Vaka çalışması – Sebepsiz yere birden bire terk eden sevgili

“Beni ve ilişkimizi bir çöp gibi çöpe attı.”

Eski sevgilisinin terk etmesinden sonra çok zor günler yaşayan ve hatta psikolojik destek alan bir erkeğin yakarışı bu. Şöyle devam ediyor:

“Daha birgün önce sabah kapıdan çıkarken bana seni seviyorum demişti, ertesi gün ise artık içinde sevgi kalmadığını söyleyerek beni terk etti.”

Bu özellikle başlarda oldukça acı verse de aslına bakarsanız sıklıkla karşılaşılan bir ayrılık şekli. Bazen terk eden kendisinde duygular neredeyse tamamen tükenene kadar ilişki içinde kalıyor ve duyguları hemen hemen bittiğinde ve hazır olduğunda pat diye terk ediyor. İlişkiye kendini fazlaca kaptırmamışsanız, bu kişinin bir ayağının dışarıda olduğunu anlamanız çok zor değil. Ama birçok insan, özellikle de çok tecrübesiz gençler, ilişkiye kendilerini fazla kaptırıp bu işaretleri de göremiyorlar. Sonuçta da terk edende duygusal bağ neredeyse yok seviyesindeyken ve terk eden bu ayrılığa haftalardır hazırlanırken, terk edilenin duyguları yüksek seviyelerde oluyor ve terk edilen için ayrılık sürpriz oluyor. Haliyle terk edilen bu ayrılığa duygusal olarak zerre hazır olmuyor.

Burada terk eden kişinin terk edilene vurduğu darbeyi daha da arttıracak bir durum da, terk edecek olanın bu konuda son ana kadar kendini kandırması ya da bencilce bir şekilde son ana kadar karşı tarafı kandırması. Yani terk eden, hayır ben hala seviyorum diye kendini kandırmak için ekstra yakın davranmaya çalışıp, son ana kadar seni seviyorum diyebiliyor. Ya da kendi işi bitene kadar ilişki sürsün diye rol yapıyor. Her iki durumda da yapmacıklığı fark etmek ve ayrılığa gidildiğini görmek zor değil ama işte dediğim gibi terk edilecek olan da aşk böcüğü olmuş kendini kandırmakla meşgul.

Şimdi bu durumda terk eden kişi haftalardır hazırlandığı için ilişkiyi birden bire bitirip yeni limanlara yelken açabilir ve hatta daha kötüsü ilişkiyi bitirmeden atlayacağı dalı hazırlamış olabilir. Bu da terk edilenin acısını katlayacak ve kendi özdeğerine darbe vuracak bir durum. “Ben bu kadar değersiz, çabuk unutulabilecek biri miyim ki daha geçen hafta bana seni seviyorum darken bugün başka biriyle görüşüyor. Benim hiçbir önemim yoktu demek ki beni bir çöp gibi atabiliyor”. Şimdi çoğu ayrılık terk edilen taraf zayıf ve itici davrandığı için olur ve itici davranan birini unutmak daha kolaydır. Ama olayı o kadar da kişisel algılamamanız ve kendi özdeğerinizi kaybedecek noktaya gelmemeniz lazım zira dediğim gibi muhtemelen o sizi birden unutmadı, haftalar ya da belki aylardır buna hazırlanıyordu. Siz bunu fark edemediğiniz için size birden oldu gibi geliyor. Özellikle de karşınızda daldan dala atlayan yani sadakati değer olarak benimsememiş biri varsa aslına bakarsanız değersiz olan terk eden. Fakat terk eden o olduğu için ve terk edilme takıntı yarattığından, sizin bunu anlamanız zamanınızı alacak.

Buradan anlayacağınız, ilişkide ilgisizlik işaretlerini okumayı bilmek ve bunlara göre kendinizi hazırlamak çok önemli. Her şeyden önce karşınızdaki insanın ne dediğine değil ne yaptığına bakmanız lazım. Sizinle eskisi gibi zaman geçirmeye hevesli değil mi? Sizinle zaman geçirmemek için hep bir bahanesi mi var? Beraberken eskisi gibi heyecanlı değil mi? Seks azaldı ya da bitti mi? Seksi görev gibi mi yapmaya başladı? Sizinle vakit geçirme planlarını erteleyen ve son anda çıkan şeylerin sayısı arttı mı? Bu ve bunun gibi işaretler, dikkatli olmanızı ve kendinizi hazırlamanız gerektiğini gösteren işaretler. Bunları gördüğünüz yerde seni seviyorum, aslında buluşmak istiyorum ama hep bir şey çıkıyor lafları sadece birer laflar. Gerçek de olabilirler ama siz yine de tetikte olmalısınız.

Bu işaretleri görüp de kendinizi kandırmadan değerlendirirseniz, sadece hazır olmakla kalmazsınız. Aynı zamanda ilişkiyi kurtarıcı şeyler de yapabilirsiniz. Eski sevgiliyi geri kazanma ihtimalinin en yüksek olduğu zaman, eski sevgilinin soğumaya başladığın zamandan itibaren henüz eski sevgili olmadığı zaman dilimidir.

İlişkiyi kurtarıcı hareketler ne olabilir? Mesela siz sürekli buluşmak veya seks istiyorsunuz ve o da bir bahane buluyor diyelim. İlişkiyi bitirici bir peşinde koşma ve hatta dilenme sürecindesiniz. Bu durumda kendinizi geri çekmek, en azından 2-3 kere bunlar ondan gelene kadar buluşma ve seks istemeyi / dilenmeyi bırakmak, ilişki kurtarıcı olabilir. Genel olarak sizin de kendinizi geri çekmeniz, karşınızdakine ayrılmadan önce kendisinin de ayrılık ile değerli bir şey kaybedeceğini hatırlatabilir.

Evet size ne kadar mantıksız görünebilir ama bir ayağı dışarıda olan veya çıkışa yönelmiş bir partnere karşı uygulayabileceğiniz en kötü strateji, onun peşinde koşmak ve ona ilgiyi arttırmaktır (eğer bitişe gidişin sebebi sizin ilgisizliğiniz değilse ama o durumda bile ilginizi abartmayın). En iyi strateji ise kendini geri çekmek ve karşı taraf gibi ilişki bitimine hazırlanmaktır. İlişki bitsin istemeyebilirsiniz ama kendinizi buna hazırlamanız lazım. Bu şekilde ilişkinin bitme ihtimali de azalır.

Birden bire, çöpe atılmış gibi hissederek terk edilmemek için dikkat etmeniz gereken bir diğer önemli şey de, ilişkinizi hayatınızın en önemli şeyi veya daha kötüsü tek önemli şeyi haline getirmemektir. Sürpriz ve geri dönüşsüz terk edilenlerin çok büyük bir kısmı maalesef bunun tam tersini yapan insanlar. Kendinizi asla o kadar kaptırmayın, özellikle de başlarda. Böyle yaparsanız kendinizi bir cennet masalında gibi görmek için kafanızı kuma gömüp bariz işaretleri bile okuyamaz hale gelebilirsiniz. Ayrıca ayrıldığınız zaman da yıkılırsınız zira hayatınızdaki en önemli ya da tek önemli şeyi kaybetmenin maliyeti çok yüksektir.

Birdenbire, çöpe atılmış gibi hissederek terk edilmemek için dikkat etmeniz gereken bir başka önemli şey de, kendi özdeğerinizi ve onaylanma ihtiyacınızı, ilişkinize ve partnerinize bağlamamaktır. Tamam ilişkiniz ve partneriniz bunun bir kısmını karşılayabilir ama çoğu ondan geliyorsa maalesef bu durum çifte probleme dönüşür. Birincisi siz karşınızdakine muhtaç hale gelirsiniz ve bir yandan ona duygusal yük olmaya başlarken bir yandan da zayıf ve itici birine dönüşürsünüz. İkincisi, ayrılık sonrası aşırı derecede yıkılırsınız ve özdeğerinizi yeniden kazanmak, onay dilenmek için eski sevgilinizin kapısında ağlar durursunuz.

Tekrar ediyorum, ilişkinizin başından itibaren, en iyi olduğu zamanlarda bile ilişkinizi hayatınızın en önemli şeyi haline getirmeyin ve özdeğerinizi ve mutluluğunuzu büyük oranda ilişkinize ve partnerinize bağlamayın. Bunu ne kadar çok başarırsanız, ilişkiniz o kadar sağlam olur.

Şimdi baştaki arkadaşa dönelim. Kendisi birazdan göreceğiniz gibi ilişki bitiminde bir şok yaşamış ama sonra kendisinin de değindiği gibi orada olan işaretleri görmezden geldiği için bu durumu yaşamış.

Sekiz aylık ilişki içindeyken kız arkadaşım hiçbir sebep göstermeden, birdenbire terk etti ve neredeyse tamamen ortadan kayboldu.

Bakalım sana davranışları ile olayı anlattı mı, anlatmadı mı? Biliyorum, bu bencilce bir terk ediş ama bazı insanlar böyleler ve sizin böyle insanlarla karşılaşmaya hazır olmanız lazım. Çoğu insan size “sorun sende değil bende”, “sen  daha iyilerine layıksın” vs. gibi saçma bahaneler sunarlar ama en azından karşılarındaki insanı rahatlatmaya çalışacak ve bir bahane sunacak kadar önemserler. Neredeyse ghosting ile gideni geri almayın ama böyle davranan insanlara hazır olun. İlişkilerde bindiğiniz daldan önce kendi kanatlarınıza güvenmeniz lazım ki o dal sandığınız kadar sağlam çıkmazsa kendinizi yere çakılmış bulmayın.

Harika bir ilişkiydi, aramızdaki uyum öyle her ikilinin sahip olabileceği veya her zaman bulabileceğim gibi bir şey değildi.

Uzun süreli ilişkileri atlatmanın zorluklarından biri de bu. İnsanın karşısına uzun süreli ilişki uyumu gösterebileceği kişi senede veya iki senede bir çıkar, o da kendisini kadın erkek ilişkileri piyasasına koymuş biri ise. Her hoşlandığınız ya da fiziksel bir şeyler yaşadığınız kişiyle bu bağı göremeyeceksiniz ve hatta çoğuyla bu bağı bulamayacaksınız. Fakat bu bağ her zaman karşınıza çıkmasa da birçok kişiyle yaşayabileceğiniz bir bağ yani buradan o benim ruh ikizimdi, bir daha böylesini bulamam gibi aptalca bir sonuç da çıkarmamanız lazım.

Aslında ayrılık yaşamamış biri değilim ve ayrılıkları da bir şekilde, aşırı zorlanmadan atlatan biriyim. Ama aramızdaki uyum ve bunu birden kaybetmem nedeniyle bunu atlatamıyorum. Öyle ki hayatımda ilk defa bu konuda psikoloğa gitmeye başladım.

Bu kız ilişkinin başından neredeyse son anına kadar sürekli seni seviyorum diyordu. Sürekli olarak beni kaybetmenin onun için bir felaket olacağını söylüyordu. Benimle yaşlanmak istediğini bile söylüyordu.

İşte burada arkadaşım, herkesin bilmesi gereken bir şeyin kokusu var: aşk bombardımanı. Çok erken ve çok yoğun bir sevgi gördüğünde çoğu insanın tepkisi erimek ve kendini kaptırmaktır ama çok yoğun ve çok erken bir güzellik sizde her zaman bunun arkasında bir şey olabilir şüphesi yaratmalıdır. Görünen  o ki sen bu yoğun, emeksiz ve hızlı mutluluk bombardımanına kapılıp bağımlı hale gelmişsin.

Ve sonra aniden, hiçbir sebep göstermeden, kapanış yapmadan bırakıp gitti. Narsist kişilik bozukluğu olduğundan şüpheleniyorum.

Kız narsist biri de olabilir ama senin için önemli olan şu ki senden ayrıldığında sana karşı en ufak bir şey hissetmiyordu. Artık seni zerre önemsemiyor diye narsist etiketi atmak kolay ama durum bu olabilir de olmayabilir de. Benim gördüğüm kız seninle zerre bir şey hissetmediği zamana kadar kalmış. Burada yapman gereken, acaba senin yanlış yaptığın bir şeyler vardı da kız onları düzeltmen için bekledi mi diye bir düşünmek. Şimdi aniden terk eden yani “suçlu” o iken ben niye kendimi suçlayayım diyebilirsin ama burada amacın ani ilişki bitimi yaşamana neden olan zayıflıkların varsa bulup düzeltmek ki bir daha yaşamayasın. Yoksa kızı aklamaya çalışmıyoruz.

Narsist insanlar başkalarına karşı empati duyamıyorlar.

Bu kızın ayrılırken sana empatisi olmadığı kesin ve narsizm skalasında yüksek bir yerde olma ihtimali de çok yüksek. Kişilik bozukluğu mu? Evet bir aşk bombardımanı var ama aşk bombardımanı bazen erkeğin çok aşık bir kadının aşkına kapılıp aşk böcüğü bir yumuşağa dönüşmesi ile de biter. Maalesef kadın ilişkinin sonudaki yumuşakçaya değil ilişkinin başındaki sağlam erkeğe çok aşık olduğu için, o büyük aşkı tamamen ortadan kaybolabilir.

