Bill Burr – Meriçler ve kızgın karıları / kız arkadaşları

Bill Burr’dan, karılarından korkan sünepe erkekler ile ilgili harika bir skeç.

Metni:
Karımla iyi geçinmeye çalışıyorum … işleri alttan almaya.

İlişkimde götlüğü azaltmaya …

Pilot ateşini tamamen söndürmüyorum tabii. İçimde biraz savaş bırakıyorum … O kılıbık erkek olmayacağım … Oracıkta durup “sanırım tatilde kurabiye yapıyoruz” diyen. Şu düşük omuzlu eleman …

“O … o şeyleri yapıyor işte benim de onların üstüne toz şeker serpmem gerekiyor.”
“O kadar lezzetli olduklarını bile düşünmüyorum”

Hayır, ben bazen kuyruğumu dik tutuyorum … bazen görmezden geliyorum. Ayarlamanız gerek … biliyorsunuz.

Geçen gece kavga ettik, bana çok kızdı ve “biliyor musun, gidip aşağıda (koltukta) uyuyabilirsin”.

İnanamıyorum. Hayatım boyunca duyduğum en küstah şeylerden biri.

İnanabiliyor musunuz, bir yetişkin, diğer bir yetişkine nerede uyuyacağını söylüyor.

“biliyor musun, gidip aşağıda (koltukta) uyuyabilirsin”

Ne yani ayağa kalkıp Linus (Linus van Pelt) gibi battaniyeyi kapıp “TAMAM

“AŞAĞIDA NEREDE BU ARADA. BURASI AŞAĞIDA MI ORASI AŞAĞIDA MI?”

“NEREDE YATAYIM?”

“Kafayı mı yedin, aşağıda falan uyumuyorum.”

“Nerede uyuyacaksın peki!” … “Nerede olacak ya, her gece uyuduğum yerde.”

“Yatağın senin olmayan siktiğim tarafında istersem.”

“Ne yapacaksın! Ben senden daha iriyim.”

“Çarşafa yapışacağım gel beni at … Gıdıklamak yok … Eeghhh”

“Bana nerede uyuyacağımı söyleme (kadın) … nerede istersem orada uyurum”.

Hatun “sen bana nerde uyuyacağımıs söyleyemezsin”. “İNSANLARA NEREDE UYUYACAKLARINI SÖYLEYEN BEN DEĞİLİM”

Bildiğin ilişki kavgalarından biri idi. Gecenin ikisi … İkiniz de yarı çıplaksınız. Hatun sütyensiz, sizin taşaklardan biri bokserdan sarkıyor …

“BUNU SÖYLEMEM LAZIM … KENDİMİ AŞAĞILANMIŞ HİSSEDİYORUM!”

Evet gerçek ötesi. Beni öldüren de dışarda öyle erkekler var. Bu boku gerçekten dinliyorlar.

Evet adama dersin “hey Simon nasılsın?” …

“Biliyorsun … son birkaç gündür kanepede uyumak zordu … ne demek istediğimi biliyorsun değil mi?”

Hayır! Bilmiyorum.

Anlamıyorum.

Kendini o duruma nasıl soktun?

Neden korkuyorsun ki?

Hayır dersen ne yapacak ki?

Seni boğarcasına mutfak masasına mı yapıştıracak?

Tamam anlıyorum eğer UFC, MMA bokunu yapan bir kadınla birlikte iseniz …

hatun nerde yat diyorsa orda yatacaksın tabii .. mecburen …

Size gelecek siz de .. TAMAM … TAMAM …

Böyle vurarak … Daha kötüsü sizi boğup bayıltır …

11 dakika sonra koltukta ayılırsınız böyle …

Ceketinizi kanepenin arkasından alıp “bunu yapmasından nefret ediyorum”

“Yani, adil değil bu”

“Hiç normal bir insan gibi tartışamıyoruz”.

Burda birine konuşacağım … gerçekten kapenede uyuyan birine. Bu birinci korku.

At pencereden dışarı. Hatun sizi fiziksel olarak ezemez.

Bu gitti, diğer korku ne? Hatun seksi kesecek?

Siktir et. Etkisiz hale getir.

En boş tehdit.

Önünde yap … “KATIL BANA …”

Bu tehditi hiç anlayamadım.

Sanki biri buzdolabının etrafına zincir sarıyor ama

cebinizde zaten bir sandeviç var. Doğru değil mi?

Hiç bitmeyen bir sandeviç.

İncilsel birşey sanki İsa ekmek dağıtıyor .. ya da her neyse.

Yani son olarak yapabileceği şey ne? Ne yapacak? Trip atacak?

Bununla başa çıkamayacak mısınız yani? TV’nin yanından size bakmadan geçecek?

Mutfakta sadece kendine birşeyler hazırlayacak? Kimin umrunda.

“Hayır benim karım yapar .. ben ben sadece orda otururum …

“Ah yine geliyor, TV’nin yanından geçiyor”

“Hatun cidden çok kızgın olmalı”

Hatun beni bir kere bile vurup yere sermedi! Hiçbir kere!

Efendi Beyin gündüz düşleri

Oyun – Kadınlarla Tanışma kitabından alınmıştır.

Kadın erkek ilişkilerinde başarısız erkeklerin sıklıkla yaptığı ve ne kadar önemli olduğunu anlayamadıkları hatalardan biri, bir kadınla tanıştıktan ve o kadının kendisine karşı olumlu tepkiler vermesinden sonra, o kadınla bir daha buluşuncaya kadar, o kadınla ilgili gündüz düşlerine dalmalarıdır. Gerçi birçok erkek, bunu yapmak için kadınla tanışmaya bile ihtiyaç duymaz. Uzaktan bakışmak da yeter.  Erkek, kadınla sarıldığını, seviştiğini, pastane köşelerinde muhallebi yediklerini, Çamlıca sırtlarında birbirlerine doğru kollarını açarak koşup sarıldıklarını, gelecekteki çocuklarını, vs. hayal etmeye başlar.

