Jordan Peterson – Vaktini boşa harcamak ve fırsatlar

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson bu videoda insanların yapmaları gerektiğini bildikleri halde yapmadıkları şeylerin aslında insanı nasıl olağanüstü seviyelere ve verimliliğe çıkarabileceğini anlatıyor.

Profesör Peterson eğer yapmanız gerektiğini bildiğiniz halde yapmaktan korktuğunuz ve kaçındığınız şeylerin karşısına gönüllü olarak çıkıp bu şeyleri yapmaya başlarsanız güçleneceğinizi anlattıktan sonra bu modda 10 yıl yaşamanın verimliliğinizi inanılmaz seviyelere çıkaracağından bahsediyor.


Daha önce söylemiştim, insanları alıp korktukları ve sakındıkları şeylere gönüllü olarak maruz bırakırsanız. Kendi tanımladıkları hedeflerine ulaşmak için üstesinden gelmeleri gerektiğini bildikleri şeylere … İnsanlara korktukları şey karşısında dik durmayı öğretirseniz … Güçlenirler! Ne kadar güçleneceklerinin üst sınırını bilmiyorsunuz bile …

Sorun kendinize : 10 yıl yapman gerektiğini bildiğin ama sürekli kaçındığın şeyleri yapsan … sizin kendi tabirinizle ve kendi değer sisteminiz içinde.

Nasıl birine dönüşürsünüz?

Biliyorsunuz ara ara böyle yaparlarsa neye dönüşebileceklerini 10 yıllar içinde bulan olağanüstü insanlar geliyor dünyaya. Ve bu insanlar süreklü güçlenip dururlar … Bunun üst sınırını bilmiyoruz …

Belki de bu kadar acı çekmenizin sebebi aslında olabileceğiniz kişi olmamanız ve bunu bilmeniz. Tamam bu itiraf etmek hatta düşünmek için korkunç birşey ama burada büyük bir potansiyel de var.

Çünkü belki de dünyada bulunmak ve dünyaya bakmak için başka bir yol var …

Ve bu yol şimdi olduğunuzdan daha iyi bir yol.

Sonra bunu birçok insanın yaptığını düşünün. İnsanlık olarak çok yol katettik … Daha önce konuşmuştuk sadece bu gün 250,000 kişiyi yoksulluktan kurtaracağız … 300,000 kişi elektriğe kavuşacak. İnsanları tarihte hiç olmadığı kadar büyük sayılarda yoksulluktan çekip alıyoruz.

Ve bu 2000 yılından beridir hızlanarak devam ediyor. Birleşmiş Milletler, 2000 – 2015 arasında yoksulluğu yarıya indirme hedefini 2013te başardı. Birçok yerde eşitsizlik olsa da ve siz hep bunla ilgili duygu sömürüsü duysanızda toplamda dalga herkesi yukarı çekiyor ve bu harika birşey. İnsanlar kendilerine çeki düzen verseler ve bunu hedefleseler … bunu çok daha hızlandırabiliriz.

Benim kendi gözlemim genelde kapasitemizin sadece yüzde 51ini kullanıyoruz.

Genelde öğrencilere sorduğum bir soru var : Günde kaç saatinizi boşa harcıyorsunuz?

Klasik cevap günde 4 – 6 saat. Verimsiz çalışmak, gereksiz youtube videoları izlemek …

Günde dört saat ve haftada 20 – 25 saat … Ayda 100 saat. 2.5 çalışma haftası!

Yılda yarım çalışma yılını boşa harcamak demek!

Zamanının … hadi az alalım .. saati 20 Dolardan … muhtemelen aslen 50 Dolar …

Haftada 20 saat israf ediyorsanız yılda 50,000 Dolar israf ediyorsunuz … Ve bunu tam şu an yapıyorsunuz. Genç olduğunuz için zaman israfı benim için olduğundan sizin için daha büyük felaket. Zira ben sizin kadar yaşamayacağım.

Yani eğer olabileceğiniz gibi olsaydınız ve önünüzdekileri israf etmeseydiniz ne olabileceğiniz kendinize sorun. Kim bilir belki 10 kat verimli olacaksınız, belki 20 kat. Pareto dağılımı bu. Verimli insanların ne kadar verimli hale gelebilecekleri hakkında hiçbir fikriniz yok.

Tamamen uç noktalarda …

Kendimize hep beraber çeki düzen versek ve herşeyi daha kötü hale getirmeyi bıraksak, çünkü insanlar sadece daha iyi şeyleri yapmamakla kalmazlar, aktif olarak işleri daha kötü yapacak şeyleri de yaparlar.

Kindarlıklarından, ukalalıklarından, sahtekarlıklarından adam öldürmeye ya da soykırıma eğilimleri olduğundan ya da hastalıklı bir şekilde hepsi birden.

Eğer insanlar sadece herşeyi gerçekten daha kötü yapmak için çabalamayı bıraksalar, sadece bu sebeple ne kadar daha iyileşeceklerini bilmiyoruz bile

Sonuçta varoluşsal düşünce sistemlerinde garip bir dinamik var. İkiside büyük ıstırap kaynağı olan insan kırılganlığı ve sosyal yargı arasında ve insanların almaları gerektiği halde almadıkları sorumluluklar …

Bu da ilginç şeylerden biri … Öğrencilerime sıklıkla sorduğum sorulardan biri de şu … Biliyorsunuz insanların vicdanları var fikri … vicdan biliyorsunuz bişey yapmadan önce duyduğunuz ve hissettiğiniz birşey… …yapacağınız aptal şeyi muhtemelen yapmasanız daha iyi diyen içses ….. ilginç bir şekilde bu sesi dinlemek zorunda değilsiniz … Gidip o şeyi yine de yaparsınız.

Ve sonunda vicdanınızın sizi uyardığı şey olur bu konuda kendiniz aptal hissedersiniz. Çünkü bunun olacağını biliyorsunuz, vicdanınız sizi uyardı ama yine de yaptınız. Komik olan bu vicdan insanların içinde çalışan ve bizim ne olduğunu bilmediğimiz birşey. Eğer 5 yıl, 10 yıl hep vicdanınızın sesini dinleseniz ne olurdu?

Ne pozisyonda olurdunuz, nasıl bir aileniz olurdu, nasıl bir ilişkiniz olurdu.

Kim olduğunuza göre şekillenen bir ilişki, ne olmadığınıza göre şekillenen bir ilişkiden daha güçlü olurdu.

Tabii birlikte olduğunuz kişi sizin tüm gücünüz ve şiddetinizle başedebilecek biri olmalı ki bu pazarlığı çok zor birşey.

Ama bunun pazarlığını yapsanız üzerinde duracağınız sağlam bir zemin ve gerçek bir hayatınız olurdu .ve bu çocuk yapmak için ideal bir zemin olurdu zira onlarla gerçek bir ilişki şansınız olurdu. Oldukça fazla sayıda ailede olduğu gibi onlara işkence etmek yerine. Aslında bundan daha fazlası … Bu yüzden sizi Solzhenitsyn’in yazdıklarıyla tanıştırmak istiyorum.

Kendinize çeki düzen verip nasıl yaşamak istediğinize karar vermeniz sadece sizin kaderinizi belirleyen birşey değil.

