Kadın gözünden muhtaç erkek – Vaka Çalışması

Ben sizi yeni keşfetmiş bir kadın takipçinizim. Yayınlarınızda sıklıkla bahsettiğiniz, erkeğin muhtaç davranarak kadını soğutması konusunu öğrendikten sonra, görüşmek istemediğim bir erkekten neden soğuduğumu daha iyi anladım ve kendimi daha iyi hissediyorum. Teşekkür ederim.

Bunu bazen görüşme yaptığım kadınlarda da görüyorum. Adam kağıt üzerinde ideal ama kadının peşinde fazla koşuyor ve kadın adamdan soğuduğu için kötü hissediyor. Neden soğuduğunu anlattığımda ise suçluluk duygusu ortadan kalkıyor.

Kadınlar çoğu zaman bir erkekten neden soğuduklarını, en azından bilinç seviyesinde, anlayamıyorlar. Başında hoşlandıkları adam ile, sonradan hoşlanmadıkları adam görünürde aynı ama aslında davranışsal olarak aynı değil. Arada çok fazla özdeğer ve özgüven düşüklüğü sinyalliyorlar ve kadını duygusal olarak soğutuyorlar.

Kağıt üzerinde iyi özelliklerin pozitif etkisi maalesef, duygusal zayıflığın ya da muhtaç iticiliğin negatif etkisini kapayamayabiliyor. Tam tersi de geçerli. Kağıt üzerinde kötü özelliklerin negatif etkisi, duygusal gücün ve muhtaç olmamanın pozitif etkisi ile kapanabiliyorlar. Bu nedenle de kadınların istediklerini söyledikleri (kağıt üzerinde iyi) özellikler ile sonunda beraber oldukları adamlar birbirinin tamamen zıttı olabiliyorlar. Örneğin serseri diyebileceğimiz bir erkek daha çekici olabiliyor ya da daha çulsuz ve statüsü düşük bir adam çekici gelebiliyor.

Bazen bu nedenle bir kadının ölsem o adamla olmam dedikten sonra o adam için ölüp bittiğini görebiliyorsunuz. Çünkü adam kağıt üzerinde kötü ama duygusal olarak çekici. Kadının duygusal ve cinsel olarak çekim duyması ile, şunu istemem, bunu istemem listesi çöpe atılıveriyor. Cinsel ve duygusal çekim, bir tercih değil, dürtüsel seviyede olan bir şey.

Burada bazı erkekler, bu kadının bu adamla olmasından, kötü olacaksın, kötü davranacaksın birader sonucunu çıkarıyorlar ama adam kötü olduğundan değil, kötü olmasına rağmen çekim yaratıyor. Bu adamların kötü olmalarına, kötü davranmalarına rağmen nasıl çekim yarattıklarından tabii ki iyi dersler çıkarabilirsiniz ama daha derine bakmanız lazım. Yoksa “siken sevilir, seven sikilir” sığlığında debelenirsiniz ve genellikle de hem kötü hem de itici biri olur çıkarsınız.

Bu arada bu durumun bir benzeri ama daha görsel odaklı olanı erkeklerde de var. Bir erkek kağıt üzerinde berbat (kötü karakterli, güvenilmez, kafadan kontak) bir kadına, sırf çok güzel ve cilveli diye cinsel çekim duyup, onunla ilişkiye girerek hayatını karartabiliyor.

Kağıt üzerinde iyi özellikler rasyonel olarak çekici olsalar da aslolan duygusal çekim ve bunu da erkeğin zihinsel ve duygusal gücü, umursamazlığı (muhtaç olmaması) gibi özellikleri sağlıyor.

Bahsettiğim adam 33 yaşında. Ben 28 yaşındayım. Başlangıçta, kağıt üzerinde ideal bir erkek gibi duruyordu. Ama daha birinci buluşmamızın ardından, her gün birkaç kez mesaj atmaya, mesajlarına biraz geç cevap versem (çalışıyorum), “bir şey mi oldu, iyi misin?” diye sormaya başladı. Bir şey mi oldu diye sorması beni rahatsız ediyordu ama neden olduğunu sizden öğrendim. Aslında farkındaydım sanırım ama söze dökemiyordum. “İnsani olarak merak ettim” motivasyonuyla yazdığını ima ediyordu ama aslında benim onu unutmamdan korkuyormuş.

