25 sene önceki eski kız arkadaşımı unutamıyorum – Vaka Çalışması

Merhaba, Ben tek çocuk olarak büyüdüm. Annem ve babam ben 7 yaşındayken boşandılar ve boşanmadan sonra babam yeni bir aile kurdu ve benimle pek ilgilenmedi. Gerçi ben ilgilenmedi sanıyordum ama zamanla, duygusal ve fiziksel şiddete yatkın bir psikopat olan annem yüzünden ilgilenemediğini anlamaya başladım.

Yine de bir şekilde ilgilenmesi lazımdı diyeceğim ama bazı kadınlar gerçekten inanılmaz derecede saldırganlar. Bir yerden sonra erkek tamamen havlu atabiliyor. Çocukları ile ilgilenmeyen, kendi benliğine boğulmuş iğrenç babalar var, yok değiller. Ama çocukları ile kopan bazı babalarda durum eski eşin bunu imkansız hale getirmesi oluyor.

Annem aşırı narsist, duygusal olarak mesafeli ve depresif bir kadındı. Annem ile büyüdüm ama evde yapayalnız büyüdüm de diyebilirim. Annem gece geç saatlere kadar çalışıyordu ve gündüz ise neredeyse tamamen uyuyordu. Aslına bakarsanız uyuması daha iyiydi, her ne kadar yapayalnız kalsam da yalnız kalmak, onun uyanık zamanlarındaki bitmek bilmeyen aşağılamalarından iyiydi.

Bu kadar duygusal ihmal, bir şekilde çözümlenmezse yetişkinlikte ciddi bağlanma sorunlarına yol açabilir.

20 yaşındayken hayatımın aşkını daha doğrusu saplantısını buldum. Aslına bakarsanız o beni buldu. Ben o zamanlar liseyi bitirmiştim ve esnaf olarak çalışıyordum. 20 yaşına kadar hiç kız arkadaşım olmamıştı. Sadece 16-18 yaşları arasında platonik olarak sevdiğim bir kız vardı ama lise bitince o üniversiteye gitti ve kendisini bir daha hiç görmedim.

İlk kız arkadaşımla milli oldum. Beni buldu demiştim, evet kendisi 22 yaşındaydı ve seri halde takıldığı serserilerden bıktığı için artık iyi bir çocuk istediğini, benim hem yakışıklı hem de iyi bir çocuk olduğum için ideal olduğumu söyleyerek bana yürüdü. Güzel bir kız, o zaman bizim muhitte bir dükkanda çalışıyor. Ben hayır diyemedim, demeyi hiç istemedim tabii.

Şimdi bahsettiğin kız ciddi kırmızı alarm. Böyle bir kadın genelde serserilerle tükenir ama şarjı yeniden dolunca serserilere ve serserilerle hopladığı kötü yaşama dönmeden duramaz. Daha yaşını başını almış olsa durmak zorunda kalabilirdi ama bu kız çok genç olduğu için durması zor.

Ben bir iyi çocuk olarak, iyi çocukluğun hakkını verdim 😀 Bu bataklık çiçeğine bir gül gibi davrandım, mutlu olsun diye bir dediğini iki etmedim. Onu kaybetmekten çok ama çok korktum. Onu hayatımın merkezi yaptım. Tam bir embesil olduğum için, onu kötü bir hayattan kurtaran şövalye gibi hissediyordum kendimi.

Beyaz şövalye, kurtarıcı planı, ecnebilerin çok yerinde tabiri ile Captain Save a Hoe ☹

Tahmin edebileceğiniz gibi bütün bunların sonucunda tam bir ayak paspasına döndüm. Üstüne sadece ayakkabı temizlemek için basılmayıp, sürekli tekmelenen ve üzerinde tepinilen bir ayak paspası oldum.

