduğunu anladım. (Doğum tarihini bile net bilmiyordum, bir şekilde söylemeyip geçiştiriyordu) Geçmişi hakkında hiç bir şey bilmiyordum. Bir düşündüm. Bu kız neleri sever nelerden hoşlanır? Bilmiyordum, aklıma gelen tek şey bilezik oldu 🙂

😀 Kolyeyi unutma. Gelinin amcasının yengesi için de zincir.

Kendini yalnızca aileme değil bana bile tanıtmamıştı veya uğraşmama rağmen tanıtmak istemiyordu. Karşıt görüş olduğumuz hiçbir konu yoktu. Ne kadar ilginç değil mi? Yani ben olmadığını sanıyormuşum. Karşıt görüşü geçtim, hiçbir ortak ilgi alanımız yokmuş ben oldurmaya çalışıyormuşum.

Düşündüm, bol bol vay awk dedim ve sonra sabahın 8’inde viskimden son yudumu alıp ayağa kalkıp kendimi tokatladım 🙂 Senin dedim kafanı si….

Güzel.

Öğlene doğru uyanacağını bildiğimden uyumadım ve bekledim. Uyanır uyanmaz da kısa ve net bir şekilde “bizden olmaz, ben bitirmek istiyorum” dedim. Karşılığında hiçbir duygusal reaksiyon alamadım desem şaşırır mısın abi?

Fırtına öncesi sessizlik derim.

Gayet ciddi ve öfkeli bir ses tonuyla neden, sebep ne? şeklinde bir karşılık aldım. Yani seven, değer veren bir insanın o an o kadar duygusuz kalamayacağı şekilde bir reaksiyondu.

Sen muhtemelen sperm bağışçısı ve sonrasında da nafaka kaynağısın. Plan o.

Takip edecek şeyin çirkefleşmesi olduğunu da biliyordum ve saniyesinde geldi.

Fırtına öncesi sessizlik demedim mi?

Ben konuyu uzatmayıp, “bir sebep yok, istemiyorum, hadi hoşçakal” deyip telefonu suratına kapattıktan sonra ısrarla aramaya başladı. Arka arkaya 15 kez araması ve hiç durmaması aslında bu ilişkinin başından beri üzerimde nasıl bir baskı kurduğunun özeti gibiydi. Açmayınca bu kez mesaj atmaya başladı. “Aç konuşucaz, benim 1 yılımı yedin, ne demek olmaz, seni mahvederim, Allah belanı versin” tarzı mesajlar onları da tahmin edebiliyorsundur.

Şimdi bu aşamada kızın ağladığını, kendini yerlere vurduğunu düşünürsün değil mi?

Düşünmem. Olsa olsa hırsındandır. Sevgi veya aşk acısından değil.

Ben de öyle düşündüm 🙂 Ve mesajlardan sonraki aramasını açtım. Karşımda daha ciddi bir ton vardı. Ve bana tekrar ailemi kötülemeye başladı. “Sen onları sevmiyorsun” temalı saçma sapan sözler duydum. Ağzının payını verdim, beni bir daha arama dedim ve bu kez telefonu komple kapattım.

Çirkeflik tabi akşamına ailesinin ailemi aramasıyla devam etti. Bir posta da onlar münakaşaya girdi. Sağolsunlar benimkiler de bir güzel ağızlarının payını verdi ve bu işi bitirdik.

Güzel ama bir seneden fazla zamanı da çöpe attın. Maalesef muhtemelen bu zamanda uygun bir kızla tanışırdın ve o fırsatı kaçırdın.

Sonradan düşününce kızda tespit ettiğim çok daha fazla kırmızı ışık var, “evlenir evlenmez hemen çocuk istiyorum” bir örnek mesela ve bunun yüzlercesi var.

Evlenir evlenmez çocuk istemesi alarm değil, özellikle de 28 yaş üstünde bir kızsa.

Benim ilişki içerisindeyken bunları görememe sebebim yazının başında bahsettiğim midir yoksa hapı hala içselleştirememem midir bilemiyorum ancak her tecrübe bir kazanımdır gözüyle olaya bakıyorum.

