Daha önce birkaç kere yazılım alanında çalıştığımı söylemiş üniversitede bilgisayar mühendisliği ya da bilgisayarla ilgili bir bölüm okumadığımdan bahsetmiştim. Yazılım geliştirmeyi kendi kendime nasıl öğrendiğimi anlatmamı isteyen arkadaşlar oldu. Kısaca anlatmaya çalışayım.
Benim ilkokulu bitirir bitirmez Anadolu Lisesi’nin hazırlık sınıfında ingilizce öğrenmek gibi bir avantajım oldu. Şimdi o yaşta hazırlık sınıfları yok sanırım ama bir dönem boyunca haftada neredeyse 25 saat ingilizce ders gördüm. Üstüne o zamanlar tam bir hırs küpü olduğumdan bir 20 saat de ben ders çalıştım (haftasonu 5 x 2 = 10 saat artı hafta içi 2 x 5 = 10 saat). 6 ayda yaklaşık 1,000 saat ingilizce ile uğraşmışım. Normalde gündelik hayatta ve iş hayatında iyi ingilizce konuşmak için gerekli upper intermediate ingilizce öğrenmek için 640 saat ders ve 400 saat kadar da ders artı çalışmak lazım. Anadolu Lisesi ve inekliğim sağolsun 12 yaşında o seviyeyi geçmiştim. Babamın iş arkadaşının misafiri İngiliz bir kadın vardı. Bir yıl önce tek kelime bilmezken bir yıl sonra onunla uzun uzun Antartika maceralarını konuşmuştuk mesela.
Sonra hemen ardından bilgisayar aldık. O zaman Intel X86 işlemcilere sahip PC’ler yeni çıkmış ama pahalı. Babama yalvar yakar bir bilgisayar aldırdım ama adam gitti bana haber vermeden Commodore 64 aldı ve görevini tamamladı 🙂 PC o zaman memur maaşı ile kolay alınabilecek bir alet değil. Her ne kadar hayal kırıklığına uğrasam da hala sakladığım bu makine beni programlama ile tanıştırdı. Zira bilgisayarla beraber Commodore 64te BASIC programlama dilini anlatan bir kitap vardı. Yaz tatili dolayısıyla bende vakit bol. Kitaba daldım. Ne internet var ne de “abi bu kod çalışmıyor” diye soru sorabileceğim bir forum. Sinirden saçlarımı yola yola günde 2- 3 saat o kitaba gömüldüm ve sonunda elimdeki dandik bilgisayara “I know you BASIC bitch” diyecek ve RiverRide’ın çok kaba bir versiyonunu yazacak kadar BASIC öğrendim.
Lise de bir arkadaşımın mühendis babasının Pcsine ağzımın suyu akarak bakmaktan ve Doom oynamaktan başka gerçek bir bilgisayarla maalesef ancak üniversitede uğraşabildim. Lise boyunca üniversite sınavına hazırlanmaktan (Lise 1’in yazında başlamıştım) bilgisayarı unutmuştum.
Sonra şans yüzüme güldü. Daha doğrusu 3 sene çalışıp iyi bir üniversite kazandım. Birgün yurtta odada boş boş otururken benim liseden aynı üniversitenin bilgisayar bölümünü kazanan bir abim odama muhabbete gelip “lan boş boş oturacağına bilgisayar labına gidip programlamanı geliştirsene” dediğinde “bilgisayar labı ne?” diye sormuştum. “Şu binaya git şu kata çıkıp Bilgisayar Labi yazan yere” git anlarsın diye tarif etti. Ben de saf saf dediği yere gittim ve üniversite kartımı verip Lab 3 Computer 21 (numaralar aklımdan çıkmış olabilir) yazan bir kart alıp Lab 3 yazan yere gittim.
