Sınırda kişilik bozukluğu (borderline personality disorder) hastası bir insan ile ilişki cehenneme dönse, kişinin hayatını mahvetse bile birçok insan bu ilişkiden kopamıyor. Bu bölümde, kişinin bu ilişkiyi bitirmesi gerektiğini anladıktan çok sonra bile, ilişkiye devam etmesinin 7 yaygın nedenini konuşacağız.
Tedavi edilmemiş sınırda kişilik bozukluğu olan bir ilişki, duygusal olarak, lunapark hız trenine binmek gibidir. Bu hız treni ilk başlarda oldukça yoğun ve kendinden geçirici bir zevk verebilir ama zamanlar insanı tüketen ve yıkıcı bir sürece dönüşür.
#1 İlişkinin başındaki tüm o heyecanın baştan çıkarıcılığı
SKB ile ilişkinin başlangıç evresi, insanın kendisini daha önce hiç hissetmediği ölçüde canlı hissettiği, duygusal olarak yoğun ve anlamlı hissettiği bir evredir. Bu evrede SKB partnerini memnun etmek için çok heveslidir ve partnerine adanmışlığı inanılmaz ölçüdedir.
SKB ilişkinin daha en başlarında, aşk ilanları, tüm hayatını sizinle geçirmek istediği gibi yoğun sevgi sözcükleri kullanır. Bu evrede SKB çok mutludur, aşk doludur ve duygusal olarak açık ve oldukça ulaşılırdır.
SKB’lini partneri bu evrede kendisini dünyanın zirvesinde, nihayet hayatı gerçekten yaşıyormuş gibi hisseder. Kendine güven dolar ve kendisini yıkılmaz, karşısında kimse duramaz gibi hisseder.
SKB’linin tutkusu ham ve gerçektir ve başlangıçta yüzde yüz pozitiftir. SKB’li başlangıçta partnerini idealize eder, onu tüm dualarının kabul olduğu bir süper insan olarak görür. Bu yüzde yüz pozitif tutku partneri enerji ile doldurur. Partner, ruh ikizini, hayattaki eksik parçasını bulmuş gibi hisseder.
Tahmin edilebileceği gibi bu kadar yoğun pozitif hisler oldukça bağımlılık yapıcıdır. İşler kaçınılmaz olarak toksikleştiğinde bile, partner başlangıçtaki o harika zamanların nostaljisine, o dopamin zirvelerinin bağımlılığına hapsolur. Bunlar insanın zihnini bulandırırlar ve ilişki kişinin hayatını mahvediyor olsa bile, ilişkiden çıkmasını inanılmaz derecede zor hale getirebilirler.
#2 Kaos
Sınırda kişilik bozukluğuna sahip biri ile ilişki kötüleştiğinde, gerçekten kötüleşir. Sinir krizleri, küfürler, aşağılamalar, kin dolu öfke patlamaları, insanı mahveden ayrılıklar, vs. ile gelen kaos ve drama, kişiyi duygusal olarak bitirirler. Ama ilişkiyi bırakmayı zorlaştıran şey, bu berbat fırtınaların arasında, derin bir bağ hissedilen sükunet evreleridir.
Kırılgan narsistin aksine borderline kişi çoğunlukla, sözlerle olmasa bile davranışları ile özür dileyebilir ve pişmanlık ya da yoğun utanç hissedebilir. Bu nedenle korkunç koatik dönemler, kısa ömürlü ama tutkulu birliktelik dönemleri ile bölünürler.
Bu güzel dönemler çok kısa, kaotik berbat dönemler çok uzun olsalar da kişi, kaosu duygusal yakınlık ile özdeşleştirmeye başlayabilir. İki insanın gerçekten bağlanmasının tek yolunun, tüm o kaotik fırtınalar olduğuna inanmaya başlayabilir. Bu nedenle de (oldukça yanlış bir şekilde), ilişkinin tüm o acıya değeceğini sanmaya başlayabilir.
Fakat kişi bu şekilde ilişkiye devam ederse, berbat dönemlerin şiddeti ve süresi artarken, güzel dönemlerin sıklığı ve süresi azalır.
#3 Kurtarıcı rolünü üstlenmek
Kişinin borderline ile ilişkisini bitirmesini çok zorlaştıran şeylerden biri de, partnerinin kurtarıcısı rolünü yüklenmesidir. Partner borderline partnerine her zaman ve ne olursa olsun onun yanında olacağına, onu bırakmayacağına, başkalarının yenildiği yerde başarılı olacağına dair sözler verip durur.
