Erkek Adam Türkçe Podcast: Genel Kişilik Gelişimi

Biraz daldan dala atlamışız, bir arkadaşın sorusu kayda çıkmamış ama yine de verimli bir yayın oldu.

Yayında bahsedilen kitap Kişilik ve Dönüşümleri.

Yayınları sitemizin Odysee kanalından ya da  spotify kanalından da izleyebilirsiniz.

Youtube videosu aşağıda. Videoyu beğenirseniz, like’a basmayı unutmayın. Videonun şekilde daha çok insana ulaşmasını sağlayabilirsiniz.

Bir zamanlar Charlie Harper vardı (Two and a half men)

2003 – 2015 yılları arasında yayınlanan Two and a Half Men dizisi, gelmiş geçmiş en komik dizilerden birisi olması yanında, daha alfa karakterli Charlie Harper ve beta öderliğin kitabını yazan Alan Harper kardeşlerin müthiş kimyasıyla da birçok ilginç kadın – erkek ilişkileri öyküsü barındırıyordu.

Korkunç olan şu ki o devir geride kaldı. Şu an ABD’de kimse böyle “kadın düşmanı(!)” bir senaryo yazıp yönetemez. Aslına bakarsanız günümüz feminen totaliter kültür ortamında How I met your mother? ya da Friends gibi hafif komediler bile yapmak güç. Biz de ara ara eskileri izliyor, giden güzel günleri anıyoruz.

Rahmetliyi özlemle anıyorken bir hatırlayalım dedik. Youtube kanalımızı takip etmeyenler, birkaç klibi altyazılı olarak kanala koyduk.

 

Sürekli terk eden sevgili

“Sürekli terk eden sevgili neden geri döner? Sevgilimle şimdiye kadar 4 kere ayrıldık. Hepsinde beni o terk etti. Bazen ben peşinde koştum, bazen de o geri dönmek istedi ve Allah benim belamı versin geri kabul ettim. Bu sefer 5 aydan sonra yine terk etti. İlişkiye hazır değilmiş! Beni cepte sanıyor, ben sevdiğim için kabul ettim hep. Beni cepte görmemesi için ne yapabilirim?”

Sevgilinin sürekli terk etmesinin birçok nedeni var. Ama bu konuda yapılması gereken tek bir şey var ve soranın kendisi de muhtemelen bunu biliyor. Bu çözümü söylemeden önce şunları cevaplayalım: Neden sürekli terk ediyor? Amacı ne?

Terk ettikten sonra başkasını bulup sonra onunla olmayınca dönenin amacı belli. Yalnız kalmak yerine yedek lastiğine dönüyor. Ama zaten çoğu insan bu durumda yeniden kabul etmediği için en çok kafa karışıklığı yaratan şey, sevgilinin resimde (en azından görünürde) başkalarının olmamasına rağmen sürekli terk etmesi.

Pasif agresif sevgili

Sürekli terk etmek, tipik bir pasif – agresif cezalandırma yöntemi. Terk edileni kontrol etmek, hizaya getirmek temel amaçtır. Bu tür bir insan sorunları daha medeni bir şekilde çözmek yerine anında parlayarak terk eder ve sonra da büyük oranda terk edilenin peşinde koşmasıyla lütfedip geri döner.  Terk etmek şeklinde olmayan versiyonu da ortadan kaybolması, ulaşma denemelerine cevap vermemesi ve hatta engellemesidir. Sürekli engelleyip açar mesela.

Bu tür pasif – agresif yöntemler kullanan insanla sağlıklı bir ilişki yaşayamazsınız. Bu insanlar zaten kendileri sürekli terk ettiğinde peşlerinden koşacak adamlarla birlikte olurlar zira normal bir erkek bu davranışı çekmez ve bu insanı bırakır. Bu insanları düzeltme imkanınız yok. Tam tersi ne kadar sert olursanız olun her geri kabul ettiğinizde ona, sizi rahatça terk ederek cezalandırabileceğini söylersiniz. Tekrar edeyim, bu insanın pasif agresif kişiliğiyle alakalı bir durum ve bu insanlarla sağlıklı ilişki yaşanmaz. Siz de yaşayamazsınız, başkası da yaşayamaz. Eğer sevgiliniz bu şekilde pasif – agresif cezalandırma yöntemi kullanan biri ise, bu insanı terk edin ve bir daha asla kabul etmeyin. Ben değiştim, bir daha yapmayacağım diye yalvarsa bile, “güzel, bir sonraki sevgilin ve senin için iyi bir şey” deyin ve yine de kabul etmeyin. Sizi 3 – 4 kere terk eden insanı, gelip haftalarca yalvarsa bile geri almanız, “bu sefer zor oldu ama bak yine oldu” demesine neden olur.

Bu insanlar ilişki materyali değiller ve ilişki içinde kalarak düzeltmenin de bir yolu yok. Belki sizden tekmeyi yerse zihni açılır ve düzelir. Yani bu kişiyi terk ederek sadece kendinize değil, ona da iyilik yapıyorsunuz. Unutmayın:

Bozuk üzümden iyi şarap yapılamaz. İyi kalite üzümden iyi şarap da yapabilirsiniz, kabiliyetinize göre kötü şarap da. Ama bozuk üzümden iyi şarap yapamazsınız.

Beni cebinde sanıyor

“Beni dört kere terk etti … cebinde görüyor / sanıyor. Beni cepte görmemesini nasıl sağlarım?” Arkadaşlar, böyle bir durumda sevgiliniz sizi cebinde görmüyor / sanmıyor. Siz onun cebindesiniz. Sanki cepte değilsiniz de o sizi cepte sanıyor falan değil. Dört kere terk edip geri gelebiliyorsa siz ceptesiniz. Sizin o cepten çıkmanız lazım. Ama çoğu insan kendini kandırmak istiyor ve sorunun pratik şekli şu: “Ben ne yapayım da hem cepte olayım ama cepte olarak görmesin?” Böyle bir şey yok. Sizi cepte görmesini istemiyorsanız, o cepten çıkın gidin. BLÖF yapmayın. Bir kere cepte olduğunuza alıştırdığınız kişi ile ilişkiniz artık geri dönüşsüz zedelendi zaten. Bu tahribatın yarısı sizin eseriniz. Sorumluluğu alın, gerçekleri kabul edin, cepten çıkın gidin VE bir sonraki ilişkiniz için dersinizi alın. Ve hayır, bir sonraki ilişkiniz bu insanla olmayacak.

Yani no contact uyguluyorsunuz ama farkı şu ki onu alternatif olmaktan çıkarıyorsunuz. Size ulaşırsa buluşmuyorsunuz ve sizin yakanızdan düşmesini sağlıyorsunuz. Şansınız varsa hiç aramaz ya da kolayca peşinizi bırakır. Ama bazen peşinizden koşabiliyor. Öyle bile olsa almayın. Eğer yine kabul ederseniz, “bu sefer zor oldu ama yine oldu” diyecek ve ayrıca bir dahaki terk ediş ve geri dönüşünde, daha bir ısrarla peşinizden koşacak.

Bu insan bir ilişki yaşamanız için tek insan değil ayrıca iyi bir alternatif bile değil. Bu kişi söz konusu olduğunda, diğer binlerce alternatifinin %99’u bu kişiden daha iyi olacaktır. Zamanınızı bu insanla çöpe atmayın.

Siz sadece yalnızlıktan (hiç yoktan) iyiyseniz

Sevgilinin sizi sürekli terk edip geri gelmesinin bir başka nedeni de sizinle hiç yoktan iyi olduğunuz için beraber olması. Bu, kabul etmesi zor bir durum ama ne kadar kabul edip bu durumdan çıkarsanız, sizin için o kadar iyi. Zira bir kez birinin hiç yoktan iyisi olmayı reddederseniz, şu an olduğunuzdan çok daha değerli bir insan haline gelirsiniz. Ayrıca size gerçekten arzu duyan biriyle olma şansınızı arttırırsınız.

