@godelian ile Erkeklerin Sorunları Podcastı

@godelian ile erkeklerin sorunları, manosphere ile ilgili sohbet ettik.

00:00 Giriş
00:19 İyi Adam Sendromu
01:04 Bağlanma Teorisi ve Duygusal Düzenleme
01:57 Menosphere’in Yükselişi
05:27 Sosyal Medya ve Gerçekçi Olmayan Beklentiler
06:43 Modern Erkekler
17:09 İlişkilerin Gerçekliği
25:32 Kurumsal Dünya Eleştirisi
25:50 Babaların Çocuk Gelişimindeki Rolü
26:42 Çok Eşlilik ve İnsan İlişkileri
27:27 Evrimsel Biyoloji ve Modern Yanlış Yorumlamalar
27:55 Twitter Tartışmaları ve Bilimsel Okuryazarlık
36:03 Uzun Süreli İlişkilerde Karşılaşılan Zorluklar
38:09 Duygusal Gelişim ve İlişki Becerileri
42:03 Çoklu Kısa Süreli İlişkilerin Etkisi
47:25 Modern Erkekliğin Dengelenmesi
47:47 Son Düşünceler ve Gelecek Tartışmaları

Bizi sevabımızla – günahımızla sevecek, değer verecek biri çıkmaz mı?

Ekşi çöplükte uzun süredir sitemizi takip ettiği anlaşılan bir takipçimiz, erkekadam.org başlığına aşağıdaki yorumu yazmış.

Modern zaman kadın erkek ilişkilerine gerçekçi bir perspektif sunan site. Sitenin 40’lık ve görmüş geçirmiş admini Mahmut Abi sağ olsun baya şey öğrendim ilişkilere yönelik.

Teşekkür ederim.

Ama canımı sıkan şu ki, ilişkilerde neden sürekli bir taktik yapmak durumundayız?

Benim de canımı bu yorum sıktı, daha doğrusu bu yorum oldukça üzücü. Bir takipçi var ve iyi niyetle bir şey yazmış ama uzun süredir takip etmesine rağmen “neden taktik yapmak durumundayız” diye soruyor ☹

Klişe olacak ama siz doğal olmayan taktikler yapmak durumunda değilsiniz. Siz, asıl doğal olmayan ama yıllarca tekrarlaya tekrarlaya düşünmeden, otomatikman yaptığınız hareketlerden kurtulup, doğal olanı öğrenmek durumundasınız. Bu geçiş sürecinde ise tabii ki bir süre her adımınıza dikkat etmeniz gerekecek.

Şöyle düşünün. Piyano çalmayı yanlış öğrenmişsiniz. Yani iki parmak çalmayı öğrenmişsiniz ve yıllarca iyi kötü iki parmak çalmışsınız ama tabii ki pek bir başarınız yok. Sonra biri gelip size 10 parmak çalmanız gerektiğini ve böyle çalmazsanız bu işte iyi olamayacağınızı söylüyor. Siz de, yıllardır iki parmak ile başarısızlıktan başarısızlığa koştuğunuz için 10 parmak çalmayı istiyorsunuz.

Sorun şu ki, iki parmak çalmak her ne kadar işin doğası olmasa da, sizin için otomatik. 10 parmak çalmaya geçmek ise zor. Sürekli hata yapıyorsunuz, sürekli parmaklarınıza dikkat etmeniz gerekiyor ve 10 parmak çalmak hiç de doğal gelmiyor. Ama eğer bu konuda ısrarla çalışırsanız, 10 parmak çalmak doğal olacak zira otomatikleşecek.

Neden modern zaman ilişkileri saf duygu ile ilerlemiyor da şunu yaparsam karşılığı şu olur diye taktik kasmaya yönelik?

Çünkü çocukluktan çıkıp yetişkin olduğunuzda, yetişkin hiçbir aktivite saf duygu ile ilerlemez, ilerleyemez. Sonuçta ilişkiler size ana kucağı olup içinde dünyadan kaçtığınız cennet bahçesi olmak için değil de bir yuva kurma, çocuk yetiştirme ile alakalı ve bunun gerektirdiği görevler, beklentiler, kaynaklar, vs. var.

Bizi sevabımızla – günahımızla sevecek, değer verecek biri çıkmaz mı?

Yetişkin bir erkeğin karşısına ona geri kalan hayatında annelik yapan bir kadın çıkmaz mı? Muhtemelen çıkmaz. İlişkiye girdiğiniz kadın sizin kopamadığınız ya da çocukluğunuzda kaygı ile bağlandığınız anneniz olmayacak. Senin “günahım – sevabım” dediğin tabii ki ciddi zayıflıkların. Bunlar üzerinde çalışıp güçlenmek yerine, zayıflıkların ile sevilmek istiyorsun. Belki yüzbinlerce yıl önce öyle kadınlar vardı ama yetişkin, az çok güçlü bir erkek olmak yerine duygusal olarak çocuk kalmayı isteyen erkekleri ile beraber hayatın altında, evrimsel olarak ezilip gittiler.

Andrew Huberman bir podcastında çocukluk bağlanma stillerinin yetişkin bağlanma stilleri haline gelmesinin altındaki oldukça ilginç mekanizmayı açıklıyor. Size garip ve hatta rahatsız edici gelecek ama çocuklukta ebeveynleriniz ile aranızdaki bağı yöneten sinir devreleri, yetişkinliğinizde romantik ve cinsel bağlarınızı yöneten sinir devreleri ile aynı! Ve ebeveynleriniz ile yaşadığınız çarpık bağlanmalar (örneğin kaygılı bağlanma) romantik ilişkilerinize miras kalıyor.

Zaten bana öyle geliyor ki “beni olduğum gibi sevebilecek kadın yok mu” diye yakınanların çoğu, çocukluğunda bir şekilde, olduğu gibi sevilme konusunda ebeveynleri tarafından tatmin edilmemiş insanlar. Ebeveynlerinden alamadıklarını partnerlerinden almaya çalışıyorlar ve muhtaç çocuk gibi davrandıklarından genelde hüsrana uğruyorlar.

Konuyu dağıtmadan sadede gelecek olursam, senin “bizi günahımızla – sevabımızla sevecek, değer verecek biri çıkmaz mı” diye şirin şirin söylediğin şeyin aslı, “benim çocuklukta tatmin olmamış ihtiyaçlarımı ben çocukmuşum gibi tatmin edecek biri çıkmaz mı” oluyor. Benim bildiğim, yetişkin bir kadın yetişkin bir erkeği alıp oğlu gibi yetiştirmek istemez. O nedenle işin zor. Kadınlar kısa süre içerisinde koca bebekleri evlat edinme konusunda arzulu olmayacaklarına göre, senin “günahım – sevabım” dediğin çarpık bağlanma stilini iyileştirip yetişkin ve güvenli bir bağlanma stiline çevirmen gerekecek maalesef.

Ben bu zaruri taktiklerin sebebini sosyal medya ve insanların oturduğu yerden anlık birbirlerine ulaşabilmelerine bağlıyorum.

Senin zaruri taktik dediklerinin çoğu birkaç nesil öncesine kadar erkeklerin otomatik olarak yaptıkları şeylerdi. Asıl senin “taktik değil doğal” dediğin şey yeni dünyanın, teknolojinin eseri.

Sonsuz seçenek olan bir yerde kimse bir tane seçenek ile yetinmek istemez.

Eğer seçeneğin yeterince iyiyse isteyebilir. Eğer bu seçeneği kaybedince, aynısını bulmak zor olursa gayet de isteyebilir. Eğer bıraksan da bir kaybın olmayacak bir seçenek olursan, evet yetmezsin, seninle yetinemezler.

Bu tabii ki dışarda iyi bir seçenek olsanız da sizinle yetinemeyecek, ilgiye aç kadınların olmadığı anlamına gelmiyor ama onları da bir zahmet tanımayı ve hızlıca bırakmayı öğrenin.

Hep daha iyisini ister.

Ne kadar iyisini alabildiği de kendi kapasitesi ile sınırlıdır. Karşısına kendisini isteyen daha iyisi çıksa bile, eldekinden olma yeterince yüksek maliyetli ise o atlamayı yapmak zordur. Kaçınız iyi maaşlı işinizi bırakıp bunun 10 katını kazanma potansiyeliniz olan ama riskli bir yeni kariyere geçebilirsiniz?

Tabii bir de eş bağı var, karşılıklı yatırım var, bir yatırım bağı var. İnsanlar, çocuk yetiştirmek için 10 yıllarca eş bağı kurabilen canlılar. Ayrıca öyle sürekli daha iyisini isteyecek kadar uzun da yaşamıyoruz. Bir eşten diğerine kaç kere atlayabileceksiniz, zamanla piyasanız düştükçe keşke 10 senede 10 tane insanla olacağıma, 10 senede bir eş bağı kursaydım demeyecek misiniz? Bazılarınız eminim demeyecek ama çoğunuz bunu diyeceksiniz.

Bu da insanı taktik yapmaya, ilişki ve ilgiyi diri tutmaya iter.

Umarım bu şeyleri yeterince tekrarlayıp otomatikleştirdikçe, bunun taktik değil doğal olan olduğunu, yazdıklarından akan efendi erkek zihin yapısının çocukluktan beri oynadığın taktik olduğunu, o taktik kümesinin tek artısının, yıllarca yaptığın için otomatikleşmesi olduğunu anlayabilirsin.

Beni ben olduğum için kabul eden biri ile karşılaşmayı isterdim.

Peki olduğun sen itici ise. Mesela sen, kıllarını bile almayan, 200 kiloya çıkmış, yıkanmayan bir kadını sırf onu o olduğu için kabul eder miydin? Ne alaka demeyin. Erkekler görsele daha çok bakar, kadınlar davranışa. Eğer bir erkek, yetişkin bir erkek gibi değil de, yetişkin bir kadına muhtaç (duygusal olarak muhtaç) bir çocuk gibi davranıyorsa, bir kadına öyle itici görünebiliyor. İstediğin kadar yakışıklı ol, paran olsun, vs. Bunlar en fazla sena tolerans gösterilmesini sağlar, kabul edilmeni değil.

Modern zamanlarda çok büyük bir istek sanırım.

Bir erkeğin kişiliği zayıf ve itici ise, olduğu gibi sevildiği hiçbir çağ olmadı. Biriyle evlendirildiği ve kadının mecburiyetten katlandığı çağlar oldu.

Bu arada geçenlerde, kaygılı bağlanma stiline (olduğu gibi sevilme hayaliyle yaşayan efendi erkekler bu kategoride) sahip insan oranının 90’larda yaklaşık %25 civarında olmasına rağmen, günümüzde %50’nin üstünde olduğunu gösteren araştırmalar olduğunu izledim. Bu 80’lerde olgunlaşan bir kavram yani elde veri yok ama kim bilir 50’lerde ne kadar azdı. Yani eskiden olduğu gibi sevilme ihtiyacı olan yetişkin erkek oranı da çok azdı, onu da unutmayalım.

Takipçimizin de birgün bunların taktik değil doğal olan olduğunu anlayabilmesini umarım.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Eski sevgiliye yedek lastik olmak – Vaka Çalışması

Merhaba. Eski kız arkadaşımla 6 yıllık bir ilişkimiz vardı. Ara ara tartışmalarımız olsa da mükemmel bir çifttik.

Mükemmel bir çifttiniz ama seni terk etti? Bakın ilişkiniz çok güzel olabilir ama bu tür çok fazla yüklü kelimeler kullanan adamlar genellikle ilişkinin gerçekliğine gözlerini kapamış ve bir çeşit masal dünyasında yaşıyor oluyorlar.

3 ay kadar önce bir arkadaş etkinliğinde bir erkekle karşılaştı. Bana bu adamdan gereğinden fazla bahsedince kıllanmıştım ama bir şey söylemedim.

