Bugün modern teknoloji kurbanı gençlerini üzüp duran geç mesaj atma davranışını konuşacağız. Mesajlarıma geç cevap veriyor? Neden? Ne yapmalıyım?
Bunları sorular üzerinden tartılacağım:
Sevgilim mesajlarıma geç cevap veriyor çok sinirleniyorum ne yapabilirim?
Arkadaşlar sevgilimle mesajlaşıyoruz ama mesajlarıma geç cevap veriyor 3 dk 5 dk 15 dk 25 dk bile oluyor kaç kez söyledim etki etmiyor ne yapmam gerekiyor siz olsanız ne yapardınız kendimi önemsiz ve ciddiye alınmamış hissediyorum haksızmıyım siz ne düşünüyorsunuz ne yapmalıyım cevaplarınız için teşekkürler
Bunu yazan kişinin sorusu sevgilisinin geç cevap vermesi değil zira sevgilisi geç cevap vermiyor. 25 dakikayı bırak bazen bir iki saat sonra cevap verir, neresi geç bunun? Bu şekilde sevgilim geç cevap veriyor diye soranlar, kendilerine güven problem yaşayan, terk edilme korkuları olan ve negatif duygulara aşırı yatkın insanlardır. Bu insanlar için küçük ve genellikle bir problem olmayan şeyler bile onların terk edilme, yalnız bırakılma korkularını tetikler.
Bunu yazan erkeğin yapması gereken, kendisine böyle saçma şeyler sorduran zayıflıklarını düzeltmeye çalışmaktır. İzolasyon korkusunun temeli geçmişte terk edilmek ya da bunun korkusunu yaşamak olabilir. Terapi işe yarayacaktır ama terapisiz de ilk yapması gereken, burada mesajın geç gelmediğini anlamak.
Tekrar edeyim, burada olduğu gibi, sevgilim geç mesaj atıyor sorularının önemli bir kısmında sevgili geç mesaj atmıyor, soruyu soran en ufak tetikleyicide korkularına kapılan biri.
Aslında bunu yazan erkek ama bu kadınlarda daha yaygın olan bir problem. Muhtemelen sebebi de kadınların Beş büyük kişilik özelliğinden biri olan negative duygulara yatkınlık boyutunda erkeklere göre daha negative duygulara yatkın olmaları. Bir insan negative duygulara ne kadar yatkınsa, ufak tetikleyicilerden felaket senaryoları yaratmaya da o kadar yatkındır.
Kadınlar neden negatif duygulara daha yatkınlar? Tam sebebi bilinmese de en mantıklı açıklaması, kadınların hamilelik ve bebek bakımı sorumlulukları nedeniyle, her şeyin en negatif sonucunu düşünmeye ve böylece en çok güvenlik önlemi almaya yatkın olmaları. Fakat işte türümüzün devamı için faydalı olan bu özellik, kadınların kişisel hayatlarında negatif sonuçlara neden olabiliyor.
Kadınları neden anlattım? Sadece kadın okuyucular için değil, erkek okuyucular için de önemli olduğu için. Zira siz aslında geç cevap vermiyorsanız fakat sevgiliniz geç cevap veriyorsunuz diye trip atıyorsa, kızın kendine güven, özdeğer problemleri ile uğraşıyorsunuz. Gerçekten mesaj ve ilgi problemi ile değil.
Her neyse. Negatif duygulara daha az yatkın olan insanlar, sevgilisi bir saat mesaj atmazsa işi var herhalde der ve işlerine bakarlar. Bu olayda genellikle pozitif nedenler ilk akıllarına gelen nedenlerdir. Negatif duygulara çok daha yatkın olan insanlar ise 10 dk geç cevap aldıklarında, “artık beni sevmiyor mu”, “ben yeterince sevilmiyor muyum” gibi şeyler düşünürler. Özellikle de geçmişte terk edilme, aldatılma travmaları varsa, negatif duygulara daha yatkın hale gelirler.