Bazen sevgiliniz sizi tam olarak istemiyor olabilir ama sizi yalnız kalmaktan iyi görüyor olabilir. Bu kişi genellikle kendisi de başkasını kolayca bulamayacak biridir. Ara ara sizden daralır ve gider başkasını arar. Bulursa tam gider ama genellikle  bulamadığı için yalnızlık üstüne çöker ve geri gelir. Geri gelip bir süre kaldı mı sizden sıkılır ve döngü böyle devam eder.

Bu döngüyü hemen kırmanız lazım. Yalnızlık, sizi hiç yoktan iyi olarak gören biriyle olmaktan çok daha iyidir. Bu kişiyle resmi olmayan bir ilişkiye de devam edebilirsiniz ama sevgiliniz olmasın. Ya bırakın, ya da tabak olarak dursun. Bu kişiye geri geldiğinde açık açık “bak güzelim, senden hoşlanıyorum ama böyle git gel ilişki olmaz. Beraber iyi vakit geçirip birlikte olabiliriz, seni sarar sarmalarım ama bizden bir daha sevgili olmaz” diyebilirsiniz. Kabul ederse kalır, etmezse gider. Siz peşinde koşmayın.

Şimdi tabii şöyle bir sorun var: Sizin hiç yoktan iyi olma sebebiniz muhtemelen daha önce onun gidip gelebilmesine neden olan omurgasız sünepeliğiniz ama böyle dik durursanız anında değerli olma ihtimaliniz çok yüksek.  Bu durumda da sevgiliniz sizi bir anda gerçekten, samimi bir şekilde değerli görebilir. Ama size tavsiyem bu insanla bir daha ilişkiye girmemeniz. Yeni kazandığınız değeri yeni biriyle değerlendirin. Çok daha sağlam bir ilişkiniz olacaktır.

Sürekli terk eden sevgilinin amacı ne?

Bu soruyu cevaplamak gereksiz, zira sizin bu soruyu soran zihin yapısından çıkmanız lazım. Sizin için doğru zihin yapısı şu: Sürekli terk eden sevgilinin amacı onu ilgilendirir zira zaten bir daha birlikte olmayacağız.

Siz amacını bilmek istiyorsunuz zira sizin zihininizde (ve onun zihninde) siz değersizsiniz, o değerli. Değersiz olan siz, o değerli varlığın ne istediğini bulmakla ve ona göre eğilip bükülmekle yükümlüsünüz.

Bu soruyu sormayı reddedin. Siz değerli biriyseniz o kişiyi hayatınızdan atıyorsunuz. O nedenle amacı sizin derdiniz değil. Peki nasıl değerli olacaksınız? Onu hayatınızdan atarak tabii ki! Sizi tamamen kaybedecek.

Bu dünyada siz dahil kimse eşsiz ve alternatifsiz değil. Bu sizin için özel biri olmayacak anlamına gelmiyor ya da sevgilinizi sürekli olarak alternatifleri ile değiştirin anlamına gelmiyor. Ama karşınızdaki sizin için çaba göstermiyorsa, alternatifleri ile aynı veya onlardan daha alt rütbeye iner anlamına geliyor.

Aşkta gurur olmaz

Aslına bakarsanız biraz duygularından arınıp düşünürse, hemen hemen her insan burada yazılanları zaten biliyor. Ama “çok sevdiği, onsuz yapamadığı için” bunları görmezden geliyor.

Burada çalışan birkaç beyin yıkama var. Bu beyin yıkamalardan ne kadar hızlı kurtulursanız, o kadar hızlı bir şekilde doyurucu bir ilişki hayatına sahip olursunuz.

Bunlardan birincisi oneitis. Oneitis ulvi bir şey değil bir ruh hastalığıdır.  Kurtulması kolay olmasa da en azından başlangıç olarak bunu sizin fedakar ve iyi bir insan olarak beslediğiniz kutsal duygu değil kurtulmakta zorlandığınız bir illet olarak görün.

İkincisi de şu aşkta gurur olmaz saçmalığı. Dünyada da var ama bizde adı konulmuş. Gurur yoksa aşk olmaz. Aşk gurursuz olmaz. Olsa olsa hastalık olur. Siz eğer gururunu aşk için tepeleten bir insansanız, siz sevilmeye layık olmayan bir insansınız. Sevilmeye layık olmayan bir insan mı olmak istiyorsunuz?

Siz eğer gururunu aşk için tepeleten bir insansanız, bir kadın sizi sevemez. Bir kadın saygı duymadığı bir erkeği sevemez. Seviyorum diye sizi, çevresini ve hatta kendisini kandırabilir ama bunu uzun süreler boyunca yapamaz.

Aşkta gurur olmaz demek, “ben gururumu koruyamayacak kadar muhtacım ama tabii bunu böyle söylersem gururum kırılır o yüzden aşk söz konusu olunca gurur olmaz diyeyim” demektir.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Saha Raporu – Kütüphanede açılış

Az sonra okuyacağınız saha raporu, koronavirüsün Türkiye’de peydah olmasından hemen önce yaşandı. Şubat 2020 sonları olması lazım. Mart ayından sonra yaşanacakları tahmin edebilseydik, peygamberliğimizi ilan ederdik. Vaziyetten pek haberimiz yok. Neşeliyiz, coşkuluyuz ama biraz da telaşlıyız. Spor Bilimleri öğrencisi olduğumdan anatomi gibi ezber gerektiren dersler alıyorduk ve kafamız da başka yerlerde olduğundan zorlanıyorduk. Vaktimizin çoğunu kütüphanelerde geçirmeye başladık; haliyle açılış maçılış peşinde değildik. Aklı fikri Bitcoin, sanal para gibi şeylerde olan bir arkadaşımız vardı, PUA işleriyle en çok o ilgilenirdi. Diğer arkadaşın da başka sıkıntıları vardı. Kısacası saha raporumun yan karakterleri, karı kız işleriyle uğraşacak durumda değildi. Her neyse, fazla uzatmadan raha raporuna geçelim.

Öğle yemeği için kampüse gittik, karnımızı bir güzel doyurduk. Kütüphaneye gidelim de ders çalışalım, yoksa anatomi belamızı okuyacak havasındaydık. Yanımızdaki kızlar kütüphaneye gitmek istemeyince üç erkek kalakaldık. Neyse dedik, gece akarız alemlere şimdi işimize bakalım. Kütüphanenin alt katında grup çalışmaları için bir araya gelebildiğiniz bir yer vardır. Orada biraz gürültü patırtı olur. Biz de oturduk, Kalf kaslarının Latince isimlerini falan çalışıyoruz. Ortam sıcak, yok Soleus yok bilmem maximus yok şunun lif tipi derken beynimiz muşmulaya döndü. Ara verdik. Tam o esnada arkamdaki masada bir hareketlilik oldu. Şöyle göz ucuyla döndüm baktım esmer bir hatun masaya katılmış. Önce pek dikkatimi çekmedi, arkamda kalıyor çünkü.

Önümdeki arkadaş kızı süzdü etti, vücudunu beğendi. “Kalçaları küçük ama böylesine daha iyi çakılır” minvalinde bir şey söyledi. Yetiştiği ve girdiği ortamlardan gelen bir rahatlığı vardı.

Diğer arkadaşla “az sessiz ol, kız duyacak” dedik. Sonra döndüm tekrar baktım, şöyle bir kızın vücudunu avcı gözüyle süzdüm. Döndüm arkadaşa “Hacım, bunun her yeri küçük” dedim. “Üflesen kırılacak, şu kollara bak.”

Gerçekten de ufacık tefecik bir şey. Bizim diğer Bitcoinci arkadaş, “El falına bakma bahanesiyle bir yanaşayım kızlara, siz de arkamdan gelirsiniz.” dedi. Biz boşver moşver derken arkadaşı ikna ettik, vazgeçti. Kısmet banaymış tabii, haberim yok. Kızı mızı boşver, kalf kasına dön birader derken kız sandalyeme çarptı, ofladı pufladı. O an dedim tamam, bu iş bende. Benim çantada çikolata vardı, dedim kız pası verdi çikolata ile golü atarım. Çıkardım çantadan çikolatayı, döndüm arkamı uzattım kıza.

