3 yıldır unutamadığım çılgın peri rüya kızı – Vaka Çalışması

Abi şimdi anlatacaklarımı duyduktan sonra bana hangi küfürü etsen haklısın ama yardıma çok ihtiyacım var.

27 yaşında bir erkeğim. 3 yıl önce, hayallerimdeki kızla karşılaştım.

Aslında masum bir şey gibi dursa da, “hayallerimdeki kız” lafını duyduğum anda aklıma hayal dünyasında yaşayan, olgunlaşmamış bir erkek geliyor. Belki de ben fazla negatifim bilmiyorum ama biri “harika bir kız”, “mükemmel bir ilişkimiz vardı”, vs. dediğinde de “olgunlaşamamış bir erkek” kokusu alıyorum. Bakalım senin “hayallerindeki kız” olayı ne oldu.

Karşılaşmamız çok talihsiz bir şekilde oldu. Bu kız benim eski en iyi arkadaşım ile çıkmaya başlamıştı.

Sanırım o zaman en iyi arkadaşındı, bu kızdan sonra eski en iyi arkadaşın oldu.

Eski en iyi arkadaşım beni kız arkadaşıyla tanıştırdığı gece, olaylar gelişti ve kızla seks yaptım. Zaten o zamandan beridir de en iyi arkadaşım, eski en iyi arkadaşım oldu.

Küfür serbestti değil mi? Kıza insanlık tarihi kadar eski bir mesleğin duayeni, sana da onun sıpası diyeceğim o zaman.

Biliyorum, bunun bir bahanesi yok ama seksi ben başlatmadım. Aşağılık herifin teki olduğum için hiç karşı koyamadım.

Erkek adam arkadaşının eski sevgilisi ile bile görüşmez, sen en iyi arkadaşının sevgilisi ile yatmışsın! Nasıl bir abazansın bilemedim ama en azından o adamı böyle bir kadından kurtarırken, bana yazdığına göre de kendin Allah’ından bulmuşsun.

Bunu yaptığım için hala çok üzgünüm. Arkadaşımdan daha sonra çok özür diledim. Bana o zaman sadece birkaç aylık ilişkisi olan o kızın tam bir orospu olduğunu sayemde anladığını ama benim gibi bir bilmem ne çocuğu ile arkadaşlık etmeyeceğini söyledi.

Her neyse, hayallerimdeki kızla ilişkim bu şekilde başlamış oldu.

Gözünün önünde en yakın arkadaşını aldatan kız, senin hayallerinin kızı ve bu kızla ilişkiye başladın? Gerçi anlaşılmaz bir şey değil. En yakın arkadaşının kız arkadaşı ile yatacak kadar ruhsal olarak dengesiz ya da aç bir adamın, erkek arkadaşının en yakın arkadaşı ile yatacak kadar ruhsal olarak dengesiz ve aç bir kadınla uyumlu olması mantıksız değil.

Psikolojik olarak sağlıklı insanlar, psikolojik olarak sağlıklı insanlara çekim duyarlar ve psikolojik olarak sağlıklı insanları çekerler. Psikolojik olarak problemli insanlar ise, psikolojik olarak problemli insanlara çekim duyarlar ve psikolojik olarak problemli insanları kendilerine çekerler.

Psikolojik olarak sağlıklı insanlar, psikolojik olarak sağlıksız insanlara çekim duymazlar ve psikolojik olarak sağlıksız insanları kendilerine çekmezler.

Bunu olgunlaşamamış – olgunlaşmış insanlar diye de söyleyebiliriz. Olgunlaşamamış, yetişkin biri olamamış insanlar, olgunlaşamamış insanları bulurlar, onlar tarafından bulunurlar.

Burada bir parantez açmak istiyorum. Bu camiada sıklıkla gözlemliyor olmanız lazım: psikolojik olarak olgunlaşamamış, erkek adam olamamış erkekler, tüm kadınlar aynı, tüm kadınlar defolu, tüm kadınlar erkekleri kullanırlar, vs. diye düşünürler.

Bu erkekler, psikolojik olarak olgunlaşamamış erkekler olduklarından, tahmin edin nasıl kadınları çekerler? Bu çekim yasası yüzünden, bu adamların gerçekliği aynen düşündükleri gibidir ve kendi kendini gerçekleştiren kehanetlerinin içinde kadınlar şöyle böyle diye zırlaya zırlaya debelenirler. Çekmeyi bırakın, defolu, erkekleri kullanan, arıza kadınlardan başkasını gözleri görmez.

Eğer böyle biriyseniz, psikolojik olarak olgunlaşmadığınızı anlayın ve enerjinizi olgunlaşmaya ayırın. Olgunlaşana kadar da çenenizi kapayın zira bu tür ergen bilgeliklerini zırvaladığınız arkadaşlarınız, sizi “acı gerçekleri kabul edemedikleri için” değil, sizin gibi zırlak bir bebe ile arkadaşlık edecek yaşı çoktan aştıkları için dışlıyorlar.

Her neyse. Şimdi sen en yakın arkadaşının, en yakın olmasına bile gerek yok bir arkadaşının kız arkadaşı ile yattın. Bir insan bunu neden yapar? Bir erkek bunu neden yapar? İnsanın böyle bir şeyi yapabilmesi için, yani “Erkek Adamlığın Yasaları” kitabının en kutsal yasalarından birini ihlal etmesi için, çok yüksek bir motivasyon lazım. Sadece abazanlık, cinsel açlık yetmez, bilinçaltında olan büyük bir ruhsal açlık, hastalıklı bir duygusal açlık gerekli.

İlk gece beraber olduktan sonra aylarca gizli bir ilişki yürüttük.

Bir kere kapıldığın, karşı koyamadığın bir şey de değil. Aylarca arkadaşının ardından iş çevirmişsin. Bencillik, sosyopatlık bu.

Eski en yakın arkadaşım aramızdaki ilişkiyi yakaladı. Kız adamdan ayrıldı, adam kızı da beni de siktir etti.

Bu hikayenin kazananı, böyle götün teki bir kızı hayatına alarak, senin gibi götün tekinden de kurtulmuş olan arkadaşın.

Evet benimle ilişkiye başladığında başka bir ilişkisi vardı ama benimle yatmadan önce eski en yakın arkadaşımla ayrılmayı düşünüyordu zaten.

Hala çok üzgünüm deyip hala kendini böyle mi avutuyorsun? Sen üzgün falan değilsin. En fazla ne kadar berbat bir insan olduğunun ortaya çıkmasına üzülüyorsundur o kadar.

Ona karşılaştığımız ilk andan itibaren çok büyük bir arzu hissettim.

Şaşırtıcı değil. Bakalım hayallerinin kızı seni nasıl düzdü.

O 3 ay, hayatımın en güzel aylarıydı. Üstünden 3 yıl geçti ama onu ve o ayları unutamadım. Onu çok uzun süredir görmememe rağmen unutamadım. Ona hala aşığım.

Senin ciddi yardıma ihtiyacın var. Böyle iğrenç bir olayın üstüne “ona hala aşığım” modunda olmak için çok derin duygusal problemlere sahip olman lazım.

Sonunda beni terk etti. Onun yaşam tarzına ayak uyduramadığımı söyledi ve terk etti.

Sadece terk mi etti? Ben kızdan abinle ya da babanla yatma performansı bekliyordum. İlginç.

Beni terk ettikten sonra beni unutup yoluna devam etmesi çok zamanını almadı.

Şaşırtıcı değil.

Bu kızı çoktan atlatmış olmam gerektiğini biliyorum. Bu süreçte çok fazla kadınla birlikte oldum ama hiçbirinden aynı tadı alamadım. Sanırım, en çok kişiliğine tutuldum. Kız cıvıl cıvıl, feminen, sevecen ama olmak istediği kişiyi hiç kimseye aldırmadan olan, deli dolu bir kızdı.

Ben lise yıllarına kadar oldukça sosyal ve eğlenceli biriydim ama sonra kendi kabuğuma kapandım. Arkadaşlarım var ve onlarla bazen buluşuyoruz ama zamanım, sıklıkla girip çıktığım kısa süreli ilişkiler haricinde sadece çalışarak ve spor yaparak geçiyor.

En yakın arkadaşına yaptığın şeyden sonra arkadaşlarının olması ilginç. Ben bir arkadaşımın bunu yaptığını duysam onunla selamı sabahı keserdim ki bence çoğu insan da böyle yapardı.

Ama aslına bakarsan, hiçbir amacım, hiçbir hedefim yok. Hayatım dışardan baksan kötü değil, ama bende varoluşsal bir sıkıntı yaratıyordu. Taa ki o hayatıma girene kadar. Onun girmesi ile hayatım renklendi ve çıkması ile yine siyah beyaza döndü.

Patreon’da birkaç yayında değindiğim bir kavram var: “Çılgın Peri Rüya Kızı (Manic Pixie Dream Girl – MPDG). Bir arkadaş sorunca cevaplamıştım ve sonra başka bir yerde yine değinmiştik. Sanırım senin hikayende de bu konuya gireceğiz.

Sen içine kapanık, kendi kabuğunda yaşayan ve gündelik hayatını sürdürse de bu hayatta bir motivasyonu, amacı olmayan, bir açıdan kaybolmuş birisin. Hayatını renklendirmesi, seni dünyaya ve deneyimlere açacak bir kadın bekliyorsun, belki de beklediğini bilmeden. Tam burada da “Çılgın Peri Rüya Kızı” karşına çıkıyor.

Çılgın Peri Rüya Kızı, psikoloji alanından gelen bir kavram değil. Film eleştirmeni Nathan Rabin’in, bu tip bir kızın alıcısı erkekler için yaratılan değişik film karakteri kadınları inceledikten sonra ortaya attığı bir deyim. Aslında ilk örnek verdiği karakter de, Kirsten Dunst’ın Elizabethtown filminde canlandırdığı karakter. Filmi izlemedim ama şu alıntıyı paylaşacağım:

“Çılgın Peri, Rüya Kızı, kendi düşüncelerinde yaşayan, duygusal genç erkeklere hayatın sonsuz gizemlerini ve maceralarını kucaklamayı öğretmek için yaratılan ve sadece duyarlı senaryo yazarlarının ve yönetmenlerin hayal gücünde varolan bir karakter.”

Şimdi sıradan vatandaşın yani senin benim gibi bir insanın anlayacağı dilden anlatırsak, bu kız delilik sınırlarında dolaşacak şekilde deli dolu, dışa dönük bir kız. Utangaç, içine kapanık esas oğlumuzun siyah beyaz hayatına birdenbire giren ve onu renklendiren, heyecanlandıran, kabuğundan çıkaran bir kız. Bence bu hikayenin en iyi örneği 500 Days of Summer filmindeki Summer (tipi böyle bir kıza cuk oturan Zooey Deschanel) ve Tom (Joseph Gordon Lewitt) ve Eternal Sunshine of The Spotless Mind filmindeki Clementine (Kate Winset) ve Joel (Jim Carrey). Çok klasik olmayan bir örneği de The Girl Next Door filmindeki yaratık pardon Danielle (Elisha Cutbert) ve Matthew (Emile Hircsh).

MPDG olayına narsist erkek karakterin vıcık vıcık Hollywood romantizmi gözünden değil, dışardan görünen yüzünden bakan (tabii ki çok radikal bir versiyonuna bakan) Kader ve Masumiyet filmleri size ilk başta alakasız gelebilir ama Uğur (Vildan Atasever – Derya Alabora) ve Bekir (Ufuk Bayraktar – Haluk Bilginer) de iyi bir MPDG hikayesi.

Burada oldukça utangaç ve içine kapanık bir genç var. Bu genç çoğunlukla silik biri ama bilinçaltında, kendisinin aslında harika biri, keşfedilmemiş bir cevher olduğuna da inanıyor. Tek beklediği, içindeki bu harika erkeği ortaya çıkaracak bir kadın, çılgın, peri kızı, rüyaların kızı.

Bunu okuduğunuzda burnunuza ergen fantezisi kokusu geldiğini biliyorum ama bu, sıradan ve masum bir ergen fantezisi değil. Buram buram narsizm ve aşırı duygusal/ruhsal bağımlılık (codependency) içeren, görece hastalıklı bir ergen fantezisi.

İzlediyseniz 500 Days of Summer filminde Tom’un Summer’a aşık olmaya başladığı sahneyi hatırlayın. İzlemediyseniz veya hatırlamıyorsanız şuradan izleyebilirsiniz: You Make My Dreams Come True (Sen hayallerimi gerçekleştiriyorsun).

Tom Summer’a aşık olmaya başladığında, şarkı söyleyerek ve dans ederek sokakta ilerlerken, herkes dışarı çıkıyor ve silik Tom, bir anda ilginin merkezi oluyor. Bir sahnede Tom araba camından yansıyan görüntüsünden saçını düzeltirken, camdan Han Solo’nun yansıdığını görüyoruz ki Tom’un kendi içinde yattığını sandığı, keşfedilmemiş sigma erkek fantezisi bu kadar kısa sürede bu kadar iyi anlatılamazdı! Han Solo, sinema tarihindeki en arketip sigma erkek karakterlerinden birisi.

Tom tabii ki herkesin ilgisinin merkezinde olmaktan büyük bir keyif alıyor. Bu sahne ve filmlerdeki bu gibi sahneler güya aşık olmayı canlandıran ama aslında harika birer kırılgan narsizm canlandırması yapan sahneler. Burada erkek karakter kadına aşık oluyor gibi görünse de, kendi var olmayan harikalığına aşık olmaya başlıyor.

Kırılgan narsist bir erkek için için, aslında harika biri olduğuna inanır ama işte o harika insanı ortaya çıkaracak kız henüz gelmemiştir. O kız geldiğinde, o harika erkeği ortaya çıkaracaktır ya da çıkarır (!)

Yalnız oğlumuz kıza “aşık olduğunu” sandığı bu sürecin sonunda bombok bir yere gittiğinin farkında değil. Neden? Zira gerçek hayatta manyak peri rüya kızı tabirine uyan kadınların hepsi olmasa da çoğu, B tipi kişilik bozukluğuna sahip kızlar. Histeri, borderline ya da narsist, belki üstüne sosyopat ve bipolar hastalığının manik döneminde olan kızlar. En azından bir travmaları var ki klasik MPDG tanımı : gizemli, dışavurumcu, güzel, flörtöz, özgür, kendine zarar veren, kırılgan, uçar kaçar, genellikle renkli saçlara ve hayata dair tuhaf felsefelere sahip bir kız şeklinde.

Şimdi bu manyak kız açısından bakarsak, bu kız da arada sırada tam olarak oğlumuz gibi birini arar. Manyak manyağı çeker tarzı ilişkiler yaşar ama bir ilişkide iki manyak, çok manyak bir şey olacağından, böyle masmanyak ilişkilere girerek yorulan kız, şarj olmak için ara ara, kendinin tam tersi bir erkek arar ve bulur. Bir süreliğine, onu kabuğundan çıkarmayı misyon edinir (kadınlardaki kötü çocuğu evcilleştirme fantezisinin yandan yemiş versiyonu bir fantezi).

İçe kapanık erkeğin bu kızla olduğu kısa sürede hayatı renklenir, her şey kendiliğinden ve eğlenceli olur ama kızın gerçekte ne olduğunu göremez. Eternal Sunshine of the Spotless Mind filmindeki şu sahneye bakın: I am not a concept Joel. I am a fucked up girl looking for my piece of mind (Ben bir kavram değilim Joel. Kendiyle barışık olmaya çalışan bombok bir kızım):

Clementine: “Ben Ben bir kavram değilim Joel. Kendiyle barışık olmaya çalışan bombok bir kızım. Mükemmel değilim.”

Joel: “Seninle ilgili hoşlanmadığım hiçbir şey düşünemiyorum.”

Clementine: “Ama (ilerde göreceksin,) düşüneceksin.”

Joel: “Hayır, düşünemiyorum.”

Clementine: “Düşüneceksin. Ve ben senden sıkılacağım, kapana kısılmış gibi hissedeceğim. Çünkü hep böyle oluyor (ve olacak).”

Joel: “Sorun değil.”

Filmin sonundaki bu sahnede Joel ve Clementine karlar içinde mutlu mesut koşuyorlar ama bu filmlerde romantize edilen toksik ilişkiler çok kısa sürede kabusa, sonu hemen her zaman, aylarca ve yıllarca düzelmeyen yıkıma dönüşüyorlar.

Onun gibi bir kıza rastlayamadım. 3 senedir kiminle karşılaşsam, aynı şeyleri hissedemedim.

Efendi erkekler kendi karanlık taraflarını göremedikleri gibi, kadınların karanlık taraflarını da göremezler. Dikkat edersen, kızın kötü özelliklerini pek göremiyorsun. Bu kız gözünün önünde bir erkeği, en yakın arkadaşı ile aldattı ama sen onu bir kaideye koymuşsun, 3 koca senedir tapıyorsun. Gerçek kadını göremiyorsun, onun idealize edilmiş bir versiyonunu görüyorsun. Bu da çok aptalca bir durum yaratıyor: Karşılaştığın hemen her kadının, psikolojik olarak defolu, ciğeri beş para etmez kadından daha iyi olmasına rağmen, gerçek, etten kemikten bir kadın senin kafandaki idealizasyona uymadığı için “kimse onun gibi değil” diye zırlıyorsun. Gerçekte ise sokaktan rastgele çevirdiğin hemen her kadın ondan daha iyi.

Sizin aranızdaki kimya, psikolojik olarak problemli iki insanın, psikolojik problemlerinin birbirini çekmesinden başka bir şey değil. Sorun şu ki, senin peri kızının aslında sadece şarjı bitmişti ve seninle beraberken sadece şarjını dolduruyordu. Clementine’in dediği gibi bir süre sonra “kapana kısılmış gibi hissediyorum, sıkıldım” deyip gitti (“onun yaşam tarzına ayak uyduramadığımı söyledi”). Şarj doldu, kız uçtu gitti. Seni yıllar önce unuttu gitti, bir daha da hiç hatırlamayacak. Ama idealize, hayali bir versiyonu senin kafanda yaşadığı için, senin kimyan hala alev alev.

Diğer bir sorun da, olgunlaşamamış, psikolojik olarak sağlıksız, hayatı ve kendisi renksiz biri olduğun için, olgunlaşmış ve sağlıklı bir kadını kendine çekemiyorsun. Onlar seni istemiyorlar. Sen de hoşlandığın kadın tipinden dolayı, onlara çekim duymuyorsun, onları “yetersiz” buluyorsun zaten.

O benim kayıp yarım gibiydi ve 3 yıldır beni onun gibi tamamlayan birine hiç rastlamadım, rastlayacağıma da inanmıyorum.