İlişkilerde kabul etmeniz gereken kanunlardan biri şu: karşınızdaki için önemli olan onun sizi ne kadar sevip çekici bulduğudur, sizin onu ne kadar sevip çekici bulduğunuz değil. “Onu çok seviyorum ya da onu benim kadar seveni bulamaz, bunun hiç mi değeri yok” sorusunun cevabı evet karşındaki seni sevmiyorsa hiç değeri yok. Siz de böylesiniz bu arada, siz onu bu kadar sevmiyor olsanız onun sizi ne kadar sevdiği ya da sevmediği de sizin umrunuzda olmazdı.

Beni böyle bir çöp gibi atıp gitmesini hazmedemiyorum özellikle de o yoğun sevgiden sonra. Senin videolarını ve kitaplarını görmek benim için çok iyi oldu. Peşinde koşmadım, geri dön ya da bir açıklama yap diye yalvarmadım ve hatta terk edildikten bir ay sonra, kendime acıma seanslarım devam etse de, kızlarla buluşmaya başladım. Kızlarla görüşmekten zevk almadığımı söyleyemem, burada öğrendiklerimi uygulamaya çalışmak ve başarı görmek ya da başarısızlıktan ders almak oldukça keyifli. Ama neden böyle olduğunu sürekli olarak düşünmekten de kendimi alamıyorum.

Öncelikle senin durumundaki birinin mümkün olduğunca piyasaya dalması ve kadın erkek ilişkileri konusunda aktif olması lazım. Ne kadar kötü hissedersen hisset bunu yapman önemli. Bu senin depresyona girmemen için önemli ama bir başka önemi de eski kız arkadaşının şu an piyasada aynı şekilde aktif olması ve bunun sonuçlarını depresif bir şekilde içine kapanarak görmenin senin için daha yıkıcı olabilmesi. Seni terk edeni, özellikle de seni bu şekilde terk edeni, nedenler konusunda kafanda bir gürültü olsa da hızlıca terk etmen ve o yokmuş, olsa da senin için bir değeri olmamış ve yokmuş gibi davranman, senin iyileşmen için çok önemli.

Fakat ne kadar güzel ve ilginç kızlarla karşılaşsam da, onları eski sevgilimle karşılaştırmadan edemiyorum.

Hayır, burada dikkat etmen gereken şey, senin o etten kemikten kızları, terk edilmenin verdiği takıntı ile kafanda büyüttüğün, hayali bir eski sevgili figürü ile karşılaştırıyor olduğun. Senin yapman gereken, o kızları gerçekle yani terk edilmiş olman ve tamamen yalnız olmanla karşılaştırman. Birçok insan bu hatayı yapıyor ve kızları kafalarındaki bir idol ile karşılaştırıp sonra onlara aynı şeyleri hissedemiyorum diyorlar. Bunun en trajikomik versiyonu, yeni sevgilisi ile eskisi ile olduğu kadar aşık hissetmediğiniz söyleyen, yeni sevgilisini eski sevgilisinin idolü ile karşılaştıran garibanın, yeni sevgilisi tarafından terk edilir edilmez eski sevgilisini bir anda unutup, en taze eski sevgilisini idolleştirmesi! Kafanızda yarattığınız bu idol bu kadar güçlü ama bir yandan da bu kadar kısa ömürlü ve kırılgan bir şey.

Yeniden uzun süreli ilişki uyumlu biri ile belki bir belki iki sene karşılaşmayacağınız için, 4-5 ay kimseyi bulamayınca, onun gibisi olmayacak aptallığına da kapılmayın. Hemen olmayacak. Yoksa onun gibisini bırak daha iyisi de olacak.

Birçok insan maalesef onun gibisi gelmeyecek hurafesine göre yaşayarak, ayrılıktan iyileşmek yerine ayrılık yarasını canlı tutuyor ve sonra onun gibisi ya da ondan iyisi ile karşılaştığında, iyileştirmediği bu yaranın verdiği depresiflik, özdeğer ve özgüven yoksunluğu, sosyal ortamdan uzak durmanın verdiği acemilik ile bu insanı hayatından itiyor! Çok acıklı bir durum.

Aslına bakarsan eski kız arkadaşımla ilgili alarmlar vardı ama ben bunları görmezden geldim. Bunları şimdi görebiliyorum. Kızdı mı kendini kaybediyordu, çok içiyordu ve sarhoşken fiziksel şiddete gidebiliyordu. Son aylarımızda buluşmalarımız ve seks çok azalmıştı. Tamamen işini bahane ediyordu ve gerçekten çok yoğundu ama ben bunun altında başka bir şey olduğunu hissediyor gibiydim. Şimdi geçmişe bakıp uydurmuyorum, en yakın arkadaşıma “bu kızda bir şey var, bu sadece iş yoğunluğu değil” demiştim.

Anlattığın duygu kontrolsüz kadın hiç de ideal bir “ruh ikizi” değil. İlişkiniz o kadar harika değilmiş. Ayrıca kızın soğuma işaretlerini de görmüşsün.

Ama neden soğudu onu bilmiyorum. Yani tamam kıza kapılmıştım ama bunu belli edecek çok fazla şey yapmadım.

Bazen kapılman yeter, kapılmanın kokusu her tarafından akar. Ama belki de kız bu şekilde saman alevi gibi yanıp sönen ilişki insanı, belki sadakatsız, belki daldan dala atlayan biri, belki narsist. Önemli olan şu ki buradan alabildiğin dersi alıp yoluna devam etmen.

Şimdi bu kız geri gelsin istiyor muyum? Evet ama daha çok intikam fantezim var.

Kızı umursamayı bıraktıkça geçecek bir fantezi.

Ama daha çok bir daha böyle dağılmamak için ne yapmalıyım onu merak ediyorum.

Birincisi, bir daha aşk bombardımanı ile eriyip kendini kaptırma. İkincisi, ne dediğine değil ne yaptığına bak. Üçüncüsü ve daha önemlisi, artık çok sağlam bir dal buldum, kanatlarımı güçlü tutmama gerek yok diyerek kanatlarını güçten düşürme. Yani ilişkini hayatının merkezi yaparak, hayatının merkezi olması gereken kendi amaç ve hedeflerini sallama, sosyal hayattan, spordan, hobilerinden, vs. kopma. Çizgilerinden ciddi ödünler verme. Bir kadında ana kucağı buldum artık yetişkin erkekliği bırakıp o kucakta uyuyan oğlan çocuğuna dönebilirim diye hayallere dalma.

Aile ve evlilik üzerine

Mahmut Abi evlilik konusunda düşüncelerin nedir? Kırmızı hapta gerek Türkçe gerek İngilizce içerik üretenlerin hemen hepsi erkeklerin evlilikten uzak durması gerektiğini söylüyor. Sen bu konuda ne düşünüyorsun?

Ben diğerlerinden farklı olarak erkeklere evlilikten uzak durma tavsiyesi vermiyorum. Çocuk yapma veya gelecek nesilleri yetiştirme ihtiyacınızı, feministler evlilik kurumunu erkekler için zor ve tehlikeli hale getirdi diye bırakmanızı tavsiye etmem. Evlenmeden çocuk yapabiliyor musunuz bilmem ama bu hala pek mümkün değil. Geçenlerde Avrupa’da oldukça liberal bir ülkede yaşayan bir arkadaşım, 6 yıldır resmi olarak evlenmeden karı – koca hayatı yaşadığı kadınla evlendi zira kadın hamile kaldı. Nedenini sorduğumda o ülkede bile anne ve babanın resmi olarak evli olmamasının, çocuğun resmi evrak gerektiren işleri ile ilgili büyük külfet yarattığını söyledi. Türkiye’de durumun daha iyi olduğunu sanmam. Belki ABD’de bazı aşırı liberal eyaletlerde bu iş rahattır ama orada da öyle olduğunu pek sanmam.

Yani benim bildiğim 2020’li yıllarda bile çocuk yapmak için evlenmeniz gerekiyor.

Tamam biliyorum, evlilik riskli ki bu riskleri burada yazıp duruyoruz. Evleneceğiniz kadını çok dikkatli seçmelisiniz ama çok dikkatli seçseniz bile devletin evli kadına verdiği silahların eşinizin elinde olmasını istemezsiniz. Yani biraz abartı olacak ama şöyle düşünün. Devlet evlilikte erkeğe istediği zaman karısıyla cinsel ilişkiye girme hakkı verse ve kadın istemese bile cinsel ilişkiye girmesini tecavüzden saymasa, erkeklerin büyük çoğunluğu bu durumda da karısı istemiyorsa onunla zorla ilişkiye girmez. Ama bu, böyle bir yasanın saçma ve insanlık dışı olduğu gerçeğini değiştirmez. Bir kadının, bunu yapmayacak bir adamla evli olduğunu bilmesine rağmen kocasının elinde böyle bir “hakkın” olmasını isteyeceğini sanmam.

Her neyse, çoğunuz hala çocuk yapmak ve yetiştirmek isteyeceksiniz ve bunun için evlenmeniz gerekecek. Şu an 25 yaş altındaysanız bu konuda yorum yapmayın zira şu an çocuk yapmam diyenlerinizin çoğu 30 yaşında böyle düşünmeyecek. Gerçekten bu isteğe sahip değilseniz, sahip değilsiniz ve toplum baskısına boyun eğmeden çocuk yapmaktan uzak duruyorsanız size ne mutlu. Ama çoğu erkek çocuk yapmak, aile babası olmak istiyor ve bu istek oldukça güçlü, oldukça temel bir istek ve normal bir istek.

Kendi ideolojik çıkarları ya da düz aptallıkları nedeniyle, aile kurumunu yıkmaya and içmiş feministlerin, iklim felaketçilerinin ve benzeri ideolojilere bulanmış aşırı solcuların istediği de bu erkeklerin evlilik kurumuna ya birer tasmalı köpek olarak girmeleri ya da evliliği göze alamayıp hiç girmemeleri. İkisi de onlar için iyi birer sonuç. Ama ben bu şer odaklarına meydan okuma adına ve onlara inat olabildiğince iyi aile kurma taraftarıyım. Birçok erkek için de, toplum için de iyi olan bu. Siz önce tabii kendinizi düşünün ama dediğim gibi erkeklerin büyük çoğunluğunun içinden gelen istek de bu zaten.

Bugün boşanma erkek için büyük külfet ama riskini bilerek girerseniz hem riskini azaltırsınız hem de gerçekleşmesi durumunda alacağınız hasarı. Ben dünya savaşı, kıtlık, vs. gibi zor koşullarda bile bunları göze alabilmiş nesillerin torunları olarak bizim içinde bulunduğumuz durumun onlara göre hala çok daha rahat olduğunu düşünüyorum.

Bir erkek hangi yaşta evlenmeli?

Ben bu konuya erkekler için ideal evlilik yaşı yazısında değindim ve orada bunun 33 olduğunu söyledim. Yine Rollo Tomassi başta olmak üzere bunun daha yüksek olması gerektiğini söylediklerini biliyorum ama ben şahsen oldukça geç bir rakam verdim. Aslına bakarsanız 31-32 yaş ideal olanı. Daha öncesinde erkek yeterince olgunlaşmıyor, keşke olgunlaşabilse. Eskiden erkeklerin 22-23 yaşında geldiği olgunluğa bugün erkekler 32-33 yaşında geliyor. Bu sistematik ve teknolojik bir şey, eskiye göre eğitim süresi çok daha uzun ve hayat daha kolay ve bu da erkekleri daha uzun süreler çocuk tutuyor. Ayrıca bunların üstüne bir de erkekleri daha da bebekleştiren popüler sinema başta olmak üzere her yerden akan mavi hap propagandası var.  Belki bizi takip edenler ya da başka şekilde uyananlar erkenden olgunlaşmak için çaba harcayıp daha erken olgunlaşabilirler. Ama uzun süreli kadın erkek ilişkisinde yetişkin erkek olmanın, evin reisi olmanın bilincine ulaşmanız için bugün bilgi yanında zaman da gerekiyor.

Bu arada bir parantez açayım ve şunu söyleyeyim zira önemli bir kısmınızın bunu duymaya ihtiyacı var: 32 yaş erkekler için geç değil. 30’unu geçtim ve geç kalmış hissediyorum diyen erkeklerle konuşuyorum. Hayır, siz kadın değilsiniz ve sizin geç kalmaya başladığınız yaş sınırı 30 değil. Kadınların bazı biyolojik avantajları var ama sizin de erkek olarak biyolojik olarak avantajlarınız var ve onlardan biri de bu. 35 yaşında bile geç kalmadığınızı söylemek isterim. Ama burada ideal yaşı konuşuyoruz, ne zaman geç kalmaya başladığınızı değil.