Bingo! Evet, sana ne olduğunu merak ettiğinden değil, kendisini unutacağından korktuğu için “iyi misin” mesajı yazıyor. Efendi adamın toksik kırılganlığı. Boşuna “iyi” çocuk, iyi değil “sinsi” demiyoruz.

Adam, sen ona hemen ulaşmadığında kaygı duyuyor. Kaygısını kendi başına yönetemediği, kaygısı ile sağlıklı bir şekilde başa çıkamadığı için de, kaygısını senin rahatlatman için sana ulaşıyor ve “sorun mu var, iyi misin?” diyor. Senden “iyiyim oğluşum, annen seni unutmadı, seni bırakmayacak” demeni bekliyor. Yeni bu kelimelerle değil tabii, cevap vermen, sıcak davranman için. Böyleyece kaygısı yönetilecek.

Sorun şu ki, kaygısını senin sırtına yüklediğini hissediyorsun ve bu yükü sırtına yükleme isteği nedeniyle soğuyorsun.

Sürekli ulaşması, hemen cevap vermediğimde bazen benim esenliğimi düşünüyormuş gibi ama bazen de pasif agresif şekilde ikinci mesajı atması (“hanımefendi beni unuttun” gibi şeyler de yazıyordu) nedeniyle, üçüncü buluşma bile olmadan ona zamana ihtiyacım olduğunu söyledim.

Bana “başka biri mi var?” dedi.

Daha iki kez buluşmuşsunuz ve soruya gel. Bir kere kendisi daha yok ama ikincisi daha kendisi bir şey değilken sana duygusal olarak yapışmış.

Bir erkeğin sadece bir iki kez buluşmayı, pembe panjurlu evinin erini, kısmetini bekleyen genç kız kadar ciddiye almaması lazım. Daha iki buluşma olmuş ve sanki sevgiliymişsiniz gibi davranıyor.

İlerde evlenip çoluk çocuğa karışacak olsanız bile birliktelik eğlenceli, hafif ve zaman içinde gelişen bir şey olarak başlamalı. Arkadaş burada tamamen muhtaç davranıyor, muhtaç duruma düşmüş. Bir kadın bir erkeği ilişkiye çekmeli, bir erkekle ilişkiye girmek zorundaymış, buna iteleniyormuş gibi hissetmemeli.

Bu aşamada bir kadın bu arkadaşı sırf duygularını incitmekten korktuğu için de bırakabilir. Daha bir buluşmadan böyle düştü, devam edersem çok incinir diye bırakabilir. Bir erkeğin böyle kırılgan bir çocuğa dönüşmemesi lazım.

Şimdi bu sorun mu diyeceksiniz ama buluşmalarda bana çok fazla eğiliyordu ve ona söylediğim şeyleri bana tekrarlayıp duruyordu. Bunlar bana korkutucu geldi.

Şimdi erkek takipçiler ne kadar ciddiye alıyorlar bilmiyorum ama hafifçe kızdan uzağa ve arkaya eğilip, rahat ve kollar – bacaklar açık bir şekilde oturmanız önemli. Böylece hem farkında olmadan kızın özel alanına fazla girmekten kurtulursunuz hem de genellikle kızın size daha fazla yaklaşmasına fırsat verirsiniz. Aslında bu şekilde oturursanız ve aranızda bir çekim olursa, kadın yavaş yavaş size yaklaşıp kucağınıza sokulabiliyor ya da üstünüze çıkabiliyor. Kadına eğilmeniz ise muhtaç sinyalleri gönderiyor ve kadının sizden uzaklaşmasına sebep oluyor. Özellikle yan yana otururken buna dikkat edin.

Kadının sözlerini tekrarlama olayını pek anlamadım ve duymadım ama arıza bir hareket.

Ben bu adamdan hoşlanmayı gerçekten çok istedim ve ilk buluşmada hoşlanıyordum da. Ama ne kadar istesem, ne kadar kendimi zorlasam da hoşlanamadım. En son ilişkimin üzerinden 2 sene geçmesine ve uzun süredir yalnız olmama rağmen, tüm yakın arkadaşlarımın bir şans ver demesine rağmen hoşlanamadım. Adam erkek güzeli değil ama tipsiz de değil. Oldukça fit ve iyi giyimli. Dışardan baktın mı uzun süreli yanlızlığımdan sonra üstüne atlamam gerekirdi ama hayır. Bu olmadı.

