Erkek Adam Türkçe Podcast – Soru Cevap İlişkiler

Bu yayında hem erkeklerden, hem de kadınlardan gelen soruları cevapladık.

Yayınları sitemizin Odysee kanalından ya da  spotify kanalından da izleyebilirsiniz.

Youtube yayını aşağıda. Bu yayını beğenerek ve youtube kanalına üye olarak yayınların daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. İyi izlemeler.

 

00:00 Birisine ondan hoşlandığımı söyledim ama cevabı çok kötü oldu. Aklımdan çıkmıyor. Ne yapmalıyım?

02:00 Bir erkek neden sürekli olarak bakar ama gelip konuşmaz? Benimle konuşması için ne yapmalıyım?

04:48 Eski sevgilimi unutamıyorum. Aşk acısı çekiyorum. Neden?

06:28 Sevgilim sürekli eski sevgilisinden bahsediyor. Ona yaptıklarını unutamıyor. Ne yapmalıyım?

08:34 Evli patronumla yasak aşk yaşıyorum. Sizce başarı mı?

09:30 Eski sevgilim seni seviyorum diyor ama yeni sevgilisini istiyormuş. Ne yapmalıyım?

11:57 Ego tatmini yapan kızı nasıl anlarız? Peşinden mi koşturuyor?

12:48 Okulda bir kızla 5 saniye bakıştık. Sizce beni seviyor mu?

14:25 Benim ona verdiğim sevginin, çeyreğini verseydi, şu an dünyanın en mutlu insanı olurdum. Hep böyle mi oluyor?

15:13 Bir erkek neden daha önce sevgilisi olmadığı halde sevgilim oldu der? 16:05 Terk ettiğim eski sevgilime onu özledim yazdım ama konuşunca soğudum. Şimdi kendimi nasıl geri çekerim?

17:46 Terk eden sevgilim 4 gün sonra özledim yazdı. Ne yapayım?

Vaka Çalışması – Eski sevgiliyi unutamayan kadın, sabırla bekleyen iyi çocuk

Ağustos sonunda bir kızla tanıştım. Eski erkek arkadaşından yeni ayrılmıştı. Görüşmeye başladığımızda bana eski erkek arkadaşından yeni ayrıldığını ama arkadaş olarak görüşmeye devam ettiklerini söyledi.

Eski erkek arkadaşı ile “arkadaş” olarak görüşen kız, ilişki için tehlikelidir. Özellikle de yeni ayrılmışsa. Bu eski erkek arkadaş yedekte tutulur ve seninle bir sorun çıkarsa ona koşma ihtimali vardır.

Başlangıçta iyi vakit geçirmek için buluşuyorduk ama buluşmalarda birbirimizden hoşlandık. Birkaç buluşma sonra bana benden çok hoşlandığını söyledi. Bu, ayrılıktan bir ay sonra oldu ve beni şaşırttı. Zira ayrıldığı adamla 4 senelik bir ilişkileri vardı.

Rebound sınırındasın. 4 yıl çok uzun bir süre ve büyük bir duygusal bağ veya onun kalıntısı demek. Seninle bir şeyler kötüye gittiğinde, ona dönme ihtimali çok yüksek. 4 yıllık bir ilişkinin kalıntılarından kurtulmak 6 ay – 12 ay sürer. Yani eğer oyunun sağlam ve sen de hemen kapılmayan bir erkek isen rebound tehlikesine rağmen eğlencene bakabilirsin ama yüzüne gülene aşık olan bir AFC isen ya da yeni yeni erkek adam oluyorsan ateşle oynuyorsun. Yazmamışsın ama 1 ay sonra da o adamla arkadaş olarak görüşüyorsa, bu kızla casual hariç bir şey düşünmemelisin. Eğer eleman hayatından çıkarsa ve aranızda 6 ayı aşan bir beraberlik varsa o zaman düşünebilirsin.

2 ay kadar sonra zaten, eski erkek arkadaşını unutamadığını anladı.

Şaşırdık mı?

Eski erkek arkadaşına dönmedi ama bana aramızdaki şeyin çok hızlı geliştiğini ve daha yavaş olmak istediğini söyledi. Bu 3 ayın ilk ayında öpüşüyorduk ama seks yapmadık.

Sebep? Dur tahmin edeyim: tipik iyi çocuksun.

Onun emin olmadan seks yapmayacak bir kız olduğunu düşünüyorum.

Sana kötü haberlerim var ama neyse 🙂 Mr. İyi Çocuk. Kadına saygı şerefimizdir tipi. Belki ama belki diyorum, birlikte olsanız senin için daha iyi olurdu.

Aramızda sexting oldu, onun vücuduna sıklıkla dokunuyordum ama seks yapmadım. Çünkü ona saygı duyuyorum ve seks yapmadan önce bana aşık olmasını istiyorum. Bana olduğum gibi aşık olmasını istiyorum.

Başkası olma kendin ol, böyle çok daha güzelsin. Bu yaptığın, sandığının aksine çok yanlış. Tek başaracağın, kendine güveni olmayan pipisiz bir tavşan olduğunu kıza gösterip durmak. Sana bir haberim var: Kadınlar seks yapmayı isterler ve seks yaparlar. Sen yapmasan, ben yapmasam, köşedeki iyi çocuk yapmasa, yapacak birini bulurlar.

Dur bakalım doğru anlamış mıyım? Kız seninle 1 ay geçirdikten sonra sana “ben eski erkek arkadaşımı unutamadım” demiş. Seks yok. Arada öpüşüp koklaşıyordunuz ama aranızda ilişkiye benzer bir şey de yok. Şimdi o bile yok. Yani sen tabak gibi, uydu gibi bir şey oluyorsun.

En son olarak bana ilişkiye hazır olmadığını söyledi. Bunu anlayışla karşıladım.

Tabii ki. İyi çocuk her zaman anlar. Her zaman saygılıdır. Her zaman efendidir. Kendi isteklerini ve ihtiyaçlarını düşünüp karşılamak gibi kaka şeyleri asla düşünmez. Gel derler gelir, git derler gidemez 🙂

Eski ilişkisini atlatmakta zorlanıyor.

Atlatmasına yardım edecek biri de çıkmamış ki karşısına.

Onu anladığımı ona söyledim. Bence benimle henüz ilişkiye hazır olmamasının sebebi bu. Sebebini bilmese de, bana olan duygularını dışarı vuramıyor. Ama benden gerçekten hoşlandığını biliyorum zira benimle telefonla konuşmadan birgün bile duramıyor.

Allah’ım sana geliyorum 🙁 Dertlerini de anlatıyor mu bari?

Belki de onun peşinde çok koşuyorum zira başında gerçekten çok hoşlanıyordu.

Muhtemelen. Ama daha da kötüsü, sen böyle eski sevgilimi umutamadım diyen, seni yeterince sevmediği belli olan kızın yörüngesinde anlayışla, saygıyla, özveri ile dönüp duran pipisiz tavşan modunda kalarak, kızın saygısını – artık ne kadar kaldıysa – yitiriyorsun. Gerçekten erkek olan bir erkek, böyle ilgisi yetersiz kızların yörüngesinde durmaz.

Sanırım sizin deyişinizle çok iyi çocuk oldum. Anladığım kadarıyla bu itici bir şey.

Hem de nasıl.

Ama sorun şu ki ben bu kızı çok seviyorum. O benim tam aradığım kız.

ONEITIS!

Saçmalama yahu. Kız seni uydu yapmış, önden iki mucuk mucuk çevresinde yedek lastik olarak tutuyor, senin moda bak: Onu görünce anam dimişim, sanki ekşi börek, çemen yimişim, tam aradığım avrat dimişim!

Seni yeterince sevmeyen, seni herhangi bir şekilde sevdiği bile şüpheli olan avrat, aradığın avrat olamaz! Kendini ödül olarak görmeyen, değersiz gören insanlar, kendilerine ödül gibi davranmayan ve değersiz gören insanlara yapışmaya meyillidirler. Yapıştıkları bu insanlar kendileri ile ilgili öz değersizlik hissini doğrularlar. Ayrıca kendilerini değerli hissetmek için yapmaları gereken zorlu davranışsal ve içsel değişimi, o insanları elde ederek değerli hissetmeye çalışmak gibi hayali bir sürece havale ederler.

Kendilerini ödül olarak gören, özdeğere sahip insanlar, kendilerine değer vermeyen insanlardan uzaklaşmaya meyillidirler.

Bu kız senin tam istediğin kız değil. Senin kendine değer vermeye başlamak için girişmen gereken zorlu yola girmek yerine, onayını kazanarak kestirmeden değerli olacağını sanmana neden olan bir hayalin öznesi sadece.

Onu 3 aydan uzun süredir tanıyorum ve hemen hemen hergün mesajlaşıyoruz.

Ama eski erkek arkadaşını unutamamış, aranızda cinsele benzer hiçbir şey yok, ilişki istemiyorum diyor, vs. Kızın kız kankası olsan da seni hergün arar. Kızın mektup arkadaşı, terapisti, uydusu olmuşsun.

Benim acı çektiğimi gördüğü için görüşmemeyi teklif etti.

Acı çeken uydu erkek (temsili)

Ne kadar tatlı.

Bunu iki kere denedik ama birbirimizden 3 gün ayrı kalamadık.

Türkçesi: Ondan 3 gün ayrı kalamadım (ya da  yedek olmadan 3 gün güvende hissedemedi). Acaba hangisi? Belki de ikisi birden. Ben paramı birincisine koyarım.

Ondan vazgeçemiyorum. Vazgeçmek istemiyorum.

Kendini bir fantezi dünyasına hapsetmişsin ki, dışarıda kendine uygun, ilgisi yeterli bir kızla eşleşmek için gerekli reddedilme duvarını aşmaktan korkan çoğu çocuk, kendisine azıcık da olsa gülen kıza sarılıp, kendisini bu fantezi ile çerçeveler.

O benim sadece aşık olduğum kadın değil, en yakın arkadaşım, sırdaşım oldu artık!

Sırlarını da mı paylaştın? Mükemmel! Mükemmel 🙁

Ne yapmalıyım?

Şu an bir avuç oyun hamurundan müteşekkil t***klarını azıcık beton yapman ve kendi ihtiyaçların, isteklerin ve arzuların için sınırlarını çizmen lazım. Günde 2 saat erkekadam.org ve artık iyi çocuk olmak yok yazılarını okumanı, yatmadan hergün 30 dakika podcastlerimizi dinlemeni ve tahtaya 1000 kere “Ben çok efendi bir erkeğim” diye yazmanı, hergün sabah yüzüne bir su çarptıktan sonra sağlı sollu iki tokat atmanı tavsiye ediyorum.

Benim suçum olmasa da benimle ilgili duygularından emin değil.

Bu tamamen senin suçun. Son iki aydır tamamen arkadaş modunda yörüngesinde dönüyorsun.

Şimdi sana tavsiyem, bu kızı hayatından çıkar. Bu kızın hayatında olması senin için büyük bir fırsat maliyeti. Birçok erkek senin gibi yalnız olduklarını kabul edip, acılı ve reddedilme dolu piyasaya çıkmaktan ödleri koptuklarından, azıcık ilgi kırıntısı ile yetinip hayali umut limanlarında bekleşiyorlar. Ama bunun bir bedeli var. Kırıntı değil de gerçekten bir doyum alabilecekleri ilişkilerden mahrum kalıyorlar.

Bu kızla geçirdiğin her gün, sonradan hayatına girecek ve seni gerçekten isteyecek kızlarla geçirdiğin birkaç günden çalıyor.

Bir kadını oneitis yaptığınızda yapabileceğiniz en iyi şey, o kadını geride bırakıp gitmektir. Başta acı çekeceksin ama sonra kendine saygını kazanacaksın.

Sen bu kadına muhtaç olmuşsun. Bir kadına muhtaç olursan, ne o kadına çekici gelirsin, ne de başka kadınlara. Onun yörüngesinde beklemek, seni onun için de itici yapar, diğer kadınlar için de. Yani aslında bırakıp giderek aylar sonra da olsa bu kızla da bir şeyler yaşama ihtimaline sahipsin. Böyle yörüngesinde kalarak bu ihtimali sıfırda tutuyorsun.

NOT: Bundan daha kötü ama benzer bir vaka çalışması için bkz: Seni terk edenin peşinde koşma

Bilim eski sevgilinizi Facebook’ta gizlice takip etmeyi neden bırakamadığınızı gösteriyor

Ayrıldıktan haftalar hatta aylar sonra eski sevgilinizin Facebook fotoğraflarına ve statüsüne gizlice baktıysanız, bunun tamamen sizin suçunuz olmadığı gerçeği sizi rahatlatabilir.

Bu yapmanızın bilimsel bir nedeni var.

İlişkilerimize “bağımlıyız”.