Senin uzun süreli ilişkilerden kaçma sebebin işte tam olarak bu. Bırakamayacağını ya da kolay bırakamayacağını bilmen. Ama bu zayıflığına rağmen denemeye devam etmelisin.

Bugüne kadar evliliğe en fazla yaklaştığım ilişki buydu ve bundan da öğrendiğim bir sürü şey oldu. Yaşadığım her şeyi paha biçilmez bir tecrübe olarak görüyorum.

Yaşadığım tecrübeden çıkardığım net bir şey var buradan okuyan arkadaşlara da bunu aktarmak isterim. Evlilik olayına giriyorsanız eğer, bunu tek başınıza yapmaya kalkmayın. Ailenizin ve çevrenizdekilerin fikirlerini mutlaka alın.

Evet haklısın aile fikri almak gerekiyor. Bu çok doğru. Ama bazı aileler oğlanı ne olursa olsun evlendirmeye meraklı, onlara da karşı koyabilmeniz lazım.

Dışarıdan bakan güvendiğiniz insanlar size çok objektif yorumlar yapabiliyor ve bu bazen sizi büyük bir hatadan döndürebiliyor. Herkese saygılar, sevgiler.

Doğru. Fakat sizin de bir miktar sağduyu geliştirmeniz, olaya sürüngen beyniniz ile değil, rasyonel insan beyniniz ile bakmayı her zaman öncelik yapmanız lazım.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Beta babanın zehirli kızı (Vaka Çalışması)

Eski sevgilim (25) ile 3 yıllık ilişkimi (ben 27) yeni bitirdim ve birazdan okuyacaklarınızı tavsiye almak için değil, teşekkür etmek ve ibret olması için yazıyorum.

Eski kız arkadaşımın babası ile görünürde çok iyi bir ilişkisi vardı. Ama daha sonra yakından tanıdıkça, eski sevgilimin babasının en rütbesizinden bir beta erkek olduğunu gördüm. Kendisi hem karısı hem de kızları tarafından ayak paspasına çevrilmiş bir adam. Evet, sevgi dolu bir aile ama bu, ailenin babasının gıkını çıkarmadan ayak paspası ve bankamatik görevlerini yerine getirdiği için böyle.

Bu nedenle hem eski kız arkadaşım, hem kız kardeşleri hem de anneleri, bir erkeğin her dediklerini itirazsız ve gecikmeden yapmasına fena halde alışmışlar.

Maskülenitesi tam bir alfa erkek bile bu tip bir ortamda şımarmış ve kibirle dolmuş bir kadınla büyük problemler yaşayacaktır.

Bu camiada beraber olacağınız kızı seçerken babası ile ilişkisinin iyi olmasına da dikkat etmenizi tavsiye ediyoruz. Ama babası ile ilişkisinin neden iyi olduğu da çok önemli. Kızın babası, annesinin emir kulu olmuş bir beta erkekse, kızları ile iyi anlaşabilir zira kızınakarşı da omurgası olmaz ve her dediğini yapmak için sürekli olarak kendini feda eder. Bu nedenle kızın babası ile ilişkisinin iyi olması yetmez, evde ailenin reisi olan bir baba ile iyi olması lazım, yanaşmanın baba versiyonu değil.

Bu arada kız babalarının da bu hikayeyi iyi okuması lazım zira eğer karınızın elinde hizmetçiye döndüyseniz, karınız tarafından domine edildiyseniz, zayıf bir baba olarak toksik ve ilişkilerinde dikiş tutturamayan bir kadın yetiştirirsiniz 🙁 Evde herkesin korktuğu bir despot olmanızdan bahsetmiyoruz (her ne kadar çocuklarınızın sizden bir miktar korkması lazım olsa da) omurgalı ve sözü dinlenen bir erkek, bir baba olmanızdan bahsediyoruz.

Böyle ayak paspası bir babanın kızı genellikle ilişkilerinde erkekte aynı kişilik özelliklerini ve babası gibi kesin itaati bekler ve talep eder.

Hem eski kız arkadaşım hem de kız kardeşi çok güzel kızlar ama ikisi de doyurucu ve mutlu bir ilişki yürütme kabiliyetinden tamamen yoksunlar.

