İş veya arkadaş çevresindeki eski sevgili – Vaka Çalışması ve Soru & Cevap

Şimdi ele alacağımız vaka çalışmasındaki takipçi, 7 aylık ilişkisinin son 4 ayında peşte koşan, daha çok arayan ve kaybetme korkusuna daha çok düşen taraf olmuş. Kızın üzerine de çok düşmüş ve kız soğumaya başlamış. Daha sonra bizim eski sevgiliyi geri kazanma yazısını okuyup oradaki gibi davranmaya başlamış ama yazanları uygulamasına rağmen kız kendisinden ayrılmış.

Neyse ki o yazıda ayrılınca ne yapacağı da yazıyor. İletişimi kes kuralı (no contact kuralının) “ayrılığı istemesem de kabul ediyorum, fikrin değişirse bana haber ver” kısmını harekete geçirmiş.

Bu aslına bakarsanız eki sevgili konusunda istediğiniz şeyi elde etmek için olasılıkları en çok arttıracak şekilde davranma yolu olsa da, sonuçta karşınızdaki kendi hayalleri ve istekleri olan bir insan matematik problemi değil. Bazen her şeyi doğru yapsanız bile ilişki ayrılığa gider. Özellikle de bu arkadaşın yaptığı gibi 4 aylık bir yanlış yapma birikimi varsa son anda kurtarmak çok zor olabilir.

Fakat bu iletişimi kes kuralını, no contract kuralını uygularsanız, hem kendinizin hem de kızın size olan saygısını arttırırsınız. Yani bu % 100. Yine % 100’e yakın olan şey de bu ayrılığı en kısa sürede atlatırsınız ve yeni bir ilişkiyi de daha kısa sürede bulursunuz.

Arkadaş ayrıldıktan sonra kızı bir süre aramamış sormamış. Kızın yeni Instagram fotoğraflarını beğenmesinin etkisiyle (instagram fotoğrafını erkek atıyor), kıza mesaj atmış ve ardından da klasik arkadaş kalalım teklifini yemiş.

Bu kızla yeniden birlikte olmak isteyen bir insan için büyük bir hata. Instagram’da, sosyal medyada direkt ulaşmadan, yani mesaj kutusundan mesaj atmadan ya da aramadan, yapılan hareketler, kız size ulaştı anlamına gelmiyor. Ayrıca “fikrin değişirse bana ulaş” dediği kıza ulaştığı için hatası daha da kötü.

Neyse konumuz bu değil. Takipçiden devam edelim:

“Kız ile arkadaş çevremiz ortak. Ben kıza, “arkadaş çevremizde arkadaş olabileceğimizi” ama birebir arkadaş gibi görüşmek istemediğimi söyledim. “Seni anlamıyorum, neden böyle yapıyorsun?” gibi bir şey söyledi.”

Şimdi arkadaşlar ortak arkadaş çevrenizde olan, iş arkadaşınız olan bir kızla sevgili olduğunuzda ve sonra da ayrıldığınızda, mecburen o ortak çevre içerisinde arkadaşsınız. Yani hiç konuşmamazlık edemezsiniz. O ortak arkadaşlığa ya da daha doğrusu onun daha alt bir versiyonuna geri dönersiniz. Nasıl geri dönersiniz? Arkadaşlığı çaktırmadan minimuma indirirsiniz.

Şimdi burada arkadaşın yaptığı şey doğru yani birebir arkadaş olmayacak ama o ortak arkadaş çevresinde arkadaş olarak kalabilecek. Kız burada “seni anlamıyorum, neden böyle yapıyorsun” derken aslında arkadaşı çok iyi anlıyor. Kendisine saygısı olan bir erkeğin özellikle ayrılık kendi fikri değse, sevgili olmaktan arkadaş rütbesine düşmeyeceğini, bunu kabul etmeyeceğini gayet iyi anlıyor. Ya da anlaması lazım. Asıl anlayamadığı şey muhtemelen, düne kadar peşinde koşan adamın böyle çizgi çizebilmesi, böyle bir omurga göstermesi

Peki Mahmut abi, arkadaş çevremdeyken ve sıklıkla ortak arkadaşlarla buluşuyorken, kızla iletişimi nasıl keseceğim?

Bu, sitenin yorumlarında sıklıkla sorulan bir soru. İş çevresinden, arkadaş çevresinden ya da belli bir etkinlik çevresinden bir kızla ayrıldığınız zaman, o kızla iletişimi %100 kesemezsiniz. İdeal bir durum değil ama insanın içine düşebileceği bir durum. Biz iş çevresinden, arkadaş çevresinden, sınıftan, aynı etkinliğin çekirdek elemanlarından kız  arkadaş yapmayın diyoruz. Sebebi de ayrılık sonrası bu duruma düşmesi. Ama birçok insanın bu şekilde kız arkadaş yaptığını ve hatta bu şekilde evlendiğini biliyorum.

Burada sorun ayrıldıktan sonra yüz yüze bakmanız ve tek sorun terk edilmek de değil. Birçok insan sadece terk edilmek kısmını düşünüyor ama diyelim ki kızı siz terk ettiniz. Sürekli karşınızda, sürekli üzgün ve belki sürekli olarak sizinle barışmaya çalışacak ve böyle şeylerle uğraşacaksınız. Yani siz terk ettiğiniz zaman da problem.

Şimdi burada yapabileceğiniz birkaç şey var. Öncelikle birebir aramaları bırakacaksınız yani o arkadaş çevresinde, iş çevresinde artık ne çevresinde ise o kızla orada karşılaşmalarını haricinde kıza ulaşmayacaksınız. Asgari bir merhaba, iki çift laf kibarca yapılabilir fakat bunu gidip siz yapmayacaksınız. O size gelip konuşursa kibarca kısa keseceksiniz.

Eski sevgilinizle beraber çalışıyorsanız hiç iletişime geçmemezlik edemezsiniz ama diyelim ki bir iş var ve sizin birine danışmanız gerekiyor. Çaktırmadan o hariç danışabileceğiniz biri varsa ona danışacak ya da o diğer kişi ile çalışacaksınız. Kızdan başka alternatif yoksa tabii yapacak bir şey yok. O zaman en azından, iletişimi sadece o bağlam içinde tutacaksınız.

Birçok erkeğin yaptığı hata, böyle bir durum ortaya çıktığında bunu kızla konuşmak için fırsat olarak kullanmaya çalışmak ve aslında alternatifi varken kızla çalışmak. Daha da kötüsü birçok erkek, kızla iletişim kurmak için olmayan işler bile uyduruyor.

Bu arada tabii ki iletişimi kes kuralının ikinci ve üçüncü ayaklarını uygulayacaksınız. Yani kızdan bilgi almak yok (özellikle online stalklamak yok) ve kendi hayatınıza odaklanmak var.

Çevrenizde olduğu için kızı tamamen görmezden gelemezsiniz. Bu zaten bir kere kuyruk acısı belirtir. Kızın ne düşündüğünden bana ne diyorsanız şunu da söyleyeyim. Bu şekilde davranmak kendinize de bu mesajı verir ve sizin ruhunuzu yaralar.

Mesela “selam verelim mi?” diye çok soruluyor. Selam verin. Baş hareketiyle bir selam verebilirsiniz. Ama gidip konuşmayın. o size gelip konuşursa da başınızdan kibarca savın. Ufacık bir konuşun ve sonra işim var diye bir bahane uydurun ve sıvışın.

Selam verdinizde kız eğer selamınızı almazsa o zaman siz de selam vermeyi bırakabilirsiniz. O sizle konuşmuyorsa oturup zorla konuşmaya çalışmayın. Kız sizi görmezden geliyorsa bu konuda bir şey yapamazsınız.

Tabii kızı tamamen silmek istiyorsanız, istediğiniz buysa bunu da yapabilirsiniz. Birçok insan bana bunu sorarken aynı zamanda geri dönme ihtimalini de soruyor. Geri dönme ihtimali olması için, ortak çevrede diğerlerini de rahatsız edebilecek bir soğukluk yaratmamak için, asgari insani iletişim seviyesini tutturmanız en iyisi. Fakat amacınız bu kızı bir an önce atlatıp kafanızı toparlamaksa ve bunun tek yolu buysa yapabilecek bir şey yok.

Asgari insani veya profesyonel iletişimi tutturdunuz mu, bunu olgun bir şekilde yaptığınız zaman, karşı taraf sizi drama ile özdeşleştirmez. Daha önceden peşinden koşarak, kıza ne kadar üzüldüğünüzü göstererek, dil dökerek, vs. drama ile özdeşleştirildiyseniz, olgun bir asgari iletişim ile, drama ile özdeşleştirilmeye son verirsiniz. Kibar ama mesafeliyseniz, karşınızdaki insan sizi rahat, çekici, eğlenceli ve sakin gibi pozitif şeylerle özdeşleştirme başlar. Siz zor günlerde sarsılmayan ve pozitif ruh halini koruyan güçlü biri olursunuz.

Zaten kızın ve sizin bilinçaltınızda, sizin erkeklerin %90’ı gibi drama yaratacağınız beklentisi var. Bunu istediğinden ya da istediğinizden değil, sizden beklenen bu. Hem kızın hem de sizin, eşleştirildiğiniz drama dolu insan olmadığınızı görmeniz oldukça önemli.

İş çevresinde veya arkadaş çevresinde yapmanız gereken çok önemli bir şey daha var. Ayrılıktan sonra ortak arkadaşlarınızla asla ama asla kızla ilgili konuşmayın. Birçok işgüzar gelip size aranızı yapmayı teklif edebilir. “Neden ayrıldınız, çok yakışıyordunuz falan filan” gibi şeyler söyleyebilir. Birçok arkadaş yardım edeceğini sanarak habersiz bir şekilde kızla konuşabilir. Sizin dediğiniz her şeyi kıza taşırlar, kızın dediği şeyleri de size taşırşar. Fakat yine iyi niyetle her şeyi abartır iyi olan şeyleri abartırlar.

Mesela kıza gidip “Mahmut ile dün konuştum, çocuk çok üzülüyor bak bir şans versen” gibi iyi niyetli bir şey söyleyebilirler. Böylece de kıza yanlışlıkla “Mahmutcan’a ayrılık çok koymuş, Mahmutcan zayıf bir erkek” derler. Ya da size gelip “Aslıcan seni çok seviyor, aslıcan aslında seni çok seviyor, sevgi hala var, aslında sen gidip konuşsan onu bekliyor” diye coşkuyu verirler. Adamı gazlayayım da beraber olmaları için adımı atsın diye düşünürler. Ortak arkadaşlar, iş arkadaşları ve bazen kendi arkadaşlarınız, iyi niyetle böyle şeyleri batırmakta ustadırlar.

Ortak arkadaşlarınız size bu konuyu sorarlar. Sizin bu soruları kibarca geçiştirmeniz lazım. Nasıl olduğunuzu sorarlarsa “iyiyim” deyin geçin. “Düşünüyor musun?” gibi şeyler sorarak fazla zorlarlarsa, “ya kardeş ayrıldık işte, yani daha fazla konuşmanın bir anlamı yok” diyerek savuşturun. Mümkün olduğu kadar sinirlenmeyin, duygu göstermeyin. Mümkün olduğu kadar tabii ki, özellikle ilk başlarda duygu göstermemeniz mümkün olmayabilir.

Bazı insanlar maalesef arkadaş çevresini, eski kız arkadaşlarına ulaşmak için özellikle kullanmaya çalışıyorlar. Bu büyük bir hata. Kendi ilişkinize, eski kız arkadaşınızla olan eski ilişkinize bile, üçüncü şahısları koymayın. Burada benim tavsiyem kişi özellikle arkadaş çevresinde ise özellikle iş yerinde olan eski kız arkadaştan uzak duramayabilir ama yapabiliyorsanız bir süre o arkadaş çevresinden uzak durun. Başka arkadaş çevrelerinize takılın ki birden fazla arkadaş çevreniz vardır diye umuyorum. İşte ise eğer çok kötüyseniz 2-3 gün, belki bir hafta izin alabilirsiniz.

Bu arada kendinizi geliştirmeye, sosyalleşmeye ve eğer ilişki uzun bir ilişkiyse, 2-3 ay bekledikten sonra yeni limanlara doğru yelken açmaya başlayın. Bunu kızın gözüne sokmayın. Bu konuda o yokmuş gibi davranabilirsiniz çünkü kız sizi terk etti. Onun bu olay konusundaki duyguları yüzünden normal hayat akışınızı saklamak zorunda değilsiniz Ama mümkün olduğu kadar göstermemeye çalışın. Çünkü gösterdiğiniz şey manipülasyon olarak algılanabilir ki birçok insan bunu manipülasyon olarak yapıyor. “Bak başkalarıyla çıkıyorum, başkalarıyla flört ediyorum, tercih edilen biriyim” diye göstermek için yapılıyor ama kızın geri dönmesini istiyorsanız, bu hareketler ters teperler. Kızın geri dönmesini istemiyorsanız bile iyi bir şey değil. Zaten kızı siz terk ettiyseniz yapmayın, yazıktır. Böyle şeyleri bir süre mümkün olduğu kadar gizli yapın

Siz iyileşiyorsun, ayrılık acısını atlatıyorsunuz, kızı unutuyorsun ama bazıları “abi kız bunu nasıl görecek?” diye soruyorlar. Duruşunuzdan, vücut dilinizden görür. Onu bırakın, Instagram’daki bir fotoğrafınızdaki duruşunuzdan görür.

Başka bir kızla sanki aralarında bir şey var gibi fotoğraf koyduğunuzda, manipülasyon yaptığınız öyle bir sırıtıyorsun ki! Kadınlar bunu nasıl anlarlar demeyin.Başka biri yapsa siz de anlarsınız. “Mahmut ayrılığın acısıyla bir kız bulmuş, güya sevgililermiş gibi fotoğraf koyuyor” dersiniz. Şu an başka algılarınız kapadığı için belki siz göremiyorsunuz ama dışarıdan görünür.

Ben yakın çevreden kız arkadaş tavsiye etmiyorum ama birçok insan buraya geldiğinde zaten öyle bir kız arkadaşı olmuş oluyor. Ya da “Ya Mahmut Abi, gönül ferman dinlemiyor” diyerek bu tavsiyeyi boş veriyor. Ya da bazen küçük bir yerde yaşayan, iş yeri haricinde, sınıf haricinde, belki de etkinlik çekirdek grubu haricinde kız arkadaş yapma yolu da çok fazla olmayan erkekler oluyor. Ama maalesef birçok insan da, gerçekten hiç sosyalleşmediklerinden, dışarıda kız yapabilecekken çok yakın çevresine mecbur kalıyor. Eğer yakın çevreden kız arkadaşınız olacaksa bunun dezavantajları var. Kıza yürüyorsunuz, kız reddederse yüz yüze bakıyorsunuz. Çıkmaya başladınız ayrıldınız. Terk ettiniz veya terk edildiniz. Sürekli göreceksiniz.