Bunu yapan erkek, bu kadına durduğu yerde büyük bir duygusal yatırım yapar. Kadın kafasında bir tahta oturur ve kendisi de ona ister istemez aşağıdan bakmaya başlar. Sonunda kadınla buluştuğunda ise, çiftleşme dansı yapacak bir kadın ve bir erkek yerine, bir “tanrıça” ve onu ıslak gündüz düşleri ile idealize etmiş zavallı bir ölümlü insanoğlu vardır.

Bir kadını kafanızda göklere çıkarırsanız, size tepeden bakmak zorunda kalır.

Gündüz düşlerine dalmanız, sizin kadınlarla başarınıza büyük köstek olur. Bu, kadınla ilgili hareketlerinizin, şiddetli duygularınızın eline geçmesine neden olur ve sizin kadın karşısında kaygılı, korkak ve zayıf davranmanızı sağlar. Kafanızda gündüz düşleri ile idealize ettiğiniz kadının veya sanal “ilişkinizin” önünde çok fazla nazik davranmaya çalışırsınız ve bu nadide çiçeği kaçırmamak için yapacağınız bu aşırı temkinli hareketler, aranızda gelişebilecek tüm pozitif cinsel gerilimi katleder.

Şunu asla unutmayın: Kadınlar özgüvenli, güçlü, pozitif cinsel gerilimden ve kendileri ile gerektiğinde aynı fikirde olmamaktan çekinmeyen, elde etmek için emek harcamaları gerektiğini bildikleri erkekleri çekici bulurlar. Karşılarında aşırı nazik davranan, yanlış bir şey yapmaktan ve söylemekten çekinen, hiçbir şey yapmasalar bile kadın için ölüp biten erkekleri ise zayıf yani itici bulurlar. Bu kadınların suçu değil! Zira böyle erkekler gerçekten zayıf ve iticidirler. Düşünün bir: Pencereden dışarı bakıp hoşlandığı kızla ilgili hayaller kuran erkek deyince aklınıza James Bond mu geliyor yoksa herhangi bir Hollywood romantik komedi şapşalı mı?

Oyun ile yürüdüğünüz kadınlar hakkında gündüz düşleri kurma dürtüsüne karşı koyun. Zaten başlangıçta acemilik nedeniyle birçok şeyi yanlış yapacaksınız ama en azından kendi başınıza iken, kendi kendinizi zayıflatmayın.

Tahmin edebileceğiniz gibi, gündüz düşleri, içine kapanık insanların başvurduğu bir başa çıkma mekanizması. İçine kapanık insanlar, bilinçli olmasa bile gerçek dünyadan ve imajlarının sarsılmasından korkarlar. Bu nedenle de gerçek dünyada sosyal ve romantik ilişkilerin risklerini (reddedilmek) göze almaktansa, gündüz düşlerine dalarlar. Ya da gerçek dünyada bekledikleri olumsuz sonuçlarla (hoşlandıkları kişi tarafından reddedilmek) karşılaşma ihtimalini, gerçekliğe paralel bir gündüz düşü aleminde başarı ile dengelemeye çalışırlar. Fakat gündüz düşlerinin tam olarak da gerçek dünyada başarısızlık getirmesi, bu insanları daha da fazla gündüz düşü görmeye iter.

Gerçek dünyada yaşayabileceğiniz sonuçlardan korkarak girdiğiniz gündüz düşü aleminden çıkmak ve bu aleme girmemek için, gerçek dünya korkularınızın üstüne gitmeli, gündüz düşüne harcayacağınız zamanı gerçek dünyada harcamaya çalışmalısınız. Örneğin yüzünüze gülen ilk kadın ile ilgili gündüz düşlerine dalacağınıza, tabak çevirebilirsiniz.

Ama tabii ki, kadının sizinle ilgili gündüz düşleri görmesi, sizin yararınıza olacaktır. Onun düşüncelerini kontrol edemezseniz bile, onun sizinle ilgili gündüz düşleri görmesini teşvik edebilirsiniz. Bunun için, her şeyinizi direkt ortaya dökmek yerine biraz gizemli olmanız gerekir. Örneğin, bu konudaki en sağlam davranışlardan biri, her sorduğu soruya dümdüz cevap vermemektir. Bunu abartmayın ama. Hiçbir sorusuna dümdüz cevap vermezseniz, güvenilmez, sulu ve ergen görünürsünüz.

Dümdüz cevap vermemeye birkaç örnek vereyim:

  • “Ne içmeyi sevdiğimi sana beraber içtiğimiz gün göstereceğim.”
  • “Sence mesleğim ne? Bende ne tipi var?”
  • “Sence yaşım kaç? … 35 mi dedin? İyi rakammış, oldukça genç bir yaş. Tamam sen beni 35 bil.”

Kendinizle ilgili herşeyi ele vermemeniz, kadının hayal gücünü etkileyecektir. Bu da onun sizinle ilgili gündüz düşü kurmasına neden olabilir.

Erkek Adam Türkçe Podcast – Hank ve Mahmut Abi ile soru cevap

Eski kayıtlardan birini daha ilk defa yayınlıyoruz. 2020 Kasım ayından.

Yayınları sitemizin Odysee kanalından ya da  spotify kanalından da izleyebilirsiniz.

Youtube yayını aşağıda. Bu yayını beğenerek ve youtube kanalına üye olarak yayınların daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. Sorular ve dakikaları da videonun altında.

Erkek Adam Türkçe Podcast – Gençlere öğütler

En eski yayınlardan birinin kaydını bulduk. Ses kalitesi iyi değil, Mahmut Abi kimseyi tam duymadığı için çok söz kesmiş ama fena bir yayın olmamış.