Sadece sizin kaderiniz değil, sizinle bağlantılı herkesin kaderini etkileyen birşey bu. Dünyada 7 milyar insan var … 9 milyarda tepe yapıp ordan azalacak nüfus. Neyse 7 milyar insan varken siz kimsiniz ki … plajda bir kum tanesi. Yani sizin ne yapıp yapmadığınız önemli değil demeyin durum bu değil.

Bu yanlış bir düşünce zira siz bir ağın merkezindesiniz. Ağda bir noktasınız. Ve bu şimdi sosyal medya çağında daha da büyük bir gerçek. Hayatınız boyunca en az 1000 kişiyi tanıyacaksınız. Onlar 1000 kişi tanıyacak ki bu sizi 1 milyon kişiden 1 kişi öteye koyar. Ve 1 milyar kişiden 2 kişi öteye. İşte böyle nüfuslusunuz. Yaptığınız şeyler havuza atılan taşlar gibi dışarı doğru dalgalar yayıyor. Ve şeyleri sizin tam anlayamayacağınız şekilde etkiler. Yani sizin yaptığınız veya yapmadığınız şeyler sandığınızdan çok daha önemli.

Bunu kayramanın dehşeti, yaptıklarınızın aslında önemli olduğunu kavramak ki anlamsız bir varoluştan iyidir diyebilirsiniz. Önemli olmak daha iyi ama kendinize gerçekten sorsanız bunun daha iyi olduğundan emin olacak mısınız? Seçme şansınız olsa … Hiçbir sorumluluk almadan yaşayabilirim ama bunun bedeli hiçbir şeyin önemi olmaması.

Ya da bunu tersine çevirirm ki herşey önemli hale gelir. Ama bunun sorumluluğunu almam lazım. İnsanların anlamlı yolu seçeceklerine pek emin değilim.

Nihilistler hayatlarında bir anlam olmadığı için büyük ızdırap çekerler diyebilirsiniz. Ama avantajları hiçbir sorumlulukları olmaması. Faydası bu ki bence motivasyonu da bu. “Nihilist olmamam mümkün değil zira bütün inanç sistemlerim çöktü …” Evet belki … Belki çökmesine sen izin verdin zira böylesi inançlarına göre hareket etmekten daha kolay. Ödediğin bedel de anlamsız bir ızdırap ama bu konuda sızlanıp sempati toplayabilirsin ve …

Fena iş de değil. Özellikle alternatifi kendi sorumluluğunu alıp adam gibi bir yaşam sürmek ise.

Solzhenitsyn’in 20. yüzyılda farkına vardığı … gerçi sadece o değil ama kendisi en iyi örneği. Eğer patolojik bir hayat sürerseniz, toplumuzu da patolojik hale getirirsiniz.

Ve bunu yeteri sayıda insan yaparsa … cehennem! … gerçekten … gerçekten. Gulag Takımadaları kitabını okursanız .. buna cesaretiniz olursa … cehennemin tam olarak neye benzediğini görürsünüz. Ve kendiniz karar verirsiniz … gitmek istediğiniz yer burası mı … daha da önemlisi kendiniz ve ailenizi götürmek istediğiniz yer burası mı

Çünkü 20nci yüzyılda olan buydu.

Jordan Peterson ile ilgili bir başka kaynak da Jordan Peterson – Kişilik ve Dönüşümleri Ders Notları kitabı.

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson,  ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief  adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.

Alfa erkek özellikleri nelerdir?

İnsanlarla daha uzun göz teması kuruyorsun.

Duruşun daha iyi (ağırlık kaldırıyorsun / düzenli spor salonuna gidiyorsun).

Sesin daha derin (ağırlık kaldırıyorsun / düzenli spor salonuna gidiyorsun).

Saçmalıyorken bile kendinden emin konuşuyorsun.

Gerekirse kavga edebilecek yapıdasın. Çatışmadan / tartışmadan kaçınmıyorsun.

Güvendiğin insanlar dışındakilerin ne düşündüğünü fazla takmıyorsun. Bir alfa olarak insanların sana sürekli shit test atacağının farkındasın ve bunu pek fazla önemsemiyorsun.

Cinsel çekimin pazarlıkla olmadığının farkındasın. Kadını flört oyununda tavlanıp baştan çıkarılacak biri olarak görüyorsun, ilişkinin aynı seviyede eşitlikçi bir pazarlık ile olmadığının farkındasın.

Acı çekmeyi hayatın bir parçası olarak görüyorsun ve acıyı hedeflerine doğru seni iten bir güç olarak görüyorsun. Acı ve onun getirdiği motivasyonun olduğu sürece hiçbirşey senin ruh halini etkileyemiyor. Cehenneme gidip geri gelmiş biri isen rastgele hatunun birinin senin hakkında ne düşündüğünden sana ne? Hayatın getirdiği acının karşısına çıkıp meydan okuyan kişi, o acıdan sürekli kaçan kişiden daha güçlüdür. Acıyı düşmanın değil arkadaşın yapmayı biliyorsun.

Hakettiğinden daha azını sana veren kadının peşinde koşmuyorsun. Bu kadını hemen yenisiyle değiştiriyorsun, yeni kadınlara açılıyorsun. Ama tapmıyorsun. “Asıl ben ona ödülüm” düşünce yapısına sahipsin.

Dramaya harcayacak zamanın yok. Drama zamanın en büyük katilidir.

Sınırlarını her zaman koruyorsun.

Kaybet – kaybet oyunundan uzak duruyorsun. Bazen karşındakinin ikinizi de kaybetmeye ötelediğinin farkına varıyorsun ve o oyunu oynamayı bırakıyorsun / reddediyorsun.

Cesursun. Risk alabiliyorsun.

Projeleri, insanları yönetmeye talipsin. Üzerine sorumluluk alabiliyorsun.

İnsanların, özellikle de kadınların, hafifçe de olsa seni sürekli egemenlik testine (shit test) tabii tuttuğunun bilincindesin. Kendine güvenin ve çerçeven bu testleri otomatik olarak geçmeni sağlıyor.

Özellikle erkekler seni beta zamanlarına göre daha fazla test edecekler. Betaların senin erkekliğin ve kendine güvenin karşısında saldırıya uğramış hissedeceklerini ve sana daha fazla saçma testler yapacağının farkındasın. Bunu genelde pasif agresif şeklinde yapacaklarını biliyorsun. Bu açıdan betalar kadın gibidir. Beta / omega erkeklerin kadınsı davranışları daha baskındır.

Yukarıdakinin uzantısı olarak, bir de narsist alfalar sana üstünlük taslamaya kalkışacaklar. Spor salonundan çıkmayan (gym rat) tipleri düşün. Böyle bir eleman senin yanında saçmalıyorsa, varlığını tehdit olarak algılamıştır. Ne yazık ki erkek camiasının kardeşlik ilkesi herkese ulaşamıyor.

Bu dünyada kendi başına olduğunun, ebeveynlerinin birgün öleceğinin farkındasın. Herşey sana bağlı. İnsanlar gelip geçici; arkadaşlar, kadınlar, vs. İhtiyaçların için sadece kendine bağımlısın (5 kızkardeşten bahsetmiyoruz).

İnsanları gerektiğinde bırakmayı biliyorsun (bolluk mentalitesi)

Tembel değilsin, sürekli bir uğraş, yenilik peşindesin.