Üniversitedeyken genellikle aynı üniversiteden kız arkadaşınız oluyor ve ayrıldıktan sonra bu kızı sürekli görüyorsunuz. Aynı bölümde olmasanız bile aynı kulüpte, aynı etkinlik içinde olmasanız bile görüyorsunuz. Ama diyelim ki aynı sınıftasın aynı etkinlik içerisindesiniz. Beni eski sevgili konusunda arayan üniversiteli arkadaşlar, kızı başka bir erkekle görmekten çok korkuyorlar.

Üniversitede hepimizin, hadi hepimizin olmasa da birçoğumuzun, kız arkadaşları oldu. Böyle şeyler başımıza geldi. Benim de başıma da geldi. Terk eden eski kız arkadaşımı yeni erkek arkadaşıyla kampüste gördüm hem de ayrıldıktan çok kısa süre sonra bile gördüm. Tamam çok can sıkıcı bir şey ama merak etmeyin, öyle korkunç bir şey değil, size hiçbir şey olmuyor. Zamanla atlatıyorsunuz. Sandığınız kadar korkunç bir şey değil.

Şimdi biraz soru cevaplayacağım.

Soru cevaplamaya geçmeden önce arkadaşlar bizim bir patreon kanalımız da var. O kanalda patreon üyelerine özel birçok yayınımız var. Bu yayınlara da göz atmanızı da tavsiye ederim. Ayrıca patreon hesabında muhabbet alanı var chat alanı var. Oradan bana soru sorabiliyorsunuz. Burada sırada yüzlerce mesaj var, orada daha az insan olduğu için orada soruları soruları daha hızlı cevaplıyorum. Herkes girebilsin diye de Patreon aylık ücretini sizin belirleyeceğiniz şekilde koydum. Patreon oraya 5 Dolar koyuyor ama siz istediğiniz miktara çevirebiliyorsunuz.

Patreonda üye olup kanalımıza destek veren ve aynı zamanda oradaki yayınlardan yararlanan arkadaşlara da teşekkür ederim.

patreon.com/erkekadam

Sevgilimin, eski sevgilisinin arkadaşlarıyla görüşmesi bir problem midir sence?

Eski sevgilisiyle görüşmüyor ya da onunla alakalı kalmak için yapmıyorsa çok büyük bir problem değil.

Bu arada, sevgilinizin eski sevgilisi etkinlik grubu içinde, sınıfta veya iş yerindeyse o adamı görecek. Kıza da arkadaş grubunu hayatından çıkar çünkü orada eski sevgilin var diyemezsiniz. Bu durumdaki bir kızla çıkmayabilirsiniz ama kız arkadaş çevresini, işi bırakmazsa bu da size karşı bir saygısızlık değil.

Eski sevgilimle aynı sınıftayız. Yeni sevgilimle de aynı fakültedeyiz.

Dar alanda kısa paslaşmalar.

Eski sevgilim yeni sevgilime benim için öyle böyle diye vermiş veriştirmiş. Söylediklerinin bir kısmı da doğru. Sevgilim eski sevgilimin söylediklerine dayanarak benden ayrılmak istiyor. Şimdi ne yapmalıyım?

Eski sevgilinin söylediklerinin bir kısmı doğruysa bir kısmı da yanlış. Yalanlarına odaklanacak ve devam etmek istediğini söyleyeceksin. Eski sevgilinin kuyruk acısından, seni başka biriyle görmek istemediğinden yalan yanlış konuştuğunu söyleyeceksin. Sonuçta senin şimdiki kız arkadaşına seni kötülüyorsa, bu kızın seni biriyle görmek istemediği için bunu yapıyor olması büyük bir olasılık. Kendisi seni yeniden istemiyor bile olsa seni biriyle görmek istemiyor olabilir.

Eski kız arkadaşının söylediği doğru şeyler saçma sapan şeylerse bilemeyeceğim. O zaman kız haklı. Ama böyle bir durum yoksa ve yeni kız arkadaşın eski kız arkadaşının sözlerine dayanarak seni terk ediyorsa, eski kız arkadaşının sizi ayırmak gibi bir amacı olabileceğini anlayamayacak kadar gerizekalıysa, yeni kızdan kurtulmuş olursun.

Mahmut abi eski sevgilimle aynı kampüsteyiz hemen hemen her gün görüyorum. Ayrılalı 3-4 hafta oluyor. Kampüste başka bir kızın instasını alırken tam arkamdaymış ama fark etmemişim. İşin kötüsü onu hala seviyor olmam.

Ne zamandır çıkıyorsunuz bilmiyorum ama eğer 6 aydan uzun bir ilişkiyse, kız sizi terk etse bile kızı yeniden istiyorsanız, 3-4 ay yeni kızlara yürümeyin. İlişki daha kısa ise 1-2 ay. İlişkiniz biter bitmez o kıza atlayayım, bu kıza atlayayım moduna girmeyin. Yapacaksanız bile biraz gizli yapın. Çünkü eski kız arkadaşınız bunu görürse size dönüş ihtimali ciddi oranda düşer. Ya da daha kötüsü bu aktiviteler, eski sevgili döndükten sonra ortaya çıkarsa, o dönüşün devam etme ihtimali ciddi oranda düşer.

Genel olarak ayrılık sonrası 1-2 ay ya da 3-4 ay kızlara yürümeden durabilmeniz lazım ve aslında yürümeseniz daha iyi. Bu dönemde kafayı dinleyin, sosyalleşin, içinde kadın akışı olan sosyalleşmeyi arttırın.

Bazı erkekler kadın onayı bağımlısı olduklarından, sürekli bir kızla ya da birçok kızla olmak zorunda hissediyorlar. Birini unutmak için kadına ihtiyacınız varsa, çiviyi ancak çivi ile sökebiliyorsanız, çiviye bağımlı olursunuz. Kadın bağımlısı adam zayıf bir adamdır. İlişkisinde de kadına bağımlı olur.

Erkek ilişki sonrası 3-4 ay yalnız kalmaktan zevk alabilmeli. Ayrılık acısı orada var tabii ki ama yalnız olmanın da güzellikleri var, bunları yaşamayı bilmeli. Tabii sosyal hayatı da hızlandırmalı çünkü 3-4 ay geçtikten sonra yeni limanlara açılmak için, sosyal hayata ihtiyacı olacak. Yani yalnız kalmaktan kastım, 3-4 ay, belki 6 ay eve ya da iş – spor – ev mağarasına kapanıp sonra birden piyasaya çıkmaya çalışmak değil.

Aslında terk edildiyseniz, sizi terk ettiğinin ertesi günü biriyle görüşmeye başlayabilirsiniz, böyle bir hakkınız var. Terk edenin böyle bir şeye hayır deme hakkı da yok çünkü terk eden kendisi. Fakat ayrılık sonrası 1-2 ay içerisinde başkaları ile olmak hiç de ilişkilik bir insan davranışı değil ve aynı zamanda karşınızdakinin yeniden dönme ihtimalini sıfırlayan bir şey.

Şimdi ne yapmalıyım bilemedim kızın yazmasını mı bekleyeyim? Ben mi yazayım? Yazarsam bu bu konuyu açayım mı? Ya da kız yazarsa bu konuyu açmazsa ben açayım mı?

Yavaş! Sakin. Sen kıza yazmak için bahane arıyorsun. Ne yazması? Eski sevgiline niye yazacaksın?

Her şeyin bittiğini kabullenip yoluma mı bakayım?

Her şeyin bittiğini kabullenip yoluna bakmak, ayrılık nasıl olursa olsun, ayrıldıktan sonra ilk yapman gereken şey. Her şey iyi bitse bile, yeniden dönme ihtimali yüksek olsa bile, doğru zihin yapısı, her şey bitti ben yoluma bakayım zihin yapısıdır.

Ama bir iki senedir çıkıyorsunuz, kızla ayrıldınız. Belki terk etti. 3-4 haftada nasıl birini atlayacaksın ki? Tamamen duygusal bastırma için yapıyorsunuz bunu. Normalde bazı arkadaşlar geliyorlar ve “ayrılalı bir ay oldu, 2 senelik 3 senelik ilişki abi, kimseyi gözüm görmüyor, kimseye canım istemiyor” diye şikayet ediyorlar. Normali bu zaten. 4 ay belki 5 ay sonra da aynı durumdaysan anormal ama daha bir hafta geçmiş, 2 hafta geçmiş, 1 ay geçmişken başkasını gözünüz görmemesi normal. Sonra görecek merak etmeyin. Ama 3-4 ay geçtikten sonra kendinizi yeni limanlara zorlamaya da başlayın, içinizden isteğin gelmesini beklemeyin. Genellikle önce siz limanlara açılıyorsunuz, istek sonra geliyor.

Kızı gördükçe unutma süresi uzuyor Mahmut abi. Bir de kızın gözünün önünde başka bir kıza yazılınca kendimi suçlu gibi hissettim. Kızın gözümün önünde ağlamamak için kendini zor tuttuğunu gördüm, vicdan yaptım. Salaklığıma doymuyorum.

Eski Sevgili konusunda sıklıkla duyduğum bazı kalıplar var. “Vicdan azabı çekiyorum”, “onun biriyle olmasından çok korkuyorum”, “bir şeyler yarım kaldı gibi hissediyorum”, “abi son söyleyeceğim bir şey var, bak ama çok mantıklı ama yani başkalarının bahanesini bilmem ama benim ki çok mantıklı” diye bana ulaşıyorlar.

Bu konuda kafanızdaki düşüncenin içeriğinden çok sizi neye yönlendirdiğini dikkat edin. Bu düşünce sizi kızı aramaya yönlendiriyor ve beyninizi şu an ele geçirmiş olan tarafın bu düşünceyi üretme amacı da zaten bu: sizi, kıza ulaşmak için kandırmak.

Kıza ulaşmayı çok istiyorsunuz ve kıza ulaşmak için bahane arıyorsunuz. Herkesin bulduğu bahane farklı ama böyle ilk beşe girecek bahane kalıpları da var. “Vicdan azabı çekiyorum” bunlardan birisi. Kıza ulaşmak için bahane arıyordun, aha da buldun.

Abi selam. Eski kız arkadaşımın yakın kız arkadaşıyla aynı spor salonuna gidiyoruz. Eski kız arkadaşım bana çok sıcaktı ama sabahından birden ayrıldı. Yeni ayrıldık. Salondaki kızla sohbet ettiğimizde, ayrılıktan etkilenmiş olsam da hiçbir şey yokmuş gibi davranıyorum. Bu bilmiyorum doğru mu?

Doğru davranıyorsun.

Kızla ilgili, ayrılıkla ilgili hiçbir kelime etmedim. Bu arkadaş da etmedi.

Abartı bir şekilde “çok iyiyim, neşeliyim, bana bir şey olmaz” gibi göstermeye çalışmayın. Onun da manipülatif bir şey olduğu anlaşılır. Biraz üzgün görünebilirsin, sonuçta yeni ayrıldınız. Ayrılık üzüntü getirir, bu doğal bir şey. Fakat mümkün olduğu kadar göstermeyerek doğru yapıyorsun.

Bu kızla aynı salona gitmem no contact kuralının merak evresini öldürüyor mu? Kızın geri dönmesini istiyorum.

Ayrıldıktan sonra eski sevgilinin geçtiği aşamalar ile ilgili burada bir yazı yok ama Patreon’da bir yayın var ve aynı zamanda iletişimi kes kuralı kitabında da bir bölüm var.

Merak evresini öldürmezsin. Merak evresini öldürmen için arkadaşıyla onu konuşman, kendi hayatınla ilgili arkadaşına gereğinden fazla bilgi vermen lazım. Aslına bakarsan mağrur duruş sergilersen, bu karşılaşmalar ile merak evresine geçişi bile hızlandırabilirsin.

Aynı sınıfta, mesela küçük derslikte, eski sevgiliye selam verip mi oturmalı? Mesela genel sınıfa selam verip mi oturmalı. Yani yan yana oturuyoruz, sınıf düzeni öyle.

Selam versek de mi otursak, yoksa selam vermesek de mi otursak. İşte bütün mesele bu.

Lise sanırım. Kıza selam verebilirsiniz, başkasına selam verebilirsiniz. Normal bir arkadaşınıza selam vermeniz gerektiğinde selam verdiğiniz gibi selam verin.

Mahmut abi aynı iş yerinde bir kızla beraberdim. Alkol kullanım sorunu var, ciddi alkol kullanıyor. Çerçeveme uymadığı için ve uzun ilişki materyali bir kızın böyle bir huyunun olmaması gerektiği için öncesinde ultimatum vermeden rahatsızlığımı dile getirdim Kullanıma devam ettiğini öğrendiğim için aynı gece kibar ve yumuşak bir şekilde arabasına bindirdim ve uğurladım.  Bu noktaya kadar bir sıkıntı var mı?

Soruya gel. Var tabii, alkolik kız nikah basılacak kızdır, sen ne yaptın?

Bence böyle problemi olan kızlarla beraber başından beraber olmasanız daha iyi. Çünkü sonradan düzeltmeye çalışmak genelde nafile çaba oluyor.

İş yerindeyiz ve aynı arkadaş çevresinde nasıl davranmam uygun olur?

Az önce nasıl davranmanız gerektiğini söyledim.

Kendisi yüzüme bakamıyor. Ben de kuyruk acılı görünmek istemem.

Kızı sen bıraktın, kuyruk acın nasıl oluyor? Selam veriyorsanız ve karşılığında selam vermiyorsa ya da yüzünüze bakmıyorsa mecburen selam sabahı keseceksiniz. Sizinle konuşmayan kızla zorla konuşmaya çalışmayın.

Arkadaş buluşmalarına katılmak gibi iş yeri rutinleri gibi konularda arada kaldığım için sormak istedim.

Bu tür rutinlere katılman gerekiyorsa katıl. Bir süre mümkün olduğu kadar bir miktar azalt. Terk eden sensin. Senin için değil aslında onun için sorun.

3 yıllık bir ilişkim vardı, ister istemez benim arkadaş ortamıma girdi.

3 yıllık ilişkin arkadaş ortamına girer. İster istemez diye bir şey yok.

Benim arkadaşlarımla samimi oldu. İlişkimiz bitti ve arkadaşlarımla hala denk gelince görüşüyor, mesajlaşıyor. Onun arkadaşları ben beni takipten çıktılar. Ben de kendi arkadaşlarımdan onu takipten çıkmalarını, görüşmelerini istemeli miyim?

Gerek yok. Onların arasında olan seni ilgilendirmez. Sadece arkadaşlarına ondan sana bilgi taşımalarını söyle. Sen de arkadaşlarınla onu konuşma. Yalnız eski kız arkadaşının arkadaş çevrenden arkadaşın olarak senin yanına sokulmasına izin verme. Çünkü yeni kız arkadaşın için büyük sorun olur.