Ne ekersen, onu biçersin ☹

6-7 ay içerisinde ilişkimizden, hayatından sıkılmaya başladı ve yavaş yavaş eski saçmasapan hayatına geri döndü. Onu kaybedeceğim, beni aldatacak korkusundan tırnaklarımı yedim. Serseri “sadece” arkadaş olan erkek arkadaşlar, bar, kulüp, içki, madde her şeyi var.

Şarjı doldurmuş, şimdi boşaltma zamanı.

1 yıl sonunda beni terk etti ve tamamen eski hayatına döndü. Bunun beni yıktığını söylememe gerek yok. Ağladım, bağırdım, kendime zarar verdim, daha geri dönüşsüz zararlar verme fikirleri ile boğuştum. Kendimi çok ama çok değersiz hissettim.

Bu tür saplantılı aşk durumları genellikle çok erken yaşlarda bize ilgi ve değer vermesi gereken kişiden bunları alamamanın ve sonra romantik ilişki hatta sadece karşılıksız ilgi ile hayatımıza giren biri ile, bu çok önemli ilgi açığını kapama ihtiyacından kaynaklanır.

Kendime gelmem 2 sene sürdü ve 2 sene sonra kötü bir tercih daha yaptım. Bu kötü tercih beni aldattı.

25 yaşında, karımla evlendirildim. Görücü usulü evlendik. Karım gerçekten de bir erkeğin görebileceği en nazik, en cefakar eş. Bana sürekli destek oldu. Ama çok erken evlendim. Aklım hala eski sevgilimde olarak evlendim.

Kızın başını yakmadın umarım. Bundan sonra gerilimli bir hikaye oldu.

Ona kendimi olduğumdan çok daha nitelikli biri olarak pazarladım, eski yaralarımı sakladım.

Karım gerçekten iyi bir insan ve onu insan olarak, çocuklarımın annesi olarak çok seviyorum ve kaybetmekten de korkuyorum. Şimdi geriye dönüp baktığımda, onunla evlenmenin,  hayatımı kurtardığını görebiliyorum.

Ama aramızda o kimya, o çekim yok. Çirkin bir kadın değil ama yok işte. İlk kız arkadaşımla olduğu gibi hissetmenin yanından bile geçemez.

Zira sen bombok maddelere bağımlı olup hayatın gerçek güzelliklerini bok eden bir bağımlısın, keşsin. Seni ayak paspası, şarj aleti gibi kullanıp sonra posanı çöpe atan bir orospuya bağımlı olmuşsun ve kendini düzeltmediğin sürece de öyle kalacaksın.

Annenden alamadığın daha doğrusu annenin senden esirgediği o sevgiye, ilgiye yetişkin bir erkek olarak artık ihtiyacın olmadığın anlayıp kendini sağaltacağına (kolay değil ama mümkün), o sevgi ve ilgiyi annen gibi seni sevmeyen, sana değer vermeyen bir serseri artığından alarak düzeleceğin hayaline sarılmışsın. Bu nedenle de ancak ve ancak sana ilgisi, sevgisi olmayan kadınlara çekim duyabilirsin. Seni seveni hor görürsün.

Belki de sevgi nedir bilmediğimden, onu sevemedim. Ama eski kız arkadaşımı çok sevmiştim.

Eski kız arkadaşını çok sevdiğini sanmam. Saplantılı aşk sevgi değildir. Sen eski kız arkadaşına bağımlı oldun, takıntılı oldun. Sevgi değil bu.

Senin durumunda, eski kız arkadaşını annen yerine koydun, o seni sevse annenin açtığı yara kapanacak sandın.

Bütün evliliğim boyunca sıklıkla, eski kız arkadaşımı düşündüm. İlk çocuğum doğduğunda, karım hastanede çocuğu kucağına alırken ben onun yerinde eski kız arkadaşımı hayal ettim.

Önce kamu spotu: eski kız arkadaşının ya da erkek arkadaşını düşünen, başkasının artığı insanlarla ilişkiye girmeyin, girenleri uyarın.

Şimdi sana geri dönelim. OHA.

Ona olan hislerimden hiç kurtulamadım.