Motive ve risk almaktan korkmayan biri olduğun için sürekli yenilsen de sonunda başarının yolunu bulacağını biliyorsun (başarılı insanların başarı – yenilgi oranı ortalama 1’e 12). Yenilmekten korkmuyorsun.

Biri senin hakkında saçmaladığında, öfkeleneceğine, o kişi ile dalga geçiyorsun. Biri bunu ciddi ciddi yapıyorsa, o kişiyi umursamıyorsun.

Hayatın adil olmadığının farkındasın. Kıskançlık feminen bir karakter özelliğidir. Kıskançlığın üretken bir sonuç verme şansı yoktur. Senin gibi verimliliğin nadide örneği birinin kitabında kıskançlık yoktur.

Yapılması gerekenleri zamanında, yapılması gerektiği gibi yapıyorsun. Problemleri daha büyümeden hallediyorsun.

Alfa olma yolunda ilerleyenler 

Kırmızı hapın tam tesir etmesi uzun sürebilir. 6 aydır çabalıyorsanız ve daha bir sonuç alamadıysanız çok büyük ihtimalle henüz mavi hapın alışkanlıklarını temizleme aşamasındasınız. Belki ağırlık kaldırmaya başlamadınız ama alkol veya porno gibi kötü alışkanlıklardan kurtuldunuz ve bilgisayar oyunlarına harcadığınız zamanı azalttınız. Henüz kırmızı hap kazanımları yapmadınız ama mavi hapın zararlarından kurtuluyorsunuz. Bazı zamanlar mavi hapa döneceksiniz, ilerleme hiçbir zaman lineer değildir.

 

 

 

 

 

 

Jordan Peterson – Romantizmin amacı hayat boyu mutlu olmak değil

Mavi haplı erkeklerin en büyük problemlerinden biri de günümüz kültürünün romantizm algısına kafalarını gömmüş olmaları ya da beraber oldukları kadının bu deli saçması romantizm algısından fazlaca etkilenmiş olması.

Günümüz kültürünün ilişkilere bakışı maalesef Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson’ın dediği gibi “13 yaşındaki bir kız çocuğunun hayal dünyası” olgunluğunda. “Kültürümüz o kadar ben merkezci ki, romantik ilişkinin amacının ilişkideki kişileri mutlu etmek olduğunu sanıyoruz” diyor Profesör Peterson. “Bu deli saçması birşey. Romantizmin amacı ömür boyu mutluluk değildir. Çünkü seni mutlu edecek birini bulamayacaksın. İlişkide olduğun kişi de seni ömür boyu etmek için değil zaten.”

Jordan Peterson’un Türkçe alt yazılı diğer videolarını Erkek Adam Youtube kanalında bulabilirsiniz.

Jordan Peterson ile ilgili bir başka kaynak da Jordan Peterson – Kişilik ve Dönüşümleri Ders Notları kitabı.

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson,  ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief  adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.

Saha Raporu – Redpill oyuncusunun kızı uydu erkekten çalması

Hank Moody, saha raporu bölümünü kendi tecrübeleri ile doldurmaya başladı ve ben de daha olgun bir kurt olarak kendi 30luk abi saha raporlarımı paylaşmaya başlayacağım. Fakat saha raporu konusunda ilk yazım, manosphere camiasının kırmızı haplı oyuncu kurdu Goldmund’un her mericin okuması gereken bir saha raporunun çevrisi. Her ne kadar Goldmund’un yaptığı, zavallı uydu erkeğin kıçında şemsiye açmakla eşdeğer acımasızlıkta olsa da, aslında mericimize büyük bir iyilik yapıyor : kırmızı hapı kıçından fitil olarak veriyor.

Goldmund’un alfa siker beta öder temalı saha raporunu çevirelim (dikkat hikaye yine duşa soktun kardeş öğeleri içermekte ve ben de birebir çevirmeye çalıştım) :

Geçen Pazar bir arkadaşım mesaj attı : Şehir dışından misafirleri olduğunu ve benim de akşam yemeği için onlara katılıp katılamayacağımı sordu. Onlarla restoranda buluştuk ve yemek yemeye başladık.

İlk başta arkadaşımın misafiri olan iki çekici insanı beraberler sandım. İkisi de Avustralya’dan geliyordu ve masada yanyana oturuyorlardı. Erkek olanının kadın olana hizmet ettiğini, muhabbette kendi görüşünü savunamadığını ve sonunda kızın hesabını da ödediğini gözlemledim.

Yemekten sonra canlı müzik olan bir bara gittik ve burada misafir kız benim yanıma gelerek benimle muhabbete başladı. Hemen “arkadaş kocan mı?” diye sordum ve “hayır, sadece arkadaşım” yanıtını ve “kurtar beni” bakışını aldım.

Avustralya hakkında oldukça sıkı fıkı bir muhabbetten sonra, yeni bir grup geldi ve insanlar da sahneye yakın yere geçmeye başladı. Avustralyalı genç kızımızın yanında pozisyon aldı, ben de sahneye daha yakın bir yere geçtim. Geri dönüp, Avustralyalı kıza el salladım. Kız hemen yanıma geldi ve genç de bana sanki iblismişim gibi bir bakış attı.

Kız tam önümde pozisyon alıp dans etmeye ve kıçıyla da benim bacak arama sürtünmeye başladı. Ben de ellerimle onu önce belinden kavradım sonra düz karnını okşayıp ellerini iri göğüslerini hissedecek kadar yukarı çıkardım. Kulağına eğilip “tam şu an seni  çıkmaya götürmeye başladım” dedim ve kız dönüp gülümsedi.

Sahnenin gerisine geçtik ve arkadaşım yanıma gelerek “adamım dinle!Eleman onun kıza yürüdüğün için çok kızgın” dedi.

“Hımm, bu hatun senin elemana vermeyecek, zira beraber bile değiller”

“Doğru ama eleman kızın New York seyahati masraflarını ödemiş ve dün de kıza seni seviyorum demiş.”

Kendime engel olamadım ve bir kahkaha patlattım.

Biz arkadaşımla konuşurken elemanda kızla konuşmaya başladı ve ona akşam benimle gitmemesi için yalvardı.

Tam bu noktada elemanı küçümsemeye başladım özellikle de arkadaşımdan benim için “iğrenç avcı” (creepy predator) dediğini duyduktan sonra. O an, ona bir ders vermeye karar verdim. Adam nasıl olsa benden daha uzun boylu, daha yakışıklı ve çok çok ukala idi.

Bardan çıkıp bildiğim bir yere gittik. Bizimkiler oturdular ve ben de kızı sigara içmeye dışarı davet ettim. Dışardayken de Playboy Zirvesinde (Goldmund yeni katıldığı bir etkinlikten bahsediyor) kızlara sorması popüler olan soruyu sordum :

“En son ne zaman seks yaptın?”

Bu soruya gelen cevaplar kızlarla hem eğlenceli bir haftasonu geçirmeme hem de kızları kızıştırırken benimle olma potansiyeli olan kızları ayıklamama çok yardımcı oldu.

Avustralyalı kız “oh çok uzun zaman oldu, 3 ay önce” gibi oldukça mükemmel bir cevap verdi.