Karakter problemi olan kadınlar bunu çok yapıyorlar. Sizin yerinize geçecek adamı ayarlarken ondan size konuşmadan edemiyorlar. Bir çeşit “bak ayağını denk almazsan yerine geçecek adam hazır” göz dağı ya da “ama ben sana böyle biri var diye söylemiştim, o sadece arkadaşım abartma kısmına inanan sensin” gibi bir vicdan rahatlatma var sanırım. Kız arkadaşınız bir adamdan özellikle yeni tanıştığı bir adamdan kötü olarak bile fazla bahsediyorsa dikkatli olun ve “başka bir erkekten bu kadar bahsetmesi çok rahatsız edici, sinirimi bozmaya başladın” diye karşı mesajı verin yani dolaylı olarak, ultimatum vermeden “ayağını denk almazsan terk edilen sen olacaksın” deyin. Çünkü bu tür bir yola girmiş ve çenesini tutamayan kadınlar, genelde sizin onu bırakıp gidebileceğinizi hiç hesaba katmazlar. Tabii bu uyarıdan sonra da radarları açık tutun.

Bir ay kadar sonra eskisi gibi hissetmiyorum, zamana ihtiyacım var diyerek benden ayrıldı. Kendisini ikna etmeye çalıştım ama başarılı olamadım.

Kendisini ikna etmeye çalışman “başarısız olmana” katkıda bulundu.

3-4 gün sonra fikrinin değişmeyeceğini gördüm ve kendisini arayıp sormayı bıraktım. O zaman no contact kuralını bilmiyorum ama belki de başkasının kollarına atlamış kızı arayasım gelmedi açıkçası. Bir daha da arayıp sormayı planlamıyordum.

Hep derim, iletişimi kes kuralını ilişki içindeki adamlar bilmeli, ilişki bitmeden öğrenilmeli 🙂

Evet, eski kız arkadaşına iletişimi kes kuralını uygulamanın faydalarından biri de, belki de başkası ile olan bir kadını arayıp kendini küçük duruma düşürmemen.

Bir hafta sonra beni aradı ve her şeyi nasıl mahvettiğini söyleyerek ağladı.

Şimdi sen tabii bu aşamada kızın daldan dala atlayıp atlamadığını bilmiyorsun. O nedenle kızın atladığı dalda umduğunu bulamayıp sana ulaşmış olabileceğini varsayman en iyisi olurdu. Erkeklerin çoğu zayıf ilişki davranışları sergiler yani yeni eleman zayıf davranırken, sen iletişimi kesip hayatına devam ederek güçlü davranıyorsun. Aranızda 5 yıllık duygusal bağ da olunca, soluğu senin yanında almak istiyor.

Bunu bana neden söyledi bilmiyorum ya da neden aradı. Ama onu teselli ettim.

Sakince, “evet her şeyi mahvettin, hayrola düzeltmeye mi niyetin var?” gibi bir şey söyleyebilirdin. Unutma, daldan dala atlamış olabilir ve bunu öğrenmen önemli. Zira aranızdaki geçmiş ne olursa olsun daldan dala atlayan kızı geri almayın derim. Bunun yanında, daldan dala atladığı için onu geri almayacağınız gibi bir renk de vermeyin zira yalan söyleyebilir. Eğer bu konuda dürüst davranırsan bunu zor da olsa aşabilirim ama kendim öğrenirsem hiç şansın olmaz moduna girin.

Ama bunlar kız sizden yeniden ilişki isterse konuşulacak şeyler, yoksa bunların konusunu açmayın.

Ertesi gün onun evine gittim. Bana daha önce bahsettiği bu çocukla buluştuğunu ve öpüştüklerini söyledi. Ben mahvoldum ama utanarak söylüyorum, neredeyse onunla bir yere gitme, benimle gel moduna geçtim. Bu da dün bana ağlayan kızın bana daha soğuk davranmasına neden oldu.

Maalesef bu kız burada bitti. Düşünsene. Adamla öpüşmüş, bir şey olmuş, geçici bir kötü hisle seni aramış ama sonra adamla devam etmeye karar vermis. Resmen başkası için terk ettiği eski erkek arkadaşını duygusal yastık yapmış. Orada “yeni biriyleysen benimle görüşmen uygun değil, bana bir daha ulaşma” deyip kalkman lazımdı.

Neyse baktım soğuk, kararını vermişsin, bana bir daha ulaşma dedim ve evinden ayrıldım.

Bu artık onun kararı değil. Seni seçse bile geri alma. Bir kadın iki erkek arasında kaldıysa, o iki erkek de o kadını bırakmalı.

Ama bana mesaj atmaya devam etti. Sıcak ve yer yer beni özlediğini söyleyen mesajlar atıp durdu.

Kız başkasıyla ama ondan peke min değil. Seni de yedekte tutuyor. Bir kıza yedek lastik olmak zaten kötü bir şey ama eski sevgiliye yedek lastik olmak çok daha kötü bir şey.

Sen en fazla bir veya iki kere onu “başkasıylasın bana ulaşıp durma” diye uyardıktan sonra dinlemiyorsa engellemeliydin. Normalde ilişki sadece 2-3 aylık bir şeyse “başkasıylasın, bana ulaşıp durma. Ondan ayrılırsan beni ara ve o zaman hala boştaysam bakarız” diyerek kızı tabağa al derdim ama kızla 5 senelik tarihçe ve yoğun duygular nedeniyle tamamen bırakman en iyisi.

Sorun şu ki sen sana ulaşmasını umut sanıyorsun. Evet, o adam olayı batırırsa sana gelmek için seni yedekte tutuyor, aklını işgal ederek onu geride bırakmanı ve başka birini bulmanı engellemeye çalışıyor. Ama bunu seni istediğinden değil, lazım olursun diye kenarda tutmak için yapıyor. Buna izin vermemelisin.

Eğer buna izin verirsen ve diğer eleman zayıf biriyse ya da kızla ciddi ilişkiye yanaşmayan biriyse, bazen sana çok yaklaşıp bazen ona giderek aranızda gidip gelmeye çalışabilir.

Sağlıklı karaktere sahip bir kadın böyle bir üçgen yaratmaz. Sağlıklı karaktere sahip bir kadın seni terk ederdi, 4-8 ay ayrılıktan iyileşir ve sonra birini bulmaya bakardı.  Eskiden beri mi böyleydi sonradan mı böyle oldu bilmem ama bu kız bundan sonra ilişkiye değil sokaklara ait. En azından bu kızla ilişkiye girecek gerizekalı sen olma.

Erkeğin karakteri iyi zamanlarda, kadının karakteri zor zamanlarda ortaya çıkar derler. Gerçekten de karakteri bozuk birçok erkek parayı ve kolay hayatı bulduğunda aldatır, daldan dala atlar. Karakteri bozuk birçok kadın da parasız ve zor hayatı gördüğünde aldatır ya da daldan dala atlar.

Ben ne yaptım biliyor musunuz? Onun peşinde koştum. Beni seçmesini istiyordum.

Of, çok kötü çok!

Bu onu daha da itti.

Bazen birçok erkeğin betalığının onu aynı zamanda koruduğuna inanıyordum. Masal dünyasında yaşadığın için betalık yapıp kızın karakterini ortaya çıkarmasan kızla devam edebilirdin ya da sana geri dönebilirdi. Allah korusun evlenebilirdiniz.

Sonunda bana o çocukla sevgili olduklarını söyledi. Bir kere daha yıkıldım.

Kendini daha da gömecek kadar zayıf davrandığından, muhtemelen daha beter yıkıldın. Ama iyi tarafından bak. Sen, seninleyken daldan dala atlayan, muhtemelen aldatmış olan kızdan kurtuldun. Öbür eleman ise kendisiyle görüşürken eski sevgilisine iş atan kızla sevgili oldu. İhale ona kaldı. Sen kurtuldun, o zavallı hala o kızla.

Videolarınızı izledikten sonra nasıl bir embesil olduğumun farkına vardım. Yine iletişimi kestim. Tahmin edeceğiniz gibi bana yeniden ulaştı ve biraz konuştuk.

Eski kız arkadaşınız biriyle beraberken size ulaşıyorsa ona bunun yanlış olduğunu ve sizi bird aha aramaması gerektiğini söylemeniz gerektiğinden daha önce bahsetmiştim. Keşke o podcastı da dinleseydin.

Ertesi gün onu erkek arkadaşıyla gördüm. Beni gördü ama görür görmez kafasını çevirdi. Kalbim duracak gibi oldu. Gece ise beni aradı.

Öbür adam yerinde olduğunu düşünsene. Kız arkadaşın eski erkek arkadaşını senin yedeğin olarak tutuyor. İletişimi kes kitabını okuduğum için ona sakin ama neşeli davrandım, konuşmayı kısa kestim. Ama erkek arkadaşı olduğu için buluşmaya davet etmedim.

Doğru yapmışsın ama yetmez. Ona erkek arkadaşı varken sana ulaşmamasını, yeni erkek arkadaşına odaklanmasını söyle ve bir daha sana ulaşırsa da onu uyardığını söyle ve engelle. Bu saçmasapan üçgenin bir köşesi olarak kalma.

Ve o adamı bırakıp sana gelirse bile bu kızı alma. Sadece seks veya takılmak için bile görüşme. 5 yıllık bir ilişki böyle bitti ve bu kadar tarihçen olan biriyle takılma. Bunu ona söyleyip söylememek sana kalmış. Kız adamı bırakıp sana yeniden gelirse egonu biraz daha okşamak istiyorsan onu geri almayacağını ona söyleme.

Onu anlayan tek kişinin ben olduğumu, arkadaş olarak kalmayı umduğunu söyledi. Ona arkadaş kalamayacağımızı, benimle olmak isterse beni aramasını söyledim.

Hayır. Arkadaş kalamazsınız. Yukarıda dediğim şeyi söylemen yeterli. Ekstra arkadaş kalamayızı söylemene gerek yok. Ayrıca bu kızı yeniden alamazsın. O nedenle seninle olmak isterse seni aramasını istemen yanlış.

Kız resmen sana kırıntı atarak seni yedekte tutmaya çalışıyor. Muhtemelen yeni eleman o kadar da iyi değil. Kız maalesef mide bulandırıcı bir karakter. Sen de maalesef eski kız arkadaşının yedeği olmaya gönüllüsün gibi.

Bu kızı geri alırsan, aranız iyiyken sadık olabilir, aranız kötüleştiğinde, zor zamanlarda yine aynısını yapar. Bu sefer daha emin bir şekilde yapar zira bir kere seni başkası için terk edebildiğini, seni yedekte tutabildiğini ve işler iyi gitmezse sana dönebildiğini görmüş olur.

İkimiz arasındaki şeyin çok özel olduğunu ve beni kaybetmek istemediğini söyledi.

Bu saçmalığı daha fazla dinleme. Yedek lastik olman için kırıntı atıyor. Tamam sizin 5 senelik bir ilişkiniz vardı ve yeni eleman ile birkaç aydır beraber. Yani sana olan bağı daha güçlü olabilir ama sonuçta o adamla beraber ve seni yedekte tutuyor.

İkimiz de 29 yaşındayız ve benden önce sadece bir erkek arkadaşı vardı.

Az erkekle beraber olmuş olması, sadakate değer veren bir kadın olacağı ya da öyle kalacağı anlamına gelmiyor maalesef. Bu tür riskleri azaltabilir ama yok etmez.

Beni sevdiğini ve hep seveceğini söyledi.

Yuh. Seni sevse seninle beraber olurdu, başkasıyla değil.

Aslına bakarsanız, öbür çocuğu gördüğümde, benim daha avantajlı olduğumu anladım. Karakter olarak beta birine benziyor, ben daha uzun ve yapılıyım.

Allah aşkına bir kız için başkası ile sidik yarıştırma. Ne konuda avantajlısın? Sokaklara ait bir kadını kız arkadaşın yapma konusunda mı? İkiniz de birbirinizden betasınız işte. Tipin, boyun tamam ama karakterin? Asıl önemli olan o.

Bundan sonra nasıl hareket etmeliyim?