Cinsel ve duygusal çekim bir tercih değil. Kendimizi rasyonel düşünce ile bir kadından veya erkekten hoşlanmaya zorlayamayız. Tatsız bir yemeği rasyonel olarak çok tatlı bir yemek olarak hissetmeye zorlayamayacağımız gibi.

Aslında dikkat ederseniz kadın “biraz zamana ihtiyacım var” diyerek adama yardım etmeye bile çalışıyor. Yani “biraz daha az peşimden koş, bana muhtaç olmadığını göster” diyor.

Bana biri mi var dediğinde, aslında bu onu ilgilendirmese de kibarca hayır dedim. Gerçekten de uzun süredir görüştüğüm ilk ve tek kişi oydu.

Ona zamana ihtiyacım var dedikten 2 gün sonra beni aradı ve “yeterince uzak kalmadık mı?” dedi.

Allah’ım sana geliyorum 🙁 Daha yeni bir yayında bahsettim, bu olay trajikomik. Bir kadın size zamana ihtiyacım var dediğinde o zamanı ona verin ve o size ulaşmadan ona ulaşmayın. Bu kadın sevgiliniz değilse hemen bırakın, bu iş olmayacak varsayın ve kendi hayatınıza bakın. Eğer sevgilinizse, bir iki hafta içinde size ulaşmazsa ayrıldık var sayın. Ama 2 gün bekleyip kıza ulaşmayın. Bu çok muhtaç bir hareket. Bırakın o sizin peşinizden gelsin.

Kadın takipçi 2 kere buluştuğu adam ile ilgili itici, korkutucu, rahatsız edici gibi kelimeler kullanıyor. Normalde eli yüzü düzgün, medeni ve kağıt üzerinde birçok pozitif özelliği olan bir erkek bu. Ama maalesef kadın erkek ilişkilerinde kendisini kontrol edemediği için itici ve zaman zaman korkutucu davranışlar sergiliyor.

Bunun üzerine düşünüp taşındığımı ve artık görüşmek istemediğimi söyledim.

Beklenen son. Buradan çıkarılacak ders, bir erkeğin muhtaç, kaygılı davranışlar sergilememesi gerektiği. Kadının peşinden fazla peşinden koşmaması gerektiği. Adam resmen kadının kendisi ile beraber olma ihtimalini sıfırladı. Sanki özellikle sıfırlamak ister gibi. Ama maalesef ne yaptığından, neden böyle olduğundan haberi bile yok.

Bana aramızda bir şeyler gelişebileceğini, biraz zaman vermem gerektiğini söyledi.

Bu aşamada bu işin dönüşü olmasının tek yolu, adamın “ben görüşmeye devam etmek isterim, fikrin değişirse bana ulaş” diyerek bu işi burada bırakması. O zaman da olma ihtimali yüksek değil ama peşinden koşup ikna etmeye çalışarak elde edeceği ihtimalden daha yüksek.

İstemediğimi söyledim. Soğuk bir şekilde keyfin bilir dedi ve kapattı.

“Keyfin bilir” kuyruk acısı belirtir, bu kelimeler kullanılmamalı.

Bizi ortak arkadaşlar tanıştırmıştı ve tabii benim adamla görüşmeye devam etmem için baskı yaptılar. Ertesi gün iş yerime çiçek gönderdi.

Arkadaş sıçtı, sıvamadan bırakmayacak. “Bak çiçek gönderdim, şimdi bana bir şans vermek zorundasın”. İlgiyi pazarlıkla almayı aştı, parayla, hediyeyle almaya çalışıyor.

Tabii “çiçek için teşekkür ederim” diye mesaj atmak zorunda kaldım. Benden bir buluşma şansı vermemi istedi. Hiç içimden gelmediği için reddettim. Bu nedenle de çok kötü hissettim, kötü bir insanmışım gibi hissettim.

Ortak arkadaşımıza benim gözümün yukarıda olduğunu, bana yetmediğini, çok istiyorsam daha iyi birini bulmam gerektiğini söylemiş. Oysa bana yetmemeyi bırakın, kendisi benim aradığım kriterlerin fazlasına sahip bir erkek. Kriterlerim de öyle yüksek değil zaten.