Sen kendi fantezinde kaybolmuşsun cidden. Sanırım yetişkin bir erkek olamadığın gibi, olmaktan da kaçıyorsun. Bir kadın bir erkeği tamamlayamaz, tamamlamak da istemez. Erkek kendi kendine tam olur ondan sonra o bütünlüğünü bir kadınla paylaşır. Bu kız seni tamlamıyordu, senin içinde yatan, “ben aslında mükemmelim, keşfedilmemiş cevherim” diye böbürlenen narsisti açığa çıkarıyordu sadece.

Bir kadın bir erkeği tamamlamak istemez ama yukarıda bahsettiğim gibi MPDG tipine uyan bir kadın bir süreliğine, kendi kabuğunda yaşayan bir iyi çocuğa sığınıp bir süre onu “kurtarma”, “tamamlama” projesine sarılarak şarj doldurabilir. Ama bu geçicidir, bir süre sonra “kapana kısıldım, sıkıldım” der gider. Oysa şarjı dolmuştur, artık sana ihtiyacı yoktur.

Abi ben ne yapacağım? Bu kızı kafamdan atamıyorum. Ne yapacağım?

Bana gelen oneitis (aralarında bir ilişki olmayan kadını idealize edip takıntı yapma durumu) vakalarının çoğu, ömrü 1 yılı aşmayan hafif vakalar. Onlara vereceğim tavsiyeler sanayetmez. Öncelikle olgunlaşmamış, psikolojik olarak sağlıksız biri olduğunu kabul etmen ve psikolojini düzeltmeye odaklanman lazım. Psikolojik olarak olgunlaşır ve daha sağlıklı hale gelirsen, bu tür kadınlar sana itici gelmeye başlar ve sağlıklı kadınlar sana çekici gelmeye başlarlar. Daha da iyisi sağlıklı kadınlara da çekici gelmeye başlarlar.

Sen kendi kırılgan narsistliğin içinde debelenirken, sağlıklı kadınların senden tiksindiğini göremiyorsun bile. “Onun gibisine rastlamadım” diyorsun, sanki sen ve o, normal insanlardan üstte bir yerdesiniz, normal kadınlar senin ayarında değiller gibi konuşuyorsun. Oysa ondan iyisi senin yüzüne bakmaz, yanına yaklaşmaz, bunu göremiyorsun.

Sana terapi daha fazla yardımcı olacaktır, özellikle 27 yaşına gelmene rağmen hala neden olgunlaşamadığını bulman adına bu önemli. Sen, içindeki cevheri ortaya çıkaracak, seni tamamlayacak kadını aramayı bırakıp, kendi kendine tam bir insan olmayı hedeflemen gerekli. Yani sağlıksız ama güçlü muhtaçlıklarını doyurma peşinde koşmak yerine, yetişkin bir erkeğin ihtiyaç duymadığı bu muhtaçlıktan kurtulman, tek başına tüm sorunu çözer. Bu tabii ki kolay değil ama öbür türlüsü imkansız.

Bu kızla ilgili, burada anlattığım dinamiği bilmen de işin %50’si zira yazış şeklinden anladığım, senin burada olup biteni zerre anlamadığın. Erkek arkadaşını en yakın arkadaşı ile aldatan bir orospudan bir peri kızı yaratmışsın. Kızın kötü özelliklerine gözün kapalı. Kız gözünün önünde birini aldattı ve senin kızla ilgili dediklerine bak: “cıvıl cıvıl, feminen, sevecen ama olmak istediği kişiyi hiç kimseye aldırmadan olan, deli dolu bir kızdı”.

Senin kendi karanlık tarafına da gözün kapalı. En yakın arkadaşının kız arkadaşını düzmüşsün. Hadi bir kere yaptın diyelim, adamın arkasından kızla yasak aşk yaşamışsın. Tepkin ise “ay pardon, adamın kız arkadaşına kaydım, üzgünüm”.  100 Dolarına bahse girerim ki pişman mişman değilsin sen. Üzgün olduğunu söylemen gerektiğini biliyorsun sadece.

Burada bu konuda sana faydalı olabilecek bazı yazılar da var. Onlara da bak ama senin yolun uzman terapist yolu, onu söyleyeyim. Buraya gelenlerin %90’I kendi kendilerine aşabilecekleri bir iyi çocuk sendromunda debeleniyorlar ama senin yardıma ihtiyacın var:

Yazıyı okuyan diğer arkadaşlara da söyleyeceğim, buradaki ağır aldatma vakası gibi bir şey olmasa da, MPDG tipi hayallere kapılan çok erkek var. Böyle hayallere kapıldıysanız, burada yazanlar sizin için de geçerli. “Benim kız ve ben böyle boktan şeyler yapmadık, beni bağlamaz” demeyin.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Sorularınıza Patreon chat alanında daha hızlı cevap verebiliyorum.

Kırılgan narsist kadın erkeği nasıl hapseder?

Eğer bir narsist ile beraberseniz, özellikle de narsist insanlarla birden fazla ilişkiniz olduysa, kırılgan narsist bir kadının sizin üzerinizde kullandığı tuzak ve taktiklerini bilmeniz önemli. Bu bölümde bunları ele alacağız ve bölümün sonunda, bu kırmızı alarmları görmenize rağmen kaçmama nedeniniz hakkında da konuşacağız. Bu bilgiler, sizi suçlamak ya da utandırmak için değil, kırılgan narsist bir kadının avı olmanıza neden olan kırılganlıklarınızı ortaya çıkarmak ve kendinizi bu tuzaklardan korumanız için buradalar.

Başlamadan önce bu bölüm bilgi amaçlı ve eğer yardıma ihtiyacınız varsa, profesyonel yardım alın.

Narsist kişilik bozukluğu, ciddi bir ruhsal problem olsa da, birine size zarar verme hakkı vermez. Siz bu dünyaya, başka bir insanın istismarcı davranışları ile mücadele etmek için gelmediniz. İlk bilmeniz gereken şey, eğer kırılgan narsist bir kadın ile beraberseniz, ilişkinizin maalesef mutlu bir devamı ya da sonu olmayacak.

Şimdi kırılgan narsist bir kadının, partnerinde ne aradığı ile başlayalım. Bence kırılgan narsist bir kadının ilgilendiği iki erkek tipi var.  Birinci erkek tipi, diğer bir narsist. İkinci tip erkeğin ise belli karakter özellikler var ve şimdi bunlara bakacağız. Bu tip bir erkek sadece kırılgan narsiste düşmekle ve ona muhtaç olmakla kalmaz, aynı zamanda narsisr tarafından zincire de vurulur.

Birinci karakter özelliği koruyuculuktur. Kırılgan narsist kadın, çok yüksek koruma içgüdüsüne sahip, sevdiklerini korumaya doğal olarak eğilimli birini bulmaya çalışır.

İkinci karakter özelliği ise yardımseverliktir.  Böyle bir insan, başkalarına yardım etmeye ve hatta kahraman olmaya eğilimlidir.

Üçüncü karakter özelliği ise, sözünün eri olmaktır. Bu özellik, kırılgan narsist kadının erkeği zincire bağlaması konusunda çok önemli bir özelliktir.

Dördünci karakter özelliği de aşk adamı olmaktır. Kırılgan narsist kadın, kendisini tüm kalbiyle sevecek, kendisini sürekli takdir edecek ve istediği zaman tüm dikkatini kendisine yöneltecek bir erkeği arar.

Şimdi sizin tuzağa düşme sürecinizin nasıl işlediğine bakalım. Narsist kendisinin özel biri olduğuna inandığı için, sizi de onun özel biri olduğuna inandırmakta zorlanmaz. Sizin şimdiye kadar karşılaştığınız en enerji dolu, en eğlenceli, en akıllı ve seksi kadın olarak karşınıza çıkar. Tüm duygularınızı ateşler, seks dürtünüzü ateşler. Kırılgan narsist kadın hemen her zaman, seks bombardımanı yapar, seksi silah olarak kullanır. Sizin varlığından haberdar bile olmadığınız, gerçek dünyada olabileceğini hiç düşünmediğiniz tutkulu tarafınızı ve cinsel heyecanınızı açığa çıkarır.

Fakat sizi tuzağa çekme sürecinin anahtar taktiği bu değil. Anahtar taktik, size kırılgan tarafını göstermesi ve kendisini size “daha önce hiç kimse açmadığı kadar” açmasıdır. Buna nasıl tepki verdiğiniz ise, sizin üzerinizde çalışmaya devam edip etmeyeceğini, başka bir ava geçip geçmeyeceğini belirler. Kırılgan narsist kadının size en “kırılgan ve samimi” şekilde açılmasına çok fazla empati ve şefkat ile karşılık verirseniz, sizi “kahraman” rolüne yönlendirebileceğini anlar. Sizi, bu dünyada onu anlayabilecek, onu koruyabilecek, ona güvende hissettirebilecek ve ona yardım edebilecek tek erkek gibi hissettirir.

Zokayı büyük bir şevkle yutarsanız, kırılgan narsist kadın sizin kahraman olma güdünüzün, ihtiyaç duyulma ihtiyacınızın yüksek olduğunu anlar ve sizi uzun vadeli sürece çeker.

Kırılgan narsist kadın, tuzağa çekme aşamasında sizi duygusal olarak da keşfetmeye çalışır. Sizin zayıflıklarınızı, en derin korkularınızı, kimsenin bilmediği en gizli sırlarınızı öğrenmeye çalışır. Sizin aranızda çok yoğun bir bağ hissettiğiniz derin sohbetlerinizde, o size açılır ve siz de ona açılırsınız. Ama keşfettikleri, ilerde aleyhinize kullanılacaktır.  Kırılgan narsist kadın size, sizin hakkınızda bir sürü soru sorar çünkü bu bilgileri sizi manipüle etmek için kullanacaktır.

Burada şunu belirtmemiz önemli. Bu taktiklerin büyük çoğunluğu, bilinçaltı taktikler, kırılgan narsist kadının hayatta kalmak için geliştirdiği otomatik “yetenekler”. Kırılgan narsist kadın, size karşı şeytani bir saldırı peşinde değil, en azından genellikle değil.

Zokayı iştahla yuttuğunuz bu ilk aşamadan sonra, kırılgan narsist, ikinci aşamada zokayı daha da sağlam yurmanız için kendini geri çekiyormuş gibi davranır. Gerçekte ise, kendisini geri çektiğinde, sizin peşinden gitmenizi bekler. Siz peşinden giderseniz, sizi kendisine daha da çok bağlar.

Kırılgan narsist kadın bunu iki şekilde yapar. Ya sizin onu çok kırdığınızı sanacağınız sahte bir senaryo yaratır ya da hiçbir sebep yokken kendisini geri çeker ve siz neden böyle davrandığını sorduğunuzda, kırılmaktan çok korktuğunu söyler. Geçmişte ne kadar çok kırıldığını ve sizin de aynı şeyleri yapacağınızdan, onu kıracağınızdan ne kadar çok korktuğunu anlatır.

Burada kırılgan narsist kadın sizin yardımsever, ihtiyaç duyulmaya ihtiyaç duyan tarafınızı manipüle eder. Burada sizden almaya çalıştığı tepki, sizin diğerlerinden farklı olduğunuz, bunu ona asla yapmayacağınız konusunda söz vermenizdir. Sizden alabileceği kadar çok söz alır çünkü o sözleri tutmak için elinizden gelen her şeyi yapacağınızın bilincindedir.

Bir kez sözler verdiniz mi, artık zokayı tam yutmuş vaziyettesiniz ama bitmedi. Dahası var. Sizi bağlamak yetmez, bir de hiçbir yere kaçamayacak şekilde zincire vurulmanız lazım.

Siz değerleri olan, sözünü tutan birisiniz ve kırılgan narsist kadın güven duymak istediğini söyleye söyleye size bu sözlerinizi tekrar ettirir durur.  Çünkü o çok korkuyordur ve çok kırılgandır. Şimdi bu kadın gerçekten inanılmaz derecede duyarlı ve güvensiz biridir ve ihtiyacı olan şey, sizin bu sözleri asla ama asla bozamayacağınızı hissetmenizdir. Bu da, zeki ama duyarlı birinin, böyle istismar dolu bir ilişkiyi, ne olursa olsun terk edememesinin ana nedenlerinden biridir.

Kırılgan narsist kadın sizi test eder, sizin sözünüzün eri olduğunuzu kanıtlamanız için ara ara ilişkiye bomba atar. Bu testleri “geçerseniz”, gerçek kedi – fare oyunu başlar. Eğer buraya kadar okuduklarınızdan anlamadıysanız söyleyeyim, bu oyunda fare olan, oyuncak gibi oynanan sizsiniz.

Bu aşamada, duygusal olarak yüksek derecede istismar içeren it – çek ya da bir sıcak – bir soğuk döngüsü başlar. Bir Dr. Jekyll bir Mr. Hyde ortaya çıkmaya başlar. Bu döngüde kırılgan narsist kadın sizi önce kendi dikkat, hayran olunma gibi ihtiyaçlarını karşılamanız için kendine çeker ve sonra da sizi ezer. Sizi hatalarınızı, zayıflıklarınızı, güvensizliklerinizi ve korkularınızı yüzünüze vurarak ezer. O tatlı, seksi kızın nereye kaybolduğunu bilemezsiniz. Ama merak etmeyin. O tatlı, seksi kız geri gelecek. Ama her gelişi, daha kısa süreli olacak.

Sürecin bu aşamasının asıl amacı, sizin kafanızı karıştırmak, sizin kendi yargılarınızı ve değerinizi sorgulamanızı, bunlardan emin olamamaya başlamanızı sağlamak. Sizin bireyselliğinizi kaybedip, onunla kaynaşmanızı sağlamak. Ona sahip olduğunuz için çok şanslı hissetmenizi, onu sürekli takdir etmenizi, ona asla karşı durmamanızı sağlamak.

Zamanla omurganızı kaybetmeye başlarsınız zira dik durmanın sonuçları çok yoğun ve yıkıcı olmaya başlar. Zamanla çaresiz, kaygılı ve depresif hissetmeye başlarsınız zira kırılgan narsist kadın, sizin benlik algınızı yok etmeye başlar.

Kırılgan narsist kadın, kendinizi geri çekmeye başladığınızı hemen fark eder ve size hemen, ona çekilmenizi sağlayan şeylerin kırıntılarını vermeye başlar. Kedinin fareyi bırakıyor gibi yapmasına benzer şekilde, sizin bir miktar kendinizi toparlamanıza bile izin verir ama tabii sonra sizi hemen yeniden pençeleri arasına alır.

Kırılgan narsist kadın bunlara paralel olarak da, sizi arkadaşlarınızdan ve ailenizden yalıtmaya başlar. İlginizi herhangi başka birine, bu başka biri kendi çocuğunuz bile olsa, vermenizi şiddetli bir şekilde kıskanır. Sizi terk etmekle tehdit eder ve üzerinizde daha fazla kontrol sağlamak için her şeyi yapar.

Zaman içerisinde, kırılgan narsist kadının, onu mutlu etmekten sorumlu oyuncağına dönersiniz. Siz onun tüm ihtiyaçlarını karşılar hale gelirsiniz ve karşılığında da istismar hariç hiçbir şey almazsınız.

Siz sevdiklerini koruyan, onların mutlu olmasını isteyen, sözlerini tutan iyi bir insan olabilirsiniz ve bunlar, doğru ellerde sizin için harika şeyler sağlayabilecek özellikler. Ama kırılgan narsist kadının ellerinde ise, sizin için oldukça yıkıcı şeyler.

Eğer böyle bir ilişkide, sözler verdiğiniz için ve hala ona yardım edebileceğinizi ya da onu kurtarabileceğinizi düşündüğünüz için kalıyorsanız, böyle bir ilişkide yanlış nedenler yüzünden kalıyorsunuz.

Eğer böyle bir ilişkide, aranızdaki şeyin aşk olduğunu düşündüğünüz için kalıyorsanız, sizin aranızdaki şey aşk değil. Bence istismar dolu, toksik bir ilişkide olmaktan daha kötü olan tek şey, o ilişkide bir gün bile daha fazla kalmaktır. Eğer böyle bir ilişkiden kaçabildiyseniz ya da böyle bir ilişkide terk edildiyseniz, asla ama asla geri dönmeyin.

Bir narsist ile ilişkide, bedeli olmayan şey yoktur. Narsist ile tüm bağlarınızı koparmaya bakın.

Kaynak: Tactics and Mind Games of the Female Covert Narcissist

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize (özellikle konu ile ilgili olan Toksik İlişkiler Rehberi kitabına) bakabilirsiniz. Sorularınıza Patreon chat alanında daha hızlı cevap verebiliyorum.

Bu konuda ilişki sohbetleri kanalımızda yayınlanan şu yayına da bakabilirsiniz.

Gri Kaya Yöntemi Bölüm 1 – Hayatınızdan çıkaramadığınız toksik insanlarla nasıl baş edersiniz?

Toksik bir insanla başa çıkmanın en etkili ve mümkün olduğunda her zaman kullanılması gereken yöntemi, o insanı hayatınızdan çıkarmanız ve size ulaşmasını tamamen engellemeniz (ghosting). Özellikle toksik bir sevgili ya da arkadaş konusunda, bu yöntem en etkilisi.

Ama maalesef her toksik insanı hayatınızdan kolayca atamıyorsunuz. Örneğin bana sıklıkla sorulan sorulardan biri narsist anne ya da baba ile nasıl başa çıkılacağı. Toksik bir ebeveyn, iş arkadaşı ya da çocuk yüzünden hayatınızdan tam olarak atamadığınız eski eş gibi durumlarda ne yapacaksınız?

Öncelikle şunu belirteyim, narsist anne ya da baba gibi durumlarda, bazen bu insanı hayatınızdan çıkarmak en etkilisi ve yetişkin hayatınızda kendisi ile bağlantıyı tamamen kesmeniz, eğer kesebiliyorsanız en iyisi. Bazen haberlerde “hayırsız” evlatları tarafından izbe bir eve terk edilmiş, perişan durumda yaşlı insanlar görüyoruz ve insanlar genelde bu insanların çocuklarını suçluyorlar. Ama bu insanların bir kısmı, gençken çocuklarına işkence etmiş, narsist ve/veya psikopat ebeveynler ve çocuklarının hayatlarından tamamen attığı insanlar (özellikle narsist insanlar hiç ölmeyeceklerine, hiç güçten düşmeyeceklerine aşırı saf bir şekilde inanıyor gibiler).