Yin’in podcast için ilham olan erkekadam.org yazısı: Kişiye 17 Yaşındaki Halinin Vereceği Tepki

Yayınları sitemizin Odysee kanalından ya da  spotify kanalından da izleyebilirsiniz.

Youtube yayını aşağıda. Bu yayını beğenerek ve youtube kanalına üye olarak yayınların daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. Sorular ve dakikaları da videonun altında.

Vaka çalışması – İlk buluşmanın kötü geçmesi

Mahmut abi merhaba. Bir date hakkında kendi eleştirimi yapacağım ve senin de yorumunu bekliyorum.İnstadan ekledim, 1 gün sonra yazdım, 2. mesajımda kahve içelim dedim, neden olmasın diyince gün, yer ve saat belirterek teklifte bulundum kabul etti ve buluştuk.

Birinci hata. Günlerce mesajlaşıp bir buluşma teklif etmemek yanlış ama daha bir mesajında seninle kahve içmeyi hak edecek ne sıcaklık göstermiş olabilir ki seninle kahve içme hakkı kazandı? Kızın çok güzel olması senin için yeterli muhtemelen ama sizinle sıcak bir muhabbete girmeyen kızı buluşmaya çağırmayın. Böyle evde oturacağıma bedava kahve diye çıkan kızlara düşersin. Gerçi olsun oradan çeviririm ben vakit çok diyorsan bilemeyeceğim ama çoğunlukla kız gelir, içer ve gider. Ayrıca bu kadar ucuz olman da kızın kafasına yazıldı bir yere.

Kız ile ilk konuşmamda ses tonum güvensizlik barındırıyordu. Ayrıca kızın baştaki soğukluğu buluşma sonuna kadar sürdü.

Hiç tanımadığın ve o anda sizin açınızdan tek özelliği güzellik olan bir kadının yanında bu kadar heyecan yapmamanız lazım zira olacak işi oldurmazsınız. Mesela sen burada o gereksiz heyecana kapılmazsan, kız hemen ısınabilirdi. Sonuçta “bu da daha öncekiler gibi bir kız önünde heyecanlanacak zayıf erkeklerden biri olabilir” diye geliyor ve sen öyle olduğunu gösterince hep soğuk kalıyor.

Ayrıca kızın baştaki soğukluğu buluşma sonuna kadar sürdü. Buluşmalarda tecrübe ettiğim şey, eğer sen karşındakinle normal bir insanmış gibi konuşuyorsan yani güvensizlik, heyecan, vs. yoksa, yapışkan biri değilsen, seni beğenmeyen kız bile gayet normal konuşuyor. Hatta birçok durumda o normal konuşma kızın fikrini de değiştiriyor zira erkeklerin %97’si senin gibi, alt tarafı kızın biri önünde heyecana kapılıyorlar. Muhtemelen senin ürkek, kendine güvensiz hallerine tepki olarak öyle davrandı.

Konuşma %50-50 idi ve çok fazla sessizlik oldu. Hatta kız konuşmuyoruz pek diyince bende konuşmadan olmaz gibisinden laflar ettim.

Buradan senin konuşma yönetimi problemini anlıyoruz. Başka bir anladığımız şey de, kızın aslında seninle konuşmaya istekli olduğu zira konuşmuyoruz bak konuşalım diye sana yardım etmeye çalışıyor. Muhtemelen tipini beğendi ama karşısında ezilip büzülen adam ile tip uyumsuzluğundan kafası karıştı 🙂

Aslında heyecan yapmasan o kız seninle konuşurdu. Hatta oradan iş bile çıkarabilirdin. Dediğim gibi, erkeklerin %97’si gibi davranıyorsun. Sadece kızın biri önünde heyecana kapılma zayıflığını yapmasan bile kız için çok değişik bir deneyim oluyor.

Sonra ayrıldık. Ben aramızda bir çekim olmadığını düşünüyorum.

Muhtemelen doğru düşünüyorsun zira çekim olmaz, yaratılır ve sen bu konuda bir şey yapmışa da benzemiyorsun.

Ama hatalarımı da belirtmek istiyorum.
1. Baştaki ses tonum zayıftı. Zayıflık iticidir. Kız azıcık dekolte açsa ve sen orada erkeksi göğüs kılları görsen nasıl itici olursa, bir erkeğin feminen ürkekliğe bürünmesi de kadında hemen hemen aynı etkiyi yaratıyor. Erkekler görselle, kadınlar sözlerle baştan çıkarlar.

2. Kızın ilk andaki standart shit testini geçemedim (Aramızda bir etkileşim olmayacak sanırım düşüncesi vardı, çerçeve gitti, ben de ona ısınmadım diyeceğim ama kendimi kandırmak mı olur bilemiyorum) Tam tersi aranızda bir şey olacak kafasıyla gitmen lazım zira kız oraya geliyor. Bir şeyi beğenmiş olma ihtimali yüksek. Sen de ona ısınamamış olsaydın, buraya gelip yazmazdın. Hepimiz buluştuk mu hiç hoşumuza gitmeyen kızlarla buluşuyoruz ama onları buralara yazan yok gibi.

3. Konu bazı yerlerde soru-cevap gibiydi, olayı eğlenceli hale getirmek istedim ama kız oralı olmadı (ya da ben öyle zannettim) Sen iyi vakit geçirmeye odaklanacaktın ve öyle devam edecektin. Yok kız hiç oralı olmuyorsa kalkar gidersin. Ama sorun şu ki, sende o heyecan devam ediyorsa, asıl problem o. Sonuçta bir iletişimin %80’i vücut dili. Sen %80’de korkak sinyali veriyorsan, %20 ile eğlenceli sinyali veremezsin.