Lab 3’ün kapısından gördüğüm manzara karşısında gözlerim öyle doldu ki, oraya çöküp ağlayacaktım. İçerde tam 25 tane 32 bit PC var! 25 tane! Daha sonra zaten bilgisayarlarda Windows 95 ve Internet görünce sevinçten uçuyordum! Bana Lab’a git diyen abinin tavsiyesi ile üniversite kütüphanesinden aldığım kitaplarla önce PASCAL sonra da C öğrendim. Ardından C++ kastım ama doyurucu bir kitap bulamadım. Internette araştırarak Deitel & Deitel’in kitabının en iyisi olduğunu öğrendim ve Aksaray’da bir kitapçıda orjinalini buldum. Fakat bende alacak para yok. Kötüsü harçlıktan biriktirsem bile okulun 3 ayı kalmış, yaz tatiline kadar para biriktirsem bu sefer yaşadığım ufak şehre, evime dönmem lazım ki evde PC yok.
Neyse 3 ay özel ders vererek ve fuarda çalışarak Deitel & Deitel’in C++ kitabını ve bir Pcnin 50%sini alacak parayı 3 ayda biriktirdim. Çoğu fuardan geldi. Kalanı da babamdan borç aldım (gerçi sonra geri ödemedim) ve eve otobüsün bağajında yepyeni PC ve D&D C++ kitabı ile gittim. Yaz tatilinde ise bu kitap sayesinde 3 ayda C++’ı çözdüm. Kolay olmadı. Internet yok, pointer aritmetiği falan ağlatıyor adamı. Şimdi C# ve Java var. Allah Garbage Collector’ı icat edenden razı olsun 😊
Ondan sonraki senem ise okulda ufak ufak proje yaparak geçti. Sanat Klübünden psikoloji okuyan bir kızın vasıtası ile psikoloji bölümündeki deneylere Visual C++ ile deney programları yazdım mesela. Psikoloji kız dolu o işin ekmeğini öyle yedim. Sonra elektrik elektronik bölümünde silme erkek ekiple imaj işleme algoritmaları yazdım. İki bilgiyi bir araya getirecek girişimci ruh içime doğsa, kağıda yazılı çok seçenekli anketlerden veri okuma algoritmaları yazar köşeyi dönerdim ama 1972 Playboy güzeli Lena ablanın fotosunu işlerken aklıma gelmedi.
Üniversitenin son 2 senesi ise part time çalıştım (bu yüzden de okulu uzattım). Fakat 2000 – 2001 dotcom balonunun son senesi, o sene Istanbul’da dandik ASP işlerinden bile part time 400 USD kazanıyordum. Öğrenci adam için çok iyi para. Sonra balon patladı tabii.
Mezun olunca ilk girdiğim ve full time profesyonel yaptığım iş C++ ile sunucu tarafında çalışan ve çok kullanıcılı bir uygulama yazan bir şirketti. Teknik ekibin başında yabancı bir amca vardı. Bilgisayar mühendisi olmamamdan dolayı başta bana pek sıcak bakmasa da sonradan iyi anlaştık. Sonraki yıllarda o şirketten ve Türkiye’den ayrıldı, bir iki sene sonra da ben şirketten ayrıldım. Ardından birgün kendisinden bir telefon aldım. “Mahmut Tayland’da birine ihtiyacım var, aklıma sen geldin, biliyorum sen gidersin” dedi. “Gitmem mi lan giderim tabii!” dedim. Uzakdoğu’da yaşama fırsatını duyunca parayı bile sormadım, bıraksan bedava gideceğim. Kısa süre sonra 4000 Dolar olduğunu öğrendiğim maaşla Bangkok’taydım (bugün İstanbul’da 25 yaşında ve 4000 Dolar maaşla olmak gibi bir şey). 3 sene sürecek Bangkok ve ara ara bugüne kadar gelecek yurt dışı maceram da böylece başlamış oldu (daha önce ülke sınırlarından dışarı çıkmamıştım). Bugün bile Asya’da yaptığım ağı sata sata hala o pazara çalışıyorum.