“Ne?” dedim. “Bu çok sağlıklı değil biliyorsun. Senin gibi en bebek yapma yaşında bir kadının hormonları zıvanadan çıkmıştır” (kız 23 yaşında idi).

“Biliyorum ama işler son zamanlarda çok karışıktı ben de pek dışarı çıkamadım” diye cevap verdi.

“Bak şimdi sana bir orgazm vermeyi görevimmiş gibi hissetmeye başladım” dedim. “Seni öyle bir boşaltacağım ki tüm zihnin temizlenecek”.

Bunu söylerken de bacaklarının arasını okşadım ve elimi amına sürdüm. Boynunu kokladım ve öpmeye başladım.

“Biliyor musun buraya sık gelirim ve hep tuvalette seks yapmak istemişimdir. Tuvaletin boyutları tam uygun”.

Ellerinden tutup onu tuvalete götürdüm, onu duvara dayayıp şehvetle öpmeye başladım. Sonra onu lavaboya dayadım, donunu indirdim, çantamdan bir prezervatif çıkardım ve sikmeye başladım: “Seni bu lavabo üzerinde boşaltacağım, hadi”. İkimiz de boşalana kadar sikiştik.

Döndüğümüzde kızın yüzü al aldı, 20 dakika kadar kaybolmuştuk ve eminim ki herkes ne halt yediğimizi 100% anlamıştı. Avusturalyalı eleman tek kelime etmedi. Biz içerken seks konusunda muhabbet ettik ve eve gitmek üzere ayrılırken eleman güle güle bile demedi.

Ayrılmadan önce arkadaşıma elemana The Rational Male sitesinden bahsetmesini söyledim. Eve gittim ve haftasonunun yorgunluğu ile güzel bir uyku çektim.

Kıssadan hisse 1 : 

Kadınlar başka erkeklerin olmak, başka kadınların yatmak istediği erkeklerle yatmak isterler.

Kıssadan hisse 2 :

Birkaç yıl önce kendimi bu kaybeden yerine koyabilirdim (gerçi ben bir pilicin dünyanın öbür ucuna kadar uçmasını falan ödeyecek kadar ileri gitmezdim ama yine de ben de hatunları etkilemek için çok ezik şeyler yapmadım değil).

….

Oyun bana kadınların oldukça cinsel yaratıklar olduğunu, yaramazlıktan zevk aldıklarını, seks hakkında çokça düşündüklerini, sekse ihtiyaç duyduklarını, serseri erkeklerce s.kişmekten hoşlandıklarını öğretti.

Eminim Avustralyalı eleman, kızların daha yeni tanıştıkları biri ile bir tuvalette seks yapabileceklerini aklının ucundan geçirmemiştir ama işte tam da bu şey burnunun ucunda gerçekleşti.

Uydu erkek olmanın, daha yeni tanıştığı bir Playboy ile seks yapan bu kıza “seni seviyorum” demek için binlerce dolar harcayan bu elemandan daha büyük bir örneği var mı bilmem.

Ben de daha önce uydu erkek oldum ve bunun ne kadar sinir bozucu ve zihni bulandıran zamanlar olduğunu biliyorum. Bu adam o kadar çok öfkeye boğulmuştu ki – konuşmaya ya da kavga etmeye bile yeltenemedi.

Friendzone ızdırap doludur. Bundan kurtulmam bu yukarda anlattığım türden hikayeler okumamla oldu. Her kızın böyle kancık eğilimleri olduğunu ve zayıf erkekleri paraları, ilgileri ve hediyeleri için kullanmaya meyilli olduklarını varsaymaya başladım.

Eğer bu eleman durumu serin kanlılıkla idare edebilseydi ve gelip benimle erkek erkeğe konuşacak kadar alçakgönüllü olsa idi, ona mutlulukla birkaç tavsiye verir ve kızla sonra özel buluşmak için telefon numarasını alırdım.

Ego pekçok erkeğin bluepill (mavi hap) kalmasının en büyük nedeni. Kendinize karşı dürüst olmanız ve birşeylerin yanlış olduğunu kabul etmeniz lazım. Sonra da bu şeyleri düzeltmenin yollarını aramanız lazım.

MGTOW nedir?

Eğer The Red Pill camiasını takip ediyorsanız MGTOW kavramını duymuşsunuz. MGTOW, Men Going Their Own Way (Erkekler Kendi Yoluna Gidiyor) kelimelerinin baş harfleri. Bu akım genellikle web siteleri, sosyal medya ve özellikle YouTube ortamında toplanan ve erkekleri romantik ilişkilerin ve evliliğin tehlikeleri ve külfetleri konusunda uyaran ve bunlardan uzak durmasını öğütleyen bir akım.

Akımın bir benzeri Japonya’da herbivore man (otçul erkek) olarak bilinen ve kızarkadaş ve evlilik olayından kendilerini tamamen soyutlayan erkekler olarak uzun süredir var. Ama Japonya’daki “otçul erkekler”, Japonya’nın gerçekten adamı doğduğuna pişman edebilecek salaryman (maaşla çalışan) hayat biçimine bir tepki iken MGTOW Batı’da 3. dalga feminizme tepki olarak ortaya çıkmış bir hareket. Temel felsefe şu : 3. dalga feminizmin yol açtığı kadının erkeği donuna kadar soyduğu boşanma yasaları, tecavüz kültürü zırvaları, aşırı hipergamik yaşam tarzı gibi etmenler yüzünden romantik ilişkilerin ve evliliğin maliyet – kazanç ve risk – kazanç açısından bakıldığında bir erkek için girmeye değmeyecek müesseseler. Akımın içinde her türlü erkek var. Boşanma müessesi ile çocuklarının velayetini, mallarının yarısını kadına vermiş ve maaşının çoğunu nafaka falan olarak veren erkeklerden daha genç ve kadınların 20li yaş ultra hipergamik yaşam tarzından canı yanmış erkeklere kadar birçok insan var.

MGTOW’un seviyeleri de var. En aşırı uçta kadınlarla her türlü ilişkiyi bırakan erkekler bulunuyor ki bunlar önemli oranda sosyal hayattan da çekiliyorlar. Ama önemli miktarda MGTOW erkeği kadınlarla kısa süreli ilişkiye devam ederken uzun süreli ilişkiyi ve evliliği reddediyorlar.

MGTOW her ne kadar feministler ve bazı kadınlar tarafından çocukluktan çıkamayan, sünepe erkekler topluluğu olarak aşağılanmaya çalışılsa da (ki grubun içinde bu tür erkek sayısı da oldukça fazla), MGTOWcuların genel olarak kadınlardan uzak durmasının sebebi daha derin. Bu klasik utandırma taktiklerine karşı ABD’de MGTOWcuların cevabı şu : “Biz ergenliğe takılıp kalmış erkekler değiliz. Biz bu yolu seçtik zira çevrede arzu edilebilir Amerikalı kadın kalmadı. Hepsi erkekleri kullanmaya programlamış.”

