Kızlar konusunda çekingenliği ve utangaçlığı aşmak için ne yapmalı?

“Çekingen / utangaç bir erkeğim, kızlara yaklaşma korkumu nasıl aşarım?”. E-posta hesabımıza sıklıkla aldığımız bir soru bu. Bu soruyla en son karşılaştığımda, biraz da yazıya çevrilebilsin diye uzun bir cevap verdim, oradan bir yazı çıkarayım şimdi.

Erkeklerin çekingenlik diye algıladıkları, reddedilme korkusudur. Her erkekte olan bu korku, erkeklerin büyük bir kısmını felç eder. Mektupların yazılış şeklinden anladığımız genelde istenen şeyin, önce bu çekingenliği yenecek bir terapinin / kendini geliştime alıştırmasının tavsiye edilmesi ve beklenen de bu terapi ile kızlara yaklaşırken duyulan utangaçlığın azalması ya da yok olması. Maalesef arkadaşlar, işler böyle yürümüyor. Eğer böyle bir “formül” ya da “ilaç” varsa bile biz farkında değiliz, bilse idik emin olun şimdi dolar milyarderi olmuştuk. Tabii ki önden kendini geliştirerek, pornodan uzak durarak, mastürbasyonu azaltarak, rahip moduna girerek çok avantajlı konuma geleceksiniz ama o ilk yaklaşma anının korkusunu aşmanın yolu tek : kızlara yürümek.

Bu tabii hemen şimdi çıkın ve önünüze gelen güzel kıza yürüyün demek değil. Havanızı alırsınız. Bir insanın korkularının yarattığı problemleri gidermenin yolu, onu korkularından tamamen soyutlamak ya da telkin değil, onu korkuları ile yüzleştirmek. Yani reddedilme korkusundan kurtulmak diye birşey yok, ona maruz kalarak güçlenmek ve artık bu korkunun senin hareketlerini kontrol edememesi diye birşey var. Jordan Peterson‘un korkuların bu şekilde aşılması ile ilgili güzel bir örneği var. Diyelim ki, asansör korkusu yüzünden gökdelenlerin merdivenlerini tırmanmak zorunda kalan biri var. Bu adamın asansör korkusunu aşmasının yolu, korkuyla azar azar yüzleşmek :

1 – Önce onun asansör fotoğraflarına bakmasını sağlamak
2 – Sonra onun uzaktan asansöre bakmasını sağlamak
3 – Bundan sonra onun asansör yakınına gelip kapısından içeri bakmasını sağlamak
4 – Sonra onun asansörden içeri girmesini sağlamak
5 – Sonra onun asansörle bir kat çıkmasını sağlamak

Çekingen ve utangaç erkeklerin de izlemesi gereken yol buna benzer birşey. Mesela şuna benzer bir yol :

1 – Öncelikle reddedilme korkusunu, sosyal çevrede rezil olma korkusundan soyutlayın. Bu nedenle, kızlara yaklaşma işini kendi sosyal çevrenizde yapmayın. Mesela üniversite öğrencisi iseniz bunu kendi kampüsünüzde yapmayın. Başında çok kötü sıçışlarınız olabilir ve bunların sosyal çevrenizde konuşulmasını istemezsiniz. Uzaklarda bir üniversitede ya da sizin üniversitenin takılmadığı barlarda yapmanız daha iyi.
2 – Önce güzelliğe karşı nötr olmayı öğrenmeniz lazım. Sırf güzeldiye bir kadını kendinizden tepeye koyma meriçliğinden kurtulun. Kadınlarla, onların güzelliğinden etkilenmeden göz teması kurma alıştırması yapın. Buna şaşıracaksın ama bu sizin için kolay bir adım olmayabilir. Şu tip videolarla alıştırma yapabilirsiniz.
3 – Sonra sizinle konuşmak zorunda olan kadınlarla iletişim alıştırması yapın. Mesela birşey alacak gibi dükkanlara girip, satıcı kızlarla konuşun. Amaç sadece konuşmak ve göz kontağı. Öncelikle hem güzel hem de çirkin kızlarla alıştırma yapmalısınız. Sonra sadece güzel kızlara yönelebilirsiniz. Sonra yavaş yavaş hafiften şakalaşın kızlarla ama Türkiyede dükkanlarda yazmayı tavsiye etmem. Unutmayın, Türkiye’de hanzo erkek kadar hanzo kadın da var. Bunlardan biri ile izole karşılaşmayı tercih edersiniz, emin olun.
4 – Sonra ise yavaş yavaş bir oyun geliştirerek (bir kıza yaklaşma cümleleri, devamında ne söyleyeceğin, vs …) kızlara yazmanız lazım.
5 – İlk başta davranışların çok beta olacağınızdan ciddi anlamda beginner’s hell (yeni başlayan cehennemi) yaşayacaksın. Yani çoğu yürümeden iş çıkmayacak hatta bazen ciddi şekilde aşağılanarak reddedileceksin. Bunun sebebi beta utandırma (beta shaming) kavramıdır. Alfa davranışlar gösteren bir adamın olumlu karşılanacağı şeylerin, beta davranışlı biri söylediğinde ciddi tepki çekmesidir. Kişisel algılamayın. Burada matrix, hep fişte olmasını beklediği pil adamın fişten çekilme çalışmalarına, kadının suretinde karşı  koymaktadır. Yılmayın. Bunun sosyal yükünü azaltmak için alıştırmalarını hep aynı mekanda yapmayın. Bar game, gündüz oyunundan daha mantıklı ama eğer sizin için gündüz daha uygunsa onu yapın.
6 – Hank’in monk mode yazılarını okuyun.