4. Birşeyler anlatırken yüz mimiklerinden buluşmadan hiç hoşlanmadığını anladım/ya da ben öyle zannedip çerçevesine girdim. Kadına ve onun buluşmadan hoşlanıp hoşlanmadığın kilitlenme. Bu seni onun onayını aramaya iter. Sen nasıl hoşlandın ki? Hoşlanmadıysan neden devam ettin?

5. Sessizlik olduğu zaman sessizliği bozmak için konu açma gereği hissetmedim, sessizliklerde çoğunlukla o başlattı. (En azından bunu doğru yapabildim) Evet bu doğru ama sessizliğe giden yol belki senin konuşma yönetememen.

6. Bahsettiklerim haricinde hiç bir shit test yok, hemde hiç yoktu.

7. Kesinlikle ilgisinin olmadığını ve bir daha ne onun bana ulaşacağını ne de benim ona ulaşmamam gerektiğini biliyorum. Çünkü aramızda hiç bir şey olmadı. O sana ulaşmadan sen ona ulaşma.

8. Çok nice Guy gibi davrandığımı hissettim, kendimi eğlenceli moda sokamadım, karşı taraftan istediğim dönüşleri alamadım (yine mi gitti çerçeve??) ama bir etkileşim de yoktu. Ergen çocuklar gibi kadın onayı peşinde koşarsan, derdin o onayı almak olur ve o onayı alacağın kişi önünde tutuklaşırsın. Evet tipik iyi çocuk kafası.

Ayrıca dikkat et, eğlenmeyi bile iyi çocuk terimleri ile tanımlıyorsun. Kendini eğlenceli moda sokmak ve bu şekilde kadının seni “eğlenceli çocuk” olarak onaylamasını sağlamak. Erkek adam modunda olsan, “eğlenmedik” ya da en kötü “eğlenmedim, eğlendiremedim” derdin.

Karşı taraftan dönüş alamaman ile çerçevenin bir alakası yok.

En büyük hatanı görmemişsin. Arkadaşlar, bu buluştuğunuz kişiler alt tarafı sıradan birer kadın. Ne kadar güzel olursa olsun, alt tarafı sıradan bir kadın. Belki götün teki, belki çok iyi bir kız, bilmiyorsunuz. Sırf kadın diye önünde heyecanlanmanız saçma sapan bir şey. Asıl iyi çocukluk bu işte. Düne kadar tanımadığın bir kadından bile kadın onayı beklemek ve bu onayı alamam korkusu ile heyecanlanıp tutulmak.

Bu buluşmalardan bir şey çıkmasa bile alt tarafı bir kadının yanında heyecanlandığınız sürece, oğlan çocuğu olduğunuzu ve yetişkin kadın onayına bağlı olduğunuzu anlamanız lazım. Bunu aşmak için daha yetişkin bir erkek olmalısınız ve daha çok kadınla buluşup, bu kadının sıradanlığını kendinize telkin etmeniz lazım.


Bu olaydan sonra BSS şu mesajı attı:

Şimdi de kız hikayeme yanıt verdi. Şimdi bundan birşey çıkmaz ama anlayamıyorum, iyi geçmeyen bir buluşma ve sonuç ortada. Bende mesajlaşmayı kısa kestim, buluşma istediğim de yok. Yani erkek olarak durum ortada diyorum.

Sana yönelik mesaj attıysa, kendine güvenip buluşma teklif etsen daha iyiydi. Eğer ortaya bir şey yazdıysa, zaten cevap vermen hata. Birincisi olduğunu varsayarak bence bu kadar da yenik kafada olma. Sonuçta eğer o berbat buluşmadan bir şey çıkmamasını sindirip, olgun bir şekilde kendini çektiysen, kızın gördüğü erkeklerin çoğundan daha güçlü davranıyorsun. Zira çoğu erkek hala mesajla peşinde koşardı. Bu da kızda bir acaba oluşturabilir.

Bir daha mesaj atarsa, buluşma teklif et.

Kendini geliştirmenin matematiği

Odaklandığım ana alanlardan biri de kendini geliştirmek. Her yıl doğum günüm yaklaştığında, iyi bir viski alıp otururum ve bir önceki yılın hesaplarını kapatırım. Geçen yıl başladığında nerede olduğuma ve şimdi nerede olduğuma bakarım ve bunlardan gelecek sene nerede olmak istediğimle ilgili kararlarımı çıkarırım.

Yaptığım şey temelde “geçmiş, şimdi ve gelecek” paradigmasını, ölçülebilir küçük parçalara ayırmak. Yönetim gurusu Peter Drucker’in eski bir sözünü temel prensibim yaptım: “Ölçülebilen şeyi yönetebilirsin.” Şimdi kendine güven seviyesi, kaygı ve depresyon gibi ölçü yaratması zor şeyler de var ama egzersiz sayısı, hacim ve yoğunluk ile ağırlık kaldırmada ilerleme, uyku, yeme içme gibi şeyler ölçülebilirler.

Böyle ölçüler bulup takip etme sebebim, kendimi yaptıklarımdan sorumlu kılmak. Aynı zamanda böylece birçok şeyi önceden planlamanın daha kolay olduğunu gördüm. “Bugün yorgunum, spor salonuna yarın giderim”, “biraz daha çalışmam lazım ama zaten dün “4 saat çalıştım” gibi tuzaklara düşmek çok kolay. Eğer her şeyi planlarsanız ve alışkanlık haline getirirseniz, bunları yapmadığınız zaman kendinizi çok huzursuz hissedersiniz. Ama bu tür ölçüler kullanmamın temel sebebi şu: A’dan Z’ye gitmek istiyorsanız, yolda ne kadar ilerlediğinizi takip etmezseniz, Z’ye vardığınızı nasıl anlayacaksınız? Yoldan çıkıp çıkmadığınızı hatta tam tersi yönde gitmediğinizi nasıl bileceksiniz? Eğer ölçüler kullanmazsanız, bilemezsiniz.