Evet, erkek adam olan erkek böyle bir kadını istemez, kısa süre içerisinde bırakır. Erkek adam uzun süreli ilişkiye görece iyi huylu, problemi varsa trip atmak, sessizlikle cezalandırmak, kavga çıkarmak yerine dile getirecek olgunlukta bir kadınla girer.

Böyle bir kadın ilişkilerini kesin olarak mahvedecek şekilde davranır. Yılların güdülediği bir tarafı erkeğin tam itaatini bekler ve eğer erkek itaat ederse bu sefer de dişi tarafı, hipergamisi, bu erkekten en içten şekilde tiksinir ve sürekli olarak arıza çıkarır. Erkek itaat etmezse güdülenmiş tarafı erkekten tiksinir ve sürekli olarak arıza çıkarır. Zaten itaat etmeyen erkek böyle bir kadını hızlıca terk eder, itaat eden erkeği de böyle bir kadın eninde sonunda terk eder.

Çok acı. Muhtemelen çocuklarım kavga gürültü içinde büyüyüp arıza birer insan olmasınlar diye yıllarca acı çekiyorsun ve çocukların arıza oluyorlar, senin de hayatın boşa geçiyor. Karısı olacak aptal da yıllarca, muhtemelen nesilden nesile aktarılan bir psikopatoloji güdümünde kendini tatmin etmeye çalışırken, kölesinden faydalanmanın zevkinin, çocuklarının hayatını mahvetmek gibi bir bedeli olduğunu ya görmez ya da muhtemelen narsist biri olduğu için çocuklarını mahvetmek zaten bilinçli ya da bilinçsiz bir hedeftir.

Zayıf erkekler zor zamanlar yaratıyorlar. Zehirli kızlar ve zayıf erkekler de yaratıyorlar.

Ben eski kız arkadaşımın itaat isteklerine hiçbir zaman boyun eğmedim.

Güzel ama bu karın ağrısını neden 3 sene boyunca çektin? Özdeğere ve özgüvene sahip bir erkek böyle bir kadınla 3 sene harcamaz.

Fakat itaat etmem çok fazla drama ve gerilim yaratıp durdu.

3 sene? Sendeki zayıflık ne acaba buna 3 sene katlandın.

Beni arayanlara sıklıkla söylediğim bir şey var. Böyle bir kadınla en erkek adamı da koyun, kadın ondan da itaat talep edip durur ve onun için asla feminenleşmez. Erkek adamın senden farkı erkek adam bu karın ağrısını belki 3 ay çeker, sen 3 sene çekiyorsun. Hatta erkek adamı narsist kişilik bozukluğu olan bir kadınla 3 sene ilişkiye sokun, o da senin gibi ezik maymuna döner. Erkek adamın farkı, 3 sene orda kalmaması. Yani “öyle alfa, öyle yüksek değerli, öyle errrrrrrkkkkkeeeeek olacaksın ki ağa, her kadın önünde feminenleşecek” diye bir olay yok. Var diyene inanıyorsanız ABD’de Gotham City diye bir şehir olduğuna ve orada yarasa kılıklı bir herifin yaşadığına da inanıyorsunuzdur. Arıza kadın maskülenite ile, yüksek değerle, zartla zurtla düzelmez. Bu bir. Yüksek değerli veya alfa erkek böyle kadınları adam etmeye çalışmakla uğraşmaz.

Böyle bir kadın belki belki duvarı delip geçtiğinde, bu arızası nedeniyle yeterince arzu edilir erkek tarafından terk edildiğinde kendisinde bir problem olduğunu görüp tedaviye başlayabilir ama ben paramı bu ihtimale yatırmazdım.

Bir erkeğin böyle bir kadınla (kadının da karın ağrısı bir erkekle) düşünmesi gereken şey, “ben yeterince denedim, kaç ay şans verdim ama hayat kısa ve yeterince zorken bu saçmalıklarla uğraşmam”. Böyle biri ile isteklere boyun eğmenin sınırı yoktur. Bir isteğe boyun eğerseniz hemen 3 tanesi daha karşınıza çıkar.

İlişki sürekli bir savaş haliydi. Sadece bir örnek vereyim. Evlilik konuşmaya başladığımızda (biliyorum ama fazla vurmayın :)) nerede yaşayacağımızı konuştuk ve bundan bile saçma sapan bir çatışma çıktı. Ben iyi kazanan bir satış elemanıyım, o pek iyi kazanmayan bir ofis işinde çalışıyor.