İlk çocuğumun doğumu ile bunları hissetmem ile evliliğimi sorguladım ama bir sene geçmeden ikinci çocuk yola çıktı.

Bugün iki yetişkin çocuk sahibi bir aile babasıyım ve çalkantılar içindeki ruh halime uyup evliliği bitirmedim. Onların da benim gibi boşanmış bir ailede büyümesini istemedim. Aslına bakarsanız boşansak bile eşim, annem gibi lanet biri olmadığı için benim yaşadığım cehennemi yaşama ihtimalleri çok azdı ama o riski göze almadım.

Adını Bekir koyacaktım ama neyse ki Bekir gibi çocuklarını yalan etmemişsin.

Şimdi 47 yaşındayım ve kendimi bildim bileli hiç mutlu olamadım.

Takdir edilesi bir şey yapmışsın ama mutluluk evini terk etmekte değil, bu eski sevgili takıntısından kurtulmaktaydı zaten. Bu konuda hiç çaban oldu mu acaba?

Karım mutlu olmadığımın farkında ve birkaç kere bana yıllar boyunca ne zaman terk edip gideceğimi merak edip durduğunu, bundan korktuğunu ama bunun olmamasına çok şaşırdığını söyledi. Buna rağmen kendisi beni hiç bırakmadı.

Senin profilinde adamları biraz tanıyorsam, seni bıraksaydı birden bire değere binerdi, peşinde koşardın. Özdeğeri düşük insanlar, kendilerine değer vereni, kendilerini isteyeni hor görürler, kendilerine değer vermeyenin, kendilerini istemeyenin peşinde koşarlar.

Babamla yeniden bağ kurdum ama annemle bağımı tamamen kestim. Çocuklara yaklaşmasına asla izin vermedim, kendisini de hayatımdan tamamen attım. Tabii ki ölene kadar benim ne kadar nankör bir çocuk olduğumu, benim için yaptığı onca şeyden sonra benim ona sırtımı çevirdiğimi vs. sayıklaya sayıklaya, tek bir öz eleştiri bile yapmadan öldü gitti.

Hak etmiş.

Büyüdükçe, anneme karşı olan öfkem, ona acımaya dönüştü. Ailemden uzak tutma sebebim, her girdiği ortamı çirkinleştireceğini bilmemdi.

Evet acınası biriymiş. Böyle bir insanın çocuğuna kustuğu neyse, kendi içlerindeki acı onun 10 mislidir.

Şimdi asıl konuya gelelim.

Yuh, bu giriş miydi?

İlişkimizden tam 25 sene sonra, eski kız arkadaşım hayatıma yeniden girdi.

Yani 25 sene önceki şeye “ilişkim” demene mi eyvah diyeyim, kadının hayatına girmesine mi bilemedim!

O da evli ve yetişkin çocukları var. Daha önce gittiğim bir terapist, bir kapanış için onunla görüşmemi söylediği için ona ulaştım. Evet bunun çok yanlış bir şey olduğunu biliyorum.

Yahu, tamam bu konuda eğitimi sertifikası var ama çok kötü bir tavsiye ☹

Karım bunu biliyor ve ilk defa yaşadığım bir sinir krizinden sonra, bunun benim sorunumu çözeceğini umduğu için eski sevgilime ulaşmamı onayladı.

O kadının seni 100 kez terk etmesi lazımdı. Gerçi garanti değil ama bir kez terk etse eski sevgilini unuturdun muhtemelen. Sana çok toleranslı davranmış ve davranıyor. Bu da bence büyük bir hata.

Bu arada bu yaşıma geldim, hiç arkadaşım yok. Birkaç psikolojik problem teşhisim var ve onlarla boğuşuyorum.

Benim de okumaya devam etmek için, sert bir içkiye ihtiyacım var. Hikayen bir yandan da çocuk sahibi olanlar için ibretlik. Çocuğunu ihmal etmenin nasıl sonuçlar doğuracağına dair.