Maalesef modern, özellikle Batılı kadınların artan oranda çoğunluğu konusunda benim ve bu kadınlarla ilişkiye giren birçok erkeğin gözlemi de aynı. 20li yaşlarındaki Batılı kadınlar ya şişmanlar (artan oranda da obezler) ya da erkek gibi yaşama ve davranma hevesiyle insana kadınmış gibi görünmüyorlar. Hızlı ve bol içkili hayat, fazla partnerli seks hayatı ve bol bol güneş banyosu nedeniyle de 30unu geçen ortalama bir Batılı hatun genelde 40lı yaşlarındaymış gibi görünüyor ve fiziksel olarak çekici değil. Tamam bazı erkekler gerçekten sünepeliğinden MGTOW olsa da önemli bir miktarının bu kadar az fiziksel çekiciliği olan ve feminen olmayan ve üstüne de evlilik konusunda korkunç olan bir kadını hayatına sokup kahrını neden çekeyim mantığı çok anlaşılmaz değil.

Mgtow Building Wealth and Power: For Single Men Only adlı kitabın kapağı

Evlilik konusunda korkunç olmaktan ne demek istediğimizi, Huffington Post’da Melanie Höglind adlı feminazinin yazdığı şu yazı ile açıklayalım. Why I question my marriage regularly? (Neden evliliğimi sürekli sorguluyorum?) :

Evliliğimi sürekli sorguluyorum. Kocamla onun inatçılığı yüzünden kavga ettiğimizde ve beni odanın içinde eşyaları fırlatmama neden olacak kadar çıldırttığında, barışçıl bir şekilde bir arada yaşayabilir miyiz diye soruyorum kendime. Beni hediyelere boğmadığı ya da bütün isteklerime boğun eğmediği zaman hayalkırıklığına uğradığımda, “bana istediğim herşeyi verebilecek kapasitede mi?” diye soruyorum kendime. Eğer iş oraya gelirse, ona ihtiyacım olmadığımı biliyorum.

Bu yaratığı kaynaklarını sömürme ve genlerini gelecek nesillere aktarma ile ödüllendiren zavallı meriç yerinde olmak yerine MGTOW tercih eden erkek sayısı artıyor. Suzanne Venker’in The War On Men (Erkeklere Açılan Savaş) yazısında genel olarak manosphere neden var, neden MGTOW gibi oluşumlar var açıklıyor. Erkeklere neden kadınlarla ilgilenmediklerini soran Venker şu cevabı almış : “Çünkü kadınlar artık kadın değil.”

“Erkekler bıkkın. Kendilerinde sürekli bir sorun olduğunu duymaktan bıkkın. Kadınlar mutlu değilse bunun sebebi kendileridir diye duymaktan bıkkın.”

MGTOW ve evlilik

Bütün bu yazılanlarda gerçeklik payı var. Evli ve çocuklu hayatı ve sonrasını yaşamış, boşanma müessesinin erkek aleyhine nasıl gelişebildiğini, çocuğun bir kadın tarafından nasıl erkeğe karşı koz olarak kullanılabileceğini tatmış bir abiniz olarak MGTOW yaşıyorum (kısa süreli ilişki temelli) ve MGTOW’a sempati duyuyorum. Fakat genç erkeklerin bu tür acılara maruz kaldığı için öfkeli olan ve bu öfke temelli tavsiyelerde bulunan abilerin MGTOW tavsiyelerine karşı da dikkatli olması taraftarıyım.

Zira genç MGTOWcular maliyet – zarar analizi yaparken sanki 40 – 50 yaşına kadar yaşayacaklarmış gibi davranıyorlar, 50 yaşından 80 yaşına kadar çocuksuz ve ailesiz yaşamanın ne demek olduğunu etraflıca düşünmeden plan yapıyorlar (boşanmış MGTOWcular ise bir yerlerde çocukları olmasının verdiği rahatlığı es geçtiklerinden bundan pek bahsetmiyorlar).

MGTOW’a giren ve evlilikten ağzı yanmış abilerin çoğu (buna ben de dahilim) maliyet – risk / kazanç konusunda yanıyor zira şu aşağıdaki basit tavsiyeyi izlemiyor :

Bir erkek, 30 yaşına kadar tek eşli, uzun süreli ilişkiden uzak durmalı (MGTOW), 35 yaşına kadar evlenmemeli (yarı MGTOW).

Bu tavsiyenin sebebi ise kadın düşmanlığı değil, pratik : Erkeğin cinsel pazar değeri 36 – 38 yaşında tepeye çıkıyor ve bir erkeğin bu tepe noktasında eş seçmesi, ona seçebileceği en iyi eşi seçebilme imkanı sağlıyor. Buna bir de uzun süreli ilişkinin ve evliliğin 35 yaşına kadar erkeğin kaynaklarını (zamanını ve parasını) sömüreceği (böylece de 38 yaşında CPDsi yerlerde sürünen bir patates olma şansı artacağı) ve onu riski az bir eş seçmeye hazırlayan tecrübelerden mahrum bırakacağı gerçeğini ekleyin.

MGTOW ve seks

MGTOW’da aşırıya kaçmanın bir diğer problemi de 3. dalga feminizm nedenli kadın narsisisminden kaçayım derken, bir erkeğin hayatını düzenlemede en sağlam itici güç olan acımasız ama doğal cinsel seçilim  mekanizmasından mahrum kalması. Zira bizi erkek egemenlik hiyerarşisi içinde yükselmeye iten itici güç bu seçilim.

Şimdi yazacaklarımı, kadınlardan kendilerini tamamen soyutlayan veya soyutlamayı planlayan MGTOWcular için söylüyorum : Aslolan kadınlarla ilişkiye girebilecek iken kadınlardan kendini soyutlamak. Yoksa, hiçbir kadın tarafından seçilmeyen biri iseniz, burada kadınların aşırı istekleri / kezbanlıkları yüzünden seçiliyor olmanız ihtimali az, sizin seçilmenizi sağlayacak bir değer üretmekten (ya da bunu yansıtacak özdisiplinden) yoksun olma ihtimaliniz ise azımsanamayacak kadar çoktur. Yapmanız gereken kadınlara küsüp kendinizi otobur erkeğe çevirmek değil, kendinizi geliştirmektir (spora başlamak, the redpill camiasını okumak, işinizde / okulunuzda tepeye oynamak, vs.).

Not : MGTOW konusunda yazılmış Mgtow Building Wealth and Power: For Single Men Only adlı bir kitap mevcut.

 

 

 

 

 

Kadınlar neden serseri erkeklerden hoşlanır?

Aşağıdaki videoda, Toronto Üniversitesi Psikoloji profesörü Jordan Peterson, hatunların efendi adam yerine piç tercihi sorunsalını ele alıyor.
Soru tam olarak şu : “kadınlar, İncil’de iyi çocuk karakteri teşvik edilirken neden kara üçlemeye  sahip erkekleri tercih ederler?” Doktor Peterson doğru bir şekilde aslında kadınların kötü çocukları iyi çocuklara tercih etmediğini, kadınların saldırganlık kapasitesi olan ama bunu medeni şekilde kontrol altında tutan erkekleri tercih ettikleri, ve bu erkekleri aslında sünepe ve zayıf erkekler olan efendi çocuklara tercih edeceklerini anlatıyor.

 

Videonun can alıcı mesajı ise ahlaklı olmanın, kimseye zararsız biri  tavşan olmanın ahlaklı ve iyi biri olmayla aynı şey olmadığı. Tam tersine Nietzche’nin ve Carl Jung’un değindiği gibi asıl ahlaklı olanın şiddet ve saldırganlık kapasitesi olup da bunu medeni bir şekilde kontrol altında tutabilen bir kişi” olduğu.