Bu sözler ilk başlarda, partnerin borderline partnerinin tüm dünyası olduğunu hissetmesine neden olur. Borderline partner, karşısındakine kendi kişisel meleği gibi davranır. Onu bugüne kadar anlayan tek kişi, onu kurtarabilecek tek kişi gibi davranır.
Partner bu kurtarıcı rolünü üstlenirse, bir süre sonra hayattaki tek amacı bu olmaya başlar. Hayatındaki başka herkesten izole olmaya başlar ve ondan sonra da hayatı yokuş aşağı gitmeye başlar.
Zaman içinde kalıp kurtarıcılığa devam etmek, partnerin kendi öz değer hissi ile iç içe geçer ve partner zaman içinde, bu rol dışında kalan kişiliğini unutmaya başlar.
Birçok partner, SKB’li partnerine ne olacağından korktuğu için ilişkiden çıkamaz. SKB’liyi terk ederse, onun nasıl hayatta kalacağını düşünür, onun kendisine zarar vermesinden çok korkar. Birçok partner aynı zamanda bu kurtarıcı rolünü bıraktıklarında, kendi kişiliklerinin ne olacağından da çok korkar. Böyle bir duygusal kördüğüm de kişinin SKP’li partnerini terk etmesini çok zorlaştırır.
#4 SKB’linin özel onaylama yeteneği
Sınırda kişilik bozukluğuna sahip biri, partnerinin onay ihtiyacını, diğer insanların yapamayacağı bir şekilde karşılar. Kişi hayatında hiç hissetmediği kadar anlaşılıyor ve ciddiye alınıyor gibi hisseder.
SKB’li ilişkinin başlarında, partnerinin gözlerinin içine derin derin bakar, her cümlesini dikkatle dinler, partneri dünyanın en dikkate değer, ilgiyi hak eden insanı gibi davranır. Partnerinin tercihleri ile ilgili en ufak ayrıntıları ezberler, tüm hayallerini bilir ve partnerini yüzde yüz anlıyor gibi davranır. Öyle ki SKB’linin partneri, SKB’li partnerinin ruh ikizi olduğunu sanar.
SKB’li partnerinin kendisi hakkında bilmediği şeyleri bile bilir, partnerinin davranışlarındaki ya da ses tonundaki en ufak değişimden bile onun ne hissettiğini anlar, sanki partnerinin zihnini okur.
Bu aşırı farkındalık SKB’linin çok yüksek duygusal zekaya sahip olduğunu hissetmenize neden olabilir ama bu aslında duygusal zeka değil, tehditleri önceden görmek ve kendilerini korumak için geliştirdikleri hayatta kalma mekanizmasıdır. SKB’li sürekli olarak partnerinin kendisini terk edeceğine ya da yaralayacağına dair işaretler arar ve başlangıçta sanki partnerinin tüm ihtiyaçlarını hemen biliyor ve karşılamak istiyor gibi görünür. Fakat bu zamanla partner için boğucu bir hal alır. SKB’li partnerinin her düşündüğünü, her hissettiğini, her yaptığını bilmek ister. Partner sürekli mercek altındadır ve her zaman SKB’liye güven vermek için hazır olmalıdır. Fakat partner SKB’liye ne kadar güven verirse versin yeterli olmaz.
Partner SKB’liyi terk etmek istese bile, kendisini o hiç olmadığı kadar önemli hissettiği zamanların umuduna sarılırken bulabilir.
#5 Sınırda kişilik bozukluğuna sahip kişinin gizemi ve çekiciliği
Sınırda kişili bozukluğuna sahip kişi, sıklıkla, son derece çekici ve güçlü bir manyetik güce sahiptir. Bu kişi sanki başka bir duygusal frekansta yaşıyor gibidir ve tahmin edilemez oluşu, partnerini sürekli olarak diken üstünde tutar. Partner hiçbir zaman bir sonraki adımda ne olacağını kestiremez. Bu da partnerin, SKB’li partnerini daha derin bir seviyede “çözmek” istemesine neden olabilir. Bu nedenle SKB’li duygusal olarak oldukça yıpratıcı olsa da, bu “çözme” çabasına değer gibi görünür.
SKB’li ile ilişkide, hergünün yeni bir şey getirmesine karşı koymak güç olabilir. Partner, SKB’linin duygularının karmaşıklığına hayran olabilir ve ilişkinin kendisini mahvettiğini bilse bile, bundan uzaklaşmayı oldukça zor bulabilir. Çünkü partner sürekli olarak, sanki SKB’liyi çözmek üzere olduğunu, ona güvende hissetmek için istediği şeyi vermeyi nasıl becereceğini anlamak üzere olduğunu hisseder. Kişi, ilişkide biraz daha fazla kalırsa, bu gizemi çözebileceğini düşünmeye başlar ve bu kişide takıntı haline bile gelebilir. Çünkü kişi eğer bu gizemi çözerse, büyük bir hazineye sahip olacağını sanar. Ama gerçekte “hedefe” ne kadar çok yaklaşırsanız, hedef o kadar ulaşılmaz olur ve kendinizi bu faydasız çabanın içinde kaybolmuş bir şekilde bulursunuz.