Yukarıdaki durumdaki arkadaşlara vereceğim önemli tavsiyelerden biri de, bu negatif duygulara kapılarak hareket etmemeleri. Birçok kadın ve erkek, ilişkilerini ya da flörtlerini bu tür bir “geç mesaj yazıyorsun” çıkışması ile başlayan süreç sonucunda kaybediyorlar. Karşı taraf açısından baksanıza.
Diyelim adam toplantıda ve mesaja cevap vermedi. Hatta toplantıda mesaja baktı yani görüldü attı. Duygusal olarak güçlü birinin, hayat boyu uzun süre birlikte olduğu insanların hepsi, ben mesaja bir saat, iki saat geç cevap veriyorsa bunun iş, arkadaşlarla buluşma, vs. nedeniyle olduğunu bilen ve hır çıkarmayan insanlardır. Neden? Zira bu olaydan kavga çıkaran insanların uzun süreli ilişkide karın ağrısı olduklarını bilirler ve bu insanları elerler. Siz de bu nedenle elenen insanlardan olmayın.
Şimdi bir de şu örneğe bakalım:
Merhaba. Şu an flört ettiğim adamla bir arkadaş etkinliğinde tanıştık ama o hemen sonrasında uzak bir şehre yerleştiği için iletişimimiz uzak mesafeden oldu. 3 aydır görüşüyoruz ve ayda 1 kere buraya geldiğinde de buluştuk. Buluşmalar güzeldi ama benim sorunum şu: Mesajlarıma çok geç cevap veriyor. Bazen birkaç saat sonra ve bazen ertesi gün cevap veriyor. Bir de çoğu zaman ben mesaj atıyorum.
Bu iki insan sevgili değil ve tanıştıktan sonra 3 ay geçmesine ragmen hala sevgili değiller. Bu ayrı bir problem ama mesaj kısmına gelelim. Yeni tanıştığınız ve flört etmeye başladığınız kişi, size birkaç saat sonra cevap verebilir. Bu onun size karşı ilgisiz olduğunu göstermez. Sadece, hemen cevap veren kadar ilgili ya da boş değildir (işi gücü olmaması anlamında).
Fakat burada sıklıkla ertesi gün cevap alıyorsa, ilgi azlığı var demektir. Bu durumda yapmasi gereken şey, hatasından dönmek zira yaptığı hata ilginin daha da azalmasına neden oluyor. Nedir hatası? Aslında 2 hatası var ama mesajlaşma ile ilgili olandan başlayalım.
Çoğu zaman ben mesaj atıyorum diyor. Aynı zamanda söylemese de, karşısındaki kendi mesajlarına geç dönerken, kendisi muhtemelen çok daha hızlı dönüyor. Kadınların bir tık daha fazla mesaj yazması normaldir ama sürekli mesajlaşmayı o başlatıyorsa, bunun nedeni bir önceki örnekte olduğu gibi korkudur, zayıflıktır. Karşısındaki bunu hisseder ve kimse korkularına yenilen, zayıf biri ile birlikte olmak istemez.
Yapması gereken, onun her mesajına karşılık, maksimum 2 kere mesaj başlatmak. Eğer bir veya iki kere mesaj başlattı mı, karşısındaki başlatmadan mesaj atmamak. 2 taraf da yaklaşık olarak aynı oranda birbirinin peşinde koşmalı. Bir taraf diğerinin daha fazla peşinde koşuyorsa, bunun sebebi ya karşı tarafın o kadar da ilgili olmamasıdır ya da peşte daha fazla koşan tarafın karşı tarafa mesaj atma fırsatı vermeyecek şekilde aceleci olmasıdır ki bu da genellikle peşinde koşanı soğutur. Özellikle de peşinde koşulan taraf az çok tercih edilen biriyse.