“Al abi bi snicker ye” dedim hafif gülümseyerek. Herkes güldü tabii, ortam bi ısındı. Kız “yok diyetteyim ben, tatlı, şeker yemiyorum” minvalinde bir söyledi. Aha dedim, ben Spor Bilimleri öğrencisiyim. Beslenme dedim mi bana soracaksın. Bizim Bitcoinci arkadaş da biliyor işleri tabii, rekabet istiyor.

“Sen biraz fazla kalmışsın diyette.” deyiverdi. Çalı çırpıdan farkın kalmamış, ne olacak bu halin?” Bir anda kızların odağını kendisine kaydırdı. Bir şeyler söylemem gerekiyordu, aklıma geleni pat diye söyleyiverdim.

“Kızın doktoru benim birader, hastayla doktor arasına girme.”

Aslında Bitcoinci eleman orada bir şeyler diyebilirdi ama hafif güldü, mevzuyu çaktı. Kısacası kızı bana bıraktı. Kız tüm vücudunu bana döndürmüştü artık. Suratında aptal bir gülümseme vardı, bunu pasif ilgi işareti olarak attım cebe. “Allah allah, bak sen.” dedi. “Sanki tıp okuyorsun ha!” dedi, orada bana bir shit test atmış oldu.

Tabii arkadaşları da durmadı. Onlardan da bir ton laf geldi. Ben de şöyle bir gevşedim. Vücudumun yarısı kıza dönük, yarısı bizim masaya. Ama kafam olduğu gibi kızın suratına bakıyor. Göz kontağı kuruyorum ama en fazla 3 saniye. 2 saniye başkasıyla göz kontağı kuruyorum, sonra 3 saniye yine kızla. O hafif, alaylı gülümsememi ve gözlerimdeki kısık bakışı koruyorum. Hatta bazen dudaklarımı vesaire yalıyorum. Kızın shit testine verdiğim cevap “O zaman hastan olayım, tedavi et beni.” oldu. Orada açılış ve tanışma kısmını koparmış oldum bence; orada kızla iletişimin kapısı açıldı. Adın ne, memnun oldum, hangi bölüm, hangi hoca vesaire klişe soru cevaplarla tanıştık. Masaları birleştirdik, ben doğal olarak kızın yanına oturmaya yeltendim ama başka bir arkadaşı hemen kapıverdi orayı. Kız evi naz evi meselesi anlayacağınız. Sana kızı kolay vermeyiz diyorlar akıllarınca. Ama kızın ilgisini çekmeyi başarmışım ki kız pasif ilgi işaretleriyle gel beni tavla diyor. Bakışları bende, elleri hiç durmuyor. Ya saçlarında, ya elindeki bileklikte, vücudu hafif bana dönük. Bir ara dudaklarını yaladı. Dedim normaldir yalar, olabilir. Hemen sazan gibi atlama. Ancak vücut dili her şeyi anlatıyor. Hem göz kontağı kuruyor hem de dudaklarını yalıyor. Bilinçsizce yapılan bir flört hareketidir bu.

Masada muhabbeti artırdık ama kıza tam ilgi gösteremiyorum. Rahatlık, vücut dili, muhabbet vesaire tamam ama zamanlama ve bağ kurma konusunda sıkıntı var; kızın yanındaki cadaloz taş koyuyor. Bitcoinci arkadaşı yendik, kızın arkadaşına yeniliyoz. Oğlum malafatı masaya vurman şart dedim kendime. Kütüphanenin çıkışında langırt masası vardır. Millet kahve sigara içer, langırt oynar. Döndüm kıza, “Gel seninle langırt oynayalım.” dedim. Yanındaki arkadaşı “Biz bostan korkuluğu muyuz burada?” deyiverdi.” Şöyle bir benim arkadaşlara bakış attım. Biraz yardımcı olun, wingman falan olun; bu kız kıskançlık krizine girdi yol vermiyor bana. Ama yok, onlar diğer kızlarla bilmem nerenin kahvesi şöyle böyle muhabbeti yapıyor. O an aklıma bir cümle geldi, dedim söyle gitsin. “Langırt oynayabilmek için ehliyetin olması lazım. Var mı senin langırt ehliyetin.”

Kızların “sen ne diyon oğlum” bakışı vardır, bilirsiniz. O bakışla “Langırt ehliyeti ne lan, kıçından uydurma. Hadi diyelim ki öyle bir şey var, arkadaşım X’in (esmer hatun) ehliyeti var mı?”  Haydi, oğlum dedim kendime, bitir şu işi. “Ben langırt federasyonu başkanının çaycısıyım. Ben ehliyetini verdim ona, sen karışma.” O zaman benim esmer hatun da bir shit test atıverdi. Gülerek, “Önce doktorum dedin olmadı, sonra hasta oldun şimdi de çaycı oldun; az kolpacı değilsin sen de hee” dedi. “Ben de her türlü meslek var, sen langırt oynamaya gel anlatırım.” diye yanıt verdim. Benim esmer hatun bayağı güldü buna, pasif ilgi işaretlerinden aktif ilgi işaretlerine geçti. Benim tarafıma geçmeler, bana espriler yapmalar, şakalarıma gülmeler. Biz masada bir süre daha sohbete devam ettik. Ben bazı şakalar, komik sözler söyledim. En sonunda kızla masadan kalktık, langırt oynamaya gittik. Kız tam beceremiyor, ben de yardım bahanesiyle vücuduna dokunuyorum. Orada kino dediğimiz şeyi bolca yaptım. Ama belli belirsiz. Sonradan diğerleri de katıldı, malum iki kişi langırt oynanmaz. Ben kızı yanıma aldım, o kaleci oldu. Öyle oynadık. Dedim oğlum Alduin, açılış ve bağ kurma tamam. Bokunu çıkartma kapanışı yap. Kızın numarasını almaya kararlıyım. “Doktorun olarak söylüyorum,” dedim “durumun kritik. Seni bir ara tedavi etmem lazım numaranı verirsen bir randevu ayarlarım.” Kız bana şimdi hatırlayamadığım hafif argo bir ifadeyle shit test attı. “O zaman hastan olarak söylüyorum, durumum kritik. Beni bir ara tedavi etmen lazım, numaranı verirsen randevu alayım.” dedim.

Olay benim için orada kapandı zaten. Şakalaştık, gülüştük, kız telefon numarasını verdi. Numarayı alır almaz döndüm bizimkilere, dedim hayde gidiyoz ben işimi hallettim. “Akşam kulüp toplantısı olacak, biz kaçıyoruz.” dedik, çıktık okuldan. Tabii kızın numarasını alırken dikkat edersiniz biraz üsteliyorum. Yani ısrar ediyorum. Burada şu önemli; kızın zaten telefon numarasını verme niyeti vardı, bunu bildiğimden üzerine gittim. Eğer niyeti olmasaydı ve tabii ben kızla önce bağ kurmamış olsaydım o ısrar bildiğiniz muhtaçlık göstergesi olurdu. Burada kız flört oyununu oynamak istiyor, numarayı vermek için son kez direncinin kırılmasını istiyor.

Peki, Alduin, sonra ne oldu derseniz. Kızla onlarca kez buluştuk, hem ortak arkadaş ortamında hem de baş başa bir şeyler yedik içtik. Flört ediyorduk aslında ama işi cinselliğe getirmedik. Nedeni korona söylentisinin iyice yayıldığı zamanlara denk gelmesi. Yok devlet hastanesinde korona virüslü varmış, sağlık bakanlığı söylemiyormuş muhabbetleri dönüyor. Okullar da kapanacak gibi. Kız öyle hemen yatağa atılacak ya da tek gecelik olacak biri değildi. Flört ederken kızı tanımaya çalıştım, gözlemledim. Uzun sureli ilişki için bir potansiyeli vardı ama kızlara pek güven olmaz, biliyorsunuz. Bir-iki buluşmadan sonra anladım ki kızın cinsellik yaşamak için partnerine güvenmesi gerekiyor. Zaten ben de kızdan hoşlanmıştım, tam benlikti. Şu flört aşamasını sevgililik aşamasına getirelim, sonra hayır ola dedik. Dedik ama önce korona, sonra YÖK vurdu. Okullar kapandı, ben de kızla kurduğum bağı kaybettim. Bakalım, ne olacak.

Konuk Yazar: Alduin

Nofap yapmalı mı yapmamalı mı?