Yıllardır yapılan nörolojik araştırmalar, beyninizde aşık olmayla alakalı mekanizmaların, madde bağımlılığı ile alakalı mekanizmalar ile aynı olduklarını gösteriyor. Bilimadamlarına göre bunun nedeni, romantik aşkın bir duygu olmaktan çok motivaston ve ödül ile oluşan bir alışkanlık olması. Aşk hissi ile dopamin seli ortaya çıkıyor. Dopamin, beyne ödül geribeslemesi sinyalleyen bir nörotransmitter (sinir hücrelerindeki bilgi akışını sağlayan küçük kimyasal iletken). Daha çok dopamin salgılandıkça, hedefimizin peşinde koşmak için daha çok motive oluyoruz.

Concordia Üniversitesinde psikoloji profesörü olan Jim Pfaus şöyle açıklıyor: “Aşk aslında cinsel arzu tarafından oluşturulan bir alışkanlık ve bu arzuyu ödüllendiriyor. Beyinde çalışma mekanizması, insanların madde bağımlısı haline gelmeleri ile aynı.” Aşka madde bağımlılığı gibi fiziksel bir bağımlılığımız olmasa da, aşk ve madde gibi arzularımızı motive edip ödüllendiren sinir sistemi mekanizmaları birbirlerine çok benziyorlar.

“Bağımlılık”, ayrılık ile sona ermiyor.

Journal of Neurophsiology’de 2010 yılında yayınlanan bir araştırma, bu benzerliği bir ileri seviyeye taşıyor: Ayrılık sonrasında beynimizde olanlar, “bağımlılık” özellikleri gösteriyorlar. Araştırmacılar, zor bir ayrılık sürecinden geçen küçük bir üniversite öğrencisi grubunu gözlemlemişler. Tüm denekler, zamanlarının %85’ini hala eski sevgililerini ya da flörtlerini düşünerek geçirdiklerini itiraf etmişler. Araştırmacılar deneklere eski sevgililerinin fotoğraflarını gösterdikten sonra deneklerin beyin MR’larını çekmişler. Bu beyin MR’ları, deneklerin şiddetli arzu ve bağımlılık ile ilgili korteks altı alanlarında sinirsel aktiviteler olduğunu göstermiş.

Araştırmacılardan biri, öğrencilerin “ödülleri” olan sevgilileri çoktan hayatlarından çıkmış olsa da, “orta beyindeki ödül sistemleri açısından, bu insanlar hala aşıklar” sonucuna varmış. İlişkimizin artık bittiğini anlasak da, ödül sistemimiz hala eski sevgilimizin dönmesini ve bizi yeniden mutlu etmesini bekliyor.

Yardımların için teşekkürler Mark Zuckerberg

Eski sevgilimizin kişisel hayatları birkaç tıklama uzağımızdayken, onları unutmak hiç de kolay değil. Sosyal medya, şiddetli isteklerimizi tatmin etmek için kolay bir ulaşım aracı sağlıyorlar. Western Ontario Üniversitesinde hazırlanan bir master tezi, Facebook’un ayrılıklar üzerindeki etkisini araştırıyor ve hiç de şaşırtıcı olmayan bir sonuca varıyor: Sosyal medya platformları, eski sevgililerimizin hayatlarını gözlemlemek ve izlemek için popüler bir araç sağlıyor.

Ama şöyle bir problem var: Şiddetli isteklerinizi sürekli tatmin etmeniz, onlardan kurtulmanızı neredeyse imkansız hale getiriyor. Growing Self Counseling and Life Coaching’in klinik direktörü Lisa Bobby, New York dergisine bunun kısmen biyolojik olduğunu söylüyor: “Eski sevgilinizle herhangi bir bağlantınızın olması, örneğin bir fotoğrafını görmeniz ya da bir mesajını okumanız, sizde endorphin (kişinin daha mutlu olmasına ve yaşadığı hayattan daha fazla keyif almasına yardımcı olan ve beyinde salgılanan bir hormon) seli yaratıyor”.

Londra Burnel Üniversitesi’nden psikolog Tara Marshall, araştırmasında benzer bir sonuca ulaşıyor. Mic’e verdiği röportajda Marshall şöyle diyor: “eski sevgiliyi sürekli olarak Facebook’ta izlemek, kişiyi bir bataklığa saplıyor ve kişinin eski sevgilisini kafasından atamamasına neden oluyor”. Eski sevgilinize odaklanarak, onu unutma kabiliyetinizi bastırıyorsunuz.

Bağımlılık aşırı uca kaydığında, insanlar bazen “ekskolik” (eskikolik) olabiliyorlar. Bobby New York’a şöyle diyor: “Ekskolik acı çekmiyor, takıntılı özlemin arafında hapsoluyor. Bu nedenle de ayrılık sonrası bir ekskolik konsantre olmakta sorun yaşıyor, depresif bir ruh halinde oluyor, aktivitelere ilgisini kaybediyor, iş üretkenliğini kaybediyor ve arkadaşlıkları geriliyor.” Kişi sadece ilişkisini kaybetmenin arkasından yas tutmuyor, acı ve takıntının kişisel ve sosyal hayatını ele geçirmesine de izin veriyor.

Bağımlılıktan kurtulma zamanı

Hepimiz ekskolik değiliz, ama eski sevgilimizi stalklamayı (gizlice takip etmeyi) sınırlandırmak hepimiz için faydalı olacaktır. Eski sevgilinizi Facebook’ta arkadaşlıktan çıkarmak bir çözüm. Ya da kendinizi tutamayarak eski sevgilinizi ne sıklıkta takip ettiğiniz konusunda bir ekskolik günlüğü tutup, eskiyi takip etmeme hedefinizin takibini yapabilirsiniz. Ya da kendinize daha başka bir sosyal medya hedefi bulun: Muhtemelen takıntılı bir şekilde yemek p*rno (bir dizi ismi) izlemek, eski sevgilinizi takıntılı olarak takip etmekten duygusal olarak daha az yıkıcı olacaktır.

Sonuçta bir tanenizin artık hayatınızda olmadığını, bir gecede kabul edemeyeceksiniz ve onu gizlice takip etme isteğini bir gecede bitiremeyeceksiniz. Aile, arkadaşlar, Ben and Jerry’s ve Netflix gibi destek sistemleri zaten bunun için var.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Çeviri: Science Shows Why You Can’t Stop Facebook Stalking Your Ex

Ayrıldıktan sonra yalvaran erkek neden iticidir?

Hepsi olmasa da kadınların büyük çoğunluğu, ayrıldıktan sonra yalvaran erkeği itici bulur. Bunun 3 temel nedeni var ve bugün bu nedenleri konuşacağız.

1 Duygusal güçsüzlük kadınları iter.

Evet ayrılık çok zor bir şey, özellikle de terk edilen için. İnsan duygular içinde boğulabiliyor ve birazcık nefes almak için bile olsa çırpınmaya çalışıyor.

Ama ayrılığı nasıl karşıladığınız, bu duygularla nasıl başa çıkabildiğiniz, sizin ne kadar hızlı bir şekilde eski sevgilinizi geri döndürebileceğinizi (ya da yeni birini bulabileceğinizi) önemli oranda etkiliyor.

Duygusal olarak güçlü, kendisine güvenen ve kendisini ödül olarak yani değerli gören bir erkek, kendi düşünce ve davranışlarına çekici olacak şekilde değişiklikler yapmaya odaklanır. Bu sayede de eski sevgilisi ile yeniden iletişim kurulduğunda, eski sevgilisine çok daha çekici görünebilir. Mesela ayrılık öncesi aşırı gergin ve control manyağı gibi davrandıysa, eski sevgilisi yeniden aradığında sakin ve Rahat davranabilir.

Kendine güvenen ve duygusal olarak güçlü bir erkek aynı zamanda yaptığı ve yapmakta olduğu değişikliklerin yeterli olacağına güvenir. Kendisini ispatlamak için gösterişe ya da manipülasyona başvurmaz.

Kendine güven, duygusal güç ve öz değer, kadınlar için doğal olarak çekici erkek özellikleridir. Bir kadın terk ettiği eski erkek arkadaşını arayıp onunla buluştuğunda, karşısında ayrıldığı günde kalmış, hatta daha da zayıflamış bir erkek değil de arkasını dönüp kendisini geliştirmeye başlamış bir erkek görürse, bundan etkilenir.

Fakat eğer erkek kendine güvensiz, duygusal olarak zayıf, kendisini değerli görmeyen birine dönerse ve öyle devam ederse, eski sevgilisine bu zayıflıkların etkisi ile yalvarırsa, ona ne istersen yapacağım, yeter ki geri dön gibi şeyler söylerse, bunlar kadını daha da soğutacaktır.

“Lütfen, lütfen ama lütfen geri dön. Biliyorum her şeyi mahvettim ama sana söz veriyorum her şeyi düzelteceğim. Sana söz veriyorum değişeceğim. Dersimi aldım. Bebeğim lütfen geri dön. Bana bir şans daha ver. Tek istediğim bir şans daha vermen. Aşkımız için bunu yap lütfen. Sen nasıl istersen öyle olacak, sen ne isteren onu yapacağım.”

Sorun şu ki, kadın eski sevgilisinin paramparça olmasını görmek ve muhtemelen tutamayacağı sözlerini dinlemek istemiyor.

Şimdi bazılarınız : “Neden ki? Bir kadın bir erkeğin kalbinin kendisi için paramparça olduğunu gördüğünde, onun aşkının büyüklüğünü anlayıp bundan hoşlanmaz mı? Erkeğin her şeyi olduğunu görmek, onun erkeği daha çok istemesini sağlamaz mı? Sonuçta kadınlar kendisinden başkasını gözü görmeyen, kendisi olmadan yaşayamayacak kadar aşık bir erkek istemiyorlar mı?”

Filmlerde öyle ama gerçek hayatta bunlar çalışır şeyler değiller. Kadının yalvarmasını ve geri dönmesi için sürekli ikna etmeye çalışmasını isteyen kadınlar elbette vardır ama çoğu kadın bunları istemez ve aslına bakarsanız karşılaştıklarında da erkekten daha da soğurlar.

Kadınların duygusal gücü çekici bulduklarını ve duygusal olarak zayıf bir erkeği ise itici bulduklarını unutmayın.

Yani erkek yalvardığında kadın “ah ne kadar da tatlı. Böyle paramparça olduğuna göre beni çok seviyor. Ne kadar harika bir erkek. Beni mutlu etmek için ne istersem yapacağını, benim için değişeceğini söylüyor. O kadar seviyor ki ayaklarıma kapanıp bana bir şans daha ver diye yalvarıyor. Böyle erkeği nerede bulacağım? O beni çok seviyor, ben de onu çok sevmeliyim” demiyor. Daha çok şöyle düşünüyor:

“Neden böyle davranıyor? Böyle yalvararak, ikna etmeye çalışarak, kendisini alçalttığının farkında değil mi? Ben ağlak bir bebeğe annelik yapmak istemiyorum. Benim yaslanabileceğim bir erkeğe ihtiyacım var, bana bağımlı kocaman bir oğlan çocuğuna değil. Bensiz bile yapamayacak kadar zayıfsa, daha zor şeylerle karşılaştığında ne yapabilecek ki? Ayrıldıktan sonra doğru mu yaptım diye düşünüyordum ama bunu gördükten sonra artık çok doğru bir karar verdiğimi biliyorum. Bu kadar yalvarmasına ragmen hala neden ayrıldığımızın farkında değil. Her şeyi halı altına süpürüp hiçbir şey olmamış gibi devam edebileceğimizi sanıyor.”

Burada erkeğin anlayamadığı, cinsel çekimin bir tercih değil, cinsel olarak çekici özelliklere verilen otomatik bir tepki olduğu ve cinsel olarak itici özellikler gösteren bir erkeğin, lafla çekim yaratamayacağı.  Tam tersi, bu kadar dil dökerek, erkeğin karşı cins gözündeki en itici özelliklerini, duygusal zayıflık ve öz değersizlik sergilediğini göremiyor.

Bir kadın olmadan yaşayamayacak tek erkek topluluğu küçük erkek bebeklerdir. Kadının o tür sevgi kapasitesi, gerçek erkek bebeklere ayrılmıştır, kocaman ağlak bebeklere değil.

2 – Yalvarmak, kadının erkeğe olan saygısının kaybolmasına neden olur.

“Lütfen bize bunu yapma. Seni çok seviyorum. Seni hep seveceğim. Bunun hiç mi değeri yok? Hiç mi anlamı yok? Biliyorum, sorunlar yaşıyoruz ama aşk her şeye galip gelir. Birlikte geçirdiğimiz güzel günler adına, lütfen ilişkimize bunu yapma. Bana bunları düzeltmem için bir şans daha ver. Seni kaybetmek istemiyorum.”

