Bugün, kadın erkek ilişkilerinde bir şeyler başarmak, bir doyuma ulaşmak için gerekli olan reddedilmeleri, hüsranları ve emeği göze alamadığı için kendi kendini “canım istemiyor”, “denesem de olmaz” gibi bahaneler uyduran erkeklere iki örnek göreceğiz. Bu yorumlar @ErkekAdam Youtube kanalına geldiler.
Birinci yorum şöyle:
Lise ve üniversite dönemimde bakışmalardan sonra konuşma flört üniversitede hatta kızların bile konuşma başlattığı olmuştu ve aşırı derecede keyif alıyordum. Bakış alan bir tipim ama aşırı yakışıklı değilim hatta yapı gereği efendi iyi çocuğum. Haliyle kızlar efendi erkekten tiksiniyor kötü çocuklara veriyor. Her neyse şu an yaşım 25 ne bakışasım sevgili flört hiçbir şey yapasım gelmiyo. İş hayatında askerden sonra biraz da özgüvenimi kaybettim bir şeylerin farkına vardığım için mi neyden olabilir bu?
Lise ve üniversite döneminde anladığım kadarıyla erkek adam olup kızlara aktif olarak, sonuca ilerleme amacı ile yürümedin. O dönemde birçok genç insanın aynı mekanda olduğu bir yerde pasif bir şekilde rastgele şeylerle karşılaştın. Şimdi eğer mezun isen ve çalışıyorsan o ortamda bitti. Bittiği için de artık iki bakışma, 3 flört gibi şeyler de kurudu.
Haliyle kızlar efendi erkekten tiksiniyor kötü çocuklara veriyor.
Evet hala efendi adamsın ve efendi adamın toksik kırılganlığına sahipsin. Kızların beraber oldukları adamların çoğu kötü çocuk değil (kötü çocuklar da var). Bu adamlar efendi adam değil ve ortalama bir efendi adam, kendisi gibi efendi adam olmayanları kötü çocuk olarak görür.
Her neyse şu an yaşım 25 ne bakışasım sevgili flört hiçbir şey yapasım gelmiyor.
Bir şey yapasın gelmiyor değil, bir şey yapmayı göze alamıyorsun. Böylece eline bir şey geçmiyor ama en azından reddedilmiyorsun, hayal kırıklığı ve acı yaşamıyorsun. Burada temel motivasyonun korku ve kaygı ama bunu kendine itiraf etmek yerine “canım istemiyor” diye egonu kurtarıyorsun. Egonuzun birinci vazifesi size kısa vadede iyi hissettirmek ve bunu gerekirse uzun vadede sizi acı içinde bırakacak şekilde bile yapmaya programlı.
İş hayatında askerden sonra biraz da özgüvenimi kaybettim
Bu konuda iş hayatı ve asker öncesinde de bir özgüvenin olduğuna dair bir bilgi yok, tam tersi o zamanlarda da özgüvenin varmış gibi görünmüyor. Özgüven dediğin şeyle somut adımlar atmışa benzemiyorsun ve şimdi hem okul ortamı kalmadı hem de yaşça daha büyüksün. 20 yaşındayken “flört hariç bir şey yapamıyorum” dediğinde kafanın bir kenarında hep “ama daha gencim” savunması vardı, artık o savunma kalmadı.
bir şeylerin farkına vardığım için mi neyden olabilir bu?
Hayır. Bir şeylerin farkına vardığın için değil, gerçek dünyada, gerçek eylemler ile, her alanda başarı için gerekli olan acıyı, hüsranı, kan ve teri yaşamayı göze alamadığın için yeterince ilerleme kaydedemedin. Şimdi bunca senelik eylemsizlik sonrası, hala eyleme geçmen gerekiyor ama sen bunu yapmayı göze alamıyorsun. Yapmayı göze alamadığın için de “canım istemiyor” diye bir şey uydurup arkasına saklanıyorsun.
25 yaşına kadar kadınlarla başarılı bir adam “yapasım gelmiyor” dediğinde bir hükmü vardır. Zaten yapamayan adamın “yapasım gelmiyor” dediği, yapması gereken şeyleri göze alamamaktır, korkudur, kaygıdır.