Nofap hakkındaki düşüncelerimi sitede ve poscastlerde parça parça belirttim ve şimdi bakınca derli toplu bir cevap vermem gerektiğini fark ettim zira parça parça yazınca birbiriyle çelişiyor görünen şeyler yazmışım.

Özellikle bilmeyenler için nofap nedir onu açıklayalım. İngilizce argosunda fap erkek mastürbasyonu anlamına geliyor. Bildiğim kadarıyla da fap kelimesi, mastürbasyon yaparken çıkan sesin fap fap fap şeklinde olmasından geliyor. Nofap ise kısaca mastürbasyon yok anlamına geliyor.

Nofap’ın başlangıcı, 2011’de ABD’li web developer Alexander Rhodes’ın, 2003 yılında yapılan bir araştırmayı okuması. Çin’de yapılan bu araştırma, 7 gün mastürbasyon yapılmaması durumunda erkeğin testosteron seviyesinin yüzde 145 arttığını iddia ediyor. Bundan sonra kurulan nofap.com bu akımın başlangıcı. Nofap aslında günümüzde sadece mastürbasyon yapmamak değil, mastürbasyondan ayırması neredeyse imkansızlaşan pornodan da kurtulmak anlamına geliyor. Ama ben burada nofap’ı mastürbasyon yapmamak olarak kullanacağım.

Şimdi nofap yapmalı mı yapmamalı mı onu cevaplayalım. Cevabım hem evet hem de hayır.

Önce evet kısmına gelelim.

Nofap ile ilgilenen erkeklerin çoğu arada bir mastürbasyon yapan erkekler değiller. Çok sık mastürbasyon yapan erkekler. Ve bunu da porno eşliğinde yapıyorlar. Porno – Mastürbasyon – Orgazm döngüsü yani PMO artık bu adamların aşırı yaptığı bir şey halini almış durumda oluyor.

Bunun temel zararı şu: Cinsellik veya üreme, insanın en temel ihtiyaç ve dürtülerinden biri. Bu temel dürtü ise yeme dürtüsü gibi vücudun ödül sisteminin en fazla ödül kimyasalı (dopamin) bağladığı dürtülerden biri. Çıplak bir kadın görüp orgazma ulaşma süreci ciddi miktarda dopamin salgılamanıza neden oluyor.

PMO ile çok yüksek miktarda dopamin salgılıyorsunuz. 100 yıl öncesine kadarki on binlerce yıllık tarihte bir erkek hayatı boyu taş çatlasa 3 – 4 değişik kadını çıplak görüyordu. Bundan çok daha fazlasını çıplak görenler bile ayda yılda bir farklı bir kadını çıplak görüyorlardı. Basılı ve video pornosu bu rakamı çok yukarı çekse bile daha 15 sene öncesine kadar bu rakam gerçekten kısıtlıydı. Erkek üreme stratejisi fazlaca kadına tohum yaymak üzere kurulduğundan, aynı kadını değil farklı kadınları çıplak görmenin ciddi bir dopamin ödülü var.

Şimdi ise ortalama bir erkek internet porno sitelerinde 10 dakika içinde on binlerce yıllık tarihteki erkeklerin hayatı boyunca gördüğü kadar kadını çıplak görüyor. 15 yıl öncesine kadar 1 senede görülecek kadar değişik kadını ise 30 dakikada çıplak görebiliyorsun.

Bu ise çok ciddi bir dopamin seli yaratıyor. Eh abi ne güzel işte dopaminler şelale diyeceksiniz ama şöyle bir sorun var: dopamin duyarsızlaşması. Beyinde bir kimyasal sürekli olarak aşırı salgılanırsa, onu algılayan reseptör sayısı, artışı dengelemek için azalıyor. Bir de beynin her türlü bağlam için kullandığı ödül sistemi ve kimyasalın aynı olduğunu düşünün. Yeme, içme, işte başarı, bir müsabakada başarı, vs. hepsi aynı.

Fakat PMO ya da aşırı MO (mastürbasyon – orgazm) uzun süre devam ederse, dopamin reseptörleri giderek azalıyor ve insan artık yeme, içme, işte veya sosyal hayatta başarıdan aldığı zevki alamamaya başlıyor. Dopamin insana “doğru yoldasın, başarının yolu bu, bu yolda devam et” diyen bir kimyasal olduğu için, doğal başarı aktivitelerinde insan yolunu kaybediyor ve PMO / MO’nun aşırı dopamin seli haricinde bir başarı hissini yaşayamamaya başlıyor.

Daha da kötüsü, bu duyarsızlaşma yüzünden gerçek bir kadınla sekse bile duyarsızlaşabiliyorsunuz. Bugün oldukça güzel bir kadınla birlikte olan veya birçok güzel kadınla beraber olabilen birçok PMO bağımlısı erkek bile, gerçek sekste kafasında porno izliyor (çeşitlilik), boşalamayıp sonra gidip mastürbasyon yapıyor ya da partneri ile seks yapmayı tamamen bırakabiliyor.

Uzun bir açıklama oldu ama şimdi diyeceğim şeyi anlamanız için bu uzun açıklamayı anlamanız lazım. Uzun süreli aşırı uyaran ile oluşan dopamin duyarsızlaşmasını tersine çevirmeniz mümkün ve burada Nofap devreye giriyor. Eğer aşırı PMO/MO yapan biriyseniz, Nofap size büyük fayda sağlayacaktır. Böylece bu dopaminler şelale durumundan tamamen çıkıp, beynin dopamin reseptörü sayısını arttırmasına izin vermeniz gerekiyor. Bu açıdan eğer PMO/MO bağımlısıysanız, min 30 gün ve en iyisi 90 gün Nofap yapmanızı şiddetle tavsiye ederim.

Peki aşırı ne demek? Buna cevap vermeden önce şunu söyleyeyim. Lehte tüm saçmalıkları unutun, pornodan tamamen kurtulun. Pornonun kararında olması çok zor. Bugün ben az izliyorum diyenleriniz bile yarın porno kuyusuna düşme tehlikesiyle karşı karşıya. Alkolün de bağımlılığı var ama arada bir alkolün zararı yok diyebilirsiniz. Evet doğru ama alkolün farkı şu: yanınızda sürekli uzanıp viskisinden birasına çeşitte alkolü size bedava sunan bir sihirli dolap yok. Öyle olsaydı, alkolü arada bir içmekten alkolik olmaya geçişi tehlikesi de çok yüksek olurdu. Pornoda ise böyle birkaç “dolabınız” var. Birini cebinizde taşıyorsunuz!

Cinsel fonksiyonalite kayıplarını ve beyne verilen hasarı düşünün. Evet, mastürbasyon tek başına olmasa bile aşırı porno kullanımı insanın beynine kalıcı ve MR’larda görülebilen zararlar veriyor. Aman diyeyim kalıcı hale gelmeden bırakmayı ciddi ciddi düşünün.

Bakın pornodan kurtulun dedim, özellikle bırakın demedim. Pornoyu bırakmak deyince sanki bir şeyden vazgeçiyormuşsunuz gibi oluyor. Porno bağımlılıktır ve insan bağımlılıktan kurtulur.

Şimdi gelelim mastürbasyona. Bence aşırı mastürbasyon, vücudun ihtiyacı olanın üstündeki her durum. Haftada 2 kereden fazla mastürbasyon. Ama çoğu erkek hergün mastürbasyon yapıyor ve sayıları hızla artan bir grup hergün birkaç kere mastürbasyon yapıyor. Bu gruptaysanız, dopamin duyarsızlaşması yaşıyorsanız (normal zevkler tad vermediğinden bir depresyon hali, işte ve sosyal hayatta başarısızlıklar, PMO’ya çok vakit ayırma, vs …) beyninizi onarmak için haftada 2 – 3’e düşmek yerine Nofap yapın.

Ve dünyada her zevkte olduğu gibi kendinizi terbiye etmek için ara ara nofap yapın. İnsanların ara ara her zevkin orucunu yapması faydalıdır.

Şimdi hayır kısmına gelelim.