Arkadaşlar, ilk anlamanız gereken şey, kadın ya da erkek, bir kişiyi ne kadar sevdiğiniz, onu sizden daha fazla sevecek birinin olmaması, ancak ve ancak o kişi de size yeterince seviyorsa değerli ve anlamlıdır. Bu yoksa hiçbir anlamı yoktur. Geçmişiniz ne olursa olsun, gerçeklik şimdiki zamandır. Şu an size eskisi gibi sevmiyorsa, sizin sevginizin bir önemi yoktur.

Bir de “aşk her şeye galip gelir” nedir yahu? Bu arkadaşın acilen kadınlar için hazırlanan fantezi dizi filmleri, arabesk şarkıları ve Hollywood romantik komedilerini bırakması lazım.

Yukarıdaki kelimelerin duygusal anlamı ki kadınlar erkeklere göre çok daha fazla oranda sözlerin duygusal anlamlarını yakalayacak ve daha fazla önemli görecek şekilde programlanmışlardır, “ben bir kadın olmadan yaşayamayacak bir erkeğim, yeterince erkek değilim. Zayıfım.” Daha derinde ve bilinçaltında ise bu kelimelerin anlamı şudur: “Bir terk edilme ile bile duygusal olarak dağılıyorum, ilerde kucağında bebekle çok stresli bir durum ortaya çıktığında nasıl dağılacağımı ve bebekle beraber bana da annelik yapmanın gerekeceğini düşün artık.”

Bütün bunlar, kadının erkeğe saygısını yok eder. Neden etmesin ki? Yalvararak kendine saygı göstermeyen adama kadın neden saygı duysun ki?

Oysa erkeğin ilk yapması gereken şey, kadına onsuz da yaşayabileceğini ve o hayatından çıksa ve bu çok zor olsa bile ona yalvarmayacak kadar kendisine saygısı olan, duygusal olarak güçlü bir erkek olduğunu göstermektir. Bunu da sadece ve sadece kızla iletişimi keserek yapabilir. Bunun yanında arkada kendine odaklanır ve kendini geliştirirse, kadın ona ulaşıp da konuştuklarında, tüm bu özsaygı, kendine güven ve öz değer her tarafından akacaktır.

  1. Yalvarmak, kadının erkeğin hayatın gerçek zorlukları ile başedebilme gücünden şüphe duymasına neden olur.

İkinci maddede buna biraz değindik. Ayrılık, hayatın karşınıza çıkarabileceği zorluklar içerisinde, gerçek acı ve stres açısından ilk ona bile girmez. Bir ayrılıkla bile yıkılan erkeğin hayatın gerçek zorlukları karşısında nasıl paramparça olabileceği fikri, kadının ona olan ilgisinde büyük hasara neden olur.

Erkek ne kadar yalvarırsa, kadın ona olan saygısını ve sevgisini o kadar çok kaybeder. Bir ayrılık ile darmadağın olan erkeğe nasıl bel bağlayabilir, kendisini ve çocuklarını nasıl güvende hissedebilir?

Ne çocuğu abi biz sevgiliyiz demeyin. Sonuçta sevgili de olsan evli de olsan, aşk ilişkisi aynı üreme ve eş bağlanması temel içgüdüleri üzerinden işliyor. Bu nedenle de kadının erkeğin hayatın gerçek zorlukları ile başedebilme gücünden şüphe duymasına neden olacak hareketler, kadının en temel korkularına hitap ediyor.

“Benimle ayrılıkla bile erkek gibi baş edemiyor, bundan daha zor şeylerle nasıl baş edebilecek? Ya ona dönersem ve bu iş ilerlerse ve ilerde daha büyük zorluklar karşımıza çıkarsa. Yine böyle darmadağın mı olacak? Bunlarla baş edebilmek için bana mı sırtını yaslamaya çalışacak? Ben neden kendine güvenen, duygusal olarak güçlü bir erkekle değil de onunla olayım?”

Bu düşünceler bilinçli değil ve bunları duyunca da “tüüüü hani sevgi, aşk her şeyi hallederdi, aşka önem vermeyen çıkarcı kadınlar, tu kaka bunlar” diye ağlamayın. İsyanınız doğaya ve fıtrata. Kadınlarda bu zayıf davranışların soğumaya neden olması bile isteye olan bir şey değil.

Birçok erkeğin anlamadığı, kadın ve erkeğin karşı cinste önem verdikleri özelliklerin sıralamasının ve öneminin farklı olması. Erkekler, hemen hepsi sağlıklı doğurganlık sinyalleyen fiziksel çekiciliğe verdiği önem, kadınların erkeklerde fiziksel çekiciliğe verdiği önemden daha fazladır. Kadınlar ise fiziksel çekiciliğe tabii ki önem verirler ama duygusal güce, özgüvene ve özdeğere daha çok önem verirler. Erkeklerin çoğu, kadın çirkinleşirse – kaza yüzünden değil ama kendisini salması ile – ona olan cinsel ilgilerini yitirirler. Ama o zaman “ama aşk, ama sevgi, tu kaka erkekler” demezler. Erkeğin kazara değil de kendisini salması yüzünden güçsüz olması da kadında aynı etkiyi yaratır.

Bu nedenle siz yalvardıkça sizden soğuyan kadın bunu kabalığından ya da inatçılığından yapmıyor. Onu soğutmanız nedeniyle yapıyor. Kadın erkeği insani seviyede sevse bile erkek bir kez kadının temel içgüdüleri seviyesinde iticileşti mi, o kadının ondan soğumaması çok zordur.

Tamam, anladım ama artık çok mu geç? Ben çok yalvardım.

Üzülmeyin, bu dünyanın sonu değil. Şimdi hemen ona ulaşma, onu takip etme çalışmalarınızı bırakın. Bu, duygusal olarak çok zor olan iki şeyi yani ona ulaşmamayı ve onu sosyal medyadan takip etmemeyi başararak hem kendinize hem de ona duygusal olarak güçlü olabileceğinizi gösterin.

Kendinize odaklanarak, hatalarınızdan ders alarak, kendinizi bunları yok edecek şekilde geliştirerek hem ona hem de kendinize hatalarınızı gerçekten düzeltebileceğinizi gösterin.

İyi de bunu o nasıl bilecek ki? Görüşmüyoruz dedin?

Her şeyden önce sırf ona ulaşmaya çalışmamanız bile kendi başına bir duygusal güç gösterisi. Daha da iyisi, eğer siz arka planda kendinizle uğraşırsanız, o size ulaştığında bunu sesinizden iki dakikada kapar. Diyelim ki ulaşmadı, o zaman modern teknolojiyi lehinize kullanabilirsiniz.

En istemeden terk eden bir kadın bile eski sevgilisini stalklar. Eski sevgilisini ara sıra stalklamayan kadın çok azdır. Sizi engellese, benden olabildiğince uzak dur dese bile size stalklar. Sizi stalklaması kendi başına pek bir şey ifade etmez ama siz bunu sosyal medyadan gelişiminizi – göze sokmadan – sergileme şansı edinebilirsiniz.

Yapmanız gereken şey GERÇEKTEN kendinize odaklanmak ve bir iki ay sonra sosyal medyadan abartmadan yeni size yansıtmak. Merak etmeyin. Eğer siz değişmişseniz bu normal fotoğraflardan bile akar. Eğer siz bıraktığı yerde ağlıyorsanız, istediğiniz kadar kurgu yapın, bu da fotoğraflardan akar.

Hemen şimdi yalvarmayı bırakın. Ona ulaşmayı bırakın. Onu takip etmeyi bırakın. Tüm enerjinizi kendinizi geliştirmeye harcayın. Yeniden çekici olmaya odaklanın. Cinsel çekimin bir seçim olmadığını, eski sevgilinizin size karşı soğumayı seçmediği gibi size karşı çekim duyarsa buna karşı koyamayacağını da unutmayın.

Bundan sonra o size ulaşırsa, iknaya çalışmayı, vs. bırakın. Sesinizden, vücut dilinizden gelişmekte olan kendine güveninizin akmasına odaklanın. Şimdi bunu söyleyince bazı erkeklerin kafasında Kemal Sunal’ın kabadayı ya da çapkın erkek canlandırmaları canlanıyor ama kendine güvenin göstergesi büyüklenmek değil neşe ve esprili olmaktır. O nedenle kasılmanızdan değil hafif flörtöz olmanızdan bahsediyorum.

Bir kadın size geri dönecekse, bu sizin boş vaatlerinizle değil sizin yeniden kazandığınız çekiciliğinizle olacak. Ve siz her ne kadar bu senaryoya şu an şans vermek istemiyor olsanız da, yeniden kazandığınız çekiciliğiniz sadece eski sevgilinizin dikkatini çekmeyecek.

Vaka çalışması – Eski sevgilinin peşinde koşmak

Ayrılık, özellikle de terk edilen taraf için oldukça acılı ve kaotik bir süreç. Bu süreçte kişi, eski sevgilisinin kendisini unutacağı ve yeni limanlara yelken açacağı korkusuna kapılıp, çaresizlik ve umutsuzluk duyguları ile dolabilir. Bu duygular çoğu zaman, geçmişte yaşamış olabileceğimiz terk edilme travması ile de körüklenmiş olabiliyorlar. Kişi geçmişte belki ebeveynleri ya da kendilerine bakan kişiler tarafından unutulup terk edileceği korkusu yaşamıştır ve bu duyguların yeniden açığa çıkması da insanın çaresiz hissetmesine neden olabilir. Sonuç olarak da kişi yeniden birleşme / birlikte olma fantezileri ile dolar ve bir şeyler yapmalıyım zihin yapısına bürünür.

Burada aslında kişi gerçekliği kafasında eğip bükerek tüm mantığı ve rasyonel düşünceyi ezen bir fantezinin içine düşer. Gerçekliği açık bir şekilde görmek yerine, duygularının ve ayrılık kaygısının yarattığı sis perdesi ile çevrelenir, güçlü kaygı, korku ve çaresizlik duygularının esiri olur.

Bu esaret altında ezilen kişi, bu durumdan kurtulmak için sürekli olarak bir şeyler yapması gerektiğini düşünür. İşin kötüsü, her bir şeyler yaptığında gerçekten de büyük ama maalesef geçici bir rahatlama hissederken, çoğu durumda yaptığı şey, içinde bulunduğu durumu daha da kötüleştirdiği için kısa sürede daha yoğun negatif duygular altında ezilir. Bu bir çeşit uyuşturucu bağımlılığı halini alır. Kişi anlık rahatlama için uyuşturucu alır, anlık rahatlar ama sonra eskisinden de kötü hisseder. Ben de dahil çoğumuz hayatımızın bir döneminde bu durumda bulunduk ve eğer burada bu dediklerimi dinliyorsanız büyük ihtimalle şu an böyle bir durumun içindesiniz.

İşi daha da zorlaştıran şey ise eski sevgilinin sıklıkla terk ettiği insana çoğunlukla farkında olmadan umut kırıntıları vermesi. Bu küçük kırıntıları takıntı yapmak sağlıklı olmasa bile, bunları yorumlayıp bunlardan büyük umut fantezileri yaratmak insanı anlık da olsa rahatlattığı için, kişi bu ufacık sözde umut kırıntılarını saatlerce ve hatta günlerce analiz eder. Terk edilen, neredeyse bir dedektif gibi kafasında bunları bir büyük resim olarak birleştirmeye çalışır ve kaos içinde olan zihni çoğu zaman bunları “aslında seni istiyor ama … korkuyor / gurur yapıyor / peşinde koş istiyor / … o zaman ben hemen bir şey yapayım ki bu fırsatı değerlendireyim” fantezisinde birleştirir.

Örneğin eski sevgilisini neredeyse kendisini terk etmeye zorlamış birini ele alalım. Bu kişi, kadının mutsuz göründüğü bir dönemde sürekli olarak “sen mutsuzsun, neden mutsuzsun, benim yüzümden mi” diye sıkıştırmış ve sonunda da muhtemelen kadını “evet ya mutsuzum ve senin yüzünden” diye ikna ederek terk edilmiş. Kadını mesaja boğarak, sürekli neyin var diye darlayarak terk edildikten sonra hatasını düzeltmek için ne yapmış peki? Sonunda tamamen engellenene kadar kadını geri dön diye yalvarmalara boğmuş 😊

Her ne kadar daha sonra iletişimi kes kuralına rastlayıp, yalvarmaları ve geri dön mesajlarını bırakarak tam 2 ay iletişimi kesse de, daha sonra basit şeyleri bahane ederek kıza ulaşmaya başlamış. Kız ise ona hiç ulaşmıyor.

Devamını ondan dinleyelim ve ben de yorumlarımı koyayım.