Neyse, eski kız arkadaşım ile buluştuk. Benden geçmiş için özür diledi. Sosyal medyadan ekleştik. Beni sıklıkla gönüllü çalıştığı bir yardım kuruluşuna çağırdı.

Fiziksel olarak karımı hiç aldatmadım ama duygusal olarak kendimi çok kaptırdım. Kaygı ve gözyaşı dolu bir süreçteyim. Resmen bütün gün ondan telefon ya da mesaj bekler haldeyim. Yetmiyor, sosyal medya fotoğraflarıma bir beğeni atar mı diye bekleyip duruyorum. Atmadığı zaman çok kötü hissediyorum.

Saplantılı aşk bu:

“Kaygılı bağlanma stiline sahip birisi reddedildiğinde, beyni otomatik olarak kişinin çocukluğuna döner. Geçmişin bırakılıp gidilme korkusu, yalnızlığı, ihmal edilmişliği yeniden ortaya çıkar. Beyin reddeden kişiyi ve bu kişiyi elde etmek için yapılabilecek şeyleri düşünmekten başka bir şey yapamaz hale gelir. Beyin sanki bunu, çocukken hiçbir zaman “kazanılamamış” olan sevgiyi kazanmak için “son bir şans” olarak algılamaya başlar.”

Ona yardıma gitmeye devam ettim ve bu süre zarfında kendimi kullanılıyor hissettim. Peşinde koştum. Bir süre sonra bu kuruluşa gitmeyi bıraktım, eskisi kadar görüşmüyoruz ama onu düşünmeden duramıyorum.

Yıllar önce beraberken onun için yeterli olamadığım için çok üzülüyorum.

Birader yıllar önce bu kadın aşırı yolluydu, bir erkek hiçbir zaman yetmez modundaydı. Sen ise çocukluğunda annene karşı geliştirdiğin daha doğrusu annenin sende geliştirdiği “sen benim için yeterli değilsin” inancını, bu kıza da yansıtıyorsun. Gerçi bu nedenle gerçekten yetersiz olup, olayı kendi kendini gerçekleştiren kehanete dönüştürüyorsun ama yetersizlik hissi annenden kalma ve bir şekilde bu kadına aktarmışsın:

“Beyin reddeden kişiyi ve bu kişiyi elde etmek için yapılabilecek şeyleri düşünmekten başka bir şey yapamaz hale gelir. Beyin sanki bunu, çocukken hiçbir zaman “kazanılamamış” olan sevgiyi kazanmak için “son bir şans” olarak algılamaya başlar.”

Sürekli olarak onunla olmayarak yaşamaktan kurtulduğum kötü şeyleri ve sahip olduğum iyi şeyleri düşünsem de düşüncelerimi durduramıyorum.

Bakınız, “çocukken hiçbir zaman “kazanılamamış” olan sevgiyi kazanmak için “son bir şans” olarak algılama” olayı.

Bu şekilde arkadaş olarak devam etmeli miyim?

Hayır.

İki eski partner, başkaları ile evliyken bu şekilde arkadaş kalmalı mı?

Kesinlikle hayır.

Bu hissettiklerim gerçek duygular mı yoksa travma bağı gibi bir şey mi?

Bu hissettiklerin sevgi değiller, daha önce söylediğim gibi annen ile ilişkinde beyninde kablolanan bir devrenin, bu kadının imajına takılmasından kaynaklanıyorlar.

Nöroplastisite setinin üçüncü kitabında, ünlü nöro bilimci Uberman’dan şöyle bir alıntı var:

Yani bizim anne babadan ayrılma ve yeniden birleşme durumlarına tepki verme işine ayrılmış nöronlarımız ve hormon sistemlerimiz var. Aynı nöron devreleri, aynı hormon sistemleri, bir şekilde yeniden tasarlanıp hayatın ilerleyen aşamalarında tamamen farklı tipteki bağlanmaları yönetmeye başlıyorlar.

