Abi bir sorum var. Arkadaşım bunu bir çok erkeğin yaşadığını söyledi. Bu fenomeni sendende dinlemek istiyorum. Kızlar bir erkeği bırakırken terkederken erkek onlar için bir anda yabancı biri oluyor bu fenomeni bilirsin.
Bu fenomeni bilirim ama bu kadınlara özgü bir fenomen değil. Terk eden erkekler de bunu yapıyorlar. Beni kadınlar da arıyorlar, ayda 5-6 kadınla konuşuyorum. Kadınların çoğu terk eden eski sevgili konusu ile ilgili arıyorlar ve aynı şeyi terk edildiklerinde onlar da yaşıyorlar. Siz tabii kendiniz terk ettiğinizde çok acı çekmediğinizden ve karşı tarafın acısını o kadar sallamadığınızdan ya da belki bir kızı terk etme tecrübeniz olmadığından, bunu bilmiyorsunuz.
Bak burada sadece erkeğe öfkeli olmaktan soğumaktan bahsetmiyorum. Hani yabancı olmaktan.
Yabancı olmak değil o. Artık o kadar da sevmemek. Sevginin tersi öfke değildir, öfke karşı tarafa karşı hala yoğun duygu gerektirir. Sevginin tersi umursamamaktır, bir bağ – yakınlık hissi olmamasıdır. O da yabancı olmaktır işte.
Haftalarca aylarca güldüğün sarıldığın seviştiğin vakit geçirdiğin kız bir anda senle öyle bir konuşmaya başlıyor ki sanki sokaktan geçerken yol soran rastgele birisin.
Şimdi haftalarca dediğin şeyin hiçbir hükmü yok zaten, insan haftalarca beraber olduğu birini kolayca unutabilir. Ama ilişki bittiğinde ne olacağını bekliyorsunuz, salya sümük aşk şarkısı klibi senaryosu mu?
Bu arada o bir anda olmaz. Bir süreç içinde olur ama bazen bir anda görünür olur ya da siz acemi olduğunuzdan göremezsiniz. 5 yaş daha büyük olsanız görebileceğiniz işaretleri, kendinizi fazla kaptırdığınızdan göremezsiniz. “Haftalarca …” gibi garip bir şey söylemenden zaten, senin kısa sürede kendini fazla kaptıran biri olduğun sonucunu çıkarıyorum.
O mesela daha çok koyuyor hani sana öfkeli olsa tanımazlıktan gelmesinden daha az acır mesela.
Tekrar edelim: Sevginin tersi öfke değildir, öfke karşı tarafa karşı hala yoğun duygu gerektirir. Sevginin tersi umursamamaktır, bir bağ – yakınlık hissi olmamasıdır.
Karşınızdakinin sizi sevmediğini görmek, öfke de olsa yoğun bir duygu hissettiğini görmekten daha çok acıtabilir ama aslına bakarsan böylesi daha iyi. Senin ümit kırıntısı arayan tarafına kırıntı atsa, başında çok acı çekmeyeceksin ama toplamda daha çok acı çekeceksin.
Hani böyle film sahnelerinde görürsün filmde sevdikleri bir insan kötücül bir varlık tarafından ele geçirilir aynen öyle oluyorlar çeşitli derecelerde. Kadınlar bunu nasıl ve neden yapıyor?
Belki öyle belki değil ama sen bu “erkekler idealist, kadınlar fırsatçı sever” gibi boş laflardan etkilendin sanırım. Bunu terk edenler yapıyorlar, sevgi hissetmedikleri için yapabiliyorlar ve yapıyorlar. “Abi erkeklerden bana ne, ben kadınlarla oluyorum ondan kadınlar diyorum” diyeceksen tamam ama bence sen bunu kadınların erkeklerden üstün olduğu bir şey sanıyorsun. Öyle bir şey yok. Hatta tam tersi çok yakın zamana kadar, erkekler daha “acımasız” / kaçıngandı ama son bir iki nesildir, kaygılı bağlanan / efendi erkekler, kadınlardan çok daha fazla kaygılı bağlanıyorlar. Kadınlar da bunun etkisi ile belki daha kaçıngan/acımasızlar ama erkeğine göre değişir. Siz “norm” bile olsanız – ki değilsiniz – gerçek ve doğal erkek psikolojisini temsil etmiyorsunuz.