Her neyse. Narsist anne gibi toksik insanların önemli bir kısmı, başka insanlarda, örneğin çocuklarında, duygusal tepki yaratmaktan zevk alıyor ya da en azından bundan besleniyorlar. Siz duygusal tepki verdiğinizde, kendisine yere serseniz bile, narsist başarılı oluyor, kazanıyor zira sizi duygusal ve fiziksel tepki verecek kadar yaralamak, bu insanlara güç hissi veriyor.

Dediğim gibi toksik bir sevgiliniz ya da arkadaşınız varsa olabilecek en kısa sürede terk edip, en kaba şekilde engelleyip, aramalarını cevapsız bırakıp hayatınızdan atmanız lazım. Ama bunu yapamıyorsanız, gri kaya, gri duvar (gray rock / gray wall) denilen bir yöntem var.

“Gray Rock Method” (Gri Kaya Yöntemi), 2013 yılında psikoloji konusunda blog yazan Skylar rumuzlu birine ait. Gri Kaya Yönteminin amacı, psikopat, narsist ya da herhangi başka bir şekilde duygusal olarak dengesiz ve toksik insanların, size ilgisini kaybettirmeye yönelik bir taktik.

Bu yöntemin varsayımı şu: Narsizm gibi bir probleme sahip bir insan, sizinle olan etkileşiminden toksik yakıt alamazsa, tatmin olamazsa, sizinle beslemebileceği bir drama yaratamazsa, sizden sıkılmaya başlar. Bu insanlar dramaya bağımlıdırlar ve can sıkıntısına dayanamazlar. Eğer sizden drama alamazlarsa, kendilerine drama yaratacak başka bir hedef seçerler. Size olan ilgileri hızlıca azalır ve sonra da yok olur gider.

Skylar bu yöntemi psikopatlar için ortaya atarken, psikopatların güce bağımlı olduklarını ve hedeflerindeki insandan değişik reaksiyonlar almak için türlü türlü taktik uygulayarak, bu reaksiyonları veren hedefi üzerinde güç hissetmesini sağladığını söylüyor.

Toksik bir insan sizde reaksiyon yaratabildiğini gördüğünde, sizi reaksiyon yaratarak kanını emebileceği bir kaynak olarak görür ve sizi rahatsız etme sıklığı artar. Burada sizin bu insana bir reaksiyon vermeniz, özellikle duygusal bir reaksiyon vermeniz, bu insan için ödüldür, peşinde olduğu şeydir. Gri Kaya Yönteminde siz, toksik insana bu ödülü vermiyorsunuz.

Gri Kaya Yöntemini nasıl uygulayacağınız ise tamamen karşınızdaki insanın sizden ödülü nasıl aldığına bağlı. Böyle bir insan ile her etkileşiminizde, gri bir kayaya döneceksiniz. Stoik filozof Epiktetus’un dediği gibi: “Dışımızdaki dünyayı kontrol edemeyiz ama dış dünyaya karşı nasıl pozisyon alacağımızı kontrol edebiliriz.” Toksik insanın size yönelik davranış ve sözlerini kontrol edemeyebilirsiniz ama onun ihtiyacı olan “yakıtı” ortaya çıkarmayacak şekilde sıkıcı, tepkisiz davranabilirsiniz.

Örneğin toksik biri, sizin tetiklendiğinizi bildiği için spesifik bir insan ya da konudan bahsediyorsa, ona basit, sıkıcı ve umursamaz cevaplar verebilirsiniz. Sizi çileden çıkardığını bildiği için size belli bir şekilde aşağılamaya çalıştığında, bunu sanki hiç duymamış gibi davranabilirsiniz.

Toksik bir insanın istediği reaksiyonu yaratmamak, zaman ve istikrar gerektiren bir şey. Özellikle ilk zamanlarda, belki de yıllardır sağladığınız ödülü alamamaya başladığı için, toksik insan aşırı sinirlenebilir. Bunun sonucunda da sizde reaksiyon yaratma çabasını iki katına çıkarır. Burada zokayı yutmamalısınız.

Toksik insanlar kaosa, dramaya çekilirler, soğukkanlı bir sükunet bu tür insanları iter. Toksik insanlar eğlendirilmek, başkalarının duygularını kontrol etmek isterler ve ideal avları da, hassas ve kolay sinirlenen insanlardır.

Şimdi birkaç örnek vereyim. Burada temel kuralları söyleyelim:

  • Savunma yapma.
  • Angaje olma.
  • Duygusal olma.
  • Açıklama yapma.
  • Kişiselleştirme.
  • Kısa kes.

Erkek kız arkadaşını terk ediyor ve kız da narsist annenize bunu haber veriyor. Narsist anne çocuk eve geldiğinde saldırıya geçiyor. NA: Narsist anne, E: Erkek

NA: Leyla’dan neden ayrıldın? Şimdiye kadar bulduğun en iyi kızdı. Tek iyi kızdı.

E: Belki.

NA: Aptalca bir şey yaptın değil mi? Neden terk ettin söylesene?

E: Odama geçip bir ödev yetiştireceğim, şu an bunu konuşacak vaktim yok.

NA: Hayır, beni dinleyeceksin önce. Leyla’yı terk etmişsin, kız perişan durumda. Neden terk ettiğini söylemedi ama seninle konuşacağımı söyledim. Hemen kızı arıyorsun ve buluşmaya davet edip gönlünü alıyorsun.

E: (2-3 dakika anneye aldırmadan mutfakta işini görüp sessiz kaldıktan sonra) Leyla’yı aramıyorum ve odama gitmem gerekiyor.

NA: Hayır, ona arayacağını söyledim ve arayacaksın. O kız sana fazla bile. Hem benimle de iyi anlaşıyor, annesiyle de arkadaş olduk. Beni nasıl bir duruma soktuğunun farkındası değil mi? Annen için arayacaksın.

E: (2-3 dakika anneye aldırmadan mutfakta işini görüp sessiz kaldıktan sonra) Odama gitmem gerekiyor, Leyla’yı aramayacağım.

NA: (Sesini yükselterek) Hayır arıyorsun ve özür diliyorsun! Arayacaksın diye söz verdim, beni nasıl böyle bir duruma düşürürsün.

E: (2-3 dakika anneye aldırmadan mutfakta işini görüp sessiz kaldıktan sonra) Eminim bir şekilde açıklarsın. Başka bir şey var mı?

NA: (Bağırarak) tansiyonumu çıkardın yine! Öldüreceksin beni, ölümün senin yüzünden olacak. Kırk yılda bir güzel bir kız yüzüne bakıyor, peşinden koşacağına beni çileden çıkarıyorsun. Şurada düşüp ölsem umrunda değil! Hemen şimdi Leyla’yı arıyorsun! Hemen.

E: (Herhangi bir duygusal tepki vermeden, Stoik bir yüz ifadesi ile) Leyla’yı arayıp benim ne kadar nankör olduğumu anlatabilirsin ama benim gitmem lazım.

NA: Sana ne oluyor? (Burada gözler yaşarıyor). Uyuşturucu mu kullanıyorsun? İyi misin? Ruh sağlığından endişe etmeye başladım.

E: Ödev yapacağım, kulaklık takacağım. (Annenin odaya girmesine engel olarak), bir iki saat kapımı çalmayın.

NA: Kapıyı yüzüme mi kapayacaksın? Beni böyle … (kapı yavaşça suratına kapanır)

Burada en önemli şey, erkeğin sonuna kadar sakin, Stoik durması. İçinde fırtınalar kopuyor olabilir, o kapıyı kapayıp kilitledikten sonra, dışardan duyulmayacak şekilde odanın içinde sinir krizi geçirebilir ama narsist anne ile etkileşimde sakin ve stoik kalmak önemli. Açıklama yapmamak, onay aramamak, tartışmaya girmemek, vs. önemli. Cevapları nötr ve yüzü poker yüzü denilen şekilde. Eğer açıklama yaparsanız, suçlarsanız, vs. bu insanı beslersiniz.

Uzun yıllar boyunca sizin doğru düğmelerinize basıp sizden öfke, üzüntü, vs. sağan narsist, bunu yapamadığında oldukça rahatsız olacaktır. Size ne olduğunu soracak hatta ruh sağlığınızdan endişe ediyormuş gibi yapacaktır (az önceki örnekte olduğu gibi). Burada tabii ki bundan sonra böyle demeyeceksiniz. Narsiste gaslighting yapacaksınız ve bir şey değişmemiş gibi davranacaksınız.

Devam edecek.

Narsist sevgili ile ilişki bittikten sonra alacağınız 10 ders

Bu bölümde, bir narsist ile ilişkiniz bittikten sonra öğreneceğiniz derslerden bahsedeceğiz. Burada “bittikten” kelimesini göreceli kullanmak gerekiyor zira bir narsist genellikle sizin gerektiğinde kanınızı emmek üzere ikincil yakıt kaynağı olarak, siz buna izin verdiğiniz sürece ara ara dürter. Bölümün sonunda size, bir daha narsist istismar kurbanı olmamanız için almanız gereken en önemli dersi söyleyeceğim.

#1 – Bir narsist ile ilişkiniz bittikten sonra, narsistin sevgisinin yüzeysel, alışverişe dayalı ve koşullu olduğunu öğreneceksiniz. Aşk, sevgi sandığınız şeyin, narsist ile olan ilişkide çok daha farklı bir şey olduğunun farkına varacaksınız.

Narsist partnerler “sevgilerini”, genellikle oldukça gerçek görünen bir şekilde dışa vururlar ama sevgileri aslında oldukça yüzeysel ve alışverişe dayalı bir sevgidir, sizin ona ne sağlayacağınıza bağlı olarak koşulludur. Bu sağlayacaklarınız hayranlık olabilir, para olabilir, seks ya da başka şeyler olabilir.

Narsist ile ilişkinizde, otantik ve karşılıklı bir bağ olmadığını, aldığınız sevginin her zaman belli koşullar, narsistin belli ihtiyaçları karşılandığında verildiğini anlayacaksınız. Bu koşulları ve ihtiyaçları sağlamadığınız zamanlarda, sevginin geri çekildiğini, cezalandırıldığınızı ve çöpe atıldığınızı fark edeceksiniz. Eninde sonunda, aldığınız duygusal tepkilerin narsistin ihtiyaçları, çıkarları ve kontrolü elinde tutma arzusu temelli olduklarını, sevgi ile alakalı olmadıklarını göreceksiniz.

#2 – Birçok yalanının, hilesinin farkına varacaksınız. Narsistin sahtekarlığının ve hilebazlığının ne kadar derin olduğunu görmek size acı verebilen bir uyanıştır. Narsistler manipülasyonda ve hilede ustadırlar. İlişki bittikten sonra uyanmaya başlarsınız ve karşınızda gördüğünüz şeyin bir maske olduğunu anlamaya başlarsınız. Kim oldukları ile ilgili, geçmişleri, geçmiş ilişkileri, cinsel aktiviteleri, finansal durumları ile ilgili ufak tefek uydurma şeylerden, çok ciddi kandırmalara uzanan bir yelpazede birçok yalan yakalarsınız.

Bu uyanış sizin dengenizi bozabilir ve size hasar verebilir zira size, gerçekliğinizin ne kadar da çok eğilip büküldüğünü gösterebilir.

#3 – Sizi bir başkası ile değiştirmenin ne kadar da kolay olduğunu göreceksiniz. Bu insanın bir başkasına çok hızlı ve kolay bir şekilde geçtiğini görmek oldukça kalp kırıcı bir deneyim olabilir. Ama narsist zaten size hiçbir zaman bağlı değildi, gerçek bir duygusal yatırım hiç yapmadı. Tüm gördüğünüz şeyler, sizi kendisine bağımlı kılmak ve bu sayede kullanmak için yaptığı yüzeysel bir aşk bombardımanı idi.

Narsistler, sürekli olarak hayranlık duyulmaya ve kontrolü ellerinde tutmaya muhtaçtırlar. Bu da onları, ilişki eskisi kadar tatmin edici olmadığında, partnerleri artık kontrol edilemez hale geldiklerinde ya da çok zor kontrol edilebilir hale geldiklerinde, sürekli olarak yeni kanı emilecek kurban aramaya iter. Günümüz sosyal medya ve dating uygulamaları çağında, genellikle sınırsız sayıda emilecek kan kaynağına ulaşabilirler.

Narsist sizi çok kısa sürede bırakıp başkasına koşarak, size kendileri için nasıl da kullan-at biri oldunuzu gösterirler.

#4 – İlişkiden önce muhtemelen, narsizmin gerçekten ne içerdiğini tam olarak bilmiyordunuz. Eğer narsizm konusunda bir fikriniz varsa bile bunu sadece aşırı kendine güvenen, sürekli böbürlenen ve hayran olunmayı isteyen, büyüklenmeci narsist olarak biliyordunuz. Kırılgan narsizm ya da bu ruh bozukluğunun karmaşıklığı hakkında bir fikriniz yoktu. Narsistin üzerinize salacağı psikolojik manipülasyon ve istismar taktiklerini bilmiyordunuz. Narsistin ne olduğu, neler yaptığı konusunda aldığınız ders, size hiç görmeseydim keşke dediğiniz yepyeni bir dünya açtı.

#5 – Narsistin değişmeyeceğini, narsisti hayatınızdan tamamen atmanız gerektiğini öğreneceksiniz.

#6 – İlişki bittikten sonra narsiste izin verirseniz, sizi arkadaşlarınız ya da aileniz üzerinden manipüle etmeye çalışabilir. Sizi bir engelleyip bir engeli açarak, rastgele mesaj atarak, sosyal medyada şifreli ya da bazen bariz gönderiler yaparak, ilginizi çekmeye, sizi duygusal davranacak şekilde tahrik etmeye çalışabilir.

Bu insanın sosyal medyasına bakma, ne yapmaya çalıştıklarını görmeye çalışma arzunuza karşı koyun. Ondan, arkadaşlarınız üzerinden haber alma isteğine karşı koyun. “Ne yaptığı, benim için ne söylediği benim derdim değil” sloganı ile yaşayın. Eğer ne yaptığını, sizin için ne söylediğini kendi derdiniz yaparsanız, bu kişiye psikolojik olarak mahkum kalmaya, daha fazla istismar edilmeye devam edersiniz.

#7 – Çok fazla sayıda gaslighting manipülasyonuna maruz kaldığınızı fark edeceksiniz. Algınızın, duygularınızın ve yargılarınızın geçersiz sayıldığını göreceksiniz. Belki bunu ilişki sırasında da görebiliyordunuz ama sizi seven birinin size bunu yapabileceğine inanmıyordunuz.

Bu kişiden uzaklaştığınızda, ilişki süresince duygularınızın, düşüncelerinizin, anılarınızın ve yargılarınızın altlarının sürekli olarak oyulduğunu, güvenilirliğinizin ve değerlerinizin sürekli olarak sorgulandığını göreceksiniz. Umulan odur ki, bu deneyimden sonra, bir şeylerin yanlış gittiğine dair hislerinize güvenmeyi öğrenirsiniz. Sizi rahatsız eden davranışlar gördüğünüzde bunları görmezden gelmemeyi, karşınızdakine saygılı ama kararlı bir şekilde söylemeyi öğrenirsiniz. Bir daha böyle bir şey olduğunda ve siz bunu partnerinize söylediğinizde, tepkisine ya da reaksiyonuna çok dikkat edin. Hemen savunma pozisyonuna mı atlıyor? Olgunluktan uzak ve dürtüsel reaksiyon mu gösteriyor? Eğer öyleyse, durumu ciddi bir şekilde yeniden gözden geçirin ve açık sınırlar çizin.

#8 – Narsist ile ilişkinizde, kendinizle ilgili çok şey öğrenirsiniz. Bu ilişkide muhtemelen Gölge tarafınızla karşılaşırsınız. Narsist sizin güvensizliklerinizi, duygusal tetiklenmelerinizi, psikolojik zayıflıklarınızı dürttükçe, karakterinizin daha karanlık tarafınızla karşılaşırsınız

Narsist ile ilişkinin faydalarından birisi, bittiğinde Pandora’nın kutusunu açması ve sizi birçok cevaplanmamış soru ile başbaşa bırakmasıdır. Önce onlarla ilgili sorular, sonra da sizinle ilgili sorular. Kaybolmuş ve kafası feci şekilde karışmış bir duruma düşebilirsiniz ve bu nedenle de benliğinizi yeniden inşaa etmek için, öz gelişimden ve içgözlemden başka şansınız kalmaz. Bu, kendiniz hakkında derin düşünce, analiz ve kendinizi dönüştürmek için bir fırsattır.

Narsist ile ayrılık sonrası süreçte, korkularınızla, bağımlılıklarınız ile, özdeğeriniz ya da değersizliğiniz ile ama aynı zamanda sağlıksız davranış ve duruşlarınızla karşı karşıya gelip onlara meydan okumanız gerekecek.

#9 –  Narsist ile ilişkinizden sonra bu konuda muhtemelen tonla araştırma yapacaksınız ve narsistin psikolojik zayıflıklarınızı nasıl sömürdüğünü ve size karşı silah olarak kullandığını derin bir şekilde kavrayacaksınız. Sizin korkularınızı, güvensizliklerinizi, geçmiş travmalarınızı ve kendinizle ilgili şüphelerinizi manipüle etmek için birçok yolu kullandığını anlayacaksınız.

Narsistin başlangıçta sizi nasıl da onay ve ilgi seline boğduğunu ve sonra da bunları stratejik olarak birden bire nasıl çektiğini anlayacaksınız. Daha sonra, sizin narsistin ihtiyaçlarını karşılamak için kendinizi ispatlamak için yırtınıp durduğunuz değer verme – değersizleştirme toksik döngüsünü sürekli hareket halinde tuttuğunu göreceksiniz.

#10 – Kendinizi manipülasyon ve istismardan korumak için güçlü sınırlar koymanın ve korumanın önemini anlayacaksınız. Ama narsist sürekli olarak sizin sınırlarınızı delmeye çalışacak ve ne kadarının yanına kalacağını sürekli olarak test edecek.

Partnerinizle neye tolerans gösterip neye göstermeyeceğiniz konusunda sağlam durmanız gerekli. Bir insan sizin sınırlarınıza saygı duymuyorsa, bu konuda ne yapacağınıza  karar vermeniz gerekecek.

Bana göre, bir insanla romantik ilişkinizde açık açık sınırlar koymanız ve sürekli olarak bu sınırları korumanız gerekiyorsa, değer ve ihtiyaçlarınızın bu insanla uyumsuz olduğunun en kısa sürede farkına varmanız ve bu konuda ne yapacağınızı düşünmeniz gerekli.