Bir psikolog, konuşmaya bile başlamadan hayatımızın tamamında kullanacağımız bir şablon oluşturduğumuzu ve şablonların ilişkilerimize uyarlandığını ya da daha doğrusu ilişkilerimizin bu şablonlara uyarlandığını söylediğinde, bu söylemin fizyolojik bir temeli var.

Romantik ilişkileri nasıl bulduğumuzu, nasıl sürdürdüğümüzü, nasıl bitirdiğimizi ve nasıl yeniden kurduğumuzu belirleyen şablonlar, yeni ortamlarda ebeveynlerimizin varlığı ve yokluğunda nasıl ve ne kadar güvende hissettiğimizi belirleyen yani tamamen farklı önceliklere sahip olan bir şablona bağlı. Ve nöron resimleme yani beyin tarama araştırmaları, vücuttaki hormon ölçümleri ve beyindeki nörokimyasal ölçümleri bunu destekliyor.

Bunu anlamanız çok önemli. Bir insan eğer romantik bağlanmalar kurma ve yürütme konusunda başarılı ya da başarısız ise bu, o insanın hayatının çok önceki aşamalarda sahip olduğu şablonları yansıtıyor. Ama daha önce söylediğim gibi, bu şablonlar zaman içinde değişebilirler. Ve bu şablonları zamanla değiştirme konusunda elinizdeki en güçlü silah, bu bağlanmaların varlığını ve yeniden şekillendirilebilir olduklarını bilmeniz. Bu şablonlar, nöroplastisite sayesinde değişebiliyorlar.

Senin karını istememen ve bu kadını istemen, karının yetersiz olmasından değil (aslına bakarsan sana fazla bile), senin annen tarafından yaratılan eksikliği, spesifik olarak sadece eski sevgilinin (bu kadına eski sevgili demek de garip geliyor, 3 asır olmuş antik sevgili desek daha doğru) kapatacağını hissetmen ki bu gerçekdışı bir inanç. Ama maalesef her kör inanç gibi oldukça güçlü bir inanç.

Peki bu sağlıksız devreler neden karına değil de bu kadına bağlandı? Muhtemelen karın senin annen gibi davranmadığı için. Karın annen gibi davranmadığından, bu derin boşluğu kapatacak hayali rövanşı temsil edemiyor.  Bu kadın annen gibi davrandığından sendeki somut kablolamayı tetikliyor.

Benim tecrübeme ve gördüklerime göre ilişkilerde kapanış, iletişimi tamamen, bir daha asla başlatmayacak şekilde bitirmekle, arkanı dönüp gitmekle olur. Bu antik sevgiliyi hayatından tamamen çıkarman lazım. Sosyal medyadan, her yerden.

Benim son olarak sana iki tavsiyem var. Birincisi, hiç arkadaşım yok diyorsun ve bu sorunu bu yaşta bile çözmen gerekecek. Hayatına daha fazla doyurucu ilişki ve eğlence katman lazım.  Zaten varolan düşkünlüğünü daha da beter hale getiriyorsun.

İkincisi, bu kadının senin somut şekilde kablolanmış ama artık var olmayan bir muhtaçlığını giderecek tek figür olması konusu. Evet bu belki doğru, diyelim doğru ama hem tek çözüm değil hem de doğru çözüm değil. Senin için doğru çözüm annenin seni duygusal olarak, baban da fiziksel olarak terk etmesi ile oluşan çocukluk açlığından, artık çocuk olmadığını ve bu kablolamaya hiç ihtiyacın olmadığını anlayıp kurtulman. Yani şiddetli ihtiyacını, muhtemelen gelip doyurmayacak bir kadınla doyurma fantezini bırakman lazım. Bunun yerine yetişkin bir erkek olarak, çocukluk ihtiyacının artık varolmadığını kavraman lazım.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Sorularınıza Patreon chat alanında daha hızlı cevap verebiliyorum.