İkinci yorum biraz uzun, kendi yorumlarımı araya serpiştireceğim:
Abi cinsel hüsran konusunda bende buna uğradım hiçbir kadın beni istemedi ve hala daha istemiyor.
Senin özel durumunu bilemem ama bunu söyleyenlerin çoğu gibiysen, kendini kapadığın kulede, beyaz atlı prensesin seni beğensin diye bekledin. Yani istenecek bir adam olmak ya da kızlara aktif yürümek için çaba harcamadın. Harcadın mı?
Üniversiteye biraz zor girdim ve bölümümde en iyi öğrenciyim diyebilirim. Ben düzgün bir iş ve kariyer için çalışıyorum cinsel hüsranla alakalı mı bilmiyorum ama kafamda şu var çalışmazsam muhtemelen kadın da olmayacak belki çalışırım süper olurum ama yine kadın olmaz.
Kadınlara yürümekten, gerçek dünyada sıklıkla reddedilecekleri bir piyasaya girmekten korkan, şişkin ama kırılgan egolu erkekler, böyle bin türlü bahane geliştirirler. “Denesem de olmaz, o nedenle denemeyeyim ben” bahanesi yaygın bir bahane. Yukarıda ele aldığımız “canım istemiyor” gibi bir bahane. “Kızlar sadece kötü çocukları istiyorlar” da bir bahane. “Tüm kızların gözü en yükseklerde” de bir bahane. Bahaneler çeşit çeşit ama hepsinin ortak amacı aynı: “Bak biz kızlara yürümeyelim, o zor iş. Gel aç bir porno sitesini kendimizi uyuşturalım.”
Böyle bir düşünceye sahip gibiyim biraz. Kadınlara karşı bir nefretim yok ama tercih edilmediğim için öfkeliyim.
Tercih edilmek için ne yaptın? Kızların elinde “çeşitli deliklerde saklanan pırlanta gibi oğlanları bulma” uygulaması yok. Sosyalleştin mi mesela? Beni arayan ve böyle konuşan adamların çoğu bir de “abi çok denedim” diyor ama bakıyorsun, 3 senede 3-4 kere denemiş ya da 30 – 40 kere denemiş ama hepsi yarım yamalak, kendi psikolojisine ve duruşuna hakim olma konusunda zerre farkındalık olmadan denenmiş.
Hep bir şeyler yapıyorum. Porno ve mast bağımlılığı da var kurtulmaya çalışıyorum.
Kurtulmaya çalışmak yeterli değil. Kurtulman lazım. Porno ve mastürbasyon sana sosyalleşerek, kızlara yürüyerek alacağın dopamini veriyor. Bir kızla seks yapmak için önden hüsran ve reddedilme ile dolu bir dönemden geçmen gerekiyor ama porno – mastürbasyonda buna gerek yok. O nedenle ne zaman gerçek dünyaya çıksan, o hüsran ve reddedilme dönemine girer girmez zihnin sana “yahu abi acı çekmeyelim biz, gel sen bunları bırak, porno izleyelim ve keyfimize bakalım” diyor. Sorun şu ki sen de muhtemelen bu baştan çıkarıcı akıl çelmeye zerre karşı koymuyorsun.
Yaptığım şeyleri cinsel hüsranla yapıyor olabilirim içimde hep bir tatminsizlik oluyor. Basketbol oynuyorum vs mutlu oluyorum ama iş bitince çok da mutlu olmuyorum. Bu konuyu nasıl yorumlarsın?
Hayatının kadın – erkek ilişkileri alanı çok güdük, çöl gibi. Cinsel hüsranı başka alanlarda başarı ile yakıyorsun ve başarılı oluyorsun ama bu alandaki eksikliğin senin mutlu olmanı engelliyor.
Fakat gerçek bir kadınla gerçek bir ilişki için, kadın olmadan da iyi kötü mutlu olman gerekiyor. Mutluluğunu kadınlardan almaya çalışırsan, o mutluluğu sana vermezler.