Bu yazıyı, Kendini geliştirmenin matematiği olarak adlandırdım zira bu yazıda hayatlarını tamamen ya da bazı alanlarda iyileştirme konusunda birçok insanın yanlış anladığı matematik prensiplerden bahsedeceğim.

Doğrusallık ve Süreklilik

Daha önce, birçok insanın geleceği doğrusal bir şekilde tahmin ettiğinden bahsetmiştim. Bu durumu reductio ad absurdum (karşındakini gülünç duruma düşürerek) şekilde şöyle ifade etmiştim: “dün öyle oldu o zaman sonsuza kadar da öyle olacak”. Bu aptalca görünüyor ama “biz bu işi böyle gördük, böyle yaptık” diyen kaç kişi duydunuz? Bu etkinlikte veya onun bağlamında hemen hemen hiçbir değişiklik olmayacağını varsayıyor. 10 – 15 yıl öncesine giderseniz, kimse “online oyun” ya da “mesaj oyunu” hakkında konuşmuyordu. Ama bugünlerde bunlar baştan çıkarma camiasının önemli konuları. Oyun prensipleri fazla değişmedi ama oyunun içinde bulunduğu bağlam çok değişti.

Benzer şekilde, emek ile sonuç arasında doğrusal bir ilişki olduğunu varsayarız. “Eğer bir yıl önce günde 1 dolar biriktirmeye başlarsanız, bugün cebinizde 365 dolar olur” örneğini, küçük görünen çabanın, büyük sonuçlara yol açacağını göstermek için kullanmayı seviyorum. Fakat birçok insan yolculuktan nefret ediyor ve sadece sonucu seviyor. Bu nedenle de sonuca bir an önce ulaşmak için kendilerini büyük ama sürdürülebilir olmayan bir çabanın içine atıyorlar. Bir tanıdığım yeni yıl sözü olarak sağlığını düzeltmeye karar verdi ve kahveyi, sigarayı, işlenmiş gıdayı, şekeri hemen bırakıp haftada 6 gün spor salonuna gitmeye karar verdi. Bunu sadece 3 hafta sürdürebildi ve 3 haftanın sonunda 2 haftalık bir kahve, sigara, işlenmiş gıda ve şeker “ziyafetine” dalarak eskisinden daha sağlıksız bir hale geldi. Bu tanıdığım, “ne kadar çok, o kadar iyi” zihin yapısının kurbanı oldu.

Ne kadar çok, o kadar iyi

Bu sürekli, takıntılı bir şekilde emek harcama kültürü, bazı grup ve topluluklarda çok yaygın. Eğer insanüstü bir çaba harcamıyorsan, tembelsin kültürü. Sabah 4’te kalk, 2 saat spor yap, kahvaltı yap, saat 7’de işte ol, akşam bir daha spor, ek işinle uğraş, gece yarısı uyu, erken kalk ve bir yandan da güzel kadınlara yürü, eğlen ve dünyayı gez. Bu, “çok erken, çok fazla” kadar kötü bir şey zira hayati öneme sahip ama üretken görülmeyen şeyleri kısıtlamak anlamına geliyor. Bu hayati şeyler de genellikle uyku gibi dinlenme ve kendine gelme rutinleri. Bu tür “sürekli zorlama” prensibinin problemi, kişinin sürekli emek harcamasına rağmen ayarlama ve yaptıklarını gözden geçirmek için zaman bulamaz hale gelmesi.

Zamanında sıklıkla verilen “100 kadına yürü” tavsiyesi, oyunda iyi olmak için değil, yürüme kaygısını aşmak için yapılırdı. İlk önce kızlara yürüyüp yön ya da saat sormaktan başlayarak aşama aşama, yabancı biriyle konuşma kaygısını aşma şeklinde tavsiye edilirdi. Bir kez tanımadığınız insanlara “açılış yapma” kaygısını aşınca, gerçek “oyuna” geçebilirdiniz. Bugün ise “100 kadına yürümek”, oyunda iyi olmak için mucize bir rakam olarak görülebiliyor.  3 set x 12 tekrarın, kas kütlesini arttırmak için mucize rakam olarak görülmesi gibi.  Mucize rakam 3 x 12 değil. Kasların 45 – 60 saniye kadar stres altında kalması, kas kütlesinin arttırılmasını sağlayan şey. Eğer her tekrarda 4 saniye harcarsanız, bir set 48 saniye sürer. Hızlı hızlı 20 saniyede tekrar işinize yaramaz. Aynı şekilde, günde 100 kadına yürürseniz ama yürümeleriniz üzerinde düşünüp bunlardan sonuçlar çıkarmazsanız, nereleri düzeltmeniz gerektiğini anlamaya çalışmazsanız, gelişemezsiniz.

Eğer 20 – 30 kadar kadına gidip “pardon, saatiniz var mı” diye sorarsanız, yürüme kaygınızdan büyük oranda kurtulursunuz. 30’un üstünde ise yürümelerinizin size faydası hızlıca azalır.

Azalan getiriler (diminishing returns)

Emek harcadığınızı çoğu alanda er ya da geç azalan getiriler noktasına ulaşırsınız. Azalan getiriler, aynı verimi almak için zaman içinde daha fazla emek harcamanız gerektiği anlamına gelir. Bu gerçek, örneğin tahvil piyasasında tam rakamlar yerine oranlar kullanılarak gizlenir. Bir tahvilin değerinin %10 artması için,  piyasa değerinin %10 artması lazımdır (hisse fiyatı x hisse senedi sayısı). Bir şirketin piyasa değeri 1 Milyar Dolar ise, %10 artış 100 Milyon Dolar eder ama şirket değeri 100 Bin Dolar ise, %10 artış 10 Bin Dolar eder. İkisinde de artış %10’dur ama genellikle 100 Milyon artış için gerekli emek, 10 Bin artış için gerekli emekten çok daha fazladır.