Share this...
Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterShare on LinkedIn

40
Leave a Reply

Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.

avatar
16 Comment threads
24 Thread replies
2 Followers
 
Most reacted comment
Hottest comment thread
24 Comment authors
MehHuseyınKenzouHuntsmanAli Recent comment authors
  Subscribe  
Notify of
Polat
Guest
Polat

Mahmut abi bu saplantılı, takıntılı kalma ve atlatmakta zorlanma durumunun çocukluktaki yaşanan şeylerle kesin ilgisi var mı? Annem beni sever, sevdiğini de hep gösterirdi, o konuda bir sorun yoktu. Fakat beni hep yetersiz ve değersiz hissettirmişti. İleride yaşadığım ilişkide kaygılı bağlanma belirtileri gösterdiğimi fark ettim. Karşıdaki beni severse var olacakmışım gibi hissediyordum, sürekli bir onay ihtiyacı hissediyordum. Kız benden ayrılınca da zaten uzun süre saplantılı kaldım, unutmam normalden de çok daha uzun sürdü. Kendime diğer alanlarda güvensem ve yetersizlik hissi yaşamasam da, olay sevilmek, karşı cins olunca bana bir şeyler oluyor. Sanki değerimi karşıdaki belirleyecekmiş gibi davranmaya, hissetmeye başlıyorum. Karşıdaki… Read more »

Alaze
Guest
Alaze

Oha daldan dala atlamış kadının nasıl yetişkin çocukları olabiliyor mahmut abi anlamadım madem kadınlar çok partnere sahipken aile kurabiliyor o zaman kadının partner sayısının ne önemi var anlamadım

Whiterun
Guest
Whiterun

Belli bir yaştan sonra güzelliğin ve çekiciliğin azalması sonrası ve genç yaşta alfa özelliklere sahip bireylerle doyuma ulaştıktan sonra, çocuk için veya maddi olanaklar için mecburi şekilde evlenmek zorunda. Eğer daldan dala atlamış bir kadın seçersen sana eskilerine kıyasla daha düşük arzu, alfa dul, geçmiş travmalar ve hatta aldatılma ihtimalini arttırmış olursun. Bu yüzden partner sayısının önemi var.

Anonim
Guest
Anonim

Kadınlar evlenemez denmiyor ki, kadınlar artık istediği özelliklerde, değerde bir erkek tarafından tercih edilmezler; bu durumda ya kendilerini yanlarında hapis hissedecekleri ve hayat boyu aşağılayacakları betanın dibi bir adamla evlenirler ya da yalnız kalmayı seçerler ki böyle de oluyor.

hakan
Guest
hakan

Neden olmasın ki? Yalan söylemiş, geçmişini saklamış olabilir, adam da farklı şekillerde sıkıntılı bir erkektir vs vs bir sürü cevap.

Marcus
Guest
Marcus

Delikli boncuk yerde kalmaz, en gudubet, en işe yaramaz , en çekilmez , en gereksiz kadınlar bile evde kalmaz bulur bi andavallısını. Sen kafanı böyle şeylere yorma

randy
Guest
randy

Otuzu devirmiş biri olarak cevaplayayım; geçen hafta üniversiteden sınıf arkadaşım olan bir kızın düğününe katıldım npc olarak, bu arkadaş iki tur dönmüştü daldan dala ormanı Bu tarz hızlı kadınların tecrübesi de çok oluyor, bir gün evlelilik ve çocuk istediğine karar verdiğinde (kendi rızası ya da aile, çevre baskısı ile) Saf bi oğlan bulup istedikleri noktaya getirecek tuşlara basmayı çok iyi biliyorlar. Ki bu sitede yazılanlar o saf oğlan olmayalım diye var. Peki oğlanın saf olduğunu ben nereden biliyorum ? Diz çökerek evlilik teklifi, davullu zurnalı kız alma fotoğraflarını gördüm (ki benim dört yıl tanıdığım o kız tiksinir böyle geleneksel olaylardan)… Read more »

eagle
Guest
eagle

Benim de bir erkek arkadaş vardı üniversiteden 2 sene önce düğününe katıldığım, çocuğun en az 3 aldatma geçmişi var. Üniversitede falan hep bu lavuk evlenemez derdim evlendi ama. İnsanlar kendi menfaatleri için haklı olarak geçmişlerini saklıyorlar (yani hangi erkek ben eski sevgilimi aldatmıştım biliyor musun der ya da hangi kadın ben 15 kişiyle yattım der gibi). Artık olan oluyor tabii. Umulabilecek tek şey eşlerine karşı iyi olmaları diyelim.