İkinci bir sorum cinsel hüsranı bir şeye yorarsak ya da bir şeylere yorarsak hayatımız boyunca kafamızda aşk sevgi sehvet cinsellik gibi istekler olmadan yalnız başımıza rahatça yaşayabilir miyiz?
%99, yalnız yaşamaya mahkum olursun ve aşk, şevhet, cinsellik doyurulmadığı için sağlıksız başa çıkma mekanizmalarına düşersin. Şu an porno ve mastürbasyonun elindesin. Yarın belki alkol olur.
Bunlar kafamızı kurcalamadan yaşayabilir miyiz?
Çok zor. Vücudun “bir açlığımız ya da rahatsızlığımız var, git bunu doyur / rahatlat” sinyalleri rahatsız edicidir. Açlık ve sussuzluk rahatsız edicidir. Yeterince doymazsan aklını yemekten de alamazsın. Beynin bir şeyleri çöz diye sürekli kafanı kurcalar.
Benim kafamı çok kurcalıyor ve çok istiyorum ama olmuyor.
Son 3 senede en az 30 kere reddedildiysen bu dediğinin bir anlamı var. Yoksa ne yapıyorsun ki olacak?
Olacağını da düşünmüyorum pek bir inancım yok.
Yukarıda dediğim gibi, olması için yapman gerekenler yemiyor ve eylemden kaçmak için böyle şeyler uyduruyorsun.
Bazen gaza gelince diyorum sevgilim olacak ama olmuyor yok yani bir şekilde olmuyor olacağını da pek sanmıyorum.
Gaza gelince bir şey yapıyor musun yazmıyorsun ama sanki hiçbir şey yaptığın yok. Bir gazla kalkıp bir şeyler yapmaya çalıştıktan birkaç hafta ya da ay sonra pes edip kabuğuna çekiliyorsan, bir şey yapmıyorsun.
Hayatım boyunca yalnız kalacağımı düşünüyorum. Acı çekmek de istemiyorum.
Acı çekmek istemeye istemeye bu hale geldin ve böyle gidersen çok da acı çekeceksin.
Yalnız başıma isem rahat bunları istemeden rahatça olabilecek şekilde yaşamak istiyorum bu mümkün mü?
İstatistik ilmi, rakamların aleyhine olduğunu gösteriyor.
Hayatı boyunca seks yapmayan karşı cinsle bir alakası olmayan insanlar illaki oldu belki bazıları istedi olmadı bazıları uzak kaldı veya kalabildi. Kalabilen ve rahat olan insanlar bunu nasıl yapabiliyor?
İman gücü ile belki. Ama o adamlar genelde toplumun içinde, karşı cinse tamamen açık hayatlar yaşamıyorlar. Dergahlarda, manastırlarda yaşıyorlar.
Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Patreon yayınlarımıza da göz atmayı unutmayın.
Şimdi bu konularda çok kolay etiket yapıştırılıp borderline ya da narsist deniyor (çoğunda da kadın aslında adamın pısırıklığından asabileşip giden biri) ama öyle var sayalım.
Toksik bir kadın, özü aşağılık kompeksi içinde olan narsisti idealize etmeye başladığında, narsist buna mal gibi atlayıp, aşırı yükselip borderline’ın aşk bombardımanı gazını arttırmasına neden olabilir. Narsist erkekler love bombing ile tuzağa çekilmeye daha müsaitler zira love bombing ile kendilerine mükemmel erkek gibi davranıldıkça tam istedikleri, kan emecekleri, yakıt ihmali kurbanını bulduklarını düşünerek bağlanırlar. Tabii sonra kim kimin kanını emiyormuş görürler 🙂
Dengeli stabil bir erkeğin bu tür bir içsel aşağılık kompleksi, dışsal büyüklenmeciliği olmadığından kendini çok yerene de çok övene de “ne diyor bu mal?” diye bakar. Yani biri “sen berbatsın” dediğinde kendisine “yoo berbat falan değilim” der, biri “sen mükemmelsin” dediğinde “yoo mükemmel değilim” der. Bu nedenle de borderline aşk bombardımanı yaptığında “ben böyle mükemmel değilim, iyiyim ama bu kadar da değil. Bu kadında bir gariplik var” diyebilir. Narsist ise “tabii ki ben mükemmelim” diye gaza gelebilir.