Geçenlerde ekonomist Atilla Yeşilada bir videosunda “akıllı biri olduğumdan dolayı mı Ingilizce bildiğimden dolayı mı iyi kazanıyorum bilmiyorum” dedi. Aynı şeyi ben de söyleyebilirim ve cevabı bilmek istemiyorum 😊 Ama Ingilizce hayatımı değiştirdi. Hangi mesleği yapacak olursanız olun mutlaka öğrenin. Benim şansıma bir hazırlık sınıfından dünya kadar vaktimin ve beynimin taze olduğu bir yaşta Ingilizce öğrendim. Ama rakamlar sizin için de farklı değil. 640 saatlik bir ders programı ile örneğin haftasonu 8 saat ders alarak 6 ayda derdinizi anlatacak kadar, 1 senede sokakta konuşacak kadar ve 1.5 senede işinizde çok düzgün kullanacak kadar öğrenebilirsiniz. Bu ucuz bir yatırım değil ama dünyada İngilizce bilenler ortalama 25% daha fazla kazanıyorlar ve Türkiye gibi nüfusun sadece 14%ünün İngilizce bildiği bir ülkede bu oran muhtemelen daha fazla.
İkincisi artık sizin elinizde streaming video yayını izleyebileceğiniz kadar hızlı bir internet var. Ben kendi kendime yazılım öğrenirken bu imkanlar yoktu. Şimdi Türkçe bile çok kaynak var.
Üçüncüsü artık yazılımdan çok daha kolay para kazanabileceğiniz işler ve diller var. PYTHON gibi basit bir dili birkaç ayda öğrenebilirsiniz ve sadece PYTHON bilgisi ile bile para kazanabilirsiniz. Bilgisayarlar çok hızlı ve güçlü artık. Bizim gibi C++’da bir avuç memoryde sürekli pointer yükleye boşalta program yazıp compilerın bulamadığı buglarla saç beyazlatmak zorunda değilsiniz.
Şunu da söyleyeyim eğer iyi bir üniversitenin mühendislik fakültesinden mezun olmasam, kendimi yetiştirmiş bile olsam bu işe girmem zor olurdu. Sektörde en büyük problemlerden biri bu. Bence yetiştirmek üzere lise mezuniyetinden adam almanın hiçbir problemi yok ama sektör illa üniversite diploması istiyor.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
İyi günler Mahmut abi. Bu sene üniversite tercihimde hacettepe bilgisayar mühendisliği yazmayı düşünüyorum(devlet ünileri arasında 4. Sıralamam 1800).Ailem tıp yazmamı istiyor ama ben mühendislik istiyorum ancak bikaç konuda endişelerim var. Öncelikle 5 yıl sonra bilgisayar mühendisliğine olan ihtiyaç türkiyede nasıl olur ve de bu üni özelinde iş imkanları nasıl olur? Ayrıca odtü elektrik elektronik ve makina da geliyor ama iş ve yurtdışı imkanları bilgisayarda daha geniş olduğu için bilgisayar yazacağım.Açıkçası üçüne de sıcak bakıyorum ama kafamda beliren bu. Beni bu konuda aydınlatıp yanlış düşündüğüm şeyler hakkında birşeyler söylersen çok memnun olurum.
hacettepe bilgisayar mühendisliği oku. Tıp iyi bir meslek ama herkes yapamaz. Yani yapmak istemez.
tebrikler, ilk senen miydi?
Evet ilk senemdi.
Üstadım bende bu yıl gireceğim,sınav adına tavsiyelerin neler?
abi mobil uygulama gelistiricisi olmak icin hangi dilleri onerirsin
Mahmut abi merhabalar. 23 yaşındayım ve yaklaşık 4-5 aydır yazılıma kendimi adamış durumdayım. Web programlama yolunda ilerliyorum. HTML CSS ve Javascript ile ufak projeler geliştirdim. Şimdi framework öğrenmeye geçecektim ama birkaç gündür moralim çok bozuk. Yapay zekanın yapabildiklerini gördükçe sinirim bozuluyor. Saniyeler içinde websitesi kurabiliyor. Alan değiştirmeyi düşünüyorum. Bu sektörün içinden birisi olarak, hangi yazılım alanına geçiş yapmamı önerirsin? Teşekkürler şimdiden.
Yapay zekanın sizin için yazılım yapması avantaj, dezavantaj değil. İlerde belki adam çalıştırmadan fikirlerinizi yazdırabileceksiniz.