Azalan getiriler genellikle zaman ve ilerlemenin bir fonksiyonudur.  Malcolm Gladwell, bir alanda ustalaşmak için o alana konsantre olarak 10 bin saat çalışmak gerektiğini açıklamıştı. Ama birçok durumda şunu iddia edebiliriz: getirinin %80’inin, ilk %20’lik emek diliminde elde edebilirsiniz ve kalan %20’sini de, son %80’lik emek diliminde. Burada olayı çok basitleştirdik ama ana fikir şu: bir şeye başladığınızda, o şey ne olursa olsun, başlangıçta görece az bir emek ile çok hızlı gelişirsiniz ve siz o şeye hakim oldukça, daha da ilerlemek için vermeniz gereken emek hızlıca artar. Yani zaman içinde sizin bir işe vereceğiniz emek artacak ama o işte elde edeceğiniz ilerleme hızı azalacaktır. Bu nedenle de fazladan bir fırsat maliyeti (opportunity cost) ile karşılaşırsınız ve şu an uğraştığınız şeyde daha da ilerlemek mi, yeni bir şeye başlayıp onda ilerlemek mi diye bir hesaplama yapmanız gerekir.

Sabit kaynaklar ve fırsat maliyeti

Öğrendiğiniz ve iyileştirmek istediğiniz her şeyde, zaman ilk seviye maliyettir. Eğer günde bir saat daha fazla yatmak isterseniz, başka şeylere harcamak için haftada 7 saat daha az zamanınız kalır. Zaman sabit bir kaynaktır belli bir miktar zamanınız vardır ve herkes için gün 24 saattir. İlerlemek istediğiniz alana bağlı olarak mesela o alan için gerekli şeyler almak için paraya ihtiyacınız vardır ki bu da saat şeklinde hesaplanmalıdır. Diyelim ki, haftada 3 gün spor salonuna gitmeye karar verdiniz. Bu durumda maliyet sadece spor salonuna girmek ve spor için harcadığınız zamanın üstüne bir de salona, spor elbiselerine, yola, vs. ödediğiniz paradır.  Bu nedenle harcadığınız zamanın üzerine bunları ödemek için kaç saat çalıştığınızı da eklemeniz gerekir. Bunlar, değişken maliyetlerdir zira eğer gelirinizi arttırıp, giderlerinizi azaltabilirseniz, hayat stilinizi sürdürmek için daha az  çalışarak zaman kazanabilirsiniz.

Ekonomide fırsat maliyeti, bir şeyi yapmak için vazgeçtiğiniz kazanımları belirtir. Birkaç yıl önce, ofiste harcadığım zamanı başka alanlara aktararak ne kazanabilirim diye düşünmüştüm. Haftada 60 – 80 saat çalışmayı azaltırsam ve artan zamanı yazmaya, spora ve başka şeylere aktarırsam ne kazanabilirim diye düşünmüştüm.

Bu kararıma neden olan şey, ofiste çalıştığım ekstra 20 – 40 saatin bana fazla bir ekstra getirisi olmadığını fark etmemdi. Bu zamanı kısmamın da kariyerime etkisi çok azdı. Yani “kayıp yok ama  kazanç da yok” ile “kazanç var ama kayıp yok” arasında idi.

Özet ve sonuçlar

Bu yazıyı yazma amacım, erkeklerin kendilerini geliştirmeye çalışırken hata yaptıkları 4 ana alanı göstermekti. İlk hata, çok fazla şeyi çok hızlı bir şekilde yapmaya çalıştırmaktır. Bu genellikle, yıllardır yapılan hataları, birkaç haftada düzeltmeye çalışmaktan kaynaklanır. İkincisi, birinci hatanın yenilgilerini daha da zaman harcayarak gidermeye çalışmaktır. Bu, insanın süreç üzerinde düşünüp, hatalarını bulup düzeltmesine zaman bırakmaz. Üçüncüsü, acemiden ustaya giden yolun doğrusal olmadığını görememek ve azalan getiriler batağına saplanıp kalmaktır. Dördüncü ve son hata da, kaynak gereksinimlerine ve seçimlerle vazgeçilen şeylerin getirilerinin de maliyet olduğuna dikkat etmemektir.

Bu 4 ana başlığın hepsinde ortak olan şeyler, maliyet, beklentiler ve sonuçlardır. Senelik hayat gözden geçirmemi yaparken, maliyet ve sonuç arasındaki ilişkiye özellikle dikkat ederim. Eğer daha fazla emek harcamanın optimum olmadığını görürsem, gelecek sene bu alana daha fazla yatırım yapmak ile ona sadece gerilemeyecek kadar yatırım yapıp o zamanı başka şeylere harcamak arasında seçim yaparım. Bu nedenle zaman içerisinde, yapmaktan keyif alsam bile bir aktiviteye harcamak istediğim zmaanın, o aktivitede istediğim ustalığa ulaşmak için yeterli olmayacağını görüp aktiviteyi yapmayı bıraktığım çok oldu.  Örneğin satranç oynamayı 10 sene önce bıraktım çünkü istediğim kadar iyi bir satranç oyuncusu olmak için, başka şeylerden feda etmem gereken çok fazla zamana ihtiyaç duyacağımı gördüm.

Bu maalesef kendini geliştirmeye odaklanmış erkek camiasında gözden ırak olan bir şey. Tamam, spor yapmalısınız, parasal durumunuzu iyileştirmelisiniz, yeme içmenize, stilinize dikkat etmelisiniz, oyunu öğrenmelisiniz, vs ama bunları başarılabilir ve sürdürülebilir şekilde yapmalısınız. On yılların kötü hayat yönetimini, çok yoğun çalışarak bile olsa  üç ayda düzeltemezsiniz. Yapmanız gereken şeyleri, önem ve gereken emek sırasına sokmanız lazım. Hangi alanların sizin için daha önemli olduğuna, ancak siz karar verebilirsiniz. Sonrasında da bu alanlarda ulaşmak istediğiniz başarıya karar vermelisiniz. Son olarak da bunu sürdürebilecek misiniz diye düşünmelisiniz.