Sorularınızı bana uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Seviyorsa neden ayrıldı, sevmiyorsa neden seni seviyorum diyor? – Vaka Çalışması

Mahmut reis merhaba. Yaklaşık bir ay önce kız arkadaşımdan ayrıldım.

Kim terk etti?

Ayrılığımız sebebi bir çok sorunumun üst üste gelmesiydi ve kızın da son aşamada bana yaptığı bir hata ile ona patlamamdan ötürü olmasıydı.

Kaç aylık ilişki bilmiyorum ama sorunlarınızı kendinize saklamak yerine duygusal olarak kıza yaslanmaya çalışırsanız genelde terk edilirsiniz. Direkt sorunlarınızı yansıtmak yerine sorunlarınız yüzünden ortaya çıkan siniri, depresyonu yansıtmanız da aynı şey.

Genel olarak ilişkide aldığım yada yaptığım şeylerin kıymetinin bilinmediğinden kaynaklı bir tartışmamız oldu ve işin sonunda beni son kez terketti.

İlişkide ne hata yaptığını anlatmamışsın ama bu cümle bu konuda bir ipucu veriyor. Muhtemelen, tipik efendi erkek / beta erkek kafası ile, ilişkinin kadınına döndün ve daha fazla vererek daha fazla alacağını düşündün. Bunun doğal sonucu olarak aşırı duygusal yatırım yaptın ve kız da senden soğuduğu için terk edildin. “Aldıklarım” dediğin de sevgiyi rüşvetle almaya çalıştın tabii olmadı.

Ayrılırken beni sevdiğini ama ilişkinin devam etmeyeceğini de ekledi.

Bu genellikle, “seni insan olarak seviyorum ama (artık) erkek olarak sevmiyorum” demek.

O gece pek çok kez ulaşmaya çalıştım.

Seni terk edene ulaşmak, ilişkinin bitmiş olarak kalmasını sağlar, ilişkinin yeniden başlamasını değil. Ayrıca “son kez terk etti” diyorsun. Anladığım kadarıyla birden fazla kez terk edildin. Bir kadının sizi sadece iki kez terk etmesine izin verin. Bu kız muhtemelen sana dönmez ama dönse de almaman gerekli.

Ama sonra kabullendim. Aradan on gün geçmişti ve her yerden de engellenmiştim. Neyse o 10 günün sonunda dayanamadım ve başka bir hesabına yazdım.

İletişimi kes kuralını bozman zaten facia ama engelleyen birine ulaşman çok küçük düşürücü. Sizi engelleyenle ilgili ne yapmanız gerektiğini şu yazıda yazmıştım: beni engelledi, ne yapmalıyım?

Düzgünce dedim ki çocukluğu bırakalım …

Seni engellemiş, istediğin kadar “düzgünce” de.

kalbinde başka birisi varsa yada beni sevmiyorsan saygım sonsuz ama seviyorsan bana söyle, ben uyuyamıyorum rahat edemiyorum vs dedim.

Sanırım yapabileceğiniz en ciddi hatalardan birisi, bir kadın olmadan yaşamınızı doğru dürüst devam ettiremediğinizi, o kadına ilan etmek. Bu saçmasapan filmlerde romantik, sevgiyi arttıran bir şey diye satılsa da, gerçek hayatta etkisi tam tersi. Kadına, “ben yüküm, sen taşımazsan ben hareket edemiyorum” diyorsunuz. Kadın ya da erkek, kimse sizi taşımaz, taşımak istemez. Terk edene onsuz çektiğiniz acıları göstermeniz, onsuz ne kadar zorlandığınızı göstermeniz, karşınızdakinin size acımasına, sizin için üzülmesine neden olur. Ama özellikle bir kadın, bir erkeğe acıdı mı, o erkeği sevilebilecek bir erkek olarak göremez.

Neyse tekrardan beni sevdiğini ama sevginin yeterli olmadığını söyledi ve o hesaptan da birbirimizi karşılıklı engelledik. Sonradan belki engel kaldırmıştır diye arayınca numarasını da kapattığını öğrendim ve hayretler içinde kaldım.

Bir kadınla artık hiçbir “umut” kalmayacak noktaya kadar gitmeyin. Bazıları, “ne kaybederim” diyor. Onurunuzu, onarması uzun sürecek bir şekilde tahrip etmeniz dışında, bu olaydan bir ders, bir fayda sağlama ihtimalini de kaybedersiniz. Bir insan, yanlış ya da zayıf yolda hala bir umut varken, doğru ya da güçlü yolu seçerse güçlenebilir. Yanlış ve zayıf yolu zaten seçemeyecek hale geldiğinde, doğru yolu seçmek maharet değil, onu herkes yapar.

Onu herhangi bir yerden taciz etmemiştim o süre boyunca veya başkasından aramamıştım.

Seni engellemesine rağmen sahte hesaptan ulaşıp üstüne bir de peşinden koşman, engellenmen için yeterli.

Sanki aldatmışım ihanet etmişim gibi bana böyle davranması çok ağırıma gitmişti.

Bu da klasik iyi çocuk, efendi erkek mastürbasyonlarından birisi. Benim gibi pırlantayı nasıl terk eder, nasıl böyle davranır kafası. Sen, karşındakinin tercihine saygı duymaktan aciz, engellenmesine rağmen, kapı suratına kilitlenince bacadan girmeye çalışan, saygısız birisin. Kibarca hayırdan anlamayana kabalaşmak gerekir, sana da bunu yapıyor.

Hele helede bu kızın bekaretini vs de ben almıştım yani bir dönem bana aşık olan kızın böyle davranışlar sergilemesi beni çok şaşırmıştı.

“Onun ilkiyim” masalı, bir efendi erkek fantezisidir. Sen artık iticiysen, kız artık seni istemiyorsa, dünyada erkek kalmasa yalnız kalır, yine seni terk eder. Bir dönem çekiciydin ki aşıktı, sonra itici oldun ve sevilmiyorsun. Özellikle ayrılık sonrası sergilediğin itici zayıflık, pat diye terk edilince başlamaz. Bir geçmişi olur. Sen muhtemelen uzun süredir iticiydin.

Şimdi o kadar takmıyorum hiçbir şekilde iletişime de geçmedim giden kendi kaybeder ama tüm bu olanlar hakkında fikrin ne reis?

Ayrılık herkes için kayıptır ve hatta kız düzgün biriyse terk edilen için daha büyük kayıptır. Ama büyük bir kayıp değildir, hayatın akışında, daha sonra geçmişte kalacak bir basamaktır.

Ben o dönsün şöyle böyle diye ağlamıyorum ama saçma anlatabiliyor muyum?

Burada gayet doğal bir şey oluyor. Saçma düşünen, saçmalayan sensin. İticileştin, terk edildin. Terk eden seni engellemesine rağmen kendini küçük düşürdün, engelleyene ulaştın ve yine engellendin. Kibarca hayırdan anlamayana kabalaşmak gerekir yoksa kibarlığını umut sanar, sülük gibi yapışır.

Ulan seviyorsan niye yanımda değilsin? Sevmiyorsan niye seviyorum diyorsun?

Yazı başlığına geldik. Terk eden kadının hem karşısındaki ile çatışmadan korktuğu, hem de karşısındakini daha da üzmek istemediği için söylediği bir kalıp laf bu. “Seni (insan olarak) seviyorum ama (bu sevgi seni, erkek olarak sevmeme) yeterli değil.” Sen azıcık yerinde dursan belki ona yetecek seviyeye gelirdi ama sen o seviyeye gelmesin, daha da düşsün diye özel emek harcamışsın.

İngilizcede bir laf var: “I love you but I am not in love with you.” “Seni seviyorum ama ilişki istemiyorum” ile aynı anlama geliyor. Bu tür klasik kadın repliklerini öğrenin. Hiçbir kadın sana çıkıp “Mahmut ben seni sevmiyorum bir git istersen” demez. Bunun seni kıracağını düşünüp, daha da önemlisi sinirlenip tehlikeli olmandan korkup bu tip basmakalıp şeyler söylerler. “Seni seviyorum ama sevgi ilişki için yeterli değil” der ama aslında sevgim yeterli değil demek ister. Bunun anlamını öğrenin. Sindirmesi zor ama ama bilmeniz lazım.

Kadınların erkeklerle, özellikle de terk ettikleri partnerleri ile çatışmadan korkması bazı erkeklere çok anlaşılmaz geliyor ama bu korku, insanlığın uzun tarihinden gelen, neredeyse genetik bir korku. Evet, kendisini terk eden bir kadına zarar veren erkek oranı yüzbinde birden bile az ama bir kadına fiziki zarar ve hatta ölüm, çok büyük oranda tanımadığı bir erkekten değil, eski sevgilisinden, eski kocasından ve takıntısına karşılık vermediği bir erkekten geliyor. İçgüdüsel bir korku, tam olarak bilinçli bile değil.

Sorularınızı bana uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Konuyla alakasız görünse de alakalı bir yayın:

Terk edip geri dönen eski sevgilinin bana çok yükleniyorsun demesi – Vaka çalışması

Mahmut Abi merhaba. 2 yıllık kız arkadaşım yaklaşık 5 hafta önce terk etti. Buna uzun süredir devam eden beta davranışlarım neden oldu.

Bir önceki ilişkimde de terk edilmiştim ve o ilişki sayesinde senin siteni buldum. Fakat seni bulana kadar iletişimi kes kuralı kitabında yapmayın dediğin her şeyi yaptığımdan, o ilişkide geri dönüş olmadı. Fakat bu sefer hazırlıklıydım ve iletişimi kes kuralındaki gibi, onunla devam etmek istediğimi ama kararını kabul ettiğimi söyledim ve fikri değişirse bana ulaşmasını ekledim.

Geçenlerde erkekadam.org yorumlarında bir soru görmüştüm, bizim siteye gelip iletişimi kes kuralı uygulayanların kaçta kaçı eski sevgililerini geri döndürebiliyorlar diye. Siteyi ilk defa bu nedenle bulanların hemen hepsi, eski sevgili ile yapılmaması gereken her şeyi yaptıktan sonra bizi buldukları için, bu grupta oranlar yüksek değil.

Sitede bir süre bulunup bu kuralı bilen ve uygulayabilenler arasında ise oran çok daha yüksek. Bu nedenle de zaten iki kitabımın, ilişkiye başlamadan önce ya da ilişkinin başında okunmasını tavsiye ediyorum: iletişimi kes kuralı ve toksik ilişkiler.

Eski kız arkadaşım yaklaşık 10 günlük bir buluşmadan sonra bana ulaştı. Bahsettiğin gibi kısa bir konuşmadan sonra buluştuk, iyi vakit geçirdik ve aynı gece birlikte olduk. O günden beridir de görüşüyoruz.

İletişimi kes kuralı, eski sevgili ile bir şeyleri yeniden ateşlemede başarılı olmuş.

FAKAT, içinden çıkamadığım bir sorun var. Yeniden uzun süreli ilişki fikrinin ondan gelmesi gerektiğini söylüyorsun ama ben eski kız arkadaşımın biraz mesafeli duruşu sonucunda dayanamadım ve “benimle ciddi düşünüyorsan görüş, ciddi düşünmüyorsan görüşmek istemiyorum” dedim.

O ne be öyle “genç kızlık hayallerimle oynama, beni kullanma” der gibi?

Bu konu birkaç kez açıldı ve kendisi bana “seni üzmek istemiyorum ama bana çok yükleniyorsun” diyor.

Şimdi burada çok ciddi birkaç hatan var. Öncelikle bir kadına ayrılığın sizi çok üzdüğünü, hayallerinizin tekrar yıkılmasından korktuğunuzu gösterirseniz, o kadın size tam emin olmadan gelirse ve sonra giderse, sizin yıkılacağınızı düşünerek size gelmeyebilir.

Bir kişinin size olan sevgisi 0 – 10 arasında bir skaladadır, ya 10 (seviyor) ya 0 (sevmiyor) değildir. Bu sevgi 5’in altına düşerse terk edilirsiniz. Bu sevgi yeniden 5 üzerine çıkarsa terk eden size ulaşır ama terk ediş sonrası bu sevgi hemen 8’e çıkmaz. Aslına bakarsanız 8’e çıkmayı bırakın, tekrar 5’in altına inebilir.

Sen terk eden döndüğünde, sevgisi hemen 8 olsun, ya da 8 olacağından emin olsun istiyorsun yani kızın haklı olarak dediği gibi, kıza çok yükleniyorsun. Bu öncelikle dediğim gibi karşı tarafın “devam edersek çok kırılır zavallı, fazla ümitlendirmeden bıraksam mı?” demesine neden olabilir. İkincisi, belirsizliğe dayanamadığın bariz ve bu zayıflık, zaten zayıflık yüzünden terk edilmiş olduğun için, senin aleyhine işliyor.

Eski sevgili geri döndüğünde yapman gereken şey, sadece ve sadece buluşmaya, birlikte iyi vakit geçirmeye ve aranızdaki cinsel münasebetin ayrılmadan önceki haline gelmesine odaklanmak. Gerisini düşünmene gerek yok. Hatta gerek olmadığı gibi, gerisini düşünmemek seni daha umursamaz, daha çekici yapar.

Sevgiliniz sizi terk ettiğinde, ayrılığı ve sonradan geri dönüşünü o kişi için olabildiğince kolay hale getirin. Yıkıldığınızı, çok üzüldüğünüzü, eğer yeniden görüşmeniz ilişkiye evrilmezse kötü olacağınızı karşınızdakine göstermeyin. Bazı insanlar böyle davranarak onu ne kadar çok sevdiğini ona gösterme peşindeler ama bir kişi sizi pek sevmiyorken, onu ne kadar sevdiğinizi umursamaz.

Ayrılık ve yeniden dönüşün kolay olması derken, istediği zaman sizi terk etsin sonra hiç çaba harcamadan geri gelebilsin demek istemiyorum. Duygusal olarak yük olmayın, karşınızdakini size karşı acıma, vicdan azabı ve suçluluk ile doldurmayın demek istiyorum.

Terk edilen kişinin terk edenin peşinde koşması, terk edilerek yıkıldığını sergilemesi, karşı tarafı da zor ve acılı bir sürece sokar. Sonrasında bu kişi sizi özlediğinde ve size ulaşmak istediğinde, aynı zor sürece gireceğini düşünerek sizi aramaktan vazgeçer.

Bir kadın size geri döndüğünde, size olan ilgisi sınırda olduğu için, onun sırtına çok fazla yük bindirmek istemezsiniz. Bu tabii ki sizinle görüşürken gitsin takılsın, sorun değil anlamına gelmiyor. Sadece sonu kesinlikle ilişkiye gitsin, hemen eskisi gibi olalım taleplerinde bulunmayın.

Takipçiye bu cevabı verdikten sonra şunu sordu:

Abi hatamı anladım ama şimdi bunu nasıl telafi edeceğim? Bana karşı soğuduğunu hissediyorum ve şimdi bu aptalca taleplerimden pişman oldum.