Peki tamam da kadınlara nasıl yanaşacağız. “Oyun“a hoşgeldiniz. Daha önce oyunla ilgili soyut yazdık ama şimdi pratikte ne olduğunu anlatma zamanı.

Oyun önceden düşünülmüş ve neredeyse algoritma gibi adımlandırılmış teknikler şeklinde ilerler genelde. Örneğin, aşağıdaki bir örnek (hem gündüz oyununda, hem de gece oyununda kullanılabilir).

Bu oyunda yürünecek hatundan mutlaka ilk ışık alıyoruz. Bu bir bakış hatta daha iyisi sizin varlığınızda, klasik olarak saçları ile oynaması gibidir. Kızın sizin için çekici olduğunu varsayıyoruz.

  1. Kızın bakışında gülüş varsa ya da kız hemen yakınınızda ise (gidip) merhaba deyin. Bunlar yoksa, ikinci bir bakış bekleyin, gelirse (gidip) merhaba deyin, gelmezde kızı pas geçiyoruz. Varyasyonlar : Cesaretiniz arttığında tek bakış bile merhaba için yeterli olacak.
  2. Konuşmaya merhaba ile başla. İsmini sorulmadan söyleme. Bir açılış konuşması hazır olsun. Mesela tahmin oyunu oynayabilirsin. Kızda gördüğün birşeyden tahmin çıkarma. Mesela gym kıyafeti giymiş ise, tahmin ediyorum gyme gidiyorsun diye başla (London Day Game’in köprü kavramı). Eğer yoksa ve ortam bar ise “dışarda kavga eden iki kadını gördün mü” diye gir ve hikayeyi geliştir. Buna yalan değil, flört denir (Mystery’yi andık burada). Burada amaç herkesin en çok karşılaştığı sorunu gidermektir. Eğer klasik olarak sorular sorarak (nasılsın, ne yapıyorsun, vs …) 15 saniyeye o konuşma tıkanacak ve karşınızda “eee?” diye bakan bir kızla karşı karşıya kalacaksınız.
  3. Eğer kız konuşmaya ilgili ise bu ilk IOI (İlgi Göstergesi; yine Mystery üstadı andık). Bunu cebinize atın. Eğer kız isminizi sorarsa bu ikinci IOI. Bunu da cebinize atın. Konuyu bir yerde duracağınız ve kızın devam etmeniz için “ee sonra?” gibi birşey soracağı bir şekilde geliştirin. Kız devam etmeniz için soru sorarsa, bu da 3. IOI.
  4. Eğer 3 IOI toplayamayacak gibi iseniz ya da konuşmanıza rağmen 5 – 7 dakika içinde 3 IOI toplayamazsanız, izin isteyin ve kızdan uzaklaşın. Kızı hemen unutup başka hedef arayın. Reddedildiniz (ya da kız gereksiz ilgisizlikten şansını kaybetti. Farketmez.)
  5. Eğer 3 IOI toplarsanız, biraz daha muhabbet edin, “şimdi gitmem lazım ama seninle sonra konuşmak isterim, telefonunu versene / whatsapp var mı?” gibi birşey söyleyerek telefonunu alın. Ve gidip başka ava odaklanın.
  6. Bu süre boyunca shit test yemeye hazır olun.
  7. Kızı hemen ertesi gün değil, 2 gün sonra arayın. Spesifik bir günde, spesifik bir yere davet edin. Çoğu kadın size telefon numarasını, orada sizi yüzyüze reddedemediği ve telefonda reddetmek daha kolay olduğu için verecektir. Bu nedenle tek telefon numarasında çok heyecan yapmayın. Kızla uzun bir mesaj oyununa da girmeyin. Amacınız yüzyüze görüşmek. Telefonda seks yapamazsınız. Kızlar her türlü bahane ile son anda sizi ekecektir. Paralel yazın, mutlu sona ulaştığınız kızlarla devam edin.