Bu kıza bir daha sana ulaşmamasını söyle, dinlemezse engelle. Bundan sonra tamamen kendine odaklan. 5 senelik ilişkiden sonra 4-5 ay birini istememen normal ama zaten aylardır ayrısınız. Kısa süre içerisinde piyasaya bu kızdan daha iyisini bulacak şekilde dön. Daha iyisini aramana gerek yok. Şu beta karakter ile bu kızı bulduysan, biraz daha erkek adam oldun mu daha iyisini otomatik olarak bulursun.

Daha iyisi derken sadece fiziksel ve feminenlik açısından söylemiyor. Karakteri iyi ve sadakat konusunda güven verebilecek birinden bahsediyorum. Zira bu iki alanda bu kızın çıtası yerlerde sürünüyor.

Aslına bakarsan eski sevgilisi taarafından terk edilen birçok erkek, iletişimi kes kuralı ile ayrılık acısını atlattığında ve eski sevgilisi geri geldiğinde, artık onu beğenmiyorlar zira eski hallerine göre çok daha iyi durumda ve daha iyisini çekecek birine dönüşüyorlar.

Bu kız seni yörüngede tutmak için sana bir sürü umut kırıntısı atmaya çalışacak. Bunları yeme. Bu adamı bırakıp kapında ağlasa bile bu kızı bir daha alamazsın. O tarafta adam umduğu gibi çıkmadığı için umduğu gibi birini bulama kadar sana sığınmayacağına emin olamazsın.

Biliyorum 5 seneyi bırakmak zor ve kızın belki de daha önceki geçmişi temiz. Ama unutma, kızın geçmişi artık temiz değil. Seni biri için bıraktı, yeni sevgilisinin arkasından seni yedekte tutmaya çalışıyor, vs. Kötü karakter geçmişi var artık.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Hipergami ve İlişkilere; Evrimsel Bakış (VİDEO)

Merhaba millet. Ben Mr. Deer. Bu sefer konumuz ‘Hipergami’. Evet çokça üzerinde konuşulan bir konu ama ben düşünülmesi yada fark edilmesi gereken bazı spesifik durumların olduğunu düşünüyorum. Redpill de en sevmediğim durumlardan birinin, net ve köşeli konuşulmak olduğunu belirtmeliyim. O yüzden değişken durumların farkında olunması gerektiğini düşünüyorum ve genelde olaylara farklı ve sert gerçeklerle bakmayı öneriyorum. Redpill sert ve kızgınlık içeren bir düşünce olmamalıdır, fikrindeyim. Ve bu video ‘da; olaya biraz daha evrimsel ve ilkel psikoloji üzerinden bakmayı deneyimlemenizi istedim. Video içerinde,  Terkedilmek, Ruh ikizi, Oneits, Kutsal Aşk, Partner Seçimi, Erkeğin Hipergamisi, Friendzone, Flört döneminin süresinin avantaj ve dezavantajları gibi yakın ve önemli konulara da değindik. Keyifli seyirler..

Not; Şu konuda net olalım, video içerisinde bahsettiğim şeyler ilkel psikoloji temelli ve bu dürtülere sahip olmanın normal olduğuna değiniyorum. Ve ilişkilerde kriter ve istekler bireyin tercihine kalmıştır. Bir kadını değiştirmeye çalışmak; daha doğrusu bunu baskı ile yaptırma çabası boşadır. Kısaca pavyonda yıllarını geçirmiş kadını; istediğin kadar değiştirmeye çalış, deneyimler hayatını belirlemiştir. Önemli olan senin ne istediğindir, uymuyorsa devammm. (next)

 

Birden ortadan kaybolan kadın (Vaka Çalışması)

Abi hipergami tarafından ezildiğim bir vaka hakkında sana danışacağım.

Hipergami faydalı bir kavram ama bunu bir ideolojik doktrin haline getirmeyin. Evet kadınlar kendilerinden daha yukarıda bir erkekle birlikte olmak isterler ama hipergami kelimesini kullananların bazıları, bir kadınla her hüsrana uğradıklarında, basit bir şekilde nerelerde itici davrandım da bu oldu diye düşüneceklerine, “hipergami” diyerek kestirip atıyorlar ve bu neredeyse itici davranmak için bir çeşit bahane oluyor. “Tipim iyi, spor yapıyorum, para durumum fena değil ve bu kadar iyi özelliklerime rağmen hipergamiye yenildim”. Birader muhtemelen olay basit: iyi özelliklerinin hepsini çöpe atacak şekilde itici davrandın ya da çok yanlış bir kadını seçiyorsunuz.

Burada yapabileceğin diğer bir hata da, ben (özümde) iticiyim demek. İticiliğinize ego yatırımı yapmayın. İtici davrandım sonuç bu oldu. O zaman çekici davranırsam sonuç değişik olur diye düşünün ve itici yanlarınızı değiştirmeye odaklanın. İki uç düşüncenin de ortak noktası, sizi değişmemeye teşvik etmesi. İşi incel noktasına taşıyanlar oyunun değişmesini istiyorlar, kaderciler de ben böyleyim değişmem diye donup kalıyorlar.

Bakalım sen ne iticilikler yaptın? Ya da belki yanlış kadına yürüdün.

Satış elemanıyım ve ürünümüzü satan birçok mağazayı ziyaret ediyorum. Bir mağazada oldukça güzel bir kız vardı. Kız pozisyonundan dolayı benim amirimmiş gibi davranıyordu. Birgün “sen buranın amiri gibi davranıyorsun yok öyle, gel biraz bana yardım et de biri sana patronluk taslasın” dedim. Çıkışır diye beklerken gülümsedi ve gelip bana yardım etmeye başladı.

Guzel. Çok guzel.

10 dakika kadar bana yardım etti ve ben de şakasına ona patronluk tasladım. Patronum olsan istifa ederdim bu ne ya? diye şakasına protesto etti 🙂 Sanırım güzel bir kız olduğu için herkes aşırı iyi davrandığından, kızın pek alışık olmadığı bir davranıştı.

Muhtemelen. Belki güzel diye patronu bile yaltaklanıyordu.

Ben seni şirketimizde kalmaya ikna ederdim merak etme dedim. Nasıl yapacaksın ki diye sorduğunda da, gitmem lazım ama bir ara bir çay içeriz anlatırım dedim ve ertesi gün iş çıkışına anlaştık.

Kız seni çekici bulduğundan işler kolay olmuş ama senin oyunun ve daha önemlisi duruşun asıl faktör.

Kız buluşmada, gelen satış elemanlarının ara ara kendisine yürüdüğünü ama benim çok farklı olduğumu ve ilk defa satışçılardan biri ile dışarı çıktığını söyledi.

Diğerleri muhtemelen kız güzel diye, kızın patronluk taslamasını alttan alıp yaltaklanıyorlardı.

Öyle buluşmaya başladık abi. 2-3 hafta sürekli olarak peşimde koşan, bana ulaşan taraftı. Hergün olmasa da sıklıkla gün içinde kendinin ya da ilginç şeylerin fotoğraflarını çekip bana atarak da olsa sürekli bana ulaşıyordu.

Güzel. Bu, yüksek ilgi göstergesi.

Sonra birden bire bana ulaşmayı bıraktı. Önce 2-3 kere ben ulaştım ama kısa cevaplarından sonra ben de, itiraf edeyim içim kan ağlayarak, mesaj yazmayı bıraktım. Tam 2 hafta mesaj yazmadı!

İlginç. Farkında olmadan yanlış bir şey söylemediysen, bu genelde eski erkek arkadaş olan üçüncü bir şahıs yüzünden olur. Anladığım kadarıyla kızla birkaç kez buluştunuz ve fazlası yok. Kız arkadaşın değil, adı konmadı. Bu aşamada en iyisi, senin yaptığın gibi kızı kendi haline bırakmaktır. “Ne oldu”, “neyin var” diye sormanın bir gereği yok. Kokusu ortaya çıkar.

En son mesajımdan 2 hafta sonra bana yazdı. Duygusal olarak oldukça yıpratıcı ve geride bırakması gereken şeyler yaşadığını söyledi.

Muhtemelen yeni ayrıldığı ve resme yeniden giren eski erkek arkadaş. Eski erkek arkadaş olayı zordur zira birkaç senelik duygusal yatırımı olan bir adam terk edilmiş ve senin seviyende olmasa bile, duygusal yatırım açısından öndedir. Gerçi kim olursa olsun, bir kadın için başka erkekle rekabete girmen gerekiyorsa,bu rekabete girmemen lazım. Oyunun ne kadar iyi olursa olsun, aklı daha çok başkasında olan kıza oynamak seni küçültür. Bu aşamada kız seni istiyorsa, o sana gelecek, o seni kazanmaya çalışacak. Tersi olmayacak.

Sonunda sinemaya gitmek için buluşabildik.

Bana sen onun için daha fazla adım attın gibi geldi ama bunu yazmamışsın.

5 senelik bir ilişkiden yeni çıktığını ve eski erkek arkadaşının ona ulaşmaya başladığını söyledi.

Evet, eski erkek arkadaşmış. Kızın 2 hafta ortadan kaybolması, onu atlatamadığına işaret. Burada tavsiyem, eski erkek arkadaşı hayatında olan bir kızla, ciddi, tek eşli ilişkiye girmemen. Hayatında olması kızın suçu olmasa bile. Ama burada zaten 2 hafta ortadan kaybolması, kızın adama karşı duygu yüklü olduğuna işaret. Kim terk etti o da önemli ama onu da yazmamışsın. Belki kız söylemedi.

Bu arada nedense birden bire, bu kızın benim hayatımla fazla ilgilenmediğini, sorular sormadığını fark ettim. Ayrıca son 2 hafta ne yaptığımı bile sormadı. Yahu bu da dahil 4 kere buluştuk, yaşımı bile sormadı.

Ayrıca bu eski erkek arkadaş olayını öğrenince, genelde bana çok ulaşmasına rağmen, bazen tamamen ortadan kaybolduğunu hatırladım.

Bu eski erkek arkadaşla işler duygusal olarak pozitif değilken sana yöneliyor, pozitif olduğunda kayboluyor muhtemelen. Eski erkek arkadaş, siz görüşmeye başladıktan 3 hafta sonra aramamıştır. Arada ulaşıyordur. Muhtemelen ortadan kaybolduğu 2 hafta araları pozitifti sonra negatif oldu ve sana ulaştı.

Bu tür ikili oynaması da, kızın iyi bir kız arkadaş olmak için yeterli kendine güvene sahip olmadığına işaret. Ya seninle, ya da onunla görüşmemesi lazımdı.

Senin ona ulaşmaman ve 2 hafta kendi haline bırakman iyi olmuş. Eski erkek arkadaşı ile iyiyken senin onun peşinden koşman komik duruma düşmene neden olacaktı.

Sinemadan sonra bana gittik ve beraber olduk. Bu arada ilk 3 hafta buluşmalarımızda da beraber olmaya başlamıştık. Sonra, hanımefendi yine 5-6 gün ortadan kayboldu ve bana mesaj attığında da, “buna devam etmek istediğinden emin misin?” yazdı. “Doğru kişiye mi attın? Neye devam etmek?” diye cevapladım. “Şu an kimseye ilişki sözü veremem” dedi.

Dikkat et, “sana” değil “kimseye”. Sen ve eski erkek arkadaş varsınız ama belki sadece 2 kişi ile görüşmüyor.

Ben de “ben de başkaları ile görüşüyorum, iyi kızsın hoş kızsın ama eski erkek arkadaşın hala hayatında ve bu üçgene bir köşe olmak da ne bileyim bana göre değil gibi” dedim.

Belki dörtgen, belki beşgen 🙂 

“Yani?” dedi. “Yani seninle görüşmek istiyorum ama bu durumda ilerde bile seninle ciddi bir ilişki ister miyim bilmiyorum” dedim.

Şu an ağlıyorum biliyor musun? Çok gusel. Çok gusel. 

Sonra biraz oyuncu bir tavırla, “sen beni kazanmak için çabalarsan bu değişir belki, bakarız ;)” yazdım.

Gel el vereyim yeni site aç.