Burada sizin evlilik öncesi cinsel ilişkiye girebildiğinizi varsayarak tavsiye veriyorum. Ama okuyucularımın büyük bir kısmı dini nedenlerle evlilik öncesi cinsel ilişkiden uzak duran insanlar. Eğer evlilik öncesi cinsel ilişkiden uzak duran biriyseniz, 30’lu yaşlara kadar cinsellik olmadan beklemeniz hiç doğal değil ve kendinize işkence etmeniz demek. Ben evlilik öncesi cinsellik kısıtı olan arkadaşlara 25-27 bandında evlenmelerini tavsiye ediyorum. Burada dezavantajınız tabii ki yeterince büyümeden böylesine önemli bir tercih yapmak ama bu riski göze alacaksınız artık.

Peki hangi yaşta geç kalmış sayılabiliriz?

Benim bu konuda temel kriterim, çocuklar büyüdükten sonra kendi başınıza kalma zamanınız. Erken yaşta çocuk yapmanın avantajı, görece genç olduğunuz bir dönemde çocukları büyütüp yine görece genç bir yaşta çocukları yuvadan gönderip kendi başınıza kalabilmeniz. Eskilere bakarsanız 20’lerinin ortalarında çocuk yapıp 40’larının ortaları gibi görece genç bir yaşta rahata eriyorlardı. Şimdi 40 yaşından sonra da çocuk yapabilirsiniz ama 40’ından sonra yaptığınız çocuğa 60’ınıza kadar bakacaksınız ya da 50 yaşında çocuk yaptığınızda 70 yaşına kadar bakacaksınız. O yüzden mümkünde çocuk yapma işini 30’larınızda bitirin derim.

Not: 23 yaş ve altı arkadaşlar bu yazıyı pas geçin ve yorum da yapmayın. Sizin bu işe kafa yormanız ve sizinle bu işi tartışmak, ilköğretim talebesinin üniversiteye girip girmeme konusunda kafa yormasına ve tercih tartışmasına girmesine benzer. Sizin önünüzde savaşacağınız yeterince canavar var zaten, uzaktaki canavarı sonraya bırakın. Ben şu an 20 yaşında bir genç olsam, kendi evlilik öncesi cinsel rahatlığıma göre 26 yaşına kadar evlilik konusunda bir şey okumayı bile düşünmezdim. Siz de kafanızı bunlara yormayın.

Vaka çalışması – Sanal flört

Sanal ilişkiler konusunda daha önce yazmıştım ama o yazı daha çok uzun süreli olarak sanalda ilişki yürüten daha doğrusu ilişki yürüttüğünü sanan insanlarla ilgiliydi. Bundan daha çok rastladığım şeye sanal flört diyeceğim zira iki kişinin sanalda tanışması, uzun süre mesajlaşıp konuşması ve bu uzun sürenin sonunda da genellikle bir tarafın “biz ne yapıyoruz, bu bir yere gitmez ki” diyerek iletişimi kesmesi ile bitişi şeklinde oluyor. Eminim bu uyanışı önce yapan erkek de çoktur ama okuyucu kitlemizin çoğunun erkek olması nedeniyle bize genelde uyanamayan tarafın erkek olduğu hikayeler geliyor.

Bir örneği yorumlayacağım ama çoğu hikaye bunun neredeyse aynısı.

Abi sosyal medyada tanıştığım bir kızla 2 aydır flörtleşiyordum.

Flörtleşmek nedir yahu, flört ediyordum desen neyse de sanki telefon ekranında yalaşıyorsunuz gibi absürt bir kelime bu.

Bilmiyorum, bunun bir zararı var mı? Ben çok keyif alıyordum ama buluşma şansımız yoktu zaten. Aramızda çok büyük mesafe var. Fakat bana kadınlarla mesajlaşma ve flört etme konusunda tecrübe olacağını düşünerek devam ettim. Ayrıca hergün günaydın canım yazan, mesajlaşabildiğim bir kadının olması açıkçası beni duygusal olarak da daha rahat hissettiriyordu.

Şimdi böyle iki faydası var gibi görünüyor ve bir miktar da vardır. Yalnız, yeterince kadın ilgisi görmeyen ve/veya sosyal hayatı neredeyse bomboş bir erkek için sanal da olsa bir ilgi ve sevgi kaynağı edinmenin rahatlatıcı olacağı kesin. Ama bu rahatlama maalesef porno ve fazla mastürbasyon gibi bir rahatlama. Hemen her zaman gerçek hayatta sevgi ve ilgi kazanacağınız bir flört ya da ilişki bulmak için emek harcamamanız için bir bahaneye dönüşen ve zararı hızlıca yararının çok üstüne geçen bir rahatlama.

Tecrübe konusu da aynı. Mesajlaşma başta olmak üzere bir miktar tecrübe edineceğiniz gerçeğine rağmen yine aynı şekilde gerçek hayatta bir flört veya ilişki bulmanız gerekirken sanal flört için vakit ayırmak sizi edinmeniz gereken tecrübeden mahrum bırakır.

Bu konudaki fırsat maliyetini hafife almayın. Birkaç kişiyle aramda şuna benzer bir konuşma geçti:

Mahmut Abi : Küçük bir şehirde de değilsin, dışarı çıkıp gerçekten flört edecek birilerini bulsana.

Danışan: Abi ona hiç vaktim yok.

Mahmut Abi : Bu kızla günde kaç saat mesajlaşıyorsun?

Danışan : Rahat 3 saat abi.

Mahmut Abi : Ayda 90 saatini bu kızla sanal flörte ayırıyorsun ama dışarda gerçek flörte zamanın yok?!?

Danışan : ….

Mahmut Abi : Madem sanala meraklısın, günde üç saatini evde çöpçatan uygulamalarında harcasan en azından kendi şehrinde veya çok yakınında bir kızla eşleşip buluşurdun ki muhtemelen o kadar zaman ayırsan bir kızdan çok daha fazlası ile eşleşip buluşurdun.

Danışan : ….

Mahmut Abi : Orda mısın?

Danışan : (Buradayım abi error verdim, sistemi yeniden başlatmam lazım.)

Kızı oldukça etkilediğimi düşünüyorum zira sürekli olarak mesaj başlatıyor ve çok sıcak konuşuyordu.

Bir kadının sana sanal olarak duyduğu çekim adı üstünde sanaldır. Kağıttan kaledir, bir üflemede yıkılır. Kadın yokluktan sana düşebilir ama gerçek hayatta ya da daha yakında herhangi bir erkek ile karşılaşırsa, sana olan o sanal ilgi, senin sağlam sandığın sanal etkileme bir anda biter.

Fakat son birkaç haftadır soğumaya başladığını hissediyordum. Her şeyi kitabına uygun bir şekilde yaparak durumu yönetmeye çalıştım. Onun mesajlaşmalarına senin yazdığın gibi aralıklar koydum, kendimi geri çektim ama hiçbiri işe yaramadı.

O kadar uzun süre sanal kalmanın, pipisiz mesaj arkadaşına dönmenin dezavantajı, pipisiz mesaj arkadaşına dönmendir. Belki başlarda bu kadar uzun süre ve gerçek bir buluşma olmadan mesajlaşacağınız gerçeğini bilinçaltınız algılamaz ama gerçek 3-4 haftada veya bazen birkaç ayda bir tarafın kafasına dank edecektir. Aynı zamanda siz buluşmadan mesajlaştıkça, bir tarafın daha gerçek veya daha yakın biriyle karşılaşma ihtimali de artacaktır.

Bu nedenle soğuma çoğunlukla kaçınılmazdır. Buluşamamanın etkisi ile erkeğin pipisiz mesaj arkadaşı durumu onu kısa sürede arkadaş alanına atar. Aynı zamanda kadına yürüyen daha fazla olacağı için kadının başka biriyle tanışması ile erkek henüz uyanmadan, önce ikinci plana ve sonra çöpe atılabilir.

Sonra abi kız birden bire ortadan kayboldu. Daha birkaç hafta öncesine kadar sana sarılmak ve kollarında uyumak için neler vermezdim diye kıvranan kız, birdenbire tüm iletişimi kesti ve beni engelledi. Bir açıklama borcu olduğunu düşündüğüm için normal telefondan aradım ve email attım ama ona ulaşamadım.

Bu şekilde ghosting genelde 3 nedenden olur: 1) Kız başkasını bulur, onunla başlar ve senin mesajın o başka biri tarafından görülmesin diye engellenirsin. 2) Kızın zaten erkek arkadaşı veya kocası vardır ve seninle sanal ilgi beslemesi yapıyordur. Bu adamla arası nanedir ya da adam bir nedenden dolayı uzaktadır (askerlik gibi). Adam geldiğinde seninle ilgili her şeyi siler ve seni engeller. 3) Senin bildiğin veya bilmediğin bir eski erkek arkadaş vardır ve kız bu adamla yeniden bir araya gelir.

Başka nedenler de olabilir ama bunlar en sık rastlanan nedenler. Sen gerçeği bilemezsin ama zaten bilmenin de bir gereği yok. Sonuçta sanal kız, hayalet oldu ve senin de hemen şimdi aslında çoktan yapman gereken şeyi yapıp zaten olmayan kızı hayatından çıkarman lazım.

Bazen bu şekilde sanal flört edilen kadın “bizden olmayacak”, “böyle olmuyor” diye konuşarak da flörtü bitirebilir. Bu durumda da uyanın ve çoktan yapmanız gereken şeyi yapıp bu kadınla görüşmeyi bitirin. Bir daha da başlamayın.

Abi birden bu şekilde engellenmek ve yok sayılmak beni çok sarstı.

Sen zaten yoktun.

Bu kızı etkilediğimden emindim.

Sanal olarak etkiledin yani hayal dünyasında etkiledin. Bu da zaten çok zayıf bir etkileme.

Sorun şu ki sosyal hayatım neredeyse yok denecek kadar az ve yürüyecek kız da yok.

Sen de zaten bu sorunları düzeltmeye girişmemek için sanal uyuşturucuya sarmıştın. Sosyal hayatının sığlığı ve kızlara yürüyeme sorunlarını düzeltmeye girişmek, seni gerçekten rahatsız edici, hüsranlarla dolu bir yola sokacak ve o yola girmeyi göze alamadığın için sanal flört ve sonrası olsaydı sanal sevgili yoluna girdin. Ama bu kızla sanal sevgili olsaydınız bile, sosyal hayatını zenginleştirme ve gerçek hayatta kızlara yürüme ihtiyacından uzun süre kaçamayacaktın. Ama maalesef sen bu sorunlarını düzeltmekten geçici olarak kaçabildiğin sürece, bu sorunların büyüyor ve çözümü daha zor ve hüsran dolu bir hale geliyor. O nedenle ne kadar erken başlarsan o kadar iyi. Bugün bu fırsatla şimdi başlasan diyelim 6-8 ayda düzelteceğin şey, sanal sevgili ile bir sene mastürbasyon yaptıktan sonra başlasan belki 12-18 ayda düzelecek hale gelecekti.

Şimdi tabii şunu sorabilirsin: Ben bir yandan sanal flört ederken diğer yandan sosyal hayatımı düzeltmeyle uğraşsam. Bir yandan gerçekten kızlara yürüsem ve bu kızla sanal olarak konuşup iyi hissetsem yararlı olmaz mı?

Maalesef büyük oranda hayır, yararlı olmaz. Hatta zararlı olur. Zira gerçek kızlarla hüsran yaşadıkça, sanala daha fazla kaçarsın ve hüsranın hırsı ile gerçek hayatta daha fazla emek harcamak yerine sanal ilişkinin uyuşturucu etkisine kaçarsın. Böyle bir kaçış yolu bırakmaman çok daha iyi. Ayrıca sanala ayıracağın zamanı gerçek hayata ayırsan daha hızlı sonuç alırsın.

Bak kızlarla sanal tanışabilirsin ve hatta sana yakın bir şehirdeki kızlarla sanal tanışman bile ideal olmasa da %100 sanal flörtten çok daha iyidir. Ben dışarda da oynamanı tavsiye ederim ama dışarda oyun oynayamayacağın bir yerde yaşıyorsan bile sanal tanışmayı kullanabilirsin. Sanal tanıştıktan sonraki 2-3 hafta içinde buluşmaya başlayabilecekseniz, sanal tanışmanın bir zararı yok.

Sence neden birden ortadan kayboldu? Bana olan sevgisi nasıl birden bire bitebildi.

Yukarıda nedenlerini yazdım.

Bana bir akıl ver abi kafayı yiyeceğim.

Yukarıda yeterince akıl verdim sanırım. Sosyal hayatını renklendirme ve hayatında gerçek ilişkiye yer verme ödevinden kaçamazsın ve kaçmamalısın. Sanal flörtü, sanal ilişkiyi hemen hayatından at, acı çekeceksen çek ama bir daha asla yeniden başlama.