Şimdi ileride yeniden bir narsist ile ilişkiye girmemek için öğrenmeniz gereken en önemli şeyi söyleyeceğim. Narsist istismara uğramak istemiyorsanız, kimsenin aşk bombardımanını kabul etmeyin! Çünkü bir kez bir insana bağımlı oldunuz mu, bu insan sizin üzerinizde çok daha fazla kontrol sahibi olur.

Narsist partner konusunda hiçbir şey öğrenmediyseniz bile, en azından aşk bombardımanının (love bombing) sizi manipüle ve kontrol etmek için tasarlanmış bir taktik olduğunu öğrenin.

Narsistin toksik manipülasyon ve kandırma ağına bir kez düştünüz mü, oradan çıkış yolunu bulmanız gerçekten çok zor. Eğer şu an bu durumdaysanız, bir ruh sağlığı uzmanına ulaşın ve yardım alın.

Toksik ilişkiler konusunda Toksik İlişkiler Rehberi kitabımıza bakabilirsiniz. İlişki sorunlarınız konusunda tavsiye için Mahmut Abi ile görüşme yapabilirsiniz. Patreon kanalımızda yayınlarımız ve üyeler ile sohbet alanımız mevcut.

Çeviri kaynak: 10 Key Lessons After Being Discarded by A Narcissist

Narsist erkeğe aşk bombardımanı, duygusal olarak güçlü erkeğe olandan farklı mı?

Mahmut abi selamlar. Borderline ve toksik kadınlarla alakalı podcastinde  lovebombingle alakalı harika bilgiler verdin. Oradan da yola çıkarak iki farklı erkeğe karşı duruşu hakkında sorularım var.

Bu tarz kişilik bozukluğu olan ve nesne süreksizliği olan bolca da kırmızı bayrak bulunduran kadınlar kendisi gibi narsist bir erkeğe ona inanılmaz aşık olduğunu anlatırken ,daha dengeli ve stabil bir ruh halindeki adama lovebombing yerine daha farklı teknikler deneyebilir mi? (Soru 1) .

Tecrübeli bir borderline kadının daha 1 ay olmadan narsist bir adama gösterdiği lovebombing gerçekten bir aşk olma olasılığı mıdır yoksa hızlı yanıp sönen ilişkilerden mi ? (Soru2)

Şimdi bu konularda çok kolay etiket yapıştırılıp borderline ya da narsist deniyor (çoğunda da kadın aslında adamın pısırıklığından asabileşip giden biri) ama öyle var sayalım.

Toksik bir kadın, özü aşağılık kompeksi içinde olan narsisti idealize etmeye başladığında, narsist buna mal gibi atlayıp, aşırı yükselip borderline’ın aşk bombardımanı gazını arttırmasına neden olabilir. Narsist erkekler love bombing ile tuzağa çekilmeye daha müsaitler zira love bombing ile kendilerine mükemmel erkek gibi davranıldıkça tam istedikleri, kan emecekleri, yakıt ihmali kurbanını bulduklarını düşünerek bağlanırlar. Tabii sonra kim kimin kanını emiyormuş görürler 🙂

Dengeli stabil bir erkeğin bu tür bir içsel aşağılık kompleksi, dışsal büyüklenmeciliği olmadığından kendini çok yerene de çok övene de “ne diyor bu mal?” diye bakar. Yani biri “sen berbatsın” dediğinde kendisine “yoo berbat falan değilim” der, biri “sen mükemmelsin” dediğinde “yoo mükemmel değilim” der. Bu nedenle de borderline aşk bombardımanı yaptığında “ben böyle mükemmel değilim, iyiyim ama bu kadar da değil. Bu kadında bir gariplik var” diyebilir. Narsist ise “tabii ki ben mükemmelim” diye gaza gelebilir.

Tecrübeli bir borderline kadının daha 1 ay olmadan narsist bir adama gösterdiği lovebombing, aşktan ziyade idealizasyondur. Buldum gaza gelen malı vereyim gazı olayıdır.

Tek bir kısmı anlayamadım sadece . Bu tarz bir kadın karşısında Dengeli stabil bir erkek olduğunu anladığında aşk bombardımanın işe yaramayacağını düşünüp lovebombingten daha farklı ve yavaş süreçli tekniklere girişir mi ? Çünkü kırmızı hap camiasında karşısındaki erkeğin tipi fark etmeksizin , lovebombing yapmak toksik ve borderline kadınların olmazsa olmazı gibi anlatılıyor sanki.

Böyle bir kadın hemen her erkekte, aşk bombardımanı (idealizasyon) aşamasından düğmeye basılır gibi bok bombardımanı (değersizleştirme) aşamasına geçer. Ve en geç bu geçişi yaptığında, dengeli ve stabil bir erkek tarafından hızlıca terk edilir. Narsist ya da başka şekillerde stabil olmayan, zayıf bir erkek ise aşk bombardımanı aşamasında kadına çok düştüğünden, bu geçişten sonra da bırakamaz.

Ben kitapta yazmıştım, her toksik kadın her erkeğe aşk bombardımanı yapmaz. Örneğin adam o kadar betadır ki ne idealize edebilir ne de idealize etmesine gerek kalır. Başından tepesine binebilir.

Teori mi kasıyorsun yoksa bir durum mu var?

Abi aslında teori kasmıyorum ama hayatıma giren bi borderline kadın bana bildiklerimi unutturmadı ama karıştırmama sebep oldu diyebilirim. Çünkü gitmem gereken mesafenin fazlasını katettim ve bu durum yaşadığım “her şeyi bir mantığa oturtma” gibi bir çabaya sokuyor beni. Bir de twitterda ingilizce bi yazı okumuştum. Türkçesi ; bazı kadınların sizi daha fazla manipüle edemeyeceklerini anladıkları anda onlar için iyi bir tercih olmayacağınızı da bilin diyordu. Mesela bu sözü de aşamıyorum .

Ama şu anlamda aşamıyorum; Kırmızı hapta genel olarak kadın sizi manipüle edemedikçe gözünde güçlenirsiniz ve sizi asla bırakamaz gibi bir düşünce de hakim. Ama pratiğe baktığında gerçekten de sorunlu kadınlar güçlü erkeklerle değil de manipülasyonlarına boyun eğen erkekleri tercih ediyorlar. Yani güçlü bir duruşla her kadından saygı göremiyorsunuz. Yani teori bulmaktan ziyade sen fikirlerine güvendiğim biri olarak biraz işin detayının nasıl işlediğini öğrenmek istiyorum sadece bu konuda.

“Kırmızı hapta genel olarak kadın sizi manipüle edemedikçe gözünde güçlenirsiniz ve sizi asla bırakamaz gibi bir düşünce de hakim.”

Burada, kırmızı hapta, manosphere’in her yerinde öğrendiğiniz şeyler az çok sağlıklı kadınlarda çalışır, sağlıksız ya da erkeklerle sorunlu kadınlarda çalışmaz. Erkeklere düşman olmuş kadına ne kadar maskülensen seni o kadar sevmez, o kadar saldırganlaşır. Ergen kafasından kurtulamadığınızdan mı nedir, bu işlerden bir çizgiroman kahramanı yaratmaya çalışıyorsunuz. Burada bin kere yazdım, o kadın dünyanın en özdeğerli ve özgüvenli erkeğine de öyle davranır. Bir zavallı ile özdeğerli bir erkeği ayıran, o kadını dize getirebilmesi değil, özgüvemli erkeğin böyle bir kadını hayatından hızlıca atarken, zavallının “bu kadını adam edeceğim, dize getireceğim” fantezileri ile, zayıflığının altında ezilmesidir.

Bir erkek zehirli bir kadını “ben bu kadını gücümle itaatkar kadın” yaparım diyorsa eskiden güçlü bile olsa artık zayıf, zavallı bir erkek olduğunu anlamalı. Güçlü erkekler böyle şeylerle uğraşmazlar.

“Yani güçlü bir duruşla her kadından saygı göremiyorsunuz.”

Hayır. Şimdi geçenlerde bir yerlerde yazmadığımi fark ettiğim, bariz olduğunu düşündüğüm ama birçok olgunlaşmamış erkeğin şaşırdığı bir şey söyleyeyim. Spesifik bir alfa erkeği sağlıklı kadınların birçoğu sevmez. Böyle “aslında çok istiyor, ıslanıyorlar ama istemiyor gibi davranıyor” değil, gerçekten istemeden, hoşlanmadan itici bulur.

Sadece efendi erkekler her kadın tarafından sevilir ama kadınlar onlarla da yatmazlar.

Bazen bir kadın “ay Çad çok itici” dedi mi manosphere’de aslında ıslanıyor, kıvranıyor ama yine de böyle diyor gibi bir yanılgı var. O kadın o gayet çekici olan adamı gerçekten itici buluyor olabilir. Aslında hayatın her alanında geçerli bir olay bu. Ne kadar omurgalı ve güçlü olursan, o kadar sevmeyenin olur, kadınlarda da bu geçerli.

Yani alfa erkeğin her kadın beni çekici bulur diye bir şey yok, havuzunuz artar ama sevmeyeniniz, sizi itici bulan da artar. O yüzden o kadar özgüvenli, özdeğerli, omurgalı adam oldum bu kız beni neden çekici bulmuyor diye düşünmenin anlamı yok.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

İyi bir kadın huzur, kötü bir kadın size kaos getirir – Vaka Çalışması

Bu bölümde ele alacağımız vaka çalışmasında, oldukça özgüvensiz ve kıskanç bir kadınla birlikte olan bir erkeğin dramını ele alacağız. Kadın, erkeğin arkadaşlarıyla dışarı çıkmasından ya da adamın tüm zamanı üzerinde tekel kurmasını engelleyen her şeyden nefret ediyor. Arkadaş bu kadının gönlünü hoş tutmak, kızdırmamak için bir sürü takla atıyor ama sonunda bunlara dayanamadığı için bu toksik kadını terk ediyor. Bunun üzerine kadın, o zaman sadece buluşup seks yapalım diyor ve adam da “neden olmasın?” diyerek bu ayarlamaya balıklama atlıyor. Kadın adamın ipini yavaş yavaş yeniden ilişkiye çekiyor tabii. Bu arada aynı davranışlara da devam ediyor.

Sonunda adam bir gezideyken sarhoş olup bir kızla yiyişiyor. Yani kız arkadaşının sürekli korktuğu ve adamı yapmakla suçladığı şeyi sonunda yapıyor. Kötüsü, bu yiyişme YouTube’dan canlı yayınlanıyor ve kız da bunu izliyor. Arkadaş şimdi ne yapacağım diye soruyor.

Sorun şu ki bu erkek bu kadını onarmaya çalışıyor. Başka bir insanı onarmak ya da kurtarmak sizin göreviniz değil. Sizin göreviniz, kendinizi onarmak ve kurtarmak. Jim Rohn’un zamanında dediği gibi “ben senin için kendime bakacağım, sen de benim için kendine bakacaksın”. Bu ilişkide ise bu olmuyor ve ilişki adam için zararlı.

Sonuçta neye tolerans gösterirsen, o şeyin daha fazlasını davet edersin. Erkek ilişkideki istismardan ve toksiklikten şikayetçi ama hala ilişkide kalıyor. Yani davranışları ile “hey, bana böyle bok gibi davranmanda bir sorun yok, ben buna katlanırım” diyor.

Problem şu ki günümüz toplumundaki zayıf erkekler çok aç ve muhtaçlar. Ne kadınlardan ne de çekiciliğin mekanizmasından anlıyorlar. Bu tür davranışları kabul ediyorlar. Bu tür davranışlara toplumdaki zayıf erkekler yol açıyorlar. Oysa liderlik etmesi, standartlar koyması ve kadınları da davranışlarının hesabını vermelerini sağlaması gerekenler erkekler. Bir erkek, bir kadın kırmızı çizgilerini ihlal ettiğinde, o sınırları korumakla yükümlü. Ama bu vaka çalışmasındaki erkeğin bunu yapmadığını görüyoruz. Kadının kendisini ayak paspasına çevirip üstünde tepinmesine, istismar etmesine izin veriyor. Bu şekilde de bir kadına, erkeklere kötü davranmayı öğretiyor.

Televizyonda ve filmlerde sürekli gördüğümüz bir şey var. Toplum böyle, kadınlar erkeklere kötü davranabilirler propagandası var. Aslına bakarsanız çoğu insanın, kadınların toksik davranışlarının kabul edilebilir normal davranışlar olduğu düşünmesi, bu beyin yıkamayı göz önüne alırsak şaşırtıcı değil. Ama bu tür toksik kadın davranışları, kesinlikle normal değiller.

Şimdi vaka çalışmasına geçelim:

“Ben sizin yeni bir takipçinizim. Kitabınızı bir kez okudum.

Bundan 2 sene önce bir kadınla beraberliğe başladım. Bu kadınla bir arkadaşımın aracılığı ile bir partide tanıştım. Ortak arkadaşımızdan numaramı o aldı. Ben 34 yaşındayım, o ise 32 yaşında.

Birkaç buluşmaya çıktık ve bazı kırmızı alarmlar ortaya çıkana kadar her şey çok güzel gidiyordu.”

Kırmızı alarmların mantığı şu: Eğer fazla kırmızı alarm varsa, bırakıp gitmen gerek. Bu benim için uygun değil demen gerek. Kötü üzümden iyi şarap yapamazsın. Ama maalesef bir erkek muhtaç olduğunda, çekici olmayı ve bir kadını yanında tutmayı beceremeyen biri olduğunda, %90 ihtimalle tüm kırmızı alarmları sineye çeker. Zira böyle bir erkek “daha iyisini bulamayacağını” hisseder ve bu hissi de onun gerçekliği olur.

Ortalama bir erkek kadınların mekaniğini, neye çekim duyup neyin neyi itici bulduklarını öğrenene kadar, bu tür şeylere yol açmaya ve sonra da kadınların biyolojileri ve gerçek doğaları gibi şeylerden yakınmaya devam eder. Biyolojiyi ve doğayı düzeltemeyeceksiniz, düzeltilmesi gereken erkekler. Erkekler kendilerini düzeltmeliler.

Toplumda bu tür problemleri zayıf erkekler yaratıyorlar. Kadınları bu yönde eğiten, bunun kabul edilebilir ve standart olduğunu öğreten bu zayıf erkekler. Şimdi bu adam bu kızdan ayrılsa ve geri almasa bile, bir sonraki erkek de bu tür kırmızı alarmlara sonuna kadar tolerans gösterecek çünkü kız güzel, adam aç ve muhtaç. Kız da tüm bu saçmasapan davranışlarına devam edecek zira bunların hesabını vermek zorunda kalmayacağı gibi, hayatına giren erkekler bu davranışlara katlanarak bu davranışları onaylayacaklar.

“Bana eski erkek arkadaşı ile tanıştıktan sadece bir hafta sonra nişanlandığını söyledi.”

Bazı insanlar ilk karşılaşmalarından itibaren tamamen uyumlu olabilirler ama bu insanlar istisnalar. Bir insanla tanıştıktan sadece bir hafta sonra nişanlanmak, kişinin çok toy ve dürtü ve duygularının kontrolünde biri olduğunu, rasyonel düşünemediğini gösterir.

Bu kadar erken nişanlanma ve evlenmeler genellikle kadının aşırı özgüvensiz olduğunu gösterir ki vakayı dinledikçe, bunun gerçekten de böyle olduğunu göreceğiz.

“Asıl can sıkan şey, bunun normal ve kabul edilebilir bir şey olduğunu düşünmesiydi. 

İkinci karşılaştığım kırmızı alarm ise, prezervatif kullanmaktan hoşlanmamasıydı. İlkin prezervatifin alerji yarattığını ve kendisini çok rahatsız ettiğini söyledi. Başka alternatifler önerdim ama kabul etmedi. Bunlar yerine geri çekme yöntemini önerdi. Bana şu an çocuk sahibi olmayı düşünmesek de, hamile kalmanın kendisini korkutmadığını söyledi.”

Eğer bir süredir birlikte ve ciddi bir ilişki içindeyseniz belki ama bu kadar yeniyken olmaz. Öncelikle kızı, sonra da çocukların büyükannesi ve büyükbabası olacak ailesini, akrabalarını değerlendirmen lazım. Bu kadının ve bu insanların çocuğunu yetiştirmesini ister misin, istemez misin? Soru bu. Sonuçta ailesi kaotik ise, drama doluysa, yalan ve aldatma ile doluysa, çocuklarını bu tür bir ortamın ve ortamın ürününün yetiştirmesini ister misin?

“Zaman içerisinde daha fazla kırmızı alarm gösterdi. Örneğin aşırı kıskanç olmak gibi. En yakın arkadaşlarımla haftada bir iki kere dışarı çıkmam bile büyük problemdi.

Ben DJ olarak da çalışıyorum ve sıklıkla online yayın yapıyorum. Bu da onun için büyük problemdi.”

Kadının sürekli olarak güvenceye ve rahatlatılmaya ihtiyacı var. Çünkü muhtemelen çocukken, annesi ve babasından yeterince güvence ve rahatlama alamadı. Bu nedenle de inanılmaz derecede özgüvensiz ve asla sevilmeyeceğine, sevilemeyeceğine inanıyor. Bu temel inancı da gerçekliğinin filtresi olmuş. Bir şey olduğunda her zaman en kötü senaryoyu düşünüyor zira duygusal olarak en kötü duygulara demir atmış.

“Beni sürekli olarak garson kızlara fazla kibar davranmakla, onu gizli gizli başka kadınlarla aldatmakla suçluyordu.”

 

Bu tür davranışlara tolerans gösterdiğin zaman, aylarca sürmesine ses çıkarmadığın zaman, kadına bunların normal davranışlar olduğunu öğretiyorsun. İlişkinin başında, seni aldatma veya başkalarıyla flört ile suçladığında karşına alıp, “ben ilişkide sadık bir adamın ama sen beni sürekli aldatmakla suçluyorsun” demeliydin ve devam etmeliydin: “Ortada birşey yokken bu kadar çok suçlama yapman, bana senin yanlış şeyler yaptığın izlenimini veriyor. Çünkü insanlar kendi içlerindekini başkalarına yansıtırlar. Eğer özgüven problemlerin varsa, bunlarla bana yansıtmadan başa çıkman gerekecek. Ben böyle saçmalıklarla uğraşmam.”

Bu konuşmaya rağmen davranışları hala devam ediyorsa, o kadını bırakman lazım. Ama toksik davranışları konusunda hiçbir şey söylemiyorsan, ona bunların normal şeyler olduklarını öğretiyorsun. İnsanlar sana ancak senin izin verdiğin şeyleri söyleyip yapabilirler.

“Onu arkadaşlarımla beraber dışarı çıkmaya çağırdım. O Cuma canlı müzik olan bir bara gittik ve o günden sonra benim her dışarı çıktığımda bara ya da gece kulübüne gittiğimi var saymaya başladı.”