Ona göre yaşamamız gereken semt, onun ofisine yürüme mesafesinde, benim ise tek yönde 1.5 saat yolculuk yapmam gereken bir lokasyondu. Ortada bir yer de değil, illa o semt!

Bazen günde 10 saat çalışıyorum ve bundan çok rahatsız. Bu 10 saate 3 saat daha eklemek sana uyar mı dedim ama hayır.

Ha bu arada hanımefendinin biz evlenip çocuk yaptığımızda ki ikimiz de düğün tarihinde 2-3 aylık hamile olacağı şekilde bir plan yapıyorduk,  işten ayrılıp ev hanımı olma planı da vardı. Ben hepimize yetecek kadar kazanabilirmişim! Hayır kazanırım da, saçmalığa bakın. Ben 3 saat yolda geçireceğim, kızımız evde yan gelip yatacak.

Biz buna halk arasında hak sanrısı diyoruz. Siz karın ağrısı da diyebilirsiniz. Hemen hemen hiç evde olmayan ama tüm faturaları ödeyen bir koca. Bir kadın daha ne ister ki? 🙂

Bunları asla kabul etmedim tabii ki.

İstediğin kadar ona boyun eğmedim, buna dik durdum diye büyüklen, bu ağır zehirli kızla 3 sene geçirmişsin. Bu tek başına çok büyük bir taviz ve omurgasızlık.

Ne giydiğine, nereye gittiğine, ne yaptığına dair ufacık bir yorumum “bana karışmaya hakkın yok” kavgasına gidiyordu. Ben ise her yaptığımda ondan onay almalıydım. Tabii ki onay falan almadığım için sürekli sinir krizi geçiriyordu.

Babasından öğrendiği, eğer öfke nöbetine girer, ağlar ve sızlarsa, erkeğin boyun eğip istediği şeyi yapacağı.

İlişkinin son aylarında bana soğuk davranmaya başlayınca ben de ayrılma kararı aldım ve ayrıldık.

3 yıl yahu, 3 yıl.

Fakat 2 ay sonra bana ulaşıp ikinci bir şans için neredeyse yalvarması ile yeniden başladık.

acicekmektenhoslaniyorum.com

Aslına bakarsan zaten onu çok özlemiştim ve ayrılığın onu biraz olgunlaştıracağını umuyordum.

2 ayda?

2 ay sonraysa aynı zehirli ilişkiye döndük. Bu sefer ondan geri dönüşsüz ayrıldım. Onun ve tüm yakınlarının numaralarını, sosyal medya hesaplarını engelledim.

Şu an ne yapıyor, kiminle bilmiyorum. Aslına bakarsan ayrıldığım günden itibaren bunun zerre umrumda olmadığını fark ettim.

Bir daha bu kıza 1 km yaklaşmam ama aramızdaki fiziksel kimya ve iyi günlerimizdeki duygusal birliktelik çok iyiydi.

Crazy in head, crazy in bed (kafada deli, yatakta deli). İyiler çok iyi, kötüler çok kötü şeklinde bipolar bir ilişki iyi bir ilişki değildir. İyisi daha az iyi ama kötüsü çok daha az kötü ilişki her zaman daha iyidir.

 

Umarım aynı kimyayı başka bir kızla yakalayabilirim.

Aşırı zararlı şeylerin zirveleri, yararlı şeylerin zirvelerinden çok daha yüksektir. Tabii çöküntüleri de çok daha dibe götürür. O nedenle ne istediğine dikkat et. Aynı “uyuşturucu” zirvelerinin peşinde koşarsan aynı tip kadının elinde 3 sene daha “ben hiç boyun eğmedim” diye diye sürünürsün.

Senin sorman gereken şey, böyle bir kadını neden kendime çektim ve neden böyle bir kadınla 3 sene harcadım? Hangi zayıflığım buna neden oluyor? Bir daha zehirli bir kadın gördüğümde, onun zehrini fark ettiğimde bırakıp gitme gücünü bulmak için nasıl hazırlanmalıyım?