Öhö. Neyse şimdi yorumlamaya devam edeyim. Kız aslında sana diyor ki, “seninle görüşmek istiyorum ama bana fazla kapılma, soğurum senden”. Sana yardım ediyor aslında. Belki sende ona karşı fazla ilişki önceliği gördü ya da diğer %97 böyle olduğundan senin de öyle olacağını varsayıyor. Ya da belki ortadan kaybolmalarını takmadığın için sana meydan okuyor ya da seni manipüle ediyor.

Bazen kızlar sizin zayıf olduğunuzu varsayarlar. Sizin bir şey yaptığınızdan değil, karşılarına çıkan adamların ezici çoğunluğu böyle olduğundan.

Tam alakalı değil ama bir hikaye aklıma geldi. Yıllar önce kendisine ilgim sıfır olan bir arkadaşım vardı. Bu kızın inanılmaz cool ve arkadaş takılan bir kankası, bir gece bu kızda kalmış ve kıza çok kepaze bir şekilde açılıp ağlamaklı bir şekilde ilanı aşklar yapmış. Kız bunu bana anlatırken biraz da travma yüzünden “sen de beni sevmiyorsun değil mi Mahmut?” demişti. Ben de “sevmek ne demek, seni pembe panjurlu evimizde evire çevire yalama hayalleri içinde yüzüyorum … gerizekalı gerizekalı konuşma” diye dalga geçmiştim (kız çok samimi bir arkadaşımızdı ve 20 sene önceydi, bu laflar çok samimi olmadığınız bir kızla 2020’lerde başınıza iş açabilir haberiniz olsun :)) Yani birden bir varsayım ile beni de test etmişti ama benim kıza bir duygum yoktu. O adam gibi teke tek buluştuğumuz da nadirdi.

Kız sizin zayıf olduğunuzu varsayabilir ama bu dert değil. İlk testinde öyle olmadığınızı anlar. Tabii gerçekten öyle değilseniz.

Bana benden başka kimseyle yatmadığını söyledi ama bu kızı ilerde çok istese bile kız arkadaşım yapar mıyım? Tam emin değilim aslında.

Bir kızla çıkmaya başladığınızda paralelde başka bir erkekle duygusal veya cinsel bir şey yaşaması, birçok erkek için sonradan o kız kendisini çok istese de kabul etmesi zor bir şey. 

Ama tabak yapacaksan, başkalarıyla görüşmesi dert değil. 

Bazen bana eski erkek arkadaşından bahsediyor.

Sana bunu söylüyorsa bunu önemsemene gerek yok. Görüştüğün her kızla kız arkadaşın olarak görüşme zorunluluğun yok. “Ben de başkalarıyla görüşüyorum ama seninleyken senden başkası yok o nedenle benimleyken başkasından konuşma” de geç.

Arada çok kötü oluyorum.

Ver o eli geri 😀 Böyle bir kızla görüşeceksen, bunu yapamazsın. Çaktırmadan bırakıp git daha iyi. Bu anlar senin bu kıza fazla kapıldığına işaret.

Beni seçmeme sebebi hipergamisi için yeterli olmamam mı diye kendimi aşağı görüyorum.

Nein. Şimdi biliyorum bizim camiada “yeterince alfa olsaydın, yeterince hay veluyun batsın men olsaydın, her şeyi bırakır senin peşinde koşardı” diye atlayacak bir sürü düz adam var. Ama eski erkek arkadaşla aralarında duygusal yatırım hala yüksek ve sen kızla bu olay bitmeden tanıştın. Olay bu. Seni bu adama ya da belki diğer adamlara tercih etmemesi bu aptal dönemin eseri.

Çekicin çivi çakma sorununa çözüm olduğunu öğrendikten sonra, her gördüğünüz sorunun kafasına çekiç indirmeyin. Her yerde hipergami görmeyin.

Şimdi asıl konuya geleyim. “Beni seçmeme sebebi hipergamisi için yeterli olmamam mı” düşüncesi buram buram özgüven eksikliği kokuyor.

Burada sen umarım bu kız benden hoşlanır, beni seçer zihin yapısında davranıyorsun. Bu, özgüvenmenin tam tersi ve özgüven de bir kadının bir erkekte çekici bulduğu özelliklerin en önemlilerinden birisi. Aynı zamanda tabii ki özgüven eksikliği, bir kadının, az çok ilgilendiği bir erkekte en itici bulduğu özelliklerden birisi.

Yani hoşuna giden bir kadınla görüşmeye başladığında, onun kalbini ve ilgisini kazanacağını, başkalarını değil de seni seçmesini düşünüyorsan, genellikle bu kadına karşı aşırı “iyi” çocuk olursun, fazla iltifat etmeye başlarsın, kadına fazla ulaşmaya başlarsın. Konuşma şeklin ve davranışların fazlaca yumuşar ve sürekli olarak kadından daha değersizmişsin, onu hak etmiyormuşsun sinyalleri vermeye başlarsın. Kadınlar erkekte özgüven aradıkları ve aslında buna ihtiyaç duydukları için, sürekli olarak özgüven eksikliği sergilemeye başladığında, sana olan ilgisi de sönmeye başlar. Özellikle de çevresinde özgüven konusunda bir eksiği olmayan başka erkekler varsa. Bunun sonucu genellikle friendzone diyarıdır. “Elektrik alamıyorum”, “bir şeyler eksik”, “seni arkadaş olarak görüyorum”, “sorun sende değil bende” veya benim favorim olan “benden daha iyilerine layıksın” gibi sözlerdir.

Burada popüler kültürün de suçu büyük. Filmlere ve dizilere baktığınızda, bu yapımlar erkekleri, hoşlandıkları kadınlara anneleri ya da terapistleri gibi davranmalarını söylüyorlar. Oysa maskülen olan, güçlü olan taraf sensin ya da en azından sen olmalısın. Aksi taktirde, cinsel, maskülen – feminen zıtlığı ters yüz edersin.

Doğru zihin yapısı ise, normalde onun da seni kazanması gerektiğini düşünmen. Burada ise kız daha fazla uğraşmalı. Bu sayede de konuşmanın, duruşunun ve davranışlarının dengeli ve özgüven dolu olması kaçınılmaz.  

Kadın erkek ilişkilerinde erkek için hipergami karmaşasına girmeden bilmesi gereken en basit ama en önemli iki kuralı, ilk iki kuralı unutma:

  1. İtici olma.
  2. Çekici ol.

Bu kız duygusal olarak bana açık değil sanırım.

Evet. 5 senelik duygusal yatırım sonrası ayrılık olmuş ve yeni olmuş. Bu kadar uzun ilişkiden duygusal kopuş aylar sürebilir. Şu aşamada 3 haftalık “bu kızdan kız arkadaş olur” hayalini savuşturup, umursamaz olman lazım. 

Bundan sonra nasıl hareket etmeliyim?

Şimdi gel el al dedik ama ciddi problemli sorular sormaya başladın 🙂 Dediklerin lafta kalmasın. Başka kızlarla görüşmen yalan bile olsa gerçek haline getir. Bu kızla sadece ciddi olmayan ilişkide olman lazım. Ama bu kızın eskisi ile görüşmesi seni çok rahatsız ediyorsa, yanlış zihin yapısındasın ve bu kızı bırak.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Kadınların Direkt Olarak Reddetmemesinin 3 Sebebi

Kadınların bir erkeği reddederken örtük bir dil kullanmalarının 3 nedeninden bahsedeceğim. Lafı dolandırırlar ve sizle ilgilenmediklerini açık ve kısa bir şekilde söylemezler. Kadınlar, erkeklerle net bir şekilde iletişim kurmazlar. Bunun neden böyle olduğundan bahsedeceğiz.

Bir erkek olarak reddedildiğinizde bunun sebebini anlamanız gerekiyor. Birçok erkek bunu anlamıyor. Kadınların nasıl iletişim kurduğunu bilmiyor.
Gençken ben de bir kadın beni dolaylı ya da direkt olarak reddettiğinde (ilgisizlik işaretlerini anlamayıp ısrar ederseniz dolaylı reddedilme, direkt reddedilmeye dönüşecektir) bunun gerçek nedenini bilmek isterdim. Buradaki motivasyonum kendimdeki hataları bilme konusunda kadını referans almaktı. Ama kadınlar bunu asla belirtmediler.

Erkekler şöyle düşünür: “Neden bana ne istediğini net bir şekilde söylemiyor? Beni reddetmek istiyorsa bunu bana neden açıkça söylemiyor?” Çoğu erkek, bazılarınız kadınlardan ve onların oynadıkları oyundan dolayı hayal kırıklığına uğruyor çünkü onların iletişim kurma tarzını bilmiyor.

Reddetme konusunda kadınların belli nedenlerle erkekler gibi düşünmediklerini bilmeniz gerekiyor. Onlar sizin gibi iletişim kurmuyorlar. Motivasyonları sıklıkla sizinkinden farklı.

Bir kadın sizi direkt olmayan yollarla reddettiğinde ve terk ettiğinde bunu anlamalı ve onu hayatınızdan çıkarmalısınız. Reddedildiğinizde ikinci veya üçüncü sıraya koyulursunuz. Kadınlar açık sözlü olmadıkça çoğu erkek reddedildiğini anlamıyor.

Bir kadın için bir erkeği reddetmenin en iyi yolu, açıkça “seninle bir şey yaşamayı düşünmüyorum/seninle ilgilenmiyorum” demektir. Teoride bu doğru görünse de, pratikte kadının başına ciddi sorunlar çıkarma riski doğurur. Kadınlar bir erkeği direkt olarak reddederlerse erkeğin egosunu yaralama riski ile karşı karşıya kalırlar. Kadın beyni bunun geçmişte kendine şiddet ve ısrar olarak döneceğini öğrenmiş durumda. Bunun yerine erkeğin egosunu kurtarmak için reddetmeyi rasyonalize etmeye çalışıyor. Sonra da saçmalıyorlar.

Dolaylı reddetmeyi anlamayan erkekler çoğu kez, “beni istemese bana söylerdi” diyorlar ama kadınlar söylemiyorlar. Peki neden böyle? Hepsinden önce bunun böyle olmasının 3 sebebi var: Birincisi, kötü bir kadın gibi görünmek istemiyor. Bu, erkekler için böyle olmasa da kadınlar için büyük bir motivasyon. Erkekler de kötü görünmek istemezler. Ama bu motivasyon erkeklerde kadınlarda olduğu gibi 10 kat güçlü değildir.

Kadınlar erkeklerden çok daha sosyal canlılar olarak evrildiler. Bir kadının toplumdaki, kabiledeki evrimsel süreç boyunca süren yaşamı, onun toplum tarafından böyle görünmesini gerektiriyordu. Bir kadın için sosyal konum, sosyal etkileşim ve çevresindeki insanlar tarafından nasıl algılandığı, kadın için erkeğe nazaran daha büyük bir yük.

Kadın gerçekten bir erkeği reddederken diğer insanların ne düşüneceğini, reddettiği erkeğin ne düşüneceğini önemser. Bunu düşünmek onun için doğaldır. Kadının direkt olmamasının ilk sebebi bu. İkinci sebep, erkeğin egosunu ve hislerini incitmek istememesidir. Kadının dolaylı reddetmesi şiddetten kaçınmak istediği anlama gelir. Erkekler direkt olarak reddedildiklerinde ve egoları kırıldığında geçmişte kavga çıkartmışlardır. Kadınlar, onları döven veya öldüren erkekler etrafında evrilmişlerdir. Bu, evrimsel sürecin negatif yanıdır.

Bu yüzden beta erkek olmak kötüdür, erkek adam olduğunuzda reddedildiğinde sadece önüne bakmanız gerektiğini bilirsiniz.

İki cinsin de şiddet geçmişi vardır. Kadınlar ise erkekleri kızdırmamak ve onların canını sıkmamak üzerine kökleşmiş bir anlayışa sahiptir. Bu onları tehlikeye sokabilir. Yani şempanze beyinleri onlara, şiddetten kaçınmalarını söyler.