Bunlara sadece 3 ay dayanabildim ve sonunda ilişkiyi bitirdim. Ama kısa süre içerisinde hayatıma yeniden girdi. Benimle ilişki istedi ve ben buna hayır deyince aylarca peşimi bırakmadı. Sonunda ilişki lafını ağzına almamaya başladı ve sadece seks yapmayı teklif etti.”

Kadın senin kutuya ulaşmayı istediğini biliyor ve sonunda “tamam ben bu adama kutusunu vereceğim ve sonra da istediğim şeyi yapmasını sağlayacağım” diyor.

“Sonunda kötü bir hata yaptım.”

Açlık gerçekten var. Çoğu erkek o kadar muhtaç, çaresiz ve başka birini bulamayacağı konusunda kaygılı ki, her türlü boka tolerans gösteriyorlar.

Çünkü önce sadece seks yaparken, kısa süre içerisinde tek eşli ama ilişki olmayan bir birlikteliğe döndük. Aslına bakarsan bunun ne demek olduğunu bilmiyorum.”

Seni cinsel olarak kilitlerken kendisi potansiyel olarak daldan dala atlayabilir demek. Genellikle sen birileriyle yatamazsın ama ben yatabilirim demek. En azından başkasıyla yatana kadar kimseyle yatmam demek.

“Aylarca böyle devam ettik. Sonra bir tekne partisine DJ olarak kiralandım. Benimle gelmesini ve bana destek olmasını söyledim ama buna hayır dedi. Ağzına kadar orospu ile dolu bir tekneye gelemezmiş.”

Kız senin misyon ve amacını desteklemiyorsa yapabileceğin bir şey yok. Beraber olmamalısınız. 

“Benim hobilerimi ve tutkularımı hiçbir zaman desteklemediği için çok kızgındım. Çok fazla içtim ve bir kadınla yiyiştim. Teknede bir iki tane YouTuber vardı ve bu adamlar canlı yayın yaparken benim kız da bunları evden izliyormuş. Beni kızla yiyişirken görmüş.”

“Bundan sonra da ben aldatan erkek oldum ve bunu kabullenemedi.”

Aslında bunca zamandır yapmaktan korktuğu şeyi sonunda yapmış oldun. Bir seviyede senin %100 sadık olmadığının kokusunu almış ve bunun da özgüvensiz olmasına katkıda bulunduğuna eminim. Fakat bunlar kadının muhtaç ve arıza davranışlarını haklı çıkarmazlar.

“Ne yapacağımı, kendimi neyin içine soktuğumu bilmiyorum.”

Bir çukura düştüysen, çıkmak için önce çukuru daha derine kazmayı bırakman lazım.

Bu kızı sen onaramayacaksın. Bu kızı değiştiremeyeceksin. Oturup standartlarını, çizgilerini çekmen ve bunlara uyulmuyorsa kesin olarak gitmen gerekli. Bu kıza bir şans daha verebilirsin ama ben bu kadının değişeceğini düşünmüyorum. Yapman gereken şey, bu kızla görüşmeyi sonlandırmak.

İyi bir ilişki iki insanın tamlıklarını paylaşmak için bir araya gelmesi ile olur, birbirlerinin eksiklerini tamamlamak için bir araya gelmeleri ile değil. İyi bir ilişki bir insanı onarmaya, düzeltmeye ya da kurtarmaya çalışmakla olmaz.

Kaynak: A Good Woman Brings You Peace. A Toxic Woman Brings Chaos. Choose Wisely!

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Karısı tarafından 20 sene dövülen, tehdit edilen ve manipüle edilen adam – Richard ve Sheree Spencer olayı

Bugün erkeğe yönelik ev içi şiddet konusunda oldukça meşhur bir vakayı ele alacağız. Olay İngiltere’de “My Wife, My Abuser” belgeselinde ele alındı.

Koca Richard Spencer 2000 yılında o zaman 22 yaşında olan Sheree ile bir gece kulübünde tanışıyor ve beraber yaşamaya başlıyorlar. 2009 yılında da Tayland’da evleniyorlar. Richard’ın oldukça iyi para kazandığı bir kariyeri var. Sheree ise hapishanelere bakan devlet kurumunda proje yöneticisi olarak çalışıyor. 2015 yılında bir kızları oluyor ve sonra da ikiz kızları dünyaya geliyor.

Richard’ın belgeselde anlattığına göre Sheree ilişkinin başlarında, çoğu zaman (%95) oldukça hoş davranan bir kızmış. Ama zaman içerisinde fiziksel şiddete başlamış ve bunun da seviyesi artmış. Sherre bazen günde 3 şişe şarap içebilen bir alkolik.

Abi anladığım kadarıyla kadınla evlenmeden önce 9 sene çıkmış. Bu süreçte de alkolik ve giderek fiziksel şiddete başvuran biri olmasına rağmen kadınla evlenmiş ve bir de üstüne 3 çocuk yapmış. Bu tür ilişkilerde erkekler maalesef bu kızı bırakırsam yalnız kalırım korkusu ile yüzleşmek yerine, “zamanla düzelir, evlenince düzelir” bahaneleri uyduruyorlar ve korkuları ile yüzleşmek yerine bu hikayelere gönülden inanıyorlar.

Uzun süre çocuk sahibi olamadıkları için tüp bebek yapmaya karar vermeden önce Sheree, hamile kalma ihtimalini artırmak için, çok daha fazla seks talep etmeye başlıyor. Richard bu seksin sevgisiz bir seks olduğunu ve kısa süre içerisinde böyle seks yapmaktan nefret etmeye başladığını anlatıyor. Bunun üzerine Sheree onu “sen erkek değilsin” diye aşağılamaya ve kendisini hamile bırakamamakla suçlamaya başlıyor.

Sheree ciddi fiziksel şiddete başvuran biri. 2020 yılında Richard’ın kulağına şarap şişesi geçiriyor. Daha sonra Richard kulağının ağrıdığını söyleyince “kapa çeneni” diyerek bu sefer aynı kulağa yumruk atıyor. Richard acı içinde çöküp durması için yalvarınca da bu sefer kulağa tekme atıyor.

Kadında manipülasyon da çok. Richard’ı banyodaki aynayı kırıp kendini kesmekle ve sonra da “kocam bana saldırdı” diye sahte suçlama, sonrasında da uzaklaştırma kararı aldırmakla ve böylece aileden atmakla tehdit ediyor. Bu konuda ciddi olduğunu Richard’a göstermek için pencereden dışarı “Richard lütfen daha fazla vurma” diye bağırıyor. Sheree Richard’a ondan daha zeki olduğunu ve ona karşı asla kazanamayacağını söyleyip duruyor.

Bu kadın deli diyorsunuz ama şimdi anlatacağım olayı duyunca bu kadın zır deli diyeceksiniz.

Richard mesela yatak odalarında yatakta değil yerde oturuyor. Karısı yatağı kendisi aldığı için kocasının yatakta oturmasına izin vermiyor. Birgün Richard bu durumda yerdeyken banyoya gidiyor ve sonra gelip Richard’ın kafasına zıçıyor. Kelime anlamıyla mecaz yok. Sonra da hadi şimdi bokumu temizle diyor.

Adamın boğazına bıçak dayamalar, kafasında yumurta kırmalar, “sen küçük bir fa***esin” diye aşağılamalar zaten rutin. Richard’a sürekli olarak herkesin ondan bıktığını, ondan nefret ettiğini, yaratıcı ve sanatsal şeyleri beceremeyecek biri vs. söylüyor. Kızlarından birine babalarının ne kadar korkunç bir adam olduğunu ve ondan çok geçmeden kurtulacaklarını söylüyor. Kızlarından birine komşulara “babam korkunç biri” de diye emir veriyor. Bu arada bu abinin ailesini 7 odalı bir evde konfor içinde yaşatan, 6 haneli rakamlar kazanan ve bunca işkenceye rağmen ne karısına ne de çocuklarına en ufak sözel ya da fiziksel şiddet göstermeyen biri olduğunu hatırlatayım.

Sheree adamı zaten düzenli olarak dövüyor. Komşulardan biri Sheree’nin arabalarının bir koltuğuna işediğini ve arabanın lastiklerini bıçakla deştiğini anlatıyor (bu zır deli kadınlardaki zıçma, işeme huyu nedir ağa?)

Bu arada evde kamera var, Richard kamera taktırmış. Bu kameralar kadının adama işkence ettiğini yıllarca kayda alıyorlar. Ayrıca Richard kendi telefonu ile de kayıt alıyor ve fiziksel şiddet sonrası yaralarının da fotoğraflarını çekiyor.

Sonuçta Richard 36 kamera kaydı, 9 cep telefonu kaydı ve 43 yara bere fotoğrafı biriktiriyor. Ve birgün bunları bir arkadaşı ile paylaşıyor. Adam bunları görür görmez, Koyun Yürekli Richard’dan izin almadan soluğu poliste alıyor.

Helal olsun bu arkadaşa. Bir suç kurbanın izni olmasa bile açığa çıkarılmalı.

Polis Sheree’yi hemen tutukluyor tabii ki. Temmuz 2021’de. Yıllarca Richard’a ben senden daha akıllıyım diyen Sheree tabii ki tam bir embesil. Ve tam bir embesil olarak polisin elinde kayıt olmasına rağmen ve muhtemelen amım var bana inanırlar diyerekten “Richard alkolik, evine destek olmayan bir koca, beni saçlarımdan tutup yerlerde sürüklüyor, bla bla” diyor. Bazen kendisinin de şiddet uyguladığını ama kendisinin daha büyük kurban olduğunu söylüyor. Sanki karşılıklı şiddet uyguluyorlarmış gibi göstermeye çalışıyor.

Richard’ın vücudundaki ısırık izlerinin vahşi cinsel ilişkilerin sonucu olduğunu söylüyor. Polis senin yara bere fotoğrafın var mı, göster hadi dediğinde ise bunları telefonundan sildiğini iddia ediyor.

Polis Sheree’nin Richard’ı bıçakla tehdit ettiği bir videoyu yanlışlıkla sessiz olarak Sheree’ye gösteriyor. Sheree’de videoda ses yok sanıp “burada Richard beni tehdit ediyordu ben de bıçağı ona verip ‘al öldür’ diye meydan okuyordum” diye açıklama yapıyor. Ama videonun sesli halinde kendisinin adamı dümdüz tehdit ettiği duyuluyor. Bu şekilde polise yalan söylediği ve kayıtlarda görülen şiddet nedeniyle hapsi boyluyor. Ama sonra kefaletle serbest kalıyor.

Bütün yargılama sürecinde olayın kurbanının kendisi olduğunu utanmadan tekrarlayan Sheree Spencer, Şubat 2023’te fiziksel şiddet içeren 3 suçlamayı kabul etti. Ayrıca zorba ve kontrol manyağı davranışlarıyla ilgili suçlamaları da kabul etti. Bunun sonucunda da 4 yıl hapis cezası aldı. Bu cezanın ikinci yılında yani Şubat 2025’te hapisten salınabilir.

Bu arada Richard yeni bir partner buldu ve hayatına devam ediyor. Richard Sheree tarafından manipüle edildiğini ve Sheree’nin manipülasyonları ile, Sheree’nin bu hale gelmesine neden olanın kendisi olduğuna inandırıldığını kabul ediyor. Sheree Richard’a bu kadar kötü davranmakta haklıymış zira Richard gerçekten bir hayal kırıklığıymış.

Sheree Richard’ı insanlardan izole etmiş ve birçok yöntem kullanarak kontrolü altına almış. Adam üzerindeki kontrolü öyle bir noktaya gelmiş ki, adamın hangi tuvaleti kullanabileceği ve hangi odada yatabileceği bile kadının iznine bağlıymış.

Bütün bu olanlara rağmen Richard Sheree’ye karşı bir öfke ya da kötü düşünce beslemediğini söylüyor. Bu da doğru olan zira bu kadının öfkesini bile ilerdeki hayatına taşımaması lazım.

Dr. Grande bu olayı geçenlerde analiz etti. Şöyle diyor:

“İlişkinin başında Richard Sheree’yi oldukça nazik, düşünceli ve kendisini önemseyen bir kadın olarak anlatıyor ama Sheree’nin karanlık bir tarafı olduğunu da söylüyor. Sheree kendisine kötü davranmaya başladığında kırmızı alarmların çaldığını ama çocukları olduğu zaman her şeyin iyiye gideceğini düşündüğünü ekliyor. Maalesef çocuklar doğduktan sonra da Sheree düzelmiyor. Tam tersi, Sheree’nin davranışları daha da kötüleşiyor.”

Burada bir not düşeyim, bu tür davranışlar evlilik ve çocuk ile iyiye gitmez, kötüye giderler. Partneriniz sizi evliliğe ve çocuğa kilitledikçe sizin kolay çıkamayacağınızı bilir ve eskiden az da olsa varolan çizgiyi aşarsam gidebilir korkusu tamamen kaybolmaya başlar. Bunlar evlenince düzelir, çocuk olunca düzelir diye hayallere kapılmayın. Evlenince iyi olan şeyler bir miktar kötüye ya da iyiye gidebilir ama alarm seviyesinde kötü olan şeyler hemen her zaman daha kötüye gider.

“Richard 9 yaşındayken annesini kanser hastalığından kaybediyor. Çok küçük yaşlarda, duygularını bastırmayı öğreniyor. Sheree Richard’ı provoke ettiğinde, Richard tepki olarak sinirlenemiyor. Bunun yerine şikayetleri azaltma adına kadının davranışlarını haklı olarak görmeye başlıyor.”

“Sheree tüm bunlar olurken çiftlerin kavga etmesinin normal olduğunu söylüyor. Richard’ın bu duruma tepki vermesini önlemek için Richard’ı çok hassas ve zavallı olduğuna, her şeyden mızmızlanan bir koca bebek olduğuna inandırıyor.”

“Richard’ın elini kolunu bağlayan anahtar korkulardan birisi de Richard’ı, karısına şiddet uygulamayla suçlayacağı tehdidi. Richard, Sheree’den daha iri ve güçlü olduğunun farkında ama böyle bir iftira karşısında polisin aleyinde davranacağını düşünüyor. Sheree, ceza hukukunda ev içi şiddet vakalarındaki erkek aleyhine önyargıyı kullanıyor. Ceza sisteminde erkekler sıklıkla suçlu olarak görülüyorlar ve polis de erkeğe daha fazla şüphe ile bakmaya meyilli.”

Burada bir şey söylemek istiyorum. Polisin ve hukukun böyle bir ön yargısı olsa da, şiddet ispatlandığında, kadın yapıyor olsa da cezasız bırakmıyorlar. Yani bu olayda görüldüğü gibi, polise gitsem kesin ben suçlu çıkarım diye bir durum yok. Ama maalesef bu önyargı bazı erkekleri, bir vursalar pencereden karşı mahalleye uçacak karılarından gelen şiddete katlanmaya itiyor. Richard’ın öpüp başına koyması gereken arkadaşı şikayet etmese böyle yaşayıp gidecek. Ama arkadaşı şikayet ettikten sonra kadın hak ettiği yeri, hapsi boyladı. Bir daha da sittin sene devlette çalışamaz, büyük ihtimalle yeniden evlenemez.

“Richard polise gitmek yerine gördüğü şiddet ile başa çıkmaya çalışmayı tercih etmiş. Öyle ki, şiddet göreceğini düşündüğünde, üstündekileri şiddete daha dayanıklı olacağını düşündüğü giysilerle değiştiriyormuş. Kızlarını okula bırakırken şiddet gördüğü anlaşılmasın diye yüzüne makyaj bile yapıyormuş.”

“Richard şiddete uğradığı durumlarda bazen Sheree’yi fiziksel olarak engellemiş ama bu, kadının öfkesini 10 kat arttırmış. Bu nedenle de Richard çoğu şiddet olayında sadece kendini korumaya çalışmakla yetinmiş. Örneğin yerde cenin pozisyonunu alıyormuş.”

“Bütün bu süreçte Richard sürekli olarak bu kötü davranışların birgün son bulacağı umuduyla yaşamış. Aslında adamın tek istediği de bu. Yani intikam peşinde değil. Tek istediği, kum torbası olmadığı bir evde yaşamak.”

“Richard bütün bu fiziksel ve sözel şiddet içinde, kendisinden ve bütün bu olanlarda kendi payından şüphe ederek yaşıyor. Çünkü Sheree sürekli olarak tüm bu olanların Richard’ın suçu olduğunu söylüyor. Sheree kocasına başarılı bir şekilde gaslighting uyguluyor.”

Evet böyle fiziksel ve/veya sözel şiddette sadece “bana kimse inanmaz”, “kimse benim yanımda olmaz” inancı yok. Belki de daha fazla oranda ve tamamen rasyonel akıl dışı bir “ben bunu hak ediyorum” inancı var. Bu inanç da kendiliğinden değil, kadının adamda bulduğu bir zayıflığı yıllarca işlemesi ile oluşuyor.

“Sheree’nin Richard’a uyguladığı manipülasyon taktikleri o kadar etkili ki, Richard birkaç kez tüm o videoları silmeyi bile düşünmüş. Eğer Richard’ın kızları tüm bu olanlara şahit olmasalar, kimseyle konuşmayacakmış bile. Richard evliliğine ve ailesine değer verdiği için, gerekirse tüm bunlara katlanmaya hazır biri.”

Ama böyle bir kadın şiddeti altında kızlarının nasıl travmaya uğrayacağını hesaba katmıyor. Ya da uzun süre hesaba katmıyor ve sonunda bu sebeple harekete geçiyor.

“Sheree tabii ki tüm bu şiddeti kızlarının önünde de uyguluyor ve Richard bu nedenle olanları arkadaşı ile paylaşması gerektiğini düşünüyor. Ki bu paylaşım da sonunda Sheree’nin tutuklanmasını ve hapse girmesini sağlıyor.”

Dr. Grande “Sheree’den ayrılmak Richard’da karmaşık duygular uyandırmış olmalı” diyor. “Bir yandan sevdiği birini kaybetme hissi ama öte yandan üstünden büyük bir ağırlığın kalktığı hissi. Durum o kadar kontrolünden çıkmış ki, Sheree ile, kocasında çalışan hiçbir manipülasyona pabuç bırakmayan polisin ve ceza sisteminin ilgilenmesi gerekti.”