“Geçen ay işimi kaybettim ve aynı zamanda da bir sağlık problem ile uğraşıyorum. Dayanamayıp ona “Geri gelirsin diye düşündüğümden yaptığım şeylerle seni bunalttığım için çok üzgünüm” şeklinde bir mesaj attım. Bana cevap olarak şunu yazdı: “Bunun için kendini yiyip bitirme, benden özür dileyip durman beni üzüyor. Hayat bu. Her şey olabiliyor. Mutlu olmanı istiyorum ve bunun için dua edeceğim”

Şimdi burada kız gerçekten senin için üzülmüş ve sana hayatına devam et diyor. Sen ise bu insani nezaketi muhtemelen “bana karşı az da olsa hala ilgisi var” diye yorumlayıp “bunu arttırmak için bir şeyler yapmalıyım” sonucunu çıkaracaksın.  İşi daha da zorlaştıran şey, eski sevgilinin sıklıkla terk ettiği insana çoğunlukla farkında olmadan umut kırıntıları vermesi darken bu tip olayları kastediyorum.

3-4 gün sonra ona mesaj attım ve onun adresine gelen bir faturanın adresini değiştirdiğimi ama yine de ona bir fatura gelirse bana haber vermesini söyledim.  Bunun gereksiz olduğunu biliyorum ama yine bir şekilde onunla iletişime geçmem gerektiğine dair karşı konulmaz bir istek hissettim. Her neyse, bana sadece tamam diye cevap verdi. Bundan sonra ara ara sadece ikimizin anlayabileceği küçük şakalar yazıyorum.

Bu arkadaş kendisini “bir şeyler yapmalıyım” fantezisine tamamen ikna etmiş vaziyette. İletişimi kes kuralını defalarca dinlediğini de yazmış ama buna ragmen bir şeyler yapmaşıyım fantezisine karşı koyamıyor.

Kız şu an insani olarak kendisine cevap veriyor ama eğer bunlara devam ederse kızın yapabileceği tek bir şey kalacak, erkeği insan olarak bile tamamen görmezden gelmek. Çoğu terk edilen nasıl bu kadar zalimleşti diye sitem ediyor ama biraz dinlediğiniz zaman çoğu durumda karşı tarafın aslında başında oldukça büyük bir empati ile yaklaştığını fakat bu empatilerinin sürekli olarak “aslında seviyor” diye yorumlanması üzerine bir süre sonra serleştiğini görürsünüz.

Eski sevgilinin senin insani varlığını yok saymamasını bile umut ışığı olarak görmen, burada sana cevap vermesi şeklinde, senin psikolojide çocukluk çağı bağlanma travması denilen bir şey yaşamış olabileceğine işaret ediyor. Çocukluk çağında fiziksel, cinsel ve/veya duygusal istismar-ihmale uğramış kişi, ‘bırakılma kaygısı’ ve ‘yoğun psikolojik sıkıntı (depresyon, kaygı, agresyon, bilişsel problemler)’ ile çift ilişkisinde sorun yaşayabilir. Bırakılma kaygısı, yoğun psikolojik sıkıntı ve çift ilişkisinde duygusal dengede zorluk yaşayabilir. Çocukluğunda yaşadığın bir travma nedeniyle, bu kadının sana cevap bile vermeyeceğine inanıyorken kadının sana cevap vermesi seni yeniden birlikte olma fantezilerine boğuyor olabilir.

Kadın sana çok kısa bir tamam yazıyor ve seni yeniden istediğine dair en ufak bir işaret yok dikkat edersen. Sadece kibar davranıyor ama muhtemelen arka planda ona bu şekilde ulaşmandan rahatsızlık duyuyor. Karşındakinin sana gönderdiği sinyalleri görmezden gelmemelisin.

Şimdi nasıl olduğunu sormayın ama tamamen onun için bir iyilik yapma arzusu ile kimliğim gizli bir şekilde onun telefon faturasını ödedim.

Of of of. Kendini kandırmaya devam ediyorsun. Çok kötü. Bu iyilik değil, bildiğin MANİPÜLASYON! Her şeyi denedin şimdi onun sana olan ilgisini satin almaya çalışıyorsun. Bazısı bunu ölü bitkilerle (çiçek diyorlar), çikolatayla yapmaya çalışır, sen bu şekilde yapmaya çalışıyorsun.

Benim ödediğimi bilmesi mümkün değil.

Ne güzel. Eski kız arkadaşını aptal sanıyorsun galiba. İlk aklına gelen sen olacaksın! Ayrıca bu manipülasyonun bir yanı da onun seni araması ve senin de inkar etmen ve böylece onun sana ulaşmasını sağlamak. Gerçekten çok faüllü bir hareket. Bu onun seni takdir etmesine değil, daha da rahatsız olmasına ve hatta sinirlenmesine neden olacak.

Biliyorum bu hata diyeceksin ama zamanında ben işsizken bana parasal yardımda bulunmuştu.

Yine Of of ve of. Kendini kandırmaya devam ediyorsun. Sen bunu iyilik olsun diye ya da geçmişteki iyiliğinin karşılığı olarak yapmıyorsun. Onu yeniden kazanmak için yapıyorsun. Ama bunun etkisi tam tersi olacak.

Senin yapman gereken şey, iletişimi kes kuralını uygulamaktı. Ama kaygın o kadar yüksek ki, zararı olduğunu bilmene ragmen kendini kandırmayı beceriyorsun ve harekete geçmeliyim, bir şeyler yapmalıyım fantezisi ile bir şeyler yapıyorsun.

Sen kendine yalan söylüyorsun ama madem durumunu burada ele almama izin verdin, ben sana yalan söylemeyeceğim. Gerçeği konuşacağım ve bu canını acıtacak olsa da gerçeği konuşacağım.

Artık beraber değilsiniz. Onun erkek arkadaşı değilsin. Ve şu ana kadar onun hayatında olmanı istediğine dair tek bir ipucu vermemiş. Ama sen iyilik bahanesi ile, havadan sudan sebeplerle arıyorum dert değil kafasıyla, kendini onun hayatına zorla sokmaya çalışıyorsun. Kız resmen evin kapısını, penceresini sana kapamış, bacadan gizlice girip kız uyurken masanın üzerine para bırakıyorum diyorsun. Bu iyilik olsun diye diyorsun. Oysa biraz mantıklı düşünsen bunun amacının kızın hayatına zorla girmek olduğunu ve aslında oldukça da korkutucu bir hareket olduğunu görebilirsin.

Sen karşındakini sevdiğini iddia ediyorsun. Bu iddianın arkasında dur ve karşındakinin kararını kabul et o zaman.

Biliyorum, standard popüler kültür onun arkadaşı ol, ona destek ol diyor ama bu da manipülasyon. Sen orada arkadaş olarak değil, sinsi sinsi ilk fırsatta kendini ona kakalamaya çalışan biri olarak duracaksın. Bunlar erdemli ve iyi davranışlar değiller. Manipülasyonlar.

Bir hafta sonra yine adrese fatura geldi mi diye sormak için mesaj attım.

Onun seni unutacağından, senden uzaklaşacağından korktuğun için ona bir kanca atmaya çalışıyorsun. Ama maalesef bu onun seni daha hızlı unutmasına ve senden daha hızlı uzaklaşmasına neden olacak.

Bu kız senden ayrılma kararı aldı. Biliyorum bus ana acı veriyor ama kendini kandırman ve fantezi dünyasında yaşaman sana ilerde daha da acı verecek.

Şimdi yakında doğum günü var …

Gelecekte ona ulaşma fantezileri de kuruyorsun ☹ Bu yaptıkların şu ana kadar  sonuç vermemesine ragmen, mutlaka sonuç alacağına inanarak yapmaya devam ediyorsun. Şimdi sen 2 ay iletişimi kestim ve kız hiç ulaşmadı belki ama en azından sakinleşmiştir ve beni yeterince özlemiştir diye düşünüyorsun.

Hayır. Bu iş böyle işlemiyor. Sen hala kendini kızın hayatına zorla sokmaya çalışıyorsun.  Açıkça görünen o ki kız seni hala hayatında istemiyor ve bu yaptıklarınla istememeye de devam etmesini garantiliyorsun. Kız sakinleşmiş ve seni özlemeye başlamış olsa sana ulaşırdı ya da en azından sen ona ulaştın mı sana ulaşmaya başlardı.

Şunu da belirteyim. Kızı aradıktan sonra kız da ona ulaşmaya başlasaydı bile bu kızın onu istediği anlamına gelmezdi. Birçok kız arkadaş kalalım ki senden geriye kalan boşluğu doldurana kadar sen o boşluğu geçici olarak doldur modunda da olabilir. Ama burada kız adama ulaşmıyor bile. Mesajları kısa, en asgari düzeyde.

Yine anonim olarak doğum günü için bir şeyler yapmak istiyorum. Benim yaptığımı bilmeyecek ama ben duygularım adına bunu o bilmese bile yapacağım.

NEIN NEIN NEIN. NO NO NO. Kaç dilde söylemek lazım acep! Sen kızın evine sessizce girer bir gül bırakırım, sabah kalkar ve bunu kim bıraktı diye merak eder, mutlu olur, belki beni düşünür, sevgimin kutsallığını anlar, ağlar, sevgi pıtırcığı olur. Çiçekler açar, kuşlar şakır, güneş ışıldar, kaplumbağalar uçar, kız ekmek almaya giderken ortam bir anda müzikal olur, bakkal amca ile komşu teyze etrafında dans ederek şarkılar söyler, o ise bakkala giderken bile o gülü kalbine bastırıp sevgi ile dolar, şarkılar söyler.

Abiciğim yetmez ara ara evine gizli gizli gir, çamaşırlarını katla, bulaşıklarını yıka. Dalga geçiyorum tabii ki, sen peri kızı mısın birader? Git aynaya, sağ elini kaldır havaya ve uyanana kadar kendine şöyle sağlı sollu tokat at. Hayat romantik Hollywood filmi değil.  Gerçek hayatta bu yaptıkların korkutucudur ve müzikallere değil engellemelere ve uç durumlarda uzaklaştırma kararına çıkar.

Biliyorum çaresiz hissediyorsun ve bu yaptıkların seni anlık da olsa rahatlatıyor ama yapmak istediğin ve istemen gereken şeyleri baltalıyor. Senin yapmak istediğin onu geri getirmek ki bunu baltalıyor. Yapmak istemen gereken şey ise ya o geri gelir ya ben daha iyisini bulurum ki bunu da baltalıyor.

Sence bu doğru mu? Ya da ne yapayım lütfen yapabileceğim bir şeyler söyle.

Bana mı sordun? Bağa bunu sordun? Bana? Bana bin kere sor sana bin kere iletişimi kes derim. Gerçi 1000 kere demem, bir iki kere sor bir daha dikkate almam.

Bu süreçten geçtiğin için üzgünüm ama hepimiz bu süreçten bir şekilde geçtik ve süreci arkamızda bıraktık. Sen ise süreci daha kötü ve uzun hale getiriyorsun. Bak ben “kendine saygın olsun, bunlar belki geri dönmesine yardımcı olur ama seni küçültür” demiyorum. Bunlar geri dönmesi ihtimalini de baltalar. Daha da kötüsü, senin daha iyisini bulma ihtimalini de baltalar.

Kız seni şu an istemiyor, belki de hiç istemeyecek. Yaptıkları şeyler seni isteyen birinin yaptığı şeyler değil. İlerde bu durumu atlatacaksın, bu kız ya da başkaları olacak, onlardan biri veya birkaçı ile evleneceksin, çocukların olacak. Bu süreçte esir olduğun hergün, o güzel günlerden çalıyor. Orada kızda gerçekten bir his varsa onu da yok ediyorsun.

Kendini çeşitli bahanelerle kızın hayatına zorla sokmaya çalışman ASLA ama ASLA bir çekim yaratmayacak. Bir çekim yaratma şansın varsa o sadece ve sadece kıza saygı göstermenle yani kızın hayatına o seni o hayatta isteyene kadar kesinlikle girmeyerek olacak. Eğer bir çekim yaratma şansın varsa o sadece kendine saygı göstermenle ve kendi hayatına başkalarını almaya açık olmanla olacak.

Biten ilişkinin ardından

İlişkiler başlarlar, bir süre devam ederler ve biterler. Günümüzde popüler kültür beyin yıkamasıyla neredeyse kutsal bir şeymiş gibi algılansalar da, ilişkiler insan hayatında belli dönemlerdir. Abartılacak, takılı kalınacak, takıntı yapılacak şeyler değillerdir.

İlişkiler bittiklerinde, özellikle terk edilen taraftan şuna benzer şeyleri çok duyuyorum:

Ama yaşanmış çok şey var. O kadar emek boşa mı gidecek?

Çok emek verdim hocam, hepsi boşa mı gitsin?

Ne kadar saçma laflar bunlar. Tamam ilişki bitimleri acıdır ve o acıyla insanlar fazlaca duygusallaşıp böyle şeyler söyleyebiliyorlar. Fakat biraz düşünelim. O kadar emek boşa gitti diye düşünüyorsanız, o kadar emek harcayıp ilişki boyunca pek bir şey almamış olmanız lazım. Emeklerinizin karşılığını ilişki süresince almadıysanız o ilişkinin bitmesi zaten sizin için hayırlı bir şey.