Kendinizi onardıktan sonra haftada bir veya iki MO’nun faydalı olduğunu düşünüyorum. Eğer düzenli cinsel partneriniz yoksa tabii. Yoksa onu da yapmasanız olur. Ama mastürbasyonun bu seviyede olanının rahatlama, sperm yenileme gibi yararları var. O nedenle aslında desteklemediğim hareket Neverfap. Tamam, gerçek bir cinsel yaşamınız olsun, neverfap da yapın ama uzun bir nofap ile kendinize geldikten sonra nofaptan neverfap’a geçmeyin. Eğer pornoyu hayatınızdan çıkarırsanız, dışarıdan gelen uyaranları da kısıtlarsanız aşırı mastürbasyona yeniden düşme şansınız az. Çevreden gelen uyaran derken :

  • Reklam, görsel basında yer alan açık ya da vücuda yapışık şeyler giyinen kadınlara bakmamayı alışkanlık haline getirin.
  • Dışarıda açık ya da vücuda aşırı oturan şeyler giyinen kadınlara bakmamayı alışkanlık haline getirin.

Bakın bunun ahlaki tartışması ayrı konu. Geçersiz bir tartışma değil ama ben burada tamamen sizin kendi sağlığınız açısından değerlendiriyorum. Önünden geçen her kadının kıçına, memelerine bakan adamlar var. Dışarı çıkın siz de görürsünüz. Belki onlardan birisiniz. Arada bakmakta bir sorun yok ama hergün bunu birkaç kere hatta daha fazla yapan adamlar var. Bu bir tavuk – yumurta olayına dönüyor. Adamlar abazan oldukları için bunu yapıyorlar ama bunu yaptıkları için de abazanlar! Dışarda yürürken genellikle güzel kadınlara ya hiç bakmayın ya da yüzlerine bakın. Ölçülerini zaten bakmasanız bile göz ucunuz yakalıyor.

Görsel basın, sosyal medya ise tam bir cinsellik bombardımanı. Eskiden sadece medya vardı şimdi instagram “götüm var, götümü göstereyim, götüm olduğunu söylemiş miydim” tadında bir sürü insta model türedi. Bunlardan da uzak durun.

Kısaca tekrar edeyim: PMO ya da MO bağımlısı olduysanız ki çoğu insanın Nofap ile tanışması bunun sonucunda, 30 – 90 günlük mastürbasyon orucu sizin dopamin duyarsızlaşmanızı tedavi edecektir. Tavsiye ederim. Ondan sonra uyaranları azaltın. Pornodan tamamen kurtulmanız lazım. Dışarıda da uyaranları azaltın.

Düzenli seks hayatınız varsa neverfap yapabilirsiniz. Yoksa neverfap tavsiye etmem ama haftada 2 kereden fazla da mastürbasyon yapmayın.

Porno bağımlılığından kurtulmak istiyorsanız, Pornoyu bırakmanın çok kolay yolu kitabına bakabilirsiniz.

NOT: Türkiye’de bu konuda Neverfap akademi var.

Kadınların erkekleri sevip takdir etmeleri

Aşağıdaki tweetler gerçekten traji komik. Tweetler şöyle diyor:

“Şaka bir yana, kırmızı hap manosphere tayfasının benim tweetlerimi sevmeme nedeni, onlara sürekli olarak erkeklerin sevildiklerini ve takdir edildiklerini göstermem. Bu, onların kafasındaki kadın imajı ile çatışıyor ve bu nedenle de bunu haklı çıkaracak yollar arıyorlar.”

Bu ilk tweet. Erkeklerin sevilmediklerini ya da takdir edilmediklerini iddia eden yok. Ama bu onların hayat performansına bağlı. Bazı oğlanlar koşulsuz olmayan sevginin sahte sevgi olduğunu düşünüyorlar. Ama gerçek sevgi koşulludur, koşulsuz sevgi ise masal dünyasına aittir.

Asıl traji-komik olan ise ikinci tweet:

Bu ideolojileri takip etmek zorunda olduklarını inanıyorlar zira kadınların onları asla takdir etmeyeceklerini düşünüyorlar.

Sonra ben gelip “hayatımdaki erkekleri seviyorum zira onlar çok çalışkanlar ve benim için çok şey yaptılar” diyorum.

Onlar: Hayır. Nasıl olabilir? Bu benim kitabımda yazmıyor.

Hahaha 😀 Burada kendisi farkında olmadan kırmızı hapın dediğini doğrulayıp söylüyor.

“hayatımdaki erkekleri seviyorum zira onlar çok çalışkanlar ve benim için çok şey yaptılar

Erkeklerin sevilmediklerini ya da takdir edilmediklerini iddia eden yok. Ama bu onların hayat performansına bağlı. Senin de dediğin gibi. Ha tabii bu sürdüğü sürece sevgi ve takdir var. Geçmişte yapılmış olmasının etkisi pek fazla değil.

Tekrar ediyorum arkadaşlar, kadınlar erkekleri gerçekten sevip takdir edebilirler. Gerçek dünyada olan şeye gerçek diyorsak, koşullu sevgi gerçektir. Gayet de doyurucudur merak etmeyin. Eğer siz masal dünyasından, anne kucağından koşulsuz sevgiye gerçek diyorsanız, o sizin masal alemini gerçek sanmanızdan.

Saha Raporu – Rus kızı ile öpüşme kapanışı

Merhaba abi öncelikle yaptığın işler için teşekkürler bir kaç yıl önce böyle bir olayı başkası anlatsa inanmazdım ama artık başıma geliyor.

İkimizde 20 yaşındayız. Kız zaten rus, Türkiye ortalamasının çok üzerinde HB 8-8.5 Tinder da super like atmamdan bir-iki gün sonra eşleştik. İlk mesajı o attı ve merhaba yazdı. Peşine bir kaç dakika sonra çok yakışıklısın yazmış. Nasıl gidiyo falan derken 5-6 mesajda buluşmayı ayarladım. Türkiye numarası olmadığı için sonraki konuşmalar İnstagramda geçiyor. İnstagram dan kahvecinin konumunu ve saati gönderdim.

K:Buluşunca ne yapıcaz ?
B:kahveleri aldıktan sonra helikopter turu yaparız
K:ciddimisin
B:evet hatta uslu bir kız(good girl) olursan şirinleri bile görebilirsin.

Ertesi gün, kız “1 saat erken buluşalım mı, kaldığım yere erkenden dönmem gerek” dedi. Bakarız diye cevapladım. Buluşmaya bir kaç saat kala “saat 3te orada olurum” yazdım.(Kızın sorduğu gibi daha erken yani). Buluştuk tanışma, bağ kurma faslı vs. kızın yarım yamalak ingilizcesiyle birer kahve içip kaynattık. Ben bu sırada arkama yaslanıp göz teması kurmaya odaklandım. Bu sırada konuşurken ilk 15-30 dakikada falan ben kızın ne iş yaptığını anladım. Daha önce pavyona da striptiz kulübüne de gittim. Kızın bu sektörde olduğunu söylediği şeylerden anladım, zaten barizdi. Bütün süreç boyunca bunu bilmeme rağmen kıza hiç konuyu sormadım ya da
bildiğimi belli etmedim.

Kahvem bittikten sonra canım sıkıldı yakında bir park var hava almaya oraya gidelim dedim. Parkta hep elim kızın belindeydi, burada öpmeyi planlıyordum ama olmadı. Üşüdüğünü söyledi, içkili bir mekana gittik. Arabayla giderken aynada makyajını tazeledi, “benim için yeterince güzelsin daha makyaj yapmana gerek yok” dedim. Soğuktan bozuldu
falan dedi galiba, bende güldüm.

Önce karşılıklı oturduk, 5 dakika sonra video gösterme bahanesiyle yanıma oturttum. Daha önceden ilk Tinder buluşması olduğunu heyecanlı olduğunu söylemişti, yanımda otururken bilekliğiyle oynuyordu. Elini alıp niye oynayıp durduğunu sordum utandığını söyledi, utanmana gerek yok tarzı bir şey söyledim.

Bu bahaneyle elini tuttuktan sonra genelde benim elimi iki eliyle birden tuttu oturduğumuz süre boyunca. Ne içersin dediğimde seninle olduktan
sonra fark etmez, Türkiye de ilk defa bu kadar iyi zaman geçiriyorum tarzı iltifatlar etti.