“Sheree’nin davranışlarına gelecek olursak. Sheree ben-merkezci, kendini beğenmiş, küçümseyici, kindar, aldatıcı ve hak sanrısına (yaptığı her şeyin hakkı olduğu yanılgısına) sahip birisi. Bütün bu olayda alkolün etkisi de az değil. Alkol Sheree’nin zaten varolan davranışlarını daha da kötü hale getiriyor. Hepsi olmasa da çoğu şiddet olayı, Sheree sarhoşken meydana geliyor.”

“Bir nedenden dolayı, hedefine sadece Richard’ı alıyor, kızlarına dokunmuyor. Belki de Richard’a karşı derinlerde yatan ve alkol ile açığa çıkan bir öfke var.”

Belki zaten erkeklerden tiksinen ve bunu eline geçen bu erkekten çıkaran biri ya da zayıf bir adamla evli olduğunu düşündükçe daha da çıldıran biri. Ya da ikisi birden.

“Sheree’nin davranışlarındaki önemli etkenlerden birisi de, ayıkken de değişmeyi reddetmesi. Sarhoşken şiddet uyguladığını bilmesine rağmen sarhoş olmaktan geri kalmıyor. Sheree’nin yaptıklarının sonucunu zerre umursamadığı hissine kapılıyorsunuz. Ne olursa olsun içmeye kararlı ve kimse için de bunu bırakmaya niyeti yok.”

“Sheree bir şekilde uzlaşmacı, sükunet seven ve manipülasyona oldukça açık bir partner bulmuş. Bu da Sheree’nin neredeyse 20 yıl boyunca istediği gibi suç işlemesine neden olmuş. Belki de Richard koca olarak hiç hoşuna gitmiyordu ya da belki kurban olarak hoşuna gitmiyordu.”

“Sheree’de dokunulmaz olduğu, ne yaparsa yapsın hesabını vermeyeceği hissi olabilir. Ama bu kibri ile sonunda Richard’ı bile sınırlarının dışına itti.”

Dr. Grande’nin son analizi şöyle:

“Richard’ın hem karısının değişeceğine olan inancı vardı hem de karısı sorunun Richard olduğunu söylediğinde ona inanıyordu. Bu da onu içinden çıkamadığı bir döngüye hapsetti. Sheree ise Richard’ın asla ama asla dik duramayacağını ve terör ortamını istediği gibi devam ettirebileceğine inanıyordu. Bu konuda ikisi de hatalıydı ve ikisi de varsayımlarının ne kadar hatalı olduğunu zor yoldan da olsa gördü.”

“Sheree için her şey o kadar da kötü değil. Şimdi hapishaneyi içerden tanıma ve birinci elden saha araştırması yapma fırsatı var.

Son olarak da, her erkeğin toksik kadınlar ve toksik kadın manipülasyonu konusunda bilgisi olması lazım. Bu konudaki Toksik İlişkiler – Narsist / Borderline Partner Rehberi kitabımıza ve yayınlarımıza bakabilirsiniz.

Dr. Grande’nin yayını için: Peaceful Husband Secretly Records Coercive and Controlling Wife | Sheree Spencer Case Analysis

“Uyanış” hikayesi – Vaka Çalışması

Merhaba Mahmut abi ve diğer arkadaşlar,

Bunu yazıp yazmama konusunda baya kararsızdım aslında ama benim yaşadıklarımı okuyan bir kişi dahi olsa ibret alır ve aynı şeyleri yaşamaz umuduyla yazmaya karar verdim. Zira artık bu olaylar beni duygusal olarak etkilemiyor.

Konu biraz uzun ama okuyacak arkadaşlara sabır diliyorum çünkü bir çok yerde saç baş yolacaklar.

Olayları anlamanız için: ben Avrupa’da doğmuş büyümüş gurbetçi dediğiniz tiplerden biriyim. Dolayısıyla mevzu Avrupalı bir kız ile benim aramda geçiyor. Bu bağlamı anlamanızı sağlayacaktır.

Olaylar 2020 senesinin sonlarına doğru üniversiteye ilk yılımda başladı. Pandemi sebebiyle dersler fiziki değildi ama takip ettiğim bir dernek kampüste yasaklar uygulanmadığı için aktiviteler düzenliyordu. Ben de çevre edinmek için bu aktivitelere katılmıştım. Bu aktiviteler sırasında bir kızla tanıştım.

Önce sosyal hayatınızı geliştirin. Sosyal hayatı olabildiğince devam ettirmek önemli.

Kıza tipik bir yabancı ismi Lisa diyelim. Kendisi aslında 6/10 max 6,5/10 değerinde bir kız, ama o sıralar yalnızlık ve seçenek yoksunluğu beni bu kızda karar kıldırmıştı.

Ben de burada sık sık duyduğum bu büyüklenmeye bayılıyorum (!). Herkes en az 7/10 adamı Maşallah. Aşağısına bakmıyorlar. Buralara biz ölümlülerin arasına neden düştüyseniz artık 😀 6-6.5/10 gayet güzel bir seçenektir.

Kendisini beğenip hemen yürümeye başlamıştım. O da benimle flörtleşiyor, ama asla ilişkiye yanaşmıyordu ve ilk 3 ay boyunca bu mevzu böyle devam etti.

İlişkiye yanaşmıyordu dediğin 3 ay yörüngesinde döndün yani.

Adeta ilişkinin kadını ben olmuş, isim koyması için aramızdaki mevzuya direniyordum. Bu sırada Lisa’nın verdiği red flaglerin haddi hesabı yoktu. Benden başka erkeklerle konuşuyor,

Seninle bir şey olmadığından o kadar anormal değil ama tabii birçok erkeğe mavi boncuk atıyor anlamında alarm tabii ki.

“benim çocukluk arkadaşım” dediği erkek kankalarıyla sabahlıyor ve hatta ara sıra eski erkek arkadaşıyla da buluşuyordu.

Ve sen bu kızla ilişki istiyordun 🙁

Bana ise her defasında ona güvenmem gerektiğini, toksikleşmemem gerektiğini söylüyordu bu konular açılınca.

Ne dediğine değil ne yaptığına bakacaksın. O zaman bilmediğini biliyorum ama biz yine de eğitim açısından söyleyelim.

Hatta bu kankalarından biriyle zamanında yattığını bile söylemişti ama aralarında bir şey olamazdı artık ona güvenmeliydim.

Sure.

Ben de öyle yaptım.

WTF?

Şimdi bütün bunları düşününce tabi her şey saçma sapan geliyor.

Neyse lockdownun etkisiyle biz Lisa ile 3 ay boyunca konuştuk, görüştük ve buluştuk en son Lisa haziran gibi ilişkiye girmeyi kabul etti benimle.

Lütfetmiş prenses.

Artık ciddi bir ilişkimiz vardı ve dünyalar benim olmuştu! Büyük bir ödül kazanmış gibi hissediyordum.

😀

Ailesi pek normal karşıladığı için onun evinde kalıyor, sevişiyor takılıyorduk.

Başımıza taş yağacak taş.

Beraber 1 hafta tatile bile gittik. Kız ne yaparsa sevişince ben unutuyordum.

Simp kelimesinin Türkçe karşılığının amsalak olduğunu biliyor muydunuz?

Ama tabi işte kader olayı orada bitirmedi.

Kader bitirmez, sen bitirirsin.

Kız 2021 senesinin eylül ayında erasmusa gitti.

Kız zaten kronik olarak erasmusta 😀

Buradan sonra olacakları tahmin ediyorsunuzdur. Mesajlarıma bazen bütün gece cevap vermiyor, sabah şarjım bitti uyuya kaldım vb. bahaneler uyduruyordu. Kendisini ziyaret etme isteğimi de “ben kendimi yeniden keşfediyorum” gibi bahanelerle durduruyordu.

Bir kadının ağzından çıkan “ben kendimi keşfediyorum”, hemen her zaman kucaktan kucağa atlıyorum demek.

Ama ben kızın illüzyonuna o kadar kapılmıştım ki tam bir simp gibi sabah akşam ona ulaşmaya çalışıyor bütün gece uyumuyordum tam bir takıntıydı.

Sonrasında kız aralıkta noeli ailesiyle kutlamak için döndü. O sıra sekse de yanaşmıyor bazı geceler beni adeta yalvartıyordu seks için.

Yuh.

Bunun dışında gittiğimiz bir partide benden önce flörtleştiği bir çocukla aşırı ilgilenip beni yalnız bırakmıştı. Çocuğun sözde yardıma ihtiyacı vardı. Neyse bu meseleleri bile görmezden geldim nedensizce.

Nedensizce değil. Nedeni simp olman. Türkçesi, amsalak. Sana neden bu kadar yükleniyorum sonunda anlatacağım.

Kafamda dönünce her şeyin düzeleceğini düşünüyordum.

Bozuk üzümden iyi şarap yapamazsınız.

Kız şubat ortası gibi Erasmustan döndü ama aşırı bir şekilde toksik, eskisi kadar benimle sevişmek istemeyen, gittiğimiz yerlerde ben hariç herkesle ilgilenen biri olmuştu.

Seni bırakmış ama sen daha farkına varmamışsın.

Kendi kendime galiba mesafe girdi ondan tekrar alışması gerek diye düşünüyordum. Kıza hediyeler alıyordum ve yine beraber tatile bile gittik yaz aylarında. Bu süreç devam etti ve asla düzelmedi. Kızın erasmus macerasından tam bir sene sonra bana bir mesaj geldi.

Sen muhtemelen kızın düzenli tabaklarından birisin. Ya da serseri erkeklerin dışarda hovardalık yaparken evde gaslighting ile tuttuğu hanımı gibi bir şeysin.

Bana erasmustayken arkadaşım diye tanıttığı lavuk benimle konuşmak istiyordu. Kız o zamana kadar şöyle iyi dostum böyle iyi kankam dediği çocuğu birden sapık, tacizci ilan etmiş ona iftira atmak için benimle konuşacağını iddia ediyordu. Orada bile kızı dinleyip elemana cevap vermedim aylarca. Ama sonrasında yine bir partide bu defa karşıma çıkınca dinlemeye karar verdim.

Kız erasmusta tanıştığı bu çocukla beni aynı anda idare etmişti. Hatta lavuğun hayatını ayrı sikip yaşadığımız ülkeye beraber yaşarız vaadiyle getirtmiş sonra arayıp sormamış. Eleman bütün detaylarıyla gösterdi aralarındaki ilişkiyi. Benden de haberi yokmuş çünkü kıza beni arkadaşı olarak tanıtmış (kız instagrama fotoğraf atmıyordu ikimizin olduğu sebep sorduğumda “bu ilişki ikimizin dünyanın haberinin olmasına gerek yok” bahanesi uyduruyordu). Delikanlı adammış dedi işte birader senden haberim olsaydı en başından girişmezdim ama mevzu böyle böyle. Sonrasında neler neler anlattığı meğerse o kanka grubuyla seks partileri, exiyle düzenli sevişme, erasmusta zencilerle gangbang falan filan sınırı yok.

Başımıza taş yağacak taş.

Bütün zaman bunca şey dibimde gözümün önünde gerçekleşmiş ama ben görmek istememiştim.

Muhtemelen görüyordun ama bırakacak gücün yoktu. Bu kızı bırakamamak, öyle normal simplikten öte bir simplik gerektirir.

İlişkiye ve kıza çok güvendiğim için.

Bu kıza güvendin?

Sonuç olarak bunları duyunca tabi kafayı yedim.

Bunların şaşırtıcı gelmesi, şok etmesi bile problem. Kızın ne olduğu başından belli. Uyanmak için tokat yeterli olmalıydı, sana tır çarpması gerekmiş.

Ama içimden yıllar önce okuduğum bu forum geldi, buradaki uyarılar vs. hepsi tek tek çıkmıştı. Dedim artık belki de dinleme zamanıdır.

Sen yetkili bir abiye benziyon anı 🙂

Kıza olayları sordum son defa yüzüme yalan söyledi ben de gülüp arabamdan inmesini söyledim. Bir daha da arayıp sormadım orada bitirdim. Sadece sonrasında annesine çiçek alıp her şey için teşekkür ettim ve olayları anlatmadım. Sonuçta ailesi bana oğulları gibi davranmış 1,5 senelik ilişki boyunca orada kalmama vs. izin vermişti. Benim ise en büyük avantajım bu ilişkide kendi ailemi katmamam oldu. Allahtan annemlere hayırlı gelin diye böyle birini tanıtmadım. Ve burada bitti.

Peki ya benim için olaylar nasıl devam etti? Kızdan sonra sikerler moduna girip 1 ay partiledim ve hemen hemen her partiden bir kız düşürdüm. Çoğu 1,5 senedir seviştiğim kadından güzeldi. Hatta şöyle diyeyim ben sevişmiyormuşum aq. Bir kaç akdeniz ülkesinde tatile gittim ve hayatın güzelliklerini yaşadım. Şu anda kendimi eğitime verdim, oyun için vaktim yok ama şerefimle otuzbirimi çekiyorum. Tatillerde oyuna ve partilemeye devam. Kolay kolay bir kadına değer verebileceğimi düşünmüyorum.

Sen hikayeni uyanış hikayem başlığı ile göndermişsin ama ben başlıkta uyanış kelimesini çift tırnak içine aldım. Senin henüz bir gerçeğe uyandığın yok maalesef. Hala bir kadına değer verdiğin için bunlar başına geldi havasındasın. Aşırı travma yaşayana kadar dünyanın en embesil simpleri kategorisinde yaşadıktan sonra çözümün bir kadına kolay kolay değer vermemek mi? Kerhaneden karı alıp evlilik boka sarınca bir daha kolay kolay evlenmem demek gibi bir şey.

En azından şöyle bir 5 sene falan ilişki yapmam sanırım.

Yaptığın aptallığı sindirip, kabul edip, o aptallığı bir daha yapmayacak şekilde güçlenmek uzun iş. Bir daha böyle hergün ben yürüyen Çin Halk Cumhuriyeti Kuruluş Gösterileri Stadyumuyum diye bağıran kızlardan uzak duracağım demek ve bu kızların eline düşmene neden olan zayıflığını gidererek normal bir kızla ilişki yaşamak güç iş. 2 sene simp, 2 sene standart korkak kaçıngan bağlanan birine dönmek kolay iş.

Bu bu arada kesinlikle bir MGTOW tavsiyesi falan değil yanlış anlaşılmasın. Ben 1,5 sene boyunca aynı kadınla tıkılı kaldım ama en azından kendime bakmayı bırakmadım. Yatağa atabileceğim kadın övünmek için değil ama cidden yeterince var.

Sorun şu ki sen bir aşırı uçtan (simp), diğer aşırı uca (Pook‘un efsane tabiri ile dildo vatandaş) savruldun. Özdeğerini bir kadının kendisini erkek arkadaş yapmasından almaya çalışan simp ile skordan almaya çalışan dildo vatandaş arasındaki ortak nokta, kadın onayı muhtaçlığının aynı seviyede olmasıdır. Senin gibi kendi hatasını kabul edip, dersini alıp bir daha böyle bir şey olmayacağını kendine anlatmaktan aciz kalan biri, aşırı uçlarda savrulur. Sen 5 sene dildo vatandaş olursun sonra yahu ilişki zamanı dedin mi, ne olduğunu anlamadan yine simp ucuna savrulursun. Aşırı bir uca savrulan sarkacın yüklendiği enerji, onu eninde sonunda diğer aşırı uca savurur.

Herkesin seviyesine göre birileri var. Ben eğitim ve kariyeri iyice arşa çıkarmak için çalışacağım. İlişki mevzusu 28-29 yaşlarına kadar bana gereksiz geliyor an itibariyle.

5 sene boyunca “ben gözümün önünde sallanan bayrakları görmeyen bir simpten dildo vatandaşa döneceğim” diyorsun. İlişki mevzusu sana gereksiz gelmiyor, için için iyi ilişki materyali bir kız çekemeyeceğini ve kendini değiştiremeyeceğine inandığın için bir daha aynı boktan ilişkiye düşeceğini bildiğin için ilişki mevzusundan ödün kopuyor.

Belki tavsiye verecek konumda değilim

Aynen tavsiye verecek durumda değilsin.

ama şunu söyleyeyim: en ufak şüphede en ufak kıllanmanızda bir kadına gerektiği gibi davranın.

Çoğu erkek bunun dengesini bulabiliyor. Senin de gözünün önünde grup yapsa kızcağızın eğlencesi bitsin geri gelir diye bekleyen adam ile gözünün üstündeki kaşı hafif kaldırdı diye zittir etmek için bekleyen adam uçlarından kurtulman dileği ile. Zira eninde sonunda (28-29 yaşında belki), ilişki istediğinde, sıfır ilişki tecrübesi ve güçlenme ile, muhtemelen aynı boktan ilişkiye düşeceksin.

O şüphe girdiği an ilişki materyali değildir.

Bunu senin yazman ne kadar komik hiç düşünmedin mi 😀 Senden ibret olur, şu halinle tavsiye alınmaz.

Şüphelere alışmak sizi rezil kepaze eder. Bunun dışında kendinize bakın arkadaşlar. Ve yatırımı kendinize yapın. Kadın mevzusu hallolur, en yalnız olduğunuz anlar bile vaktinizi bir kevaşeye vermekten daha iyidir.

Kadın mevzusu normal biri için hallolur. Senin gibi dipte iyi çocuk, çakma kötü çocuk uçlarında savrulan için olmaz. Ha, skor yaparsın belki. Çoğu kendin gibi sağlıksız bağlanan kızlarla olur ama yaparsın.

Saygılarımla.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Son anda kıyısından dönülen bir evlilik hikayesi – Vaka Çalışması

Abi selam, 35 yaşındayım ve ticaret işiyle uğraşıyorum. Bu sene içerisinde başımdan geçen ve nişanın kıyısından dönen bir ilişkim oldu. Ben bu işin içinden bir şekilde çıktım ve sonradan hatalarımın da genel anlamda farkına vardım ancak tanıdığım Mahmut Abi’nin mutlaka yüzüme çarpacağı çok daha fazla hata çıkacağını biliyorum o sebeple yazmak istedim.

Ben geçen seneye kadar evlilik konusundan uzak, geçici ilişkiler yaşayan ve ilişkinin ciddiyete döneceğini hissettiğim an yavaş yavaş karşı tarafı soğutarak kaçan bir adamdım.

Yani 34 yaşına kadar uzun süreli ilişki kabiliyeti ve tecrübesi edinmedin. Uzun süreli ilişki tecrübesi için bu kadar beklemeyin. Senin durumunda olanlar genellikle uzun süreli ilişkiye geçmek istediklerinde çok zorluk yaşıyorlar.

“ilişkinin ciddiyete döneceğini hissettiğim an yavaş yavaş karşı tarafı soğutarak kaçan bir adamdım” neyden kaynaklanıyor bilmiyorum ama geçmişteki bir travmadan olabilir. Fakat bu dediğin genellikle ciddiye döneceğini hissettiğinde, çok bağlanıp acı çekmekten korktuğundan olur.