 

 

Vaka Çalışması – Sevgilim ilgisiz oldugumu söylüyor

“Sevgilim ilgisiz olduğumu söylüyor. Acaba ben mi ilgisizim yoksa bu işin içinde başka bir iş mi var?” sorusu ile çok karşılaşıyorum. Aşağıya spesifik bir tanesini biraz değiştirerek koyacağım (en çok rastladığım senaryo). Ama kısa cevap vermemiz gerekirse, eğer ilgisiz olduğunuzu düşünmüyorsanız muhtemelen işin içinde başka bir iş var.

Kız arkadaşımla 8 aydır sevgiliyiz. Son 3 aydır terfi ettim ve işlerim çok yoğun. Daha önce bu kadar yoğun değildim. Haliyle daha önceki gibi çok fazla ilgi gösteremiyorum. Eskiden gün içerisinde hem ona zaman ayırıp hem de işimi yapabiliyordum.

İşiniz hafif de olsa, işsiz de olsanız bu zaman ayırma kısmını fazla abartmayın. Kız arkadaşınıza günde toplam 1 bilemedin 1.5 saat ayırmanız yeterli. Bazı günler hiç görüşmeyebilirsiniz ve bazı günler de 3 saat konuşursunuz ama ortalamada 1 saat yeterli.

(Bu arada geçen bir arkadaşla konuşurken kız arkadaşımla herhangi bir sorun olmadan bazen 1-2 gün konuşmadığımızı veya iletişime geçmediğimizi söylediğimde çok şaşırmıştı. Sanırım hergün görüşmeniz gerekli gibi absürt bir inanç var. Hergün konuşuyorsanız buluşunca konuşacak ne buluyorsunuz, hergün konuşmaktan sıkılmıyor musunuz?)

Kız arkadaşımla sadece akşamları konuşabiliyorum ve mesaj atabiliyorum, güzelce günümüzü anlatıp konuşuyoruz vs. , gün içerisinde de ise tek tük mesaj atıyorum. Çalışırken konuşacak konu bile aklıma gelmiyor, yazasım gelmiyor, asla ona sevgimin az olup olmamasıyla alakası yok.

Normal, işin gücün arasında kız arkadaşınla az miktarda mesajlaşman ya da birçok gün hiç mesajlaşmaman normal.

Yani kız arkadaşıma gün içinde(gece ağırlıklı olarak) ortalama olarak istisnasız 3-4 saat(bu bile bence çok fazla) zaman ayırdığım halde, bana ilgisiz olduğumdan dert yanıyor, gün içinde 4-5 saat ona mesaj yazmadığımı ortadan kaybolduğumu söylüyor, onu eskisi gibi sevmediğimi sevgi sözcükleri vs kullanmadığımı söylüyor.

Evet 3-4 saat çok fazla. Buna rağmen ilgisizlikten dert yanıyorsa sorun ilgisiz olman değil. Ayrıca, balayı ayları bittiğinde eskisi gibi yoğun bir ilişki yaşamamanız da bir dereceye kadar normal. Muhtemelen ilk 5 ayda bundan da daha fazla zaman harcadın ve kendini kıza bir beta öder (zamanla ve ilgiyle öder) olarak alıştırdın. Şimdi ondan geri adım atman zor. Senin kız arkadaşına bazı günler hemen hiç görüşmeden en fazla 1.5 bilemedin 2 saat zaman ayırman lazım.

Bir de tabii günümüzde popüler kültür dolmalarını erkeklerden daha çok yiyen, ilgi kusmayı sevgi sanan, kendine güvensiz ve hak sanrılı kızlar var. Bu kızlar da popüler mavi hap kültürünü yiyen beta erkekler gibi kendi ilişkilerini baltalamaya, yüksek değerli partnerlerle uzun süre birlikte olamamaya programlı, mahkum kızlardır. Kala kala beta erkeklere kalırlar ve onlara da eziyet ederler. Yüksek değerli erkekler bunların arıza mızmızlanmalarını çok çekmez ve bu kızları bırakırlar.

Son olarak da eğer çok az buluşuyorsanız bu senin hatan. Yani haftada 2-3 kere buluşmanız lazım yoksa evet ilgisizlik.

Dediğim gibi sen mesaj ve aramada beta öder seviyesinde ilgi gösteriyorsun. Kız senden talep edince muhtemelen çizgilerimi çizersem ayrılırız korkusu ile kıza sınırlarını da gösteremediğin için kız daha da azıyor.

Tartışma çıkarmaya çalışıyor. Kendisi de sabahtan akşama kadar çalışıyor, üstelik benim de yorulduğumu gayet iyi biliyor. Normal hayatında sosyal medyada vs ilgi dilenen biri de değil, fakat benim ilgimi aşırı şekilde istiyor.

Önemli değil. Dediğim gibi popüler kültürden bunları öğrenen birçok kadın, erkek işte eşek gibi ödeyecek kafasında olabiliyor. Ya da özgüven veya özdeğer problemi nedeniyle çok ilgi görmezse yalnız kalacağım korkusuna kapılıyor. Fakat sorun şu ki bu zayıflık nedenli ihtiyaçları giderirseniz bu davranışlarınız ilkel kadın beyninin zayıf bulduğu erkeğe dönüşmenize neden olduğundan genelde daha fazla ilgi isteği ve sizden daha fazla soğuma ile karşılanır.

Ben zaten işyerinde posası çıkmış halde eve dönerken, bir de kız arkadaşımdan böyle şikayetler duymak beni acayip bunalttı.

Ama buna rağmen kız seni bunaltıp durmasının negatif sonuçlarını yaşıyor mu? Normalde beta öder kafada bir erkek olmasan bu kıza çoktan çizgini çekmiş, hala anlamıyorsa da bırakmış gitmiştin. Alt tarafı 8 aydır berabersiniz. Önce tatlılıkla çizgini çekersin, bir iki kere açıklarsın, anlamıyorsa bırakırsın. Sen ne yapıyorsun? Katlanıyorsun.

Bu tartışmadan sonra günlerdir eskisi gibi samimi davranmadığını hissediyorum.

Seni soğuklukla cezalandırıyor olabilir zira kadının soğuması kadın erkek ilişkilerinde zayıf bir erkeğin korkup boyun eğmesini sağlar. Bir yandan da kendini savunamadığın ve kavga ettiğin için iticileşmiş olabilirsin.

Bakın tekrar ediyorum. İlgisizseniz ayrı konu. Ama günde 3-4 saat iletişimde olduğun kız ilgisizlikten şikayet ediyor ve fazlasını vermiyorsunuz diye soğuyorsa, bu karakterde bir kadının kendi ilişkisini baltalamasına engel olamazsınız. İlgiyi arttırmazsınız soğur, arttırırsınız daha fazlasını talep eder ve/veya yine soğur. Beta erkekler de böyle, kendi ilişkilerini baltalamaya programlılar (özgüven ve özdeğer krizine girdikleri için) ve karşılarındaki kadın bu konuda pek bir şey yapamaz.

Bir insana bu kadar meşguliyetin yanında 3-4 saatimi ayırdığım halde neden böyle yapıyor?

Muhtemelen kızın gözünde bir beta ödersin. Erkek olarak eksikliğini eşek gibi ödeyerek kapayacaksın. Tabii bu kıza “senle mi uğraşacağım” diye yol vermek yerine bunalmaya devam etmen senin gerçekten beta öder olduğunu gösteriyor. Ekstra olarak da eksta olarak da kız muhtemelen erkeğin beta versiyonu yani sürekli ilgi görmezse yalnızlık korkusuna kapılıyor.

Beni hayatının merkezine koymuyorsun ben seni koyuyorum, çalıştığım halde sana vakit ayırabiliyorum, sen gün içinde yoksun sadece geceleri benimle konuşuyorsun, ben senin objen miyim vs diyip duygu sömürüsü yapıyor.

Dediğim gibi bu kızların kendi ilişkilerini sabote etmesine engel olamazsın ve kızı kibarca “sorun sende değil bende güzelim yapamadık” deyip terk etmen gerekebilir.

Bu ilgiyi vermezsem kız arkadaşımın bu ilgiyi başka yerde aramaya başlayacağından çekiniyorum.

(Buraya kadar arkadaşa beta öder dememi haksız buluyorsanız haklısınız ama bakın bu cümle bu adama bu şekilde hitap etmemi haklı çıkarıyor.)

İşte bu yüzden sen düşük değerli beta öder bir erkeksin ve kendi ilginin değerini bilmek yerine kızın ilgisine aşırı değer verip korku içinde yaşadığın sürece de böyle eziyete mahkumsun. “Seninle mi uğraşacağım git kimi bunaltacaksan bunalt bana bulaşma” kafasında bir erkek senden daha çok rağbet görüyor ve daha az ilgi vererek ilişki yürütüyor, bunu biliyor musun? Sen kızın ilgisini kaybederim korkusu ile ilgi verdikçe ve bunaldıkça daha değersizleşiyorsun ve daha da fazla ödemen talep ediliyor. Sen tonla ilgi vermeye çalışınca ne olacağını söyleyeyim: muhtemelen tüm o ilginin beş kuruş değeri olmadığını düşünerek başka yerde ilgi aramaya başlayacak yani korktuğun, korktuğun şey başına gelmesin diye yaptığın şeyler sayesinde başına gelecek.

Çevremdeki erkek arkadaşlarımın da sevgilisinden bu konuda çektiğini biliyorum. Bu problemler hakkında ne düşünüyorsun Mahmut Abi

Evli ya da uzun süreli ilişki içinde birçok erkek senin gibi. Özellikle belli bir eğitim seviyesindeki erkeklerin çoğunun bu durumda olduğunu düşünmeye başladım. Kendi ilgisinin değerini zerre bilmeyen ve karşısındaki kadını kaybedebileceği değerli bir şey olarak görürken kendisinde bir değer görmeyen beta erkek modunda. Bütün bu site zaten sizi bu sefil varoluştan kurtarmak için var.

bazı kadınlar neden böyle ?

Bazı kadınlar böyleler, geçmişlerinden gelen arızalar yüzünden böyleler. Özdeğer ve özgüven problemi olan erkekler genellikle özgüven ve özdeğer problemi olan kadınları çekebiliyorlar. Bu bir. Bir de bazı kızlar çizgilerini çekebilen erkeklere bile öyleler ama bil bakalım o erkekleri en fazla kaç ay bu şekilde bunaltabiliyorlar? Ya da o erkekler bu bunaltıcı, düşük değerli kızlarla ilgili “ben beta öder olmazsam gider başkasını bulur” korkusu duyuyorlar mı?

Ayrıca bu tür kızlarla nasıl başa çıkılacağı hakkında bir yazı gelse süper olabilir.

Bir kere günde 3-4 saat zaman ayıracak duruma gelmezsin, elini verip kolunu kaptırmışsın. Sonra gayet mantıklı olan sınırlarını çizer ve 1-2 kere anlatırsın. Eğer ilişki materyali bir kızsa bir süre mırın kırın eder sonra sana uyar. Eğer değilse ya da sen artık onun gözünde geri dönüşsüz beta ödersen arıza çıkarmaya devam eder. Bu durumda kızı terk edersin. Belki de o seni terk eder. Sen de böyle bir kadından (ya arıza ya da senin betalığından arıza olmuş) kurtulursun.

Bu kızlarla böyle baş edersin. Senin gibi terk eder başkasından ilgi alır korkusu ile kuzu kuzu ödeyen erkekler şanslılarsa sırf bu zayıflıklarından terk edilirler. Şanssızlarsa evlenip acı çeker dururlar.

Son olarak da arkadaşlar, ilişkilerde maskülen erkek – feminen kadını çeker ama onun harici özelliklerde aynı kutuplar biribirini çeker. Yani siz ne kadar maskülen bir erkek adamsanız, bu tür kızlarla o kadar az muhatap olursunuz ya da birçok kadın (hepsi değil) kendini feminen olacak şekilde ayarlar. Ne kadar çok özgüven ve özdeğer sahip bir erkekseniz, o kadar çok özgüven ve özdeğere sahip kadınları çekersiniz. O kadınlar genelde bu arızaları çıkarmazlar.

Ayrıca bakınız ilgi yönetimi, uzun süreli ilişkilerde iletişim sanatı ve uzun süreli ilişkiler rehberi.

Vaka çalışması – Erkek “kankasını” erkek arkadaşının yüzüne vurup duran kız arkadaş

Bu vakayı Corey Wayne’in son videolarından birinde gördüm. Onun yorumunu aktaracağım ama ben onun yorumunda bazı önemli kısımları doğru bulmadığım için kendi yorumumu da koyacağım. Benim yorumlarım eğik harflerle.

Bir erkek için uzun süreli ilişkilerde en önemli şey sadakattır. Beraber olduğumuz kadının sadakatinden özellikle en başlarda emin olamayız ama bir yandan da ileride çocuk yapmaya gidebilecek bir ilişkide, sadakat konusunda zaafları olan bir kadınla beraber olmak da istemeyiz. Kimsenin sadakatini 100% bilemezsiniz ama elinizdeki bilgilerden ve özellikle kadının davranışlarından, olabilecek en sağlıklı bilgiyi çıkarmanız gereklidir.