Mekanda yan yana otururken bana bakıp bakıp sırıtmaya başladı bir şey konuşmasak bile, bende aşık gibi sırıtmaya başladığını görünce öptüm. Ağzını iyi kullanıyorsun, kokunu beğendim diye iltifat etti. (Parfüm falan değil doğal kokudan bahsediyordu) Saat 7de mekanlar kapandığı için çıktık arabanın arka koltuğunda yiyiştik. Sonra gitmesi gerektiği için
kaldığı yere bıraktım. Ne yazık ki kendi evim yok olsaydı oraya davet ederdim.

Mahmut’un yorumu: Maalesef yiyişince kız tahrik oluyor ama sonra bir yere götürüp birlikte olamadığın için kızla yatamamış oluyorsun ve bu da senin eksi hanene yazılıyor. Normalde de sorun ama normalde bunun işi bitirme şansı daha az. Ama HB 8 üstü Rus kız ve Tinder’da. Kızın bu bahsettiğin günden sonraki günler içinde en az iki erkekle buluşması ve bu adamların senin lojistik nedeniyle yapamadığın kapamayı yapması çok büyük ihtimal. Ondan sonra da kız birden buluşmalara gelmemeye başlar.

Çapkınlığın başarıya ulaşmasının yüzde 60 – 70’i lojistiktir. Gençsen ve yerin yoksa yeri olan bir arkadaşından anahtarını alacaksın, kız eve gelirse adama mesaj göndereceksin ve adam evden 2 – 3 saat çıkıp dolaşacak. Sonra geldi mi ev arkadaşım de kim bilecek?

Burada çoğunuzun yaptığı bir hata da yiyişmeye fazla kapılıp absürt abazanlıklar yapmanız. On dakika sonra içinde olmayacağınız kızın memelerine veya vajinasına ellerinizle abanmayın (sikeceğiniz kızın da vajinasını ellemenize gerek yok, sikerek tahrik edebilirsiniz merak etmeyin), silah arkadaşınızı pantolon üstünden bacak düdüklemeye çalışan fino gibi sürtüp durmayın. Kadını öpmek, belinden kalçalarından tutmak, vs. tahrik eder zaten.

Arabada vedalaşırken oyalandı “bir daha görüşecek miyiz” dedi, “daha sonra mesaj atarım” dedim. Çok sarhoşum falan deyince -“Do you NEED me to come with you?” dedim tabii böyle kızların kaldığı mekana bu şekilde
gitmek kötü bir fikir ama o an mantıklı geldi 😀 Kız “Do you MEET me?” diyorum sandı 😀 (biliyorum bir anlamı yok ama onun İngilizcesi
kötüydü zaten)

“Evet buluşalım” falan dedi, arabadan inip kaldığı yere gitmek istemedi pek.

2 Gün sonra nasılsın diye mesaj attım.

Mahmut’un yorumu: 2 gün çok değil ama Tinder gibi ortamda ve günümüz iletişim çağında 24 saat yeter.

K: O gün çok içtiğim için bana hiç yazmıycaksın sandım.
B: Bu sefer beraber içeriz. Günü ve saati yazdım.

Kabul edilebilir bir bahane sunup ertesi gün buluşalım dedi.

B: Ertesi gün erken saatlerde müsaitim 12 de buluşalım.
K: Saat 1de buluşalım uykuya ihtiyacım var.
B: 1 uyar.
K: niye bu kadar erken?
B: akşam işim var.
K: yarın olmaz mı?
B: hayır üzgünüm.

İkinci buluşmaya bir gün kala iptal etti. “Çarşamba boşmusun” dedim. “umarım perşembe” diye cevap verdi. “Perşembe 2de görüşürüz” dedim.

Perşembe gece 3te mesaj atmış yorgunum uyumam lazım gelemem diye 😀 Öğlene doğru ok diye cevapladım.

Bu konuşmadan 3 gün sonra nasıl gidiyo diye mesaj attım.

Mahmut’un yorumu: Can alıcı hatan bu. Kız seni iki kere ekmiş (reddetme). Üstelik dikkat et ikisinden de alternatif gün belirtmiyor. 2 kere reddedilince ne yapıyoruz. NEXT. Sen ne yaptın? Peşine düştün. Next eyleyip nadasa bıraksan sonradan gelme ihtimali 30% ise sen bu hareketinle 10% yaptın.

Bunu yapmayın. Kızı şimdilik başkası kapmış olsa bile o başkası 90% mavi haplı. 3 – 4 haftaya kalmaz kızı kaçırtacak. Eğer nextlesen bu kız o zaman sana gelirdi. Kızla zaten işinden dolayı çok ciddi takılamazdın. Geldi mi güzel bir tabak olurdu sana. Ama nextlemediğin için bunun olma ihtimali az.

Fazlaca kızla buluşursanız siz de bazen kızla iyi gitse de kızı sonra ekiyorsunuz. Zamanında Tinder’dan 25 yaşında çok güzel bir kadınla çok iyi bir akşam geçirmiştim ama ilk gece hemen eve gitmesi gerektiğini söylediğinden bize gidemedik. Sonra aradığımda buluşmaya istekliydi ve ertesi güne sözleştik. Fakat ben kızla ilk buluşmadan sonra başka bir kızla buluştum ve onunla şahane geçti ve sonrasında bir hafta tavşanlar gibi olduğundan ilk kızı ektim.  İlk kız aslında gayet iyiydi ve niyetim de vardı. Mahmut bunu yapıyorsa, HB 8 kızı misli yapabiliyordur.

K: Artık bilmiyorum, sıcak hava istiyorum veya kendi şehrime dönmek istiyorum.
B: ben seni ısıtırım.

Bu mesajı beğendi ve cevap olarak kalp attı (bu noktada kızın nice girl olduğunu düşünmedim değil)
B: Montumu vererek yani?
B: Sen ne sanmıştın yaramaz kız:)

Mahmut’un yorumu: Son iki mesaj çok yapılan bir hata. Cüretkar bir mesajdan sonra onu fazla ileri gittim diye geri almak. Ya da başka bir versiyonu cüretkar bir espri yapıp sonra ardından gülücük, dil göndermek (o mesajla yazsan sorun olmayabilir ama ardından göndermek zayıf bir hareket). Burada senin amacın bu olmasa bile böyle görünmüştür.

Görüldü attı.

Ertesi gün aklıma gelince seninle takılmak eğlenceliydi tekrar yapmak istersen haber ver demeyi düşünüyorum.

Mahmut’un yorumu: Yani tam peşine düşüp bir daha kızı görmemeyi garantilemek istiyorsun. Olabilir. Çoğu erkek bunu yapıyor zaten 🙂

İlk buluşmadan sonra kızı düşünmedim değil (bence bu oneitis değil, kıskançlık vs. hissetmedim) aklıma gelince refleks topuyla boks yaptım kitap okudum kendi işime baktım kafamı dağıtmak için. İlk andan itibaren kendime kurtarıcı moduna girmememi söyledim ve girmedim. Bu kadar ilgili bir kızla neden ikinci buluşmayı ayarlayamadım bilmiyorum, casual dating ayarında takılmak isterdim, o kadar iltifat hoşuma gitmedi değil.

Mahmut’un yorumu:

Bu süreçte ben hiç iltifat etmedim. Belki Ukrayna-Rusya sınırında ki gerginliktendir. Belki aramızda başka bir şey olmaması benim için iyi olmuştur, kızın güzelliğinden etkilenmedim ama kendimi kaptıracak gibiydim sanki.

Mahmut’un yorumu: Stiprizci kıza kendini kaptıracaksan zaten evet olmaması iyi olmuş. Hep derim. Birçok erkeğin beta davranışları aslında onları koruyor. Bir kafese kapatıp aç bırakarak koruyor ama pavyon çalışanı kıza kendini kaptıracağına kafeste aç kal daha iyi.

Saha raporu MIAVICE nickli okurdan. Kendisi daha önce kütüphane diye bir saha raporu daha göndermişti.