“Senin duygularını incitmek istemiyorum” dediklerinde bu şu anlama gelir: “Seni kızdırmaktan kaçınmak istiyorum. Sözlü olarak azarlanmak, kötülük görmek istemiyorum çünkü seni cinsel anlamda çekici bulmuyorum.” Her kadın daha önce bunu tecrübe etmiştir. Kadın eğer direkt reddederse erkeğin reddetmeyi kaldıramayacağını şeklinde haklı bir fikir yürütür. Ancak bunlar gerçekten zayıf dediğimiz erkeklerdir ve reddedilmeyi kaldıramazlar, kadınları tehdit ederler, kadına sözlü olarak saldırırlar, kendisini kanıtlamaya çalışırlar, sorun çıkartırlar.

Bu yüzden kadın, artık erkeklere karşı açık sözlü olmaz çünkü sonuç beta, zayıf erkekler yüzünden negatif şekilde gelişebilir. Kadınlar daha önceden reddettikleri zayıf erkeklerle halihazırda bir dizi problem yaşamış olabilir. Yani ikinci sebep olarak erkeğin duygularını incitmek istememek, potansiyel şiddetten kaçınmak anlamına gelir. Sadece toplumum tutumundan değil, erkekteki negatif yansımalarından da kaçınmak için bunu yaparlar.

Üçüncüsü, kadınlar beta seçeneklerini yok etmek istemezler. Onun en iyi cinsel seçeneği değildir. Onu reddetmek ister ama bir kadının hiç şöyle dediğini duydunuz mu? “Eğer 5 sene içinde evlenmezsem, seninle evleneceğim.” Peki bu ne anlama gelir? Siz yemsinizdir. Kadın sizin üzerinizde kontrol sağlayabilir. Sizi kaynaklarınız içi kullanabilir ama size cinsel anlamda kesinlikle ilgi duymaz.

O erkeği direkt olarak reddetmeyerek “gidip onlarca erkekle yatmak istiyorum. Sen beni bekle. 5 Sene içinde benimle evlenen çıkmazsa benim için bir seçenek olursun.“ demiş olur. Kadınlar, opsiyonlarını/seçeneklerini korumak isterler. Erkeğin kim olduğuna bakarlar. Ondan hoşlanmasalar da köprüleri tamamen yakmak istemezler. Çünkü bu erkek gelecekte lazım olabilir. Kadınlar, kaynakları kullanarak düzen kurmaya programlanmışlardır. Erkeği rafa koyup onunla köprüleri yakmamak isterler. Daha iyi seçenekler elde etmek isterler ama her ihtimale karşı sizi de belki bana akşam yemeği ısmarlar ya da faturalarıma yardım eder, çocuklarıma bakar diye yanlarında tutmak isterler.

Kadın sizin kaynaklarınızı keşfetmek ister. Bu, evrimsel sürecin bir parçasıdır. Beta erkekler üzerindeki bahsini ve opsiyonunu korur. Onun kaynaklarını kullanma fırsatını değerlendirir. Bu yüzden köprüleri yakmak istemez. Size nasıl bir cevap vermesini bekliyorsunuz ki? Bunun yerine şöyle der: “Şu anda buna hazır değilim. Sorun sende değil, bende. Kendimle ilgilenmeliyim. İşimle meşgulüm“ Ghosting yapar. Sonra bir şeye ihtiyacı olduğunda arar. Sizi reddetmek adına yapacağı bir sürü şey vardır.

Erkekler ise iletişimde daha direkt oldukları için reddedildiklerini anlamazlar.. Genel konuşuyorum, yani elbette iletişim kurulan kişiye bağlıdır ama ilişki bağlamında kadınlar daha dolaylı iken erkekler daha doğrudan olma eğilimindedir. Yani erkekler daha doğrudan olduklarından, dolaylı şeyleri anlamazlar.

Eğer dolaylı reddedilmeleri anlamayıp kadının üzerine fazla giderseniz sizi direkt olarak reddetmek zorunda kalır. Bu durumda kadın için sizi kızdırmadan reddetmenin bir yolu kalmaz. Burada sorun sizde değil, ondadır.

Reddedilmek birçok erkeği fena şekilde yaralar. Eğer zaten sizin değeriniz aptal bir kıza bağlıysa kadınlardan daha büyük bir probleminiz var demektir. Yani reddedildiğinizde kesinlikle buna sinirlenmemelisiniz çünkü size ilgisi yoksa size karşı yüksek bir arzu hissetmeyecektir. Zaman ve enerji kaybı olacaktır. Birçok erkek, bu şekilde enerjisini ve zamanını kendisine ilgi duymayan kadına yatırıyor. Kadınları dışarı çıkartıyorsunuz, onlara para harcıyorsunuz. Ayak işlerine koşturuyorsunuz. Bir şeylerine yardım ediyorsunuz ama size cinsel anlamda ilgi duymuyorlar.

Size bunu dolambaçlı yollardan söylüyorlar çünkü sizi çekici bulmuyorlar. Sizinle birlikte olmayacaklar. Bunu bu şekilde anlayabilirsiniz. Sizinle içlerinden gelerek birlikte olmasalar da bazı erkekler bunu yapmak istiyorlar ama bu, harcadığınız zamana ve enerjiye değmez. Size bunu doğrudan söyleyecek çok azınlık bir kadın yüzdesinden bahsediyoruz. Eğer kadın size bunları açıkça söylerse ona teşekkür edin.

O bunları açıkça söylediği için egonuz kırılmasın ya da ona hakaret etmeyin ya da kendinizi ispat etmeye çalışmayın. Doğruyu söylediği için mutlu olun çünkü çoğu kadın size doğruyu söylemeyecektir. Bunun yerine düşüncelerini, eylemleriyle gösterecektir. Şunu aklınıza sokun: Eğer size ilgi duyuyorsa muhabbeti ilerletmenize izin verir, aramalarınıza döner. Sizi göreceği için heyecanlanır. Size karşı fiziksel ve duygusal çekim hisseder. Sizinle fiziksel olarak birlikte olmak ister. Eğer bunu istemiyorsa özürleri, anlamsız bahaneleri dinlemeyin. Sizin duygularınızı incitmemeye ve kendisini size bahsettiğim bu üç sebepten ötürü korumaya çalışıyordur.

Böyle bir durumda sadece başkasına geçin. Birçok erkek, reddedilmeyle başa çıkmakta berbat. Reddedildiğiniz gerçeğini kabul etmiyorsunuz. Tekrar söylüyorum, asla değerinizi bir kadının düşüncesine bağlamayın. Özellikle  de sizinle ilgilenmeyen bir kadının düşüncesine…  Özellikle ilişkide olmadığınız bir kadını referans almayın. Reddedilmeyi doğal karşılayın. Başkasına geçin. Eğer sizi geri aramıyorsa, meşgulüm, yapacak işlerim var, diyorsa, boş verin. Enerjinizi başka bir yerde kullanın.

Yazar: Secret

Sana tavsiye edeceğim 2 adet ürünüm var:

  1. %3’lük Erkekler Video Seti
  2. Çekici Erkek Eğitim Seti

Bunun dışında kim olduğumu daha yakından öğrenmek istersen, hikayemi dinleyerek bilgi alabilirsin:

Kadınlara küsen erkekler

Mahmut Abi, 25 yaşındayım. Uzun süreli bir kaç ilişkim oldu. İlişkilerimin bitmesinin sebepleri genelde benden daha iyi birisini bulduklarında veya öyle düşündüklerinde terkedildim. Bu tarz yaşadığım üzücü olaylardan sonra kadınlara karşı bakış açım fazlasıyla değişti daha çok faydacı oldukları sevginin hoşgörünün pekte bir anlam ifade etmediği kanaatine vardım bir bakıma onlara küstüm ve kadınlarla arama perde koydum, yalnız takılıyorum yaklaşık olarak 2 senedir de sevgilim yok.

Birkaç gün önce bir danışanımla konuşurken konu, yaşadığı birkaç kötü deneyim nedeniyle tüm kadınlara küsen erkeklere geldi. Serseri erkeklere kanıp da genç kızlık hayalleri ile oynandığı için tüm “erkekler kötüdür, kadınları kullanıp atar” diyen saftirik kızların erkek versiyonları bana göre ya yeni türedi ya da yeni yeni çok büyük bir sayıya ulaştılar. Yaşı yetenlere soruyorum, eskiden de kadınlarla başarısız ve kötü tecrübesi olan adam çoktu hatta çoğu adam öyleydi (ben de dahil). Ama 2010 öncesinde bu nedenle tüm kadınlara küsen, tüm kadınlara “gerçekten sevmeyen zalımlar” diye bakmaya başlayan erkekler var mıydı? Gerçekten ama arabesk şarkısı sözünde değil. Bu fenomen bana çok yeni geliyor.

İlişkilerimin bitmesinin sebepleri genelde benden daha iyi birisini bulduklarında veya öyle düşündüklerinde terkedildim

Şimdi sadece bir iki ilişkisi olmuş ve ikisinde de saçma sapan bir kadına denk gelmiş ve aynen dediği şey olmuş olabilir. Ama ben paramı, bu senaryonun şöyle geliştiğine koyarım: İlişkilerinin bitmesinin sebepleri genelde filmlerden öğrendiğin şekilde sevgilini aşırı yapışman, ilişki içerisinde betalaşman ve bunun doğal sonucu olarak iticileşip terk edilmen.

Birçok erkek maalesef, sevgili olunca filmlerin beynini yıkadığı şekilde kadına yapışıyor, kadın gidince de yırtılıyor. Bu tip bir yapışkan, vıcık vıcık ve gerçekten gülünç “sevgiye” erkeğin yaptığı gibi yapışmadıkları, bu zayıflığı sevgi diye yutmadıkları, erkeğin kafasındaki masal kahramanları gibi davranmadıkları için de erkek kadınlara küsüyor. Kendilerine küsülmesi kadınların da pek umrunda olmadığı için erkek yıllarını boş ve renksiz bir şekilde geçiriyor.

Dediğim gibi, dışarıda oran olarak az olsalar da azımsanamayacak kadar sayıda kötü kadın var. Yani kadınların hepsi melektir iddiam yok. Kadınlar insanlar, melek ya da şeytan değiller.  Birçok durumda sorun, erkeğin ilişki içinde aşk şapşiğine dönüşmesi ve iticileşmesi. Fakat birçok erkek aşırı şişkin ve aşırı kırılgan bir egoya sahip olduğundan, “ben nerede hata yapıyorum?” demek yerine “ben iyiyim ama kadınlar kötü” diyorlar. Ya da en azından “ikidir aynı tip kadına denk geliyorum, neden böylelerini seçiyorum diyeceğine“, “tüm kadınlara küstüm, oynamıyoyum, verin oyuncaklarımı ben gidiyorum” diyor. Evet maalesef bu yetişkin erkek değil de oğlan çocuğu davranışı.

Azıcık alçakgönüllü ve yetişkin erkek olman lazım. 25 yaşındasın. Bakın 25 yaşında bir erkeğin ayrılık sonrası çok kötü hissetmesi ve olayı abartıp bir daha hiç mutlu olamayacağım gibi bir kafaya girmesini saçma ve hatta komik bulsam da kaldırabiliyorum.  Ama 25 yaşında yetişkin birer erkek olması gereken adamların, çocuk gibi “payktaki tüm kızlar çok kötüler, ben onlarla oynamıyom, küstüm hepsine” moduna girmesine pek katlanamıyorum.

Bunun doğru olmadığını da biliyorum afedersiniz elizabet nereye kadar? Fakat aynı şeyleri yaşayacağım diye beynimi o kadar tembihlemişim ki korkuyorum ve kimseyle konuşmak flörtleşmek içimden gelmiyor sizden istediğim tavsiye ben bu düşüncelerden nasıl kurtulabilirim ve kendimde bir ilişki içersinde olma isteği nasıl oluşturabilirim?