Bu soruların cevaplarını düşündükten sonra, ilerlemeyi planlayıp, ölçmek için parametreleri yaratarak çalışmaya başlayabilirisiniz.

Çeviri: The Mathematics of Self-Improvement

Eski sevgiliyi rüyada görmek ne anlama gelir?

Rüyada eski sevgiliyi görmek ne anlama geliyor? Bununla ilgili arama yaptığımda ilk karşıma çıkan şey, “Rüyada eski sevgiliyi görmek” başlıklı, rüya tabirleri ile ilgili şu kısa yazı oldu:

 Rüyada eski sevgiliyi görmek, kimileri için özlem belirtisi olabilir, fakat eski sevgiliyi rüyada görmenin birçok farklı rüya anlamı taşıdığını bilmeniz gerekiyor. İşte rüyada eski sevgiliyi görmek, onunla konuşmak, barışmak ve diğer durumlar hakkında en çok merak edilen rüya tabirleri.

Rüyada eski sevgiliyi görmek, rüya tabircilerine göre, birliktelik manasına gelir. Bu birlikteliğin yeni olacağı, eski sevgiliyle değil, yeni birisiyle olacağı belirtilmiştir. Rüyada eski sevgiliyi görmek, mutluluğa ve güzel habere işaret eder. Eski sevgiliyi sinirli olarak görmek ise, bazı sorunlar yaşanacağına delalet eder.

Ben rüya tabirlerine inanan birisi değilim. Ama burada en azından aptalca bir umut satılmamış. Güzel bir umut satılmış. Bunu okuyup da inananın, kendini iyi hissetme ihtimali var. İhtimali var diyorum zira zihni sadece eski sevgiliyle yeniden birlikte olmaya kilitlenmiş biri için, bunlar moral bozucu.

Peki eski sevgiliyi rüyada görmek, bilimsel olarak ne anlama gelir? İnsan eski sevgilisini neden rüyasında görür? Bununla ilgili, Cumhuriyet Gazetesinde, Ocak 2021’de bir haber çıkmış. Başlığı şu: “Uzmanlar açıkladı: İnsanlar neden rüyalarında eski sevgililerini görür?” Şöyle devam ediyor:

Uzmanlar, insanların eski sevgililerini rüyalarında görme nedeninin özlem duygusundan değil, beynin rüya sırasındaki birtakım işlevleri ile ilgili olduğunu düşünüyor.

İnsanların, önceden ilişki yaşadıkları insanları rüyalarında görme nedeninin genellikle, eski sevgiliye duyulan özlemden kaynaklandığı düşünülür. Ancak uzmanlar, bunun nedeninin özlem duygusu ile değil, beynin rüya sırasındaki birtakım işlevleri ile ilgili olduğunu düşünüyor.

ABD’den uyku tıppı ve göğüs hastalıkları uzmanı Jennifer Butler, 1985’te yayınlanan bir araştırmaya atıfta bulunarak, rüyaların beyinde hatıraları hatırlamayı sağlayacak bağlantıların oluşmasını ve bilgilerin düzenlenmesini sağladığını söyledi. Butler, “uyku beyin için sorun çözme, karar verme ve önceliklendirme fırsatı yaratıyor” diyor.

İngiltere’den uyku terapisti Christabel Majendie de bu teoriye katıldığını belirterek “uykunun gündüz önemsiz olaylardan toplanan anlamlı bilgileri düzenleme” işlevi olduğunun düşünüldüğünü belirtti.

“Uyku esnasında beynimiz epey aktif” diyen Majendie, “Beyin taramalarında uykudayken beynin sanki uyanıkmışız gibi aktif olduğu görülüyor” ifadelerini kullandı.

Independent Türkçe’nin aktardığına göre, beynin duygu ve görsel verileri işleyen bölümleri bayağı aktif. Bu da rüyaların neden duygusal anlamda bu kadar yüklü ve sanki gerçekmiş gibi hissettirdiğini açıklıyor.

Uyku uzmanı Theresa Cheung ise mutlu ilişkilerdekilerin bile aşk hayatlarıyla ilgili kabuslar görebileceğini belirtti.

Bunların gayet normal olduğunu söyleyen Cheung, bu rüyaların bazı durumlarda kişinin içinde bulunduğu durumdan rahatsızlıklarının bilinçaltındaki yansımaları olduğunu ifade etti.

“Bu rüyalar eski sevgilinizi özlediğiniz anlamına gelmiyor” diyen Cheung, “fakat eski sevgilinizin bazı özelliklerinin hayatınızda ya da mevcut ilişkinizde eksik kaldığının göstergesi olabilir” diye konuştu.

Bilimsel olarak söylenen bu. Eski sevgili ve ayrılık sonrasında birçok insan için, kafalarında sürekli çevirdikleri bir problem. Uyanık iken sürekli eski sevgililerini düşündükleri ve ayrılık problemini çözmek istedikleri için, beynin rüyalarda da bu problemin çözülmeye çalışması çok anormal değil. Ama işte bunun mistik bir anlamı yok. “Eski sevgilimi rüyamda gördüm, bu bir işaret olmalı” diye saçma sapan şeyler yapmanın da bir anlamı yok.

Healthline’da çıkan bir makaleye göre de pandemi sırasında insanların eski sevgililerini rüyalarında görme oranı çok artmış. Makale “fakat merak etmeyin, pandemi sizin eski sevgilinizle yeniden birlikte olmanız için planlar yapmıyor ya da eski sevgiliniz hakkında düşünmeniz bir hastalık belirtisi değil” demiş. Bu dönemde eski sevgili rüyalarının artmasının birinci sebebi, insanların kendileriyle daha fazla başbaşa kalmaları. Gündelik hayat büyük oranda sekteye uğradığı için böyle şeyleri düşünmeye daha fazla zamanınız var.