Uzun süreli ilişkide olduğum kız arkadaşımın bir erkek “arkadaşı” ile sık iletişime geçip, sıklıkla akşam içmeye gitmesi bir kırmızı alarm mıdır?

Sadakata gerçekten önem veren, aile öncelikli ve iyi ailelerden gelen kadınlar, bekar erkeklerle akşamları teke tek içmeye çıkmazlar. Yanlarında erkek arkadaşları olur ya da bir arkadaş grubu içerisinde çıkarlar. Her şeyden önce bunun nasıl görüneceğini bilirler ve bundan çekinirler. Düşünsenize, bir arkadaşınız kız arkadaşınızı başka bir erkekle akşam bir yerlerde başbaşa içerken görüyor.  Sadık kadınlar böyle bir görüntü vermek ve bunun sonucunda da erkek arkadaşlarını kaybetmek ya da kötü görünmek, ailelerini utandırmak istemezler.

İkincisi, böyle bir durumda o erkek kıza yürüyecektir ya da o yürümese bile başkası yürüyecektir. Kız arkadaş materyali olan bir kadın, kendisini böyle bir pozisyona sokmaz.

Üçüncüsü ve en önemlisi de size saygısından böyle bir şey yapmaz. Ya da sadakati değer olarak gören bir kadın size saygısını kaybetse bile size bu şekilde bir saygısızlık yapmaz.

Kız arkadaşı materyali kızlar bunu yapmazlar ama aynı şekilde uzun süreli ilişkide siz de güzel bir kankanızla teke tek içmeye gitmezsiniz ya da gitmemelisiniz.  Sadakati değer olarak gören ve kadından bu değere uygun yaşamasını bekleyen erkek de böyle şeyler yapmaz.

Sadakati değer olarak görmeyen kadınlar veya erkekler, bunu yaparlar ve buna bir sürü bahane uydururlar. Hatta yeterince yozlaşmış biriyse bu konuda tolerans göstermediğiniz için sizi suçlayıp size hakaret ederler.

Bu konuda biraz bilgi vereyim ama bu bilgiler de onun bana anlattıkları. Ne kadar gerçek, ne kadar yalan bilmiyorum.

Kızın bu konuda dürüst olduğunu kabul etmek zor zira birkaç önemli ayrıntıyı mutlaka atlayacaktır.

Bir arada çok fazla vakit geçirmişler ve bir ara öpüşmüşler ama sadece bir kere. Bu adamla sonra arkadaş kalmaya karar vermişler zira adam kızları hemen ilişkiye çekmeye çalışan bir muhtaç.

Erkek arkadaşı olan kızın yörüngesinde dönen bir zavallı olmaya devam ettiğine göre muhtaçlık devam ediyor ama bu seni rahatlatmamalı. Bu betanın kısa bir süreliğine de olsa “şanslı” bir gece geçirmesi, bir fazla kaçırılmış içkiye veya seninle kavgaya bakar.

Tamam adamın beta olduğunu çıkarabiliriz ama sonuçta beta erkek kızın erkek arkadaşı olduğu gerçeğini görmezden gelerek azimle denemeye devam edecektir. Beta erkek özellikle filmlerin etkisinde kalarak birbirlerine yazıldıklarını, kızın birgün erkek arkadaşı olan o herifin değil kendisinin ruh ikizi olduğunu anlayacağına inanarak deneyip duracaktır, özellikle de kadının erkek arkadaşı ya da kocası kadına, beta erkeğin davranılması gerektiğini düşündüğü şekilde davranmıyorsa. Bu erkek yörüngede kalarak kıza ne kadar iyi çocuk olduğunu göstermeyi ve kızın bunu anlayarak erkek arkadaşını terk edip kendisine varmasını ister (çevresinde donunun içine girme azminde adam tutan ve sonunda bir şekilde olursa erkek arkadaşının dalından bu adamın dalına atlayan kızın masalsı sonsuza kadar mutlu oldular prensesi değil sokaklara ait bir kız olduğunu bilmeyecek kadar zavallıdırlar). 

Beraber çok fazla vakit geçirmişler. İkisi de yalnızken kız adamın evine gitmiş, adam kızın evine gitmiş, beraber partilere gitmişler ve ikisi de şarap hastası oldukları için beraber içmekten gerçekten keyif alıyorlar. Dediğim gibi ikisi de yalnızken bir partide bir kere öpüşmüşler.

Aralarında romantik bir şeyler olmuş ve birazdan göreceğiniz gibi kız bu beta uyduya sadece arkadaştan daha fazla önem veriyor.

Nasıl iletişim kurduklarını bilmiyorum zira kız benimleyken o adamla hiç konuşup mesajlaşmıyor ama bu adamdan bahsetmeye ve onu merak ettiğini söylemeye başladığından beridir kafamın kaymaya başladığını itiraf etmeliyim.  Sonunda bu adamı aramaya karar verdi ve bana onunla buluşmaya gideceğini söyledi. Şimdi benim canımı acıtan şey de bu.

Şimdi bir erkeğin bilmesi gereken önemli bir şey de, bir kadının birden bir erkekten bahsetmeye başlaması. Bu erkek tabii ki “sadece arkadaştır” ve bu adamla ilgili “endişe etmene” gerek yoktur. Ama bir kadın başka bir erkekten bahsetmeye başladıysa ve onun nasıl giyindiğini, yakışıklılığını vs. övüyorsa, size temel olarak söylediği “bak bu senin yerini almak için bekleyen yedek ve eğer doğru davranmazsan da yerini alacak”.

Birçok kadın bu kafaya girdiğinde gerçekten de dillerini tutamıyorlar. Partnerlerine olan ilgi azalmasının ilginç bir dışa vurumu bu zira partnerini kaybetmekten korkan bir kadın bu yaptığının aptalca olduğunu bilip bunu engeller.

Bu kız da sana bunu söylüyor çünkü sonra birden bire adamın ayağı kayar ve adamın penisi “kazara” kızın içine girerse kız, “ona bu adamdan bahsettim ama o da davranışlarını değiştirmedi”. Bu şekilde de kendisini tüm kişisel sorumluluktan kurtarabilir (“ama ben ona anlatmaya çalıştım”). 

Canımı acıtıyor zira ben bu adamla iletişime geçmesini istemediğimi söylememe rağmen iletişime geçti ve buluşma ayarladı. Ona göre bunda hiçbir problem yok!

Bunu istemediğini bilmesine göre bunu yapması bize sana saygı duymadığını gösteriyor. Belki de ona karşı durup onu durdurmanı umuyordu ya da belki kız bozuk ve sokaklara ait. Bunu bilmiyoruz (ben paramı ikincisinden yana koyarım).

Yani sonunda dışarı içmeye çıktılar. Aralarında bir şey yoksa neden öğle yemeği yemediler? Neden bir romantik buluşma gibi akşam içiyorlar? Eskiden yattığım bir kızla akşam başbaşa içmeye gitsen bu kadın ne düşünür sence?  Özellikle de bu kızın büyük ihtimalle hala zamazingomun peşinde olduğunu biliyorsa. 

Muhtemelen hoşuna gitmez ve izin vermez ama çifte standart ile adamın buna gözünü kapamasını bekliyor.

Onun hakkında konuşup duruyor. Adam kızın yeni elbiselerini, iş başarılarını ve yeni saç rengini övmüş.

Bu sonuncusu kızın sana sen beni yeterince övmüyorsun mesajı olabilir ama sonuçta bu adam bu kızın donunun içine girmek istiyor ve bu kızın hoşuna gidiyor. Erkek arkadaşı olmayan ama olmak istediği bariz bir erkekten ilgi ve övgü alıyor. Kadının bu adamla akşam dışarı çıkması ve senin de bunu oturup sineye çekmeni beklemesi, kadının sana saygısı olmadığını gösteriyor.

Ona bu adamla buluşmasından rahatsız olduğumu söyledim ve beni kendine güvenmemekle ve muhtaç bir erkek olmakla suçladı.

Bunu başka bir şekilde memlekette çok görüyorum. Adamı geri kafalılıkla, yobazlıkla, vs. suçluyor. Bu suçladıkları adamlar da ülkenin olabilecek en modern ve ileri kafalı adamları bu arada zira geri kafalı diye küçümsedikleri gerçekten tutucu adamlar bu kızları iki güne sepetlerler (zaten bu kızlar da onlarla hiç çıkmazlardı). Bu suçlamaları görünce yemeyin zira bu suçlamalarla inanılmaz bir şekilde tırsan ve geri adım atan çok adam görüyorum. Bunlar manipülasyon ve azıcık kendinizi bilin. Modern olmanın kız arkadaşının kendisiyle yatmak isteyen bir adamla akşam içmeye çıkmasını sorun etmemekle alakası yok.

Bana ufak bir ultimatom bile verdi. Bana eğer ayrılırsak tüm eski erkek arkadaşları gibi onu özleyeceğimi söyledi.

Bu iki manipülasyonu (muhtaç ve kendine güvensizsin artı ayrılırsak üzülürsün) bana bu kızın bilerek ve isteyerek manipülasyon yaptığını söylüyor. Bu nedenle bu aşamada bu kızın terk edilmesi gerektiğini düşünüyorum ve Corey Wayne’in aşağıda verdiği uzun konuşmayı gereksiz buluyorum. O konuşma kızın gerçekten aptallığından bunu yapıyor olma ihtimali biraz daha yüksek olduğunda belki yapılabilir ama bu kızın kötü niyetli olduğu belli.

Bu arada kızın adama hiç saygısı yok ve muhtemelen bu adam da kızın önceki erkek arkadaşları gibi omurgasız ve kıza yerini / haddini bildirmekten aciz bir erkek. Kıza hiçbir erkek arkadaşı yerini bildirmemiş ya da yerini bildirip kıçına tekmeyi basan üzüldü diye kendini kandırıyor. Ama kızın bunu yapıp bunu söyleyebilmesi bana yerini bildiren erkeğin çıkmadığını söylüyor.

Burada hazır kız adamla çıkmışken ve bu lafı da etmişken, “tamam, bu tezini test edelim” deyip hiç sinirlenmeden kızdan ayrılmak ve bir daha kapına gelip salya sümük ağlasa bile almamak lazım (ardınızdan gelmezse de peşinden koşacak kadar aptal olmayın). Bu hem sizin için iyi, hem de bu kız için. 

Dediğim gibi söyledikleri, bu kızın manipülatif bir kadın olduğuna işaret ve bu kadınlarla uzun süreli ilişkiye girmemek çok daha iyi.

Şimdi Corey’in dediğine bakalım. Aslına bakarsanız iyi konuşmuş. Bazılarınız ultimatom vermiş diyecekler evet burada ultimatom verilebilir zira kız sizi terk etmekle tehdit ediyor:

Burada şunu diyeceksin. “Tatlım, senden hoşlanıyorum ama sana biz erkeklerin nasıl çalıştığını anlatayım. Bir erkek için ilişkide en önemli şey sadakattir. Eğer bir arada olmaya devam edeceksek, eğer benim senin erkek arkadaşım olma ayrıcalığını devam ettirmek istiyorsan, senden sadakat bekliyorum. Sen eskiden buluşmaya çıktığınız ve sana romantik ilgisi bariz bir erkekle dışarı çıkmaktan bahsediyorsan, açıkçası bir derecede senin de ona ilgin var demektir. Zira onunla ilgili gelip bana beğendiğin biri hakkında konuşur gibi konuşuyorsun.”

“Bu adamla içmeye çıktığında ve eğlenip gülerken, benim annem babam mekana gelse ve seni görse ne düşünürsün? Bizim güya güçlü bir ilişkimiz var ama ailem ya da arkadaşlarım seni orada başka erkekle flörtöz bir şekilde içiyorken görecekler. Ve ben de orada yokum. Sana artık başka gözle bakmaya başlayacaklar. Ve benim de seninle çıkmakla bir çeşit embesil olduğumu düşünecekler zira sadakatsiz bir kız arkadaşım var. Sadakatli, güvenilir bir kadın kendisini asla bu pozisyona sokmaz. Zira birçok erkek senin erkek arkadaşın olduğunu, evli olduğunu, çocukların olduğunu takmaz ve senin donunun içine girmeye çalışır. Eğer bir kadın kendisini bu pozisyona sokuyorsa, bir derece bunun ilerlemesine açıktır demektir.”

“Ben güzel ve bekar bir kızla teke tek akşam yemeğine çıkmazdım ve senin bunu kabul etmeni de beklemezdim. Eğer tek eşli bir ilişkideysek hayatın gerçeği bu. ”

“Bu bana burada değer yargılarımızın çatıştığını söylüyor. Ben bunu hiçbir şekilde yapmazdım ama sen yapıyorsun ve bunda bir problem görmüyorsun. Ben de senin uzun dönemli sadakatini sorguluyorum ve eğer sen uzun süreli sadakati şüpheli bir kadınsan, benim kız arkadaşım ya da gelecekte karım olmayı hak etmiyorsun. ”

“Yani davranışların ilişkimizi tehlikeye sokuyor ve eğer birgün ayrılacaksak, benim gibi iyi ve sadık bir adamı her şeyi mahvederek kaybettiği için ağlayacak olan sensin. Eğer sadakatin şüpheliyse ikinci bir şansın olmayacak. Bir kere aldatan her zaman aldatır.”

