Orta yaş krizi (40ından sonra azmak) efsanesi

Cinsel pazar değeri (CPD) adlı yazımızda erkeklerin cinsel pazar değerinin 38 yaşında tepe noktasına ulaştığını (yaklaşık 38 – 42) ve bu tepe noktasından sonra ise görece oldukça yavaş bir şekilde azaldığını belirtmiştik. Bu tepe noktasından hemen sonraki 40 yaş civarı en klişe erkek orta yaş krizinin yaşandığı yaşlar. Türkçe’de buna 40’ından sonra azdı derler mesela. Bu yaş henüz daha matrix’ten fişini çekemediyse bir erkeğin bunu yapabileceği en iyi zaman olduğu gibi, erkeğin cinsel pazar değerine uyanmaya en meyilli olduğu zaman. Ve yine aynı zamanda bu dönem erkek ile karısı arasındaki CPD’nin erkek lehine en açık olduğu zaman. Henüz uyanmamış bir erkek tam bu yaş civarında ilişkilerin temel kuralını kendi açısından deneyimler : kadının erkeğe olan ihtiyacı, erkeğin kadına olan ihtiyacından çok daha fazladır.

Toplum (özellikle feminen temelli kültür öğeleri) bu uyanışa karşı tedbirini önceden almıştır. Erkekler bu yaş döneminde, böyle bir “kriz” olabileceği konusunda her türlü iletişim aracı ile uyarılır. Toplum bu “kriz” nedeniyle “yoldan çıkan” erkeği utandıracak şekilde suçlamalar ile hazırdır. Birçok erkek bu propoganda ile o kadar başarılı bir şekilde bastırılır ki, içlerinden gelen bu doğal dürtüyü kimseye gerek olmadan kendileri gözardı ederler.

Orta Yaş Bilinçliliği

Orta yaş bilinçliliğinin dokunduğu erkeklerin hikayesi ortaktır. Erkek adamımız iş-güç sahibi, 30larının sonunda biridir. “Herkesin benden beklediği herşeyi hayatımın son 10 – 15 yılında yaptım ama kimsenin takdir ettiği yok”. Bu erkeklerin hikayelerini dinlemek, beni orta yaş krizinin aslında bir mit olduğu gerçeğine uyandırdı. Feminen koşullanma sözde orta yaş krizi yaşayan erkeklerin geçip gitmiş gençliklerini yeniden yaşamaya çalışarak spor arabalar, motorsiklet ve karıyı boşayıp genç sevgili yapma gibi atraksiyonlara girdiğine inanır. Bu tabii ki erkeklerin egoist ve odun olduklarına, maskülen davranışların çocukça şeyler olduğuna inanan feminen düşünceye uyan bir açıklamadır.

Orta yaş krizi bir erkeğin giden gençliğini umutsuzca yeniden canlandırma çabasından değil, 20li yaşlarda ya da 30larının başında düştükleri kafesin korkunç parmaklıkları ile yüzleşmeye başlamaları nedeniyle olur. Bazı erkekler gerçekten de spor araba alır, karıyı boşar daha gencini alır veya bunun gibi şablona uygun sorumsuzluklar yapar. Ama bu bile bu adamların gelişmemişliklerinden değil, cinsel pazarda erkek olarak bulundukları pozisyonun farkına varmış olmalarındandır. Uzun süredir o kadar sorumluluk altına girmişler ve o kadar az takdir görmüşlerdir ki, bu pozisyonu görür görmez önlerine bakmaya karar verirler. Ona sorumluluk diye pazarlanan ödevi sebatla yerine getirdikten sonra ellerinde ne vardır ki? Plaj topu formatında ve muhtemelen şirret bir kadın? Eğer evliliği mükemmel bile olsa 40 yaşında dünyayı yeterince deneyimleyememişlik hissi?

Bugün ben bu krizi yaşamayan erkeklere üzülüyorum asıl. Bunlar gerçekten kaybedilmiş ruhlar.