Gringo
Guest
Gringo

Hasta adamcağız, Allah yardımcısı olsun.

EB
Guest
EB

“Neyse, eski kız arkadaşım ile buluştuk. Benden geçmiş için özür diledi. Sosyal medyadan ekleştik.” Bu cümlelerden sonraki kısımları okuyamadım. Sakinleşip sonra okuyacağım belki o zamana kadar videosu gelir.

Enigmatic
Guest
Enigmatic

Antik sevgili kısmında kahkaha attım. 😄

Antik zamandaki bir kızı 25 yıl kafada tutmak ne yorucudur bea! 🙁

Teoman
Guest
Teoman

Bahse girerim o yardım kuruluşu diye bahsettiği kesin sokak hayvanları derneği falandır 😀

sezo
Guest
sezo

şimdi buradaki abide sıkıntılar var ama genel olarak şöyle bir şey farkettim: erkekler bu eski sevgili muhabbetini daha çok yapıyor sanki. hani hep kadınlar unutmaz erkeği ilk kiminle birlikte olduysa sonrasında hep onu düşünürler vs diyorlar ama bu eski sevgilide takılı kaldım olayını erkekler daha çok yapıyor gibi ya. hatta en büyük korkum kocamın youtubeda 90lar aşk şarkısı yorumlarında yanındakiyle yaşar aklındakiyle ölürsün yazması muhabbeti falan da hep buradan çıktı zaten. buradaki abimiz çok sıkıntılı süreçlerden geçmiş, bağlanma açısından büyük problemlere sahip birisi, karısı iyi bile dayanmış çünkü çok büyük ihtimalle kadına onu saydığını ama sevmediğini hep hissettirmiş gibi. ama… Read more »

Òliver
Guest
Òliver

Mahmut Abi geçmişte lise yıllarımda birkaç sevgilim oldu. Bunların arasında bir tanesini unutamıyorum. Yani onu hiçbir yerden takip etmiyorum, iletişimimiz sıfır ama sürekli bir yerlerde onunla karşılaşacağımın hayalini kuruyorum. Bu durumdan nasıl kurtulurum ? 24 yaşındayım ve neredeyse 5 yıldır bir ilişkim yok

ddd
Guest
ddd

Esra Erol izler gibi oldum. Tüylerim diken diken oldu.

Nihat
Guest
Nihat

Mahmut abi merhaba, bi kaç sorum olucak izninle eğer cevap verirsen çok memnun kalırım. 24 yaşındayım 4 yıllık bi ilişkim geçen sene bitti. Uzun süreli ilişki olduğu için aynı evde yaşamasakta karı koca gibiydik yeri geldiğinde aynı evde kalıyorduk. Ondan sonra sayısız flört denemem ve bir tane sevgilim oldu ama hiçbiri onun gibi hissettirmedi. Bu kızla aramızdaki bağ çok farklıydı uzun süredir ne stalk yaparım ne profiline girerim ama unutamadım. Beynimin içinde bi yerde yaşıyor gibi hissediyorum başkalarına karşı bişey hissedemiyorum bundan ötürü. Başkasının onun yerini dolduracağını zaman zaman kendimi ikna etsemde çoğu zaman dolduramayacakmış gibi hissediyorum. Ondan sonra çok… Read more »

Han
Guest
Han

Mahmut abi merhaba 5 yıl önceki eski sevgilim 6 aydır nişanlı ınstegramdaki profil resminde ilk başlardaki parmağında olan nişan yüzüğü görünürdü 1 hafta sonra baktığım da ise yüzüğü görünmeyecek şekilde kırparak fotosunu güncellemiş.Bu kız sence aldatmaya meyilli mi beni ilgilendirmiyor ama kadınların doğasını daha iyi anlamak açısından soruyorum zira birisi bana çoğu kadın için kocaları sadece bir yedektir demişti sen ne düşünüyorsun bu konu hakkında bir kız neden nişan yüzüğünü gizler ?