Ya da karşılığını aldığınızdan çok daha fazla emek harcadıysanız, o ekstra emeği neden harcadınız sanıyorsunuz? Çok iyi ve ulvi bir şahıs olduğunuzdan mı? Hayır. Çok büyük ihtimalle, korkunuzdan, o emeği harcamazsam kaybederim diye korktuğunuzdan. Bir ilişki için aldığınızdan bir miktar fazlasını vermek hiç de kötü bir şey değil ama aldığınızdan çok daha fazlasını vermek genellikle şunlardan biri ve çoğu durumda birçoğu nedeniyledir:

  • sizin o ilişki için kendinizi yeterli görememeniz ve varlığınızın pek bir anlam ifade etmediğine inanmanız
  • karşınızdakini hayatınızın aşkı, size yazılmış ruh ikizi sanmanız
  • sizin kendinizi yarım olmanız tam olmak için başka birine ihtiyaç duymanız. İyi bir ilişki, yarım iki insanın birbirini tamamlaması ile olmaz, tam iki insanın tamlıklarını paylaşmaları ile olur. Sevgiliniz hayatınızın bir döneminde sizin yoldaşınızdır. Sevgilinizi hayatınızın merkezi yaparsanız, onun hayatınızdan çıkma ihtimalini arttırırsınız. Kimse kendisine muhtaç, kendisi olmadan yaşayamayacak biri ile beraber olmak istemez. Yanında beraber yürüyebileceği birini ister, duygusal olarak birbirlerine destek olabilirler elbet ama duygusal olarak sırtında taşımak zorunda olduğu birini kimse istemez.
  • Günümüzde ilişkiler, sevgililik aşırı abartılıyor. Popüler kültür, sevgilisi olmayan insanı yarım bir insan olarak tanıtıyor. İnsanlar yalnız başlarına da mutlu olamayacaklarına inanıp, mutlaka birini bulmak zorunda hissediyorlar. Ya da buldukları insanı kaybedemeyeceklerine inandırılıyorlar.

Yanlış anlamayın. Ne mutlu uzun süre beraber olan ve hatta beraber yaşlanan insanlara. Ama ergenliğinizdeki ya da 20lerinizdeki sevgilinizle 30larınızda evli ve çocuklu olmanız norm değil istisna! Hayatınıza birden fazla sevgili girecek ve bu da kötü bir şey değil.

O nedenle, ilişkiye yatırım yapıyorsanız, karşılığını alın. Karşılığını yeterince alamadığınız ilişkileri siz bitirin. Eğer karşılığını aldıysanız, ilişki bittiğinde ama onca emeğim diye ağlamayın. Hayatınızın güzel bir dönemiydi ve bitti.

Uzun süredir ilişki danışmanlığı yapıyorum. İlişki bitimlerinde konuştuğum ve terk edilen insanların çoğu, benimle ilk konuştuklarında sanki bir daha hiç mutlu olamayacaklar gibi hissediyorlar. Gerçi çoğu zaten biten ilişkide de mutlu değil ve temel dertleri birini bulamam korkusu ama o yan konu. Bu insanların daha sonra konuştuklarımın çoğu, o “asla unutamam” dedikleri ilişkiyi geride bırakıp kendi hayatlarına devam ediyorlar. Çoğu, ne kadar abartmışım, unutamam diyordum, düşünmeden bir saniye duramıyordum şimdi aklıma gelmiyor bile diyorlar.

İlişki yatırımı diye bir şey yoktur arkadaşlar. Ya da daha doğrusu vardır ama tek ve en önemli şey değildir. Bir insanın size olan duygusal ve cinsel çekimi en önemli şeydir. İlişkiler konusunda dün dündür, bugün bugün. Yıllarca ilişki için verdiğiniz çaba, ancak karşınızdakinin gözünde ancak sizi sevdiği sürece değerlidir. İlgi, sevgi biterse o yatırımın değeri vardır ama ilişkiyi devam ettirmek için bir değeri yoktur.

3 ay önce aşkımdan ölüyordu ama?

Burada anahtar kelime 3 ay önce. İlişkinizden 3 ay önce de varlığından haberi yoktu. İnsanların birbirine olan duygusal ve cinsel çekimleri sabit değil ki? 3 ay önce seni seviyor diye sonsuza kadar seni sevecek diyen kim? Masallar mı?

Dedelerimizin birbirlerine bu tür saplantılı ve statik aşkın insan hayatını nasıl da mahvedebileceğini göstermek için anlattıkları masallar, 300 yıl önce başlayan romantizm akımında ulvi aşk hikayeleri diye pazarlanıyorlar.

Leyla ile Mecnun’u düşünün. Leyla’nın ismi Leyla da, Kays’a neden mecnun yani cin tarafından ele geçirilmiş anlamında “sahipli” diyorlar! Sheakespeare’ın 13 yaşında iki çocuğun birbirlerine saplantılı aşk ile takılmaları ve 5 – 10 gün içinde intihar edip ölmeleri ile sonuçlanan Romeo ve Juliet hikayesi bir uyarıdır, sıcacık bir aşk hikayesi değil! Aşk başlar ve koşullar devam edemezse biter. Siz yolunuza gidersiniz. Eğer yolunuza gidemez saplanır kalırsanız, Mecnun olursunuz, Romeo gibi mahvolursunuz. Hikayelerin ana fikri bu. Öyle saçma sapan bir romantizm çağında yaşıyoruz ki, bunlar ulvi aşk hikayeleri diye algılanıyor. İnsanlar keşke böyle aşık olsam diye hayıflanabiliyor! İnanılır gibi değil. Keşke böyle ruh hastası olsam da hayatım kararsa diye hayıflanmak için gerekli beyin yıkamayı düşünün.

İlişkileri yaşayın, keyfine varın, hayatınızın mutlu bir dönemi olsunlar ama o ilişkiler olmadan yaşayamayacak kadar zayıf olduğunuzu sanmayın. Değilsiniz. İnsan çok daha güçlü bir yaratık. Yeni limanlara yelken açabilecek kadar güçlü ve dinamik bir yaratık. Bu gücün farkında değilseniz, tebrikler. Beyniniz romantizmin beyin yıkaması ile çok güzel yıkanmış demek. Bu ayrılığı bu masallardan kurtulmak için bir fırsat olarak kullanın. Bu masallar olmadan çok daha mutlu ve çok daha gerçek sevgiye sahip olacaksınız.

Vaka çalışması – İlişkinin kadını olan erkekler

Bir erkek aşırı duygusal, kendine güvensiz birine dönüşerek ve daha çok feminen ve giderek daha az maskülen davranışlar göstererek ilişkinin kadını olmaya başladığında; cinsel kutupluluğu ve sonunda da ilişkiyi mahvetmeye başlar.

Bir kadın kendisini bir erkeğe, o erkek liderlik kabiliyetini davranış, düşünce ve sözleri arasındaki uyumluluğu koruyarak gösterebildiği sürece bırakır. Erkek feminenleşerek, duygusallaşarak, kendinden emin olmayarak ve kadının kendisini yönetmesini ve kararları almasını bekleyerek kendi liderlik rolünden vazgeçmeye başladığında,  kadını maskülenleşmeye zorlar. Bu ise kadının asabileşmesine , erkeğe saygısını ve cinsel ilgisini kaybetmesine neden olur.

Erkekler kadınlarını memnun etmek için olmadıkları bir şeye dönüşmeye başlarlarsa, sonunda terk edilirler veya kadın tamamen ortadan kaybolur.

Birbirinizi tanımaya ve ilişkiye başladığınızda maskülen davranırsanız kadın sizi çekici bulacaktır ama daha sonra ilişki içinde feminenleşirseniz kadın sizi itici bulup sonunda sizden kopacaktır. Uzun süreli ilişkisi bitmiş birçok erkekle yaptığım telefon görüşmelerinde bu duruma çok rastlıyorum. Bu değişim aylar ve hatta bazen yıllar içinde oluyor. Erkek yavaş ama emin adımlarla liderlik rolünden vazgeçiyor ve sonunda kadın – erkek rolleri tamamen değişiyor. Başlangıçta oldukça maskülen, lider karakterli ve iyi fiziğie sahip olan erkek, ilişki ya da evlilik içinde ve birçok durumda çocukların da hayatlarına girmesi ile bir süre sonra aman ağzımızın tadı bozulmasın, kız arkadaşımı / karımı sinirlendirmeyeyim, seksten olmayayım, vs. diye kadınını memnun etmeye çalışan bir uşağa dönüşüyor ve sonunda da olmasın diye “uğraştığı”  her şey başına geliyor.

Şimdi, şu arkadaşın yazdıklarına bakalım:

Dün gece, hayatım boyunca başıma gelen en kötü şeyi yaşadım. Ben 31 yaşındayım, o ise 33 yaşında. İlişkimiz 2 yıl önce başladı ve bunun ilk senesi, yaşadığım en iyi ilişkiydi. Her şey o kadar iyiydi ki, ilişkinin 3. ayında onun yanına taşındım ve beraber yaşamaya başladık.

Bu çok çabuk olmuş. 3 ay içinde birlikte yaşamanızı tavsiye etmem.

Ama ilişkinin ikinci senesi ise, bugüne kadar yaşadığım en berbat ilişkiydi. Kız acil servis doktoru ve Mart 2020’de koronavirüs pandemisi başladığında, bana karşı daha mesafeli olmaya başladı. Başlangıçta bunu çok fazla sorgulamadım zira çok yorulduğu için böyle davrandığını düşünüyordum. Ama her şey zamanla daha kötüye gitti ve nadiren cinsel birliktelik yaşamaya başladık zira aramıza daha fazla mesafe koyma ihtiyacı duymaya başladı.

Şunu da belirtmem lazım ki işim çoğu zaman evden çalışabilmemi ve evde olabilmemi sağlıyor. Yemek yapmak, temizlik ve kedilerin bakımı gibi işleri tamamen ben yapmaya başladım.

Hah. Yani sen ev hanımı, ilişkinin pilici oldun! Sen kadına dönüştün, o da erkeğe dönüştü. Bu nedenle de sana karşı kızgınlık duymaya başladı. Ve şimdi göreceğiniz gibi, arkadaş oldukça muhtaç ve kendine güvensiz bir ruh haline bürünmüş.

Eve geldiğinde, onun ilgisine ihtiyaç göstermeye başladım ve o da daha mesafeli ve soğuk olmaya başladı zira bir miktar bunalmış hissetmeye başladı.

İlişkinin tüm cinsel kutupluluğunu 180 derece tersine çevirmişsin. Sen erkek, lider olmaktan kadın olmaya evrilmişsin. Kadınlar bundan hoşlanmazlar. Kadınlar bir amcıkla birlikte olmak istemezler zira zaten halihazırda bir amları var (women don’t want to be with a pussy because they already got one). Sen bu şekilde davranmaya başladığında, “ama benimle yeterince zaman harcamıyorsun” diye ağlayacak kadar aşırı duygusallaştığında, sonun pek de iyi olmayacaktır.

Senin bir erkek olarak kaya gibi, çınar ağacı gibi sağlam olman lazım. Tabii senin normal bir kadınla birlikte olduğunu varsayıyoruz. Ruhsal problemleri olan ya da birkaç tahtası eksik bir piliçle berabersen, ne yaparsan yap fark etmez. Bu nedenle kitaptakileri uygularsan, iyi bir kadının içindeki iyileri, kötü bir kadının içindeki kötüleri en hızlı şekilde açığa çıkarırsın. Bu nedenle de eğer bir çürük elmayla birlikteysen, olay raydan çıkmadan sıvışabilirsin.

Ama bu arkadaşın yazdığı gibi bir şey okuduğunuzda ilişkinin bitmesinin an meselesi olduğunu anlarsınız. Cinsel kutupların darmadağın olması ile kadının zamana ihtiyacım var demesinden sonra terk edilmenin yakın olduğu, güneşin doğudan doğacağı gibi bir beklenti. Böyle davrandığınız zaman kadınlar “çok değiştin, artık seni tanıyamıyorum” derler. Burada da olan bu. Kadın böyle demiyor ya da erkek mailde belirtmemiş ama kadınlar bunları söylemeye başlarlar. Bu erkek artık kadının aşık olduğu erkek ile aynı kişi değil zira duygusal olarak zayıf bir piliç gibi davranıyor. Aslında küçük bir kız gibi davranıyor ve bu da hiç çekici değil. “Benimle vakit geçirmiyorsun, benimle ilgilenmiyorsun” diye zırlıyor.

Ekim 2020’de, ilişkimize ara vermeye karar verdik.

He ya tabii ki “karar verdiniz”. Yersen. Kadın ilişkinize ara vermeye karar verdi ve sen de uslu uslu bunu kabul ettin.