Kadınların kimseye zararı olmayan tavşanları değil de aslen zarar verebilecek gücü olup da bunu medeni bir şekilde kontrol altında tutabilen erkekleri tercih etmeleri çok anlaşılmaz birşey değil.

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson,  ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief  adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.

Saha Raporu – Çerçeveyi Korumak

Hatun kişisi (28 yaşlarında güzelcene bir hatun) bir barın sigara içme bölümünde takılmaktadır. Bu sırada sigara içerken 40’lı yaşlarında ingiliz bir abi hatuna yürümektedir. Muhabbete kulak misafiri olan bendeniz konuşmanın bir yerinde hatunun abiye şaka olarak “fuck you” dediğini duydum. Abi normal normal bir önceki ettiği cümlenin mantıklı olduğunu açıklamaya çalışırken, hatunla 1-2 kere göz göze gelmiş olmanın da verdiği gazla, “Böyle güzel bir hatun sana fuck you diyorsa yapacağın tek şey ne zaman? diye sormak olmalı.” diye araya daldım.

Açıkcası hapı yeni yeni kabullendiğim zamanlardı ve ortaya böylece atlamamın nasıl bir etkisi olacağından benim bile haberim yoktu. Ancak ben konuya girdikçe hatunun amcadan uzaklaşıp yavaş yavaş bana yakınlaşması tepkinin gayet iyi olduğunu belli etti. Sonra ne mi oldu peki? Amca gitti hatun kaldı. O gece de gayet güzel takıldık ama iş yatağa gidemedi. Telefonlar alındı evlere dağılındı.

Bir sonraki sefer, hatunla bir barda buluştuk. Yaşadığım yerin kültürü gereği hesap genel olarak erkeğe kitlenmekte. Ancak ortada bir sorun vardı. Hatun benimle içip, başka bir adamla vaktini geçiriyordu. Olayı tam olarak anlamasam da ikinci içkiden sonra kafam attı, bununla mı uğraşıcam diyip, hatun diğer adamla muhabbet ederken haber bile vermeden mekandan çıkıp gittim.

Olay burada koptu, hatun orada kalıp onun bana ilgi göstermesini beklerken ben çekip gidince işler değişti. Ben gittikten 10 dakika sonra nerede olduğumu sordu, cevap vermedim. Bi 10 dakika sonra kızgın olup olmadığımı sordu, yine cevap vermedim. Birkaç saat sonra çok keyfim olmadığını ondan gittiğimi söyleyen bir mesaj attım. Buradaki önemli nokta, sinirlenseniz bile o siniri kontrol etmek zorundasınız. Bu gibi durumlarda agresiflik asla sonuç getirmez.

Peki sonra ne mi oldu? Hatunu 1-2 gün daha umursamamaya devam ettim. Sonrasında görüştüğümüzde hiçbirşey olmamış gibi flört ettim ve bir sonraki buluşma yatakta bitti. Hatta bu yatak seansları 1-2 ay sürdü.

Çıkarılan ders

  1. Cesur olun. Denemediğiniz her fırsat kaçıp gidecektir.
  2. Bir hatun hoşunuza gitmeyen bir davranış sergiliyorsa, orada durmak için hiçbir nedeniniz yok. Sevişebilmek için haysiteyinize asla zarar vermeyin.
  3. Kadınlar kıçlarını yalayan değil, karakterli davranabilen erkekleri tercih eder.
  4. Bir hatunla amacınız ne ise, o amaç doğrultusunda hareket edin. Hatun sizi yolunuzdan çıkarmaya, farklı bir şekilde konumlandırmaya çalışacaktır. Asla ama asla amacınızdan ödün vermeyin.

Kadınlarla tanışma konusunda ayrıntılı bir sistemi, Çekici Erkek Kitabı Serisinde bulabilirsiniz.

Yeni başlayanlara tavsiyeler

  1. Asla ama asla seni aldatan bir hatuna geri dönme. Bana kalırsa bitmiş herhangi bir ilişkiye geri dönme. Emin ol bu kararından %99 pişman olacaksın. Kaybettiğin zamana yazık. (bkz. Tomassi’nin 7 Numaralı Demirden Kanunu)
  2. Bir hatunun kafasındaki düşünceleri değiştiremezsin. Değiştirmene gerek de yok. Hatunun modunu değiştirmen sorunu büyük oranda çözecektir. Olmadık bir anda yapacağın bir espri, kavgayı başlamadan bitirecektir.
  3. Hiçbir hatun senin mutluluk kaynağın olmasın. Önce kendine çeki düzen ver ve kendini geliştir.
  4. Boktan hatunlarla asla uğraşmayın. ASLA.
  5. Cinsel dürtülerinden ve isteklerinden asla utanma! Hatunları sevişmek istemeyen ve sevişmek için ikna edilmesi gereken varlıklar olarak görmekten vazgeç. Sevişme dürtüsü erkekler için priz gibidir. Sadece aç ve kapa komutu vardır. Hatunlarda ise ses ayarı gibidir, yavaş yavaş açman gerekir.
  6. Tahmin edemeyeceğin kadar çoooook hatun, yatakta saçının çekilmesini, kıçına şaplak atılmasını veya ona ne yapması gerektiğini söylemeni istiyor.
  7. Hani şu “ulan bu hatun bu adama nasıl bakmış” dediğin heriflerin o hatunlarla takılıyor olmasının tek sebebi, denemiş olmaları. Denemeden hiçbir hatunu elde edemezsin!
  8. Bir hatunun ailesine ve arkadaşlarına davranış şekli, ileride sana nasıl davranacağı ile ilgili çok fazla bilgi verir.
  9. Cesur olmak zorundasın. Günün sonunda, reddedilmenin vereceği acı, pişmanlığın vereceği acıdan çok daha az olacaktır.
  10. Hatunlara iltifat edip egolarını besleme. Bırak Meriç kardeşlerimiz bunu yapsın. Sen bakışlarınla beğenini belli et, yeter.
  11. Sen hatuna dokunmak istiyorsun, emin ol o da dokunulmak istiyor. Asla çekingen olma. Özür dileme. Tensel teması, spontane bir şekilde konuşurken ilerletmeye alış. Doğal olsun.
  12. Herhangi bir ilişkiyi bırakıp gitmeye hazır ol. Hiçkimse senin için vazgeçilmez olmasın. Bu gerçek hayat için de geçerli. Birşeyler yanlış gidiyorsa vakit kaybetme, yoluna bak.
  13. İlişkiye daha çok yatırım yapan her zaman hatun olsun. Sen gücü elinde tutan ol.
  14. Mesaj ile çekim yaratamazsın. Mesajı sadece ilişkinin lojistik ihtiyaçları için kullanın. Yüz yüze görüşmeden önce konuşulan hiçbirşeyin bir değeri yok.
  15. Asla bir hatunu amacın haline getirme. Sen kendi yolundasın ve hatun bu yolda sana eşlik edebilir, hatun yolun kendisi olmamalı.
  16. Hatunun seni aldatmaması için şebeklikler yapma. Bunu kendi doğal haline ve alfa’lığına sağlıyor olman lazım. Bu konuda yapacağın her hareket aleyhine olacak.
  17. Hatunlara insan gibi davran, tanrıça değil. Bu dünyada onlardan da 3 milyar tane var.
  18. Hatunlar ilişkilere erkeklerin işlerine yaklaştığı gibi yaklaşır. İyi bir işin, güzel bir gelirin varken “Neyse ben bu işte biraz daha takılayım” demek kolaydır. Ancak biri sana gelip 3 kat maaş vericem, astronot yapıcam seni derse bir dakika bile düşünmezsin dimi? Heh işte onlar da düşünmez. Senden iyisi karşısına çıkıp hatunu etkilemeyi başarırsa hatun arkasına bile bakmadan gider.
  19. Bir maymun, yeni bir dalı tutmadan, elindeki dalı bırakmaz. Sen de bırakma.
  20. Sürekli şansını dene. Denemediğin her fırsatı kaçıracaksın. Hatunlar kar taneleri değil, her gün binlercesi 18 yaşına basıyor.
  21. Gerçek aşk istiyorsan köpek al. Hatundan bunu bekleme.
  22. Hiçbir hatun senin değil, sadece şu anda senin sıran.
  23. Eskortlar genelde ortalama bir sevgiliden daha ucuza gelir ve git dediğinde giderler. Aklının bir köşesinde bulunsun.
  24. Hatun kişisi ve cep telefonu ayrılmaz bir ikilidir. Genelde 2-3 saatten daha fazla kontrol etmedikleri olmaz. Eğer bir hatun sana cevap vermiyor ve anca 1-2 gün sonra cevap atıyorsa, seni pek umursamıyor ve muhtemelen friend zone’a almaya çalışıyordur. Sen de umursama. Hele sana cevap vermeyen bir hatuna asla ikinci mesajı atma.
  25. Bir hatunla çok uzun süredir birlikte olsan da, birlikte bir sürü anınız olsa da, ilişki için ikiniz de hayvan gibi efor sarfetmiş olsan da… hatunun seni unutması maksimum 1 hafta sürecek ve en kısa sürede yeni bir erkeğe yelken açacak. (Bkz. Hipergami’nin umrunda değil).
  26. Hatunlar kendilerini kollayacak bir adam ararlar, ancak kollayanın kendileri olduğunu düşünmek isterler.
  27. Manyak hatunlarla asla yatma ve her zaman korun.
  28. Kim ne derse desin, bir hatun her zaman değer ister. Yanlış anlama burada bahsettiğim değerin senin onu sevmenle uzaktan yakından alakası yok. Hatun senin statünü, servetini, korumanı ve ona sağlayacağın konforu ister.
  29. Vücut geliştirmeyi asla bırakma!