Öncelikle yaşım artık biraz yürüdüğünden, tahmin edersiniz ki şuan bile evlenmem konusunda yoğun ailevi ve çevresel baskıya maruz kalan birisiyim. Bu baskı, etraftaki herkesten gelen o “hala evlenmedin mi?” baskısı derken ben de artık bir şekilde geciktiğime inandım …

Evet gecikiyorsun. Bence erkekler için ideal evlilik yaşı 32 ya da 30 – 32 ama bir iki tane uzun süreli denemesi ve olmamasına da pay bırakırsan (2 x 2 yıl), 28 yaşında başlaman gereken işe 6 sene sonra başlamışsın. Ama bunun yanında çok da geç sayılmaz o nedenle aceleye getirip de daha fazla vakit kaybetmemen ya da kötü bir evliliğe girmemen lazım.

ve karşıma çıkacak ilk, evliliği yürütebileceğimi düşüneceğim bir hatun kişisiyle bu kez kaçmamak üzere ciddiyete gitmeye karar verdim.

Karşına çıkacak ilk evliliği yürütebileceğini düşüneceğin kadınla olmayacak. Olması için zorlamamalısın.

Yürütebilmek derken aklımdaki evlilik; fiziksel olarak güzel bir kızdan çok, orta halli, kendini bilen ve olgunlaşmış bir kızla karşılıklı saygı çerçevesinde bir evlilikti diyeyim.

Neyse, kızla bir şekilde tanıştık hikayeyi uzatmamak adına detaya inmiyorum. Gel zaman git zaman 2 ay kadar vakit geçirdik. Başlarda biraz agresif davranan, hızlı parlayan ve gereksiz kıskançlıklar yapan bu hanımefendiye ağzının payını verip bastırıyordum …

Hayır. Başından agresif davranmayan, hızla parlamayan ve gereksiz kıskançlık yapmayan birini bulacaksın. Agresif ama ben bastırıyorum saçma bir düşünce. Bir yere kadar ağzının payını verir bastırırsın sonra köprüyü geçene kadar kocişe koca der ve köprüyü geçince bastıramazsın. Daha başından elemen için bir işaret varmış.

ve tripli de olsa hatasını anlayıp özür dileyerek geri dönüyordu. Bir süre bu şekilde devam etti. 4-5. aydan sonra agresifliği azaldı ancak kıskançlık seviyesi arttı ve her dışarı çıktığımda baskı yapmaya başladı. Gittiğim mekanlardan fotoğraf istemeye, şu arkadaşın yanına gidiyorum dediğim halde arayıp “nerdesin? kimlesin?” şeklinde sormaya başladı. Ben tabi ilk başlarda yine bu davranışlarına gereken cevabı verip susturup yolluyordum yani fotoğraf falan atmıyordum. O da tribe girip kapatıyor ancak yine bir kaç saat sonra “kusura bakma biraz duygusalım bu ara vb…” klasik bahanelerle özür dileyerek geri dönüyordu.

Ben çok anlayışlı bir insanım. İyi niyetli ve hoşgörülü olduğumu düşünüyorum. Hani şu bütün mahalle esnafının “çok efendi çocuk ya” diye tanımladığı adamlar olur ya onlardan biriyim.

Efendi çocuk genelde iyi ve hoşgörülü olduğundan değil, kaygı ve korkudan “anlayışlı” olur.

Her özür dileyerek geri döndüğünde, kızın bundan sonra yapmayacağına nasıl olduysa kendimi bir şekilde ikna ettim sanırım. Ancak o devam etti.

Huylu olarak huyundan asla vazgeçmeyeceğini sana açık açık göstermiş aslında. Kendinize başından uygun birini bulun. Uygun olmayan birini yontarım fantezisi çoğu zaman elinizde patlar. Bir insanın mükemmel olması gerekmiyor, bu mümkün değil ama seninkisi ince bir çizgide değil, bariz uygun olmadığını bağıran biri.

Ben de farkında olmadan yavaş yavaş artık fotoğraf çekip atmaya başladım.

Aferin.

Dışarıya çıkarken arayıp konuştuğum, ben şuraya geçiyorum haberin olsun dediğim halde, oraya gittiğimde yarım saat sonra arayıp “nerdesin? kim var?” şeklinde sorduğunda bir şekilde terslemek yerine artık cevap vermeye başladım. Bunun sebebini bilmiyorum belki de kendimi kazanova gibi hissediyordum ki evden çıkıp alt sokaktaki bakkala gitsem, sanki bir kız düşürüp onu aldatacakmışım gibi davranması sanırım hoşuma gitmiş. Yani aptalmışım.

Ağzımdan aldım 😀

Maalesef bu tür bir istek derin bir güvensizlikten kaynaklanır. Kadın derin güvensizliğe sahip ve kendi kaygısını kontrol etmek yerine (“ya abartma Nalan, adam sadece bakkala gidiyor, sakin” diyeceğine), kaygısını dış dünyayı kontrol altına alarak yönetmeye çalışıyor. Ama bu, hem geçici bir yatıştırma hem de kaygıyı besleyen bir şey. Böyle biri, kaygısı konusunda özkontrol kazanana kadar, güvensizliğini besleyip daha arttırmadan kaçamaz. Yani bu kız büyük ihtimalle, zamanla daha da kötü olacak, daha da iyi değil.

Sonradan bu olayı tamamen benim üzerimde hakimiyet kurmak için yaptığını anlamış olsam da bu tabi ki ilişkiden çıkmaya yakın oldu. Yani ilişki bitene kadar bu olay bende normalleşmiş ve artık kıza attığım her adımı haber verir hale gelmiş bir olaya dönüşmüştü. Öyle ki, ilişkinin sonlarına doğru, başlarda bana böyle davrandığında terslediğim zamanlardaki beni unutmuştum bildiğin. Sanki hiç öyle zamanında ağzının payını veren adam değildim.

Sonradan olay farklı konularda bana karışmasıyla devam etti tahmin edeceğin üzere. Bu kez harcadığım paraya, dışarıdan yediğim yemeğe kadar hesap tutmaya başladı. Her gün düzenli olarak ne yedin, ne kadar verdin şeklinde sormaya başladı. Ben tabi daha önceki ilişkilerimde hiç bu kadar ciddi düşünmemiş ve bu tür yaklaşımlarla karşı karşıya kalmamış birisi olarak, sanırım evliliğe yürümek böyle bir şey, tabi ki harcamaları bilmesi lazım düşüncesine düştüm.

Söylememe gerek yok ama evliliğe yürümek böyle bir şey değil.

Ve hesap verdim. Bildiğin, “tavuk şiş yedim, jokerle aldım 200 TL’ye geldi” şeklinde 🙂 Ek olarak yalnız yaşadığım için karnımın doyup doymadığını da merak ediyor diye düşünüyorum tabi. Aç kalırsam napar aman aman.

Kıyamam. Çok şirin.

1. seneyi bir şekilde devirdik. İçimde başından beri hep bir “problem olduğu” hissi olmasına rağmen bir şekilde devam ettim. Sen de “yokluk” ben diyim 2. paragraftaki sebep

Diyeyim, yokluk. Kadına ulaşıyorsun ama uzun süreli ilişkiye ulaşamıyorsun. O alanda bir yokluğun var.

veya artık çocuk sahibi olmam gerektiği ve ilk yıl çocuğu yapsam 56 yaşına girdiğimde çocuğun 20 olacağını düşünmem, bir şekilde devam ettim işte.

56 yaşında çocuğunun 20 yaşında olması çok büyük problem değil. Geç kalıyorsun doğru. Bunun üzerinde bir miktar baskı yaratması normal ve aslında iyi. Ama “Aman Allahım bittim ben hemen bulmalıyım” yaşında değilsin. Sakin.

Aslında devam etmemdeki sebep, karşı tarafta kendimden bir şeyler görmem (bazı davranışlarında, söylediklerinde) ve bu kadınla evliliği idare edebileceğimi düşünmemdi. Yani saygısızlık yapmadığını düşünüyordum, birbirimizi öyle çok sevmesek de saygı varsa bir şekilde yürütürüz diyordum.

Olay köprüyü geçtikten sonra saygısızlığa da gidebilir. Bu kadın muhtemelen güvensizliklerini, kaygısını kontrol edemeyen bir kadın ama bu sebeple de olsa kötü bir aday.

15. ay gibi söz olayına girdik. Biz gittik, onlar geldiler. Sonraki hafta kızla gittik nişan tarihi aldık. Bu esnada kızın ailesi her şeye müdahale ve karışma çabası içerisinde, aslında başından beri öylelerdi.

Birçok psikopatoloji nesilden nesile aktarılır. Genetik faktörler de olabilir ama genetik olmasına da gerek yok. Yetiştirilişle de nesilden nesile aktarılabilirler.

Başından beri kızın yediğim yemeğe kadar annesiyle paylaştığını tahmin ediyordum ama “ne güzel işte, annesiyle arası iyi diye” kendimi kandırıyordum. Kızla bu karışma konusunu her tartıştığımda da “onlar iyiliğimizi istiyor” cevabını alıyordum ama sanki kendi karıştırtmak istiyor gibi sürekli aynı konuyla “annem şöyle diyor” diye bana geliyordu.

Sana yalan söylemiyor. Muhtemelen kendisini inandırdığı yalanı sana da söylüyor.

Neyse, iş ciddiyete bindiğinde kızın istekleri de başladı tabi. Bilezik, kolye vb…

Bu da böyle hatunlarda ve ailelerde standart paket içinde geliyor 😀

Sabah 5 bilezik istiyorum diyen kız, akşam canın sağolsun hiç alma şeklinde kafa karıştırır, kafamı bulandırır oldu.

En berbat tip. Aralıklı pekişirme ile zayıf adamı bağımlı eder.

Her isteğinin arkasında “bizde gelenek böyle şöyle” dayanağı vardı.

Bu da böyle hatunlarda ve ailelerde standart paket içinde geliyor 😀

Hani çocuk alma der, tamam almayayım dersin, sonra trip atar ya 🙂 aynı öyle bir olay. Ek olarak bazı şeyleri ucuza getirmeye çalışmam (örn: elbise, ayakkabı) kavga gürültü çıkarıp 2 gün triplenmesine sebep oluyordu.

Allah’ın sevgili kulusun, köprüden önce, kocadan kocişe dönmeden önce sana yüz tane son çıkış gösteriyor.

Takip eden günler; kardeşlerimi de gezdirelim, doğum günümde şunu istiyorum, çocuk doğurunca altın istiyorum gibi devam etti.

Evlenince gelecek istekleri tahmin etmek istiyorsan bunu minimum 5 ile çarp.

Aslında bu noktada geriye dönük ilk aydınlanmamı yaşadım. Öncesinde yaptığı bir çok şeyin aslında manipülasyon olduğuna ikna olmama bu aşama sebep oldu. İlk zamanlar seksi ben istemeden dayatması, çıkıp gezmek dolaşmak varken haftada 3-4 kez ısrarla seks istemesine kadar manipülasyona maruz kaldığımı gördüm. Şayet sonradan bu istek azaldı. 2 haftada 1’e kadar düştü.

Aydınlandığım ikinci nokta, bana ailemi/arkadaşlarımı kötülemeye kalkması ve bunu ara ara yapmaya başlaması oldu.

Kişilik bozukluğu, kaygı bozukluğu vs. olan kadınlarda bu da standart pakette bulunur.

Bunu her yaptığında karşılığını verdim. Yine önceki olaylarda olduğu gibi özür dileyerek geri geldi.

Köprü daha geçilmedi, devlet arkaya alınmadı. Bakın ben evliliği teşvik eden biriyim ama ne olursa olsun evleneceksiniz diye bir olay yok.

Ama yapmaya, denemeye devam etmeyi bırakmadı. Aileme gelince, zaten ailemden hiçbir bireyin, akrabalara kadar, kızda gönlü yoktu bana sürekli “iyi düşün” deyip duruyorlardı uzun zamandır.

Açık açık evlenme demeleri lazımdı ama bu da iyi. Birçok aile adam 35 yaşına geldi illa evlenmeli diye oğullarını ateşe atıyorlar. Seninkiler en azından o konuda iyilermiş.

Kız benimkilere dil uzatırken aynı anda kendi ailesini de tahmin edersiniz ki hep iyi anlatıyordu. Öyle ki, ileriye dönük kurduğu hayallerde bile ben değil annesi veya kardeşleri vardı diyim siz anlayın.

Nişan’a 2 ay kalaya geldik. Dikkatli bir bakınca, ailemin iyice huzursuz olduğunu gördüm. Aldım karşıma hepsini ve konuştum, benim de kafamda çok şey var, anlatın bakalım dedim. Anlattıkları her şeye tabi ki hak verdim, detaya girmiyorum, kızdaki hal ve davranışlar, ailesindeki hal ve davranışlar baya bir anlattılar. Kaldı ki hak vermesem bile, ailem istemedikten sonra bu işe girecek birisi değilim. Sadece bu kızla değil hiçbir kızla.

Birçok aile adam 35 yaşına geldi illa evlenmeli diye oğullarını ateşe atıyorlar. Seninkiler en azından o konuda iyilermiş.

Burada fark ettiğim bir diğer nokta da kızın etkisi altına girmiş olduğum ve o zamana kadar olaylara objektif bakamadığımdı. İlişki ciddiyete döndükten sonra yaptığım en büyük hata da, ailemi olaya çok geç dahil etmiş ve fikirlerini çok geç sormuş olmamdı. Kendimi baya bir söğüşlettikten sonra oturup konuşmaya karar vermişim 🙂 Ya vermeseydim acaba beni çekip çıkarırlar mıydı diye de düşünmeden edemiyorum, okuyan arkadaşlara tavsiyem ben yaptım siz aman geç kalmayın 🙂

Evet doğru.

Neyse, sonra güvendiğim ve daha önce de kızla tanıştırdığım bir arkadaşımı karşıma aldım son olarak. Ondan da aynı yorumları aldım aşağı yukarı. Zaten çocuk lafa, “çok konuşuyor, hiç susmuyor” diyerek başlamıştı 🙂

Çok konuşan, hiç susmayan kadın çekilmez.

Çevremden gereken fikir ve görüşleri topladım. Tahmin edersiniz ki hepsi olumsuz. Kızın bana ulaşamaması gibi bir durum söz konusu değil. Yani bir ulaşamasın napar napar beni 🙂 ah ben kendimi ne duruma düşürmüşüm… Sırf kendi iç sesimi dinleyip muhakeme yapmak için buna “iyi geceler” diyene kadar bekledim sonra da sabaha kadar oturup düşündüm. Düşündükçe dehşete düştüm, düşündükçe kendimi nasıl bir durumun içine göz göre göre soktuğumu anladım. Ateşe gittiğimi anladım. Ve bu durumdan çıkmaya, bu işi bozmaya korkacak kadar paralize olduğumu hissettim. Daha önce hiç hissetmediğim bir şeydi. İlişkinin neredeyse başından beri içimden bir his “bitir” demesine rağmen bitirmemiştim bir şekilde hep iyi taraflarını görmeye çalışmış, kötü taraflarını tamamıyla görmezden gelmiştim.

Geriye dönük düşündüğümde aslında kızın bana karşı olan davranışlarının çoğunda saygısızlık olduğunu anladım. Çoğu davranışı manipülasyondu. Öyle ki doğal olduğu anları hatırlayamadım bile veya hiç yoktu. İkiyüzlü ve yalancı olduğunu anladım. (Doğum tarihini bile net bilmiyordum, bir şekilde söylemeyip geçiştiriyordu) Geçmişi hakkında hiç bir şey bilmiyordum. Bir düşündüm. Bu kız neleri sever nelerden hoşlanır? Bilmiyordum, aklıma gelen tek şey bilezik oldu 🙂

😀 Kolyeyi unutma. Gelinin amcasının yengesi için de zincir.

Kendini yalnızca aileme değil bana bile tanıtmamıştı veya uğraşmama rağmen tanıtmak istemiyordu. Karşıt görüş olduğumuz hiçbir konu yoktu. Ne kadar ilginç değil mi? Yani ben olmadığını sanıyormuşum. Karşıt görüşü geçtim, hiçbir ortak ilgi alanımız yokmuş ben oldurmaya çalışıyormuşum.

Düşündüm, bol bol vay awk dedim ve sonra sabahın 8’inde viskimden son yudumu alıp ayağa kalkıp kendimi tokatladım 🙂 Senin dedim kafanı si….

Güzel.

Öğlene doğru uyanacağını bildiğimden uyumadım ve bekledim. Uyanır uyanmaz da kısa ve net bir şekilde “bizden olmaz, ben bitirmek istiyorum” dedim. Karşılığında hiçbir duygusal reaksiyon alamadım desem şaşırır mısın abi?

Fırtına öncesi sessizlik derim.

Gayet ciddi ve öfkeli bir ses tonuyla neden, sebep ne? şeklinde bir karşılık aldım. Yani seven, değer veren bir insanın o an o kadar duygusuz kalamayacağı şekilde bir reaksiyondu.

Sen muhtemelen sperm bağışçısı ve sonrasında da nafaka kaynağısın. Plan o.

Takip edecek şeyin çirkefleşmesi olduğunu da biliyordum ve saniyesinde geldi.

Fırtına öncesi sessizlik demedim mi?

Ben konuyu uzatmayıp, “bir sebep yok, istemiyorum, hadi hoşçakal” deyip telefonu suratına kapattıktan sonra ısrarla aramaya başladı. Arka arkaya 15 kez araması ve hiç durmaması aslında bu ilişkinin başından beri üzerimde nasıl bir baskı kurduğunun özeti gibiydi. Açmayınca bu kez mesaj atmaya başladı. “Aç konuşucaz, benim 1 yılımı yedin, ne demek olmaz, seni mahvederim, Allah belanı versin” tarzı mesajlar onları da tahmin edebiliyorsundur.

Şimdi bu aşamada kızın ağladığını, kendini yerlere vurduğunu düşünürsün değil mi?

Düşünmem. Olsa olsa hırsındandır. Sevgi veya aşk acısından değil.

Ben de öyle düşündüm 🙂 Ve mesajlardan sonraki aramasını açtım. Karşımda daha ciddi bir ton vardı. Ve bana tekrar ailemi kötülemeye başladı. “Sen onları sevmiyorsun” temalı saçma sapan sözler duydum. Ağzının payını verdim, beni bir daha arama dedim ve bu kez telefonu komple kapattım.