Sorun şu ki, zehirli kadınların zehirli olduğu genelde, 3-5 aylık yoğun ve rüya gibi bir aşk bombardımanından sonra anlaşılır. Gerçi aşk bombardımanı (ve daha beter bağımlılık yapan seks bombardımanı) eğer ilişki tecrübesi olan bir erkek isen önemli göstergelerden biridir ama çoğu erkek, bu cennet bahçesinin mayın tarlası olabileceğini gösteren işaretleri boşverip, aşk ve seks bombardımanına dalmayı tercih eder. İşte bu “muhteşem” 3 aydan sonra kızın zehirli olduğunu anladığında bırakabilecek misin? Nasıl bırakabileceksin? Bunları düşünüp üzerinde çalışman lazım.

Biraz daha az pırıltılı, daha az güzel, daha az heyecanlı ama stabil ve akıl sağlığı yerinde bir kadını her zaman ama her zaman çok daha pırıltılı, güzel ama zehirli kadına tercih edin.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Zor(!) tercih: Toksik eski kız arkadaşım mı, yeni görüştüğüm kız mı?

Abi eski sevgilim ile yeni görüştüğüm kız arasında kaldım. Eski sevgilim ile 2 senelik, toksik bir ilişkimiz oldu ve kendisi bu iki sene boyunca benden 4 kez ayrıldı.

Gerisini okuyacağım ama toksik, kendisini dört kez terk eden kızla yeniden olmayı düşünen adam, o kızı ve başına gelecek her şeyi hak ediyordur ve yeni kız açısından düşünürsek, yeni kızı bırakıp eski sevgilinin çukurunda boğulmanı tavsiye ederim. En azından yeni kızın başı yanmaz.

Şimdi senin açından bakalım.

Eski sevgilimin davranışları çok değişmiş, şu an her istediğimi yapıyor, bana karşı inanılmaz iyi davranıyor.

İnanma zaten. Köprüyü geçene, sen öbür kızı atana kadar sana dayı muamelesi yapıyor olabilir.

Değiştiğini, benim değerimi anladığını ve terapiye gitmeye başladığını söylüyor.

Köprüyü geçince ne olacak hiçbir fikrin yok. Şu an seni o kızdan ayırıp (o kızı bilmese bile senin alternatifin olduğunu hisseder) seni kendisine bağlayana kadar da böyle davranacaktır. Ama sonra?

Bir yanım ona inanmak istiyor ama özellikle son bir sene ayrıl barış psikolojim bozuldu. Bir yanım bu topa asla girme diyor.

Burada çok önemli birkaç ilkeyi vurgulamam gerekiyor. Bu ilkeleri takip ederseniz, ilişki hayatınız çok daha doyurucu olur.

Birinci ilke, hayatınıza alacağınız kadının mümkün olduğunca dramasız, ilişkinin mümkün olduğunca kolay ve mutlu olması. Kadını iyi seçerseniz ve siz de erkek olarak kalırsanız, kadın hayatınıza neşe, mutluluk ve enerji katar. Bu durumda sorman gereken soru şu: Bu kadın hayatıma enerji mi kattı yoksa benden enerji mi sömürdü. Eski sevgilin için bunun cevabının, “enerji sömürdü” olduğu bariz.

İkinci ilke, bir kadının (kadınsanız erkeğin) sizi sadece 2 kere terk etmesine izin verin. İkinci terk edişinden sonra da yeniden bir araya geliyorsanız, bu kişiyi sizi terk etmeye programlıyor ve teşvik ediyorsunuz. Zira sizi istediği zaman, sürekli terk etmenin hiçbir negatif sonucu yok. Eski sevgilin seni ve kendisini bunun son olduğuna istediği kadar inandırsın, onu yeniden alırsan, onu “beni istediğinde terk et, ben burada seni beklerim ve hatta hayatımda biri olsa bile onu bile atar seni alırım” diye kuruyorsun. Bu durumda bir araya geldiğinizde, bu kadın seni istediği zaman terk etmeye daha bir programlanmış olacak.