Tinder profili nasıl olmalıdır?

Erkek Adam kitapları serisinden Erkekler İçin Tinder Rehberi kitabı için tıklayınız.

Öncelikle uygulama ile ilgili yeterince bilgi sahibi olduğunuzu düşünmüyorsanız ya da daha fazla bilgiye ihtiyacınız varsa sizi şöyle alalım.

Şimdi ilk kabullenişimizi yaparak konuya bir giriş yapalım: Güzel kadınların neredeyse tamamı sürekli olarak match alırlar ve özellikle de Türkiye’de sürekli kızlara fütursuzca yazan abazanlar olduğundan, eksiksiz bir tinder profiline sahip olman lazım.

Eşleştiğiniz kadınlara güzel bir giriş mesajı yazsanız bile, kadınlar beğenmeden önce kesinlikle profilinize bir göz atacak ve fotoğraflarınıza bakacaktır. Eğer profiliniz yeterince iyi değilse, karşındaki kadının seni beğenmesi ya da tanımak isteme ihtimali çok düşük.

FOTOĞRAF

Tinder gibi uygulamalarda en önemli etmen fotoğraf. Bir kadının açıp profiline bakmasını sağlayacak şey bu. Benim tavsiyem 3 ya da 4 fotoğraf kullanman.

Profilinde kullanacağın fotoğrafları anlatmaya başlamadan önce çok önemli bir notum var. Tinder v.b. hiçbir uygulamada, asla ve asla yalnız olduğun bir selfie kullanma. Tek olduğun bütün fotoğraflar, başka biri tarafından ve belirli bir mesafeden çekilmiş olsun.

Peki profilinde kullanacağın fotoğraflar neler olmalı?

Birinci Fotoğraf

İlk fotoğraf kesinlikle tek başına, yüzünün tam ve net olarak gözükebildiği bir fotoğraf olmalı. Buradaki önemli nokta, ilk fotoğrafta kameraya değil de uzaklara bakan bir fotoğraf seçmen gerekiyor. İlgi çekici bir aktivite (tercihen sportif) yaparken bir fotoğraf kullanmak baya işe yarıyor. Uzun bir süre dalgıç kıyafetli bir fotoğraf sayesinde baya bir eşleşme alabildim. Bir de biraz kas göstermekten asla zarar gelmez. Ama vücudun ne kadar iyi olursa olsun ilk fotoğrafı üstüsüz bir fotoğraf seçme.

İkinci Fotoğraf

İkinci fotoğraf için önerim bir sosyal ortam içerisinde ortalama 3-4 kişinin olduğu bir fotoğraf kullanmak. Aman dikkat batak partisi çevirir gibi 4 erkek olmasın fotoğrafta. Kızlı erkekli eğlenceli bir sosyal ortam fotoğrafı kullanabilirsin. Fotoğrafta sen hariç herkesin kadın olduğu, hatta çekici bir kadınla olan bir fotoğrafını kullanman daha da iyi olur. Kadınlar diğer kadınların beğendiği / takıldığı erkekleri beğenmeye daha açıktır.

Üçüncü Fotoğraf

Şimdi burada işler biraz karmaşıklaşıyor. Eğer amacın sadece tek gecelik ilişki bulmak ya da takılmaksa ve ortalama üstü bir vücudun olduğuna inanıyorsan, üstsüz fotoğraf işine burada girilebilir. Ancak bu üstsüz fotoğraf ayna karşısında çekilmiş bir fotoğraf olmasın mümkünse. Bir grup aktivitesi sırasında ya da başka bir sebeple çekilmiş daha doğal bir fotoğraf kullanmakta yarar var.

Eğer tinder kullanmaktaki amacın daha çok ilişki bulmaya yönelikse, burası için 2 önerim var. Eğer köpeğin varsa köpekle birlikte bir fotoğraf koyabilirsin. Böyle bir şansın yoksa da yeğen, kuzen gibi sevimli bir bebek ya da çocukla çekilmiş fotoğraf kullanman işe yarayacaktır. Kadınların çocuklara ve köpeklere her zaman zaafı olur.

Dördüncü fotoğraf eklemek istersen, yine üçüncü fotoğrafa benzer bir şekilde ya da yine güzel bir aktivite yaparken spontane çekilmiş gibi duran bir fotoğrafını kullanabilirsin.