Erkek Adam Türkçe Podcast: Sanal İlişkiler

Sitedeki güncel yazılardan sanal ilişkiler yazısından hareketle bir discord yayını yaptık. Konu konuyu açtı, sorular cevapladık ve böylece sanal ilişkilere ek olarak sanaldan tanışma, günümüzdeki onlyfans gibi güncel fenomenler, sosyal medya ve tinder tavsiyeleri üzerine konuştuk.

Erkek Adam discord linki. Yayınları sitemizin Odysee kanalından ya da  spotify kanalından da izleyebilirsiniz.

Youtube videosu aşağıda. Videoları beğendiyseniz, daha fazla kişiye ulaşması ve daha fazla video hazırlanması için bizi videoları beğenerek ve paylaşarak teşvik edebilirsiniz. Kanal için notifikasyonları açmayı da unutmayın.

Sanal ilişkiler

Bu yazı üzerine podcast yaptık.

Bu sitede şu soruyla çok karşılaşıyorum. “Abi X senedir devam eden bir sanal ilişkim var/vardı.” Ayda bir görüştüğün bir uzak mesafe ilişkisinden bahsetmiyorlar. Bildiğin hiç fiziksel görüşme yok ya da senede birgün tadında. Hepsine de aynı cevabı vererek başlıyorum. Senin bir ilişkin yok. Bir kızın ilgi ihtiyacını karşılıyorsun ve kendini kandırıyorsun. Kendi ilgi ihtiyacını da karşılıyor ama kadın dünyasında ilginin değeri erkek dünyasındakinin çok üstünde olduğu için sen daha kötü durumdasın. (Gerçi bu sanal ilişki içindeki kadının da kendisini kandırdığı ve ilişki içinde falan olmadığı gerçeğini değiştirmiyor).

“Sana ilişkim var …. upuzun paragraflar … ne yapayım?” sorusunun o upuzun paragraflardaki konusu ne olursa olsun cevabı basit. Hemen buluş ve gerçek ilişkiye çevir bu olmuyorsa hemen bırak.

“Sana ilişkim vardı …. upuzun paragraflar …geri dönsün diye ne yapayım?” sorusunun o upuzun paragraflardaki konusu ne olursa olsun cevabı basit. O ilişkiye bir daha başlama ve kendine gerçek bir ilişki bul.

Sanal ilişki ilişki değildir arkadaşlar. Uzak mesafe ilişkisi bile tavsiye etmiyoruz ama hadi onda ayda bir gibi bir görüşme olabilir, aslında beraberken sonradan ayrılmış olabilirsiniz ve bir süre yeniden bir arada olacaksınızdır, vs. Ama burada fiziksel görüşme yok, ilişki yok.

***

Şimdi şu okur sorusuna bakalım:

Mahmut abi eski sevgilim ile 2 hafta önce ayrıldık. Ortak bir arkadaşımız tanıştırmıştı ve ilişkimizin ilk 5 ayı çok güzeldi. Sürekli arıyordu, ilgisi yüksekti, vs. Son zamanlarda bana karşı soğuduğunu hissettim. Yaza kadar görüşemeyecektik. Ama bir hafta önce birden bire benden ayrıldı.

Şimdi bu kız eski sevgili falan değil. Burada bir ilişki de yok. Çok çok uzun süren bir ilk buluşma öncesi sanal flört (boşa yatırım) var. Kız çok ilgiliymiş, karşılıklı sanal seks yapıyormuşsunuz, evlenme hayalleri kuruyormuşsunuz, vs. hiçbir önemi yok. Neden? Zira henüz sadece karşılıklı ve yüzyüze etkileşim ile yansıtacağınız, koku ve davranışlardan oluşan siz ile karşılaşmadı. Aynı şekilde siz de onunla karşılaşmadınız. Yani karşılıklı olarak birbirinizin çok önemli 80%ine yabancısınız. Yıllarca yazışıp, konuşup ilk buluşmada birbirini beğenmeyen o kadar çok insan var ki!

Artık eskisi gibi hissetmiyormuş. Bu siteyi henüz görmemiştim kızın peşinden koştum bir süre ama en sonunda engellendim. No contact yapmaktan başka çarem yok ama onun yaşadığı yere gidip ortak arkadaşım aracılığıyla ulaşsam nasıl olur?

Şimdi bu kız eski sevgilin değil, sanal bir şey. Waifu resmen. Ama seslendiren ve canlandıran bir insan var. Engellenmişsin. Bunca ay bir kere bile görüşmemişsiniz ve şimdi pat diye gideceksin! Ya kız kendisine (7 aydır yapması gerektiği gibi) etten kemikten bir sevgili bulduysa? Gerçi ortak arkadaşınız var o kulağına gelirdi herhalde. Ama ne olursa olsun oraya gitme. Sanal ilişkiyi çoktan bırakmalıydın, bunu fırsat bil ve bırak. Bir daha da böyle ilişkilere girme.

Eğer seni ararsa, hemen buluşma ayarla diyeceğim ama anladığım kadarıyla kız zaten uzakta, onu da tavsiye etmem. Ama illa deneyeceğim diyorsan öncelikle şunu bil ki sanal ilişkinin bitmesinden sonra terk edilenin aranma ihtimali, gerçek bir ilişkiden sonra aranma ihtimalinden çok daha düşük. Yani o ata oynama. Aradı mı illa oynayacaksan ya hemen buluşun ve en az ayda bir buluşun ya da hiç bulaşma. Bu kızla ya da başka kızla sanal ilişkiye girme. Ve tekrar ediyorum, bu sanal mastürbasyona dönmek yerine, kendine kendi şehrinden bir kız bul.

 

 

Eski sevgili nasıl unutulur?

Şu kelimeleri her duyduğumda kenara 10 Lira atsam iyi para biriktiririm:

“Abi unutamıyorum. Onu unutabilsem zaten hayatıma devam edebileceğim, onu takip etmeyi bırakabileceğim, onu aramamayı becereceğim, vs …”

Bu siteyi uzun süredir takip edenler, bunları söyleyen birisinin insan sinir sisteminin çalışma şeklini, gerçek çalışma şeklinin tam tersi sandığını görebilir. Buna sitede birçok yazıda değindik. Örneğin Fizyoloji ve Örtüşme ya da Harekete Geçmek, Düşünce Duygu ve Algı yazıları:

Hissetmek – algılamak – duygular – düşünmek – davranmak sıralamasını düşünün. Dışardan gelen sesi algılarız, bu bizde duygu ve düşünce oluşturur ve davranırız. AMA sinir sisteminizi kontrol etmenizin yolu bu süreci tersten çalıştırmaktır. Eğer davranışlarınızı değiştirirseniz, düşünce ve duygularınız ve daha sonra algılarınız da bu davranışlarınıza göre değişir. Herkes önce algı – duygu – düşünce üçlüsünü değiştirmeye çalışıyor ama işin özü değişim davranışlardan başlar.

Günümüzde yaygın olan New Age kültürü (düşünce dalgalarını evrene gönder evren sana Ferrari versin, seni başarılı yapsın tarzı The Secret / Sır saçmalıkları) nedeniyle insanlar oturdukları yerde kendilerini telkin ederek değişebileceklerini sanıyorlar. Sanki önce zihinlerini değiştirebilirlerse sonra istedikleri gibi davranabilecekler gibi düşünüyorlar.

Yani onu unutabilsen arkanı dönüp hayatına devam edeceksin diye bir olay yok. Arkanı dönüp hayatına devam edeceksin ve böylece onu unutacaksın. Sinir sistemimiz böyle çalışıyor. Belki hemen unutmayacaksın ama duygu ve düşüncelerimiz eninde sonunda davranışlarımızı takip ederler.

Yani eski sevgilini unutmak istiyorsan önce eski sevgilini unutmuş olsan nasıl davranırdın onu bir düşüneceksin.

1) Eski sevgilini unutmuş olsan onun hakkında konuşur muydun? Hayır. O zaman onun hakkında konuşmayı bırakacaksın. Arkadaşlarınla, daha da kötüsü ortak arkadaşlarınla, onunla bununla bu konuyu konuşmayı bırak. Onu sorma, ondan sana gelen bilgiyi kibarca kısa kes ve ilgilenme. Onu düşünmekten hemen kurtulamayabilirsin ama unutmayın ki davranışlarınız düşünce ve duygularınızı peşinden sürüklerler.