“Bu adamı benim suratıma çalmandan ve bana bu adamdan bu şekilde bahsetmenden zerre haz etmiyorum. Ben sana gelip başka bir kızdan bahsetmiyorum ve senin de bunu dinlemeni beklemiyorum. Senin bana bunu yapman neden normal olsun? Bu bana değer vermediğini, beni sevmediğini ve bana ve ilişkimize saygı duymadığını gösteriyor. Bana senin sadakatinin şüpheli olduğunu ve bizim birbirimize uygun olmadığımızı gösteriyor. Eğer bana sadakatsiz olursan bu iş biter ve seninle daha da ilerlemeden bunu gördüğüm için çok mutlu olurum. Zira bir piliçle evlenip çocuklar benden mi diye şüphe etmeyi hiç istemem.”

“Eğer benimle ilişkiye devam etmek istiyorsan, beni bir daha asla bu pozisyona sokmayacaksın. Bir daha senin donunun içine girme hayali kuran bir erkekle teke tek çıkmayacaksın ve görüşmeyeceksin.”

“Eğer bu sana normal geliyorsa, hiç de normal olmadığını ve bunu yaparsan benim kız arkadaşım olarak kalamazsın.”

Sadakat bir erkek için çok önemli ama bu kız sana iki elinin orta parmaklarını gösterip “al sana sadakat” diyor resmen.

Bence bu konuşmayı yapsa bile aynı tavrı, ekstra manipülasyon ile ve hatta benim sadakatimi sorgulamak ne haddine diklenmeleri ile devam ettirecektir. İşte o zaman kesin terk etmek lazım.

Ama belki de sen zayıflık gösterdin ve kız da senin bir zavallı olduğunu düşünüp seni test ediyor. Buna tolerans göstermeyecek kadar güçlü müsün yoksa göründüğü gibi bir zavallı mısın diye bakıyor.

Bence test ediyor ama bu test çok hadsiz ve kızın biletinin kesilmesini gerektirecek bir test. 

Eğer bu kıza haddini bildirirsen sana daha fazla saygı duyacağını garanti ederim. Bunu sinirlenmeden veya bağırmadan yapmanı tavsiye ederim. Bu kız ilişkinizi yeniden başlamamak üzere bitiriyor zira bitti mi böyle bir kadına bir şans daha verilmez. Eğer aldatırlarsa bir daha şans verilmez. Bu tip kızlarla takılırsın, FWB olursun ama daha fazlası olmaz.

Benim kafamı karıştırsan şey şu ki kız senin kitabında olan tüm yüksek ilgi göstergesi şeyleri de yapıyor ama yine de böyle davranıyor. 

Kız belki de sokaklara ait biridir ve uzun süreli ilişkide sadakatle durabilecek biri değildir.  Bu kız sadık mı, daldan dala atlar mı diye değerlendirmen lazım. Zira bazı kadınlar böyledir (severken çok seven ama aranızda işler kötüye gidince gidip aldatmayı yahu sonunda onunla beraberim diye sorun etmeyen).

Bu kankası ile arasındaki geçmişin önemsiz olduğunu düşünüyor zira geçmiş geçmiştir diyor.

Hayır. Bugünün olayları yarının trendlerini yaratır. Ayrıca olay geçmişte de değil, hala birebir çıkıyorlar ve adamdan bahsederken gözleri parlıyor.

Uzun süreli ilişkiye değecek kız arkadaşlar ya da eşler böyle davranmazlar. Bir yere çıkacaklarsa kız arkadaşlarıyla ya da kızlı erkekli arkadaşlarıyla çıkabilirler ama böyle teke tek çıkmazlar. Hadi çıktılar diyelim, bir öğle arası kahve molası olur en fazla. O nedenle modern değilsin, geri kafalısın, kendine güvenin yok laflarını alın ve karşınızdakinin kıçına sokun.

Bu kız ya sokaklara ait, ya sana gaslighting yapıyor ya da embesilin teki (üçü de kız arkadaşın olmaması için ayrı ayrı yeterli sebep).

Başka erkek arkadaşları da var ama onlarla neredeyse hiç iletişimde değil zira zamanının çoğunu benimle geçiriyor.  Bu konudaki fikirlerine ihtiyacım var zira sürekli şüphe içinde yaşamak istemiyorum. Ona bana saygı açısından bu adamla görüşmesini kısıtlamasını söylemeli miyim?

Evet ama görüşecekse de arkadaş grubu içinde görüşecek ya da sen de olacaksın. Teke tek yok. Eğer senin onunla görüşmeni istemiyorsa bu zaten tek başına büyük kırmızı alarm.

Bence bu kız o adamla gizli gizli görüşür, bu ihtimal çok yüksek.

Eğer buna uymuyorsa ve sana dikleniyorsa, adamla aynı şekilde zaman harcıyorsa, kızı terk et. Az önce söylediğim konuşmayı yap zira bunu sessizce kabul etmen saçma olur.

Onunla devam etmek isteme sebebim, onunla ilgili hala hoşuma giden çok fazla şeyin olması. Belki aşırı tepki veriyorum ve bu davranışım yüzünden benden hoşlanmamaya başlamasına neden olabilirim diye korkuyorum. Burada kendine güvenmeyen ve muhtaç olan ben miyim yoksa kendimi korumak için ayakta dik durmaya mı çalışıyorum?

Kız arkadaşının sadakatli bir kadın olduğuna dair ciddi bir soru işareti var. Yorumlarda erkeklerin kızı hemen bırak diye döşeyeceğini biliyorum ama günün sonunda seni seviyor ve sana sadıksa, senin bakış açını anlayıp buna saygı göstererek bir daha böyle bir şey yapmayacaktır. Ama bir daha yapmam deyip yaparsa ya da aynı davranışı yapmaya devam edeceğini söylerse … bazı kadınlar çok saf olabiliyorlar. Geçenlerde Jade ile yaptığımız podcastte bu ilişkilerinde sürekli olarak sorun yaratsa da “fakat ben erkek arkadaşıma ihanet etmem ki” deyip durdu. Ama erkekler diğer erkekleri de biliyorlar ve sadık bir kadın ihanet etmeyeceğini bilse de kendisini bu duruma sokmaz.

Neyse eğer ısrar ederse ya da bir daha yapmayacağım der ve yaparsa hemen terk et zira bu kadın sokaklara ait.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Erkek Adam Türkçe Podcast – Centilmen Kulübü ile Kırmızı Hap Soru Cevap

Podcasti spotify kanalımızdan da dinleyebilirsiniz.

Poscastın youtube videosu aşağıda. Videoyu beğenmeyi, yorum yapmayı ve gelecek podcastlerden haberdar olmak için çan işaretine basıp uyarıları açmayı unutmayalım, unutanları uyaralım.

Erkek Adam Türkçe Podcast – Narsist veya sınırda kişilik bozukluğu gibi sorunları olan kadınlar

Avukat Cem ve discord moderatörü Emre ile iki hafta önce Pazar günü, aklımızda bir konu olmadan bir podcast yapalım dedik ve son anda narsist kadınlar, sınırda kişilik bozukluğu olan kadınlar ya da daha genel olarak kişilik bozukluğu nedeniyle toksik olan ve ilişkilerini toksik hale getiren kadınlar ve onların kurbanları hakkında konuştuk.

Amacımız ruhsal hastalık teşhisi yapmak ve ilaç yazmak değil (zaten yapamayız da), sadece bu tür ilişkilere girmiş olanlara kendilerine çarpan kamyonu anlatmak, bu tür toksik ilişkilerde olanlara çıkış yolu göstermek ve daha önemlisi, ileride bu tür toksik kişilere karşı kendinizi nasıl koruyacağınız konusunda bilgi vermek üzere konuştuk. Doğaçlama ve hazırlıksız oldu ama fena bir podcast olmadı.

Bu arada Toksik İlişkiler – Narsist / Borderline Partner Rehberi kitabımız da var.

Podcasti spotify kanalımızdan da dinleyebilirsiniz.

Poscastın youtube videosu aşağıda. Videoyu beğenmeyi, yorum yapmayı ve gelecek podcastlerden haberdar olmak için çan işaretine basıp uyarıları açmayı unutmayalım, unutanları uyaralım.

Ne yani, kendimizi kaptırmadan sevemeyecek miyiz?

Bu sitenin yorumlarında ya da yaptığım görüşmelerde sıklıkla karşılaştığım bir soru var. Bu genelde bizim ilk 4-5 ay beraber iyi vakit geçirin, birbirinizi tanıyın ama kendinizi kaptırmayın, kadını test edin ve bir miktar tetikte olun tavsiyemize uymayıp hızlıca kapılan erkeklerden duyduğum bir şey. Fakat kadın erkek ilişkilerinin doğası ve gerçekleri ile karşılaştığında birçok erkek de bunu soruyor.

“Peki hep tetikte mi olacağız, hep kendimizi frenleyecek miyiz? Hiç mi aşka dalıp ilişkiden maksimum zevk alamayacak mıyız? Bu daha zevksiz yani kötü bir şey değil mi?”

Birinci sorunun cevabı evet. İkinci sorunun cevabı ise hayır.

Bu çok karşılaştığım bir yanılgı. Sanki kadın erkek ilişkilerinin doğasını öğrendikten sonra bu bilgiye göre yaşadıklarında, “gerçek” sevgiden (sevmekten ve sevilmekten) fedakarlık yapmaları, daha tatsız tutsuz bir hayat yaşamaları gerekiyor sanıyorlar.

Sizin “fedakarlık” yaptığınız şeyi şöyle anlatayım da fişten çekilerek kötü ve tatsız tutsuz bir hayata değil, iyi ve zevkli bir hayata adım atmak olduğunu anlayın.

Fişte bir adamın aşk ilişkisi, içtiği zaman sonuna kadar sarhoş olmaya benzer. Hergün hiçbir kontrol ve sınır olmadan çikolatalı pasta yemeye benzer.  Ya da 150 km saat hızla araba kullanmaya. “Yahu iç arkadaşım, dünyaya bir daha mı geleceğiz” diye arka arkaya kadehleri yuvarladığında çıktığın o “sarhoşluk”, sarhoşluk esnasında güzel tabii. Ya da o çikolatalı pastayı tıkınırken, koko(reç) çekerken aldığın haz da muhtemelen muazzam. Ama sonra? Kusmayla, baş ağrısıyla geçen günler, hızlıca mahvettiğin bir karaciğer ve yapman gereken şeyleri yapmayı bıraktığın bir hayat. Ya da hızlıca şişmanladığın, şeker hastası olduğun ve ömrünü kısalttığın bir varoluş. Ya da ölümlü kaza.

Sizin kadın erkek ilişkileri ile ilgili “peki hep tetikte mi olacağız, hep kendimizi frenleyecek miyiz?” sorunuz, “peki alkolik olamayacak mıyız?”, “hergün çikolatalı pasta yiyemeyecek miyim?” veya “ne yani hergün 150 basamayacak mıyız?” sorularına benzer. Evet, doyumlu, sağlıklı ve erkenden bitmemiş bir hayat ya da bizim konuştuğumuz bağlamda aşk hayatı için kendini frenleyeceksin ve bir miktar tetikte olacaksın.

Şimdi bu kötü bir şey mi diye sormanın absürt olduğunu anlamışsınızdır sanırım. Şişenin dibini görmek yerine kararında içmek kötü bir şey değil. Hergün sınırsız miktarda çikolatalı pasta yemek ya da hız sınırını aşmamak kötü bir şey değil.

Sen varsa ilişkinde hatta ona gelmeden kızla ilişki öncesi flörtte yüz üzerinden 200 zevk alıyorsun, kadın erkek ilişkilerinin doğasını sindirmiş adam yüz üzerinden 60 zevk alıyor. Ama sonra ne oluyor. Senin çıra alevi gibi yoğun yanıp sönen 3 aylık şapşikliğinin ardından yüz üzerinden -200 bir ruhsal çöküntü evresi geliyor ve bir dahaki sefere kadar örneğin 9 ay boyunca -200’den -10’a sürüne sürüne çıkan bu evrede kalıyorsun. Fişten çekilmiş adam 12 ay boyunca yüz üzerinden 60 zevkten 90 zevke artan oranda zevk alıyor. Sen çıra alevi sönünce yüklendiğin coşku yüzünden biten ilişkine bağımlı hale gelip uzun bir yoksunluk dönemi yaşıyorsun. Yoksunluk yüzünden eski ilişkinin kapısını kafanı vura vura çalıp duruyorsun. Fişten çekilmiş adam ilişkisi bittiğinde (ki onun ilişki de 3 ay sürebilir), bağımlılık olmadığından kısa bir süre 0 veya – 90 arası bir yere inip (ilişkinin uzunluğuna göre) hızlıca , bağımlılık yapmadan önüne bakıyor.

