Ghosting üzerine benimde bir tecrübem var, paylaşayım ve başına gelen, sürecin içinde olan dostlarımız varsa kafalarında bir ışık yakmalarına vesile olsun. Anlatacağım olay buralarla tanışmadan evveli, yaklaşık 4 sene önce.
İş için şehir dışına çıktım, çok sık seyahat ediyorum ve gittiğim yerlerde 2-3 hafta kaldığım için genellikle ufakta olsa bir çevrem oluyor. Bu seyahatim daha önce gitmediğim bir yerdi ve hiç arkadaşım yoktu. Şehri beğendiğim için otelde kalmak yerine 1+1 ev kiralamak istedim. İlk hafta dışarı çıktım, belli mekanlara gittim ve üye olduğum kulübün şubesine uğrayıp insanlarla tanıştım. Fakat farklı bir arayış içindeydim ve bunu fark etmem çok uzun sürmedi. Bir kadınla sohbet etme ihtiyacında olduğumu anladım. Konunun cinsel boyutu olduğu gibi sosyal boyutu da vardı.
Tinder üzerinden biriyle tanıştım, birkaç gün konuştuk ve kendisini evime davet ettim. Gayet güzel zaman geçirdik, benim için iyi bir geceydi. Ertesi gün ne bir mesaj ne de bir arama geldi.
Bir kadınla buluştuktan hatta yattıktan sonra yeniden görüşmek istiyorsanız, ertesi gün arayacak kişi sizsiniz. Seni aramasını beklemek saçma.
Bu durum benim içimde bir boşluk oluşturdu ve akşamüstü kendisini aradım. Telefonu açtı, biraz konuştuk sonrasında dışarıda kahve içmek için bir teklifte bulundum. Kabul etti ve buluştuk.
Olması gereken bu.
Güzel bir sohbetimiz oldu lakin gecenin sonuna doğru bir şey fark ettim. Kız kendisiyle alakalı çok az detay verirken genelde sürekli konuşan taraf ve bir şeylerden bahseden bendim.
Kadın için genellikle soğutucu bir şeydir. Kadın evli ya da ilişki içinde de olabilir.
Kızın bana karşı tepkilerinde bir soğuma yoktu, temasları devam ediyordu ama konuşmaktan çekiniyor gibiydi. Bu durum beni çok suçlu hissettirdi ve daha fazla üstüne gitmeye, duygusal olarak büyük bir yatırım yapmaya başladım.
Hadi duygularına engel olmak zordur da, şu cümledeki mantıksızlık devasa boyutta. Yani ben illa duygusal yatırım yapıp kendimi rezil etmek zorundayım, sebep bulamazsam sebep uydururum gibi. Çenemi kapayamadım, sessizlik olursa dayanamam, konuşması ve karşı tarafa yaranması gereken benmişim gibi hissederim demiyorsun da suçlu hissettirdi diyorsun.
Kendisi benimle yaşıttı ve o şehirde çalışıyordu. Ailesinden ayrı yaşıyordu. Ben o dönem yurt dışı menşeili bir firmada çalışıp Türkiye’de yaşıyordum ve yurt dışına yerleşme planım vardı. Birden tamamen bu suçluluk duygusuyla ona benimle gelip gelemeyeceğini sordum.
Ortada suçluluk duygusu yok. Onay arayışı var.
Kendisi şaşırdı ve bu konuya da tepkisiz kaldı. Düşünmek istediğini söyledi, anlayışla karşıladım.
Bir dakika WHAT? Seninle odaya gelir misin dedin sandım, kibar çocuk diyecektim. Hem kendinle ilgili yurt dışı planlarına kadar öttün hem de kızı seninle yurt dışına mı çağırdın?!?! Bu ne muhtaçlık. Kız da demiştir “bu adama kimse vermiyor demek ki, kırk yılda bir kız verdi (bir daha kaç sene sonra kız bulurum diye) hemen o kızı kapamaya çalışıyor!”
Üçüncü gün, sabah günaydın mesajı attım.
İlişkinin kadını olmazsan olmazdı zaten. Efendi erkeklerin fabrika ayarı.
Saatler geçtikten sonra hiçbir mesaj atmadan beni aradı. Bu akşam buluşmak istediğini söyledi. Sesi çok canlı geliyordu. Saat 8 de seni alırım dedikten sonra hayır 7 de buluşalım seni görmek istiyorum dedi.
Sen ise bu kızın sana yüksek ilgisini birkaç günde düşürmek için elinden ne geliyorsa yapacaksın. Güvensizliklerine azıcık karşı koymayı bile denemeyeceksin.
Bu durum beni heyecanlandırmaya yetti.
😀Disney masallarının tersine prensine döndün. Masallardaki prensler en azından öpülünce kurbağadan prense dönüyorlar. Sen prens başladın ve bir öpücük, iki feminen heyecanla kurbağaya dönüşüyorsun.
İşten erken çıkıp hazırlanıp evine gittim. O gün farklı bir enerjiye sahipti ve inanılmaz canlı davranıyordu. Teklifime olumlu baktığını ve zaman ihtiyacı olduğunu söyledi. Kabul edebileceğini sadece aklında bazı soru işaretleri olduğundan bahsediyordu.