BIO

Çoğu erkek bu noktada aynı hatayı yapıyor. Biz erkekler kadınlara oranla daha analitik canlılarız ve profilimize kendimizle ilgili birşeyler yaparken de, aynen bu analitiklikle yazıyoruz. Ortalama bir erkeğin tinder profili şu şekilde gözüküyor:

“Merhaba, ben Hüseyin. Spor yapmayı, basketbol izlemeyi, şunu bunu vs. vs. severim”

Şimdi bunu okuduğumuzda Meriç kardeşimiz ile ilgili genel hatlarıyla bir bilgi ediniyoruz, evet. Ancak burada çok büyük bir eksik var. DUYGU. Şimdi abi hayırdır biz erkek olarak duygusal olmamalıyız nerden çıktı bu diyebilirsin. Ancak bir kadında merak oluşturabileceğin en kolay yol, kendinle ilgili şeyleri dümdüz aktarmak yerine olaya bir miktar duygu eklemek. Örnek vermek gerekirse:

“…Benim için hayattaki en önemli şey ailem ve arkadaşlarım. Benim iyi kötü her anımda yanımda onlar vardı…”

“…Hayatı, taşarcasına bir tutku ve heyacan ile yaşayan bir kadın arıyorum…”

Tabiki duygu vericem diye iyiden iyiye şaire bağlamanın anlamı yok. Verdiğim örnekler biraz abartı olabilir ama bence sen olayın özünü anladın. Dümdüz bir şekilde sadece sadece durumu yazmıyoruz.

Gelelim ikinci konuya. Profiliz gramatik olarak doğru olmalı. Bu konuya insanlar pek önem vermese de kadınlar için bu bir beğenmeme sebebi olabiliyor. Profilinizi yazdıktan sonra 2-3 kere kontrol etmekte fayda var.

Kendinizden bahsederken, konuları ilginç hale getirmeye çalışın. Örneğin “Merhaba, ben Hüseyin. Kasiyerim.” yazmak yerine “Merhaba, ben Hüseyin. Gün içerisinde insanların alışveriş yapmasına yardımcı oluyorum.” demek her zaman için meslek ne kadar normal olursa olsun bir soru işareti yaratacak ve hatun kişisinin ilgisini çekme şansınız artacaktır.

Son olarak, profilinizde herhangi bir olumsuz cümle bulunmasın. Örneğin kilolu kadınlardan hoşlanmıyorusanız “Kilolu kadınlar yazmasın” gibi bir cümle kullanmak yerine “Vücuduna iyi bakan kadınları tercih ederim” tarzında daha pozitif cümleler kullanmakta fayda var.

Tüm bunları yaptığımızda, tinder profilimiz kullanıma hazır. Tinder kullanımı ile ilgili püf noktalar, mesajlaşma ve buluşma önerileri başka bir yazının konusu olacak. Bol şans!

Erkekler için Tinder Rehberi

Erkekler için Tinder Rehberi

Saha Raporu – Sarhoş Hatun İkilemi

Hatun kişisiyle akşam saat 8-9 sularında Tinder‘dan eşleştik. Eli yüzü düzgün muhabbeti iyi bir hatun. Biraz muhabbetten sonra, ilgisi olduğunu da anlayınca telefon numarasını aldım.

Bu aşamadan sonra işler, beklediğimden biraz hızlı gelişti. Telefon numarasını aldıktan sonra akşam ne yaptığını sordum, arkadaşlarıyla barda içtiğini söyledi. Normal şartlarda bir insan, yeni tanıştığı bir hatuna, iyi eğlenceler dileyip muhabbeti o gecelik orada bırakır. Dedim gel eve gitmeden son bir bira da benimle iç. Kabul etti ve bir mekanda saat 11 sularında buluştuk. Hatun geldiğinde gayet kendinde gözüküyordu. Ancak olay 2 biradan sonra değişti. Ben çok iyi içerim bana hayatta birşey olmaz gazıyla gelen hatun gaza gelip 3. birayı da alınca masadan kafayı kaldıramaz hale geldi.

Aslında yapmam gereken hatunu bir taksiye bindirip evine göndermek olmasına rağmen, başına birşey gelmesine güvenemeyip gel bende kal dedim. Burada koruyucu tarafım mı yoksa lan belki sevişiriz diyen abaza tarafım mı devreye girdi emin değilim. “Yok abi sırf hatuna birşey olmasın diye yaptım” diyerek yalan atacak değilim.

Eve geldiğimizde hatunun kafa bayaaa iyi olduğundan üstüne başına bile dokunmadan yatağa yatırdım. Evde başka yatacak yer olmadığından ben de yatağın diğer köşesine kıvrılıp uyumaya başladım. Tabi bu ana kadar yaptığım salaklığın farkında değildim.

Gece 3 sularında bir ara uyandım ve hatunun sayıkladığını garip garip sesler çıkardığını farkettim. Dur lan kusar musar ölmesin bari diyerek sırt üstü yatan hatunu yan tarafına döndürmeye çalıştım. Çalışmaz olaydım. Tabi kütük gibi uyuyan hatun kişisini döndürmek mümkün olmadı. Ancak 5 dakika sonra uyanan hatun, sen bana birşey mi yapmaya çalışıyorsun diyerek hiddetle uyandı. Ben en başta ciddi ciddi şaka yapıyor zannettim çünkü üzerinde ceketi dahil hiçbir kıyafetine dokunulmamış şekilde yatan insana ne yapmış olabilirdim? Ama anladım ki konu ciddi. Oturup sakin sakin neden onu döndürmeye çalıştığımı, aslında onun beni uyandırdığını, bir bok yiyecek olsam gecenin 3’ünü beklememin mantıksız olduğunu açıkladım.

Neyse ki hafiften kafası yerine geldi ve ettiği lafın mantıksızlığını kendi de kabul etti. Ancak kendini rahat hissetmediğini ve eve gitmek istediğini söyledi ben de “siktir git” diyerek kapıya kadar uğurladım. Sabah da yaptığının çok salakça bir hareket olduğunu ve bir daha beni aramamasını söyledim.

Peki bu noktaya kadar herşey normal, ama bu hikayede düşünmediğim bir durum vardı. Bu hatun kişisi gece aklını başına almayıp uyku sersemi iddia ettiği şeyleri sürdürse ve polis çağırsa, muhtemelen şu an tecavüz gibi bir suçlama ile yargılanıyor olabilirdim. Çünkü elimde aksini iddia edecek hiçbir delil yok. Peki ben nerede yanlış yaptım?

Çıkarılan ders

  1. Kendinde olmayan, tanımadığınız hiçbir hatunu, ulan belki sevişiriz diye eve almayın. Ne kadar sarhoş olursa olsun, bindirin taksiye evine gönderin. Sarhoş olmak onun sorumluluğu, hatuna bakmak zorunda değilsiniz.
  2. Telefonunuzda bir ses kayıt uygulaması olsun. Bir insan evinize ilk defa geliyorsa, ses kaydını açık tutun. Hatta ilk gece uyurken bile açık olsun. Sabah silersiniz. Ses kaydını, böyle anlamsız suçlamalar ile karşılaşırsanız hem hatuna karşı hem de eğer iş büyür ve polis veya mahkeme işin içine girerse yasal bir delil olarak kullanabilirsiniz.
  3. 2. maddede yazanlar abartı gelebilir, ama inanın değil. Hatta konu ile ilgili şöyle bir örnek mevcut. Hikayedeki arkadaşın şu an hapiste olmamasının tek sebebi, ses kaydı yapmış olması.

NOT: Sizin de insanlarla paylaşmak istediğiniz hikayeleriniz varsa, erkekadamblogu@gmail.com adresinden bize gönderin, yayınlayalım.