Tecrübeli bir borderline kadının daha 1 ay olmadan narsist bir adama gösterdiği lovebombing, aşktan ziyade idealizasyondur. Buldum gaza gelen malı vereyim gazı olayıdır.
Böyle bir kadın hemen her erkekte, aşk bombardımanı (idealizasyon) aşamasından düğmeye basılır gibi bok bombardımanı (değersizleştirme) aşamasına geçer. Ve en geç bu geçişi yaptığında, dengeli ve stabil bir erkek tarafından hızlıca terk edilir. Narsist ya da başka şekillerde stabil olmayan, zayıf bir erkek ise aşk bombardımanı aşamasında kadına çok düştüğünden, bu geçişten sonra da bırakamaz.
Ben kitapta yazmıştım, her toksik kadın her erkeğe aşk bombardımanı yapmaz. Örneğin adam o kadar betadır ki ne idealize edebilir ne de idealize etmesine gerek kalır. Başından tepesine binebilir.
Teori mi kasıyorsun yoksa bir durum mu var?
“Kırmızı hapta genel olarak kadın sizi manipüle edemedikçe gözünde güçlenirsiniz ve sizi asla bırakamaz gibi bir düşünce de hakim.”
Burada, kırmızı hapta, manosphere’in her yerinde öğrendiğiniz şeyler az çok sağlıklı kadınlarda çalışır, sağlıksız ya da erkeklerle sorunlu kadınlarda çalışmaz. Erkeklere düşman olmuş kadına ne kadar maskülensen seni o kadar sevmez, o kadar saldırganlaşır. Ergen kafasından kurtulamadığınızdan mı nedir, bu işlerden bir çizgiroman kahramanı yaratmaya çalışıyorsunuz. Burada bin kere yazdım, o kadın dünyanın en özdeğerli ve özgüvenli erkeğine de öyle davranır. Bir zavallı ile özdeğerli bir erkeği ayıran, o kadını dize getirebilmesi değil, özgüvemli erkeğin böyle bir kadını hayatından hızlıca atarken, zavallının “bu kadını adam edeceğim, dize getireceğim” fantezileri ile, zayıflığının altında ezilmesidir.
Bir erkek zehirli bir kadını “ben bu kadını gücümle itaatkar kadın” yaparım diyorsa eskiden güçlü bile olsa artık zayıf, zavallı bir erkek olduğunu anlamalı. Güçlü erkekler böyle şeylerle uğraşmazlar.
“Yani güçlü bir duruşla her kadından saygı göremiyorsunuz.”
Hayır. Şimdi geçenlerde bir yerlerde yazmadığımi fark ettiğim, bariz olduğunu düşündüğüm ama birçok olgunlaşmamış erkeğin şaşırdığı bir şey söyleyeyim. Spesifik bir alfa erkeği sağlıklı kadınların birçoğu sevmez. Böyle “aslında çok istiyor, ıslanıyorlar ama istemiyor gibi davranıyor” değil, gerçekten istemeden, hoşlanmadan itici bulur.
Sadece efendi erkekler her kadın tarafından sevilir ama kadınlar onlarla da yatmazlar.
Bazen bir kadın “ay Çad çok itici” dedi mi manosphere’de aslında ıslanıyor, kıvranıyor ama yine de böyle diyor gibi bir yanılgı var. O kadın o gayet çekici olan adamı gerçekten itici buluyor olabilir. Aslında hayatın her alanında geçerli bir olay bu. Ne kadar omurgalı ve güçlü olursan, o kadar sevmeyenin olur, kadınlarda da bu geçerli.
Yani alfa erkeğin her kadın beni çekici bulur diye bir şey yok, havuzunuz artar ama sevmeyeniniz, sizi itici bulan da artar. O yüzden o kadar özgüvenli, özdeğerli, omurgalı adam oldum bu kız beni neden çekici bulmuyor diye düşünmenin anlamı yok.
Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.