Hangisi daha iyi?

Kendini kısıtlamazsan, tetikte olmazsan hergün çikolatalı pastayı tıkınırsın.

“Hergün çikolatalı pasta yiyemeyecek miyim, şişenin dibini göremeyecek miyim?”

Evet, çikolatalı pastadan çok daha fazla brokoli yiyeceksin ve o “zevkten” mahrum kalacaksın. Yoksa anlık zevklerin serpiştirildiği acılar içinde kısa sürede nalları dikersiniz.

Evet, ilişkilerde kendini tutacağın, frenleyeceğin, çok hızlı gittiğini düşünüp yavaşlayacağın zamanlar olacak. Evet, tetikte olacaksın, kim olmadığın birine duygularını kusup, ona benliğini yapıştırıp, tüm duygusal yatırımını yapıp sonra ayrılınca yırtılmayacaksın. Kaldı ki, bu şekilde bağımlı ve muhtaç olduğunda, aynı zamanda zayıf oluyorsun. Yani itici oluyorsun ve aslında gayet uzun ve mutlu olabilecek bir ilişkiyi, iyi bir partneri bile soğutup uzaklaştırıyorsun.

Bu konuda son olarak diyeceğim şey, kadınlarla erkekler kendini kaptırma konusunda aynı değiller. Erkekler kendini kaptıran kadına daha toleranslıdırlar ama bir kadının bu kaptırmanın bokunu çıkarmaması lazım yoksa o da kısa sürede acılara boğulabilir. Ayrıca kadınların duygusal gelgitleri daha fazla olduğundan ilişkinin direğinin, sağlam kayasının, kendini ve çevresini kontrol altında tutan partnerinin erkek olması gereklidir. Erkek de kadın ile beraber kendisini kaptırırsa, ilişkinin dengesizleşmesi ve hızlıca bitmesi çok büyük bir ihtimal.

Kendinizi kaptırmayın arkadaşlar,  aşk bombardımanı altında olsanız da ve hatta asıl o zaman kaptırmayın. Böyle daha çok zevk alırsınız merak etmeyin.

Sorularınızı bana uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Bir kadınla telefonda uzun saatler boyunca konuşmak ve mesajlaşmak

Bir kadınla telefonda uzun saatler boyunca konuşmanın ya da mesajlaşmanın iyi bir şey olduğunu sanarak yazan çok arkadaş var. Oysa bu ilişkiler konusunda çok yapılan ve oldukça zararlı bir hata. O nedenle bu konuya yazılarda ara ara değinsem de konu ile ilgili ayrı bir yazı yazmak gerekiyor.

Hank’in hapı yutmak yazısından:

2 ay sonra taşınacaktım ve kızı “sıcak” tutmalıydım. Her gün mesajlaşmaya başladık, tabi o zaman oyun falan da yok, mal gibi aklıma ne gelirse yazıyorum falan. 1 ay kadar sonra Mahmut abi ile denk geldiğimizde kızı sordu, “süper gidiyor her gün konuşuyoruz” dedim, “oğlum her gün mesajlaşmak iyi birşey değil kızı soğutursun kendinden” dedi. Hala unutmam içimden “siktir lan ordan sen ne biliyon sanki” dedim. Pişmanım!

Şimdi ben bunu duyduğumda eyvah demiştim ama Hank bunun çok iyi bir şey olduğunu sanıyordu. Neden eyvah dediğime ve neden iyi bir şey olmadığına yorumlarda çok değindim ama bir yazıda toparladım mı hatırlamıyorum. Bunun her biri oldukça negatif birkaç sebebi var.

Birinci ve en önemli sebebi, kadın ve erkek arasında oluşması gereken pozitif cinsel gerilimin bir kısmı sözel olmayan ama daha önemli olan vücut dili, tensel yakınlaşma, koku, hormonlar, vs. öğelerini tamamen denklemden çıkardığınızdan olsa gerek, bir süre sonra kadın erkeği arkadaş olarak görmeye başlıyor. Ben sitede buna kızla pipinizden uzakta zaman geçirmek diyorum ama tabii olay ten, hormon, feramonlar, vs. eksikliği.

Ayrıca bütün bunları bırakın, telefonda uzun saatler boyunca konuşmak daha çok arkadaşların yapacağı bir şey. Özellikle daha aranızda bir şey yokken direkt arkadaş alanına girersiniz ya da Corey Wayne’in dediği gibi gay male girlfriend (gay erkek kız arkadaş) olursunuz. Fakat bu uzun saatler boyu konuşmak uzun süreli birliktelikleri bile yıkacak güçte bir şey.

İkincisi, bir erkeği çekici yapan şeylerden birisi, kendi istek ve hedeflerini hayatının merkezine koyması, kadınını hayatının merkezi değil yoldaşı yapmasıdır. Telefonda saatlerce konuşan bir erkeğin hayatının merkezinde bir hedefi ya da istekleri var mıdır sizce? Saatlerce konuştuğunuz kadını hayatınızın merkezine koyduğunuzda, ben pek işi gücü olmayan boş bir adamın sinyali verdiğinizde, çekici değil oldukça itici oluyorsunuz. Düşünsenize. Bir kadınla saatler boyunca konuşan bir erkeğin, o kadını hayatının merkezi yaptığı, kendi hayatını o kadına bağlayarak ihmal ettiği bariz değil mi? Bunun anlamının o erkeğin öyle pek de değerli ve doyumlu bir hayatınının olmaması, başarmak için bir hedefinin olmaması, hayatını kadına bağlayıp kadınla güzelleştirmeye çalışması değil mi?

Üçüncüsü, telefonda saatlerce konuşarak tüm gizeminizi kaybediyorsunuz. Sizinle ilgili her şey belirli ve monoton hale geliyor. Buluşmalara konuşacak bir şey kalmadığı gibi, sizinle ilgili merak edilecek pek bir şey de kalmıyor. Kadına sizi özlemesi, merak etmesi ve kafasında sizinle ilgili kurgular yaratması için ihtiyaç duyacağı boşluğu vermiyorsunuz.

Dördüncüsü, yeni tanıştığınız ve ilişkiye gitmek istediğiniz bir kadınla uzun uzun konuştuğunuz zaman, tercih edilen bir erkek olmadığınızı, sadece şu an değil hemen her zaman hayatınızda sizi isteyen kadınların olmadığını sinyalliyorsunuz. Bir kadınla birlikte olmak için büyük ödemeler yapması gereken (burada uzun saatlerinizi ona adamak şeklinde ödeme) bir beta olduğunuzu sinyalliyorsunuz.

Beşincisi, kadınlar telefonda duygularından, gündelik hayattan, ondan bundan konuşmayı çok severler ama bunu uzun uzun yaptıkları kişiler genelde kız arkadaşlarıdır. Eğer siz kadının kız arkadaşları ile aynı pozisyona düşerseniz, duygusal tampon vazifesini büyük bir özveri ile yerine getirirseniz, takdir edilen bir erkek adam değil, gay erkek kız arkadaş pozisyonuna düşersiniz.  Kadınlar kendilerini seven, ilgi gösteren ve kendilerine değer veren bir erkek isterler ama o erkeğin yeni bir “kız arkadaş” olmasını istemezler. Ya da belki sizi “kız arkadaş” olarak isterler ama işte sizin istediğiniz o değil. İnşallah o değil.

Şimdi bunu söylediğimde genelde “ama abi o istiyor” gibi bir tepki alıyorum. Kadın ister. Hem sizi denemek, test etmek için ister, hem de eğer başında sizden hoşlanıyorsa sizin zamanınızı olabildiğince fazla oranda ister. Aslında gerçekten ihtiyacı olduğundan da isteyebilir. Ama isteyen kendisi olmasına rağmen istediğini aldı mı yine soğuyan kendisidir.

Şimdi kadın milleti şöyle böyle diye başlamayın, aslında bu o kadar da anlaşılmaz bir şey değil. Kadınların ilişkiden aldıkları şeylerden en önemlisi ilgidir ama tüm her şeyde olduğu gibi bir şey ne kadar kolay elde edilir ve çoksa  o kadar ucuz ve değersiz olur. Ayrıca kadın istiyor diye karşı koyamıyorsanız ya da koymuyorsanız, kadının gözünde canlanacak şey, sizin kendisine bile hayır diyemeyen bir erkek olduğunuz. Bir kadına hayır diyemeyen erkek, başka ve daha güçlü erkeklere nasıl hayır diyecek, kendini ve ailesini ezdirmeyecek ki!

Ayrıca özellikle tecrübesiz genç kadınlar, bir erkeği çekici yapan şeylerin neler olduğunu bilmezler ve popüler kültürün ve kendi bilinç düzeyinde istedikleri şeylerin etkisi ile bunun gerçekten bir erkekte olmasını istedikleri şey olduğunu samimi bir şekilde söyleyebilirler ve buna inanabilirler. Ama bir kadınla gün boyu saatlerce konuşup bunu birkaç hafta yaptığınızda, nedenini bilmedikleri bir şekilde sizden elektrik alamazlar (henüz fişi de takmadıysanız hiç alamazlar). Bu aşamada “sorun sende değil bende”, “bir şey eksik”, “şu an ilişkiye hazır değilim”, “sen çok iyi birisin ama …” kalıpları başlar 🙂 Birden telefonunu şarjı bitmeye, işi gücü çıkmaya, “ay aramanı görmemişim” demeye başlar. 

Şimdi bir dahaki sefere bunu yapmamak kolay ama şu anda bu durumdaysanız ne yapacaksınız? Öncelikle şunu söyleyeyim, bir kere elinizi kolunuzu kaptırdınız mı kurtarmanız zor ve birçok durumda aranızdaki şeye hasar vermeden kurtarmanız mümkün değil. Ama konuşmaları yine de azaltın zira bu şekilde kalmanızdan daha fazla şansınız olur.

Kaba davranmayın. Birden bir yoğunluğa girin, girmiyorsanız bile girmiş gibi yapın ve konuşmaları azaltın. Konuşmalar sıcak olduğu sürece sorun olma ihtimali azalır. İkincisi, telefonda konuşmayı pek sevmediğinizi, yüz yüze görüşmeyi daha çok sevdiğinizi söyleyin ve nasıl reaksiyon vereceğine bakın. Belki de kız da “bu kadar konuşuyoruz, buluşsak daha iyi” diyecek. Zira birçok durumda kadın aslında buluşabilecek iken erkek telefonun arkasına saklanmayı tercih ettiğinden ya da buluşma teklif edip reddedilmeyi göze alamadığından işi telefona çekiyor. Belki ters tepki verecek ve siz de kızın aslında o kadar da iyi bir aday olmadığını, anlayışsız ve bencil biri olduğunu göreceksiniz. Bunu ne kadar erken görürseniz o kadar iyi. Zira siz istemediğiniz halde ve bunu istememeniz gayet doğal olmasına rağmen sizin sürekli olarak telefonda kendisi ile konuşmanızı talep etmesi, bu olmayınca karın ağrısı yapması büyük bir kırmızı alarm ve bir kızı elemeniz gerektiğine dair büyük bir işaret.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Kırılgan narsist kadınların kullandığı 10 toksik taktik

Bu yazı, Toksik İlişkiler – Narsist / Borderline Partner Rehberi kitabından alınmıştır.

Aşk bombardımanı (idealizasyon)  – değersizleştirme döngüsü, kurbanın zihnini ve kalbini bulandıran,  kişinin köklü insani ihtiyaç ve arzularını, nörolojik motivasyon ve ödül devrelerini kişi aleyhine kullanan bir aralıklı pekiştirme modelidir.

Değersizleştirme aslında, narsistin kendi gerçek benliğine karşı hissettiği negatif duyguları, sizin üzerinize yansıtması ve kusmasıdır. Bu savunma mekanizması, narsistin derine gömdüğü ve reddettiği benliğinin sizin veya başkaları tarafından keşfedilmesine karşı bir savunma mekanizmasıdır. Aynı zamanda sizi kontrol etmek ve narsisti terk etmenize engel olmak için de kullanılır. Siz kendi değerinizi ona kanıtlamaya çalışmakla, tüm zaman, para ve enerjinizi onun karşılıksız sevgisi ve onayı şeklinde (nah) gelecek büyük (!) ödülü kazanmaya çalışmakla  o kadar meşgul kalırsınız ki, onu terk etmeye gücünüz kalmaz. Fakat gerçek şu ki tek yaptığınız, (eğer şanslıysanız) birgün terk edilip çöpe atılana kadar ya da şanssızsanız psikolojik olarak tamamen domine edilene kadar onun aleyhinize kurduğu hileli ve sizin için umutsuz oyunun içine daha da gömülmektir.