Oyun aslında insanın kendi kişiliğine göre geliştirebileceği birşey. Ama bu tür bir sürece girerseniz zamanla reddedilme korkusunu takmamaya başlayacaksınız.

Ben 2017 yılı içinde yaklaşık 10 değişik kadınla yattım (eskortu at 9). Kaba hesapla 50 kadar kadına yürümüşüm ve 40ı da beni reddetmiş (bir ikisi ciddi yüz kızartıcı şekilde). Bunu böbürlenmek için anlatmıyorum. Uzun süredir yalnız olan ve bize yazan adamlara bizim sorduğumuz ilk soru şu : yalnız olduğun süre boyunca kaç kere reddedildin? Sosyal medyadan yürümeler sayılmaz, reddedilme yüzyüze olur. Tinderdan bile bulsan kızı, reddedilme dediğin buluşman ve sen beğendiğin halde onun seni reddetmesidir. Bu sayı en fazla 3. Bu adamların, dışarda kızlarla başarılı olduğunu gördükleri adamlarla temel farkları da bu, onlar onlarca kere reddediliyorlar. Bu işin kolayı, sırrı falan yok.

Olay aynı zamanda bir sayı oyunu (number game). Kırmızı hapı bir ömür boyu okuyabilirsiniz ama eğer öğrendiklerinizden sonra incel değil de kadınlarla daha risklerden haberdar şekilde ilişki istiyorsanız, dışarı çıkıp oyunu oynamanız lazım. Buna sizi hazırlayacak zihinsel bir egzersiz yok. Reddedilerek pişmeniz lazım.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Crazy, Stupid, Love Filmi – Alışveriş Merkezi Sekansı

2011 yapımı Crazy, Stupid, Love filminin efsane alışveriş merkezi sahnesi. Karısı tarafından aldatılan bir ömür boyu beta Cal (Steve Carrell), barda tanıştığı ve kendine acıyan alfa kurt Jacob (Ryan Gosling) tarafından oyunun kurallarını öğrenmeye başlıyor. Cal’ın the red pill’i yutmaya başladığı bu sekansta Jacob önce Cal’ın giyimini değiştiriyor.

Film çok güzel, daha önce yapmadıysanız mutlaka izleyin.

 

Oyun (The Game)

Oyun, bir erkeğin kişisel gücünün en önemli öğesidir. Kırmızı hap camiasında genellikle kadınlar konusunda kullanılsa da aslında oyun erkeğin insanlarla etkileşiminin temelidir.

Oyun nedir sorusuna oyun “sosyal yetenekler”dir cevabı verebilirsiniz. Oyun ve kişinin kendini daha çekici hale getirmesi sadece cinsel değil, cinsel olmayan her etkileşimlerine de uyarlanabilir ve kişinin kabul görmesi, sosyal çevre edinmesi, bu sosyal çevrede sivrilmesi gibi amaçlara da hizmet eder.

Kadın – erkek ilişkilerinde oyuna ihtiyacınızın olmasının sebebi şudur: Erkekler bir kadında ilk önce ve çoğunlukla görünüşe ve güzelliğe bakarlar. Kadınlar ise en çok duruş, ses tonu, vücut dili gibi öğeler. Oyun taraftarlarına göre oyun, kadınların makyaj yapmasına denktir : “Kadınlar karşı cinse daha çekici görünmek için nasıl makyaj yapıyorlarsa, erkekler de oyun ile davranış, duruş ve konuşmalarını şekillendirerek kadınlara daha çekici gelebilirler”.