Çirkeflik tabi akşamına ailesinin ailemi aramasıyla devam etti. Bir posta da onlar münakaşaya girdi. Sağolsunlar benimkiler de bir güzel ağızlarının payını verdi ve bu işi bitirdik.

Güzel ama bir seneden fazla zamanı da çöpe attın. Maalesef muhtemelen bu zamanda uygun bir kızla tanışırdın ve o fırsatı kaçırdın.

Sonradan düşününce kızda tespit ettiğim çok daha fazla kırmızı ışık var, “evlenir evlenmez hemen çocuk istiyorum” bir örnek mesela ve bunun yüzlercesi var.

Evlenir evlenmez çocuk istemesi alarm değil, özellikle de 28 yaş üstünde bir kızsa.

Benim ilişki içerisindeyken bunları görememe sebebim yazının başında bahsettiğim midir yoksa hapı hala içselleştirememem midir bilemiyorum ancak her tecrübe bir kazanımdır gözüyle olaya bakıyorum.

Senin uzun süreli ilişkilerden kaçma sebebin işte tam olarak bu. Bırakamayacağını ya da kolay bırakamayacağını bilmen. Ama bu zayıflığına rağmen denemeye devam etmelisin.

Bugüne kadar evliliğe en fazla yaklaştığım ilişki buydu ve bundan da öğrendiğim bir sürü şey oldu. Yaşadığım her şeyi paha biçilmez bir tecrübe olarak görüyorum.

Yaşadığım tecrübeden çıkardığım net bir şey var buradan okuyan arkadaşlara da bunu aktarmak isterim. Evlilik olayına giriyorsanız eğer, bunu tek başınıza yapmaya kalkmayın. Ailenizin ve çevrenizdekilerin fikirlerini mutlaka alın.

Evet haklısın aile fikri almak gerekiyor. Bu çok doğru. Ama bazı aileler oğlanı ne olursa olsun evlendirmeye meraklı, onlara da karşı koyabilmeniz lazım.

Dışarıdan bakan güvendiğiniz insanlar size çok objektif yorumlar yapabiliyor ve bu bazen sizi büyük bir hatadan döndürebiliyor. Herkese saygılar, sevgiler.

Doğru. Fakat sizin de bir miktar sağduyu geliştirmeniz, olaya sürüngen beyniniz ile değil, rasyonel insan beyniniz ile bakmayı her zaman öncelik yapmanız lazım.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Bir kız beni sadece onu önemsemediğim zaman önemseyecekse, bir ilişkinin ne anlamı var? – Vaka Çalışması

Merhaba, 20 yaşındayım. Sizi bir süredir takip ediyorum ve sizi yeni keşfetsem de, sizin sitenize benzer İngilizce siteleri bir süredir takip ediyorum. Bu sitelerde anlatılanları yapınca sonuç alsam da aklıma takılan bir soru var.

Benim normal ve çalışmayan mesajlaşmam şöyle gerçekleşiyor. Bir kızla tanışıyorum ve saatlerce, bazen gecenin geç saatlerine kadar mesajlaşıyoruz. Harika zaman geçiriyoruz, gülüyoruz, eğleniyoruz. Her şey çok güzel ilerliyor. Ertesi gün mesajlaşma biraz daha azalıyor ve sonra biraz daha azalıyor ve kısa süre içerisinde kız, çok fazla ortak özelliğimiz olmasına rağmen mesajlaşmayı tamamen bırakıyor. 

Bunun yerine sizi dinleyip sabahları günaydın mesajları göndermeyi bırakıp sadece ilginç bir şey yazacağım zaman mesaj attığımda, iltifat etmek yerine onunla hafif dalga geçtiğimde, onu önemsemek yerine umursamadığımda, yani resmen “sikime takmadığımda” daha iyi sonuç alıyorum. Mesajlaşma daha uzun sürüyor, daha hızlı ve uzun mesajlar alıyorum. 

Sorum şu: Bir kız beni sadece onu önemsemediğim zaman önemseyecekse, bir ilişkinin ne anlamı var? Umarım cevap verirsiniz.

Kadın erkek ilişkilerinde birçok erkeğin karşılaştığı bir durumla karşılaşmışsın ve birçok erkeğin çıkardığı talihsiz sonuca ulaşmışsın ve girdiği toksik yola girmek üzeresin. Bir kızla tanışıyorsun, aranızdaki etkileşim çok iyi oluyor. Çok iyi vakit geçiriyorsunuz ama yüksek heyecan ve ilgi  ile devam edersen karşındaki kadın soğuyup uzaklaşıyor. Sen de kendini umursamamaya zorluyorsun ve bunu başardığında daha iyi sonuçlar alıyorsun. Ama, karşısındakini önemseyen, iyi bir insan olmak, acı çekmek ve başarısızlıkla, “sikine takmayan” bir göt herif olup acı çekmemek ve başarılı olmak arasında kalıyorsun. Ya da kaldığını sanıyorsun. Zira senin iyi bir insan mı olayım yoksa götün teki mi olayım ikilemin aslında, muhtaç – yapışkan bir insan mı olayım yoksa götün teki mi olayım tercihleri arasında.

Muhtaç mı? Hayır ben iyi bir insanım, muhtaç ya da yapışkan değilim diyebilirsin ama okumaya devam et.

Şimdi senin eski davranış kalıpların da zehirli (efendi adamın toksik yapışkanlığı şeklinde zehirli), buna çözüm olacağını düşündüğün davranış kalıpları da zehirli (götün teki piç herif). Ne yapışkan olmalısın, ne de ilişki kurmak istediğin birini umursamayan biri. Birincisi her zaman kaybettirir, ikincisi de kısa süreli sonuçlar verebilse de uzun vadede yine kaybettirir.

Şimdi ben burada sorunu doğru teşhis etmeni ve bu sayede de doğru tedaviyi görmeni sağlamaya çalışacağım. Sen şuan sorunu yanlış teşhis ediyorsun, haliyle çözüm olacağını düşündüğün tedavi de yanlış.

Şimdi eski halinle ya da şu anki “doğal” halinle muhtaç – yapışkan biri olduğunu göstermek için, şu “saatlerce mesajlaşıyoruz” kısmından başlayalım. İlk mesajlaşman ya da mesajlaşmaların normalden çok daha yoğun. Bir ateşi ne kadar şiddetli yakarsan, odunu o kadar çabuk tüketirsin.

Daha yeni tanıştığın bir kızla neden saatlerce mesajlaştığına dikkat etmen gerekiyor. Zira, daha yeni tanıştığın biriyle, normal düzenini bozup uykusuz kalma pahasına da olsa saatlerce mesajlaşman normal ya da sağlıklı değil. Zira sağlıklı ilişkiler çok büyük oranda zaman içinde ve görece olarak yavaş yavaş oluşur. Yavaş ama odunu azar azar kullandığı için sürekli olan alev gibidirler. Sağlıksız ve kısa sürede biten ilişkiler ise birden harlanıp sizin odun kesme hızınızın yetişmemesi nedeniyle hızla sönen ateşe benzer.

Sağlıksız ve yapışkan bir şekilde bağlandığına işaret eden iki ipucu daha vermişsin. Birincisi günaydın mesajları. Günaydın mesajı sadece sevgiliye ve eşe atılır yani ilişki belli bir aşamadayken atılır. Bir de çocuğunuz varsa ona atılır belki. Sen daha bir gece mesajlaştığın kıza, ertesi sabah aranızda daha ileri bir ilişki varmış gibi günaydın mesajı atıyorsunuz. “Moruk gençlik artık böyle, normali bu” demeyin, bu normal ya da sağlıklı bir ilişki hızı değil ve burada 6 senedir böyle davranmanın sonuçlarını izlediğim için de gençlik yanlış yapıyor diyebilirim.

İkinci ipucu da iltifat. Daha yeni tanıştın ve karşındakini tanımıyorsun. Bir gece saatlerce mesajlaştığın için sanki resmi ilişkiye başlamış gibi, bir ilişkinin sonraki aylarında doğal olarak sırası gelecekken, hemen hemen hiç tanımadığın birine iltifat etmeye başlıyorsun. Oysa henüz tanımadığın, daha da kötüsü muhtemelen yüzyüze görüşmediğin birisine iltifat etmeye başlaman, ona yaranmaya çalışıyorsun gibi duruyor. Aslına bakarsan olan da bu.

Şimdi neden bütün gece, saatlerce mesajlaştın? Bir süredir hayal ettiğin, istediğin gibi bir etkileşim bulduğun inancıyla, tek gecede kızı daha ileri aşamada bir ilişkiye bağlamak için. Sabah neden günaydın mesajı attın? Çünkü gece aceleyle bağlamaya çalıştığın “ileri ilişkiyi” daha ileri taşımak için. Neden iltifat ediyorsun? Aynı nedenden. Yoğun bir ilişkiye açsın ve böyle bir ilişki ihtimalini görünce o ilişkiyi “kaçırmamak” için tüm kol ve bacaklarınla yapışıyorsun.

Şimdi bütün bunları, çok hoşuna giden bir kızla, hayal ettiğin ilişkiyi aceleyle ciddi bir şeye dönüştürme arzusuyla yapıyorsun dedik. Bu beklentinin veya motivasyonunun farkında olman çok önemli. Sen yeni tanıştığın bir kızla iyi vakit geçirmeye, birbirinizi tanımaya ve eğer uygunsa buluşup daha da iyi vakit geçirmeye odaklanmak yerine, bu kızla olabilecek harika ilişkinize odaklanıyorsun (ve tabii ki onu en kısa sürede bayıra karşı yatırıp tırmalayıp kaşımaya odaklanıyorsun) ve hemen bir şeyler yaparak ihaleyi kapamaya çalışıyorsun.

Tamam, şimdi sen daha ilk etkileşimden, oldukça büyük bir duygusal ve cinsel beklentiyi, henüz tanımadığın bir kadına bağlamış oldun. Ertesi gün de, sanki aranızda olmasını istediğin seviyede bir ilişki varmış gibi, kız sanki sevgilinmiş gibi günaydın mesajı attın. Eğer kız da senin gibi yapışkan (kaygılı bağlanan) biri değilse, en azından başlangıçta bilinçaltında, “bir dakika, bu henüz benim hazır olduğum bir samimiyet değil, ne oluyoruz?” der. “Dün ikimizin de favori korku filmlerinden ve Antalya’da geçen çocukluğumuzdan konuşuyorduk ve şimdi “günaydın güzellik?” mi? Yavaş!”

Sen ise, biraz daha mesajlaşıp buluşma ayarlayarak kızla nereye gideceğinize bakacağınıza, artık kafanda hayali olarak gittiğin ilişkiye layık olma peşindesin. İltifat edeyim, sabah mesaj atayım, ne kadar harika biri olduğunu gösterip onu ilişkimize layık biri olduğuma ikna edeyim. Buluşma ayarlamana fırsat kalmadan da, senin olduğun duygu yükü ve beklenti seviyesi ile kızın olduğu duygu yükü ve beklenti seviyesi örtüşmediğinden, aranızdaki etkileşim sönmeye başlıyor.

Şimdi muhtaçlık dediğimizde, kelime anlamıyla senin kıza ihtiyacın olduğunu söylüyoruz. Kelime anlamı ile muhtaç, “bir şeye gereksinimi bulunan” demek. Burada ihtiyacın duygusal. Peki hangi duygusal ihtiyaçların?

Çoğu insanın, başka bir insanla etkileşiminde muhtaç davranmasının sebebi, karşısındaki kişiyi, yoğun bir duygusal ihtiyacını karşılayacak kişi olarak seçmesi. Saatlerce mesajlaşman, hemen günaydın mesajları atarak ya da iltifat ederek aynı yoğun etkileşimi devam ettirmeye çalışman, uzun süredir açlığını hissettiğin samimiyet, yakınlık ve cinsel istek gibi duyguların hemen ve anında karşılanmasını istemen ve karşındakini bunları karşılayacağın, daha doğrusu yapışıp somuracağın kaynak olarak ataman nedenli. Çok açım ve bana ihtiyacım olanı hemen ver diye yakasına yapışıyorsun. Ne zamandır böyle hissetmiyordum, ne zamandır yalnızlık hissimden bu kadar uzaklaşmamıştım, bana hemen şimdi daha fazlasını ver!

Sen hemen ve çok fazla ihtiyacını karşılamak için yoğun duygusal yatırım yapıyorsun. Karşındaki ise aynı yoğunlukta değil ve senin ihtiyacın olan ve hemen talep ettiğin yoğunlukta verecek seviyede değil. Karşısında, kendisinde henüz olmayan yoğun açlık görünce de kız, normal her insanın yapacağı gibi bundan rahatsız olmaya ve senden uzaklaşmaya başlıyor.

Şimdi sen umursamayı zehirli bir şekilde bıraktığında, karşındakine yoğun bir şekilde yapışıp onu sömürme çaban da sona eriyor. Zehirli diyorum zira sen umursamamayı, kızı umursamamak ve önemsememek olarak yapıyorsun. Sağlıklı umursamama ise kızı önemsememek değil, kızla aranızdaki şeyin nereye gideceğini umursamamak ve klasik deyimiyle şimdi ve burada yaşadığınız deneyime odaklanarak nereye gideceğini izlemektir. Senin “doğal” halin sağlıklı umursamamayı beceremiyor zira sen aranızdaki bir iki etkileşime, bu işin daha ciddi ve uzun soluklu olacağı beklentisini eklemişsin. Sağlıklı bir şekilde umursamamayı yani “bu kızla olsa da mutluyum, olmasa da mutluyum” demeyi becerecek pozisyonda değilsin. Zira senin için daha başından “bu kızla olmazsa yine eski yalnız, duygusuz, seksiz hayatıma döneceğim ve mutsuz olacağım, olursa çok mutlu olacağım” modundasın.

Ama senin becerebildiğin toksik umursamama bile, toksik yapışkanlığından daha iyi çalışıyor zira en azından rol yaparak da olsa beklentini, duygusal ihtiyaç yoğunluğunu, karşındakinin karşılayabileceği seviyeye indiriyorsun! Belki onun ihtiyacından da aşağı çekiyorsun ve bu sefer daha çok ihtiyacı olup bunu karşılamak için seninle işleri hızlandırmak isteyen o oluyor. İlişkiyi, sağlıklı bir ilişkinin oluşma hızına ve yoğunluğuna indiriyorsun.

Şimdi senin duygusal ihtiyaçlarını biliyoruz ama dikkat edersen sen, kızın ihtiyaçlarını, iyi olduğunu iddia ettiğin halinde bile umursamıyorsun. Kızın deneyimi umrunda değil. Kızın deneyimini bilmiyorsun tamam ama anlamak umrunda bile değil. No More Mr. Nice Guy kitabını Türkçe’ye iyi çevirmişler aslında: Efendi adamın toksik kırılganlığı! Büyük bir bencillik ve karşı tarafa ne verdiğine bakmadan alma isteği.

Seni kötü bir insan olmakla suçlamıyorum. Maalesef kimse genç erkeklere oturup iyi bir insan olsalar bile bu senaryodaki davranışlarının bencil ve iyilikten uzak bir muhtaçlık olduğunu anlatmıyor. Sağlıklı bir ilişki için karşı taraftan istediğin şey kadar karşındakinin ne istediğine de dikkat etmen, onun istek konusunda nerede olduğunu da göz önüne alman gerektiği öğretilmiyor.

Sonuçta ne oluyor? Şöyle bir berbat yola giriliyor: Ben iyi bir insansam ve bu etkileşimde iyi davranıyorsam, bunun tersini yaptım mı kötü bir insan oluyorum ve kötü davranıyorum. Ama iyilik çalışmıyor, kötülük çalışıyor. Yani kadınlar kendilerine kötü davranılmasını istiyorlar!

Önem veriyorum ve bırakılıyorum. Önem vermezsem bırakılmıyorum. O zaman önem vermeyeceğim, duygu hissetmeyeceğim!

Yani aslen toksik olan bir sorunu, yine toksik olan başka bir çözümle gidermeye çalışıyorsun.

Oysa sorunun, kendi duygusal ihtiyaçlarının yoğunluğunun ve bu yoğunluğun her çok iyi giden kadın erkek etkileşimine eklemlenerek onlara büyük bir beklenti getirdiğini görememen. Bu beklentinin seni hayali bir ilişki seviyesine taşıdığını ve bu ihtiyaç – beklenti seviyesinde davrandığında, karşındakinin karşılık verebileceğinden çok daha fazla miktarda ihtiyacı önüne koyduğunu ve sonuçta da karşındakinin senin muhtaçlığından korkup kaçıp gittiğini görememen. Eminim karşındakini önemsiyorsun, gerçek bir ilgin var ve kızla uyuşuyorsunuz ama o yüksek ihtiyaç – beklenti, o muhtaçlık her şeyi mahvediyor.

Muhtaçlığını sinyalleyen günaydın mesajlarını atmadığında, iltifatları etmediğinde bu muhtaçlık denklemden çıkmaya başlıyor. Umursamaman, sonucu fazla umursayan muhtaçlığını daha da azaltıyor en azından görünür olmaktan çıkarıyor.

Bunu yapmanın sağlıklı bir yolu da var. Yani ne muhtaç ne de duygusuz bir psikopat olmadan sağlıklı bir şekilde ilerlemen mümkün.

Birincisi, çok hoşuna giden bir kızla herşeyi birkaç günde yakıp tüketecek kadar yoğun ve uzun mesajlaşmalardan uzak dur. Birkaç saat ve belli bir eğlence, bağ seviyesini koru. 

Ertesi gün, dün gece muhabbetten zevk aldığını söyleyen bir mesaj atabilirsin. Sabah ilk iş olarak değil tabii. Bir gecede yaptığın 5 saatlik mesajlaşmayı, sağlıklı bir seviyeye indir. Örneğin 3 güne yay.

Kızın mesajlarına cevap verdiğinden çok daha hızlı ve çok daha uzun mesajlar yazma. Mesajlaşarak haftalar harcama. Genellikle bir o bir sen yazın, tenis gibi. Ama bu konuda odun gibi katı olma.

3-5 gün içinde buluşma teklif et. Eğer buluşmaya geliyorsa sadece iyi vakit geçirmeye, geçirtmeye ve eğer aranızdaki etkileşim iyiyse fiziksele gitmeye odaklan (bu 2-3 buluşma sürebilir). Erkek olarak ilerideki mükemmel ilişkinize, doğacak çocuklarınıza, beraber yaşlanmaya falan odaklanma 🙂

Bu süreçte umursamaz ol ama sağlıklı anlamıyla. Yani “bu kızla bir yere gitse de mutluyum, gitmese de”. Sonucun senin duygu durumun üzerindeki orta vade etkisini umursama.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.