Bunun ilişkimize yardımcı olacağını düşünerek, birkaç aylığına doğduğum kente döndüm. Ama ne yazık ki Aralık ayında bacağım kırıldı ve ayağım kırık geçirdiğim 6 hafta boyunca beni ziyaret etmek istemedi ya da bana tıbbi tavsiyeler vermedi.

Ayrıldınız ve sen evden ayrıldın. Teknik olarak artık kızın erkek arkadaşı değilsin. Ve sen hala aşırı duygusallaşmaya devam ediyorsun. Zira burada sen gerçekliği olduğu gibi kabul etmek yerine olduğundan daha iyiymiş gibi görüyorsun.  Ama hayattaki her şeyde gerçekliği ne olduğundan iyiymiş ne de kötüymüş gibi görmelisin. Gerçekliği olduğu gibi görmelisin.

Sen kendi kafanda kızı sanki hala kız arkadaşınmış gibi kurguluyorsun. Ama sen koca bir sünepeye dönüştüğün için seni evden attığında ilişkiniz bitti.

Bu tabii ki beni çok kızdırdı.

Şu çok açık ki sen kaya gibi sağlam biri değilsin.

Buna değmeyeceğine ve ikimiz için uzun süredir tek başına mücadele ettiğime karar verdim.

ASLA ve asla, seni elinde tutmak istemeyen birini elinde tutmaya çalışma. Bu çok katı, zor ve acı veren bir şey ama eğer biriyleysen ve o kişi seni o kadar da istemiyorsa, “benimle olmayı isteyen, seven ve benim yanında olmamdan mutlu olan, görüşmek istediğimde ‘tabii ki çok isterim’ diyen birini hak ediyorum” diyecek kadar güçlü olmak zorundasınız.

Ama “ayyy bilmem ki zamana ihtiyacım var” diyen biri? Ona istemediği kadar zamanı verin ve gidin. “Sana mutluluklar, hastala vista baby.”

Bacağım iyileştikten sonra Şubat 2021’de şehre geri döndüm. Kendime bir yer buldum ve onda kalan eşyalarımı almak için onunla iletişime geçtim v ona “bu iş burada bitecek” dedim.

Birader bu iş biteli aylar oldu. Sen bu kızın yaşadığı alemden tamamen farklı bir evrendesin. Sen evden çıktın, o zaman ihtiyacım var dedi. Siz aylar önce ayrıldınız zaten!

“Bu iş burada bitecek” demenin tek nedeni, bunu söylersen seni geri isteyeceğini umman. Ki bu taktik bu sefer çalışmış gibi görünüyor … en azından kızın yeni bir erkek arkadaşı olduğunu öğrenene kadar çalışmış gibi görünüyor.

Bunu söyleyince beni farkı görmeye başladı. Daha sağlam ve her dediğini yapmayacak biri olarak. “Ayrılalım ama başkasını görmek istemiyorum ve sen erkek olarak daha iyi olduğunda yeniden iletişime geçelim” dedi.

Yani “eğer aşık olduğum adama geri dönüşürsen (aslında bu ikili nişanlılar ama arkadaş mektubun sonlarına kadar bu önemli ayrıntıdan bahsetmiyor) seni yeniden görmek isteyebilirim” diyor. Kız onun dönüştüğü kişiyi sevmemiş belli ki.

O aramamda konuşacak vaktim olmadığından, hastanede olmadığı birgün onun evinde buluşup eşyalarımı almayı ve neyin yanlış gittiğini tartışmayı kararlaştırdık.

Ve o günden sonra bana yakınlaştı ve benimle cinsel ilişkiye girdi. Bundan sonra ise sağlam bir şekilde dile getirdiğim “bu iş bitti” fikrim çatırdamaya başladı.

Punaninin sihirli dokunuşu ile kendinden geçtin yani 🙂 Amrakadabra 🙂

Bundan sonra buluşmaya başladık ve defalarca seks yaptık.

Buluş, iyi vakit geçir ve seks yap.

Sorun şu ki bu benim ümitlenmeme neden oldu. Benden hala zaman istediği için ona zaman vermeye devam ettim.

Bundan anladığım arkadaşın hala kadının peşinde koştuğu ve onun ilgisini ve onayını aradığı. Kadın gibi davranmaya devam ediyor. Bu çekim yaratmayacak zira kadının arkadaşı kaybetme korkusu yok. Hiç yok. Senin zihin yapın, “beni yeniden kazanmaya çalışmalı” şeklinde olmalı. Tam tersi değil.

İlişki durumumuzu konuşmadık ama her buluştuğumuzda çok iyi vakit geçiriyorduk. Taa ki bir buçuk ay sonrasına yani düne kadar.

4 gün önce dün için onun evinde buluşmayı kararlaştırdık ama o daha sonra birkaç ortak arkadaşımızla bir barda buluşmak istedi. İşten çok yorulmuş ve kafasını dağıtmak istiyormuş.

Gerçek şu ki kadın yanınızda birkaç ziksavar (cockblocker) istemiş.

Gecenin sonunda eve dönme zamanı geldiğinde, onu eve götürmek üzere yeni erkek arkadaşı geldi ve ben oracıkta tuzla buz oldum.

Ne kadar da ince biri. “Ah bu arada bu da benim yeni erkek arkadaşım.” Görünen o ki kadın ikisiyle de yatıyor. Bir yanda yeni erkek arkadaş, diğer yanda onunla bir araya gelmeyi uman eski erkek arkadaş ve hatun ikisiyle de yatıyor. Bayanlar ve baylar, bu ne demek?

O kadın sokaklara ait.

Bu, ilişki yaşamak isteyeceğin biri değil. Bu kadının dediği hiçbir şeye inanman mümkün değil. Sözde yeni erkek arkadaşını sözde eski erkek arkadaşı ile aldatıyor. Bunun geri dönüşü yok. Sadakat bu kadın için hiçbir şey ifade etmiyor. İşte bu nedenle gerçeği olduğu gibi görme zorundasın. Sokak kadınını ev kadınına çeviremezsin. Mümkün değil. Bu hatun sokaklara ait. Fuckbuddy olur, friends with benefits olur, seks için görüşülür, ama ötesi olmaz.

Bu aşamada her ne nedenle olursa olsun onu asla arayıp sorma. Eğer sana ulaşırsa seni görmek istediğini varsay ve buluş – eğlen – seks yap. Ama eğer kız arkadaş ya da eş istiyorsan, bu kadın o kadın değil. Bu arkadaşım, gerçekliğin ta kendisi.

Gerçekliği görmezden gelebilirsin ama gerçekliği görmezden gelmenin sonuçlarını görmezden gelemezsin.

Sırt çantam ve ceketim ondaydı zira hava çok sıcaktı. Bunları almak için bile ona gidemedim. Ona bana yaptıklarının kabul edilebilir olmadığını söyledim. Bana umut verip sonra hayallerimi yıkması kabul edilebilir değil dedim.

Bunun kendi suçu olduğunu bildiğini ama eşyalarımı almak için ona gelemeyeceğimi söyledi çünkü yeni erkek arkadaşı onu evine bırakacakmış.

Vay, olay kızın umrumda bile değil. Hiçbir pişmanlık yok. Bu onun gerçek yüzü. Bencil, narsist ve sikinde değil. Seni kırması umrunda bile değil. Tek düşündüğü kendisi.

Bu kadınla birlikteliğe devam etsen olacak şu: Mutluyken sana sadık olacak ama eğer mutlu değilse başkası ile düzüşecek. Eğer bu senin için uygunsa senin bileceğin iş. Böyle biriyle uzun süreli ilişkiye gir. Ama sonra kızın bildiğin adamların yarısıyla düzüştüğünü öğrenirsen ağlayarak beni arama.

Bu çocuktan 3 ay önce bahsetmişti. 24 yaşında olduğundan ve genç olmasına rağmen hastanede çok iyi iş çıkardığından bahsetmişti. Bunu dinlemek bile istemedim zira bir miktar kıskançlık hissettim.

Bu tabii ki “ama onun hakkında endişelenme hayatım, o sadece 24 yaşında” olan çocuk. Eğer piliç “onun hakkında endişelenme” derse …

Kadın bu adamdan bahsediyorken kafasında teknik olarak ondan sana bahsetmiş oluyor. Yani sana bu diğer çocuğu söylemiş oluyor. Sonra bu çocukla yattığını öğrenirsen ve sinirlenirsen “Hey ama ben sana bu adamdan bahsetmiştim” oluyor. Yani sana tüm hikayeyi anlatmadı ama sonuçta bir şeyler anlattı.

Medya da böyle yalan söylüyor. Bazı şeyleri söylemeyerek yalan söylüyorlar. Bu kadın da bu şekilde yalan söylüyor. Tamam tüm ayrıntıları söylemedi ama onun kafasında “ben dürüst davrandım ve sana diğer elemanı söyledim” oluyor. “Kafanı çalıştırsaydın da ne demek istediğimi anlasaydın”.

Yarın onun evine gidip eşyalarımı almayı ve neyin neden yanlış gittiğini konuşmayı kararlaştırdık. Ama ona gidip eşyalarımı almayı fakat hiçbir şey konuşmamayı düşünüyorum zira bu yaptığından sonra konuşmayı hak etmiyor.

Sana katılıyorum. Eşyalarını al ve arkanı dön git. Zira ne söylerse söylesin bir değeri yok ki. Dediklerinin yarısı saçmalık olacak zaten.

Sana mutluluklar deyip gitmeyi planlıyorum.

Evet iyi bir fikir.

Sorun şu ki onu özlüyorum özellikle de cinsel açıdan zira çok sağlam bir cinsel uyumumuz vardı. Bu artık bitti. Ve bir de muhtaç biri gibi davranmak istemiyorum …

Birader sen bütün bu süreç boyunca muhtaç davrandın zaten. Birkaç yıldır muhtaç davranıp duruyorsun. Kendini kandırıyorsun ve gerçekliği tamamen görmezden gelmeye çalışıyorsun. Kendi küçük, sahte dünyanda yaşıyorsun ve bir sokak kadınını ev kadınına çevirmeye çalıştığını inkar etmeye çalışıyorsun. Bunu yapamazsın. Kötü üzümden iyi şarap yapamazsın. Gerçek bu.

Belki de hemen yeni birini bulmaya atlamamalıyım ama bir yandan da bunun ruhumu dinginleştirmenin tek yolu olduğunu düşünüyorum.

Atına atla ve piyasaya açıl. Avrupa’dan yazdığını anlıyorum ve çok uzun süredir eve hapsedilmiş vaziyettesin.

İlişkinin birinci yılında nişanlandığımızı söylemeyi unuttum. Ne yapacağımı, ruhumu nasıl sakinleştireceğimi bilmiyorum zira sanırım artık onunla yeniden olma şansı yok.

Ben olsam bu kadını bir daha ne olursa olsun arayıp sormazdım. Eğer o sana ulaşırsa ve canın la pompa la bamba istiyorsa roketi ver: buluş – eğlen – sikiş. Ama böyle biriyle iyi bir ilişki yaşayabileceğini düşünüp kendini kandırmaya kalkma. Bu kadının yaptığını yapmak için insanın ciddi şekilde sapkın ve aldatıcı olması lazım. Tabii onun kafasında “ama ben diğer çocuktan bahsettim” şeklinde ama “ah tabii onunla da yatıyorum o kısmı atlamışım” olayı var.

Muhtemelen radyoloji asistanlığı işime odaklanmalıyım ve onunla karşılaşmadan önce yaşadığım gibi yaşamalıyım: şarkı söyleyip video oyunları oynamak gibi.

Hobilerine dön, muhtemelen bu kıza odaklandığın için ihmal ettiğin arkadaşlarınla yeniden bağlantıya geç.  Onunla tanışmadan önceki erkeğe geri dön.

Çeviri: Men Who Become The Women In Their Relationships

Ayrıca bkz. Aldatan kadını silmek

Sürekli terk eden sevgili

“Sürekli terk eden sevgili neden geri döner? Sevgilimle şimdiye kadar 4 kere ayrıldık. Hepsinde beni o terk etti. Bazen ben peşinde koştum, bazen de o geri dönmek istedi ve Allah benim belamı versin geri kabul ettim. Bu sefer 5 aydan sonra yine terk etti. İlişkiye hazır değilmiş! Beni cepte sanıyor, ben sevdiğim için kabul ettim hep. Beni cepte görmemesi için ne yapabilirim?”

Sevgilinin sürekli terk etmesinin birçok nedeni var. Ama bu konuda yapılması gereken tek bir şey var ve soranın kendisi de muhtemelen bunu biliyor. Bu çözümü söylemeden önce şunları cevaplayalım: Neden sürekli terk ediyor? Amacı ne?