Birincisi arkadaşlar, bunun bir orta yolu var. Siz, alt tarafı sevgilinize, normal bir adamın 20 yıllık karısına yapmadığı duygusal yatırımı yapıp (normal adam duygusal yatırım yapmıyor değil, siz aşırı yatırım yapıyorsunuz),  kendinizi kaptırıp, sonra kız “anam erkek diye aldık aşk böceği şapşik bir çocuk çıktı” diye topuklayınca, resmen travma sonrası stres bozukluğu yaşıyorsunuz. Sonra da bunun karşısındaki radikal uca kaçıyorsunuz: kadınlardan duygusal olarak tamamen uzak durmak. Bunu kadınlarla başarısı olmayan çoğunluk, kadınlardan tamamen uzak durarak yapıyor, başarısı olan adamlar ise “bundan sonra zikecem, atacam, binicem üstüne, vurucam kırbacı, vurucam kırbacı, sabah kapıya koyacam. Bunlar anca bundan anlar” şeklinde uzak duruyor.

Kararında duygusal yatırım yapın, ilişkide betalaşmayın ve kırmızı alarmları olan kızlarla ciddileşmeyin ya da ciddileştiyseniz kafanızı kuma gömmek yerine daha az ciddi bir moda geçin. Bunun ortası var ve her iki uçtan da daha zevkli. Kendimizi kaptırmadan sevemeyecek miyiz yazısında anlattım.

İkincisi, acemi bir genç olarak başınızdan geçen iki üç deneyimden sonra dünyayı çözdüm diye kendi kendinize havalara girmeyin. Deneyimlerinizden ders alın ve devam edin. 23 yaşına kadar yaşadığın birkaç kötü deneyimden sonra 40 yaşına kadar defalarca aynı şey başına gelmiş bir adam gibi kadınları çözdüm hepsi kötü diye aptalca bir kibre kapılmışsın.

Üçüncüsü, evlenmediğiniz sürece kadınlara sizin sandığınız kadar güvenme ihtiyacınız yok. İlişkilerinize “tamam çocuklarımın anasını buldum” şapşikliği ile girmeyin. Günümüzde erkekler ilişkileri gerçekten çok ama çok ciddiye alıyorlar.

Bakın herkesin başına kötü deneyim geliyor. Ben şu yazıda başıma gelen bir tanesini anlatmıştım. Hani şansıma bu kızın ardından bir tane daha kötü deneyim yaşayıp kadınlara küssem, sonra senin gibi yıllarca yalnız gezerdim herhalde.

Dördüncüsü, “ben kadın kurbanıyım, kadınlar faydacı, sevgiden hoşgörüden anlamaz, bizim gibi pırlantaların değerini bilmez” gibi suçlamalar başa çıkma mekanizması. Aynı zamanda günümüzde biliyorsunuz mağduru oynamak çok yaygın bir ahlaki üstünlük ve komunite kurma aracı.  Yalnız mağduru oynamak erkeklerin pek işine yaramaz onu söyleyeyim. Kenarda kendi kendinize oynarsınız.

Şimdi Rollo Tomassi’nin “kadınlar faydacı, erkekler idealist sever” sözünü hatırlatmayın. Masal dünyasında yaşayan mavi haplı erkekler idealist severler, idealist sevmek erkek doğası değil. 1950’li yıllara gidip 25 yaşında bir grup erkeğe “erkekler idealist sever” dediğinizi düşünün. Sizinle hunharca dalga geçerlerdi. “Kadınlar fırsatçı sever” deseniz de “hadi ya, Einstein” derlerdi herhalde. Kafası masalla bulanmamış herkes çeşitli derecelerde fırsatçı sever, gerçek dünyada sevgi budur. Masal dünyası sevgisi masal dünyası sevgisidir, gerçek dünya sevgisi değil.

Bunun yerine, hayatının sorumluluğunu almak daha akıllıca. Hatta sorumluluğu biraz abartmak da akıllıca. Aldatan, daldan dala atlayan kızlar varlar ve hep var olacaklar. Onlar sizi aldattı diye suç sizde değil. Ama bir iki kızdan kadınları anlamış bir bilge gibi davranamazsın. Birçok kızla aynı durum başına geliyorsa, bu tür kadınları çeken ve bu ilişkilerde muhtemel ortak problem de sensin.

Erkekler için ilişkiler setine de bakmayı unutmayın.

Bu yayını spotify kanalımızdan ya da Youtube kanalımızdan (aşağıda) da dinleyebilirsiniz.

Kadınlara değil kendine odaklan ne demek?

Bilgisayar Mühendisliği okudum ve üniversitedeyken kırmızı hapın “kadınlara değil kendine odaklan” felsefesi ile tamamen spora, derslerime ve yarı zamanlı işlere odaklandım. Ben mükemmelleştim mi, kızlar nasıl olsa gelecekti. Bugün 26 yaşında, bir kere bile bir kızla öpüşmemiş bir bakirim. Ne oldu, nerede yanlış yaptım?

Kadınlara değil kendine odaklan tavsiyesi, daha iyi olmak için çalışmanızı ve kadınları göklere çıkaran, onların peşinde koşup duran, onları memnun etmek için kendini paralayan, “mesajlarıma neden dönmüyorsun”, “lütfen bana bir şans ver” diye zırlayan ayak paspasına dönmemeniz için verilen bir tavsiye.  Bu tavsiye kadınlarla kesinlikle etkileşime girmeyin anlamına gelmiyor.

Fakat son zamanlarda özellikle Richard Cooper’ın “mükemmelliği kovalayın, kadınları değil” sözünü bu şekilde yorumlayan bir kesim türedi. Ben Richard Cooper’ın da bu sözleri kadınlardan tamamen uzak durun ve siz tamamen kendinize odaklanırken, kadınlar kendiliğinden gelir anlamında söylediğini sanmam ama böyle yorumlayanları görüyorum.

Bunun bir de daha negatif tonu var. Özellikle kadınlara öfkeli bakir erkek kafası diyebileceğimiz bir kafa var. Bunu sigma kanallarında ve MGTOW kanallarında çok görüyorum. “Bu ‘kevaşelere’ zaman harcamanıza değmez, hepsi hipergamisinin kölesi ilkel yaratıklar, siz ise kaplansınız, keşfedilmemiş taçsız kralsınız” diye özetleyebileceğimiz bu mesaja kapılırsanız, gençliğinizin tadını çıkaramazsınız. Toplum da bundan zarar görür ama en çok siz zarar görürsünüz.

İnternette bir grup öfkeli bakir “kadınlar şeytandır, zamanınıza değmez” dedi diye kendi hayatınızı bu renksizliğe mahkum etmeyin. Tamam, dumanın ateş olan bir yerden çıktığını, bunu özellikle sosyal medya çağında öne çıkan makyavellist – narsist – psikopat – sadist (dark tetrad) kadınlara tepki olduğunu biliyorum. Ama internetten, sosyal medyadan ve gerçek hayatta sahneyi işgal edip “mal varlıklarını” sergileyen insanlardan ötesine de bakmayı bilin.

Kırmızı hapı yine yaşı 30’u geçmiş abiler yayıyorlar ve hiçbiri bu kadar radikalleşmiyor ama son zamanlarda İngilizce kırmızı hap kanallarında dolaylı olarak bu kafayı besleyecek materyal üretiliyor. Buna da dikkat edin.

Tekrar ediyorum, “kadınlara değil kendine odaklan” sözleri, kadınlarla hiç etkileşmeyin, onlara yürümeyin, eğlenmeyin anlamına gelmiyor. Tüm kadınlar kötüdür ve zamanınıza değmez gibi buram buram başa çıkma mekanizması (coping mechanism) kokan bir anlama hiç gelmiyor.

Kendinizi merkeze koyun demek, kendinizi, hedeflerinizi, isteklerinizi merkeze koyun demek. Bu kadar. Buna ek anlamlar koymayın, koyanları da dinlemeyin. Yani “kendinizi merkeze koyun ve başka kimseyi gözünüz görmesin” diye bir anlama getirmeyin. Birinci sırada ben varım demek, sadece ben varım demek değildir. Birinci sırada ben varım ve ikinci sıradan başkaları başlar demektir.

Eğer inşaa edersen, onlar gelecekler.

1989 yapımı ve Kevin Costner’ın başrolde olduğu Düşler Tarlası adlı güzel bir film var. Mısır eken bir çiftçi olan Ray Kinsella tarlasındayken gaipten bir ses duyuyor : “If you build, he will come.”  Ya da “they will come” diyordu ama ben he will come diye hatırlıyorum. “Eğer inşaa edersen, onlar gelecekler” anlamına geliyor. Bu filmden sonra bu sözler deyim oldu.

Erkeklere tavsiye veren camiada da buna benzer bir tavsiye var. Eğer kendini inşaa edersen kadınlar gelecekler. Bu tavsiyeye uyan adamlar sonra genelde “spor yapıyorum, derslerimde / işimde ilerledim, disiplinliyim ama gelen giden yok” diye şikayet ediyorlar.

Böyle bir şey yok arkadaşlar. Çok küçük bir azınlık için olabilir ama %99’unuz, %3’lük adam bile olsanız, işin doğası gereği kızlara yürüyeceksiniz ve yine daha çok reddedileceksiniz. İnsanın evrimi deyin, fıtratı deyin, işin algoritması bu ve bu algoritmanın reddedilmenize neden olan yarısı kadınlarda diye kadınlara da diş bilemeyin.

İçinizi rahatlatacaksa, ben de en zirvemde bile kadınlara yürüdüm yoksa genelde yalnız kaldım. Bana yürüyen ve benim de hoşuma giden kadın oldu mu? Oldu ama buna bel bağlayacak biri değildim, hiç olmadım. Ha bu umrumda olmadı ve aslına bakarsanız 2018-19 yıllarına kadar, “biz niye yürüyoruz, onlar yürüsün” ya da “ben kendimi mükemmelleştirdim, neden gelen giden yok” diye bir kafanın olduğunu da fark etmemiştim. Ben Brad Pitt değilim, Justin Bieber değil ama ee? Hayır Brad Pitt ile bara gitsem ve tüm kızlar Brad Pitt’e yazsa, “lan adam Brad Pitt bana mı yazacaklardı” der yine oyunumu oynarım, eleman orada diye iş çıkmazsa da eğlenmeme bakarım. Yani bence normali bu.  Çok yakışıklı ve çekici bir elemanın olduğu ortamda kıskançlıktan ve hasetten yarılacak kadar duygusal yük dolan adamlar ne ara türedi hiçbir fikrim yok.

Feminenleşmiş erkeklerin psikozu yazısını okuyun. Çok uç bir örnek ve orada bahsedilen incelin temel problemi çocukluğundan gelen ruhsal problemler ama  “her şeyim var kızlar neden gelmiyor”, “armut piş ağzıma düş” kafasına girmenin trajikliğine iyi bir örnek.  Sosyalleşmeniz, ara ara kızlara yürümeniz ve reddedilmeyi göze almanız gerekiyor. Ha kızlar da size yürürler, hiç yürümezler diye bir şey yok. Ama size yürüyen sayısı çok yüksek olmaz, yürüyenlerin çoğunu siz istemezsiniz ve erkek olarak istediğinize yürüyebilme avantajınızı çöpe atmayın.

Bu arada evet kızlar da yürüyor olsalardı onlar da çoğunlukla reddedilecekti, kızların %2-3 kadarına bakıp kızlar her istediğini elde ederler diye düşünmeyin. Ve yine en kötü kızın bile sosyal medyada binlerce talibi var düşüncesine de düşmeyin. Kadınlar ve erkekler farklılar ve erkeklerin çoğu, kadınların beraber olmak istemedikleri adamlarla ne kadar katı bir şekilde beraber olmak istemediklerini anlayamıyorlar.

Vaka çalışması – Sebepsiz yere birden bire terk eden sevgili

“Beni ve ilişkimizi bir çöp gibi çöpe attı.”

Eski sevgilisinin terk etmesinden sonra çok zor günler yaşayan ve hatta psikolojik destek alan bir erkeğin yakarışı bu. Şöyle devam ediyor:

“Daha birgün önce sabah kapıdan çıkarken bana seni seviyorum demişti, ertesi gün ise artık içinde sevgi kalmadığını söyleyerek beni terk etti.”