Bir de tabii şunu da eklemeden geçemeyeceğim, kendini ilişkiye çok kaptıran insan, bunu muhtaçlığından yapar, çok sevdiğinden ya da sevgi insanı olduğundan değil. Ve böyle bir adam, erkek adamdan çok daha kolay terk edilir zira pek çekiciliği yoktur.
Şimdi alt tarafı bir kadın tarafından (yılların sevgilisi de değil, haftalarca ya da aylarca görüştüğün kadın tarafından) terk edilmeyi tanımlama şeklin, senin ilişkilerde çok daha düşen ve çok muhtaç olup çok yaralanan bir insan olduğuna işaret.
1 günde nasıl daha önce hiçbir şey olmamış gibi davranıp bu kadar kolay unutabiliyorlar?
Erkek itici davranışları ile kolay unutulabilir hale geliyor ve dediğim gibi o iş genelde bir günde olmasa bile çok kısa süre içerisinde görünür olabiliyor.
Ayrıca bu çok korkunç bir durum değil mi sence ? En yakınındaki pamuk prenses gibi kız bir anda kötü kalpli cadıya dönüşüyor bununla nasıl baş edicez asla azıcık bile güvenemezsin ki hiçbir kıza?
Birincisi bu, çok korkuncu bırak, erkeğin başına gelebilecekler listesinde korkunç kategorisine bile girmez. Bu sadece, ilişkisine aşırı kapılan, kaygılı bağlanan, efendi adamın toksik kırılganlığına sahip bir erkek için korkunç bir şey. Daha önce de verdiğim örneği vereceğim. Sen yılların hareketsizliği ile kasları erimiş bir adamsan, 50 kilo bench press bile senin için korkunç bir ağırlıktır. Aynı ağırlık, normal kaslara sahip adam için çocuk oyuncağıdır. Ağırlıktan şikayet edeceğine, kaslarını geliştir.
En yakınındaki pamuk prenses gibi kız bir anda kötü kalpli cadıya dönüşüyor
Yıllardır psikolojiye meraklıyım ama psikolog değilim. Psikolog arkadaşlar daha iyi yorumlayacaklardır ama senin bu olayı masal / fantezi öğeleri ile tanımlaman tesadüfi değil. Masal aleminde yaşıyorsun.
Bununla baş etmek için güçleneceksin. Ayrılık acıdır, hiç acı çekmeyeceksiniz diye bir şey yok. Ama erkek adam için aynı avı, senin “nasıl baş edeceğiz”, “çok korkunç” dediğin gibi değildir.
Azıcık bile güvenemezsin ki kızlara? Sanırım yaşın çok genç ve bir kıza neden güvenmen gerekiyor? Her yüzüne gülen kızla “happily ever after” masalına girdiğin için olmasın? Senin kelimelerin yanlış bu arada. Sen bir kadına %100 güvenmeye ihtiyaç duyuyorsun, kadınların annen olmasını bekliyorsun. Oysa buna kendi yetişkin olamamış ruhsal durumunun ihtiyacı var. Konduğunuz dallara (kızlara) değil, kendi kanatlarınıza güveneceksiniz ama onun için güçlü kanatlar lazım. Güçlü kanatların oldu mu, bu soruyu sormayacaksın.
Sizin bünyeniz zayıf, güçlenince bunlar korkunç olmayacaklar. Bir de tabii alt tarafı sevgilinizi hayatınızın merkezi, anlamı, happily ever after prensesi yapmayın, böyle şeyleri korkunçlu yaşamazsınız. Sevmeyin demiyorum, bazı mallar sevmeyin anlıyorlar çünkü. Ama bunu hayatınızın en önemli şeyi yapmayın, kendinizi hedonist aşk kaptırmacasına bırakmayın.