Terk ettikten sonra başkasını bulup sonra onunla olmayınca dönenin amacı belli. Yalnız kalmak yerine yedek lastiğine dönüyor. Ama zaten çoğu insan bu durumda yeniden kabul etmediği için en çok kafa karışıklığı yaratan şey, sevgilinin resimde (en azından görünürde) başkalarının olmamasına rağmen sürekli terk etmesi.

Pasif agresif sevgili

Sürekli terk etmek, tipik bir pasif – agresif cezalandırma yöntemi. Terk edileni kontrol etmek, hizaya getirmek temel amaçtır. Bu tür bir insan sorunları daha medeni bir şekilde çözmek yerine anında parlayarak terk eder ve sonra da büyük oranda terk edilenin peşinde koşmasıyla lütfedip geri döner.  Terk etmek şeklinde olmayan versiyonu da ortadan kaybolması, ulaşma denemelerine cevap vermemesi ve hatta engellemesidir. Sürekli engelleyip açar mesela.

Bu tür pasif – agresif yöntemler kullanan insanla sağlıklı bir ilişki yaşayamazsınız. Bu insanlar zaten kendileri sürekli terk ettiğinde peşlerinden koşacak adamlarla birlikte olurlar zira normal bir erkek bu davranışı çekmez ve bu insanı bırakır. Bu insanları düzeltme imkanınız yok. Tam tersi ne kadar sert olursanız olun her geri kabul ettiğinizde ona, sizi rahatça terk ederek cezalandırabileceğini söylersiniz. Tekrar edeyim, bu insanın pasif agresif kişiliğiyle alakalı bir durum ve bu insanlarla sağlıklı ilişki yaşanmaz. Siz de yaşayamazsınız, başkası da yaşayamaz. Eğer sevgiliniz bu şekilde pasif – agresif cezalandırma yöntemi kullanan biri ise, bu insanı terk edin ve bir daha asla kabul etmeyin. Ben değiştim, bir daha yapmayacağım diye yalvarsa bile, “güzel, bir sonraki sevgilin ve senin için iyi bir şey” deyin ve yine de kabul etmeyin. Sizi 3 – 4 kere terk eden insanı, gelip haftalarca yalvarsa bile geri almanız, “bu sefer zor oldu ama bak yine oldu” demesine neden olur.

Bu insanlar ilişki materyali değiller ve ilişki içinde kalarak düzeltmenin de bir yolu yok. Belki sizden tekmeyi yerse zihni açılır ve düzelir. Yani bu kişiyi terk ederek sadece kendinize değil, ona da iyilik yapıyorsunuz. Unutmayın:

Bozuk üzümden iyi şarap yapılamaz. İyi kalite üzümden iyi şarap da yapabilirsiniz, kabiliyetinize göre kötü şarap da. Ama bozuk üzümden iyi şarap yapamazsınız.

Beni cebinde sanıyor

“Beni dört kere terk etti … cebinde görüyor / sanıyor. Beni cepte görmemesini nasıl sağlarım?” Arkadaşlar, böyle bir durumda sevgiliniz sizi cebinde görmüyor / sanmıyor. Siz onun cebindesiniz. Sanki cepte değilsiniz de o sizi cepte sanıyor falan değil. Dört kere terk edip geri gelebiliyorsa siz ceptesiniz. Sizin o cepten çıkmanız lazım. Ama çoğu insan kendini kandırmak istiyor ve sorunun pratik şekli şu: “Ben ne yapayım da hem cepte olayım ama cepte olarak görmesin?” Böyle bir şey yok. Sizi cepte görmesini istemiyorsanız, o cepten çıkın gidin. BLÖF yapmayın. Bir kere cepte olduğunuza alıştırdığınız kişi ile ilişkiniz artık geri dönüşsüz zedelendi zaten. Bu tahribatın yarısı sizin eseriniz. Sorumluluğu alın, gerçekleri kabul edin, cepten çıkın gidin VE bir sonraki ilişkiniz için dersinizi alın. Ve hayır, bir sonraki ilişkiniz bu insanla olmayacak.

Yani no contact uyguluyorsunuz ama farkı şu ki onu alternatif olmaktan çıkarıyorsunuz. Size ulaşırsa buluşmuyorsunuz ve sizin yakanızdan düşmesini sağlıyorsunuz. Şansınız varsa hiç aramaz ya da kolayca peşinizi bırakır. Ama bazen peşinizden koşabiliyor. Öyle bile olsa almayın. Eğer yine kabul ederseniz, “bu sefer zor oldu ama yine oldu” diyecek ve ayrıca bir dahaki terk ediş ve geri dönüşünde, daha bir ısrarla peşinizden koşacak.

Bu insan bir ilişki yaşamanız için tek insan değil ayrıca iyi bir alternatif bile değil. Bu kişi söz konusu olduğunda, diğer binlerce alternatifinin %99’u bu kişiden daha iyi olacaktır. Zamanınızı bu insanla çöpe atmayın.

Siz sadece yalnızlıktan (hiç yoktan) iyiyseniz

Sevgilinin sizi sürekli terk edip geri gelmesinin bir başka nedeni de sizinle hiç yoktan iyi olduğunuz için beraber olması. Bu, kabul etmesi zor bir durum ama ne kadar kabul edip bu durumdan çıkarsanız, sizin için o kadar iyi. Zira bir kez birinin hiç yoktan iyisi olmayı reddederseniz, şu an olduğunuzdan çok daha değerli bir insan haline gelirsiniz. Ayrıca size gerçekten arzu duyan biriyle olma şansınızı arttırırsınız.

Bazen sevgiliniz sizi tam olarak istemiyor olabilir ama sizi yalnız kalmaktan iyi görüyor olabilir. Bu kişi genellikle kendisi de başkasını kolayca bulamayacak biridir. Ara ara sizden daralır ve gider başkasını arar. Bulursa tam gider ama genellikle  bulamadığı için yalnızlık üstüne çöker ve geri gelir. Geri gelip bir süre kaldı mı sizden sıkılır ve döngü böyle devam eder.

Bu döngüyü hemen kırmanız lazım. Yalnızlık, sizi hiç yoktan iyi olarak gören biriyle olmaktan çok daha iyidir. Bu kişiyle resmi olmayan bir ilişkiye de devam edebilirsiniz ama sevgiliniz olmasın. Ya bırakın, ya da tabak olarak dursun. Bu kişiye geri geldiğinde açık açık “bak güzelim, senden hoşlanıyorum ama böyle git gel ilişki olmaz. Beraber iyi vakit geçirip birlikte olabiliriz, seni sarar sarmalarım ama bizden bir daha sevgili olmaz” diyebilirsiniz. Kabul ederse kalır, etmezse gider. Siz peşinde koşmayın.

Şimdi tabii şöyle bir sorun var: Sizin hiç yoktan iyi olma sebebiniz muhtemelen daha önce onun gidip gelebilmesine neden olan omurgasız sünepeliğiniz ama böyle dik durursanız anında değerli olma ihtimaliniz çok yüksek.  Bu durumda da sevgiliniz sizi bir anda gerçekten, samimi bir şekilde değerli görebilir. Ama size tavsiyem bu insanla bir daha ilişkiye girmemeniz. Yeni kazandığınız değeri yeni biriyle değerlendirin. Çok daha sağlam bir ilişkiniz olacaktır.

Sürekli terk eden sevgilinin amacı ne?

Bu soruyu cevaplamak gereksiz, zira sizin bu soruyu soran zihin yapısından çıkmanız lazım. Sizin için doğru zihin yapısı şu: Sürekli terk eden sevgilinin amacı onu ilgilendirir zira zaten bir daha birlikte olmayacağız.

Siz amacını bilmek istiyorsunuz zira sizin zihininizde (ve onun zihninde) siz değersizsiniz, o değerli. Değersiz olan siz, o değerli varlığın ne istediğini bulmakla ve ona göre eğilip bükülmekle yükümlüsünüz.

Bu soruyu sormayı reddedin. Siz değerli biriyseniz o kişiyi hayatınızdan atıyorsunuz. O nedenle amacı sizin derdiniz değil. Peki nasıl değerli olacaksınız? Onu hayatınızdan atarak tabii ki! Sizi tamamen kaybedecek.

Bu dünyada siz dahil kimse eşsiz ve alternatifsiz değil. Bu sizin için özel biri olmayacak anlamına gelmiyor ya da sevgilinizi sürekli olarak alternatifleri ile değiştirin anlamına gelmiyor. Ama karşınızdaki sizin için çaba göstermiyorsa, alternatifleri ile aynı veya onlardan daha alt rütbeye iner anlamına geliyor.

Aşkta gurur olmaz

Aslına bakarsanız biraz duygularından arınıp düşünürse, hemen hemen her insan burada yazılanları zaten biliyor. Ama “çok sevdiği, onsuz yapamadığı için” bunları görmezden geliyor.

Burada çalışan birkaç beyin yıkama var. Bu beyin yıkamalardan ne kadar hızlı kurtulursanız, o kadar hızlı bir şekilde doyurucu bir ilişki hayatına sahip olursunuz.

Bunlardan birincisi oneitis. Oneitis ulvi bir şey değil bir ruh hastalığıdır.  Kurtulması kolay olmasa da en azından başlangıç olarak bunu sizin fedakar ve iyi bir insan olarak beslediğiniz kutsal duygu değil kurtulmakta zorlandığınız bir illet olarak görün.

İkincisi de şu aşkta gurur olmaz saçmalığı. Dünyada da var ama bizde adı konulmuş. Gurur yoksa aşk olmaz. Aşk gurursuz olmaz. Olsa olsa hastalık olur. Siz eğer gururunu aşk için tepeleten bir insansanız, siz sevilmeye layık olmayan bir insansınız. Sevilmeye layık olmayan bir insan mı olmak istiyorsunuz?

Siz eğer gururunu aşk için tepeleten bir insansanız, bir kadın sizi sevemez. Bir kadın saygı duymadığı bir erkeği sevemez. Seviyorum diye sizi, çevresini ve hatta kendisini kandırabilir ama bunu uzun süreler boyunca yapamaz.

Aşkta gurur olmaz demek, “ben gururumu koruyamayacak kadar muhtacım ama tabii bunu böyle söylersem gururum kırılır o yüzden aşk söz konusu olunca gurur olmaz diyeyim” demektir.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Sanal ilişkiler

Bu yazı üzerine podcast yaptık.

Bu sitede şu soruyla çok karşılaşıyorum. “Abi X senedir devam eden bir sanal ilişkim var/vardı.” Ayda bir görüştüğün bir uzak mesafe ilişkisinden bahsetmiyorlar. Bildiğin hiç fiziksel görüşme yok ya da senede birgün tadında. Hepsine de aynı cevabı vererek başlıyorum. Senin bir ilişkin yok. Bir kızın ilgi ihtiyacını karşılıyorsun ve kendini kandırıyorsun. Kendi ilgi ihtiyacını da karşılıyor ama kadın dünyasında ilginin değeri erkek dünyasındakinin çok üstünde olduğu için sen daha kötü durumdasın. (Gerçi bu sanal ilişki içindeki kadının da kendisini kandırdığı ve ilişki içinde falan olmadığı gerçeğini değiştirmiyor).

“Sana ilişkim var …. upuzun paragraflar … ne yapayım?” sorusunun o upuzun paragraflardaki konusu ne olursa olsun cevabı basit. Hemen buluş ve gerçek ilişkiye çevir bu olmuyorsa hemen bırak.

“Sana ilişkim vardı …. upuzun paragraflar …geri dönsün diye ne yapayım?” sorusunun o upuzun paragraflardaki konusu ne olursa olsun cevabı basit. O ilişkiye bir daha başlama ve kendine gerçek bir ilişki bul.

Sanal ilişki ilişki değildir arkadaşlar. Uzak mesafe ilişkisi bile tavsiye etmiyoruz ama hadi onda ayda bir gibi bir görüşme olabilir, aslında beraberken sonradan ayrılmış olabilirsiniz ve bir süre yeniden bir arada olacaksınızdır, vs. Ama burada fiziksel görüşme yok, ilişki yok.

***

Şimdi şu okur sorusuna bakalım:

Mahmut abi eski sevgilim ile 2 hafta önce ayrıldık. Ortak bir arkadaşımız tanıştırmıştı ve ilişkimizin ilk 5 ayı çok güzeldi. Sürekli arıyordu, ilgisi yüksekti, vs. Son zamanlarda bana karşı soğuduğunu hissettim. Yaza kadar görüşemeyecektik. Ama bir hafta önce birden bire benden ayrıldı.