Allah Allah, neden acaba? Onca saattir tanışıyorsunuz halbuki.
Yıllarca yalnız olduğunu ve böyle bir şeye karşı kendini hazırlaması gerektiğini anlattı. Tekrar anlayış gösterdim.
Hocam sen neden böyle aşk böcüğüsün? Çok mu yalnızsın?
Kafalarımızda uyuştuğu için dünyanın kralı gibi hissediyordum kendimi.
Kral değil prens. Kurbağaya dönüşen prens.
Yüksek libidosu, canlı tavırları ve ilgili birazda kıskanç davranışları beni inanılmaz yükseltiyordu. Gecenin sonunda evine bıraktım, sabaha kadar mesajlaştık ve uyuduk.
Bu sitede hep söylüyorum. Kadınların duyguları çok dalgalanır. Bir heyecanla tepeye çıkarlar, bazen dibe inerler. Siz de erkek gibi sağlam kaya değil, feminen bir yumuşakça gibi davranırsanız, kızla yukarı çıkarsınız, kızın yükselmesi bitince yere çakılırsınız. Yavaş yahu, bu ne sevgi ve yakınlık açlığı!
Dördüncü gün, kendisi ne bir mesaj attı ne de aradı. Akşama kadar hiçbir şey yapmayıp belki geç uyuduk hala uyuyordur diyerek bekledim. En sonunda dayanamayıp mesaj attım, cevap vermedi. Aradım, açmadı. Saatlerce ulaşmaya çalıştım, kendimi inanılmaz kötü hissediyordum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Evine gittim ziline bastım yine ulaşamadım.
Oha, evine mi gittin? Çok arıza, çok korkutucu! Bekle belki 1-2 güne arayacaktı ama şimdi bu kadar arama, mesaj ve evine gitmekten sonra şüpheleri doğru çıktı. Senin gibi efendi erkekler sadece zayıf değil aynı zamanda korkutucudur. En yapışkan, kurtulması en zor adamlar böyle erkeklerden çıkarlar.
Binanın önünde araba da otururken bir mesaj geldi; “Mehmet ben yapamayacağım”. Dünya başıma yıkıldı.
Kaç aydır görüşüyorsunuz gibi?
O mesajdan sonra bir daha konuşamadık.
Önce çok zayıf ve muhtaç, sonra çok korkutucu ve arıza davrandın.
Pekala deyip sırtımı dönüp gitmem gerekirdi lakin büyük bir duygusal yatırım yaptığım için gidemiyor, öfkeleniyor ve üzgün hissediyordum. Günlerce hatta haftalarca uğraştım, işimi uzatıp biraz daha o şehirde kaldım ama hiçbir şey değişmedi.
Birader senin o zaman psikoloğa ihtiyacın varmış. Ağır vakaymışsın. Kendinizi bu kadar aç bırakmayın yahu. Normalde masanın üstündeki varlığını fark etmeyeceği su için, çölde 5 gün susuz kaldıktan sonra canını verecek hale gelen adamlar gibi olmayın. Hayatınızı çöl olmaktan çıkarın.
1 hafta sonra tek bir mesaj attım ; “her şey için teşekkürler, hoşçakal” diye.
Normal. Bu aşamada arıza ve tehlikeli davranıyorsun. Dua et polis falan çağırmadı.
İki saat sonra aradı beni ve hayatının farklı olduğunu böyle bir şey yapamayacağını söyledi. Tamamen kopup kendimi iyileştirmeye başlamışken cevap almak beni sürecin en başına sürükledi.
Merak etme, sen o kafayla 2 saatte pek iyileşmemişsindir.
Ulaşma çabalarım devam etti ama hiçbir hayrı olmadı.
Aradan 2 ay geçti. Ben o dönem kırmızı hapla tanışmıştım ve kendimi gerek iletişim, kariyer ve sosyal anlamda geliştirmeye başlamıştım. Tekrar ulaşmaya çalıştı, hiçbir şekilde cevap vermedim hayatımdan tamamen çıkardım.
Sözün özü şu kardeşlerim, ben 32 yaşında bir abiniz, yaşıtınız veyahut kardeşiniz olarak eğer bir kadın gitmek istiyorsa, hayatınızdan çıkmasına müsaade edin diyorum. Hiçbir zaman, sizinle iletişim kurmak istemeyen bir insana karşı hevesli olmayın. Bu ghosting gibi birden de olabilir, yüz yüze de olabilir. Maruz kalmayın, sırtınızı dönün ve yaşanmamış kabul edin. Ne kadar zorlanırsanız zorlanın eğer geri dönerseniz zaten yenilirsiniz.
Ben de senin büyüğün olarak söylüyorum, yaşadığın olayı zerre doğru anlamamışsın. Burada ghosting falan yok. Burada yüzüne iki gülününce salya sümük aşık olan, bir iki gün ulaşamadı mı arıza bir stalkera dönüşen bir zavallı ve ondan korkup kaçan bir kız var. Kendini sana kapamayıp ne yapacaktı? Bunun ghosting ile alakası yok. Ghosting olayında biri tamamen ortadan kaybolur. Bu kız sana beni bırak diyor, sen sülük gibi yapıştığından cevap vermiyor.
Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.