Bu tür yanlışların telafisi genellikle bu yanlış davranışları birdenbire, kafanıza saksı düşmüş gibi bırakmanız ve hiç olmamış gibi unutmanız. Sonrasında da doğru davranışı hemen uygulamaya koymanız.

Yani senin durumunda, bu konuyu bir daha açmayacaksın ve hemen sadece iyi vakit geçirmeye, beraber vakit geçirmeye ve fiziksele gitmeye odaklanacaksın. Kızın zaten düşünmek istemediği bir konu olduğu için, sen bu konuyu kapadığında o bu konuyu hemen hemen hiç açmaz. Taa ki kendisi biz neyiz düşüncesine kapılana kadar.

Şu ana kadar sen bu kıza “biz neyiz?” diye sordurtmadın zira kız istediği zaman sevgili olabileceğinizi, senin buna dünden hazır ve çok istekli olduğunu biliyor. Yeni tanıştığın bir kadının da eski sevgilinin de, sana karşı duygu geliştirmesi için, senin duygularından, senin gözündeki yerinden emin olamaması lazım.

(bu arada bazı arkadaşlar bunu hiç umursamayarak, hiç ilgi göstermeyerek yapıyorlar ki bu durumda da kız erkeğin gözünde bir değeri olmadığına, erkeğin kendisini istemediğine emin oluyor ve erkeği bırakıyor. Bir kadın sizin onu %100, ne olursa olsun istediğinizi bilirse size aşık olması zordur ama sizin onu istemediğinizi bilirse de size aşık olması zordur.)

Hatta eski sevgilinin onunla fiziksel bir şeyler için görüştüğünden, onu yeniden istemediğinden korkması daha iyi. Ama korkması dedim yani şüphelenmesi demek istiyorum. Bir kadın onunla sadece seks için görüştüğünüzü düşünürse de (büyük ihtimalle) çeker gider.

Sorularınızı bana uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Eski sevgilimi kocası ile gördüm, kendime gelemiyorum – Vaka Çalışması

Mahmut abi merhabalar. 8 yıl önce 2 yıllık bir birlikteliğim oldu. İlk kez aşık olmuştum ve gerçekten değer veriyordum. İlk sene aynı şehirdeydik ama 2.sene farklı şehirlerde üniversiteye başladık.

İlişki 18 yaşında başlasa, bittiğinde 20 yaşı civarındaydınız.

Her şey güzel devam ediyordu, evlilik hayallerimiz vardı,onun sınırlar koyduğu bir cinsel hayatımız da vardı.

Şirin ama o yaşlarda iki öğrencinin ilişkisi, genellikle 2-3 seneyi geçmez.

Neyse zamanla tartışmalarımız arttı, ben de biraz saçmaladım ve bolca hata yaptım ve ayrıldık. O benden ayrılmaya cesaret edemedi ama artık beni bitirdiğini hissettiğim için ben ayrıldım. Susan kadın için bitmişsinizdir olayını tam anlamıyla yaşadım yani.

Bittiğinde bazı kadınlar susar, bazı kadınlar seslerini açarlar.

1 ay gerçekten dibine kadar aşk acımı yaşadım ve sonra içime gömerek devam ettim. O, biraz zaman geçince; fake hesaplardan yazdı bana ama çok sallamadım ilk zamanlar. Aslında canım çok acıyordu ama gurur yapıyordum sanırım.

Bence Fake hesaptan yazılıyorsa, “o” yazıyor diye düşünmeyin. O yazıyor olsa bile.

Aradan 6-7 ay geçti bir vefat ile iyice duygusallaştım ve ona baya destan yazarak içimi döktüm. O,beni kötü hatırlamadığını,üzmek istemediğini falan söyleyerek reddetti. Ben de onun için aynı dilekleri ileterek hayatıma devam ettim.

Sonradan öğrendiğime göre o bu sürede yeni bir ilişkiye başlamış. Üstelik ayrılmak üzere iken instagramda görüp kim bu diye sorduğumda arkadaşım dediği biriyle. Bu beni biraz soğuttu ve uzunca bir süre çok düşünmeyip işlerime odaklandım. Elbetteki ara sıra aklıma geliyordu ve benim için çok özeldi tabi orası ayrı.

Neyse aradan yıllar geçti ve evlendiğini öğrendim, hafif bir burukluk yaşadım ama çok da sallamadım. Ancak; bundan 14 gün önce kocası ile el ele bir AVM’de karşılaştık. Bambaşka şehirlerdeyken nasıl denk geldik bilmiyorum ama sanırım benim yaşadığım şehre yerleşmişler. Bu görüntü ilk 2 gün bendeki bütün eski travmaları,aynı ayrılık acısını geri getirdi. 3.günden sonra kendimi iyi hissetmeye başladım,bir yazılım mühendisi olarak işlerime odaklandım ama online çalıştığım ve çok sosyal bir ortamım olmadığım için sık sık aklıma geliyor.

Yaklaşık 28 yaşlarında, karısı ve çocuğu olmayan bir adamsın. Akşam eve karına ve çocuklarına gitmen gerekmiyor. Gelirinin önemli bir kısmı ailene gitmiyor. Evden çalışmak bahane değil, evden çalışmak aslına bakarsan sosyal hayat için avantajlı. Senin profilinde bir adamın sosyal hayat edinememesinin sebebi zamansızlık, evden çalışma falan değil, asosyalliktir.

Senin sorunun, sosyal olarak, belki de ilişkisel olarak kızın bıraktığı yerde donmuş vaziyette olman. Derdin bu kız değil. Bu kız sana ne kadar renksiz, duygusal ve sosyal olarak çöl bir hayatın olduğunu hatırlattı. Hem de bunu, gerçeği suratına kamyon gibi çarparak hatırlattı.

Bu çektiğin çileyi hüsranı, fırsata çevir ve asıl problemini, sosyalleşmeyi hallet. Burada bu konuda yazdım, Patreon’da devam yayını da yaptım.

Bu süreçte ben hep kısa ilişkiler yaşadım ve ciddi ilişkiye mesafeleydim ama artık ben de ciddi bir ilişki istediğimi ve o duyguları tekrar hissetmek istediğimi anladım.

Kısa süreli ilişkiler belli bir tecrübe ve doyum yaratabilirler ama özellikle 25 yaşın üstündeki  çoğu erkek için, uzun süreli ilişkinin yerine geçmezler. Kısa süreli ilişkilerde, hemen hemen her zaman sizden 5 kat daha fazla erkekle yatan bir grup kadınla yatarsınız ve bu kadınlarla duygusal bağ kurmazsınız, kuramazsınız.

Sen, alt tarafı 2 senelik bir ilişkiden travmaya uğrama başarısı(!) göstermişsin. Bu nedenle uzun süreli ilişkilere girmekten korkar hale gelmişsin ve hayatın duygusal çöle dönmüş.

Bu kız masum,anlayışlı,iyi biriydi ve onun gibi birini bulamayacağımı düşündüm sanırım uzun bir dönem.karşıma da hayalimdeki gibi biri çıkmadı zaten.

Son günlerde ilk gördüğümde hissetiklerimi tekrar hissetmeye başladım. Sanki ayrılık acısı gibi acı çekiyorum.

Sanmam. Olay 8 sene önce olup bitmiş. Daha çok yerinde saymış olduğunun farkına varmak acı veriyordur.

Saçmalık olduğunun farkındayım ama keşkeler, pişmanlıklar kafamdan çıkıyor. Hayatımda başka kimseye aşık olmadım.

Ve bu tamamen senin suçun. 2 sene ilişki sonrası 8 sene geçmiş. Benim sık söylediğim bir şey var. Piyasada ve böyle bir ilişkiye açık bir adamsanız, uzun süreli ilişkilik ve aynı zamanda anlaşabildiğiniz kız karşınıza 1.5 senede bir çıkar. Yani sen bu tür bir ilişkiye açık olsaydın, 3-4 kere daha “aşık olabilirdin”.

Onları 2 sene önce de görmüştüm ve 5 dk şaşırıp sonra çok sallamamıştım. Bu sefer böyle olmadı,sanki bütün acılarım flashback ile geri döndü.

2 sene önce 25-26 yaşında daha kafana dank etmemiş demek ki.

Ben bu bataktan nasıl çıkarım çok huzursuzum. Evde bile duramıyorum duvarlar üstüme üstüme geliyor. Günümüzdeki kadınları gördükçe onun gibi birini bulamayacağımı düşünüyorum.

Eskiden, kısa süreli ilişkileri abartan adamlar bile “günümüz kadınları şöyle böyle” diye düşünmezdi. Beraber oldukları kadınların, kadın milletini temsil etmediğini bilirlerdi. Siz kısa süreli ilişkiler yaşadığınızda, çoğunlukla sizden daha da çapkın kızlarla beraber oluyorsunuz. Bana bazen çok genç çocuklar gelip ağlaşıyorlar. “Abi adam 100 kadınla yatıyor, onun gibi 10 bin adam olsa 1 milyon kadın böyle kötü çocuklarla yatıyor” gibi absürt matematikler öne sürüyorlar.

Her biri 100 kadınla yatan 10 bin adam genellikle, her biri 200 adamla yatan kadınlarla yatarlar. Yani sizin 10 bin kötü çocuğunuzu, 5 bin kötü kız çeviriyor. Arada tabii ki bu olayla alakasız kızlar da olur ama bu adamların elinden geçen kız sayısı, bu adamların sayısından azdır! Yani bunu bu “özde” kötü çocuklar da bilirler ama nedense aslen efendi erkek olan ve kafası hep öyle kalan elemanlar, fazla sayıda kızla olurken bu gerçeği göremiyorlar.

Son zamanlarda sosyal medyada ciddi bir redpill mankafa akım çıktı, yıllarca dejenere kısa süreli ilişki yaşayıp, oradan kadınlarla ilgili bilgelik çıkarmaya çalışan adamlar türedi.

Günümüz kadınları arasında senin eski kız arkadaşından çok var ama sen yaşam tarzın, uzun süreli ilişkiden kaçarak dejenere olan zihin yapın nedeniyle o kızlara ulaşamazsın, ulaşsan da onlar seni istemezler. Yaşam tarzını ve zihin yapını değiştirmen lazım. “Ya hacı günümüzde öyle kız yok” demek kolay ve egonun kıçına gökkuşağı üflüyor ama hem gerçek değil hem de gerçek olsa zaten yapacak bir şey yok. Günümüzde az sayıda “iyi kız varsa” o az sayıdaki iyi kızın senin gibi birine kalma ihtimali SIFIR. “Günümüzde kızların birçoğu böyle, ben ulaşamıyorum” dediğinde, olduğun düşük seviyeyi kabul edip acı çekmen lazım ama bu durumda güç sende zira bunu değiştirebilirsin.

Sen şu an böyle kızlardan çok az var diye kendini kandırıyorsun, az ise zaten hayatta bir kere karşına çıkar, o zaman bir daha asla bulamayacağına emin olduğundan duvarlar üstüne üstüne geliyor. Zira senin zihninde o kızı kaçırdın, bir daha asla olmayacak.

“Günümüz kadınları bozdu, düzgün kız çok az” olayına bir inandıktan sonra bunun nasıl kendi kendini gerçekleştiren kehanete dönüşeceğini bir düşünsenize! Buna inanan adam, bir şekilde düzgün bir kız bulduğunda, ona bulunmaz Hint kumaşı gibi davranacak, onu büyük bir ödül olarak görecek ve önünde efendileşip terk edilecek (bu tür masallara inanan çocukların, sonradan “kötü çocuğu” oynayan iyi çocuklar olduklarını unutmayın). Hem de zayıf davranışları yüzünden muhtemelen kaba bir şekilde terk edilecek. Ve “bu kız düzgün sanmıştım, ama o da değilmiş” diyerek, “günümüz kadınları çok bozdu, düzgün kız çok az” inancını pekiştirecek.

Tekrar ediyorum. Senin derdin bu kız değil. Senin derdin, asosyalliğin, kısa süreli ilişkilere kapılıp duygusal olarak doyamadığın ilişki hayatın. Eskiden mutlu olduğun bir kızın seni aşıp kendi hayatına devam etmesi, yaşının gerektirdiği ilişki aşamalarından geçmesi, senin 20 yaşından beridir olduğun yerde saydığını suratına çarptı.

Sorularınızı bana uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Vaka çalışması – Sevgilim için tüm yaptıklarıma rağmen terk edildim

Mahmut Hocam merhabalar. Ben 43 yaşındayım, sevgilim 46 yaşında. 3 yıldır devam eden bir ilişkimiz vardı.

Eski sevgilin, sevgilin değil.

Bu süre zarfında gelgitlerimiz ve ayrıl barış gibi şeyler çok yaşadık.

Devamını okumadan, sadece şu cümleye bakarak, şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Çok ayrıl barış olan ilişkiler kötü ilişkilerdir, bitmeye ya da sizinki gibi sürünmeye mahkumdur. Kötü bir ilişki içerisindeymişsin ve bitmiş. Bir daha başlamasın. Sizden olmayacağı bariz.

Bana karşı net değildi. Gösterdiği ilgili tavırları bırakmış, kendini geriye çekmiş, umursamaz tavırlar takınıyordu bana.

Sana ilgisi düşük, seni pek umursamıyor. Bu oldukça net.

Oysa benim ona olan tavrım hiç değişmemişti.

Onun sana ilgisi azalmış, seninki azalmamış. Senin onu ne kadar istediğin, o seni pek istemiyorsa önemli değil. Onun için hiç önemli değil.

Son bir buçuk yıl kendimi değersiz hissetmeye başlamıştım.

Seni istemediği, ama muhtemelen yaş ve yalnızlık korkusu gibi nedenlerle tam olarak da bırakamadığı belli bir kadınla berabersin. Muhtemelen o ayrıl – barışların çoğu da senin onu ikna çabalarınla oluyor. Kendini değersizleştirmişsin, değersiz hissetmen normal değil mi?

Bir sıcak bir soğuk yapıyordu ve bu beni bıktırmaya başlamıştı.

Terk edilene kadar beklemek zorunda değildin.

Bir tarafım ayrılmak isterken, bir tarafım ona alıştığı için ve ona duyduğum sevgiden dolayı kal diyordu.

Muhtaçlık bu. Sen durumunda olanların tercihin kal – git arasında da değil. Kal ve süründükten sonra terk edil – şimdi git arasında. Bunu fark edememişsin ya da görmemeyi tercih etmişsin.

Senin durumunda bu oldu mu bilemem, oldu diye bir şey de yok ama, yalnız kalırım korkusu nedeniyle istemediği bir adamla birlikteliğe devam eden kadın, genellikle yalnız kalmamayı garantilediğinde bırakır yani gitmeyip beklersen, daldan dala atlama ya da belki aldatma gibi çirkin durumlarla karşılaşabilirsin.

İlk başlarda güzel giden bir cinsel durumumuz varken, son bir buçuk yıl da çocuklarının yüzüne bakamayacağını, evinde kendini rahatsız hissedeceğini bahane edip, cinsellik talebimi reddediyordu.