Bu yazıda kırılgan narsist kadınların sizin üzerinizde egemenlik kurmak ve sizi kontrol etmek için kullandığı, sizi zaman içinde onu memnun etmek için her şeyini veren ve karşılığında hemen hiçbir şey almayan, yavru köpek gibi sahibesinin onayı peşinde koşan bir zavallıya çevirecek 10 toksik taktikten bahsedeceğiz. Sahibe size arada bir kemik fırlatacak ki umutlarınız tamamen ölmesin fakat ne olursa olsun sonunda kaygan duvarları olan bu çukura daha da gömüleceksiniz. O nedenle insanların partnerlerinin toksik olduğunu gösteren bu işaretleri bilmesi önemli, özellikle de kırılgan narsizm söz konusu iken. Zira kırılgan narsistlerin psikolojik suistimalleri oldukça sinsi olabilir. Aynı zamanda narsistler kırılgan ya da hibrid, her zaman öz farkındalıktan yoksunlardır ve hiçbir zaman suistimal edici davranışlarının sorumluluğunu almazlar.

Toksik ve kırılgan narsist erkekler de var tabii ki ama kırılgan narsizm kurbanı erkeklere yol gösterecek kaynak sayısının çok az olduğunu gördüğüm için bu yazının konusu toksik kadınlar. Bu yazının bilgilendirme amaçlı olduğunu ve profesyonel yardımın yerini alması amacıyla yazılmadığını da belirteyim.

Şimdi kırılgan narsist kadınların kullandıkları 10 toksik taktiği, herhangi bir sıralama kriteri kullanmadan listeleyelim.

  1. Çok erken evrelerde, size en hassas yaralarını, deneyimlerini ve bilgilerini açmak

Kırılgan narsist kadın size en hassas deneyimlerini ve bilgilerini emanet ederler ve bunu ilişkinin en başlarında yaparlar. Siz sanki özelsiniz de, size daha önce kimseye güvenmediği kadar güvenmiş de, vs. vs. Ama aşk bombardımanı evresi bittiğinde, size açılmakla çok büyük bir hata yapmış gibi davranmaya, sizi, onu önceliğiniz yapmamakla, savunmamakla, mutlu etmemekle, söz verdiğiniz gibi güvende hissettirmemekle, kırılgan ve tehlikede hissettirmekle suçlamaya başlar.

Bu negatif dönüşüm tabii ki tamamen sizin suçunuzdur (!) ve onun iyi, aşık olduğunuz  versiyonunu yeniden kazanmanızın (!) tek yolu, ona onun ve onun aşkı için yeterince iyi ve değerli olduğunuzu kanıtlamaktır. Kırılgan narsist kadın tüm kelime ve davranışlarında size bu yönde güçlü ve sürekli tekrar eden mesajlar gönderir: Eğer ilişkinin başındaki kadını ve o kadınla hayal ettiğin geleceği geri istiyorsan, ona söz verdiğin erkek olduğunu kanıtlaman gerekli!

Bundan sonra ilişkiyi devam ettirme baskısı hızlı bir şekilde ve tamamen sizin omuzlarınıza biner. Uzun vadede kazanmak için kendinizi düzeltmeniz, onu anlamak ve öğrenmek için çok çalışmanız lazımdır. Kadın sizin umudunuzu yaşatmak için arada sırada size kırıntılar atar. Arada bir iyi vakit geçirirsiniz, iyi bir muhabbetiniz olur ya da iyi seks yaparsınız ki onca çabanızla zor da olsa bir yere gelebildiğinizi ve başarabileceğinizi hissedin.  Ama sonra dediğiniz ya da yaptığınız küçük bir şey ile kadın delirir ve yine hayal kırıklığına uğrar, soğuklaşır ve sizi reddeder. Ne yaparsanız yapın, tatlılığı pis bir acıya döner. Bu aralıklı pekiştirme örüntüleri ile sizde bir problem olduğuna, hatalı olduğunuza, onun neye ihtiyacı olduğunu bulmakla yükümlü olduğunuza inanmaya programlanırsınız. Ve eğer onun ihtiyacı olan şeyi bulamıyorsanız, bunun nedeninin ona ya da herhangi bir kadına layık olmayan değersiz bir erkek olduğunuza inanmaya programlanırsınız.

2. Süper pasif agresif davranışlar

Kırılgan narsist kadın süper pasif agresiftir ve yoktan kavga çıkarır. Yüzde yüz pozitif olsanız ve herhangi bir sorun olmasa da sizi negatif olmakla, kötü bir ruh halinde olmakla, kötü bakışlarınızla suçlar. Siz gerçekten öfkelenene kadar sizin neden öfkeli olduğunuzu bulmak için sizi dürtüp durur ya da sizin diğer duygusal düğmelerinizi kullanarak sahte kavgaların tuzağına çeker.

Ya da sizi suçlamak yerine kendisi üzgün ya da öfkeli gibi davranır ama bunun nedenini size söylemez, sizinle bu konuda konuşmaya yanaşmaz. Sizi problemi söylemesi ya da ne olduğunu bile bilmediğiniz suçunuzu affetmesi için yalvartana kadar rol yapar. Geriye dönüp baktığınızda bu nereden çıktı ve neydi dersiniz. Zira bütün bu tiyatro, kendi negatif duygularını size kusmak, size üstünlük kurmak ve sizi problemin sizde olduğunu düşünmeye itmek için tasarlanmış bir kurgudan ibarettir.

3. İnanılmaz derecede savunmacı duruş

Sizin için önemli olan ya da sizi rahatsız eden bir şeyi konuşmak istediğinizde, bunu önemsemez, küçük görür ya da sizi susturur. Sizin için önemli olanı dinlemek istemez ve özellikle de problem kendisi ile ilgili ise buna en ufak bir katkısı olduğunu kabul etmez. Tüm problem onun yaptığı bir şey ile alakalı da olsa, size tahammülü kalmamıştır. Sorumluluk almasını ya da özür dilemesini kesinlikle beklemeyin. Kırk yılda bir özür dilerse de, bu ileride sizin suçlu olduğunuzu size göstermek için kullanılacak bir hiledir.

4. Sizin duygularınıza karşı aşırı umursamazlık ve sabırsızlık

Kırılgan narsist kadın sizin duygularınıza karşı aşırı umursamaz ve sabırsızdır, özellikle de sizin canınızı yakan şey onunla ilgiliyse. Eğer ağlarsanız veya üzüntü gösterirseniz, bu onu zerre etkilemez ve size karşı zerre merhamet duymaz. Tam tersi, bunu güçsüzlük olarak algılar ve daha sonra size karşı kullanır. İlişkinin başlangıcında onunla paylaştığınız korku ve geçmiş travmalarınız ileride kavga ederken aleyhinize kullanılacaktır.  Siz işte bu nedenle böylesinizdir, (kavganın konusuna göre) bu nedenle suçlusunuzdur, defolusunuzdur, vs.

5. Kırılgan narsist kadınla tartışmayı kazanamazsınız

Ne derseniz deyin, ne yaparsanız her zaman ama her zaman siz haksızsınız ve suçlusunuz. Bir kavgada sakinleşmek için ceketinizi alıp gitseniz, çözüm bulmak yerine kaçtığınız için öfkelenir, kalsanız, çok saldırgan ve baskcı olduğunuz için.

6. Sizi ve ilişkinizi başkaları ile karşılaştırmak

Kırılgan narsist kadın sizi ve ilişkinizi diğerleri ile karşılaştırır ve tabii ki onun için ne yaparsanız yapın, ne kadar zaman ya da para harcarsanız harcayın, yeterli ve onlar kadar iyi değilsinizdir.  Daha fazla çabalasanız da yine değersizsinizdir, size yine değmez. Bu arada tabii ki kendisi sizin ve ilişki için minimum çaba harcar, size ve ilişkiye katkısı çok azdır. Ve yine tabii ki tam tersi davranacak ve konuşacaktır yani ilişkiye her şeyi veren, ilişki için her şeyi yapan odur. Bu karşılaştırmalar, sizin hatalı olduğunuza, onu, onun yakınlığını ve sevgisini hak etmediğinize, her şeyin sizin suçunuz olduğuna inanmanız, sizin rekabetçi doğanızı kaşıyıp aleyhinize kullanma sizi ona kendinizi kanıtlamaya, diğer erkekler kadar iyi olduğunuzu göstermeye zorlamak için tasarlanmıştır.

7. Hemen her alandaki performansınızı küçümsemek

Birçok kırılgan narsist kadın yatak performansınızı küçümsemeye başlar ya da onu götürdüğünüz tatil tatmin edici değildir, sevginiz yeterli değildir, iltifat ve yakınlığınız kronik bir şekilde tatmin edici değildir, vs.  Ne kadar çok para,zaman ve enerji harcasanız da siz hiçbir zaman yeterli, hiçbir zaman diğerleri gibi olamazsınız. Sizin bilmeniz için özel çaba harcadığı bu “yetersizliğiniz” yüzünden kendinizi ince bir buz tabakası üstünde yürüyor gibi hissedersiniz. Her konuda en azı, en kötüsü sizmişsiniz gibi davranır. Onu elinizde tutmak istiyorsanız hemen daha iyi olmak, onu mutlu etmek zorundasınız gibi davranır. Eğer daha çok çaba harcarsanız bunun size karşı daha fazla hayalkırıklığı ile karşılanacağına emin olun.

Eğer hiçbir şekilde tatmin edemediğiniz bir ebeveym ile büyüdüyseniz, yeniden onay kırıntıları için yalvaran bir zavallıya dönüşme ve tamamen sizin aleyhinize kurulu bu oyunu oynama riskiniz yüksektir.

Buraya kadar hala anlamadıysanız size daha açık söyleyeyim: bu  oyunu kazanamazsınız! Bu her zaman, %100 kaybedeceğiniz bir oyun.  Bana inanmak için belki de biraz daha çabalayıp görmek isteyeceksiniz ama dikkatli olun zira hayat boyu onun uzun soluklu oyununa saplanıp kalabilirsiniz.

8. Size, kendisi için geçerli olmayan bir sürü kısıt koymak

Kırılgan narsist kadın size bir sürü kısıt ve kural koyar ama bunlar tek yönlüdür. Sizin ona koyacağınız kısıtlar görmezden gelinir ve istediğiniz ya da ihtiyacınız olan şeyler aptalcadır. Kısıtlar ve kurallar konusundaki çifte standart korkunç derecede gülünçtür.

9. Sizin tüm yaptıklarınızı bilmek ve kontrol etme isteği

Her yaptığınızı, her gittiğiniz yeri, her buluştuğunuz kişiyi, manava giderken ne yaptığınızı, spor salonunda kimlerle konuştuğunuzu, vs. bilmek ister. Bu kontrol manyaklığı tabii ki sizin suçunuz ve sizin yüzünüzdendir.

Bu davranışların nedeni her zaman kıskançlık değil. Daha çok sizi kontrol etmek, size itaat ettirmek için böyle davranır. Sizin sadece ne yaptığınızı değil nasıl yaptığınızı da bilmek ister zira ona göre siz hiçbir şeyi doğru yapamazsınız. Size tamamen beceriksiz biriymişsiniz gibi davranır ve siz de bir süre sonra kendinizden şüphe etmeye başlarsınız.  Her şeyi ona söylemeye, göstermeye ve ona kontrol ettirmeye başlarsınız, sanki sizin kendinize ait bir beyniniz yokmuş gibi. Suçlamalarla, küsmelerle ve diğer negatif reaksiyonlarla karşılaşmamak için en ufak kararları vermekten korkarsınız.

Sizin henüz farkına varamadığınız şey, ne yaparsanız yapın sonucun zaten aynı olacağı ki bu nedenle kırılgan narsist kadınlar oldukça tahmin edilebilir insanlardır.

10. Zaman içinde tüm özdeğer ve özsaygınızı kaybetmeniz.

Sürekli olarak onu tatmin etmeye çalışarak neyi yanlış yaptığınızı bulmaya ve kendinizi ayarlamaya çalıştığınız için, eninde sonunda, aynaya baktığınızda eski sizin posası çıkmış bir halini göreceksiniz. Aslında o kadar posanız çıkabilir ki, aynaya baktığınızda onun sizi olduğunuza inandırmaya çalıştığı canavarı da görmeye başlayabilirsiniz.

Fakat bir kez bunların toksik taktikler olduklarını ve karşınızdaki insanın ne kadar kolay tahmin edilir davrandığını, suistimalin öngörülebilirliğini kavrarsanız, bir süs köpeğine, onun insandan bozma evcil hayvanına dönüştüğünüzü, psikolojik olarak yıkılıp darmadağın edildiğinizi de görürsünüz. Bana inanmıyorsanız geçmişe, bu ilişkinin başladığı zamana bakın ve kendinize şunları sorun: partneriniz daha iyi biri mi oluyor, daha kötü mü? İlişkiniz daha iyiye mi gitti yoksa kötüleşti mi? Siz gelişiyor musunuz yoksa duygusal, zihinsel ve ruhani olarak dibe mi gidiyorsunuz?

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.