Abi mevzu fikir/girişimcilik değil illa. Ben yazılımdan zevk alıyorum. Hayatımın mesleğini buldum diyebilirim. Kod yazmayı seviyorum. Oturup saatlerce kod yazmayı, algoritmalar kurmayı seviyroum, haz alıyorum. bu yıl 2 senelik bilgisayar kazandım, şimdiden dgs çalışıyorum mühendislik için. Alan seçimi konusunda kafam karışık sadece.
Hangi yazılım alanına geçmen gerektiğini daha genç insanlara sorman lazım. Ben artık çok uzmanlaştım ve genel sektör bilgim kısıtlı hale geldi.
Abi konum ve sosyallik açısından çok kötü bi üni yazmışım geçen sene tecrübe ettim ve değiştirmeye karar verdim elektrik elektronik okuyordum. Şimdi itü inşaat mühe geçip yazılıma devam etmek istiyorum ama herkes inşaat müh mü?? Diye tepki veriyor. Ben okulun sosyalliğinden networkünden yararlanmayı mantıklı buldum. Zaten çalışmayı seven bir insanım. Tanıdığım 2 abi var onlara website yazmamı istiyor. Front end biliyorum back endi bir arkadaşım halledecek. Şimdiden para kazanmaya başlayacağım yazılım işini çok istiyorum itüde okurken ama babam çok karşı. Bir konuşayım dedim sakın elektrik elektroniği bırakma dedi. Ben de gizlice itü hazırlık sınavına girip geçtim. Tercih yapmak kaldı. Senin… Read more »
Kötü bir üniversitede misin, sosyalliğinin kötü olması bırakmak için yetmez.
Mahmut abi 24 yaşında olsan ama yazılım yerine çevre mühendisliği yapsan (yani alakasiz sektor fakat diploma var işte) 1 seneni yazılıma adar miydin? Kafamda var mevcut işimi bırakıp denemek istiyorum sence geç mi kaldım aile evinde yaşıyorum
Çok azınız yazılım yapabilecek adamlarsınız, %10-15 anca. Parası bol diye yazılım yazılım diyorsunuz da yazılım yapabilecek bir adam mısın onu bir öğren önce.
Mahmut Abi bunun için matematikten anlayan biri mi olmak gerekiyor ?
Oturup saatlerce yazılım yapacak sebat ve mesleki sevgi de gerekiyor. Herkes yapamaz.
Mahmut abi, ben de bu yolda itüye yeni başlamış bir genç erkek olarak devam ediyorum. Python öğrendim %20sine kadar. Sonra website öğreneyim diye front-endi bitirdim. Ama sanki website işinde para yokta mobil uygulamada veya yapay zekada para var gibi düşünmeye başladım. Mesela makro müziği yazan üni öğrencileri çok güzel bir iş yapmışlar. Ben de böyle bir uygulama geliştirmeyi çok isterim ama yazılım işinde yeniyim. Hangi yoldan devam etmemi tavsiye ederdin? Python mobil uygulama mı yoksa website mi
Bu kadar erken dönem benden geçti artık. Bilen biri tavsiye versin.
Python bil ama, Swift öğren derim. iOS’e uygulamalar yazarsın ancak yanında AI teknolojilerini de eklemen lazım ki yapabilesin. ReactJS gibi şeyler de diğer bilsen iyi olacak şeyler.
istersen bütün dilleri öğren, oturup iş yapmayınca hiçbiriyle para kazanamazsın. dil syntaxı bilerek junior yazılımcı olunur en fazla. kendine 1-2 konu seç ve genel bilgini geliştir, proje yap.
Ben de ayni sekilde part-time calistigimdan (hatta son sene full-time) okulu 1 sene uzatmak durumundayim. Bunun cok buyuk bir basarisizlik oldugunu biliyor ve arada kafama takiyorum. Bu halden cikmam icin ne tavsiye edersiniz? Tesekkurler.
Oturup çalışmanı ve bir sene daha uzatmamanı tavsiye ederim.