Sana ilgisi aşırı düşmüş. Seninle birlikte olmamak için bahane uyduruyor.

Halbuki ben ona yalvarmıyordum ki. Normal bir sevgili isteğiydi benimkisi.

Birincisi, istek sürekli senden geliyorsa ve sıklıkla da reddediliyorsan, pratik olarak yalvarıyorsun aslında. İkincisi, kadın sonuçta bir nedenden seni istemiyor. Muhtemelen zayıf, muhtaç yani itici davrandığın, istenmediğin yerde durduğun için seni istemiyor.

İşteyken onu aradığımda telefonumu meşgule atardı. 

Peki sen neden aramaya devam ediyorsun? Kendini küçültmek seni daha da itici yapar ki zaten pek çekici de değilsin.

Halbuki ben işteyken o beni aradığında onu asla meşgule atmaz, cevap verirdim.

Ee? O sana bunu yapıyor. Sen neden bu insanlasın? Neden istenmediğin yerden gitmiyorsun? Senin kendine saygın yoksa, karşındakinden saygı bekleyemezsin.

Mahmut hocam ben onu bıktıracak hiç bir şey yapmadım.

Senin bıktırıcı şeyler yapmadığına emin değilim. Çok ayrılıp barışmada kadının ayağına gidip duran sensin muhtemelen. Kadın çok kaba ve arada kendisini aradığında meşgule atıyorsa bilemem ama muhtemelen çok arıyorsun ya da istenmediğin halde arıyorsun. Önemli değil. Ya iticileşmişsindir ya da seninle alakasız senden sıkılmıştır. Senin derdin, istenmediğin yerde durarak daha da itici olmak. Seninle mi uğraşacağım diye başından bıraksan, muhtemelen peşinden gelirdi. Bitmesin diye yaptığın şeyler sayesinde biraz uzamış ve daha sağlam bitmiş.

O neden bana ilk zamanlara göre böyle umarsız, duygusuz davrandı. Yaptıklarım boşunaymış hissi verdi? Kaç kaz telefonumu meşgule atıp, engelleyip sildi.

Tekrar ediyorum: Sana bunu yapanla hala sevgili olacak kadar onurunu çöpe atıyorsan, daha fazla saygı değil, saygısızlık bekle. Sana ilk saygı duyması gereken kişi sensin. Sen kendine saygı duymazsan, engelleyeni hayatından çıkarmazsan, sana saygı duyulmaz, karşındaki seni hayatından atar.

Ayrıca seni pek de istemeyen biri için ekstra şeyler yapman, o kişiyi senden daha da soğutur. Yaptıkların muhtemelen sadece boşuna değil aynı zamanda zararlı. Ayrıca efendi erkeklerin klasik sinsiliği ile konuşuyorsun. Sanki onun için bir şey yapıyorsun ama “bak sen sormadan bunları yaptım o zaman sen de karşılığını vermelisin” modunda kendin için yapıyorsun.

Sonra bir şekilde tekrar kaydedip görüştük.1 gün iyi davranırken, 2.3. Gün yine aynı bir sıcak, bir soğuk hareketlerini devam ettiriyordu. Telefona engel koyma, engel açma alışkanlık haline gelmişti artık.

Durduk yere mi engel koyuyor, istenmediğin halde gereğinden fazla ulaşıp engel mi yiyorsun? Yazmamışsın ama ben paramı ikinci ihtimale koyarım.

Geçen ay birgün gayet normal ve iyi bir konuşma geçti aramızda. Herhangi bir sorun yoktu.İyi dileklerimi iletip, telefonu kapadık.

Ertesi gün, sabah bana mesaj attı sevgilim.

Eski sevgilin.

Olmadığını, yapamadığını, ona artık yazmamamı söyledi. Ben de tamam dedim ama müsait olursa yine de bir konuşmamazı ve daha net bir açıklama yapmasını istedim.

Bu tür buluşalım, konuşalım istekleri hemen her zaman buluşup konuşarak ikna etme fikrine dayanır ve hemen her zaman da ters teper. Mesajla ayrılık kaypak bir ayrılıktır, buluşunca bu ayrılık daha da somut ve kesin olur.

Cevap bile vermedi ve bir iki saat sonra hem vatsaptan, hem normalden telefonumu silip engelledi Mahmut Hocam.

Gözün aydın. Sonrasında aylarca acı çekecek olsan da bu çileden kurtuluyorsun gibi.

Bu çok zoruma gitti ve halen hazmedemedim.

Çok saygısız bir hareket diyeceğim ama sen de masal aleminde yaşadığın için, belki peşini bırakman için tek yolun seni tamamen engellemek olduğunu düşündü.

Senin durumundakilerin hazmedemediği, kendine saygısını, onurunu çöpe atıp, bu iş ne olursa olsun diye kendini küçülttükten sonra yine de terk edilince, o küçülmenin acısı. Robert Glover’ın “Efendi Adam’ın Toksik Kırılganlığı kitabındaki gizli sözleşmeler gibi, sen de onurunu ve kendine saygını zedeleyecek şekilde, senden istenmeden bir şeyler yapıp duruyorsun. Senden istenmese bile bunları yapınca karşı tarafın sana bir şeyler borçlu olacağını ve vereceğini düşünüyorsun. Sonra bu yaptıklarına rağmen (aslında bu yaptıklarının da katkısıyla) terk edildiğinde, “o kadar şey yaptım, benden istenmedi ama yaptım sonuçta! Hani benim ödüşlüm, neden vermiyorsun?” diye derin bir öfkeye kapılıyorsun.

Olgun yaştaki bir kadının yapacağı hareketler midir bu hocam?

Olgun bir adamın yapacağı şeyler mi bunlar? Sen asıl önce ona cevap ver.

3 buçuk yıldır devam eden bir ilişkiyi bu hale sokmak telefon silerek beni manüple etmeye mi çalıştı. Engellemek de neyin nesi?

Belki yeni bir dala atladı belki de senin peşine takılmaman için tek yolu bu olarak gördü.

Benim onu aramamı, bir şekilde ulaşmamı, kapısına mı gitmemi bekliyor eskisi gibi?

Böyle durumlarda kadının kapısına giden adamsın, bir de ben onu bıktırmak için bir şey yapmadım diyorsun 😀 Sen kendini küçültüp iticileştirmişsin. Hayır, kadın senin onu aramanı istemiyor, hiçbir şekilde ona ulaşmanı istemiyor, kapısına gitmeni hiç ama hiç istemiyor.

Hocam evini biliyorum. İstesem evinin önüne gider, ona yaptığı davranışın hesabını sorarım.

Kendini daha fazla küçültürsün.

3 aydır onu sosyal medyadan da takip etmiyorum. Ve no contact var aramızda.

Aslında onu gerçekten çok sevmiştim.

Niye böyle dengesiz tavırlar takındı ?

Zayıf davranmışsın, olmayacak ilişki sürsün diye muhtaçlık yapmışsım.

Bana kendimi değersiz hissettirdi son davranışıyla.

Seni istemeyenin peşinde koşarak, sen kendini değersizleştirdin. O tamamen senin yaptığın bir şey.

İnsan gibi konuşmak bu kadar mı zordu ?

Saygısızca tabii ama senin kendine saygın yok ki başkasının olsun.

Hocam ruhumu, beynimi, kalbimi çok yordu benim.

Arkanı dönüp gitmen ve bu kadını aşman lazım. Bir kere kafanı yoran şey, acaba beni istiyor, peşimden koşmamı istiyor mu? Bu çok yorucu. Ama cevabı kolay zira bu kadın %1000 seni istemiyor, %10000 senin peşinde koşmanı istemiyor. Önce bunu kabul edip kendini yormayı bırak.

Ne yapmam lazım ? Allah rızası için bir akıl verin, yol gösterin bana ?

Bu kadını engelle, bir daha asla ulaşma, sana ulaşmasına izin verme. Seni istemiyor ve asla istemeyecek. Bnuu kabul edecek kadar erkek ol, yahu yaşının adamı ol, gerisi gelir.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Sorularınıza Patreon chat alanında daha hızlı cevap verebiliyorum.

Eski sevgilim buluşma teklifimi reddediyor ama bana sürekli ulaşıyor – Vaka Çalışması

Eski sevgilime iletişimi kes kuralını uyguladım ve bana ulaştı. 2 kere buluşma teklif ettim ama kabul etmedi. Buna rağmen bana haftada bir ulaşıyor ve bir şeyler anlatıp kapatıyor. Bu kızın amacı ne?

Bu kızın amacı ne sorusu, en yiğidi bile maymun edebilecek bir soru. Bu soru ile ilgili yazıda belirtmiştim, burada asıl sorulan “abi bu kızın bana ilgisi var mı?”

Bu durumda büyük ihtimalle yok. Burada kız, erkeğin telefonun öbür tarafındaki arkadaş olarak kullanıyor, adamdan boşalan boşluğu adamın “arkadaşlığı” ile dolduruyor. Burada aslında erkek, kendisini terk edene, kendisini unutması için yardımcı oluyor.

Çoğu takipçi, terk edildikten sonra iletişimi kes kuralı uygulanması gerektiğini ve bu kurala göre eski sevgili terk edilene ulaşmadan, terk edilenin eski sevgiliye ulaşılmaması gerektiğini biliyor. Yine çoğu kullanıcı, terk eden ulaştığında, mesajlaşmayı / konuşmayı kısa ve dozunda samimi tutup buluşma teklif edeceğini de biliyor. Umulan o ki, bu iki teklifin de terk edenin ulaşması ile teklif edilmesi gerektiğini de biliyor.

Peki bu arkadaşın geldiği noktada ne yapmak lazım? Bundan kitapta bahsediyorum, burada çok kısa bahsedeyim.

İki buluşma teklifiniz reddedildiğinde, siz terk edene ulaşmamaya devam ederken, bir daha size ulaştığında ona buluşma teklif etmiyorsunuz. Sadece 2 hak veriyorsunuz ve bir teklif etmeyeceksiniz.

Peki eski sevgili size ulaşmaya devam ederse? Bu aşamada eski sevgiliyi sizinle 30 saniyeden fazla konuşmayacak şekilde ya da sizinle mesajlaşamayacak şekilde başınızdan savacaksınız. Bunu yaparken atarlanmanıza gerek yok. Kibarca hep aynı şeyi söyleyerek başınızdan savın: “Hey, şu an bir işim var sonra görüşürüz”.

Bu durumda iki şey olacak ki birincisinin korkusu yüzünden zaten birçok erkek, eski kız arkadaşına pipisiz telefon arkadaşı oluyor. Birinci ihtimal, kız size ulaşmayı bırakacak ve çok büyük ihtimalle bir daha asla uğraşmayacak. İkinci ihtimal, size neden böyle davrandığınızı soracak. Sakin bir şekilde “eski kız arkadaşıma telefon arkadaşı olmak gibi bir niyetim yok, buluşmadığımıza göre bana bir daha ulaşmanın da bir anlamı yok” diyeceksiniz.

Şimdi normalde bir kadın, böyle bencilce ve terk ettiğinin psikolojisini düşünmeden ulaşmaz ama bir üst bencillikteki kadın, bu lafınız üzerine sizi utandırmaya çalışabilir ya da kurbanı oynayabilir. Sakin olun, aynı şeyi söyleyin ve kapatın.

Burada eski sevgilinin sizi bir daha hiç aramaması ve bir daha hiç görüşmemeniz, eski sevgilinize telefon arkadaşı, psikolojik destek ünitesi olmanızdan daha iyi. Küçük de olsa bir ihtimali çöpe atmak kısa vadede size çok acı verecektir ama orta ve uzun vadede sizin için en faydalısı bu.

Sonuçta eski sevgiliyi engellemiyorsunuz, görüşmeyi reddetmiyorsunuz, atar yapmıyorsunuz. Tek yaptığınız, eski sevgilinize telefon arkadaşı olmayı reddetmek. Düşünün bir. Eğer aranızda yeniden bir şey olma ihtimali gerçekten varsa, sırf telefon arkadaşı olmayı reddettiniz diye, bunun olmaması mümkün mü? Sonuçta gerçek hayatta buluşmaya açıksınız, eğer size asgari ilgisi varsa ya da sonradan böyle bir ilgi oluşursa, eski sevgili size ulaşır.

İletişimi kes kuralının bu aşaması, ama bir yere gitmeyen ya da kız tarafından önü kesilen flörtte uygulayacağınız next (bir sonraki) yönteminden farklı. Next eylediğiniz kızda, siz kıza ulaşmadan kız size 2-3 kere ulaştığında buluşma teklif ediyorsunuz ve bu da onun son şansı oluyor (genellikle 2 tane teklifi reddettiği için next ettiğiniz kıza, verdiğiniz 3. şans bu).

Bazı durumlarda eski sevgili, sizin söylediklerinizi takmadan size ulaşmaya devam eder. Bu durumda artık, sizden hoşlanan ama sizin kendisinden hoşlanmadığınız kıza ne yapacaksanız onu yapmanız lazım. Güzellikle “buluşma olmayacaksa bana ulaşma” dediniz, kız bunu iplemiyor. Artık aramalarını açmamaya, cevapsız bırakmaya başlayabilirsiniz.

Şunu unutmayın ki, eski sevgilinin arada bir mesaj ya da arama şeklinde attığı kırıntıları bırakamayanlar genellikle, eski sevgiliye, başka birini bulana kadar duygusal destek ünitesi oluyorlar.

Peki ya eski sevgili buluşalım dedi ama arkadaşça olacak dedi. Bu durumda ne yapacağız?

Sitede arkadaş kalalım diyen kıza cevap diye bir yazı var. Çoğu erkek bu durumda o yazıyı uyguluyor ama buluşma arkadaşça olacak diyen kızla, bunu bir kereliğine takmayıp buluşabilirsiniz. Önemli olan bunun yüzünüze söylenmesi ya da sonraki buluşma tekliflerinde de öne sürülmesi. O zaman “arkadaş kalalım diyen kıza cevap” yazısını uygulayabilirsiniz.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Sorularınıza Patreon chat alanında daha hızlı cevap verebiliyorum.

Eski sevgilimle Instagram’da hikayelerimize bakıyoruz – Vaka Çalışması

Abi merhaba. Benim sana no contact kuralı konusunda bir sorum var.

Eski kız arkadaşım ile aynı alışveriş merkezinde çalışıyoruz ve tesadüfen tanıştık. Biraz flört ettikten sonra sevgili olduk. İlişki 3 ay sürdü ve onun tarafından bitirildi. Ben seni takip ediyorum ve no contact kuralından haberim vardı. Bana “şu an bir ilişki yürütebilecek gibi hissetmiyorum” dediğinde buna saygı duyduğumu ve fikri değişirse beni aramasını söyledim.

Şimdi iletişimi kes kuralını uygulamışsın ama terk edilmenize saygı duymayın bence. Kararını kabul ettiğini söyleyin yeter.