Mesajlaşmada eğer peşinden koştuğunu fark ediyorsanız, karşı tarafın daha çok mesajlaşma ihtimalini en çok arttıracak şey, karşı taraf ile aynı hızda, aynı aralıkta ve aynı uzunlukta mesajlaşmaktır. Burada yapması gereken, karşısındaki 1 gün sonra mesaj atıyorsa, ona 1 gün sonra cevap vermektir. Karşı taraf bir kere mesajlaşma başlatıyorsa, 2 kere mesaj başlatmaktır. Karşı taraf ne uzunlukta yazıyorsa o uzunlukta yazmaktır. Böylece hem ilgisi olan insanı az mesajla ilgisiz bırakmaz, hem ilginin yeşermesine izin verir hem de ilgisi zaten yeşermeyecek adama fazla duygusal yatırım yapmaz. Bu önemli zira siz birinin peşinde fazla koşarsanız, bu sizin fazlaca duygusal yatırım yapmanıza neden olur.
İlişkilerin Temel Kuralı şudur:
Bir ilişkide daha güçlü olan taraf, diğerine daha az ihtiyaç duyan taraftır.
Sorun şu ki peşinde koşmanızın nedeni daha fazla ihtiyaç duymak gibi dursa da aslında peşinde koşarak daha fazla ihtiyaç duyarsınız.
Konumuzla alakalı olarak burada yaptığı ikinci hata, uzak mesafe ilişkisi. Günümüz teknolojisi maalesef bizi çevremizden, şehrimizden koparırken, uzakta insanlarla bağlantıyı arttırıyor. Çok küçük bir yerde, gerçekten karşı cins açısından çok fırsat olmayan bir yerde yaşamıyorsanız, uzak mesafe ilişkisi başlatmak kötü bir fikir. Yani eğer zaten bir ilişkiniz varsa ve bu bir nedenle uzak mesafe ilişkisine evrilmişse o anlaşılır ama henüz ilişki yok ve uzaktan ilişki başlatmak istiyor sanız o tür ilişkiler iyi ilişkiler değiller. Buluşmalar ve fiziksel bir bağ yerine, mesajlaşma / arama gibi daha az etkileşim olan ortamlarda yürüyorlar ve aranızda bir bağ kurulması ve bunun korunması çok zor.
Şimdi bu konuştuklarımızdan sonra şunu yorumlayalım.:
Akşam mesaj yazdım instagramdan. Son seyehatinin nasıl geçtiğini sordum. Müthişti falan yazmış. Gülücük falan koymuş. Ben de sohbeti uzatmaya çalıştım sorular sordum. Mesajlarıma hep geç cevap verdi. 15 dk 20 dk 30 dk falan. Son mesajımı ise nerdeyse 10 saattir görmedi ya da görüldü olmadı cevap da yok.
Benimle ilgilenmiyor değil mi?
Şimdi daha önce konuştuğumuz gibi, 15 – 30 dk aralıklı mesaj burada normal. Aralarında bir ilişki yok. Ama, mesajını 10 saattir görmemesi mesela normal değil.
Bu tür sorularda hemen hiç yazmasalar da, tüm mesajlaşmaları muhtemelen yazan başlatıyor.
Sorusunun yani “benimle ilgilenmiyor değil mi” sorusunun cevabını ise şöyle bulabilir. O mesaj atmadan ona mesaj atmaz. Eğer mesaj atmazsa ilgilenmediğini anlar.
Bir başka soru ki, mesaj konusunda çok sorulan bir soru:
Bir aydır ilişkiye doğru giden bir flörtüm var. Bir kere buluştuk çok ilgiliydi. Fakat mesajlarıma geç cevap veriyor. Yazıyorum 15 dk sonra cevap veriyor, geçenlerde bir iş için yardım ettim. Nasıl gitti dedim: 5 saat sonra cevap verdi. Aradım mesela görüntülü konuşalım dedim, şu an işim var dedi. Sonra mesaj attı özür diledi. Bu tür saygısızlıklara gelemem dedim, kavga ettik.
Şimdi bu ilişkiye doğru giden bir flörtüm var lafını her duyduğumda içimden “onun ilişkiye giden bir flörtün olduğundan haberi var mı” acep diyorum. 1 ayda sadece bir kere buluşulan flört ile nasıl ilişkiye gidiliyorsa. Bu laf “sevgili gibiyiz” lafına benziyor. Sevgili gibiyiz genellikle söyleyenin kendisini “sevgili gibi sandığı ama friendzone diyarında olduğu flörtlerdir. Birçok durumda flört bile değildir aslında.