#6 Başarısız olma korkusu
SKB’li birini terk etmek imkansız gibi görünebilir çünkü bunu yaparsanız, onu destansı bir şekilde başarısızlığa uğrattığınız hissinden kurtulamazsınız. İlişkiye o kadar emek harcadıktan sonra onu terk etme fikri, size çok büyük bir ihanet, tüm o sözlerinizi tutamamanız gibi gelir. Karşınızdaki size kaç kere ihanet ederse etsin, sözlerini tutmazsa tutmasın, sizi hala sözlerinizi tutma konusunda sorumlu tutar. Her şeyi sadece kendi bakış açısından görür ve bu nedenle de onu terk etmek, onu kurtarmak için yeterince çaba göstermediğiniz hissine boğulmanıza neden olabilir. Bu da size büyük suçluluk, utanç ve başarısızlık duyguları meydana çıkarır. Çünkü bir tarafınız, bu insanın bütün bu yıkıcı davranışlarının, travma sonucu olduğunu bilir ve bununla başa çıkamamak size kendinizi çok kötü hissettirir. Birçok durumda, başka biri olsa başarılı olabilir miydi diye düşünmekten kendinizi alıkoyamazsınız.
Fakat SKB’li partner idealizasyon evresini geçtikten sonra, sizi neredeyse düşman olarak görür ve sizin sadece negatif özelliklerinize odaklanır. Tüm o iyi zamanları, verdiğiniz tüm o desteği ve sevgiyi unutur. Siz onun kafasında onu terk eden, kalpsiz, kötü adam olursunuz. Bu durum, sizin ona kendinizi yeniden kabul ettirmeye çalışmanıza yol açabilir ve bu nedenle de ilişkiyi terk edemezsiniz. Terk etmek yerine, işleri düzeltebilir ve kendinizi ona kanıtlayabilirmişsiniz gibi hissedersiniz.
#7 Sınırda kişilik bozukluğu olan partnerin terk edilmeye verdiği tepki
SKB’liyi terk etmeyi en çok zorlaştıran şeylerden birisi, SKB’linin terk edileceğini hissettiğinde, perişan moda bağlamasıdır. Birden bire size yalvarmaya, özürler dilemeye, sözler vermeye başlar. Ama bu perişan mod, sevgiden değil, terk edilme korkusundan kaynaklanır. SKB’li için terk edilmek, ölüm – kalım meselesidir ve sizi yanında tutmak için, bedeli kendisi veya sizin için ne olursa olsun her şeyi yapmaya çalışabilir. İlişki bittikten sonra bile her türlü iletişim aracı ile defalarca ulaşmak ve bazen sizi resmen taciz etmek gibi şeyler yapabilir. Fakat bu her zaman olmaz. Bazen borderline kişilik bozukluğu olan kişi, siz onu terk eder etmez başkasını bulur ve onunla yeni bir döngüye girer.
SKB’li bazen psikolojik yardım almaya başlar ve samimi bir şekilde tedavi için çabalar. Ama tedavi zaman alan ve oldukça duygu yoğun bir süreçtir. Maalesef çoğu durumda, SKB’li yardım almaya başladığında, ilişki artık geri dönüşsüz hasar almıştır.
Eğer tedavi edilmemiş bir SKB’li ile beraberseniz, bir terapistten yardım almanızı tavsiye ederim.
Bu konuda toksik ilişkiler rehberine ve konu hakkındaki aşağıdaki podcastımıza da bakabilirsiniz.
Kaynak: 7 Reasons Why It’s So Hard To End A BPD Relationship
Şimdi bu konularda çok kolay etiket yapıştırılıp borderline ya da narsist deniyor (çoğunda da kadın aslında adamın pısırıklığından asabileşip giden biri) ama öyle var sayalım.