2) Eski sevgilini unutmuş olsan onu arar ya da ona mesaj atar mısın? Hayır. O zaman ona ulaşmayı keseceksin. Tamamen. Ona ulaşmak zorunda olduğun şeklinde krize girersen git helada ağla ama ona ulaşma. Yatağına kıvrıl, cenin pozisyonunda ağla ama ulaşma. Eğer bu krizleri ona ulaşmadan atlatırsan, bu krizlerin daha az sıklıkta ve şiddette geleceğini ve yok olacağını göreceksin.

3) Eski sevgilini unutmuş olsan onun sosyal medyasını takip eder miydin? Seni sosyal medyasından çıkarmış bile olsa takipçi sayısını takip edip eğer takipçi sayısı arttıysa acaba yeni erkekler ekliyor mu diye düşünür müydün? Whatsapp’ta online mı diye bakar mıydın? Çok uzun süre online ise acaba biriyle mi konuşuyor, uzun süre offline kalmışsa biriyle mi sevişiyor diye adamı ruh hastası yapacak şeyler düşünür müsün? Daha kötüsü onu gerçek hayatta takip eder miydin? Hayır. O zaman onu stalklamayı tamamen bırak. Onu stalklamak zorunda olduğun şeklinde krize girersen git helada ağla ama onu stalklama. Yatağına kıvrıl, cenin pozisyonunda ağla ama stalklama. Gerekirse birkaç ay sosyal medyaya, vs. hiç girme. Kendi hesaplarını kapa. Ama stalklama. Eğer bu krizleri onu stalklamadan atlatırsan, bu krizlerin daha az sıklıkta ve şiddette geleceğini ve yok olacağını göreceksin.

4) Eski sevgilini unutmuş olsan, onu gördüğünde surat mı asardın yoksa görüp görmediğin umrunda olmaz mıydı? Muhtemelen umursamazdın. Umursamamak demek kasmak, soğuk davranmak değil, minimum sosyal kibarlığı muhafaza edip fazlasında bir şey yapmamak demektir.

5) Eski sevgilini unutmuş olsan onu doğum gününü, mezuniyetini, yeni işini, vs. kutlar mıydın? Muhtemelen hayır.  Ama nezaketen demeyin, unutmuş olsanız diyoruz. Unutursan aklına gelmez. O nedenle bu bahanelerle bile ulaşmayın. Unutmuş olsan arkadaş kalmazsın. Umrunda olmaz. Arkadaş da kalmayın.

6) Eski sevgilinizi unutmuş olsanız ondan intikam alma fantezileri içinde kıvranır mıydınız? Hayır. Umrunuzda olmazdı. Çok karşılaştığım bir bahane bu: “Onun pişman olduğunu görsem / bana çektirdiklerini çektiğini görsem / gelse de yatsam sonra kapıya koysam / vs … sonra bir rahatlayıp bırakırım.” Nah bırakırsın. Bunlar eski sevgiliye yapışık kalmak isteyen tarafının bahaneleri. Eski sevgilini unutmuş olsan bunlar aklından geçmez. Daha da iyisi, eski sevgiliyi unutmak genellikle en iyi intikamdır zaten.

Birçok erkekte bu 80’ler arabeski tadında intikam fantezisini görüyorum. Kafalarındaki kadın imajı Nikah Masasını söyleyen Ümit Besen’e bakıp, o büyük aşkı kaybettiği için kıvranarak ağlayan Banu Alkan 😀 Hatun gelsin, pompalayayım sonra kapıya atayım ve o da saf melek ya hüngür hüngür ağlayıp pişman olsun.

Peki bu olsa bile genellikle gerçekte ne oluyor biliyor musunuz? “Yahu Mahmut’a geri döndüm ama bir süre birlikte olduktan sonra beni bıraktı. Herife nasıl koymuşsam artık kuyruk acısıyla bir de bana sana değmezmiş falan dedi. Manyak mı nedir? Her neyse canım sıkkın Ayten bugün alışveriş yapalım hem şu tanıdığın çocuğu konuşuruz.”

Arkadaşlar size bu narin premsesler imajını bırakmanızı ve acilen 2021 yılına gelmenizi şiddetle tavsiye ederim. Aşkın zıttı öfke değil umursamamaktır. Bunun harici her şey sizin kuyruk acınızı yansıtmanız olacaktır.

7) Eğer onu unutmuş olsanız eski sevgilinizi düşünmekten kendinizi ihmal ediyor olur muydunuz? Hayır. Kendinize çok faha fazla odaklanmış olurdunuz. O nedenle arkanızı dönün, kendi hayatınıza yürüyün ve kendinize odaklanın.

8) Eski sevgilinizi unutmuş olsanız, sizi bıraktığı yerde otlamaya devam mı ederdiniz yoksa yeni limanlara mı açılırdınız? Yeni limanlara açılırdınız. O zaman yeni limanlara açılın. Biliyorum ki (a) sevgili seviyesinde biri hemen karşınıza çıkmayacak ve (b) diğer insanlar “onun gibi olmayacak (!)” ama şunu unutmayın: eski sevgilinizi unutmuş olsanız illa sevgili seviyesinde birini bekleyerek vakit kaybetmez hayatın tadını çıkarırdınız. Ve daha önemlisi, karşınıza çıkan etten kemikten insanları kendi kafanızda yarattığınız ve kaideye koyup olduğundan çok fazla değer verdiğiniz bir tanrıça imajı ile karşılaştırmazdınız. Gerçek ile karşılaştırırsınız. Gerçek ne peki? Şu an yalnızsınız, hayatınızda insan ya da tanrıça bir kadın yok. Hergün yalnız yatıyorsunuz, yalnız geziyorsunuz, vs. Karşınıza çıkan insanları gerçekle karşılaştırın.

9) Eğer unutmak istiyorsanız, o size ulaşırsa kibar olun ama kısa kesin. Buluşmayın, buluşmak isterse bahanelerle savuşturun. Sonra görüşürüz deyin sonra bir bahane daha bulun. Kısa sürede sizin peşinizi bırakacaktır.

Şimdi şunu da ekleyeyim, eski sevgilinizi geri istiyorsanız bile bunun en iyi yolu önce onu unutmanızdır. Yani eğer geri dönmesini istiyorsanız bu maddeyi yapmayın ama istemiyorsanız yapın. Fakat önceki maddeleri uygulayın ve önce unutmanız sonradan bir arada olma şansınızı en çok arttıracak şeylerden biri.

Bu konuda birçok kişiyle konuşmuş ve yazışmış olan biri olarak şunu söyleyebilirim: Arkasını dönüp hayatına devam eden, kendine odaklanan, ona ulaşmayan ve ondan bilgi akışını kesen erkeklerin 99%u kendilerini de şaşırtacak kısa sürede (9 senedir unutamayan adamın 4 ayda tamamen unuttuğunu bile gördüm!) eski sevgililerini unutuyorlar. Bu hemen olmuyor yani ilk haftalarda ve aylarda duygu ve düşüncelerinde sanki en ufak bir değişiklik olmuyor gibi görünüyor ama kendileri başlangıçta fark etmeseler de duygu ve düşünceleri değişmeye başlıyor. Hatta şunu da ekleyeceğim:

a) Eski sevgilisini unuttuğunda nasıl davranacaksa öyle davranan adamlar eski sevgililerini unutmalarına engel olamıyorlar. Davranışları değişti mi, istedikleri sonuca uygun davrandılar mı, bir süre bu değişimi hissedemeseler bile duygu ve düşünceleri ve sonra algıları da değişmeye başlıyor. Belki ilk bir ay aramasalar, bilgi almasalar bile sürekli eski sevgililerini düşünüyorlar ve kötü hissediyorlar ama sonra bu düşünceler azalıyor ve iyi hissetmeye başlıyorlar. Ve sonra da eski sevgili ile ilgili algıları değişiyor. Onun dünyanın en güzel kızı olmadığını anlıyorlar mesela.

b) Eski sevgilisini unutamayan adamların hemen hemen hepsi bu davranışları sergileyemedikleri ya da yeterince sergileyemedikleri için unutamıyorlar.