Sorularınızı bana uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Çok gençken sevdiğim erkekle ilişkim biterse bende böyle buhranlara giriyordum açıkçası. Arkadaşlarım da giriyorlardı. Kendini jiletleyen tanıyorum nereye kadınlar çabuk unuturlar duygusuz gibi davranıyorlar? Büyüdükçe daha iyi atlatmaya başladık tabii. Ama şunu farkettim ki psikolojide de sanırım bahsedilen bir durum bu, erkekler geçmiş ilişkilerinde (kadının saldırgan ve rezil biri olmadığını varsayarak söylüyorum) mutlu zamanları daha çok düşünüyorlarmış. Kadınlar ise erkek rezil olsa da olmasa da kötüyü düşünmeye daha yatkınlar herhalde. Ne zaman erkek arkadaşımı özleyecek vs olsam aklıma istemsiz bir şekilde beni kırdığı veya incittiği zaman gelirdi, ya da güzel bir şey düşünürken de birden aklıma o zamanlar gelirdi ki… Read more »
Kadına güvenmeme olayını sindirmem ve kabul etmem zaman aldi. Ancak iş romantik bir ilişkiye gelince, insan bazen bunu sadece mantıksal bir iş birliği gibi gormek istemiyor Belki de böyle olmalı. Nasıl ki bir iş yerini ya da patronunu sevebilirsin ama ona sonsuz güvenmezsin, nasıl ki bazı arkadaşlarınla görüşmeyi bırakıp yenilerini edinirsin, ilişkilere de bu gözle bakmak gerek. Seversin, güvenir ve ömürlük olmasini umarsin; ancak nihayetinde her şeyin gelip geçici olduğunu ve bir ilişkinin sona erebileceğini de kabul etmek lazım. Eğer babaysan, çocuklarının sorumluluğu her zaman devam eder ve bu, evlilik devam etse de etmese de ilişkiden bağımsız bir durumdur. Gerçekten… Read more »
insan bazen bunu sadece mantıksal bir iş birliği gibi gormek istemiyor Bunu sadece mantıksal iş birliği gibi görmeniz gerekmiyor, göremezsiniz ve görün diyen yok. Dikkat et, bir uç noktadan kop deyince “yok ben öteki uca savrulamam” demen, uçlarda düşündüğüne yani en azından bu konuda duygularının esiri olmaya meyilli olduğuna işaret.
“Bir de tabii şunu da eklemeden geçemeyeceğim, kendini ilişkiye çok kaptıran insan, bunu muhtaçlığından yapar, çok sevdiğinden ya da sevgi insanı olduğundan değil.” Abi buradan bir sorum var. Muhtaçlığın ne demek olduğunu anladıktan sonra aslında birçok insanın sevgi değil muhtaçlıktan, bağımlılıktan, zayıflıktan, saflıktan ve bir sürü başka nedenden ötürü karşıdaki insanı ‘sevdiğini’ düşündüğü anlayabildim. Para, güzellik, statüden bahsetmiyorum bile çünkü ondan kaynaklanan sevgiyi net ayırabiliyorsun. Karşıdaki kişinin bizi gerçekten sevdiğini anlamak artık imkansız gibi geliyor. Ama biz en azından bu nedenlerden ötürü değil de gerçekten sevdiğimizi nasıl anlayabiliriz? Mesela şu bir yöntem midir, karşıdaki insanın iyi kötü yanlarını görüp ona… Read more »
Karşıdaki kişinin bizi gerçekten sevdiğini anlamak artık imkansız gibi geliyor. Ama biz en azından bu nedenlerden ötürü değil de gerçekten sevdiğimizi nasıl anlayabiliriz? Karşındakinin seni gerçekten sevdiğini anlamaktan kastın ne? Birçok insanın gerçek sevgi algısı da çarpık. Yetişkin bir erkek olmasına rağmen, hiç utanıp sıkılmadan kadından anne sevgisi görmeyi bekleyip anne sevgisi görmeyince de gerçek sevgi değil diyen bir sürü adam var çünkü. Halbuki gerçek sevgi kadından gördüğü, kendi beklediği sevgi tamamen fantezi.
Karşındakinin sana muhtaçlığından mı, sevgisinden mi seninle beraber olduğunu anlamak zor değil. Karşındaki eğer sana muhtaç ise, seni soğutacak bir ilgi, güven, vs. ihytiyacı olur.