Bu özellikle başlarda oldukça acı verse de aslına bakarsanız sıklıkla karşılaşılan bir ayrılık şekli. Bazen terk eden kendisinde duygular neredeyse tamamen tükenene kadar ilişki içinde kalıyor ve duyguları hemen hemen bittiğinde ve hazır olduğunda pat diye terk ediyor. İlişkiye kendini fazlaca kaptırmamışsanız, bu kişinin bir ayağının dışarıda olduğunu anlamanız çok zor değil. Ama birçok insan, özellikle de çok tecrübesiz gençler, ilişkiye kendilerini fazla kaptırıp bu işaretleri de göremiyorlar. Sonuçta da terk edende duygusal bağ neredeyse yok seviyesindeyken ve terk eden bu ayrılığa haftalardır hazırlanırken, terk edilenin duyguları yüksek seviyelerde oluyor ve terk edilen için ayrılık sürpriz oluyor. Haliyle terk edilen bu ayrılığa duygusal olarak zerre hazır olmuyor.

Burada terk eden kişinin terk edilene vurduğu darbeyi daha da arttıracak bir durum da, terk edecek olanın bu konuda son ana kadar kendini kandırması ya da bencilce bir şekilde son ana kadar karşı tarafı kandırması. Yani terk eden, hayır ben hala seviyorum diye kendini kandırmak için ekstra yakın davranmaya çalışıp, son ana kadar seni seviyorum diyebiliyor. Ya da kendi işi bitene kadar ilişki sürsün diye rol yapıyor. Her iki durumda da yapmacıklığı fark etmek ve ayrılığa gidildiğini görmek zor değil ama işte dediğim gibi terk edilecek olan da aşk böcüğü olmuş kendini kandırmakla meşgul.

Şimdi bu durumda terk eden kişi haftalardır hazırlandığı için ilişkiyi birden bire bitirip yeni limanlara yelken açabilir ve hatta daha kötüsü ilişkiyi bitirmeden atlayacağı dalı hazırlamış olabilir. Bu da terk edilenin acısını katlayacak ve kendi özdeğerine darbe vuracak bir durum. “Ben bu kadar değersiz, çabuk unutulabilecek biri miyim ki daha geçen hafta bana seni seviyorum darken bugün başka biriyle görüşüyor. Benim hiçbir önemim yoktu demek ki beni bir çöp gibi atabiliyor”. Şimdi çoğu ayrılık terk edilen taraf zayıf ve itici davrandığı için olur ve itici davranan birini unutmak daha kolaydır. Ama olayı o kadar da kişisel algılamamanız ve kendi özdeğerinizi kaybedecek noktaya gelmemeniz lazım zira dediğim gibi muhtemelen o sizi birden unutmadı, haftalar ya da belki aylardır buna hazırlanıyordu. Siz bunu fark edemediğiniz için size birden oldu gibi geliyor. Özellikle de karşınızda daldan dala atlayan yani sadakati değer olarak benimsememiş biri varsa aslına bakarsanız değersiz olan terk eden. Fakat terk eden o olduğu için ve terk edilme takıntı yarattığından, sizin bunu anlamanız zamanınızı alacak.

Buradan anlayacağınız, ilişkide ilgisizlik işaretlerini okumayı bilmek ve bunlara göre kendinizi hazırlamak çok önemli. Her şeyden önce karşınızdaki insanın ne dediğine değil ne yaptığına bakmanız lazım. Sizinle eskisi gibi zaman geçirmeye hevesli değil mi? Sizinle zaman geçirmemek için hep bir bahanesi mi var? Beraberken eskisi gibi heyecanlı değil mi? Seks azaldı ya da bitti mi? Seksi görev gibi mi yapmaya başladı? Sizinle vakit geçirme planlarını erteleyen ve son anda çıkan şeylerin sayısı arttı mı? Bu ve bunun gibi işaretler, dikkatli olmanızı ve kendinizi hazırlamanız gerektiğini gösteren işaretler. Bunları gördüğünüz yerde seni seviyorum, aslında buluşmak istiyorum ama hep bir şey çıkıyor lafları sadece birer laflar. Gerçek de olabilirler ama siz yine de tetikte olmalısınız.

Bu işaretleri görüp de kendinizi kandırmadan değerlendirirseniz, sadece hazır olmakla kalmazsınız. Aynı zamanda ilişkiyi kurtarıcı şeyler de yapabilirsiniz. Eski sevgiliyi geri kazanma ihtimalinin en yüksek olduğu zaman, eski sevgilinin soğumaya başladığın zamandan itibaren henüz eski sevgili olmadığı zaman dilimidir.

İlişkiyi kurtarıcı hareketler ne olabilir? Mesela siz sürekli buluşmak veya seks istiyorsunuz ve o da bir bahane buluyor diyelim. İlişkiyi bitirici bir peşinde koşma ve hatta dilenme sürecindesiniz. Bu durumda kendinizi geri çekmek, en azından 2-3 kere bunlar ondan gelene kadar buluşma ve seks istemeyi / dilenmeyi bırakmak, ilişki kurtarıcı olabilir. Genel olarak sizin de kendinizi geri çekmeniz, karşınızdakine ayrılmadan önce kendisinin de ayrılık ile değerli bir şey kaybedeceğini hatırlatabilir.

Evet size ne kadar mantıksız görünebilir ama bir ayağı dışarıda olan veya çıkışa yönelmiş bir partnere karşı uygulayabileceğiniz en kötü strateji, onun peşinde koşmak ve ona ilgiyi arttırmaktır (eğer bitişe gidişin sebebi sizin ilgisizliğiniz değilse ama o durumda bile ilginizi abartmayın). En iyi strateji ise kendini geri çekmek ve karşı taraf gibi ilişki bitimine hazırlanmaktır. İlişki bitsin istemeyebilirsiniz ama kendinizi buna hazırlamanız lazım. Bu şekilde ilişkinin bitme ihtimali de azalır.

Birden bire, çöpe atılmış gibi hissederek terk edilmemek için dikkat etmeniz gereken bir diğer önemli şey de, ilişkinizi hayatınızın en önemli şeyi veya daha kötüsü tek önemli şeyi haline getirmemektir. Sürpriz ve geri dönüşsüz terk edilenlerin çok büyük bir kısmı maalesef bunun tam tersini yapan insanlar. Kendinizi asla o kadar kaptırmayın, özellikle de başlarda. Böyle yaparsanız kendinizi bir cennet masalında gibi görmek için kafanızı kuma gömüp bariz işaretleri bile okuyamaz hale gelebilirsiniz. Ayrıca ayrıldığınız zaman da yıkılırsınız zira hayatınızdaki en önemli ya da tek önemli şeyi kaybetmenin maliyeti çok yüksektir.

Birdenbire, çöpe atılmış gibi hissederek terk edilmemek için dikkat etmeniz gereken bir başka önemli şey de, kendi özdeğerinizi ve onaylanma ihtiyacınızı, ilişkinize ve partnerinize bağlamamaktır. Tamam ilişkiniz ve partneriniz bunun bir kısmını karşılayabilir ama çoğu ondan geliyorsa maalesef bu durum çifte probleme dönüşür. Birincisi siz karşınızdakine muhtaç hale gelirsiniz ve bir yandan ona duygusal yük olmaya başlarken bir yandan da zayıf ve itici birine dönüşürsünüz. İkincisi, ayrılık sonrası aşırı derecede yıkılırsınız ve özdeğerinizi yeniden kazanmak, onay dilenmek için eski sevgilinizin kapısında ağlar durursunuz.

Tekrar ediyorum, ilişkinizin başından itibaren, en iyi olduğu zamanlarda bile ilişkinizi hayatınızın en önemli şeyi haline getirmeyin ve özdeğerinizi ve mutluluğunuzu büyük oranda ilişkinize ve partnerinize bağlamayın. Bunu ne kadar çok başarırsanız, ilişkiniz o kadar sağlam olur.

Şimdi baştaki arkadaşa dönelim. Kendisi birazdan göreceğiniz gibi ilişki bitiminde bir şok yaşamış ama sonra kendisinin de değindiği gibi orada olan işaretleri görmezden geldiği için bu durumu yaşamış.

Sekiz aylık ilişki içindeyken kız arkadaşım hiçbir sebep göstermeden, birdenbire terk etti ve neredeyse tamamen ortadan kayboldu.

Bakalım sana davranışları ile olayı anlattı mı, anlatmadı mı? Biliyorum, bu bencilce bir terk ediş ama bazı insanlar böyleler ve sizin böyle insanlarla karşılaşmaya hazır olmanız lazım. Çoğu insan size “sorun sende değil bende”, “sen  daha iyilerine layıksın” vs. gibi saçma bahaneler sunarlar ama en azından karşılarındaki insanı rahatlatmaya çalışacak ve bir bahane sunacak kadar önemserler. Neredeyse ghosting ile gideni geri almayın ama böyle davranan insanlara hazır olun. İlişkilerde bindiğiniz daldan önce kendi kanatlarınıza güvenmeniz lazım ki o dal sandığınız kadar sağlam çıkmazsa kendinizi yere çakılmış bulmayın.

Harika bir ilişkiydi, aramızdaki uyum öyle her ikilinin sahip olabileceği veya her zaman bulabileceğim gibi bir şey değildi.

Uzun süreli ilişkileri atlatmanın zorluklarından biri de bu. İnsanın karşısına uzun süreli ilişki uyumu gösterebileceği kişi senede veya iki senede bir çıkar, o da kendisini kadın erkek ilişkileri piyasasına koymuş biri ise. Her hoşlandığınız ya da fiziksel bir şeyler yaşadığınız kişiyle bu bağı göremeyeceksiniz ve hatta çoğuyla bu bağı bulamayacaksınız. Fakat bu bağ her zaman karşınıza çıkmasa da birçok kişiyle yaşayabileceğiniz bir bağ yani buradan o benim ruh ikizimdi, bir daha böylesini bulamam gibi aptalca bir sonuç da çıkarmamanız lazım.

Aslında ayrılık yaşamamış biri değilim ve ayrılıkları da bir şekilde, aşırı zorlanmadan atlatan biriyim. Ama aramızdaki uyum ve bunu birden kaybetmem nedeniyle bunu atlatamıyorum. Öyle ki hayatımda ilk defa bu konuda psikoloğa gitmeye başladım.

Bu kız ilişkinin başından neredeyse son anına kadar sürekli seni seviyorum diyordu. Sürekli olarak beni kaybetmenin onun için bir felaket olacağını söylüyordu. Benimle yaşlanmak istediğini bile söylüyordu.

İşte burada arkadaşım, herkesin bilmesi gereken bir şeyin kokusu var: aşk bombardımanı. Çok erken ve çok yoğun bir sevgi gördüğünde çoğu insanın tepkisi erimek ve kendini kaptırmaktır ama çok yoğun ve çok erken bir güzellik sizde her zaman bunun arkasında bir şey olabilir şüphesi yaratmalıdır. Görünen  o ki sen bu yoğun, emeksiz ve hızlı mutluluk bombardımanına kapılıp bağımlı hale gelmişsin.

Ve sonra aniden, hiçbir sebep göstermeden, kapanış yapmadan bırakıp gitti. Narsist kişilik bozukluğu olduğundan şüpheleniyorum.

Kız narsist biri de olabilir ama senin için önemli olan şu ki senden ayrıldığında sana karşı en ufak bir şey hissetmiyordu. Artık seni zerre önemsemiyor diye narsist etiketi atmak kolay ama durum bu olabilir de olmayabilir de. Benim gördüğüm kız seninle zerre bir şey hissetmediği zamana kadar kalmış. Burada yapman gereken, acaba senin yanlış yaptığın bir şeyler vardı da kız onları düzeltmen için bekledi mi diye bir düşünmek. Şimdi aniden terk eden yani “suçlu” o iken ben niye kendimi suçlayayım diyebilirsin ama burada amacın ani ilişki bitimi yaşamana neden olan zayıflıkların varsa bulup düzeltmek ki bir daha yaşamayasın. Yoksa kızı aklamaya çalışmıyoruz.