Kağıt üzerinde aradığından fazlası var ama özgüven, özdeğer, duygusal kontrol, duygusal ve zihinsel güç yok maalesef.

Bu adama kapıyı böyle kesin kapamak canımı çok sıktı. Kendimi kötü biri gibi hissettim ama şimdi neden böyle olduğunu anlıyorum. O kadar genç değilim, elini sallasan ellisi değilim, uzun süredir yalnızım, çok fazla erkekle buluşan biri de değilim. Başka biri karşıma kim bilir ne zaman çıkacak. Ama ne kadar istesem de kendimi daha fazla buluşmaya zorlayamadım. Sadece bir şey hissedemesem neyse, o zaman daha fazla buluşabilirdim. Ama maalesef bir şeyler hissettim. Sürekli mesaj atması, mesajlarına cevap almadan bir daha mesaj atması, pasif agresif davranışları, buluşmalardaki tedirginliği, vs. yüzünden kötü şeyler hissettim.

Artık bunların neden olduğunu biliyorum ve oldukça rahatladım. Size tekrar teşekkür ederim.

Rica ederim.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Share this...
Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterShare on LinkedIn

38
Leave a Reply

Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.

avatar
18 Comment threads
20 Thread replies
0 Followers
 
Most reacted comment
Hottest comment thread
24 Comment authors
anonErenbettyparanoidLyku Recent comment authors
  Subscribe  
Notify of
Lyku
Guest
Lyku

O “bir şey mi oldu” sorusunu eğer sıradan bütün arkadaşlarına soruyor ise o insanın gerçekten iyi niyetli olduğuna inanırım. Yoksa kimse kusura bakmasın iyi niyetle ve insani duygular ile sorulmuş bir şey gibi değil o soru. Aksine adamda bir sıkıntı var ve bunu kadından gizlemiş gibi. O tuhaf ve rahatsız edici durumun öğrenilip öğrenilmediğini merak eder bir soru gibi geldi bana. Her ne kadar hanımefendi adamın iyi birisi olduğunu söylese de bence bu durum çok şüpheli. Keyfin bilir dedikten sonra çiçek göndermek? Bu kısım ise gerçekten çok rahatsız edici. Böyle bir durumda bana sorsa sakın cevap verme derdim. Teşekkür etmek… Read more »

paranoid
Guest
paranoid

Abi merhaba. Muhtaç erkek miyim bilmiyorum ama ilişkiye başladığımda her ihtimali hesaplamaya başlıyorum. Kız kimle konuşur, nereye gider, potansiyel olarak kimlerle vakit geçirir gibi. Gece biriyle mi mesajlaştı, kimle mesajlaşmış olabilir vs ve bunlar için bir kanıt da yok elimde aslında. Olmayan ama olma ihtimali olan şeyleri düşünüyorum ve bu ihtimaller beni üzmeye başlıyor sanki gerçekmiş gibi. Gerçek olup olmadıkları muallak tabii ve olma ihtimalleri çok düşük. Sakin kafayla düşününce gerçek olmadıklarını biliyorum, düşük ihtimaller olduklarını biliyorum fakat bazen öyle bir kaygı hissediyorum ki sanki gerçekten yaşanmış, kız gitmiş x kişisiyle konuşmuş gibi acı çekiyorum, bu ihtimalin varlığını kabul etmek… Read more »

Eren
Guest
Eren

Ders niteliğinde bir vaka incelemesi ve yazı. Ben de ilişkimde çok olmasa da zaman zaman duygusal kontrolü kaybedip muhtaç hareketler sergileyebiliyorum. Sonrası pişmanlık ve kendime kızmakla geçiyor. Çünkü böyle davranmanam gerektiğini bildiğim halde duygularıma ve kaygılarıma yenik düşüyorum. Böyle anlarda hiçbir şey yapmayıp bu gibi yazıları okuyarak mantığımı ön plana çıkarıp durumu ele almam daha kolay olacağını ve akabinde kendim ve ilişkim adına daha sağlıklı bir ilerleme ve dönüşüm içerisine gireceğimi düşünüyorum. Teşekkürler Mahmut abi.