Şimdi bu kız eski sevgili falan değil. Burada bir ilişki de yok. Çok çok uzun süren bir ilk buluşma öncesi sanal flört (boşa yatırım) var. Kız çok ilgiliymiş, karşılıklı sanal seks yapıyormuşsunuz, evlenme hayalleri kuruyormuşsunuz, vs. hiçbir önemi yok. Neden? Zira henüz sadece karşılıklı ve yüzyüze etkileşim ile yansıtacağınız, koku ve davranışlardan oluşan siz ile karşılaşmadı. Aynı şekilde siz de onunla karşılaşmadınız. Yani karşılıklı olarak birbirinizin çok önemli 80%ine yabancısınız. Yıllarca yazışıp, konuşup ilk buluşmada birbirini beğenmeyen o kadar çok insan var ki!

Artık eskisi gibi hissetmiyormuş. Bu siteyi henüz görmemiştim kızın peşinden koştum bir süre ama en sonunda engellendim. No contact yapmaktan başka çarem yok ama onun yaşadığı yere gidip ortak arkadaşım aracılığıyla ulaşsam nasıl olur?

Şimdi bu kız eski sevgilin değil, sanal bir şey. Waifu resmen. Ama seslendiren ve canlandıran bir insan var. Engellenmişsin. Bunca ay bir kere bile görüşmemişsiniz ve şimdi pat diye gideceksin! Ya kız kendisine (7 aydır yapması gerektiği gibi) etten kemikten bir sevgili bulduysa? Gerçi ortak arkadaşınız var o kulağına gelirdi herhalde. Ama ne olursa olsun oraya gitme. Sanal ilişkiyi çoktan bırakmalıydın, bunu fırsat bil ve bırak. Bir daha da böyle ilişkilere girme.

Eğer seni ararsa, hemen buluşma ayarla diyeceğim ama anladığım kadarıyla kız zaten uzakta, onu da tavsiye etmem. Ama illa deneyeceğim diyorsan öncelikle şunu bil ki sanal ilişkinin bitmesinden sonra terk edilenin aranma ihtimali, gerçek bir ilişkiden sonra aranma ihtimalinden çok daha düşük. Yani o ata oynama. Aradı mı illa oynayacaksan ya hemen buluşun ve en az ayda bir buluşun ya da hiç bulaşma. Bu kızla ya da başka kızla sanal ilişkiye girme. Ve tekrar ediyorum, bu sanal mastürbasyona dönmek yerine, kendine kendi şehrinden bir kız bul.

 

 

Eski sevgili nasıl unutulur?

Şu kelimeleri her duyduğumda kenara 10 Lira atsam iyi para biriktiririm:

“Abi unutamıyorum. Onu unutabilsem zaten hayatıma devam edebileceğim, onu takip etmeyi bırakabileceğim, onu aramamayı becereceğim, vs …”

Bu siteyi uzun süredir takip edenler, bunları söyleyen birisinin insan sinir sisteminin çalışma şeklini, gerçek çalışma şeklinin tam tersi sandığını görebilir. Buna sitede birçok yazıda değindik. Örneğin Fizyoloji ve Örtüşme ya da Harekete Geçmek, Düşünce Duygu ve Algı yazıları:

Hissetmek – algılamak – duygular – düşünmek – davranmak sıralamasını düşünün. Dışardan gelen sesi algılarız, bu bizde duygu ve düşünce oluşturur ve davranırız. AMA sinir sisteminizi kontrol etmenizin yolu bu süreci tersten çalıştırmaktır. Eğer davranışlarınızı değiştirirseniz, düşünce ve duygularınız ve daha sonra algılarınız da bu davranışlarınıza göre değişir. Herkes önce algı – duygu – düşünce üçlüsünü değiştirmeye çalışıyor ama işin özü değişim davranışlardan başlar.

Günümüzde yaygın olan New Age kültürü (düşünce dalgalarını evrene gönder evren sana Ferrari versin, seni başarılı yapsın tarzı The Secret / Sır saçmalıkları) nedeniyle insanlar oturdukları yerde kendilerini telkin ederek değişebileceklerini sanıyorlar. Sanki önce zihinlerini değiştirebilirlerse sonra istedikleri gibi davranabilecekler gibi düşünüyorlar.

Yani onu unutabilsen arkanı dönüp hayatına devam edeceksin diye bir olay yok. Arkanı dönüp hayatına devam edeceksin ve böylece onu unutacaksın. Sinir sistemimiz böyle çalışıyor. Belki hemen unutmayacaksın ama duygu ve düşüncelerimiz eninde sonunda davranışlarımızı takip ederler.

Yani eski sevgilini unutmak istiyorsan önce eski sevgilini unutmuş olsan nasıl davranırdın onu bir düşüneceksin.

1) Eski sevgilini unutmuş olsan onun hakkında konuşur muydun? Hayır. O zaman onun hakkında konuşmayı bırakacaksın. Arkadaşlarınla, daha da kötüsü ortak arkadaşlarınla, onunla bununla bu konuyu konuşmayı bırak. Onu sorma, ondan sana gelen bilgiyi kibarca kısa kes ve ilgilenme. Onu düşünmekten hemen kurtulamayabilirsin ama unutmayın ki davranışlarınız düşünce ve duygularınızı peşinden sürüklerler.

2) Eski sevgilini unutmuş olsan onu arar ya da ona mesaj atar mısın? Hayır. O zaman ona ulaşmayı keseceksin. Tamamen. Ona ulaşmak zorunda olduğun şeklinde krize girersen git helada ağla ama ona ulaşma. Yatağına kıvrıl, cenin pozisyonunda ağla ama ulaşma. Eğer bu krizleri ona ulaşmadan atlatırsan, bu krizlerin daha az sıklıkta ve şiddette geleceğini ve yok olacağını göreceksin.

3) Eski sevgilini unutmuş olsan onun sosyal medyasını takip eder miydin? Seni sosyal medyasından çıkarmış bile olsa takipçi sayısını takip edip eğer takipçi sayısı arttıysa acaba yeni erkekler ekliyor mu diye düşünür müydün? Whatsapp’ta online mı diye bakar mıydın? Çok uzun süre online ise acaba biriyle mi konuşuyor, uzun süre offline kalmışsa biriyle mi sevişiyor diye adamı ruh hastası yapacak şeyler düşünür müsün? Daha kötüsü onu gerçek hayatta takip eder miydin? Hayır. O zaman onu stalklamayı tamamen bırak. Onu stalklamak zorunda olduğun şeklinde krize girersen git helada ağla ama onu stalklama. Yatağına kıvrıl, cenin pozisyonunda ağla ama stalklama. Gerekirse birkaç ay sosyal medyaya, vs. hiç girme. Kendi hesaplarını kapa. Ama stalklama. Eğer bu krizleri onu stalklamadan atlatırsan, bu krizlerin daha az sıklıkta ve şiddette geleceğini ve yok olacağını göreceksin.

4) Eski sevgilini unutmuş olsan, onu gördüğünde surat mı asardın yoksa görüp görmediğin umrunda olmaz mıydı? Muhtemelen umursamazdın. Umursamamak demek kasmak, soğuk davranmak değil, minimum sosyal kibarlığı muhafaza edip fazlasında bir şey yapmamak demektir.

5) Eski sevgilini unutmuş olsan onu doğum gününü, mezuniyetini, yeni işini, vs. kutlar mıydın? Muhtemelen hayır.  Ama nezaketen demeyin, unutmuş olsanız diyoruz. Unutursan aklına gelmez. O nedenle bu bahanelerle bile ulaşmayın. Unutmuş olsan arkadaş kalmazsın. Umrunda olmaz. Arkadaş da kalmayın.

6) Eski sevgilinizi unutmuş olsanız ondan intikam alma fantezileri içinde kıvranır mıydınız? Hayır. Umrunuzda olmazdı. Çok karşılaştığım bir bahane bu: “Onun pişman olduğunu görsem / bana çektirdiklerini çektiğini görsem / gelse de yatsam sonra kapıya koysam / vs … sonra bir rahatlayıp bırakırım.” Nah bırakırsın. Bunlar eski sevgiliye yapışık kalmak isteyen tarafının bahaneleri. Eski sevgilini unutmuş olsan bunlar aklından geçmez. Daha da iyisi, eski sevgiliyi unutmak genellikle en iyi intikamdır zaten.

Birçok erkekte bu 80’ler arabeski tadında intikam fantezisini görüyorum. Kafalarındaki kadın imajı Nikah Masasını söyleyen Ümit Besen’e bakıp, o büyük aşkı kaybettiği için kıvranarak ağlayan Banu Alkan 😀 Hatun gelsin, pompalayayım sonra kapıya atayım ve o da saf melek ya hüngür hüngür ağlayıp pişman olsun.

Peki bu olsa bile genellikle gerçekte ne oluyor biliyor musunuz? “Yahu Mahmut’a geri döndüm ama bir süre birlikte olduktan sonra beni bıraktı. Herife nasıl koymuşsam artık kuyruk acısıyla bir de bana sana değmezmiş falan dedi. Manyak mı nedir? Her neyse canım sıkkın Ayten bugün alışveriş yapalım hem şu tanıdığın çocuğu konuşuruz.”

Arkadaşlar size bu narin premsesler imajını bırakmanızı ve acilen 2021 yılına gelmenizi şiddetle tavsiye ederim. Aşkın zıttı öfke değil umursamamaktır. Bunun harici her şey sizin kuyruk acınızı yansıtmanız olacaktır.

7) Eğer onu unutmuş olsanız eski sevgilinizi düşünmekten kendinizi ihmal ediyor olur muydunuz? Hayır. Kendinize çok faha fazla odaklanmış olurdunuz. O nedenle arkanızı dönün, kendi hayatınıza yürüyün ve kendinize odaklanın.

8) Eski sevgilinizi unutmuş olsanız, sizi bıraktığı yerde otlamaya devam mı ederdiniz yoksa yeni limanlara mı açılırdınız? Yeni limanlara açılırdınız. O zaman yeni limanlara açılın. Biliyorum ki (a) sevgili seviyesinde biri hemen karşınıza çıkmayacak ve (b) diğer insanlar “onun gibi olmayacak (!)” ama şunu unutmayın: eski sevgilinizi unutmuş olsanız illa sevgili seviyesinde birini bekleyerek vakit kaybetmez hayatın tadını çıkarırdınız. Ve daha önemlisi, karşınıza çıkan etten kemikten insanları kendi kafanızda yarattığınız ve kaideye koyup olduğundan çok fazla değer verdiğiniz bir tanrıça imajı ile karşılaştırmazdınız. Gerçek ile karşılaştırırsınız. Gerçek ne peki? Şu an yalnızsınız, hayatınızda insan ya da tanrıça bir kadın yok. Hergün yalnız yatıyorsunuz, yalnız geziyorsunuz, vs. Karşınıza çıkan insanları gerçekle karşılaştırın.

9) Eğer unutmak istiyorsanız, o size ulaşırsa kibar olun ama kısa kesin. Buluşmayın, buluşmak isterse bahanelerle savuşturun. Sonra görüşürüz deyin sonra bir bahane daha bulun. Kısa sürede sizin peşinizi bırakacaktır.

Şimdi şunu da ekleyeyim, eski sevgilinizi geri istiyorsanız bile bunun en iyi yolu önce onu unutmanızdır. Yani eğer geri dönmesini istiyorsanız bu maddeyi yapmayın ama istemiyorsanız yapın. Fakat önceki maddeleri uygulayın ve önce unutmanız sonradan bir arada olma şansınızı en çok arttıracak şeylerden biri.

Bu konuda birçok kişiyle konuşmuş ve yazışmış olan biri olarak şunu söyleyebilirim: Arkasını dönüp hayatına devam eden, kendine odaklanan, ona ulaşmayan ve ondan bilgi akışını kesen erkeklerin 99%u kendilerini de şaşırtacak kısa sürede (9 senedir unutamayan adamın 4 ayda tamamen unuttuğunu bile gördüm!) eski sevgililerini unutuyorlar. Bu hemen olmuyor yani ilk haftalarda ve aylarda duygu ve düşüncelerinde sanki en ufak bir değişiklik olmuyor gibi görünüyor ama kendileri başlangıçta fark etmeseler de duygu ve düşünceleri değişmeye başlıyor. Hatta şunu da ekleyeceğim:

a) Eski sevgilisini unuttuğunda nasıl davranacaksa öyle davranan adamlar eski sevgililerini unutmalarına engel olamıyorlar. Davranışları değişti mi, istedikleri sonuca uygun davrandılar mı, bir süre bu değişimi hissedemeseler bile duygu ve düşünceleri ve sonra algıları da değişmeye başlıyor. Belki ilk bir ay aramasalar, bilgi almasalar bile sürekli eski sevgililerini düşünüyorlar ve kötü hissediyorlar ama sonra bu düşünceler azalıyor ve iyi hissetmeye başlıyorlar. Ve sonra da eski sevgili ile ilgili algıları değişiyor. Onun dünyanın en güzel kızı olmadığını anlıyorlar mesela.

b) Eski sevgilisini unutamayan adamların hemen hemen hepsi bu davranışları sergileyemedikleri ya da yeterince sergileyemedikleri için unutamıyorlar.