Üçüncü ilke, toksik bir sevgiliyi ya da insanı hayatınızdan tamamen çıkarın. Arkadaş, arada bir görüştüğünüz biri olarak bile tutmayın. Tamamen ghostlayın. Özellikle toksik eski sevgili, seni manipüle etme sanatında uzmanlaşmış biridir ve bu konuda alçak gönüllü davranıp, bu kadının senin üzerindeki etkisinin, “sana büyü yapabilmesi” seviyesinde olacağını kabul etmen ve bu kadının sana ulaşmasını tamamen engellemen lazım. Bu kadın sana ulaşırsa seni manipüle edebilir o nedenle yazdıklarını okumamalısın ve dinlememelisin. Ben bana danışanlara, yazdıklarını okuyup cevaplamamanız yetmez, okumayın bile diyorum. Zira okudular mı, “büyü” altına girebiliyorlar. Bak, şu an hayatında bir başka kadın olmasaydı bile bunu yapmalıydın. Tercihin ya toksik eski sevgili ya da uzun süre yalnızlık olsa bile, uzun süre yalnızlığı tercih etmelisin.

Benim önümde başka erkeklerle flört etmesine, başka erkeklerle mesajlaşmalarını sildiğine şahit olduğum bir kız.

Bu tek başına, bu kızı tamamen hayatından çıkarman için yeterliydi.  Bunu seni kızdırmak, kıskandırmak için yapıyor olması fark etmez. Bu, her erkek için bir kadını otomatik olarak kız arkadaşlıktan atmak için yeterli bir problem.

Bu kızla ilgili duyguların var biliyorum ama söylemeden edemeyeceğim: senin eski kız arkadaşın sokaklara ait, sevgililik ya da evlilik kurumuna değil.

Başka bir erkekle fiziksel bir şey yapmadı …

Senin bildiğin kadarıyla ama yapmamış olsa da fark etmez. Her an yapmaya açıktı ve açık.

ama ilişki boyunca bana çok saygısızlık yaptı. Arkadaşlarımın önünde bana bağırıp çağırmak da dahil.

Bu da tek başına kızı çoktan başından atman için bir nedendi.

Bunları ilk yaptığında kavga ettik ve beni terk etti. Peşinden koşmadım ve bana gelip resmen yalvardı. Bir daha yapmayacağını, değişeceğini söyledi.

Oh süper. Daha önceden de bu kandırmacaya girmiş, şimdi gelip samimi mi diye soruyorsun. Sana köprü bile satılır.

Sonrasında daha az da olsa bunları yaptı ve benden birkaç kere daha ayrıldı.

Değişeceğim demişti değil mi? 😀

Aslında başlangıçta o kadar iyi, o kadar uyumluyduk ki, ruh ikizimi buldum diyordum.

Ruh ikizin yok, olsaydı bile bu kız değil. Klasik aşk bombardımanına maruz kalmışsın. Toksik kadınlar aşk bombardımanı evresinde seni dikkatle gözlemleyip, sana %100 uyumluymuş gibi rol yaparlar.

Ara ara da harika olabiliyordu. Belki de o ilk ayların anısı ile ya da aradaki o harika zamanlar için ona şans verip durdum. Ama her zaman bir problem bulup, birden düğmeye basılmış gibi saygısızlaşmaya, beni küçük görmeye başlıyordu ve başkalarıyla flört ediyordu.

Toksik kadınlar idealizasyon – değersizleştirme döngüsünü sürekli hale getirerek seni kendilerine bağımlı yaparlar. Sen bu kadına bağımlısın, olay sevgi vs. değil. Ve bu kadına eski sevgili değil, uyuşturucu gibi davranmalısın. Uyuşturucudan kurtulmanın yolu, %100 hayatından çıkarmaktır.

Bu kadınla evlendiğini ve çocuk yaptığını düşünsene! Sürekli drama yaratacak ve emin ol, o zamana kadar yapmasa bile seni aldatıp duracak.

Anlattığın kadın oldukça arıza birine benziyor. Bu senin suçun değil. Bu kadını düzeltmek senin görevin değil. Kendi hayatının içine sıçarak tolere etmek senin görevin değil. Aslına bakarsan bu kadının düzelme konusundaki tek umudu, bir yerde bir ilişkide senin gibi bir zavallıyı posasını %100 sömürüp çöpe atana kadar kalmak yerine, senin gibi bir zavallının omurga gösterip onu çöpe atması. Böyle bir kadın anca böyle bir tokat ile değişme ihtimaline sahip olabilir. Hem kendine hem de eski sevgiline bir iyilik yap ve onu geçmişin çöpüne at.

