Zayıflığı güç olarak tanımlamak

Amerikalı altın madalyalı sporcu Simone Biles, müsabakada bir hareketi yanlış yaptıktan sonra hemen toparlanıp elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmak yerine, oracıkta havlu attı ve takımı da Rusya’ya yenildi. Önce sağlık sorunu dediler ama sonra kendisi çıkıp “ruhsal problemlerin var, sadece yapasım gelmedi” gibi bir şeyler zırvaladı ve şunları ekledi:

“Kendime eskisi kadar güvenmiyorum. Belki de yaşlanma. Bazı günler herkes hakkınızda tweet atıyor ve dünyanın tüm ağırlığı üstünüze çöküyor. Biz sadece sporcu değil insanız ve bazen geri adım atmanız gerekir.”

Olimpiyatlara çıkan elit bir sporcu olarak profesyonel olarak işin, baskı altında en iyi performansı göstermek, sonuna kadar mücadele etmek ama sen sosyal medyadaki 99%u saçma sapan insanların tweetleri ile sarsılabiliyorsun? Bravo. Biles sanki birden bire altın madalya kazanmaktan sıkılmış da sosyal medyada sempati toplayıp dopamin kazanmaya çalışıyor gibi.

Bu olayın hemen ardından medya ve sosyal medya, Biles’a destek mesajları ile doldu. Aman çok üstüne gitmeyin gibi hadi bir dereceye kadar anlaşılır mesajlar tamam da, bu yaptığını “cesaret” olarak kutlayan mesajlar dolmaya başladı. İçinden gelmediği için takım arkadaşlarını yarı yolda bırakıp Rus ekibin altına atmak cesur ve saygı duyulası bir hareketmiş. İlham verici bir hareketmiş!

Arkadaşlarını yarı yolda bırakıp sonra içimden gelmedi tadında açıklamalar yapmaya cesaret denmez, korkaklık denir. Bu insanların profesyonel olarak eğitimini aldıkları ve sorumlulukları olan tek şey orada baskı altında bile olsa eğilip bükülmeden mücadele etmek ve onu yapamadıklarında ise cesur ve ilham verici oluyorlar!

Yeni dünyanın yeni normallerinden biri de sanırım pes etmeyi cesaret olarak tanımlamak. Kişisel sorumluluğu, “ama duygular” duyarı ile reddetmek.

Öyle bir sosyal mühendislik çağında yaşıyoruz ki, her şey tersi ile tanımlanmaya başladı. Korkaklık cesaret, duygusal zayıflık güç, fikirler gerçek, gerçekler nefret, gericilik ilericilik, erkekler kadın, kadınlar erkek, vs. En ufak zorluk gördüğümüzde etrafa duygusal zayıflık kusmak cesaret olarak tanımlanıyor. Zorluk karşısında duygusal gücünü ve soğukkanlılığını korumak ise biliyorsunuz muhtemelen toksik maskülenite 🙂

Cesaret, zorluk karşısında, baskı karşısında pes etmeyi reddetmektir. Bir kere yanlış yaptın diye ağlayarak havlu atmak cesaret değildir. Hayat zor, hayat mücadele gerektiriyor ve kolay değil. İnsanları hayata hazırlamanın yolu onlara gerçekten cesur olmaları konusunda yol göstermek, zayıflığı cesaret ve ilham verici bir şey olarak satmak değil.

Ruhsal bozuklukların olmadığını iddia etmiyorum. Sorun birçok insanın ruhsal bozukluğu, kendi zayıf hayatta kalma mekanizmalarına, dürtülerini kontrol edecek güçte olmamalarına kılıf olarak kullanmaya başlamaları. Daha doğrusu bu konularda güçlenmek yerine, ruhsal bir problemim var diye herhangi bir klinik tanı almadan havlu atmaları. Ama asıl sorun, bunun teşvik edilmesi.

 

 

Share this...
Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterShare on LinkedIn

26
Leave a Reply

Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.

avatar
18 Comment threads
8 Thread replies
3 Followers
 
Most reacted comment
Hottest comment thread
19 Comment authors
Hasan abiİlyasErdalSelimBerkay Recent comment authors
  Subscribe  
Notify of
Erdal
Guest
Erdal

Mahmut abi merhaba. Benim bir zayıflığım var. Ve emin ol senin cevabına çok ihtiyacım var. Bu başlığı uygun görüyporum ve yazıyorum. Abi ben anne ve baba ya da kısacası aileden sevgisiz büyüdüm biraz. Hiç sevgi yoktu diyemem ama yeterli de yoktu. Evde sürekli bir gürültü patırtı,kavga , babamla annemin kavgaları(babam anneme hiç fiziksel şiddet yapmadı ama evi çok kez terk etti. bazı geceler hiç gelmedi), abimle babamın kavgaları ve gerilim olurdu. 10 andan sadece 1 an huzurlu olurdu bizim evde. Ben kızları elde etme de onlarla seks yapmakta bir sorun yaşamıyorum. Ama kafamda takılan bazı kısımlar ve yapmak istediğim kısımlar… Read more »

İlyas
Guest
İlyas

Vay be aklıma 12 yaşındayken İstanbulda shatkon karate maçına çıktığım zaman geldi grubumda herkes 14,15 yaşlarındaydı ve bu maçlar normal kareteden farklı olarak kafaya tekmeyi değdirip geri çekersen puan alamıyordun o vuruşların rakibi sarsması gerekiyordu. İlk maçta rakibim olacak çocuğu izliyordum ikiside yapılı boyları benden uzun ve sanki iki goril dövüşüyordu (benim karete de 4. Ayımdı 🙂 ) maç bitti rakibim belli oldu ablamla biz birbirimize baktık, dedim bu abi beni çiğ çiğ yer. Bunu korktuğum için değil kendimin ve çocuğun arasındaki farkın bilincinde olduğum için dedim. Maça çıktım kaşlarım aşırı çatık dövüşmeye başladık çocuk beni yerden yere vuruyor ama… Read more »

Hasan abi
Guest
Hasan abi

Mahmut abi kavga konusunda alfa erkek nasildir mesela serseri dedigimiz erkekler ekmek sirasinda hastane sirasinda vs. Kavga eder bir kufure kavga eder burdaki olcut ne olmali yani bir alfa erkegin her kavgadan siyrilmasi mumkun mu?bu cesaret hakki yenildigi ufak durumlarda bile kavga etmeli her zaman hakkini aramali mi?Basima gelen ikide bir olay var ne zaman instagramdan yurume yapsam kizin sevgilisi cikiyor gecen asiret cikti mesela ev adresimi buluyorlardi az daha tehditler kufurler havada ben bu adamlarla sokakta denk gelsem ne olur diye dusuyorum bana bir yol gosterebilir misin?