Kızın sana “şu an bir ilişki yürütecek gibi hissetmiyorum” derken, kibarca “şu an SENİNLE bir ilişki yürütecek gibi hissetmiyorum” dediğinin farkındasındır ama hatırlatayım.

İlişkide hatalarımın farkındayım, o nedenle onlarla seni sıkmayacağım. Benim sorum iletişimi kestikten sonrası ile ilgili.

Ayrılalı 1 ay oldu. Bu 1 ay içinde kendisine bir kez bile ulaşmadım, aynı alışveriş merkezinde çalışmaya devam etmemize rağmen bir kez bile karşılaşmamayı başardım. Ama Instagram’da takipleşmeye devam ediyoruz. Ben onu takipten çıkmadım, beni takipten de çıkarmadım. Doğru mu yaptım bilemedim.

Birinden ayrıldıktan sonra onu takip etmeyi bırakmanız daha iyi. Onu sizi takipten çıkarmanız ise bence normal bir ayrılıkta kaba bir hareket ve bunu yapmanız kötü olur. Zaten çoğu kadın, siz onu takipten çıktınız mı sizi takipten çıkarır.

 Yine de, eğer kızla irtibata geçmiyorsan, onun hikayelerini izlemiyorsan, kızın hesabına girmiyorsan (o fark etmese bile girmen zararlı), takip etmende ya da edilmende büyük bir problem yok.

Şimdi sorun şu. Bu kızın her hikayesine bakıyorum ve o da benim her hikayeme bakıyor. Ama iletişime geçmiyordum.

Şimdi 1 aydır iletişimi kes kuralını uyguladığını sanıyorsan yanılıyorsun. İletişimi kes kuralında doğru zihin yapısı, ayrıldığınız andan itibaren o sana ulaşmadığı sürece bu kızla bir daha başlamayacağınızı varsaymak ve bu varsayıma göre hareket etmektir.

Sen cinsel ve romantik bir ilişki istiyorsun ama o istemiyor. Burada masadan kalktın ve fikrin değişirse ara dedin. Diyelim ki bir araba satıyorsun ve arabaya 1 milyon lira istiyorsun. Ama karşındaki arabayı almam ya da o fiyata almam diyor. Bu durumda “tamam, fikrin değişirse ararsın” diyorsun. Şimdi bundan sonra telefon başında “ne zaman arayacak?”, “acaba fikri değişti mi?”, “acaba arar mı?” diye beklemezsin, arabayı da bekletmezsin. Tabii ki sürekli olarak arayıp “acaba fikrin değişti mi?” diye sormazsın zira alıcı o zaman senin muhtaç durumda olduğunu anlar ve hiç acele etmez ya da arabada ne defo var ki bu adam böyle diyerek hiç almaz.

Karşındaki insanın hikayelerine baktığın zaman, sanki mesaj atıp “hala beni düşünüyor musun?”, “fikrin değişti mi?” diye yoklamak gibi bir şey yapıyorsun. Sanki kızın evinin karşısında dürbünle konum almış, seni yeniden istediğini dair işaret arıyor gibi duruyorsun.

Sen kızın hikayelerine bakıp olumlu ya da olumsuz bir işaret görmeye çalışıyorsun. Ama bunu yaparken yanlışlıkla iki berbat şey yapıyorsun: (1) Kızın sanal olarak da olsa peşinde koşuyorsun ve kıza onu beklediğini gösterip kızı rahatlatıyorsun. Ve (2) seni terk etmiş insana duygusal yatırım yapmaya devam ederek ayrılık yarasının iyileşmesine neden oluyorsun. Böylece de bir kurşunla iki ayağına birden sıkıyorsun: Hem eski sevgiline itici oluyorsun hem de başka kızlara yönelemeyecek bir duygusal yatırıma giriyorsun.

Oysa iletişimi kestiğinde bir taşla iki kuş vurmak daha hayrına. Birincisi, kızın senin onu bıraktığını, arkanı dönüp gittiğini ve o sana ulaşmadığı sürece de ters istikamette yürüyüp kısa süre içerisinde geri dönüşsüz olarak bırakıp gideceğini düşünmesi lazım. Bunu umursayıp umursamaması ayrı konu ama gerçek iletişimi kes, karşı tarafta bu fikri her zaman yaratır. Yani kızın sana dönme ihtimali varsa bile bunu sıfırlıyorsun.

İkincisi, sen artık duygusal yatırım yapamadığın için, ayrılık acısından iyileşmeye başlarsın ve kız şansını kaybetmeden geri gelirse onunla yeni bir ilişkiye başlarsın, şansını kaybederse başka ilişkilere daha hızlı yelken açarsın.

AMA iletişimi kes kuralını, üzerinde durması gereken üç sütunun üstüne inşaa etmen lazım.

  • O sana ulaşmadan sen ona ulaşmıyorsun.
  • Ondan kesinlikle bilgi almıyorsun. Mümkünse Allah korusun ölse haberin olmayacak şekilde haber almıyorsun.
  • Ne kadar zor olursa olsun, ne kadar motivasyonun olmazsa olmasın, kendi hayatına odaklanıyorsun.

Bu eylem tabanlı üç sütundan sadece biri bile olmazsa, kural çalışmaz.

Sen şimdi sadece 2. Kuralı ihlal ettiğini sanabilirsin ama birincisini de ihlal ediyorsun. Ona ulaşıyorsun.

Benim tavsiyem, Instagramını takip ediyorsan bile sessize al ve asla girip bakma. Eğer bunu beceremiyorsan, 1-2 ay Instagrama girme.

Fakat son zamanlarda sürekli olarak benim hikayelerime bakmış mı diye bakıyorum.

O kadar da değil diyenler olacak ama bu da iletişimi kes kuralını bozar.

Sürekli ondan haber alıyorsun.

Yukarıdaki 3 kurala bir de 4. eklemek lazım. Ne kadar zor olursa olsun, bundan sonra bir daha hiç olmayacakmışsınız gibi davranmanız daha hayırlı.  Bundan iletişimi kes kuralı süresince doğru zihin yapısı yazısında bahsetmiştik. Üç kuralı da uygulayan ama üstüne bir de ümidi kesen, daha iyi sonuç alıyor. Ümit sanki aranızda olan görünmez bir bağı yaşatıyor gibi hissedebiliyorsunuz ama ümit bu durumda adamı maymun ediyor.

Ne onun hikayelerine bak, ne de senin hikayene kim bakmış diye girip bak. Onun hesabına girme bile. Bitmiş, bir daha başlamama ihtimali yüksek bir ilişkiye yatırım yapıp duruyorsun ve bu maalesef yeniden olma ihtimalini de azaltıyor. “Yahu abi farkında değil, neden ihtimaller azalsın?” diyorsunuz ama eğer yeniden olacaksa eninde sonunda yeniden buluşacaksınız ve tüm o duygusal yatırım üstünüzden akacak. Duygusal yatırım kokacaksınız. Kendisi olmadan bir yere ilerleyememiş, zayıf bir adam kokacaksınız. İtici olacaksınız.

Dün birden bire benim bir hikayemi beğendi. Ne yapacağımı şaşırdım. Bunun bana ulaştığı anlamına gelmediğini biliyorum.

Evet. Hikayeni beğenmesi, direkt sana hitap etmeyen yorum atması, sana yönelik imalarda bulunan hikayeler atması, vs. sana ulaştığı anlamına gelmiyor. Terk edenin ulaşması demek, mesaj atması veya araması demek.

Ama abi darmadağın oldum. Düne kadar azar azar da olsa iyi hissediyor gibiydim ama birden bire çok kötü hissetmeye başladım. Şiddetli bir mesaj atma isteği ile boğuşuyorum. Acil durumlarda aranacak arkadaşımı aramasam ve beni durdurmasa mesaj atardım herhalde. Adam bir yerde telefonu elimden almak zorunda kaldı Fazla içtim sanırım.

Bu tür kilit zamanlarda hiç içmeyin, içmeye gitmeyin.

Sanki 1 aylık iletişimi kes süreci boşa gitmiş gibi hissediyorum. Bugün de aynıyım. Bana bir akıl ver abi.

Şimdi merak etme, iletişimi kes kuralını uygulamadığın için boşa giden bir şey yok 😊 Ama iletişimi kes kuralını uygulamamanın cezasını çekiyorsun. Sen kendine itiraf etmesen bile sürekli olarak “kızın bana ilgisi var mı, fikri değişti mi” diye penceresinin önünde hoplaya zıplaya premsesi izliyordun. 1 ay boyunca bu kafa sana daha fazla duygusal yatırım yaptırdı, seni daha da zayıflattı. Bir tek tetikleyici ile tüm bu birikim ortaya çıktı.

Bu aşamada yapabileceğin tek şey, kızın hesabına bir daha hiç girmemek ve içindeki buhranı zamana bırakmak. Eğer kızı takip etmeyi bırakırsan ve gerçekten iletişimi kesersen buhran soğur. Alt tarafı bir hikayene beğeni attı diye çocuklarının anası olmayı isteyeceği yola girdi mi diye hayallere dalarsan, daha fazla işaret ararsan, eninde sonunda patlarsın ve kıza en zayıf halinle ulaşırsın. İletişimi kesmemenin zararı da bu zaten. En zayıf halinde ulaşıyorsun ve işi daha beter hale getiriyorsun.

Kızı takipten mi çıksam?

Eğer kızın hesabına girmemeyi beceremezsen evet. Ama şimdi sana beğeni attıktan hemen sonra çıkarsan, bu kıza “bana ulaşma” demek gibi bir şey. O nedenle eğer becerebiliyorsan Instadan çıkıp bir ay hiç girmemeni tavsiye ederim.

Bu konuda çok karşılaştığım bir soru var, eminim bu durumda olanların çok canını sıkacak bir cevabım var:

“Terk eden o ama sürekli olarak hüzünlü parçalar paylaşıyor, ne kadar üzgün olduğunu ima ediyor,  sence benim ona ulaşmamı mı istiyor” diye soran arkadaşlar, sizin değil de başkalarının tesellisini arıyor olma ihtimalini gözden kaçırmayın. “Bakın üzgünüm ama boştayım, yakışıklı taliplerimin tesellisini beklerim” amacıyla yapıyor olabilir. Hemen sinirlenip depresifleşmeyin, zira böyle olmayabilir ama yakışıklı taliplerin tesellisini istemiyorsa bile arkadaşlarından ilgi arıyor olabilir. Yani üstünüze alınmayın. Yahu üstünüze alınmayı bırakın, bundan haberdar olmayın.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Sorularınıza Patreon chat alanında daha hızlı cevap verebiliyorum.

25 sene önceki eski kız arkadaşımı unutamıyorum – Vaka Çalışması

Merhaba, Ben tek çocuk olarak büyüdüm. Annem ve babam ben 7 yaşındayken boşandılar ve boşanmadan sonra babam yeni bir aile kurdu ve benimle pek ilgilenmedi. Gerçi ben ilgilenmedi sanıyordum ama zamanla, duygusal ve fiziksel şiddete yatkın bir psikopat olan annem yüzünden ilgilenemediğini anlamaya başladım.

Yine de bir şekilde ilgilenmesi lazımdı diyeceğim ama bazı kadınlar gerçekten inanılmaz derecede saldırganlar. Bir yerden sonra erkek tamamen havlu atabiliyor. Çocukları ile ilgilenmeyen, kendi benliğine boğulmuş iğrenç babalar var, yok değiller. Ama çocukları ile kopan bazı babalarda durum eski eşin bunu imkansız hale getirmesi oluyor.

Annem aşırı narsist, duygusal olarak mesafeli ve depresif bir kadındı. Annem ile büyüdüm ama evde yapayalnız büyüdüm de diyebilirim. Annem gece geç saatlere kadar çalışıyordu ve gündüz ise neredeyse tamamen uyuyordu. Aslına bakarsanız uyuması daha iyiydi, her ne kadar yapayalnız kalsam da yalnız kalmak, onun uyanık zamanlarındaki bitmek bilmeyen aşağılamalarından iyiydi.

Bu kadar duygusal ihmal, bir şekilde çözümlenmezse yetişkinlikte ciddi bağlanma sorunlarına yol açabilir.

20 yaşındayken hayatımın aşkını daha doğrusu saplantısını buldum. Aslına bakarsanız o beni buldu. Ben o zamanlar liseyi bitirmiştim ve esnaf olarak çalışıyordum. 20 yaşına kadar hiç kız arkadaşım olmamıştı. Sadece 16-18 yaşları arasında platonik olarak sevdiğim bir kız vardı ama lise bitince o üniversiteye gitti ve kendisini bir daha hiç görmedim.

İlk kız arkadaşımla milli oldum. Beni buldu demiştim, evet kendisi 22 yaşındaydı ve seri halde takıldığı serserilerden bıktığı için artık iyi bir çocuk istediğini, benim hem yakışıklı hem de iyi bir çocuk olduğum için ideal olduğumu söyleyerek bana yürüdü. Güzel bir kız, o zaman bizim muhitte bir dükkanda çalışıyor. Ben hayır diyemedim, demeyi hiç istemedim tabii.

Şimdi bahsettiğin kız ciddi kırmızı alarm. Böyle bir kadın genelde serserilerle tükenir ama şarjı yeniden dolunca serserilere ve serserilerle hopladığı kötü yaşama dönmeden duramaz. Daha yaşını başını almış olsa durmak zorunda kalabilirdi ama bu kız çok genç olduğu için durması zor.

Ben bir iyi çocuk olarak, iyi çocukluğun hakkını verdim 😀 Bu bataklık çiçeğine bir gül gibi davrandım, mutlu olsun diye bir dediğini iki etmedim. Onu kaybetmekten çok ama çok korktum. Onu hayatımın merkezi yaptım. Tam bir embesil olduğum için, onu kötü bir hayattan kurtaran şövalye gibi hissediyordum kendimi.

Beyaz şövalye, kurtarıcı planı, ecnebilerin çok yerinde tabiri ile Captain Save a Hoe ☹

Tahmin edebileceğiniz gibi bütün bunların sonucunda tam bir ayak paspasına döndüm. Üstüne sadece ayakkabı temizlemek için basılmayıp, sürekli tekmelenen ve üzerinde tepinilen bir ayak paspası oldum.

Ne ekersen, onu biçersin ☹

6-7 ay içerisinde ilişkimizden, hayatından sıkılmaya başladı ve yavaş yavaş eski saçmasapan hayatına geri döndü. Onu kaybedeceğim, beni aldatacak korkusundan tırnaklarımı yedim. Serseri “sadece” arkadaş olan erkek arkadaşlar, bar, kulüp, içki, madde her şeyi var.

Şarjı doldurmuş, şimdi boşaltma zamanı.

1 yıl sonunda beni terk etti ve tamamen eski hayatına döndü. Bunun beni yıktığını söylememe gerek yok. Ağladım, bağırdım, kendime zarar verdim, daha geri dönüşsüz zararlar verme fikirleri ile boğuştum. Kendimi çok ama çok değersiz hissettim.