En son terk ettiğinde bu kadar yeter dedim.

Sonunda!

Daha önce terk ettiğinde tamamen kilitleniyordum.

Bağımlılık ve bağımlılık sonrası yoksunluk sendromu.

Onun peşinde koşuyordum. Ama bu sefer yeter dedim ve başkaları ile görüşmeye başladım ve 2 ay geçmeden yeni görüştüğüm kızla karşılaştım. Şu an görüşüyoruz ve eski sevgilim bana yalvarmaya başladıktan 2 gün sonra biz neyiz sorusunu sordu. Kız gerçekten iyi birine benziyor. Eski sevgilimle olan o ilk 2 aylık yoğun dönemdeki gibi değiliz ama …

Normal bir kadınla, bağımlılık yapacak derecede “uyumlu” ve aşkın bir aşk bombardımanı evresi olmayabilir, olmaması iyidir. Kendini kaptırarak sevmek yazısında yazdığım gibi hergün çikolata, içki, vs. ile zevk dolu bir dönem, besleyici ve doyurucu yemekler yenilen dönemden çok daha zevklidir ama hangisini seçmen gerektiği de barizdir.

bu kızla denemeyi çok istiyorum.

Dene zaten. Ortada zor bir seçim yok. Şu satırları yazman bile absürt. Bak tekrar ediyorum, bu yeni kız olmasaydı bile eskiyi geçmişin çöpüne atmalıydın. Tabii eğer biraz kafanı çalıştırırsan bunun aynı zamanda tercihin eski ile yeni arasında değil, yalnızlık ile yeni arasında olduğunu da anlardın. Zira eski sevgilin seni elde etti mi eninde sonunda tam olarak, geri dönüşsüz çöpe atacak. Ya da eğer gerçekten çok şansız bir zavallıysan, seni bırakmayacak ve hayatının geri kalanını cehenneme çevirecek.

İlk ayların sarhoşluğu olmasa da bu kızla her şey çok kolay ve öyle devam edecekmiş gibi geliyor.

Evet bu ihtimal yüksek ama eskisiyle kolay devam etme ihtimalin sıfıra yakın. Kaldı ki bu sitenin yorumlarında ya da görüşmelerde, eski sevgilisi yeni kız arkadaşıyla başladığı ya da başlamak üzere olduğu anda hayatına giren, eski sevgilisine bir şans verip yeni kızı bıraktıktan haftalar sonra eski sevgilisi tarafından tekrar terk edilen bir sürü hikaye dinledim. O kızların çoğu toksik bile değiller, sadece bir kere terk etmişlerdi. Senin durumunda ise eski sevgilinle bunun olma ihtimali çok ama çok daha yüksek.

Şunu da belirteyim, bu adamlar eski terk edince yeniye geri dönmeye çalışıyorlar ama başarılı olanı hatırlamıyorum.

Ama eski sevgilim kafamı çok karıştırıyor ve yeni kızla devam etmek konusunda kararsınız.

Sen aslında alfa dulun erkek versiyonusun ve yeni kızı bıraksan kız için daha iyi olur. Ama hem yeni kız için hem de senin için en iyisi, senin eskiyi tamamen ghostlayıp (en kaba şekilde yapabilirsin sorun değil), yeni kızla devam etmen. Yeni kızla olmasa bile pişman olmanı gerektirecek bir şey yok zira eskisi ile çok daha büyük ihtimalle bombok olacaktı.

Eski sevgilim değiştiği konusunda o kadar samimi ki …

Hayır sen o kadar gerizekalısın ki!

Onun bu halini o kadar uzun süredir hayal ediyordum ki.

Allah’ım sana geliyorum! Birader, kız seni havada karada manipüle ediyor. Ve sen zokayı yuttun mu aynen eski haline dönecek.

Şimdi bu adam neden bu kadar embesil diye okuyanlara söyleyeyim. Bu adam, toksik ilişkinin kendisini kurduğu şekilde, tamamen bağımlılık ve duygular tarafından yönetiliyor, mantığının gücü, bu güçlü programlamaya yetmiyor.