Açıklıyorum beyler. Reset tuşumuz var. Hemen ense ile saç çizgisi arasında orta noktada. Evet biz insan değiliz. Bir yana ben nasıl hızlı unuttuğumu söyleyim. Önce prensip ve değer sahibi biri olman lazım. Kendini sevmeyen biriysen unutamazsın karşıdaki senden daha iyidir çünkü. Bu prensip ve değerlerle karşıdakine objektif olarak baktığında sevabını ve günahını görürsün, sana o kadar ters şeyler vardır ki miden bile bulanabilir. Sonra karşıdakini senin için o yapan şeyin yüzde 90nının senin hayal ürünün olduğunu fark etmen lazım, dışarıdan birkaç görüş alırsan -ki bunlar onun arkadaşı değil yaşça büyük kişiyi çözebilecek deneyime sahip olanlar-, yaşananları yakın arkadaş çevrenle konuşursan… Read more »
Valla dogru. Son birkac senede kendimi kaptirdigim birkac kadin olmustu. Bazilari anneleriyle tanistirdiktan benimle sevistikten 2 3 gun sonra devam edemicem deyip birakti beni. Boyle sevgili gibi davranan kiz bir anda antartika buzulu gibi sogudu kiza yazarken kendimi sanki borc istemek icin arayan uzaktan akraba gibi hissetmeye basladim. Hepsi de kisa sureli 3 5 haftalikti. Bir kac kere nc bozdum da her bozusumda bir oncekinden daha da sogudu bu kizlarin hepsi. Bunun harici benimle ciddi ciddi evlenmek isteyen bir tane vardi 5 ay kadar gorustuk ama hem dogulu oldugu icin hem de uzak iliski oldugu icin hem de yas farkindan… Read more »
Yanlış anlama kardeşim, sadece bir dost tavsiyesi vermek istiyorum: Eğer hep aynı sorunlarla karşılaşıyorsan, belki senin de değiştirmen gereken bir şey vardır.
“sevgili gibi davranirken bir anda terk etme” – Arkadaşın derdi sevgili bile olmadığı kızın görüşmeyi bırakmasına “terk etme” deyişinden anlaşılıyor ama muhtemelen kendisi farkında değil. Hoşuna giden kızın gülünç bir şekilde içine düşüyor, “sevgili gibiydik” fantezilerinin ardından kızcağız da “bu ne ya, yapışır bu” diye bırakıyor, kendisi de bunu göremediği ya da kabul edemediği için kız kahpe 😀
Bir erkek “sevgili gibi” lafını kullandığı yerde “ayyy bilmem ki hissedemiyorum”, “sorun sende değil bende”, “ilişkiye hazır değilim”, “ben seni arkadaş olarak görüyorum” laflarını duymak için elinden geleni yapmakta olduğunu anlamalı.
Niye yanlis anliyim kral suraya fikir alisverisi yapmak icin yaziyoruz zaten
Mahmut abi, kadının duyguları doruktayken mantığının devre dışı kaldığı doğru mu?
Bu sitenin yorumlarında on binlerce kez görebileceğin gibi, insanın kadın ya da erkek fark etmeksizin, duyguları doruktayken mantığı devre dışı kalıyor.
Senin kim olduğunu tahmin ediyorum ve sen kendin mesela buna çok iyi örneksin. Duygusal bir kadın bile duygularına senin kadar kapılıp senin kadar mantığını devreden çıkaramaz.
Mahmut Abi bu yazıdaki konuyu bir türlü aşamıyorum. Diyelim ki bir kızla tanışacağım nasılsa yine bu yazıdaki aynı şeyler olacak deyip vazgeçiyorum isteğim kalmıyor,
kapandım içime diyebilirim. Bu konuda düşüncen nedir ne yapabilirim?
İsteğin kalmıyor değil, korkuyorsun. Muhtemelen bu düşüncelerin bile bahaneden öte değil. “Gidip reddedilecek yürek yok bende” demek zor, “ya hacı ben işte aslında yürürdün ama işte bu düşünceleri aşamıyorum” diye kendi egonu sıvazlamaktan başka bir şey değil.
Ne mi yapabilirsin? Saçmasapan bahaneler ardına saklanan bir ödlek olduğunu kabul edip, korkuna rağmen yürüyebilirsin. Korkunun üstüne isteyerek gitmek tek yol ama senin gibi birinin derdi, egosu çocuk egosu olduğundan, korkak olduğunu bile kabul edememek.
Senin asıl amacın içine kapanmak. Bu yazının konusu senin kapanmaya bahane olarak uydurduğun bir şey.