Bu tür saplantılı aşk durumları genellikle çok erken yaşlarda bize ilgi ve değer vermesi gereken kişiden bunları alamamanın ve sonra romantik ilişki hatta sadece karşılıksız ilgi ile hayatımıza giren biri ile, bu çok önemli ilgi açığını kapama ihtiyacından kaynaklanır.

Kendime gelmem 2 sene sürdü ve 2 sene sonra kötü bir tercih daha yaptım. Bu kötü tercih beni aldattı.

25 yaşında, karımla evlendirildim. Görücü usulü evlendik. Karım gerçekten de bir erkeğin görebileceği en nazik, en cefakar eş. Bana sürekli destek oldu. Ama çok erken evlendim. Aklım hala eski sevgilimde olarak evlendim.

Kızın başını yakmadın umarım. Bundan sonra gerilimli bir hikaye oldu.

Ona kendimi olduğumdan çok daha nitelikli biri olarak pazarladım, eski yaralarımı sakladım.

Karım gerçekten iyi bir insan ve onu insan olarak, çocuklarımın annesi olarak çok seviyorum ve kaybetmekten de korkuyorum. Şimdi geriye dönüp baktığımda, onunla evlenmenin,  hayatımı kurtardığını görebiliyorum.

Ama aramızda o kimya, o çekim yok. Çirkin bir kadın değil ama yok işte. İlk kız arkadaşımla olduğu gibi hissetmenin yanından bile geçemez.

Zira sen bombok maddelere bağımlı olup hayatın gerçek güzelliklerini bok eden bir bağımlısın, keşsin. Seni ayak paspası, şarj aleti gibi kullanıp sonra posanı çöpe atan bir orospuya bağımlı olmuşsun ve kendini düzeltmediğin sürece de öyle kalacaksın.

Annenden alamadığın daha doğrusu annenin senden esirgediği o sevgiye, ilgiye yetişkin bir erkek olarak artık ihtiyacın olmadığın anlayıp kendini sağaltacağına (kolay değil ama mümkün), o sevgi ve ilgiyi annen gibi seni sevmeyen, sana değer vermeyen bir serseri artığından alarak düzeleceğin hayaline sarılmışsın. Bu nedenle de ancak ve ancak sana ilgisi, sevgisi olmayan kadınlara çekim duyabilirsin. Seni seveni hor görürsün.

Belki de sevgi nedir bilmediğimden, onu sevemedim. Ama eski kız arkadaşımı çok sevmiştim.

Eski kız arkadaşını çok sevdiğini sanmam. Saplantılı aşk sevgi değildir. Sen eski kız arkadaşına bağımlı oldun, takıntılı oldun. Sevgi değil bu.

Senin durumunda, eski kız arkadaşını annen yerine koydun, o seni sevse annenin açtığı yara kapanacak sandın.

Bütün evliliğim boyunca sıklıkla, eski kız arkadaşımı düşündüm. İlk çocuğum doğduğunda, karım hastanede çocuğu kucağına alırken ben onun yerinde eski kız arkadaşımı hayal ettim.

Önce kamu spotu: eski kız arkadaşının ya da erkek arkadaşını düşünen, başkasının artığı insanlarla ilişkiye girmeyin, girenleri uyarın.

Şimdi sana geri dönelim. OHA.

Ona olan hislerimden hiç kurtulamadım.

İlk çocuğumun doğumu ile bunları hissetmem ile evliliğimi sorguladım ama bir sene geçmeden ikinci çocuk yola çıktı.

Bugün iki yetişkin çocuk sahibi bir aile babasıyım ve çalkantılar içindeki ruh halime uyup evliliği bitirmedim. Onların da benim gibi boşanmış bir ailede büyümesini istemedim. Aslına bakarsanız boşansak bile eşim, annem gibi lanet biri olmadığı için benim yaşadığım cehennemi yaşama ihtimalleri çok azdı ama o riski göze almadım.

Adını Bekir koyacaktım ama neyse ki Bekir gibi çocuklarını yalan etmemişsin.

Şimdi 47 yaşındayım ve kendimi bildim bileli hiç mutlu olamadım.

Takdir edilesi bir şey yapmışsın ama mutluluk evini terk etmekte değil, bu eski sevgili takıntısından kurtulmaktaydı zaten. Bu konuda hiç çaban oldu mu acaba?

Karım mutlu olmadığımın farkında ve birkaç kere bana yıllar boyunca ne zaman terk edip gideceğimi merak edip durduğunu, bundan korktuğunu ama bunun olmamasına çok şaşırdığını söyledi. Buna rağmen kendisi beni hiç bırakmadı.

Senin profilinde adamları biraz tanıyorsam, seni bıraksaydı birden bire değere binerdi, peşinde koşardın. Özdeğeri düşük insanlar, kendilerine değer vereni, kendilerini isteyeni hor görürler, kendilerine değer vermeyenin, kendilerini istemeyenin peşinde koşarlar.

Babamla yeniden bağ kurdum ama annemle bağımı tamamen kestim. Çocuklara yaklaşmasına asla izin vermedim, kendisini de hayatımdan tamamen attım. Tabii ki ölene kadar benim ne kadar nankör bir çocuk olduğumu, benim için yaptığı onca şeyden sonra benim ona sırtımı çevirdiğimi vs. sayıklaya sayıklaya, tek bir öz eleştiri bile yapmadan öldü gitti.

Hak etmiş.

Büyüdükçe, anneme karşı olan öfkem, ona acımaya dönüştü. Ailemden uzak tutma sebebim, her girdiği ortamı çirkinleştireceğini bilmemdi.

Evet acınası biriymiş. Böyle bir insanın çocuğuna kustuğu neyse, kendi içlerindeki acı onun 10 mislidir.

Şimdi asıl konuya gelelim.

Yuh, bu giriş miydi?

İlişkimizden tam 25 sene sonra, eski kız arkadaşım hayatıma yeniden girdi.

Yani 25 sene önceki şeye “ilişkim” demene mi eyvah diyeyim, kadının hayatına girmesine mi bilemedim!

O da evli ve yetişkin çocukları var. Daha önce gittiğim bir terapist, bir kapanış için onunla görüşmemi söylediği için ona ulaştım. Evet bunun çok yanlış bir şey olduğunu biliyorum.

Yahu, tamam bu konuda eğitimi sertifikası var ama çok kötü bir tavsiye ☹

Karım bunu biliyor ve ilk defa yaşadığım bir sinir krizinden sonra, bunun benim sorunumu çözeceğini umduğu için eski sevgilime ulaşmamı onayladı.

O kadının seni 100 kez terk etmesi lazımdı. Gerçi garanti değil ama bir kez terk etse eski sevgilini unuturdun muhtemelen. Sana çok toleranslı davranmış ve davranıyor. Bu da bence büyük bir hata.

Bu arada bu yaşıma geldim, hiç arkadaşım yok. Birkaç psikolojik problem teşhisim var ve onlarla boğuşuyorum.

Benim de okumaya devam etmek için, sert bir içkiye ihtiyacım var. Hikayen bir yandan da çocuk sahibi olanlar için ibretlik. Çocuğunu ihmal etmenin nasıl sonuçlar doğuracağına dair.

Neyse, eski kız arkadaşım ile buluştuk. Benden geçmiş için özür diledi. Sosyal medyadan ekleştik. Beni sıklıkla gönüllü çalıştığı bir yardım kuruluşuna çağırdı.

Fiziksel olarak karımı hiç aldatmadım ama duygusal olarak kendimi çok kaptırdım. Kaygı ve gözyaşı dolu bir süreçteyim. Resmen bütün gün ondan telefon ya da mesaj bekler haldeyim. Yetmiyor, sosyal medya fotoğraflarıma bir beğeni atar mı diye bekleyip duruyorum. Atmadığı zaman çok kötü hissediyorum.

Saplantılı aşk bu:

“Kaygılı bağlanma stiline sahip birisi reddedildiğinde, beyni otomatik olarak kişinin çocukluğuna döner. Geçmişin bırakılıp gidilme korkusu, yalnızlığı, ihmal edilmişliği yeniden ortaya çıkar. Beyin reddeden kişiyi ve bu kişiyi elde etmek için yapılabilecek şeyleri düşünmekten başka bir şey yapamaz hale gelir. Beyin sanki bunu, çocukken hiçbir zaman “kazanılamamış” olan sevgiyi kazanmak için “son bir şans” olarak algılamaya başlar.”

Ona yardıma gitmeye devam ettim ve bu süre zarfında kendimi kullanılıyor hissettim. Peşinde koştum. Bir süre sonra bu kuruluşa gitmeyi bıraktım, eskisi kadar görüşmüyoruz ama onu düşünmeden duramıyorum.

Yıllar önce beraberken onun için yeterli olamadığım için çok üzülüyorum.

Birader yıllar önce bu kadın aşırı yolluydu, bir erkek hiçbir zaman yetmez modundaydı. Sen ise çocukluğunda annene karşı geliştirdiğin daha doğrusu annenin sende geliştirdiği “sen benim için yeterli değilsin” inancını, bu kıza da yansıtıyorsun. Gerçi bu nedenle gerçekten yetersiz olup, olayı kendi kendini gerçekleştiren kehanete dönüştürüyorsun ama yetersizlik hissi annenden kalma ve bir şekilde bu kadına aktarmışsın:

“Beyin reddeden kişiyi ve bu kişiyi elde etmek için yapılabilecek şeyleri düşünmekten başka bir şey yapamaz hale gelir. Beyin sanki bunu, çocukken hiçbir zaman “kazanılamamış” olan sevgiyi kazanmak için “son bir şans” olarak algılamaya başlar.”

Sürekli olarak onunla olmayarak yaşamaktan kurtulduğum kötü şeyleri ve sahip olduğum iyi şeyleri düşünsem de düşüncelerimi durduramıyorum.

Bakınız, “çocukken hiçbir zaman “kazanılamamış” olan sevgiyi kazanmak için “son bir şans” olarak algılama” olayı.

Bu şekilde arkadaş olarak devam etmeli miyim?

Hayır.

İki eski partner, başkaları ile evliyken bu şekilde arkadaş kalmalı mı?

Kesinlikle hayır.

Bu hissettiklerim gerçek duygular mı yoksa travma bağı gibi bir şey mi?

Bu hissettiklerin sevgi değiller, daha önce söylediğim gibi annen ile ilişkinde beyninde kablolanan bir devrenin, bu kadının imajına takılmasından kaynaklanıyorlar.

Nöroplastisite setinin üçüncü kitabında, ünlü nöro bilimci Uberman’dan şöyle bir alıntı var:

Yani bizim anne babadan ayrılma ve yeniden birleşme durumlarına tepki verme işine ayrılmış nöronlarımız ve hormon sistemlerimiz var. Aynı nöron devreleri, aynı hormon sistemleri, bir şekilde yeniden tasarlanıp hayatın ilerleyen aşamalarında tamamen farklı tipteki bağlanmaları yönetmeye başlıyorlar.

Bir psikolog, konuşmaya bile başlamadan hayatımızın tamamında kullanacağımız bir şablon oluşturduğumuzu ve şablonların ilişkilerimize uyarlandığını ya da daha doğrusu ilişkilerimizin bu şablonlara uyarlandığını söylediğinde, bu söylemin fizyolojik bir temeli var.

Romantik ilişkileri nasıl bulduğumuzu, nasıl sürdürdüğümüzü, nasıl bitirdiğimizi ve nasıl yeniden kurduğumuzu belirleyen şablonlar, yeni ortamlarda ebeveynlerimizin varlığı ve yokluğunda nasıl ve ne kadar güvende hissettiğimizi belirleyen yani tamamen farklı önceliklere sahip olan bir şablona bağlı. Ve nöron resimleme yani beyin tarama araştırmaları, vücuttaki hormon ölçümleri ve beyindeki nörokimyasal ölçümleri bunu destekliyor.

Bunu anlamanız çok önemli. Bir insan eğer romantik bağlanmalar kurma ve yürütme konusunda başarılı ya da başarısız ise bu, o insanın hayatının çok önceki aşamalarda sahip olduğu şablonları yansıtıyor. Ama daha önce söylediğim gibi, bu şablonlar zaman içinde değişebilirler. Ve bu şablonları zamanla değiştirme konusunda elinizdeki en güçlü silah, bu bağlanmaların varlığını ve yeniden şekillendirilebilir olduklarını bilmeniz. Bu şablonlar, nöroplastisite sayesinde değişebiliyorlar.

Senin karını istememen ve bu kadını istemen, karının yetersiz olmasından değil (aslına bakarsan sana fazla bile), senin annen tarafından yaratılan eksikliği, spesifik olarak sadece eski sevgilinin (bu kadına eski sevgili demek de garip geliyor, 3 asır olmuş antik sevgili desek daha doğru) kapatacağını hissetmen ki bu gerçekdışı bir inanç. Ama maalesef her kör inanç gibi oldukça güçlü bir inanç.

Peki bu sağlıksız devreler neden karına değil de bu kadına bağlandı? Muhtemelen karın senin annen gibi davranmadığı için. Karın annen gibi davranmadığından, bu derin boşluğu kapatacak hayali rövanşı temsil edemiyor.  Bu kadın annen gibi davrandığından sendeki somut kablolamayı tetikliyor.

Benim tecrübeme ve gördüklerime göre ilişkilerde kapanış, iletişimi tamamen, bir daha asla başlatmayacak şekilde bitirmekle, arkanı dönüp gitmekle olur. Bu antik sevgiliyi hayatından tamamen çıkarman lazım. Sosyal medyadan, her yerden.

Benim son olarak sana iki tavsiyem var. Birincisi, hiç arkadaşım yok diyorsun ve bu sorunu bu yaşta bile çözmen gerekecek. Hayatına daha fazla doyurucu ilişki ve eğlence katman lazım.  Zaten varolan düşkünlüğünü daha da beter hale getiriyorsun.

İkincisi, bu kadının senin somut şekilde kablolanmış ama artık var olmayan bir muhtaçlığını giderecek tek figür olması konusu. Evet bu belki doğru, diyelim doğru ama hem tek çözüm değil hem de doğru çözüm değil. Senin için doğru çözüm annenin seni duygusal olarak, baban da fiziksel olarak terk etmesi ile oluşan çocukluk açlığından, artık çocuk olmadığını ve bu kablolamaya hiç ihtiyacın olmadığını anlayıp kurtulman. Yani şiddetli ihtiyacını, muhtemelen gelip doyurmayacak bir kadınla doyurma fantezini bırakman lazım. Bunun yerine yetişkin bir erkek olarak, çocukluk ihtiyacının artık varolmadığını kavraman lazım.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Sorularınıza Patreon chat alanında daha hızlı cevap verebiliyorum.

Eski sevgilisine dönen kadın – Vaka Çalışması

Eski kız arkadaşım konusunda yardıma ihtiyacım var.