Sana gelince, git bir aynaya, ben gerizekalı mıyım bu kızı bir alternatif olarak bile düşünüyorum diye kendini 100 kere tokatla.

Terapi çalışıyor gibi ayrıca eski kötü arkadaşlarını ve alışkanlıklarını da tamamen bırakmış.

Eski sevgilinin şahane bir oyuncu olma ihtimali var ama sen o kadar kafasız davranıyorsun ki, o kadar iyi oynamasına da gerek yok muhtemelen.

Bu durum o kadar stresli hale geldi ki!

Gelmemeliydi.

Eski sevgilimi hala seviyorum ama geçmişte beni o kadar mahvetti ki, ona güvenebilir miyim bilmiyorum.

Hayır, ona güvenemezsin, bunu biliyorsun. Ayrıca eski sevgilini seviyorsan, onun hayatında bir ilk ol ve onu sil. Bu tokatı at. O kızın da bu tokata ihtiyacı var.

Abi ne diyeceğini biliyorum ama sence ne yapmalıyım?

Eski sevgiline, terapiye gittiğine sevindiğini, en kısa sürede fayda görmesini dilediğini ama ikinizden artık olmayacağını söyle. Bunu telefon ya da mesajla yap. Sonra da ona şu an ilişkide olduğunu, bir daha seni aramamasını söyle. İlk başta kibar ol. Sonra eğer sana ulaşırsa tamamen ghostla.

Bu konuşmaların kaydını tut ve eski sevgilin seni geri alamayınca o kıza ulaşıp yalan söylemeye çalışırsa kıza da göster. Onun harici eski sevgilin senin derdin. Onunla görüşmediğin sürece, ghostladığın sürece yeni sevgilini bu derdinle sıkma.

AMA kızla yeni bir ilişkiye başladıysan ve hala eski sevgilinle konuşmaya devam edersen, benim dediğim gibi eski sevgilini açık seçik birkaç mesajla silmezsen, sırf onla konuştuğunu yeni kıza gösterir ve yeni kız da çok haklı bir şekilde seni terk edebilir.

Eğer senin yeni kızın bundan haberi varsa, bunu bir an önce yap. Benim tavsiyem, kadın ya da erkek, eski sevgilisi hayatında olan insanla, bu onun suçu olmasa bile birlikte olmayın. Senin yeni kız beni arasa ona, seni bırakmasını söylerdim.

Toparlarsak, eski sevgilin gibi sana saygısız, sadakatsız şeyler yapıp sonra “ben değiştim” diye geri gelen insanları hayatınıza almayın. Bu insanlara yeniden şans verirseniz, size aynısını yeniden yapmasında sorun olmadığını, aynısını yaparsa bunun kötü bir sonucu olmayacağı garantisi de verirsiniz. Geçmişinde yaptıkları ile şimdi söyledikleri çelişiyorsa, geçmişinde yaptıklarını baz alın.

Sorularınızı bana uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Başkası için terk eden sevgilinin geri dönmesi

Bu podcast yayınında, bir izleyicimizin 5 yıllık ilişkisinin, eski kız arkadaşının başka bir erkek için terk etmesi ile başlayan bitiş hikayesini konuştuk. Başkası için terk eden, aldatarak terk eden, daldan dala atlayan eski sevgili neden geri alınmamalı üzerine bir hikaye. Aslında ilişki de toksik ilişki ama bu bölümde o kısmı çok konuşamadık. Bunun yanında 5 seneden sonra sudan çıkmış balığa dönen bir genç erkeğin, üniversite ortamında kızlara nasıl yürüyebileceğini de konuştuk.

Bu duruma düşmemek için tabii bizim siteyi okumanızı, yayınları izlemenizi ve uzun süreli ilişkiler rehberine bakmanızı tavsiye ederim.

Yayının Youtube videosu aşağıda. Youtube’da izlerseniz, kanalımızın fazla sayıda insana ulaşması için beğenirseniz videoyu beğenmeyi, kanalı izlemeye almayı ve çan işareti ile uyarıları açmayı unutmayın. Tabii daha da iyisi, bir sorunuz ve yorumunuz olursa video altına yorum bırakmayı unutmayın.

Bu içeriğe Spotify ve Odysee kanalımızdan da ulaşabilirsiniz.