Toksik bir kadın, özü aşağılık kompeksi içinde olan narsisti idealize etmeye başladığında, narsist buna mal gibi atlayıp, aşırı yükselip borderline’ın aşk bombardımanı gazını arttırmasına neden olabilir. Narsist erkekler love bombing ile tuzağa çekilmeye daha müsaitler zira love bombing ile kendilerine mükemmel erkek gibi davranıldıkça tam istedikleri, kan emecekleri, yakıt ihmali kurbanını bulduklarını düşünerek bağlanırlar. Tabii sonra kim kimin kanını emiyormuş görürler 🙂
Dengeli stabil bir erkeğin bu tür bir içsel aşağılık kompleksi, dışsal büyüklenmeciliği olmadığından kendini çok yerene de çok övene de “ne diyor bu mal?” diye bakar. Yani biri “sen berbatsın” dediğinde kendisine “yoo berbat falan değilim” der, biri “sen mükemmelsin” dediğinde “yoo mükemmel değilim” der. Bu nedenle de borderline aşk bombardımanı yaptığında “ben böyle mükemmel değilim, iyiyim ama bu kadar da değil. Bu kadında bir gariplik var” diyebilir. Narsist ise “tabii ki ben mükemmelim” diye gaza gelebilir.
Tecrübeli bir borderline kadının daha 1 ay olmadan narsist bir adama gösterdiği lovebombing, aşktan ziyade idealizasyondur. Buldum gaza gelen malı vereyim gazı olayıdır.
Böyle bir kadın hemen her erkekte, aşk bombardımanı (idealizasyon) aşamasından düğmeye basılır gibi bok bombardımanı (değersizleştirme) aşamasına geçer. Ve en geç bu geçişi yaptığında, dengeli ve stabil bir erkek tarafından hızlıca terk edilir. Narsist ya da başka şekillerde stabil olmayan, zayıf bir erkek ise aşk bombardımanı aşamasında kadına çok düştüğünden, bu geçişten sonra da bırakamaz.
Ben kitapta yazmıştım, her toksik kadın her erkeğe aşk bombardımanı yapmaz. Örneğin adam o kadar betadır ki ne idealize edebilir ne de idealize etmesine gerek kalır. Başından tepesine binebilir.
Teori mi kasıyorsun yoksa bir durum mu var?
“Kırmızı hapta genel olarak kadın sizi manipüle edemedikçe gözünde güçlenirsiniz ve sizi asla bırakamaz gibi bir düşünce de hakim.”
Burada, kırmızı hapta, manosphere’in her yerinde öğrendiğiniz şeyler az çok sağlıklı kadınlarda çalışır, sağlıksız ya da erkeklerle sorunlu kadınlarda çalışmaz. Erkeklere düşman olmuş kadına ne kadar maskülensen seni o kadar sevmez, o kadar saldırganlaşır. Ergen kafasından kurtulamadığınızdan mı nedir, bu işlerden bir çizgiroman kahramanı yaratmaya çalışıyorsunuz. Burada bin kere yazdım, o kadın dünyanın en özdeğerli ve özgüvenli erkeğine de öyle davranır. Bir zavallı ile özdeğerli bir erkeği ayıran, o kadını dize getirebilmesi değil, özgüvemli erkeğin böyle bir kadını hayatından hızlıca atarken, zavallının “bu kadını adam edeceğim, dize getireceğim” fantezileri ile, zayıflığının altında ezilmesidir.
Bir erkek zehirli bir kadını “ben bu kadını gücümle itaatkar kadın” yaparım diyorsa eskiden güçlü bile olsa artık zayıf, zavallı bir erkek olduğunu anlamalı. Güçlü erkekler böyle şeylerle uğraşmazlar.
“Yani güçlü bir duruşla her kadından saygı göremiyorsunuz.”
Hayır. Şimdi geçenlerde bir yerlerde yazmadığımi fark ettiğim, bariz olduğunu düşündüğüm ama birçok olgunlaşmamış erkeğin şaşırdığı bir şey söyleyeyim. Spesifik bir alfa erkeği sağlıklı kadınların birçoğu sevmez. Böyle “aslında çok istiyor, ıslanıyorlar ama istemiyor gibi davranıyor” değil, gerçekten istemeden, hoşlanmadan itici bulur.
Sadece efendi erkekler her kadın tarafından sevilir ama kadınlar onlarla da yatmazlar.
Bazen bir kadın “ay Çad çok itici” dedi mi manosphere’de aslında ıslanıyor, kıvranıyor ama yine de böyle diyor gibi bir yanılgı var. O kadın o gayet çekici olan adamı gerçekten itici buluyor olabilir. Aslında hayatın her alanında geçerli bir olay bu. Ne kadar omurgalı ve güçlü olursan, o kadar sevmeyenin olur, kadınlarda da bu geçerli.
Yani alfa erkeğin her kadın beni çekici bulur diye bir şey yok, havuzunuz artar ama sevmeyeniniz, sizi itici bulan da artar. O yüzden o kadar özgüvenli, özdeğerli, omurgalı adam oldum bu kız beni neden çekici bulmuyor diye düşünmenin anlamı yok.
Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.