Enigmatic
Guest
Enigmatic

“Bu kız sence aldatmaya meyilli mi beni ilgilendirmiyor ama kadınların doğasını daha iyi anlamak açısından soruyorum”

Kadınların doğasını daha iyi anlamak için sormuyorsun, eski sevgilini 5 yıl sonra bile stalkayarak acaba ekmek çıkar mı diye sorguluyorsun. Seni ne ilgilendirir? Bi de 6 aydır nişanlı diyor 😀

Han
Guest
Han

Tamam yetkili birisine benzeyen arkadaş 3.göz olarak,herkesin göremediğini gören şahıs olarak beni ifşa ettin tebrik ederim şampiyon ödülün benden şurdan kapı demek😀

Ali
Guest
Ali

Mahmut Abi merhaba şimdiden cevabın için teşekkürler. Ben ortalama 1 yıl önce bir kızla bakışmıştım ancak derslerden, sınava hazırlıktan dolayı hiç tanışmadım, konuşmadım. Aynı dershanedeydik. Sonradan yollarımız ayrıldı. O hukuk okumaya başladı bense tekrar sınava hazırlanıyorum dershaneye gidiyorum tekrar. Dershaneden öğleden sonra çıkıp (haftada 1-2) durakta otobüs bekliyorum ve her seferinde onu da tam durakta olduğum çoğu zamanlar orada görüyordum, izlediğini, baktığını fark ediyordum. Bu kızın beni arzuladığının bir göstergesi midir, açılış yapmamı mı bekliyordu? Ben yine açılmadım kıza. Bu böyle yaklaşık 7 ay devam etti. Ardından parası bol, arabası olan bir erkekle çıkmaya başladığını gördüm ancak adam tam bir… Read more »

Huntsman
Guest
Huntsman

Bir arkadaşımın evlilikle başı çok büyük dertte Mahmut abi. Hayatında daha önce hiç kız eli tutmadan, ilk gördüğü kızla apar topar evlilik yaptı. Çocuğun ailesi gayet varlıklı, nezih insanlar ama kızın ailesi tam tersine beterler. Kız bu çocuğu, amazonda timsah avlayan puma misali enselemiş resmen. Çocuğun eğitimi, statüsü, fiziği, tipi her şeyi on numara ama gel gelelim ki yansıması beta betaoğlu. Evde yatmaktan, her şeyin ayağına hazır gelmesinden, obez patates çuvalına dönmüş kız. Aslında olayın benim kulağıma gelmesi, çocuğun 2 yıllık evliliği süresi boyunca artık sabredemeyip, ailesine karı koca sırrını paylaşması ve olayın yayılmasıyla başlıyor. Kız meğerse, çocuğa yıllardır evcil… Read more »

Kenzou
Guest
Kenzou

psikolojik vaka. yalnız şu kısım dikkatimi çekti;

“…yıllar boyunca ne zaman terk edip gideceğimi merak edip durduğunu, bundan korktuğunu ama bunun olmamasına çok şaşırdığını söyledi. Buna rağmen kendisi beni hiç bırakmadı.”

abinin durumu karışık, davranışları sıkıntılı ancak burada da bir ders var sanırım. sanki kadını farkında olmadan elinde tutmayı başarmış böyle davranarak.

Huseyın
Guest
Huseyın

Mahmut Abi selam, kız arkadaşım instagrama normal bir post attı ve benden önce de arkadaşı olan bir erkek (5 yıllık ilişkimiz) posta ‘Bu güzellik instagrama fazla değil mi?’ yorumunu yaptı. Tepkim nasıl olmalı sence?