The Red Pill hareketinin çıkış noktalarından olan, Erkek Düşmanlığı Balonu (The Misandry Bubble) adlı makalesinde Imran Khan “Oyun”u şöyle tanımlıyor :

“Bugünkü statükodan çıkar sağlayan aleyhtarlarının yanıltıcı aşağılamalarına rağmen (ki piyasada “oyun” satan şarlatanların çokluğu da bunlara dolaylı olarak destek çıkıyor), oyunun tanımı şu :

Bir erkeği bir kadına çekici kılan özellikler, öğrenilebilir, pratikle geliştirilebilir özelliklerdir. Bir erkek bu yetenekleri öğrendikten sonra, bu konuda doğal yeteneği olan bir erkekten bir farkı olmadan karşı cinsi etkileyebilir. Bir erkeğin bu yetenekleri doyurucu bir uzun süreli ilişki bulma ya da kısa süreli ilişkilerle kendini tatmin etmek için kullanması, erkeğin kendi tercihine kalmıştır.

Oyun karşıtlarının (feministler ve feminist yalakası beta erkekler) en çok söyledikleri şey oyunun “aldatmaca” olduğu ve erkeklerin “kendileri gibi olmasının” daha iyi ve uygun olduğu. Bu insanların kötü niyetle sakladıkları ya da göremedikleri şey şudur ki “kişilik” denilen şeyin sürekli değişim ve akış halinde olduğudur. Bunun sonucu olarak oyun, erkeğin istediği gibi şekillendireceği kişiliğini, kadınlara daha çekici gelen bir şekilde değiştirmesinden başka birşey değildir. Yani, oyun ile öğrenilen yetenekler, “kendin olmak” (just be yourself) felsefesi ile öğrenilen yeteneklerden (ya da yeteneksizliklerden) daha sahte değildirler.

Bugünkü manosphere’de oyun (game) birçok teknik ve değişik felsefe içerse de kabaca oyun, bir erkeğin kendi Cinsel Pazar Değerini (Sexual Market Value) arttırması (fitness, kariyer başarısı, daha fazla para kazanmak gibi), bir yandan da sürekli o anki Cinsel Pazar Değerinin üzerindeymiş gibi davranması; kendisinin de karşısındaki kadına ödül olduğunun farkına varması ve vardırması, herhangi bir kadını tanrıçaya çeviren saçma sapan Disney masalımsı beta beyin yıkamasından kurtulması gibi süreçler içeren bir yolculuktur.

Oyunun belli başlı öğeleri şunlardır (20’lerinde Erkekler: Güç yolunda İmparatorluğun 10 yılı):

Makyavelizm – bir durumdan zafer ile çıkmak için o durumu anlamayı ve kullanmayı bilmek, neyin gerçek ve neyin sahte olduğunu bilmek, insanların yaptıkları şeyleri neden yaptığını bilmek, kullanıldığın ya da oynandığın zaman bunun farkına varmak, vs.

Kıvrak Zeka – Bu shit testleri geçebilmenizi sağlar. Aslına bakarsanız sadece kadınlar değil hayatınıza giren her insan ilk karşılaşmanızda sizi tartmak için shit test uygular. Cevaplama hızınız, iletişimde yaratıcılığınız ve iletişim stiliniz kıvrak zekanın en önemli gösteleridir. Eğer kıvrak zeka sahibi değilseniz bunu geliştirmek için bol bol pratik yapmanız ve tek kişilik şovlar izlemeniz gerekir. Kıvrak zeka, sağlam bir çerçevenin temel taşlarından biridir.

Cazibe – Eğip bükmeye gerek yok, cazibenin kaynağı narsisizm, kendine güven ve küstahlıktırve bunlar sizin yüksek değere sahip biri olduğunuzu gösterir. Ama bunların ayaklarının yere basması yani desteksiz böbürlenme yerine çok çalışarak kazanılmış özelliklere dayanması daha iyidir.

Mizah – Sağlam bir çerçevenin temel taşlarından bir diğeri olan mizah, negatif bir kaynaktan pozitif enerji üretmenin yanında sizin negatifin / başarısızlık ihtimalinin karşısına cesurca tutup kafa tutacak biri olduğunuzu da gösterir. Hassas, hemen ciddileşen veya kavgaya tutuşan insanlar zayıf kişilerdir

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.