Neyse burada bir flört olduğunu varsayıyorum. Şimdi 15 – 30 dk mesaj normal dedik. 5 saat biraz geç olmuş ama sürekli değilse o da normal ki daha önce 15 dk yazdığına göre sürekli değil. Fakat daha önemlisi burada kız saygısız değil, erkek fazla alıngan ve kendi zayıflıklarına, korkularına kapılmaya başlamış.
Arkadaşlar. Bir kişinin sizinle, sizin istediğiniz kadar ilgilenmemesi, saygısızlık değildir, ilgisizliktir. Kimsenin size ilgi borcu yok.
Sonuçta erkeğin burada yaptığı muhtemel hata, mesajlaşmayı buluşmalar ayarlamak için kullanacağına, ilişki yürütme ortamı olarak kullanması. “Ama uzak mesafe” ise az önce dedim, o ilişkiyi başlatmasa daha iyi. Fakat yakın mesafe is eve ilişkiye gitmek istiyorsa, buluşma ayarlayacak.
Erkek mesajlaşmayı ilişki yürütmek için kullanırsa ve buluşmaları ihmal ederse, o ilişkiler pek gelişemezler. Erkek genellikle mektup arkadaşına döner. Aynı zamanda eğer kızın başka alternatifleri varsa, buluşmaya odaklanan bu erkekleri çok kolay geçerler. Haftada bir veya 2 kere buluşmanız, hergün 1 saat mesajlaşmanızdan iyidir.
Özetlersek, flörtüm / sevgilim mesajlarıma geç cevap veriyor diyorsanız ilk önce sorgulamanız gereken şey, kendinizin bir hata yapıyor olup olmadığınız:
Acaba mesajlarınıza gerçekten geç mi cevap veriyor yoksa siz negatif duygulara fazla hızlı kapılıp geç mi sanıyorsunuz?
Acaba buluşma yerine, mesajla ilişkiye mi odaklandınız?
Acaba sürekli siz mi mesaj başlatıyorsunuz?
Eğer bunlar yoksa, karşınızda ilgisiz biri var demektir. Ya da yeterince ilgisi olmayan biri. Bu durumda bu kişiye mesajlarına daha sık cevap ver diyerek mesajlarınıza daha sık cevap verdiremezsiniz. Gerçekten işi gücü olan adama söylerseniz tamam ama ilgisi az ise bir işe yaramaz hatta ters teper. Yapabileceğiniz en iyi şey, onun mesaj başlatma sıklığını – mesaja cevap verme hızını, mesaj uzunluğunu geçmemektir.
Biliyorum (gerçi siz biliyor musunuz bilmiyorum), sürekli mesaj atma sebebiniz, mesaj atmazsanız kaçacağı, uzaklaşacağı korkusu. Ama gerçekte, bu korku ile sürekli mesaj atmanız, ilk mesajları hep sizin atmanız gibi hareketler, kendi kendini gerçekleştiren kehanet olarak korktuğunuz şeyin olmasını hızlandırır.
Yapabileceğiniz en iyi şey, sizin de karşınızdaki için bir ödül olduğunun farkına varıp, sizin peşinizden en az sizin onun peşinden koştuğunuz kadar koşmayan insanlara kendinizi bir değeriniz yokmuş gibi yamamaya çalışmamaktır.
2 mesaj başlattınız ama o 3 gündür başlatmıyor mu? Düşünmeniz gereken şey, “benim peşimden koşmazsa, benim için çaba göstermezse, ben ona kendimi çabasız, uğraşsız vermem. Ben, benim için emek harcayan birine layığım, değersiz ve tercih edilmeyen bir insan gibi kendimi emek harcayarak yamaman gereken birine değil.”
Bu konuda genel mesajlaşma prensipleri yazısına da bakabilirsiniz.
Bu yazıyı dinlemek isterseniz: