Vaka çalışması – ilişki için acele eden erkek

Bir kızla ilgili yardıma ihtiyacım var.

Abi bir kız var.

Bir arkadaşımın doğumgünü partisinde bir kızla tanıştım. Muhabbet çok iyiydi ve biraz da içince kıza bir yerde “biz sadece arkadaş olabiliriz ve iyi vakit geçirebiliriz çünkü şu an ilişki için hayatım çok yoğun” dedim.

Gereksiz ve hatta absürt olmuş. Fakat asıl önemlisi bu bana senin bir kızla görüşmek hatta birlikte olmak = ilişki zihin yapısında olduğunu söylüyor. Zaten çoğu kadın ilk buluşmalarda işin nereye gideceğini görmek ister. Sizin filmlerden öğrendiğiniz gibi evinde nakış işleyip beyaz atlı prensim gelse de evlensek modunda masum kızlar gerçek hayatta pek yoklar. Senin bu lafın sadece kızla görüşmeye başladıktan sonra biz neyiz dediğinde uygun. Sen ise kız ilgili diye hemen ilişki geliyor kafasındasın.

Şu aralar işimden çok mutsuzum ve kendime sevebileceğim bir iş arıyorum.

Bir erkek olarak işin yolunda değilse, işlerini yoluna koyana kadar biriyle ilişkiye girmek de istemeyeceksindir. Bu normal. Hatta birçok erkek işleri kötüye gittiğinde, halihazırdaki ilişkilerini bile yürütmek istemeyebilir. Bu da normal aslında. Bir erkeğin ilk amacı ve odağı hayattaki amacı ve işidir.

İkinci buluşmada birlikte olduk.

Güzel. Kıza öyle demeyecektin ama şu an odağında onun olmaması, seni onun için daha çekici yapacaktır.

Sabah kalktığımızda oldukça iyiydik ama ayrılırken onunla bir sonraki buluşmayı ayarlamadım. Sonra da sanki ayarlamam gerekiyordu gibi bir rahatsızlık hissettim.

Neden? Tamam buluşuyorsunuz ama hala ilişkide değilsiniz. Senin ilişkiyi masaya koymana gerek yok, bu ondan gelecek. Kaldı ki, sen ona ilişki istemiyorum dedin ve hala seni görüyor yani kızın pek umrunda değil şu an. Bu, kız ilişkilik değil anlamına gelmiyor. Sana olan çekimi yeterince yüksek anlamına geliyor. Aslında doğru olanı yapmışsın. Buluşmayı sonra arayıp ayarlasan daha iyi. Böylece hala o gece güzel vakit geçirmenize rağmen aranızdaki şeye ilişki gibi bakmadığını gösteriyorsun. Cinsel ve duygusal çekim var ve şu an önemli olan da bu.

Fakat sen hala “onunla resmi ilişkiye girmeliyim, yoksa onu kullanıyor olurum, kaka çocuk olurum” modundasın. Bunları filmlerden öğreniyorsunuz. Dizilerde ve filmlerde hemen hemen hiçbir zaman sadece buluşup iyi vakit geçirmek yok. Ama hemen her zaman “o biricik ve özel kadın” var. Hemen hemen her zaman, ilişki hakkındaki o derin konuşma var. Filmlerde iyi vakit geçirip buluşmalar olabilir ama bunlar ya ahlaken düşük insanların yaptığı ya da esas oğlanın esas kız tarafından dizginlenmeden önce kaka çocuk iken yaptığı şeyler. Bu nedenle çoğu erkek sadece kadın gibi düşündüğünden değil, yapması gereken şeyin o özel kadınla tek eşli ve uzun süreli ilişki olduğunu düşündüğünden ilişki peşinde.

Aslına bakarsan bu kıza karşı çok yoğun duygular besliyordum ama zamanlama kötüydü.

Fazla erken kapılıyorsun.

Kızı 3 gün aramadım ve aradığımda da bana gelmesini teklif ettim. Neyse ki kabul etti.

Sen bu kızı kafanda göklere çıkarmaya başladın bile. Ne kadar şanslısın, premses kabul etmiş. “Aman Allah’ım, benimle vakit geçirmeyi kabul etti, ne kadar şanslıyım!” der gibi. Hocam kız senden hoşlanıyor zaten. Seninle yatmış ve yine sana geliyor. Aslına bakarsan senin ilişkiye atlamayan tavrının da bu çekiciliğinde etkisi var ama bana bunları anlattığına göre içinde kabaran “onun erkek arkadaşı olmalıyım, ulvi olan budur, görevim budur” aşkı işin içine sıçacak gibi. Maalesef bu kafa aslında erkek değil kadın zihin yapısıdır. Kadınlara yakışır ama kadın gibi davranmak erkeklere yakışmaz.

Ona bu haftasonu buluşmamızın özel olacağını söyledim. Zira o noktada artık onu özel biri olarak görüyordum.

Bunun nereye gideceği belli 🙁 Kız senin ilişki öncelikli olmayan halinden hoşlandı ve bıraksan muhtemelen kız işi oraya götürecek. Tabii bıraksan.

Haftasonu iyi başladık ama abi bana ona iltifat ettiğim gibi iltifat etmiyor, …

Başladık. Sen niye ediyon? Dur bir yahu. Kendini, olacak işi oldurmamaya adadın.

iyi geceler bile demedi. Öylece yattı. Bana seni özledim demedi ya da sabah ayrılırken pek de üzgün görünmüyordu.

Seni anima ele geçirdi bile. Kendi kendini, düşünce gücüyle ilişkinin kadınına çevirdin. Şu laflar, umursamaz bir piç erkek için kadınların söylediği laflar 🙁 Kızın davranışları, henüz ilişki moduna girmediğine işaret ve bu anormal bir şey değil. Daha önce kız sizinle yatıyor ama ilişki istemiyorsa başkasıyla da yatıyor olma ihtimali yüksek demiştim ama şunu söylemeyi unuttum. Henüz ilk 3-5 haftada ilişkiyi söylemediyse bu geçerli değil zira kız ilişkiye yavaş yavaş giriyor. Yani yatar yatmaz biz neyiz demediyse de hemen “Aman Allah’ım” demeyin.

Kız sana çok aşık olsa, seni sürekli arar, sana seni özledim der, vs. Tamam. Ama ilişkiler daha doğrusu iyi ilişkiler böyle başlamak zorunda değil. 3-5 haftada gelişebilir. Kaldı ki sen başında kıza ben ilişki istemiyorum dedin. Kendini geri çekiyor ve hemen ilişki istersem kaçar diyor olabilir. Gerçi sen kaçamayacak kadar düştün ama henüz kızın bundan haberi yok.

Birçok kız akıllıdır ve yüksek değerli bir erkeğe öyle ilk buluşmada ilişki de ilişki baskısı yapmaması gerektiğini bilir. Şimdi peki bunu nereden bileceğiz diye sorarsan sopalarım seni. Senin bunu bilmene gerek yok! Sen buluş, eğlen ve fiziksele git. Keyfine bak. Neyin ne olduğu 3-5 haftada ortaya çıkar zaten. Bu soruyu soruyorsan, “abi bu kızla ilişki istiyorum lütfen çok düştüm” diyorsun.

Sırf entelektüel meraktan soruyorsan (hadi öyle olsun), ilk 3-5 bilemedin 6 haftada bu konuyu açmıyorsa, henüz erken olduğunu varsay. 7 haftadan sonra ise ilişki istemediğini ama takıldığını varsay. Gerçek bir erkek için spesifik bir kızla hangisinin olduğu önemli değildir. En fazla “tüh aslında ilişki isterdim ama demek bununla olmayacak o zaman biz de takılırız” der.

El ele tutuşuyoruz, yatakta sarılıyoruz ve öpüşüp duruyoruz.

Ay kıyamam. Merak etme, senin genç kız hayallerinle oynamıyor tamam mı! Seni sadece şeyetmiyor, duygu da var.

Birlikte eğleniyoruz, seks de çok iyi ve gerçekten zevk alıyoruz. Hani bilirsin, ayak parmakları kıvrılıp duruyor 😉

Ben bilirim de, okurların kaçı biliyor acaba 😀

Yahu tamam birader daha ne istiyorsun? “Bu işin adını koymalıyım, erkek arkadaşı olmalıyım, artık kız arkadaşım gibi davranmalı” sarmalına girdin. Eninde sonunda bir saçmalık yapıp işi bok edeceksin.

Ama bana kendini tutuyor gibi geliyor. Belki de kendini korumaya çalışıyor.

Ee? Çalışmasın mı? Tabii ki kendini hemen kaptırmamaya çalışacak. Tabii ki kendini korumaya çalışacak. Bu kadar doğal şeyler senin bu “kız arkadaşım gibi davranmazsa kaçtı bu kız kaçtı” paniğin yüzünden sana garip geliyor.

Sonunda ona ilişkimiz pek umrunda değilmiş gibi dedim.

Mahmut Abi temsili

Çok çok kötü patlattın.

Bu onu sinirlendirdi. Ne demek istediğimi anlamadığını, çok garip davrandığımı söyledi.

Haklı.

Sanki suçlu benmişim gibi davrandı.

Evet sensin. Sana kızgın zira hayal kırıklığına uğradı. Erkek diye aldığı adam zayıf birine dönüştü. Arkadaşlar tekrar tekrar söylüyorum. İlişki isteyebilirsiniz sorun değil. Ama bir kızla oraya gitmiyorsanız ya da burada olduğu gibi hızlıca oraya gitmiyorsanız, ilişkinin kadını olarak istediğinizi elde edemezsiniz.

Sen kadın gibi davranmaya ya da en azından muhtaç bir küçük oğlan çocuğu gibi davranmaya başladın.

Ondan hoşlandığımı ama onun da benden hoşlandığına emin olamadığımı söyledim.

Allah’ım sana geliyorum.

Seninle yatıyor, sarılıyor, el ele?

Bu popüler propagandanın hayaleti seni tamamen ele geçirdi. Başından birden bir ilişki başlayacak, ilişki yoksa bir şey yok, özel bir kadın ve onun erkek arkadaşı olarak ben moduna girdin.

Bir kadınla ilişkiniz yavaş yavaş da başlayabilir. Başından seni seviyorumlar, sürekli aramalar, vs. olmak zorunda değil. Siz, propaganda tarafından ele geçirildiğiniz için böyle sanıyorsunuz.

Burada hatam ne?

Sen kızdan önce ilişki moduna girdin ve kız da ilişki moduna girmedi diye çözümün, ilişkinin kadını olmak. Muhtaç davranıyorsun ve sabırsızsın.

Bu kızın derdi ne?

Ben kızda bir dert göremedim. Yavaş yavaş ilişkiye gidiyor işte. Belki gitmeyecek ama kızda bir problem yok. Erkek adamın tam isteyeceği hızda gidiyor aslında. Ama sen erkek adam başlayıp abla adama döndüğün için tabii bundan sonra arıza çıkarmaya başlarsa şaşma.

Şu an çok kırılgan hissediyorum. İkimiz hakkında daha az kaygı duymak istiyorum.

Kız arkadaş – erkek arkadaş olunca daha rahat olacaksın yani? Ben de buna hayranım. Çoğu erkek kızı ilişkiye kafeslemezse kız kaçacak korkusuna kapılıyor ama kafes dediğin nikah değil ilişki. De ki adını koydunuz, kızın seni itici bulup gitmesine engel olan ne? Çocuklar mı, altınlar mı, evin ipoteği mi?

Hayali bir kafes ve üstünde “bu ikisi sevgilidir” yazan levhası olmazsa kaygılanıyorum diyorsun ama kaygının sebebi bu kafesin kafes olmadığını anlayamaman.

Bu kafesi eskiden kadınlar isterlerdi. Erkekleri kafeslemek için. Şimdi erkekler istiyorlar.

Sence bu kızla ne olur?

Sen böyle kadınlaşırsan kısa süre içerisinde, “şu an ilişkiye hazır değilim, sorun sende değil bende” olur.

Bu kız ilişki materyali değil mi?

Onu şu an bilemezsin ama daha 2-3 görüşmeden pıtırcık kız arkadaşın gibi davranmıyor olması, ilişki materyali olmadığını göstermez.

İşin kötüsü, bir kadın bir kez erkeğin daha fazla duygusal yatırım yaptığını gördü mü, erkekten soğumaya başlar. Zira ilişkilerde kadın daha hızlı ve fazla duygusal yatırım yapar ve senin “kız arkadaşım olsun istiyorum, bunun neresi kötü” dediğin şey, senin kadınlaşman. Bir kadın için erkeğin davranışsal olarak kadınlaşması, bir erkek için kadının fiziksel olarak erkekleşmesi kadar itici ve aşırıya kaçtığında mide bulandırıcıdır. Yani kızı aldın böyle cam gibi sonra 3 haftada her tarafı kıllandı, kızlarla halısaha maça gitmeye başladı, vs. Erkeklerin cinsel çekimi daha çok fizikseldir, kadınlarınki ise daha çok davranışsal. Sizin davranışsal kadınlaşmanızın ne kadar itici olduğunu fark edemiyorsunuz ama dediğim şeyi bir düşünün, kılla kaplanan kadın kadar itici.

Genel mesajlaşma prensipleri 2 – bir kızla nasıl mesajlaşılır?

Oyun – Kadınlarla Tanışma kitabındaki genel mesajlaşma prensipleri (toplam 13 prensip) alınmıştır.

Genel mesajlaşma prensipleri 1. bölüm burada.

Mesajlaşma prensibi 6 : İyi çocuk olmayın.

Mesajlaşırken “empatik” davranmaktan ve sanki kadın ile ilişki içindeymiş gibi davranmaktan kaçının. Bu sizin “iyi çocuk” olduğunuzu gösterir ve iyi çocuklar sona kalırlar.

Bu kadını tanımıyorsunuz ve tanısanız bile, sizin şu anki işiniz hemen her beta uydu erkek gibi telefon ve mesajla ona terapist olmak değil. Özellikle de size yalan söylüyorsa ve siz hala empati kurma ayağındaysanız geçmiş olsun: Siz bir sünepesiniz ve bunu ona bağırıyorsunuz.

Örnek:
Kadın: “Kusura bakma, mesajını görmedim. Çok meşguldüm.” (Muhtemelen yalan).
Erkek: “Anlıyorum. Kolay gelsin, çalışma yaşamı sonuçta.” (Yanlış)

Örnek:
Kadın: “Şu an hayatım karma karışık.”
Erkek: “Gerçekten mi? Ne oldu?” (Yanlış tabii)

Yeri gelmişken söyleyeyim, özgüvensiz olduğunuzu belirtir şeyler yazmaktan da kaçının. Bunun yerine daha yaramaz çocuk modunda olun:

Örnek:
Kadın: “Kusura bakma, mesajını görmedim. Çok meşguldüm.”
Erkek: “Bu içip rahatlamaya ihtiyacım var demek değil mi? Tamam, çıkıp bir şeyler içelim.”

Örnek:
Kadın: “Şu an hayatım karma karışık.”
Erkek: “Bir şeyler içelim o zaman. 3 biranın çözemeyeceği şey yok :)”

Yürüdüğünüz bir kadına mesaj üzerinden iltifat etmeyin. “İyi tatiller” ya da “iyi eğlenceler” gibi dileklerden de kaçının.

“İyi tatiller” demek yerine “güneş kremi sürmeyi unutma” deyin. “İyi yıllar” yerine “bu seneki yeni yıl hedeflerini de aksatma” deyin.

“İyi eğlenceler” yerine “arkadaşların seni bıraktığında, gecenin 2’sinde bana sarhoş sarhoş mesaj atma ha :)”

Diliniz genellikle konuşmayı ileri taşıyacak şekilde olsun ve mümkün olduğunca aynı fikirdeyim tarzında şeylerden kaçının:

Örnek:
Kadın: “Bugün hava çok güzel.”
Erkek (Yanlış) : “Evet çok güzel.” (iyi çocuk modu)
Erkek (Doğru) : “Tam çıkıp parkta dolaşmalık ;)” (piç erkek modu)

Örnek:
Kadın: “Bugün öğle yemeğinde tavuk döner yedim.”
Erkek (Yanlış): “Afiyet olsun, tavuk döneri çok severim.” (Bu ne lan seviyesi iyi çocuk modu)
Erkek (Doğru): “Et döner > Tavuk döner” (piç erkek modu)

Mesajlaşma prensibi 7 : Yarı ukala eğlenceli, yarı normal.

Mesajlaşma yarı ukala eğlenceli ve yarı normal olmalı. Eğer sürekli ukala eğlenceli davranır, sürekli espri yapar ve dalga geçerseniz, sulu görünürsünüz ve kadın sizi ciddiye almaz. Eğer sürekli normal mesajlaşırsanız, sıkıcı olursunuz ve çekingen görünürsünüz.

Mesajlaşmanın en büyük avantajı, yazacağınız mesajı düşünmeye vaktinizin olması. Mesajı göndermeden önce istediğiniz kadar değiştirebiliyorsunuz. Bu nedenle, eğer fazla sıkıcı olmaya başladığınızı düşünürseniz ukala – eğlenceli bir şeyler yazmayı düşünecek vaktiniz var. Aynı şekilde fazla ukala – eğlenceli olduğunuzu görünce durma şansınız da var. Cevap vermeden önce beklemekten ve düşünmekten çekinmeyin.

Mesajlaşma prensibi 8 : Emoji ve GIF kullanın ama abartmayın.

Bazı yerlerde erkek emoji kullanmaz gibi kurallar görüyorum. Mesajlaşmada duygu aktarımı zor olduğu için emoji kullanmalısınız ama,

  • Emoji kullanımında aşırıya kaçırmayın.
  • Öpücük, kalpli gözler, patlıcan, gibi emojilerden uzak durun.
  • Ard arda emojiler dizmeyin, örneğin 5 tane ard arda alkış emojisi atmayın.

Aynı şekilde dozunda kullanıldıklarında, GIF’ler de oldukça etkilidirler.

Mesajlaşma prensibi 9 : Sexting yapmayın.

Gerçek hayatta yatmadığınız bir kadınla Sexting yapmayın! Sexting karşı taraftan geliyorsa bile uzak durun. Sexting sanal mastürbasyondur ve sizin aranızda olabilecek gerçek seksin ihtimalini azaltır. Birçok erkek aşırı aç olduğu için mesajlaşmada sexting yapmaya çalışır ama tek başardıkları şey, kadını korkutup kaçırmaktır. Ya da kadın sexting yapsa bile, adamın açlığını hissedeceği için adama soğuyacaktır.

Bazı kadınların sizinle mesajlaşırken tek amacı, sanal olarak tatmin olmaktır ve gerçek hayatta buluşmaya niyeti yoktur. Sexting kısmına girmeyerek bu kadınlara boşa zaman harcamanın önüne geçebilirsiniz. Ayrıca bir kadın sizinle sexting yapıyorsa, başkasıyla da yapıyor olma ihtimali yüksektir ve bu kadınların paralel yazıştığı erkek sayısı çok olduğundan, sizinle buluşup sexting kısmını gerçeğe dönüştürme ihtimali azdır.

Mesajlaşma prensibi 10 : Kadınla çerçeve savaşına girmeyin.

Bazen kadınlar sizi denemek için tartışma çıkarabilirler veya size kafa tutabilirler. Ya da sizi tahrik edecek şeyler yazabilirler. Bunları kavgaya veya güç savaşına çevirmeyin. Şunu unutmayın: kadının yazdığı her şeye cevap vermek zorunda değilsiniz!

Böyle bir durumda yapmanız gereken şey, kendi çerçevenizi korumak için birkaç cevap yazmanız ama eğer kız hala size meydan okuyorsa onu orada cevapsız bırakıp birkaç gün sonra yoklama mesajı atın ya da onunla dalga geçin ve (kovuldun gibi bir şeyle bitirin).

Örnek:
Kadın: Kanka ne haber?

(Biraz geç cevap vererek …)
Erkek :Aradığınız kankaya şu an ulaşılamamaktadır, sizi yakışıklı lorda bağlıyoruz!

Kadın : Hahahah … Kanka sen mi yakışıklı lordsun?

Erkek : Lordum diyeceksin.

Kadın : Kanka, kanka, kanka, …

Erkek : Bunun için seni cezalandıracağım.

Kadın : Kanka, kanka, kanka, …

Erkek : Kovuldun.

Kadın : Hahaha … Kankalıktan mı?

(Bu aşamada cevap vermenize gerek yok. Kız meydan okumadan geri adım atmıyorsa, onu orada o haliyle bırakın.)

Mesajlaşma prensibi 11 : Her defasında bir konuya odaklanın.

Mesajlaşırken bir mesajdan diğerine konudan konuya atlamayın. Bunu zaten siz yapmayın ama karşınızdakini de yönetin. Bazı kadınlar bir mesajda bir konu açıp sizin cevabınızın hemen ardından tamamen başka konuyla ilgili soru sorarlar.

Örnek:
Önce yanlış mesajlaşma:

Kadın : “Konser çok iyiydi. Sen Cumartesi ne yaptın?”

Erkek: “Sahneye çıkıp kıç sallamadın değil mi 😉 Cumartesi koca bir köpeği gezdirdim.”

Kadın: “Haha, hayır güvenlik çıkmama izin vermedi 🙂 Ne cins köpekti?”

Erkek : “Konserin neden iyi olduğunu açıklıyor 🙂 Kocaman bir doxin :D”

Burada erkek konseri ya da Cumartesini seçip tek konu üzerinde gitmeli. Bir sürü şeyi aynı anda konuşmaya çalışmak yorucu, karmakarışık ve yönetmesi zor bir şey. Şimdi doğru mesajlaşmaya bakalım:

Kadın : “Konser çok iyiydi. Sen Cumartesi ne yaptın?”

Erkek: “Sahneye çıkıp kıç sallamadın değil mi ;)”

Kadın: “Haha, hayır güvenlik çıkmama izin vermedi :)Sen daha eğlenceli bir şey mi yaptın?”

Erkek : “Konserin neden iyi olduğunu açıklıyor 🙂

Mesajlaşma prensibi 12 : Sürekli düz cevap vermekten kaçının.

Kadın size bir soru sorduğunda, sürekli olarak düz cevaplar vermeyin. Sürekli olarak düz cevaplar vermeniz, konuşmayı sıkıcı yapacağı gibi, sizi de kolay kontrol edilebilen bir iyi çocuk gibi gösterir.

Örnek:

Kadın: “Arkadaşlarınla yemek nasıldı?”

Erkek (Düz cevap) : “Çok iyiydi. Adamları ne zamandır görmüyordum. Yeniden görüşmek iyi oldu.”

Erkek (Eğlenceli cevap) : “En lezzetli hamburgeri ben yedim. Sakalımda hala birkaç parça hamburger ekmeği var :)”

Mesajlaşma prensibi 13 : Buluşun!

Kadının mesaj arkadaşı olmayın! En fazla bir veya iki gün, toplasan maksimum 20-30 mesajdan sonra buluşma davetini yapın. Buluşmayı hemen 2-3 gün sonraya ayarlayın ve ondan sonra mesajlaşma sıklığını azaltın.

Mesajlaşma prensibi 14 : Mesajlaşmada duygu, metinden önemlidir.

Kadınlar bir iletişimde anlamdan çok duyguya önem verirler. Mesajlaşmalarda ne yazdığınızdan çok, mesajlarda heyecan, eğlence gibi duygular var mı onlara dikkat edin. Sıkıcı olmamak, doğru yazmaktan daha önemlidir. Fazla endişeli ve muhtaç bir şekilde yazmak, yanlış şeyler yazmaktan daha yıkıcıdır.

Aynı şekilde kadının yazdıklarından ziyade ne kadar istekli olduğuna, size ne kadar yatırım yaptığına (örneğin sizinle mesajlaşma başlatmıyorsa, size istekli cevap veriyor olsa bile pek yatırım yapmıyor demektir), feminen ve uysal olup olmadığına dikkat edin. Bunu yaparsanız, zamanla hızlı bir şekilde, bir kadının yatırım yapmaya değecek veya değmeyecek olduğunu anlama konusunda bir içgüdü geliştirirsiniz.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Vaka çalışması – İlişki istemiyorum diyen kadın

Abi el yardım. 1.5 aydır görüştüğüm ve aramızda cinsel birliktelik olan kız, ilişki istemediğini, böyle görüşmeye devam etmek istediğini söyledi!

Ne güzel. Sorun ne? Erkeklerin gerçekten kadından daha fazla ilişki istemeyi yani bir kadınla ilişkilerinde kadın tarafı olmayı bırakmaları gerekiyor! Takıl, keyfine bak ve gerçekten ilişki istiyorsan, o ilişkideki kızın bu olmayacağını kabul et. Zira her zaman olmasa da genellikle bir kadın sizinle yatıyor ama ilişki istemiyorsa, başkasıyla da yatıyordur. Bunlar çok yakın zamana kadar kadın dertleriydi yahu.

Bu kızla iş yemeğinde tanıştım ve sonra bir buluşma ayarladım. İlk buluşmada ne yapılır podcastını izlemiştim, teşekkür ederim çok faydası oldu. O gece mekanda öpüştük, bana geçtik. Birlikte olmadık, tüm ataklarımı savuşturdu. Ondan sonra ise her üç dört günde bir bendeydi ve ilk buluşmadan 10 gün sonra birlikte olduk.

Buraya kadar güzel. İlk buluşmada seks olacak diye bir şey yok. Genellikle bu 2-4 buluşma içinde olur.

Arada bana kendi ilişki geçmişinden bahsetti ve benden önce sadece bir erkekle birlikte olduğunu söyledi.

Olabilir de, olmayabilir de.

Aramızda duygusal bir bağ geliştiğini görebiliyordum. Her şeyi de kitabına göre yaptığımı düşünüyorum. Mesajlaşmayı daha çok o başlattı, pozitif cinsel gerilim ve eğlenen ustalık konusunda iyiydim sanırım zira birlikte çok eğleniyorduk ve sürekli de bir şakasına sataşma hali oluyordu.

Buraya kadar bir sorun yok. Fakat kavramları bilecek kadar bu olaya hakimken “abi ilişki istemiyor” diye sızlanacak kadar da uzak olman ilginç.

İki hafta kadar önce, bende beraberken aramızda garip bir konuşma geçti. Ben ailemle görüşürüm ve ailemi severim. O bana ailesiyle pek görüşmediğini ve annesinden nefret ettiğini söyledi. Ben de “aile ile çok görüşmemek bana yabancı bir şey, ben bizimkileri 2-3 ayda bir görüyorum” dedim ve “ailemle sıcak bir ilişkim var” diye ekledim. O ise “bu da bana yabancı ve kimseyle böyle olabileceğimi sanmıyorum” dedi.

Ailesi ile sorunlu kızların iyi ilişki mateyali olmama ihtimalleri yüksek. İyi ilişki nedir görmediklerinden, kendileri de genellikle beceremezler. Gerçi şu aşamada ilişki senin aklında olmamalıydı ama sen yukarıda söylediğin için söylüyorum.

Ondan sonra biraz soğuktu ve benden erken ayrıldı. Sonraki bir hafta boyunca onu buluşmaya çağırdım ama evden çıkmaya hali olmadığı bahanesi ile reddetti.

2 kere reddedildin mi normalde next. Bu kızla birliktelik geçmişim olduğu için “tamam, daha iyi hissettiğinde bana haber ver görüşelim” dersin ve bir daha o sana ulaşana kadar ına ulaşmazsın. Sürekli olarak arayıp görüşmeye çalışmazsın.  Sen sanırım 2den fazla teklif yaptın ki şu aşamada kızın peşinde koşuyorsun ve aranızdaki olayı baltalıyorsun.

O gece bir şey oldu ama ne oldu tam anlayamadım.

Ailesiyle ilişkisi nedeniyle sıkıntılı bir kız olabilir ya da senden çok fazla ilişki sinyali alıyor olabilir (o son dediği kimseyle öyle sıcak olamam lafı) ama tam anlaşılmıyor. Sen en iyisi kendini geri çek.

Sorun şu ki belki de bir şeyler bozuldu, ben bozdum, düzeltmem lazım kaygısı ile, seni reddedip duran kızı kovalamaya başlamışsın. Hiç iyi değil.

Şimdi onunla zaten 2 haftadır yatıyoruz, iyi vakit geçiriyoruz neden arayamayayım diyebilirsin. Ama bu bir bahane. Ne olursa olsun, 2 kereden fazla teklif etmemeli ve hatta teklifin reddedildikten sonra ona ulaşmamalıydın.

Sonra aklım başıma geldi ve o bana yazmadan ona yazmama kararı aldım. 2 gün sonra bana ulaştı ve buluşmak istedi. Buluştuk ve eskiye döndük ama abi bu buluşmalar ve birliktelikler bir yere gitmiyor!

Aha da oğlumuz ilişkinin kadını oldu! Nereye gidecek, bırak gitmesin yahu! Kafese girmek için can atan kuş gibi ilişki peşindesin. İlişkiye odaklanmış vaziyettesin. Bu da seni eski davranışlarına geri götürüyor.

Bunu takmamaya çalışıyorum ama geçenlerde yatakta muhabbet ederken 3 yıllık bir ilişkiden çıkalı 2 ay olduğunu ve şu an ilişki istemediğini, böyle devam etmek istediğini söyledi.

Tamam, sana göre bir teklif işte. Daha ne istiyorsun? Pardon, sen pembe hayaller içinde ilişki istiyorsun. Ama kız uzun ilişkiden yeni çıkmış, en az 4-5 ay daha sağı solu belli olmaz ve kendisi ilişki istemiyorsa başkalarıyla oluyor da olabilir. Fakat aslında senin için güzel olan bu teklif seni üzüyor. Günümüzde erkekler kadın oldu, kadınlar erkek. Erkek tarafı kadın gibi ilişki istiyor, kadın tarafı erkek gibi bağlanmadan birliktelik peşinde. İşin kötüsü belki de başkası yok ve kafası da karışık değil. Belki de sen kadın gibi ilişki odaklı olunca o da öbür uca kayıp ilişki istemez hale geldi.

Ben şimdi ne yapacağımı şaşırdım.

Zira her şeyi gereksiz yere karıştırıyorsun. Yatıyorsunuz, iyi vakit geçiriyorsunuz daha ne istiyorsun? Pardon, ilişki etiketi olmadan, kafese girmeden (kafandaki mantık benimle kafese girerse elimden kaçmaz) kendini iyi hissedemiyorsun. Bu seni betalaştıracak bir düşünce şekli.

Ailesi ile arası iyi değil, pek arkadaşı yok. Daha önce sadece bir erkekle birlikte olmuş bir kız olmasına rağmen bana bağlanmaması bana çok garip geliyor.

Birader tam bir kadın gibi konuştuğunun farkında mısın? “Kızlar bu adam benimle yatıyor ama neden benimle ilişki istemiyor, neden?” diye soran kadın gibi. Bırak bunu yahu! Bildiğin maskülen bir karakter düşün. O böyle konuşur muydu? Şu durumdan şikayet eder miydi?

Fakat benim başkalarıyla yattığımı öğrenirse beni bırakırmış. Kendisi de başkaları ile yatmadığına ve yatmayacağına söz verdi.

Hahaha. Birincisi, ilişki olmadığı sürece bu onu ilgilendirmez. Sen başkalarıyla birlikte olabilirsin ve bunu ona söylemen gerekmez. Zira kız seninle ilişki istemiyorum diyorsa, ilişkide değilse, bilmeye hakkı da yok. Terk ederse de etsin. Ayrıca bu ben başkaları ile olmuyorum kısmına da hemen inanma derim.

Yalan söylüyor gibi durmuyor. Ama bu kız tam olarak istediğim şeylere de sahip değil. İnsan ilişkileri iyi değil, kariyer konusunda bir yol belirlememiş, vs.

Bu yüzden başka kızlarla görüşmeye devam etmelisin. İtediğin gibi birine daha yakın bir kadın bulmak için başka kızları da gör. Sen ise bu kızla kafese girmeye can atıyorsun.

Ama bir yandan da ondan çok hoşlanıyorum ve beni erkek arkadaş olarak görüp sevmesi için çabalamak istiyorum.

Hala aynı yerdeyiz. Kadın gibi düşünüyorsun ve ilişki odaklısın. Buradan iyi bir yere çıkman zor. Bunu hemen kesip kızla iyi vakit geçirmeye odaklanman ve başka kızları da görmen lazım.

Kız çok güzel ve beraber çok iyi vakit geçiriyoruz.

Birader kafayı yiyeceğim, sorun ne? Ne güzel işte. Yahu ben mi çok pis herifim siz ilişki hariç kaka şeyler düşünmeyen pırlanta gibi adamlarsınız. Sizi hiç bozmasak diyeceğim ama yarın ilişki odaklılığın yüzünden kıçına tekmeyi yiyince burada yardım isteyeceksin.

Tekrar ediyorum, sorun ne?

  • Kız güzel
  • Kız eğlenceli
  • Yatıyorsunuz
  • İlişki istemiyor ama yatmak istiyor.

What is the fucking problem man? Yani ingilizce sorunca belki anlaşılır, Türkçe anlaşılmıyor. Zittiğimin sorunu nedir yahu?

Başka kadınlarla tanışmaya devam et diyeceksin.

Akıllı çocuk.

Bunu ona söylemeli miyim?

Onu ilgilendirmez. İlişki istemediğini söylemiş. Hem ilişki istemiyor hem de sen kısıtlanacaksın. Yok öyle bir şey.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

 

 

 

Vaka çalışması – Özensiz ve kaypak davranan kadın

Abi 1.5 aydır bir kızla görüşüyorum. Ama her buluşmamıza geç geliyor. Geçtiğimiz hafta bana gelmesi için bir buluşma ayarladım. Bende yemek pişirip film izlemeyi planladık. Ama bana geleceği gün öğleden sonra mesajla “bugün ne yapacağız?” diye sordu! Ben de “ne yapacağımızı biliyorsun ;)” diye cevapladım. Biliyor gibi görünmeyince de “bu akşamı iptal edelim istersen, senin ne yapmayı planladığımızı hatırlayabileceğin birgün, müsait olduğunda bana haber ver,  bir şeyler yaparız” dedim. Buna “ya tabii ki ne yapacağımızı biliyorum, akşama görüşürüz” dedi. Gece tabii ki geç geldi ve telefonda konuşmamıza rağmen getirmesi gereken içkileri almamıştı. Bu kız özensiz ve kaypak birine benziyor.

Evet, öyle görünüyor. Böyle kadınlar var. Böyle kadınların hayatı genellikle oldukça kaotiktir. Kafaları sürekli bir yerdedir, her yere geç gelirler ve bir daha yapmayacaklarına söz verseler bile yine geç gelmeye devam ederler. Kişisel algılamana gerek yok, bu insanların hayatı ve karakteri böyle. Eğer böyle şeyler canını sıkıyorsa, bu kızın düzelmesini beklemek yerine kendine buluşmalara zamanında gelen ve daha özenli bir kız bulman daha iyi.

Gece daha çok onun geçmişinden, yıllar önce vefat eden babasından ve sonrasındaki gençlik döneminden konuştuk. Yakın zamanda arkadaşları ile tatile gideceğini ve benim de onunla gelmemi çok istediğini söyledi.

Hayır. Kız arkadaş / erkek arkadaş ilişkisine girmediğiniz sürece, bu tür grup tatillerine hatta buluşmalarına gitmeyin. Ki bu kızın kaypak davranışları seni rahatsız ediyorken, işin ilişkiye gideceğinden şüpheliyim.

Neyse, yemek pişirdik, yedik, film izledik, konuştuk ve gece olimpiyatlarını icra ettik. Aslına bakarsan seks çok iyiydi. Gece bende kalmasını istedim ama kalamayacağını söyledi ve nedenini sonra açıklayacağını belirtti.

Hımm. Nedenini sonra açıklayacağım kısmı çok şüpheli. Bu kızın hayatındaki kaosun halihazırda bulunan bir erkek arkadaş ya da tam kopamadığı bir erkek arkadaş olma ihtimali var.

Bana 3 kere geldi, 3’ünde de bende kalmadı.

Aklıma Hank’in bir ara görüştüğü ve “abisi” ile kalan kız gelmişti. Kızın davranışlarından bu “abinin” aslında erkek arkadaş olduğuna kanaat getirmiştik ama tabii tam olarak bilme şansımız yok.

Ertesi gün arkadaşlarımla planım vardı. Bana gün içinde 3 kere ulaştı ve o gün yapacak bir şeyi olmadığını söyledi imalı bir şekilde. Ben arkadaşlarımı satmadım tabii.

Satma zaten.

Canını sıkan bir şey olduğunu yazdı. Ne olduğunu sordum ama yine aynı şekilde sonra söylerim dedi.

Hımm. Enteresan bir hatun. Sonra ne olacak da söyleyecek acaba?

Bugün bizim çocuklarla planımız var ama görüşmeyi çok isterim. Bu hafta ne zaman müsaitsin? yazdım. Bu mesajıma cevap vermedi ve bir haftadır tek bir mesaj bile göndermedi. Ben de mesaj atmadım.

Mesaj atma zaten.

Acaba bu hafta ne zaman müsaitsin demek yerine direkt gün – yer – saat ayarlamadığım için mi? Çok mu muhtaç göründüm acaba?

Şimdi evet gün – yer – saat ayarlaman daha iyi ve olayı kıza bırakman zayıf ama bu, daha dün yattığın kadının 1 hafta mesaj atmamasına neden olacak bir olay değil. Zayıf bir hareket ama muhtaç kategorisine girmez.

Bu kızda bir şey var. Dediğim gibi bir üçüncü şahıs kokusu geliyor. Bir kadın işler yolunda gidiyor görünürken birden ortadan kaybolursa genelde bunun arkasından bir üçüncü şahıs çıkar.

Ya da arkadaşlarını bırakıp ona gitmediğin için kızdı ve seni böyle mesajını cevaplamadan ortadan kaybolarak, pasif agresif bir şekilde cezalandırıyor. Eğer durum buysa, bırak orada kalsın zaten, kim böyle bir pasif – agresif tavırla uğraşmak ister ki? Seks iyi olabilir, kız güzel olabilir ama eğer böyle pasif – agresif cezalandırma huyu varsa, bu kızı hayatında tutmanı tavsiye etmem.

Onu ne zaman arayıp buluşma ayarlayayım?

Normalde bir yoklama çek derdim ama bu kızın mesajını en son havada bırakış şekli yüzünden o sana ulaşmadan ona ulaşmamanı tavsiye ederim. Kaypak ve şüpheli davranışları var, bunlar canını da sıkıyor. Şüpheli kısmı başka bir erkeğe işaret. Bu nedenle o sana ulaşmadan ona ulaşmasan daha iyi. Artık ne derdi, ne yükü varsa (senin problemin değil) halleder gelirse, takılırsınız.

Bu işleri yeni öğreniyorum ve biliyorum bazı hatalar yapıyorum.

Önemli değil, hatalar yapacaksın ama hatalarından ders aldığın sürece sorun yok. Bu kızla da aslında pek bir hata yapmamışsın. Olay daha çok kızdan kaynaklanıyor ve eğer bir kadın aranızdaki ilişkide sıçıyorsa senin yapabileceğin ya da daha doğrusu yapman gereken bir şey yok. Belki şimdi bitti ama 1.5 ay çok güzel bir kızla takıldın. Yani ne güzel işte, sorun falan yok. İyi iş çıkarmışsın aslında.

 

 

 

 

 

Vaka çalışması – Eski sevgili ve son dakika direnci

Abi yardım et. 2 ay önce beni terk eden eski sevgilime iletişimi kes kuralı uyguladıktan sonra bana ulaştı ve senin tavsiye ettiğin gibi kısa bir mesajlaşmadan sonra onu buluşmaya çağırdım. İlk buluşma iyi geçti, ikincisinde ise evime davet ettim ve geldi.

Güzel.

Bir şeyler yedik ve koltukta yiyişmeye başladık ama seks olmadı 🙁 Ne zaman atak yapsam beni durdurmaya çalıştı ve hatta sütyenini açmaya çalıştığımda koltuğun en ucuna kaçtı. Şimdi eğer son dakika direnci olursa geri adım atmam ve sonra denemem gerektiğini biliyorum.

Evet 2 ileri, bir geri.

Ama ben bütün gece seks yapmaya çalıştım ve seks olmadı.

Bir gecede de maksimum 2-3 kere atak yapacaksın. Yavaş ve oyuncu bir şekilde 2-3 denemen ve her seferinde geriye çekilmen gerekli ama olmuyorsa istemeye devam etmek seni seks dilencisi kategorisine sokar. Bu, oldukça iticidir. Özellikle de eski kız arkadaşına yapıyorsun bunu.

Çok hızlı gidiyorsun. Yani seks gitmen tamam ama sürekli bir çaba ile gitmen ve sürekli atak yapman hata. Bir kadınla yiyişmeye başladığınızda, ileri adım atın. Eğer kadın kendini geri çekerse, siz de kendinizi geri çekin. Peşinden devam edip, kızı mıncıklamaya, öpmeye devam etmeyin. Bir süre muhabbet edin, sokulması için kucağınızı açın ve bir süre size dokunmasını veya size sarılmasını bekleyin. Hemen üstüne atlamayın. Bu olunca da yine öpüşme, yiyişme ve ileri. Sürekli olarak üstüne gitmek, kızın donunun içine doğru acele, ısrar ve hatta bazen zorlama ile girmeye çalışmak hem itici, hem de yanlış.

Üçüncü görüşmede de bana geldi. Yine öpüştük, yiyiştik ama göğüslerine dokunduğumda kendini geri çekti. Bu sefer peşinden gitmek yerine kendimi geri çektim ve ona burada okuduğum gibi gülümseyerek “bebeğim, ben böyle yanımdayken seni öpmeden duramam, çok seksisin daha da ileri gitmeme de engel olamam” dedim. İlişki konusuna hiç girmedim. Buna kıkırdayarak cevap verdi. O gece bir daha atağa geçmedim.

Eğer sana dokunup sarıldıysa bir daha baştan atağa geçebilirdin. Yoksa bu ikinci reddedişten sonra senin atağa geçmen yanlış olurdu.

Şimdi dün aradım ve bir daha buluşacağız ve yine bana gelecek. Ben ne yapacağım?

Şimdi birincisi, bu aşamada sana her zaman o ulaşmalı. Yani sen arıyorsun da buluşuyorsunuz ve bu çok zayıf bir davranış. Bu kız yeni bir kız değil, seni terk eden eski kız arkadaşın. Bunu unutma. Aramaları o yapacak. Hani daha sıcak ve yakın olsanız belki sen arardın ama yatakta da reddettiği için o aramadan ona ulaşmayacaksın. Yeni bir kızla sen arayabilirsin, bu kızın o hakkı yok.

İkincisi, bir daha sana ulaştığında yine direkt eve çağır. Dışarda buluşma, para harcama. Bundan sonra eğer öpüşüp yiyişmeye başlayacaksanız, o sana yanaşacak ve öyle başlayacaksınız. Yoksa sen kıza tek bir atak bile yapmayacaksın.

Kadın kendini geri çektiğinde yaptığını düşündüğüm hata, kendini geri çekmemen veya çeksen bile bir iki dakika sonra kadına yeniden atak yapman. Bunu yapma, özellikle de bu aşamadan sonra. Kendini geri çek ve o sana bir daha sokulmadan, sen onunla cinsellik başlatmaya çalışma.

Senin duruşun bu gece sana hiç dokunmasam bile umrumda değil olmalı. Peki bu şekilde ne kadar buluşacaksınız? Başından itibaren bu hatayı yapmıyor olsan, 4. son şansı derdim ama şimdi böyle davranarak 2-3 buluşma şansı daha verebilirsin. Ama tekrar ediyorum, (1) o sana ulaşacak yoksa görüşmeyeceksiniz, (2) evde buluşacaksınız ve (3) o sana yanaştı mı cinsel olarak yürüyeceksin, kendini çektiği yerde kendini çekip o sana yeniden yanaşmadan yürümeyeceksin.

Eğer verdiğin şans kadar sürede bir şey olmuyorsa, kız sana ulaştığında buluşma teklif etmeden kibarca başından sav. Eğer o buluşmak isterse ve vaktin de bolsa, bir kez daha şans verebilirsin yoksa buluşma istemediği sürece kibarca başından sav.

Şu aşamada sadece bu kızla buluşuyorsan, bu da yanlış. Yani kızın 2 aydır ayrı olmanızdan sonra seninle seksi sürekli olarak durdurması, bunu halihazırda yapabiliyor olma ihtimalini de arttırıyor. Sen sadece onunla buluşma.

Sürekli peşinden koşmak, sürekli seks başlatmaya çalışmak, bir sonucu olmasa da sürekli buluşmaya çağırmak, muhtaç erkeklerin alameti farikası. Bu duruma özellikle eski kız arkadaşınla düşeceğine, bu kızla bir daha hiç olmasa daha iyi. Zaten bu duruma düşersen bir daha hiç olmaz.

Diğerleri için de yeni bir kızla öpüşmeden sekse giderken son dakika direnci görünce ne yapacağınız konusu hemen hemen aynı.  Burada dediğim gibi yeni kızın tek avantajı, buluşmaları sizin ulaşarak aramanızın dert olmaması.

Bir de ne olursa olsun, eğer seks olmuyorsa, öpüşürken pantolon üstünden bacak mikmeye çalışan süs köpeği gibi sürtünmeyin. Kızın sürekli olarak orasını burasını mıncıklamayın, azıcık centilmen olun. Ayrıca orasını burasını mıncıklayarak, sürtünerek ortaya dökeceğiniz abazanlık çekici değil, itici. Bırakın bir miktar yavaş olsun, daha fazlasını istesin ve sizin yapmanız için heyacanla beklesin. Böylesi daha seksi ve çekici.

Uzun süreli ilişkilerde iletişim sanatı

Erkekler için uzun süreli ilişki rehberi kitabından alınmıştır.

Beraber olduğunuz kadın, sizinle beraberken feminen taraf olmak ister (anlaması daha kolay geliyorsa, feminen enerji içinde olmak ister de diyebilirsiniz). Feminen taraf olmak demek, karşı taraftan ilgi ve sevgi almak için açılmak, bağlanmak ve maskülen tarafı zihinsel ve fiziksel olarak içine almak ile alakalıdır. Kadın, feminen taraftır ya da olmalıdır. Siz ise maskülen taraf. Kadın ile iletişiminizde bu ikilik çerçevesinde bilmeniz gereken ilk şey, kadının sizden erkek olmayı, maskülen olmayı, sezgisel seviyede
bilmenizi beklediğidir. Bir kadın size nasıl erkek olacağınızı hem öğretemez, hem de öğretmek istemez. Sizin kadın – erkek ilişkilerini, ilişkinin erkek tarafı olmayı kendiliğinizden bilmenizi bekler.

Birçok erkeğin kadının geçici olarak ya da bir sebeple kalıcı bir soğukluk göstermesi durumunda paniğe kapıldığını ve aslında ortada büyük bir problem olmasa bile olayı bazen (erkeğin panik içinde yaptığı zayıf davranışlar nedeniyle) ayrılığa gidecek kadar büyüyebileceğini söylemiştik. Bu tür bir soğukluk olduğunda ilk yapmanız gereken şey, soğukkanlı olmak. Sonra da hiçbir şey yapmamak. En azından bir süre için.

Örneğin size normalde her sabah günaydın mesajı atan kadın sabahları mesaj atmayı 2-3 gün bıraktı diye hemen paniğe kapılıp “ne oluyor?” diye sormayın. Ya da sevgiliniz 2-3 gün size mesaj atmadı diye ilişki bitecek havasına girmeyin. Eğer tahmini bir yanlışınız varsa sessizce düzeltin ve bekleyin. Örneğin belki kızı çok fazla aramaya başladınız ya da bir şeyi söz verip yapmadınız. Bunları düzeltin.

Negatif duygulara yatkın insanlar genellikle her şeyi üstlerine alınırlar ve en ufak negatif bir olayda ilişki bitecek gibi hissederler. Bunun yarattığı kaygı ile başa çıkamıyorlarsa (ki kaygı ile acı çekerek de olsa başa çıkmak yerine her kaygıya kapıldıkları sürece de başa çıkamazlar), kaygılarını partnerlerinin üstüne kusarlar. Sorun şu ki, kadınlar genellikle erkeklerinin liderliğini takip ederler ve siz eğer yeterince bir süre “büyük bir
sorun var” gibi davranırsanız, kadın da bir süre sonra “galiba bir sorun var” diye düşünmeye başlar. Örneğin kaygıya kapılıp “beni sevmiyor musun?” gibi bir şeyler sorarsanız, kadın sizin yönlendirmeniz ile size olan sevgisini sorgulamaya başlar. Eğer yeterince uzun süre bu şekilde davranırsanız, kadın bir süre sonra sizin telkinleriniz ile “evet ya galiba öyle” der.

Peki yanınızda soğuk davranan bir kadının soğukluğunu hep görmezden mi geleceksiniz. Belki bir süre evet ama yine soğuk davranmaya devam ederse, “neyin var, durgun görünüyorsun?” diye sorun. Eğer cevabı “bir şeyim yok” ise bir süre için kendi haline bırakabilirsiniz. Ama böyle davranmaya devam ediyorsa bir daha sorun ve bu sefer de bir şeyim yok cevabı alırsanız, “bebeğim, senin bir şeyin var, anlat ne oldu?” diye sorun.

Bu soruya “bunu konuşmak istemiyorum” cevabı alırsanız, bu genellikle testtir. Acaba onu orada öyle bırakacak mısınız yoksa onun neyi olduğunu öğrenmeye çalışacak mısınız (yeterince değer veriyor musunuz) testi. Burada espriye başvurabilirsiniz. Kadının yanına çöküp, “sen bana neyin olduğunu söylemeden buradan kalkmıyorum” diyerek gülümseyebilirsiniz mesela. Bu arada yanında ona ufak ufak omuz atabilir ya da kendi kendinize komik bir şarkı mırıldanabilirsiniz.

Çoğu durumda kadın bir süre “git başımdan salak” gibi bir şey söyleyerek ama gülmemek için kendini zor tuttuğunu da saklamayarak çözülecektir. “Seninle konuşmuyorum, geçen gün şunu şunu yapıp beni deli ettin” gibi bir şey söyleyecektir.

Burada yapmanız gereken şey, “bebeğim anlat, neden deli oldun?” diye başlayarak soru sormak ve dinlemektir. Hemen savunmaya geçmeyin ya da “ben buyum kızım, istemiyorsan benimle olmazsın” gibi bir götlük de yapmayın. Dinleyin. Çoğu durumda kadın aslında sizin onu yeterince sevip sevmediğinizden, sizin gözünüzdeki yerinden şüphe etmeye başladığından bu şekilde sinirlenir. Burada asıl mesele kendinizi savunmak değil, kadını dinlemek ve soru sormaktır. Bu zaten kendi başına onu sevdiğinizi ve onun gözünüzde yüksek bir yerde olduğunu ona söyleyecektir. Ama direkt savunmaya geçmeniz ya da götlük yapmanız tam tersi bir durum ortaya çıkaracaktır.

Dinleyip anladıktan ve sorular sorduktan sonra kadın genellikle rahatlayacaktır. Eğer sorunu sizinle değilse, dinlemeniz ve anlamanız önemli ama sonunda “bu konuda tavsiyemi mi istiyorsun yoksa sadece anlatmak mı?” diye sorun. Eğer tavsiyenizi isterse söyleyin yoksa sadece anlayışlı bir
şekilde dinlemeniz yeterli.

Konu sizinle ilgiliyse ne yapacaksınız? Burada eğer kadın sizin esprili ve anlayışlı yaklaşımınıza pozitif tepki veriyorsa, “kızınca ne kadar güzel oluyorsun sen?, uff çok seksi” gibi bir şey söyleyip takılabilirsiniz ya da onu kendinize çekip öpebilirsiniz. Eğer sizden aradığı rahatlama, sevildiğini hissetme ise, burada ona aradığı şeyi veriyorsunuz ve amacınız da bu olmalı. Amacınız öncelikle sorunun ne olduğunu anlamak ve sonrasında da sorun sizin gözünüzdeki yeri, sevilme ihtiyacı ise bunu ona vermektir. Ama bunu yaparken çok sert ve ciddi olmamalısınız. Çok cıvık da olmayın.

Unutmayın, siz erkeksiniz ve daha önemlisi, ilişkinin erkeğisiniz. İlişkinin tonunu belirleyen lider kişi sizsiniz. Eğer onun içinde bulunduğu dramaya uyarsanız, onun lider olmasına izin verirsiniz ve gücü ona verirsiniz. Bu ise her şeyi daha kötü hale getirir. Bir kadın ilişkinin erkeği olmak istemez. Erkeğinin liderlik etmesini, ilişkinin tonunu belirlemesini bekler. Daha da önemlisi, erkeğinin güçlü, kendi duyguları ile sallanmayan bir kaya olmasını bekler. Ama bu kaya ona karşı soğuk, umursamaz bir kaya değil, gücünden aldığı bir şefkat gösteren bir kaya olmalıdır.

Bu şekilde davrandığınızda kadın genellikle size açılacaktır. Bu ağlama ile gelebilir. Size neden kızgın olduğunu anlatacaktır. Burada tepkiniz daha çok “demek bu yaptığım seni üzdü ki seni üzmek de beni üzdü, bu bir daha olmayacak” gibi bir şey söyleyin ve “şimdi nasıl hissediyorsun?” diye sorun.

Kadın size kapalı olmadığı sürece dinleyerek ve daha derine inerek, kadının duygu dünyasına girerek, onun duygularını boşaltmasını, sizin gözünüzdeki yerini bilmesini
sağlayabilirsiniz.

Çoğu erkek bu şekilde işin özüne inebilse bile “özür dilerim” gibi bir şey söyler. Ya da “seni ne kadar sevdiğimi / sana ne kadar değer verdiğimi biliyorsun” der. Oysa kadın sizin kelimelerle bunu söylemenizi beklemiyor, bunu göstermenizi bekliyor. Bunu gösterme şekliniz de onun yanında olmak, dinlemek, soru sormak, anlamak ve onun duygularının açığa çıkarmasını sağlamaktır.

Bu aşamada açıklama yapabilirsiniz. “Bebeğim, böyle hissetmene çok üzüldüm. O gün çok acelem vardı, kafamda da iş stresi olunca yüzüne bakmadan kapıdan çıktım (evet sorun böyle basit bir şey olabilir). Yanlış bir davranıştı, daha dikkatli olacağım.”

Burada bahsettiğim süreç bir oturuşta olmayabilir ve birkaç görüşmenize yayılabilir. Ama eğer bu şekilde kadını açamıyorsanız, yukarıda İlgi Seviyeleri bölümünde bahsettiğim şekilde bir ilgi azalması, ayrılık öncesi soğukluk olabilir. Bu aşamada da orada yazdığım gibi kendinizi geri çekin. Her ne kadar onu dinlemek ve açmak için bir süre sabırla uğraşmanız gerekse de, bu süreci çok uzatamazsınız. Zira eğer karşıda ilgi azalması varsa ve özellikle de bu sizin zayıf ve itici davranışlarınız sonucunda olduysa, bu şekilde ekstra ilgi göstermeniz ters tepebilir.

Fakat sorun daha çok sizin gözünüzdeki yerinden şüphe etmesi ise, bu şekilde en fazla 10-20 dakikada, bilemedin birkaç saatte size açılacaktır. Sonunda da genellikle “aşkım çok daha iyi hissediyorum, iyi ki konuştuk” diye size sarılacaktır. Sevgiliniz ile seks yapıyorsanız, tam bu zamanda başlayacak seks, normal zamandaki sekse göre çok daha doyurucu olacaktır, eğer ortam elveriyorsa ve niyeti de varsa, bu fırsatı da kaçırmayın.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Kadınlarla tanışmada gülümsemenin önemi

“Alfa erkeğin bir numaralı özelliği, gülümsemedir. Bir yere girdiğinizde gülümseyin. Bir kulübe girer girmez, oyun başlar. Ve gülümseyerek, her şeyi yoluna koymuş, eğlenceli biri gibi görünürsünüz, bir şey olabilmiş biri gibi.” – Mystery, Alfa erkeğin 6 karakteristik özelliği

Hayat oyunu gibi bağlamı kullanarak hareket ettiğiniz oyunlarda, yürüme davetiyesi sonucu göz temasında ya da genel olarak konuşma esnasında gülümsemeniz çok önemli. Özellikle beğendiğiniz bir kadından yürüme davetiyesi gördüğünüzde, o gözlerini kaçırmadan gözlerinizi kaçırmamanız ve gülümsemeniz sonucu eskiden açılmayan birçok kapının size açıldığını, kadınlarla tanışma konusunda sizi çok ilerleyeceğinizi göreceksiniz.

Yürüme davetiyesinde göz temasını daha önce birkaç yerde anlatmıştık. Beğenebileceğiniz bir kadın ile göz göze geldiğinizde, gözünü kaçıran ilk siz olmayın. Kadın genellikle yürüme davetiyesi atıyor olsa bile 2-3 saniye içinde gözlerini kaçıracaktır. Ama ilk kaçıran siz olmayın. Ya da bir kıza yürürken gözlerine bakın, size bakmıyor olsa bile. Size bakmaya başladığında da gözlerinizi kaçırmayın.

(Bu arada göz temasını koruyun derken psikopat gibi saatlerce kadının gözünün içine bakmayın tabii ki. Her defasında 15-30 saniye arası – siz konuşurken daha uzun -göz teması kurmanız yeterli. Sürekli bakarsanız içine düşüyor gibi olursunuz ya da arıza biri gibi görünürsünüz. Genelde o gözünü kaçırdıktan bir süre sonra sizin de gözünüzü kaçırmanız yeterlidir)

Ve gülümseyin. Gülümsemenin iki fonksiyonu var. Birincisi, gülümseme genellikle kendine güven gösterir. Beta erkekler, kadınlarla başarısız erkekler genellikle gülümsemezler ya da suratlarına, ne kadar iyi çocuk olduklarını ispatlamaya yönelik, tedirgin bir gülümseme yapışır. Benim gülümsemeden kastım, Daniel Craig’in James Bond tiplemesinde gayet güzel sergilediği, dişlerini göstermeden yapılan ve neredeyse belli belirsiz gülümseme.

Tabii gülümsemeye alışık değilseniz, gülümseyeyim derken şu aşağıdaki gibi dişleri göstererek pişmiş kelle gibi sırıtmayın.

Arnold değil, Daniel. Tamam mı? Burada anlaştıysak devam.

Şimdi gülümseyerek göz temasını koruduğunuz zaman, kadına da sizin yörüngenize girmesi ve hatta konuşma başlatması için cesaret veriyorsunuz. Yörüngenize girmesinden kastım, eğer uzaktaysa ve sizin ona yönelme şansınız yoksa, göz teması ve gülümseme ile “benimle konuşmak istiyorsan, gel yanıma” mesajı veriyorsunuz. Normalde yanınıza gelmeyecek kadın, bu şekilde yanınıza gelebiliyor. Mesela şurada anlattığım hayat oyununda, kadına gitmem pratik değil ama göz teması ve gülümseme ile o bana geliyor. Gülümseme ve göz teması olmasa, buna cesaret edebilmesi çok zor.

2003-2004 civarı Michael Abi’nin şimdi olmayan blogunu uygulamaya başladığımda daha önce çok karşılaşmadığım bir şey olmaya başladı (gülümse artı göz temasını oradan değil, SoSuave’den de öğrenmiş olabilirim ama şimdi hatırlamıyorum). Kadınlar benimle konuşmaya başladılar. Hergün ve hatta her hafta değil ama fark edeceğim sıklıkta. Bu kadınlarla genellikle çok kısa bir göz teması kuruyordum ya da sadece kendi gündelik hayatımda suratıma gülümseme yapışıyordu. Gelip ye beni demiyorlar tabii ki (bu yaşımda bile hala bu konuşmalar oluyor) ama mesela süpermarkette bir şey alırken yanımda duran kadın, elimdeki peynire bakıp “o peyniri çok severim” diyebiliyor. Ya da uçakta yanıma düşen kadın konuşma başlatabiliyor. Hemen heveslenmeyin, bu kadınların en az %60’ına bir çekim duymuyorsunuz ama arada konuşulmak da güzel bir şey.

Bu arada şunu da söyleyeyim, Türkiye’de kızlar bu konuda oldukça girişkenler. Yani ulaşılır, en azından bir söz söyleseler terslenmeyeceği belli bir erkekle, eğer beğenirlerse konuşma açıyorlar. Biliyorum ezici çoğunluğunuz bunu hiç deneyimlemedi ki 24 yaşına kadar bana biri söylese inanmazdım ama böyle bir şey var. 24 yaşında birden tipim büyük ölçüde değişti de bunu deneyimlemeye başlamadım tabii ki. Eski somurtkan, gülümsemeyerek cool olmaya çalışan, yürüme ve reddedilme korkusunu poker surat arkasına saklamaya çalışan biri olmaktan çıkmam ile bu deneyim başladı.

Gülümseme, özellikle kendine güvenli bir şekilde yaparsanız, sizi hem daha çekici hem de daha ulaşılabilir yapacaktır.  Göz teması ve gülümseme sizi aynı zamanda sosyal açıdan başarılı biri gibi gösterecektir. Aslına bakarsanız, bu çeşit bir gülümseme ve göz teması, sizin sosyal olarak başarılı olmanızın önemli bir öğesi. İş, arkadaş veya aktivite çevresinde yukarı çıkmanız için önemli bir anahtar.

Gülümseyin. Karnınız acıksa, kedinizi yeseniz ve tüm şehir size küsse bile, hadi sıkıyorsa gülümse demeyin. Gülümseyin.

Vaka çalışması – İlgisi azalınca buluşmaya gelmeyen kadın

Mahmut Abi senin site ile eski kız arkadaşım tarafından terk edildiğim zaman tanıştım. İletişimi kes kuralını sağlam bir şekilde uyguladım ve sonunda eski kız arkadaşım dönmese de ben onu hızlıca unuttum ve yeni kızlarla buluşmaya başladım.

İletişimi Kes Kuralı, başarıyı doğru tanımlarsan her zaman çalışır ve başarının dar tanımında da şansını arttırır.

Bu kuralı öğrenmiş olmak çok güzel ama şimdi anlatacağım kızda yine çuvalladım ve burada karşındayım. Ben anlatayım sen fırçala. Atış serbest.

Hadi bakalım.

Kızla bir etkinlikte kendisine yürüyerek tanıştım. Çok iyi başladık. Etkinlikte numarasını aldım, birkaç gün mesajlaşıp buluştum. O gece birlikte olduk ve sonraki 3-4 hafta da tavşanlar gibiydik.

Güzel. Çok güzel.

Senin dediğin gibi, aramaların çoğunu onun yapmasını bekliyordum. Daha doğrusu, beklemiyordum aslında. Ben 1 ay sonra bir süre yurt dışında kalacağım için rahattım, o nedenle doğal olarak o beni biraz daha fazla arıyordu. Altın orana doğal bir şekilde uyuyorduk.

Popüler kültür yalanlarının aksine, ulaşmaların bir iki tık fazlasını kadının yapması doğal olandır. 1-3, 2-3 gibi oranlar doğaldır. Bu şekilde kadın erkeğe daha fazla aşık olur. Eğer 50%-50% gibi bir orana gelirseniz, bu genelde friendzone’a gider.

Evet, kadının erkeğe daha fazla ulaşıp onun tarafından onaylanma arzusu var. Kadın size ulaştığında “bebeğim, sesini duymak çok güzel, bu akşam buluşalım mı?” diye onu onayladığınızda, bu ihtiyacını karşılıyorsunuz. Bu tür bir onaylanma, kadınsı bir şey. Erkek bu şekilde onaylanmaya ihtiyaç duymamalı. Sizin daha fazla aramanız, hemen her zaman kendi işinizi gücünüzü bırakıp onun sizi hala isteyip istemediği konusundaki güvensizliğinizi gidermeye çalışmanız kaynaklıdır. Yani feminen bir sinyaldir ve iticidir.

Şimdi sorun şu. Yurt dışı iptal oldu ve ben de bundan sonra yapmamam gereken bir şey yapmaya başladım ve “biz neyiz?”, ilişki olacak mı kaygısına kapıldım.

İlişki öncelikli olmak, biz neyiz diye sorgulamak da feminen bir davranış kalıbı ve kadınlara yakışan bir şey. Erkeklerde ise aşırı itici. Eğer ilişki istiyorsan bile, bu konuda kadına adım attıracaksın. Bunun yolu da buluşmaları arttırıp uzatmaktır. Daha fazla birlikte olmaktır. Tabii abartmadan. Yani haftada 2-3’ü geçmeden.

Biliyorun büyük hata. Tabii bu zihin yapısına girer girmez, eskiden aklımda bile olmasa da, ne zaman arayacak, arayacak mı, mesajıma neden 3 saat cevap vermedi kaygıları başladı. Bunun sonucunda da kendimi ona daha fazla ulaşır halde buldum.

Bir anda sonucun ne olacağı kaygısı ile eski kaygı temelli haline dönmüşsün. Bu genelde ters teper. Sen sonuca o kadar odaklı değilken bunlar aklına bile gelmiyordu ve kız sana daha da ilgiliydi. Şimdi ilgisinin düşmesini beklerim.

Son 2-3 haftadır ilgisi düştü tabii. Yani daha az ulaşıyor.

Beklenen sonuç.

Ama ben burada yaptığım hatayı geç de olsa farkedip silkelendim ve artık ona daha fazla ulaşmamaya başladım. Eskiden olsa daha da fazla arardım. Muhtemelen kız artık bana dönmeyene kadar da aramaları arttırırdım.

İşte burada anlatılanları bilmenin faydaları. Bir yerde en azından durabiliyorsun.

Şimdi abi sorun şu. Artık o bana daha çok ulaşıyor Son 2 aramasında, kıza buluşma teklif ettim.

Doğru yapmışsın. Bu gibi durumlarda o sana ulaştığı zaman buluşma teklif etmen daha etkili. Sen ona ulaştığında değil. Kızın ilgisinde sorun olmasa, ne zaman ettiğin o kadar önemli değildi ama bu durumda yaptığın şey doğru.

2 buluşmayı da iş güç bahanesi ile reddetti. Ama sonra görüşelim diye tarih vermeden. Ben de ilk teklifimde bir şey demedim, ikincisinde ise “tamam, planlarına bak ve müsait olduğunda bana haber ver” dedim.

Bu da doğru bir hareket. İlk buluşma teklifin “olmaz ama sonra olur belki” diye reddedildiğinde, bir şey demene gerek yok ve “planlarına bak haber ver” demen yanlış. Zira yürümeyi kıza bırakıyorsun. Ama ikinci reddedilişte sen artık teklif etmeyebilirsin o nedenle “planlarına bak haber ver” demek doğru.

Şimdi abi sorun şu. Kız 2 buluşmayı reddetti. Ama hala bana ulaşıp genellikle bana ıvır zıvır fotoğraflar falan atıyor. Bu durumda ne yapmalıyım? Yani ulaşmasa tamam next ama ulaşınca ne yapacağım?

Bu çok karşılaşılan bir durum. Sen nextlersin ama kadın ulaşmaya devam eder. Fakat buluşmayı da konu etmez. Burada anlaman gereken şey, kızın başında yüksek olsa da sana ilgisi zayıf. Peki sana neden ulaşıyor? Yörüngede kal diye. Bunu aslında hiç buluşmadığın ya da buluşmalarda sonuca gidemediğin kızlar da yaparlar.

Burada ilk yapman gereken şey, kız sana direkt mesaj atmadan sadece fotoğraf atarsa, paylaşım yaparsa bunlara mesajla karşılık vermemen. Bunlara sadece beğeni, kalp falan gönder. Kız sana bir fotoğraf atınca “ne haber” ya da “çok güzel, bu şu mu?” falan diye konuşma açma. Sadece beğen, başparmak havaya emojisi falan gönder. Yani ona ondan fazlasını verme. Görmezden de gelme. Sadece ve sadece sana mesaj attığında mesajla cevap ver.

İkincisi, seninle buluşma konusu gündeme gelene kadar tüm ulaşmaları o yapsın. O 2 ulaşıyorsa sen 1 ulaş bile değil. Hiç ulaşma. Eğer kızla buluşup yatmamış olsan, o buluşma teklif edene kadar sen teklif etmezdin. Bu kızla yattığınız için sana mesajla ya da arayarak ulaştığında bir veya iki kere daha direkt konuya gir. “Ne oldu, planların nasıl? Ne zaman görüşebiliriz?” de. Eğer hala “himmm bilmem ki” modundaysa, “tamam şimdi kaçmam lazım toplantım var (ya da zamana göre ne daha uygunsa) de ve konuşmayı uzatma.

Eğer bir ya da 2 teklifinde de buluşmayı kabul etmiyorsa (tüm ulaşmaları o yapıyor ve sadece sana yazılı veya sözlü ulaşırsa sen de ona sözlü ya da yazılı cevap veriyorsun) bir daha buluşma da teklif etme. Sana ulaştığında her zaman sanki başka bir kızın yanında iken mesaj atmış gibi başından sav. Bu aşamada ya o buluşma teklif edecek ya da başından savdığın için aramayı bırakacak.

Birçok erkek bunu yapamaz zira bu kadını başından kibarca savarsan bir daha aramama ihtimali düşük değil. Ama bunun korkusu ile peşine düşersen de bir şey olma ihtimali daha düşük.  Bundan korkmamalısın yani.

 

 

 

 

Erkeklerin ilişkilerini stresli ve yıldırıcı hale getirmelerine neden olan 5 hata

Bir kadınla ilişkinize yaklaşım şekliniz, o kadınla ilişkinizin stresli ve hüsran dolu bir deneyim olmasına da neden olabilir, ya da kolay ve zevkli bir deneyim olmasına da neden olabilir.  Bu yazıda, erkeklerin yaptığı ve ilişkilerinin stresli ve hüsran dolu bir deneyim olmasına neden olan hatalardan bahsedeceğim. Aynı zamanda bu hatalar yerine, ilişkinizi kolay ve zevkli bir deneyim haline getirmek için ne yapmanız gerektiğini de yazacağım.

#1 – Terk edilme ve/veya aldatılma korkusu üzerine inşaa edilen bir ilişki dinamiği, genellikle terk edilmeniz ya da aldatılmanız ile sonuçlanır.

Örneğin bir erkek, eğer kadının istediğini yapmasına izin vermezse terk edileceği korkusu ile, kadınına ilişkide çok fazla güç verebilir. Kadının kendisini ayak paspası haline getirmesine izin verebilir. Ya da diğer aşırı uçta bir erkek, bir erkek kadınına ilişkide hiç güç ve söz hakkı vermez. Kadınını sürekli olarak kontrol altında tutmazsa, aldatılacağından ya da terk edileceğinden korkar.

Bu iki durumdaki erkek de, korku temelli davranışlar gösteriyor. Bunlar maalesef kolay ve zevkli bir ilişki kurmayı imkansız kılan davranış şekilleri.  Tam tersi, bu şekilde stres ve hüsran dolu ilişkiler yaratırsınız.

Kadının kendisini ayak paspasına çevirmesine izin veren ve kadın ne isterse yapan erkek örneğinde ilişki, erkek için kısa sürede stresli ve hüsran dolu olacaktır. Zira bu erkek ne yaparsa yapsın, yaptıkları kadın için yeterli olmayacaktır.  Kadın bu omurgasız erkeğe hiçbir zaman saygı ve çekim duymayacak ya da aşık olmayacaktır. Tam tersine kadın bu erkeği bir sinir bozucu bir yük olarak görecektir. Bu erkekle birlikte olmasına rağmen, bu erkekle birlikte olmak isteyip istemediğine emin olamayacak, aynı şekilde hüsran içinde olacaktır. Kadın genellikle bunun nedenini tam olarak bilmeyecektir.

Böyle durumlarda bir erkeğin en büyük korkusu terk edilmek ya da aldatılmaktır. Ve bu korkusu da genellikle başına gelir zira kadını kendisine aşık değildir, ona karşı saygı ve çekim duymamaktadır.

Yukarıda da belirttiğim gibi, bazı erkekler de aynı korkular ile diğer aşırı uçta davranırlar. Korkularının esiri olarak kadınlarına hiç güç ve söz hakkı vermezler. Kontrol manyağı, aşırı “korumacı” ve aşırı kıskanç şekilde davranırlar. Bu erkekler de, kadınlarını sürekli kontrol altında tutmazlarsa, terk edileceklerinden ya da ihanete uğrayacaklarından korkarak yaşarlar.  Bu gibi durumlarda da kadın, erkeğin muhtaçlığını hisseder ve bu muhtaçlık kadını boğar. Erkeğin kendine güvensizliği, kadının ona saygı ve çekim duymasını engeller. Bu durumda da kadın erkeğe aşık olamaz ya da aşık kalamaz.

Kısacası, bir kadınla olan ilişkinizi kolay ve zevkli hale getirmek için yapmanız gereken şey, korkularınızın esiri olmayı bırakmaktır. Potansiyel olarak terk edileceğinize veya aldatılacağınıza odaklanmayı bırakmanız gerekiyor. Zira bu korkuya odaklanırsanız, bu korku odaklı zihin yapısı, davranışlarınızı da şekillendirir ve aslında kaygılanmanızı gerektirmeyecek şeylerden kaygı ve korku duymaya başlarsınız. Korkularınız sizi aşırı kıskanç, kontrol manyağı veya muhtaç yapabilir. Bu davranışlar, çekici değil davranışlardır. Her ne kadar kafanızı da kuma gömmemeniz gerekse de, kendinizin yeterince değerli ve onun için iyi olduğunuzu, aranızdaki ilişkinin her geçen gün daha iyiye gittiğini bilip, buna göre davranmanız gerekiyor.

Peki aranızdaki ilişkinin her geçen gün daha iyiye gitmesi, daha çekici olmanız ve partnerinizin sizi kaybetmek istememesi için ne yapmanız lazım? Bunu sağlamanın yolu, onun için her geçen gün daha da fazla şey yapmak ve ilişki için çok fazla çaba harcamak değil. Bunlar ilişkiyi sizin için zor ve yıldırıcı bir şeye çevirirler. Bunları yapmanıza gerek yok. Buradan ikinci hataya geçelim.

#2 Bir ilişkiye kadından daha fazla emek harcamak, kadının sizi daha fazla sevmesine neden olmaz.

İlişkinin başında çift yakınlık, seks ve birlikte iyi vakit geçirme döneminde iken bir erkek genellikle, kadının hayatı içindeki konumundan emindir. Erkek kadının kendisi ile beraber olmak istediğini görür, kendine güvenir ve ilişkiden zevk alır. Ama ilişki sürecinde bir yerde kadın, ilgisini bir miktar geri çekerek erkeği test edecektir. Erkek bu ilgi çekilmesi sonrasında kendine güven problemi yaşayacak mı, kendisine yaltaklanacak mı, ya da o eskiye dönsün diye onun için daha fazla şey yapmak zorunda hissedecek mi diye (erkeğin duygusal gücünü ve özgüvenini) test edecektir. Erkek bu ufak tuzağa bile düşecek kadar zayıf ve tecrübesiz mi, yoksa bir kadının kendisini daha fazla sevmesinin yolunun, kadın için artan oranda daha fazlasını yapmak demek olmadığını bilecek kadar tecrübeli ve bunu uygulayacak kadar cesur mu diye test edecektir.

Bir erkeğin yapması gereken, bu tuzağa düşmeyerek, her ne olursa olsun, kadının kendisinden bir tık daha fazla duygusal yatırım yapmasına izin vermek, gerekirse kendi yatırımını bir miktar aşağı çekmektir. Kendisini değerli hisseden, kendine güvenen bir erkek bunu yaptığında, sağlıklı bir kadın erkeğe daha fazla bağlanacaktır.  Kadınlarla başarılı ya da başarısız çoğu erkek, ilişkinin başında kadının bu şekilde olmasını sağlayabilir ama uzun süreli ilişkilerde başarılı olmak istiyorsanız asıl önemli olan, ilişkinin başındaki bu durumu aylar ve yıllar boyunca koruyacak kadar duygusal güce ve bilgiye sahip olmanız ve kadının size olan bağlılığının onun için ne kadar çok şey yaptığınıza değil, onun sizin için ne kadar çok şey yaptığına bağlı olduğunu anlamanızdır.

#3 İlişkiler çok emek isteyen şeyler değillerdir.

Birçok insan kendi ilişkilerinden ve bu ilişkilerini nasıl ayakta tuttuklarından  bahsederken, ilişkilerin çok emek istediğinden bahsederler. Bu insanlar size yalan söylemiyorlar. Maalesef onlar için bu doğru yani ilişkileri için büyük emek harcamak zorunda kalıyorlar. Çünkü bu erkekler, ilişkilere çok kötü bir bakış açısından bakıyorlar. Mesela kız arkadaşının sinir patlamalarını veya testlerini fazlaca ciddiye alan bir erkek,  örneğin küçük ilgi geri çekilmelerine aşırı kaygılı, sinirli ve kişisel bir şekilde tepki verir ve kız arkadaşıyla tartışmaya başlayabilir. Bu da ilişkileri stresli ve sürekli emek isteyen bir hale getirebilir. Oysa kadının testlerini o kadar da ciddiye almamanız, hemen kaygıya kapılmamanız ve testleri kişisel algılamamanız, ilişkilerinizi daha stressiz ve kolay yapacaktır.

Bu tabii ki bir erkeğin, beraber olduğu kadının dediği hiçbir şeyi ciddiye almaması gerektiği anlamına gelmez. Fakat bir kadın normalden farklı bir şekilde karın ağrısı davranışlar sergiliyorsa (dalga geçiyor, erkeğin kendine güvenini zedelemeye çalışıyor, onu aşağı çekmeye çalışıyor gibi), erkek bu davranışları kişisel algılamamalı ve ciddiye almamalıdır. Kadının yaratmaya çalışıyor gibi göründüğü dramaya katılmamalıdır. Genelde çalışır yöntem, bu tür davranışları eğlenen ustalık ile karşılayıp, pozitif cinsel gerilim oluşturacak şekilde  kullanmaktır. Espri yeteneği burada oldukça kullanışlı bir araçtır.

İlişkide kendi yerine güvenen erkek, kadının ara ara test için savurduğu saçmalıkları çok ciddiye almaz. Tekrar ediyorum, bu kadını hiçbir zaman ciddiye almayın, onu aşağılayın, onunla dalga geçin ya da ona sinirlenin demek değil. Sadece kadınların da erkeklerinden, onların bu saçma davranışları karşısında ezilip büzülmemelerini istediklerini bilin. Bir erkek olarak kadının yarattığı dramaları her zaman ciddiye almamanız gerekli. Dramanın içine çekilmek yerine onun drama kraliçesi olmasına gülmeli, bunu her zaman kişisel bir saldırı olarak algılamamalı. Dramaya katılıp duygusallaşmamalı veya ilişki için daha fazla çaba harcaması gerektiği fikrine kapılmamalı. Tabii ki “aman ağzımızın tadı kaçmasın” diye korku ile sinip, kadın drama yaratmasın diye sessizce bu davranışları sineye çekerek, kendi davranışlarına ket vurmamalı.

Mesela diyelim bu gece Çin yemeği yemek istediniz ve bu fikrinize karşı kız arkadaşınız, “Yine Çin yemeği mi? Nereden buluyorsun böyle aptalca yemekleri” diye tepki verdi. Burada bunu hemen kişisel algılamak yerine, ona şu tepkileri verebilirsin (gülerek):

“Aptalca mı? O zaman kaldır o küçük poponu da bu akşam bize aptalca olmayan bir yemek yap bakalım.”

“1 milyar kişi yanılıyor olamaz bebeğim, bence senin köyünün yerel tatlarından dünyaya açılma vaktin geldi de geçti.”

“Ne oldu Kezbanım, canın bugün işkembe çekti de açık açık söyleyemezsin mi?”

Böyle şeyleri gülerek, dalga geçerek söylüyorsunuz, sinirli bir şekilde değil (gir mutfağa yemek yap lan kadın şeklinde değil).

Bir ilişkide ara ara gerçekten ciddi olmanız gereken dramalar olabilir. Bazen gerçekten de ciddi bir konuşma gerektiren bir hata yapmış olabilirsiniz ya da ciddi konuşmanız gereken bir olay olabilir. Böyle durumlarda kendinizi değiştirip adapte olmanız gerekir ya da bazı durumlarda üzgün olduğunuzu belirtmeniz gerekebilir.  Ama gereksiz drama ile gerçek dramayı birbirinden ayırmayı da bilmeniz ve gereksiz dramaya girmemeniz gerekli. Yoksa ilişkiniz hızlıca kaygı dolu ve çok fazla emek harcamnız gereken bir noktaya gelebilir. Kısa süre içerisinde, kadını sinirlendirmemek için parmak uçlarında yürüyen, sürekli yanlış şeyleri söylememek, yanlış şeyler yapmamak için kendine dikkat etmek zorunda hisseden bir zavallıya dönüşebilirsiniz. Bunun sonucu da tam tersine dramanın şiddetini ve mantıksızlığını arttırması ve kadının omurgasız bir erkekle birlikte olmaktan duyduğu rahatsızlık sonucunda erkeğe daha da yüklenip onu ayak paspasına çevirmesidir.

#4 Seksi kadından aldığınız bir şeye çevirmek, kadının sizinle seks yapmaktan kaçınmaya başlamasına neden olur.

Bir erkek kadın seks başlattığında bile, kadın kendisine bir iyilik yapıyormuş gibi davranarak, fazlaca heyecanlanarak tepki verirse, kadın yavaş yavaş sekse olan ilgisini kaybedecektir. Sekse, kadının başlattığı durumlar da dahil, maskülen ve beraberce yaptığınız bir şey olarak bakmanız gerekli. Birçok kadın ilişkinin başında sekse oldukça istekli iken, zaman içinde seks isteği azalıyor ve bazen ya seks başlatmayı ya da seks yapmayı tamamen bırakıyor. Bu genellikle erkeğin sekse, kendisinin kadından aldığı, kadının kendisine verdiği bir şey olarak bakmasından kaynaklanır. Bu şekilde hisseden erkekler, sekse sadece kadından istedikleri bir şey olarak bakarlar ve kendilerinin kadına verdikleri bir şey olarak bakmazlar.

Bir kadına ilk defa yürürken tüm yürümeyi sizin kadına kendinizi beğendirmeniz, kadının sizden hoşlanmasını sağlamanız ve kadının sizi onaylaması olayına çevirirseniz, yürümenin başarısız olacağını görebilirsiniz. Kadın kendisinin daha değerli olduğunu hisseder ve size bir şans verirse, size bir iyilik yapacağını hisseder. Erkeğin daha değerli olduğunu ve bu erkekle birlikte olmak istediğini hissetmez.

Aynı temel prensip ilişkilerde de çalışan bir dinamiktir. Seks konusundaki en iyi yaklaşım, seksin, kadının erkekten istediği ve almak için bir şeyler yaptığı bir şey olacağı ortamı yaratmaktır. Seks onun sizden istediği, kendini iyi hissetmek ve size bağlı hissetmek için sizden aldığı bir şey olmalıdır. Bunun tam tersine erkek seksi, onun kadından aldığı ve almak için bir şeyler yapması gereken bir şeye çevirirse, bu kadının sekse soğumasına neden olacaktır.

#5 Bir ilişkide duygusal olarak cesur olmak, duygusal olarak korkak olmaktan çok daha fazla doyurucu ve ödüllendiricidir.

Bir önceki ilişkisinde terk edildiği için kalbi kırık bir erkek düşünün. Bu erkek yeni ilişkisine başladığında, eski ilişkisinin yükünü yeni ilişkiye taşıyabilir ve yeni kadınına karşı duygusal olarak mesafeli, kalbi kırılır korkusu ile yeterince yakınlaşmaktan korkar bir şekilde davranabilir. Bu nedenle de yeni ilişkisinde kadını ile arasında derin bir bağ kurulmasına engel olur ve ilişki tatsız tutsuz bir hal alır.  Erkek bu şekilde davrandığında sıklıkla terk edilir ve bu kadını gerçekten istiyor ama yara almaktan korktuğu için böyle davranıyorsa, bir daha yaralanır ve böyle davrandığına pişman olur. Ya da daha beteri, “bak yine aynı şey oldu, yaralandım” diyerek bir sonraki ilişkisinde daha fazla korkak davranır ve dibe doğru yuvarlanmaya başlar.

Burada çözüm bir erkeğin bir kadın gibi duygusal olarak bir yukarı çıkması bir aşağı inmesi değil tabii ki. Erkeğin yapması gereken duygusal olarak korkusuz olmasıdır. Bir kadını sevmenin sonuçlarından, aşamalı olarak bağlanmaktan korkmamasıdır.

Duygusal olarak korkusuz olmak, bir kadına sürekli onu ne kadar sevdiğinizi söylemesi, “sensiz olamam, sen hayatımın aşkısın” gibi şeyler saçmalaması demek değil. Bir ilişkiye yatırım yapmanın, sevmenin potansiyel kötü sonuçlarından korkmamaktan bahsediyorum.

Çeviri: Relationship advise for men

Bu konuda bir de kitap yazdık, ismi Erkekler için Uzun Süreli İlişki Rehberi.

Türk kızlarının %90’ı ruh hastası mı?

Ekşi sözlükte biri, Türk kızlarının %90’ının ruh hastası olması başlığına “tabii ki ruh hastaları bunlar” diye kendi deneyimini yazmış, bir inceleyelim dedim.

Önce tamamen bir okuyun ve bakalım bu adamın asıl derdini görebilecek misiniz?

biri nişanlılık olmak üzere son 5 sevgilimde de illallah etmiştim artık. dünya bile değil, evren bunların etrafında dönüyor resmen. hiçbir konuda hiçbirini tatmin edemiyorum. mutlu olmuyorlar. ne yaparsanız yapın her an ilgi bekleyen, kendinizle 10 dk zaman geçirseniz “benle ilgilenmiyosun” zorbalığına başlayan, istekleri hiçbir zaman bitmeyen bir topluluk bunlar.

bir uğraş ya da hayata dair merak ettikleri, dert edindikleri bir şey yok. bir hobileri yok. müzik zevkleri yok. spor, sanat, genel kültür ne bileyim sikindirik siyaset falan bile “ıyghh öff püff” şeyler bunlar için. statü denen şeyi follower sayısıyla eşdeğer görürler. örneğin bir tanesiyle bile açıp cosmos belgeseli izleyemedim, biriyle bile hayata dair ya da özel niş alanlara dair bir sohbetim olmadı. daha doğrusu olamadı. çünkü çok denedim. bu arada bu arkadaşlar bildiğin yüksek fakültelerden mezunlar ve çalışan insanlar. ama birinden bile bir konuda etkilenmedim. beni açacak, merak ettirecek, hayret ettirecek hiçbir anım olmadı.

damızlık adam gibiydim. kamış istediklerinde hazır bir şekilde görevimi yapmam gerekir. ben 2 saat atıyorum satranç oynadığımda oooo “beni unuttun yine”. araban varsa o haftasonu hanfendiyi istediği yere götürceksin. bak senin istediğin de değil. araban var olum sonuçta. hatta sen hastasın köpek gibi evde yatıyosun, hanfendi yazıyor paydosa doğru “alcak mısın beni çıkışta aşkooo”. sen hastaysan banane amk servise mi bindirceksin beni yaa ıyghh.

nişan yapıp evimi açtığım insan her gün beni birinden kıskanıyodu. her allahın günü. ayrılık ultimatomları veriyodu. evli çoçuklu insanlara yürümedigimin hesabını verirken buluyodum kendimi. bi süre sonra ben de ruh hastası oldum tabi. iş yerinden ayrılan bir arkadaşın fotoğraf karesinde olduğum icin birilerine yürümekle suçlanıyodum. ve ben bu psikopatlara her seye ragmen saygılı davranıyordum. bildiğin açıklama falan yapıyodum.

o kadar çok ruh hastası tanıdım ki artık bu genellemeyi yapacak seviyeye geldim. türk kızı %90 ı ilgi budalası, bencil, hayata dair hiçbir merakı, ilgisi ya da dert edindiği bir uğraşı olmayan boş bir topluluktur. nokta

Şimdi de sazı ben elime alayım.

biri nişanlılık olmak üzere son 5 sevgilimde de illallah etmiştim artık.

Bir, iki kadında aynı şeyi yaşasan,  bunlar ruh hastası dersin. 5 kadında da aynısını yaşayınca “acaba bütün bu ilişkilerin ortak paydasında – bende – bir yanlış var mı” diye düşünmen lazım. “Kadınlar bana niye böyle davranıyor, benden neden sürekli ödemem, itaat etmem, alttan almam bekleniyor?” dersin. Arkadaş kendisini bir kez bile suçlamış mı? Hayır. Bu şekilde de tabii ki egosunu sıvazlayıp duruyor ama bu tür kaybeden narsizmi maalesef %90 kendisine zararlı.

Bu adam kendi arızaları nedeniyle, normal kızlar tarafından sürekli reddedilip, sadece ruh hastası kızlarla birlikte olabiliyor olabilir. Bu tür bir “tüm kadınlar / erkekler şöyle böyle” ağlamasında çoğu zaman durum bu. Örneğin “tüm erkekler sikip atan, aldatan götlerdir” diye ağlayan kadın size saçma geliyor zira muhtemelen kendinizi ve birçok erkeği biliyorsunuz ve bu tür erkeklerin azınlıkta olduğunu da biliyorsunuz. Ama bu kız için gerçeklik bu. Neden? Zira normal erkekler onun için görünmez (itici, heyecan verici değil) ve sürekli bu tip adamları buluyor. Sonra da tabii onun için “tüm erkekler” kötü, göt, piç. Burada da aynı durum olabilir. Sen mazoşistsen, seni sadece sadistler çekici bulur ve sonra da tüm kadınları sadist sanarsın mesela. Oysa gerçekte sorun, senin normal kadınlar tarafından tercih edilmemendir.

Örneğin ben burada çok görüyorum. Kız arkadaşım çok kıskanç, sürekli bir şey istiyor, kavga çıkarıyor, vs. diyen adamlarla biraz konuşunca şu çok bariz. Adam kendine güvenmeyen, öz değer yoksunu biri ve kendine hep böyle kızları çekiyor. Sonra da tüm kızlar bu şekilde kendine güvensiz, drama sanıyor.

Fakat burada başka bir mekanizmanın olma ihtimali daha yüksek. Kadınlar omurgasız, kendi çizgilerini savunamayan, bu çizgiler ihlal edildiğinde çekip gidemeyecek kadar muhtaç ve korkak erkeklere çok acımasız davranırlar. Aynı kadın böyle bir erkeğe arkadaşın yazdığı gibi eziyet ederken, omurgalı, eğer çizgilerini fazla ihlal ederse elinden kaçırabileceğini bildiği bir erkeğe feminen, sevgi dolu ve gayet iyi davranabilir.

Bu arkadaşın temel probleminin omurgasızlık olabileceğini nereden anlıyoruz? Şu iki örneği verelim:

“araban varsa o haftasonu hanfendiyi istediği yere götürceksin. bak senin istediğin de değil. araban var olum sonuçta. hatta sen hastasın köpek gibi evde yatıyosun, hanfendi yazıyor paydosa doğru “alcak mısın beni çıkışta aşkooo”. sen hastaysan banane amk servise mi bindirceksin beni yaa ıyghh.”

ve ben bu psikopatlara her seye ragmen saygılı davranıyordum

Sen, kadın seni şoför olarak kullanmak istediğinde, gıkını çıkarmadan itaat ediyorsun, hasta olsan bile. Ya da belki gıkın çıkıyor ama ben senin şoförün değilim diye yerini bildirecek cesaretin olmadığı için, kıza yerini bildiremiyorsun.

Dikkat edin, kız ağzıma sıçsa da korkumdan (kızı kaybederim, yalnız kalırım, kimse beni sevmez korkusu muhtemelen) gıkımı çıkaramıyorum demek, kırılgan narsist egosunun kaldırabileceği bir gerçek değil. Bunun yerine “ve ben bu psikopatlara her seye ragmen saygılı davranıyordum” diyor. Buna da muhtemelen inanıyor. Ben “zayıfım”, “muhtaç davranıyorum” demek yerine, “büyüklük bende kalıyor”, “ben yine de çok efendiyim” diye zayıflığına güzelleme düzüyor.

Arkadaşlar, kadınlar bu noktaya birgünde gelmezler. Bu sitede defalarca belirttiğimiz gibi, bir kadın sizin erkek adam mı yoksa bir sünepe mi olduğunuzu size bakarak tam olarak göremez. Arada sizin sünepe iseniz ona göre davranacağınız küçük testler yaparlar. Bu testler başında çok küçüktür ama siz muhtaçlık, kaybederim ve beni kimse sevmez korkularının esiri bir erkekseniz, bu testlere hafif bir omurga bile gösteremeyebilirsiniz. Bu durumda da kadın acaba ne kadar sünepesiniz diye testlerin şiddetini arttırır ve bir de bakarsınız hasta yatağınızdan kalkıp ona şoförlük yapmıyorsunuz diye size telefonda bağırıp çağırdığı bir noktaya gelmişsiniz.

o kadar çok ruh hastası tanıdım ki artık bu genellemeyi yapacak seviyeye geldim. türk kızı %90 ı ilgi budalası, bencil, hayata dair hiçbir merakı, ilgisi ya da dert edindiği bir uğraşı olmayan boş bir topluluktur. nokta

Sen de bu kadın çöplüğünün kıymetini bilmediği bir pırlantasın değil mi? Yersen. Maalesef kendi yiyordur. Muhtemelen bunu okusa direkt savunmaya geçer. Şişkin ama aşırı kırılgan egosu bu gerçekleri kaldıramaz. Ama sorun şu ki, egomu koruyacağım diye ilişki hayatını cehenneme çeviren, üstelik düzeltme olanağı kendi elinde olan hatalarını düzeltemiyor. Bunun yerine sorunu kadınlara atıyor ve egosunu rahatlatıyor ama bu sefer de sorunu çözmesi mümkün değil. Zira “tüm Türk kadınları ruh hastası” ve bu konuda yapabileceği ne var ki?

Bakın beraber olduğunuz kadın gerçekten ruh hastası olabilir. Ama durum buysa sizin bu kadını bırakmanız lazım. Fakat şimdi bu çocuğu düşünün. Kız arkadaşı gerçekten ruh hastası olsa bile nasıl bıraksın? Zira ona göre ruh hastası olmayan bir kız yok ki?

Oysa azıcık alçak gönüllü olsa, 5 kızda da aynı şeyi yaşadım o zaman bendeki problem ne olabilir diye kafa yorsa, kendi zayıflıklarını bulup giderse, hem böyle kızları kendine çekmeyi bırakacak, hem daha nitelikli kızları kendine çekecek hem de omurgasızlığı yüzünden normal kızları bile ruh hastası canavarlara çevirmeyecek! Evet, yeterince uzun süre böyle omurgasız davranırsanız, en iyi kızı bile çıldırtabilirsiniz. Gerçi normalin üstünde niteliğe sahip kızlar sizi ilk aylarda terk edeceği için, onlarla tecrübeniz çok olmayabilir.

Bu arada, iyi çocuk sendromu olan adamlar normal kadınları iterken, narsist kadınları kendilerine çekerler. Bu konuda iyi çocuklar narsist kadınları kendilerine çekerler yazımıza da bakabilirsiniz.

Bu konu, Modern iyi kocalar ve erkeğe psikolojik şiddet uygulayan kadınlar cehennemi podcastında da işlenmişti.

Sorularınız varsa site yorumlarında sorabilirsiniz ya da bana özel olarak ulaşabilirsiniz. İlişkiler konusundaki ilişkiler setimizi de tavsiye ederim.