Narsist insanlar başkalarına karşı empati duyamıyorlar.

Bu kızın ayrılırken sana empatisi olmadığı kesin ve narsizm skalasında yüksek bir yerde olma ihtimali de çok yüksek. Kişilik bozukluğu mu? Evet bir aşk bombardımanı var ama aşk bombardımanı bazen erkeğin çok aşık bir kadının aşkına kapılıp aşk böcüğü bir yumuşağa dönüşmesi ile de biter. Maalesef kadın ilişkinin sonudaki yumuşakçaya değil ilişkinin başındaki sağlam erkeğe çok aşık olduğu için, o büyük aşkı tamamen ortadan kaybolabilir.

İlişkilerde kabul etmeniz gereken kanunlardan biri şu: karşınızdaki için önemli olan onun sizi ne kadar sevip çekici bulduğudur, sizin onu ne kadar sevip çekici bulduğunuz değil. “Onu çok seviyorum ya da onu benim kadar seveni bulamaz, bunun hiç mi değeri yok” sorusunun cevabı evet karşındaki seni sevmiyorsa hiç değeri yok. Siz de böylesiniz bu arada, siz onu bu kadar sevmiyor olsanız onun sizi ne kadar sevdiği ya da sevmediği de sizin umrunuzda olmazdı.

Beni böyle bir çöp gibi atıp gitmesini hazmedemiyorum özellikle de o yoğun sevgiden sonra. Senin videolarını ve kitaplarını görmek benim için çok iyi oldu. Peşinde koşmadım, geri dön ya da bir açıklama yap diye yalvarmadım ve hatta terk edildikten bir ay sonra, kendime acıma seanslarım devam etse de, kızlarla buluşmaya başladım. Kızlarla görüşmekten zevk almadığımı söyleyemem, burada öğrendiklerimi uygulamaya çalışmak ve başarı görmek ya da başarısızlıktan ders almak oldukça keyifli. Ama neden böyle olduğunu sürekli olarak düşünmekten de kendimi alamıyorum.

Öncelikle senin durumundaki birinin mümkün olduğunca piyasaya dalması ve kadın erkek ilişkileri konusunda aktif olması lazım. Ne kadar kötü hissedersen hisset bunu yapman önemli. Bu senin depresyona girmemen için önemli ama bir başka önemi de eski kız arkadaşının şu an piyasada aynı şekilde aktif olması ve bunun sonuçlarını depresif bir şekilde içine kapanarak görmenin senin için daha yıkıcı olabilmesi. Seni terk edeni, özellikle de seni bu şekilde terk edeni, nedenler konusunda kafanda bir gürültü olsa da hızlıca terk etmen ve o yokmuş, olsa da senin için bir değeri olmamış ve yokmuş gibi davranman, senin iyileşmen için çok önemli.

Fakat ne kadar güzel ve ilginç kızlarla karşılaşsam da, onları eski sevgilimle karşılaştırmadan edemiyorum.

Hayır, burada dikkat etmen gereken şey, senin o etten kemikten kızları, terk edilmenin verdiği takıntı ile kafanda büyüttüğün, hayali bir eski sevgili figürü ile karşılaştırıyor olduğun. Senin yapman gereken, o kızları gerçekle yani terk edilmiş olman ve tamamen yalnız olmanla karşılaştırman. Birçok insan bu hatayı yapıyor ve kızları kafalarındaki bir idol ile karşılaştırıp sonra onlara aynı şeyleri hissedemiyorum diyorlar. Bunun en trajikomik versiyonu, yeni sevgilisi ile eskisi ile olduğu kadar aşık hissetmediğiniz söyleyen, yeni sevgilisini eski sevgilisinin idolü ile karşılaştıran garibanın, yeni sevgilisi tarafından terk edilir edilmez eski sevgilisini bir anda unutup, en taze eski sevgilisini idolleştirmesi! Kafanızda yarattığınız bu idol bu kadar güçlü ama bir yandan da bu kadar kısa ömürlü ve kırılgan bir şey.

Yeniden uzun süreli ilişki uyumlu biri ile belki bir belki iki sene karşılaşmayacağınız için, 4-5 ay kimseyi bulamayınca, onun gibisi olmayacak aptallığına da kapılmayın. Hemen olmayacak. Yoksa onun gibisini bırak daha iyisi de olacak.

Birçok insan maalesef onun gibisi gelmeyecek hurafesine göre yaşayarak, ayrılıktan iyileşmek yerine ayrılık yarasını canlı tutuyor ve sonra onun gibisi ya da ondan iyisi ile karşılaştığında, iyileştirmediği bu yaranın verdiği depresiflik, özdeğer ve özgüven yoksunluğu, sosyal ortamdan uzak durmanın verdiği acemilik ile bu insanı hayatından itiyor! Çok acıklı bir durum.

Aslına bakarsan eski kız arkadaşımla ilgili alarmlar vardı ama ben bunları görmezden geldim. Bunları şimdi görebiliyorum. Kızdı mı kendini kaybediyordu, çok içiyordu ve sarhoşken fiziksel şiddete gidebiliyordu. Son aylarımızda buluşmalarımız ve seks çok azalmıştı. Tamamen işini bahane ediyordu ve gerçekten çok yoğundu ama ben bunun altında başka bir şey olduğunu hissediyor gibiydim. Şimdi geçmişe bakıp uydurmuyorum, en yakın arkadaşıma “bu kızda bir şey var, bu sadece iş yoğunluğu değil” demiştim.

Anlattığın duygu kontrolsüz kadın hiç de ideal bir “ruh ikizi” değil. İlişkiniz o kadar harika değilmiş. Ayrıca kızın soğuma işaretlerini de görmüşsün.

Ama neden soğudu onu bilmiyorum. Yani tamam kıza kapılmıştım ama bunu belli edecek çok fazla şey yapmadım.

Bazen kapılman yeter, kapılmanın kokusu her tarafından akar. Ama belki de kız bu şekilde saman alevi gibi yanıp sönen ilişki insanı, belki sadakatsız, belki daldan dala atlayan biri, belki narsist. Önemli olan şu ki buradan alabildiğin dersi alıp yoluna devam etmen.

Şimdi bu kız geri gelsin istiyor muyum? Evet ama daha çok intikam fantezim var.

Kızı umursamayı bıraktıkça geçecek bir fantezi.

Ama daha çok bir daha böyle dağılmamak için ne yapmalıyım onu merak ediyorum.

Birincisi, bir daha aşk bombardımanı ile eriyip kendini kaptırma. İkincisi, ne dediğine değil ne yaptığına bak. Üçüncüsü ve daha önemlisi, artık çok sağlam bir dal buldum, kanatlarımı güçlü tutmama gerek yok diyerek kanatlarını güçten düşürme. Yani ilişkini hayatının merkezi yaparak, hayatının merkezi olması gereken kendi amaç ve hedeflerini sallama, sosyal hayattan, spordan, hobilerinden, vs. kopma. Çizgilerinden ciddi ödünler verme. Bir kadında ana kucağı buldum artık yetişkin erkekliği bırakıp o kucakta uyuyan oğlan çocuğuna dönebilirim diye hayallere dalma.

Daha az erkeğin üniversiteye gitmesi çiftleşme krizi yaratacak

New York Üniversitesi Profesörü, daha az erkeğin üniversiteye gitmesinin sonucu olarak ‘’çiftleşme krizi’nin ortaya çıkacağını ve Amerika’nın çok fazla meteliksiz ve yalnız erkek ürettiğini söyledi.

New York Üniversitesi profesörü Scott Galloway, Cumartesi günü CNN’ye verdiği demeçte kadınlardan sayıca çok daha az erkeğin üniversiteye gittiğini ve bunun bir “çiftleşme krizine” yol açtığını söyledi.

The Wall Street Journal’ın bu ayın başlarında ABD Eğitim Bakanlığı verilerine dayandırdığı haberine göre, 2020-21 eğitim öğretim yılının sonunda üniversite öğrencilerinin %59,5’ini oluşturan kadınlar, tüm zamanların en yüksek ‘’kadın üniversite öğrencisi’’ seviyesine ulaştı. Üniversite okuyan erkeklere bakıldığında bu yüzde %40.5.

Ulusal Eğitim İstatistikleri Merkezi’nden alınan verilere göre, 1970’de erkekler, üniversiteye kayıtlı olanların yaklaşık %59’unu oluştururken, kadınlar bu oranın %41’ini oluşturuyordu. Buna ek olarak, Journal önümüzdeki birkaç yıl içinde cinsiyetler arası eğitim seviyesi farkının artacağını ve böylece üniversiteden mezun olan her erkek ile karşılaştırıldığında bir mezun olan erkeğe iki üniversite mezunu kadın oranı yakalanacağını söyledi.

M.Galloway, CNN’e sorunun mevcut rakamlardan çok daha büyük olduğunu, çünkü kadınlara göre, erkeklerin okulu bırakma oranının daha fazla olduğunu söyledi. Aynı zamanda Bay Galloway, “Üniversite erkeklerin değil, kadınların alanı haline geliyor” dedi.

M.Galloway’e göre sorun, eğitimin kalitesinin artmamasına rağmen üniversitenin maliyetindeki artıştan kaynaklanıyor. Elit üniversitelerin başarılı öğrencilerin kayıtlarını artırmaya değil, lüks bir üniversite deneyimi sunmaya odaklandığını bildirdi. Ayrıca, üniversite çağındaki erkeklerin, onlarla aynı bölümde okuyan kadın meslektaşlarına göre daha fazla seçeneğe sahip olduğunu da sözlerine ekledi.

Ayrıca kendisi şu sözleri de söyledi: ‘’Bir erkek Florida’da bir inşaat alanında iş bulabilir veya 18 yaşında bir uygulama geliştirir, polis, itfaiye görevlisi olabilir veya alım satım işlerinde çalışabilir ve bu işlerden günde 100, 200 dolar kazanabilir. Ve bu, kişiye gerçek bir nimet gibi gelebilir.

Ancak Galloway, sınıflaştırmanın ötesinde bu bölünmenin toplum için varoluşsal bir tehdit oluşturduğu ve tehlikeli bir grup yarattığımız konusunda bizleri uyardı.

“Ülkede çiftleşme eşitsizliği var. Hatta üniversite mezunu kadınlar diploması olmayan erkeklerle birliktelik kurmak istemiyor’’ dedi ve ekledi: “Dünyanın en tehlikeli insanı, meteliksiz, yalnız adamlardır ve biz bundan çok fazla üretiyoruz.”

Ona göre, “dünyanın en istikrarsız şiddet içeren toplumlarının hepsinin ortak bir noktası var: Kendini herhangi bir işe, okula ya da ilişkiye bağlamayan genç ve depresif erkekler“.

Dergi, bu sıçrama için geri dönüş ihtimali olmadığını da bildirdi. Kadınlar ülkedeki üniversite çağındaki kişilerin %49’unu oluşturuyor, ancak 2021-22 öğretim yılı için kadınların 3.805.978 lisans diploması için kolej başvurusu varken, erkekler sadece 2.815.810 başvuruda bulundu.

2020 sonbaharında, Los Angeles California Üniversitesi kayıt sayısını 3.000 öğrenci artırdığında, bu kontenjanların %90’ı kadınlar tarafından dolduruldu. The Journal dergisine göre, aynı dönemde UCLA’ya(bir üniversite) kayıtlı öğrencilerin sadece %41’i erkekti.

UCLA başkan yardımcısı Youlonda Copeland-Morgan, erkek başvurularının kadın başvurularla kıyaslanamayacak kadar az olduğunu, çünkü daha az erkeğin başvurduğunu söyledi.

Pell Yüksek Öğrenim Fırsatları Enstütüsü’nün kadim üyesi Thomas Mortenson, “Erkekler kayda değer bir hızla kadınlardan geride kalıyor” dedi.

Kaynak: An NYU professor says fewer men going to college will lead to a ‘mating crisis’ with the US producing too many ‘broke and alone’ men