İkincisi ise bu pandemi döneminde daha fazla uyuyorsunuz. Üçüncüsü, 2 senedir zaten mazide kalan güzel ve daha özgür hayatınızın ardından acı çekiyorsunuz ve eskiye bir özlem var. Eski sevgili ile özlem duyduğunuz geçmiş arasında bir ilişki kuruyorsunuz. Daha yalnız ve kaygılısınız.

Ayrıca makalede şu 3 ana sebep de sayılmış:

  • Duygusal tatminsizlik,
  • Cinsel tatminsizlik,
  • Eski sevgilinizle ilgili aşamadığınız duygular.

Eğer çok önceden ayrıldığınız bir eski sevgilinizi rüyanızda görüyorsanız, bu tutku, bastırılmış arzular ve aşk konusunda korku anlamına geliyormuş. Ve bu rüyalar ile bilinçaltınız gidin ve hayatınıza daha fazla renk katın diyor. Yani eski sevgili ile bir alakası yok.

Eğer yeni ayrıldığınız bir eski sevgili ise, size bu rüyalar sizin onu aşmak için yaptığınız şeyleri sabote ediyormuş gelebilir. Ama makaleye göre bilinçaltınız iyileşmeniz ve ayrılık ile ilgili duygularınızı gözden geçirmeniz için size yardım etmeye çalışıyormuş.

Yani kısacası eski sevgiliyi rüyada görmek, eski sevgiliyle ilgili bir işaret değil. Yalnız, boş ve sıkıcı bir hayatınız varsa, bunlar rüyanızda eski sevgili olarak belirebilirler.

Rüyada eski sevgiliyi görmenin psikolojik yorumunu soran birine bir forumda verilen şu cevap ile bitirelim:

Rüyada sürekli bir kişiyi, nesneyi görmek demek belleğimizin sürekli o kişi/nesneyi hatırlamasından kaynaklıdır. Yani sürekli kişiyi düşündüğün için ister istemez bu bilinçaltında yer edinmiş ve rüyalarına kadar girmiş. Kısacası tekrar edilen bilgi taze kalır ve bizimle birlikte yaşar. Tekrar edilmeyen bilgi ise zamanla belleğin derinlerinde kalır ve yok olmaya yüz tutar.

Şöyle diyebilirim, insanın düşünce biçimi basittir. Bir kişiyle veya nesneyle ilgilendiğinde alışır ve yer edinir bellekte. Bu kişi veya nesne kaybolunca, kaybı ruh sağlığı açısından üzüntü ve rahatsızlık uyandıracaktır. Çünkü alıştığı şey iyi gelir. Bir döngüdür neticede. Dögüyü kırmaksa düşünmeyi bırakmaktan geçer yani kişiyi daha az düşünüp kafanı başka işlerle yorarsan, yeni insanlarla tanışıp o insanlarla yeni bağlar kurarsan farkedeceksin ki artık bu rüyalarına kadar girmiş kişi önemsizleşmiş olacaktır. Kolay değil ama imkansız da değil. Ve bunu yalnızca sen başarabilirsin.

yani, artık daha fazla o kişiyi düşünmeyeceksin. Yeni bir sayfa açıp hayatının akışına bakacaksın. Yeni hobiler edinmeye çalışıp, yeni arkadaşlar edinmelisin. Önceden o kişi yoktu ve şimdi de yok. o sürecin parçasıydı ve şimdi bitti. Ama senin sahip olduğunun zaman daha bitmedi. Aksine önünde uzun bir yol var.

 

Erkek Adam Türkçe Podcast – Bekir Şükrü KILINÇ ile modern zamanlarda erkek olmak söyleşisi

Joachim Löw’ün pala bıyıklısı, ciğercilerin sevgilisi, ağırlıkların efendisi, son beyaz yaka bükücü Bekir Şükrü KILINÇ ile modern zamanda erkek olmak hakkında konuştuk. Mahmut Emmi denen ihtiyar ise Twitter uygulaması olmadığı için anca 40. dakikada falan katıldı.

Bekir Şükrü Kılınç kim bilmeyenler, @BekirSKILINC adresinden kendisini takip edebilirler. Kendisi ne yazmış diye arada baktığım için maalesef Twitter’a normalden çok girmeme neden olan biri.

Yayınları sitemizin Odysee kanalından ya da  spotify kanalından da izleyebilirsiniz.

Youtube yayını aşağıda. Bu yayını beğenerek ve youtube kanalına üye olarak yayınların daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. Sorular ve dakikaları da videonun altında.

Jocko Willink Türkçe – Disiplin Eşittir Özgürlüktür – Kitap Özeti Podcast

Nasıl disiplinli olunur? Nasıl disiplin kazanılır? Disiplin ve motivasyon nedir? Jokko Willink’in bu konulardaki kitabını Türkçe özetleyip, yorumlayan ve seslendiren: Secret

Yayınları sitemizin Odysee kanalından ya da  spotify kanalından da izleyebilirsiniz.

Youtube yayını aşağıda. Bu yayını beğenerek ve youtube kanalına üye olarak yayınların daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. Sorular ve dakikaları da videonun altında.

Erkek Adam başlangıç kiti (ücretsiz PDF)

Erkek adam discord grubundan Freddie DurrowTyck ve kaptanclarkkent, yeni başlayanlara fayda sağlayacağını düşündükleri sırada, erkek adam yazılarını önem sırasına göre sıralayıp kitap haline getirmişler.

Herkese iyi okumalar erkek adamlar!

Erkek Adam Başlangıç Kiti

Diğer Erkek Adam Kitapları