Bu yılın Ocak ayında tanıştık ve 6 ay çıktıktan sonra ayrıldık. Hemen eski sevgilisine döndü. Eski sevgilisini de benimle aldatıp terk etmişti.

Bu karakterde bir kızın sana kazık atmaması mümkün mü? Kız gözünün önünde bir adamı aldatmış, sen de hiç utanmadan, düşünmeden bu kıza kız arkadaşım demişsin. Nasıl olacaktı sanıyorsun, sonsuza kadar mutlu mu olacaktınız? Hani şu Hollywood filmlerinde eski serseri aşığını ile nişanlıyken karşılaşan, sonra da ikisi arasında gidip geldikten sonra eski serseri aşığını seçerek, mantık yerine aşkı (!) seçerek, sonsuza kadar mutlu yaşayan kadın hikayelerinden mi etkilendin?

Sonunda seni biriyle aldatarak terk edecekti, daldan dala atlayarak terk etmiş, atladığı da eski sevgilisi.

Hele bir de “o adam betaydı ona yaptı, ben daha alfayım bana yapmaz” diye kendini kandıran, hatta başkasını aldatıp kendi dalına atlayan orta malını alınca, herkese zaten açılabilecek bacakları açınca, kendini bir şey sanan aşağılık kompleksli adamlar var ki, tam facia.

Bu kadın eski erkek arkadaşını aldatarak, sadakate önem vermeyen, ahlaksız biri olduğunu göstermiş. Sen de ahlaksızsın gerçi.

Erkek arkadaşı olan kadınlardan uzak durun. Senin gibi eden bulur elemanlarına yardım etmeye bile gerek yok ama hadi bu seferlik devam edelim.

Eski erkek arkadaşı ile 3 sene süren uzak mesafe ilişkisi vardı. Bizim ilişkimiz boyunca da eski sevgilisi sürekli olarak arka plandaydı. Sürekli olarak gizli gizli kız arkadaşımı arıyordu.

Bu eski erkek arkadaş da ayrı malmış ama asıl problem senin bu olayı anlatış tarzın. Gizli gizli arıyordu ne demek, gizli olan her şeyi senin eski kız arkadaşın gizliyor. Senin eski kız arkadaşın bu adamın kendisini aramasına izin veriyor. Kız mı manipüle etti, sen mi böyle safsın? Kızın sorumluluğunu, suçunu sanki eski erkek arkadaşına yıkıyorsun.

Eski erkek arkadaşı ayda bir iki kere mesaj atıp onu hala çok sevdiğini söylüyordu. Eski kız arkadaşım bu aramalardan rahatsız görünüyordu ama yine de cevaplıyordu. Engellemesini söylediğimde “engellersem kendine zarar verir diye korkuyorum” diyordu.

Şimdi erkek arkadaşını boynuzlamış kızı alan adama bu diyeceğim lüks ama, eski erkek arkadaşı hala hayatında olan kızlarla sevgili olmayın. Kızın suçu bile olmasa. Kaldı ki burada kızın suçu. O “kendisine zarar verir diye korkuyorum” ayakları da nedense hemen her zaman eski sevgiliye dönüyor.

İlişkinin başlarında buna çok sinir oluyordum ve sürekli olarak ayrılmak istiyordum. Ama her ayrılma denememde, buna kesinlikle izin vermedi. O kadar yoğun bir ağlama nöbetine giriyor, sensiz yaşayamam diye o kadar çok krize giriyordu ki, bir türlü ayrılamadım. 

Bakın, kadınlar ağlarlar. Ama ayrılık ya da kritik konuların konuşulması esnasında çok yoğun ağlama, ciddi bir manipülasyondur. İzin vermedi ne demek? Ne kadar yoğun ağlıyorsa o kadar sahte olduğunu anlayıp, bırakıp gidecektin. Bir insan size ne kadar uçlarda şeyler söylüyorsa o kadar sahtedir. “Sensiz yaşayamam” diyorsa mesela. Kendi inanıyor olabilir ama yine de sahte.

Sonunda beni çok sevdiğini görünce bu konuyu kapadım ve kendimi suçlu hissedip duygusallaştım.

Manipülasyon %100 başarılı olmuş.

Zayıflıklar yapmaya başladım. Sanırım dönüm noktası, eski sevgilisi ile konuştuğunu öğrendiğim birgün hırsımdan ağlamam oldu.

Bir tarafın bu kızın sağlam ayak olmadığını ve terk etmen gerektiğini biliyor. Ama zayıf tarafın terk edemiyor ve böyle hırsından ağlama noktasına geliyorsun.

O günden sonra bana olan ilgisi hızla düştü ve saygısızlık yapmaya başladı. Sonunda saygısızlıkları tepemi attırdı ve kavga ettik. Kavgadan sonra 15 gün konuşmadık.

15 gün sonra onu aradım ve özür diledim.

Artan oranda saygısızlık yapan kızdan özür diledin? Neden? Küfür mü ettin, fiziksel şiddet mi uyguladın? Sana zaten omurgan yok diye soğuyan kız, daha da omurgasız olursan sana ısınacak mı yoksa senden daha da mı soğuyacak?

Beni artık sevmediğini söyledi.

Sensiz yaşayamam aşırığı yapan birinden beklenen bir şey.

Eski sevgilisinin de kendisini aramadığını, onu çok özlediğini söyledi.

Bir ilişkide asla böyle bir üçgene girmeyin. Böyle üçgenler ahlaksızlığı, omurgasızlığı romantizm, vıcık vıcık cinsel yükselmeyi aşk diye satan filmlerde çalışır (!).

Onu terk ettiği için pişman olduğunu söyledi.

Sadece terk etmedi, başka erkekle sikişip terk etti. Böyle bir kadını sevgili yaptın, utanmazlıkta sınır tanımamak için bir de arayıp özür diliyorsun. Çevrende suratına tükürecek bir arkadaşın bile mi yok?

Onu aradığım için çok pişmanım. Aslında no contact kuralını biliyorum ama bunu 20 – 30 gün şeklinde öğreten birinden etkilendim.

Evet, piyasada süreli iletişimi kesme diye bir şey var ama nasıl çalıştığını deneyimlemiş oldun. Senin bu durumunda iletişimi kes yerine ghosting daha uygun yani kızı tamamen, sana ulaşamayacağı şekilde hayatından çıkarmak.

Bir şekilde sordum, soruşturdum ve kızın bana bunları derken aslında eski erkek arkadaşı ile olduğunu öğrendim.

Bana asıl o zavallının ulaşması lazım da, sen bu kızın ne yaptığını neden öğrenmek istedin ki? Ya eskiye gidecek, ya yeni dala atlayacak zaten. Bilince ne olacağını sanıyordun?

Bunun üzerine ona çok kızgın bir mesaj attım. “Sen ilişkilik bir kız değilsin, orospular bile senden daha ilişkilik” gibi bir şey yazdım.

Jetonun kız eski sevgilisini aldatınca düşmedi, eski sevgilisi ile gizli gizli konuşunca düşmedi ama kız seni eskisi için bırakınca düştü. Terk edildiğinin hem de aldatılarak terk edildiğinin farkındasın umarım. Sürpriz olmadı umarım. Kızın erkek arkadaşını aldatarak terk etme geçmişine bizzat şahit olmuştun. Aynısını sana yaptı. Karma sevdiğimiz bir bitchdir.

Yalnız bu kıza “sen ilişkilik bir kız değilsin,orospular bile senden daha ilişkilik” yazdığında kızın canını yakacağını sanmıyorsun umarım. Kızda o mekanizma var mı sence?

Berbat bir ilişkin olmuş, başlamaman gereken bir ilişkide bu kadar durmuşsun. Başkasının kız arkadaşı ile yatmışsın, bunu da ödemişsin. Hak ettiğini buldun aslında, umarım senin ders alacak yüzün vardır. Kızda olduğunu sanmam.

Benim, sorum şu? Bu şekilde hakaret edip köprüleri yaktığım kız bana geri döner mi?”

Yuh! Rolleri değiştir, şimdi kız eski sevgilisi ile yeni sevgili iken, sen o adam gibi ayda bir ara, “beni aldattın ama ben o kadar değersiz bir yaratığım ki, en fazla sana layığım lütfen geri dön” diye ağla. Belki belki sana geri döner. Böylece bir o elemanın kucak, bir senin kucak olur belki. Sonra ikinizi bırakıp başka kucağa atlayana kadar. O zaman siz Eskimo biraderler meyhanede beraber içersiniz.

Bu insanı hayatıma geri almalı mıyım?

Senin çok ciddi özdeğer problemlerin var. Bir görünmen lazım. Görünür müsün, görünmez misin bilmem ama bu kızdan uzak dur. Bu kızla elde edeceğin tek şey, daha da küçük düşmek ve kaybetmek. Azıcık özsaygın olsun yahu. Azıcık erkeklik onurun olsun.

Kız seni aldatarak eski sevgilisine döndü! Bu kız sana geri dönse ne olacak sanıyorsun? Seni aldatacağı adam değişebilir ama aldatılacaksın. Aldatmasa ki bak teorik konuşuyorum, aldatmasa diye bir şey yok, bunu yapan birini geri aldığın için küçük düşeceksin, ruhun yaralanacak. Bok gibi bir ilişkiye saplanacaksın. Bu kızın hayatında olduğu ve iyi bir ilişki yaşayacağın hiçbir senaryo yok. Masal dünyandan çık.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Sorularınıza Patreon chat alanında daha hızlı cevap verebiliyorum.

Ayrılmak istiyorsan söyle

“Eğer ayrılmak istiyorsan söyle” ya da “ayrılmak istiyorsan ayrılalım” gibi kelimeleri çok kolay kullanan insanlar var. Bu insanlar genellikle kendi terk edilme korkularını artık kontrol edemediklerinden, yatıştırmaları için partnerlerinin suratına fırlatıyorlar. “Ayrılmak istediğini düşünüyorum, belirsizliğe dayanamıyorum, lütfen bana ayrılmak istemediğini söyle, rahatlat beni” demeye çalışıyorlar. Bazen de üstü kapalı karşı tarafı tehdit ediyorlar, “böyle devam edersen ayrılacağız” demeye çalışıyorlar.

Ayrılmak istiyorsan söyle diyen sevgili sıklıkla istediği rahatlamayı alıyor. Ya da tehditi kısa ve orta vadede işe yarayabiliyor. Ama bu yaptığının bir bedeli var. Ayrılık kelimesini birkaç kere bu şekilde kullanmanız, karşı tarafta ayrılığa gidecek birkaç süreci başlatabiliyor.

Birinci süreç, karşı tarafın, ayrılmak istiyorsan söyle diyen sevgilinin ayrılma planları yaptığını düşünerek kendisini ayrılığa hazırlaması ve bu hazırlama sürecinde soğuyup kendisinin ayrılması. İkinci süreç ise, ayrılmak istiyorsan söyle diyen sevgilinin bunu terk edilme korkusundan, zayıflığından yaptığını anlamaya başlaması ve bu zayıflık nedeniyle partnerinden soğuması. Bir de tabii bir şeyi yeterince söyleyip karşı tarafı ikna etme durumu da var. Yani ayrılmak istiyorsan söyle diye tekrarlayınca partnerin “evet ya, galiba ayrılmak istiyorum” diye düşünmeye başlaması.

Uzun süreli ilişki içinde olanlara tavsiyem, gerçekten ayrılık kelimesini, gerçekten ayrılmak istediğinize az çok karar verdiğiniz bir süreçten geçmeden kullanmayın. Kesinlikle kullanmayın. Ayrılık kelimesini bir iki kere kullanmanız, ayrılık korkunuzun kendi kendini gerçekleştiren bir kehanete dönüşeceği süreci başlatmak için yeterli olabilir.

Peki bir şekilde o hatayı yaptınız ve “ayrılmak mı istiyorsun” diye sordunuz. Cevap olarak da “bilmiyorum” diye bir şey söyledi. Bu ne demek? Bu genellikle, senden ayrılmak istiyorum ama henüz ayrılığa hazır değilim biraz daha bekle ayrılacağım” demek. Zaten bu nedenle çoğu durumda, kişi bilmiyorum cevabını görmezden gelip devam ederse, karşı tarafın değişmediğini, daha doğrusu daha kötüye gittiğini ve hazır olunca ayrıldığını görüyor.

Ayrılmak mı istiyorsun sorusunu sormasanız daha iyi ama sordunuz ve bilmiyorum cevabı aldınız diyelim. Ne yapacaksınız? Siz ayrılacaksınız. Orada hemen ayrılmak zorunda değilsiniz, 2-3 hafta hazırlanarak, kendinizi çekerek bekleyip ayrılabilirsiniz ama sizin ayrılmanız daha iyi. Yoksa genellikle size bunları sorduran davranışları çekmeye devam edersiniz.

Blöf ayrılığı

Konumuzla az çok alakalı bir başka kavram da blöf ayrılığı. Bu tip bir ayrılıkta ayrılan partner aslında karşı tarafın kendisini çok da istemediğini, kısa süre içerisinde terk edeceğini anlamaya başlıyor. Kendisi ayrılmak istemiyor olsa bile ondan ayrılırsam benim peşimden koşar umuduyla ayrılıyor. Karşı taraf özellikle de henüz vicdanen buna hazır olmadığı için ayrılmıyorsa, birden önüne gümüş tepsi ile sunulan ve vicdan azabı çekmeden ayrılığı sağlayacak teklifi cebine koyup gidiyor. Belki giderken tiyatro niyetine bir iki damla gözyaşı da döküyor.

Bölf ayrılığını, genellikle terk eden tarafın karşısındaki insanın peşinden koşmadığını görmesi ile terk ettiği insanın peşinden koşması izliyor. Ama bu kolay ayrılığı cebine koymuş olan taraf tabii ki geri gelmiyor.

Böyle bir durumda benim tavsiyem kendinizi geri çekmeniz ve eğer işler bu şekilde düzelmezse diye kendinizi ayrılığa hızlıca hazırlamanız. Bu süreç zor olacağı için mümkün olduğu kadar kısa olsun ama mümkün olduğunca hazırlanın.

Bir insan blöf ayrılığına sıklıkla, karşı tarafın artık sürekli olarak, çok küçük nedenlerle kavga çıkarmasına tepki olarak gidiyor. Karşı taraf artık sevgilisine tahammül edemediği için küçük şeylerden bile rahatsız olabiliyor ya da daha beteri, karşı tarafı ayrılığa sürüklemek, terk edilmek için kavga çıkarıyor.

Bu durumda karşınızdakinden ayrılmayın demiyorum. Blöf olarak ayrılmayın diyorum. Mümkünse o terk etsin ama hem terk etmiyor hem de kavgalara devam ediyorsa bir yerde sizin kendinizi tamamen geri çekmeniz gerekecek. İşte bu süreçte ayrılığa hazırlanın ve gerektiğinde gerçekten terk edin. Blöf yapmayın.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.